T.C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI PAZARLARDA MARKA ve TÜKETİCİ İLİŞKİLERİNDE KÜLTÜRÜN ROLÜ M.A, Bora BALLIOĞLU MAYIS 2014 Maltepe - İstanbul Uluslararası Pazarlarda Marka ve Tüketici İlişkilerinde Kültürün Rolü GİRİŞ İnsanlar, sadece yakın geçmişimizden itibaren değil, çok uzun zamandan beri mal ve hizmetlerini markalamaktadırlar. Bir eşyayı beğenirlerse bunun için kimi öveceklerini, gelecekte bu malı nereden temin edebileceklerini veya bir sorunla karsılaştıklarında bu hatadan kimi sorumlu tutacaklarını bilebilmek amacıyla eşyaların üzerine bir takım işaretler koymuşlardır. Mısırlılar, Yunanlılar, Romalılar ve Çinliler gibi eski medeniyetler de sahiplik ve kaliteyi belirtmek için yaptıkları çanak ve çömleklerin ve diğer eşyaların üzerine aitlik bildiren işaretler koymuşlardır (Çifci & Cop, 2007, s. 68-69). Markalar, sanayileşme ile birlikte önem kazanmaya başlamış, günümüzdeki globalleşme ve serbest piyasa ekonomisinin hakimiyeti nedeniyle ortaya çıkan ürün çeşitliliğindeki artış ve tüketicilerin bilinçli tüketici olma yolunda attığı adımlar sonucunda önem kazanmıştır (Aslım, 2007, s. 15). Geçmişi 13.yüzyıla dayanan küreselleşme kavramının ise 20. yüzyılın ikinci yarısı itibariyle hız kazanmış ve küreselleşme ile pazarlama dinamikleri oldukça değişmiştir. Bu değişikliklerin öncelikli olarak teknoloji ve tüketici tercihlerinde gerçekleştiği görülmektedir (Demirbağ & Baltacıoğlu, 2009, s. 56-102). Küreselleşmeyle birlikte ortadan kalkan sınırlar pazarlamacıları markalarını ve ürünlerini farklı pazarlarda tanıtma çabasına içine sokmuştur. Bu bağlamda pazarlamacılar ülkeden ülkeye farklılık gösteren tüketici tercihlerini anlamaya çalışmaktadırlar. MARKA ve KÜLTÜR KAVRAMI Marka, üretici ve satıcıların malını tanıtan, onu başkalarının mallarından ayırmaya yarayan isim, terim, sembol, şekil veya bütün bunların bileşimidir. Marka geniş kapsamlı bir terim olup, malı belirleyen birçok şey markanın kapsamına girer. Genel itibariyle herhangi bir satış noktasından markalı ürün ya da hizmet tercih etmek isteyen tüketici, satın alma kararını 1 Uluslararası Pazarlarda Marka ve Tüketici İlişkilerinde Kültürün Rolü mağazada veriyorsa ürünün ambalajı ve mağazada sergilenme biçimi önem kazanmaktadır (Akın, 1998, s. 18). Kültür kavramı “sürdürmek” ve “yönelmek” anlamına gelen Latince “colere” fiilinden türeyen “cultura” sözcüğünden ortaya çıktığı görülmektedir. Günümüzde kültüre ilişkin çok çeşitli tanımlara rastlanmaktadır (Katharina, 2004, s. 2). Kültür kavramının en yaygın kabul gören tanımlamalarından biri kültürü; bir grup insanı diğer insanlardan ayıran kolektif zihinsel programlama olarak tanımlamaktadır. Programlama, aile ile başlayıp okul, arkadaş grupları, çalışma ortamı ve içinde yaşanılan toplumda devam etmektedir. Bu bağlamda kültür öğrenme süreci sonucu oluşmakta ve kişinin sosyal ortamla etkileşimiyle kazanılmaktadır (Barutçugil, 2011). Başka bir tanıma göre ise kültür, bireylere toplumun bir elemanı olarak iletişim kurmaya, yorumlama ve değerlendirme yapmaya yardımcı olan değerler, fikirler ve diğer anlamlı semboller dizisidir. Kültürden etkilenen