İstanbul Büyükşehir Belediye

\\ www.212haber.com //
15 - 31 EKİM 2014
İmam Hatipli olmak,
hakkı haykırmak
aykırma
ak
demektir
ektir
K(1'ú6ú de 28 Şubat
rüzgârlarının savurduğu
mağdurlardan biri olan
Başakşehir Anadolu Kız
İmam Hatip Lisesi Kurucu
Müdürü Meryem Eren,
“İmam Hatiplilik bir ruh,
bir duruş halidir. Bunu
bütün gençlerimizde
görmeyi ümit ediyoruz.” diyor. Î 10
‘Haksızlık karşısında
elif olmaya adandık’
(øú7ú0&ú/(5%ú5/úøú
6(1'ú.$6,(EğitimBir-Sen) İstanbul
1 No’lu Şubeye
bağlı Zeytinburnu
Temsilciliği olağan
kongresini gerçekleştirdi. Mevcut başkan
Ahmet Çoşkun, tekrar başkan seçilerek
güven tazeledi. Coş-
kun, hak karşısında
vav, haksızlık karda elif olmaya
şısında
anların
adananların
bu çağdaki
ğdaki
gür sesi
esi
olacaklarıklarını söyyledi.
Sayı: 63
Fiyatı: 1
FIYATLARI UCURACAK
DEV YATIRIM
BAŞAKŞEHİR’İN
YENİ ŞEHİR
MERKEZİ
Î 14
E
T
’
5
1
Î
500 milyon liralık
DÖNÜŞÜM
(6(1/(5Emlak Konutları projesinin
finansmanında kullanılacak 970 konutun
satışı başladı. Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı,
Esenler Belediyesi,
Emlak Konut GYO, ve
Yıl:4
İ bi liği
ESKON İnşaat İşbirliği
ile hayata geçirilen dönüşüm projesinde inşa
edilecek konutların
satış fiyatları 281 bin
liradan başlıyor. Proje
500 milyon liraya malolacak. Î 18
Türkiye’nin en
büyük ölçekli şehir planı projesi,
Başakşehir’de başlıyor. 60 bin metre kare alan üzerinde
kurulacak meydanının ve meydan çevresinde yer alacak
donatıların temellerinin 2014 yılı sonuna kadar atılması
planlanıyor.
ÖLDÜRECEK
BİZİ BU AVRUPA
MÜKTESEBATI!..
ÖLDÜRÜYOR DA… Son zamanlarda gazete
ve televizyonlara yansıyan cinayet haberleri hiç dikkatinizi çekiyor mu? Çoğu,
aile içi şiddetten kaynaklanan cinayetlerden bahsediyorum. Aileler
çöküyor, dağılıyor… Hayatın
normal akışı içinde meydana
gelen boşanma ve ayrılmalardan bahsetmiyorum.
%-Û.á"!452´UNáYAZÎSÎ áÎ16’DA
TEKNOLOJİ
KULLANIMI
Mustafa Tezcan
Î10’DA
UZMANLAR
UYARIYOR
ONBİNLERCE ARAÇ
ARAÇLIK
ÇLIK
DEV OTOPARK
DEV BOTANİK PARK VE 9 İHTİSAS HASTANESİ
Alt yapı, üst yapı ve
sosyal donatı anlamında Türkiye’nin Avrupai tarzdaki ilk şehir
meydanı olması planlanan proje, 368 bin
metrekarelik dev
botanik park ve
9 ihtisas hastaanesine komşu olarak konumlanıyor.
3. Köprü Bağlantı
Yolu’nun üzerinde yer alacak Türkiye’nin ilk kent
meydanı, kafeler, restoranlar, sosyal aktivite alanları,
spor alanları ve kongre ve
sergi sarayı, metro, tramvay, İETT durağı, on binlerce araçlık dev otoparkı
ile her ihtiyaca cevap verecek şekilde tasarlandı.
‘Spor bizim için
sadece bir araç’
ú67$1%8/ Büyükşehir Belediye Spor Kulübü
Başkanı Ahmet Hamdi Çamlı, 212 Haber’e
önemli açıklamalarda bulundu. Asıl maksatlarının spor olmadığını söyleyen Çamlı,
“Amacımız ahlaklı insan yetiştirmek. Yaratılış gayemiz kulluk ve ibadet etmek. Bunları yaparken güçlü kuvvetli olmak gerekiyor.
Bizde bu mantığı işletmeye çalışıyoruz.
Spor bizim için sadece bir araç” dedi.
TAYYİP ERDOĞAN KULÜBÜN SPORCUSU
2.8//$5/$ ve milli eğitim müdürlükleriyle
beraber her branşta irtibat halinde olduklarını belirten Çamlı, Güreş Federasyonu
Başkanı Hamza Yerlikaya ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İ.B.B. Spor
Kulübü
sporcusu
olduğunu
vurguladı. Î 17
Türkiye’nin ilk şehir meydanı kurulum açısından
da örnek olmaya hazırlanıyor.
İstanbul’a kurulacak 1.2 milyonluk şehrin planlamasının meydanın çevresine göre yapıldığına dikkat çeken emlak
değerleme uzmanları, projenin tamamlanmasıyla
bölgede ciddi bir
fiyat artışı olacağına dikkat çekiyor.
2
G Ü N DEM
)-%+)=CÿE2014
ATATÜRK
HAVALİMANI’NIN
‘ŞOFÖR
NEBAHAT’İ
www.212haber.com
‘Aralarına girdikçe
durumları düzeldi’
HACER TÜRKEL
ú
Yolcuların kendisini gördüğünde çok şaşırdığını
söyleyen İzgördü, “Genelde ‘zor olmuyor mu’ diye soruyorlar. Yurt dışından gelenler ise oralarda bayan taksi şoförü olduğu için normal karşılıyorlar. Kızım başlarda çok korkuyordu. Önceleri sürekli, ‘tehlikelerden nasıl koruyorsun kendini’ diye soruyordu. Atatürk Havalimanı’na geçtikten sonra rahatladı; çünkü burada uçak yolcusundan bir zarar gelmeyeceğini biliyor. Şimdi ise benimle gurur duyduğunu söylüyor.” şeklinde konuşuyor.
İÇİMİZDEN ÇIKAN CESUR BİR BAYAN
Ayhan Çobanoğlu
Hilal İzgördü’nün havalimanı
manı taksiciler bünyesinde 4 yıldır çalıştığını
ıştığını söyleyen Atatürk Havalimanı Taksiciler Kooperatifi Başkan Yardımcırdımcısı Ayhan Çobanoğlu, “Hilal
al hanım dürüst bir şoför. Aynıı
zamanda ne yaptığını bilen
n
birisi. Buradaki arkadaş diiyalogu çok güzel. Biz onu kabullendik, o da bizi kabullendi. İçimizden biri o.
İlk başlarda arkadaşlarımızın gelişigüzel konuşmalarından dolayı biraz rahatsız oldu. Şimdi herkesle çok iyi.” diyor. İçimizde bir bayanın olması
iyi oldu ifadelerini kullanan Çobanoğlu, “Aslında bir tek Hilal hanım değil, Hilal hanım gibi en
az 5-6 taksici bayan arkadaşımız daha olması lazım ki farklı şeyler gelişsin. Biz Hilal hanımdan
memnunuz. Kendisi buraya çok güzel uyum sağladı. Camia olarak da gurur duyuyoruz kendisiyle. İçimizden çıkan çok cesur bir bayan. Hilal hanım gerçekten görevlerinde, diyaloglarında, tanıtımlarımızda öncü bir hanımefendi. Tecrübeli, işi çok iyi biliyor. Bugüne kadar ne müşteriyle alakalı durumlarda, ne işinde, ne de yönetim kuruluyla olan ilişkilerinde hiçbir sıkıntı yaşamadık. O da ekmeğini bu şekilde kazanıyor. Bizim için güzel bir örnek. Kendisini takdir ediyoruz.”
diye konuşuyor.
Ayhan Çobanoğlu, “Bu kadar erkeğin içerisinde
çalışması kolay değil. Şoför camiası biraz da esprili bir şekilde sözüne dikkat etmeden konuşabilecek bir camia; fakat içlerinde bir bayan olduğu zaman ister istemez kendilerine çekidüzen veriyorlar. Hilal hanım yokken daha rahat konuşan arkadaşlarımız, artık onun varlığıyla kendilerini biraz daha frenliyorlar. Bunun dışında bayan
bir taksi şoförünü burada müşterinin görmesi de
farklı bir durum. Yönetim olarak bayan şoförlerin sayısını artırmayı düşünüyoruz. Bunun altyapısını da oluşturduk.” ifadelerine
ne yer veriyor.
YAŞAR ÇOLAK:
HİÇ YADIRGAMADIM
ŝƌďĂLJĂŶŦŶďƵƌĂĚĂĕĂůŦƔŵĂƐŦŐƺnjĞůďŝƌƔĞLJ͘ŝnjŝŵ
ĞŬŵĞŒŝŵŝnjŝĕŝŶĕĂůŦƔƨŒŦŵŦnjŐŝďŝŽĚĂĞŬŵĞŒŝŝĕŝŶ
ĕĂůŦƔŦLJŽƌ͘,ĂLJĂƚŵƺƔƚĞƌĞŬ͖ĂŵĂƚĂŬƐŝĐŝŽůƵƌĂŵĂ
ďĂƔŬĂďŝƌŝƔLJĂƉĂƌ͘ĂLJĂŶ
ƚĂŬƐŝĐŝĚĞŽůĂĐĂŬƚĂďŝ͘
bŽĨƂƌůƺŒƺĚĞLJĂƉĂďŝůŝƌůĞƌ͘ƵLJƺnjĚĞŶ,ŝůĂůŚĂŶŦŵŦŚŝĕLJĂĚŦƌŐĂŵĂĚŦŵ͘
zƵƌƚĚŦƔŦŶĚĂnjĂƚĞŶďƵǀĂƌ͘ĂLJĂŶƚĂŬƐŝĐŝůĞƌŝŶ
ƐĂLJŦůĂƌŦĂƌƨƌŦůĂďŝůŝƌ͘dƺƌŬŵŝůůĞƟĂƌƨŬŶĞLJŝŶŶĞ
ŽůĚƵŒƵŶƵďŝůŝLJŽƌ͘dƺŵĕĂůŦƔĂŶďĂLJĂŶůĂƌĂďĂƔĂƌŦůĂƌĚŝůŝLJŽƌƵŵ͘dĂŬƐŝĐŝůŝŬĚĞďŝƌŝƔƐŽŶƵĕƚĂ͘zĂƉĂďŝůĞŶďĂLJĂŶůĂƌŶĞĚĞŶLJĂƉŵĂƐŦŶŬŝ͍
MUSA KURTULDU: BİR DEĞİL
DE KEŞKE 30 BAYAN OLSA
ŝnjĞƌŬĞŬůĞƌďƵĐĂŵŝĂĚĂďŝƌĂnjĨĂƌŬůŦŬŽŶƵƔƵLJŽƌƵnjĂŵĂĂƌĂŵŦnjĚĂďŝƌďĂLJĂŶŽůƵŶĐĂĞŶĂnjŦŶĚĂŶŬĞŶĚŝŵŝnjŝƚŽƉĂƌůŦLJŽƌƵnj͘ĞŶĐĞďŝƌĚĞŒŝůĚĞŬĞƔŬĞϯϬďĂLJĂŶŽůƐĂĚĂŚĂĨĂƌŬůŦŽůƵƌ͘
ĂLJĂŶƚĂŬƐŝĐŝŽůŵĂƐŦĞƐŬŝĚĞŶLJĂĚŦƌŐĂŶŦƌĚŦ
ƔŝŵĚŝLJĂĚŦƌŐĂŶŵŦLJŽƌ͘ĂLJĂŶůĂƌĚĂŝƔŚĂLJĂƨŶĚĂ͘dĂŬƐŝĐŝďŝƌďĂLJĂŶŝĕŝŶƚĂďŝďƵƌĂƐŦĚĂŚĂƵLJŐƵŶ͕ĚĂŚĂŐƺǀĞŶůŝ͘ƚĂƚƺƌŬ,ĂǀĂůŝŵĂŶŦƚĂŬƐŝĚƵƌĂŒŦĚĞŒŝůdƺƌŬŝLJĞ͕
ǀƌƵƉĂ͛ĚĂŬŝĞŶďƺLJƺŬ
ĚƵƌĂŬůĂƌĚĂŶďŝƌŝ͘ŝƌ
ďĂLJĂŶŦŶďƵƌĂĚĂŽůŵĂƐŦďĞŶŝŵŚŽƔƵŵĂŐŝĚŝLJŽƌ͘<ĞƔŬĞĚĂŚĂĨĂnjůĂŽůƐĂ͖ĕƺŶŬƺĞŶĂnjŦŶĚĂŶƚĂŬƐŝĐĂŵŝĂƐŦŬĞŶĚŝŶĞďŝƌĂnjĚĂŚĂĕĞŬŝĚƺnjĞŶǀĞƌĞďŝůŝƌ͘'ƺnjĞů
ďŝƌƔĞLJ͘EĞŐƺnjĞůŝƔƚĞŬĂĚŦŶĐĂŒŦnjĞǀŝŶĞďĂŬŦLJŽƌ͘ŝůĞŶĐŝůŝŬLJĂƉŵŦLJŽƌ͘ůŶŦŶŦŶĂŬŦLJůĂĞŬŵĞŒŝŶŝŬĂnjĂŶŦLJŽƌ͘ƵĕŽŬƂŶĞŵůŝďŝƌƔĞLJͬͬ͘
STANBUL’da 10 civarında bayan taksi şoförü var.
Bunlardan biri de Atatürk Havalimanı’nın ‘Şoför
Nebahat’i Hilal İzgördü. Atatürk Havalimanı taksi durağında 2 binden fazla erkeğin
içinde tek bayan şoför olarak çalışan İzgördü, arkadaşları ve yolcuların ilgisinden
çok memnun. Çalışma şart-
larının dışarıya göre çok daha rahat olduğunu, bu sebeple dinlenerek çalıştığını belirten Hilal İzgördü, “Durakta
çok araç olduğu için sıra size gelene kadar çayınızı, kahvenizi içebiliyorsunuz. Duraktaki arkadaşlarımın bana
karşı tutumları çok saygılı.
Çok iyi davranıyorlar.” diyor.
Arkadaşlarının kendisiyle uzun bir süre konuşmadıkla-
rını ifade eden Hilal İzgördü,
“Arkadaşlar büyük bir şaşkınlık yaşadı. Burası köklü
bir durak. Yıllardan beri gelen bir gelenek var. Taksicilik toplum tarafından erkek
egemenliğinde görünen bir
meslek olduğu için uzunca
bir süre şaşırdılar. Daha sonra ben de aralarına girdikçe durum düzeldi. Çok mutluyum burada.” sözlerine yer
veriyor.
İstanbul’da
10 civarında
bayan taksi
şoförü var.
Bunlardan biri
de Atatürk
Havalimanı’nın
‘Şoför
Nebahat’i
olarak tanınan
Hilal İzgördü.
2 binden fazla
erkeğin içinde
tek bayan şoför
olarak çalışan
Hilal İzgördü,
arkadaşları
ve yolcuların
ilgisinden çok
memnun.
4
G Ü N DEM
)-%+)=CÿE2014
BİLGİEVLERİ
Başakşehir’de buluştu
İstanbul’da faaliyet gösteren Belediyeler bünyesinde hizmet
veren 17 Bilgievi temsilcisi Başakşehir’de bir araya geldi.
B
$û$.û(+ú5%(/('ú<(6ú
Bilgievleri’nin koordinatörlüğü
ve ev sahipliğinde gerçekleşen
toplantıda, Bilgievlerinin eğitim
sistemindeki yeri, Bilgievlerinin
dünü, bugünü ve yarını masaya
yatırıldı.
Kahvaltı ile başlayan Koordinasyon toplantısına; Ak Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi, Bilgievleri Komisyon Üyesi Yıldız Konal Süslü, Başakşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Basri Akdemir ve İstanbul’da
faaliyet gösteren 17 Bilgievi’nin
Koordinatörleri katıldı.
‘NEYE EMEK HARCARSANIZ ONUN KARŞILIĞINI ALIRSINIZ’
Başakşehir Belediyesi, Kültür ve
Sosyal İşler Müdürü Basri Akdemir yaptığı açılış konuşmasında,
Başakşehir Belediyesi Bilgievlerini tanıttı. Akdemir: “Bilgievleri bünyesinde yapılan çalışmalar çok kutsal bir görev. Her birinizi ayrı ayrı tebrik ediyorum.
Başakşehir Belediyesi Bilgievleri belediyemiz kurulduğundan i-
tibaren faaliyette olan kurumlardır. Şu anda 7 Bilgievimiz bulunuyor. Başakşehir Bilgievleri, İstanbul’daki Bilgievlerinden daha
geniş bir çalışma alanına sahip.
40’a aşkın branşta eğitim veriyoruz. 22 bin kayıtlı öğrencimiz
bulunuyor. Kayıtlı öğrencilerimizin büyük kısmı, bilgievlerimize devam etmektedir. Başakşehir farklı sosyal-kültürel yapıya sahip bu yapıya göre Bilgievlerimizi şekillendiriyoruz.”dedi.
‘Çocuklarımız testle, tost arasında kalmasınlar’
Ak Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi, Bilgievleri Komisyon Üyesi Yıldız Konal Süslü toplantıyı
organize eden Başakşehir Belediyesine teşekkür ederek konuşmasına başladı, “ Yerel yönetimlerde belki en sağı duyduğumuz
ve en ciddi işlerden birisi Bilgievleridir. Çocuklarımızın üçüncü adrese ihtiyaçları vardı. Yıllarca, çocuklarımız testle, tost arasında kalmasınların mücadelesini verdik. Kendi kişilik özellikleri ve kendi yeteneklerini ifade edebilecekleri bir ortamda kendilerini ortaya çıkartabilsinler istedik. Bu açıdan Bilgievlerinin gençlerin ve çocukların
hayatında ciddi bir yeri var. Bunun yapılandırılması çok önemli. Başakşehir başta olmak üzere
bu işte farkındalığı olan pek çok
belediye olduğu gibi henüz bunu
şablon olarak netleştirememiş
yerlerde var. İnanıyorum ki bu
toplantıdan ortak bir bakış açısı, belki bizim Z nesli dediğimiz
neslin ihtiyaçları, bu ihtiyaçların
nasıl normalleştirileceği çalışması çıkacaktır. “dedi. //
www.212haber.com
G Ü N DEM
www.212haber.com
2. Etap olarak
yıllardır devam
eden mülkiyet
haklarıyla ilgili
sorunun çözüme kavuştuğunu söyleyen
2.Etap Toplu
Yapı Yönetim
Kurulu Başkanı Nizamettin
Özlük, “Kiptaş
tarafından tanzim edilen tapular Başakşehir
Belediyesi’ne
teslim edildi.
Kat maliklerine dağıtımı en kısa
süre içerisinde yapılacak.”
dedi.
)-%+)=CÿE2014
5
KAT MÜLKİYET
tapularımız hazır
Y
g1(7ú0(gelirken, bir aile bütünlüğü içerisinde yaşam alanlarının temiz, güvenli olması ve mevcut sorunların en kısa sürede çözümlenmesini hedef alarak işe başladıklarını söyleyen 2.Etap Toplu Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Nizamettin Özlük,
“Seçim süreci içerisinde her fırsatta Site
Yönetimi’nin kurumsal bir yapı içerisinde faaliyet göstermesinin gerekliliğini ifade ettik. Daha önce kullanılan aidat takip
ve muhasebe programları bir birinden bağımsız olarak çalışıyordu. Bu durum idari personel üzerinde ciddi bir ek iş yükü
getiriyordu. Oysa şimdi birbiriyle tam entegre muhasebe ve aidat takip programları kullanılıyor. Böylece önemli bir iş
yükü azaltılmış oldu. Bu entegrasyonla birlikte arıza takip sistemi ile halkla ilişkiler departmanları da aktif hale getirilmiştir. Artık kayda giren şikayetler sistem üzerinden takip ediliyor
ve bir sonuç raporu ile sonlandırılıyor.
Şikayetler ve sonuçları üzerinden çeşitli sorgulamalar ve analizler yapılabiliyor ve bu
veriler üzerine ihtiyaçları karşılayabilen, daha gerçekçi uygulanabilir
projeler üretilebiliyor.” dedi.
“Site yönetim
binamızda yapılan nakit
tahsilatların
kaldırılması da kurumsallaşma adına önemli
Nizamettin Özlük
bir değişimdir.” diyen Özlük, “Her akşam
bir personelimizin hiçbir şekilde güvenliği sağlanmadan yıllarca bir torba parayı
bankaya taşıması son derece uygunsuz bir
yöntemdi. Artık yönetim binamızdan nakit ödemeler kaldırılmış, bütün para hareketleri banka üzerinden yapılmaktadır. Bu
şekilde para ile temasın ortadan kaldırılması ve tüm hareketlerin kayıt altına alınması sağlanmış oldu.” diye konuştu.
KAT MÜLKİYET
TAPULARIMIZ HAZIR
Sitedeki bağımsız bölümlerin kat irtifaklı
olan tapularının ‘kat mülkiyetli’ hale gelmesinin yıllardır devam eden bir sorun
olduğunu, kendilerinin bu konunun takipçisi olacağını ve kat mülkiyetli tapularını
almak için yoğun çaba harcayacaklarını beyan ettiklerini söyleyen Nizamettin Özlük,
“Kat maliklerinin mülkiyet hakları, Site Yönetimi tarafından ilgili kurumlar nezdinde ısrarla takip edildi. Her platformda gündem maddesi yapılarak konunun hep sıcak
tutulması sağlandı. Yıllardır devam eden
mülkiyet haklarımızla ilgili bu sorun ar-
tık çözüme kavuşturulmuş olup, Kiptaş tarafından tanzim edilen tapular Başakşehir
Belediyesi’ne teslim edildi. Kat maliklerine
dağıtımı en kısa süre içerisinde yapılacak.
Bu konuda bizlerden desteklerini esirgemeyen Kiptaş ve Başakşehir Belediyesi’ne
de teşekkür ederiz.” ifadelerini kullandı.
lışma yapılmayacaktır’ şeklinde güvence
verdi. Bölgemizdeki yeşil alanların korunması, Site Yönetimi olarak öncelikli olarak
takip ettiğimiz bir uygulamadır. Belediye
Başkanımızın da bu konuda her türlü bizlere destek olması sitemizde yaşayanlar adına mutluluk verici bir olaydır.” sözlerine yer verdi.
SOSYAL DONATI
ALANLARIMIZ KORUNDU
SINIR İHLALLERİ KALDIRILDI
Koru Park’ın bakımı ve korunmasının Büyükşehir Belediyesi tarafından yapıldığını, Mavera bölgesinden inen yolun Koru
Park bölgesinden devamla Kayaşehir kavşağına bağlanması konusundaki çalışmalar için Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ile Site Yönetimi olarak görüşmeler yaptığına değinen Özlük, “Böylesi bir imar uygulamasının sitemizi yoğun
trafik ve gürültü içerisinde bırakacağı ve
Koru Park’ın dinlenme yerinden çok, yol
kenarında yoğun gürültülü yeşillik haline
getireceği aşikardır. Bu konudaki sıkıntımız hakkında, Belediye Başkanımız Mevlüt Uysal bizlere ‘siz istemediğiniz sürece Koru Park bölgesinde herhangi bir ça-
“Seçim sürecinde de gündeme getirdiğimiz ve üzerinde önemle durduğumuz, sitemizin çevresinin kapatılarak; güvenliğin arttırılması ve site sınırlarımızın belirlenerek korunması için ölçümler yaptırıldı.” şeklinde konuşan Nizamettin Özlük
şunları kaydetti: “Arterium’da bulunan ve
MADO tarafından açık teras alanı olarak
kullanılan bölgenin yol olması gerekirken; yol, teras olarak kullanıldı. 2. Etap sınırı içerisine ise araç girişi ve yol yapıldığı
tespit edildi. Yapılan ölçümler sonucunda
Arterium’la aramızda sınır ihlali için gerekli müdahaleler yapılarak tüm işgallerin
kaldırılması sağlanmış ve sınırlarımız tel
çit ile güvence altına alınmış oldu.” //
6
G Ü N DEM
)-%+)=CÿE2014
1. Etap
Site Yönetimi geçtiği ‘Bulut
Sistemi’yle
sakinlerine
borçları ve
daireleriyle
ilgili bilgileri dünyanın
diğer ucundan bir tıkla
öğrenme
imkânı sağlıyor. 1. Etap
Site Yönetim
Kurulu Başkanı Zinnuri
Eroğlu, “Sakinler şimdi
dünyanın
neresinde
olurlarsa
olsunlar
girdikleri
zaman dairelerine
ait bilgileri, borçları,
kiracılarının
borçlarını
yakinen görebiliyorlar.”
diyor.
www.212haber.com
Kat bilgilerin
bir tık ötende
B
yanmasını sağlayacağız. Dolayısıyla içeride bulunan, yıllar önce terk edilmiş eşyaları temizleyeceğiz. Yangın merdivenlerimizi de aynı şekilde
temizleteceğiz. Böylece binalarımız
tertemiz bir hale gelecek.”
ú/*ú6$<$5 sistemlerini yenilediklerini, ödemelerin artık internet üzerinden yapılabileceği ve sakinlerin
borçlarını öğrenebileceği bulut yönetimi sistemine girdiklerini söyleyen 1. Etap Site Yönetim Kurulu Başkanı Zinnuri Eroğlu, “Sakinler şimdi
dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar girdikleri zaman dairelerine ait
bilgileri, borçları, kiracılarının borçlarını yakinen görebiliyorlar. Biz de
bütün kat maliklerinin ve kiracılarının borçlarını görebiliyoruz.” diyor.
Asansörleri revize ederek yeşil etiketlerini aldıklarına da değinen Eroğlu, “Sitemizde 79 blok bulunuyor. Bunların 78’inde asansör var. 71
blok bize asansörlerini yeniletmek
üzere yetki verdi, biz de 2013 yılının
Temmuz ayından itibaren değişim
çalışmalarına başladık. Şu an 142 asansörden 25 asansörümüz kaldı.
