•Ermenistana gitmek isteyen Türk vatandaşlarını sınırda

1
Doç. Dr. Abdullah BÖYÜK
KOLOREKTAL KANSERLER
GİS in en çok rastlanan tümörleridir. Dünyada erkeklerde KRK lar AC Ca'lardan,
kadınlarda meme Ca'lardan sonra 2. sıklıkta görülürler. Ülkemizde ise KRK malign
tümörler arasında kadınlarda 3., erkeklerde 8., genel populasyonda ise AC, meme ve mide
Ca’dan sonra 4. sırayı almaktadır. Ölüm nedenleri arasında da aynı sırayı göstermektedir.
Ülkemizde KRK sıklığı 2/100.000 dir. KRK ın görülme sıklığı 50 yaşından sonra giderek
artar ve 80 yaşında maksimale ulaşır. Ortalama yaş 63 dür. Kolon Ca insidansı kadınlarda
erkeklerden daha fazla olmasına karşın, rektum Ca da bu oran terstir. Sağ kolon Ca’lar
kadınlarda sol kolon Ca’lar ise erkeklerde daha sıktır.
Etiyoloji-Genetik Faktörler
Kolon Ca'nın, %5-10’unun ailesel eğilimi olan kişilerde görülmesi,
KRK olan kişilerin yaklaşık 1/3’ünde birinci derece akrabalarda kanserin bulunması ve
KRK’ine yakalanan olguların birinci dereceden akrabalarında bu hastalığa yakalanma ve
mortalite oranının normal populasyondaki bireylere oranla 3 kat daha fazla olması,
KRK’in etiyolojisinde genetik eğilimi düşündürmektedir.
Kalıtsal KRK in iyi tanımlanmış 2 şekli vardır.
Kript hücrelerinin büyümesinin regülasyonundaki bozukluk nedeniyle kriptlerin
proliferatif fonksiyonunun artışı sonucu görülen FAP.
Genellikle mutasyona uğramış DNA ''eşleme hatası tamir'' genlerinin kalıtımla otozomal
dominant geçişi sonucu meydana gelen Nonpolipozis KRK (Lynch Sendromu) dur.
Etiyoloji - Diyet
Lifli besinler kolondaki fekal içeriğin kitlesini ve su oranını arttırıp, Gİ transiti
hızlandırması ve bu sayede karsinojenlerin kolon mukozasıyla temasını azaltır.
Diyetle alınan fazla et ve yağ hem safra asitlerinin yapımını ve sekresyonunu arttırır, hem
de kolonik mikroflorada safra asitlerini konjuge ederek aromatik karsinojenlere
dönüştüren bakteriodes ve Clostridiumların çoğalmasını sağlar.
Ayrıca yağ alınımıyla artan safra asitleri barsak mukozasında toksik ve trofik etkilere
sebep olur
Etiyoloji
Kolesistektomi : Kolesistektomiden sonra safra asitlerinin kompozisyonu değiştiği için
ileumdan yeterince safra asidi emilemez ve büyük bir kısmı kolona geçerek mukozada
proliferatif aktiviteyi arttırır.
2
Ureterosigmoidostomi sonrası idrarın kendisi ve içindeki karsinojenlere bağlı olarak
KRK insidansı artar.
Hormonal Faktörler :
Akromegali, Hiperparatiroidi
Gastrin, Östrojen ve Androjen,
İnsuline growt faktör ve somatomedin
KRK gelişimi için risk faktörleri
Özgeçmişinde KR adenom veya adenokarsinom,
Aile anamnezinde adenomatöz polip, KRK, herediter nonpolipozis KRK ve polipozis
sendromları saptanması,
Yüksek oranda yağ ve düşük oranda lif içeren diyetle beslenme,
İnflamatuar barsak hastalığı olması,
Önceden tanı konmuş endometrium, over veya meme Ca.
