GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu Sonuç Raporu Proje No: 2009/59 Mahlep Çekirdeğinden İzole Edilen Proteince Zengin Ürünün Bazı Kimyasal ve Fonksiyonel Özelliklerinin İncelenmesi Proje Yöneticisi Prof. Dr. Metin YILDIRIM Birimi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Araştırmacılar ve Birimleri Melih GÜZEL Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü (Ekim /2011) ÖZET* MAHLEP ÇEKĠRDEĞĠNDEN ĠZOLE EDĠLEN PROTEĠNCE ZENGĠN ÜRÜNÜN BAZI KĠMYASAL VE FONKSĠYONEL ÖZELLĠKLERĠNĠN ĠNCELENMESĠ Bu çalıĢmada, mahlep çekirdeği içinden protein konsantresi üretilmesi ve üretilen protein konsantresinin bazı kimyasal ve fonksiyonel özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıĢtır. Mahlep çekirdeği içi proteinleri pH 10,0’da ekstrakte edilip pH 4,5’te çöktürülerek protein konsantresi hazırlanmıĢtır. Protein konsantresinin kurumadde, yağ, toplam karbonhidrat, protein ve kül içeriği; protein çözünürlüğü, su ve yağ tutma kapasitesi, emülsiyon aktivite indeksi ve emülsiyon stabilite indeksi, köpük kapasitesi ve stabilitesi, minimum jel oluĢturan konsantrasyonu ve proteinlerin molekül ağırlıkları belirlenmiĢtir. Protein konsantresi %92,73±0,65 kurumadde, %6,29±0,12 kül, %6,02±0,35 karbonhidrat, %1,42±0,09 yağ ve %73,11±0,80 protein içermiĢtir. Su tutma kapasitesi, yağ tutma kapasitesi ve minimum jel oluĢturan konsantrasyonu sırasıyla %281±2,0, %166±0,10 ve %12 olarak bulunmuĢtur. Maksimum çözünürlük pH 12,0 (%95,97±1,94) ve minimum çözünürlük ise pH 6,0’da (%16,71±0,45) gözlenmiĢtir. Emülsiyon aktivite indeksi 27,21±2,50 m2/g, emülsiyon stabilite indeksi ise 81,05±1,49 dakika olarak belirlenmiĢtir. Protein konsantresinin köpük kapasitesi %43,75±8,84 ve köpük stabilitesi ise %71,33±21,68 (30 dakika sonra) olarak belirlenmiĢtir. Protein konsantresinin emülsifiye etme ve köpürme özellikleri sodyum kazeinattan daha düĢük bulunmuĢtur. Sodyum dodesil sülfat poliakrilamid jel elektroforezi (SDS-PAGE) yağsız mahlep çekirdeği içi unundaki protein fraksiyonlarının hemen hemen tamamının protein konsantresinde tutulduğunu göstermiĢtir. Üretilen protein konsantresinin fonksiyonel ve kimyasal özellikleri dikkate alındığında protein konsantresinin bazı gıda formülasyonlarında kullanım alanı bulabileceği anlaĢılmıĢtır. Anahtar Kelimeler: Mahlep çekirdeği içi protein konsantresi, Fonksiyonel özellikler (*) Bu çalıĢma GaziosmanpaĢa Üniversitesi Bilimsel AraĢtırma Projeleri Komisyonu tarafından desteklenmiĢtir (Proje No: 2009/59). ABSTRACT INVESTIGATION OF SOME CHEMICAL AND FUNCTIONAL PROPERTIES OF PROTEIN RICH PRODUCT FROM MAHALEB SEEDS The aims of this research were to produce protein concentrate from mahaleb (mahlab) seed kernels, and to investigate its some chemical and functional properties. Protein concentrate was prepared from the defatted powder of mahaleb seed kernels by extracting at pH 10.0, and precipitating at pH 4.5. Dry matter, fat, total carbohydrate, protein, and ash contents; protein solubility, water and oil absorption capacity, emulsifying activity and stability indices, foaming capacity and stability, least gelling concentration, and molecular weight of the resulting concentrate were determined. Protein concentrate contained 92.73±0.65% dry matter, 6.29±0.12% ash, 6.02±0.35% carbohydrate, 1.42±0.09% fat, and 73.11±0.80% protein. Water holding capacity, oil holding capacity and least gelling concentration of protein concentrate were 281±2.0%, 166±0.10%, and 12%, respectively. Protein concentrate showed minimum and maximum solubility at pH 6.0 (16.71±0.45%) and 12.0 (95.97±1.94%), respectively. Emulsifying activity and stability indices, foaming capacity and stability of protein concentrate were 27.21±2.50 m2/g, 81.05±1.49 min, 43.75±8.84% and 71.33±21.68% (after 30 minutes), respectively. Emulsifying and foaming properties of protein concentrate were lower than those of sodium caseinate. Sodium dodecyl sulphate polyacrylamide gel electrophoresis (SDS-PAGE) analysis showed that almost all of the protein fractions in the defatted powder were transferred to the protein concentrate. The protein concentrate may find applications in some food formulations with regards to its functional and chemical properties. Keywords: Mahaleb kernel protein concentrate, Functional properties İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET………………………….………………………….….……………………….............. i ABSTRACT…………………….……………………….….…………….………………..… ii ĠÇĠNDEKĠLER………………….……………………..…..…………….…………………… iii ġEKĠLLER DĠZĠNĠ………….……………………….……...……………………………..… v ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ…………………………………………………...………………..…. vi GĠRĠġ…………………………………………………….…….………………………… 1 KAYNAK ÖZETLERĠ…………………………………...……..……………………….. 2.1. Mahlep Çekirdeklerinin Özellikleri…………………………………………………. 2.2. Proteinlerin Fonksiyonel Özellikleri…………………………………..…................. 4 4 5 MATERYAL VE YÖNTEM…………………………..…...…………..…....................... 3.1. Materyal……………………………………………..…………………..................... 3.2. Yöntem………………………………...……………….…………………………… 3.2.1. Mahlep Çekirdeği Ġçinden Yağın UzaklaĢtırılması……...………………………. 3.2.2. Mahlep Çekirdeği Ġçi Protein Konsantresinin (MÇĠPK) Hazırlanması….............. 3.2.3. Mahlep Çekirdeği Ġçi ve Ürünlerinin Fiziksel ve Kimyasal Nitelikleri.................. 3.2.3.1. Mahlep Çekirdeği Ġçi ve Ürünlerinin Kurumadde Analizleri.…………...….. 3.2.3.2. Mahlep Çekirdeği Ġçi ve Ürünlerinin Yağ Analizleri…….…………………. 3.2.3.3. Mahlep Çekirdeği Ġçi ve Ürünlerinin Toplam Karbonhidrat Analizleri.……. 3.2.3.4. Mahlep Çekirdeği Ġçi ve Ürünlerinin Protein Analizleri……………...……. 3.2.3.5. Mahlep Çekirdeği Ġçi Protein Konsantresinin Kül Analizi………………….. 3.2.3.6. Mahlep Çekirdeği Ġçi ve Ürünlerinin Renk Değerlerinin Ölçümü ..……....... 3.2.3.7. Yağsız Mahlep Çekirdeği Ġçi ve Mahlep Çekirdeği Ġçi Protein Konsantresinin SDS-PAGE ile Ġncelenmesi……………………………….... 3.2.4. Mahlep Çekirdeği Ġçi Protein Konsantresinin Fonksiyonel Özelliklerinin Belirlenmesi…………….………………..….…………………………………… 3.2.4.1. Protein Çözünürlüğünün Belirlenmesi ………………………..…….............. 3.2.4.2. Su ve Yağ Tutma Kapasitesinin Belirlenmesi ……………...……….……… 3.2.4.3. Köpük Kapasitesi ve Stabilitesinin Belirlenmesi……………………………. 3.2.4.4. Emülsiyon Aktivite Ġndeksi (EAĠ) ve Emülsiyon Stabilite Ġndeksinin (ESĠ) Belirlenmesi…………………………………………………………………. 3.2.4.5. Minimum Jel OluĢturan Konsantrasyonun (MJOK) Belirlenmesi………….. 3.2.5. Ġstatistiksel Değerlendirme………………………………………………………. 15 15 15 15 15 16 16 16 17 17 18 18 BULGULAR ve TARTIġMA………………………………………………………..….. 4.1. Protein Konsantresinin Hazırlanması……………………………………….............. 4.1.1. Örneklerin Öğütülmesi ve Yağ Ekstraksiyonu…………………………………... 4.1.2. Ekstraskiyon pH’sının Belirlenmesi………………………………...…………… 4.1.3. Protein Konsantresinin Hazırlanması ve BileĢimi………………………….......... 4.1.4. Mahlep Çekirdeği ve Ġçi Ürünlerinin Renk Değerleri………...…………………. 4.2. Mahlep Çekirdeği Ġçi Protein Konsantresinin Fonksiyonel Özellikleri…………….. 4.2.1. Protein Çözünürlüğü …………………………………………………………...... 4.2.2. Su Tutma Kapasitesi…………………………………………..……………......... 4.2.3. Yağ Tutma Kapasitesi………………………………………...………................. 4.2.4. Köpük Kapasitesi ve Stabilitesi………….………………………………………. 4.2.5. Emülsiyon Aktivite Ġndeksi ve Emülsiyon Stabilite Ġndeksi…………………….. 4.2.6. Minimum Jel OluĢturan Konsantrasyon…………………………...…………….. 24 24 24 25 27 29 31 31 33 34 35 38 39 1. 2. 3. 4. 19 20 20 20 21 22 23 23 5. 4.2.7. Jel Elektroforezi (SDS-PAGE)…..………………………………………………. 40 SONUÇ…………………………………………………………………………..……… 42 KAYNAKLAR………………………….……………………………………………….. 44 ŞEKİLLER DİZİNİ Sayfa ġekil 4.1. Yağsız mahlep çekirdeği içi örneklerinden proteinlerin ekstraksiyonuna pH’nın etkisi……………………………………………………………….. ġekil 4.2. Mahlep çekirdeği içi protein konsantresinin farklı pH değerlerindeki çözünürlükleri……………………………………………………………... ġekil 4.3. Protein örneklerinin köpük stabilitesinde zamanla gözlenen değiĢim ……. ġekil 4.4. Mahlep çekirdeği içi ürünlerinin SDS-PAGE elektroforetogramı………… 26 32 37 41 ÇİZELGELER DİZİNİ Sayfa Çizelge 4.1. Çizelge 4.2. Çizelge 4.3. Çizelge 4.4. Çizelge 4.5. Çizelge 4.6. Çizelge 4.7. Çizelge 4.8. Mahlep çekirdeği içinin yağ ekstraksiyon öncesi ve sonrası bileĢimi…….. Protein konsantresinin bazı kimyasal nitelikleri…………………………... Yağsız mahlep çekirdeği içi proteinlerinin, protein konsantresinde tutulma oranları…………………………………………………………………….. Mahlep çekirdeği içi ürünlerinin renk değerleri…………………………… Protein konsantresinin 1,0-12,0 pH aralığındaki protein çözünürlüğü……. Protein konsantresinin su ve yağ tutma kapasiteleri………………………. Protein konsantresinin ve Na-kazeinatın köpük kapasiteleri ve stabiliteleri. Protein konsantresinin emülsiyon aktivite ve emülsiyon stabilite indeksi… 25 27 29 30 33 34 37 39 Çizelge 4.9. Mahlep çekirdeği içi protein konsantresinin minimum jel oluĢturan konsantrasyonları………………………………………………………….. 40 1. GİRİŞ Gıda iĢlemenin değiĢik aĢamalarında çeĢitli katı veya sıvı atıklar açığa çıkmaktadır. Meyve iĢleme tesislerinde en fazla karĢılaĢılan atık kabuk, posa ve çekirdektir. Çevre kirliliği, gıda yetersizliği gibi kaygılar, atıkların ekonomik ve güvenli bir Ģekilde geri dönüĢümünü sağlayacak yöntemlerin geliĢtirilmesi ihtiyacını da beraberinde getirmektedir (Kamel ve Kakuda, 1992). Günümüzde bu atıklar hayvan yemi olarak kullanma, fermantasyon yoluyla tek hücre proteinine dönüĢtürme, biyo-yakıt üretme gibi değiĢik uygulamalar ile değerlendirilmeye çalıĢılmaktadır (Kamel ve Kakuda, 1992; Duman ve ark., 2011). Rosaceae familyasında yer alan mahlebin (Prunus mahaleb L.) vatanı Batı Asya ve Avrupa’dır. Bu bitki Güney Avrupa, Fransa, Güney Almanya, Kuzey Asya, Kafkasya ve Türkistan içlerine kadar uzanan geniĢ bir alanda doğal olarak yetiĢmektedir. Ülkemizde ise Tokat, Mardin, Çorum, GümüĢhane, Amasya, Ordu, Erzurum, UĢak ve Van yöresinde doğal olarak yetiĢmektedir. Yöresel olarak Ġdris, Yabani Kiraz, TaĢ Kirazı, Endirez, Keniro, Kokulu Kiraz, Endülüs ve Meltem gibi isimlerle anılmaktadır (Mataracı, 1997; Ġlisulu, 1992). Ġnglizce’de ise English cherry, Rock cherry, St. Lucie cherry gibi isimler verilmiĢtir (Mariod ve ark., 2010). Mahlep kayalık ve güneĢli yerlerde yetiĢir. Yapraklarını döken küçük ağaç ya da ağaççık formunda olup beyaz renkli ve kokulu çiçekleri vardır (Moreno ve ark. 1996). Mahlep ağacı alçak boylu, sık ince dallı, yayvan, bazen sarkık taçlıdır. Çiçek teĢekkülü salkımı andırır. Dolayısıyla meyveleri de salkımlardan meydana gelir. Meyveleri çok küçük küresel, tam olgunlaĢtıkları zaman koyu kırmızı veya siyah renklidir. GeliĢme kuvveti, kabuk, yaprak ve meyve rengi, meyve Ģekli ve döllenme durumu bakımından birbirinden farklı mahlep tipleri mevcuttur (YeĢiloğlu, 2005). Sarı Mahlep ve Kara Mahlep olmak üzere yurdumuzda yetiĢen iki önemli mahlep tipi vardır. Sarı mahlep meyveleri olgunlaĢınca kırmızı renk alır, gövde açık renklidir. Tokat bölgesinde kiraz ve viĢneye anaç olarak kullanılan çeĢit sarı mahleptir. Kiraz ve viĢne ile çok iyi uyuĢan tipleri vardır. Kara mahlep meyveleri olgunlaĢınca siyah bir renk alır. Kara mahlep, kiraz ve viĢne için uygun anaç değildir. Gövdesi de siyaha yakın renklidir. AĢılama sonucunda iyi bir uyuĢma sağlamaz. AĢı iyi bir tutum sağlar ama 3-4 yıl sonra aĢı yerinden kırılmalar, geliĢmede durma ve kuruma gibi belirtilerle gecikmiĢ uyuĢmazlık olayı görülebilir (YeĢiloğlu, 2005). Türkiye’deki kiraz ağaçlarının %75-80’inin mahlep anacı üzerine aĢılı olduğu belirtilmektedir (Mısırlı, 1992). Mahlebin mutfaktaki kullanımı Türkiye, Yunanistan ve Ermenistan ile sınırlıdır (Aydin ve ark., 2002). Ancak Sudan’da ekmeğe lezzet vermek amacıyla kullanıldığı da bildirilmektedir. Mahlep çekirdeği içi Sudan’da ayrıca geleneksel losyonların üretiminde ve çocuklarda ishal önleyici ilaç olarak da kullanılmaktadır (Mariod ve ark., 2010). Ülkemizde, kurutulan meyveleri baharat olarak, çekirdek içleri çöreklere koku vermek amacıyla ve kokulu dalları ise tütün çubuğu yapımında kullanılmaktadır (Yaltırık ve Efe, 2000). Ayrıca yöresel ilaçlarda tonik ya da anti diyabetik olarak da kullanılmaktadır (Sezik ve Basaran, 1985). Meyvelerinin jölesi, pestili ve Ģekerlemesi yapılmaktadır (Gerçekçioğlu ve GüneĢ, 1992; Meraler, 2010). Ayrıca α-eleostearik asitçe (9cis, 11trans, 13trans - 18:3) zengin bir yağ içermesi nedeni ile boya sanayiinde kullanılır. Ağaç kabuklarının hoĢ kokulu olması, kumarin içermesinden ileri gelmektedir (Meraler, 2010). Mahlep çekirdeği önemli düzeyde yağ (%30,9) ve protein (%28,0) içermektedir (Mariod ve ark., 2009). Çekirdek içinde kumarin, herniarin (7-metoksikumarin), dihidrokumarin ve düĢük miktarlarda amigdalin (mandelonitril-β-gentiobiosid) bulunmaktadır. Çekirdek içi yumuĢak