\\ www.212haber.com // 15 - 31 EKİM 2014 İmam Hatipli olmak, hakkı haykırmak aykırma ak demektir ektir K(1'ú6ú de 28 Şubat rüzgârlarının savurduğu mağdurlardan biri olan Başakşehir Anadolu Kız İmam Hatip Lisesi Kurucu Müdürü Meryem Eren, “İmam Hatiplilik bir ruh, bir duruş halidir. Bunu bütün gençlerimizde görmeyi ümit ediyoruz.” diyor. Î 10 ‘Haksızlık karşısında elif olmaya adandık’ (øú7ú0&ú/(5%ú5/úøú 6(1'ú.$6,(EğitimBir-Sen) İstanbul 1 No’lu Şubeye bağlı Zeytinburnu Temsilciliği olağan kongresini gerçekleştirdi. Mevcut başkan Ahmet Çoşkun, tekrar başkan seçilerek güven tazeledi. Coş- kun, hak karşısında vav, haksızlık karda elif olmaya şısında anların adananların bu çağdaki ğdaki gür sesi esi olacaklarıklarını söyyledi. Sayı: 63 Fiyatı: 1 FIYATLARI UCURACAK DEV YATIRIM BAŞAKŞEHİR’İN YENİ ŞEHİR MERKEZİ Î 14 E T ’ 5 1 Î 500 milyon liralık DÖNÜŞÜM (6(1/(5Emlak Konutları projesinin finansmanında kullanılacak 970 konutun satışı başladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Esenler Belediyesi, Emlak Konut GYO, ve Yıl:4 İ bi liği ESKON İnşaat İşbirliği ile hayata geçirilen dönüşüm projesinde inşa edilecek konutların satış fiyatları 281 bin liradan başlıyor. Proje 500 milyon liraya malolacak. Î 18 Türkiye’nin en büyük ölçekli şehir planı projesi, Başakşehir’de başlıyor. 60 bin metre kare alan üzerinde kurulacak meydanının ve meydan çevresinde yer alacak donatıların temellerinin 2014 yılı sonuna kadar atılması planlanıyor. ÖLDÜRECEK BİZİ BU AVRUPA MÜKTESEBATI!.. ÖLDÜRÜYOR DA… Son zamanlarda gazete ve televizyonlara yansıyan cinayet haberleri hiç dikkatinizi çekiyor mu? Çoğu, aile içi şiddetten kaynaklanan cinayetlerden bahsediyorum. Aileler çöküyor, dağılıyor… Hayatın normal akışı içinde meydana gelen boşanma ve ayrılmalardan bahsetmiyorum. %-Û.á"!452´UNáYAZÎSÎ áÎ16’DA TEKNOLOJİ KULLANIMI Mustafa Tezcan Î10’DA UZMANLAR UYARIYOR ONBİNLERCE ARAÇ ARAÇLIK ÇLIK DEV OTOPARK DEV BOTANİK PARK VE 9 İHTİSAS HASTANESİ Alt yapı, üst yapı ve sosyal donatı anlamında Türkiye’nin Avrupai tarzdaki ilk şehir meydanı olması planlanan proje, 368 bin metrekarelik dev botanik park ve 9 ihtisas hastaanesine komşu olarak konumlanıyor. 3. Köprü Bağlantı Yolu’nun üzerinde yer alacak Türkiye’nin ilk kent meydanı, kafeler, restoranlar, sosyal aktivite alanları, spor alanları ve kongre ve sergi sarayı, metro, tramvay, İETT durağı, on binlerce araçlık dev otoparkı ile her ihtiyaca cevap verecek şekilde tasarlandı. ‘Spor bizim için sadece bir araç’ ú67$1%8/ Büyükşehir Belediye Spor Kulübü Başkanı Ahmet Hamdi Çamlı, 212 Haber’e önemli açıklamalarda bulundu. Asıl maksatlarının spor olmadığını söyleyen Çamlı, “Amacımız ahlaklı insan yetiştirmek. Yaratılış gayemiz kulluk ve ibadet etmek. Bunları yaparken güçlü kuvvetli olmak gerekiyor. Bizde bu mantığı işletmeye çalışıyoruz. Spor bizim için sadece bir araç” dedi. TAYYİP ERDOĞAN KULÜBÜN SPORCUSU 2.8//$5/$ ve milli eğitim müdürlükleriyle beraber her branşta irtibat halinde olduklarını belirten Çamlı, Güreş Federasyonu Başkanı Hamza Yerlikaya ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İ.B.B. Spor Kulübü sporcusu olduğunu vurguladı. Î 17 Türkiye’nin ilk şehir meydanı kurulum açısından da örnek olmaya hazırlanıyor. İstanbul’a kurulacak 1.2 milyonluk şehrin planlamasının meydanın çevresine göre yapıldığına dikkat çeken emlak değerleme uzmanları, projenin tamamlanmasıyla bölgede ciddi bir fiyat artışı olacağına dikkat çekiyor. 2 G Ü N DEM )-%+)=CÿE2014 ATATÜRK HAVALİMANI’NIN ‘ŞOFÖR NEBAHAT’İ www.212haber.com ‘Aralarına girdikçe durumları düzeldi’ HACER TÜRKEL ú Yolcuların kendisini gördüğünde çok şaşırdığını söyleyen İzgördü, “Genelde ‘zor olmuyor mu’ diye soruyorlar. Yurt dışından gelenler ise oralarda bayan taksi şoförü olduğu için normal karşılıyorlar. Kızım başlarda çok korkuyordu. Önceleri sürekli, ‘tehlikelerden nasıl koruyorsun kendini’ diye soruyordu. Atatürk Havalimanı’na geçtikten sonra rahatladı; çünkü burada uçak yolcusundan bir zarar gelmeyeceğini biliyor. Şimdi ise benimle gurur duyduğunu söylüyor.” şeklinde konuşuyor. İÇİMİZDEN ÇIKAN CESUR BİR BAYAN Ayhan Çobanoğlu Hilal İzgördü’nün havalimanı manı taksiciler bünyesinde 4 yıldır çalıştığını ıştığını söyleyen Atatürk Havalimanı Taksiciler Kooperatifi Başkan Yardımcırdımcısı Ayhan Çobanoğlu, “Hilal al hanım dürüst bir şoför. Aynıı zamanda ne yaptığını bilen n birisi. Buradaki arkadaş diiyalogu çok güzel. Biz onu kabullendik, o da bizi kabullendi. İçimizden biri o. İlk başlarda arkadaşlarımızın gelişigüzel konuşmalarından dolayı biraz rahatsız oldu. Şimdi herkesle çok iyi.” diyor. İçimizde bir bayanın olması iyi oldu ifadelerini kullanan Çobanoğlu, “Aslında bir tek Hilal hanım değil, Hilal hanım gibi en az 5-6 taksici bayan arkadaşımız daha olması lazım ki farklı şeyler gelişsin. Biz Hilal hanımdan memnunuz. Kendisi buraya çok güzel uyum sağladı. Camia olarak da gurur duyuyoruz kendisiyle. İçimizden çıkan çok cesur bir bayan. Hilal hanım gerçekten görevlerinde, diyaloglarında, tanıtımlarımızda öncü bir hanımefendi. Tecrübeli, işi çok iyi biliyor. Bugüne kadar ne müşteriyle alakalı durumlarda, ne işinde, ne de yönetim kuruluyla olan ilişkilerinde hiçbir sıkıntı yaşamadık. O da ekmeğini bu şekilde kazanıyor. Bizim için güzel bir örnek. Kendisini takdir ediyoruz.” diye konuşuyor. Ayhan Çobanoğlu, “Bu kadar erkeğin içerisinde çalışması kolay değil. Şoför camiası biraz da esprili bir şekilde sözüne dikkat etmeden konuşabilecek bir camia; fakat içlerinde bir bayan olduğu zaman ister istemez kendilerine çekidüzen veriyorlar. Hilal hanım yokken daha rahat konuşan arkadaşlarımız, artık onun varlığıyla kendilerini biraz daha frenliyorlar. Bunun dışında bayan bir taksi şoförünü burada müşterinin görmesi de farklı bir durum. Yönetim olarak bayan şoförlerin sayısını artırmayı düşünüyoruz. Bunun altyapısını da oluşturduk.” ifadelerine ne yer veriyor. YAŞAR ÇOLAK: HİÇ YADIRGAMADIM ŝƌďĂLJĂŶŦŶďƵƌĂĚĂĕĂůŦƔŵĂƐŦŐƺnjĞůďŝƌƔĞLJ͘ŝnjŝŵ ĞŬŵĞŒŝŵŝnjŝĕŝŶĕĂůŦƔƨŒŦŵŦnjŐŝďŝŽĚĂĞŬŵĞŒŝŝĕŝŶ ĕĂůŦƔŦLJŽƌ͘,ĂLJĂƚŵƺƔƚĞƌĞŬ͖ĂŵĂƚĂŬƐŝĐŝŽůƵƌĂŵĂ ďĂƔŬĂďŝƌŝƔLJĂƉĂƌ͘ĂLJĂŶ ƚĂŬƐŝĐŝĚĞŽůĂĐĂŬƚĂďŝ͘ bŽĨƂƌůƺŒƺĚĞLJĂƉĂďŝůŝƌůĞƌ͘ƵLJƺnjĚĞŶ,ŝůĂůŚĂŶŦŵŦŚŝĕLJĂĚŦƌŐĂŵĂĚŦŵ͘ zƵƌƚĚŦƔŦŶĚĂnjĂƚĞŶďƵǀĂƌ͘ĂLJĂŶƚĂŬƐŝĐŝůĞƌŝŶ ƐĂLJŦůĂƌŦĂƌƨƌŦůĂďŝůŝƌ͘dƺƌŬŵŝůůĞƟĂƌƨŬŶĞLJŝŶŶĞ ŽůĚƵŒƵŶƵďŝůŝLJŽƌ͘dƺŵĕĂůŦƔĂŶďĂLJĂŶůĂƌĂďĂƔĂƌŦůĂƌĚŝůŝLJŽƌƵŵ͘dĂŬƐŝĐŝůŝŬĚĞďŝƌŝƔƐŽŶƵĕƚĂ͘zĂƉĂďŝůĞŶďĂLJĂŶůĂƌŶĞĚĞŶLJĂƉŵĂƐŦŶŬŝ͍ MUSA KURTULDU: BİR DEĞİL DE KEŞKE 30 BAYAN OLSA ŝnjĞƌŬĞŬůĞƌďƵĐĂŵŝĂĚĂďŝƌĂnjĨĂƌŬůŦŬŽŶƵƔƵLJŽƌƵnjĂŵĂĂƌĂŵŦnjĚĂďŝƌďĂLJĂŶŽůƵŶĐĂĞŶĂnjŦŶĚĂŶŬĞŶĚŝŵŝnjŝƚŽƉĂƌůŦLJŽƌƵnj͘ĞŶĐĞďŝƌĚĞŒŝůĚĞŬĞƔŬĞϯϬďĂLJĂŶŽůƐĂĚĂŚĂĨĂƌŬůŦŽůƵƌ͘ ĂLJĂŶƚĂŬƐŝĐŝŽůŵĂƐŦĞƐŬŝĚĞŶLJĂĚŦƌŐĂŶŦƌĚŦ ƔŝŵĚŝLJĂĚŦƌŐĂŶŵŦLJŽƌ͘ĂLJĂŶůĂƌĚĂŝƔŚĂLJĂƨŶĚĂ͘dĂŬƐŝĐŝďŝƌďĂLJĂŶŝĕŝŶƚĂďŝďƵƌĂƐŦĚĂŚĂƵLJŐƵŶ͕ĚĂŚĂŐƺǀĞŶůŝ͘ƚĂƚƺƌŬ,ĂǀĂůŝŵĂŶŦƚĂŬƐŝĚƵƌĂŒŦĚĞŒŝůdƺƌŬŝLJĞ͕ ǀƌƵƉĂ͛ĚĂŬŝĞŶďƺLJƺŬ ĚƵƌĂŬůĂƌĚĂŶďŝƌŝ͘ŝƌ ďĂLJĂŶŦŶďƵƌĂĚĂŽůŵĂƐŦďĞŶŝŵŚŽƔƵŵĂŐŝĚŝLJŽƌ͘<ĞƔŬĞĚĂŚĂĨĂnjůĂŽůƐĂ͖ĕƺŶŬƺĞŶĂnjŦŶĚĂŶƚĂŬƐŝĐĂŵŝĂƐŦŬĞŶĚŝŶĞďŝƌĂnjĚĂŚĂĕĞŬŝĚƺnjĞŶǀĞƌĞďŝůŝƌ͘'ƺnjĞů ďŝƌƔĞLJ͘EĞŐƺnjĞůŝƔƚĞŬĂĚŦŶĐĂŒŦnjĞǀŝŶĞďĂŬŦLJŽƌ͘ŝůĞŶĐŝůŝŬLJĂƉŵŦLJŽƌ͘ůŶŦŶŦŶĂŬŦLJůĂĞŬŵĞŒŝŶŝŬĂnjĂŶŦLJŽƌ͘ƵĕŽŬƂŶĞŵůŝďŝƌƔĞLJͬͬ͘ STANBUL’da 10 civarında bayan taksi şoförü var. Bunlardan biri de Atatürk Havalimanı’nın ‘Şoför Nebahat’i Hilal İzgördü. Atatürk Havalimanı taksi durağında 2 binden fazla erkeğin içinde tek bayan şoför olarak çalışan İzgördü, arkadaşları ve yolcuların ilgisinden çok memnun. Çalışma şart- larının dışarıya göre çok daha rahat olduğunu, bu sebeple dinlenerek çalıştığını belirten Hilal İzgördü, “Durakta çok araç olduğu için sıra size gelene kadar çayınızı, kahvenizi içebiliyorsunuz. Duraktaki arkadaşlarımın bana karşı tutumları çok saygılı. Çok iyi davranıyorlar.” diyor. Arkadaşlarının kendisiyle uzun bir süre konuşmadıkla- rını ifade eden Hilal İzgördü, “Arkadaşlar büyük bir şaşkınlık yaşadı. Burası köklü bir durak. Yıllardan beri gelen bir gelenek var. Taksicilik toplum tarafından erkek egemenliğinde görünen bir meslek olduğu için uzunca bir süre şaşırdılar. Daha sonra ben de aralarına girdikçe durum düzeldi. Çok mutluyum burada.” sözlerine yer veriyor. İstanbul’da 10 civarında bayan taksi şoförü var. Bunlardan biri de Atatürk Havalimanı’nın ‘Şoför Nebahat’i olarak tanınan Hilal İzgördü. 2 binden fazla erkeğin içinde tek bayan şoför olarak çalışan Hilal İzgördü, arkadaşları ve yolcuların ilgisinden çok memnun. 4 G Ü N DEM )-%+)=CÿE2014 BİLGİEVLERİ Başakşehir’de buluştu İstanbul’da faaliyet gösteren Belediyeler bünyesinde hizmet veren 17 Bilgievi temsilcisi Başakşehir’de bir araya geldi. B $û$.û(+ú5%(/('ú<(6ú Bilgievleri’nin koordinatörlüğü ve ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda, Bilgievlerinin eğitim sistemindeki yeri, Bilgievlerinin dünü, bugünü ve yarını masaya yatırıldı. Kahvaltı ile başlayan Koordinasyon toplantısına; Ak Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi, Bilgievleri Komisyon Üyesi Yıldız Konal Süslü, Başakşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Basri Akdemir ve İstanbul’da faaliyet gösteren 17 Bilgievi’nin Koordinatörleri katıldı. ‘NEYE EMEK HARCARSANIZ ONUN KARŞILIĞINI ALIRSINIZ’ Başakşehir Belediyesi, Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Basri Akdemir yaptığı açılış konuşmasında, Başakşehir Belediyesi Bilgievlerini tanıttı. Akdemir: “Bilgievleri bünyesinde yapılan çalışmalar çok kutsal bir görev. Her birinizi ayrı ayrı tebrik ediyorum. Başakşehir Belediyesi Bilgievleri belediyemiz kurulduğundan i- tibaren faaliyette olan kurumlardır. Şu anda 7 Bilgievimiz bulunuyor. Başakşehir Bilgievleri, İstanbul’daki Bilgievlerinden daha geniş bir çalışma alanına sahip. 40’a aşkın branşta eğitim veriyoruz. 22 bin kayıtlı öğrencimiz bulunuyor. Kayıtlı öğrencilerimizin büyük kısmı, bilgievlerimize devam etmektedir. Başakşehir farklı sosyal-kültürel yapıya sahip bu yapıya göre Bilgievlerimizi şekillendiriyoruz.”dedi. ‘Çocuklarımız testle, tost arasında kalmasınlar’ Ak Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi, Bilgievleri Komisyon Üyesi Yıldız Konal Süslü toplantıyı organize eden Başakşehir Belediyesine teşekkür ederek konuşmasına başladı, “ Yerel yönetimlerde belki en sağı duyduğumuz ve en ciddi işlerden birisi Bilgievleridir. Çocuklarımızın üçüncü adrese ihtiyaçları vardı. Yıllarca, çocuklarımız testle, tost arasında kalmasınların mücadelesini verdik. Kendi kişilik özellikleri ve kendi yeteneklerini ifade edebilecekleri bir ortamda kendilerini ortaya çıkartabilsinler istedik. Bu açıdan Bilgievlerinin gençlerin ve çocukların hayatında ciddi bir yeri var. Bunun yapılandırılması çok önemli. Başakşehir başta olmak üzere bu işte farkındalığı olan pek çok belediye olduğu gibi henüz bunu şablon olarak netleştirememiş yerlerde var. İnanıyorum ki bu toplantıdan ortak bir bakış açısı, belki bizim Z nesli dediğimiz neslin ihtiyaçları, bu ihtiyaçların nasıl normalleştirileceği çalışması çıkacaktır. “dedi. // www.212haber.com G Ü N DEM www.212haber.com 2. Etap olarak yıllardır devam eden mülkiyet haklarıyla ilgili sorunun çözüme kavuştuğunu söyleyen 2.Etap Toplu Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Nizamettin Özlük, “Kiptaş tarafından tanzim edilen tapular Başakşehir Belediyesi’ne teslim edildi. Kat maliklerine dağıtımı en kısa süre içerisinde yapılacak.” dedi. )-%+)=CÿE2014 5 KAT MÜLKİYET tapularımız hazır Y g1(7ú0(gelirken, bir aile bütünlüğü içerisinde yaşam alanlarının temiz, güvenli olması ve mevcut sorunların en kısa sürede çözümlenmesini hedef alarak işe başladıklarını söyleyen 2.Etap Toplu Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Nizamettin Özlük, “Seçim süreci içerisinde her fırsatta Site Yönetimi’nin kurumsal bir yapı içerisinde faaliyet göstermesinin gerekliliğini ifade ettik. Daha önce kullanılan aidat takip ve muhasebe programları bir birinden bağımsız olarak çalışıyordu. Bu durum idari personel üzerinde ciddi bir ek iş yükü getiriyordu. Oysa şimdi birbiriyle tam entegre muhasebe ve aidat takip programları kullanılıyor. Böylece önemli bir iş yükü azaltılmış oldu. Bu entegrasyonla birlikte arıza takip sistemi ile halkla ilişkiler departmanları da aktif hale getirilmiştir. Artık kayda giren şikayetler sistem üzerinden takip ediliyor ve bir sonuç raporu ile sonlandırılıyor. Şikayetler ve sonuçları üzerinden çeşitli sorgulamalar ve analizler yapılabiliyor ve bu veriler üzerine ihtiyaçları karşılayabilen, daha gerçekçi uygulanabilir projeler üretilebiliyor.” dedi. “Site yönetim binamızda yapılan nakit tahsilatların kaldırılması da kurumsallaşma adına önemli Nizamettin Özlük bir değişimdir.” diyen Özlük, “Her akşam bir personelimizin hiçbir şekilde güvenliği sağlanmadan yıllarca bir torba parayı bankaya taşıması son derece uygunsuz bir yöntemdi. Artık yönetim binamızdan nakit ödemeler kaldırılmış, bütün para hareketleri banka üzerinden yapılmaktadır. Bu şekilde para ile temasın ortadan kaldırılması ve tüm hareketlerin kayıt altına alınması sağlanmış oldu.” diye konuştu. KAT MÜLKİYET TAPULARIMIZ HAZIR Sitedeki bağımsız bölümlerin kat irtifaklı olan tapularının ‘kat mülkiyetli’ hale gelmesinin yıllardır