Emin - 212 Haber

01-15 HAZİRAN 2014
Altınşehir, Güvercintepe
ve Şahintepe’ye
TALİH KUŞU KONDU
%$û%$.$1 Tayyip
Erdoğan’ın 2009
yerel seçimleri
öncesi açıkladığı Kanal
İstanbul’un
güzergâhı ve
güzergâhta yapılacak yeni yerleşim birimleri ile rezerv alanları netleşti. 25 metre
derinlikte ve 150 metre genişlikteki
Kanal İstanbul’un en önemli istimlâk ve
kamulaştırma çalışması, Küçükçekmece
Gölü ile Sazlıdere Barajı arasında kalan
Altınşehir, Güvercintepe ve Şahintepe
mahallelerinde gerçekleştirilecek. Î 4
ÜMMETİN KURTULUŞU
SİZİN ELİNİZDE
$*' ĂƔĂŬƔĞŚŝƌ>ŝƐĞůĞƌ<ŽŵŝƐLJŽŶƵ͛ŶƵŶŚĂnjŦƌůĂĚŦŒŦ͚7ŵĂŵ,ĂƟƉůŝ'ĞŶĕůĞƌƵůƵƔƵLJŽƌ͛
ƉƌŽŐƌĂŵŦŵŝŶ^ĂƌĂĕ<ƺůƚƺƌDĞƌŬĞnjŝ͛ŶĚĞ
ĚƺnjĞŶůĞŶĚŝ͘njŐŝůĞƌŝŶƐĞƐůĞŶĚŝƌŝůĚŝŒŝǀĞ
ƟLJĂƚƌŽŐƂƐƚĞƌŝƐŝŶŝŶLJĂƉŦůĚŦŒŦƉƌŽŐƌĂŵƌĞŶŬůŝ
ŐƂƌƺŶƚƺůĞƌĞƐĂŚŶĞŽůĚƵ͘'7ƐƚĂŶďƵů7ů
ĂƔŬĂŶŦůŝhŒƵƌƵůƵƚ͕ŝŵĂŵŚĂƟƉ
ŶĞƐůŝŶŝŶŐĞůĞĐĞŬƚĞ
ƺŵŵĞƟŶŬƵƌƚƵůƵƔƵŽůĂĐĂŒŦŶŦ
ƐƂLJůĞĚŝ͘ Î 16
‘Şu anda bizim biriktirdiklerimizi
TERK EDEREK GİTTİLER’
0$9ú0$50$5$ gemisinde İsrail askerleri
tarafından katledilen Necdet Yıldırım
ve Cevdet Kılıçlar, şehadetlerinin 4. yıl
dönümünde isimlerinin verildiği Başakşehir Bilgievleri’nde anıldı. Başakşehir
Belediye Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş, “İzledikleri yol kendilerinden daha
değerliydi.
Bizim aramızda kavga
sebebi olanları terkederek, dünyayı
bırakarak
gittiler.” diye
konuştu.
Î 15
\\ www.212haber.com //
Kocaman
umutlar,
kocaman
yürekler ve
İstanbul…
Yıl:4
Sayı: 55
Fiyatı: 1
KIMINE ALTIN
KIMINE BAKIR OLDU
Taşı toprağı
altın dediler,
Anadolu’nun
bağrından kopup
düştüler İstanbul
yollarına… Kimi
umduğunu buldu,
kimi sadece karnını
doyurdu, kimi ise
köprü altlarını
mesken edindi…
İstanbul, kimine
cömert oldu saçtı
altınını, kimine
vermedi bir avuç
ununu…
BİRBİRİNDEN FARKLI HİKAYELER VE HAYALLER
+(0(1 her gün geçeriz ya bir simitçinin ya mısırcının ya da kestanecinin
yanından ama hiç birinin hikâyesini
de bilmeyiz. Biz sormayız, onlar da
anlatmaz. Oysa her birinin farklı bir
hikâyesi var; yıllar önce ne hayallerle
geldikleri İstanbul’a dair…
UMDUĞUMUZU BULAMADIK AMA…
(0ú1g1h’nde mısır satan Niyazi Evyapan: “30 yıldır İstanbul’da umduğumu bulamadım ama buradan
başka bir yere gitmek de istemiyorum. Alıştım, daha doğrusu âşık oldum bu kente. Çocukluğum burada geçti.”
‘TAŞI TOPRAĞI ALTIN’ DEDİLER
.$5$.g<’de simit satan Mahmut Maraş:
“İstanbul’un taşı toprağı altın dediler, biz de geçimimiz rahat olur diye
geldik buraya. Allah’a şükür kazandığım yetiyor”
Î12’DE
‘İmamı ateiste oynatıyoruz’
7h5.ú<(’de
Tanzimat’tan bu
yana tiyatro, sinema, şiir, edebiyat,
müzik, moda,
medya vb. sanat
dalları marksist
ya da seküler düşüncenin elinde. 5
bin kişiden oluşan
bir kitle bu alanlara yön veriyor.
Hepsinin söylemi
aynı: ‘Özgür insan
kendini zincirlerinden koparmalı.’ Ali Murat
Güven’le sinemayı
konuştuk.
ZENGİN MÜSLÜMANLAR PARAYI
İSTİF ETMEKTEN VAZGEÇMELİ
Tokatlılar 4.kez
Gazeteci-Yazar
Yönetmen Ali Murat
Güven, “Müslümanlar, edilgen, beyinleri
sürekli biçimlendirilen değil, veren pozisyonda olmalı, paraları
istif etmekten vazgeçip kültür-sanata yatırım yapmalı. Recep
İvedik rekorlar kırıyor
ama merhamet, Allah
sevgisi üzerine çekilen
bir film 15-20 binle
batıyor.” diye konuştu.
Başakşehir’de buluştu
ú67$1%8/·da yaşayan onbinlerce Tokatlı,
İstanbul Milletvekili Harun Karaca’nın
himayesi ve Başakşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen ‘4. Geleneksel Tokat
Buluşması’nda buluştu.
$.3$57ú İstanbul Milletvekili Harun Karaca, “Tokat bir şehirdir. Ama bu şehir sıradan derinliksiz bir şehir değildir. Bu şehrin
çocukları olarak Tokat dendiğinde hepimizin içi titrer. Bu ruhu kaybetmeden geleceği
kuracağız.” dedi. Î 3
Î 17
Dikkat! ‘KAMYON’ var!
)(1(57(3( adeta kamyonların park
yeri ve şov yaptığı pist haline dönüşmüş durumda. Kamyon sürücüleri bölgede resmen terör estiriyor.
5 metrelik yoldan karşıya geçmek
için yarım saat beklemek zorunda
kalıyor insanlar. Denetleyen yok,
uyaran yok, ceza kesen yok…
7(3(
)(1(5
/
ú
ø
(
'.$0<217(3(
Î19’DE
SABOTAJ
Emin Batur
*(1d.$/(0/(5
Î 2
02/$9(5'ú
TALİ YOL TAMAMLANMALI
Hafriyat kamyonları hem bölgede
yapımı devam eden inşaatların
hafriyatını, hem de 3. Köprü’nün
güzergâh yapımında çıkan hafriyatı
taşıyor. Kamyonların güzergâhı
Büyükşehir Belediyesi tarafından
belirleniyor. Bölgenin arka tarafında hafriyatçılar için tali yol
yapılıyor. Vatandaş da haklı olarak
yolun bir an önce tamamlanmasını,
kamyonların güzergâhının bu yola
alınmasını istiyor. Î 11
2185.(17'(51(øú·1'(1
Î 7
g51(.d$/,û0$
2
G Ü N DEM
()%)-@9RÿJ9F2014
www.212haber.com
Genç kalemler
mola verdi
Başakşehir Belediyesi’nin Türk edebiyatına güçlü kalemler yetiştirmek
için projelendirdiği Yazı ve Şiir Atölyesi dördüncü yılını tamamladı.
Atık pilde
şampiyon
oldular
7$û,1$%ú/ú5 Pil Üreticileri ve İthalatçıları
Derneği (TAP) tarafından düzenlenen en
fazla atık pil toplayan ilçe ve okulları yarışması sona erdi. Başakşehir’de dereceye giren
okullara Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt
Uysal tarafından plaket ve hediye takdim
edildi.
E
'(%ú<$7dünyasının güçlü kalemi Yazar A. Ali Ural tarafından
Cevdet Kılıçlar Bilgievi bünyesinde gerçekleştirilen Yazı Şiir Atölyesi, 2013-2014 dönemini tamamlayarak yaz tatiline girdi. Yazar adayları, bir dönem boyunca her hafta Çarşamba günleri iki oturum halinde verilen
eğitimlerde yoğun bir sene geçirdiler. Her hafta Türk ve Dünya Edebiyatı’nın önemli yazarlarının edebiyat sırlarını keşfeden
genç kalemler, yazım tekniklerini uygulamalı olarak öğrendiler. Çalışma içerisinde kendi şiir
ve yazılarını da sunan kursiyerler, eserleriyle ilgili eleştirileri de
alarak eksiklerini görme imkânı
buldular.
PERFORMANS SON
DERECE YÜKSEK
Bir yıl boyunca uzun mesafeler
kat ettiklerini dile getiren ŞairYazar A. Ali Ural, eğitim dönemini söyle değerlendirdi: “Buradaki okuma performansı son derece yüksek. Bu okumalarımız
Amacı atık pillerin evsel atıklardan ayrı
toplanarak geri dönüşüme kazandırılması
olan yarışmada öğrenci başına düşen atık pil
miktarı esas alınıyor. Yarışmaya katılmak için
Başakşehir’de ilçe genelinde 2013-2014 Öğretim döneminde 3.460 Kg Atık Pil toplanarak
TAP derneğine teslim edildi.
Temizlik işleri Müdürlüğü tarafından tüm
okullardan atık piller tartılarak evrak karşılığı toplandı ve ilk üç okul belirlendi. TAP
Derneğinin yaptığı yarışmanın sonuçları
henüz açıklanmazken Başakşehir ilçesinde en
fazla atık pil toplayan ilk 3 okul şöyle oldu:
ufkumuzu açtı. Okuduğumuz her kitap aslında bize yolun çok daha başında olduğumuzu bir
tarafıyla gösterdi,
bir tarafıyla da bizim yol aldığımızı
da gösterdi. Çünkü
biz bir taraftan da
yazıyoruz. Öğrencilerin her yazdığı yazı, bir sonraki yazısına bir merdiven
basamağı oldu.”
ATÖLYE İLE ÜÇ KİTAP YAZDIM
ƚƂůLJĞLJĞĚĞǀĂŵĞĚĞŶLJĂnjĂƌĂĚĂLJůĂƌŦĚƺƔƺŶĐĞůĞƌŝŶŝƔƵƐƂnjůĞƌůĞĚŝůĞŐĞƟƌĚŝůĞƌ͗
Sadiye Tekin:
^ƺƌĞŬůŝĚĞǀĂŵ
ĞĚĞŵĞĚŝŵ͘'ĞůĞŵĞĚŝŒŝŵŐƺŶůĞƌĚĞďƵĂƚƂůLJĞŶŝŶĞŬƐŝŬůŝŒŝŶŝ
ĕŽŬŚŝƐƐĞƫŵ͘
&ĂƌŬŦŶĚĂŽůŵĂĚĂŶďƵƌĂƐŦďŝnjĞ
ĕŽŬƔĞLJŬĂƨLJŽƌŵƵƔ͘
Filiz Geç: ϰƐĞŶĞĚŝƌĂƚƂůLJĞLJĞĚĞǀĂŵĞĚŝLJŽƌƵŵ͘ŽŬŵƵƚůƵLJƵŵůŝ,ŽĐĂŐŝďŝďŝƌ
ƂŒƌĞƚŵĞŶŝŵŝnjŽůĚƵŒƵŝĕŝŶ͘ƵƌĂĚĂLJĞŶŝLJĂnjĂƌůĂƌůĂƚĂŶŦƔŦLJŽƌ͕
LJĞƉLJĞŶŝŬŝƚĂƉůĂƌŽŬƵLJŽƌƵnj͘7ŶƔĂůůĂŚƂŵƌƺŵLJĞƫŒŝŬĂĚĂƌLJĂnjŵĂLJĂĕĂůŦƔĂĐĂŒŦŵ͘
Naime Erkovan: Ben, 8
ƐĞŶĞƂŶĐĞŬĂƨůĚŦŵLJĂnjĂƌůŦŬĂƚƂůLJĞƐŝŶĞŚĂůĂĚĞǀĂŵ
ĞĚŝLJŽƌƵŵ͘mĕŬŝƚĂƉĕŦŬĂƌƚƨŵĂƚƂůLJĞƐĂLJĞƐŝŶĚĞ͘<ŝƚĂƉůĂƌŚĂƌŝĐŝŶĚĞŝƐĞ͕ĕŽŬŝLJŝŬŝƚĂƉůĂƌŽŬƵŵĂķƌƐĂƨŵ
ŽůĚƵ͕ŚĂůĂĚĂŽŬƵLJĂďŝůŝLJŽƌƵŵ͘ƺŶLJĂLJŦĕŽŬĚĂŚĂ
ĨĂƌŬůŦďŝƌŐƂnjůĞŐƂƌŵĞŵŝ
ƐĂŒůĂĚŦďƵĂƚƂůLJĞůĞƌ͘
Ünzile Alkan: Bir seŶĞĕŽŬŐƺnjĞůŐĞĕƟĂŵĂďŝnjƂŒƌĞŶĐŝůĞƌďŝƌĂnjĚĂŚĂǀĞƌŝŵůŝŽůĂďŝůŝƌĚŝŬ͘zĂnjĂƌĂĚĂLJŦ
ĂƌŬĂĚĂƔůĂƌŦŵĂŚŽĐĂŵŦnjŦŶďƺƚƺŶƐƂLJůĞĚŝŬůĞƌŝŶĞĚŝŬŬĂƚĞƚŵĞůĞƌŝŶŝǀĞƐƂLJůĞĚŝŒŝ
ŬŝƚĂƉůĂƌŦŽŬƵŵĂůĂƌŦŶŦƐƂLJůĞLJĞďŝůŝƌŝŵͬͬ͘
1-Başakşehir Ticaret Meslek Lisesi
2-Hikmet Uluğbay İÖO
3-Özel Ensar Koleji //
www.212haber.com
G Ü N DEM
Onbinlerce Tokatlı 4.kez
Başakşehir’de buluştu
B
$û$.û(+ú5Şamlar Tabiat Parkı’nda öğlene
kadar zaman zaman yağmur yağmasına
rağmen binlerce Tokatlı’nın geldiği Büyük
Tokat Buluşması’na ev sahibi olarak Mevlüt Uysal’ın yanı sıra AK Parti İstanbul
Milletvekili Harun Karaca, İBB. Başkanı Kadir Topbaş, Küçükçekmece Belediye
Başkanı Temel Karadeniz, Tokat Belediye
Başkanı Eyüp Eroğlu, Ak Parti Başakşehir
İlçe Başkanı Ayhan Özgürel, GOP Üniversitesi Rektörü Mustafa Şahin, Tokat İlçe
Belediye Başkanları katıldı. Mahalli sanatçıların ilk olarak sahne aldığı Büyük Tokat
Buluşması’nda Tokat Üniversite, il ve ilçe
BAŞAKŞEHİR’DE TOKATLILAR’IN
AYRI BİR YERİ VAR
Büyük Tokat Buluşması’nda ev sahibi olarak söz
alan Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal;
“Tokat Buluşması’nın bu yıl 4.süne ev sahipliği
yapıyoruz. İnşallah her sene Tokatlıları burada ağırlayacağız. Her yıl geldiğinizde siz biraz daha
memnun kalıyorsunuz biz de her yıl eksiklerimizi tamamlıyoruz. İlk yıl sadece piknik havası vardı. Bu yıl bir tanıtım havasında geçti. İlçemizde
en çok yaşayan nüfus olarak Tokat’ın ayrı bir yeri
var. İlçenin yüzde 10’u Tokatlı. Ondan da önemlisi en yakın arkadaşlarımız Tokatlı. Ömer Döngeloğlu hocamızla zaten birlikteyiz. Tokat Milletvekili Zeyid Aslan öğrenciliğimizden beri yakın
dostumuz, İstanbul Milletvekilimiz Harun bey,
89’dan beri yakın dostumuz arkadaşımız. Güzel
bir organizasyon emeği geçen ve burada bulunan
herkese canı gönülden teşekkür ediyorum.”
KADİR TOPBAŞ: DİĞER İLLERE
ÖRNEK OLACAK BİR
ORGANİZASYON
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir
Topbaş, “Tokat’ın güzel insanlarını sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Tokat Dernekleri Federasyonu’nun gerçekten diğer illerimize örnek
teşkil edecek bu organizasyonunu oldukça
başarılı buluyorum.” Diye başladığı konuşmasına şöyle devam etti; Birlikte olmak,
geçmişi yad etmek, geleceğe birlikte bakmak millet olma olgusunun bir örneğidir.
İstanbul’da da 3. Dönem seçilmemizde, özellikle kimseye nasip olmayacak bir paye olarak en yakınınız olan insanın yerine
koyarak abi diyerek verdiğiniz destekten
ötürü teşekkür ediyorum. Bir çok Tokatlı
dostum var. Samimiyetinizi vatana millete
ve değerlere olan bağlılığınızı gayet iyi biliyorum. Bu anlamda ülkenin gelişmesine,
Tokat ilindeki yatırımlar ve diğer illerdeki ortaya çıkan güzel eserlerden dolayı ayrıca teşekkür ediyorum. Aranızdaki bu dayanışmayı, hava şartlarına rağmen gelenek
kültür ve değerlerinizi hissetmek, evlatlarınıza hissettirmek anlamındaki bu güzelliğinizi takdir ediyorum. Tokat Belediye
Başkanımız’ın davetini aldım. En kısa zamanda da Tokat’a gitmeyi düşünüyorum.
Emeği geçen herkese canı gönülden teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
HARUN KARACA: TOKAT’LA
İRTİBATI KESMEMELİYİZ
Ak Parti İstanbul
Milletvekili Harun
Karaca’da organizasyonda Tokatlı Hemşehrilerine hitaben bir konuşma yaptı. “Şehirlerin de insanlar gibi
ruhları vardır. Şehirler
taşında toprağında köyünde bu ruhu taşır.
Biz şehrin taşına toprağına o ruhu önce insanı verir.” diyen Karaca, “Biz dedelerimizin hikâyelerini dinledikçe bu ruhla büyüdük. Tokat bir şehirdir . Ama bu şehir sıradan derinliksiz bir şehir değildir. Bu şehrin
çocukları olarak Tokat dendiğinde hepimizin içi titrer. Bu ruhu kaybetmeden geleceği kuracağız. Gelişerek büyüyeceğiz. Çocuklarımıza Tokat’ı anlatmalı Tokat’la irtibatı kesmemeliyiz. İşte bu yüzden burada ve birlikte olmamız çok önemli. Tokatlıların burada buluşması birliğin ve dayanışmanın adresidir. Katılan ve emeği geçen
herkese özellikle İBB Başkanımız Kadir
Topbaş’a ve 4 yıldır bize ev sahipliği yapan,
haziranın ilk pazar günü Tokatlılar’a ormanı tahsis eden Mevlüt Uysal Beye teşekkür
ediyorum. “diye konuştu.
Protokol konuşmalarının ardından hediye
çekilişi ve Sanatçı Alişan konseri ile organizasyon son buldu. //
belediyelerin stantları ve Tokat’a özgü yöresel ürünlerin tanıtıldığı stantlar yer aldı.
Tokat Buluşması’na gelen Tokatlılar piknik yaparak güzel bir gün geçirmenin yanı
sıra hemşehrileriyle birlikte vakit geçirme
ve kaynaşma fırsatı buldular.
Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda Tokatlı İlahiyatçı Yazar Ömer Döngeloğlu kısa bir sohbetin ardından dua etti. Programın açılış konuşmasını İSTOKDEF (İstanbul Tokat Dernekleri Federasyonu) Başkanı Mehmet Salih Uzun yaptı.
()%)-@9RÿJ9F2014
3
İstanbul’da yaşayan onbinlerce
Tokatlı, İstanbul
Milletvekili Harun Karaca’nın
himayesi ve
Başakşehir
Belediyesi’nin
ev sahipliğinde düzenlenen ‘4. Geleneksel Tokat
Buluşması’nda
buluştu.