yapılı, hoĢ kokulu ancak acı bir tada sahiptir. Özellikle belirli bir süre çiğnendikten sonra hafif bir badem lezzeti oluĢturur (Mastelić ve ark., 2006; Jerković ve ark., 2011). Bir gıdanın tüketici açısından önem taĢıyan fonksiyonel özellikleri, gıdanın besleyici değerinin dıĢında kalan diğer niteliklerinin tümüdür. Tüketici tercihlerini etkileyen bu nitelikler sırasıyla tekstür, tat-koku, renk ve görünüĢtür. Fonksiyonel özellikler sadece son ürünün kalitesini belirlemek açısından değil ayrıca iĢlenmiĢ et ürününün dilimlenmesi, bisküvi hamurunun makinelerle taĢınabilmesi gibi üretim aĢamalarının kolaylaĢtırılması ve yeni gıda maddelerinin geliĢtirilmesi açısından da önemlidir (Singh ve ark., 2008; Ogunwolu ve ark., 2009). Bu nedenlerle proteinler, tat-koku maddelerini taĢıma, köpük, emülsiyon, jel ve hamur oluĢturma gibi özellikleri ile gıdanın fonksiyonel niteliklerini etkileyen ve/veya belirleyen önemli bileĢenlerdir. Proteinlerin fonksiyonel özellikleri, proteinlerin kompozisyonu ve üç boyutlu yapısı gibi iç faktörlerden, gıda ya da model sistemin kompozisyonu gibi çevresel faktörlerden ve izolasyon metodu ile koĢullarından etkilenmektedir (Kinsella, 1981; Fernandez-Quintela ve ark., 1997; Bilgi ve Çelik, 2004). Bu nedenlerle elde edildikleri kaynağa bağlı olarak proteinlerin fonksiyonel nitelikleri de farklılık gösterebilmektedir. Gıda üretiminde kullanılan proteinler kabaca hayvansal kaynaklı (jelatin, kazein vb) ve bitkisel kaynaklı (soya, yer fıstığı vb) proteinler olmak üzere iki grupta toplanabilir. Birçok bitkisel kaynaklı protein, insan beslenmesinde düĢük maliyetli protein kaynağı olarak ilgi çekmektedir (Ogunwolu ve ark., 2009). Yapılan kaynak taramalarında, mahlep çekirdeği içinin bileĢiminin belirlendiği birkaç çalıĢma dıĢında, mahlep çekirdeği içinden proteinlerin izole edilmesi ve izole edilen proteince zengin ürünlerin (konsantre veya izolat) fonksiyonel niteliklerinin belirlenmesini konu alan herhangi bir çalıĢmaya rastlanmamıĢtır. Bu nedenle gerçekleĢtirilen bu çalıĢmada mahlep çekirdeği içinden ekstrakte edilen proteince zengin ürünün bazı kimyasal ve fonksiyonel özellikleri belirlenmiĢ, diğer bitkisel ve hayvansal kaynaklı proteinler ile karĢılaĢtırılmıĢ ve gıda endüstrisinde kullanım olanakları incelenmiĢtir. 2. KAYNAK ÖZETLERİ Mahlep çekirdeği içinin bileĢimini konu alan sınırlı sayıda kaynak bulunmaktadır. Mahlep çekirdeği içinden proteinlerin izole edilmesi ve fonksiyonel özelliklerinin belirlenmesi ile ilgili ise herhangi bir literatüre rastlanılmamıĢtır. Bu nedenle konu ile doğrudan ilgili ulaĢılabilen kaynaklar sınırlı kalmıĢtır. 2.1. Mahlep Çekirdeğinin Özellikleri Aydin ve ark. (2002) tarafından yapılan çalıĢmada, Tokat ilinde yetiĢtirilen mahlep çekirdeği içinin bazı fiziksel özellikleri incelenmiĢtir. ÇalıĢmada analiz edilen örneklerin %2,8-9,3 düzeyinde su içerdiği, bin tane ağırlığının 0,205-0,215 kg arasında değiĢtiği saptanmıĢtır. Mahlep çekirdeği yağının yağ asidi kompozisyonunu inceleyen Yücel (2005), mahlep yağında en çok bulunan yağ asitlerinin oleik asit (%35,4) ve linoleik asit (%28,5) olduğunu belirlemiĢtir. Mahlep çekirdeği yağının önemli düzeyde konjuge linolenik asitleri (%27,6) içerdiği ve konjuge linolenik asitlerin de %76,1’ini α-eleostearik asidin (9cis, 11trans, 13trans - 18:3) oluĢturduğu saptanmıĢtır. Ayrıca mahlep çekirdeğinin kurumaddesinde %18,5 düzeyinde yağ bulunduğu belirlenmiĢtir. Mahlep çekirdeği üzerinde yapılan bir çalıĢmada, mahlep çekirdeğinin %6,2 su, %30,9 yağ, %28,0 protein, %2,1 kül, %18,7 lif ve %14,1 karbonhidrat içerdiği saptanmıĢtır. Mahlep çekirdeği yağında, oleik asit (%45) ve linoleik asitin (%47) en çok bulunan yağ asitleri olduğu belirlenmiĢtir. Aminoasit analizi sonucunda treonin, metiyonin+sistein, lizin ve izolösin aminoasitlerinin ilk dört yetersiz aminoasitler oldukları gözlenmiĢtir. Major elementlerden Ca, K ve Mg düzeylerinin sırasıyla 133,7, 204,2 ve 102,2 ppm; minor elementlerden Al, Pb Ni, Mn, Cu, Cr ve Co düzeylerinin ise düĢük olduğu saptanmıĢtır (Mariod ve ark., 2009). Mardin ve yöresinde yetiĢen mahlep meyvesi çekirdeği içlerinin mineral madde bileĢimini inceleyen Meraler (2010), mahlep çekirdeği içinde mg/kg olarak 9,94 Al, 19,4 B, 6 795 Ca, 0,00963 Cd, 0,000000185 Co, 0,06707 Cr, 15,5 Cu, 59,5 Fe, 9 166 K, 2 907 Mg, 18,0 Mn, 0,65 Mo, 5,05 N, 45,6 Na, 1,3 Ni, 5 767 P, 0,215 Pb, 2 297 S ve 36,0 Zn bulunduğunu saptamıĢtır. 2.2. Proteinlerin Fonksiyonel Özellikleri Proteinlerin fonksiyonel özellikleri gıda iĢleme ve ürün formülasyonlarında önem taĢımaktadır. Fonksiyonel özelliklerden bazıları su tutma, yağ bağlama, emülsiyon, köpük ve jel oluĢturmadır. Bu fonksiyonel özellikler moleküler yapı ve ağırlık gibi iç faktörlerden, proteinlerin izolasyon metodu, pH, iyonik güç ve diğer bileĢenlerin bulunması gibi birçok dıĢ faktörden etkilenmektedir. Fonksiyonel özelliklerden hangisinin daha önemli olduğu protein konsantresinin veya izolatının kullanılacağı gıda maddesine bağlı olarak değiĢim gösterir. Örneğin yüksek su ve yağ tutma kapasitesi sosis, ekmek ve keklerde arzu edilirken yüksek emülsifiye etme ve köpük oluĢturma özellikleri salata sosları, sosisler, çorbalar, Ģekerlemeler, donmuĢ tatlı ve kekler için tercih edilen özelliklerdir (Kinsella, 1979; Ahmedna ve ark., 1999). Proteinlerin farklı koĢullardaki çözünürlüğü, emülsiyon oluĢturma, köpürme ve jelleĢme gibi diğer fonksiyonel özelliklerini önemli düzeyde etkilemesi nedeniyle proteinlerin önemli fonksiyonel niteliklerinden birisidir (Kinsella, 1982). Proteinler izoelektrik noktalarında en düĢük çözünürlüğü gösterirler. Çünkü bu noktada protein-protein interaksiyonu maksimum seviyede gerçekleĢir. Ġyonların konsantrasyonu ve çeĢidi proteinlerin su tutma kapasitesini, ĢiĢmesini ve çözünürlüğünü önemli derecede etkilemektedir (Cheftel ve ark., 1985; Saldamlı ve Temiz, 1998). Proteinlerin su ile etkileĢimi, gıdaların lezzet ve yapısını belirlemesi nedeniyle gıda sistemlerinde çok önemlidir. Gıda proteinlerinin su tutma kapasitesini belirleyen proteine özgü faktörler aminoasit bileĢimi, üç boyutlu yapı ve yüzey hidrofobisite/polaritesidir. Ayrıca gıda iĢleme metotları da proteinlerin üç boyutlu yapısı ve hidrofobisitesi üzerinde önemli etkiye sahiptir (Barbut, 1999). Su tutma kapasitesi çorba, hamur ve fırıncılık ürünleri gibi viskozitesi yüksek gıda maddeleri için kritik bir fonksiyonel özelliktir. Bu ürünlerde proteinlerin çözünmeden suyu tutmaları ve bu sırada viskoziteyi arttırıp kıvam ve yapı kazandırmaları gerekmektedir (Seena ve Sridhar, 2005). Proteinlerin yağ ile etkileĢimi, gıdaların lezzet ve yapısını belirlemesi nedeniyle gıda sistemlerinde çok önemlidir (Barbut, 1999). Gıda emülsiyonları termodinamik açıdan stabil olmayan su-yağ karıĢımlarıdır. Emülsiyonun oluĢması ve stabilitesi mayonez gibi gıda sistemlerinde çok önemlidir. Proteinler yüklü-yüksüz, polar-apolar aminoasitler içerebilmektedir. Bu aminoasitler proteinlere, hidrofilik ve hidrofobik özellikleri bir arada içeren yüzey aktif madde niteliği kazandırmaktadır. Bu sayede proteinler gıda sistemlerinde hem yağ hem de su fazı ile etkileĢime girebilmektedir. Proteinlerin stabilize ettiği emülsiyonları pH, iyonik kuvvet, sıcaklık, düĢük molekül ağırlığına sahip yüzey aktif maddelerin varlığı, Ģekerler, yağ fazı ve protein tipi gibi faktörler de etkilemektedir. Bunun yanı sıra emülsiyon özelliğini proteinin çözünebilirliliği de oldukça etkileyebilmektedir. Ancak doğrusal bir iliĢkiden söz etmek olası değildir (Saldamlı ve Temiz, 1998). Çözünmez ve yüksek düzeyde apolar nitelik gösteren proteinlerin büyük miktarda yağ bağlayabildikleri görülmektedir. Küçük partikül boyutlu, düĢük yoğunluklu protein tozları yüksek yoğunluklu protein tozlarından daha fazla yağ tutarlar. Bitkisel protein konsantrelerinin karbonhidrat bileĢenlerinin yağ bağlamada önemli derecede bir payı bulunmamaktadır (Cheftel ve ark., 1985). Köpük, emülsiyona benzer bir Ģekilde oluĢur. Köpükte su molekülleri apolar faz olan hava küreciklerinin etrafını sarmaktadır. Teorik olarak proteinlerin hem polar hem de apolar grupları bir arada içermesi onları iyi bir köpük oluĢturucu konumuna getirmektedir. Bu nitelikleri sayesinde proteinler su-hava ara yüzeyinde yer alarak hava küreciklerinin birleĢmesine engel olurlar. Proteinlerin köpürme özellikleri marshmallow, kekler, çırpılmıĢ kremalar gibi gıda maddeleri için önem taĢımaktadır (Kinsella, 1979). Bir molekülün iyi bir köpürme ajanı olabilmesi için temel gereksinimler Ģu Ģekildedir: (i) köpürme süresince hava/su ara yüzeyinde hızlı bir Ģekilde adsorblanmalı, (ii) hızlı yapısal değiĢikliğe uğrama ve ara yüzeyde yeniden düzenlenme yeteneğine sahip olmalı, (iii) moleküller arası interaksiyonlar yoluyla kohezif bir viskoelastik film oluĢturabilmeli (Makri ve ark., 2005). Moleküler arası kohezyon ve elastikiyet stabil köpük oluĢumu için önemli iken ikincil ve üçüncül yapılı esnek moleküller köpüklerin etkili bir Ģekilde oluĢumu için gerekli olmaktadır (Kinsella, 1981; Damodaran, 1990). Protein jelleri, protein zincirlerinin kısmi etkileĢimi sonucunda suyun hapsedildiği üç boyutlu ağ yapısıdır. Proteinlerin jel oluĢturma yetenekleri salam, sosis gibi et ürünlerinde önem taĢımaktadır (Kinsella, 1979). Jel, sıvı-katı arasında yer alan bir fazdır. Proteinlerin jel oluĢturması yalnızca katı-viskoelastik jel oluĢumunda değil, aynı zamanda su tutma, partiküllerin bağlanması, köpük stabilizasyonu gibi proseslerde de kullanılmaktadır. Belirli koĢullar altında sıcaklık, enzim veya iki değerli katyonlarla ağ yapı oluĢumu sağlanabilir. Isıl iĢlem etkisi ile oluĢan jelleĢmede protein çözeltisi (sol haldeki protein) önce ”projel” haline dönüĢür. Projel viskoz bir sıvı olup bazı proteinlerde polimerizasyon görülür. Projel oluĢumu tersinmez olup ardından ikinci basamak olan ağ yapının oluĢması gelir ve protein jelasyona uğrar. Ağ yapı oluĢmasındaki interaksiyonlar öncelikle hidrojen bağları, hidrofobik ve elektrostatik etkileĢimleri içermektedir (Saldamlı ve Temiz, 1998). Mahlep çekirdeği içi proteinlerinin fonksiyonel özellikleri ile ilgili herhangi bir çalıĢmaya ulaĢılamadığı için bu kısımda diğer kaynaklardan sağlanan protein ürünlerinin üzerinde yapılan araĢtırmalardan bazılarının özetleri sunulmuĢtur. Bezelyeden (Pisum sativum L. Var. Trapper) protein izolatı üretimi sonucunda yağsız bezelye unundaki proteinlerin %65’i protein izolatında tutulmuĢtur. Elde edilen bezelye protein izolatlarının özellikleri: %4,2 su, %90 protein, %4,4 yağ, %2,8 kül, L*: 62,8, a*: 5,0, b*: 22,1 Ģeklinde tespit edilmiĢtir. Elde edilen bezelye protein izolatlarının fonksiyonel özellikleri ise Ģu Ģekilde bulunmuĢtur: Emülsifikasyon %38, yağ tutma kapasitesi %122, su tutma kapasitesi %112, köpürme %143. Protein izolatının farklı pH değerlerindeki çözünürlük profili ise pH 3,0’te %56, pH 4,5’te %2, pH 7,0’de %87, pH 10,0’da %100 olarak gerçekleĢmiĢtir (Sumner ve ark., 1980). Yağsız Ģeftali çekirdeği ununun yağ tutma ve emülsiyon oluĢturma özelliklerinin iyi, ancak su tutma ve köpürme özelliklerinin düĢük olduğu belirlenmiĢtir. Protein çözünürlülüğünün alkali ve asidik pH değerlerinde yüksek, pH 4,3’te ise minimum düzeyde bulunduğu saptanmıĢtır (Rahma ve Abd El Aal, 1988). Fernandez-Quintela ve ark. (1997) tarafından yapılan çalıĢmada bezelye, bakla ve soya fasulyesinden protein izolatları hazırlanmıĢtır. Baklagiller 10 saat su içerisinde bekletildikten sonra kabukları elle soyulmuĢtur. Daha sonra örnekler 25ºC’de hava akımlı etüvde 1 gece bekletilerek kurutulmuĢtur. Kabukları uzaklaĢtırılan ve öğütülen baklagillerin yağı uzaklaĢtırılmıĢtır. Bu Ģekilde elde edilen unlar 1:5 (w/v) oranında suyla karıĢtırılarak süspansiyon haline getirildikten sonra pH’sı 1 N NaOH ile 9,0’a ayarlanmıĢtır. Bu Ģartlar altında 20 dakika oda sıcaklığında protein ekstraksiyonu gerçekleĢtirilen örneklerin çözünmeyen kısımları santrifüj ile uzaklaĢtırılmıĢtır. Elde edilen sıvı fazın pH’sı 1 N HCl ile 4,0’e ayarlanarak 20 dakika oda sıcaklığında proteinlerin izoelektrik çöktürmesi gerçekleĢtirilmiĢ ve proteinler santrifüj edilerek ayrılmıĢtır. Ayrılan kısım dondurarak kurutulmuĢtur. Protein izolatlarının fonksiyonel özellikleri Ģu Ģekilde belirlenmiĢtir: Bezelye protein izolatının su tutma kapasitesi 1,7 g su/g, yağ tutma kapasitesi 1,2 g yağ/g, köpürme kapasitesi %15, köpük stabilitesi %94 ve minimum jel oluĢturan konsantrasyonu %18; bakla protein izolatının su tutma kapasitesi 1,8 g su/g, yağ tutma kapasitesi 1,6 g yağ/g, köpürme kapasitesi %15, köpük stabilitesi %77 ve minimum jel oluĢturan konsantrasyonu %14; soya fasulyesi protein izolatının su tutma kapasitesi 1,3 g su/g, yağ tutma kapasitesi 1,1 g yağ/g, köpürme kapasitesi %22, köpük stabilitesi %93 ve