devam eden bir sorun olduğunu, kendilerinin bu konunun takipçisi olacağını ve kat mülkiyetli tapularını almak için yoğun çaba harcayacaklarını beyan ettiklerini söyleyen Nizamettin Özlük, “Kat maliklerinin mülkiyet hakları, Site Yönetimi tarafından ilgili kurumlar nezdinde ısrarla takip edildi. Her platformda gündem maddesi yapılarak konunun hep sıcak tutulması sağlandı. Yıllardır devam eden mülkiyet haklarımızla ilgili bu sorun ar- tık çözüme kavuşturulmuş olup, Kiptaş tarafından tanzim edilen tapular Başakşehir Belediyesi’ne teslim edildi. Kat maliklerine dağıtımı en kısa süre içerisinde yapılacak. Bu konuda bizlerden desteklerini esirgemeyen Kiptaş ve Başakşehir Belediyesi’ne de teşekkür ederiz.” ifadelerini kullandı. lışma yapılmayacaktır’ şeklinde güvence verdi. Bölgemizdeki yeşil alanların korunması, Site Yönetimi olarak öncelikli olarak takip ettiğimiz bir uygulamadır. Belediye Başkanımızın da bu konuda her türlü bizlere destek olması sitemizde yaşayanlar adına mutluluk verici bir olaydır.” sözlerine yer verdi. SOSYAL DONATI ALANLARIMIZ KORUNDU SINIR İHLALLERİ KALDIRILDI Koru Park’ın bakımı ve korunmasının Büyükşehir Belediyesi tarafından yapıldığını, Mavera bölgesinden inen yolun Koru Park bölgesinden devamla Kayaşehir kavşağına bağlanması konusundaki çalışmalar için Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ile Site Yönetimi olarak görüşmeler yaptığına değinen Özlük, “Böylesi bir imar uygulamasının sitemizi yoğun trafik ve gürültü içerisinde bırakacağı ve Koru Park’ın dinlenme yerinden çok, yol kenarında yoğun gürültülü yeşillik haline getireceği aşikardır. Bu konudaki sıkıntımız hakkında, Belediye Başkanımız Mevlüt Uysal bizlere ‘siz istemediğiniz sürece Koru Park bölgesinde herhangi bir ça- “Seçim sürecinde de gündeme getirdiğimiz ve üzerinde önemle durduğumuz, sitemizin çevresinin kapatılarak; güvenliğin arttırılması ve site sınırlarımızın belirlenerek korunması için ölçümler yaptırıldı.” şeklinde konuşan Nizamettin Özlük şunları kaydetti: “Arterium’da bulunan ve MADO tarafından açık teras alanı olarak kullanılan bölgenin yol olması gerekirken; yol, teras olarak kullanıldı. 2. Etap sınırı içerisine ise araç girişi ve yol yapıldığı tespit edildi. Yapılan ölçümler sonucunda Arterium’la aramızda sınır ihlali için gerekli müdahaleler yapılarak tüm işgallerin kaldırılması sağlanmış ve sınırlarımız tel çit ile güvence altına alınmış oldu.” // 6 G Ü N DEM )-%+)=CÿE2014 1. Etap Site Yönetimi geçtiği ‘Bulut Sistemi’yle sakinlerine borçları ve daireleriyle ilgili bilgileri dünyanın diğer ucundan bir tıkla öğrenme imkânı sağlıyor. 1. Etap Site Yönetim Kurulu Başkanı Zinnuri Eroğlu, “Sakinler şimdi dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar girdikleri zaman dairelerine ait bilgileri, borçları, kiracılarının borçlarını yakinen görebiliyorlar.” diyor. www.212haber.com Kat bilgilerin bir tık ötende B yanmasını sağlayacağız. Dolayısıyla içeride bulunan, yıllar önce terk edilmiş eşyaları temizleyeceğiz. Yangın merdivenlerimizi de aynı şekilde temizleteceğiz. Böylece binalarımız tertemiz bir hale gelecek.” ú/*ú6$<$5 sistemlerini yenilediklerini, ödemelerin artık internet üzerinden yapılabileceği ve sakinlerin borçlarını öğrenebileceği bulut yönetimi sistemine girdiklerini söyleyen 1. Etap Site Yönetim Kurulu Başkanı Zinnuri Eroğlu, “Sakinler şimdi dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar girdikleri zaman dairelerine ait bilgileri, borçları, kiracılarının borçlarını yakinen görebiliyorlar. Biz de bütün kat maliklerinin ve kiracılarının borçlarını görebiliyoruz.” diyor. Asansörleri revize ederek yeşil etiketlerini aldıklarına da değinen Eroğlu, “Sitemizde 79 blok bulunuyor. Bunların 78’inde asansör var. 71 blok bize asansörlerini yeniletmek üzere yetki verdi, biz de 2013 yılının Temmuz ayından itibaren değişim çalışmalarına başladık. Şu an 142 asansörden 25 asansörümüz kaldı. Bunun dışında 71 bloğun tamamına kamera ve görüntülü diafon taktırdık. Vatandaş kapısına gelen birini diafondan görebiliyor. İsterse kapısını açıyor, isterse açmıyor. Bu kararı alıp bize getiren bloklarda giriş kısmında, asansörlerin içerisinde olmak üzere 7 tane kamera var. Bloğumuza giren herkes oradan kayıt altına alınıyor.” ifadelerini kullanıyor. BİNALARIMIZIN İÇİNİ KOMPLE BOYATIYORUZ Zinnuri Eroğlu, “Şu an karar getiren binalarımızın tamamının içerisini komple boyatıyoruz. Yine bu binaların yangın merdiven kapılarına Panik Bar takıyoruz. İnşallah bir ay içerisinde tamamı takılmış ola- PAY ÖLÇERLER SUİSTİMAL EDİLİYOR cak. Bu çok önemli; çünkü o kapılardaki kollar yangın yönetmeliğine uygun değildi. Sıradan demir kollardı ve birçokları da takılıyordu. Böyle olunca da bayanlar ve özellikle çocuklar açmakta zorlanıyordu. Yine yangın hortumlarımız yaklaşık 17 yıllıktı ve bez hortumlardı. Bunların tamamını değiştirdik. Şu anda plastikten ve tehlike anında faal durumdalar. Diğer yandan site yönetim binamızı da boyatacağız. Onun da kararını aldık ve ihalesini yaptık. Önümüzdeki hafta itibariyle boyama çalışması başlayacak. Yine site giriş kapılarımızı da boyatacağız. Gerekirse oralara led ışıklı aydınlatma siste- mi yapacağız. Site girişine Başakşehir 1. Etap diye led ışıklı yazı yazdıracağız. Böylece sitemizin girişini de bu manada güzelleştireceğiz.” şeklinde konuşuyor. SIĞINAKLARIN TAMİRATINA BAŞLIYORUZ Sığınakların uzun zamandan beri bakımsız olduğunun altını çizen Eroğlu şunları kaydetti: “Sığınaklar boyanmamış ve içlerinde herhangi bir tamirat yapılmamış. İnşallah bu dönemde özellikle teknik ve temizlik görevlilerimizden yardım alarak bo- Sitenin merkezi sistemle ısındığı için pay ölçer sistemini kullandıklarını ifade eden Zinnuri Eroğlu, “Pay ölçer sistemleri merkezi sistemler için çok güzel, çok ideal ve isteyenin istediği kadar ısındığı, hakkaniyete daha uygun bir sistem; fakat bunun da suistimalleri mümkün. Özellikle bazı daire sahipleri balkonlu odaların duvarlarını kaldırıyor, balkonu odaya dâhil ediyor. Dolayısıyla oradaki kalorifer peteğini söküp balkona alıyor ve belki peteği büyütüyor, belki üzerinden pay ölçeri çıkarıyor. Onu o şekilde kullananlara rastlıyoruz. Bu çok büyük bir haksızlık; çünkü zaten balkonu odaya kattığı için o odanın ısı oranı büyük ölçüde etkileniyor, ısınması daha güç oluyor. Bu yanlışla yetinmiyor, peteği dışarı alıp üzerine pay ölçer taktırmıyor. Böylece bedavadan, komşuların sırtından ısınmış oluyor. Bunun gibi olaylara rastladığımız için her bloğa görevliler gönderip