davranışlar ve tutumlar; özbilinç, iletişim ve dil, giysi ve görünüş, yemek ve yeme alışkanlıkları, zaman ve zaman bilinci, ilişkiler, değer ve normlar, inanç ve tutumlar, zihinsel süreç ve öğrenme, çalışma alışkanlıkları ve uygulamalarıdır (Engel, Roger, & Paul, 2006, s. 63). TÜKETİCİ İLİŞKİLERİNDE MARKALARIN FONKSİYONLARI Markaların tüketiciler için gerçekleştirdiği fonksiyonları şu şekilde ifade etmek mümkündür (Ceritoğlu, 2005, s. 137-138): • Yönlendirme/tanıtma fonksiyonu: Marka, tüketicinin pazardaki birçok ürün arasından birini tercih etmesinde kolaylık sağlayan özet bilgiler sunarak ürünler arasındaki farkların daha iyi anlaşılmasını sağlamaktadır. 2 Uluslararası Pazarlarda Marka ve Tüketici İlişkilerinde Kültürün Rolü • Alışkanlık ve kolaylık fonksiyonu: Markalı ürünlerin bilinirliğinin yüksek olması nedeniyle tüketicinin satın alma tercihlerinde daha az risk üstlenmesini sağlamaktadır. Buna bağlı olarak da tüketici aynı markayı satın almakta ve zaman içinde markaya karşı bir alışkanlık kazanmaktadır. • Kalite güvencesi: Marka, tüketiciye sürekli olarak aynı özelliklerde ürün sunulacağı güvenini vermektedir. Diğer bir ifadeyle marka tüketiciye kalite konusunda verilen bir garantidir. • Risk azaltma fonksiyonu: Tüketiciler belirli marka bir ürünü satın aldıklarında belirli kriterlere göre değerlendirmekte ve marka zihninde konumlanmış ise satın alma kararlarını bu doğrultuda vermektedir. • Özdeşleşme fonksiyonu: Tüketiciler satın alma kararlarını marka tercihlerine göre gerçekleştirmektedirler. Bunun nedeni, bireylerin kendi istedikleri imajı markanın sağlıyor olması ya da istedikleri imaja markanın imajı ile sahip olmayı istiyor olmalarıdır. Tüketiciler satın alma karar sürecinde ve marka tercihlerini gerçekleştirmede marka imajından etkilenmektedirler. Marka imajı kişilerin isteklerini ve beklentilerini yansıtıyorsa, tüketici markaya karşı bir bağlılık duymaktadır. Tüketicilerin bir markayı diğerlerine tercih etmesinde en önemli unsur duygusal ve bilişsel olarak etkilenmesidir. Bununla birlikte, tüketici ihtiyacının niteliği, markaya ait özelliklerin tüketiciler tarafından algılanışı, markayı üreten firmaların kurum imajı ve pazarlama stratejileri vb. pek çok faktör marka tercihini belirlemektedir. En genel ifade ile marka tercihi, tüketici ihtiyaçları ile tüketicinin markaya ilişkin inanç ve tutumlarının etkisiyle markanın değerlendirilmesi sonucunda satın alma karar sürecinde belirli bir markanın belirlenmesi olarak ifade edilmektedir. Diğer bir deyişle marka tercihi, hedef tüketicilerin alışkanlıkları veya geçmişteki tecrübelerine bağlı olarak diğer markaların içinden genellikle belirli bir marka seçme davranışını göstermesidir (Aktuğlu, 2004, s. 36-37). 