minimum jel oluĢturan konsantrasyonu %16 olarak bulunmuĢtur. Baklagil protein izolatlarının izoelektrik noktası pH 4,0 olarak bulunmuĢtur. Baklagil protein izolatlarının protein çözünürlüklerinin pH 4-6 arasında minimuma indiği, alkali pH değerlerinde ise önemli ölçüde arttığı bulunmuĢtur. Nohut unlarından pH 12,0’de (izolat A) ve pH 10,5’de kararmayı engellemek için Na2SO3 varlığında (izolat B) ekstrakte edilen proteinler izoelektrik çöktürme (pH 4,3) ile geri kazanılmıĢtır. Ġzolat A elde edilirken prespitat su ile yıkanarak donuk kurutulmuĢtur. Ġzolat B’de ise prespitat pH’sı 4,3 olan su, etanol ve aseton ile yıkanarak oda sıcaklığında kurutulmuĢtur. Ġzolat B’nin hazırlanmasında pH değerinin düĢük olması ve sodyum sülfitin proteinlerle reaksiyona girebilecek okside polifenollerin oluĢumunu engellemesi rengin daha beyaz olmasını sağlamıĢtır. Ġzoelektrik çöktürme ile özellikle albüminler geri kazanılamadığından örneklerdeki proteinlerin toplam geri kazanım oranları %65,9 (izolat A) ve %62,1 (izolat B) Ģeklinde gerçekleĢmiĢtir. Ġzolat A ve izolat B’nin kimyasal bileĢimleri sırası ile %3,3 ve %5,5 su, %2,9 ve %4,3 kül, %78 ve %88,1 protein, %3,5 ve %1,1 yağ, %11,8 ve %3,3 karbonhidrat, <% 0,1 ve <%0,1 polifenol olarak bulunmuĢtur. Ġzolat B’de etanol ve aseton yıkaması nedeniyle lipit ve karbonhidrat düzeyleri düĢük bulunmuĢtur. Buna bağlı olarak da izolat B’nin protein içeriği (%88,1) daha yüksek çıkmıĢtır. Hekzan ile ekstraksiyon nedeniyle yağsız unda (%1,5 yağ) ve protein izolatlarında bir miktar polar karakterli yağ kalmıĢtır. Ġzolat A ve B’nin fonksiyonel özellikleri ise sırasıyla %26,6 ve %46,3 çözünürlük (pH 7,0’de), %343,7 ve %199,5 su tutma kapasitesi, %409,4 ve %125,7 yağ tutma kapasitesi Ģeklinde bulunmuĢtur (Sanchez-Vioque ve ark., 1999). Sze-Tao ve ark. (2000) tarafından badem içi üzerinde yapılan çalıĢmada, öğütülmüĢ bademin yağı aseton ile uzaklaĢtırılmıĢ ve yağsız örnek -20°C’ de muhafaza edilmiĢtir. YağsızlaĢtırılmıĢ örnekler pH’sı 8,1 olan tris-HCl tamponunda 1:10 oranında çözülmüĢtür. Daha sonra 12 000 g’de 20 dakika süreyle 4°C’de santrifüj edilmiĢtir. Santrifüj edilen örneklerin sıvı kısmı saf suya karĢı diyaliz edildikten sonra donuk kurutulmuĢ ve -20°C’de muhafaza edilmiĢtir. Bu Ģekilde hazırlanan protein izolatının pH 5,0’de %1’lik konsantrasyonda köpük kapasitesi %120, 30. dakikadaki köpük stabilitesi %98 (makaledeki veriler kullanılarak hesaplanmıĢtır), yağ tutma kapasitesi 2,926 g yağ/g, emülsiyon aktivite indeksi pH 5,0’de %0,1’lik konsantrasyonda 44,78 m2/g olarak belirlenmiĢtir. Yağsız amaranth unundaki proteinlerin ekstraksiyonu pH 10,0’da gerçekleĢtirilmiĢtir. Santrifüj sonrası sıvı kısım alındıktan sonra katı kısım tekrar ekstraksiyona tabi tutulmuĢtur. Fakat çok az bir proteinin geri kazanılması ve sıvı fazın çok yükselmesinden dolayı ikinci ekstraksiyon iĢlemi uygun bulunmamıĢtır. Ekstraksiyon sıvısındaki proteinler pH 4,6’da çöktürülerek geri alınmıĢ ve sonra donuk kurutulmuĢtur. Bu proseste son ürünün protein içeriği %32 olarak gerçekleĢmiĢtir. Ekstraksiyon sıvısının diyaliz edilmesi sonucunda ise protein içeriği % 67 olan bir ürün elde edilmiĢtir. Ġzoelektrik çöktürme ve diyaliz iĢlemleri uygulanarak elde edilen protein konsantrelerinin kimyasal bileĢimleri sırasıyla %0,5 ve %0,7 yağ, %56 ve %24,4 polisakkarit, %0,3 ve %0,4 kül, %7 ve %7,5 su olarak bulunmuĢtur. Ġzoelektrik çöktürme ile hazırlanan örnekler baĢlıca globülin fraksiyonlarını içerirken albümin fraksiyonlarını içermemektedir. Ayrıca yüksek miktarda polisakkarit içermektedir. Fakat diyaliz metodu ile tüm protein fraksiyonları geri kazanılmıĢtır (Fidantsi ve Doxastakis, 2001). Moure ve ark. (2001), yaptıkları çalıĢmada kuĢburnu (Rosa rubiginosa) çekirdeklerinden iki farklı ekstraksiyon tekniği ile protein izolatı hazırlamıĢlardır. Su ile yapılan ekstraksiyonda partikül boyutunun < 0,5 mm olması durumunda, protein %83,5, çözünür Ģeker %7,85, su tutma kapasitesi 2,37 g/g, yağ tutma kapasitesi 11,06 g/g, minimum jel oluĢturan konsantrasyon %8, köpük kapasitesi %56, emülsiyon aktivite ve stabilite indeksi (%0,1’lik konsantrasyonda) sırasıyla %53,4 ve %58,4 bulunmuĢtur. Webb ve ark. (2002), buğday protein izolatı (%88,4 protein), sodyum kazeinat (%92,3 protein), soya protein izolatı (%84,8 protein), peynir altı suyu protein izolatı (%93,4 protein) ile hazırladıkları %3’lük protein dispersiyonlarının fonksiyonel özelliklerini incelemiĢlerdir. Hazırlanan protein dispersiyonlarının pH değerleri sırasıyla 6,21, 6,68, 6,72 ve 6,00 olarak ölçülmüĢtür. Örneklerin bu pH değerlerindeki çözünürlükleri ise sırasıyla %79,67, %86,67, %60,67 ve %96,33 olarak gerçekleĢmiĢtir. Örneklerin diğer fonksiyonel özellikleri ise sırasıyla %600,3, %6 877,3, %91 ve %1 662 overrun (%3’lük konsantrasyonda), 155,0, 82,0, 115,9, 57,0 m2/g emülsiyon aktivite indeksi (%3’lük konsantrasyonda), 294, 25, 52 ve 28 saat emülsiyon stabilite indeksi (%3’lük konsantrasyonda) olarak bulunmuĢtur. Mucuna fasulyesinden (Mucuna pruriens) hazırlanan protein konsantresinin protein içeriği %78,3 olarak bulunmuĢtur. Protein konsantrelerinin minimum çözünürlüğü %19,4 değeri ile pH 4,0’te, maksimum çözünürlülüğü ise %96 ile pH 12,0’de gerçekleĢmiĢtir. Köpük kapasitesinin konsantrasyona bağlı olduğu; %10 (w/v)’luk konsantrasyonda %94 ve %2 (w/v)’lik konsantrasyonda ise %58’lik bir değer aldığı gözlenmiĢtir. Protein konsantresinin minimum jel oluĢturan konsantrasyon (MJOK) değeri %8 (w/v) ile pH 4,0’te tespit edilmiĢtir. En yüksek MJOK değeri % 16 (w/v) ile pH 2,0’de sağlanmıĢtır. Örneklerin pH 7,0 ve 8,0’deki MJOK değerleri ise % 12 (w/v) olarak saptanmıĢtır (Adebowale ve Lawal, 2003). Arpa protein konsantrelerinin hazırlanması ile ilgili bir çalıĢmada; iki farklı arpa örneğinden (Bülbül, Tokak), proteinlerin pH 11,2’de ekstraksiyonu ve pH 5,4’te izoelektrik çökmesi sağlanmıĢtır. Daha sonra çöken proteinler santrifüj (3 300 x g, 15 dakika) edilmiĢtir. Protein çökeltisi donuk kurutularak arpa protein konsantresi üretilmiĢtir. Bülbül ve Tokak protein konsantrelerinin protein içerikleri sırasıyla % 75,9 ve % 77,2 bulunmuĢtur (Bilgi ve Çelik, 2004). Baklagiller üzerinde yapılan bir çalıĢmada, öğütülmüĢ örneklerden yağın uzaklaĢtırılmasında petrol eter (1:3 oranında) kullanılmıĢtır. Örneklerdeki proteinler pH 9,5’da ekstrakte edilmiĢ ve pH 4,5’te izoelektrik çöktürme yoluyla geri kazanılmıĢtır. Albüminlerin izoelektrik noktası daha yüksek (pI 6,5) olduğundan sıvı faz ile birlikte uzaklaĢtırılmıĢtır. Yapılan bu çalıĢmada izoelektrik çöktürme ile hazırlanan izolatlar yalnızca globülinleri içerdiğinden geri kazanım oranı ultrafiltrasyon tekniğine göre daha düĢük gerçekleĢmiĢtir (Makri ve ark., 2005). Keten tohumu üzerinde yapılan bir araĢtırmada, öğütülen tohumlar 50ºC’de kurutma iĢlemine tabi tutulmuĢtur. Daha sonra yağ içeriği %2’den daha az olana kadar hekzan ile ekstraksiyon gerçekleĢtirilmiĢtir. Protein konsantresi üretiminde kullanılan yağsız unun protein içeriği %36 olarak bulunmuĢtur. Örneklerdeki proteinler alkali (pH 9-11) koĢullarda ekstrakte edildikten sonra pH 4,2-4,8 aralığında izoelektrik çöktürmeye tabi tutulmuĢtur. Ekstraksiyonun pH 11’de ve çöktürmenin ise pH 4,8’de yapılması ile hazırlanan protein konsantresinde geri kazanım oranı %26,5 bulunmuĢtur. Bu Ģekilde hazırlanan konsantrenin kimyasal bileĢimi %2,56 yağ, %6,62 kül, %2,44 çözünmez lif, %15,79 çözünür lif, %6,59 Ģeker ve %66,03 protein olarak saptanmıĢtır. Konsantrenin su ve yağ tutma kapasitesi sırasıyla 2,7 g/g (%253,5) ve 1,18 g/g (%150,25) olarak bulunmuĢtur. Köpük kapasitesi pH 6,0’da minimum (%12) değeri alırken aynı pH’daki köpük stabilitesi %83,3 ile en yüksek değere ulaĢmıĢtır (Martinez-Flores ve ark., 2005). Subagio (2006) yaptığı çalıĢmada, sümbül fasulyesinden (Lablab purpureus L.) hazırladığı protein izolatının kimyasal bileĢimini %89,8 kurumaddede protein, %2,15 yağ, %2,97 kül ve %4,60 niĢasta olarak bulmuĢtur. Protein izolatı hazırlanmasının son aĢamasında, çökeltinin %70’lik etanol ile yıkama iĢlemine tabi tutulması, elde edilen protein izolatının diğer bileĢenlerden (lipitlerin ve Ģekerlerin) arındırılmasında etkili olduğu belirlenmiĢtir. Protein izolatı üretiminde toplam protein geri kazanım oranı %37-40 arasında gerçekleĢmiĢtir. DüĢük geri kazanım değerinin, proteinin diğer bileĢenlerle kompleks oluĢturmasından ve ayrıca izoelektrik presipitasyon aĢamasında, ekstrakte olmuĢ proteinlerin %50’sinin geri kazanılamamıĢ olmasından kaynaklanabileceği bildirilmiĢtir. Ekstrakte olmuĢ proteinlerin %50’sinin izoelektrik presipitasyonla kaybolmasının sebebi, ekstraksiyon aĢamasındaki bekletme uygulaması sırasında proteinlerin hidrolize uğramasıdır. Ġzolatın renk değerleri L*: 90,32, a*: 1,76, b*: 3,36 olarak bulunmuĢtur. Ġzolatın beyazlığını bozan tohumdaki pigmentler hazırlama sürecinde elemine edilebilir veya Maillard reaksiyonuna yol açarak kahverengi renge neden olan Ģekerler uzaklaĢtırılabilir. Protein izolatının fonksiyonel özellikleri Ģu Ģekilde bulunmuĢtur: Köpük stabilitesi 2,3 dakika, yağ tutma kapasitesi %254, su tutma kapasitesi %321, emülsiyon aktivite ve stabilite indeksi (%0,1’lik konsantrasyonda) sırasıyla 534 m2/g ve 2,7 saat. Kaur ve Singh (2007), damıtık suda farklı yağsız nohut unlarından (%5 w/v) alkali Ģartlarda ekstrakte ettikleri proteinleri, pH 4,5’de çöktürerek nohut protein izolatları elde etmiĢlerdir. Bu yöntemde verimi arttırmak için ekstraksiyon 2 kez tekrarlanmıĢ ve elde edilen çökeltiler yıkanarak kurutulmuĢtur. Hekzan ile yapılan ekstraksiyonda lipitlerin tamamı uzaklaĢtırılamadığı için nohut unlarında %0,53-1,21 oranlarında yağ bulunmuĢtur. Protein izolatlarının kimyasal bileĢiminde %1,04-0,82 kül, %0,49-0,98 yağ ve %89,9-94,36 aralığında protein bulunduğu saptanmıĢtır. Renk değerleri L*: 58,63-61,33, a*: 1,88-2,21, b*: 22,4624,95 olarak bulunmuĢtur. Nohut protein izolatlarının su tutma kapasiteleri 2,34-3,5 g/g, yağ tutma kapasiteleri 2,08-3,96 g/g, minimum jel oluĢturan konsantrasyon değerleri %14-18, köpük oluĢturma kapasiteleri (%3’lük konsantrasyonda) %30,4-44,3 ve köpük stabiliteleri (120. dakikadaki) %94,7 olarak saptanmıĢtır. Cheng ve ark. (2009) çin çileği çekirdeğinden protein izolatı üretmek ve izolatın fonksiyonel özelliklerini belirlemek amacıyla gerçekleĢtirdikleri çalıĢmada, çekirdek içini öğütüp hekzan kullanarak Soxhlet düzeneğinde 9 saat süreyle yağını uzaklaĢtırmıĢlardır. Oda sıcaklığında kuruması sağlandıktan sonra tekrar öğütülüp 80 mesh’lik (0,178 mm gözenek boyutlu) elekten geçirilmiĢtir. Daha sonra yağsız un siyah polietilen torbada paketlenmiĢ ve 4°C’de muhafaza edilmiĢtir. Yağsız çin çileği çekirdeği ununun %5 (w/v)’lik çözeltisi hazırlanmıĢ ve 1 N NaOH ile çözeltinin pH değeri 10,0’a ayarlanmıĢtır. 30°C’de 1 saat süreyle karıĢtırıldıktan sonra 5 000 x g’de 20 dakika boyunca santrifüj edilmiĢtir. Kalıntı kısmına aynı iĢlemler uygulanarak ekstraksiyon iki kez daha tekrarlanmıĢtır. Üç ekstraksiyon sonunda elde edilen çözeltiler karıĢtırılıp pH değeri 1N HCl ile 4,0’e ayarlanmıĢtır. 