4
HA BER
()%)-@9RÿJ9F2014
www.212haber.com
Altınşehir, Güvercintepe ve Şahintepe’ye
TALİH KUŞU KONDU
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 2009 yerel seçimleri öncesi açıkladığı İstanbul’un
çılgın projesi, Kanal İstanbul’un güzergâhı ve güzergahta yapılacak yeni yerleşim
birimleri ile rezerv alanları netleşti. Küçükçekmece’den başlayıp, Başakşehir’den
geçecek alana 44 bin 442 dönüm araziye ‘Rezerv Alanı 1’ kurulacak.
%
$û%$.$17$<<ú3(5'2ø$1’ın 2009 yerel
seçimleri öncesi açıkladığı İstanbul’un
çılgın projesi, Kanal İstanbul’un güzergahı ve güzergahta yapılacak yeni yerleşim birimleri ile rezerv alanları netleşti.
Daha önce Silivri, Ortaköy, İnceğiz,
Gökçeli, Çanakça, Dağyenice olarak
tespit edilen bölgeden Karacaköy, Evcik
Barajı’ndan Karadeniz’e bağlanan bölümde istimlak edilecek arazilerin çokluğu nedeniyle vazgeçildi.
Projenin tüm detaylarını içeren son haline Sabah ulaştı. Kanal, Küçükçekmece-Başakşehir-Arnavutköy hattında olacak. Yeni yerleşim alanları haritası 30 Nisan’da Resmi Gazete’de, İstanbul İli Avrupa Yakası Proje Alanı haritası başlığıyla yayımlandı.Yeni düzenlemeyle Rezerv Alanı Karaburun’a kadar uzanıyor. Bu çerçevede Arnavutköy
Belediyesi’ne gönderilen haritalar esas
alınarak çalışmalar başlatıldı. Kanal İstanbul, 6 bin 865 hektarda, yani 68 milyon 865 bin metrekare alan üzerinde kuruluyor. Alanda 1 milyon 120 bin
280 kişinin yaşayacağı hesaplandı. 40
milyar dolara mal olacak projeyle binlerce kişiye istihdam sağlanacak. 3. Havalimanı ile birlikte yepyeni bir şehrin
oluşturulacağı Kanal İstanbul’un detayları şöyle:
MALİYET DÜŞTÜ
Projede bu rotanın seçilmesindeki en
önemli neden, kanal aksında bulunan
arazilerin yüzde 80’inin kamu arazisi
olması ve orman arazinin bulunmaması. Böylece istimlak bedeli başta olmak
üzere projenin maliyeti düşecek. Bölgedeki rezerv ve ticaret alanları ile diğer bölgelerin büyük çoğunluğu 3. Havalimanı gibi yap-işlet-devret modeliyle hayata geçirilecek.
jı devredışı kalacak. İstanbul’un su sorununun giderilmesi için Melen Çayı projesine ağırlık verilecek. Böylece İstanbul’daki olası kuraklığın önüne geçilecek.
25 metre derinlikte ve 150 metƌĞŐĞŶŝƔůŝŬƚĞŬŝ
<ĂŶĂů7ƐƚĂŶďƵů͛ƵŶ
ĞŶƂŶĞŵůŝŝƐƟŵůĂŬǀĞŬĂŵƵůĂƔƨƌŵĂĕĂůŦƔŵĂƐŦ͕
<ƺĕƺŬĕĞŬŵĞĐĞ
'ƂůƺŝůĞ^ĂnjůŦĚĞƌĞ
ĂƌĂũŦĂƌĂƐŦŶĚĂ
ŬĂůĂŶĂƔĂŬƔĞŚŝƌ
ŝůĕĞƐŝŶŝŶůƨŶƔĞŚŝƌ͕'ƺǀĞƌĐŝŶƚĞƉĞ
ǀĞbĂŚŝŶƚĞƉĞ
ŵĂŚĂůůĞůĞƌŝŶĚĞ
ŐĞƌĕĞŬůĞƔƟƌŝůĞĐĞŬ͘dĂŵĂŵŦƌƵŚƐĂƚƐŦnjǀĞŝŵĂƌƐŦnj
ĞǀůĞƌĚĞŶŽůƵƔĂŶ
ƺĕŵĂŚĂůůĞŬĂŶĂůĂĐĞƉŚĞŽůĂĐĂŬ͘
2 YENİ ŞEHİR KURULACAK
Küçükçekmece’den başlayıp,
Başakşehir’den geçecek alana 44 bin 442
dönüm araziye “Rezerv Alanı 1” kurulacak. İkinci şehir ise Arnavutköy bölgesinde 280 bin 29 dönüm arazi üzerine
kurulacak. Etüt çalışmaları başlatılırken,
sadece konut ve ticaret alanları 68 milyon 865 bin metrekare alana kurulacak.
RİSKLİ İLÇELER
TAŞINACAK
Kurulan rezerv alanlarına deprem riski yüksek olan ilçeler taşınacak. Özellikle Zeytinburnu, Bakırköy, Küçükçekmece, Bağcılar, Esenler, Güngören, Gaziosmanpaşa bölgeleri kentsel dönüşüm alanı olarak kaldığı için Arnavutköy ve
Kemerburgaz’da yeni şehirler oluşacak.
ú67$1%8/·81
6ú
d,/*,1352-( 1
%8/·8
.$1$/ú67$1 7ú
û
<(5ú.(6ú1/(
TARIM ARAZİSİ SATIŞLARI
DURDU
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın haziran ayı
içerisinde temelini atacağı 3. Havalimanı projesinin yanı sıra Kanal İstanbul’un
büyük bölümünün geçeceği Arnavutköy bölgesiyle ilgili yeni bir adım daha atıldı. Önceki gün Arnavutköy Tapu
Müdürlüğü’ne gelen bir genelgeyle bölgede hisseli tarım alanlarıyla ilgili satışlar durduruldu. Arsa spekülasyonunu
önlemek ve tarım alanlarını kontrol altına almak için hem köylüler hem de yatırımcılar sadece bir hisseli arsa alıp, satabilecek. Birden fazla tapu satışı, proje açıklanana kadar donduruldu.
410 BİN KİŞİYE İŞ İMKÂNI
OLUŞACAK
ÜÇ MAHALLEYE TALİH
KUŞU KONDU
Yeni şehirde yaklaşık 410 bin kişiye iş
imkânı yaratılacak. Havaalanı ve ileri teknoloji endüstrisinde 100 bin; üniversite, sağlık, yüksek teknoloji parkında
50 bin; idari bölümlerde 10 bin; finans
ve servislerde 100 bin; turizmde 50 bin,
genel alanlarda ise 100 bin olmak üzere toplamda 410 bin kişiye istihdam sağlanacak.
25 metre derinlikte ve 150 metre geŶŝƔůŝŬƚĞŬŝ<ĂŶĂů7ƐƚĂŶďƵů͛ƵŶĞŶƂŶĞŵůŝŝƐƟŵůĂŬǀĞŬĂŵƵůĂƔƨƌŵĂĕĂůŦƔŵĂƐŦ͕
<ƺĕƺŬĕĞŬŵĞĐĞ'ƂůƺŝůĞ^ĂnjůŦĚĞƌĞĂƌĂũŦĂƌĂƐŦŶĚĂŬĂůĂŶĂƔĂŬƔĞŚŝƌŝůĕĞƐŝŶŝŶ
ůƨŶƚĞƉĞ͕'ƺǀĞƌĐŝŶƚĞƉĞǀĞbĂŚŝŶƚĞƉĞ
ŵĂŚĂůůĞůĞƌŝŶĚĞŐĞƌĕĞŬůĞƔƟƌŝůĞĐĞŬ͘dĂŵĂŵŦƌƵŚƐĂƚƐŦnjǀĞŝŵĂƌƐŦnjĞǀůĞƌĚĞŶŽůƵƔĂŶƺĕŵĂŚĂůůĞŬĂŶĂůĂĐĞƉŚĞŽůĂĐĂŬ͘
&ŝLJĂƚůĂƌƔŝŵĚŝĚĞŶƺĕĞ͕ĚƂƌĚĞŬĂƚůĂĚŦ͘ƌĂnjŝĮLJĂƚůĂƌŦŶŦŶĂƌƚŵĂƐŦďĂŬĂŶůŦŒŦŶ͚ZĞnjĞƌǀůĂŶŦ͛ƂŶůĞŵŝLJůĞďŝƌĂnjŽůƐƵŶ
ĚƵƌĚƵ͘ĞůŝƌůĞŶĞĐĞŬŬĂŵƵůĂƔƨƌŵĂďĞĚĞůŝLJůĞ
ĂƌĂnjŝůĞƌZĞnjĞƌǀ
ůĂŶŦ͛ŶĂĚĂŚŝůĞĚŝůĞĐĞŬͬͬ͘
GÖL CANLANACAK
Kanal İstanbul, Küçükçekmece - Başakşehir - Arnavutköy ilçelerinden geçip
Karadeniz ile Marmara Denizini birbirine bağlayacak. Proje kullanılamaz hale gelen Küçükçekmece Gölü yeniden
hayat bulacak. Projeyle Sazlıdere Bara-
Emin
Dihye
ELÇİ
‘Her yer Medine
değil, herkes de
Ensar’ değil!
û8%$7 ayı başında Başbakanlık İletişim
Merkezi’ne (Bimer), Suriyeli mültecilerin ülkenin her tarafında diledikleri gibi hayatlarını
sürdürebilmeleriyle ile ilgili serbestliğin pek
çok açıdan sakıncalarından bahseden, Hatay
ili merkez olmak üzere o bölgede ‘geniş bir
mülteci yaşam bandı’ oluşturularak ‘kişisel
acil sağlık durumu haricinde’ mültecilerin
yaşamlarını o hayat bandında zorunlu olarak
yaşamalarını öneren bir yazı ilettim.
Kısa bir süre sonra Acil Durum
Merkezi’nden (AFAD) “Ülkemizde geçici
olarak misafir edilmekte olan Suriye vatandaşları için dilekçenizde belirttiğiniz şekilde
bir uygulama bulunmamaktadır. Söz konusu
talebinizin uygulanması konusunda inisiyatif İçişleri Bakanlığı’nda olmakla birlikte
uygulama şimdiye kadar izlenen teamüllerle
ve uluslararası hukuk kurallarıyla bağdaşmamaktadır.” diye cevap geldi.
‘Uluslararası hukuk kuralları ve teamüllerle
bağdaşmıyor’ diye, adeta; “Buyurun her yer
Medine” denilerek, sınırsız, kontrolsüz yerleşim özgürlüğü, ülkenin her yanında hayata
tutunmaya çalışan mültecilerin dramını
arttırmaktan başka bir işe yaramayacak.
Mültecilerle ilgili uluslararası hukuk
kuralları ve teamüller normal şartlar için
geçerlidir. Olağan üstü şartlarda bu kurallara
uygun hareket etmek, olan ve olası sıkıntılara asla çözüm getirmez. Uluslararası hukuk
kurallarını pas geçip, kendi özel formüllerimizi oluşturup, hayata geçirmeliyiz. Suriyeli
mültecilerle ilgili, “Kim hangi şehirde, hangi
ilçede, hangi mahallede yaşıyor?” diye bir
resmi çetele tutulduğuna inanıyor musunuz?
Elbette ülkemize sığınan kardeşlerimize,
hükümet olarak, komşu olarak, insan olarak
yardım etmek boynumuzun borcu ama, bu
yardım ciddi bir plan dâhilinde olmalı. Bizim
Medinemiz “Mülteci Yaşam Bandı”nın oluşturulacağı bölge olmalı. Ensarımız ise başta
hükümetimiz olmak üzere, yaşam bandında
hayatlarını sürdürecek kardeşlerimize maddi,
manevi katkıda bulunan başta duyarlı
STK’lar olmak üzere herkes olmalı.
Sayın Başbakanım siz daha iyi bilirsiniz!
“Her yer Medine değil, herkes de Ensar”
değil!
6
HA BER
()%)-@9RÿJ9F2014
www.212haber.com
Bu cafenin İstanbul’da
başka örneği yok
Başakşehir 1.Etap’ta açılan Janome Moda Cafe,
farklı konseptiyle tüm
dikkatleri üzerine çekiyor.
Hanımlar bir yardan çayını kahvesini içerken bir
yandan da el emeği göz
nuru çalışmalarını burada
satışa sunarak ev ekonomisine katkı sağlıyor.
TAM MANASIYLA GİRİŞİMCİLİK
ÖRNEĞİ
Dikiş makinesiyle cafe konseptini birleştirmenin çok özgün bir çalışma olduğunu söyleyen
Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Doç. Dr.
Mustafa Kemal Biçerli, girişimciliğin aynı şeyi
değil farklı olanı yapmak olduğunu belirtti. Biçerli konuşmasına şöyle devam etti: “Girişimcilik bir ilde 100 fırın varsa 101 açmak değil farklı
bir şey yapmaktır. Burada yapılanda tam manasıyla girişimcilik örneğidir. Makinelerin kullanımıyla ilgili eğitimcilerimiz var ve kadınlarımız
istediği zaman gelip birtakım teknikler öğrenirken aynı zamanda yeme içme ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar. Birden fazla fonksiyonu bünyesinde birleştiren ilginç bir mekân olmuş. Bizim
hedefimiz hayat boyu öğrenmeye katılımı arttırmaktır. Bu konsept tamda bizim bu söylemimize hizmet ediyor.”
EŞİMLE BURADA SAATLERCE
VAKİT GEÇİREBİLİRİM
“Hanımların hayat boyu öğrenme programı çerçevesinde son yıllarda özellikle geleneksel sanatlarımızı yaşatmak ve günümüzde ortaya çıkarmak için farklı çalışmalar yapıyor” diyen İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız,
“Bu çalışmaların bir şekilde tüketiciye ulaşması ve bunun içinde bir pazar oluşturulması gerekiyor. Mekanın içine baktığımız zaman görüyoruz ki bütün halk eğitim merkezlerimizde üretilen ürünler burada satılıyor. Buraya eşimle birlikte gelip saatlerce vakit geçirebilirim” şeklinde konuştu.
TÜM DÜNYAYA YAYMAK
İSTİYORUZ
Ülkemizde Janome ismini daha iyi nasıl tanıtabilir ve ismini duyurabiliriz araştırmasını yaparken yurtdışında dikiş kafe konseptini gördüklerini belirten Demirbilek Makine Yönetim Kurulu Üyesi Levent Demirbilek, halk eğitim merkezlerini de bu işin içine katarak çok güzel bir
çalışma ortaya çıktığını söyledi. Demirbilek,
“İnşallah biz bu işi franchise olarak Türkiye’ye
yaymayı hedefliyor, Japonlarla birlikte tüm dünyaya yaymak istiyoruz” dedi. //
D
ú.úû0$.ú1(6ú üreticisi Janome’nin
Türkiye’deki satış distribütörü Demirbilek Makine tarafından Başakşehir’de
açılan Janome Moda Cafe, ticari faaliyetinin dışında önemli bir sosyal sorumluluk projesine imza atıyor. Janome Cafe’de hanımlar son teknoloji dikiş makinelerini astronomik rakamlara kiralayarak kendi hünerlerini sergiliyorlar ve cafe içerisinde oluşturulan
reyonlarda satışa çıkartıyorlar. Geçtiğimiz günlerde 1. Etap’ta gerçekleştirilen
açılışa İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü
Muammer Yıldız, Başakşehir Kaymakamı Fatih Kocabaş, Demirbilek Makine Yönetim Kurulu Üyesi Levent Demirbilek, Hayat Boyu Öğrenme Genel
Müdürü Doç. Dr. Mustafa Kemal Biçerli Janome Başkanı Hachiro Makabe, Janome Uluslararası İş Departmanı Genel Müdürü Masashi Kawashima,
Başakşehir Halk Eğitim Müdürü Faruk
Umuç ve bir çok davetli katıldı.
G Ü N DEM
www.212haber.com
()%)-@9RÿJ9F2014
7
Maden şehidinin
ikizlerine sahip çıktı
Namağlup
olarak 1’inci
lige çıktılar
Esenler Belediyesi, Soma Maden şehidi Sadrettin Güngör’ün emanetlerine sahip çıktı.
4 aylık ikiz bebeği ve annenin oturduğu Savaştepe’ye giderek mama, bebek bezi ve gıda
yardımı götüren ekip, aileye düzenli nakdi yardım sözü verdi.
1
3 MAYIS’ta Soma’da meydana gelen ve
301 kişinin hayatını kaybettiği maden faciasının yaralarını sarmak için
Soma’ya giden Esenler Belediyesi Sosyal Yardım İşler Müdürlüğü, Güngör ailesine umut oldu. 30 yaşında şehit olan Sadrettin Güngör’ün ikiz çocuklarına ve eşine sahip çıkan Esenler Belediyesi, ailenin oturduğu Balıkesir
-Savaştepe’ye gitti. Beraberinde ailenin
ve ikizlerin temel ihtiyaçlarını götüren
ekip, aynı zamanda aileye her ay düzenli nakdi yardım sözü de verdi.
YÜZLERİNİ BİR KEZ OLSUN
GÖREYİM
Henüz 4 aylık iki bebekle tek başına
kalan acılı anne, başından geçenleri
anlatırken duygusal anlar yaşandı. Çocuklarının olmaması üzerine kredi çekerek tüp bebek yöntemi ile çocuk sahibi olduklarını dile getiren Seda Güngör, “Eşim çocuklarımız için yaşardı. Bu olaydan 5 ay önce yine aynı madende göçük yaşandı. O zaman kıl payı kurtulmuş, ancak bir müddet hastanede kalmıştı. O zaman ‘Rabbim çocuklarımın yüzünü bir kez olsun göreyim’ diye dua etmişti. Çok şükür gördü
ama sadece 4 ay” dedi. Eşinin yaşadığı ilk göçük kazasının ardından ikizlerini 6 ay 20 günlükken dünyaya getiren
acılı anne, Alaattin’in sağlık durumunun iyi olduğunu ancak Ali’nin erken
doğum sebebi ile ciddi sağlık problemleri yaşadığını söyledi.
selamlarını ilettikten sonra, “Belediye Başkanımız Tevfik Göksu, Seda kardeşimizi televizyonda izleyince çok etkilenmiş. Onun talimatı ile ekibimizi toplayıp geldik. Gelirken yanımızda anne ve bebekleri için temel ihtiyaç
malzemeleri, mama ve bez getirdik.
Bunun yanı sıra Güngör ailesini Kardeş Aile Projesi kapsamına alıyoruz ve
ailemize her ay düzenli olarak nakdi
yardımda bulunma sözü veriyoruz. Yaşadıkları acı hepimizin acısı. Biz buraya kara gün dostu olmaya geldik. Yaralarını bir nebze olsun sarabilirsek kendimizi bahtiyar hissedeceğiz” dedi.
MÜCADELE verdiği Bölgesel Lig’de
başarılı maçlar çıkararak play off ’a
katılmayı başaran Bağcılar Belediyesi
Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı,
Kayseri Talas Spor Salonu’nda 23-25
Mayıs tarihleri arasında düzenlenen
müsabakalarda ter döktü. Başarılı
basketçiler, play off ’taki üç maçını da
kazanarak 1’inci Lig’e yükseldi.
ALLAH SİZDEN RAZI OLSUN
Biçare ikizleri ile zor günleri atlatmaya çalışan Seda Güngör, maden kazası ile ilgili bildiklerin anlatırken göz
yaşlarını tutamıyor ve, “Eşim, kendilerinin çok sıkıştırıldığını zaman zaman söylerdi. Olay zamanı da şefleri 34 kasa daha fazla kömür çıkarılsın diye
GÜNGÖR AİLESİ ARTIK
ESENLER’İN KARDEŞİ
Ailenin hayat hikâyesini dinleyen Esenler Belediyesi Sosyal Yardım İşler Müdürü Özcan Hamza acılı anneye Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu’nun baş sağlığı mesajını ve
Bağcılar Belediyesi Tekerlekli
Sandalye Basketbol Takımı
Kayseri’de düzenlenen play off
müsabakalarındaki üç maçını da
farklı skorlarla kazanarak namağlup
olarak 1. Lig’e yükselmeyi başardı.
mesaisinin bitmesine rağmen ‘Sen geri git’ diyerek eşimi tekrar ocağa yollamış. Ondan sonra da olay olmuş zaten.