3 Uluslararası Pazarlarda Marka ve Tüketici İlişkilerinde Kültürün Rolü TÜKETİCİLERİN MARKALARDAN BEKLENTİLERİ Tüketici davranışları, bireysel olarak ihtiyaçlarının ve güdülerinin, öğrenme sürecinin, kişiliğinin, algılamalarının, tutum ve inançlarının etkisiyle; diğer taraftan, kişinin üyesi olarak bulunduğu toplumda kültür, sosyal sınıf, referans grup ve aile gibi sosyo-kültürel faktörlerin etkisiyle ortaya çıkmaktadır. Tüketiciler çeşitli beklentilere sahiptirler. Bu beklentileri karşılandığı takdirde, markanın düzenli birer alıcısı durumuna geleceklerdir. Yapılan bir araştırmada tüketicilerin bir markada aşağıdaki özellikleri aradıkları saptanmıştır (Davis, 2000, s. 4-9): Yüksek Kalite ve Güvenilirlik: Tüketicilerin bir markadan olan beklentileri içerisinde kuşkusuz ilk sırayı kalite unsuru ve markanın güvenilir olması almaktadır. Tüketiciler, yalnızca kaliteli olarak nitelendirdikleri ve güvendikleri markaları almaktadırlar. Tutarlı Performans: Bir diğer çok önemli ölçüt ise markanın tutarlı olmasıdır. İlk alımda karşılanan beklentiler ve tatmin duygusunun devam etmediği sürece bir önemi bulunmamaktadır. Tüketiciler, markayı her alımlarında aynı tatmini beklemekte ve ihtiyaçlarının her defasında karşılanabileceğini bilmek istemektedirler. Markaya Aşinalık: Güven unsurunu doğuran çok önemli bir etken konumundadır. Tüketiciler, bildikleri ve onlara tanıdık gelen markalara güvenme eğilimi içerisindedirler. Elde Edilebilme ve Uygunluk: Markanın tüketici beklentilerini karşılamasının yanı sıra tüketicilerin istedikleri anda ulaşabilecekleri konumda olması gerekmektedir. Çoğu zaman 4 Uluslararası Pazarlarda Marka ve Tüketici İlişkilerinde Kültürün Rolü aradıkları bir markayı kolaylıkla bulamayan tüketicilerin, aradıkları markanın yerine bir başka markayı aldıkları bilinmektedir. Fiyat-Değer İlişkisi: Tüketicilerin ödedikleri fiyat ile algıladıkları değer arasında bir uygunluğun olması gerekmektedir. Genel kanı olarak, kaliteli markaların fiyatlarının da buna paralel olarak yüksek olması beklenmektedir. Tüketici Kişiliği ile Uygunluk: Tüketiciler markada kendilerine özgü birtakım özellikler buldukları takdirde, markayı almaya devam edeceklerdir. Çoğu zaman, alınan markalar topluma verilmek istenilen mesajların bileşkesini oluşturmaktadır. Tüketicinin Sorununu Çözebilme: Markanın gerçekleştirmesi gereken en önemli unsurlardan birisi olup, tüketici beklentilerini karşılayabilme ve alınış amacını gerçekleştirme zorunluluğu anlamına gelmektedir. Müşteri Servisi: Markanın satın alınma döneminden sonra karşılaşılabilecek sorunlar açısından bu tür servislerin etkin çalışması ve tüketici şikayetlerine anında ve uygun müdahalelerde bulunması, markanın başarısının devamı açısından son derece önemlidir. Reklam: Markaların satın alınma süreci ve tüketici bağlılığının oluşturulmasının temel şartlarından birisi, tüketicileri markanın varlığından haberdar etmek yoluyla olmaktadır. Birçok reklamın arasında, hedefe ulaşabilmek için yapılacak reklamların farklı ve dikkat çekici, tüketicilere hitap edecek şekilde oluşturulması gerekmektedir. 