Bunun dışında 71 bloğun tamamına kamera ve görüntülü diafon taktırdık. Vatandaş kapısına gelen birini diafondan görebiliyor. İsterse kapısını açıyor, isterse açmıyor. Bu kararı alıp bize getiren bloklarda giriş
kısmında, asansörlerin içerisinde olmak üzere 7 tane kamera var. Bloğumuza giren herkes oradan kayıt altına alınıyor.” ifadelerini kullanıyor.
BİNALARIMIZIN İÇİNİ
KOMPLE BOYATIYORUZ
Zinnuri Eroğlu, “Şu an karar getiren binalarımızın tamamının içerisini komple boyatıyoruz. Yine bu binaların yangın merdiven kapılarına Panik Bar takıyoruz. İnşallah bir
ay içerisinde tamamı takılmış ola-
PAY ÖLÇERLER
SUİSTİMAL EDİLİYOR
cak. Bu çok önemli; çünkü o kapılardaki kollar yangın yönetmeliğine uygun değildi. Sıradan demir kollardı
ve birçokları da takılıyordu. Böyle olunca da bayanlar ve özellikle çocuklar açmakta zorlanıyordu. Yine yangın hortumlarımız yaklaşık 17 yıllıktı ve bez hortumlardı. Bunların tamamını değiştirdik. Şu anda plastikten ve tehlike anında faal durumdalar. Diğer yandan site yönetim binamızı da boyatacağız. Onun da kararını aldık ve ihalesini yaptık. Önümüzdeki hafta itibariyle boyama çalışması başlayacak. Yine site giriş kapılarımızı da boyatacağız. Gerekirse oralara led ışıklı aydınlatma siste-
mi yapacağız. Site girişine Başakşehir 1. Etap diye led ışıklı yazı yazdıracağız. Böylece sitemizin girişini de
bu manada güzelleştireceğiz.” şeklinde konuşuyor.
SIĞINAKLARIN
TAMİRATINA BAŞLIYORUZ
Sığınakların uzun zamandan beri
bakımsız olduğunun altını çizen Eroğlu şunları kaydetti: “Sığınaklar
boyanmamış ve içlerinde herhangi
bir tamirat yapılmamış. İnşallah bu
dönemde özellikle teknik ve temizlik
görevlilerimizden yardım alarak bo-
Sitenin merkezi sistemle ısındığı için
pay ölçer sistemini kullandıklarını ifade eden Zinnuri Eroğlu, “Pay ölçer sistemleri merkezi sistemler için
çok güzel, çok ideal ve isteyenin istediği kadar ısındığı, hakkaniyete daha
uygun bir sistem; fakat bunun da suistimalleri mümkün. Özellikle bazı
daire sahipleri balkonlu odaların duvarlarını kaldırıyor, balkonu odaya
dâhil ediyor. Dolayısıyla oradaki kalorifer peteğini söküp balkona alıyor
ve belki peteği büyütüyor, belki üzerinden pay ölçeri çıkarıyor. Onu o
şekilde kullananlara rastlıyoruz. Bu
çok büyük bir haksızlık; çünkü zaten
balkonu odaya kattığı için o odanın
ısı oranı büyük ölçüde etkileniyor, ısınması daha güç oluyor. Bu yanlışla
yetinmiyor, peteği dışarı alıp üzerine pay ölçer taktırmıyor. Böylece bedavadan, komşuların sırtından ısınmış oluyor. Bunun gibi olaylara rastladığımız için her bloğa görevliler
gönderip oradaki pay ölçerleri kontrol ettiriyoruz ve pay ölçer numaralarını yazdırtıyoruz. Böylece orada
pay ölçer sökülmüş mü, kalorifer yer
değiştirmiş mi, petek büyütülmüş
mü, büyütülmüşse bize müracaat edilmiş mi bunları da tespit edip ilgili firmayla onun yeni peteğine yeni
ölçüm cihazı şeklinde pay ölçer yer-
BARİYER SİSTEMİNİN
OLMAYIŞI SIKINTI
OLUYOR
^ŝƚĞŐŝƌŝƔĕŦŬŦƔŬĂƉŦůĂƌŦŶŦŶ
ƉƌŽďůĞŵŽůĚƵŒƵŶƵĂŬƚĂƌĂŶ
ŝŶŶƵƌŝƌŽŒůƵ͕͞^ŝƚĞŵŝnjĚĞ
ƺĕĂŶĂŐŝƌŝƔĕŦŬŦƔŬĂƉŦƐŦǀĂƌ͘
ƵŬĂƉŦůĂƌŦŶďƵůƵŶŵƵƔŽůĚƵŒƵLJĞƌůĞƌďĞůĞĚŝLJĞLJŽůƵŽůĚƵŒƵŝĕŝŶŽƌĂůĂƌĚĂďĂƌŝLJĞƌƐŝƐƚĞŵůĞƌŝŶŝŬƵůůĂŶĂŵŦLJŽƌƵnj͘sĂƚĂŶĚĂƔŦŶƐŦŬŦŶƨƐŦĚĂŐĞŶĞůĚĞďƵLJƂŶĚĞŽůƵLJŽƌ͘ĂƌŝLJĞƌƐŝƐƚĞŵŝŶŝĕĂůŦƔƨƌĂŵĂĚŦŒŦŵŦnjĚĂŶǀĞƚĂůŝ
ŬĂƉŦůĂƌŦŵŦnjŦŐƺŶĚƺnjŬĂƉĂƚĂŵĂĚŦŒŦŵŦnjĚĂŶďŝƌƚĂŬŦŵŽůƵŵƐƵnjůƵŬůĂƌŵĞLJĚĂŶĂŐĞůŝLJŽƌ͘sĂƚĂŶĚĂƔĚĂďƵŶƵŶŶĞĚĞŶŝŶŝďŝůŵĞĚŝŒŝŝĕŝŶ͕͚ŶĞĚĞŶŚĞƌŬĞƐĞůŝŶŝŬŽůƵŶƵ
ďĂŒůĂLJĂƌĂŬƐŝƚĞLJĞŐŝƌĞďŝůŝLJŽƌ͕ďĂƔŬĂƐŝƚĞůĞƌĚĞŐĞůĞŶ
ŬŝƔŝŶŝŶŶĞƌĞLJĞŐŝĚĞĐĞŒŝ͕ŬŝŵŝŶůĞŐƂƌƺƔĞĐĞŒŝƐŽƌƵůĚƵŒƵ
ŚĂůĚĞŶĞĚĞŶďŝnjŝŵƐŝƚĞĚĞ
ƐŽƌƵůŵƵLJŽƌ͛ĚŝLJĞƐĞƌnjĞŶŝƔƚĞ
ďƵůƵŶƵLJŽƌůĂƌ͘ŝnjŝŵďƵƌĂĚĂŬŝĞŶƂŶĞŵůŝƐŽƌƵŶƵŵƵnj
ďƵ͘͟ĚŝLJĞŬŽŶƵƔƵLJŽƌ͘
leştiriyoruz. Aksi taktirde orada büyük bir haksızlığın olması söz konusu oluyor. Onun önlemlerini de bu şekilde alıyoruz.
Önümüzdeki haftadan itibaren
görevlilerimiz her kat malikinin
kapısını çalıp bu tespiti yapacaklar.” sözlerine yer veriyor.
Toplantı salonuna da vurguda
bulunan Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu güne kadar çok
fazla kullanılmayan toplantı salonumuz var. Orada bazı tadilat ve tamiratı yapıp toplantı salonumuzu halkın sürekli kullanabileceği bir şekle getirmeye
çalışıyoruz. Bu salonda olan nişan, düğün, kına, sohbet ve dernek faaliyetleri gibi toplantılar,
inşallah orayı dizayn ettiğimizde daha temiz bir ortamda yapılmış olacak. Salonumuzu gerekirse vatandaşlarımızın gelip
oturup çay içip sohbet edebileceği bir hale getireceğiz. Böylece yönetimle halkımız iç içe olacak. Bu vesileyle sorunlarını bize daha kolay ulaştırmış olacaklar.” //
ŞE H İ R
www.212haber.com
)-%+)=CÿE2014
7
Rantsal değil kentsel
Oruçreis Mahallesi Kentsel Dönüşüm Konutları,
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin de
katıldığı bir törenle hak
sahiplerine teslim edildi.
T
h5.ú<(’de 5 Ekim 2012 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Esenler’den başlatılan Kentsel Dönüşüm Projesi’nin Oruçreis
Mahallesi’nde bulunan 2. etap konutları
teslim edildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TOKİ ve Esenler Belediyesi işbirliğinde inşa edilen Oruçreis Mahallesi Kentsel Dönüşüm Konutlarının Kura ile Hak
Sahiplerine Teslim Töreni, Esenler Belediyesi Kültür Merkezi’nde gerçekleşti.
Törene; Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris
Güllüce, İstanbul milletvekili ve Anayasa
Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, TOKİ
Başkan Yardımcısı Ahmet Şahin, Esenler
Kaymakamı Yüksel Ünal, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, AK
Parti Esenler İlçe Başkanı Umut Özkan,
Belediye Başkan Yardımcıları ve hak sahipleri ile yakınları katıldı.
YÜZDE 10’UNU
DÖNÜŞTÜRDÜK
Esenler’de yürütülen kentsel dönüşüm
çalışmalarının anlatıldığı sinevizyon
gösterimiyle başlayan programda açılış konuşmasını Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu yaptı. Ciddi kamu kaynakları kullanarak Esenler’de dönüşüm çalışmalarına aralıksız devam ettiklerini söyleyen Göksu, “İlk etabımızı Turgutreis Mahallemiz’de tamamladık
ve 282 konutumuzu hak sahiplerine teslim ettik. Bugün Oruçreis’te 262 konuttan 182’sinin kurasını çekeceğiz. Pazarte-
Oruçreisli
dairesine
NDYXüWX
ESENLER
LABORATUVAR MİSALİ
si günü de Havaalanı Mahallemiz’de yapmış olduğumuz 2.400 konutun 1.000 konutluk lansmanına çıkacağız. Sonra Tuna Mahallesi’nde konutlarımız devam edecek. Hâsılı, Esenler’in her bir tarafında
dönüşüm çalışmalarımız devam ediyor”
dedi. Şu anda kamu ve özel sektör eliyle
dönüştürmeye çalıştıkları konut sayısının
16.000 olduğunu belirten Göksu, “16.000
konut, Esenler’de değişmesi gereken yapı
stoğunun yaklaşık yüzde 10’unu teşkil ediyor. Yani dönüştürmemiz gereken çok
fazla konut var” diye konuştu.
nız. Bizim yaptığımız hesaplamalara göre
ortalama 260 lira gibi bir aylık ödeme gerekiyor. Şu anda bu konutların metrekare
veriş fiyatımız yaklaşık 1.200 lira. Havaalanı Mahallesi’nde Pazartesi günü satışa
çıkaracağımız konutların metrekaresini
ortalama 3.950 liradan çıkıyoruz” dedi.
HAYATI İHMÂL ETMEMELİYİZ
Esenler Kaymakamı Yüksel Ünal da,
kentsel dönüşümün önemine dikkat çekerek, “Ev alırken betonun kalitesine,
ruhsatına, zeminine bakmalıyız. Çocuklarımıza bir mal varlığı bırakacağız.
Siz çocuklarınızı öldürmek ister misiniz? Evlerimizi ve hayatımızı ihmâl etmemeliyiz” diye konuştu.
HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR
AYLIK 260 LİRA
TOKİ Başkan Yardımcısı Ahmet Şahin,
kentsel dönüşümün hayırlı olduğu kadar zorlu bir süreç olduğunu da ifade ederek, “Kentsel dönüşüm zor bir süreç
ancak hayati bir önem taşıyor” dedi. Şahin, Oruçreis’te inşa edilen konutların
Esenlerliler için önemine vurgu yaparak, “Esenler’in adı gibi esenlikle dolu
bir şehir olmasında bu törenler önemli
bir göstergedir” ifadelerine yer verdi.
Konutların hak sahiplerine çok büyük
imkânlarla takdim edildiğini kaydeden
Göksu, “Arsa payı ve enkaz bedeli düştükten sonra geriye kalan miktarınız varsa o miktarı 15 yılda ödeyeceksiniz. İsterseniz Bakanlığımız’ın sunmuş olduğu finans desteğiyle, isterseniz TOKİ’nin kendi finans formülüyle ödeme yapacaksı-
WƌŽŐƌĂŵĚĂŬŽŶƵƔĂŶĞǀƌĞǀĞbĞŚŝƌĐŝůŝŬĂŬĂŶŦ7ĚƌŝƐ'ƺůůƺĐĞ͕KƌƵĕƌĞŝƐDĂŚĂůůĞƐŝ͛ŶĚĞŬŝŚĂŬƐĂŚŝƉůĞƌŝLJůĞďŝƌůŝŬƚĞdK<7͛ŶŝŶŝŶƐĂŶůĂƌŦŚĂLJĂůůĞƌŝŶĞŬĂǀƵƔƚƵƌĚƵŒƵŶƵƐƂLJůĞĚŝ͘'ƺůůƺĐĞ͕͞dK<7͕
ϲϬϬďŝŶŝŶƐĂŶŦĞǀƐĂŚŝďŝLJĂƉƨ͘ƵƐĞǀĂƉŬĞŶĚŝůĞƌŝŶĞLJĞƚĞƌ͟ĚĞĚŝ͘sĂƚĂŶĚĂƔŦ
LJŦŬŦŬĚƂŬƺŬďŝŶĂůĂƌĚĂŶŐƺǀĞŶůŝŬŽŶƵƚůĂƌĂŬĂǀƵƔƚƵƌĚƵŬůĂƌŦŶŦŚĂƨƌůĂƚĂŶ'ƺůůƺĐĞ͕͞ŝnjƌĂŶƚƐĂůĚĞŒŝůŬĞŶƚƐĞůĚƂŶƺƔƺŵLJĂƉŦLJŽƌƵnj͟ĚŝLJĞŬŽŶƵƔƚƵ͘
7ůĕĞĚĞLJƺƌƺƚƺůĞŶŬĞŶƚƐĞůĚƂŶƺƔƺŵĕĂůŦƔŵĂůĂƌŦŝĕŝŶƐĞŶůĞƌĞůĞĚŝLJĞĂƔŬĂŶŦD͘dĞǀĮŬ'ƂŬƐƵǀĞĞŬŝďŝŶĞƚĞƔĞŬŬƺƌ
ĞĚĞŶ'ƺůůƺĐĞ͕͞ƵŚŝnjŵĞƚůĞƌŝƐƵŶĚƵŒƵ
ǀĞďƂLJůĞŐƺnjĞůƉƌŽũĞůĞƌŝŚĂLJĂƚĂŐĞĕŝƌĚŝŒŝŝĕŝŶǀĞŬĞŶƚƐĞůĚƂŶƺƔƺŵĚĞďŝƌůĂďŽƌĂƚƵǀĂƌŐƂƌĞǀŝŐƂƌĚƺŒƺŝĕŝŶƐĞŶůĞƌ
ĞůĞĚŝLJĞĂƔŬĂŶŦD͘dĞǀĮŬ'ƂŬƐƵǀĞ
ĞŬŝďŝŶĞƚĞƔĞŬŬƺƌĞĚŝLJŽƌƵŵ͟ƔĞŬůŝŶĚĞ
ŬŽŶƵƔƚƵ͘ƐĞŶůĞƌ͛ĞŐĞůĚŝŒŝŶĚĞŬĞŶƚƐĞů
ĚƂŶƺƔƺŵƐĞƌŐŝƐŝŶŝŐĞnjĚŝŒŝŶŝǀĞŽƌĂĚĂŬŝ
ĨŽƚŽŒƌĂŇĂƌĚĂŶĕŽŬĞƚŬŝůĞŶĚŝŒŝŶŝƐƂLJůĞLJĞŶ'ƺůůƺĐĞ͕͞ĞŶďƵŶƵƔŝĨĂĞŶĂŶůĂƨƌĚŦŵĂŵĂďĞůŐĞƐĞůŐŝďŝĨŽƚŽŒƌĂŇŦLJŽŬƚƵ͘
bŝŵĚŝŐŝĚŝŶďĂŬŦŶ͕ƐĞŶůĞƌ͛ĚĞĨŽƚŽŒƌĂķǀĂƌĚŝLJŽƌƵŵ͘ůůĂŚƌĂnjŦŽůƐƵŶdĞǀĮŬ
ĂƔŬĂŶ͛ŦŵĚĂŶ͟ĚĞĚŝǀĞŬŽŶƵƔŵĂƐŦŶŦŶ
ƐŽŶƵŶĚĂŚĂŬƐĂŚŝƉůĞƌŝŶĞ͞ǀůĞƌŝŶŝnjŚĂLJŦƌůŦŽůƐƵŶ͟ƚĞŵĞŶŶŝƐŝŶĚĞďƵůƵŶĚƵͬͬ͘
Gazze için kurabiye yaptılar
Yöresel Günler
coşkusu!
Anadolu’nun ve Türk Dünyası’nın
eşsiz kültürü her sene olduğu gibi
yine Zeytinburnu’nda… Halaydan horona, fındıktan kebaba,
kemençeden zurnaya kadar
kültürümüzün benzersiz yelpazesi
17 Ekim’den itibaren Zeytinburnu
Meydanı’nda açılacak.
ESAYDAM, Gazze
için çeşit çeşit kurabiyelerin yapıldığı
bir atölyeye dönüştü. Her hafta farklı
gazeteciler kampanya için kollarını
sıvayarak geliri
Gazzeli çocuklara
gitmek üzere birbirinden güzel kurabiyeler tasarlamaya
devam ediyor.
(6(1/(5%(/('ú<(6úAile Yaşam ve
Danışma Merkezi ( ESAYDAM),
Gazze için çeşit çeşit kurabiyelerin
yapıldığı bir atölyeye dönüştü. Her hafta
farklı gazeteciler kampanya için kollarını
sıvayarak geliri Gazzeli çocuklara gitmek
üzere birbirinden güzel kurabiyeler
tasarlamaya devam ediyor. Son olarak
Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik
Göksu, bir grup gazeteci ile birlikte kurabiye yaptı. Başkan Göksu’nun yanı sıra;
gazeteci Fikri Akyüz, Semanur Sönmez
Yaman, Esra Elönü, Nehir Aydın Gökduman, Demet Tezcan ve Nuriye Çakmak
da önlüklerini giyip Gazzeli çocuklar
için bir birinden güzel kurabiyeler yaptı.
=(<7ú1%8518’nun gelenekselleşen “Yöresel Günler”i bu çeşitliliği ve coşkuyu
yıllardır kanıtlıyor. Her sene olduğu gibi
bu sene de Anadolu ve Türk Dünyası’nın
özlediğimiz sesleri, oyunları, insanları
ve tatları Zeytinburnu’na taşınıyor.
“Yöresel Günler”, 17 Ekim Cuma gününden itibaren yine farklı, eğlenceli
ve festival havasındaki etkinlikleriyle,
Zeytinburnu Meydanı’nda başlıyor.
Etkinlikler boyunca yörelere ait halk
oyunları ekiplerinden, o yöreye ait ünlü
sanatçılara kadar birçok renkli performans halkımıza sunulacak. Ayrıca günlere katılan yöre dernekleri, kendilerine
tahsis edilen yerlerde, Anadolu ve Türk
Dünyası’nın eşsiz mutfağından lezzetleri
vatandaşlarımıza ikram edebilecek.
“Yöresel Günler”, 17 Ekim Cuma günü
Doğu Anadolu yöresiyle başlayacak ve
18 Ekim Cumartesi günü Karadeniz yöresiyle devam edecek. 19 Ekim Pazar İç
Anadolu yöresi, 24 Ekim Cuma Balkan
yöresi, 25 Ekim Cumartesi Güneydoğu
Anadolu yöresiyle sürecek olan “Yöresel Günler”, 26 Ekim Pazar günü Türk
Dünyası’yla sona erecek. //
KURABİYEYE DE MÜCADELE
YANSIYOR
Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik
Göksu, Esenler Belediyesi Aile Yaşam
Merkezi’nde (ESAYDAM) hanımların kendi el maharetlerini sergilediklerini belirterek, “İstedik ki bizim için önemli bir yeri
olan, Esenler’in kardeşi Gazze’yi burada
da hayatın merkezine taşıyalım. Hanımlar
Gazze için bir emek ortaya koysunlar ve biz
de böylece bir kurabiye festivali yapalım.
Kurabiye festivalinde de yazarlarımız, akademisyenlerimiz ve gazetecilerimiz gelip
burada kurabiye yapıyorlar. Çok yakın bir
zamanda da bu kurabiyeleri bir kermeste
sergileyip Gazze yararına satacağız” dedi.
Kendisinin de bir kurabiye yaptığını belirten Göksu, kurabiyelerin üzerine de Gazze’deki mücadelenin yansıdığını belirtti.
GAZETECİLER DE YAPTI
Başkan Göksu ve gazeteciler, kendi hayal
dünyalarına göre, Gazzede’ki mücadeleye
dair çeşitli kurabiyeler tasarladı. Gazeteciler, Gazze için ellerinden gelen her şeyi
yapabileceklerini belirterek, ESAYDAM’da
Gazzeli çocuklar yararına satılacak kurabiyeleri yapmaktan dolayı duydukları
memnuniyeti dile getirdiler. Gazeteciler,
“Masum Gazze halkı için düzenlenen her
etkinliğin içinde olmaktan büyük bir gurur
ve onur duyarız” dediler. //
Halil Efe Hakk’a uğurlandı
.hdh.d(.0(&(%(/('ú<(6ú’nde iki dönemdir meclis üyeliği görevinde bulunan
Halil Efe vefat etti.
Halil Efe’nin cenaze töreni, Bağcılar’da
bulunan İmam Zeynel Abidin Cami’nde
yapılarak; merhum cenaze namazının
ardından Kanarya Mezarlığı’na defnedildi. Taziyeler ise, Halkalı Zeynebiye Cad.
Papatya Sokak’taki Taşlıçay Derneği’nde
kabul edildi.
‘ALLAH EVLATLARINA UZUN
ÖMÜR VERSİN’
Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz ise,
merhumun sevenlerine baş
sağlığı dileyerek, üzüntüsünü şu sözlerle dile getirdi:
“İki dönemdir meclis üyemiz
olan Sayın Halil Efe ile
başarılı ve uyumlu bir mesai arkadaşlığımız oldu. Tedavi gördüğü hastalığa yenik
düşen Halil Bey’in yakınlarına Allah’tan
sabır ve merhuma rahmet diliyorum. Mekanı Cennet olsun. Allah evlatlarına uzun
ömür versin.”
Uzun süredir tedavi gördüğü hastalığa yenik düşen
Efe, 3 Şubat 1961 tarihinde
Iğdır’ın Tuzluca ilçesinde
dünyaya geldi. Evli ve 6
çocuk babası, lisans mezunu. Kuyumculuk yaptıktan
sonra 2009’da ve 2014’te
Küçükçekmece Belediyesi Meclis Üyesi
seçilen Efe,
bu görevlerini başarıyla yerine
getirdi. //
İMTİYAZ SAHİBİ
Erne Gazetecilik
ve Matbaacılık Ltd. Şti.
GENEL MÜDÜR
Halil Gölve
GENEL KOORDİNATÖR
Erol Çakır
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Abidin Koçoğlu
YAYIN DANIŞMANLARI
Necmettin Çakmak
Metin Öztürk
HUKUK DANIŞMANLARI
Av. Adem Yıldırım
Av. Ömer Geyik
GÖRSEL YÖNETMEN
Enis Ak
www.212haber.com
BÖLGESEL SÜRELİ YAYIN
Adres: Deposite AVM
A-1 Blok Kat: 3 No: 304
Başakşehir/İstanbul
Telefon: (0 212) 486 39 36
Web: www.212haber.com
e-mail: [email protected]
Baskı: İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez
Mah. 29 Ekim Cd. İhlas Plaza No: 11/
A41 Yenibosna-Bahçelievler/İSTANBUL
Tel: (212) 454 30 00
Gazetemiz basın ve meslek
ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yayınlanan köşe yazılarından
yazarları sorumludur. Reklamların
sorumluluğu reklam verene aittir.
GAZETEMİZ ÜCRETSİZ OLARAK DAĞITILMAKTADIR
8
ŞE H İ R
)-%+)=CÿE2014
www.212haber.com
Başakşehir
BAYRAM ETTİ
Başakşehir Belediyesi’nce Başakşehir 1. Etap Yürüyüş Yolu Altı ve Bahçeşehir’de kurulan
modern Kurban Satış ve Kesim Alanlarında vatandaşlar bu Bayramı da huzurla geçirdi.
B
$û$.û(+ú5%(/('ú<(6ú’nce Başakşehir 1.
Etap Yürüyüş Yolu Altı ve Bahçeşehir’de
kurulan modern Kurban Satış ve Kesim
Alanlarında vatandaşlar bu Bayramı da
huzurla geçirdi. Başakşehir Mobil kesim
üniteleri, sıra bekletmeyen randevu sistemi, otopark, ambulans, veteriner, diyetisyen, duş alanı, galoş, bekleme alanları, cafe ve mescidiyle İstanbul’un en modern tesisleri Bayramın ilk günü hareketliydi.
sim sıralarını bekleme alanlarında geçirebiliyor, birbiriyle bayramlaşıyor. Kaymakamımız, müftümüz, emniyet müdürümüzle vatandaşımızın yanında olduk. Belediyeler olarak, Kurban Bayramında mahçup olacağımız görüntülere
imkân vermemek için vatandaşımıza bu
imkânları sunmalıyız.”
Başkan Uysal, 1. Etap Kurban alanının
ardından Bahçeşehir Kurban alanına geçerek vatandaşlarla bayramlaştı.
Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, bayramın ilk günü Kurban alanlarına
gelerek vatandaşlarla bayramlaştı. Bayramlaşma merasiminde; Başakşehir Kaymakamı Kazım Tekin, İlçe Emniyet Müdürü Mustafa Haluk Öztürk, İlçe Müftüsü Remzi Pehlivan, Başakşehir Başkan
Yardımcıları; Yasin Kartoğlu, Murat Şahin, Bedri Sinan Gül, Haluk Dikbaş alanda hazır bulundu.