oradaki pay ölçerleri kontrol ettiriyoruz ve pay ölçer numaralarını yazdırtıyoruz. Böylece orada pay ölçer sökülmüş mü, kalorifer yer değiştirmiş mi, petek büyütülmüş mü, büyütülmüşse bize müracaat edilmiş mi bunları da tespit edip ilgili firmayla onun yeni peteğine yeni ölçüm cihazı şeklinde pay ölçer yer- BARİYER SİSTEMİNİN OLMAYIŞI SIKINTI OLUYOR ^ŝƚĞŐŝƌŝƔĕŦŬŦƔŬĂƉŦůĂƌŦŶŦŶ ƉƌŽďůĞŵŽůĚƵŒƵŶƵĂŬƚĂƌĂŶ ŝŶŶƵƌŝƌŽŒůƵ͕͞^ŝƚĞŵŝnjĚĞ ƺĕĂŶĂŐŝƌŝƔĕŦŬŦƔŬĂƉŦƐŦǀĂƌ͘ ƵŬĂƉŦůĂƌŦŶďƵůƵŶŵƵƔŽůĚƵŒƵLJĞƌůĞƌďĞůĞĚŝLJĞLJŽůƵŽůĚƵŒƵŝĕŝŶŽƌĂůĂƌĚĂďĂƌŝLJĞƌƐŝƐƚĞŵůĞƌŝŶŝŬƵůůĂŶĂŵŦLJŽƌƵnj͘sĂƚĂŶĚĂƔŦŶƐŦŬŦŶƨƐŦĚĂŐĞŶĞůĚĞďƵLJƂŶĚĞŽůƵLJŽƌ͘ĂƌŝLJĞƌƐŝƐƚĞŵŝŶŝĕĂůŦƔƨƌĂŵĂĚŦŒŦŵŦnjĚĂŶǀĞƚĂůŝ ŬĂƉŦůĂƌŦŵŦnjŦŐƺŶĚƺnjŬĂƉĂƚĂŵĂĚŦŒŦŵŦnjĚĂŶďŝƌƚĂŬŦŵŽůƵŵƐƵnjůƵŬůĂƌŵĞLJĚĂŶĂŐĞůŝLJŽƌ͘sĂƚĂŶĚĂƔĚĂďƵŶƵŶŶĞĚĞŶŝŶŝďŝůŵĞĚŝŒŝŝĕŝŶ͕͚ŶĞĚĞŶŚĞƌŬĞƐĞůŝŶŝŬŽůƵŶƵ ďĂŒůĂLJĂƌĂŬƐŝƚĞLJĞŐŝƌĞďŝůŝLJŽƌ͕ďĂƔŬĂƐŝƚĞůĞƌĚĞŐĞůĞŶ ŬŝƔŝŶŝŶŶĞƌĞLJĞŐŝĚĞĐĞŒŝ͕ŬŝŵŝŶůĞŐƂƌƺƔĞĐĞŒŝƐŽƌƵůĚƵŒƵ ŚĂůĚĞŶĞĚĞŶďŝnjŝŵƐŝƚĞĚĞ ƐŽƌƵůŵƵLJŽƌ͛ĚŝLJĞƐĞƌnjĞŶŝƔƚĞ ďƵůƵŶƵLJŽƌůĂƌ͘ŝnjŝŵďƵƌĂĚĂŬŝĞŶƂŶĞŵůŝƐŽƌƵŶƵŵƵnj ďƵ͘͟ĚŝLJĞŬŽŶƵƔƵLJŽƌ͘ leştiriyoruz. Aksi taktirde orada büyük bir haksızlığın olması söz konusu oluyor. Onun önlemlerini de bu şekilde alıyoruz. Önümüzdeki haftadan itibaren görevlilerimiz her kat malikinin kapısını çalıp bu tespiti yapacaklar.” sözlerine yer veriyor. Toplantı salonuna da vurguda bulunan Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu güne kadar çok fazla kullanılmayan toplantı salonumuz var. Orada bazı tadilat ve tamiratı yapıp toplantı salonumuzu halkın sürekli kullanabileceği bir şekle getirmeye çalışıyoruz. Bu salonda olan nişan, düğün, kına, sohbet ve dernek faaliyetleri gibi toplantılar, inşallah orayı dizayn ettiğimizde daha temiz bir ortamda yapılmış olacak. Salonumuzu gerekirse vatandaşlarımızın gelip oturup çay içip sohbet edebileceği bir hale getireceğiz. Böylece yönetimle halkımız iç içe olacak. Bu vesileyle sorunlarını bize daha kolay ulaştırmış olacaklar.” // ŞE H İ R www.212haber.com )-%+)=CÿE2014 7 Rantsal değil kentsel Oruçreis Mahallesi Kentsel Dönüşüm Konutları, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin de katıldığı bir törenle hak sahiplerine teslim edildi. T h5.ú<(’de 5 Ekim 2012 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Esenler’den başlatılan Kentsel Dönüşüm Projesi’nin Oruçreis Mahallesi’nde bulunan 2. etap konutları teslim edildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TOKİ ve Esenler Belediyesi işbirliğinde inşa edilen Oruçreis Mahallesi Kentsel Dönüşüm Konutlarının Kura ile Hak Sahiplerine Teslim Töreni, Esenler Belediyesi Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Törene; Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, İstanbul milletvekili ve Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, TOKİ Başkan Yardımcısı Ahmet Şahin, Esenler Kaymakamı Yüksel Ünal, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, AK Parti Esenler İlçe Başkanı Umut Özkan, Belediye Başkan Yardımcıları ve hak sahipleri ile yakınları katıldı. YÜZDE 10’UNU DÖNÜŞTÜRDÜK Esenler’de yürütülen kentsel dönüşüm çalışmalarının anlatıldığı sinevizyon gösterimiyle başlayan programda açılış konuşmasını Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu yaptı. Ciddi kamu kaynakları kullanarak Esenler’de dönüşüm çalışmalarına aralıksız devam ettiklerini söyleyen Göksu, “İlk etabımızı Turgutreis Mahallemiz’de tamamladık ve 282 konutumuzu hak sahiplerine teslim ettik. Bugün Oruçreis’te 262 konuttan 182’sinin kurasını çekeceğiz. Pazarte- Oruçreisli dairesine NDYXüWX ESENLER LABORATUVAR MİSALİ si günü de Havaalanı Mahallemiz’de yapmış olduğumuz 2.400 konutun 1.000 konutluk lansmanına çıkacağız. Sonra Tuna Mahallesi’nde konutlarımız devam edecek. Hâsılı, Esenler’in her bir tarafında dönüşüm çalışmalarımız devam ediyor” dedi. Şu anda kamu ve özel sektör eliyle dönüştürmeye çalıştıkları konut sayısının 16.000 olduğunu belirten Göksu, “16.000 konut, Esenler’de değişmesi gereken yapı stoğunun yaklaşık yüzde 10’unu teşkil ediyor. Yani dönüştürmemiz gereken çok fazla konut var” diye konuştu. nız. Bizim yaptığımız hesaplamalara göre ortalama 260 lira gibi bir aylık ödeme gerekiyor. Şu anda bu konutların metrekare veriş fiyatımız yaklaşık 1.200 lira. Havaalanı Mahallesi’nde Pazartesi günü satışa çıkaracağımız konutların metrekaresini ortalama 3.950 liradan çıkıyoruz” dedi. HAYATI İHMÂL ETMEMELİYİZ Esenler Kaymakamı Yüksel Ünal da, kentsel dönüşümün önemine dikkat çekerek, “Ev alırken betonun kalitesine, ruhsatına, zeminine bakmalıyız. Çocuklarımıza bir mal varlığı bırakacağız. Siz çocuklarınızı öldürmek ister misiniz? Evlerimizi ve hayatımızı ihmâl etmemeliyiz” diye konuştu. HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR AYLIK 260 LİRA TOKİ Başkan Yardımcısı Ahmet Şahin, kentsel dönüşümün hayırlı olduğu kadar zorlu bir süreç olduğunu da ifade ederek, “Kentsel dönüşüm zor bir süreç ancak hayati bir önem taşıyor” dedi. Şahin, Oruçreis’te inşa edilen konutların Esenlerliler için önemine vurgu yaparak, “Esenler’in adı gibi esenlikle dolu bir şehir olmasında bu törenler önemli bir göstergedir” ifadelerine yer verdi. Konutların hak sahiplerine çok büyük imkânlarla takdim edildiğini kaydeden Göksu, “Arsa payı ve enkaz bedeli düştükten sonra geriye kalan miktarınız varsa o miktarı 15 yılda ödeyeceksiniz. İsterseniz Bakanlığımız’ın sunmuş olduğu finans desteğiyle, isterseniz TOKİ’nin kendi finans formülüyle ödeme yapacaksı- WƌŽŐƌĂŵĚĂŬŽŶƵƔĂŶĞǀƌĞǀĞbĞŚŝƌĐŝůŝŬĂŬĂŶŦ7ĚƌŝƐ'ƺůůƺĐĞ͕KƌƵĕƌĞŝƐDĂŚĂůůĞƐŝ͛ŶĚĞŬŝŚĂŬƐĂŚŝƉůĞƌŝLJůĞďŝƌůŝŬƚĞdK<7͛ŶŝŶŝŶƐĂŶůĂƌŦŚĂLJĂůůĞƌŝŶĞŬĂǀƵƔƚƵƌĚƵŒƵŶƵƐƂLJůĞĚŝ͘'ƺůůƺĐĞ͕͞dK<7͕ ϲϬϬďŝŶŝŶƐĂŶŦĞǀƐĂŚŝďŝLJĂƉƨ͘ƵƐĞǀĂƉŬĞŶĚŝůĞƌŝŶĞLJĞƚĞƌ͟ĚĞĚŝ͘sĂƚĂŶĚĂƔŦ LJŦŬŦŬĚƂŬƺŬďŝŶĂůĂƌĚĂŶŐƺǀĞŶůŝŬŽŶƵƚůĂƌĂŬĂǀƵƔƚƵƌĚƵŬůĂƌŦŶŦŚĂƨƌůĂƚĂŶ'ƺůůƺĐĞ͕͞ŝnjƌĂŶƚƐĂůĚĞŒŝůŬĞŶƚƐĞůĚƂŶƺƔƺŵLJĂƉŦLJŽƌƵnj͟ĚŝLJĞŬŽŶƵƔƚƵ͘ 7ůĕĞĚĞLJƺƌƺƚƺůĞŶŬĞŶƚƐĞůĚƂŶƺƔƺŵĕĂůŦƔŵĂůĂƌŦŝĕŝŶƐĞŶůĞƌĞůĞĚŝLJĞĂƔŬĂŶŦD͘dĞǀĮŬ'ƂŬƐƵǀĞĞŬŝďŝŶĞƚĞƔĞŬŬƺƌ ĞĚĞŶ'ƺůůƺĐĞ͕͞ƵŚŝnjŵĞƚůĞƌŝƐƵŶĚƵŒƵ ǀĞďƂLJůĞŐƺnjĞůƉƌŽũĞůĞƌŝŚĂLJĂƚĂŐĞĕŝƌĚŝŒŝŝĕŝŶǀĞŬĞŶƚƐĞůĚƂŶƺƔƺŵĚĞďŝƌůĂďŽƌĂƚƵǀĂƌŐƂƌĞǀŝŐƂƌĚƺŒƺŝĕŝŶƐĞŶůĞƌ ĞůĞĚŝLJĞĂƔŬĂŶŦD͘dĞǀĮŬ'ƂŬƐƵǀĞ ĞŬŝďŝŶĞƚĞƔĞŬŬƺƌĞĚŝLJŽƌƵŵ͟ƔĞŬůŝŶĚĞ ŬŽŶƵƔƚƵ͘ƐĞŶůĞƌ͛ĞŐĞůĚŝŒŝŶĚĞŬĞŶƚƐĞů ĚƂŶƺƔƺŵƐĞƌŐŝƐŝŶŝŐĞnjĚŝŒŝŶŝǀĞŽƌĂĚĂŬŝ ĨŽƚŽŒƌĂŇĂƌĚĂŶĕŽŬĞƚŬŝůĞŶĚŝŒŝŶŝƐƂLJůĞLJĞŶ'ƺůůƺĐĞ͕͞ĞŶďƵŶƵƔŝĨĂĞŶĂŶůĂƨƌĚŦŵĂŵĂďĞůŐĞƐĞůŐŝďŝĨŽƚŽŒƌĂŇŦLJŽŬƚƵ͘ bŝŵĚŝŐŝĚŝŶďĂŬŦŶ͕ƐĞŶůĞƌ͛ĚĞĨŽƚŽŒƌĂķǀĂƌĚŝLJŽƌƵŵ͘ůůĂŚƌĂnjŦŽůƐƵŶdĞǀĮŬ ĂƔŬĂŶ͛ŦŵĚĂŶ͟ĚĞĚŝǀĞŬŽŶƵƔŵĂƐŦŶŦŶ ƐŽŶƵŶĚĂŚĂŬƐĂŚŝƉůĞƌŝŶĞ͞ǀůĞƌŝŶŝnjŚĂLJŦƌůŦŽůƐƵŶ͟ƚĞŵĞŶŶŝƐŝŶĚĞďƵůƵŶĚƵͬͬ͘ Gazze için kurabiye yaptılar Yöresel Günler coşkusu! Anadolu’nun ve Türk Dünyası’nın eşsiz kültürü her sene olduğu gibi