Çocukları onun her şeyiydi” cümleleri
dudaklarından dökülüyor. İstanbul’dan
bir belediyenin kendilerine sahip çık-
İlk maçta Konya Tekerlekli Sandalye
Basketbol Takımı’nın karşısına çıkan
basketçiler, zaman zaman zorlandıkları müsabakanın ilerleyen dakikalarında kontrolü ele geçirdiler. Basketçiler,
bu müsabakadan 65-15 galip ayrıldı.
İkinci maçında Ankara Yenimahalle
Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı ile karşılaşan basketçiler, oyunu
başından sonuna kadar kontrolleri
altında tuttular. Özellikle buldukları
3’lük atışlarla farkı arttıran basketçiler,
maçtan 88-35 gibi farklı bir skorla
ayrıldı. 3’üncü maçında da Giresun
Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı
ile karşılayan basketçiler, ilk dakikalarda çekişmeye sahne olan maçın
sonunda 97-55 galip gelerek Tekerlekli
Sandalye Basketbol 1. Ligi’ne çıkmaya
hak kazandılar.
masından dolayı son
derece duygulandığını belirten acılı
anne, “Bugün bizim yanımızda
olan belediye personeline, Belediye Başkanımıza ve bizleri unutmayan herkese çok teşekkür ediyorum. Hepinizden Allah razı olsun. Bize büyük moral oldunuz” dedi. //
Onurkent Derneği’nden örnek çalışma
Onurkent Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gereği
çalışanların zorunlu olarak alması gereken ‘Temel İş Sağlığı ve Güvenliği’ eğitimini Onurkent’te
bulunan 153 site görevlisine ücretsiz vererek önemli bir sosyal sorumluluk projesine imza attı.
ONURKENT Eğitim Kültür
ve Dayanışma Derneği, 6331 sayılı İş Sağlığı ve
Güvenliği Kanunu gereği
çalışanların zorunlu olarak
alması gereken ‘Temel İş
Sağlığı ve Güvenliği’ eğitimini
Onurkent’te bulunan 153 site
görevlisine ücretsiz vererek
önemli bir sosyal sorumluluk
projesine imza attı.
A sınıfı iş güvenliği uzmanı
ve aynı zamanda Onurkent
Eğitim Kültür ve Dayanışma
Derneği Başkanı olan Duran
Bozkurt tarafından 2. Etap
Site Yönetimi konferans salonunda verilen eğitime katılım
oldukça yüksek oldu.
BİZİ GURURLANDIRDILAR
Başarılarından dolayı basketçileri
tebrik eden Bağcılar Belediye Başkanı
Lokman Çağırıcı, büyük bir gurur
yaşadıklarını ifade etti. Bağcılar
Belediyesi Bedensel Engelli Atletizm
Takımı’nın yurt içinde ve yurt dışında
katıldıkları yarışlardan madalyalarla
döndüklerini hatırlatan Başkan Çağırıcı, “Engelli sporcularımız çok çalışarak
müsabakalardan başarılar elde ederek
dönüyorlar. Kendilerine teşekkür ediyorum. Basketçilerimizi de bu büyük
başarılarından dolayı kutluyorum.
Play off ’tan önceki 13 müsabakadan
galip geldikten sonra Kayseri’de katıldıkları 3 maçı da kazanarak namağlup
şampiyon oldular. Verdiğimiz emekleri boşa çıkarmadılar. 1’inci ligde de
başarılı olacaklarına inanıyorum.” diye
konuştu. //
EVDEN NASIL ÇIKTIYSAK
ÖYLE DÖNMELİYİZ
Somada hayatını kaybeden 301
maden işçisi ve ekmeği için yaşam
mücadelesi verirken hayatlarını kaybeden tüm işçiler için 1 dakikalık
saygı duruşuyla başlayan seminerin
açılış konuşması yapan Bozkurt,
Türkiye’deki uygulamalara ilişkin
çarpıcı örnekler verdi. Bozkurt,
“Hepimizin amacı, sabah evimizden
nasıl sağlıklı ve mutlu şekilde ayrıldıysak, akşam da evimize, çocuklarımıza ve sevdiklerimize sağlıklı
ve güvenli bir şekilde dönmek
olmalıdır” diyerek iş sağlığının ve iş
güvenliğinin önemine vurgu yaptı.
ÜZERİNDE DURULAN KONULAR
ŒŝƟŵĚĞ͖ϲϯϯϭƐĂLJŦůŦŬĂŶƵŶ
ŬĂƉƐĂŵŦŶĚĂŝƔǀĞƌĞŶůĞƌŝŶ
ǀĞĕĂůŦƔĂŶůĂƌŦŶƐŽƌƵŵůƵůƵŬůĂƌŦ͕ŝƔƐĂŒůŦŒŦǀĞŐƺǀĞŶůŝŒŝ
ŝůĞŝůŐŝůŝĕĂůŦƔŵĂůĂƌŦŶŦŶŶĂƐŦů
LJĂƉŦůĂĐĂŒŦ͕ĕĂůŦƔĂŶůĂƌŦŶLJĂƐĂů
ŚĂŬůĂƌŦǀĞƐŽƌƵŵůƵůƵŬůĂƌŦ͕
ĕĂůŦƔŵĂŽƌƚĂŵŦŶĚĂŬŝƚĞŚůŝŬĞ
ǀĞƌŝƐŬůĞƌŝŶďĞůŝƌůĞŶŵĞƐŝ͕
ƌŝƐŬůĞƌůĞŵƺĐĂĚĞůĞŝĕŝŶLJĂƉŦůŵĂƐŦŐĞƌĞŬĞŶůĞƌ͕ĚƺŶLJĂĚĂ
ǀĞdƺƌŬŝLJĞ͛ĚĞŬŝŝƔŬĂnjĂůĂƌŦLJůĂŝůŐŝůŝŝƐƚĂƟƐƟŬŝďŝůŐŝůĞƌ͕
ŝƔŬĂnjĂůĂƌŦŶŦŶƐĞďĞƉůĞƌŝ͕ŝƔ
ŬĂnjĂůĂƌŦŶĚĂŶŬŽƌƵŶŵĂŬ
ŝĕŝŶLJĂƉŦůŵĂƐŦŐĞƌĞŬĞŶůĞƌ͕ŝƔ
ŬĂnjĂůĂƌŦŶŦŶŵĂĚĚŝͲŵĂŶĞǀŝ
ǀĞŚƵŬƵŬŝƐŽŶƵĕůĂƌŦ͕ĂĨĞƚǀĞ
ĂĐŝůĚƵƌƵŵůĂƌĚĂLJĂƉŦůŵĂƐŦ
ŐĞƌĞŬĞŶůĞƌ͕ĞůĂůĞƚůĞƌŝLJůĞLJƺŬƐĞŬƚĞĕĂůŦƔŦƌŬĞŶ͕ĞŬŝƉŵĂŶůĂƌĂ
ďĂŬŦŵǀĞŽŶĂƌŦŵLJĂƉŦůŦƌŬĞŶ
ĚŝŬŬĂƚĞĚŝůŵĞƐŝŐĞƌĞŬĞŶ
ŚƵƐƵƐůĂƌ͕ŚŝũLJĞŶŝŶƂŶĞŵŝ͕ŬŝƔŝƐĞůŬŽƌƵLJƵĐƵĚŽŶĂŶŦŵůĂƌŦŶ
ŬƵůůĂŶŦŵŦ͕ĞůĞŬƚƌŝŬůŝĂůĞƚůĞƌŝŶ
ŬƵůůĂŶŦŵŦǀĞĞůĞŬƚƌŝŬĕĂƌƉŵĂůĂƌŦŶĂŬĂƌƔŦĂůŦŶŵĂƐŦŐĞƌĞ-
Gökdelenden paraşütle atladılar
PROBASE WORLD CUP
kupasında mücadele eden
paraşütçüler, Türkiye’nin
en yüksek binası 261 metre
yüksekliğindeki Sapphire’den
atladı. Renkli görüntülerin
oluştuğu etkinlikte paraşütçülerin atlayışları izleyenleri
heyecanlandırdı. 28-30 Mayıs günleri arasında düzenle-
nen yarışmalara, 18 ülkeden
65 lisanslı profesyonel
paraşütçü katıldı. Yaklaşık
5 yıldır paraşütle atladığını
dile getiren Rus paraşütçü
Abdrey Niyforov, ilk defa
geldiği İstanbul’u çok beğendiğini söyledi. Niyforov, hafif
şekilde esen rüzgarın atlayışları küçük çapta olumsuz
etkilediğini, bunun dışında
herhangi bir sorun yaşamadıklarını sözlerine ekledi.
Atlayışlara katılan Türk paraşütçü Hasan Ökmetepelioğlu
da, “Bu etkinlik Türkiye’deki
en önemli spor etkinliklerinden biri. Daha çok önem
verilmeli. Bu spora olan ilgi
giderek artıyor.” dedi. //
ŬĞŶƂŶůĞŵůĞƌ͕LJĂŶŐŦŶǀĞLJĂŶŐŦŶůĂŵƺĐĂĚĞůĞ͕ĂĐŝůĚƵƌƵŵ
ĞŬŝƉůĞƌŝŶŝŶŽůƵƔƚƵƌƵůŵĂƐŦ͕
ƚĂŚůŝLJĞǀĞƚĂƚďŝŬĂƚůĂƌŦŶLJĂƉŦůŵĂƐŦŝůĞŝůŐŝůŝďŝůŐŝůĞƌǀĞƌŝůĚŝ͘
zĂnjŦůŦǀĞŐƂƌƐĞůŵĂƚĞƌLJĂůůĞƌŝŶ
LJĂŶŦŶĚĂƂnjĞŶůĞŚĂnjŦƌůĂŶŵŦƔ
ƐůĂLJƚŐƂƐƚĞƌŝůĞƌŝLJůĞƂŒƌĞŶŝůĞŶďŝůŐŝůĞƌŝŶĂŬŦůĚĂŬĂůŵĂƐŦ
ƐĂŒůĂŶĚŦ͘ŒŝƟŵƐŽŶƵŶĚĂŝƐĞ
ĚĞŒĞƌůĞŶĚŝƌŵĞƐŦŶĂǀŦLJĂƉŦůĚŦ͘
ĂƔĂƌŦůŦŽůĂŶůĂƌĂ͚dĞŵĞů7Ɣ
^ĂŒůŦŒŦǀĞ'ƺǀĞŶůŝŒŝŒŝƟŵŝ
<ĂƨůŦŵĞůŐĞƐŝ͛ǀĞƌŝůĞĐĞŬͬͬ͘
İMTİYAZ SAHİBİ
Erne Gazetecilik
ve Matbaacılık Ltd. Şti.
GENEL MÜDÜR
Halil Gölve
GENEL KOORDİNATÖR
Erol Çakır
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Abidin Koçoğlu
YAYIN DANIŞMANLARI
Necmettin Çakmak
Metin Öztürk
HUKUK DANIŞMANLARI
Av. Adem Yıldırım
Av. Ömer Geyik
GÖRSEL YÖNETMEN
Enis Ak
www.212haber.com
BÖLGESEL SÜRELİ YAYIN
Adres: Deposite AVM
A-1 Blok Kat: 3 No: 304
Başakşehir/İstanbul
Telefon: (0 212) 486 39 36
Web: www.212haber.com
e-mail: [email protected]
Baskı: İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez
Mah. 29 Ekim Cd. İhlas Plaza No: 11/
A41 Yenibosna-Bahçelievler/İSTANBUL
Tel: (212) 454 30 00
Gazetemiz basın ve meslek
ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yayınlanan köşe yazılarından
yazarları sorumludur. Reklamların
sorumluluğu reklam verene aittir.
GAZETEMİZ ÜCRETSİZ OLARAK DAĞITILMAKTADIR
8
G Ü N DEM
()%)-@9RÿJ9F2014
www.212haber.com
Engelli arkadaşlarıyla
buluştular
Başakşehir Bilgievi öğrencileri okula yardımcı eğitimlerin
yanı sıra, sosyal alanda da gelişmeleri için çeşitli faaliyetler yürütüyor. Bilgievi Öğrencileri Engelliler Haftası dolayısıyla Engelli Rehabilitasyon Merkezlerini ziyaret etti.
A
/7,1û(+ú5%ú/*ú(9ú’nde 27 öğrencinin katıldığı ziyarette Bilgievi öğrencileri, engelli çocuklarla buluşup resim yaptı, şarkılar söylediler. Öğrenciler kendileri için hazırlanan ikramları tattı.
Altınşehir Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Engin gün ise Bilgievi öğrencilerinin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti belirterek, “Ülkemizde toplumumuzda bu tür engellilere dair
bir farkındalığa daha fazla ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.
Çünkü bu insanlar bu çocuklar bizim bir parçamız. Bizim içimizde, bizimle birlikte yaşayan insanlar. Bizim toplum olarak bu gerçeklikte daha fazla bilinçle hareket etmemiz gerekiyor. Bilgievi Öğrencilerini ve öğretmenlerini bu duyarlılık ve farkındalığı artırma çabalarından ötürü tebrik ediyorum.” dedi.
Bilgievi öğrencileri de engelli
arkadaşlarıyla vakit geçirmekten keyif aldıklarını belirtti.
Hüseyin Kalem: “Bu geziye
kendim katılmak istedim. Çünkü yardımlaşmak çok iyi bir
şey. Ne güzel resim yaptık arka-
daşlarımla bazıları benden daha güzel resim yapıyorlar. Çok
eğleniyoruz. Gurur duyuyorum çok sevinçliyim geldiğimden dolayı.”
Kübra Kahraman: “Kendi isteğimle geldim. Burada şunu gördüm, halimize şükür
etmeliyiz. Öyle bir arkadaşımız olduğunda dışlamamalıyız.”
Ayşe Kıpırtı: “Onlara engelli olarak bakmamalıyız. Onları
üzmemeli ve alay etmemeliyiz.
Diğer insanlar gibi annemiz
babamız gibi sevmeliyiz.”
Nihat Daşkın: “Çok iyi hissettim buraya gelince. Çok eğlenceli çok mutlu oldum. Kendimizden farklı değişik ama bizim gibi arkadaşlar gördüm.
Yeni kişilerle tanıştık, mutluyum geldiğim için.”
Altınşehir Bilgievi Müdürü Ergün Yıldız “Bilgievlerimiz’in
hem sosyal anlamda hem çocukların bireysel başarısı anlamında bir çok amacı ve vizyonu var. Bunları gerçekleştirmek
içinde elimizden geldiğince
büyük adımlar atmaya çalışıyoruz. Çocuklarımızın engelli ar-
kadaşlarıyla iyi bir iletişim
kurabilmesi gerekir onlarla iyi bir arkadaşlık dostluk ilişkisi
kurması gerekir. Çünkü engelli vatandaşlarımız ve çocuklarımız toplumdan ne kadar soyutlarsak onlarla aramızdaki
uçurum daha da artacak, ama
onları sahiplenirsek onlarla ortak payda buluşabilirsek onları da toplum içine dahil edebiliriz.” dedi.
Altınşehir Bilgievi Müdürü Yıldız, bundan sonraki süreçte de
bu projeye destek vereceklerini
belirtti. //
Vergi ödeyene
Eğitimde ilk ‘Cemre’
şerbetli teşekkür
Çocuklara, başarılarını fark ettikleri ve kendilerini güvende hissettikleri bir eğitim ortamı sunan
Cemre Koleji, Afyon’dan sonra 2. Şubesini Halkalı’da açtı. Okul Müdürü Muammer Küçükyazıcı,
“Çocuklarımızın ihtiyacı olan eğitimi en iyi şekilde sunmak bizlerin birinci görevidir” dedi.
Başakşehirlileri geleneksel
misafirperverlik ile karşılamayı amaçlayan Belediye,
özellikle vergi ödemeleri,
ruhsat ve benzeri işlemler
için hizmet binasına gelen
vatandaşların memnuniyetini artırmak için bir dizi
çalışma yapıyor. Belediye
vatandaşların işlem süresini
kısaltırken, işlem sırasında
beklemeleri daha keyifli
<$û$0becerilerine,
bireysel gelişmelere ve
akademik başarıya büyük
önem veren Cemre Koleji,
2014-2015 eğitim-öğretim
yılıyla birlikte Halkalı’daki
yeni binasıyla hizmete girdi.
Modern kampüste ilk etapta
anaokulu ve ilköğretim
binaları hizmete açıldı. Kayıtların devam ettiği Cemre
Koleji’nde sanat atölyeleri,
laboratuarlar, konferans
salonu ve sergi alanları
bulunuyor.
hale getirmek için çeşitli ikramlarda bulunuyor.
Sene boyunca vatandaşların
ödemelerini en hızlı biçimde
yapabilmesi için çalışmalar
yürüten Başakşehir Belediyesi, kuyruk çilesine de son
veriyor. Vatandaşlar emlak,
çevre temizlik ve benzeri
ödemelerini internetten,
bankalardan ve postaneden
yapabiliyor. Mükellefler
ayrıca ödemelerini Belediye
hizmet binasından ya da
bu dönem için Şahintepe, Güvercintepe Bilgievi,
Başakşehir Organize Sanayi
Bölgesinde kurulan ödeme
noktalarında elden de yapabiliyorlar. //
Başakşehir izcilik kampı başlıyor
·û(5kişilik gruplar
halinde İzcilik Kampı’na
katılacak olan Başakşehirli
çocuklar Şamlar Ormanı’nda
profesyonel eğitmenlerden
izcilik eğitimi alacak, doğayla
daha yakından tanışma imkanı bulacaklar. Ayrıca kampta
izciler doğadaki zorlu yaşam
koşullarında yaşama ile ilgili
edindikleri bilgileri Şamlar
Ormanında uygulama imkanı
da bulacaklar.
BU YIL OKÇULUK VE
BİNİCİLİK DE VAR
İzcilik kampı çerçevesinde
çocuklara; çadır kurma,
balta-bıçak kullanma, ritim,
tiyatro, bisiklet, tırmanma,
düğüm atma, teknik iz işaretleri, çevre bilinci, trafik,
ilk yardım, arama-kurtarma,
EN İYİ BİLGİYİ VERMEYE ÇALIŞIYORUZ
“Çocuklarımıza, ihtiyaçları
olan eğitimi en iyi şekilde
sunmak bizlerin birinci görevidir” diyen Okul Müdürü
Muammer Küçükyazıcı, “Bu
eğitimin merkezinde temel
dersler gelmekte. Çocuklarımız matematik, Türkçe, fen,
sosyal ve İngilizce derslerini
öğrenmeleri gerekmektedir.
Alt yapıyı sağlamak için
derslerin yanında etüt ve
gerekli tüm faaliyetlerle
çocuklarımıza bilgiyi en
sağlıklı şekilde vermeyi
hedefliyoruz” şeklinde
konuştu.
AKADEMİK
BAŞARIYA DEĞER
VERİYORUZ
gece yürüyüşü, pusula, telsiz
kullanma, hayvanlardan korunma hakkında bilgiler verilecek. Başakşehir Belediyesi
İzcilik kampına her yıl yeni
faaliyetler de ekleniyor. Bu
yıl izcilik kampında binicilik
ve okçuluk eğitimi de yer
alacak. Böylelikle çocuklar
aldıkları eğitimlerle bir taraftan bilinçleniyor, bir taraftan
da karşılarına çıkacak zor-
luklarla nasıl başa çıkacaklarını da öğrenmiş oluyorlar.
İzcilik kampına grup olarak
alınan çocukların eğitimi
bir hafta sürecek. Oldukça
yoğun bir ilginin beklendiği
kampa başvurular Başakşehir
Belediyesi internet sitesinden
yapılabilecek.
Başvuru için: http://basaksehir.bel.tr/basvuru/izci
Çocukların hayata daha
donanımlı fertler olarak
girmeleri için yabancı dil
öğreniminin çok önemli olduğunu vurgulayan Küçükyazıcı, dünyada en yaygın
olarak kullanılan İngilizce
ve Arapça eğitimi modern
uygulamalarla gösterdiklerini belirtti. Kuran-ı Kerim,
Peygamberimizin hayatı
ve değerler eğitimi dersle-
ride verdiklerini kaydeden
Küçükyazıcı, çocukların
öğrenilen manevi bilgileri
hayata geçirebilmeleri için
ahlaki değerlere sahip olması gerektiğini söyledi.