5 Uluslararası Pazarlarda Marka ve Tüketici İlişkilerinde Kültürün Rolü FARKLI KÜLTÜRLERDE MARKA ALGISI Pazarlamacılar sürekli ürünlerini ya da markalarını küresel pazarlarda tanıtma çabası içindedirler. Uluslararası pazarlarda giderek artmakta olan bu etkinlikler ulusal pazarlamadan çok küresel pazarlamanın önemini anlamaya yardımcı olmaktadır. Bir ülkede pazarlanmakta olan bir marka “yerel marka”; belirli bir bölgede pazarlanan marka “bölgesel marka”; dünyanın çeşitli bölgelerinde farklı ülkelerde yer alan bir marka“uluslararası marka”; hemen hemen dünyanın her ülkesinde bulunan marka ise “küresel marka” olarak adlandırılmaktadır. Aynı markayı çeşitli ülkelerde ya da küresel olarak tanıtan ve yöneten pazarlama programları da uluslararası pazarlama etkinlikleriyle gerçekleştirilmektedir (Moriarty, Mitchell, & Well, 2012, s. 84). Tüketici ihtiyacının nitelikleri, markaya ait özelliklerin tüketici tarafından algılanma biçimi, marka imajı, alternatif markalara karşı tüketicide var olan tutumlar, üretici firmaların izlediği pazarlama ve reklam stratejilerinin etkinliği, tüketicinin demografik özellikleri, satın alma davranışında bulunan çevrenin kültürel özellikleri, sosyal sınıf ve referans gruplarının nitelikleri, tüketicinin içinde bulunduğu yaşam dönemi ve hangi şartlarda kararın verildiği gibi faktörler tüketicinin marka tercihini etkilemektedir (Güneri, 1996, s. 69). Kültür tarafından temsil edilen değerler, tutumlar ve inançlar bir grup insanın dünyayı nasıl algıladığını anlattığından, bu değerleri, tutumları ve inançları çözümlemeden o kültüre ilişkin düşünce ve davranışları anlamak mümkün olamamaktadır (Barutçugil, 2011, s. 79). Toplumlar ya da kültürler arasındaki farklılıklar, topluma ve kültüre özgü nitelikler, o toplumu ve kültürü diğer toplumlardan ve kültürlerden ayırt eden özellikler kültürel göstergeler aracılığıyla gözlemlenebilmektedir (Küçükerdoğan, 2012, s. 54). Bu doğrultuda, Yuri Lotman’ın “Göstergeküre” kavramı da küresel pazardaki reklam iletilerinin içeriğindeki kültürel göstergelerin yorumlanmasında önem kazanmaktadır. Lotman, kültür kavramını değerlendirirken 6 Uluslararası Pazarlarda Marka ve Tüketici İlişkilerinde Kültürün Rolü her kültürün kendi içinde iki başlık altında ele alınabileceğinden söz etmektedir: “kendi” dünyası ve “ötekinin” dünyası. Lotman’ın “Göstergeküre” kavramı, bireylerin, toplumların farklı kültürlerdeki kültürel simgeleri, değerleri, kahramanları ve adetleri nasıl değerlendirecekleri konusunda ipucu vermektedir (Güz & Küçükerdoğan, 2005, s. 65-73). Kültüre ilişkin tanımlar ve açıklamalar doğrultusunda kültürü oluşturan öğeler ya da diğer bir deyişle kültürel göstergeler daha da belirginleşmektedir: emboller ahramanlar itüeller (Adetler/gelenekler) eğerler Kültürün özü değerlerden oluşmaktadır. Değerler artı ve eksi tarafı olan duygulardır. Değerler; iyiye karşı kötü; temize karşı kirli; güvenliye karşı tehlikeli; naziğe karşı kaba; ahlakiye karşı ahlaksız; güzele karşı çirkin; doğala karşı doğal olmayan; normale karşı anormal; mantıklıya karşı çelişkili; rasyonele karşı irrasyonelle uğraşmaktadır. Değerler, bireylerin yaşamlarının başında edinilmektedir. Çoğu hayvanın aksine insanlar eksik donanımlı olarak 7 Uluslararası Pazarlarda Marka ve Tüketici İlişkilerinde Kültürün Rolü doğmaktadır. Ancak, insan psikolojisi, on iki yıl kadar bir süre içinde gerekli bilgiyi çevreden çabukça ve bilinçsizce almaya imkan tanımaktadır. Bu, simgeleri (örneğin dil), kahramanlar (anne ve babamız gibi) , adetler (örneğin tuvalet eğitimi) ve en önemlisi temel değerlerimizi