BAŞAKŞEHİR
KURBAN
ALANLARINDA
YOK YOK
ϮϲďŝŶŵϮ͛ůŝŬŐĞŶŝƔďŝƌ
ĂůĂŶĚĂŬƵƌƵůĂŶĂƔĂŬƔĞŚŝƌ<ƵƌďĂŶĂůĂŶůĂƌŦŶĚĂ
ǀĂƚĂŶĚĂƔůĂƌďƵƐĞŶĞĚĞ
ĂůĚŦŬůĂƌŦƐŦƌĂŶƵŵĂƌĂůĂƌŦŶĂŐƂƌĞĕĂŒƌŦůĂƌĂŬ͕ďĞŬůĞŵĞĚĞŶĚŝŶŝǀĞĐŝďĞůĞƌŝŶŝLJĞƌŝŶĞŐĞƟƌĚŝůĞƌ͘
sĂƚĂŶĚĂƔůĂƌŬĞƐŝŵƐŦƌĂƐŦďĞŬůĞƌŬĞŶĂůĂŶĂŬƵƌƵlan cafe’de belediyenin
ŝŬƌĂŵŦ;ůŽŬƵŵ͕ƐŽŒƵŬƐŦĐĂŬŝĕĞĐĞŬůĞƌ͕ŬĂǀƵƌŵĂůŦƉŝůĂǀǀď͘ͿŝŬƌĂŵůĂƌŦŶ
ƚĂĚŦŶĂďĂŬƨ͕ĂŬƌĂďĂǀĞ
ŬŽŵƔƵůĂƌŦLJůĂďĂLJƌĂŵůĂƔƨ͘DŽďŝůŬĞƐŝŵǀĞƉĂƌĕĂůĂŵĂƺŶŝƚĞůĞƌŝŶĚĞǀĞƚĞƌŝŶĞƌŬŽŶƚƌŽůƺŶĚĞŬĞƐŝůĞŶŬƵƌďĂŶĞƚůĞƌŝŶŝďĞůĞĚŝLJĞƚĂƌĂķŶĚĂŶŚĂnjŦƌůĂŶĂŶƉŽƔĞƚůĞƌĚĞĞǀůĞƌŝŶĞŐƂƚƺƌĚƺ͘
Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Bayram Namazının ardından beraberindeki heyetle birlikte Başakşehir 1. Etap Yürüyüş Yolu Altında kurulan Kurban alanına gelerek vatandaşlarla bayramlaştı.
Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, alanda basın mensuplarının da sorularını yanıtladı. Başkan Uysal bayram
mesajında: “Herkesin Bayramını tebrik
ediyorum. Özellikle İslam Dünyası’nda
yaşanan sıkıntıları gördükçe Bayramın
ne kadar önemli olduğunu görüyoruz.
Vatandaşımız dostlukları, kardeşliği artırmak için, kırgınlıkların giderilmesi için Bayramı vesile bilmelidir. ”dedi.
ĂƔĂŬƔĞŚŝƌ<ƵƌďĂŶĂůĂŶůĂƌŦŶŦƚĞƌĐŝŚĞĚĞŶǀĂƚĂŶĚĂƔůĂƌĂůĂŶĂŬƵƌƵůĂŶ7ůĞƟƔŝŵDĞƌŬĞnjŝ͛ŶĚĞĚŝůĞŬ͕
ƔŝŬąLJĞƚ͕ƚĂůĞƉǀĞďĂƔǀƵƌƵůĂƌŦŶŦLJĂƉƨůĂƌ͘<ƵƌďĂŶĂLJƌĂŵŦŐƺŶƺĂůĂŶůĂƌĚĂĂLJƌŦĐĂ͕ĚŝŶŐƂƌĞǀůŝƐŝ͕ĚŝLJĞƟƐLJĞŶĚĞǀĂƚĂŶĚĂƔůĂƌŦŶƐŽƌƵůĂƌŦŶŦLJĂŶŦƚůĂĚŦͬͬ͘
Başakşehir Kurban Satış ve Kesim alanlarının İstanbul ilçeleri arasında modernliği ile öne geçtiğini vurgulayan Başkan
Uysal, alanları anlattı, “Bizler vatandaşımızın Bayram günü sıkıntı yaşamaması için Kurbandan çok önce hazırlıklarımızı tamamladık. Burada hijyenik kesim
yerlerimizi hazırladık. Vatandaşımız ke-
TAV’dan anaokulu ve bilgisayar sınıfı
‘OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLARIN SOSYAL İLETİŞİMİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ’
TAV Havalimanları’nın katkılarıyla yapılan Anasınıfı ve Bilgisayar Laboratuarı’nın açılış törenine
Başakşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü Ramazan Yılmaz, Başakşehir
Belediyesi Başkan Yardımcısı Haluk
Dikbaş, TAV İstanbul Genel Müdürü
Kemal Ünlü, Güvercintepe Ortaokulu
Müdürü Ersan Er, okul öğrencileri,
öğretmen ve veliler katıldı.
Başakşehir Belediye Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş ise, “Biz TAV’ı Atatürk
Havalimanı’nda biliyoruz. Ama
bugün burada bu mahalle için
çok önemli bir adım attı. Gerek
okul yönetimi gerek bağışçımız
çocuklarımız neden hoşlanır
sorusunu aramış. Biz bu çocuklara hangi eğitim materyalini kazandırırsak sosyal hayatta daha çok var ederiz daha
ileriye götürürüz ya da hangi
imkânları götürürsek daha çok
mutlu olurlar. Okul öncesinde
okuma yazma bilmeyen çocukların sosyal iletişimleri, ilkokula hazırlıkları, öğretmenler için
işlenebilir hale gelmesi için bu
oyun dönemindeki hazırlığın
ilk adımını çok önemsiyorum.”
dedi. //
Okul Müdürü Ersan Er, “Okulumuzun bir bilgisayarı dahi yokken şimdi
bilgisayar sınıfı oldu. Velilerim ve öğretmenlerim adına TAV Havalimanları Yönetim Kurulu’na, çalışanlarına
çok teşekkür ediyorum.” dedi.
İlçe Milli Eğitim Müdürü Ramazan Yılmaz, “Okul öncesi eğitim
çocukların ilkokula adaptasyonunu
sağlıyor. Başakşehir’de okul öncesi
eğitim alması gereken çocuklarımızın
%63’üne ulaştık. Amacımız bütün öğrencilerimizin anasınıfından geçmesi.
Bağışçımız TAV Havalimanları’na
teşekkür ediyorum.”dedi.
EĞİTİM-BİR-SEN İSTANBUL 1 NOLU ŞUBE
5.OLAĞAN KONGRE İLANI
ŒŝƟŵͲŝƌͲ^ĞŶ7ƐƚĂŶďƵůϭEŽůƵbƵďĞƐŝϱ͘KůĂŒĂŶ<ŽŶŐƌĞƐŝϬϴ<ĂƐŦŵϮϬϭϰ͛ƚĞĂŚĕĞůŝĞǀůĞƌ
ďŝĚŝŶWĂŬPŒƌĞƚŵĞŶĞǀŝĂĚƌĞƐŝŶĚĞĂƔĂŒŦĚĂŬŝŐƺŶĚĞŵůĞϭϬ͘ϬϬʹϭϳ͘ϬϬƐĂĂƚůĞƌŝĂƌĂƐŦŶĚĂ
LJĂƉŦůĂĐĂŬƨƌ͘ĞůŝƌƟůĞŶƚĂƌŝŚƚĞƚŽƉůĂŶƨLJĞƚĞƌƐĂLJŦƐŦƐĂŒůĂŶĂŵĂnjƐĂϮ͘ƚŽƉůĂŶƨϮϯ<ĂƐŦŵϮϬϭϰ
ƚĂƌŝŚŝŶĚĞĕŽŒƵŶůƵŬƐĂLJŦƐŦĂƌĂŶŵĂŬƐŦnjŦŶĂLJŶŦLJĞƌǀĞƐĂĂƚůĞƌĂƌĂƐŦŶĚĂLJĂƉŦůĂĐĂŬƨƌ͘
ŒŝƟŵĐŝůĞƌŝƌůŝŒŝ^ĞŶĚŝŬĂƐŦ
7ƐƚĂŶďƵůϭEŽůƵbƵďĞƐŝzƂŶĞƟŵ<ƵƌƵůƵ
GÜNDEM:
1. zŽŬůĂŵĂǀĞĕŦůŦƔ
2. ^ĂLJŐŦĚƵƌƵƔƵǀĞ7ƐƟŬůĂůDĂƌƔŦ
3. <ŽŶŐƌĞĚŝǀĂŶŦŶŦŶŽůƵƔƚƵƌƵůŵĂƐŦ
4. bƵďĞĂƔŬĂŶŦ͛ŶŦŶĂĕŦƔŬŽŶƵƔŵĂƐŦ
5. WƌŽƚŽŬŽůŬŽŶƵƔŵĂůĂƌŦ
6.
7.
8.
9.
10.
zƂŶĞƟŵ<ƵƌƵůƵĨĂĂůŝLJĞƚƌĂƉŽƌƵŶƵŶŽŬƵŶŵĂƐŦ͕ŐƂƌƺƔƺůŵĞƐŝǀĞŝďƌĂƐŦ
ĞŶĞƚůĞŵĞ<ƵƌƵůƵĨĂĂůŝLJĞƚƌĂƉŽƌƵŶƵŶŽŬƵŶŵĂƐŦ͕ŐƂƌƺƔƺůŵĞƐŝǀĞŝďƌĂƐŦ
ŽƌƵŶůƵŽƌŐĂŶůĂƌŦŶǀĞƺƐƚŬƵƌƵůĚĞůĞŐĞůĞƌŝŶŝŶƐĞĕŝŵŝ
ŝůĞŬǀĞƚĞŵĞŶŶŝůĞƌ
<ĂƉĂŶŦƔ
Ebubekir Sifil ile
‘Hadis Dersleri’
başladı
Başakşehir Belediyesi’nin düzenlediği ve ilçe sakinlerinin ilgiyle takip
ettiği kültür-sanat etkinliklerinin
2014-2015 dönemi Dr. Ebubekir
Sifil’in katılımı ile düzenlenen
‘Hadis Dersleri’ ile başladı. Dersler
iki hafta bir Başakşehir Belediyesi
Cevdet Kılıçlar Bilgievi konferans
salonunda gerçekleşecek.
döneminde Başakşehirlilerin
yoğun ilgisini gören Hadis Dersleri bu dönemde, Araştırmacı-Yazar Dr. Ebubekir
Sifil tarafından veriliyor. Cevdet Kılıçlar
Bilgievi’nde düzenlenen ilk derste hadis
alanında uzun yıllardan beri akademik
çalışmaları ile tanınan Dr. Sifil İslam’ı yaşama ve Peygamberimizi layıkıyla tanımanın en önemli araçlarından olan Hadisleri
doğru okumak, anlamak ve hayatımıza
uygulamanın inceliklerini Başakşehirlilere
anlattı.
‘SAHABE ADİLDİR DEMEK,
MASUMDUR DEMEK
DEĞİLDİR’
Dr. Ebubekir Sifil, ilk derse, 1980 seçme
Hadisin yer aldığı İmamı Nevevi’nin Riyazüs Salihin edlı eserinde yer alan hadis
açıklamaları ile başladı. Öfke, kızgınlık
anında nefis hakimiyeti konularının seçildiği hadis açıklamalarında Sifil, Sahabelerin de beşer olduğunu hata yapabileceğini
belirtti, “Geç dönem Müslüman olmuş
olan Süleyman İbni Surad radıyallahu
ahh şöyle aktarıyor, ‘Peygamber efendimizin yanında iki sahabe birbirlerine kötü
söz söylüyorlardı, Resulullah sallallahu
aleyhi ve selem şöyle buyurdu: ben bir
söz biliyorum, eğer bu kişi onu söylerse
üzerindeki bu kızgınlık hali geçer. Eğer o,
‘Euzu billahi mine’ş-şeytanirracim (İlahi
rahmetten kovulmuş şeytandan Allah’a
sığınırım’ derse, üzerindeki hal kaybolur.’
Burada bahsi geçen sahabeler daha çok
bedevilerdir. Sahabeler arasında günah
işleyenler, kusur işleyenler de vardır. Biz
sahabeler günahsız demiyoruz. Sahabe
beşer’dir. Onların bizim için vazgeçilmez
yanı din, kuran, sünnet naklederken zaaflarını işin içine katmazlar, onlar emindir.
Yoksa sahabe adildir demek, masumdur
demek değildir.”
ÖFKESİNE HÂKİM OLAN
KİŞİLER, ALLAH’IN RIZASINI
KAZANIR
Bir başka hadis’i açıklayan Sifil, öfkemizi
yenmenin önemini anlattı, “Muaz İbni
Enes radıyallahu ahh’den rivayet edildiğine göre Nebi sallallahu aleyhi ve selem
şöyle buyurdu: ‘gereğini yapmaya gücü
yettiği halde öfkesini yenen kimseyi Allah,
Kıyamet günü herkesin gözü önünde çağırır, huriler arasından dilediğini seçmekte
serbest bırakır.’ Bizler, peygamberimizin
geniş yürekliliğini, yüksek sabrını ve şefkatini yaşantımızda örnek almalıyız.”
Başakşehirlilerin yoğun ilgi gösterdiği
Hadis Dersi, soru cevaplarla devam etti.
Bir Hırka.. Bir Palto..
Bir Eldiven.. Bir Çorap..
h/.(0ú='( savaştan kaçan ve
ülkemize sığınan Suriyelilere
devletimiz ve milletimizin misafirperverliği ve bu
insanlara desteği Türkiye’nin
tarihine altın harflerle yazıldı.
Boğaziçi Yönetim A.Ş’de daha
önce “ Suriyeli Çocuklar İçin
Bir Oyuncakta Sizden “ kampanyasında 70.000 oyuncak
toplayarak bağışları Gaziantep Kızılay depolarına teslim
etmişti. Boğaziçi A.Ş., bu kez
de yaklaşan kış mevsiminde
en çok ihtiyaç duyabilecekleri mont, kaban, battaniye,
ayakkabı, çocuk bezi, bebek
arabası gibi malzemele-
ri “Suriyeli Kardeşlerimiz
İçin El Ele” kampanyası ile
Suriyeli çocuklara ulaştırmayı
hedefliyor. 20 Kasım 2014 tarihine kadar sürecek yalnızca
temiz malzemelerin alınacağı
bağışlar tasnif edilerek Kızılay
Genel Müdürlüğüne teslim
edilecek. //
G Ü N DEM
www.212haber.com
Saadet Partisi Zeytinburnu İlçe Kongresi 12 Ekim
Pazar günü büyük bir
coşkuyla gerçekleştirildi.
Kongrede Zeytinburnu İlçe
Başkanı Kemal Hayırlıoğlu
görevini yeni başkan seçilen Kemal Yılmaz’a devretti.
Z
$$'(73$57ú6úZeytinburnu İlçe Kongresi 12
Ekim Pazar günü büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi. Zeytinburnu İlçe Başkanı Kemal
Hayırlıoğlu’nun görevini
Kemal Yılmaz’a devrettiği kongrede, Saadet Partisi Genel İdare Kurulu
Üyesi ve İstanbul Eski İl
Başkanı Sadrettin Karaduman, Genel İdare Kurulu Üyesi ve İstanbul
2.Bölge Teşkilatlanma
Başkanı Mustafa Kaya,
İl Yönetim Kurulu Üyeleri Şükrü İpek, Mehmet
Can Turan, Burhan Satır, Saadet Partisi Eski
İlçe Başkanlarından İsmail Demirciler, Saadet
Partisi Bahçelievler, Kağıthane, Gaziosmanpaşa
İlçe Başkanları ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Fatih İlçe Yönetim Kurulu
Üyeleri, Mahalle Muhtarları, STK temsilcileri ve çok sayıda partili yer aldı. İstiklal Marşı ile başlayan kongrede, Genel İdare Kurulu
Üyeleri Sadrettin Karaduman ve Mustafa Kaya gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin her geçen gün Milli Görüş iktidarından uzak kalmanın sıkıntısını yaşamakta olduğunu kaydeden
Karaduman, dış politika konusunda tarih yine Saadet Partisi’ni haklı
çıkardı dedi.
Çalışacağız ve
başaracağız
MÜSLÜMAN YEİSE DÜŞMEZ
İlçe Başkanı seçilen Kemal Yılmaz, “Yeryüzünde zülüm ve gözyaşının her yeri kapladığı, vahşetin, işgalin, insan izzet ve onurunun ayaklar altına alındığı İslam coğrafyasının, insanlığın üzerinde karabulutların dolaştığı bir zamanda kongre yapıyor olmamız, bizim yapacağımız görevlerin, üstleneceğimiz misyonun ehemmiyetini kat kat artırıyor. İşte Suriye, Irak, Mısır, Libya, Arakan, Doğu Türkistan ve işte ülkemiz insanının hali. Güneydoğu’da oynatılmaya çalışılan hain senaryo. Daha özelde Zeytinburnu
adli ve anarşik vakalarla anılmaya başladı.
Çocuklarımız, gençlerimiz uyuşturucu ve
sair fuhşiyatla göz göre göre elden gidiyor.
Her şeyin maddeyle kıyaslandığı, değerlerimizin erozyona uğradığı, ucuz siyasetlerle siyasetin kirletildiği bir zamanda işimizin
kolay olmadığını biliyoruz; ama şunu da biliyoruz ki, Rabbimizin vaadi gereği, çalışana
çalışmasının karşılığı vardır. Rabbimiz başarıyı da sebeplere bağlamıştır. Çalışacağız ve
başaracağız inşallah. Müslümana yeise düşmek yok. Gençlik teşkilatımız ile önümüzdeki dönemde bayrağı daha ileriye taşımanın gayretinde olacağız.” diye konuştu. //
Delta İzsiz Holding
Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı Nihat İzsiz,
“Rant elde etmek için değil, milli bir görev olarak
bunun kabul edilmesi
lazım. İstanbul’da yaşayacağımız deprem gerçeğini göz ardı etmeden,
Kentsel Dönüşüm’ün
süratle yapılabilmesini
sağlayacak bir altyapının,
hem hukuksal, hem algısal şekilde oturtulması
gerekiyor” dedi.
İnşaat sektöründe maliyetlerin
artışıyla paralel olarak fiyatların
da yükselme trendine girdiğini,
bunun da satın alma kapasitelerine
olumsuz yansıdığına dikkat çeken
İzsiz, firma olarak kaliteli ve lüks
konut üretme felsefelerini ise “2012
yılında 850 TL’ye aldığımız demirin
tonu şu anda bin 600, 80 TL’ye aldığımız C30 beton ise şu anda 135
TL’ye yükselmiş durumda. Bunlar
yıllık artışların çok üzerinde, inşaat
sektöründe de üretim arttıkça maliyetler de dolayısıyla artmış oluyor.
Bu durumu ucuz konut üreterek
tolere etmeniz mümkün değil.
İkincisi ise mütekabiliyet yasasının onaylanmasından sonra bizim
beklediğimiz yüzde 20 iken yüzde
5’lik bir kota onaylandı. Özellikle
istikrarsız Ortadoğu ülkelerinden
Türkiye’ye gelip konut edinmek
isteyenler pazarlıksız satın almaya
başladılar. Bu da psikolojik olarak
bir algının oluşmasına yol açtı. Bu
insanlar kaliteli projeler istiyorlar.
Üçüncüsü ise bizim vatana millete
bir borcumuz var. Kaliteli üretim
misyonumuz. Gelişen ve büyüyen Türkiye’nin gelişen büyüyen
yüzü ve sektörü olmak istiyoruz”
açıklıyor.
FAİZLERİN DÜŞMESİYLE
PİYASA HAREKETLENİR
Sektörde oluşan geçici balonun
önümüzdeki dönemde yavaş yavaş
ortadan kalkacağına inandığını
kaydeden İzsiz, “Banka kredisi
faizleri düşüyor. Hükümet Merkez Bankası üzerinde bir baskı
uyguluyor. Faizlerin düşmesiyle
piyasaların hareketleneceğini düşünüyorum. Diğer yandan Kentsel
Dönüşüm çerçevesinde İstanbul’da
4 milyon konutun9 1 milyon 600
bininin kaçak olduğu tesbit edil-
9
SAADET’TE
‘İKİNCİ KEMAL’
DÖNEMİ
Kentsel dönüşüm
rant kapısı olmamalı
'(/7$0$5.$6,inşaat sektörünü yakından takip edenler için çok tanıdık ve aşina bir
marka. Gayrimenkul sektöründeki
kalite ve kalite konseptiyle yaptığı
faaliyetlerle inşaat sektörüne geçiş
yapan Delta, yakın zamanda Delta
İzsiz Holding markasıyla faaliyetlerine devam etme kararı aldı.
Kurulduğu ilk günden bu yana
sektörde 74 bin aileyi konut sahibi
yapan Delta İzsiz Holding Yönetim
Kurulu Başkan Yardımcısı Nihat
İzsiz, şu anda Beylikdüzü ve diğer
bölgelerde devam eden projelerini
ise şöyle sıralıyor: Delta Deluxe,
Delta Dubai Comfort, White Gold
ve Tuzla bölgesinde küçük çarpı
Referans Tuzla projeleri.
)-%+)=CÿE2014
miş durumda. Kentsel Dönüşümün daha hızlı ilerlemesi için yeni
bir algı oluşturulması gerektiği çok
açık. Müteahhitlerin elinin güçlendirildiği yeni bir yasa çıkarılması
lazım. Gelen imar artırımlarının
daha mantıklı planlanması gerekiyor. Rant elde etmek için değil,
milli bir görev olarak bunun kabul
edilmesi lazım. İstanbul’da yaşayacağımız deprem gerçeğini göz ardı
etmeden, Kentsel Dönüşüm’ün
süratle yapılabilmesini sağlayacak
bir altyapının, hem hukuksal, hem
algısal şekilde oturtulması gerekiyor” dedi.
Önümüzdeki süreçte yeni projelerin ortaya konulması noktasında
planmalama ve altyapı çalışmalarının sürdüğünü kaydeden İzsiz,
“Biz az üret, kaliteli üret” felsefesiyle çalışan, nitelikli projelere
imza atan, müşterilerimize bu
yönde kaliteyi sunan ve tercihlerini yönlendiren bir firma olarak
dikkat çekiyoruz. Diğer yandan
en düşük kar marjlarıyla satış
yapıyoruz. 10 liraya ürettiğimiz bir
projemizi, 11 liraya satarak, stok
üretmekten ziyade, insanlarımızın konut ihtiyacını giderebilmek
amacıyla sorumlu bir misyonu
üstlenmiş durumdayız” diye konuştu. //
10
E Ğ İ Tİ M
)-%+)=CÿE2014
www.212haber.com
İmam Hatipli olmak,
HAKKI
Teknoloji Kullanımı
İMAM İK
LİL
P
İ
T
A
H
URUŞ
D
R
İ
B
İR
HALİD
2014 Ağustos ayı itibariyle açılan Başakşehir Anadolu Kız İmam Hatip Lisesi
geçici olarak Öğrenciden Armağan Anadolu Lisesi’nde hizmet veriyor. Okulun
kurucu müdürü Meryem Eren, öğretmen
kadrosunun tam olduğunu ve an itibariye
boş geçen dersin olmadığını söylüyor.
2
014 Ağustos ayı itibariyle açılan Başakşehir Anadolu Kız İmam Hatip Lisesi geçici olarak Öğrenciden Armağan Anadolu Lisesi’nden hizmet veriyor. Okulun kurucu müdürü, daha önce Mehmet Emin Saraç İmam Hatip
Lisesi’nde kadrolu öğretmen olarak görev yapan Meryem Eren. Kendisi de İmam Hatip mezunu olan Eren, “Öğretmen kadromuz tam. Şu anda boş geçen
hiç dersimiz yok. Eğitim kadromuz gayet kavi. Kontenjanımızda bir sıkıntı yok. İnşallah yeni binamız olursa her
şey çok daha iyi yürüyecek.” diyor.
Yeni okul binasının en kısa zamanda
yapılmasını ümitle beklediklerini söyleyen Başakşehir Anadolu Kız İmam
Hatip Lisesi Müdiresi Meryem Eren,
“Göçmen konutlarında yapılması düşünülen okulun şu anda projesi hazır.
İnşallah seneye tamamlanır. Misafir
bir okuldayız. Burası bir yıl sonrası için ikinci sınıf yükünü bina olarak kaldırmaz. Bir an önce binamızın yapılması ve bizim de artık binamız burası deyip velilerimize söylememiz lazım
ki onlar da güven içerisinde gelebilsinler; çünkü bu yıl yaşadığımız en büyük
sıkıntılardan birisi buydu. Veliler, biz
burası yakın diye verdik, bu okul nereye taşınacak diye sıkıntıya giriyorlar.
Önümüzdeki günlerde inşallah bu bilgilerin netleşmesi için çalışacağız.” sözlerine yer veriyor.
İMAM HATİP AŞKI İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ
olursak olalım her zaman İmam Hatip
aşkı için çalışmaya devam edeceğiz.”
ifadelerini kullanıyor.
Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu Meryem Eren, 1996 yılında
öğretmenlik görevine başlamış. Kendi deyimiyle 28 Şubat rüzgârlarının
savurduğu mağdurlardan olan Eren,
2001’de görevden ihraç edilmiş. 5 yıl aradan sonra 2006’da tekrar göreve dönmüş. “Bu süreç içerisinde de görevimizi aşkla kaldığımız yerden sürdürmeye çalıştık.” diyen Meryem Eren, “Rabbim güzel şeyler nasip etti bize. Elhamdülillah buradayız. Bundan sonra önümüzde ne olur bilmiyoruz ama nerede
Eren, “İmam Hatip nesli olarak çok
farzla beklentilerimiz oluyor bazen.
Bu çocuklarda da muazzam bir sorumluluk aslında. Hem bunun farkında olmak, hem bunu taşıyabilmek insanlara farklı bir sorumluluk getiriyor.