Aile ortamı yaratmak istedik
Yeni gelişen eğitim metotlarını takip etmek ve gerekli
olanları çocuklara en iyi
şekilde sunmak istediklerini
söyleyen Küçükyazıcı konuşmasına şöyle devam etti:
“Eğitim kurumumuzda son
zamanlarda önemi gittikçe
artan, zihinden matematik
eğitimi olan mental aritmetiğide öğrencilerimize
sunmaktayız. Çeşitli atölye
faaliyetleriyle de çocuklarımızın görerek ve uygulayarak öğrendikleri eğitim
modelleri ve bu eğitimi elde
etmelerini sağlayacak alt
yapıyı oluşturduk.”
HER BİREYİN FARKLI
BİR YÖNÜ VAR
Yeni dönem için kayıtlarının
devam ettiğini hatırlatan
Küçükyazıcı, “Her bireyi diğerlerinden ayıran farklı bir
yönü vardır. Bu herhangi bir
sanat alanında, spor dalında
veya daha farklı bir alanda
olabilir. Çocukların bu yönleri keşfedilmeli ve gelişmesi için çeşitli faaliyetler
yapılmalı. Biz bunu satranç,
drama, bilişsel beceriler,
müzik aletleri kullanma, binicilik, izcilik ve çeşitli spor
aktiviteleriyle kazandırmaya
çalışıyoruz” dedi. //
Muammer Küçükyazıcı
%$û$.û(+ú5%(/('ú<(6ú
vergi döneminde belediye
veznelerini kullanarak Emlak
ve Çevre Temizlik Vergilerini
ödeyen mükelleflere tatlı bir
sürpriz yapıyor. Geleneksel
kıyafetleri içerisindeki şerbetçiler vatandaşlara ücretsiz
şerbet ihramında bulunuyor.
Vatandaşlar belediyenin
ücretsiz şerbet, meyve suyu,
çay, kahve ve kurabiye ikramından oldukça memnun.
10
G Ü N DEM
()%)-@9RÿJ9F2014
YIL
2014
YER:
İSTANBUL
AYASOFYA
CAMİ ÖNÜ
FETİH
ÖNCESİ
SABAH
NAMAZI
Anadolu Gençlik Derneği (AGD), Ayasofya’nın
camiye çevrilmesi için
“Seccadeni al da gel” sloganıyla “Sabah Namazında Ayasofya Camii’nde
buluşuyoruz” etkinliği
düzenledi.
A
1$'2/8*(1d/ú.'(51(øú(AGD),
Ayasofya’nın camiye çevrilmesi için
“Seccadeni al da gel” sloganıyla “Sabah
Namazında Ayasofya Camii’nde buluşuyoruz” etkinliği düzenledi.
Gece yarısından itibaren Ayasofya
meydanında toplanan on binlerce insan, burada sabah namazı vaktinin girmesini bekledi. Toplanan kalabalığa
meydana kurulan platformdan Fatih
Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekan Yardımcısı
ve Hadis Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Halil İbrahim Kutluay dua etti. Ardından hafız Bayram Genç Kur’an-ı Kerim
tilaveti okudu.
Namaz vaktinin girmesiyle Kabe imamlarından
Şeyh Abdullah Basfar alana geldi. Basfar platforma çıkarak topluluğu selamladı. Meydanda
toplanan erkeklerin arka tarafında kadınlar namaz için saf tuttu. Daha sonra cemaate sabah
namazı kıldıran Basfar, namaz sonrası dua yaptı. Dua okurken ağlayan imam Basfar’ı görmek
isteyen topluluk izdiham oluşturdu.
Daha sonra platforma çıkan
AGD Genel Başkanı Salih Turhan, namaz kılmaya gelen cemaate teşekkür
etti. Kabe imamlarından Basfar ile birlikte
platforma çıkan
Dünya Kur’anı Kerim okuma
birincisi Güney
Afrikalı hafız
Abdurrahman
Sadien, Kur’an-ı
Kerim okudu. //
www.212haber.com
BİR ADIM KALDI
HA BER
www.212haber.com
()%)-@9RÿJ9F2014
11
Dikkat! ‘KAMYON’ var!
HACER TÜRKEL
F
ENERTEPE adeta kamyonların park yeri ve şov yaptığı pist haline dönüşmüş
durumda. Her yer kamyon kaynıyor.
Yolu boylu boyunca kaplayanlar da yine kalan ara yoldan geçmeye çalışanlar
da kamyonlar. Ortalık toz duman içinde. Vatandaş penceresini bile açamıyor
tozdan. Eğer o an yoldaysanız ve İETT
otobüsünü kullanmak üzere durağa gidiyorsanız önce kamyon alayının geçişini bekleyeceksiniz ya da ezilme pahasına da olsa bir fırsat bulup aradan
karşıya kendinizi atmak için yola çıkmadıysanız en azından bir 10 dakika
toz bulutu içerisinde kör olmamak için
gözlerinizi, boğulmamak için de ağzınızı, burnunuzu kapatmak zorundasınız. Eğer ki aynı güzergâhta yürüyüşe
çıkmış bir kadınsanız, her geçen kamyonun korna tacizine de maruz kalabilirsiniz...
Fenertepe adeta kamyonların park yeri ve şov yaptığı pist haline dönüşmüş durumda. Kamyon sürücüleri bölgede resmen terör estiriyor. 5 metrelik yolu karşıya geçmek için yarım
saat beklemek zorunda kalıyor insanlar. Denetleyen yok, uyaran yok, ceza kesen yok…
FENERTEPE
/
ú
ø
(
'
KAMYONTEPE!
sĂƚĂŶĚĂƔϱŵĞƚƌĞůŝŬLJŽůƵŬĂƌƔŦLJĂŐĞĕŵĞŬ
ŝĕŝŶĞŶĂnjϭϬĚĂŬŝŬĂďĞŬůĞŵĞŬnjŽƌƵŶĚĂ͘
DENETLEYEN YOK, UYARAN
YOK, CEZA KESEN YOK…
Arnavutköy yolu üzerinden Fenertepe 11. Bölgeye giriş yapan kamyonlar
rampayı ışık hızıyla inip, gelişli gidişli yolda sola dönüşe bir metre kala yavaşlıyorlar. Kamyon sürücüleri bölgede resmen terör estiriyor. Allah muhafaza aniden yola birisi çıkacak olsa ezip geçecek kadar da duyarsızlar. Okul
giriş-çıkış saatlerine aldırmayan sürücüler, diledikleri zaman diledikleri gibi at koşturuyorlar. Vatandaşa, öğrenciye yol vermek de ne demek? 5 metrelik yolu karşıya geçmek için yarım saat beklemek zorunda kalıyor insanlar.
İETT yolcu otobüsleri Arnavutköy yoluna çıkabilmek için kamyonların ge-
BELEDİYE TOPU EMNİYET’E,
EMNİYET DE BELEDİYE’YE ATIYOR
Vatandaşların şikâyeti üzerine durumu İlçe Belediyesine izah ettik. Belediye, “Ben sadece araç şantiyeden çıkarken tekerlekleri çamurlu mu, brandası açık mı onun kontrolünü yaparım, gerekirse çevreyi kirlettiğinden dolayı ceza keserim. Zabıtanın kamyonlara müdahale edecek yasal sorumluluğu yok. Biz kamyonların
güzergâh belgelerinin iptal edilmesi ya da alternatif yol belirlenmesi için Ulaşım Koordinasyon Merkezi’ne durumu izah ettik.” diyor.
Çalışma saatlerini belediye ayarlasa da haftanın her günü ve her saatinde site önünde park
eden ve hafriyat taşımasına devam eden kamyonlar var. Ya Belediye vatandaşın mağduriyetini dikkate almayıp çalışma saatini her gün akşama kadar aralıksız düzenliyor ya da kamyoncular belirlenen saate uymayıp çalışıyorlar. Eğer
hafriyat araçları gece de çalışırsa o zaman zabıta
gürültüden dolayı cezai işlem yapabilirmiş. Denetleme işi İlçe Emniyeti’ne aitmiş.
Emniyetin kapısını çaldığımızda aldığımız cevap ise; yalnızca yol güzergâh belgesi, hareket
saatleri, tonajı, brandası, ruhsat ve ehliyet belgesiyle ilgili şeyleri denetlediği. Hareket saatlerini Belediyenin düzenlediğini, bu konuda bir
şey yapamayacaklarını ya da kamyonları park
ederken gördüğümüzde 155’i arayarak şikâyet
etmememiz gerektiğini söylüyor. Belediye topu
Emniyet’e, Emniyet de Belediye’ye atıyor. Ortada mağdur olan yine vatandaş, çözüme kavuşturulmayan yine sorunlar.
Hafriyat kamyonları hem bölgede yapımı devam eden inşaat hafriyatını hem de 3.
Köprü’nün güzergâh yapımında çıkan hafriyatı taşıyor. Kamyonlarının güzergâhı Büyükşehir Belediyesi tarafından belirleniyor. Bölgenin
arka tarafında hafriyatçılar için tali yol yapılıyor. Vatandaş da haklı olarak yolun bir an önce tamamlanmasını, kamyonların güzergâhının
bu yola alınmasını istiyor. “İnşaat bölgesi, mecburen hafriyat kamyonları geçecek” sözlerine
tepki gösteren vatandaş, haliyle şu soruyu sormadan edemiyor: “İnşaat 20 yıl sürse ben 20 yıl
boyunca mı çekeceğim bu sıkıntıyı?” //
çişini beklemek zorunda; zira yol iki araba aynı anda dönüş
yapamayacak kadar dar. Bölge
de kamyonculara tahsis edilmiş
sanki. Denetleyen yok, uyaran
yok, ceza kesen yok…
Bir de Arnavutköy yolu üzerinde
trafik polisi bir denetleme yapmaya görsün bölgede kamyon
sürüsünden adım atamazsınız;
çünkü polisten kaçan sürücülerin aracını park etmeleri için güvenli bir sığınak Fenertepe.
12
HA BER
()%)-@9RÿJ9F2014
Kocaman
umutlar,
kocaman
yürekler ve
7ƐƚĂŶďƵů͙
www.212haber.com
KİMİNE ALTIN,
kimine bakır olur
Hemen her gün geçeriz ya bir simitçinin ya mısırcının ya da kestanecinin yanından ama hiç birinin hikâyesini de
bilmeyiz. Biz sormayız, onlar da anlatmaz. Oysa her birinin farklı bir hikâyesi var; yıllar önce büyük hayallerle
geldikleri İstanbul’a dair… Kocaman umutlar, kocaman arzular, kocaman yürekler ve İstanbul…
T
HACER TÜRKEL
$û,7235$ø,$/7,1'('ú/(5 Anadolu’nun bağrından kopup düştüler İstanbul yollarına…
Kimi umduğunu buldu, kimi sadece karnını doyurdu, kimi ise köprü altlarını mesken edindi… Sefalete razı olundu çoğu zaman; fakat terk edilemedi âşık olunan bu koca kent…
İstanbul kimine cömert oldu saçtı altınını, kimine vermedi bir avuç ununu…
Hemen her semtte rastlarız simitçilere. Özellikle Eminönü, Karaköy, Taksim gezilerinin ve
vapur yolculuklarının vazgeçilmezidir çay simit. Yarısını yiyip yarısını üzerimizde çığlık
çığlığa uçan martılarla paylaşmanın müthiş
hazzını başka şeye değişmeyiz o an belki de...
Yaz-kış vazgeçilmezimiz olanlardan biri de
haşlanmış mısır. Özellikle süt olanını tercih ederiz. Kışın içimizi ısıtan patlamış kestanenin
tadı da yadsınamaz hani…
Hemen her gün geçeriz ya bir simitçinin ya
mısırcının ya da kestanecinin yanından ama
hiç birinin hikâyesini de bilmeyiz. Biz sormayız, onlar da anlatmaz. Oysa her birinin farklı bir hikâyesi var; yıllar önce ne hayallerle geldikleri İstanbul’a dair. Her biri ya çoluk çocuğunun rızkını temin etmek için ya da daha rahat şartlarda yaşamak için terk etmişler doğup büyüdükleri yeri… Farklı semtlerde ve
farklı mesleklerde kocaman umutlara, kocaman arzulara, kocaman yüreklere ve İstanbul
hikâyelerine tanık olduk…
İSTANBUL’UN TAŞI TOPRAĞI ALTIN DEDİLER
Mahmut Maraş / Simitçi / Karaköy
Mahmut Maraş… (Soyadını öğrenince,‘Maraşlı mısınız?’ diye sormam üzerine Tokatlıyım diyor.) 68 yaşında. Her sabah 7’de Esenler’deki evinden çıkıp Karaköy’deki simit tezgâhının başında yerini alıyor, akşam 7’de işi bırakıp evinin yolunu tutuyor. İstanbul’un
taşı toprağı altındır sözüne mukabil 1963’te göç etmiş İstanbul’a. 6 nüfusu geçindirmiş yıllar boyu alnının teriyle. 3 kız 1 de erkek babası olan Maraş, çektiği
türlü sıkıntılardan sonra kızlarını kocaya vermiş, oğlunu evlendirmiş.
Daha önce Bayrampaşa’da pastane işletiyormuş Mahmut Maraş. İşleri rast gitmeyince maddi olarak sıkıntıya girmiş. Dükkânın kirasını ödeyemez hale gelince
de dükkân sahibi öylece çıkarmış dükkândan. 5 yıldır
da Karaköy’de simit satıyor. Günde ortalama 100-200
simit arasında satış oluyormuş. Simidin fiyatı bir ara 1 buçuk liraya yükselince müşterisi azalmış. Bu sebeple birkaç ay sonra tekrar eski fiyata dönmüş.‘Gel
abi geeeeeeel’, ‘yeni geldi yeniiii’, ‘sıcak sıcak, bir liraaaa’ diye bağırıyor ara ara. İlerlemiş yaşına ve tansiyon
hastası olmasına rağmen hala dimdik ekmek parasını
kazanıyor. “İstanbul’un taşı toprağı altın dediler, biz
de geçimimiz rahat olur diye geldik buraya. Allah’a
şükür kazandığım yetiyor” diyor tüm mütevazılığıyla.
Sonra ekliyor gülerek: Ben İstanbul’a geldiğimde sen
daha dünyada yoktun…
!3+%2$%.ĩ
$¢.§ĉ4%ĩ
%6,%.%#%ćĈ-
Bedirhan İnal / Nohut-pilavcı / Şirinevler
Ĉ34!."5,j$!ĩ5-$5ć5
"5,!-!$)+ĩ!-!a-5:5ĩ
Niyazi Evyapan / Mısırcı / Eminönü
çim zor” diye cevap veriyor. HasEminönü’nde dolaşırken az ilerret kokan bakışlarla dolu dolu gözde kestane ve mısır satan Niyazi
lerini ufka dikip, 2-3 yıl sonra aileEvyapan’a takılıyor gözüm. Harıl
sini de İstanbul’a getireceğini söyharıl kestaneleri döndürürken bir
lüyor. “30 yıldır İstanbul’da umduyandan alnından akan terleri siliğumuzu bulamadık ama buradan
yor, bir yandan da adres soranlara
başka bir yere gitmek de istemiyol tarif ediyor…
yorum. Alıştık, daha doğrusu âşık
olduk bu kente. Çocukluğum bu13 yaşında gelmiş İstanbul’a Niyarada geçti.” diyor.
zi Evyapan. 25 yaşında da evlenmiş; fakat evlendiği günden beŞu anda 50’sine merdiven dayamış
ri de ailesi memlekette kendisi ise İstanbul’da yaşıyor. Evi yok, ara- Evyapan. 30 yıldır yaz kış demeden her gün sabah saat 10’dan akda bir yer bulursa orda kalıyor, aşam 9’a kadar Eminönü’nde mısır
rada da Ümraniye Tepeüstü’nde
satıyor. Hepsi bekâr 7 çocuğu var.
oturan abisinde. 3-4 ayda bir de
4 tanesi de okuyor. Kazandığım
memleketi Kastamonu’ya gidip apara yetmiyor, masraf çok ifadeleilesiyle özlem giderdikten sonrine yer vererek şunları kaydedira geri işine dönüyor. Zor olmuyor: “Satışlar da biraz zayıf bu ara.
yor mu diye sormam üzerine deMevsimine göre iyi ya da kötü olurin bir iç çekişten sonra, “Hem de
yor. Yazın daha çok satıyor.”
çok zor oluyor ama köyde de ge-
Aslen Mardinli Bedirhan İnal… 5
yıl öncesine kadar Adana’da yaşıyormuş ailesiyle. Ekmek parası için henüz ortaokul öğrencisiyken
taşınmışlar İstanbul’a. 2 yıl dayısının evinde kaldıktan sonra Şirinevler Soğanlı’ya taşınmışlar.
Şimdi ailesiyle beraber kirada oturuyor. İstanbul’a geldikten 2-3
hafta sonra da iş bulmuş kendine
İnal. Sabahçı olduğu için öğleden
sonraları simit satmış 3 yıl boyunca. 2 yıldır da Şirinevler’de öğlen
saat 2’den gece 1’e kadar nohutlu
pilav satıyor. Satışların iyi olduğunu, günde ortalama 150-200 civarında satış yaptığını söylüyor.
Hayat şartları eğitimini zorlaştırınca 2. sınıftayken terk etmek
zorunda kalmış liseyi Bedirhan İnal. 18 yaşında ama kocaman bir
yüreği var. Sözleneceğini söylediği kızla evlilik hayalleri kuruyor şimdilerde. 1 buçuk yıldır seviyorlarmış birbirlerini. “Çok seviyorum onu abla” diyor, biraz da
mahcup şekilde. Yaşından beklenmeyecek olgunlukta sözlerine
şahit oluyoruz dinlerken İnal’ı. 2
yıl sonra askere gideceği için şim-
diden para biriktiriyor. Hayali askerden dönüşte düğününü yapmak. “Hem kendim için çalışıyorum hem de ailem için.” sözlerini
kullanırken vakarlı bir eda ile gülümsüyor.
Sevdiği kız için o da beni çok seviyor derken bir ansını şöyle anlatıyor Bedirhan İnal: “Bir gün okul çıkışı birlikte yürüyorduk sevdiğim kızla. Abisiyle önceden tanışıyordum ama ilişkimizi bilmiyordu. O gün bizi görünce çok
kızdı. Bana pek bir şey yapmadı
ama onu fena halde dövmüş. Öyle ki hem bacağını hem burnunu
kırmış. Hastaneye kaldırmışlar.
Tabi benim hiçbir şeyden haberim yok. Cep telefonundan arayıp
nasılsın diye soracağım ama abisi
duyar, yine ona kızar diye çekindim; çünkü abisinin onun telefonu olduğundan haberi yoktu. Sabırsızlıkla haber bekliyordum ki
beni aradı. İlk sözü ‘benden ayrılmadın değil mi?’ oldu. O anı hiç
unutmuyorum. O halde bile aşkımızı düşünüyordu. Şimdi biraz
daha iyi durumumuz. İnşallah askerden dönüşte de evleneceğim.”
(!9!4ĩ:/2ĩ
9!ĉ!-!+ĩ
'%äĈ.-%+ĩ
$!(!ĩ:/2
Emirhan Çakıroğlu / Macuncu / Sultanahmet
Firuzağa Camii’nde öğle namazını eda ettikten sonra
Sultanahmet’e doğru yöneldim. Asırlık caminin önünde simitçiler, kestaneciler ve
mısırcılar sıralanmış. Bunlardan farklı olarak az ileride başında takkesiyle Osmanlı Macunu satan birini
gördüm. Yanına yaklaşıp selam verdim. Güneş altında alın teriyle ekmek parası kazanmaya çalışan bu gencin adı Emirhan... 19 yaşında. Evin tek oğlu… Aslen Rizeli ama doğma büyüme Fatihli.
Açık öğretimden lise okuyor.