yine Zeytinburnu’nda… Halaydan horona, fındıktan kebaba, kemençeden zurnaya kadar kültürümüzün benzersiz yelpazesi 17 Ekim’den itibaren Zeytinburnu Meydanı’nda açılacak. ESAYDAM, Gazze için çeşit çeşit kurabiyelerin yapıldığı bir atölyeye dönüştü. Her hafta farklı gazeteciler kampanya için kollarını sıvayarak geliri Gazzeli çocuklara gitmek üzere birbirinden güzel kurabiyeler tasarlamaya devam ediyor. (6(1/(5%(/('ú<(6úAile Yaşam ve Danışma Merkezi ( ESAYDAM), Gazze için çeşit çeşit kurabiyelerin yapıldığı bir atölyeye dönüştü. Her hafta farklı gazeteciler kampanya için kollarını sıvayarak geliri Gazzeli çocuklara gitmek üzere birbirinden güzel kurabiyeler tasarlamaya devam ediyor. Son olarak Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, bir grup gazeteci ile birlikte kurabiye yaptı. Başkan Göksu’nun yanı sıra; gazeteci Fikri Akyüz, Semanur Sönmez Yaman, Esra Elönü, Nehir Aydın Gökduman, Demet Tezcan ve Nuriye Çakmak da önlüklerini giyip Gazzeli çocuklar için bir birinden güzel kurabiyeler yaptı. =(<7ú1%8518’nun gelenekselleşen “Yöresel Günler”i bu çeşitliliği ve coşkuyu yıllardır kanıtlıyor. Her sene olduğu gibi bu sene de Anadolu ve Türk Dünyası’nın özlediğimiz sesleri, oyunları, insanları ve tatları Zeytinburnu’na taşınıyor. “Yöresel Günler”, 17 Ekim Cuma gününden itibaren yine farklı, eğlenceli ve festival havasındaki etkinlikleriyle, Zeytinburnu Meydanı’nda başlıyor. Etkinlikler boyunca yörelere ait halk oyunları ekiplerinden, o yöreye ait ünlü sanatçılara kadar birçok renkli performans halkımıza sunulacak. Ayrıca günlere katılan yöre dernekleri, kendilerine tahsis edilen yerlerde, Anadolu ve Türk Dünyası’nın eşsiz mutfağından lezzetleri vatandaşlarımıza ikram edebilecek. “Yöresel Günler”, 17 Ekim Cuma günü Doğu Anadolu yöresiyle başlayacak ve 18 Ekim Cumartesi günü Karadeniz yöresiyle devam edecek. 19 Ekim Pazar İç Anadolu yöresi, 24 Ekim Cuma Balkan yöresi, 25 Ekim Cumartesi Güneydoğu Anadolu yöresiyle sürecek olan “Yöresel Günler”, 26 Ekim Pazar günü Türk Dünyası’yla sona erecek. // KURABİYEYE DE MÜCADELE YANSIYOR Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, Esenler Belediyesi Aile Yaşam Merkezi’nde (ESAYDAM) hanımların kendi el maharetlerini sergilediklerini belirterek, “İstedik ki bizim için önemli bir yeri olan, Esenler’in kardeşi Gazze’yi burada da hayatın merkezine taşıyalım. Hanımlar Gazze için bir emek ortaya koysunlar ve biz de böylece bir kurabiye festivali yapalım. Kurabiye festivalinde de yazarlarımız, akademisyenlerimiz ve gazetecilerimiz gelip burada kurabiye yapıyorlar. Çok yakın bir zamanda da bu kurabiyeleri bir kermeste sergileyip Gazze yararına satacağız” dedi. Kendisinin de bir kurabiye yaptığını belirten Göksu, kurabiyelerin üzerine de Gazze’deki mücadelenin yansıdığını belirtti. GAZETECİLER DE YAPTI Başkan Göksu ve gazeteciler, kendi hayal dünyalarına göre, Gazzede’ki mücadeleye dair çeşitli kurabiyeler tasarladı. Gazeteciler, Gazze için ellerinden gelen her şeyi yapabileceklerini belirterek, ESAYDAM’da Gazzeli çocuklar yararına satılacak kurabiyeleri yapmaktan dolayı duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Gazeteciler, “Masum Gazze halkı için düzenlenen her etkinliğin içinde olmaktan büyük bir gurur ve onur duyarız” dediler. // Halil Efe Hakk’a uğurlandı .hdh.d(.0(&(%(/('ú<(6ú’nde iki dönemdir meclis üyeliği görevinde bulunan Halil Efe vefat etti. Halil Efe’nin cenaze töreni, Bağcılar’da bulunan İmam Zeynel Abidin Cami’nde yapılarak; merhum cenaze namazının ardından Kanarya Mezarlığı’na defnedildi. Taziyeler ise, Halkalı Zeynebiye Cad. Papatya Sokak’taki Taşlıçay Derneği’nde kabul edildi. ‘ALLAH EVLATLARINA UZUN ÖMÜR VERSİN’ Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz ise, merhumun sevenlerine baş sağlığı dileyerek, üzüntüsünü şu sözlerle dile getirdi: “İki dönemdir meclis üyemiz olan Sayın Halil Efe ile başarılı ve uyumlu bir mesai arkadaşlığımız oldu. Tedavi gördüğü hastalığa yenik düşen Halil Bey’in yakınlarına Allah’tan sabır ve merhuma rahmet diliyorum. Mekanı Cennet olsun. Allah evlatlarına uzun ömür versin.” Uzun süredir tedavi gördüğü hastalığa yenik düşen Efe, 3 Şubat 1961 tarihinde Iğdır’ın Tuzluca ilçesinde dünyaya geldi. Evli ve 6 çocuk babası, lisans mezunu. Kuyumculuk yaptıktan sonra 2009’da ve 2014’te Küçükçekmece Belediyesi Meclis Üyesi seçilen Efe, bu görevlerini başarıyla yerine getirdi. // İMTİYAZ SAHİBİ Erne Gazetecilik ve Matbaacılık Ltd. Şti. GENEL MÜDÜR Halil Gölve GENEL KOORDİNATÖR Erol Çakır YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Abidin Koçoğlu YAYIN DANIŞMANLARI Necmettin Çakmak Metin Öztürk HUKUK DANIŞMANLARI Av. Adem Yıldırım Av. Ömer Geyik GÖRSEL YÖNETMEN Enis Ak www.212haber.com BÖLGESEL SÜRELİ YAYIN Adres: Deposite AVM A-1 Blok Kat: 3 No: 304 Başakşehir/İstanbul Telefon: (0 212) 486 39 36 Web: www.212haber.com e-mail: [email protected] Baskı: İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mah. 29 Ekim Cd. İhlas Plaza No: 11/ A41 Yenibosna-Bahçelievler/İSTANBUL Tel: (212) 454 30 00 Gazetemiz basın ve meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. Yayınlanan köşe yazılarından yazarları sorumludur. Reklamların sorumluluğu reklam verene aittir. GAZETEMİZ ÜCRETSİZ OLARAK DAĞITILMAKTADIR 8 ŞE H İ R )-%+)=CÿE2014 www.212haber.com Başakşehir BAYRAM ETTİ Başakşehir Belediyesi’nce Başakşehir 1. Etap Yürüyüş Yolu Altı ve Bahçeşehir’de kurulan modern Kurban Satış ve Kesim Alanlarında vatandaşlar bu Bayramı da huzurla geçirdi. B $û$.û(+ú5%(/('ú<(6ú’nce Başakşehir 1. Etap Yürüyüş Yolu Altı ve Bahçeşehir’de kurulan modern Kurban Satış ve Kesim Alanlarında vatandaşlar bu Bayramı da huzurla geçirdi. Başakşehir Mobil kesim üniteleri, sıra bekletmeyen randevu sistemi, otopark, ambulans, veteriner, diyetisyen, duş alanı, galoş, bekleme alanları, cafe ve mescidiyle İstanbul’un en modern tesisleri Bayramın ilk günü hareketliydi. sim sıralarını bekleme alanlarında geçirebiliyor, birbiriyle bayramlaşıyor. Kaymakamımız, müftümüz, emniyet müdürümüzle vatandaşımızın yanında olduk. Belediyeler olarak, Kurban Bayramında mahçup olacağımız görüntülere imkân vermemek için vatandaşımıza bu imkânları sunmalıyız.” Başkan Uysal, 1. Etap Kurban alanının ardından Bahçeşehir Kurban alanına geçerek vatandaşlarla bayramlaştı. Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, bayramın ilk günü Kurban alanlarına gelerek vatandaşlarla bayramlaştı. Bayramlaşma merasiminde; Başakşehir Kaymakamı Kazım Tekin, İlçe Emniyet Müdürü Mustafa Haluk Öztürk, İlçe Müftüsü Remzi Pehlivan, Başakşehir Başkan Yardımcıları; Yasin Kartoğlu, Murat Şahin, Bedri Sinan Gül, Haluk Dikbaş alanda hazır bulundu. BAŞAKŞEHİR KURBAN ALANLARINDA YOK YOK ϮϲďŝŶŵϮ͛ůŝŬŐĞŶŝƔďŝƌ ĂůĂŶĚĂŬƵƌƵůĂŶĂƔĂŬƔĞŚŝƌ<ƵƌďĂŶĂůĂŶůĂƌŦŶĚĂ ǀĂƚĂŶĚĂƔůĂƌďƵƐĞŶĞĚĞ ĂůĚŦŬůĂƌŦƐŦƌĂŶƵŵĂƌĂůĂƌŦŶĂŐƂƌĞĕĂŒƌŦůĂƌĂŬ͕ďĞŬůĞŵĞĚĞŶĚŝŶŝǀĞĐŝďĞůĞƌŝŶŝLJĞƌŝŶĞŐĞƟƌĚŝůĞƌ͘ sĂƚĂŶĚĂƔůĂƌŬĞƐŝŵƐŦƌĂƐŦďĞŬůĞƌŬĞŶĂůĂŶĂŬƵƌƵlan cafe’de belediyenin ŝŬƌĂŵŦ;ůŽŬƵŵ͕ƐŽŒƵŬƐŦĐĂŬŝĕĞĐĞŬůĞƌ͕ŬĂǀƵƌŵĂůŦƉŝůĂǀǀď͘ͿŝŬƌĂŵůĂƌŦŶ ƚĂĚŦŶĂďĂŬƨ͕ĂŬƌĂďĂǀĞ ŬŽŵƔƵůĂƌŦLJůĂďĂLJƌĂŵůĂƔƨ͘DŽďŝůŬĞƐŝŵǀĞƉĂƌĕĂůĂŵĂƺŶŝƚĞůĞƌŝŶĚĞǀĞƚĞƌŝŶĞƌŬŽŶƚƌŽůƺŶĚĞŬĞƐŝůĞŶŬƵƌďĂŶĞƚůĞƌŝŶŝďĞůĞĚŝLJĞƚĂƌĂķŶĚĂŶŚĂnjŦƌůĂŶĂŶƉŽƔĞƚůĞƌĚĞĞǀůĞƌŝŶĞŐƂƚƺƌĚƺ͘ Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Bayram Namazının ardından beraberindeki heyetle birlikte Başakşehir 1. Etap Yürüyüş Yolu Altında kurulan Kurban alanına gelerek vatandaşlarla bayramlaştı. Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, alanda basın mensuplarının da sorularını yanıtladı. Başkan Uysal bayram mesajında: “Herkesin Bayramını tebrik ediyorum. Özellikle İslam Dünyası’nda yaşanan sıkıntıları gördükçe Bayramın ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Vatandaşımız dostlukları, kardeşliği artırmak için, kırgınlıkların giderilmesi için Bayramı vesile bilmelidir. ”dedi. ĂƔĂŬƔĞŚŝƌ<ƵƌďĂŶĂůĂŶůĂƌŦŶŦƚĞƌĐŝŚĞĚĞŶǀĂƚĂŶĚĂƔůĂƌĂůĂŶĂŬƵƌƵůĂŶ7ůĞƟƔŝŵDĞƌŬĞnjŝ͛ŶĚĞĚŝůĞŬ͕ ƔŝŬąLJĞƚ͕ƚĂůĞƉǀĞďĂƔǀƵƌƵůĂƌŦŶŦLJĂƉƨůĂƌ͘<ƵƌďĂŶĂLJƌĂŵŦŐƺŶƺĂůĂŶůĂƌĚĂĂLJƌŦĐĂ͕ĚŝŶŐƂƌĞǀůŝƐŝ͕ĚŝLJĞƟƐLJĞŶĚĞǀĂƚĂŶĚĂƔůĂƌŦŶƐŽƌƵůĂƌŦŶŦLJĂŶŦƚůĂĚŦͬͬ͘ Başakşehir Kurban Satış ve Kesim alanlarının İstanbul ilçeleri arasında modernliği ile öne geçtiğini vurgulayan Başkan Uysal, alanları anlattı, “Bizler vatandaşımızın Bayram günü sıkıntı yaşamaması için Kurbandan çok önce hazırlıklarımızı tamamladık. Burada hijyenik kesim yerlerimizi hazırladık. Vatandaşımız ke- TAV’dan anaokulu ve bilgisayar sınıfı ‘OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLARIN SOSYAL İLETİŞİMİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ’ TAV Havalimanları’nın katkılarıyla yapılan Anasınıfı ve Bilgisayar Laboratuarı’nın açılış törenine Başakşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü Ramazan Yılmaz, Başakşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş, TAV İstanbul Genel Müdürü Kemal Ünlü, Güvercintepe Ortaokulu Müdürü Ersan Er, okul öğrencileri, öğretmen ve veliler katıldı. Başakşehir Belediye Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş ise, “Biz TAV’ı Atatürk Havalimanı’nda biliyoruz. Ama bugün burada bu mahalle için çok önemli bir adım attı. Gerek okul yönetimi gerek bağışçımız çocuklarımız neden hoşlanır sorusunu aramış. Biz bu çocuklara hangi eğitim materyalini kazandırırsak sosyal hayatta daha çok var ederiz daha ileriye götürürüz ya da hangi imkânları götürürsek daha çok mutlu olurlar. Okul öncesinde okuma yazma bilmeyen çocukların sosyal iletişimleri, ilkokula hazırlıkları, öğretmenler için işlenebilir hale gelmesi için bu oyun dönemindeki hazırlığın ilk adımını çok önemsiyorum.” dedi. // Okul Müdürü Ersan Er, “Okulumuzun bir bilgisayarı dahi yokken şimdi bilgisayar sınıfı oldu. Velilerim ve öğretmenlerim adına TAV Havalimanları Yönetim Kurulu’na, çalışanlarına çok teşekkür ediyorum.” dedi. İlçe Milli Eğitim Müdürü Ramazan Yılmaz, “Okul öncesi eğitim çocukların ilkokula adaptasyonunu sağlıyor. Başakşehir’de okul öncesi eğitim alması gereken çocuklarımızın %63’üne ulaştık. Amacımız bütün öğrencilerimizin anasınıfından geçmesi. Bağışçımız TAV Havalimanları’na teşekkür ediyorum.”dedi. EĞİTİM-BİR-SEN İSTANBUL 1 NOLU ŞUBE 5.OLAĞAN KONGRE İLANI ŒŝƟŵͲŝƌͲ^ĞŶ7ƐƚĂŶďƵůϭEŽůƵbƵďĞƐŝϱ͘KůĂŒĂŶ<ŽŶŐƌĞƐŝϬϴ<ĂƐŦŵϮϬϭϰ͛ƚĞĂŚĕĞůŝĞǀůĞƌ ďŝĚŝŶWĂŬPŒƌĞƚŵĞŶĞǀŝĂĚƌĞƐŝŶĚĞĂƔĂŒŦĚĂŬŝŐƺŶĚĞŵůĞϭϬ͘ϬϬʹϭϳ͘ϬϬƐĂĂƚůĞƌŝĂƌĂƐŦŶĚĂ LJĂƉŦůĂĐĂŬƨƌ͘ĞůŝƌƟůĞŶƚĂƌŝŚƚĞƚŽƉůĂŶƨLJĞƚĞƌƐĂLJŦƐŦƐĂŒůĂŶĂŵĂnjƐĂϮ͘ƚŽƉůĂŶƨϮϯ<ĂƐŦŵϮϬϭϰ ƚĂƌŝŚŝŶĚĞĕŽŒƵŶůƵŬƐĂLJŦƐŦĂƌĂŶŵĂŬƐŦnjŦŶĂLJŶŦLJĞƌǀĞƐĂĂƚůĞƌĂƌĂƐŦŶĚĂLJĂƉŦůĂĐĂŬƨƌ͘ ŒŝƟŵĐŝůĞƌŝƌůŝŒŝ^ĞŶĚŝŬĂƐŦ 7ƐƚĂŶďƵůϭEŽůƵbƵďĞƐŝzƂŶĞƟŵ<ƵƌƵůƵ GÜNDEM: 1. zŽŬůĂŵĂǀĞĕŦůŦƔ 2. ^ĂLJŐŦĚƵƌƵƔƵǀĞ7ƐƟŬůĂůDĂƌƔŦ 3. <ŽŶŐƌĞĚŝǀĂŶŦŶŦŶŽůƵƔƚƵƌƵůŵĂƐŦ 4. bƵďĞĂƔŬĂŶŦ͛ŶŦŶĂĕŦƔŬŽŶƵƔŵĂƐŦ 5. WƌŽƚŽŬŽůŬŽŶƵƔŵĂůĂƌŦ 6. 7. 8. 9. 10. zƂŶĞƟŵ<ƵƌƵůƵĨĂĂůŝLJĞƚƌĂƉŽƌƵŶƵŶŽŬƵŶŵĂƐŦ͕ŐƂƌƺƔƺůŵĞƐŝǀĞŝďƌĂƐŦ ĞŶĞƚůĞŵĞ<ƵƌƵůƵĨĂĂůŝLJĞƚƌĂƉŽƌƵŶƵŶŽŬƵŶŵĂƐŦ͕ŐƂƌƺƔƺůŵĞƐŝǀĞŝďƌĂƐŦ ŽƌƵŶůƵŽƌŐĂŶůĂƌŦŶǀĞƺƐƚŬƵƌƵůĚĞůĞŐĞůĞƌŝŶŝŶƐĞĕŝŵŝ ŝůĞŬǀĞƚĞŵĞŶŶŝůĞƌ <ĂƉĂŶŦƔ Ebubekir Sifil ile ‘Hadis Dersleri’ başladı Başakşehir Belediyesi’nin düzenlediği ve ilçe sakinlerinin ilgiyle takip ettiği kültür-sanat etkinliklerinin 2014-2015 dönemi Dr. Ebubekir Sifil’in katılımı ile düzenlenen ‘Hadis Dersleri’ ile başladı. Dersler iki hafta bir Başakşehir Belediyesi Cevdet Kılıçlar Bilgievi konferans salonunda gerçekleşecek. döneminde Başakşehirlilerin yoğun ilgisini gören Hadis Dersleri bu dönemde, Araştırmacı-Yazar Dr. Ebubekir Sifil tarafından veriliyor. Cevdet Kılıçlar Bilgievi’nde düzenlenen ilk derste hadis alanında uzun yıllardan beri akademik çalışmaları ile tanınan Dr. Sifil İslam’ı yaşama ve Peygamberimizi layıkıyla tanımanın en önemli araçlarından olan Hadisleri doğru okumak, anlamak ve hayatımıza uygulamanın inceliklerini Başakşehirlilere anlattı. ‘SAHABE ADİLDİR DEMEK, MASUMDUR DEMEK DEĞİLDİR’ Dr. Ebubekir Sifil, ilk derse, 1980 seçme Hadisin yer aldığı İmamı Nevevi’nin Riyazüs Salihin edlı eserinde yer alan hadis açıklamaları ile başladı. Öfke, kızgınlık anında nefis hakimiyeti konularının seçildiği hadis açıklamalarında Sifil, Sahabelerin de beşer olduğunu hata yapabileceğini belirtti, “Geç dönem Müslüman olmuş olan Süleyman İbni Surad radıyallahu ahh şöyle aktarıyor, ‘Peygamber efendimizin yanında iki sahabe birbirlerine kötü söz söylüyorlardı, Resulullah sallallahu aleyhi ve selem şöyle buyurdu: ben bir söz biliyorum, eğer bu kişi onu söylerse üzerindeki bu kızgınlık hali geçer. Eğer o, ‘Euzu billahi mine’ş-şeytanirracim (İlahi rahmetten kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım’ derse, üzerindeki hal kaybolur.’ Burada bahsi geçen sahabeler daha çok bedevilerdir. Sahabeler arasında günah işleyenler, kusur işleyenler de vardır. Biz sahabeler günahsız demiyoruz. Sahabe beşer’dir. Onların bizim için vazgeçilmez yanı din, kuran, sünnet naklederken zaaflarını işin içine katmazlar, onlar emindir. Yoksa sahabe adildir demek, masumdur demek değildir.” ÖFKESİNE HÂKİM OLAN KİŞİLER, ALLAH’IN RIZASINI KAZANIR Bir başka hadis’i açıklayan Sifil, öfkemizi yenmenin önemini anlattı, “Muaz İbni Enes radıyallahu ahh’den rivayet edildiğine göre Nebi sallallahu aleyhi ve selem şöyle buyurdu: ‘gereğini yapmaya gücü yettiği halde öfkesini yenen kimseyi Allah, Kıyamet günü herkesin gözü önünde çağırır, huriler arasından dilediğini seçmekte serbest bırakır.’ Bizler, peygamberimizin geniş yürekliliğini, yüksek sabrını ve şefkatini yaşantımızda örnek almalıyız.” Başakşehirlilerin yoğun ilgi gösterdiği Hadis Dersi, soru cevaplarla devam etti. Bir Hırka.. Bir Palto.. Bir Eldiven.. Bir Çorap.. h/.(0ú='( savaştan kaçan ve ülkemize sığınan Suriyelilere devletimiz ve milletimizin misafirperverliği ve bu insanlara desteği Türkiye’nin tarihine altın harflerle yazıldı. Boğaziçi Yönetim A.Ş’de daha önce “ Suriyeli Çocuklar İçin Bir Oyuncakta Sizden “ kampanyasında 70.000 oyuncak toplayarak bağışları Gaziantep Kızılay depolarına teslim etmişti. Boğaziçi A.Ş., bu kez de yaklaşan kış mevsiminde en çok ihtiyaç duyabilecekleri mont, kaban, battaniye, ayakkabı, çocuk bezi, bebek arabası gibi malzemele- ri “Suriyeli Kardeşlerimiz İçin El Ele” kampanyası ile Suriyeli çocuklara ulaştırmayı hedefliyor. 20 Kasım 2014 tarihine kadar sürecek yalnızca temiz malzemelerin alınacağı bağışlar tasnif edilerek Kızılay Genel Müdürlüğüne teslim edilecek. // G Ü N DEM www.212haber.com Saadet Partisi Zeytinburnu İlçe Kongresi 12 Ekim Pazar günü büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi. Kongrede Zeytinburnu İlçe Başkanı Kemal Hayırlıoğlu görevini yeni başkan seçilen Kemal Yılmaz’a devretti. Z $$'(73$57ú6úZeytinburnu İlçe Kongresi 12 Ekim Pazar günü büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi. Zeytinburnu İlçe Başkanı Kemal Hayırlıoğlu’nun görevini Kemal Yılmaz’a devrettiği kongrede, Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi ve İstanbul Eski İl Başkanı Sadrettin Karaduman, Genel İdare Kurulu Üyesi ve İstanbul 2.Bölge Teşkilatlanma Başkanı Mustafa Kaya, İl Yönetim Kurulu Üyeleri Şükrü İpek, Mehmet Can Turan, Burhan Satır, Saadet Partisi Eski İlçe Başkanlarından İsmail Demirciler, Saadet Partisi Bahçelievler, Kağıthane, Gaziosmanpaşa İlçe Başkanları ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Fatih İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri, Mahalle Muhtarları, STK temsilcileri ve çok sayıda partili yer aldı. İstiklal Marşı ile başlayan kongrede, Genel İdare Kurulu Üyeleri Sadrettin Karaduman ve Mustafa Kaya gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin her geçen gün Milli Görüş iktidarından uzak kalmanın sıkıntısını yaşamakta olduğunu kaydeden Karaduman, dış politika konusunda tarih yine Saadet Partisi’ni haklı çıkardı dedi. Çalışacağız ve başaracağız MÜSLÜMAN YEİSE DÜŞMEZ İlçe Başkanı seçilen Kemal Yılmaz, “Yeryüzünde zülüm ve gözyaşının her yeri kapladığı, vahşetin, işgalin, insan izzet ve onurunun ayaklar altına alındığı İslam coğrafyasının, insanlığın üzerinde karabulutların dolaştığı bir zamanda kongre yapıyor olmamız, bizim yapacağımız görevlerin, üstleneceğimiz misyonun ehemmiyetini kat kat artırıyor. İşte Suriye, Irak, Mısır, Libya, Arakan, Doğu Türkistan ve işte ülkemiz insanının hali. Güneydoğu’da oynatılmaya çalışılan hain senaryo. Daha özelde Zeytinburnu adli ve anarşik vakalarla anılmaya başladı. Çocuklarımız, gençlerimiz uyuşturucu ve sair fuhşiyatla göz göre göre elden gidiyor. Her şeyin maddeyle kıyaslandığı, değerlerimizin erozyona uğradığı, ucuz siyasetlerle siyasetin kirletildiği bir zamanda işimizin kolay olmadığını biliyoruz; ama şunu da biliyoruz ki, Rabbimizin vaadi gereği, çalışana çalışmasının karşılığı vardır. Rabbimiz başarıyı da sebeplere bağlamıştır. Çalışacağız ve başaracağız inşallah. Müslümana yeise düşmek yok. Gençlik teşkilatımız ile önümüzdeki dönemde bayrağı daha ileriye taşımanın gayretinde olacağız.” diye konuştu. // Delta İzsiz Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nihat İzsiz, “Rant elde etmek için değil, milli bir görev olarak bunun kabul edilmesi lazım. İstanbul’da yaşayacağımız deprem gerçeğini göz ardı etmeden, Kentsel Dönüşüm’ün süratle yapılabilmesini sağlayacak bir altyapının, hem hukuksal, hem algısal şekilde oturtulması gerekiyor” dedi. İnşaat sektöründe maliyetlerin artışıyla paralel olarak fiyatların da yükselme trendine girdiğini, bunun da satın alma kapasitelerine olumsuz yansıdığına dikkat çeken İzsiz, firma olarak kaliteli ve lüks konut üretme felsefelerini ise “2012 yılında 850 TL’ye aldığımız demirin tonu şu anda bin 600, 80 TL’ye aldığımız C30 beton ise şu anda 135 TL’ye yükselmiş durumda. Bunlar yıllık artışların çok üzerinde, inşaat sektöründe de üretim arttıkça maliyetler de dolayısıyla artmış oluyor. Bu durumu ucuz konut üreterek tolere etmeniz mümkün değil. İkincisi ise mütekabiliyet yasasının onaylanmasından sonra bizim beklediğimiz yüzde 20 iken yüzde 5’lik bir kota onaylandı. Özellikle istikrarsız Ortadoğu ülkelerinden Türkiye’ye gelip konut edinmek isteyenler pazarlıksız satın almaya başladılar. Bu da psikolojik olarak bir algının oluşmasına yol açtı. Bu insanlar kaliteli projeler istiyorlar. Üçüncüsü ise bizim vatana millete bir borcumuz var. Kaliteli üretim misyonumuz. Gelişen ve büyüyen Türkiye’nin gelişen büyüyen yüzü ve sektörü olmak istiyoruz” açıklıyor. FAİZLERİN DÜŞMESİYLE PİYASA HAREKETLENİR Sektörde oluşan geçici balonun önümüzdeki dönemde yavaş yavaş ortadan kalkacağına inandığını kaydeden İzsiz, “Banka kredisi faizleri düşüyor. Hükümet Merkez Bankası üzerinde bir baskı uyguluyor. Faizlerin düşmesiyle piyasaların hareketleneceğini düşünüyorum. Diğer yandan Kentsel Dönüşüm çerçevesinde İstanbul’da 4 milyon konutun9 1 milyon 600 bininin kaçak olduğu tesbit edil- 9 SAADET’TE ‘İKİNCİ KEMAL’ DÖNEMİ Kentsel dönüşüm rant kapısı olmamalı '(/7$0$5.$6,inşaat sektörünü yakından takip edenler için çok tanıdık ve aşina bir marka. Gayrimenkul sektöründeki kalite ve kalite konseptiyle yaptığı faaliyetlerle inşaat sektörüne geçiş yapan Delta, yakın zamanda Delta İzsiz Holding markasıyla faaliyetlerine devam etme kararı aldı. Kurulduğu ilk günden bu yana sektörde 74 bin aileyi konut sahibi yapan Delta İzsiz Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nihat İzsiz, şu anda Beylikdüzü ve diğer bölgelerde devam eden projelerini ise şöyle sıralıyor: Delta Deluxe, Delta Dubai Comfort, White Gold ve Tuzla bölgesinde küçük çarpı Referans Tuzla projeleri. )-%+)=CÿE2014 miş durumda. Kentsel Dönüşümün daha hızlı ilerlemesi için yeni bir algı oluşturulması gerektiği çok açık. Müteahhitlerin elinin güçlendirildiği yeni bir yasa çıkarılması lazım. Gelen imar artırımlarının daha mantıklı planlanması gerekiyor. Rant elde etmek için değil, milli bir görev olarak bunun kabul edilmesi lazım. İstanbul’da yaşayacağımız deprem gerçeğini göz ardı etmeden, Kentsel Dönüşüm’ün süratle yapılabilmesini sağlayacak bir altyapının, hem hukuksal, hem algısal şekilde oturtulması gerekiyor” dedi. Önümüzdeki süreçte yeni projelerin ortaya konulması noktasında planmalama ve altyapı çalışmalarının sürdüğünü kaydeden İzsiz, “Biz az üret, kaliteli üret” felsefesiyle çalışan, nitelikli projelere imza atan, müşterilerimize bu yönde kaliteyi sunan ve tercihlerini yönlendiren bir firma olarak dikkat çekiyoruz. Diğer yandan en düşük kar marjlarıyla satış yapıyoruz. 