Bazen de bizim gözümüzde ayrıcalıklılarmış gibi algılanıyor. İmam Hatiplilik
bir ruh, bir tavır, bir duruş hali; biz bunu bütün gençlerimizde görmeyi ümit
ediyoruz. İsmimiz itibariyle imamız;
bütün toplumu en iyi şekilde temsil edeceğimize ve bu hasletleri gençlerimizin taşıyabileceğine yürekten inanıyoruz.” şeklinde konuşuyor.
İNŞALLAH GÜZEL DEĞERLER KAZANACAKLAR
İmam Hatiplere kimilerinin aşkla
şevkle, kimilerinin aile baskısıyla, kimilerinin çok sevdiği arkadaşı orada olduğu için, kimilerinin de hasbelkader geldiğini belirten Meryem Eren,
“Bunların içerisinde çok farklı dönütler var. Beni çok mutlu eden şeylerden
biri öğrencinin gelip bana, ‘hocam benim nakil dilekçemi siler misiniz, ben
gitmek istiyordum ama kalacağım’ demesiydi. Ne olduğunu bilmeyerek gelip de İmam Hatip güzelmiş diyenler
de önyargılı olup da İmam Hatip hiç
de söylendiği gibi değilmiş diyenler de
var. Elbette insanların fikirleri farklı olacaktır; ancak biz İmam Hatip kapısından çıkarken öğrencimizin çok
farklı çıkacağına inanıyoruz. Bir gün
de kalsa, bir ömür de İmam Hatipli olarak devam etse, inşallah güzel değerler kazanacaklar. Bizim hedefimiz sadece falanca tıp fakültesinden filanca
mühendisliğe şu kadar öğrenci yerleştirdik demek değil; ne olursa olsunlar
en iyisini onlar yapsınlar. Tamamen
değerlere hakim olsunlar ve bunları
hayatlarına yansıtabilsinler.” diyor.
BİR BİNA GİBİDİR
İMAM HATİPLİ
͞7ŵĂŵ,ĂƟƉůŝŽůŵĂŬĂƐůŦŶĚĂďŝƌĕŽŬƔĞLJŝďŝƌĚĞŶŽůŵĂŬĚĞŵĞŬ͘͟
ŝĨĂĚĞůĞƌŝŶŝŬƵůůĂŶĂŶƌĞŶƔƵŶůĂƌŦ
ŬĂLJĚĞĚŝLJŽƌ͗͞7ŵĂŵ,ĂƟƉůŝŽůŵĂŬ͕
ĞůŽůŵĂŬ͕ĚŝůŽůŵĂŬ͕ŚĂŬŬŦŚĂLJŬŦƌŵĂŬĚĞŵĞŬ͘ŝƌďŝŶĂŐŝďŝĚƺƔƺŶƺLJŽƌƵŵďĞŶ7ŵĂŵ,ĂƟƉůŝLJŝ͘ƵďŝŶĂĚĂƚƵŒůĂĚĂŽůĂďŝůŝƌƐŝŶŝnj͕ĕĂƨĚĂ͕
ƚĞŵĞůĚĞ͘7ƔƚĞ7ŵĂŵ,ĂƟƉůŝŚĞƉƐŝ
ďŝƌĚĞŶŽůŵĂŬĚĞŵĞŬ͘7ŵĂŵ,ĂƟƉůŝĚĞĚŝŒŝŶŝnjnjĂŵĂŶůůĂŚ͛ŦŶĞŵƌŝŶŝĚƵLJƵƉ͕K͛ŶĂŝĐĂďĞƚĞĚŝƉ͕ŽĂƔŬůĂƐĂďĂŚLJĂƚĂŒŦŶĚĂŶŬĂůŬŦƉLJŽůůĂƌĂ
ĚƺƔƺƉĞǀŝŶĞƚĞŬƌĂƌĚƂŶƺŶĐĞLJĞŬĂĚĂƌďƵďŝůŝŶĕƚĞŽůŵĂŬĚĞŵĞŬͬͬ͘͟
ÇOCUK ŞEHİRLE BÜTÜNLEŞMELİ
‘Çocuk, Kent ve Yerel Yönetimler’ sempozyumunda
konuşan Esenler Belediye Başkan Yardımcısı Hasan
Taşçı, “Yöneticiler, çocuklara şehrin bütünlüğünden uzakta bir mekân tasavvurunda bulunmamalı,
çocuk şehirle bütünleşmeli” dedi.
(6(1/(5%(/('ú<(6úMarmara Belediyeler Birliği ve Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler
Fakültesi işbirliğinde ‘Çocuk,
Kent ve Yerel Yönetimler’ konulu
sempozyum gerçekleştirdi.
Sempozyumda, çocukların kent
yaşamındaki yeri, önemi ve geleceği hakkında akademisyenler ve
yerel yönetim temsilcileri konuşma yaptı. Marmara Üniversitesi
Anadolu Hisarı Kampüsü’nde
Çocuğun şehirden beklentilerine değinen Taşçı, “Çocuk
şehirden; huzurlu bir aile
ortamı, çevre, kaliteli ve eşit
eğitim imkânı, oyun alanı,
gelecek tahayyülü vermesini,
şehirle arasında bir hikâyesinin
olmasını bekler” diye konuştu.
Çocuğun şehirle bütünleşmesi
gerektiğini kaydeden Taşçı,
“Yöneticiler, çocuklara şehrin
bütünlüğünden uzakta bir
mekân tasavvurunda bulunmamalı, çocuk şehirle bütünleşmeli” dedi. Taşçı, “Ev ile şehrin
teması çocuğun sağlıklı iletişim
kurabilmesi için önemli. Bunun
yanında mekânlar güvenli
olmalı. Eskiden ‘bizim sokak’
kavramı vardı, şimdi ne yazık
ki sokak çocukları var. Bunlara
akılcı çözümler üretmeliyiz”
şeklinde konuştu.
gerçekleşen toplantının ikinci
oturumunda Esenler Belediye
Başkan Yardımcısı Hasan Taşçı,
“Yerel Yönetimler ve Çocuk”
konusunda konuştu. Çocukların aktivite alanları olmasının
önemine dikkat çeken Taşçı,
“Esenler’de yoğun kamulaştırma
ve alan açma çalışmalarıyla çocuklar için yeşil alan ve parklar
açtık” dedi.
BİSİKLET KAZANDI
Esenler Belediyesi Şehir Düşünce Merkezi, Üniversite’nin içinde açtığı stantla Çocuk Üniversitesi, Anne Üniversitesi ve Esen
Çocuk Dergisi gibi projelerini
katılımcılara tanıttı. Programda
ayrıca yapılan bir kura çekilişiyle 12 yaşındaki Esenlerli Tuana
Koç, bisiklet kazandı. //
TEZCAN
[email protected]
HAYKIRMAK
DEMEK
HACER TÜRKEL
Mustafa
%ú5(øú7ú0&úolarak gençler, öğrenciler ve veliler ile oldukça zaman
geçirme fırsatımız oluyor. Onları
gözlemleme, dinleme ve yönlendirme imkânımız var. Teknoloji konusu
gündeme geldiğinde de genelde
günlük olarak belli bir vaktin ayrılabileceği kanaatine sahiptim. Ne zaman
ki kendi çocuğum 6. ve 7. sınıfa gelip
ergenlik dönemine girince ve onunla
beraber o fırtınalı yaşları geçirince
tüm bildiklerim yalan oldu. Özellikle
teknolojiye bakışım değişti. Günlük
kullanımı geçtim, haftalık kullanımının bile gençlerde müthiş bir
erozyona sebep olduğunu fark ettim.
Mümkün olduğu kadar uzak tutulması kanaati bana hâkim olmaya başladı. Öğrencinin teknoloji kullanımı ile
ilgili soru sorulduğunda genelde şu
üç soruyu soruyorum ben de:
1.Ekran karşısında günlük ne
kadar zaman geçiriyor?
2.Üreterek mi zaman geçiriyor,
tüketerek mi?
3.Bağımlı mı? Değil mi? Aday mı?
Özellikle 15 yaşına kadar çocukların
bir şeylere bağımlı olmaları çok kolay,
kısa zamanda bir şeye çabuk bağımlı
olabiliyorlar. Yukarıda özellikle ekran
dedim, ekran ile kastım bilgisayar,
cep telefonu, notebook, tablet ve
TV. Dikkat ederseniz çocuklar ekran
karşısına geçtiklerinde hareketsiz
kalıp sadece pasif pozisyonda kalarak
dinlenme ve izleme yapıyorlar. Eğer
içerikte düşünme de yoksa zamanı
tamamen tüketerek geçiriyorlar. Neyi
tüketiyorlar? Duygularını, enerjilerini,
hareket kabiliyetlerini, konuşma ve
kendilerini ifade etme yetilerini…
Ayrıca gözlerini… Ve kısaca kendilerini…
Bir gazeteci, Apple’ın yöneticisi
Steve Jobs ile yaptığı röportajda ‘Çocuklarınız İpad’e bayılıyor olmalılar
değil mi?‘ diye sorduğunda “Daha hiç
kullanmadılar, çocuklarımızın evdeki
teknoloji kullanımını kısıtlıyoruz.” cevabını duyunca gazeteci gibi benim
de ağzım açık kaldı.
Çocuklarımızın geneli ekran ışıkları
ile bronzlaşıyorlar. O derece ışığa ve
radyasyona maruz kalıyorlar ki ekran
ışıklarından koruyucu kremler çıksa
yok satar bence.
3D Robotic’in CEO’su Chris Anderson, 6 ile 17 yaş arasında değişen 5
çocuğuna evdeki her teknolojik cihaz
için zaman sınırı ve aile kontrolü
getirdiğini söylüyor. Birçok zararlı
etkilerin dışında bu aletlere bağımlı
hale gelmemelerini istiyor.
Twitter ve Blogger‘ın kurucularından Evan Williams iki küçük çocuğunun ipad yerine ne zaman isterlerse
alıp okuyabilecekleri yüzlerce kitabı
olduğunu söylüyor.
“Çocuklarımız için hafta içi katı bir
ekran yasağı kuralımız var.“ diyor bir
teknoloji medya ilişkileri frması olan
Sutherlandgold Group’un CEO’su
Lesley Gold.
Teknoloji ile iç içe olan birçok
uzman, çocuklarının 14 yaşına gelene
kadar cep telefonu kullanımını yasaklıyor. Yazdıkları ve paylaştıkları ileriki
yaşantılarında kendilerini olumsuz
etkilenmesin diye sosyal medyayı
kullanımını da yasaklıyor ve ayrıca bir
numaralı ortak kural “Yatak odasında
ekran tamamen yasak.”
Çocukların teknoloji ile vakit geçirmelerinin ötesinde nasıl geçirdikleri
de önemli, üretek mi tüketerek mi?
Facebook, Dropbox’ın danışmanı ve
iLike’ın kurucusu Ali Portavi: “Boya
fırçalarıyla, piyanosuyla vakit geçiren
bir çocuğu sınırlamak nasıl doğru
değilse bilgisayarda video üreten,
program yazan bir çocuk da öyle
olmalı.” diyor.
Bazı uzmanlar ise tamamen yasak koymanın geri tepebileceğini
ve bu çocukların ileride birer dijital
canavara dönüşebileceğini söylüyor.
Twitter’ın CEO’su Dick Costolo, ergenlik dönemindeki iki çocuğunun oturma odasında oldukları sürece sınırsız
teknoloji kullanımına izin verdiklerini
söylüyor.
Sonuç itibariyle teknolojiye ve teknolojinin nasıl kullanılması gerektiğine dikkat çekmek istedim.
Hepsi bu…
www.212haber.com
EĞİTİM
)-%+)=CÿE2014
11
DİNLEYİCİ DEĞİL
öncü olmayı hedefliyoruz
“ÖZKUR-BİR’DEN
ÖNEMLİ BEKLENTİLER VAR
Özel Öğretim Kurumları Birliği (ÖZKURBİR) Yönetim Kurulu
Başkanlığına yeniden Hami Koç seçildi. ÖZKUR-BİR’den
önemli beklentilerin
olduğunu söyleyen
Koç, “Bunlardan bazılarının eğitim sistemimiz içinde geliştirilmesi gereken hususlar
hakkında yeni çalışmalar sunmak.” dedi.
h5.ú<(’de bulunan özel okullar, dershaneler, sürücü kursları, muhtelif
kurslar gibi Milli Eğitim Bakanlığı’na
bağlı bulunan tüm özel öğretim-eğitim kurumlarının sorunlarına çözüm bulmak amacıyla 2000 yılında kurulan Özel Öğretim Kurumları
Birliği (ÖZKUR-BİR) Yönetim Kurulu Başkanlığına yeniden İhlas Eğitim Kurumları Genel Müdürü Hami Koç seçildi. 2006 yılından bu yana İhlas Eğitim Kurumları Kurucu
Temsilciliği ve Genel Müdürlüğü görevinin yanı sıra çeşitli STK’larda üyeliği devam eden Koç, her alanda
gelişen ve büyüyen ülkemizde, özelliği, farklılığı, iddiası, kültürümüze uyumlu, güven veren özel okulların
gelecekte çok daha önem kazanacağını söyledi.
7
Bugüne kadar ÖZKUR-BİR olarak her zaman Türk eğitim sistemi-
ne katkı verecek çalışmalar içinde olduklarını söyleyen Özel Öğretim Kurumları Birliği (ÖZKUR-BİR) Yönetim Kurulu Başkanı Hami Koç,
“Geçmiş dönemde derneğimizde yönetim ve üye olarak görev almış arkadaşlarımız, katıldıkları toplantılarda ve eğitim şuralarında düşüncelerini ve projelerini dile getirerek bugün eğitimle alakalı birçok hayata
geçirilen kararların temeli oluşturdular. Bu açıdan bakıldığında ÖZKURBİR’in eğitim alanında alınan kararları direkt olarak etkileyen çok etkin
derneklerden biri olduğunu söyleyebilirim. ÖZKUR-BİR olarak MEB
yetkilileri ile yaptığımız istişarelerde
fikirlerimizi ve önerilerimizi sunarak daha iyi bir Türk eğitim sistemi
oluşması için çalışıyoruz. Dört beş
yıl önce konuşulması güç olan konularda ÖZKUR-BİR öncü olmuş, belli
bir misyon üstlenmiştir.” dedi.
ϮϭϮ,Z'ĞŶĞů<ŽŽƌĚŝŶĂƚƂƌƺƌŽůĂŬŦƌǀĞLJĂnjĂƌŦŵŦnjDƵƐƚĂĨĂ
dĞnjĐĂŶ͕LJĞŶŝĚĞŶP<hZͲ7ZďĂƔŬĂŶŦƐĞĕŝůĞŶ7ŚůĂƐ<ŽůĞũŝ'ĞŶĞů
DƺĚƺƌƺ,Ăŵŝ<Žĕ͛ĂŚĂLJŦƌůŦŽůƐƵŶnjŝLJĂƌĞƟŶĚĞďƵůƵŶĚƵ͘
ÖZKUR-BİR’DEN ÖNEMLİ
BEKLENTİLER VAR
Yönetim kurulu ve derneğin üye okulları temsilcilerinin teveccühü ile yeniden başkanlığa seçilen Koç,
“Burada benim başkan olmam ya da
başka bir arkadaşımın bu görevi yürütmesi önemli değil. Netice olarak
Türkiye’nin geleceği olan çocuklarımızın daha iyi eğitim alabilmesi için
ve Türkiye için değerli evlatlar yetiştirilmesi için fikir üretiyoruz, hayata geçirmeye çalışıyoruz. ÖZKURBİR’den önemli beklentiler var. Bunlardan bazılarının eğitim sistemimiz
içinde geliştirilmesi gereken hususlar hakkında yeni çalışmalar sunmak olduğunu söyleyebilirim. Bunun için de derneğimiz içinde üye
okullardan arkadaşların katılımıyla komisyonlar oluşturduk. Bu arka-
daşlar geliştirilmesini düşündükleri
konular hakkında çalışmalar hazırlayarak yönetime sunacaklar. Özel
okulculuğun insanlığın menfaatleri
doğrultusunda geliştirilmesi ve öğrenci, öğretmen, veli, eğitim-öğretim ile alakalı her konuda çalışmalar yapılacak. Doğruluğuna inandığımız her çalışmayı MEB’in ilgili birimlerine ileteceğiz. Kamuoyu ile de
paylaşacağız.” sözlerine yer verdi.
Hami Koç, “Ayrıca Kasım 2014 sonunda ilk kez Antalya’da düzenlenecek olan 1. Eğitim Kongresi var. Öğretmenlerin, akademisyenlerin, okul temsilcilerinin katılımıyla geniş
bir kitleye hitap edecek şekilde düzenlenecek olan bu kongreye dernek
olarak yeni fikirlerle gideceğiz. Dinleyici değil, katılımcı ve öncü olmayı hedefliyoruz. Bizden de beklenen
bu.” diye konuştu.
4. ALTINÇAĞ KONFERANSI’NI
DÜZENLEYECEĞİZ
P<hZͲ7Z͛ŝŶĕŽŬƂŶĞŵůŝďĂƔŬĂďŝƌŽƌŐĂŶŝnjĂƐLJŽŶƵŽůĂŶůůƨŶĕĂŒ͛ĚĂŶďĂŚƐĞĚĞŶ<ŽĕƔƵŶůĂƌŦŬĂLJĚĞƫ͗͞ŽĐƵŬůĂƌŦŶŽŬƵůƂŶĐĞƐŝĚƂŶĞŵŝŶĞďŝnjůƨŶĕĂŒĚŝLJŽƌƵnj͘
ƵƂŒƌĞƟŵĚƂŶĞŵŝŶĚĞϰ͘ůƨŶĕĂŒ<ŽŶĨĞƌĂŶƐŦ͛ŶŦĚƺnjĞŶůĞLJĞĐĞŒŝnj͘'ĞĕƟŒŝŵŝnjƺĕŬŽŶĨĞƌĂŶƐĂĂůĂŶŦŶĚĂƵnjŵĂŶďŝƌďŝƌŝŶĚĞŶĚĞŒĞƌůŝĂŬĂĚĞŵŝƐLJĞŶůĞƌŬŽŶƵƔŵĂĐŦŽůĂƌĂŬŬĂƨůĚŦůĂƌ͘ƵŬŽŶĨĞƌĂŶƐůĂƌĂŽŬƵůƂŶĐĞƐŝƂŒƌĞƚŵĞŶůĞƌŝǀĞŝůŐŝůŝďƂůƺŵůĞƌĚĞŽŬƵLJĂŶƂŒƌĞŶĐŝůĞƌĚĞ
ŬĂƨůŦƉƐĞƌƟĮŬĂůĂƌŦŶŦĂůĚŦůĂƌ͘ŽŬLJŽŒƵŶŬĂƨůŦŵůĂƌŽůĚƵ͘hŵƵƚĞĚŝLJŽƌƵŵŬŝďƵLJŦůŬŝŬŽŶĨĞƌĂŶƐŦŵŦnjĚĂĚĂŚĂ
ĨĂnjůĂŝůŐŝŐƂƌĞĐĞŬƟƌ͘ƌŬĂĚĂƔůĂƌŦŵŦnjŽůƵƔƚƵƌƵůĂŶŬŽŵŝƚĞŝůĞŝůŬƚŽƉůĂŶƨůĂƌŦŶŦŐĞƌĕĞŬůĞƔƟƌĚŝůĞƌ͘KŬƵůƂŶĐĞƐŝǀĞŽŬƵůĂŚĂnjŦƌůŦŬŬŽŶƵƐƵŶĚĂLJĂƉŦůŵĂƐŦŐĞƌĞŬĞŶŚĞƌ
ƔĞLJŝŶŬŽŶƵƔƵůĚƵŒƵďƵŬŽŶĨĞƌĂŶƐ͕ƺůŬĞŶŝŶŚĞƌŬĞƐŝŵŝŶŝŶŝůŐŝŽĚĂŒŦ͘dĂƌŝŚďĞůůŝŽůƵŶĐĂŬĂŵƵŽLJƵŝůĞƉĂLJůĂƔŦůĂĐĂŒŦnj͘<ĂƨůŦŵĐŦůĂƌĚĂƐŝƚĞƺnjĞƌŝŶĚĞŶŽŶůŝŶĞŽůĂƌĂŬ
ŬŽŶĨĞƌĂŶƐĂŬĂƨůŵĂŬŝĕŝŶŬĂLJŦƚLJĂƉƨƌĂďŝůĞĐĞŬůĞƌͬͬ͘͟
Living Lab’da sağlık
testi yaptırdı
ú67$1%8/Vali Yardımcılığı görevinden,
Başakşehir’e Kaymakam
olarak atanan Kazım Tekin, Başakşehir Belediyesi
tarafından hayata geçirilen Başakşehir Living
Lab’ı ziyaret ederek, çalışmalar hakkında yetkililerden bilgiler aldı. Living
Lab’ın ilk projesi olan
Mobil Sağlık Ünitesi’nde
sağlık taraması yaptırdı.
ERNE MEDYA’DAN TEMEL KARADENİZ’E NEZAKET ZİYARETİ
‘EN İYİ OLMAK
İÇİN ÇALIŞIYORUZ’
(51(0('<$ Genel Koordinatörü Erol Çakır, Yayınlar Editörü
Necmettin Çakmak ve Gökhan
Fersan Küçükçekmece Belediye
Başkanı Temel Karadeniz’e nezaket
ziyaretinde bulundular. Samimi bir
ortamda gerçekleşen ziyarette Temel
Karadeniz, basının demokrasi açısından çok önemli bir yeri olduğuna
dikkat çekti. Karadeniz, “Basın bizim
için çok önemlidir. Basın halkın ve
vicdanın sesidir. Basınsız bir hayat,
basınsız bir gelecek sağlam olmaz.
Sesimizi duyurmak basın sayesinde
gerçekleşiyor.” dedi. ERNE Medya
Genel Koordinatörü Erol Çakır,
Temel Karadeniz’e Küçükçekmece
ile ilgili projelerinin neler olduğunu
sorması üzerine Karadeniz, “Küçükçekmece geleceğin belediyelerinden
en iyisi olmak için yarışıyor. Özellikle
gençler için sunacağımız imkanlarla
onların geleceğini garanti altına almış
olacağız. Bizim belediyecilik anlayışımız bütün belediyelere örnek olacak.”
ifadelerine yer verdi.
Karadeniz, “Küçükçekmece’nin
sorunlarını çok iyi biliyoruz. Birikimimiz ve deneyimimiz bu sorunları
çözmek için yeterli olacaktır. Halkımızla el ele verdiğimizde çözemeyeceğimiz sorun olmayacağına inanıyoruz. //
Başakşehir 2. Etap’ta yer
alan, yaklaşık 3000 m2
inşaat alana sahip ve 4
kattan oluşan Başakşehir
Living Lab binasını gezen
Başakşehir Kaymakamı
Tekin, kurumun Halkla İlişkiler ve Tanıtım
Müdürü Özge Şenöz’den
merkezle ilgili bilgiler
aldı. Yeni ilçe Kaymakamı
Tekin, Başakşehir Living
Lab Merkezi’ndeki gezisine merkezde geliştirilen
ürünlerin ve hizmetlerin
sergilendiği alandan başladı. Kaymakam Tekin,
akıllı aynadan taştan
kâğıtlara, atık suları geri
dönüştüren sistemden,
Türkiye’nin ilk sesli sosyal
ağına, akıllı ev teknolojisine ve 3D Printer’a kadar
pek çok çalışmayı inceledi. Başakşehir Living Lab
bünyesinde gerçekleştirilen çalışmalara hayran
kalan Kaymakam Tekin,
merkezin ilk projesi olan
‘Mobil Sağlık Ünitesi’nde
sağlık testi de yaptırdı.
‘GENÇLERE
YATIRIM YAPILIYOR OLMASI
ÇOK ÖNEMLİ’
Ziyareti sonrasında
Başakşehir Living Lab’la
ilgili izlenimlerini de paylaşan Kaymakam Kazım
Tekin, “Başakşehir’e ilk
geldiğimde ilk dikkatimi çeken yer Living
Lab binası olmuştu. İlk
tanıyacağım yer burası
olmalı diye düşünmüştüm. Şimdiki ziyaretimde,
merkezi gezdik, çalışmalar hakkında bilgiler
aldık. Baş döndürücü bir
hızla gelişen teknolojiden
Başakşehir’de nasıl yararlanırız, vatandaşa nasıl
faydalı hale getiririz mantığıyla yürüyen bir yer
olduğunu öğrendim, çok
hoşuma gitti. Hele hele
gençlerin yaratıcılıklarını
geliştirmeye yönelik çalışmaların yapılıyor olması,
diğer bütün çalışmalardan daha önemli. Güzel
bir düşünce, bu düşünceyi hayata geçiren devam
ettiren başta belediye
başkanımız olmak üzere
emeği geçenleri tebrik
ediyorum.”dedi. //
12
G Ü N DEM
)-%+)=CÿE2014
www.212haber.com
Gençliği camiye
çekmemiz gerekiyor
‘GEÇ
KALMA,
GENÇ
GEL!’
Başakşehir İlçe Müftülüğü, Camiler ve Din Görevlileri Haftası dolayısıyla Hasbaççe’de bir program düzenledi. Programa
Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş, Başakşehir Kaymakamı Kazım Tekin, İlçe Milli Eğitim
Müdürü Ramazan Yılmaz, İlçe Müftüsü Remzi Pehlivan, İlahiyatçı- Yazar Ömer Döngeloğlu ve din görevlileri katıldı.
B
$û$.û(+ú5 İlçe Müftülüğü, Camiler ve Din Görevlileri Haftası dolayısıyla Hasbaççe’de bir program düzenledi.
Kur’an’ı Kerim tilavetiyle başlayan programa Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt
Uysal, Belediye Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş, Başakşehir Kaymakamı Kazım Tekin, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ramazan Yılmaz, İlçe Müftüsü Remzi Pehlivan, İlahiyatçı- Yazar Ömer Döngeloğlu,
din görevlileri ve davetliler katıldı.