içerir. Bu süreç sonunda gittikçe bilinçli bir şekilde öğrenmeye ve yeni uygulamalara odaklanmaya geçilmektedir (Hoftstede, 2005, s. 9-11). TÜKETİCİ DAVRANIŞLARINDA KÜLTÜRÜN ETKİSİ Kültürel ve sosyal benzerlikler veya farklılıklar, uluslararası pazarlardaki faaliyetlerin sonuçlarını değiştirebilme etkisine sahiptir. Gerçekten uluslararası pazarlarda kültürün önemi, aslında genel olarak pazarlamada çok önemli bir faktör olan ekonomik çevre ile karşılaştırılmayacak kadar büyüktür. Üstelik bu konuda, ekonomik çevre ile ilgili kategoriler gibi, belirli örnekler bulmak ve genellemeler yapmak güçtür. Örneğin, Almanlarla Fransızların ekonomik seviyeleri benzer olduğu halde kültürleri hayli farklıdır. Bu nedenle de dış pazarların kültürel yönlerini belirlemek için bir takım genellemelerden yararlanmaksızın, geniş ölçüde her toplumun ayrı ayrı analiz edilmesi gerekir (Mucuk, 2000, s. 300). Tüketici davranışları güçlü evrensel bileşenlere sahip olmasına karsın kültürel etkilere açıktır. Tüketici davranışlarında kültürün etkisi şu konularda önemlidir (Yılmaz, 1999, s. 39): • İhtiyaçlar hiyerarşisi, genel kabul görmüş belirli kategorilere sahip olmasına karsın bu kategorilerin içinin doldurulması tamamen kültürel etkilere açık olmaktadır. • Kültüre dayalı değerler, özellikle bireyci-toplumcu yönelimler, satın alma davranışını ve karar sürecini etkilemektedir. 8 Uluslararası Pazarlarda Marka ve Tüketici İlişkilerinde Kültürün Rolü • Değişik kültürlere sahip toplumlardaki kurumlar tüketici davranışını önemli ölçüde etkilemektedir. • Marka bağlılığı, müşteri sadakati, farklı olma isteği ya da bundan kaçınma, algılanan risk ve risk alma davranışı kültürlere göre değişmektedir. Uluslararası pazarlarda kültürel farklılıklar nedeniyle ortaya çıkan etkilerin irdelenmesinden önce, her toplumun ya da her ülkenin kendine özgü kültürel dinamikleri olduğu ve bu nedenle ülkeler arasında önemli farklılıkların ortaya çıkabileceği beklenilmelidir (Benedict, 2001, s. 36). MARKA BAĞLILIĞININ KÜLTÜREL ve DAVRANIŞSAL BOYUTU Bağlılık gelecekte daha önceden bilinen veya tavsiye edilen mal veya hizmeti yeniden satın alma eğilimine yoğun biçimde yönelmesi ve katılmasıdır. Bu yüzden, çevresel şartlar ve pazarlama çabaları yönelme davranışını potansiyel olarak etkilese bile, markaya veya birden çok sebebe bağlı olmak satın almayı doğuracaktır (Prince, 1982, s. 47): 9 Uluslararası Pazarlarda Marka ve Tüketici İlişkilerinde Kültürün Rolü Bazı tüketicilerin belirli bir markayı düzenli ve tutarlı olarak satın alma eğilimidir. Tüketi cilerin daha önceden satın alıp denedikleri bir markayı satın almayı sürdürme eğilimidir. Tüketi cinin belirli bir süre içinde bir ürün kategorisi içinde yer alan bir ya da daha çok markaya karşı takındığı olumlu tutum ve davranış tepkisidir. Tüketicilerin farklı markalara karşı özel satın alma davranışı göstermeleri, marka bağımlılığı kavramının önemini ortaya koymaktadır. Tüketicinin belirli markalar karşısında takındığı olumlu tutumun nedenleri arasında tüketicinin demografik, ekonomik ya da psikografik özellikleri, ürünün sahip olduğu özellikler ve çevresel faktörler yer almaktadır. 