Daha önce Ataşehir Güzel
Sanatlar ve Spor Lisesi’nde okuyormuş; fakat uzak oluşu
ve yol sıkıntısı nedeniyle bırakmış okulu. “Her gün gidip gelemiyordum, o yüzden
bıraktım. Şimdi açıktan devam ediyorum.” ifadelerini
kullanıyor. Hem kendi harçlığını çıkarmak için hem de
ailesine katkı olsun diye çalışıyor; her gün Sultanahmet
Camii’nin önünde yerini alan
Emirhan Çakıroğlu. “Hayat
zor; yaşamak, geçinmek daha
zor. Bir de bu işi yapmayı seviyorum; rahat, sıkıntısı yok.
Kendi kafana göre takılıyorsun.” diyor.
Satışlar hafta sonu daha iyi
oluyormuş. Genelde turistler
tercih ediyormuş macunu.
Biraz sohbetin ardından ben
de tam rengiyle dikkatimi çeken macundan yemeyi düşünüyordum ki gözünde güneş
gözlüğüyle bir adam yaklaştı yanımıza ve tezgâhı kaldırmasını istedi Emirhan’dan.
Ben ne oluyor diye şaşkınlıkla bakarken o kişinin Zabıta olduğunu öğrendim, apar topar tezgâhını toplayan
Çakıroğlu’ndan. Çok sık olmasa da arada böyle sıkıntılar yaşıyormuş. //
G Ü N DEM
www.212haber.com
()%)-@9RÿJ9F2014
13
Mall of İstanbul 24 milyon
ziyaretçi ağırlayacak
Torunlar GYO’nun 1.3 milyar
TL’lik yatırımla hayata geçirdiği
Mall of İstanbul kapılarını açtı.
350 mağazalık AVM, yıllık 24 milyon ziyaretçi bekliyor. Torunlar
GYO Başkanı Aziz Torun, 2016’da
bitecek otel ve ofis için Masko’dan
kat karşılığı arsa aldı.
T
ORUNLAR GYO tarafından 1.3 milyar TL’lik yatırımla eski Basın Ekspres Yolu üzerinde hayata geçirilen Mall of İstanbul, kapılarını ziyaretçilere açtı. Alışveriş merkezi (AVM), rezidans, ofis, otel ve gösteri merkezi gibi üniteleriyle toplam 656 bin metrekarelik alana yayılan Mall Of İstanbul, Avrupa’nın da en büyük
karma kullanım projesi olma özelliği taşıyor. Torunlar GYO Yö-
netim Kurulu Başkanı Aziz Torun, 2006’da 166 milyon TL’ye aldıkları araziye toplam 1.3 milyar
TL’lik yatırım yaptıklarını söyledi.
24 MİLYON ZİYARETÇİ
Torun, 350 mağazalık AVM’ye
yılda 24 milyon ziyaretçi beklediklerini belirterek şöyle konuştu:
“Mall of İstanbul, perakende sek-
töründeki 15 yıllık tecrübemizi,
bilgi birikimimizi yansıttığımız
bir proje oldu. Fonksiyon zenginliği, ulaşım kolaylığı, büyüklüğü,
sunduğu içerik ve yaşam vaadiyle
burası İstanbul’un alışveriş merkezi olacak.” Mall of İstanbul’un
mağazalarda çalışanlar dahil toplam 5 bin kişiye istihdam yarattığını ifade eden Torun, AVM, rezidans ve ofislerde 10 binden fazla insan yaşayacağını söyledi.
12 DEPARTMAN STORE
Torun, Türkiye’de içerisinde 12 adet ile en
fazla departman store bulunan AVM ünvaŶŦŶŦƚĂƔŦLJĂŶDĂůůŽĨ7ƐƚĂŶďƵů͛ƵŶdƺƌŬŝLJĞ͛LJĞ
ŝůŬŬĞnjŐĞůĞŶŵĂƌŬĂůĂƌĂĚĂĞǀƐĂŚŝƉůŝŒŝLJĂƉƨŒŦŬĂLJĚĞƫ͘dŽƌƵŶ͕͞,ΘD,ŽŵĞŵĂŒĂnjĂƐŦŶŦ͕DĂŶŐŽZĞďĞůŵĂƌŬĂƐŦLJůĂŝůŬŵĂŒĂnjĂƐŦŶŦ
ve Victoria Secret ise 1000 metrekarelik TürŬŝLJĞ͛ĚĞŬŝƚĂŵŬŽŶƐĞƉƚŵĂŒĂnjĂƐŦŶŦďƵƌĂĚĂĂĕƨ͟ĚŝLJĞŬŽŶƵƔƚƵ͘
TEŞEKKÜR
GURME MERKEZİ OLACAK
Mall of İstanbul’un yeme-içme bölümü
de oldukça iddialı. Dubaili yatırım grubu Aldar Türkiye’de ilk kez 1000 metrekarelik, 3 katlı bir restaurant ile Mall of
İstanbul’da yer aldı. AVM’de ayrıca Karadeniz, Anadolu, Antep, Ege, Avrupa ve Uzakdoğu mutfağının yemeklerini aynı çatı
altında sunacak olan “Gusto MOİ” isimli
bir de gurme merkezi yer alıyor. LCW’nin
ilk 2 katlı mağazasını açacağı AVM’de
Victoria’s Secret de ilk tam konsept mağazayı açacak. 7 Haziran’da başlayacak İstanbul Shopping Fest’in ‘Efsane indirim’
açılışı da Mall of İstanbul’da olacak.
METRO İSTAYONU HAZIR,
BEKLİYORUZ
Ulaşıma da önemli miktarda bütçe ayırdıklarını belirten Torun, bağlantı yolları
ve elektrik hatlarınn yer altına alınması için 50 milyon TL’lik yatırım yapıldığını açıkladı. AVM’deki metro durağının Havalimanı-Başakşehir hattında yer aldığını
kaydeden Torun, “Durağı yaptık ama İstanbul Büyükşehir Belediyesi hattı ne zaman açacak bilmiyoruz, 2-3 yılda açılmasını umut ediyoruz, Şu an kavşaklarda biraz zorun var ama yapım tamamlanınca
düzelir”dedi.
TÜRKİYE’NİN İLK TEMALI
KAPALI EĞLENCE PARKI
MOİPARK…
Eğlence konsepti ile de dikkat çeken Mall
of İstanbul, Türkiye’nin ilk ve en büyük kapalı tema parkı MOİPARK’a da ev sahipliği yapıyor. Yüzde 30’u eğlence ve yeme içme alanına ayrılan Mall of İstanbul içerisinde 36 milyon dolar yatırım ile 12 bin
metrekare alana kurulan MOİPARK’ta,
Türkiye, Avrupa ve Ortadoğu’ya ilk kez giriş yapan dev salıncaklar ve korku oteli yer
alıyor.
Eğlence alanında dünyanın farklı ülkelerinde özel tasarımlar gerçekleştiren ve
referansları arasında Nickelodeon Universe, Almanya, Malezya ve ABD’deki
Legoland’ler, florida’daki Universal Stüdyoları, Orlando’daki Macera Adası ve Kanada’daki Wonderland gibi merkezleri hayata geçiren Kanadalı Forrec şirketi tarafından özel konsept ile tasarlanan
MOİPARK’ta heyecan ve macera tutkusu bir araya geliyor. MOİPARK’ta yer alan tüm salıncaklar Mall of İstanbul’a özgü geliştirilen özel temaya göre üretildi.
Dünya’nın ilk çift atraksiyonlu hem yaya
hem araç sürüşlü korku oteli ‘MOİPARK
Dehşet oteli’ ziyaretçilerine canlı performans ile eğlence ve korkuyu bir arada sunacak. Kendi tiyatro ve dans gösteri grubunu da kadrosunda bulunduran MOİPARK bu alanda da bir ilke ev sahipliği yapıyor.
Kendi ekseninde de dönebilen araçlardan
yapılan Roller Coaster, Türkiye’de kapalı lunaparklardaki en uzun parkura sahip
olması nedeniyle adrenalin süresini artırıyor. İçinde dans performans sahnesi de yer
alan ilk eğlence parkı olan MOİPARK’ta
özel akustik sistemle duşlama müzik yayını yapılarak, ziyaretçinin bindiği oyuncağa özel müzik dinleme keyfi de sunulabiliyor. //
Sevgili Annemiz Havva Çakır’ın
Hastalığı boyunca özveriyle tıbbi bilgi ve insanı ilgilerini esirgemeyen,
ÖZEL BAĞCILAR TEKDEN HASTANESİ
Başhekimi Sayın ALİ SÜTÇÜ’ye
Hastanede yattığı süre içerisinde her aşamada
ilgilerini eksik etmeyen,
Uz.Dr.Hakan Toku’ya
Uz.Dr. Yücel Ermiş’e
Yoğun bakımda yattığı süre içerisinde ilgilerini eksik etmeyen,
Uz.Dr. Murat Özsoy’a
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Opr.Dr.Ayşe Bedri’ye
5.Kat Sorumlu Hemşiresi; Ümit Geldi’ye
5.Kat Hemşireleri; Esin Çakır ve Büşra Öz’e
5.Kat Sekreteri; Ayşe Memi’ye
Yoğun Bakım Sorumlusu; Mustafa Koç’a
Yoğun Bakım Sekreteri; Arife Akbal’a
5.Kat Personeli; Melek Durmuşoğlu’na
Özel Bağcılar Tekden Hastanesi’nin
tüm doktor, hemşire ve çalışanlarına;
Annemizin hastalığı boyunca bizleri yalnız bırakmayan dostlarımıza,
minnet ve şükranlarımızı sunarız.
ÇAKIR AİLESİ ADINA
EROL ÇAKIR
14
G Ü N DEM
()%)-@9RÿJ9F2014
www.212haber.com
Murat Ülker’den
Esenler çıkarması
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, Esenler’i ziyaret etti. Esenler
Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu’nun eşlik ettiği gezide Ülker, babası Sabri Ülker
adına açılan Gençlik Merkezi’ni de ziyaret etti.
Y
,/',=+2/'ú1*Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu ile birlikte
Esenler’i gezdi ve Belediye’nin projelerini yerinde inceledi. Murat Ülker önce Esenler Belediyesi’ne gelerek Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu’yu makamında ziyaret etti ve seçimdeki başarısından dolayı tebrik etti. Gezide ikiliye;
AK Parti Artvin Milletvekili İsrafil Kışla, MÜSİAD eski Başkanı Ömer Bolat,
Belediye Başkan Yardımcıları, Belediye Genel Koordinatörü Mehmet Çelik,
Belediye Başkan Danışmanı Abdullah
Aksu da eşlik etti.
Başakşehir Belediyesi Bilgievi
öğrencileri Kaligrafi ve Resim
sanatını sokağa taşıdı. %ú/*ú(9ú/(5ú1ú1 Kaligrafi ve Resim
kulübü üyelerinin katıldığı etkinlikte öğrenciler Kariye Pembe Köşk’de kaligrafi
ve resim yaptılar, sanatlarını ilçe dışına
taşıdılar.
BABASI ADINA AÇILMIŞTI
Gezinin ilk adresi, Yavuz Selim
Mahallesi’nde 2 yıl önce hizmete açılan Sabri Ülker Gençlik Merkezi’ydi.
Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürüttüğü Yıldız Holding’in katkılarıyla babası Sabri Ülker adına açılan Gençlik
Merkezi’ni ziyaret eden Ülker, gençlere yatırım yapmış olmanın kendilerini çok heyecanlandırdığını söyledi. Ziyarette protokol üyelerine Merkez’in
faaliyetlerini anlatan kısa bir sinevizyon gösterimi de yapıldı. Göksu burada Ülker’e günün anısına bir tablo hediye etti.
İYİLİK KAPISI’NI GEZDİ
Gezinin ikinci adresi, Nenehatun
Mahallesi’nde bulunan Esenler Dayanışma ve İyileştirme Merkezi (EDİM)
oldu. Esenler’de yaşayan ihtiyaç sahibi yoksul vatandaşların yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve yapılan yardımların onlara ulaştırılması amacıyla 2009
yılında açılan Esenler’in İyilik Kapısı’nı
gezen Ülker, merkez hakkında
Bir senedir Bilgievleri bünyesinde
kaligrafi ve resim dersleri alan öğrenciler Fatih’te bulunan Kariye Pembe
Köşk’te düzenlenen kahvaltıya katıldı.
Öğrenciler kahvaltının akabinde eğitim
döneminde öğrendiklerini köşke taşıdı.
25 öğrencinin katılımıyla gerçekleşen
etkinlikte öğrenciler kaligrafi ve resimler sanatının en güzel örneklerini çizdi.
Etkinlikte, Soma’da yaşanan üzücü olayı
da eserlerine yansıtan öğrenciler, ‘Soma’
konulu kompozisyonlar hazırladılar.
Felakette şehit olan işçileri andı, dualar
etti.
Göksu’dan bilgi aldı. Ülker, EDİM’in
sosyal belediyecilik anlayışının bir ürünü olduğunu ve böylesi hayır işlerini
takdirle karşıladığını belirtti.
ÜYE KARTI OLDU
Gezinin son durağı, Esenler Belediyesi
Adnan Büyükdeniz Dijital Kütüphanesi’neydi. Protokol üyeleri, Türkiye’deki 250 yayınevinden yaklaşık 13 bin ekitabın bulunduğu Türkiye’nin ilk yüzde 100 dijital kütüphanesini gezdiler ve
öğrencilerle sohbet ettiler. Kütüphane yetkilileri
de, Ülker’in kendilerini
ziyaret etmesinden duydukları memnuniyeti
belirterek, üye kartı verdiler. Yaklaşık 2 saat süren gezinin ardından Ülker, Esenlerliler’in çok misafirperver olduğunu belirterek, müsait olduğu en yakın zamanda ilçeyi tekrar ziyaret etmek
istediğini söyledi. //
Çevrede bulunan ziyaretçilerin ilgiyle
karşıladığı etkinlikte öğrenciler atölye
ve sınıflara bağımlı kalmadan da sanatın
gerçekleştirebileceğini göstermiş oldular.
Küçük mucitler’den büyük icatlar
Konuşmasında genç mucitleri
tebrik eden Muammer Yıldız, “Bu
tarz projelere yani bilime katkıda
bulunan herkese çok teşekkür
ediyorum. Kişinin lafına değil,
işine bakılır. Şimdi burada sizlerin
eserlerini göreceğiz. Biz daha bu
eserleri görmeden sizlere 10 puan
veriyoruz.”dedi.
MAVİ MARMARA
ŞEHİTLERİNİ UNUTMADILAR
ŝůŐŝĞǀŝƂŒƌĞŶĐŝůĞƌŝ<ĂƌŝLJĞWĞŵďĞ<ƂƔŬ͛ƚĞ
ŬĂƉŦ
ŝƌŶĞ
ŶĚ
ĚƺnjĞŶůĞŶĞŶĞƚŬŝŶůŝŒŝŶĂƌĚŦŶĚĂ
ĂƌĂ
Ăƌŵ
ǀŝD
͕DĂ
ĐŝůĞƌ
bĞŚŝƚůŝŒŝŶĞŐĞĕƟ͘PŒƌĞŶ
Ğƌŝ
ŐĞŵŝƐŝŶĚĞƔĞŚŝƚŽůĂŶǀĞŝůŐŝĞǀŝŶĞŝƐŝŵů
ŦŶ
ĕůĂƌ͛
ƚ<ŦůŦ
ĞǀĚĞ
ǀĞ
ŦƌŦŵ
ƚzŦůĚ
ĞĐĚĞ
ǀĞƌŝůĞŶE
͘
ŬƵĚƵ
ŬĂďŝƌůĞƌŝŶŝnjŝLJĂƌĞƚĞƫ͕ĚƵĂůĂƌŽ
Küçükçekmece Belediyesi Bilgi Evleri 3. Bilim Şenliği, Küçük
Mucitler Kulübü Sergisi ile kutlandı. 3 öğrenciye protokol
üyeleri tarafından başarı madalyası ve teşekkür belgesi verildi.
.hdh.d(.0(&(%(/('ú<(6ú
Bilgi Evleri 3. Bilim Şenliği,
Küçük Mucitler Kulübü Sergisi ile
kutlandı. Sefaköy Kültür ve Sanat
Merkezi’nde gerçekleşen sergi
açılışına, İl Milli Eğitim Müdürü
Dr. Muammer Yıldız, Küçükçekmece İlçe Kaymakamı Harun Kaya,
Küçükçekmece Belediye Başkan
Yardımcıları Besim Müftüoğlu ve
Recep Şencan başta olmak üzere
pek çok Bilgi Evi öğrencisi katıldı.
Sanat
sokağa
taşındı
yararlandığını dile getirdi. Gençlere, yeni şeyler üretmek için
önce hayal kurmaları gerektiğini
öğütleyen Harun Kaya da, bilgili
bir Türkiye için yeni nesle güvendiğini söyledi.
Törende ayrıca, Bilgi Evleri Mucitler Kulübü öğrencilerini temsilen 3
öğrenciye protokol üyeleri tarafından başarı madalyası ve teşekkür
belgesi verildi. Sergilenen icatlardan bazıları ise şunlar; ‘Yoğunluk
Farkı’, ‘Eğik Düzlemde Kinetik
Enerji’ ve ‘Gökkuşağı’ Oluşumu
Gösterici, Ses Deneyi Aleti, İnsan
İletkenliği Ölçer… //
^z'/)Zmz>Z7D7
09 Haziran 2014 Pazartesi,
ŦƔWŽůŝƟŬĂ͕
hůƵƐůĂƌĂƌĂƐŦ7ůŝƔŬŝůĞƌ
ǀĞĚĞƂnjĞůůŝŬůĞ
ĂůŬĂŶůĂƌŚƵƐƵƐƵŶĚĂ
ĚƵĂLJĞŶŝƐŝŵ^ĂLJŦŶ
ƌ͘,ƺƐĞLJŝŶ<E^h
,ŽĐĂŵŦnj͞ŝůŝŶŵĞLJĞŶzƂŶůĞƌŝLJůĞ
ůŝLJĂ7njnjĞƚ'Ks7͟ŬŽŶƵůƵ
ŬŽŶĨĞƌĂŶƐŦŝůĞ͖
‘BİNLERCE MİNİK MUCİT
YETİŞTİRİYORUZ’
Besim Müftüoğlu ise, genç mucitlerin neler yaptığını görmek için
sabırsızlandığını belirterek bugüne
kadar binlerce çocuğun Küçükçekmece Belediyesi Bilgi Evleri’nden
16 Haziran 2014 Pazartesi,
BRN Türkiye’de de büyüyor
¶'h1<$1,1(15$+$7<(5ú·
sloganıyla Kayseri’den çıktığı
yolda birçok ülkeye ürünlerini ihraç etme başarısını gösteren BRN Yatak,
yeni mağazasını Mall of
İstanbul’da açtı. Son günlerde Kuzey Amerikalı organik
yatak firması Natura ile imzaladıkları lisans anlaşmasıyla dikkati çeken BRN Yatak,
Mall of İstanbul’daki mağazasıyla birlikte mağaza zincir
sayısını 10’a yükseltmiş oldu.