Programda konuşan ilçe müftüsü Remzi Pehlivan, camilerin medrese ve dua mekânı olduğunu söyleyerek, “Ecdadımız Osmanlı, camileri çok fonksiyonlu olarak inşa etmiş. Yanına da diğer ihtiyaçları karşılayacak örneğin aşevi, hamam,
vs. yapmış. Camilerin günümüzde de çok
fonksiyonlu olması gerekiyor. Bu seneki Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nın
ana teması cami ve gençlik. Bunun için
belirlenen slogan da çok güzel. ‘Geç kalma, Genç gel!’ Gençliği camiye çekmemiz gerek. Bunu sadece söylemek yetmiyor. Gençleri camiye çekebilecek şekilde camileri yeniden dizayn etmemiz lazım.” dedi.
Pehlivan, “Avrupa’da camiler kitaplıklarıyla, okuma salonlarıyla, lokantalarıyla, otoparklarıyla, oyun salonlarıyla, kuaförleriyle, vs. bütün tesislerin kurulduğu bir kompleks halinde yapılıyor. Ülkemizde de bu şekilde olması gerekir. Bir
insan, bir genç eğer camiye gelecekse orada arzu ettiği her şeyi bulabilmeli. Belki bir internet ortamını, okuyacağı kitabı,
oyun oynayabileceği salonları bulabilmeli. Bayanların da rahat abdest alabileceği,
‘MANEVİ DEĞERİ YÜKSEK
BİR PROGRAM’
çocuklarını rahat doyurabileceği, uyutabileceği mekânları camilerde oluşturmamız lazım. Camiler toplumun bütün kesimlerine hitap eden kurumlardır.” sözlerine yer verdi.
ENGELLİ KARDEŞLERİMİZ
CAMİLERE GİREMİYOR
Bütün camilerin engelsiz olması gerektiğine dikkat çeken Remzi Pehlivan, “ Maalesef bütün camilerimiz engelli. Engelli
kardeşlerimiz camilere giremiyor. Her insan engelli olabilir. Yarın birimizin engelli olmayacağının garantisi yok. Bu memlekette engelli kardeşlerimiz de var. Dolayısıyla onların da rahatça ibadet edeceği
mekânları camilerde oluşturmamız gerekiyor.” şeklinde konuştu.
‘CAMİ KIRAATHANELERİNİ
İLÇE GENELİNE YAYMALIYIZ’
İlçe Müftüsü’nün ardından söz alan Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal
yapmış olduğu konuşmasında şunları ifade etti.
“Camiler ve Din Görevlileri Haftanız kutlu olsun, bugünün inşallah camilerin nasıl olması gerektiği hususunda hepimizin bir araya gelerek tekrar değerlendirme yapmamıza vesile olur. Başakşehir’de
güzel örnekleri olan camiler var. Gittiğiniz zaman çay için, oturup sohbet edin önemli karalar alın, çocuklarla torunlarla
beraber gidin, gidilebilen yerler var ama
eğer Başakşehirin her tarafında bunu yapabilirsek asıl o zaman Başakşehirde ca-
miler farklı dedirtebiliriz. Dedenin torunuyla, babanın oğluyla oturup sohbet edebileceği çay içebileceği, oturup birlikte
sohbet edebildiği, konuşabildiği yer haline getirebilirsek asıl o zaman Başakşehirde camiler farklı oldu diyebiliriz. Bu konuda belediye olarak biz
geçmişte yapılan fakat etrafında çay ocağı veya oturulacak bir yeri olmayan
camilerimiz için elimizden
geleni yapıyoruz. Cami kıraathanelerimizi ilçemizdeki tüm camilerimize kazandırmanın gayreti içerisindeyiz. Camiler ve Din
Görevlileri Haftamız ülkemize hayırlı olsun, camilerimizin daha iyi günlere
gelmesine vesile olsun.”
Başkan Uysal’ın ardından kısa bir konuşma yapan Başakşehir Kaymakamı Kazım Tekin: “Başakşehir’de göreve başlayalı bir haftadan fazla zaman oldu. Sağ olsun Belediye Başkanımızın davetiyle ilk programım, Kurban Bayramının birinci günü bayramlaşma programıydı. İkinci katıldığım
program ise benim için manevi değeri
yüksek olan bu program oldu. Başakşehir’deki görevimize bu şekilde başlamış olduk. Haftanızın hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu yıl ki tema “Cami ve Gençlik” inşallah bende oğlum ve kızımla, hanımımla camilerimize ziyaretlerde bulunacağım. Bu değerli haftanın önemini ailemle birlikte idrak etmenin gayretinde olacağım. Programda emeği geçen başta belediyemiz ve müftülüğümüze çok
teşekkür ediyorum.” dedi. //
ŞE H İ R
www.212haber.com
<ĂnjĂŬŝƐƚĂŶůŦŚĂĐŦůĂƌ7ƐƚĂŶďƵů͛ƵnjŝLJĂƌĞƚĞƫ
OSMANLI
0h%$5(. toprakları ziyaret ederek hac ibadetini yerine getiren Kazakistanlı 100 hacı,
dönüşlerinde İstanbul’a uğradılar. Osmanlı
döneminden bu yana devam eden geleneği
sürdüren hacılar, Bağcılar Belediyesi tarafından ağırlandı. Başta Eyüp Sultan ve Sultanahmet camileri olmak üzere bir çok tarihi ve
manevi değeri yüksek mekânları ziyaret eden
hacılar daha sonra ülkelerine döndüler.
Bağcılar ilçesi ile kardeş olan Kazakistan’ın
Çimkent kentinden 100 hacı, Mekke’de hac
ibadetini yerine getirdiler. Dönüş yolu olarak
İstanbul’u tercih eden Çimkentli hacılar,
Bağcılar Belediyesi tarafından ağırlandı.
İstanbul’da her yıl Osmanlı dönemi Hac
geleneği yaşanıyor. İstanbul üzerinden kutsal
topraklara giden Orta Asyalı hacılar, hac görevini ifa ettikten sonra yine İstanbul güzergahını kullanarak memleketlerine dönüyor.
İstanbul’da Kazak hacılar, ilk olarak Eyüp
Sultan ve Sultanahmet camilerini ziyaret etti.
Eyüp Sultan Camisi’nde namaz kılan hacılar
İslam aleminin birliği için dua ettiler.
13
4 bin öğrenciye
ücretsiz Kur’an
'7DZ
͛
GELENEĞİNİ E>D E
>/
SÜRDÜRÜYORLAR
Mübarek toprakları ziyaret ederek hac ibadetini yerine getiren
Kazakistanlı 100 hacı, dönüşlerinde İstanbul’a uğradılar. Osmanlı
döneminden bu yana devam eden
geleneği sürdüren hacılar, Bağcılar
Belediyesi tarafından ağırlandı.
)-%+)=CÿE2014
,7z
B
Bağcılar İmam Hatip Okulları Mezun ve Mensupları Derneği (BAGİMDER), Bağcılar’daki
İmam Hatip Okulları’nda eğitim gören 4 bin öğrenciye ücretsiz Kur’an-ı Kerim hediye etti. Program kapsamında Bağcılar Kadir Kuş İmam Hatip
Ortaokulu’nda 11 imam hatip okulunu temsilen
katılan öğrencilere Kur’an-ı Kerim verildi.
$ø&,/$5’da eğitim ve öğretime katkı
sağlayan, imam hatipli bilincinin geliştirilmesi yönünde çalışmalar yürüten ve öğrencilere hem maddi hem
de manen destekte bulunan BAGİMDER, anlamlı bir programa imza attı. BAGİMDER, ilçedeki 11 imam hatip okulunda eğitim gören öğrencilere
ücretsiz Kur’an-ı Kerim dağıttı.
Kadir Kuş İmam Hatip Ortaokulu’nda
düzenlenen törende bir konuşma yapan Bağcılar Kaymakamı Erdal Çakır, Allah istediği vakit her şeyin gerçekleştiğini ifade etti. Geçmiş yıllarda hiç tahmin edilemeyen kişilerin,
‘öldüğümüzde cenazemizi kaldıracak
kimse bulamayacağız’ diyerek imam
hatip okullarının açılmasını sağladıklarını kaydetti. İlk amacın imam hatip yetiştirmek olduğunu kaydeden
Çakır, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak bugün bu okullar yalnızca imam
hatip yetiştirmiyor, aynı zamanda bu
millete hayırlı insanlar yetiştiriyor. Asıl gaye de budur.” Bağcılar Belediyesi, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve
BAGİMDER’in ortaklaşa eğitime önemli katkıda bulunduklarını kaydeden Çakır, Kur’an’ın çok iyi anlaşılması gerektiğini söyledi.
‘Sizin en hayırlınız Kur’an-ı Kerim’i
öğrenen ve öğretendir’ hadisi şerifini hatırlatarak konuşmasına başlayan Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı da buna vesile oldukları için mutluluk duyduğunu ifade etti. İmam Hatip okullarının tam teşekküllü müfredatıyla tam manasıyla yuvasına kavuşmuş olacağını belirten
Çağırıcı, “Bu tür programları anlamlı buluyorum. Bundan sonraki süreçte de İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüz
ve Müftülüğümüz ile birlikte eğitime
desteğimiz devam edecek. Konferanslar, seminerler ve yarışmalar düzenleyeceğiz.” dedi.
Hazreti Osman Kur’an Kursu’ndaki
yüzme havuzunun hizmete sunulduğunu kaydeden Çağırıcı, kız öğrencilerin de bu tesisten faydalanacakları
müjdesini verdi.
“İMAM HATİP NESLİ OLARAK CUMHURBAŞKANI ÇIKARDIK”
7ůĕĞDŝůůŝŒŝƟŵDƺĚƺƌƺDƵƐƚĂĨĂzŦůŵĂnjĚĂƂŒƌĞŶĐŝůĞƌĞŚŝƚĂďĞŶ͕͞PŒƌĞƚŵĞŶůĞƌŝŶŝnjƐŝnjůĞƌĞ͕ŝŵĂŵŚĂƟƉůŝŽůŵĂ
ƔƵƵƌƵŶƵĂŬƚĂƌĂĐĂŬƨƌ͘,ĂLJĂƨŶŦnjďŽLJƵŶĐĂ<ƵƌĂŶͲŦ<ĞƌŝŵƐŝnjĞƌĞŚďĞƌŽůŵĂůŦĚŦƌ͘͟
ĚĞĚŝ͘͞ůůĂŚ͛ŦŶ;Đ͘ĐͿŬŝƚĂďŦŶŦŽŬƵLJƵƉŽŶƵŶLJŽůƵŶĚĂLJƺƌƺLJĞŶůĞƌĞŶĞŵƵƚůƵĚŝLJĞŬŽŶƵƔĂŶ7ůĕĞDƺŌƺƐƺ,ĂƐĂŶ,ƺƐŶƺ
^ƵůĂĚĂŝŵĂŵŚĂƟƉŶĞƐůŝŶŝŶŚĂŬŬŦĂŶůĂƚĂŶƂŶĚĞƌŶĞƐŝůŽůĚƵŒƵŶƵŬĂLJĚĞƫ͘'7DZĂƔŬĂŶŦ,ĂƐĂŶ,ƺƐĞLJŝŶƂŶ-
AYNI ORTAK TARİHİ
PAYLAŞIYORUZ
ŵĞnjŝƐĞ7ƐƚĂŶďƵůDŝůůĞƚǀĞŬŝůŝ&ĞLJnjƵůůĂŚ
<ŦLJŦŬůŦŬ͛ŦŶ͕͚ŝnjůĞƌŝŵĂŵŚĂƟƉŶĞƐůŝŽůĂƌĂŬďŝƌƵŵŚƵƌďĂƔŬĂŶŦĕŦŬĂƌĚŦŬ͘ƌŬĂŵŦnjĚĂŶŐĞůĞĐĞŬŶĞƐŝůĚĞŐƺnjĞůŝƔůĞƌLJĂƉĂĐĂŬƨƌ͛ƐƂnjƺŶƺŚĂƨƌůĂƚĂƌĂŬ͕͞KŶĞƐůŝŶ
ƐŝnjůĞƌŽůĚƵŒƵŶƵĚƺƔƺŶƺLJŽƌƵŵ͘͟ĚĞĚŝ͘
<ŽŶƵƔŵĂůĂƌŦŶĂƌĚŦŶĚĂŶŝůĕĞĚĞŬŝϭϭŝŵĂŵŚĂƟƉŽŬƵůƵĂĚŦŶĂƉƌŽŐƌĂŵĂŬĂƨůĂŶƂŒƌĞŶĐŝůĞƌĞƐŦŶŦŇĂƌŦŶĚĂ<Ƶƌ͛ĂŶͲŦ<ĞƌŝŵĚĂŒŦƨůĚŦͬͬ͘
Kazakistan’la Türkiye’nin iki ayrı ülke, tek
millet olduğunu ifade eden Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Kazakistan’da
iftar programları düzenlediklerini hatırlattı.
Çağırıcı, “Aynı ortak tarihten geliyor aynı
duyguları paylaşıyoruz” dedi.
Her mahalleye Bilgi Evi
UZUN YILLAR DEVAM EDEN
BİR GELENEK
Bağcılar’da
30 bine yakın öğrencinin boş
vakitlerini
değerlendirdiği ve
çeşitli aktivitelerde bulunduğu Bilgi Evleri’ne
yenileri
ekleniyor.
Osmanlı döneminde özellikle Türkistan ve
Rusya’dan hacı adayları İstanbul üzerinden
Hac yolculuğuna başlarken yine hac dönüşünü İstanbul üzerinden gerçekleştiriyorlardı.
İstanbul’da toplanan hacı adayları düzenlenen görkemli sürre alayları ile kutsal topraklara uğurlanıyordu. //
KAYIP İLANI
^ĞƌŝƐŝϮϲϰϴϬϬŝůĞϮϲϰϴϱϬ
ϭĐŝůƚĨĂƚƵƌĂŵŦnjŬĂLJďŽůŵƵƔƚƵƌ͘
,ƺŬƺŵƐƺnjĚƺƌ͘
DhZd^Z/K)>E
'mE'PZEsZ'77Z^7
KAYIP İLANI
^ĞƌŝƐŦƌĂŶŽϬϳϱϰϯϱŝůĂ
^ĞƌŝƐŦƌĂŶŽϬϳϱϰϱϬŶŽůƵ
ĨĂƚƵƌĂůĂƌǀĞĂƌĂůĂƌŦŶĚĂŬŝ
ĨĂƚƵƌĂůĂƌĚĂŚŝůŽůŵĂŬƺnjĞƌĞ
ϭϲĂĚĞƚĨĂƚƵƌĂŶƺƐŚĂƐŦŽůƵƉ
ŬĂLJďŽůŵƵƔƚƵƌ͘
,m<mD^mmZ
<ZdbKdKDE<͘7d,͘
7,Z͘^E͘sd7͘>d͘bd7͘
7<7d>>7sZ'77Z^7
2.8//$5,1'$.ú derslere destek olarak Matematik, Türkçe, İngilizce,
Fen bilgisi ve Sosyal bilgiler derslerinin
yanı sıra masa tenisi, badmington, satranç, halk oyunları, skeç ve folklor eğitimlerinin de verildiği Bilgi Evleri’nin
sayısı artıyor.
İnşaatı tamamlanan Çınar Bilgi Evi
de yakında hizmete sunulacak. Toplam 1200 metrekarelik peyzaj alanına
sahip olan tesisin 340 metrekarelik
oturum alanı bulunuyor. 1489 metrekarelik kullanım alanına sahip olan
tesis bodrum kat, zemin ve iki normal
kattan oluşuyor. Tesisin zemin katı
da Aile Sağlığı Merkezi olarak kullanılacak. Yine Bilgi Evi olarak hizmet
verecek olan birinci ve ikinci katlar da
ise derslikler, dijital kütüphane, kantin,
yönetim ve 120 kişilik çok amaçlı salon
bulunuyor.
22 MAHALLEDE BİLGİ EVİ
OLACAK
Bağcılar ilçesinde Bilgi Evlerinin sayısının 15’e ulaştığını ifade eden Bağcılar
Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Yaklaşık 200 bin öğrencinin eğitim gördüğü
Bağcılar’da 100 binin üzerinde ilk ve
ortaokul öğrencisi bulunduğuna dikkat
çekti. Çağırıcı, “Eğitim her zaman önce-
liğimiz oldu. Öğrencilerimizin boş vakitlerini en iyi şekilde değerlendirmesi
amacıyla Bilgi Evleri’ni hizmete sunduk.
Yine Bağcılar Meydan’da Dil Evi’ni açtık.
Gençlik Merkezimizi de öğrencilerimizin hizmetine sunduk. Bilgi Evlerimizde
müzik, resim, karikatür, folklor gibi 30’a
yakın dalda eğitimler veriyoruz.” diye
konuştu. Başkan Çağırıcı, 22 mahallede
de Bilgi Evi’ni hizmete sunacaklarını
sözlerine ekledi. //
Skoda’nın yeni yetkili satıcısı Avek Otomotiv açıldı
6.2'$·nın satış ve servis ağını
daha da güçlendirecek olan
Avek Otomotiv Skoda showroomu, Tekstilkent’te hizmete girdi. Avek Otomotiv’in
katılmasıyla birlikte Skoda’nın
Türkiye çapındaki yetkili satıcı
sayısı 36’ya, yetkili servis sayısı
da 40‘a yükseldi. 2005 yılında
otomobil yetkili satıcılığına
başlayan Avek Otomotiv, Skoda
showroomu ile bu seçkin markalara bir yenisini daha eklemiş
oldu. Avek Otomotiv, Skoda
markası için 1.500 metrekarelik
yeni showroom ve servis yatırımı yaptı. Avek Otomotiv Skoda,
orijinal Skoda yedek parça ve
aksesuarlarının satışını da yürütecek. Son dönemde Türkiye’de
yeni model ve satış ağıyla atağa
kalkan Skoda, Türkiye Binek
Otomobil pazarı yüzde -18.9
daralırken ilk 9 ayda satışlarını,
geçen yılın aynı dönemine göre
yüzde 6.9 artırmayı başarırken
son aylarda filo teslimatlarıyla
da çıtayı yükseltti. //
14
G Ü N DEM
)-%+)=CÿE2014
AHMET
ÇOŞKUN
TEKRAR
GÜVEN
TAZELEDİ
www.212haber.com
‘Haksızlık karşısında
elif olmaya adandık’
Eğitimciler Birliği Sendikası İstanbul 1 No’lu
Şubeye bağlı Zeytinburnu Temsilciliği olağan
kongresini gerçekleştirdi. Zeytinburnu
Öğretmenevi’nde gerçekleştirilen ve tek listenin
olduğu seçimlerde mevcut başkan Ahmet
Çoşkun, Zeytinburnu Eğitim Bir Sen ilçe
başkanı seçilerek tekrar güven tazeledi.
E
øú7ú0&ú/(5%ú5/úøú6(1'ú.$6, İstanbul 1
No’lu Şubeye bağlı Zeytinburnu Temsilciliği olağan kongresini gerçekleştirdi.
Zeytinburnu Öğretmenevi’nde gerçekleştirilen ve tek listenin olduğu seçimlerde mevcut başkan Ahmet Çoşkun, Zeytinburnu Eğitim Bir Sen ilçe başkanı seçilerek tekrar güven tazeledi. Yoğun katılımın olduğu kongrede konuşan Eğitim
Bir Sen Zeytinburnu İlçe Başkanı Ahmet
Çoşkun, şunları söyledi: “Eğitim-Bir-Sen
olarak hizmet bayrağını devralıp yola çıktığımız ilk günden beri, eğitim çalışanlarımızın aklından ve vicdanından hiç ayrı
düşmedik, milletin beklentilerine bir an
bile bigâne kalmadık. Kendimizi, bu ülkenin insanlarının taşıdığı değer dışında,
uzağında bir yere asla ve asla konumlandırmadık. Hiç bir zaman bu ülkenin dertlerine, toplumun ve eğitim çalışanlarının
taleplerine gözümüzü kapamadık, kapamayacağız. Millet idaresinin vesayet altına alınmasına asla rıza göstermedik ve
göstermeyeceğiz. Kimileri kapalı kapılar
ardında hesap yaparken, bizler çözüm ürettik, mücadele ettik, direndik ve eğitim
çalışanlarımız için kazanımları elde ettik. Emeğin değerli olmasının ve ekmeğin
artmasının ön şartının, özgür, sivil ve demokratik bir siyasal sistem olduğunun bilincindeyiz. Bugün, Suriye’de sendikadan
bahsetme imkânı yoktur. Özgürleşmeyi,
demokratikleşmeyi, sivilleşmeyi, mazluma destek olmayı, zulmü ortadan kaldırmayı, insanı ve insan onurunu korumayı
da görev ve sorumluluklarımız arasında
görüyor, varlık nedenleri arasında kabul
ediyoruz. Eğitim Bir Sen özgürlük insana
aittir, insana dairdir anlayışıyla hareket eden aksiyoner bir özgürlük hareketidir.
Mazlum bir Müslüman olduğunda, üç
maymunu oynayan, kendisine iğne battığında aslan kesilen ve beş’in tüm ülkelerden büyük olduğu bir dünyada Eğitim Bir
Sen kendisini cüzdan sendikacılığıyla sınırlamayıp Doğu Türkistan’dan Arakan’a,
Afganistan’dan Irak’a, Suriye’den Filistin’e
ve Mısır’a kadar zalim yönetimlerin zulmüne maruz kalanlara el uzatan zulüm karşısında eli, dili ve duruşuyla örnek bir sivil toplum örgütü olmuştur. Bütün eylem ve söylemlerinde vicdan sendikacılığını ön plana çıkarmıştır. Biz, “insan”, “insan onuru”, “medeniyet”, “adalet”, “hakkaniyet”, “özgürlük”, demokrasi” , “kardeşçe yaşamak ve hakça bölüşmek” kavramlarını merkeze almış değerler sendikacılığı hareketiyiz. Eğitim Bir
Sen hak karşısında vav, haksızlık karşısında elif olmaya adananların bu çağdaki gür sesidir.”
VESAYETİN HER TÜRLÜSÜNE
KARŞIYIZ
Coşkun, “Demokrasinin üzerindeki vesayet gölgesinin, örgütlenmeye ve özgürleşmeye engel olmasının verdiği sıkıntıları aşarak geldiğimiz 22 yıllık yolculukta, 279 bin 722 üye ile Türkiye’nin en büyük sendikası olduk. Biz büyüdükçe, özgürlükler büyüdü; biz büyüdükçe, karanlığı aydınlatan ışık ve geleceğe olan umut
büyüdü. Üniversitelerdeki başörtüsü yasağı, katsayı zulmü, 8 yıllık kesintisiz eği-
seçen üyelerine teşekkür eden Çoşkun,
yönetim kurulu üyeleri ile birlikte ilçelerindeki eğitimle ilgili sıkıntıların ve eğitim çalışanlarının sorunlarının çözülmesi
için ellerinden gelen gayreti göstereceklerini söyledi.
Ahmet Çoşkun
tim dayatması, Milli Güvenlik Dersi marifetiyle eğitimin izlenmesi ve fişlenmesi,
Kur’an eğitimine yaş sınırlaması ve din eğitiminin önündeki engeller gibi milletin
ayaklarına bağlanan prangalar ısrarımız
ve katkımızla bir bir çözülmüştür. Vesayet ister askeri, ister yargısal olsun, ister
paralel ister dikey olsun Memur Sen olarak millete, milli egemenliğe ve milli bütünlüğe karşı tüm yapıların karşısındayız.
Hukuk adı altında yapılan kayıt dışı siyaseti değil; hukukun üstünlüğüne dayanan
demokratik sosyal hukuk devletinin gerçek anlamda tesis edilmesi için mücadele
edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
İlçe kongresine katılan 1 No’lu Şube Başkanı Orhan Aydın da yaptığı selamlama
konuşmasında şunları söyledi: “Başlangıcından bugüne sendikamız çok büyük aşamalar kaydetti. Çok büyük
işlere hep birlikte imza attık
ve atmaya devam edeceğiz.
Yapılan büyük hizmetlerden dolayı Zeytinburnu
teşkilatımıza teşekkür ediyoruz. Biz yaptığımız
işleri doğru yapacağız ve yapmaya devam
edeceğiz.”
Orhan Aydın
zĂƉŦůĂŶƐĞĕŝŵůĞƌŝŶƐŽŶƵĐƵŶĚĂĞLJƟŶďƵƌŶƵŒŝƟŵŝƌ^ĞŶ7ůĕĞdĞŵƐŝůĐŝůŝŒŝŶĞƐĞĕŝůĞŶ7ůĕĞzƂŶĞƟŵ<ƵƌƵůƵǀĞƔƵďĞƐĞĕŝŵŝ
ĚĞůĞŐĞůĞƌŝƔƵŝƐŝŵůĞƌĚĞŶŽůƵƔƵLJŽƌ͗
YÖNETİM KURULU
͞ŚŵĞƚŽƔŬƵŶ͕,ĂƐĂŶ^ƺƉĕŝŶ͕zƵŶƵƐPnjďĞŬ͕zĂŚLJĂ,ĂƌŵĂŶĚĂƌ͕ƌĚĂůĂŬŦƌƚĂƔ͕PŵĞƌzƺŬƐĞů͕ĞƚƺůdƵŶĕĞů͕bĞŚŵƵƐLJĚŽŒĂŶ͕zĂƐŝŶPĐĂů͕&ĂƚŵĂ^ŦŚŚĂƚDƵƚůƵ͕zĞƔŝŵ<ƵLJƵŵĐƵ͕mŵŝƚ'ƺƌĂŬŦŶ͕ŵŝƌ<ĂƌĂŵĂŶ͕7ƐŵĂŝůĞƟŶŬĂLJĂ͕7ƐŵĞƚ<ŦnjŦůĐŦŬ͕DƺĐĂŚŝƚĂƚĂů͘͟
ŞUBE SEÇİMLERİ DELEGELERİ
͞PŵĞƌĂŬŵĂŬ;ŽŒĂůĚĞůĞŐĞͿ͕,ĂƐĂŶ
^ƺƉĕŝŶ͕<ĂĚŝƌ,ĂůŝůhĕĂƌ͕zƵŶƵƐPnjďĞŬ͕ƌĚĂůĂŬŦƌƚĂƔ͕zĂƐŝŶPĐĂů͕bĞŚŵƵƐLJĚŽ͕
ŒĂŶ͕zĂŚLJĂ,ĂƌŵĂŶĚĂƌ͕DƵƐƚĂĨĂzŦůŵĂnj
ƚ<Ŧ7ƐŵĞ
ŬŦŶ͕
'ƺƌĂ
ŵŝƚ
EƵƌĞĚĚŝŶzŦůŵĂnj͕m
njŦůĐŦŬ͕&ĂƚŵĂ^ŦŚŚĂƚDƵƚůƵ͕ĞƚƺůdƵŶĕĞů͕
ƺƔƌĂ<ƺĕƺŬ<ĂLJŦƔ͕sŝůĚĂŶƌĚŽŒĂŶͬͬ͘͟
Gazetemize özel açıklamalarda bulunan
Ahmet Çoşkun, Zeytinburnu’nda göreve
geldikleri günden bugüne 6 yıldır yetkili
sendika olduklarını ve Zeytinburnu’nun
eğitim ile ilgili her türlü sıkıntısıyla ilgilendiklerini ifade etti. Kendilerini tekrar
Zeytinburnu Bilgi Evleri’nden
bir ilk daha: Öykü Yarışması
Tematik geziler, seminerler, atölyeler, kulüp çalışmaları ve kitap okuma yarışması gibi pek çok sosyal faaliyetle tam
on yıldır Zeytinburnulu çocuk ve gençlere kültürel şuur ve okuma sevgisi kazandıran Zeytinburnu Belediyesi Bilgi
Evleri okurken düşünen ve yazan yetenekleri keşfetmek amacıyla öykü yarışması düzenliyor.