5 000 x g’de 20 dakika süreyle santrifüj edilmiĢ ve çökelti kısmı donuk kurutulmuĢtur. Elde edilen protein izolatının bileĢimi ve fonksiyonel özellikleri belirlenmiĢtir. Ġzolatın kurumaddesinde %91,6 protein, %0,8 yağ ve %1,25 kül bulunduğu saptanmıĢtır. Minimum (%4,3) ve maksimum (%94,0) azot çözünürlülüğü sırasıyla pH 4,0 ve 12,0’de gözlenmiĢtir. Protein izolatının pH 6,0’daki köpük kapasitesi (%2’lik konsantrasyonda) konsantrasyonda) %56,0, emülsiyon kapasitesi %47,4, köpük stabilitesi (%2’lik (%2’lik konsantrasyonda) %48,7 ve emülsiyon stabilitesi (%2’lik konsantrasyonda) %84,0 olarak bulunmuĢtur. Minimum jel oluĢturan protein izolatı konsantrasyonu pH 6,0’da %12 (w/v) olarak belirlenmiĢtir. Ġzolatın su tutma kapasitesi 2,2±0,1 g/g, yağ tutma kapasitesi ise 1,8±0,2 g/g Ģeklinde saptanmıĢtır. Yerfıstığı protein konsantresi üretiminde değiĢik yöntemlerin incelendiği bir çalıĢmada izoelektrik presipitasyon tekniği kullanılarak elde edilen protein konsantresinin fonksiyonel özellikleri Ģu Ģekilde bulunmuĢtur: Minimum protein çözünürlüğü (1/100) yaklaĢık %10 ile pH 4,5-5,0 aralığında saptanmıĢtır. Yağ ve su tutma kapasiteleri sırasıyla 2,0 mL yağ/g ve 1,15 g su/g, pH 6,0’daki emülsiyon stabilite indeksi (%0,5’lik konsantrasyonda) 19,18 dakika ve pH 7,4’deki köpük kapasitesi (%1’lik konsantrasyonda) %50 olarak belirlenmiĢtir (Wu ve ark., 2009). Kaju fıstığından üretilen protein konsantresinin fonksiyonel niteliklerini inceleyen Ogunwolu ve ark. (2009), su tutma kapasitesini 1,74 mL su/g, yağ tutma kapasitesini 3,32 mL yağ/g, köpük kapasitesini (%0,1’lik konsantrasyonda) %40, köpük stabilitesini (%0,1’lik konsantrasyonda) %55, minimum jel oluĢturan konsantrasyonu %10 ve minimum protein çözünürlüğünü (%1’lik konsantrasyonda) pH 4,0’te %10 olarak belirlemiĢlerdir. Kanola ile aynı familyada yer alan Lesquerella fendleri bitkisi tohumlarından elde edilen ısıl iĢlem uygulanmamıĢ yağsız unun fonksiyonel özellikleri Hojilla-Evangelista ve Evangelista (2009) tarafından incelenmiĢtir. Minimum protein çözünürlülüğü (%1’lik konsantrasyonda) pH 5,5-7,0 aralığında %25 olarak belirlenmiĢtir. pH 7,0’deki emülsiyon aktivite indeksi (0,1’lik konsantrasyonda) 93,4 m2/g, emülsiyon stabilite indeksi (0,1’lik konsantrasyonda) 25,1 dakika ve su tutma kapasitesi 8,05 g su/g olarak belirlenmiĢtir. Sharma ve ark. (2010) kayısı çekirdeğinden ürettikleri protein konsantresinin ortalama %68,8 protein, %9,1 su, %6,4 yağ, %0,8 kül, %2,2 lif ve %12,7 toplam karbonhidrat içerdiğini tespit etmiĢlerdir. Kayısı çekirdeği protein konsantresinin su tutma kapasitesi 1,4 g su/g, yağ tutma kapasitesi 1,4 g yağ/g ve köpük kapasitesi %21 olarak belirlenmiĢtir. Gedik (2011) tarafından yapılan çalıĢmada, viĢne çekirdeği içi proteinleri pH 10,0’da ekstrakte edilip pH 4,5’te çöktürülerek protein konsantresi hazırlanmıĢtır. Protein konsantresi %95,97±0,16 kurumadde, %3,31±0,17 kül, %2,94±0,36 karbonhidrat, %1,93±0,16, yağ ve %80,48±2,38 protein içermiĢtir. Su tutma kapasitesi, yağ tutma kapasitesi ve minimum jel oluĢturan konsantrasyonu sırasıyla %242±0,09, %173±0,17 ve %8 olarak bulunmuĢtur. Maksimum çözünürlük pH 12,0 (%92,96±1,66) ve minimum çözünürlük ise pH 5,0’te (%12,41±1,23) gözlenmiĢtir. Emülsiyon aktivite indeksi 38,91±2,50 m2/g, emülsiyon stabilite indeksi ise 37,49±2,41 dakika olarak belirlenmiĢtir. Protein konsantresinin köpük kapasitesi %35,00±3,54 ve köpük stabilitesi ise %71,80±7,25 (30 dakika sonra) olarak saptanmıĢtır. Sodyum dodesil sülfat poliakrilamid jel elektroforezi yağsız viĢne çekirdeği içi unundaki protein fraksiyonlarının hemen hemen tamamının protein konsantresinde tutulduğunu göstermiĢtir. 3. MATERYAL ve YÖNTEM 3.1. Materyal AraĢtırma 2010-2011 yılları arasında GaziosmanpaĢa Üniversitesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümünde yürütülmüĢtür. AraĢtırmada kullanılan mahlep çekirdeği içleri Tokat’ın Niksar ilçesinde bulunan ticari bir iĢletmeden temin edilmiĢtir. Örnekler kullanılıncaya kadar plastik torbalarda 4ºC’de muhafaza edilmiĢtir. 3.2. Yöntem 3.2.1. Mahlep Çekirdeği İçinden Yağın Uzaklaştırılması Mahlep çekirdek içleri kahve değirmeni (Bosch MKM 600, Munich, Almanya) aracılığı ile parçalanarak un haline getirilmiĢtir. Öğütülen örnekler, hekzan ilavesinden (1:6 oranında) sonra oda sıcaklığında (22-24ºC) bir saat manyetik karıĢtırıcı ile karıĢtırılmıĢtır. Süre sonunda karıĢım kaba filtre kağıdından süzülerek hekzan ayrılmıĢtır. Bu iĢlem en az dört kez tekrarlanarak yağın uzaklaĢması sağlanmıĢtır. Hekzanın tamamen uzaklaĢması için bir gece çeker ocak içerisinde bekletilen örnekler sızdırmaz Ģekilde kapanabilen cam kavanozlara aktarılmıĢ ve kullanılıncaya kadar oda sıcaklığında muhafaza edilmiĢtir. 3.2.2. Mahlep Çekirdeği İçi Protein Konsantresinin (MÇİPK) Hazırlanması Yağı alınmıĢ mahlep çekirdeği içi örneklerinden proteinlerin izole edilmesinde, katı/sıvı oranı 1:20 Ģeklinde kullanılmıĢtır. Saf su içerisinde dispers edilen yağsız unun pH değeri dijital pH metre (inoLab WTW pH 720, Weilheim, Almanya) yardımıyla 2 N NaOH kullanılarak 10,0’a ayarlanmıĢtır. Daha sonra karıĢım 150 dakika süreyle manyetik karıĢtırıcıda (Heidolph MR 3001, Schwabach, Almanya) karıĢtırılmıĢtır. Bu süre içerisinde karıĢımın pH değeri her 30 dakikada bir kontrol edilerek sabit tutulmuĢtur. KarıĢım 3 000 x g’de 15 dakika santrifüj edilerek çökelti uzaklaĢtırılmıĢtır. Elde edilen sıvı kısmın pH’sı 2 N HCl ile 4,5’e ayarlandıktan sonra 15 dakika dinlendirilmiĢtir. KarıĢım 4 000 x g’de 10 dakika santrifüj edilerek çökelti kısmı toplanmıĢ ve bir miktar saf su ile dispers edilerek pH değeri 7,0’ye ayarlanmıĢtır. Bu Ģekilde elde edilen ekstrakt 50ºC’lik hava akımlı etüvde (Memmert 100800, Schwabach, Almanya) 12-18 saat süreyle kurutulmuĢ ve kullanılıncaya kadar -18ºC’de depolanmıĢtır. 3.2.3. Mahlep Çekirdeği İçi ve Ürünlerinin Fiziksel ve Kimyasal Nitelikleri 3.2.3.1. Mahlep Çekirdeği İçi ve Ürünlerinin Kurumadde Analizleri ÖğütülmüĢ yağlı mahlep çekirdeği içi, yağsız mahlep çekirdeği içi ve protein konsantresinin kurumadde oranları gravimetrik yöntemle belirlenmiĢtir (AOAC, 1997). Darası alınmıĢ paslanmaz çelik kaplara (G2) yaklaĢık ikiĢer gram örnek (G1) tartılarak 105±2ºC’lik hava akımlı etüvde (Memmert 100-800, Schwabach, Almanya) 4 saat bekletilmiĢtir. Bu süre sonunda kaplar desikatöre alınıp 1 saat süre ile soğuması sağlandıktan sonra ağırlıkları (G3) belirlenmiĢtir. Bu iĢleme sabit tartım elde edilinceye kadar devam edilerek yüzde (%) kurumadde miktarları aĢağıdaki formül kullanılarak hesaplanmıĢtır. % Kurumadde = [(G3 - G2) / G1] x 100 3.2.3.2. Mahlep Çekirdeği İçi ve Ürünlerinin Yağ Analizleri ÖğütülmüĢ yağlı mahlep çekirdeği içi, yağsız mahlep çekirdeği içi ve protein konsantresinin yağ miktarının belirlenmesi için 1-2 gram örnek (G3) darası alınmıĢ kartuĢlar içerisine tartılarak ağız kısımları yapıĢtırılmıĢtır. KartuĢ içeriği ile birlikte 105±2 ºC’lik etüvde kurutulduktan sonra toplam ağırlık (G2) kaydedilmiĢtir. Kurutulan örnekler, yağ ekstraksiyon cihazının (Ankom XT10 Extractor, NJ, Amerika BirleĢik Devletleri) haznesine konularak dietil eter ile 95ºC’de 60-90 dakika süre ile ekstraksiyona bırakılmıĢtır. Ekstraksiyonu tamamlanan örnekler tekrar etüve alınarak 105±2ºC’de kalıntı çözücüden arındırılmıĢtır. Etüvden alınan örnekler desikatörde soğutulduktan sonra tartılıp (G1) aĢağıdaki formül ile yüzde (%) yağ miktarları hesaplanmıĢtır. % Yağ = [(G2-G1) / G3] x 100 3.2.3.3. Mahlep Çekirdeği İçi ve Ürünlerinin Toplam Karbonhidrat Analizleri Örneklerin toplam karbonhidrat içerikleri, fenol sülfürik asit metoduna göre belirlenmiĢtir. Örneklerden 75 mg alınıp üzerine 5 mL HCl (2,5 N’lik) ilave edildikten sonra vortex (Velp Scientifica ZX3, Usmate, Ġtalya) ile 10 saniye karıĢtırılmıĢtır. KarıĢtırılan örnekler 95ºC’lik su banyosunda 3 saat süreyle (Memmert WB 22, Schutzart, Almanya) hidrolizasyona bırakılmıĢtır. Su banyosundan alınan örnekler 5 dakika içerisinde 1ºC’ye soğutulmuĢtur. Soğutulan örnekler üzerine 750 μL NaOH (%40 w/w) eklenip vortex ile 5 defa onar saniye süreyle karıĢtırılmıĢ ve hacimleri saf su ile 250 mL’ye tamamlanmıĢtır. Bu Ģekilde hazırlanan örneklerden bir tüp içerisine 600 μL alınmıĢ ve üzerine 600 μL fenol (%5 w/w) ilave edildikten sonra vortex ile 30 saniye karıĢtırılmıĢtır. KarıĢım üzerine 3,0 mL konsantre sülfürik asit (H2SO4) eklenerek tekrar 30 saniye karıĢtırılmıĢtır. KarıĢtırılan örnekler 80ºC’de 30 dakika ısıtılmıĢ ve musluk suyuyla soğutulduktan sonra spektrofotometre (Perkin Elmer UV/Vis spectrometer, Lambda EZ 201, CA, Amerika BirleĢik Devletleri) ile 490 nm’deki absorbans değerleri okunmuĢtur. Standart kurvenin çizilmesinde farklı konsantrasyonlarda glikoz içeren çözeltiler (0-100 μg/mL) kullanılmıĢtır (Geater ve Fehr, 2000). 3.2.3.4. Mahlep Çekirdeği İçi ve Ürünlerinin Protein Analizleri Azot içeriklerinin belirlenmesinde Mikro Kjeldahl yöntemi kullanılmıĢtır (AOAC, 1997). Kjeldahl tüplerine 50-200 mg örnek tartılmıĢ ve üzerine 2 g K2SO4, 150 μL %5’lik CuSO4 ve 5 mL konsantre H2SO4 ilave edildikten sonra yaĢ yakma iĢlemine maruz bırakılmıĢtır. Örnekler Kjeldahl yakma ünitesinde (Gerhardt KB8, Königswinter, Almanya) yaklaĢık 2-4 saat süreyle 400ºC’de berraklaĢıncaya kadar yakılmıĢtır. Yakılan örnekler soğuduktan sonra üzerine 20 mL saf su ilave edilip destilasyon ünitesine yerleĢtirilmiĢtir. Destilasyon ünitesinde örnek üzerine 15-20 mL %40’lık (w/w) NaOH ilave edilmiĢ ve destilatın 25 mL %4’lük borik asit çözeltisi içerisinde toplanması sağlanmıĢtır. Destilasyon sonrası borik asit içerisinde toplanan destilat 0,0200 N HCl ile titre edilerek aĢağıda verilen formül yardımıyla %azot değerleri bulunmuĢtur. Azot oranlarının 6,25 faktörü ile çarpılması ile de örneklerin protein içerikleri hesaplanmıĢtır. (V1 - V0) x 0,014 x N % Azot = x 100 Örnek miktarı (g) V1: V0: N: Titrasyonda örnek için harcanan HCl miktarı (mL) ġahit için harcanan HCl miktarı (mL) Titrasyonda kullanılan HCl’in normalitesi 3.2.3.5. Mahlep Çekirdeği İçi Protein Konsantresinin Kül Analizi Kül miktarının belirlenmesi AOAC (1997)’de belirtilen Ģekilde örneklerin kül fırınında (Protherm PLF 115 M, Ankara, Türkiye) yakılmasıyla gerçekleĢtirilmiĢtir. Darası alınmıĢ porselen kroze içerisine (G2) 1-3 gram örnek (G1) tartılmıĢ ve krozeler, suyu uzaklaĢtırmak için çeker ocağın içinde, elektrikli ısıtıcı üzerinde 30 dakika ön yakma iĢlemine maruz bırakılmıĢtır. Sonra örnekler kül fırınına alınarak sıcaklık kademeli bir Ģekilde 550±15ºC’ye çıkartılmıĢtır. Bu sıcaklıkta beyaz renkte kül elde edilinceye kadar (yaklaĢık 8 saat) yakılmıĢtır. Yakılan örnekler desikatöre alınarak soğutulmuĢ ve sonra tartılarak ağırlıkları (G3) kaydedilmiĢtir. Yüzde kül oranları aĢağıdaki formüle göre hesaplanmıĢtır. % Kül = [(G3 - G2) / G1] x 100 3.2.3.6. Mahlep Çekirdeği İçi ve Ürünlerinin Renk Değerlerinin Ölçümü Örneklerin L* (açıklık-koyuluk), a* (kırmızı-yeĢil) ve b* (sarı-mavi) değerleri (Hunter sistemi) kolorimetre (Minolta, CR-300, NJ, Amerika BirleĢik Devletleri) kullanılarak ölçülmüĢtür. Renk ölçüm cihazının kalibrasyonu standart beyaz plaka konularak yapılmıĢtır (L*: 96,97, a*: 0,16, b*: 1,86). Cam petri içerisine 1 cm kalınlığında örnek yayılmıĢ ve üç farklı noktadan yapılan ölçümlerin ortalaması kullanılmıĢtır (Singh ve ark., 2005). Ayrıca yağlı mahlep çekirdeği içine göre toplam renk değiĢimi (ΔE*) aĢağıdaki eĢitlik kullanılarak hesaplanmıĢtır. ΔE*= [(L* - L0)2 +(a* - a0)2 +(b* - b0)2]1/2 L0: Yağlı mahlep çekirdeği içinin L* değeri a0: Yağlı mahlep çekirdeği içinin a* değeri b0: Yağlı mahlep çekirdeği içinin b* değeri 3.2.3.7. Yağsız Mahlep Çekirdeği İçi ve Mahlep Çekirdeği İçi Protein Konsantresinin SDS-PAGE ile İncelenmesi Örneklerdeki proteinlerin moleküler ağırlık profilleri Laemmli (1970) metoduna göre SDSPAGE kullanılarak belirlenmiĢtir. Örnekler 2 mL örnek tamponunda [3,8 mL saf su, 1 mL 0,5 M Tris-HCl pH 6,8 tamponu, 0,80 mL gliserol, 1,6 mL %10’luk (w/v) SDS, 0,8 mL 2-βmerkaptaetanol, 0,4 mL %0,05 (w/v) bromfenol mavisi] 2 saat süre ile karıĢtırılarak çözündürülmüĢtür. Daha sonra örnekler 95ºC’lik su banyosunda 5 dakika süreyle ısıtılmıĢtır. Örnek tamponundaki protein konsantrasyonu 5 mg protein/mL olacak Ģekilde ayarlanmıĢtır. Katı parçacık içeren örneklerden santrifüj edildikten sonra 10 µL (0,05 mg protein) alınıp jele yüklenmiĢtir. Ayırma ve yığın jelinin akrilamid konsantrasyonu sırasıyla %12 (11,73 mL su, 8,75 mL 1,5 M Tris-HCl pH 8,8 tamponu, 0,35 mL %10’luk (w/v) SDS, 14 mL %30’luk akrilamid/Bis (30 g akrilamid + 0,8 g bis/100 mL), 175 µL %10’luk amonyum persülfat ve 17,5 µL TEMED) ve %4 (6,1 mL su, 2,5 mL 0,5 M Tris-HCl pH 6,8 tamponu, 100 µL %10’luk (w/v) SDS, 1,3 mL %30’luk akrilamid/Bis, 50 µL %10’luk amonyum persülfat ve 10 µL TEMED) olacak Ģekilde 1 mm kalınlığında dökülmüĢtür. Elektroforez için pH 8,3, 5X elektrot tamponu (37,5 g tris, 180 g glisin, 12,5 g SDS saf su içerisinde çözündürülüp hacim 2,5 L’ye tamamlanmıĢtır) hazırlanarak kullanım esnasında 1:4 oranında saf su ile seyreltilmiĢtir. Elektroforezde örnekler 25 mA (yığma jeli) ve 35 mA (ayırma jeli) sabit akımında (Consort 1200V-500 mA E815, Turnhout, Belçika) yaklaĢık 5 saat süreyle yürütülmüĢtür. Elektroforez jelindeki proteinler Commassie brilliant blue G250 (%0,1 Commassie brilliant blue G250, %40 metanol, %10 asetik asit, %50 su) ile boyanmıĢ ve %10’luk asetik asit ile boya uzaklaĢtırma iĢlemi gerçekleĢtirilmiĢtir. Moleküler ağırlık standardı olarak (Sigma katalog numarası S8445, MO, Amerika BirleĢik Devletleri) miyosin (200 000 Da) beta galaktozidaz (116 000 Da), fosforilaz b (97 000 Da), bovin serum albümini (66 000 Da), glutamik dehidrogenaz (55 000 Da), ovalbumin (45 000 Da), gliseraldehit-3fosfat dehidrogenaz (36 000 Da), karbonik anhidraz (29 000 Da), tripsinojen (24 000 Da), tripsin inhibitörü (20 000 Da), α-laktalbumin (14 200 Da) ve aprotinin (6 500 Da) kullanılmıĢtır. 