10 Uluslararası Pazarlarda Marka ve Tüketici İlişkilerinde Kültürün Rolü Marka bağlılığından söz edebilmek için ayrıca aşağıdaki koşulların olması gerekmektedir (Jacoby & Kyner, 1973, s. 2): Marka bağlılığı tesadüfî olarak ortaya çıkmaz, belli bir çabanın ürünü olarak ortaya çıkar. Marka bağlılığı davranışsal bir tepkidir, en az bir nedene dayanır. Marka bağlılığı belirli bir zaman süresinde ortaya çıkar. Marka bağlılığı alternatif markaların varlığında geçerlidir. Marka bağlılığı karar vermenin bir süreci olarak ortaya çıkar. Birçok pazarlama faaliyeti satın almayı tekrarlatacak ve markayı arayıp satın alacak tüketiciler grubunu oluşturmayı amaçlar. Tüketicinin her satın almada tercih ettiği markayı satın alma eğilimi ve davranışı olarak tanımlanabilen marka bağlılığı ile öğrenme kuramı arasında önemli bir ilişki vardır. Klasik ve edimsel koşullama kavramlarına göre marka bağlılığı; ürünün denenmesi, tatminin sağlanması, tekrarlanan satın alma davranışı süreçleri biçiminde oluşmaktadır. Marka bağlılığı kavramına ulaşıncaya kadar birkaç aşamadan geçmek gerekmektedir. İlk aşamada ürün, tüketiciler tarafından hatırlanmaz ve diğer ürünlerden ayırt edilmez. Tutundurma ve ürün zayıflığının olduğu bir durumdur. İkinci aşamada, tüketicilerin ürünü hatırlamaları ve tercih etmeleri gerekir. Üçüncü aşamada ise marka üzerinde ısrar eder ve satın alır. Ülkelerin kültürlerinin farklı olması, pazarlanan mal ve hizmetleri ve pazarlama 11 Uluslararası Pazarlarda Marka ve Tüketici İlişkilerinde Kültürün Rolü yöntemlerini etkiler. Bu nedenle her ülkenin dil, din, ırk, sosyal sınıflar, aile sistemleri, sosyal değerler ve normlar nüfusun gelişimi uluslararası pazarlamada özellikle incelenmelidir. Ülkelerin demografik yapısı kadar kültürel yapısı da bize tüketicilerin istek, ihtiyaç ve tercihleri hakkında fikir verecektir. Örneğin, ABD şirketi General Motors’un Chevrolet (Chevy) Nova markalı otomobili İspanyolcada “yürümez” anlamına geldiği için İspanyolca konuşan ülkelerde pazarlanamamıştır. General Foods ABD’de başarılı bir şekilde satan Jell-O (toz halinde jöle – su ile karıştırılıp kullanılıyor) ürünü İngiltere’ye pazarlamada başarılı olamadı. Çünkü İngilizler sadece jöle haline gelmiş jöleyi kullanıyorlardı. Toz halini bilmiyorlardı. Procter & Gamble’ın “All Tempa-Cheer” adlı deterjanı çok farklı ısılarda kullanılabilen tek deterjan olarak pazarlanmaktaydı. Fakat Japonya’da anlamsız bulundu. Çünkü Japonlar giysilerini sadece soğuk suda yıkıyorlardı. Yine de Procter & Gamble’ın Cheer deterjanı Japonya’da bol köpüklü olarak pazarlanmıştı. Fakat Japonlar çamaşırlarını soğuk ve bol su ile yıkadıkları için köpük oluşmuyordu (Koç, 2013, s. 401-403). SONUÇ Pazarların demografik özellikleri ve tüketici davranışları incelendiğinde, tüketiciler kendilerine fayda sağlayan niteliklere sahip ürüne karşı olumlu tutum oluşturarak seçim yapmaktadır ve aynı niteliklere sahip ürün grupları arasında marka imajı güçlü olan ürünler tercih etmektedirler. Sosyo-kültürel yapıyı bilmek ve ona göre strateji belirlemek başarımızı arttıracaktır. İnsanların tüketim kalıpları birbirlerine benzemekle birlikte, uluslararası pazarlamanın en güç yönlerinden biri de tüketicilerin tercih, tutum ve davranışlarıyla ilgilidir. 