%ú/*ú(9/(5ú bu yıl ilkini
düzenleyeceği öykü yarışması
ile üyelerini, okumaya ve yazmaya
teşvik ederken, kişisel ve sosyal gelişimlerini desteklemeyi, dilimizi
doğru ve etkin bir biçimde kullanmayı, kalemlerine cesaret katmayı,
özellikle de öykücülüğümüze yeni
eserler kazandırmayı hedefliyor.
Ahi Evran-ı Veli anlatıldı
$+ú/ú. ruhunu anmak ve
ahilik geleneğini yaşatarak
gelecek kuşaklara aktarmak
amacıyla Küçükçekmece Belediyesi Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi’nde ‘Ahilik Marifet Kapısı’ isimli program
düzenlendi. Programda Türk
esnafının teşkilatlanması yönünde büyük hizmetler yapan
Ahi Evran
Evran-ıı Veli anlatıldı.
Ahi Evran Üniversitesi Ahilik
Kültürünü Araştırma ve
Öykü yarışmasının konusu serbest
olmakla birlikte yarışmaya girecek
öykülerin daha önce yayınlanmamış, başka bir yarışmaya veya
herhangi bir yayın evine gönderilmemiş olması gerekiyor. Öykü
Yarışması 6, 7 ve 8. Sınıf Öğrencileri (1. Grup) , Lise Öğrencileri
(2.Grup), Üniversite Öğrencileri
(3. Grup) olmak üzere üç farklı
grupta gerçekleştirilecek olup
eserlerin 7 Ocak 2015 Çarşamba
Gününe kadar kayıtlı olunan bilgi
evine teslim edilmesi gerekiyor.
Genç yazarların en fazla iki eserle
katılabilecekleri öykü yarışmasının
değerlendirmesi ise Jüri Başkanlığını Prof. Dr. Fatih Andı’ nın yaptığı, Bestami Yazgan, Cemal Şakar,
Necip Tosun, Güray Süngü, Akif
Hasan Kaya ve Aykut Ertuğrul’un
yer aldığı edebiyat dünyamızın
çok kıymetli yazarlarından oluşan
bir kurul tarafından gerçekleştirilecek. Bu sayede yazarlarımız
eserlerine usta kalemlerin penceresinden bakma fırsatına da sahip
olacaklar. Değerlendirme sonucunda 14 Şubat 2015 Cumartesi
günü Zeytinburnu Kültür ve Sanat
Merkezinde gerçekleştirilecek ödül
töreni ile her grupta 1. olan eser
sahiplerine 5000 TL, 2. olan eser
sahiplerine 3000TL, 3. olan eser
sahiplerine 1500 TL ödül verilecek. Ayrıca dereceye giren eserler
haricinde her grupta ilk beş eser
sahibi mansiyon ödülü olarak 500
TL ile ödüllendirilecek.
Zeytinburnu Belediye Başkanı
Murat Aydın, “Türkiye’de bir ilki
gerçekleştirerek açtığımız Bilgi
Evleri’nde on yıldır aralıksız ola-
rak eğitim ve kültür faaliyetlerine
destek veriyoruz. Çocuklarımızın
ve gençlerimizin gelişim ve eğitim
süreçlerine en doğru ve sağlıklı
katkıyı sağlamak başkan olarak
benim görevlerim arasında yer
aldığına inanıyorum. Bu sorumlulukla Bilgi Evlerimizde her türlü
eğitim, sosyal ve kültürel olanakların yanında öykü Yarışması ile
Zeytinburnulu hemşerilerimize
yeni bir pencere açıyoruz. Öykü
Yarışması’yla tüm halkımızı
okumaya düşünmeye ve yazmaya
Uygulama Merkezi Müdürü
Kazım Ceylan, yaptığı konuşmada, ahiliği; imanın amele
dönüştüğü, Anadolu’nun yurt
edilmesi, Osmanlı’nın bir cihan devleti olmasını sağlayan
dünyevi ve uhrevi bir sistem
olarak tanımladı. Konuşmacı
Ceylan, Hacı Bektaşi Veli ve
Mevlana ile aynı dönemde
yaşamış
y ş
ş olan Ahi Evran’ın
b
büyük bir teşkilatçı yiğit bir
insan olduğunu belirterek
belirterek,
ilk kadın teşkilatlanmasına
teşkilatlanmasın
söyledi
örnek olduklarını söyledi.
P
Progra
ramda,
Halk
Müziği sanatçısanat
ları; Erkut Özkan,
Özkan
Serkan Köksal ve
Hulusi Gökmeşe
deyişler ve türkül
türküler
icra ettiği ve Türk
sana
Halk Müziği sanatçısı
Bayram Bilge Tokel
Tok
de ahiliğin doğuş
noktası Kırşehir’deen ve
Neşet Ertaş türküle
türküleri
seslendirdi. //
lı
davet ediyorum. Bu heyecanlı
yarışmada tüm katılımcılara başauygu
rılar diliyorum.” sözleriyle duygu
ve düşüncelerini ifade etti.
gi
Yarışmaya Zeytinburnu Bilgi
ciEvleri’nde kayıtlı olan öğrencinda
lerin yanı sıra, Zeytinburnu’nda
oturan, okuyan veya çalışan herkes
katılabilir.
gi için
Yarışma hakkında detaylı bilgi
rg.tr
zeytinburnu.bel.tr, bilgievi.org.tr
bilir. //
internet siteleri ziyaret edilebilir.
Bayram Bilge Tokel
www.212haber.com
G Ü N DEM
)-%+)=CÿE2014
15
Fiyatları uçuracak
DEV YATIRIM
Türkiye’nin
en büyük ölçekli
şehir planı projesi,
Başakşehir’de başlıyor. 60 bin metrekare
alan üzerinde kurulacak
meydanının ve meydan
çevresinde yer alacak
donatıların temellerinin 2014 yılı
sonuna kadar atılması
planlanıyor
W
::%$6$.6(+ú5<(1ú0(5.(=25* sitesinden edinilen bilgilere göre,
İstanbul’un en yeşil ve en güvenli ilçelerinden biri olan Başakşehir, dev
yatırımla Türkiye’nin ilk planlı şehir meydanının sahibi olmaya hazırlanıyor. 60 bin metrekare alan üzerinde kurulacak meydanının ve meydan çevresinde yer alacak donatıların temellerinin 2014 yılı sonuna kadar atılması planlanıyor. Alt yapı,
üst yapı ve sosyal donatı anlamında
Türkiye’nin Avrupai tarzdaki ilk şehir meydanı olması planlanan proje, 368 bin metrekarelik dev botanik
park ve 9 ihtisas hastanesine komşu
olarak konumlanıyor. 3. Köprü Bağlantı Yolu’nun üzerinde yer alacak
Türkiye’nin ilk kent meydanı, kafeler,
restoranlar, sosyal aktivite alanları,
spor alanları ve kongre ve sergi sarayı,
metro, tramvay, İETT durağı, on binlerce araçlık dev otoparkı ile her ihtiyaca cevap verecek şekilde tasarlandı.
2017’NİN TRAFİĞİ EN
RAHAT BÖLGESİ
Sular Vadisi, 8 ihtisas hastanesini
bünyesinde barındıran İkitelli Entegre Sağlık Kampusü (Sağlık Kent) ve özel sektör yatırımlarıyla İstanbul’un
en çok değerlenen ilçelerinden biri olan Başakşehir, kurulacak yeni şehir
meydanıyla da dikkatleri çekmeye hazırlanıyor. Atatürk Havalimanı ve yapımı devam eden 3. Havalimanı’nın
tam ortasında yer alan yeni merkez,
yapımı 2015’te tamamlanması planlanan 3. Çevreyolu’nun da bağlantı güzergahı üzerinde bulunuyor. 3. Çevreyolu ile bağlantı yolları ve ulaşım alt
yapısının tamamlanmasıyla birlikte
Başakşehir’in yeni merkezinden yola
çıkacak bir aracın 15 dakika’da Anadolu Yakası’na ulaşması öngörülüyor.
TOPLU TAŞIMA YENİ
MERKEZDE
Türkiye’nin ilk şehir meydanı toplu taşıma olanaklarıyla da ulaşımı en
kolay bölgelerden biri olacak. Metro,
tramvay ve İETT durakları ile meydana direkt ulaşım sağlanacak. Meydanda, tüm toplu taşıma istasyonları, maksimum 300 adımda ulaşılabilir konumda olacak. Yeni şehir merkezinden toplu taşıma ile yola çıkan
bir kişi kolaylıkla İstanbul’un herhangi bir noktasına geçebilecek.
RESMİ KURUMLAR YENİ
MEYDANA TAŞINIYOR
ĂƔĂŬƔĞŚŝƌ ͛ŝŶLJĞŶŝŵĞƌŬĞnjŝŝůĕĞĚĞ
ŬŝƌĞƐŵŝŬƵƌƵŵůĂƌĂĚĂĞǀƐĂŚŝƉůŝŒŝ
LJĂƉĂĐĂŬ͘ϮLJŦůŝĕŝŶĚĞƚĂŵĂŵůĂŶŵ
ĂƐŦƉůĂŶůĂŶĂŶLJĞŶŝŵĞLJĚĂŶĚĂLJĞƌĂůĂĐĂŬƌĞƐŵŝŬƵƌƵŵůĂƌŵŝŵĂƌŝůĞƌŝLJůĞ
ϲϬďŝŶŵĞƚƌĞŬĂƌĞůŝŬĚĞǀŵĞLJĚĂŶůĂďƺƚƺŶůƺŬŝĕŝŶĚĞŽůĂĐĂŬ͘^ĞůĕƵŬůƵŵŝŵĂƌŝƐŝLJůĞŝŶƔĂĞĚŝůĞĐĞŬƌĞƐŵŝ
ŬƵƌƵŵďŝŶĂůĂƌŦ͕ŵĞLJĚĂŶŦŶĐĂnjŝďĞƐŝŶŝĂƌƨƌĂĐĂŬ͘<ƵƌƵůĂĐĂŬLJĞŶŝƔĞŚŝƌ
ŵĞƌŬĞnjŝ͕ŵĞLJĚĂŶŦŶŵŝŵĂƌŝƐŝŶĞƵLJŐƵŶŽůĂƌĂŬŝŶƔĂĞĚŝůĞĐĞŬĂŶŦƚƐĂůďƺ
LJƺŬůƺŬƚĞďŝƌĐĂŵŝLJĞĚĞĞǀƐĂŚŝƉůŝŒ
ŝ
LJĂƉĂĐĂŬ͘^ĞůĕƵŬůƵǀĞKƐŵĂŶůŦŵŝŵĂƌŝƐŝŶĚĞŶƂƌŶĞŬůĞƌƚĂƔŦLJĂĐĂŬŽůĂ
Ŷ
ĐĂŵŝϱϬϬϬŬŝƔŝŶŝŶĂLJŶŦĂŶĚĂŝďĂĚĞ
ƚ
ĞƚŵĞƐŝŶĞŽůĂŶĂŬƐĂŒůĂLJĂĐĂŬ͘ϰŵŝŶĂƌĞůŝ͕ƐĞůĂƟŶŵŝŵĂƌŝƐŝŶĚĞŝŶƔĂĞĚŝůĞĐĞŬĐĂŵŝŶŝŶŵĞLJĚĂŶůĂďŝƌůŝŬƚĞ
ŚŝnjŵĞƚĞŐŝƌŵĞƐŝƉůĂŶůĂŶŦLJŽƌ͘
UZMANLAR
UYARIYOR!
dƺƌŬŝLJĞ͛ŶŝŶŝůŬƔĞŚŝƌŵĞLJĚĂĚ
ŶŦŬƵƌƵůƵŵĂĕŦƐŦŶĚĂŶĚĂƂƌŶĞŬŽůŵĂLJĂŚĂnjŦƌůĂŶŦLJŽƌ͘
7ƐƚĂŶďƵů͛ĂŬƵƌƵůĂĐĂŬϭ͘ϮŵŝůLJŽŶůƵŬƔĞŚƌŝŶƉůĂŶůĂŵĂƐŦŶŦŶŵĞLJĚĂŶŦŶĕĞǀƌĞƐŝŶĞŐƂƌĞLJĂƉŦůĚŦŒŦŶĂĚŝŬŬĂƚĕĞŬĞŶ
ĞŵůĂŬĚĞŒĞƌůĞŵĞƵnjŵĂŶůĂƌŦ͕ƉƌŽũĞŶŝŶƚĂŵĂŵůĂŶŵĂƐŦLJůĂďƂůŐĞĚĞĐŝĚĚŝďŝƌĮLJĂƚ
ĂƌƨƔŦŽůĂĐĂŒŦŶĂĚŝŬŬĂƚĕĞŬŝLJŽƌ͘ĂŚĂƂŶĐĞdƺƌŬŝLJĞ͛ĚĞ
ŚŝĕďŝƌŝůĕĞŶŝŶƉůĂŶůŦŬƵƌƵůĂŶ
ďŝƌŵĞLJĚĂŶĕĞǀƌĞƐŝŶĚĞŝŶƔĂĞĚŝůŵĞĚŝŒŝŶŝďĞůŝƌƚĞŶƵnjŵĂŶůĂƌ͕ƉƌŽũĞŶŝŶďƵŚĂůŝLJůĞdƺƌŬŝLJĞ͛ĚĞďƵŐƺŶĞŬĂĚĂƌ
ŐĞƌĕĞŬůĞƔĞŶĞŶďƺLJƺŬƂůĕĞŬůŝƔĞŚŝƌƉůĂŶůĂŵĂƐŦŽůĚƵŒƵŶĂ
ĚĞŒŝŶŝLJŽƌͬͬ͘
16
G Ü N DEM
)-%+)=CÿE2014
www.212haber.com
ÖLDÜRECEK BİZİ
BU AVRUPA MÜKTESEBATI!..
Ö
Ama Biz de öyle mi? Erkek ekmeğini rahat kazanacağını bildiği andan itibaren eşini çalıştırmaz. Özel şartlar haricinde evin direği erkektir. Ailenin geçimini o
sağlar.
Şimdi soruyu bir de şöyle soralım:
Madem kadın çalışmadan malın yarısına
ortak oluyor. Bu durumda çalışan kadınlara haksızlık olmuyor mu?
Evde akşama kadar kadın fesat programı dizi vb. malayani şeylerle vakit geçiren kadın ile,
Sabah uykusunu almadan otobüs duraklarında bekleyip, tıkış tıkış işine koşturmak zorunda kalan, akşama kadar amirinden gerektiğinde azar işiten, hata yapmamak için ve işini yetiştirmek için koşturan, akşam aynı sıkışık şartlarla evine
gelen kadın, kocasına karşı hangi işi eksik
yapıyor ki, evde oturan kadınla aynı hakka sahip olsun?
‘EZİLEN VE EZİKLEŞTİRİLEN
ERKEK
İsterseniz konuyu bir örnekle açıklayalım. Sefa Saygılı beyin bu konuda yazdığı çok güzel yazıları var. Bulup okumanızı tavsiye ederim. Kendisi Psikolog ve
bu konuda Profesörlük yapmış hazik bir
doktor. Üşenmeden unvanlarını yazıyorum ki, söylediklerinin önemi anlaşılsın.
Şimdi başından geçen olayı kısaltarak anlatayım:
TOKAT
HER ŞEY MAHKEMELERİN
ARAYA GİRMESİ İLE BAŞLADI
Eskiden olsa aile büyükleri araya girer,
kocayı ikaz eder her iki tarafa nasihat ettikten sonra basit şekilde kapanacak bir
olay, çevresindeki kadınların kışkırtması ve akşama kadar TV lerde seyrettiği kadın programlarından aldığı hızla kadın
mahkemeye koşuyor.
HATALAR ZİNCİRİ BAŞLIYOR
Sürgün
Mahkeme kocaya 3 ay evden uzaklaştırma cezası veriyor!!!
Bu ceza şikâyetin nev’ine göre 6 ay da olabiliyor.
Düşünebiliyor musunuz?
Birkaç günlük iş seyahatinde bile perişan
olan erkek 3 veya 6 ay evinden uzak kalacak. Aileler bir ömür çalışıp başını sokacak bir ev bulamaz kiralarda sürünürken, erkeğe yekten 3 ay başka evde kalacaksın deniyor.
Burada ‘Mor Çatı’ sığınma evi var diyecek kişi azdır her halde.
Erkeğimizin ruh halinden anlamayanlar
bunu önerebilir. Zaten bizim ruh halimiz
bilinmeden bu ‘Avrupa Müktesebatı’ başımıza sarıldı ya… Aramızda kaç erkek gururuna yedirip böyle bir ‘Sığınma Evi’ ne
müracaat eder?
SANKİ EVLENEN HER
ERKEĞİN YEDEKTE
BEKLEYEN BİR EVİ VAR
Evden uzaklaştırma cezası o kadar rahat
ve kolay veriliyor ki, sanki evlenen her erkeğin yedekte bekleyen bir evi var.
Bu işin memuru, öğretmeni,
Polisi, subayı astsubayı,
İşçisi esnafı var. Her kes yerleşik düzen mi
yaşıyor?
Milyonlarca insanımız; ülkemizin başka
yerlerinde gurbet hayatı yaşayarak ekmeğini kazanıyor.
Biz ki, %25 oranında doğduğu yerde yaşamama ile Avrupa birincisiyiz.
Kaldı ki, çevrenizde akrabalarınız bile alsa,
hangi evde kaç gün kalabilirsiniz? Ütünüz,
tıraşınız, günlük elbiseleriniz…
Hangisini nereye nasıl taşıyacaksınız?
Neyse. Mahkeme karar verdiyse vardır bir
bildiği. Bu arada 3 ay doluncaya kadar aile
birbirine soğudu. Artık bir arada yaşamanın mümkün olmadığına karar verip boşanmak için mahkemeye başvuruyorlar.
Hatalar Zinciri No. 2
NAFAKA
Yukarıda erkek maaşının 1.900 TL olduğunu söylemiştim.
Mahkeme kadına 750 TL
Çocuğuna da 350 cem’an 1.100 TL nafaka bağladı. Artı… Elektrik, su, doğalgaz vs
hariç…
[email protected]
[email protected]
eem
min
[email protected]
n
[email protected]
edilmesinde elbette ki katkısı vardır ama
yarı yarıya paylaşması hak mıdır?
‘Avrupa Müktesebatı’ bunu hak olarak
görebilir. Çünkü batıda çalışmayan kadın mı var?.. Adamlar kanunlarını kendi
şartlarına göre çıkarmışlar. Erkek de çalışıyor kadın da.
Boşanırken malın yarı yarıya paylaşılması gayet uygun…
LDÜRÜYOR DA…
Son zamanlarda gazete ve televizyonlara
yansıyan cinayet haberleri hiç dikkatinizi
çekiyor mu?
Çoğu, aile içi şiddetten kaynaklanan cinayetlerden bahsediyorum. Aileler çöküyor,
dağılıyor… Hayatın normal akışı içinde
meydana gelen boşanma ve ayrılmalardan bahsetmiyorum.
Çoluk çocuğunu öldürüp intihar edenler var…
İnsanımız bu kadar gaddar bu kadar acımasız nasıl olabiliyor?
Bu hale nasıl geldik?
Eskiden bir ‘Salacak Canavarı’ ismi verilen hadise olmuştu da, on yıllar boyunca konuşulmuştu. Ki, o hadisede katil yabancı biriydi. Şimdi ise aile içinde meydana gelen hadisenin biri bitmeden arkadan diğeri geliyor. Erkekleri çılgına çeviren, canavarlaştıran çoluk çocuğuna kıyacak hale getiren sebepler nedir?
Genç erkek kıza aşık oluyor.
Evleniyorlar. Erkek 1.900 TL maaş alıyor.
Çocuğun babası, evladı kira derdinden
kurtulsun diye bütün bir ömür edindiği 2
evinden birini çocuğunun üstüne geçiriyor. Yeni ailede ise çocuk oluncaya kadar
ufak tefek tartışmalar haricinde her şey
normal gidiyor. Çocuk olduktan sonra
birden şiddetli geçimsizlik başlıyor.
Bir gün hiddet anında erkek şeytana uyup karısına bir tokat atıyor. İşte o anda;
‘Yandı gülüm keten helva.’
‘At kaçtı torba düştü.’
Emin
Emin
BATUR
Daireye gelince:
Mahkeme, esasında kayınpedere ait olan
daireyi de eski gelinin çocuğuyla beraber
oturması için tahsis etmiş.
Zaten mal paylaşımından dolayı yarısı onun. Bu nafaka kadının bir işe girmesi
veya evlenmesi durumunda kesilir.
Üstelik bu miktar enflasyon oranında artışa tabidir.Kadın bu durumda herhangi
bir işe niye girsin ki?
Yeni mezun olmuş Üniversiteli gençlerin
zorluklarla 1.500 TL ye iş bulduğu bir ortamda; ev tahsis edilen, elektrik suyu ödenen üstüne 1.100 TL alan birinin gidip
iş bulup çalışması akıl karı mı?
Akşama kadar TV lerde kadın programlarını kim seyredecek?
Çenesi düşük aklı kıt kadınlarla kim çene
yarıştıracak?
Neyse,
Baba Prof. Dr. Sefa Saygılı beye:
‘Şimdi oğlum, nafakadan arta kalan 300500 TL ile yanımda sığıntı gibi yaşıyor.
Artık bu parayla evlenme şansı da kalmadı. Ne yapacağımı bilemiyorum’ diye
dert yanıyor.
Bir artı daha eklemek istiyorum.
Mahkeme her ne kadar baba çocuklarını
şu şartlarda görebilir hükmünü verse de,
bu görüşmeler tamamen kadının insafına
terkedilmiş bulunmaktadır.
Denece ki, ‘Kanun var! Nasıl göstermez?’
Ben işin pratiğini söylüyorum.
Eline güç geçmiş kadından tehlikelisi
yoktur.
Çocuğu göstermemek için, ipe nasıl un
serdiklerini bilen bilir. Ama erkek yükümlülüklerin birini yerine getirmezse, ‘Kadına pozitif ayrımcılık’ belasından
devlet anında erkeğin üstüne çöker.
CİNAYET
İyice sıkışan erkek bu sefer
‘Ihkak-ı hakk’ yoluna gider.
Yani adaleti kendi uygulayacak.
Gazeteler, Barışmak için evine giden ve
reddedilen erkeklerin işlediği cinayet haberleri ile dolu.
DUL KADIN ENFLASYONU
Sabredip verilen hükme razı olan ve nafakasını tıpış tıpış ödeyen erkekler neticesinde boşanmalar arttı… Evlilikler azalmaya başladı. Artık erkeklerin evlenme
yaşı 30 u geçmiş bulunmaktadır.
En güzel yıllar aile ile beraber geçmiyor.
Çünkü, Bir alt tabaka boşanmasında bile
ortaya çıkan tablo bu iken, biraz daha iyi
şartlarda meydana gelen boşanmaları artık siz düşünün.
Kocasının durumu biraz iyi olan kadınlar, anlaşmalı boşanmalarla servetlere konuyor. Kısa günün karı.
Pardon kısa evliliğin karı.
AİLE KUDSİYETİ
Bu AB uyum yasaları kutsal aile bilicimiz
dinamitleyip yerine ticari aile mefhumunu yerleştirdi.
Bundan sonra nikah akitleri evlendirme
daireleri yerine, Noterlerde yapılırsa şaşmayın.
Çünkü evlilikler bu gidişle ticari şirkete dönecek.
Zaten TV lerdeki kadın programlarını
seyredenlerden duyuyorum, evlenmeye
gelen kadınların ilk sorduğu ‘Evin var mı,
araban var mı, bankada paran var mı?’
gibi sorularmış. Gerçi aile kutsiyetine i-
nanan bir kadının evlenmek için o programlarda işi ne?
Hadi olduğunu düşünelim.
Bir kere olsun, namazın niyazın yerinde
mi, ahlakın çevreyle geçimin nasıl, hayatında kaç kitap okudun vb. soran yok.
Her şey maddi varlık üzerine.
Tamam, o da lazım ama o kadar da değil.
PEMBE İNCİLİ KAFTAN
KADINLARA HAK VEREREK
KADINLARIN YUVASI
YIKILIYOR
Çünkü gaye başka…
Kadınlara hürriyet veriyoruz adı altında,
mahremiyeti ortadan kaldırıp erkek korumasından çıkmış kadına kolay ulaşmak
içindir yapılıyor tüm bu yapılanlar.
Az önce kadınlar ‘Kaç kitap okudun?’