Onkogenezis
Yapılan biyogenetik çalışmalar sonucunda:
Normal kolon hücrelerinin önce ras onkojen mutasyonuyla adenomlar meydana gelir.
APC ve DCC kromozomlarındaki allel kayıpları KR epitel hücrelerinde transformasyona
yol açar. p53 mutasyonu sonucu karsinom oluşur.
Patolojik evreler
KRK ın gelişmesinde klinik olarak 3 evre olduğu gösterilmiştir.
Preneoplastik evre : kolonik mukozada hiperproliferasyon ve displazi;
Prekanseröz evre : sırasıyla tubuler, tubulovillöz ve villöz adenom;
Karsinom evresi : önce insitu, sonra invaziv karsinoma, daha sonra da metastaz gelişir.
Makroskobik Patoloji
KRK lar makroskobik olarak polipoid (proliferatif), ülseratif ve skiröz (annuler)
olabilirler.
Polipoid tip sıklıkla çekum, asandan kolon ve rektumda görülür. İleri dönemde neoplazm
ülserleşir, kanamaya sebep olur ve enfeksiyon için predispozisyon oluşur, ancak büyük
kitleleriyle tıkanma yaparlar. Çoğu zaman iyi diferansiye tümörlerdir.
Annuler tümörler tipik olarak desenden kolon ve rektumun 1/3 üst bölümünde görülür.
Bu tümörler barsak duvarını çevreleme ve onu daraltma eğilimindedirler. Annuler
patolojilerin çoğu ileri dönemlerde metastaz yapma eğilimindedirler
3
Lokalizasyon
KRK ların %55-60 ı rektosigmoid, %15-20 si çıkan kolon ve çekum, %10-15 i inen kolon
ve %5-10 u ise transvers kolonda yerleşir.
%5 i ise multisentrik yerleşimlidir
Yayılım yolları
KRK genellikle geç büyür ve direkt invazyon, implantasyon, lenfatik ve hematojen yolla
yayılırlar. Erken dönemde tümör mukoza ve submukozada sınırlıdır. Bir süre sonra tümör
muskuler tabakayı işgal eder ve sonunda güçlü bir engel olan serozanın dışına taşar.
Lenfatik yayılım
KRK ın en sık (%25-40) yayılma yolu lenfatik yayılımdır. Barsak duvarındaki invazyonu
tam kata ulaşmış olan hastaların yaklaşık yarısında lenf bezi metastazı saptanır.
Kolonda üç lenfatik sistem vardır :
1. İntramural sistem
2. İntermedier sistem
3.Ekstramural lenf sistemi. Bu grupta epiploik, parakolik, ileokolik, sağ kolik, orta
kolik, sol kolik, superior ve inferior mezenterik ve nihayet paraaortik lenf grupları vardır.
Hematojen yayılım
Kolon Ca'ların %30 undan fazlasında uzak veya yakın venöz yayılım meydana gelir. En
sık KC ve ikinci sıklıkta AC e metastaz yaparlar. Eksplorasyon ve rezeksiyon sırasında
kitlenin manuplasyonu ile KC in portal sistemine malign hücreler pompalandığından, kan
dolaşımına hücrelerin geçtiği %50 oranında saptanır. Bu nedenle tümör mobilize
edilmeden önce ilgili mezenterik kan damarları bağlanmalı ve ''no touch'' tekniği ile
rezeksiyon yapılmalıdır.
Dukes’ Evrelendirmesi
A evresi : Tümör submukozayı aşmamıştır.
B1 evresi : Tümör muskularis propriaya ulaşmış ve onu invaze etmiştir.
B2 evresi : Tüm barsak duvarı tutulmuştur, ancak lenf nodu metastazı yoktur.
C1 evresi : Barsağa komşu lenf nodu metastazları vardır.
C2 evresi : Damarların bağlandığı düzeyde lenf nodu metastazı vardır.