3.2.4. Mahlep Çekirdeği İçi Protein Konsantresinin Fonksiyonel Özelliklerinin Belirlenmesi 3.2.4.1. Protein Çözünürlüğünün Belirlenmesi Örneklerdeki proteinlerin çözünürlük profilleri Beuchat ve ark. (1975) tarafından belirtilen yönteme göre saptanmıĢtır. %5 (w/v)’lik protein dispersiyonları hazırlanarak pH değerleri 1,0-12,0 aralığında olacak Ģekilde ayarlanmıĢtır (1 N NaOH veya 1 N HCl kullanılarak). pH değerleri kontrol edilerek oda sıcaklığında 90 dakika süreyle karıĢtırıldıktan sonra 4 000 x g’de 30 dakika süreyle santrifüj edilmiĢtir. Sıvı fazın protein içeriği mikro Kjeldahl yöntemi (AOAC, 1997) ile belirlenerek çözünürlük aĢağıdaki formül yardımıyla hesaplanmıĢtır. SP Protein Çözünürlüğü (%) = ——— X 100 TP SP: Sıvı fazdaki çözünür protein oranı (g/100 mL) TP: BaĢlangıç protein oranı (g/100 mL) 3.2.4.2. Su ve Yağ Tutma Kapasitesinin Belirlenmesi Protein örneklerinin su ve yağ tutma kapasiteleri Naczk ve ark. (1985) tarafından bildirilen yönteme göre saptanmıĢtır. Su tutma kapasitesi için 0,5 g örnek üzerine 4 mL saf su ilave edilmiĢtir (pH 6,7). Hazırlanan karıĢımlar toplam 70 dakika süre ile her 10 dakikada bir 30 saniye baget yardımıyla karıĢtırılmıĢtır. Bu iĢlem sonunda örnekler 25ºC ve 2 000 x g’de 15 dakika süreyle santrifüj edilmiĢtir. Santrifüj edilen örneklerin sıvı fazı uzaklaĢtırıldıktan sonra tüplerin ağız kısmı zeminle 45’lik açı oluĢturacak Ģekilde yerleĢtirilerek 10 dakika boyunca sıvı fazın süzülmesi sağlanmıĢtır. Sıvı fazdan arındırılmıĢ olan katı kısım tartılarak ağırlık artıĢı belirlenmiĢtir. Sonuçlar g su/g örnek veya örnek ağırlığındaki artıĢ yüzde olarak ifade edilmiĢtir. Yağ tutma kapasitesinin belirlenmesinde ise 0,5 g örnek üzerine 3 mL ticari ayçiçeği yağı (Ona) ilave edilmiĢtir. Hazırlanan karıĢım toplam 30 dakika süre ile her 5 dakikada bir 30 saniye baget kullanılarak karıĢtırılmıĢtır. KarıĢtırılan örnekler 25ºC’de 1 600 x g’de 25 dakika süreyle santrifüj edilmiĢtir. Santrifüj edilen örneklerin sıvı fazı uzaklaĢtırıldıktan sonra tüpler ters çevrilerek 5 dakika boyunca sıvı fazın süzülmesi sağlanmıĢtır. Sıvı fazdan arındırılmıĢ olan katı kısım tartılarak ağırlık artıĢı belirlenmiĢtir. Referans olarak sodyum kazeinat kullanılmıĢtır. Sonuçlar g yağ/g örnek veya örnek ağırlığındaki artıĢ yüzde olarak ifade edilmiĢtir. 3.2.4.3. Köpük Kapasitesi ve Stabilitesinin Belirlenmesi Örneklerin oluĢturduğu köpüklerin kapasitesi ve stabilitesi çırpma yöntemiyle belirlenmiĢtir. 0,5 g örnek üzerine saf su ilave edilerek hacmi 40 mL’ye tamamlanmıĢtır (%1,25 w/v). Hazırlanan dispersiyon (pH 7,0) homojenizatör (Ultra Turrax, T18 basic, IKA-Werke GmbH & Co. KG, Staufen, Almanya) ile 20 000 devir/dakika’da 2 dakika süreyle karıĢtırılarak köpük oluĢumu sağlanmıĢtır. Örnekler bekletilmeden 100 mL’lik silindire alınıp toplam hacim ve sıvı fazın hacmi kaydedilmiĢtir. Örneklerin köpük kapasiteleri aĢağıdaki formülle hesaplanmıĢtır (Moure ve ark., 2001). V1 – V2 Köpük Kapasitesi (%) = V1: V2: x 100 V2 Homejenizasyon sonrası toplam hacim Homojenizasyon öncesi toplam hacim Örneklerin köpük stabilitesi ise 0, 10, 30, 60, 90 ve 120 dakika zaman aralıklarında köpük hacmindeki değiĢim ölçülerek aĢağıdaki eĢitlik ile hesaplanmıĢtır (Moure ve ark., 2001). Vt Köpük Stabilitesi (%) = x 100 Vt: t zamanındaki köpük hacmi Vk Vk: Homojenizasyon sonrası 0. dakikadaki köpük hacmi 3.2.4.4. Emülsiyon Aktivite İndeksi (EAİ) ve Emülsiyon Stabilite İndeksinin (ESİ) Belirlenmesi Örneklerin EAĠ ve ESĠ değerleri Pearce ve Kinsella (1978) tarafından belirtilen metoda göre saptanmıĢtır. %0,1 (w/v)’lik 20 mL protein dispersiyonu (pH 7,0) ve 6,6 mL ayçiçeği yağı (Ona) emülsiyon oluĢturmak amacıyla homojenizatör (Ultra Turrax, T18 basic, IKA-Werke GmbH & Co. KG, Staufen, Almanya) ile 20 000 devir/dakikada 1 dakika süreyle homojenize edilmiĢtir. Emülsiyonun alt kısmından (sıvı faz) alınan 50 μL örnek 5 mL’ye %0,1’lik (w/v) sodyum dedosil sülfat (SDS) ile seyreltilmiĢtir (1:100 dilisyon). KarıĢımın 500 nm’deki absorbansı okunmuĢ (0. dakikadaki) ve bu absorbans değeri kullanılarak aĢağıdaki formül yardımıyla EAĠ değeri hesaplanmıĢtır. 2 x 2,303 x A0 x N 2 EAĠ (m /g) = c x φ x 10000 A0: N: c: φ: 0. dakikadaki absorbans Seyreltme faktörü (100) Protein dispersiyonun protein konsantrasyonu (0,001 g/ml) Yağın hacimsel fraksiyonu (6,6/26,6 = 0,248) Örneklerin ESĠ değerleri, emülsiyonun 10 dakika bekletilmesinden sonra alt kısmından (sıvı faz) alınan 50 μL örneğin 5 mL’ye %0,1’lik (w/v) SDS ile seyreltilmesi ve absorbansının 500 nm’de okunması (10. dakikadaki) sonucunda elde edilen verilerden aĢağıdaki formül yardımıyla hesaplanmıĢtır. A0 x t ESĠ = A0-A10 ESĠ: A0 : A10: t: Dakika 0. dakikadaki absorbans Homojenizasyon iĢleminden 10 dakika sonra okunan absorbans Emülsiyonun bekleme süresi (10 dakika) 3.2.4.5. Minimum Jel Oluşturan Konsantrasyonun (MJOK) Belirlenmesi Örneklerin jelleĢme özellikleri Coffmann ve Garcia (1977) tarafından belirtilen yönteme göre ölçülmüĢtür. Sonuçlar minimum jel oluĢturan konsantrasyon olarak ifade edilmiĢtir. 2-14 g/100 mL konsantrasyon aralığında tüplere hazırlanan örnek dispersiyonları (pH 7,0) 1 saat süre ile kaynar su banyosunda bekletilmiĢtir. Örnekler su banyosundan alınıp bekletilmeden 4ºC’ye soğutulmuĢ ve 2 saat süre ile bu sıcaklıkta bekletilmiĢtir. Daha sonra örnek tüpleri ters çevrilerek jelleĢme düzeyi gözlenmiĢtir. JelleĢme gösteren tüpler + olarak iĢaretlenmiĢtir. Her bir örnek için üç tüp hazırlanmıĢ ve sonuçlar aĢağıda belirtildiği Ģekilde değerlendirilmiĢtir. + + + veya + + - jelleĢme var - - - veya - - + jelleĢme yok 3.2.5. İstatistiksel Değerlendirme Üç tekerrürlü (n=3) olarak elde edilen analiz sonuçlarının ortalamaları alınarak standart sapmaları ile birlikte verilmiĢtir. Elde edilen verilerin istatistiksel değerlendirilmesi ve karĢılaĢtırılması Minitab programında (Minitab release 12.1, Minitab Inc., 1998) one-way ANOVA ve Tukey analizleri kullanılarak yapılmıĢtır. 4. BULGULAR ve TARTIŞMA 4.1. Protein Konsantresinin Hazırlanması 4.1.1. Örneklerin Öğütülmesi ve Yağ Ekstraksiyonu Proteinlerin maksimum düzeyde ekstraksiyonunu sağlamak amacıyla mahlep çekirdek içleri kahve değirmeniyle 1 mm’den küçük parçalar halinde öğütülerek yüzey alanı arttırılmıĢtır. Öğütülen örneklerdeki enzimatik aktiviteyi durdurmak için beklemeksizin hekzan ilavesiyle yağ ekstraksiyonu aĢamasına geçilmiĢtir. Hekzan gıda sanayinde yaygın olarak kullanılan bir çözgendir. Ancak hekzan kullanımı arzu edilmeyen durumların ortaya çıkmasına da neden olabilmektedir. Kullanım sırasında atmosfere yayılan hekzan, diğer kirleticiler ile reaksiyona girerek ozon gibi okside edici maddelerin üretimine sebep olabilmektedir. Buna ilave olarak, serbest yağ asitleri, mumlar ve sabunlaĢmayan maddeler tamamıyla uzaklaĢtırılamamaktadır (Hanmoungjai ve ark., 2002). Yağca zengin materyallerden proteinlerin izolasyonu aĢamasında, protein-yağ etkileĢimleri sonucunda emülsiyon oluĢabilmekte ve bu nedenle proteinlerin izolasyonu imkansız hale gelebilmektedir (Cheftel ve ark., 1985). Bu duruma yol açmamak amacıyla yağın uzaklaĢtırılması gerekmektedir. Öğütülen mahlep çekirdek içleri, hekzan ilavesinden (1:6 oranında) sonra oda sıcaklığında (22-24ºC) bir saat manyetik karıĢtırıcı ile karıĢtırılmıĢtır. Süre sonunda karıĢım kaba filtre kağıdından süzülerek hekzan ayrılmıĢtır. Bu iĢlem en az dört kez tekrarlanarak yağın uzaklaĢması sağlanmıĢtır. Ekstraksiyon sonucunda çekirdek içinin yağ oranı %32,47±1,74’den %1,59±0,10’a düĢürülmüĢtür (Çizelge 4.1). Yağın uzaklaĢtırılma oranı diğer çalıĢmalara benzer Ģekilde gerçekleĢmiĢtir. Protein geri kazanımını önemli ölçüde etkileyen baĢlangıç materyallerinin yağ içerikleri, baklada %2,02 (Fernandez-Quintela ve ark., 1997), sümbül fasulyesinde %1,10 (Subagio, 2006) ve yağsız nohut unlarında %0,53-1,21 (Kaur ve Singh, 2007) Ģeklinde bulunmuĢtur. Ancak Gedik (2011) tarafından yağsız viĢne çekirdeği içi için bildirilen %9’luk yağ oranı bizim sonucumuzdan oldukça yüksektir. Çizelge 4.1. Mahlep çekirdeği içinin yağ ekstraksiyon öncesi ve sonrası bileĢimi. Değerler üç tekerrürün ortalaması olup standart sapması ile birlikte verilmiĢtir Bileşen (%) Yağlı Mahlep Çekirdeği Yağsız Mahlep Çekirdeği İçi İçi Kurumadde 94,32±0,76 92,46±0,50 Protein 31,28±0,43 41,48±0,27 Yağ 32,47±1,74 1,59±0,10 Toplam karbonhidrat 15,07±1,73 19,20±0,55 4.1.2. Ekstraksiyon pH’sının Belirlenmesi Proteinlerin izolasyonunda alkali koĢullarda ekstraksiyon ve sonrasında izoelektrik presipitasyon (Bilgi ve Çelik, 2004), ultrafiltrasyon, ters osmoz (Sumner ve ark., 1980), organik çözgenlerle ve nötral tuzlarla ekstraksiyon gibi değiĢik teknikler kullanılmaktadır. Alkali koĢullarda ekstraksiyon ve izoelektrik presipitasyon tekniğinde kullanılan kimyasalların ucuzluğu ve gerekli cihazların basitliği nedeniyle membran tekniklerinden daha avantajlı olduğu bildirilmektedir (Sanchez-Vioque ve ark., 1999). AraĢtırmada mahlep çekirdeği içi proteinlerinin ekstraksiyonu için en uygun pH değerini belirlemek amacıyla yağı uzaklaĢtırılmıĢ örnekler %5 (w/v) oranında saf su içerisinde çözündürülüp pH değerleri 1,0–12,0 aralığına getirilmiĢtir. Sonra örnekler 150 dakika süre ile oda sıcaklığında çalkalama iĢlemine tabi tutulmuĢlar ve santrifüj edilerek toplam proteinin ne kadarının sıvı fazda bulunduğu belirlenmiĢtir. Elde edilen veriler ekstrakte edilen % proteine karĢılık pH grafiği formatında ġekil 4.1’de sunulmuĢtur. Yağsız mahlep çekirdeği içi unlarından proteinlerin ekstraksiyonu 1,0 (88,770,44), 11,0 (87,401,07) ve 12,0 (90,602,48) pH’da yüksek düzeylerde gerçekleĢmiĢ ve bu pH değerlerinde elde edilen ekstraksiyon oranları arasında istatistiksel olarak önemli bir farklılık gözlenmemiĢtir (p>0,05). AĢırı asidik veya alkali Ģartlardaki yüksek ekstraksiyon oranının sebebi bu koĢullarda protein moleküllerinin birbirlerini iterek hidrofobik etkileĢimin azalmasına yol açan net pozitif veya negatif yüke sahip olmalarıdır (Cheftel ve ark., 1985; Adebowale ve Lawal, 2003). Protein Ekstraksiyon Oranı (%) 100 90 80 70 60 50 40 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 pH ġekil 4.1. Yağsız mahlep çekirdeği içi örneklerinden proteinlerin ekstraksiyonuna pH’nın etkisi Minimum düzeyde (%37,42±5,07) protein ekstraksiyonu pH 4,0’te gerçekleĢmiĢtir. Ġstatistiksel olarak pH 3,0, 5,0, 6,0 ve 7,0’deki ekstraksiyon oranları ile arasında önemli bir farklılık bulunmamakla birlikte (p>0,05) minimum protein ekstraksiyonu bu pH’da (4,0) gerçekleĢtiğinden mahlep çekirdeği içi proteinlerinin izoelektrik noktalarının yaklaĢık 4,0 olduğu kabul edilmiĢtir. ġeftali çekirdeği (pH 4,3) (Rahma ve Abd El Aal, 1988), bezelye, bakla ve soya (pH 4,0) (Fernandez-Quintela ve ark., 1997) ve viĢne çekirdeği içi (pH 4,5) (Gedik, 2011) gibi ürünlerde de minimum ekstraksiyon benzer pH değerlerinde sağlanmıĢtır. Bu pH değerinde ekstrakte edilen %41,67±0,08 oranındaki protein, temel olarak izoelektrik noktası daha yüksek olan albüminlerden (Makri ve ark., 2005) ve ekstraksiyon aĢamasında gerçekleĢen hidroliz sonucu açığa çıkan küçük polipeptidlerden kaynaklanabilmektedir (Subagio, 2006). Çok yüksek ve düĢük pH değerlerinin proteinlerin yapısına zarar vermesi nedeniyle ekstraksiyon pH’sının belirlenmesinde tek baĢına en yüksek ekstraksiyon oranı değil, ılımlı koĢullarda sağlanan en yüksek ekstraksiyon oranı dikkate alınmaktadır. ÇalıĢmamızda en yüksek protein ekstraksiyon oranı pH 12,0’de (90,6±2,48) elde edilmesine karĢın, bahsedilen sakıncalar nedeniyle ekstraksiyon için uygun pH değeri 10,0 olarak belirlenmiĢtir. Bu pH değerinde %77,6±4,28 protein ekstraksiyonu sağlanmıĢtır. 