Sormuyorlar dedim ya. O nu biraz açayım:
Erkeklerimiz ‘Pembe İncili Kaftan’ ı okumadan mertliği, Kadınlarımız Tolstoy’u
okumadan çocuk yetiştirmeye kalkıyorlar. Binaenaleyh doğru bildikleri şeyleri düzeltmeye kalkıp nasıl işleri berbat ettiklerini, işin bir adım sonrasını hesap edemediklerini, komşu ile çevre ile geçimi
çok güzel anlatır Tolstoy.
Kadınlar da ‘Bize özgürlük veriliyor’ diye
sevinip ailelerini yuvalarını dağıtıyor farkında değiller.
Bugün boşanma davalarının %70 i kadınlar tarafından açılıyor.
Mahkemeler pozitif ayrımcılık hakkını
kullanarak erkeğin ümüğünü sıkıyor.
Yukarıdaki olayda anlattığım gibi erkek
ömür boyu çalışıp dul eski eşine para yetiştirmek zorunda bırakılıyor.
Bu durum; sosyologlarımız İbni Haldun’un Mukaddime’sini okumadan, sosyolog olmaya, Siyasetçilerimiz
Maverdi’nin El Ahkamus-Sultaniye’sini okumadan siyasetçi olmaya kalkmalarına
benzer. (İktidar-muhalefet fark etmez)
Ailenin otomobili varsa ve anahtar hasbelkader hanımın elinde ise (%90 elindedir) erkek o arabayı da alamaz.
Kadın rıza ile anahtarı vermedikçe erkek
kanunen alamaz. Bütün yük erkekte…
Nafakayı o ödeyecek. Ayrılma tazminatını da… Yoğ idi evvel öyle bir şey, yeni
çıktı bu da başımıza.
Minimum 40-50.000 TL den başlayan
tazminatlardan bahsediliyor.
Bütün bunlar için çalışması lazım. Bunun
için otomobil de lazım.
Cep telefonları çıkalı beri birçok erkeğin
bir nevi işyeridir otomobil.
Ama otomobil de elden gidiyor.
Bunları göze alamayan erkek naçar her
şarta razı olup hanımla anlaşma yoluna
gidiyor.
Anlaşıp eve dönen hanım (Pardon! O eskidendi. Şimdi erkek uzaklaştırıldığı için
erkek demeliyim.) Her şeyi kabul edip eve dönen erkek, hanımıyla anlaşıp evliliği
sürdürürse, artık o evlilikte ne hayır kalır
siz karar verin.
BELEDİYE BAŞKANI
Belediye başkanı olsam evlenen her çifte
bir takım Ömer Seyfettin serisi, bir takım
Tolstoy seçme hikâyeleri hediye ederdim.
Tolstoy üzerine niye çok duruyorum,
Çünkü Tolstoy’un üslubu akıcı ve her kesin okuyup anlayabileceği ibret dolu anlatımları var.
Ayrıca anlattığı hikâyelerin çoğu İslam
kaynaklıdır. O bu hikâyeleri kendi bulunduğu ortama uyarlamıştır.
Rahmetli babam bir sayfa Türkçe kitap okumuş değildi. Beyrut ve Kahire’de basılmış Arapça kitapları okurdu.
Anlattığı menkıbelerin bir kısmı
Tolstoy’un anlattıkları ile benzer şeyler.
Bazıları bire bir örtüşüyordu. Buradan
anlaşılıyor ki, Tolstoy bizim medeniyetimizden etkilenmiş.
Nitekim İslam dinini incelemek için
İstanbul’a gelirken yolda ölüyor.
EVİN REİSİ KİM?
Şimdi tekrar konumuza dönelim.
AB Müktesebatı ile birlikte ‘Evin reisi’ diye bir şey kalmadı.
Hâlbuki bu; dinimize örfümüze kültürümüz tamamen ters bir şey.
Erkek evin reisidir.
Sosyolojik olarak da fizyolojik olarak da
psikolojik olarak da bu böyledir.
Kadın yaratılış itibari ile erkeğin korumasına ihtiyacı vardır.
Bize AB kanunlarını dayatan Avrupalılar,
kadın erkek eşitliğini başarabilmiş mi?
Hayır!..
Buna ait yüzlerce örnek verebilirim.
Zaten böyle bir eşitlik fıtrata (yaradılışa)
aykırıdır. Bazı durumlarda kadın erkekten üstündür. O ayrı. Ama netice olarak
erkek reistir. Nedeni bu sayfalara sığmayacak kadar uzun.
O halde yüz yıldır uğraşıp olmayan şey
neden bize dayatılıyor.
Hem de biz Müslüman, onlar Hristiyan oldukları halde. Hristiyanlık bile bunu kaldırmıyor da, Müslüman bir toplum
böyle bir şeyi nasıl kaldırsın?
OTOMOBİL
ORTA YAŞ SINIFI KADIN
Ortaya,
Yuvasını yıkmış, elinde parası olan, genç
sayılabilecek orta yaş sınıfında
Mebzul miktarda kadın çıkıyor.
Bir de bunların altında arabası varsa…
Erkek akşama kadar çalışıp trafik yoğunluğundan zor kendini eve atarken ve iş
yoğunluğundan en basit bir sosyal aktivitesi yok iken… Kadın altında arabası, cebinde nafaka ve tazminat parası, mesai ve
trafik problemi olmadan, yuvası ve başında kocası da olmadan istediği yere gidebilecek. İşte batının istediği bu!
Bizi kendilerine benzetmek...
Şimdi anlaşıldı mı neden bu kanunlar yasalaştığında ilk tebrik edenlerin CHP li
bayan milletvekilleri olduğunu?
O bayan milletvekilleri verdikleri beyanatlarda ‘Biz iktidarda olsaydık ancak bu
kadarını yapardık’ demişlerdi.
Bu kafayla ‘Kadına karşı şiddeti’ bırakın azaltmayı, iyice artırmaktadır. Üstelik en fazla bir tokatla biten kavgalar şimdi kanlı bir şekilde veya boşanma ile bitmektedir.
ERKEK HAKKI
Boşanmalarda mahkeme genellikle kadına eldeki varlığın yarısın verir.
Kadın çalışmadan elde edilen mal varlığına nasıl ortak olabilir? Evet, o malın elde
Akıllı kadın evin prensesi olur eşine moral kaynağı olur.
Akılsız kadın TV kadın programlarının
müptelası olur akşam kocasının moralini alt-üst edecek mevzuları biriktirir, geçimsizliğin kaynağı olur, boşanma davası açar, malın yarısına ve aile evine konur, ondan sonra huzur bulacak. Mümkün mü?
HAMBURG
Bu gidişle işimiz Avrupalı yaşam tarzına
dönecek.
Hamburg’ta yaşayan bir dostumu ziyarete
gittiğimde, şehri çok beğendiğimi, oturdukları muhite hayran olduğumu söylediğimde iç çekerek şunu söylemişti:
‘Ahh!.. Bir bilseniz’ dedi. ‘Her şey güzel ama yaşayan ailelerin %90 nikahlı değil’
demişti. Aile kurumu diye bir şey kalmamış. Öyle ya siz her şeyi böyle ticarileştirirseniz aile kurumu da şirket ortaklığına
dönüşür. Avrupa böyle çökecek.
‘Eve bir kilo ıspanak alsalar yarısını kadın
yarısını erkek öder..’ diye hayıflanmıştı.
DİNDARLIK
Boşanmaların sebebi inanç eksikliği deniyor. İyi ama inanç kullanılarak da kadınlarımız zehirleniyor.
Böyle böyle kadını biz erkekler yoldan çıkardık. Kur’an-ı Kerimde açık bir şekilde
(Er ricelu kavvamuna alen nisa) zikredilmişken, bunu eğip büküp tevil etmeye çalışan dindarımız az değil.
Kadın şunu yapmakla bunu yapmakla
mükellef değil diyenlerimiz var.
Hatta daha ileri giderek ‘Kadın çocuğunu
süt emzirmekle mükellef değil’ diyen alimler var. Yahu o süt çocuğun hakkı. Nasıl vermezsin? İstisnalar hariç kadın keyfine bırakılmış değil bu emzirme işi.
Allah-ü Zülcelal doğumdan sonra kadına
kadının göğsünde süt yaratmışsa, ‘fizyolojim değişecek sütanne bulun’ diyemez.
Ama maalesef ‘Diyebilir’ diyen ‘din alimlerimiz’ var.
Diyorum ya, Kadın hakkı diye diye iş öyle abartıldı ki, dini müsamahalar kullanılarak kadın yoldan çıkarıldı. Bazı Kadınlar bu fetvalara bakıp ‘Benim bu kadar hakkım var kullanayım’ deyip erkeğine serkeşlik etmeye başlıyor. Ve yuvasının
yıkılma yolunu açıyor.
HADIM EDİLMİŞ ERKEKLERLE SAVAŞ KAZANILMAZ
Allah göstermesin. Hin-i hacette vatan
müdafaasına ilk koşacak olan erkektir. Bu
savaş olur, namusunu korumak için celadet olur, tabii afetler olur, her şartta erkek
gücüne ihtiyaç vardır. Ancak sürgün yemiş, evinden uzaklaştırılmış, Onuru zedelenmiş, ailesine çoluk çocuk ve komşusuna karşı ezik kalmış bir erkek hadım edilmiş erkekten farkı yok. Bugün Avrupa veya Amerika’nın üstün silah gücü ve
teknolojisi olmazsa aslında savaşacak gücü kalmamış.
AB ülkeleri sıkıştıkları her bölgede ABD
askerini yardıma çağırması boşuna değil.
AB veya ABD nin üstün silah teknolojisi
olduğu halde, paralı asker (Lejyoner) kullanmaktadırlar. İsrail bu kadar üstün silah gücüne rağmen GAZZE de Filistinlilere diş geçirememiş barış talep zorunda kalmıştır. İsrail insan gücüne güvense,
Filistin’de bir tek Müslüman Arap bırakmayacağından kimsenin şüphesi olmasın.
Tekrar ediyorum:
Erkeğimiz mevcut AB uyum yasalarının insafına terkedildiği takdirde, birçok
problemle birlikte savaş gücümüzü de
kaybederiz.
G Ü N DEM
www.212haber.com
)-%+)=CÿE2014
17
‘SPOR BİZİM İÇİN
SADECE BiR ARAÇ’
İstanbul Büyükşehir Belediye Spor Kulübü Başkanı Ahmet Hamdi Çamlı, 212 Haber’e önemli
açıklamalarda bulundu. Asıl maksatlarının
m
spor olmadığını söyleyen Çamlı, “Amacımız ahlaklı
insan yetiştirmek. Yaratılış ga
gayemiz kulluk ve ibadet etmek. Bunları yaparken güçlü kuvvetli olişletmeye çalışıyoruz. Spor bizim için sadece bir araç” dedi.
mak gerekiyor.
g
y Bizde bu mantığı
ma
demizi temsil ediyor. Çocuk, kulüp başkanının, yönetiminin, hocanın hatta en
uç noktada malzemecinin bile bu idealin, felsefenin içinde olduğunu hissettikçe kendisi de uygulayacak. Bu hissin hızlandırılması için programlar yapacağız,
fırsat buldukça Çanakkale’ye götüreceğiz.
Batman’dan Çanakkale’ye 3 bin çocuk getirdik. Polise sokaklarda taş atan çocuklar gezi sonrası ‘Vatan Sana Canım Feda’
diye Batman sokaklarında Cumhuriyet
Bayramı’nda resmi yürüyüşe katıldılar.
Bunlar birlik ve kardeşlik için son derece
önemli şeyler. Şuan da İstanbul Büyükşehir Belediye Spor Kulübü bu felsefeyle
yoluna devam ediyor” diye konuştu.
BİLAL KELEBEK
E
6.ú%$û.$1d$ø$7$<.$/.$1&,’nın İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü’nde Başkan
Vekili olması nedeniyle Temmuz ayında
yapılan Olağanüstü Genel Kurul’da bütün delegelerin oyunu alan Ahmet Hamdi Çamlı, İstanbul Büyükşehir Belediye Spor Kulübü’nün yeni başkanı oldu.
212 Haber’e önemli açıklamalarda bulunan Çamlı, 40 bin lisanslı sporcu ile dünyanın en büyük spor kulüplerinden birisi
olduklarını belirtti. Yeni bir heyecan, yeni
bir anlayışla yeni döneme yönetim kurulu
ve kulüp personeliyle başladıklarını söyleyen Çamlı, Büyükşehir Belediye Spor
Kulübünün İETT, İtfaiye, İSKİ ve son olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Spor
Kulübü adını aldığını açıkladı. Yıllarca bu
kulüpte yönetim ve denetleme kurulunda
görev aldığını kaydeden Çamlı konuşmasına şöyle devam etti, “Temmuz ayında olağanüstü kongre ile bu görevi devraldık.
Büyükşehir Belediye Spor Kulübü dünyanın en büyük spor kulübüdür. 40 bin
sporcusu olan başka bir kulüp daha yok.
Türkiye’nin spor anlamında lokomotifiyiz. Eğer sporu bırakıyoruz veya çekeliyoruz desek Türkiye’de spor çok büyük bir
sıkıntıya düşer.”
8 MADALYANIN 6’SI
BÜYÜKŞEHİR SPORCUSUNA AİT
Özbekistan’da yapılan Dünya Büyükler Serbest ve Greko-Romen Güreş
Şampiyonası’nda, Dünya 3.’sü olan Milli takımda kazanılan 8 madalyanın 6’sının Büyükşehir Belediye Sporcusuna ait
olduğunu vurgulayan Çamlı, bunun kendileri adına gurur verici olduğunu söyledi. Bedensel engellilerde branşlarını arttıracaklarının da altını çizen Çamlı, “Cebeci’deki tesisimiz tüm dünyaya örnektir. Basketbol, voleybol ve güreşte 1.ligdeyiz. Bütün branşlarda Türkiye’de dereceler elde ediyoruz. Ana kaynağımızı İstanbul Büyükşehir Belediyesi meclisten geçirerek amatör sporlara destek adı altında
karşılıyor. Bu rakam aşağı yukarı 15-20
milyon civarında” ifadelerini kullandı.
TESİS VAR SPORCU YOK!
BEL ALTI VURUŞLAR
YAPILIYORDU
Çamlı, futbol branşını devretme kararı
almalarındaki nedenin belediyeler ve resmi kurumların ‘Profesyonel futbola niye para harcıyorlar’ şeklinde bir algı oluşmasından kaynaklandığı belirtti. Bu algının doğru olmadığını vurgulayan Çamlı,
“İyi bir irade ve idare olduktan sonra çok
büyük paralara ihtiyaç yok kulüpler kendi gelirleriyle idare edilebilir. Ama insanlara bunu anlatmak gerçekten çok zordur.
Belediye olduğu için muhalefet bu konu üzerinden bel altı vuruşlar yapıyordu.
Hem bu algıyı ortadan kaldırmak hemde
alt yapı branşlarına daha fazla ağırlık vermek için böyle bir karar aldık” şeklinde
konuştu. Basketbolun da futbol gibi yavaş
yavaş holdingleştiğini kaydeden Çamlı,
5+1 yabancı uygulamalı basketbol liginde
alt yapıdan çok fazla oyucunun yetişmediğinin de altını çizdi.
SPOR BİZİM İÇİN SADECE
BİR ARAÇ
Çamlı, kendisinin İstanbul İmam Hatip’te
okurken güreşle ilgilendiğini fakat spor
adamı olmadığını belirterek, “Cenab-ı
Hak bize böyle bir yol gösterdi ve bugünlere geldik. İstanbul Büyükşehir Belediye
Spor Kulübü olarak asıl maksadımız spor
değil, maksadımız ahlaklı insan yetiştirmek. Ahlaka katkıda bulunurken gençlerin milli bilincini ve maneviyatını arttırmak istiyoruz. Kendi fikir dünyama göre
spor sadece bir araç. Cenab-ı Allah zaten
‘Ben sizi kulluk ve ibadet için yarattım”
diyor. Demek ki insanların tek bir yaratılış gayesi var kulluk ve ibadet etmek. Kulluk ve ibadeti sıhhatli yapabilmek içinde yemek güçlü kuvvetli olmak gerekiyor.
Bizde bu mantığı işletmeye çalışıyoruz.
Gelir gelmez sloganımızı ‘Önce Ahlak ve
Maneviyat’ şeklinde değiştirdik. Çocuklara her zaman öncelikle milli bilinç ve maneviyat diyoruz” dedi.
Okullarla ve milli eğitim müdürlükleriyle beraber her branşta irtibat halinde olduklarını belirten Çamlı, asrın sporcusu
olarak anılan Güreş Federasyonu Başkanı
Hamza Yerlikaya ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Spor Kulübü sporcusu olduğunu vurguladı. Türkiye’de son 10 yılda
spora çok önemli yatırımların yapıldığını kaydeden Çamlı şöyle konuştu, “Geçtiğimiz günlerde Türkiye Futbol Federasyonu Milli Takım için Riva’da kamp yeri
açtı. Konuşmalarda 63 milyon TL’ye mal
olduğunu duydum. Eski Başbakan Erdoğan kürsüde, ‘Biz iktidara gelmeden önce
sporun Türkiye’deki bütçesi 63 milyondu’
BU İŞLER YAT, KALK NAMAZ
KIL DEMEKLE OLMAZ
Son 10 yılda 150 bin çocuğa izci olma
imkânı sağladıkları bilgisini veren Çamlı, izciliğin başlı başına kendilerinin istediği konuları içeren bir kulvar olduğunu
anlattı. Bu işin çocuklara iyi ol, yat, kat,
namaz kıl, oruç tut demekle olmayacağın değinen Çamlı, “İş sloganla da olmuyor. Önce sen yapacaksın sonra çocuk
görecek ve uygulayacak. Slogan bizim ira-
dedi. Bakıldığı zaman gerçekten bütün
yeşil alanlar spor tesisi gibi fakat sporcu
çıkmıyor. Bizim bir ilçe nüfusu kadar olan ülkeden dünyanın sporcusu çıkıyor,
biz ise netice alamıyoruz. Geçmiş 100 yılda çok acayip bir dönem geçirdik. Onun
için o kimliksiz ve soysuz dönem yavaş
yavaş kapanıyor.”
BÖYLE BİR CAMİADAN
SPORCU TABİ ÇIKMAZ
Türk futboluna yön veren insanların tamamının değişmesi gerektiğini anlatan
Çamlı, 2 sene önce başında geçen bir olayı şu şekilde açıkladı, “TFF 2 sene önce Türk futboluna yön veren federasyon
temsilcileri, kulüp başkanları, spor yazarlarının içinde bulunduğu uçakla milli takım hazırlık maçı için Portekiz’e götürdü. Uçakta giderken arkadan adamın
biri içmiş üstüne de sigara yakmış. Hostes ile tartışmaya giriyor ben sigara içerim gibisinden. Türkiye’nin futboluna yön veren kişilerin düştüğü manzaraya bakın. Böyle bir camiadan tabi adam
çıkmaz, bu adamların hepsinin değişmesi lazım.”
FUTBOLUN İÇİNDE KUMAR,
MAFYA VE TİCARET VAR
Türk sporu için geçiş dönemi yaşandığını kaydeden Çamlı, medyanın sosyal sorumluluk adı altında amatör sporlarına destek vermesi gerektiği bilgisini verdi. Ön planda futbol olunca insanlarında ona ilgi duyduğunu söyleyen Çamlı,
“Geçen gün gazetede 7 sayfa futbol haberi vardı. Hiç olmasa yarım sayfa bütün amatör branşlara ayrılsın. Bir takım
için 50 milyon dolar harcıyorsun bırak
Avrupa’yı ligde zor tutunuyor. Biz bir
çocuk için 200 bin lira harcıyoruz o çocuk Avrupa’da bayrağımızı göndere çekip istiklal marşımızı okutuyor. Amatör kulüpleri ayırırsak futbolu ben spor
olarak değerlendirmiyorum. Profesyonel futbol bana göre içinde kumar, mafya, ticaret ve makam mevki çıkarları olan ayrı bir sektör” dedi. //
Engelliler yarıştı, akademisyenler çalıştı
Esenler
Belediyesi
ile İstanbul
Büyükşehir
Belediyesi
(İBB) “Dünya
Beyaz Baston
Görme Engelliler Günü”
dolayısıyla
14 – 15 Ekim
tarihlerinde
çeşitli etkinlikler gerçekleştirdi.
(6(1/(5%(/('ú<(6ú ile
İstanbul Büyükşehir
Belediyesi bünyesindeki
Sağlık ve Sosyal Hizmetler
Daire Başkanlığı Engelliler
Müdürlüğü (İSEM), Biruni
Üniversitesi, İstanbul İl
Milli Eğitim Müdürlüğü,
Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü ve Türkiye Beyazay
Derneği’nin katkılarıyla
“Dünya Beyaz Baston
Görme Engelliler Günü”
dolayısıyla çeşitli etkinlikler düzenledi. Etkinlikler,
14 – 15 Ekim tarihlerinde
Esenler Belediyesi Dr.
Kadir Topbaş Kültür ve
Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi.
HÜNERLERİNİ
SERGİLEDİLER
Görme engellilerle ilgili farkındalık oluşturmak, görme
engelli bireylerin toplumla
kaynaşmalarını sağlamak
ve görme engelli bireylerin
sorunlarına dikkat çekmek amacıyla düzenlenen
etkinlikler, Psikolog Nalan
Rakipoğlu ve Psikolog Gülsüme Şenocak’ın “Görme
Engelli Ailelerine Psikolojik Destek Semineri” ile
başladı. Avukat Adile Ünal
ve Avukat Fatma Tokaç’ın
“Görme Engelli Ailelerine Sosyal ve Yasal Haklar
Semineri” ile devam etti.
Etkinliklerin ilk günü, Görme Engelliler Arası Beyaz
Baston Kullanma, Goalball
ve Halk Müziği Yarışmaları
ile son buldu. Etkinliklerde görme engelliler arası
düzenlen yarışmalar renkli
görüntülere sahne olurken,
görme engelliler de yarışmalarda tüm hünerlerini
sergilediler.
GELECEĞİ KONUŞULDU
Etkinliklerin ikinci gününde ise, “Görme
ŶŐĞůůŝůĞƌŝŶ'ĞůĞĐĞŒŝWůĂŶůĂŵĂĂůŦƔƚĂLJŦ͟ϰ
ĂLJƌŦŐƌƵƉĕĂůŦƔŵĂƐŦŝůĞŐĞƌĕĞŬůĞƔƟƌŝůĚŝ͘ŝƌŝŶĐŝ'ƌƵƉ7^ĂŒůŦŬǀĞ,ŦĨnjŦƐƐŦŚŚĂDƺĚƺƌƺ
hnjŵĂŶƌ͘PŵĞƌŬĕĂŒŦů͛ŦŶďĂƔŬĂŶůŦŒŦŶĚĂ
͞dĂŶŦ͕dĞĚĂǀŝ͕͟7ŬŝŶĐŝ'ƌƵƉ7ŶŐĞůůŝůĞƌ
DƺĚƺƌůƺŒƺĂŶŦƔŵĂŶŦůŝ<ĂLJŵĂŬ͛ŦŶďĂƔŬĂŶůŦŒŦŶĚĂ͞ŒŝƟŵͲ7ƐƟŚĚĂŵ͕͟mĕƺŶĐƺ'ƌƵƉ
ŝůĞǀĞ^ŽƐLJĂůWŽůŝƟŬĂůĂƌĂŬĂŶůŦŒŦ7ƐƚĂŶďƵů
7ůDƺĚƺƌzĂƌĚŦŵĐŦƐŦ,ĂůŝƐ<ƵƌĂůĂLJ͛ŦŶďĂƔŬĂŶůŦŒŦŶĚĂ͞dŽƉůƵŵůĂƺƚƺŶůĞƔŵĞ͕͟ƂƌĚƺŶĐƺ
'ƌƵƉŝƐĞ7dmDŝŵĂƌůŦŬ&ĂŬƺůƚĞƐŝPŒƌĞƟŵ
'ƂƌĞǀůŝƐŝzƌĚ͘Žĕ͘ƌ͘'ƂŬƐĞŶŝŶ7ŶĂůŚĂŶ͛ŦŶ
ďĂƔŬĂŶůŦŒŦŶĚĂ͞ƌŝƔŝůĞďŝůŝƌůŝŬʹhůĂƔŦůĂďŝůŝƌůŝŬ͟ŬŽŶƵůĂƌŦƺnjĞƌŝŶĞĕĂůŦƔŵĂLJĂƉŦůĚŦ͘
18
G Ü N DEM
)-%+)=CÿE2014
www.212haber.com
500 milyon liralık
dönüşüm
Esenler Emlak Konutları projesinin finansmanında kullanılacak 970 konutun satışı başladı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Esenler Belediyesi,
Emlak Konut GYO, ve ESKON İnşaat İşbirliği ile
hayata geçirilen dönüşüm projesinde inşa edilecek konutların satış fiyatları 281 bin liradan başlıyor. Proje 500 milyon liraya malolacak.
C
80+85%$û.$1, Recep Tayyip Erdoğan
tarafından 5 Ekim 2012 tarihinde başlatılan Havaalanı Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi’nde son noktaya gelindi.
Hak sahiplerinin daireleri dışında, projenin finansmanında kullanılacak 970
konutun satışı, düzenlenen basın toplantısı ile başladı.
Finansman amaçlı konutların satışı, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik
Göksu, projeyi üstlenen Emlak Konut
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. Genel Müdürü Murat Kurum, AK Parti Esenler İlçe Başkanı Umut Özkan, Belediye Başkan Yardımcıları ve bazı Belediye
Meclis üyelerinin de katıldığı basın lansmanıyla Tekstilkent Ramada Plaza’da
başlatıldı.