Büyük bir katılımla gerçekleşen ve yoğun ilginin olduğu
açılışla ilgili konuşan BRN
Yatak Genel Müdürü Berna
İlter, tüketicilerin güveni ve
memnuniyeti sonucu hızla
büyümeye devam ettiklerini
kaydetti. BRN Yatak olarak
dünya genelinde 60’a yakın
ülkede ihracat başarısı gösterdiklerini anımsatan İlter,
kendilerini sürekli yenilemek
için çalıştıklarının altını çizdi. İlter, “Tüketicinin mem-
nuniyeti ve takdiri sonucu
bugün 10’uncu mağazamızı
açmış bulunuyoruz. Hiç bir
şekilde ödün vermediğimiz
kalite politikamız sayesinde
gerek yurt içinde gerekse de
yurt dışında hızla büyümemizi sürdürüyoruz. Sağlıklı
ve konforlu uykunun adresi
olan BRN Yatak, ARGE ve
inovasyon çalışmalarıyla
kendisini sürekli yenileyerek
uyku ürünlerini geliştirmeye
devam edecek.” dedi. //
DĞĚĞŶŝLJĞƚ
mŶŝǀĞƌƐŝƚĞƐŝ
ZĞŬƚƂƌzĂƌĚŦŵĐŦƐŦ
7ŬƟƐĂƚWƌŽĨĞƐƂƌƺ
^ĂLJŦŶ'ƺůĨĞƫŶ
>7<,ŽĐĂŵŦnj
͞^K^zKWZ<Ύ͟ŬŽŶƵůƵ
ŬŽŶĨĞƌĂŶƐůĂƌŦŝůĞĂƌĂŵŦnjĚĂ
ŽůĂĐĂŬůĂƌ͘
dĞƔƌŝŇĞƌŝŶŝnjŝďĞŬůĞƌŝnj͘
Ύ^K^zKWZ<ŬŽŶƵƐƵŝůŬĚĞĨĂZ^7͛ĚĂ͘
Z^7ͲƺŶLJĂƌĚĞŵůŝ^ĂŶĂLJŝĐŝǀĞ7ƔĂĚĂŵůĂƌŦĞƌŶĞŒŝ
7ŬŝƚĞůůŝĞƉŽƐŝƚĞsDϭůŽŬ<͗ϰEŽ͗ϰϭϴͲϰϭϵ
ĂƔĂŬƔĞŚŝƌͬ7^d͘
dĞů͗ϬϮϭϮϲϳϭϵϲϴϴ&ĂŬƐ͗ϬϮϭϮϲϳϭϵϲϴϵ
ďŝůŐŝΛĚĞƌƐŝĂĚ͘ŽƌŐ͘ƚƌͬǁǁǁ͘ĚĞƌƐŝĂĚ͘ŽƌŐ͘ƚƌͬĨĂĐĞŬ͘ĐŽŵͬĚĞƌƐŝĂĚ
www.212haber.com
G Ü N DEM
()%)-@9RÿJ9F2014
15
‘Şu anda bizim biriktirdiklerimizi
TERK EDEREK GİTTİLER’
Mavi Marmara gemisine İsrail askerleri tarafından gerçekleştirilen saldırının 4. yıl dönümünde şe- %ú/*ú(9/(5ú·1'(
hit olanlar, Necdet Yıldırım ve Cevdet Kılıçlar’ın adının verildiği Başakşehir Bilgievleri’nde anıldı. 0$9ú0$50$5$
F
ú/ú67ú1·e insani yardım götürmek üzeŞEHİT EŞLERİ
re Gazze’ye seyrederken Akdeniz’de uGÖZYAŞLARINI
luslararası sularda 31 Mayıs gecesi İsrail askerleri tarafından baskına uğra- TUTAMADI
yan Mavi Marmara gemisinde şehit olanlar için anma programı düzenlendi. Programda şehit Necdet Yıldırım ve
Cevdet Kılıçlar’ın hayatı ve arkadaşBaşakşehir Necdet Yıldırım ve Cevlarından alından görüşlerin yer aldet Kılıçlar Bilgievleri’nde düzenledığı bir sinevizyon gösterisi izlennen programlara Başakşehir Beledidi. Sinevizyon gösterisi esnasınye Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş,
da Şehit Necdet Yıldırım ve Cevdet
Bilgievi öğrencileri öğretmen ve veliKılıçlar’ın eşleri ve izleyicilerin birlerin yanı sıra şehitlerin eşleri ve çoçoğu gözyaşlarını tutamadı.
cukları da katıldı. Programlar şehitlerin ruhuna okunan Kuran-ı Kerim “ŞEHADET BİR
tilavetleriyle başladı. Bilgievi öğrencisi ve öğretmenlerinden oluşan ko- ÇAĞRIDIR NESİLLERE
VE ÇAĞLARA“
ro tarafından şehadeti anlatan ezgi
ve ilahiler okundu. Seslendirilen ezgiler arasında sözü ve bestesi Bilgie- Prgramda kısa bir konuşma yapan
vi öğretmenleri Fatih Yeter ve Mikail Başakşehir Belediye Başkan Yardımcısı Haluk Dİkbaş; “Doğrusu MaKarakaya’ya ait olan Cennet Yolu ivi Marmara’da şehit olan 10 kardeşisimli eser de yer aldı.
Lezzetin ve eğlencenin
YENİ DURAĞI
Akdeniz Girişim Holding’in iştirakiyle Başakşehir’de açılan Hasbaççe, bünyesinde barındırdığı et restorantı Ettabi
Steakhouse, bir dünya mutfağı olan Hasbaççe Cafe, kapalı
oyun salonu olan Yuppiter Eğlence Gezegeni ve açık lunaparkıyla Başakşehirlilere hizmet veriyor.
$.'(1ú=Girişim Holding’in
iştirakiyle Başakşehir’de açılan
Hasbaççe, verdiği bütün hizmetlerde aileyi ön plana çıkarıyor. Hedef
kitlesi sadece çocuklar, gençler,
kadınlar ya da erkekler değil.
İnsanlar ailesiyle birlikte gelip hem
birlikte yemek yiyebilsinler hem
birlikte eğlenebilsinler, birlikte
sohbet edebilsinler diye tasarlanmış
ortam. Özellikle oyun makineleri
bölümünde ürünler tercih edilirken
anneyle çocuk birlikte kanguruya
binsinler, babayla çocuk birlikte
uçağa binsinler, birlikte hareket
etsinler diye ayarlanmış her şey.
21 bin metrekare alan üzerine kurulu Hasbaççe’de et restorantı Ettabi
Steakhouse, bir dünya mutfağı olan
Hasbaççe Cafe, kapalı oyun salonu
olan Yuppiter Eğlence Gezegeni ve
açık lunapark var. Yatırım bedeli
18 milyon TL olan Hasbaççe’de
yaklaşık 120 kişilik bir ekip hizmet
veriyor.
HASBAÇÇE MUTFAĞINDA
ÇOK İDDİALI
Hasbaççe’de kafe bölümü her gün
sabah 07.30-8.00, gece 00.00’a
kadar; oyun salonu sabah 10.00’dan
akşam 22.00’a kadar açık. Kafe
bölümünde dünya mutfağına hitap
eden yemekler var. Bu bölüm hem
çay içip sohbet edebileceğiniz hem
de yemek yiyebileceğiniz bir mekân.
İçinde 35 çeşidin bulunduğu serpme
kahvaltıda, hellim kebap salatasında
ve suflede çok başarılı Hasbaççe.
Et restorantında ise et yemekleri
bulunuyor. Burada etler en az 21
gün buzdolaplarda kurutularak
pişirilecek. Hasbaççe mutfağında
çok iddialı; çünkü yıllarca Kolombiya, Arjantin ve İstanbul’da çok
iyi yerlerde çalışmış tecrübeli bir
aşçıbaşına sahip. Bunun dışında
yine tecrübeli ve samimi servis ekibi
de var Hasbaççe’nin.
Nargile kafe bölümü ve pide ve pizza çeşitlerinin pişirileceği bir fırını
da içinde barındıran Hasbaççe’de
Ramazan’a özel aktiviteler de olacak.
Arzu edildiği taktirde toplu yemek
hizmeti de verilecek.
AMAÇ HİZMETİN EN
KALİTELİSİNİ SUNMAK
Hasbaççe alt yapısını hizmetin en
kalitelisini sunmak için oluşturmuş. Misafirler yağmurdan, kardan
etkilenmeden, arabasından indikten
sonra tünele bağlanıp restoranta,
kafeye ve oyun salonuna giriş yapabilecekler. Engellilerin rahat ulaşım
sağlayabileceği detaylar da düşünülmüş Hasbaççe’de. Bunun yanı sıra
bölgenin en büyük top havuzuna
sahip oyun alanında çocukların
algılarına göre oyun makineleri
tercih edilmiş. Jeton veya parayla
değil, kart sistemiyle hizmet veren
oyun salonunda misafirler için özel
kampanyalar da var.
Hasbaççe başta Başakşehirliler
olmak üzere İstanbul’un bütününe
talip. Hasbaççe ayrıca 55 kamera
tarafından izleniyor. Diğer lunaparklardan Hasbaççe’yi farklı kılan
en büyük özelliklerden biri ise
yeşilliği. Bahçeye adımınızı attığınız
andan itibaren yeşil ağaçlar, çiçekler
kucaklıyor sizi. //
mizden ikisi Başakşehir’de yaşıyordu. Cevdet Kılıçları yakınen tanıyorum. Necdet yıldırım’ı da daha sonra tanıma imkânı buldu. Çok değerli
insanlardı. İzledikleri yol kendilerinden daha değerliydi. Şu anda bizim
biriktirdiklerimizi terkederek, bizim
aramızda kavga sebebi olanları, aramızda savaş ve geçimsizlik sebebi olanları terkederek, dünyayı bırakarak gittiler. Gittikleri yol çok mübarek bir yol. Biz bu yolun kapanmaması ve bu yoldan daha nicelerinin
gitmesi için bu Bilgievlerimizin adlarını Necdet Yıldırım ve Cevdet Kılıçlar verdik. Mavi Marmara gemisi
mazlumlarla zalimleri, dünyayı terkedenlerle dünyaya tamah edenleri ayıran ana nedenleri bir cümlede
toplayan bir yapıya sahip oldu. Şehadet bir çağrıdır nesillere ve çağlara. Rabbim, arkasından umutla bekleyenlerin ve gerçekten de kaybet-
meyenlerin biz olmasını nasip etsin,
kardeşlerimizin Şehadetlerini kabul
etsin İnşallah” diye konuştu.
Program sonunda şehitlerin ruhuna
okunan hatimler ve dualar bağışlandı ve Alaattin Mehmetalioğlu tarafından hatim duası okundu. Anma
etkinliğinin çıkışında Mavi Marmara hadisesi ile ilgili Bilgievi çocuklarının yaptıkları resim sergisi gezildi,
programa katılanlar şehitlerin adına
açılan anı defterini yazdılar.
22 Mayısta Sarayburnu’ndan
Filistin’e uğurlanan Mavi Marmara gemisinin Gazze’ye seyrederken
Akdeniz’de uluslararası sularda 31
Mayıs gecesi İsrail askerleri tarafından baskına uğramıştı. Mavi Marmara baskınında 9 Türk hayatını
kaybetmiş, 50’yi aşkın insani yardım
gönüllüsü de yaralanmıştı. //
û(+ú7/(5ú
$1,/',
16
G Ü N DEM
()%)-@9RÿJ9F2014
M
A
L
SE A
SAN M
İMA LİM
İP
T
A
H
www.212haber.com
Ümmetin kurtuluşu
sizin elinizde
AGD Başakşehir Liseler Komisyonu’nun hazırladığı ‘İmam Hatipli Gençler Buluşuyor’ programı Emin Saraç Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Ezgilerin seslendirildiği ve tiyatro gösterisinin yapıldığı program renkli görüntülere sahne oldu.
A
1$'2/8*(1d/ú.'(51(øúĂƔĂŬƔĞŚŝƌbƵďĞƐŝ>ŝƐĞůĞƌ<ŽŵŝƐLJŽŶƵ͕͚mŵŵĞƟŶƺŵŝĚŝŝŵĂŵŚĂƟƉůŝŐĞŶĕůĞƌ͛ƐůŽŐĂŶŦLJůĂEmin
Saraç Kültür Merkezi’ndeĚƺnjĞŶůŝŒŝƉƌŽŐƌĂŵ͕ŝnjůĞLJŝĐŝůĞƌĞŐƺnjĞůďŝƌƐĞLJŝƌnjĞǀŬŝLJĂƔĂƴ͘WƌŽŐƌĂŵĂ'7ƐƚĂŶďƵů7ůĂƔŬĂŶŦ
ůŝhŒƵƌƵůƵƚ͕'ĂƔĂŬƔĞŚŝƌ7ůĕĞĂƔŬĂŶŦzĂǀƵnjDĂĐŝƚ͕^ĂĂĚĞƚWĂƌƟƐŝĂƔĂŬƔĞŚŝƌ7ůĕĞĂƔŬĂŶŦzƵƐƵĨ'ƺƔĞŶ͕dŽŬŝĞůĂůĞƫŶPŬƚĞŶŶĂĚŽůƵ7ŵĂŵ,ĂƟƉ>ŝƐĞƐŝ
DƺĚƺƌƺZĞŵnjŝdƵŶĐĞƌǀĞĕŽŬƐĂLJŦĚĂƂŒƌĞŶĐŝŬĂƨůĚŦ͘Dŝůůŝ'ƂƌƺƔ>ŝĚĞƌŝŵĞƌŚƵŵ
WƌŽĨ͘ƌ͘EĞĐŵĞƫŶƌďĂŬĂŶ͛ŦŶĂŶůĂƨůĚŦŒŦ
ƐŝŶĞǀŝnjLJŽŶŐƂƐƚĞƌŝƐŝǀĞĞnjŐŝůĞƌŝŶƐĞƐůĞŶĚŝƌŝůĚŝŒŝƉƌŽŐƌĂŵĚĂĞŶďƺLJƺŬĂůŬŦƔŦŝƐĞ͚7ƐůĂŵŝƌůŝŒŝ͛ĂĚůŦƟLJĂƚƌŽŐƂƐƚĞƌŝƐŝĂůĚŦ͘zĂŬůĂƔŦŬďŝƌďƵĕƵŬƐĂĂƚƐƺƌĞŶƉƌŽŐƌĂŵŦŶĮŶĂůŝŵĞŚƚĞƌąŶŐƂƐƚĞƌŝƐŝLJůĞƐŽŶĂĞƌĚŝ͘
BU TUZAKLARA SAKIN
DÜŞMEYİN
ĕŦůŦƔ ŬŽŶƵƔŵ
ĕŦůŦƔŬŽŶƵƔŵĂƐŦŶŦLJĂƉĂŶ'
ĂƔĂŬƔĞŚŝƌ7ůĕĞĂƔŬĂŶŦzĂǀƵnj
ĂƔĂ
ĂŬƔĞŚŝƌ7
DĂĐŝƚ͕ŬąĮƌŝƔďŝƌůŝŬĕŝůĞƌŝŶŝŶĞŶ
DĂĐ
Đŝƚ͕ŬąĮƌ
ŐĞůŝƔ
ŐĞůŝƔŵŝƔƐŝůĂŚůĂƌůĂDƺƐůƺŵĂŶƔŵŝƔƐŝůĂ
ůĂƌĂƐĂůĚŦƌĚŦŒŦŶŦǀĞďƵŶĂŬĂƌůĂƌĂ
ƐĂůĚŦƌĚŦŒ
ƔŦĞŶďƺLJƺŬƐŝůĂŚŦŶŝŵĂŶŽůĚƵƔŦĞŶ
ŶďƺLJƺŬ
ŒƵŶƵ
ŒƵŶƵďĞůŝƌƫ͘DĂĐŝƚ͕ŬŽŶƵƔŵĂďĞůŝƌƫ͘
ƐŦŶĂƔƂLJůĞĚĞǀĂŵĞƫ͗͞ĞĚĞůĞƐŦŶĂ ƔƔƂLJůĞĚĞǀ
ƌŝŵŝnjƐĂƌƐŦůŵĂnjŝŵĂŶůĂ<ƵĚƺƐ͛ƺ
ƌŝŵŝnjƐ
ƐĂƌƐŦůŵĂ
ĨĞƚŚĞ
ĨĞƚŚĞĚŝƉ7ƐƚĂŶďƵů͛ĂƚĞǀŚŝĚƐĂŶĞĚŝƉ7ƐƚĂ
ĐĂŒŦŶŦĚŝŬƟůĞƌ͚͘zĂůůĂŚ͛ĚĞĐĂŒ
ŦŶŦĚŝŬƟů
LJŝƉϮϱϬŬŝůŽůƵŬƚŽƉŵĞƌŵŝƐŝŶŝ
LJŝƉ
ϮϱϬŬŝůŽ
ŶĂ
ŶĂŵůƵLJĂƐƺƌĚƺůĞƌ͘^ŝnjůĞƌƔĞŵůƵLJĂƐƺ
ƌĞŇŝďŝƌŵŝůůĞƟŶƚŽƌƵŶůĂƌŦ͕ŐĂƌĞŇ
Ňŝďŝƌŵŝ
njnjŝǀĞƔĞŚŝƚĞǀůĂƚůĂƌŦƐŦŶŦnj͕ƐŝnjŝǀĞƔĞŚŝ
ĚŦŒŦďƺƚƺŶŬƂƚƺůƺŬůĞƌĂƌƨLJŽƌ͕ŽŶƵŶŝĕŝŶŝŵĂŵŚĂƟƉůĞƌƺůŬĞŶŝŶŐƂnjďĞďĞŒŝĚŝƌ͘mŵŵĞƟŶƺŵŝĚŝƐŝŶŝnjǀĞƐŝnjůĞƌĞĕŽŬďƺLJƺŬŐƂƌĞǀůĞƌĚƺƔƺLJŽƌ͘KŬƵůĚĂƂŒƌĞŶĚŝŬůĞƌŝŵŝnjůĞďƵƔƵƵƌĂƐĂŚŝƉĕŦŬŵĂŶŦnjŵƺŵŬƺŶĚĞŒŝů͘ƵŶƵŶƚĞŬǀĞLJĞŐąŶĞLJŽůƵ'ĕĂƨƐŦĂůƨŶĚĂďƵůƵŶŵĂŬƨƌ͘dĞƔŬŝůĂƨŶƐĂŒůĂŵ
ŬƂŬůĞƌŝŶĞƐĂƌŦůŵĂnjƐĂŬďƵƚƵnjĂŬůĂƌďŝƌŐƺŶ
ŚĞƉŝŵŝnjŝĂůŦƉŐƂƚƺƌƺƌ͘ůůĂŚǀĞZĞƐƵůƺŶƺŶ
ĞŵƌĞƫŒŝŐŝďŝƚĞďůŝŒĞĚĂǀĞƚǀĞĐŝŚĂƚŝďĂĚĞƟŶŝƂŵƌƺŵƺnjƺŶƐŽŶƵŶĂŬĂĚĂƌĚĞǀĂŵ
ĞƫƌŵĞůŝLJŝnj͟ĚŝLJĞŬŽŶƵƔƚƵ͘
ůĞƌŝŵĂŵŚĂƟƉŶĞƐůŝƐŝŶŝnj͘ƵůƺŵďŝƚŵĞĚŝǀĞnjĂůŝŵůĞƌŚĂůĂŝƔďĂƔŦŶĚĂ͕ĚĞĚĞůĞƌŝŵŝnjŐƂƌĞǀŝŶŝLJĂƉƨǀĞĂƌƨŬŐƂƌĞǀƐŦƌĂƐŦƐŝnjĚĞ͘PnjĞůůŝŬůĞŵŽĚĂ͕ŵĞĚLJĂƐĞŬƚƂƌƺŶĞĕŽŬ
ĚŝŬŬĂƚĞĚŝŶ͕ƐĂŬŦŶďƵƚƵnjĂŬůĂƌĂĚƺƔŵĞLJŝŶ͘
<ƵƌƵůĂŶƚƵnjĂŬůĂƌĂŬĂƌƔŦĂŶĐĂŬƐĂŒůĂŵďŝƌ
ŝŵĂŶůĂĂLJĂŬƚĂĚƵƌĂďŝůŝƌƐŝŶŝnj͘͟
OKULLARIN KABUL
EDİLMESİ KOLAY OLMADI
͚7ŵĂŵ,ĂƟƉůĞƌŵŝůůĞƟŵŝnjŝŶŐƂnjďĞďĞŒŝĚŝƌ͛ĚŝLJĞƌĞŬƐƂnjůĞƌŝŶĞďĂƔůĂLJĂŶ'7ƐƚĂŶďƵů7ůĂƔŬĂŶŦůŝhŒƵƌƵůƵƚ͕ŝŵĂŵ
ŚĂƟƉŽŬƵůůĂƌŦŝĕŝŶĕŽŬďƺLJƺŬŵƺĐĂĚĞůĞůĞƌ