4.1.3. Protein Konsantresinin Hazırlanması ve Bileşimi Ekstraksiyon pH’sının belirlenmesi amacıyla yapılan çalıĢmalar sonucunda en uygun değerin 10,0 olduğu tespit edilmiĢtir. Ekstraksiyon tek aĢamada, oda sıcaklığında 150 dakika süreyle gerçekleĢtirilmiĢtir. Ekstraksiyon iĢlemi tamamlandıktan sonra, örnekler 3 000 x g’de 15 dakika süreyle santrifüj edilerek çökelti uzaklaĢtırılmıĢtır. Sıvı kısımdaki proteinlerin geri kazanılması amacıyla minimum çözünürlüğün olduğu pH 4,0 yerine çökelme iĢleminin daha kolay gerçekleĢtiği pH 4,5 değeri kullanılarak izoelektrik çöktürme sağlanmıĢtır. KarıĢım 4 000 x g’de 10 dakika santrifüj edilerek çökelti kısmı toplanmıĢ ve çökeltinin pH’sı 7,0’ye ayarlandıktan sonra 50°C’lik hava akımlı etüvde 12-18 saat süreyle kurutulmuĢtur. Kurutulan ürünün %73.11±0,80 (kurumaddesinde %78,84) protein içerdiği tespit edilmiĢtir (Çizelge 4.2). Kurumaddedeki protein oranı %90’ın altında kaldığı için elde edilen ürün protein konsantresi olarak kabul edilmiĢtir. Çizelge 4.2. Protein konsantresinin bazı kimyasal nitelikleri. Değerler üç tekerrürün ortalaması olup standart sapması ile birlikte verilmiĢtir Bileşen (%) Kurumadde Protein Yağ Toplam karbonhidrat Kül Protein Konsantresi 92,73±0,65 73.11±0,80 1,42±0,09 6,02±0,35 6,29±0,12 Çizelgeden de izlenebileceği gibi mahlep çekirdeği içi protein konsantresi %92,73±0,65 oranında kurumadde içermektedir. Bu değer diğer araĢtırmacılar tarafından bildirilen sonuçlarla benzerlik göstermektedir. Bezelye protein izolatında %95,8 (Sumner ve ark., 1980), alkali ekstraksiyon ve izoelektrik çöktürme ile elde edilen Bülbül ve Tokak arpa protein konsantrelerinde sırasıyla %94,9 ve %92,7 (Bilgi ve Çelik, 2004) ve viĢne çekirdeği içi protein konsantresinde %95,97 (Gedik, 2011) kurumadde oranına ulaĢılmıĢtır. Mahlep çekirdeği içi protein konsantresinin %1,42±0,09 oranında yağ içerdiği tespit edilmiĢtir. Diğer araĢtırmalarda elde edilen protein konsantreleri ve izolatlarının yağ içerikleri ise Ģu Ģekildedir: Soya protein izolatlarında %1,46 (Fernandez-Quintela ve ark., 1997), çökeltisi su ile yıkanan nohut izolatlarında %3,5, çökeltisi su, etanol ve aseton ile yıkanan nohut protein izolatlarında % 1,1 (Sanchez-Vioque ve ark., 1999), amaranth izoelektrik protein konsantresinde %0,5, diyaliz yoluyla üretilen protein konsantresinde %0,7 (Fidantsi ve Doxastakis, 2001), keten tohumu protein konsantrelerinde %2,56 (Martinez-Flores ve ark., 2005), sümbül fasulyesi protein izolatlarında %2,15 (Subagio, 2006), farklı nohut protein izolatlarında %0,49-0,98 (Kaur ve Singh, 2007) ve viĢne çekirdeği içi protein konsantresinde %1,93 (Gedik, 2011). Mahlep çekirdeği içi protein konsantresinin toplam karbonhidrat içeriği %6,02±0,35 Ģeklinde belirlenmiĢtir. Bu oran diğer araĢtırmacılar tarafından tespit edilen karbonhidrat oranlarına benzerlik göstermektedir. Bezelye protein izolatlarında %6,57 (Fernandez-Quintela ve ark., 1997), soya protein izolatlarında %5,64 (Fernandez-Quintela ve ark., 1997), çökeltisi %70’lik alkol ile yıkanmıĢ sümbül fasulyesi izolatlarında %4,60 (Subagio, 2006) karbonhidrat bulunmuĢtur. Ancak viĢne çekirdeği içi protein konsantresinde toplam karbonhidrat içeriği %2,94 (Gedik, 2011) olarak daha düĢük belirlenmiĢtir. Mahlep çekirdeği içi protein konsantresinin kül içeriği %6,29±0,12 Ģeklinde belirlenmiĢtir. ÇalıĢmamızda kullanılan yöntem olan izoelektrik çöktürme ile elde edilen diğer bazı protein izolatları ve konsantrelerindeki kül düzeyleri; bezelye protein izolatlarında %7,88 (FernandezQuintela ve ark., 1997), soya izolatlarında %7,73 (Fernandez-Quintela ve ark., 1997), izoelektrik çökeltinin yıkandığı bezelye izolatında %2,8 (Sumner ve ark., 1980), keten tohumu protein konsantresinde %6,62 (Martinez-Flores ve ark., 2005), çökeltinin %70’lik etanol ile yıkanmasıyla elde edilen sümbül fasulyesi izolatında %2,97 (Subagio, 2006) ve viĢne çekirdeği içi protein konsantresinde %3,31 (Gedik, 2011) olarak saptanmıĢtır. Yağsız mahlep çekirdeği içi proteinlerinin, protein konsantresinde tutulma oranları Çizelge 4.3’de verilmiĢtir. %41,48 oranında protein içeren 100 g yağsız mahlep çekirdeği içinden %73,11 oranında protein içeren 16,67 g protein konsantresi üretilmiĢtir. Yağsız çekirdek içindeki proteinlerin %29,36’sı protein konsantresinde tutulabilmiĢtir. Farklı kaynaklardan protein ekstraksiyonu üzerinde yapılan çalıĢmalarda, toplam geri kazanım açısından değiĢik sonuçlar elde edilmiĢtir. Toplam protein geri kazanım oranları keten tohumu için %26,5 (Martinez-Flores ve ark, 2005), sümbül fasulyesi için %37-40 (Subagio, 2006) ve viĢne çekirdeği içi için %35,56 (Gedik, 2011) Ģeklinde belirlenmiĢtir. Çizelge 4.3. Yağsız mahlep çekirdeği içi proteinlerinin, protein konsantresinde tutulma oranları (verim) YMÇĠ YMÇĠ’nin 100 g PK’nın 16,67 g Toplam miktarı protein YMÇĠ’den protein oranı PK’daki Protein (g) miktarı (g) elde edilen PK (%) protein miktarı verimi miktarı (g) (g) (%) 100 41,48 16,67 %73.11 12,18 29,36 YMÇĠ: Yağsız Mahlep Çekirdeği Ġçi PK: Protein Konsantresi 4.1.4. Mahlep Çekirdeği İçi ve Ürünlerinin Renk Değerleri Mahlep çekirdeği içi ürünlerine ait renk değerleri (L*, a*, b*) Çizelge 4.4’de verilmiĢtir. Yağlı mahlep çekirdeği içlerinden yağın uzaklaĢtırılması sonucunda elde edilen yağsız çekirdek içlerinin L* değerlerinde önemli bir artıĢ (p<0,01); yağsız mahlep çekirdeği içlerinden üretilen protein konsantresinin L* değerinde ise önemli bir azalıĢ (p<0,01) gözlenmiĢtir. ÖğütülmüĢ yağsız çekirdek içi L* değerinin artıĢ göstermesi yağın ve yağda çözünen renk maddelerinin uzaklaĢtırılmasına bağlanabilir. Protein konsantresinin L* değerinin daha düĢük çıkması ise 50°C’de uygulanan kurutma iĢlemi sırasında gerçekleĢmesi olası Maillard tipi kahverengileĢme reaksiyonlarına bağlanabilir. Kırmızı-yeĢil rengi ifade eden a* değeri bakımından yağsız çekirdek içi hem yağlı çekirdek içinden hem de protein konsantresinden önemli düzeyde daha düĢük bir değer göstermiĢtir (p<0,05). Protein konsantresinin yağsız çekirdek içinden daha yüksek bir a* değeri göstermesi ise yine konsantre üretimi sırasında uygulanan kurutma iĢleminin Maillard tipi reaksiyonları arttırmasından kaynaklandığı düĢünülmektedir. Protein konsantresi en düĢük b* (sarı-mavi) değerini göstermesine karĢın yağsız mahlep çekirdeği içinin b* değerine benzerlik göstermektedir (p>0,01). Yağlı mahlep çekirdeği içi en yüksek değere sahip olmuĢ ve diğerlerinden önemli ölçüde farklılık göstermiĢtir (p<0,01). Yağlı mahlep çekirdeği içinin yüksek bir b değeri göstermesinin nedeni yağı ve yağda çözünen renk maddelerini içermesi olabilir. Toplam renk değiĢimini ifade eden ΔE değeri yağsız mahlep çekirdeği içi ve protein konsantresinde yağlı mahlep çekirdeği içine göre önemli düzeyde artıĢ göstermiĢtir (p<0,05). Toplam renk değiĢimi açısından yağsız mahlep çekirdeği içi ile protein konsantresi arasında belirgin bir farklılık oluĢmuĢtur (p<0,05). Bu sonuç protein konsantresinin renk bakımından tamamen farklı bir durum ortaya koyduğunu göstermektedir. Çizelge 4.4. Mahlep çekirdeği içi ürünlerinin renk değerleri. Değerler üç tekerrürün ortalaması olup standart sapması ile birlikte verilmiĢtir. L*: Açıklık (100) koyuluk (0), a*: Kırmızı (+) – yeĢil (-), b*: Sarı (+) – mavi (-), ΔE*: Toplam renk değiĢimi ΔE* Ürün L* a* b* 0a Yağlı mahlep çekirdeği içi 79,37±0,60 a 1,78±0,17 a 17,08±0,99 a Yağsız mahlep çekirdeği içi 87,14±0.21 b 1,37±0,05 b 9,11±0,13 b 11,17±0,80b c c Protein konsantresi 55,59±0,84 4,61±0,12 8,58±0,12 b 25,43±1,03c a, b, c: Aynı sütunda değiĢik harflerle gösterilen değerler istatistiksel açıdan önemli düzeyde farklıdır (p<0,05). Protein izolatı veya konsantresi üretim aĢamalarındaki renk değiĢimini inceleyen çok fazla çalıĢma bulunmamaktadır. Proteince zengin ürünün renk değerleri ile ilgili elde edilen literatürdeki veriler Ģu Ģekildedir: Prespitatı su ile yıkanmıĢ bezelye protein izolatında L*: 62,8, a*: 5,0 ve b*: 22,1 (Sumner ve ark., 1980), prespitatı %70’lik alkol ile yıkanmıĢ sümbül fasulyesi protein izolatlarında L*: 90,32, a*: 1,76, b*: 3,36 (Subagio, 2006), farklı nohut unlarından üretilen protein izolatlarında L*: 58,63-61,33, a*: 1,88-2,21, b*: 22,46-24,95 (Kaur ve Singh, 2007) ve viĢne çekirdeği içi protein konsantresinde L*: 55,43, a*: 5,67, b*: 23,71 (Gedik, 2011). 4.2. Mahlep Çekirdeği İçi Protein Konsantresinin Fonksiyonel Özellikleri 4.2.1. Protein Çözünürlüğü Protein çözünürlüğü, denatürasyonun ve interaksiyonların bir göstergesi olarak kullanılabilir. Ayrıca protein çözünürlüğü fonksiyonellik için de belirleyici bir faktördür. Örneğin üstün emülsiyon özellikleri için yüksek çözünürlük gerekli olmaktadır. Bir proteinin çözünürlüğü, ortam pH’sı, iyonik güç, ortam sıcaklığı ve protein konsantrasyonu ile ortamdaki organik çözücü gibi faktörlerin varlığına bağlıdır. Proteinin çözünürlüğü ile ilgili bilgiler, doğal kaynaklardan proteinlerin ekstrakte edilip saflaĢtırılması aĢamalarında büyük önem taĢımaktadır. Bu özelliğin bilinmesi, proteinlerin gıda endüstrisinde kullanım olanaklarını da yönlendirmektedir (Cheftel ve ark., 1985). Mahlep çekirdeği içi protein konsantresinin pH 1,0-12,0 aralığındaki protein çözünürlük profili Çizelge 4.5 ve ġekil 4.2’de verilmiĢtir. Maksimum çözünürlük (%95,971,94) pH 12,0’de gözlenmiĢ ve bu değer diğer pH’lardaki çözünürlük değerlerinden önemli düzeyde farklılık ortaya koymuĢtur (p<0,05). Protein Çözünürlüğü (%) 100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 1 2 3 4 5 6 pH 7 8 9 10 11 12 ġekil 4.2. Mahlep çekirdeği içi protein konsantresinin farklı pH değerlerindeki çözünürlükleri En düĢük çözünürlük %16,710,45 ile pH 6,0’da elde edilmiĢ ve bu pH’daki çözünürlük değeri pH 1,0, 2,0, 3,0, 4,0, 5,0, 7,0, 8,0, 9,0 ve 10,0’daki değerlerden önemli bir farklılık göstermemiĢtir (p>0,05). Protein çözünürlüğünün bu kadar geniĢ bir pH aralığında (1,0-10,0) benzerlik göstermesi ilginç bir durum ortaya koymaktadır. Protein konsantresi üretimi sırasında meydana gelen protein denatürasyonu bu durumun nedeni olabilir. Protein denatürasyonunun temel nedeni ise 50°C’de uygulanan kurutma iĢlemi olabilir. Gıda proteinlerinin çoğunluğunun asidik karakterli olduğu ve minumum çözünürlüğü pH 4,0-5,0 aralığında ve maksimum çözünürlüğü ise alkali pH değerlerinde gösterdiği bildirilmiĢtir (Damodaran, 1997). Ancak mahlep çekirdeği içi proteininin minimum çözünürlüğü daha geniĢ bir pH aralığında gözlenmiĢtir. Yapılan diğer çalıĢmalarda hazırlanan protein izolatları ve konsantrelerinin 1,0-12,0 pH aralığındaki çözünürlük profilleri mahlep çekirdeği içi proteininden farklı bir durum ortaya koymaktadır (Sumner ve ark., 1980; Fernandez-Quintela ve ark., 1997; Adebowale ve Lawal, 2003; Gedik, 2011). Çizelge 4.5. Protein konsantresinin 1,0-12,0 pH aralığındaki protein çözünürlüğü. Değerler üç tekerrürün ortalaması olup standart sapması ile birlikte verilmiĢtir pH Protein değerleri Çözünürlüğü (%) 1 47,1513,84 a 2 47,230,12 a 3 38,260,77 a 4 26,551,39 a 5 20,951,92 a 6 16,710,45 a 7 23,130,76 a 8 25,440,96 a 9 32,070,36 a 10 36,511,47 a 11 72,850,69 b 12 95,971,94 c DeğiĢik harflerle gösterilen değerler istatistiksel açıdan önemli düzeyde farklıdır (p<0,05). 4.2.2. Su Tutma Kapasitesi Protein kaynaklı katkıların yapıda tuttukları su, gıdaların tekstürel niteliklerini ve diğer bazı özelliklerini geliĢtirmektedir. Su tutma yoluyla protein, su alarak ĢiĢer ve böylece karakteristik olan yapı, viskozite gibi gıdanın bazı önemli reolojik özellikleri ortaya çıkar. Su tutma kapasitesi çorba, hamur ve fırıncılık ürünleri gibi viskozitesi yüksek gıda maddeleri için kritik bir fonksiyonel özelliktir. Bu ürünlerde proteinlerin çözünmeden suyu tutmaları ve bu sırada viskoziteyi arttırıp kıvam ve yapı kazandırmaları gerekmektedir (Seena ve Sridhar, 2005). Bu nedenle gıda proteinlerinin su tutması pratikte büyük önem taĢımaktadır. Protein molekülünün su tutma yeteneği boyutun, Ģeklin, hidrofilik ve hidrofobik etkileĢimlerin bir fonksiyonudur. Su tutma yeteneği lipit ve karbonhidrat içeriğinden ve yüzeydeki aminoasit kalıntılarının özelliklerinden etkilenmektedir (Saldamlı ve Temiz, 1998). Mahlep çekirdeği içi protein konsantresinin su tutma kapasitesi 2,810,02 g/g (%281) olarak bulunmuĢtur (Çizelge 4.6). Na-kazeinat için aynı Ģartlar altında yapılan denemede örneğin tamamı suda çözündüğü için herhangi bir sonuç elde edilememiĢtir. Mahlep çekirdeği içi protein konsantresinin su tutma kapasitesi bezelye izolatından 1,7 g/g (Fernandez-Quintela ve ark., 1997), bakla izolatından 1,8 g/g (Fernandez-Quintela ve ark., 1997), soya izolatından 1,3 g/g (Fernandez-Quintela ve ark., 1997), keten tohumu konsantresinden 2,7 g/g (MartinezFlores ve ark., 2005), çin çileği çekirdeği protein izolatından 2,2 g/g (Cheng ve ark., 2009), yerfıstığı protein konsantresinden 1,15 g/g (Wu ve ark., 2009), kaju fıstığı protein konsantresinden 1,74 g/g (Ogunwolu ve ark., 2009), kayısı çekirdeği protein konsantresinden 1,4 g/g (Sharma ve ark., 2010) ve viĢne çekirdeği içi protein konsantresinden 2,42 g/g (Gedik, 2011) daha yüksektir. Ancak farklı pirinç kepeği konsantrelerinden 3,87-5,60 g/g (Chandi ve Sogi, 2006) daha düĢüktür. Çizelge 4.6. Protein konsantresinin su ve yağ tutma kapasiteleri. Değerler üç tekerrürün ortalaması olup standart sapması ile birlikte verilmiĢtir Nitelik Protein Konsantresi Na-Kazeinat Su tutma kapasitesi (g su/g örnek) BelirlenememiĢtir 2,810,02 (%281) a Yağ tutma kapasitesi (g yağ/g örnek) 1,66,0,001 (%166) 2,000,04 (%200) b a: Aynı satırda aynı harflerle gösterilen değerler arasında istatistiksel açıdan önemli bir fark yoktur (p>0,05). 