ESENLER’E DEĞER
KATACAK
Basın toplantısında konuşan Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
Genel Müdürü Murat Kurum, 19 Haziran 2014 tarihinde hayata geçen projeyi 18 ay içinde bitirmeyi planladıklarını
söyledi. 72 bin metrekarelik alanda gerçekleştirilen proje çerçevesinde hak sahiplerine 1.403 daire ve 32 dükkân tahsis edileceğini belirten Kurum, 2. etapta ise 970 konut ve 23 ticari alanın satışa
LER
ESEN K
EMLA ARI
TL
KONU IŞA
SAT I
ÇIKT
dmZ<7z͛7><K><WZK:
Tüm Esenler
gözlenecek
(6(1/(5’in Huzur Toplantısı, Esenler
Hükümet Konağı’nda, Esenler Kaymakamı Yüksel Ünal, Esenler Belediye Başkanı
Mehmet Tevfik Göksu, Emniyet Müdürü
Hakan Yılmaz, belediye başkan yardımcıları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, muhtarlar ve emniyet amirlerinin
katılımıyla gerçekleşti. Emniyet Müdürü
Hakan Yılmaz, Esenler’in asayişi konusunda toplantıda bulunanlara kısa bir
brifing verdi.
sunulduğunu açıkladı. Kurum, projenin
Esenler’e değer katacağını ifade etti.
Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik
Göksu, p rojenin Esenler için 4 önemli noktası olduğunu belirterek, “Birincisi, Esenler’in lokasyonu açısından çok
kıymetli bir proje. İkincisi, dönüşümden
elde edilen bir proje. Üçüncüsü, Emlak
GYO gibi bir uzmanlık kuruluşunun elinin değmiş olması. Dördüncüsü ise bu
proje tamamıyla kamu organizasyonuyla
elde edilen, kentsel dönüşüm rantsal dönüşüm müdür sorusuna en güzel cevabı
veren bir proje” diye konuştu.
Huzur toplantısında Türk Telekom ile
Esenler ile ilgili asayiş sorununu kökten
çözecek devrim niteliğinde bir proje
geliştirdiklerinin müjdesini veren Esenler
Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu,
Esenler’de 1408 tane cadde ve sokağa
kamera sistemi yerleştirerek, ilçenin
tüm noktalarını 7 gün 24 saat emniyet
birimlerinin anlık olarak izleyebileceğini
açıkladı. Türkiye’de ilk olacak projenin
detayları hakkında bilgi veren Başkan
Göksu özetle şu bilgileri verdi: “Projenin
6 milyon lira maliyeti var. Bu konuda
İçişleri Bakanlığımız ile görüşmeler
gerçekleştiriyoruz. Kanunen de tüm yasal
yollarını oluşturacağız. Bu projeyi devletimizle birlikte de yapabiliriz. Ancak eğer
vatandaşlarımızın katkısı ile yaparsak
çok hızlı bir şekilde hayata geçirebiliriz.
Maliyet hesaplamalarına göre daire başına yıllık 72 lira düşmekte. Eğer bu proje
hayata geçerse herkesin evinin değeri
en az 20 bin TL artacak. Ayrıca Esenler
Türkiye’nin en güvenli ilçesi olacak.” //
281 BİN LİRADAN BAŞLIYOR
ĞǀƌĞǀĞbĞŚŝƌĐŝůŝŬĂŬĂŶůŦŒŦ͕ƐĞŶůĞƌ
ĞůĞĚŝLJĞƐŝ͕ŵůĂŬ<ŽŶƵƚ'zK͕ǀĞ^<KE7ŶƔĂĂƚ7ƔďŝƌůŝŒŝŝůĞŚĂLJĂƚĂŐĞĕŝƌŝůĞŶ
ƐĞŶůĞƌ,ĂǀĂĂůĂŶŦDĂŚĂůůĞƐŝ<ĞŶƚƐĞů
ƂŶƺƔƺŵƉƌŽũĞƐŝŶĚĞ͖ϭнϭ͕Ϯнϭ͕ϯнϭǀĞ
ϰнϭƟƉůĞƌŝŶĚĞŝŶƔĂĞĚŝůĞĐĞŬŬŽŶƵƚůĂƌŦŶ
ƐĂƨƔĮLJĂƚůĂƌŦϮϴϭďŝŶůŝƌĂĚĂŶďĂƔůŦLJŽƌ͘
WƌŽũĞĚĞ͕ϭнϭƟƉŝŬŽŶƵƚůĂƌŦŶďƺLJƺŬůƺŬůĞƌŝϲϮŝůĞϳϯŵĞƚƌĞŬĂƌĞĂƌĂƐŦŶĚĂ͕Ϯнϭ
ƟƉŝŬŽŶƵƚůĂƌŦŶďƺLJƺŬůƺŬůĞƌŝϭϬϱŝůĞ
ϭϮϯŵĞƚƌĞŬĂƌĞĂƌĂƐŦŶĚĂ͕ϯнϭƟƉŝŬŽŶƵƚůĂƌŦŶďƺLJƺŬůƺŬůĞƌŝŝƐĞϭϯϱŝůĞϭϳϮ
ŵĞƚƌĞŬĂƌĞĂƌĂƐŦŶĚĂĚĞŒŝƔŝLJŽƌ͘ϰнϭƟƉŝŬŽŶƵƚůĂƌŦŶďƌƺƚĂůĂŶŦŝƐĞϭϵϯŵĞƚƌĞŬĂƌĞŽůĂĐĂŬͬͬ͘
Çalınan
Ferrari’si
otoparkta
bulundu
Başakşehirspor’un Ferrari marka otomobili
çalınan futbolcusu Zeki Korkmaz’ın aracı
bir otoparkta bulundu.
SPOR TOTO Süper Ligin takımlarından İstanbul
Başakşehirspor’un orta saha oyuncularından Zeki
Korkmaz’ın Ferrari marka otomobili geçtiğimiz
günlerde çalındı. Aracını Bakırköy’de bir otoparka
bırakan Korkmaz, sabah aracını almaya geldiğinde
yerinde bulamadı.
Hemen polise giden genç futbolcunun aracının
bulunması için soruşturma başlatılırken, çalınan
araçlarla ilgili çalışmalarını derinleştiren polis, futbolcu Korkmaz’ın çalınan Ferrari’sini Esenyurt’ta
bir otoparkta buldu.
Yapılan incelemede aracın bir kişi tarafından
otoparka bırakıldığı ve birkaç gündür kimsenin
gelmediği öğrenildi. Parmak izi çalışmasının ardından Ferrari futbolcuya teslim edildi. //
Kayabaşı’na iki yeni
muhtarlık binası
Faaliyetlerini Emlak Yönetimin Hizmet Binası içerisinde
sürdüren, lokasyon olarak
Kayaşehir ve Fenertepe mevkilerine uzak olan Kayabaşı
Mahalle Muhtarlığı, iki yeni
hizmet binasına kavuştu.
)$$/ú<(7/(5ú1úEmlak Yönetimin
Hizmet Binası içerisinde sürdüren,
lokasyon olarak Kayaşehir ve Fenertepe mevkilerine uzak olan Kayabaşı
Mahalle Muhtarlığı, iki yeni hizmet
binasına kavuştu. Ana cadde üzerilerinde yer alan Muhtarlık binaları hizmete girdiğinde bölge halkı modern,
konforlu ve ulaşımı kolay binalara
kavuşmuş olacak.
Başakşehir Belediyesi Fen İşleri
tarafından projelendirilen muhtarlık
binalarının ilki Kayabaşı Mahallesi
Kayaşehir 5. Bölge’de (Rabia Caddesi),
diğeri ise Kayabaşı Mahallesi Fenertepe 12.Bölge (Botanik Sokak) ’de yer
alıyor. Kayabaşı Mahallesi Kayaşehir
5. Bölge’de yer alan yeni muhtarlık
binasının inşasına 25 Ağustos 2014’de
başlandı, 03 Ekim 2014 tarihinde kısmi olarak tamamlandı. Binanın çevre
düzenlemeleri ve atıksu çalışmaları
tamamlandığında muhtarlığa teslimi
gerçekleştirilecek.
Kayabaşı Mahallesi Fenertepe
12.bölge’de bulunan muhtarlık binasının inşaatına ise 20 Ağustos 2014
tarihinde başlandı. İnşaatı devam eden
muhtarlık binasının 24 Ekim 2014
tarihinde tamamlanması öngörülüyor.
TAM TEŞEKKÜLLÜ
MUHTARLIK BİNALARI
Kayabaşı Mahallesi Kayaşehir 5. Bölge
ve Kayabaşı Mahallesi Fenertepe
12.Bölge’de bulunan yeni muhtarlık
binaları tüm ihtiyaçlar göz önünde
bulundurularak inşa edildi.
Her iki muhtarlık binasında da 26
m2’lik muhtarlık odası, 7 m2’lik bir
mutfak, 5 m2’lik arşiv odası yer
alıyor. Binalar 25 m2’lik veranda ve
toplam 64 m2’lik iç kısımdan oluşuyor. Giriş kısımlarda yer alan veranda
vatandaşların hem sıcak hem de
yağmurlu havalarda dışarıda rahatça
oturması için tasarlandı. Muhtarlık binası dış cepheleri ise fugalı
mantolama yapılarak hem görsellik
kazandırıldı hem de iç mekânın ısı
yalıtımı sağlanmış oldu. Mekânların
granit olan yer döşemeleri ise dikkat
çekiyor.
‘BAŞAKŞEHİR KISA
SÜREDE KILIF DEĞİŞTİRDİ’
Kayabaşı Mahalle Muhtarı Doğan
Azat, yeni muhtarlık binaları ile ilgili
düşüncelerini paylaştı, “Kayaşehir
Merkez iki kümeden oluşuyor. 1
ve 10. Bölgeye tekâmül eden böl-
geler birde 11-12-13-14-17-20-21’e
tekâmül eden bölgeler bulunuyor.
Bunların arasında 4 km gibi bir
mesafe bulunuyor. Belediyemizde
muhtarlık hizmet binasının yapılmasına karar verdi. Bizim Kayabaşı
Merkezi’nde muhtarlık binamız vardı,
fakat vatandaşımızı Kayabaşı’na kadar
yormamak için hizmetlerimizi Emlak
Yönetimin Hizmet Binası içerisinde
sürdürüyorduk. Oradan çıkıp, kendi
muhtarlıklarımıza yerleşeceğiz. Başakşehir Belediyemize çok teşekkür
ediyoruz. Başakşehir 6-7 sene öncesine kadar köy müdür, mahalle midir,
kasaba mıdır anlaşılmıyordu. Şimdi
ise her bir köşesinden modern bir
şehir doğuyor. Bu çok kısa bir sürede
oldu. Son dönemde gerek muhtarlık
gerek belediyenin müdahaleleri ile
Başakşehir kılıf değiştirdi. Daha da
ileriye gideceğini düşünüyorum.” //
G Ü N DEM
www.212haber.com
)-%+)=CÿE2014
19
‘Her binadan bir cenaze
ÇIKMAMASI iÇiN…’
HACER TÜRKEL
Y
APILAN araştırmaların ortaya koyduğu tablo itibariyle
Türkiye’de uyuşturucu kullanımı hızla ilerliyor. Her geçen
gün bir köşe başında, parkta ya
da sokak ortasında bonzai kullanıp kendinden geçen gençlere daha sık rastlar olduk. Bu
tür vakaların sayısını yalnızca
haberlerden gördüğümüz kadarıyla algılayabiliyoruz çoğu zaman. Oysa hemen hemen
bütün mahallelerde, parklarda,
okul önlerinde zehir tacirleri
ölüm satmaya devam ediyor.
Konuyla ilgili İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nce yapılan araştırma raporu olayın vahametini gözler önüne seriyor:
“Fatih bölgesinde 3-4 gramlık net bonzai paketleri 150 ile 200 TL arasında satılmaktadır. Son birkaç sene içinde sokaklar inanılmaz sayıda torbacı ile doldu. Artık gidip torbacı aramanıza gerek kalmamaktadır. Bir eroin tezgâhı günlük olarak ortalama 5 bin ile 6 bin TL arasında ciro yapmaktadırlar. Bazı uyuşturucu tezgâhlarında inanılmaz bir
satış trafiği olmaktadır. Biz bile bu tezgâhlardan mal almak
için defaten sıraya girdik. Adamlar resmen ‘acele etmeyin
herkese yetecek kadar mal var’
diye konuşuyorlardı.”
İstanbul’daki tezgâh sayısıyla ilgili tespitlerse şöyle: “Mart
2014 itibariyle Bağcılar bölgesinde günde 300 ile 350’den a-
şağı tezgâh sayısı düşmez. Beyoğlu bölgesinde tezgâh sayısı 150’nin altına düşmez. Esenyurt tarafında 30’u ev 100 köşe başı olmak üzere 130-150 arası satış noktası vardır. Zeytinburnu tarafında 100 tezgâh,
Gaziosmanpaşa’da ise 150
tezgâh vardır. Anadolu yakasında gizli soruşturmacılar olarak çalışma yapılmadığından
oradaki tablonun ne olduğu
bilinemiyor.”
Geçtiğimiz günlerde Saadet
Partisi İstanbul İl Başkanı Birol Aydın, her geçen gün daha fazla gencin hayatını karartan bonzaiyle ilgili, ‘Kendini, çocuğunu, arkadaşını sakın’
başlığındaki mücadele eylem
planlarını açıkladı. Neler yapılabilir, ne tür önlemler alınabilir, ne tür çözümler bulunabilir diye bir yol haritası çizdi.
Konuyla ilgili Saadet Partisi İstanbul İl Başkan Yardımcısı Bilal Ay ise, gençlerin uyuşturucu kullanımına ilişkin en yakın
gözlemlerini seçim döneminde belediye başkanı adayı olarak sahada yaptıklarını ifade ederek, “Gittiğimiz her yerde,
okullarda, okul önlerinde, okul
yakınlarında esnafın en büyük
şikâyeti uyuşturucudandı. Özellikle son dönemde bonzai
diye bir madde çıktı. Artık yoldaki çocuk bile adını biliyor.
Ulaşılması kolay. Hemen hemen her yerde satışı var. Bu bizi çok rahatsız etti. Bu mesele hepimizin meselesi. Sadece
bir partinin ya da bir cemaatin
meselesi değil.” dedi.
‘KENDİNİ, ÇOCUĞUNU,
ARKADAŞINI SAKIN’
Yapılan araştırmaların ortaya koyduğu
tablo itibariyle Türkiye’de uyuşturucu kullanımı hızla ilerliyor. Konuyla ilgili Saadet
Partisi İstanbul İl Başkanlığı gençlerin hayatını karartan bonzaiyle ilgili, ‘Kendini,
çocuğunu, arkadaşını sakın’ başlığındaki
mücadele eylem planlarını açıkladı.
3 YIL İÇİNDE ÖLDÜRÜYOR
Bonzainin diğer uyuşturucu maddelerinden 4 kat daha
tehlikeli olduğuna dikkat çeken Bilal Ay, “Bitki yaprakları kurutuluyor ve bunun üzerine örneğin fare zehri, klima gazı ve sinek ilacı gibi bir
madde sıkılıyor. Dolayısıyla
bu sentetik uyuşturucu oluyor. Toplumda, özellikle hedef kitlesinde, bitki olduğu için organik, zararı çok fazla değil, vs. gibi bir algı oluşturmuşlar. Bonzai ilk başta
sigara şeklinde piyasaya sürülüyor. Bu da sigaraya zaten göz aşinalığı olan gençlerin, çocukların algısını tamamıyla açmak ve buna karşı bir adım atmalarını sağlamak için yapılıyor. Maddenin diğer tehlikeli kısmı
da sentetik olmasından dolayı bir kere kullanınca bağımlılık yapması ve tedavi edilmezse 3 yıl içinde vücuttaki bütün organları iflas ettirerek öldürmesi.” sözlerine
yer verdi.
Bonzaiyi artık herkesin üretmeye başladığını ileri süren Ay, “Bonzainin içinde
400’den fazla farklı kimyasal
olduğu söyleniyor. Adam alıyor bitkiyi evinde sıkıyor
kimyasalı ve piyasaya sürüyor. Bundaki ayarı da tutturamazsa ilk kullanımda ölenler de oluyor. Bu çok yaygınlaştı. Örneğin bir akşam
herhangi bir devlet hastanesine gidin sabaha kadar bekleyin kesin 3-5 tane vakaya
denk gelirsiniz.” şeklinde konuştu.
BU MESELE HEPİMİZİN MESELESİ
Yapılan araştırmalarda özellikle liselerde yüz çocuktan
11’inin uyuşturucu kullandığının tespit edildiğini, bunun büyük bölümünün de
bonzai olduğunu söyleyen
Bilal Ay, “Böyle bir tehlike
varken elimiz kolumuz bağlı duramayız. Hangi partiden olursa olsun fark etmez,
bu mesele hepimizin mese-
lesi. Her geçen gün de pazar
büyüyor. Gençler birbirlerini
teşvik ediyorlar. Bir kereden
ne olur yöntemiyle bir zincir
halkaları gibi her geçen gün
büyüyor. Bununla alakalı bir
adım atılması lazımdı. Biz de
Saadet Partisi olarak önayak
olmak istedik. Biz bununla
alakalı kampanyayı yapalım,
görselleri, sunum dosyalarını hazırlayalım ama isteyen
parti ya da isteyen STK dilerse kendi logosunu basarak kullansın. Herkes hemhal olsun ve topyekûn bir
savaş verelim.” ifadelerine
yer verdi.
Ay, “Bu maddenin 2008
yılında Almanya ve
Avustralya’da tespit edildiğini ve 2009 yılında yasaklandığını, 2009’da yasaklanan bir maddenin de
Türkiye’de 2011’de yasaklandığını, hammaddenin ucuz
olduğunu, bir kiloyla bir tona yakın bonzai üretildiğini öğrendik. Bunun dışında
her ay on binlerce vakanın
ve müracaatın olduğunu; fakat rehabilite noktasında
Türkiye’de sadece 657 yatak
kapasitesi olduğunu gördük.
Her gün büyüyen bir pazar
var ama sizin rehabilite yatak alanınız 657. On binlerce kişiyi nasıl rehabilite edeceksiniz? Yine bunlar dışında değişik iddialar da var.
Örneğin istihbarat örgütlerinin Türk gençliğini zehirlemek için bonzai üzerinden
bir çalışma yaptığı da söyleniyor. Cezai ehliyeti olmayan insanların bu maddenin
pazarlanmasında aktif olarak kullanıldıkları dile getiriliyor. Yine AMATEM’ce
yapılan istatistiklerde uyuşturucu için başvuranların yüzde 75’inin bonzaiden
geldiğini duyduk. İnanılmaz bilgiler çıktı ortaya. Biz
de bununla alakalı bir eylem
planı hazırlayalım dedik. Aileler de, devlet de, STK’lar
da, siyasi partiler de bir adım atabilsin diye önerilerimizi de madde madde kamuoyuyla paylaştık.” dedi.
TEHLİKE GÜN GEÇTİKÇE HÜCRELERİMİZE İŞLİYOR
Bilal Ay şunları kaydetti: “Kampanyamızın adını
‘Sakın’ yaptık. Hem kendini, hem sevdiklerini sakın;
çünkü artık her mahallede,
her sokakta, okul önlerinin
tamamına yakınında uyuşturucu satışı var. Ben seçim
döneminde kendi mahallemde 50’ye yakın satıcı olduğunu öğrendim. 50’ye yakın satıcı demek o mahallede en az 5 bin kullanıcı var
demek. 40-50 bin nüfuslu
bir mahallede 5 bine yakın
kullanıcının olması dehşet bir rakam. O kadar büyük bir tehlike ki gün geçtikçe hücrelerimize işliyor.
Bununla alakalı ne yapılması gerek diye düşündüğümüzde ilk olarak ailelerin
çocuklarına sahip çıkmaları
ve takip etmeleri gerek. Uzmanlar çocuklardaki fiziki
değişikliklerin (gözünün kızarması, çocuğun kontrolden çıkması, vs. gibi) ortaya
çıkmasını beklemeyin diyor.
Çocuğun rutin sosyal yaşamına bakın; arkadaş çevresi
değişti mi, ailesiyle daha az
mı vakit geçirmek istiyor, odasına mı kapanıyor, derslerindeki başarı düştü mü gibi. Eğer bunları takip ederseniz erken müdahale edilebilir ama bunları gözardı ederseniz geç kalmış olabilirsiniz. Bu zehrin zararlarını
öğrendikten sonra çocukla-
rınızla daha fazla ilgilenin;
çünkü devletin müdahalesi
bir yere kadar.”
DEVLET BU İŞİ
CİDDİ BİR ŞEKİLDE
ELE ALMALI
“Uyuşturucuya yönelmenin
birçok nedeni var. Arkadaş
teşviki, çocuğun umutsuz
olması, geleceğe dair doğru
adımlar atamayacağını düşünmesi, işsiz olması, ailevi, ekonomik ve küresel birtakım sıkıntılar vs. Bir kere
ben bunu kullanayım dediğinde de zaten tuzağa düşmüş oluyor.” diyen Ay sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet bu işi ciddi bir şekilde ele almalı. İş işten geçtikten
sonra bir adım atmanın çok
da bir ehemmiyeti kalmayacak. Biz hükümetin bu işi
çözmek istediğine inanıyoruz ama adımlar çok yavaş
ilerliyor. Bununla alakalı iyi
bir bilinçlendirme kampanyası yapılırsa ve rehabilite alanları oluşturulursa zaten
çok kolay aşabiliriz bunu;
fakat gelen çocuğu rehabilite etmedikten sonra tedavi
edip göndermek çözüm değil. Yine uyuşturucu satıcısını yakalayıp hapse atmak
çözüm değil; çünkü rehabilite edilmeyen adam çıktıktan sonra yine satacak.”
SAVAŞTAN DAHA BETER
'ĞŶĕůĞƌŝĕŝŶĨĂƌŬůŦĂŬƟǀŝƚĞĂůĂŶůĂƌŦŶŦŶ
ŽůƵƔƚƵƌƵůŵĂƐŦŐĞƌĞŬƟŒŝŶŝŶĂůƨŶŦĕŝnjĞŶ
ŝůĂůLJ͕͞ƵŐƺŶƂnjĞůůŝŬůĞŐĞŶĕůĞƌŝŶnjĂŵĂŶŐĞĕŝƌĞĐĞŬůĞƌŝ͕ƐƉŽƌLJĂƉĂďŝůĞĐĞŬůĞƌŝ͕ŬƺůƚƺƌĞ͕ƐĂŶĂƚĂĂĚŦŵĂƚĂďŝůĞĐĞŬůĞƌŝ͕ŬĞŶĚŝLJĞƚĞŶĞŬůĞƌŝŶŝŽƌƚĂLJĂŬŽLJĂďŝůĞĐĞŬůĞƌŝĂůĂŶůĂƌŦŶŽůƵƔƚƵƌƵůŵĂƐŦŐĞƌĞŬ͘ƵŶŽŬƚĂĚĂĚĂďĞůĞĚŝLJĞůĞƌĂƌƨŬŝƔŝďŝůůďŽĂƌĚďĞůĞĚŝLJĞĐŝůŝŒŝŶĚĞŶƂƚĞLJĞŐƂƚƺƌƺƉŝƔŝŶƌƵŚƵŶĂŝŶŵĞůŝ͘zĂƉŦůĂŶďŝƌĂƌĂƔƨƌŵĂĚĂƂŶůĞLJŝĐŝƚĞĚďŝƌůĞƌŝŶĚĂŚĂƐŽŶƌĂŬŝƚĞĚďŝƌůĞƌĚĞŶƚĞĚĂǀŝǀĞƌĞŚĂďŝůŝƚĞŵĂƐƌĂŇĂƌŦŶĚĂŶϭϴŬĂƚ
ĚĂŚĂƵĐƵnjŽůĚƵŒƵŶƵŽƌƚĂLJĂŬŽLJƵLJŽƌ͘
ƵŶůĂƌŦŶďĂƔƚĂŶƂŶůĞŵŝĂůŦŶŵĂůŦ͘ŒĞƌ
ƚĂďůŽďƂLJůĞĚĞǀĂŵĞĚĞƌƐĞϮLJŦůƐŽŶƌĂ
ĐŝĚĚŝƂůƺŵůĞƌůĞŬĂƌƔŦůĂƔĂĐĂŒŦnj͘,ĞƌƐŽ-
ŬĂŬƚĂŶ͕ŚĞƌďŝŶĂĚĂŶďŝƌĐĞŶĂnjĞĕŦŬĂĐĂŬ͘ƵƌƵŵďƵŶŽŬƚĂLJĂŐĞůĚŝ͘ƵďŝƚŵĞLJĞĐĞŬ͘ŝnjŐĞŶĕůŝŒŝŬƵƌƚĂƌĂĐĂŬĂĚŦŵůĂƌĂƚŵĂnjƐĂŬĞŒĞƌďƵŐƺŶďƵ͕LJĂƌŦŶďĂƔŬĂďŝƌƔĞLJŽůĂĐĂŬ͘ŝnjďƵŶŽŬƚĂĚĂŚĞƌŬĞƐŝƚŽƉLJĞŬƸŶďƵŚĂƌĞŬĞƟŶŝĕŝŶĚĞŽůŵĂLJĂĚĂǀĞƚĞĚŝLJŽƌƵnj͘^ĂǀĂƔƚĂŶĚĂŚĂďĞƚĞƌďŝƌǀĂŬĂǀĂƌŬĂƌƔŦŵŦnjĚĂ͘,ŝĕŽůŵĂnjƐĂƐĂǀĂƔƚĂĚƺƔŵĂŶŦŶŦ
ƚĂŶŦLJŽƌƐƵŶ͘ůŚĂŵĚƺůŝůůĂŚƚŽƉůƵŵƵŵƵnjďƵŶŽŬƚĂĚĂŚĂƐƐĂƐ͘ĂŚĂƔŝŵĚŝĚĞŶŽŶůĂƌĐĂŬŽŶĨĞƌĂŶƐĚĂǀĞƟĂůĚŦŬ͘
,ĞƌŬĞƐŝŵĞƵůĂƔŵĂŬŝĕŝŶŐĞƌĞŬŝƌƐĞƐŝLJĂƐŝŬŝŵůŝŒŝŵŝnjŝďŝƌŬĞŶĂƌĂďŦƌĂŬĂĐĂŒŦnj͘PŶĐĞĂŚůĂŬǀĞŵĂŶĞǀŝLJĂƚĚŝLJĞĐĞŒŝnj͘dĂŬĂƟŵŝnjLJĞƫŒŝŶĐĞĂŶůĂƚĂĐĂŒŦnj͘͟
ĚŝLJĞŬŽŶƵƔƚƵͬͬ͘
Bilal Ay