ǀĞƌŝůĚŝŒŝŶŝƐƂLJůĞĚŝ͘7ŶƐĂŶůĂƌŦƐŽŶϮϬϬLJŦůĚŦƌ
<Ƶƌ͛ĂŶ͛ĚĂŶǀĞƐƺŶŶĞƩĞŶƵnjĂŬůĂƔƨƌŵĂŬŝĕŝŶ͕ŝĕǀĞĚŦƔŐƺĕůĞƌŝŶĞůůĞƌŝŶĚĞŶŐĞůĞŶŝ
LJĂƉƨŒŦŶŦŶĂůƨŶŦĕŝnjĞŶƵůƵƚ͕ƵŵŚƵƌŝLJĞƟŶŐĞůŵĞƐŝLJůĞďŝƌůŝŬƚĞďƵƐƺƌĞĐŝŶĚĂŚĂĚĂ
ŚŦnjůĂŶĚŦŒŦŶŦǀƵƌŐƵůĂĚŦ͘ϭϵϱϬ͛ůŝLJŦůůĂƌĚĂŝŶƐĂŶůĂƌŦŶĐĞŶĂnjĞƐŝŶŝŬĂůĚŦƌĂĐĂŬŚŽĐĂǀĞŝŵĂŵĚĂŶĚĂŚŝŵĂŚƌƵŵďŦƌĂŬŦůĚŦŒŦŶĂĚĞŒŝŶĞŶƵůƵƚ͕͞ƵŶƵŐƂƌĞŶŵŝůůĞƟŵŝnjĕĂ-
ƌĞLJŝŝŵĂŵŚĂƟƉŽŬƵůůĂƌŦŶŦĂĕŵĂŬƚĂďƵůĚƵ͘7ŵĂŵŚĂƟƉŽŬƵůůĂƌŦŶĂƐĂĚĞĐĞŝŵĂŵ
ǀĞŵƺŌƺLJĞƟƔƟƌƐŝŶďĂƔŬĂŚŝĕďŝƌƔĞLJLJĂƉŵĂƐŦŶŐƂnjƺLJůĞďĂŬŦůĚŦ͘ƵŶƵŵŝůůĞƚŽůĂƌĂŬ
ŬĂďƵůĞƚŵĞŵŝnjŵƺŵŬƺŶĚĞŒŝů͘můŬĞŶŝŶ
ŚĞƌŶŽŬƚĂƐŦŶĂǀĞŬĞƐŝŵŝŶĞŚƺŬŵĞĚĞĐĞŬ͕
ŬĂƌĂƌŵĞƌĐŝŶŽŬƚĂƐŦŶĚĂŝůŵŝĂĕŦĚĂŶĚŽŶĂŶŦŵůŦŝŵĂŶǀĞŝƟŬĂƚůŦŶĞƐŝůůĞƌŝŶLJĞƟƔƟƌŝůŵĞƐŝŐĞƌĞŬŝLJŽƌ͟ƔĞŬůŝŶĚĞŬŽŶƵƔƚƵ͘
ÖMRÜMÜZÜN SONUNA
KADAR DEVAM ETTİRELİM
7ŵĂŵ,ĂƟƉ>ŝƐĞůĞƌŝŶŝŶƂŶƺŶƺŶϭϵϳϰLJŦůŦŶĚĂDŝůůŝ'ƂƌƺƔŝŬƟĚĂƌŦĚƂŶĞŵŝŶĚĞĂĕŦůĚŦŒŦŶŦŶĂůƨŶŦĕŝnjĞŶƵůƵƚ͕͞7ŵĂŵŚĂƟƉŽŬƵůůĂƌŦŶĚĂƂŒƌĞŶĚŝŒŝŶŝnjƔĞLJůĞƌďƵƺůŬĞŶŝŶ
ŬƂƚƺůƺŬůĞƌĚĞŶŬƵƌƚƵůŵĂƐŦŶĂLJĞƚĞƌůŝŽůŵĂnj͘'ĞŶĕůĞƌŝŵŝnjŝŶ7ƐůĂŵ͛ŦŶƂnjƺŽůĂŶĐŝŚĂƚƔƵƵƌƵLJůĂƔƵƵƌůĂŶŵĂƐŦŐĞƌĞŬŝLJŽƌ͘ŒĞƌ
ďŝƌŝŶƐĂŶĚĂŶĐŝŚĂƚƔƵƵƌƵŶƵĂůŦƌƐĂŶŦnjƐĂĚĞĐĞŶĂŵĂnjǀĞŽƌƵĕŬŦůĂƌĂŬƚŽƉůƵŵĂĂŚůĂŬŝǀĞŵĂŶĞǀŝŐĞůŝƔŝŵŶŽŬƚĂƐŦŶĚĂďƵƺůŬĞLJĞLJƂŶǀĞƌĞŵĞnjƐŝŶŝnj͘ůůĂŚ͛ŦŶLJĂƐĂŬůĂ-
GELİN BU KARDEŞLERİNİZİ YALNIZ BIRAKMAYIN
zĞƌLJƺnjƺŶĚĞĞŶƵĐƵnjŬĂŶŦŶDƺƐůƺŵĂŶŬĂŶŦŽůĚƵŒƵŶƵŬĂLJĚĞĚĞŶƵůƵƚ͕ďƵŶĂƐĞLJŝƌĐŝŬĂůŵĂŶŦŶŵƺŵŬƺŶŽůŵĂĚŦŒŦŶŦĚŝůĞŐĞƟƌĚŝ͘ƵůƵƚ͕ϮŵŝůLJĂƌůŦŬDƺƐůƺŵĂŶąůĞŵŝŶĞϰ͘ϱ
ŵŝůLJŽŶůƵŬ7ƐƌĂŝůŬĂŶŬƵƐƚƵƌĚƵŒƵŶƵďĞůŝƌƚĞƌĞŬ͕͞ƵŶƵŶƚĞŬ
ƐĞďĞďŝDƺƐůƺŵĂŶůĂƌŦŶƐĂĚĞĐĞŬŝƔŝƐĞůŝďĂĚĞƚůĞƌŝŶŝLJĂƉŦƉ
ůůĂŚǀĞƌĞƐƵůƺŶƺŶĞŵƌĞƚƟŒŝĐŝŚĂƚŝďĂĚĞƟŶŝ
LJĂƉŵĂŵĂůĂƌŦ͟ŽůĚƵŒƵŶƵƐƂLJůĞĚŝ͘
͞ƵŵƺĐĂĚĞůĞĚĞŶĂĚŽůƵ
'ĞŶĕůŝŬĞƌŶĞŒŝ͛ŶĚĞŬŝĂƌŬĂĚĂƔůĂƌŦŶŦnjŦLJĂůŶŦnjďŦƌĂŬŵĂLJŦŶ͟
'7ƐƚĂŶďƵů7ů
ĂƔŬĂŶŦůŝhŒƵƌƵůƵƚ͕
ůůĂŚ͛ŦŶLJĂƐĂŬůĂĚŦŒŦ
ďƺƚƺŶŬƂƚƺůƺŬůĞƌŝŶ
ĂƌƚĂƌĂŬĚĞǀĂŵĞƫŒŝŶŝ
ďĞůŝƌƚĞƌĞŬŝŵĂŵŚĂƟƉ
ŶĞƐůŝŶŝŶŐĞůĞĐĞŬƚĞ
ƺŵŵĞƟŶŬƵƌƚƵůƵƔƵ
ŽůĂĐĂŒŦŶŦƐƂLJůĞĚŝ͘
ĚŝLJĞŶƵůƵƚ͕͞ůůĂŚŚƵnjƵƌƵŶĂďƵŝďĂĚĞƚůĞƌŝ
LJĂƉŵŦƔďŝƌŬƵůŽůĂƌĂŬĕŦŬŵĂLJŦŚĞƉŝŵŝnjĞŶĂƐŝƉ
ĞƚƐŝŶ͟ŝĨĂĚĞůĞƌŝŶŝŬƵůůĂŶĚŦ͘
ĂƔĂŬƔĞŚŝƌ>ŝƐĞůĞƌ<ŽŵŝƐLJŽŶƵĂƔŬĂŶŦLJƺƉŚĂŶĂƔƚƵŒŝƐĞĕĂůŦƔŵĂůĂƌĂϮĂLJƂŶĐĞ
ďĂƔůĂĚŦŬůĂƌŦŶĚĂďŝƌďŝƌůĞƌŝŶŝĐĞŶŶĞƚĞŐƂƚƺƌŵĞŬŝĕŝŶĚĞŒŝůƐƺƌƺŬůĞŵĞŬŝĕŝŶƐƂnjǀĞƌĚŝŬůĞƌŝŶŝǀƵƌŐƵůĂĚŦ͘DĂƌŝĨĞƟŶŬŽůĂLJŦĚĞŒŝůnjŽƌƵďĂƔĂƌŵĂŬŽůĚƵŒƵŶƵďĞůŝƌƚĞŶĂƔƚƵŒ͕͞'ƂƌĞǀĞďĂƔůĂŵĂĚĂŶƂŶĐĞŝŬŝŬĂƌĚĞƔŝŵǀĂƌĚŦƔŝŵĚŝŝƐĞϭϯƚĂŶĞŬĂƌĚĞƔŝŵǀĂƌ͘ƵƌĂĚĂŽůĚƵŒƵŵ
ƐƺƌĞĐĞŽŶůĂƌŦŶŚŝnjŵĞƚĕŝƐŝLJŝŵ͟ĚĞĚŝͬͬ͘
R Ö P O RTAJ
www.212haber.com
()%)-@9RÿJ9F2014
17
Gazeteci-Yazar-Yönetmen
Ali Murat Güven,͞DƺƐůƺŵĂŶůĂƌ͕ĞĚŝůŐĞŶ͕ďĞLJŝŶůĞƌŝ
ƐƺƌĞŬůŝďŝĕŝŵůĞŶĚŝƌŝůĞŶ
ĚĞŒŝů͕ǀĞƌĞŶƉŽnjŝƐLJŽŶĚĂ
ŽůŵĂůŦ͕ƉĂƌĂůĂƌŦŝƐƟĨ
ĞƚŵĞŬƚĞŶǀĂnjŐĞĕŝƉ
ŬƺůƚƺƌͲƐĂŶĂƚĂLJĂƨƌŦŵ
LJĂƉŵĂůŦ͘ZĞĐĞƉ7ǀĞĚŝŬƌĞŬŽƌůĂƌŬŦƌŦLJŽƌ
ama merhamet,
ůůĂŚƐĞǀŐŝƐŝ
ƺnjĞƌŝŶĞĕĞŬŝůĞŶďŝƌĮůŵ
ϭϱͲϮϬďŝŶůĞ
ďĂƨLJŽƌ͘͟
diye koŶƵƔƚƵ͘
‘İmamı ateiste
OYNATIYORUZ’
Türkiye’de Tanzimat’tan bu yana tiyatro, sinema,
şiir, edebiyat, müzik, moda, medya, vb. sanat,
Marksist ya da seküler düşüncenin elinde. 5 bin
kişiden oluşan bir kitle medyaya, modaya, sanata
yön veriyor. Hepsinin söylemi aynı: ‘Din dogmadır’, ‘özgür insan kendini zincirlerinden koparmalı’; fakat artık bunlara karşı çıkan bir ses de var…
ú<(5Araştırmaları Merkezi, Hicri 1435’i
‘Siyer Yılı’ ilan etmesiyle birlikte, Peygamberimizi (sav) çok yönlü olarak yâd etmek, O’nu insanlara en doğru şekilde
anlatmak için Sinemerkez Akademi işbirliğinde Âlemlere Rahmet Ulusal Kısa Metrajlı Film Yarışması düzenledi. Sinema yazarları ve sinemacılardan oluşan
saygın bir jürisi ve bol ödülleri olan bu
yarışmaya 18 yaşını doldurmuş herkes
katılabilecek. Hedef, bu yarışmanın Peygamberimiz (sav) adına düzenlenmiş bir
kısa film oskarına dönüşmesi ve profesyonelliği artırarak her yıl devam etmesi.
Dindar kesimin özellikle sinemada bir
dil, bir duruş, bir gelenek oluşturmaları
için can atan, Müslümanların sanatın seyircisi, tüketicisi olmaktan çıkıp üreticisi, yöneticisi olmaları için çaba gösteren
ve aynı zamanda Âlemlere Rahmet Ulusal Kısa Metrajlı Film Yarışması’nın jürisi olan Gazeteci-Yazar-Yönetmen Ali Murat Güven, 30. yılına giren kısa film
yarışmaları olduğunu ve Türkiye’de hep
seküler, sosyalist görüşün ön plana çıktığı eserlerin yarıştığını söylüyor. “Ben, oturulabilecek bir sandalyenin dört bacağı olması gerektiğine inanıyorum.” diyen
Ali Murat Güven, “Türkiye’de sanat iki
bacaklı. Bir tarafta ateist, bir tarafta ise
nihilist bir sanat var; fakat muhafazakâr,
milliyetçi düşünce yok. Bu hastalıklı bir
durum.” diyor
Âlemlere Rahmet Ulusal Kısa Metrajlı Film Yarışması fikri nasıl oluştu?
Müslümanlar sinema sanatının çok uzağına düştüler. Bu sanatın biçimlendirici
etkisinden istifade edemediler. Siyer Araştırmaları Merkezi, Hicri 1435’i ‘Siyer
Yılı’ ilan etmesiyle birlikte, Peygamberimizi (sav) çok yönlü olarak yâd etmek,
O’nu insanlara en doğru şekilde anlatmak için sanatı da kullanmak istedi. Bu
bir başlangıç olsun, sizin denetiminizde bir yarışma düzenleyelim dediler ve
40’ın üzerinde kısa film festivaline jüri olarak katılmış biri olarak beni de davet ettiler. Alemlere Rahmet Ulusal Kısa Metrajlı Film Yarışması benim hayatımda bu anlamda aldığım en güzel çağrılardan biri oldu; çünkü doğrudan aziz Peygamberimizin (sav) hatırasına ithaf edilmiş, içinde Hz. Muhammed (sav)
lafzı geçen ilk sinema organizasyonu.
Sinemerkez Akademi ile Siyer Araştırmaları Merkezi bu konuda çok anlamlı bir işbirliğine girişti. Yarışmanın kurallarını, ödüllerini koyduk, jürisini belirledik, şartnamesini oluşturduk. Tanıtımı için de medyadaki bütün dostlarımıza bültenler gönderdik.
Herkes çok ilgilendi. Çok duygulandığım
şeyler oldu. Yarışmayı çizgi olarak dini çevrelere yakın web siteleri yayınladıkları gibi,
daha sosyalist çizgide olan siteler de yayınladı. Bu Türkiye’de sanatın birleştirici gücü
adına çok güzel bir gelişmeydi. İlk adımda
hayalimizi bir yere kadar gerçekleştirdik.
Milyonlarca insan yarışmayı duydu. Organizasyon profesyonel bir organizasyon. Sinema yazarları ve sinemacılardan oluşan
saygın bir jürisi ve güzel ödüller var.
Tepkiler nasıl? Geri dönütler oluyor mu?
Tepkiler çok iyi. Yarışmayla ilgili yurdun
dört bir yanından her gün birkaç mail ve
telefon alıyoruz. Hepsine tek tek cevap veriyoruz. Dindar gençlerin sinemaya mesafeli duruşunu görüyorum. En fazla ilgileniyorum diyeni seyirci düzeyinde ilgileniyor. Yani adam Ardahan’dan, Edirne’den,
Gümüşhane’den, Antalya’dan arıyor ama
hayatında eline bir kamera alıp film çekmemiş. Bir şey yapmak istiyor, çözüm üretemiyor. Biz bu yarışmada profesyonellik değil, samimiyet arıyoruz, çekilen filmler gönül telimizi titretsin istiyoruz. Konuları da geniş tuttuk, bir olaya sıkıştırmadık;
‘Vefa’, ‘Aile’, ‘Anne- babanın önemi’ gibi. Örneğin Başakşehir’de geçebilecek bir hikâye
bizim yarışmamızın temel konu başlıklarına rahatlıkla uyar. İstiyoruz ki yarım yamalak da olsa, 18 yaşını doldurmuş herkes
Peygamber Efendimize ithaf edilmiş bir
hikâye çeksin.
TÜRKİYE’DE SANAT İKİ
BACAKLI
Bu projeyle ilgili hedefleriniz nelerdir?
Hedefimiz yarışmanın Peygamberimiz
(sav) adına düzenlenmiş bir kısa film oskarına dönüşmesi, ödülleri ve profesyonelliği artırarak her yıl devam etmesi. 30. yılına
giren kısa film yarışmaları var Türkiye’de ama hep seküler, sosyalist görüşün ön plana
çıktığı eserler yarışıyor. Ben, oturulabilecek bir sandalyenin dört bacağı olması gerektiğine inanıyorum. Türkiye’de sanat iki
bacaklı. Bir tarafta ateist, bir tarafta ise nihilist bir sanat var; fakat muhafazakâr, milliyetçi düşünce yok. Bu hastalıklı bir durum. Türkiye’de Tanzimat’tan bu yana ti-
Ali Murat Güven
S
HACER TÜRKEL
yatro, sinema, şiir, edebiyat, müzik, moda, medya, vb. sanat, Marksist ya da seküler düşüncenin elinde. 5 bin kişiden oluşan bir kitle medyaya, modaya, sanata yön
veriyor. Hepsinin söylemi aynı: ‘Din dogmadır’, ‘inanç gereksiz bir şeydir’, ‘özgür insan kendini zincirlerinden koparmalı’, vs.
Ben bunlar susturulsun demiyorum. Bunlar söylensin ama ‘hayır öyle değil’ diyenler
de var olsun.
Peki, muhafazakâr kesim sanatta
neden pasif?
Kanuninin dünyanın üçte birini ele geçirmesiyle 17. yüzyıldan sonra İbn-i Sina’ları, İbn-i Rüşt’leri, İmam-ı Gazali’leri yetiştiren o kadim gelenek adeta bir anda rehavete kapıldı, elini bilimden, sanattan, felsefeden hatta dünyadan çekti. Sinemada, tiyatroda, şiirde, romanda yokuz. Çağımızda hayatı sadece köydeki tarlayı büyütmek,
içinde domuz eti olmayan has sucuk yemek, Vakfıkebir’den tereyağı getirtmek olarak gören, çok minimal yaşayan yüzde
50’nin üzerinde bir kesim var. Bu kesim,
çocuğumuzu Kur’an kursuna gönderdik,
kızımız başını örttü, Ramazan’da oruç tutu-
yoruz, cumaya da gidiyoruz; artık bu dünyadaki bütün mesuliyetlerimiz bitti, Allah
bizi başka hiçbir şeyden hesaba çekmeyecek diye düşünüyor.
Oysa Müslümanlar Türkiye ve dünya sanatında tüketen, edilgen, beyinleri sürekli biçimlendirilen değil, veren pozisyonda olmalı, paraları istif etmekten vazgeçip kültür-sanata yatırım yapmalı. Bugün Marksist mesajlar veren ya da iki lezbiyen arasındaki ilişkiyi anlatan bir film 500 bin-1
milyon seyrediliyor, Recep İvedik rekorlar kırıyor ama merhamet, Allah sevgisi üzerine çekilen bir film 15-20 binle batıyor.
Böyle olunca da o alana girmeye kimsenin
cesareti kalmıyor.
YÜCEL ÇAKMAKLI ÇOK
ANLAMLI BİR YOL AÇTI
Türkiye’de sinema sektörünü İslami
film bazında nasıl değerlendiriyorsunuz?
1970 yılında hepimizin abisi Yücel Çakmaklı, çok zor koşullarda; Yeşilçam’da neredeyse cumaya bile giden adamların ol-
ÇOK BÜYÜK BİR TARİHSEL FIRSAT HEBA EDİLMİŞTİR
Töre cinayetlerini Müslümanca bir bakışla irdeleyen İsmail
Güneş’in Ateşin Düştüğü yer filmi dünyanın en önemli festivallerinden biri olan Montreal Film
Festivali’nde en iyi film seçildi ama Türkiye seyircisi 16 bin
kişi. Yine Mesut Uçakan’ın son
dönemde yaptığı filmlere ilgisizlik var. Çok büyük bir tarihsel
fırsat heba edilmiştir. Kısa vadede İslami düşüncenin savunusunu yapan, bunu sanatın kendine
özgü latifliğiyle çok uyumlu bir
şekilde birleştirmiş milli sinema
ya da İslami sinema dediğimiz
akımın 3-5 yılda tekrar kendini
bulup yola devam edebileceğine
inanmıyorum.
İslami filmleri nasıl yorumlayabiliriz?