4.2.3. Yağ Tutma Kapasitesi Protein ve lipitler arasındaki etkileĢim birçok gıdanın duyusal kalitesini belirlemektedir. Bu etkileĢimler pH, iyonik güç, sıcaklık ve sistemdeki diğer değiĢkenler tarafından yönlendirilebilmektedir. Çözünürlülüğü düĢük ve yüksek hidrofobik özellikteki proteinlerin büyük miktarlarda yağ bağlayabildikleri görülmektedir. Küçük partikül boyutlu ve düĢük yoğunluklu protein izolatı/konsantresi yüksek yoğunluklu protein izolatı/konsantresinden daha fazla yağ tutabilir. Protein konsantrelerinde bulunabilecek karbonhidratların yağ tutmada önemli bir etkisinin bulunmadığı bildirilmiĢtir (Cheftel ve ark., 1985). Mahlep çekirdeği içi protein konsantresinin yağ tutma kapasitesi Çizelge 4.6’da verilmiĢtir. Mahlep çekirdeği içi protein konsantresinin yağ tutma kapasitesi 1,66,0,001 (%166) ile Nakazeinatın yağ tutma kapasitesinden (2,00±0,04 g/g) daha düĢük bulunmuĢtur (p<0,05). Yüksek yağ tutma kapasitesi, protein molekülünün yüzeyinde fazla miktarda hidrofobik grupların varlığını göstermektedir (Subagio, 2006; Kaur ve Singh, 2007). Elde edilen sonuçlara göre, mahlep çekirdeği içi protein moleküllerinin yüzeyinde, kazein moleküllerinin yüzeyindekine oranla daha az miktarda hidrofobik grupların bulunduğu söylenebilir. Mahlep çekirdeği içi protein konsantresinin yağ tutma kapasitesi bezelye izolatından 1,20 g/g (Fernandez-Quintela ve ark., 1997), bakla izolatından 1,60 g/g (Fernandez-Quintela ve ark., 1997), soya izolatından 1,10 g/g (Fernandez-Quintela ve ark., 1997), keten tohumu konsantresinden 1,18 g/g (Martinez-Flores ve ark., 2005) ve kayısı çekirdeği izolatından 1,40 g/g (Sharma ve ark., 2010) daha yüksektir. Ancak badem içi izolatından 2,93 g/g (Sze-Tao ve ark., 2000), sümbül fasulyesi izolatından 2,54 g/g (Subagio, 2006), çin çileği izolatından 1,80 g/g (Cheng ve ark., 2009), yer fıstığı izolatından 2,00 g/g (Wu ve ark., 2009), kaju izolatından 3,32 g/g (Ogunwolu ve ark., 2009) ve viĢne çekirdeği içi protein konsantresinden 1,73 g/g (Gedik, 2011) daha düĢüktür. 4.2.4. Köpük Kapasitesi ve Stabilitesi Köpük, ince bir sıvı tabakası (lamella fazı) ile ayrılmıĢ hava hücrelerinden oluĢan 2 fazlı bir sistem olarak tanımlanır. Bu sistem stabil olmadığından, stabilizasyonu artırmak amacıyla hava/su ara yüzeyindeki gerilimi azaltacak yüzey aktif moleküllere ihtiyaç duyulur. Çırpma veya hava enjekte etme süresince köpük oluĢumu için en önemli ihtiyaç, oluĢturulan yeni ara yüzeyin serbest enerjisinin bir yüzey aktif madde yardımı ile hızla azaltılmasıdır (Makri ve ark., 2005). Köpük oluĢumu ve özellikleri, proteinin tipi, hazırlama metodu, kompozisyonu, çözünürlülüğü ve konsantrasyonundan, ortam pH’sından, tuzların varlığından ve hidrofobik interaksiyonlardan etkilenmektedir. DeğiĢik uygulamalar sonucu ortaya çıkan etkileĢimler ve moleküler değiĢimler köpük davranıĢını etkilemektedir. Moleküler esneklik, yüzey hidrofobisitesi, net yük, yük dağılımı ve hidrodinamik özellikler köpük oluĢumunu ve stabilitesini etkilemektedir (Massoura ve ark., 1998). Esnek protein molekülleri iyi bir köpürme yeteneğine sahiptirler. Yüzey denatürasyonu oldukça zor olan globüler proteinler ise düĢük köpürme yeteneği göstermektedirler. Yüksek köpük stabilitesi sürekli fazda çözünebilen proteinlerin yüzey aktif özelliğinden kaynaklanmaktadır. Konsantrasyondaki artıĢ viskozite artıĢına yol açan protein-protein etkileĢiminin artmasına neden olur. Bu da ara yüzeyde yapıĢkan çoklu tabaka protein filminin oluĢumunu kolaylaĢtırır. Bu tabaka, köpüklerin sönmesi ve birleĢmesine karĢı direnç gösterir (Kaur ve Singh, 2007). Mahlep çekirdeği içi protein konsantresinin pH 7,0’deki köpük kapasitesi %43,750,84 (Çizelge 4.7) ile Na-kazeinatın köpük kapasitesi olan %87,500,00 değerinden daha düĢük bulunmuĢtur (p<0,05). Mahlep çekirdeği içi protein konsantresinin köpük kapasitesi, bezelye izolatlarından %15 (Fernandez-Quintela ve ark., 1997), bakla izolatlarından %15 (Fernandez-Quintela ve ark., 1997), soya izolatından %22 (Fernandez-Quintela ve ark., 1997), pirinç kepeği konsantresinden %5,2-8,7 (Chandi ve Sogi, 2006), kaju izolatından %40 (Ogunwolu ve ark., 2009), kayısı çekirdeği protein konsantresinden %21 (Sharma ve ark., 2010) ve viĢne çekirdeği içi protein konsantresinden %35,0 (Gedik, 2011) daha yüksektir. Bezelye izolatında %143 (Sumner ve ark., 1980), badem içi izolatında %120 (Sze-Tao ve ark., 2000), çin çileği çekirdeği protein izolatında %47,4 (Cheng ve ark., 2009) ve yerfıstığı protein konsantresinde %50 (Wu ve ark., 2009) olarak bulunan köpük kapasiteleri ise bu çalıĢma verilerinden daha yüksektir. Protein çözeltilerinden oluĢturulan köpük stabilitelerinde zamanla (0-120 dakika) gözlenen değiĢim Çizelge 4.7 ve ġekil 4.3‘de verilmiĢtir. Mahlep çekirdeği içi protein konsantresi 10. dakikada Na-kazeinata oranla daha düĢük bir stabilite gösterirken 30. dakikadan sonra daha yüksek bir stabiliteye sahip olmuĢtur. Ancak değerler arasında istatistiksel olarak önemli bir farklılık tespit edilememiĢtir (p>0,05). Çizelge 4.7. Protein konsantresinin ve Na-kazeinatın köpük kapasiteleri ve stabiliteleri. Değerler üç tekerrürün ortalaması olup standart sapması ile birlikte verilmiĢtir Protein Fonksiyonel Özellik (%) Na-Kazeinat Konsantresi Köpük Kapasitesi 43,758,84 a 87,50,00 b Köpük Stabilitesi (10.dakika) 80,0028,28 a 83,625,12 a Köpük Stabilitesi (30. dakika) 71,3321,68 a 70,3817,82 a Köpük Stabilitesi (60. dakika) 58,6720,74 a 50,7124,57 a a Köpük Stabilitesi (90. dakika) 53,3318,86 34,668,16 a Köpük Stabilitesi (120. dakika) 4816,97 a 21,750,67 a a, b: Aynı satırda farklı harflerle gösterilen değerler istatistiksel açıdan önemli düzeyde farklıdır (p<0,05). Diğer çalıĢmalarda köpük stabiliteleri (30. dakikadaki) bezelye izolatlarında %94 (FernandezQuintela ve ark., 1997), bakla izolatlarında %77 (Fernandez-Quintela ve ark., 1997), soya izolatında %93 (Fernandez-Quintela ve ark., 1997), badem içi izolatında %98 (Sze-Tao ve ark., 2000), Çin çileği çekirdeği protein izolatında %56 (Cheng ve ark., 2009), kaju izolatında %55 (Ogunwolu ve ark., 2009) ve viĢne çekirdeği içi protein konsantresinde %71,80 (Gedik, 2011) Ģeklinde belirlenmiĢtir. Köpük Stabilitesi (%) 120 MÇİPK 100 Na-K 80 60 40 20 0 0 20 40 60 80 100 120 140 Zaman (dakika) ġekil 4.3. Protein örneklerinin köpük stabilitesinde zamanla gözlenen değiĢim. MÇĠPK: Mahlep çekirdeği içi protein konsantresi, Na-K: Sodyum kazeinat 4.2.5. Emülsiyon Aktivite İndeksi ve Emülsiyon Stabilite İndeksi Yüzey hidrofobisitesi ve protein konsantrasyonu proteinlerin emülsiyon özelliklerini belirleyen temel karakteristiklerdir. Emülsiyon aktivite indeksi (EAĠ); proteinin emülsiyon oluĢumu süresince su/yağ ara yüzeyine hızlı bir Ģekilde adsorblanabilme yeteneğini yansıtır. Emülsiyon stabilite indeksi (ESĠ) ise proteinin belirli bir süre stabil bir emülsiyon sağlayabilme yeteneğinin ölçüsüdür (Subagio, 2006). Proteinin kaynağı, konsantrasyonu, çözünebilme yeteneği, pH, sıcaklık, ekipman ve metot gibi çeĢitli faktörler ve koĢullar proteinlerin emülsifiyer niteliklerini etkilerler. Protein konsantrelerinin emülsifiyer özellikleri genel olarak suda çözünürlük profilleri ile benzerlik göstermektedir (Bilgi ve Çelik, 2004). Mahlep çekirdeği içi protein konsantresi ve Na-kazeinata ait emülsiyon aktivite indeksleri Çizelge 4.8’de sunulmuĢtur. Çizelgeden de izlenebileceği gibi EAĠ değerleri mahlep çekirdeği içi protein konsantresi için 27,21±2,50 m2/g ve Na-kazeinat için 176,44±2,63 m2/g olarak tespit edilmiĢtir. Na-kazeinatın emülsiyon aktivite indeksi mahlep çekirdeği içi protein konsantresinden daha yüksek bulunmuĢtur (p<0,01). EAĠ değerleri, badem içi izolatı için pH 5,0’de 44,78 m2/g (Sze-Tao ve ark., 2000), buğday proteini için 155 m2/g, sodyum kazeinat için 82 m2/g ve soya protein izolatı için 115,9 m2/g (Webb ve ark., 2002), peyniraltı suyu protein izolatı için 57 m2/g (Webb ve ark., 2002), yulaf kepeği protein konsantresi için pH 7,0’de 20,4 m2/g (ısıl iĢlem uygulanmamıĢ) ve 18,9 m2/g (ısıl iĢlem uygulanmıĢ) (Guan ve ark., 2006), sümbül fasulyesi protein izolatı için 534 m2/g (Subagıo, 2006) ve viĢne çekirdeği içi protein konsantresi için 38,91 m2/g (Gedik, 2011) olarak belirlenmiĢtir Emülsiyon stabilite indeksi (10. dakikadaki) sodyum kazeinat için 1 187,517,70 ve mahlep çekirdeği içi protein konsantresi için 81,051,49 dakika olarak belirlenmiĢtir. Emülsiyon aktivite indeksinde olduğu gibi Na-kazeinat daha yüksek emülsiyon stabilite indeksi göstermiĢtir (p<0,01). Wu ve ark. (2009) tarafından yerfıstığı protein konsantresi için bulunan 19,18 dakikalık ve Gedik (2011) tarafından viĢne çekirdeği içi protein konsantresi için bulunan 37,49 dakikalık emülsiyon aktivite indeksi çalıĢmamızda tespit edilen değerden daha düĢüktür. Ancak sümbül fasulyesi protein izolatı için 2,7 saat olarak bulunan değer ise çalıĢmamızda elde edilen değerden çok daha fazladır (Subagıo, 2006). Çizelge 4.8. Protein konsantresinin emülsiyon aktivite ve emülsiyon stabilite indeksi. Değerler üç tekerrürün ortalaması olup standart sapması ile birlikte verilmiĢtir Fonksiyonel Özellik Protein Konsantresi Na-Kazeinat 2 a Emülsiyon aktivite indeksi (m /g) 27,21±2,50 176,44±2,63 b Emülsiyon stabilite indeksi (dakika) 1 187,50±17,70 b 81,05,1,49 a a, b: Aynı satırda farklı harflerle gösterilen değerler istatistiksel açıdan önemli düzeyde farklıdır (p<0,01). 4.2.6. Minimum Jel Oluşturan Konsantrasyon Protein jelleri, protein zincirlerinin kısmi etkileĢimi sonucunda suyun hapsedildiği üç boyutlu ağ yapısıdır. Proteinlerin jel oluĢturma yetenekleri salam, sosis gibi et ürünlerinde önem taĢımaktadır (Kinsella, 1979). Jel, sıvı-katı arasında yer alan bir fazdır. Proteinlerin jelleĢme yetenekleri, temel olarak sülfidril ve hidrofobik grupların miktarına bağlıdır. Ayrıca proteinlerin karbonhidratlar ve lipitler ile interaksiyonları da jelleĢme yeteneklerini etkilemektedir. Jellerin stabilizasyonundan hidrojen bağları ve iyonik etkileĢimler sorumludur (Cheftel ve ark., 1985). Proteinlerin jelleĢmesine fiziksel, kimyasal veya enzimatik uygulamalar neden olabilir (Adebowale ve Lawal, 2003). Mahlep çekirdeği içi protein konsantresinin pH 7,0’deki minimum jel oluĢturan konsantrasyonu %12 olarak belirlenmiĢtir (Çizelge 4.9). Diğer araĢtırmacılar tarafından bildirilen değerler çoğunlukla çalıĢmamızda elde edilen %12 değerinden daha yüksektir. Minimum jel oluĢturan konsantrasyon bezelye protein izolatları için %18 (FernandezQuintela ve ark., 1997), bakla protein izolatları için %14 (Fernandez-Quintela ve ark., 1997), soya protein izolatı için %16 (Fernandez-Quintela ve ark., 1997), kuĢburnu çekirdeklerinden elde edilen protein izolatları için %8 (Moure ve ark., 2001), nohut protein izolatları için %1418 (Kaur ve Singh, 2007) ve viĢne çekirdeği içi protein konsantresi için %8 (Gedik, 2011) olarak bulunmuĢtur. Çizelge 4.9. Mahlep çekirdeği içi protein konsantresinin minimum jel oluĢturan konsantrasyonları. Değerler üç tekerrürün ortalaması olup standart sapması ile birlikte verilmiĢtir Protein Konsantrasyonu Protein Konsantresinin (%) Jelleşme Durumu 2 --4 --6 --8 --10 --11 --+ 12 + + + (MJOK) 14 +++ MJOK: Minimum jel oluĢturan konsantrasyon. 4.2.7. Jel Elektroforezi (SDS-PAGE) Mahlep çekirdeği içi proteinlerinden hangilerinin protein konsantresinde tutulduğunu ve bunların molekül ağırlıklarının hangi sınırlar içerisinde değiĢim gösterdiğini belirlemek amacıyla gerçekleĢtirilen SDS-PAGE analizi sonucunda elde edilen elektroforetogram ġekil 4.4’te gösterilmiĢtir. Jel üzerindeki her bir örnek haznesine eĢit miktarda protein olacak Ģekilde yükleme yapılmıĢtır. Mahlep çekirdeği içi proteinlerinin indirgen ve denatüre edici koĢullardaki molekül ağırlıkları 14 000 – 66 000 Da arasında değiĢim göstermiĢtir. Yağsız mahlep çekirdeği içinde tespit edilen protein bantlarının hemen hemen tamamı mahlep çekirdeği içi protein konsantresinde de bulunmaktadır. Ancak yağsız mahlep çekirdek içinde 29 000-36 000 Da arasında bulunan bantlardan bazıları mahlep çekirdeği içi protein konsantresinde yer almamaktadır. Bu durum ya pH 10,0’da gerçekleĢtirilen ekstraksiyon iĢlemi ile bu proteinlerin geri kazanılamamıĢ ya da pH 4,5’te uygulanan izoelektrik çöktürme iĢleminde çözünür formda kalmıĢ olmalarından kaynaklanabilir. Benzer bir duruma viĢne çekirdeği içi proteinlerinde de rastlanmıĢtır (Gedik, 2011). Da S YMÇİ MÇİPK 200 000 116 000 97 000 66 000 55 000 45 000 36 000 29 000 20 000 14 200 6 500 ġekil 4.4. Mahlep çekirdeği içi ürünlerinin SDS-PAGE elektroforetogramı. S: Moleküler ağırlık standardı. Miyosin (200 000 Da), beta-galaktozidaz (116 000 Da), fosforilaz b (97 000 Da), bovin serum albümini (66 000 Da), glutamik dehidrogenaz (55 000 Da), ovalbumin (45 000 Da), gliseraldehit-3 fosfat dehidrogenaz (36 000 Da), karbonik anhidraz (29 000 Da), tripsinojen (24 000 Da, jel üzerinde görünmemektedir), tripsin inhibitörü (20 000 Da), α-laktalbumin (14 200 Da) ve aprotinin (6 500 Da). YMÇĠ: Yağsız mahlep çekirdeği içi. MÇĠPK: Mahlep çekirdeği içi protein konsantresi. Tüm örnekler eĢit miktarda protein (50 mikro-gram) içerecek Ģekilde jele yüklenmiĢtir 5. SONUÇ Mahlep çekirdeği içinden proteinlerin ekstraksiyonu için en uygun pH değerinin 10 olduğu belirlenmiĢtir. Ekstrakte edilen proteinler pH 4,5’de çöktürülerek geri kazanılmıĢtır. Bu Ģartlar altında, mahlep çekirdeği içi proteinlerinin %29,36’sı protein konsantresi bünyesinde tutulmuĢtur. Proteinlerin geri kazanım oranını arttırmak amacıyla daha yüksek ekstraksiyon sıcaklığı (60oC gibi), çok aĢamalı ekstraksiyon ve/veya