D1 evresi : Komşu organlara invazyon varlığı
D2 evresi : Uzak metastaz varlığı
Aster-Coller Evrelendirmesi
A evresi : Mukozaya lokalize tümör
4
B1 evresi : Lenf nodu metastazı olmadan muskularis propriaya kadar tümör tutulumu
vardır.
B2 evresi : Lenf nodu metastazı olmadan muskularis propriayı invaze eden tümör.
C1 evresi : Tüm barsak duvarı tutulumu ile beraber lenf nodu metastazı vardır.
C2 evresi : Barsak duvarını aşmış lezyon ile beraber lenf nodu metastazı vardır.
D evresi : Uzak metastaz varlığı
Klinik Belirtiler
KRK'ların klinik özellikleri evresine, tümörün histopatolojik yapısına ve yerleşim yerine
göre değişir.
Başlıca yakınmalar : Abdominal ağrı, barsak fonksiyonlarındaki değişiklik, rektal kanama,
melena, gaitada mukus, kilo kaybı, palpabl bir kitlenin hissedilmesi, kusma, anemi,
baygınlık, yorgunluk, kısmi yada tam tıkanma, tenezm, gaita inkontinansı ve abse veya
yaygın peritonite neden olan perforasyondur.
Tanı yöntemleri
1.Proktosigmoidoskopi ve kolonoskopi,
2.Radyolojik incelemeler,
3.Sitolojik incelemeler
4.USG, CT, MRI
5.Tümör belirleyicileri (CEA, CA19-9)
6.Radioimmunoguided surgery (RIGS)
Tedavi
Amaç : Primer tümör mobilse ve uzak yayılım olduğuna dair klinik hiçbir delil yoksa,
küratif rezeksiyon endikasyonu vardır. Kanser cerrahisinin prensiplerine göre rezeksiyon,
KRK içeren segment ile o segmentin damar ve lenfatiklerini içermelidir.
KRK’larda Cerrahi Tedavi
Çekum ve sağ kolon Ca’larda: Sağ hemikolektomi
Transvers kolon Ca’larda : Transvers kolektomi
Sol kolon Ca’larda : Sol hemikolektomi
Sigmoid Ca’larda : Sigmoid kolektomi
1/3 proksimal rektum Ca’larda Anterior rez.
1/3 orta rektum Ca’larda : Low Ant. Rez.
1/3 distal rektum Ca’larda : Abdomino-perineal rez.
Adjuvan Tedavi
5
Kolon Ca'lar genellikle KT ye duyarlı, RT'ye rezistan tümörlerdir. Rektum Ca’lar ise hem
KT’ye ve hem de RT’ye duyarlıdır.
KT’de en sık kullanılan ilaç 5FU + Levamizol kombinasyonudur.
Rektum Ca’larda preoperatif RT yapılması ameliyat genişliğini azaltabilir.
Takip
İlk 2 yıl için 3 ayda bir, 3. yılda 4 ayda bir ve 4. yıl 6 ayda bir ve daha sonra da yıllık
izlemeler uygundur. Her izlemde fizik muayene yapılır ve gaitada gizli kan araştırılır ve
CEA düzeyine bakılır.İlk 2 yıl için 6 ay aralarla AC grafileri çekilmeli ve daha sonra yılda
bir tekrarlanmalıdır.Kolonoskopi PO 6 ile 12. aylarda yapılmalı ve 2-3 yılda bir
kolonoskopik incelemelere devam edilmelidir. Kolonoskopinin yapılmasının mümkün
olmadığı durumlarda Ba lu kolon grafileri çekilmelidir.
Prognoz
KRK lerin evresi prognozu belirleyen en önemli faktördür.
5 yıllık sürvi ortalama %36, radikal rezeksiyon geçirenlerde ise %66.
Dukes evrelerine göre 5 yıllık yaşam oranları : Dukes A : %80-90, Dukes B : %45-65,
Dukes C : %15-25, Dukes D : %0-10.