İslami film; içinde bol namaz,
türbe, cami, takke, hacı yağı,
yaşlı teyze, başörtülü kadın, sakallı amca geçen film demek değildir. İslami bir film baştan sona Nişantaşı’nda da geçebilir. İslami bir film, dünyevi bir mesele
karşısında hikâyesini yazan senaristin ve o hikayeyi beyaz perdeye aktarıp yorumlayan yönetmenin nerede durduğuyla ilişkili bir filmdir. Örneğin bir sinemada kocası tarafından terk edildiği için kafasını intihara takmış bir kadının bunalımları anlatılıyor. Senaryoyu yazan, öldükten sonra ahiret olduğuna inanmayan bir ateist ve yine bu
senaryoyu yorumlayan da ateist
bir yönetmen. Onlar için intihar
soylu bir başkaldırı yöntemi; cezası yok, sorumluluğu yok. Nihilist bir bakış açısıyla bu dünyanın zulmünden kadını hap içirme yöntemiyle intihar ettirerek kurtarır; fakat senarist ve
yönetmen dindar olsa o kadını hayata inadına bağlanan, yeniden evlenen, kocasıyla birlikte aktivistlik yapan, kendi durumundaki kadınlara ışık saçan,
onları motive eden bir halk kahramanına dönüştürür.
İslami film sayısı neden az?
Maliyeti çok olduğundan mı ya
da zor olduğu için mi fazla çekilmiyor?
Tarihsel filmler her zaman çok
pahalıdır; kostüm, makyaj, dekor, vb. şeyler. Son yıllarda bilgisayar teknolojisiyle bu biraz
daha kolaylaştı. Rahmetli Mustafa Akad, Libya’da veya Fas’ta
savaş sahneleri çekerken 500 kişi lazımsa 500 kişilik, 1000 kişi lazımsa 1000 kişilik figüranla çalışıyordu. Bugün bilgisayar teknolojisiyle 50 askeri ön
sıraya diziyorlar sonra Yüzüklerin Efendisi filminde olduğu gibi send link yapıyorlar. Fetih 1453’te de gördük bunu; ancak bu tür sahneler hiçbir zaman gerçek çekim kadar güzel
olmuyor.
Bunun dışında suret yasağı olduğu için sahabe filmi yapmak zor. Bugünkü algıyla Hz.
Hatice’nin canlandırıldığı bir
film yapamıyorsanız onun ilk inanan Müslüman oluşunu, yaşadığı dönemi ve mücadelesini
nasıl anlatacaksınız?
madığı bir dönemde Şule Yüksel Şenler’in
Huzur Sokağı romanından uyarladığı Birleşen Yollar’la, Anadolu’da sinemaya küskün çok kalabalık bir kesimi ilk defa salonların önünde kuyruğa dizmişti. Birleşen Yollar iki yıl boyunca on kopyayla
Anadolu’yu dolaştı. Yücel abi çok anlamlı
bir yol açtı. Halkın anlayabileceği basit bir
sinema dili vardı. Çakmaklı dile değil, mesaja özendi. Mesaj da şuydu: “Bu dünya hayatı gelip geçicidir. Kendinizi bu dünya hayatının tutsaklıklarıyla hasta etmeyin. Sevin, sevilin ama bu dünyayı kendinize de
karşınızdakine de zindan etmeyin. Evlatlarınızı çok sevin ama Allah’ın emaneti olduğunu unutmayın. Allah’ı, ülkenizi, tarihinizi sevin.” Söylenmesi gereken bütün doğruları yaptığı filmlere, dizilere yedirdi Yücel
Çakmaklı. Ondan esinlenen birkaç kişi oldu; Üstün İnanç, Mehmet Tanrısever, Mesut Uçakan, İsmail Güneş, Ayşe Şasa… Emek verenlerin hepsinin sayısı bir düzineyi geçmez. O hareketi 20-30 kat büyüğüne getiremedik; İsmail Güneş’ten, Mesut
Uçakan’dan 5 çırak, Ayşe Şasa’dan 10 kadın
senarist çıkaramadık diye ölüyorum kahrımdan.
İMAMI ATEİSTE
OYNATIYORUZ
Ŧů^ŝnjĐĞƐĂŚĂďĞůĞƌĐĂŶůĂŶĚŦƌ
ŵĂůŦŵŦ͍
ĂůŦĂǀĞƚ͕ďĞŶĐĞĐĂŶůĂŶĚŦƌŦůŵ
ceki
ön
ma bir oyuncunun bir
ƌĂŽŶ
ŝƌƐ
LJŝď
ĮůŵĚĞ,nj͘,ĂƟĐĞ͛
ŽLJŶŦ
ŦŶŦ
ŬĂĚ
Ăƌ
ƌď
ďŝ
ŬŝĮůŵĚĞĚĞ
ĞůĞ
ĨŐ
ĞƐĞ
ĂĂů
͘D
ƨůŦ
ŦŬŦŶ
ŶĂŵĂƐŦƐ
ĐƵŐƵ
ŬƵƌ
ŶĞŒŝŵŝnj͕ƐĞŶĂƌŝƐƟŵŝnj͕
r kamuz, yönetmenimiz, dinda
ĂƌŦĐƵů
ƵŶ
ŽLJ
ĞŬ
ĞƌŬ
Ăƌ
ĚŦŶǀĞĚŝŶĚ
ƌ
ƚƵĂ
ŵŦnjLJŽŬ͘PƌŶĞŒŝŶŬŽŶƐĞƌǀĂ
ƚĂŝLJŝ
ŝnjŐ
ƌĕ
ŵĞnjƵŶƵ͕ŚĞƉďĞůůŝďŝ
ƵŶŬŝƉĞĚĞŶŐĞŶĕďŝƌŬĂĚŦŶŽLJ ďŝƌ
LJŝ͕
ĐĞ͛
ĂƟ
nj͘,
Ğ,
ĐƵďŝƌĮůŵĚ
LJLJŝŽ
ŝŶĞ
ƌŶ
ďŝ
ĚĞ
ĚĞ
ůŵ
ŝĮ
ƐŽŶƌĂŬ
vam
de
il
nasa ve böyle muted
aleetse sorun olmaz; ama ma Ŷ
ĚĂ
ŶĐƵ
LJƵ
͘K
LJŽƌ
ŵƵ
ƐĞĨďƂLJůĞŽů
ƺŶ
ƵŐ
nj͘
ŶƵ
ƌƐƵ
ŦLJŽ
ůĂŵ
ƟĂ
ŐĂƌĂŶ
ĂŝŚ
ƵŬ
ąůď
ďƂLJůĞLJĂƌŦŶďĂƔŬĂ͘,
ƚ
ŵĞ
Ś
LJůĞ
͕ƔƂ
njŦƌďŝƌŚĂǀƵnjŽůƐĂ
ŝ
Őŝď
ĂŒ
ŒĂď
ŝƚ
ƺƌƔ
zĞŶŝůŵĞnj͕D
olacak
8-10 oyuncu, dede-nine
ƺ͕
ŵů
Ŷƺ
ϱͲϭϬŬŝƔŝ͕ƐƉŽƌƟĨŐƂƌƺ
ůŝŽ
ŬŝƔ
ͲϮ
Ŷϭ
ƚŬŦ
ƉŽůŝƐŽůŵĂLJĂLJĂ
ŦĂĂŵ
njŝŵ
ŝ
Ƶƌ͘
Žů
ƐĂĕŽŬŐƺnjĞů
ƚĞŝƐƚĞŽLJŶĂƨLJŽƌƵnjͬͬ͘
()%)-@9RÿJ9F2014
G Ü N DEM
Yayalara yol
vermeyen yandı
Avrupa’da yaygın olan ‘Yaya Geçiş Yolu’ Türkiye’de de aktif
hale getiriliyor. İstanbul’da başlanan uygulama ile bazı yaya
geçitlerine Elektronik Denetleme Sistemi (EDS) takıldı.
!
77 TL
CEZA
KESİLECEK
Pide keyfi yaşamak
isteyenlerin yeni adresi
Ar Pide, ferah mekân ve profesyonel kadrosuyla Başakşehir 1. Etap’ta hizmete
açıldı. İki ortak Yusuf Kulaber ve Mustafa Hacı Süleymanoğlu’nun 30 yıllık bilgi
ve birikimi sonucu ortaya çıkan Ar Pide, Karadeniz yöresine ait birbirinden
özel lezzetleri de bünyesinde bulunduruyor.
DAMAK tadınıza hitap edecek
döner ve pide çeşitleriyle
Başakşehir’de hizmete giren Ar
Pide açılışına çok sayıda davetli
katıldı. Özellikle modern iç tasarımıyla dikkat çeken mekânda ise
neredeyse yok yok. Safranbolu,
Ardeşen ve Ar Pide special olarak
hazırlanan yaklaşık 18 pide çeşidinin yanı sıra Karadeniz usulü
sütlaç ve Laz böreği bulunuyor.
İki ortak Yusuf Kulaber ve Mustafa Hacı Süleymanoğlu Ar Pide
markasını ve tadını Başakşehir
halkının beğenisine sunmanın
gururunu yaşıyor.
BAŞAKŞEHİR HIZLI
GELİŞEN BİR İLÇE
“Pide yemek istiyorsanız bizi
tercih edin” diyen işletme ortaklarından Yusuf Kulaber, kendilerine pide ve döner konusunda
güvendiklerini vurguladı. Bölgenin hızla geliştiğini ve bu yüzden
Başakşehir’de böyle bir marka
yaratmak istediklerini söyleyen
Kulaber şöyle konuştu: “Başakşehir özellikle yatırımcılara gelecek
vaat ediyor. 25 yıldır Büyükçekmece taraflarında çalıştım.
Başakşehir’de son dönemlerde
yaşanan gelişmelerde sürekli ola-
rak geliştiğini görüyoruz. Şehir
hastanelerinin buraya yapılması,
Kayaşehir’in hemen yanı başında
olması Başakşehir için büyük bir
avantaj. Burada ikamet eden arkadaşlarımız yemekle ilgili farklı
ilçelere gidiyor. Belki burada
damak tadını yakalayamadıkları için Başakşehir’de kalmayı
tercih etmiyorlar. Bizde bu eksiği
gördüğümüz için böyle bir yer
açmak istedik.”
EN BÜYÜK ÖZELLİĞİMİZ
KULLANDIĞIMIZ
MALZEME
başladıklarını belirtti. “Bizim
özelliğimiz kesinlikle kullandığımız malzemelerdir” diyen
Kulaber, döner etini Malkara
bölgesinden alarak kendilerinin
hazırladığını kaydetti. Pidede mayalı hamur kullandıkları bilgisini
veren Kubaler, “Birçok yerde pide
yapılıyor ama bizim özelliğimiz
mayalı hamur kullanıyor olmamızdır. Mayalı hamurun özelliği
ise çabuk hazmediliyor olmadır.
Başakşehir halkı farklı damak
tadı yakalamak istiyorsa bizi
tercih etmelerini istiyorum. Bizi
bir defa denedikleri zaman zaten
vazgeçemeyecekler” dedi. //
Hedeflerinin Ar Pide adı altında
zincir oluşturmak olduğun söyleyen Kulaber, işe Başakşehir’den
Öncelikle yayanın geçmesini zorunlu kılmak
için başlatılan bu uygulamada yol kenarlarına EDS uyarı tabelaları ve ‘Yayaya yol ver’
yazılı levhalar yerleştirildi. Bu uygulamayla
yaya geçidine gelen sürücü, eğer karşıya geçmek isteyen bir yaya varsa durmak zorunda kalacak. Yayaya yol vermeyen sürücünün
plakasına 77 TL ceza kesilip adrese posta ile
gönderilecek. Uygulamanın yaygınlaştırılacağını söyleyen yetkililer, EDS’nin olmadığı
yaya geçitlerinde ise trafik polisi, yayaya yol
vermeyen araca ceza yazacak. //
Yusuf Kulaber
GEÇİTTE DURMAK
ZORUNDA
0212 486 39 36
A
VRUPA’da yaygın olan ‘Yaya Geçiş Yolu’ Türkiye’de de aktif hale getiriliyor.
İstanbul’da başlanan uygulama ile bazı yaya geçitlerine Elektronik Denetleme Sistemi (EDS) takıldı. Bu yeni sisteme göre, yayanın ‘Yaya Geçiş Yolu’na gelişini gören araç duracak ve yayanın geçmesini bekleyecek. Habertürk’ün haberine göre, durmayan araç, EDS ile tespit edilerek trafik cezası yazılacak. İlk olarak İstanbul’da başlanan uygulama çerçevesinde Fatih, Bakırköy
ve Sarıyer’de 3 ayrı noktadaki yaya geçidine
EDS takıldı.
www.212haber.com
Mustafa Hacı Süleymanoğlu
18
www.212haber.com
M
YA Z I
SABOTAJ
ALEZYA yolcu uçağı kaybolduğu günden
beri tedirginlik içindeyim.
Küresel emperyal güçler Malezya ya
gözdağı verdi… Bize de kalkıp bir iş
çevirmesinler diye endişe ediyordum.
SOMA da bu facia meydana gelince ilk
aklıma gelen kaybolan uçak hadisesi
oldu.
Küresel güçler bu işlerde çok deneyimliler.
Malum 11 Eylül de ikiz kulelere yapılan saldırı halen gizemini koruyor.
Ama açık olan bir şey var ki, IRAK ve
AFGANİSTAN işgal edildi.
Bu ülkelerde yaşayan milyonlarca aile
parçalandı. Göç, ölüm, açlık bir kâbus
gibi ABD İngiltere ve müttefikleri vasıtasıyla bölgeye çöktü.
Bu yaralar hala sarılmadı.
Şimdi de toparlanıp İslam dünyasına lider
olma iddiasında olan Türkiye ye, SOMA
faciasıyla gözdağı mı veriliyor diye düşünüyorum.
Bu endişemde haksız değilim.
BOKO HARAM VE PKK
Dediğim gibi küresel güçler bu konuda
gayet deneyimli ve acımasızdırlar.
Bunu Nijerya da ortaya çıkan Boko
Haram hareketiyle mücadele şeklinden
anlıyoruz.
Malum orada 200 kız öğrenciyi kaçıran
bu terörist gruba, tüm dünya birleşerek
müdahale etme hazırlığı içinde.
Şu pişkinliği görüyor musunuz?
Dünyanın dört bir yanında her gün oluk
oluk kan akıtan sanki kendileri değilmiş
gibi,
Kız çocuklarını kurtarma(!) ayaklarına
yatacaklar.
Kız çocuklarını kurtardıktan sonra da
Nijerya’ya Katolik nikâhı kıyıp, fakirlikten kırılan ama yer altı zenginliği iştah
kabartan bu ülkeye çöreklenip, dünya’ya
da ‘masum çocukları kurtarmaya gittik’
diye anlatacaklar.
Yahu siz değil misiniz her gün
Pakistan’dan Irak’ a , Suriye’den Mısır’a,
Libya’dan Burma’ya, Orta Afrika Cumhuriyetinden Doğu Türkistan’a kadar oluk
oluk kan akıtan?
Her gün bu ümmetin çocukları sizin
bombalarınızla ve sizin piyonlarınız
Beşşar’lar Sisi’ler vd. lerinin eliyle bombalanmıyor mu?
Beşşar’ın Suriye kentlerini enkaza çeviren
varil bombalarını, Scud füzelerini vererek
sivil halkın üstüne atılmasına ses çıkarmayan siz değil misiniz?
Hadi bu dediklerim Boko Haram’ın kaçırdığı kız çocuklarına emsal olmadı diyelim.
O zaman tıpa tıp benzeyen bir emsal
vereyim:
Bugünlerde gündemimizi işgal eden
Diyarbakırlı annelerin belediye önünde
yaptığı bir ‘Oturma eylemi’ var.
Nedir bu eylem?
Daha reşit olmamış küçük çocukların
PKK ya militan yetiştirilmek üzere dağa
kaçırılmaları…
Bu çocukların içinde hastalar var. Hatta
sara hastası olan var.
Adedi nedir bunların, Boko Haram’ın
kaçırdığı 200 kadar var mı?
Bu çocukların adedi 200 değil 1000 ila
2000 arasında olduğu tahmin ediliyor.
ANALAR
Tahmin ediliyor diyorum çünkü gerçek
sayılarını bilmek imkânsız.
Almanya bilebilir.
Malum PKK nın kasası Almanya’da. Muhasebe defterlerini de kendileri tuttukları
()%)-@9RÿJ9F2014
19
Emin
BATUR
[email protected]
için bilirler.
Neyse.
Siz bakmayın Diyarbakır Büyükşehir
belediyesi önünde 10-15 kadar Annenin
toplandığına.
Bu Analar her şeyi göze alarak, kelle koltukta oraya gidip bu eylemi koydu.
Evet, bu Anneler ölümü göze alarak oraya
toplandı.
Can güvenliği teminatı verilsin, siz o
zaman görün belediyenin önündeki kalabalığı.
Boko Haram’a karşı çıkan bu güçler, PKK
nın kaçırdığı bu çocuklara için sesini
çıkarıyor mu?
Asla.
Zaten PKK yı destekleyen bizzat kendileri
değil mi? Niçin çıkarsınlar ki…
Batının bu ikiyüzlü hareketlerinden ve
acımasız zalim senaryolarından dolayı,
SOMA faciası sadece teknik ve idari
kusurlardan dolayı değil, sabotaj ihtimali
de göz önünde bulundurularak araştırılmalıdır.
Baksanıza,
Küresel güçler uzaydan, yeryüzünde gezen
adamın ayakkabı numarasını okuyabileceklerini iddia ettikleri halde; aylardan
beri Malezya uçağından haber alınamıyor.
Sır oldu gitti.
UNUTMAYIN!
ABD-İngiliz-Alman ittifakı neden güçlenmemizi istemez.
Neden Ülkemizi zayıf düşürecek her
eylemin arkasında İngiliz-Alman medyası
ve onların yerli işbirlikçileri hazır kıta
bekliyor?
Neden hızlı trene sabotaj yapılır, hizmete girmesi engellenir?
Neden 3. Havaalanına (Havalimanı) 3. Köprü’ye karşı çıkılır?
Neden Kanal İstanbul istenmez?
Neden dış güçler, yerli iş birlikçileri ile el ele vermiş Türkiye’nin
kalkınması güçlenmesi önünde
can siperane mücadele ediyorlar?
Çünkü Türkiye diz çökerse İslam dünyası bir yüzyıl daha kendine gelemez de
ondan.
Taksim’de, Bağdat caddesinde,
Kordon boylarında eylem yapanlar bunu anlamaları çok zor.
Resmi tarih dışında kafa konforunu bozmak istemeyenler bu
dediklerimden bir şey anlayamaz.
Ortadoğu, Suriye, Irak, Mısır onlar için geri kalmış cahil Arapların yaşadığı bölgedir. Onlarda bizi
zaten arkadan vurmuştu. O kadar.
Biraz konuşun bu bilginin dışına taşan bir
kırıntı bulamazsınız.
İsrail uzantılarının yazdığı tarihi uyku ile uyanıklık arasında okur
geçerler. Gerisi yaşa Varol kahrolsunla hayatlarını tamamlarlar.
Ama onlara bu tarihi okutanlar ne yaptı?
Suriye’yi ne hale çevirdiler görüyoruz.
Mısır yine öyle… Daha MISIR daki
darbeye darbe bile demiyorlar. Bizde bir
fincan kan aksa ortalığı velveleye verenler,
bu kadar cinayet üstüne bir de idam kararları alınıyor, dönüp baktıkları yok.
IRAK ta her gün bir SOMA faciası var.
Onlarca ölü IRAK ta rutin haberdir artık.
Yüz yüzelli kişi ölünce haber değeri oluyor.
Pakistan’da düğün dernek yapan masum
siviller ABD nin insansız hava araçları
ile öldürüp, dünyaya ‘teröristleri vurduk’
diye ilan ediyor. Bangladeş, Burma, Libya
tek tek saymaya gerek yok. İslam dünyası
çeşitli bahanelerle inim inim inletiliyor.
Hizaya getiremedikleri tek ülke biziz.
Diz çökersek sadece biz değil, İslam coğrafyası olarak bir yüzyıl daha kaybederiz
Bundan dolayı onların bütün derdi
TÜRKİYE.