ultrafiltrasyon gibi membran teknikleri kullanılabilir. Mahlep çekirdeği içi protein konsantresinin kurumadde %92,73±0,65, protein %73.11±0,80, yağ %1,42±0,09, karbonhidrat 6,02±0,35 ve kül oranları %6,29±0,12 Ģeklinde bulunmuĢtur. Protein içeriğinin kurumaddede %90 değerinin altında kalması nedeniyle elde edilen ürün protein konsantresi olarak kabul edilmiĢtir. Mahlep çekirdeği içi protein konsantresinin maksimum çözünürlüğü %95,971,94 ile pH 12,0’de gözlenmiĢtir. En düĢük çözünürlük %16,710,45 ile pH 6,0’da elde edilmiĢ ve bu pH’daki çözünürlük değeri pH 1,0, 2,0, 3,0, 4,0, 5,0, 7,0, 8,0, 9,0 ve 10,0’daki değerlerden önemli bir farklılık göstermemiĢtir (p>0,05). Protein konsantresinin su tutma kapasitesi 2,810,02 g su/g olarak iyi düzeyde bulunmuĢtur. Bu özellik mahlep çekirdeği içi protein konsantresine et ve süt ürünlerinde, unlu mamullerde kullanım alanı sağlayabilir. Konsantrenin yağ tutma kapasitesi de benzer Ģekilde iyi düzeyde bulunmuĢtur (1,66,0,001 g yağ/g). Protein konsantresinin köpük kapasitesi %43,750,84 olarak saptanmıĢtır. Diğer kaynaklardan üretilen protein izolatları ve konsantreleri için bildirilen köpük kapasiteleri ile karĢılaĢtırıldığında bu değer orta düzeydedir. Köpük stabilitesi ise 71,3321,68 (30. dakikada) olarak bulunmuĢtur. Protein konsantresinin emülsiyon aktivite indeksi (EAĠ) ve emülsiyon stabilite indeksi (ESĠ) sırasıyla 27,21±2,50 m2/g m2/g ve 81,051,49 (10. dakikada) olarak bulunmuĢtur. Bu değerler diğer kaynaklardan elde edilen protein izolat ve konsantrelerine ait değerlere genel olarak benzerlik göstermektedir. Mahlep çekirdeği içi protein konsantresinin minimum jel oluĢturan konsantrasyonu %12 olarak saptanmıĢtır. Ġyi sayılabilecek bir düzeyde olan bu değer mahlep çekirdeği içi protein konsantresine gıda katkısı olarak kullanılma potansiyeli sağlamaktadır. Mahlep çekirdeği içi proteinlerinin indirgen ve denatüre edici koĢullardaki molekül ağırlıkları 14 000 – 66 000 Da arasında değiĢim göstermiĢtir. Yağsız mahlep çekirdeği içinde tespit edilen protein bantlarının hemen hemen tamamı mahlep çekirdeği içi protein konsantresinde de bulunmaktadır. Sonuç olarak; bu araĢtırmada mahlep çekirdeği içinin bazı kimyasal ve fiziksel özellikleri ortaya konulmuĢ, proteinlerin optimum ekstraksiyon pH değeri ve protein konsantresi üretim Ģekli belirlenmiĢtir. Elde edilen protein konsantresi fonksiyonel özellikler açısından, gıda sanayinde kullanılabilme potansiyeline sahiptir. Konsantrenin üretim basamakları çok ayrıntılı bir Ģekilde incelenerek elde edilen ürünün hem kalitesi ve hem de verimi daha da arttırılabilir. KAYNAKLAR Adebowale, K.O., Lawal, O.S., 2003. Foaming, gelation and electrophoretic characteristics of mucuna bean (Mucuna pruriens) protein concentrates, Food Chemistry 83, 237–246. Ahmedna, M., Prinyawiwatkul, W., & Rao, R. M., 1999. Solubilized wheat protein isolate: Functional properties and potential food applications. Journal of Agricultural and Food Chemistry, 47(4), 1340–1345. AOAC, 1997. Official Methods of Analysis of AOAC International (16th. Pub). Arlington, VA.USA. Aydin, C., Ogut, H., Konak, M. 2002. Some physical properties of Turkish Mahaleb. Biosyst. Eng., 82, 231–234 Barbut, S., 1999. Determining water and fat holding. In G. M. Hall (Ed.), Methods of testing protein functionality. Blackie Academic and Professional, 186–225. Beuchat, L.R., Cherry, J.P., Quınn, M.R., 1975. Physicochemical Properties of Peanut Flour as Affected by Proteolysis. J. Agri. And Food Chem. 23, 616-620. Bilgi, B., Çelik, S., 2004. Solubility and Emulsifying Properties of Barley Protein Concentrate. Eur. Food Res. Technol., 218, 437-441. Chandi, G.K., Sogi, D.S., 2006. Functional Properties of Rice Bran Protein Concentrates. Journal of Food Engineering, Article in press. Cheftel, J.C., Cuq, J.L., Lorient, D., 1985. Amino Acids, Peptides and Proteins. Ch. 5 in Food Chemistry O.R. Fennema (Ed.), pp.246-369. Marcel Dekker, Inc., New York. Cheng, J., Zhou, S., Wu, D., Chen, J., Liu, D., Ye, X., 2009. Bayberry (Myrica rubra Sieb. et Zucc.) kernel: A new protein source, Food Chemistry 112, 469–473. Coffman, C.W. ve Garcia, V.V., 1977. Functional Properties and Amino Acid Content of a Protein Isolate From Mung Bean Flour. J. Food Tech. 12, 473-484. Damodaran, S., 1990. Interfaces, protein films, and foams. Advances in Food and Nutrition Research, 34, 1-79. Damodaran, S. (1997). Food proteins: An overview. In S. Damodaran & A. Paraf (Eds.), Food proteins and their applications (pp. 1–21). New York: Marcel Dekker. Duman, G., Okutucu, C., Ucar, S., Stahl, R., Yanik, J., 2011. The slow and fast pyrolysis of cherry seed. Bioresource Technology, 102, 1869–1878. Fernandez-Quintela, A., Macarulla, M.T., Del Barrio, A.S., Martinez, J.A., 1997. Composition and Functional Properties of Protein Isolates Obtained From Commercial Legumes Grown in Northern Spain. Plant Foods for Human Nutrition, 51, 331-342. Fidantsi, A., Doxastakis, G., 2001. Emulsifying and Foaming Properties of Amaranth Seed Protein Isolates. Colloids and Surfaces B: Biointerfaces, 21, 119-124. Geater, C. W., Fehr, W.R., 2000. Association of Total Sugar Content with Other Seed Traits of Diverse Soybean Cultivars. Crop Sci., 40, 1555-1558. Gedik, M., 2010.ViĢne Çekirdeği Ġçinden Üretilen Protein Konsantresinin Bazı Kimyasal ve Fonksiyonel Özellikleri. (Y.Lisans Tezi), Fen Bilimleri Enstitüsü, GaziosmanpaĢa Üniversitesi. Gerçekçioğlu, R., GüneĢ, M., 1992. Sarı ve Kırmızı Mahleplerin Fenolojik ve Pomolojik Özellikleri Üzerinde Bir AraĢtırma, Türkiye II.Ulusal Bahçe Bitkileri Kongresi, Meyvecilik Cilt I, S.277-281, Adana. Guan, X., YAO, H., Chen, Z., Shan, L., Zhang, M., 2006. Some Fonctional Properties of Oat Bran Protein Concentrate Modified by Trypsin. Food Chemistry. Hanmoungjai, P., Pyle, D.L., Niranjan, K., 2002. Enzyme-Assisted Water Extraction of Oil and Protein From Rice Bran. J. Chem. Technol. Biotechnol, 77, 771-776. Hojilla-Evangelista, M.P., Evangelista, R.L., 2009. Functional properties of protein from Lesquerella fendleri seed and press cake from oil processing. Industrial Crops and Products, 29, 466–472. Ġlisulu, K., 1992. Ġlaç ve Baharat Bitkileri, Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Yayın No:1256, Ankara. Jerković, I., Marijanović, Z., Staver, M.M. 2011. Screening of natural organic volatils from Prunus mahaleb L. honey: Coumarin and vomifoliol as nonspecific biomarkers. Molecules, 16, 2507-2518. Kamel, B.S., Kakuda, Y., 1992. Characterization of the Seed Oil and Meal from Apricot, Cherry, Nectarine, Peach and Plum. JAOCS, 69, 492-494. Kaur, M., Singh, N., 2007. Characterization of Protein Isolates from Different Indian Chickpea (Cicer arietinum l.) Cultivars. Food Chemistry, Article in press. Kinsella, J.E., 1979. Functional Properties of Soy Proteins. J. Am. Oil Chemists' Soc., 56, 242-258. Kinsella, J.E., 1981. Functional Properties of Proteins: Possible Relationships Between Structure and Function in Foams. Food Chem. 7, 273-288. Kinsella, J. E. 1982. Food protein determination mechanisms and functionality. American Chemist Society, 206, 301–320. Laemmli, U.K., 1970. Cleavage of Structural Proteins During the Assembly of the Heat of Bacteriophage T4. Nature. 227, 680-685. Makri, E., Papalamprou, E., Doxastakis, G., 2005. Study of Functional Properties of Seed Storage Proteins from Indigenous European Legume Crops (Lupine, Pea, Broad Bean) in Admixture with Polysaccharides. Food Hydrocolloids, 19, 583-594. Mariod, A.A., Aseel, K.M., Mustafa, A.A., Abdel-Wahab, S.I. 2009. Characterization of the seed oil and meal from Monechma ciliatum and Prunus mahaleb seeds. J. Am. Oil Chem. Soc., 86,749–755. Mariod, A.A., Ibrahim, R.M., Ismail, M., Ismail, N. 2010. Antioxidant activities of phenolic rich fractions (PRFs) obtained from black mahlab (Monechma ciliatum) and white mahlab (Prunus mahaleb) seedcakes. Food Chemistry, 118, 120–127. Martinez-Flores, H.E., Soto, E.B., Garnica-Romo, M.G., Saldana, A.L., Penagos, C.J.C., 2005. Chemical and Functional Properties of Flaxseed Protein Concentrate Obtained Using Surface Response Methodology. Massoura, E., Vereijken, J.M., Kolster, P., Derksen, J.T.P., 1998. Proteins From Crambe abyssinica Oilseed. I. Isolation Procedure. Journal of The American Oil Chemists. Society, 75, 329-335. Mastelić, J., Jerković, I., Mesić, M. 2006. Volatile constituents from flowers, leaves, bark andwood of Prunus mahaleb L. Flavour Fragr. J. , 21, 306–313 Mataracı, T., 1997. Ağaçlar, Marmara Bölgesi Doğal-Egzotik Ağaç ve Çalıları, , Metalform Yayınları, Ġstanbul. Meraler, S.A., 2010. Mahlep (Prunus mahaleb L.)’Ġn Bitki Kısımlarında Mineral BileĢiminin Belirlenmesi. (Y.Lisans Tezi), Fen Bilimleri Enstitüsü, Kilis 7 Aralık Üniversitesi. Mısırlı, A., Gülcan, R., 1992. Bazı P.mahaleb L. Tiplerinin Döllenme Biyolojisi Üzerinde AraĢtırmalar, Ulusal Bahçe Bitkileri Kongresi, Meyvecilik Cilt I, S.495-499, Ġzmir. Moreno, M. A., Montanes, L., Tabuenca, M. C. and Cambra, R., 1996. The performance of adara as a cherry rootstock. Sci. Hortic. 1996; 65: 85–91. Moure, A., Rua, M., Sineiro, J., Dominguez, H., 2001. Extraction and Functionality of Membrane-Concentrated Protein from Defatted Rosa rubiginosa Seeds. Food Chemistry. 74, 327-339. Naczk, M., Diosady, L.L., Rubin, L.J., 1985. Functional Properties of Canola Meals Produced by a Two-Phase Solvent Extraction System. J. Food Sci. 50, 1685-1692. Ogunwolu, S.O., O. Henshaw, F., Mock, H.P., Santros, A., O.Awonorin, S., 2009. Functional properties of protein concentrates and isolates produced from cashew (Anacardium occidentale L.) nut. Food Chemistry, 115, 852–858. Pearce, K.N. ve Kinsella, J.E., 1978. Emulsifying Properties of Proteins: Evaluation of a Turbidimetric Technique. J. Agric. Food Chem. 26, 716-723. Rahma, E.H., Abd El-Aal M.H., 1988.Chemical characterization of peach kernel oil and protein: Functional properties, in vitro digestibility and amino acids profile of the flour. Food Chemistry Volume, 28(1), 31-43. Saldamli, Ġ., Temiz, A., 1998. Gıda kimyası; Aminoasitler, Peptitler ve Proteinler. Hacettepe Üniversitesi Yayınları, 195-257, Ankara. Sanchez-Vioque., R., Clemente, A., Vıoque, J., Bautısta, J., Millan, F., 1999. Protein Isolates from Chickpea (Cicer arietinum L.): Chemical Composition, Functional Properties and Protein Characterization. Food Chemistry. 64, 237-243. Seena, S., Sridhar, K. R., 2005. Physiochemical, functional and cooking properties of Canavalia. Journal of Food Chemistry, 32, 406–412. Sezik, E. ve Basaran, A., 1985. Phytochemical investigations on the plants used as folk medicine and herbal tea in Turkey: II. Essential oil of Stachys lavandulifolia Vahl. Journal of Faculty of Pharmacy of Ankara University, 21, 98–107. Sharma, P.C., Tilakratne, B.M.K.S., Anil Gupta, J., 2010. Utilization of wild apricot kernel press cake for extraction of protein isolate. Food Sci Technol, 47(6), 682–685. Singh, N., Kaur, M., Sandhu, K.S., 2005. Physicochemical and functional properties of freeze-dried and oven dried corn gluten meals. Drying Technology. 23, 975-988. Singh, P., Kumar, R., Sabapathy, S.N., Bawa, A.S., 2008. Functional and edible uses of soy protein products. Comprehensive Reviews in Food Science and Food Safety, 7, 14-28. Subagio, A., 2006. Characterization of hyacinth bean (Lablab purpureus L. Sweet) seeds from Indonesia and their protein isolate. Food Chemistry, 95, 65-70. Sumner, A.K., Nıelsen, M.A., Youngs, C.G., 1980. Production and Evaluation of Pea Protein Isolate. 40th. Annual Meeting of the Institute of Food Technologist, New Orleans. Sze-Tao, K.W.C., Sathe, S.K., 2000. Functional properties and in vitro digestibility of almond (Prunus dulcis L.) protein isolate. Food Chemistry, 69, 153-160. Webb, M.F., Naeem, H.A., Schmidt., 2002. Food Protein Functionality in a Liquid System: A Comparison of Deamidated Wheat Protein with Dairy and Soy Proteins. Journal of Food Science. 67, 2896-2902. Wu, H., Wang, Q., Maa, T., Ren, J., 2009. Comparative studies on the functional properties of various protein concentrate preparations of peanut protein. Food Research International, 42, 343–348. Yaltırık, F.; Efe, A., 2000. Dendroloji Ders Kitabı, Ġ.Ü. Orman Fak., Yayın No:465, 382 S., Ġstanbul. YeĢiloğlu, E., 2005. Türkiye’ De YetiĢtirilen Mahlep Meyvesinin Fiziko-Mekanik Özelliklerinin Belirlenmesi. (Yüksek Lisans Tezi), Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarım Makinaları Anabilim Dalı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Samsun. Yücel, S.Ö. 2005. Determination of conjugated linolenic acid content of selected oil seeds grown in Turkey. J. Am. Oil. Chem. Soc., 82, 893–897.
© Copyright 2024 Paperzz