12 Uluslararası Pazarlarda Marka ve Tüketici İlişkilerinde Kültürün Rolü Ülkelerin kültürleri arasındaki farklılıkları iyi değerlendirmeli, hedeflerinde gerçekçi olmalıdır. Bir ülkede çok başarılı olan ürünün başka bir pazarda aynı başarıyı yakalama ihtimalinin düşük olabileceği unutulmamalıdır. KAYNAKÇA Akın, D. (1998). İstanbul’da Yaşayan Binek Otomobil Lastiği Tüketicilerinin Marka Tercihleri ile Tercih Nedenlerinin Belirlenmesi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi . Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Aktuğlu, I. (2004). Marka Yönetimi. İstanbul: İletişim Yayınları. Aslım, H. (2007). Marka Sadakatinin Satın Alma Davranısı Üzerindeki Etkileri: Bir Uygulama. Yayımlanmamıs Yüksek Lisans Tezi . İzmir: Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü. Barutçugil, İ. (2011). Kültürler Arası Farklılıkların Yönetimi. İstanbul: Kariyer Yayınları. Benedict, J. (2001). The Role of National Culture in International Marketing Research. International Marketing Review, Vol:18 . Ceritoğlu, B. (2005). Markanın Gerçek Konumu: Tüketici Algısı. Marka Yönetimi Sempozyumu. Gaziantep: TMMOB Makine Mühendisleri Odası. Çifci, S., & Cop, R. (2007). Marka ve Marka Yönetimi Kavramları: Üniversite Ögrencilerinin Kot Pantolon Marka Tercihlerine Yönelik Bir Arastırma. Finans Politik & Ekonomik Yorumlar, Cilt 44, Sayı 512 . Davis, S. (2000). The Power of The Brand. Strategy & Leadership, C:28, S:4 . Demirbağ, K., & Baltacıoğlu, T. (2009). Küresel Pazarlamayı Etkileyen Çevresel Faktörler. Eflatun Yayınevi. Engel, J. F., Roger, D., & Paul, W. (2006). Consumer Behavior. Chicago: The Dryden Press. Güneri, F. (1996). Tüketicilerin Marka Tercihine İlişkin Tutumlarının Belirlenmesinde Reklamın Rolü. Doktora Tezi . Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Güz, N., & Küçükerdoğan, R. (2005). Göstergeküreler, Reklam ve “Öteki” Kavramı. Journal of istanbul Kültür University . Hoftstede, G. &. (2005). Cultures and Organizations. Mc. Graw Hill. Jacoby, J., & Kyner, D. (1973). Brand Loyalty vs. Repeat Purchasing Behaviour. Journal Of Marketing Research, February . Katharina, J. (2004). Culture’s Role in Marketers’ Ethical Decision Making: An Integrated Theoretical Framework. Academy of Marketing Science Review. 1. Koç, E. (2013). Tüketici Davranışı ve Pazarlama Stratejileri, 5.Baskı. Ankara: Seçkin Yayıncılık. Küçükerdoğan, R. (2012). Yeni Bir Yıl, Yeni Umutlar- Yılbaşı, Yeni Yıl, Simgeler ve Anlamlar. Grafik Tasarım Dergisi, Sayı:51 . Moriarty, S., Mitchell, N., & Well, W. (2012). Advertising and IMC Principles and Practice. Pearson Education. Mucuk, İ. (2000). Pazarlama İlkeler. İstanbul: Türkmen Kitapevi. Prince, M. (1982). Consumer Research For Marketing Decisions. New York: A Ronald Pres Publication. Yılmaz, H. (1999). Toplumsal Kültür Farklılıklarının Uluslararası Pazarlama Uygulamalarına Etkileri. Pazarlama Dünyası Dergisi, Sayı: 75 . 13 Uluslararası Pazarlarda Marka ve Tüketici İlişkilerinde Kültürün Rolü 14
© Copyright 2024 Paperzz