10 liraya ürettiğimiz bir projemizi, 11 liraya satarak, stok üretmekten ziyade, insanlarımızın konut ihtiyacını giderebilmek amacıyla sorumlu bir misyonu üstlenmiş durumdayız” diye konuştu. // 10 E Ğ İ Tİ M )-%+)=CÿE2014 www.212haber.com İmam Hatipli olmak, HAKKI Teknoloji Kullanımı İMAM İK LİL P İ T A H URUŞ D R İ B İR HALİD 2014 Ağustos ayı itibariyle açılan Başakşehir Anadolu Kız İmam Hatip Lisesi geçici olarak Öğrenciden Armağan Anadolu Lisesi’nde hizmet veriyor. Okulun kurucu müdürü Meryem Eren, öğretmen kadrosunun tam olduğunu ve an itibariye boş geçen dersin olmadığını söylüyor. 2 014 Ağustos ayı itibariyle açılan Başakşehir Anadolu Kız İmam Hatip Lisesi geçici olarak Öğrenciden Armağan Anadolu Lisesi’nden hizmet veriyor. Okulun kurucu müdürü, daha önce Mehmet Emin Saraç İmam Hatip Lisesi’nde kadrolu öğretmen olarak görev yapan Meryem Eren. Kendisi de İmam Hatip mezunu olan Eren, “Öğretmen kadromuz tam. Şu anda boş geçen hiç dersimiz yok. Eğitim kadromuz gayet kavi. Kontenjanımızda bir sıkıntı yok. İnşallah yeni binamız olursa her şey çok daha iyi yürüyecek.” diyor. Yeni okul binasının en kısa zamanda yapılmasını ümitle beklediklerini söyleyen Başakşehir Anadolu Kız İmam Hatip Lisesi Müdiresi Meryem Eren, “Göçmen konutlarında yapılması düşünülen okulun şu anda projesi hazır. İnşallah seneye tamamlanır. Misafir bir okuldayız. Burası bir yıl sonrası için ikinci sınıf yükünü bina olarak kaldırmaz. Bir an önce binamızın yapılması ve bizim de artık binamız burası deyip velilerimize söylememiz lazım ki onlar da güven içerisinde gelebilsinler; çünkü bu yıl yaşadığımız en büyük sıkıntılardan birisi buydu. Veliler, biz burası yakın diye verdik, bu okul nereye taşınacak diye sıkıntıya giriyorlar. Önümüzdeki günlerde inşallah bu bilgilerin netleşmesi için çalışacağız.” sözlerine yer veriyor. İMAM HATİP AŞKI İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ olursak olalım her zaman İmam Hatip aşkı için çalışmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullanıyor. Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu Meryem Eren, 1996 yılında öğretmenlik görevine başlamış. Kendi deyimiyle 28 Şubat rüzgârlarının savurduğu mağdurlardan olan Eren, 2001’de görevden ihraç edilmiş. 5 yıl aradan sonra 2006’da tekrar göreve dönmüş. “Bu süreç içerisinde de görevimizi aşkla kaldığımız yerden sürdürmeye çalıştık.” diyen Meryem Eren, “Rabbim güzel şeyler nasip etti bize. Elhamdülillah buradayız. Bundan sonra önümüzde ne olur bilmiyoruz ama nerede Eren, “İmam Hatip nesli olarak çok farzla beklentilerimiz oluyor bazen. Bu çocuklarda da muazzam bir sorumluluk aslında. Hem bunun farkında olmak, hem bunu taşıyabilmek insanlara farklı bir sorumluluk getiriyor. Bazen de bizim gözümüzde ayrıcalıklılarmış gibi algılanıyor. İmam Hatiplilik bir ruh, bir tavır, bir duruş hali; biz bunu bütün gençlerimizde görmeyi ümit ediyoruz. İsmimiz itibariyle imamız; bütün toplumu en iyi şekilde temsil edeceğimize ve bu hasletleri gençlerimizin taşıyabileceğine yürekten inanıyoruz.” şeklinde konuşuyor. İNŞALLAH GÜZEL DEĞERLER KAZANACAKLAR İmam Hatiplere kimilerinin aşkla şevkle, kimilerinin aile baskısıyla, kimilerinin çok sevdiği arkadaşı orada olduğu için, kimilerinin de hasbelkader geldiğini belirten Meryem Eren, “Bunların içerisinde çok farklı dönütler var. Beni çok mutlu eden şeylerden biri öğrencinin gelip bana, ‘hocam benim nakil dilekçemi siler misiniz, ben gitmek istiyordum ama kalacağım’ demesiydi. Ne olduğunu bilmeyerek gelip de İmam Hatip güzelmiş diyenler de önyargılı olup da İmam Hatip hiç de söylendiği gibi değilmiş diyenler de var. Elbette insanların fikirleri farklı olacaktır; ancak biz İmam Hatip kapısından çıkarken öğrencimizin çok farklı çıkacağına inanıyoruz. Bir gün de kalsa, bir ömür de İmam Hatipli olarak devam etse, inşallah güzel değerler kazanacaklar. Bizim hedefimiz sadece falanca tıp fakültesinden filanca mühendisliğe şu kadar öğrenci yerleştirdik demek değil; ne olursa olsunlar en iyisini onlar yapsınlar. Tamamen değerlere hakim olsunlar ve bunları hayatlarına yansıtabilsinler.” diyor. BİR BİNA GİBİDİR İMAM HATİPLİ ͞7ŵĂŵ,ĂƟƉůŝŽůŵĂŬĂƐůŦŶĚĂďŝƌĕŽŬƔĞLJŝďŝƌĚĞŶŽůŵĂŬĚĞŵĞŬ͘͟ ŝĨĂĚĞůĞƌŝŶŝŬƵůůĂŶĂŶƌĞŶƔƵŶůĂƌŦ ŬĂLJĚĞĚŝLJŽƌ͗͞7ŵĂŵ,ĂƟƉůŝŽůŵĂŬ͕ ĞůŽůŵĂŬ͕ĚŝůŽůŵĂŬ͕ŚĂŬŬŦŚĂLJŬŦƌŵĂŬĚĞŵĞŬ͘ŝƌďŝŶĂŐŝďŝĚƺƔƺŶƺLJŽƌƵŵďĞŶ7ŵĂŵ,ĂƟƉůŝLJŝ͘ƵďŝŶĂĚĂƚƵŒůĂĚĂŽůĂďŝůŝƌƐŝŶŝnj͕ĕĂƨĚĂ͕ ƚĞŵĞůĚĞ͘7ƔƚĞ7ŵĂŵ,ĂƟƉůŝŚĞƉƐŝ ďŝƌĚĞŶŽůŵĂŬĚĞŵĞŬ͘7ŵĂŵ,ĂƟƉůŝĚĞĚŝŒŝŶŝnjnjĂŵĂŶůůĂŚ͛ŦŶĞŵƌŝŶŝĚƵLJƵƉ͕K͛ŶĂŝĐĂďĞƚĞĚŝƉ͕ŽĂƔŬůĂƐĂďĂŚLJĂƚĂŒŦŶĚĂŶŬĂůŬŦƉLJŽůůĂƌĂ ĚƺƔƺƉĞǀŝŶĞƚĞŬƌĂƌĚƂŶƺŶĐĞLJĞŬĂĚĂƌďƵďŝůŝŶĕƚĞŽůŵĂŬĚĞŵĞŬͬͬ͘͟ ÇOCUK ŞEHİRLE BÜTÜNLEŞMELİ ‘Çocuk, Kent ve Yerel Yönetimler’ sempozyumunda konuşan Esenler Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Taşçı, “Yöneticiler, çocuklara şehrin bütünlüğünden uzakta bir mekân tasavvurunda bulunmamalı, çocuk şehirle bütünleşmeli” dedi. (6(1/(5%(/('ú<(6úMarmara Belediyeler Birliği ve Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi işbirliğinde ‘Çocuk, Kent ve Yerel Yönetimler’ konulu sempozyum gerçekleştirdi. Sempozyumda, çocukların kent yaşamındaki yeri, önemi ve geleceği hakkında akademisyenler ve yerel yönetim temsilcileri konuşma yaptı. Marmara Üniversitesi Anadolu Hisarı Kampüsü’nde Çocuğun şehirden beklentilerine değinen Taşçı, “Çocuk şehirden; huzurlu bir aile ortamı, çevre, kaliteli ve eşit eğitim imkânı, oyun alanı, gelecek tahayyülü vermesini, şehirle arasında bir hikâyesinin olmasını bekler” diye konuştu. Çocuğun şehirle bütünleşmesi gerektiğini kaydeden Taşçı, “Yöneticiler, çocuklara şehrin bütünlüğünden uzakta bir mekân tasavvurunda bulunmamalı, çocuk şehirle bütünleşmeli” dedi. Taşçı, “Ev ile şehrin teması çocuğun sağlıklı iletişim kurabilmesi için önemli. Bunun yanında mekânlar güvenli olmalı. Eskiden ‘bizim sokak’ kavramı vardı, şimdi ne yazık ki sokak çocukları var. Bunlara akılcı çözümler üretmeliyiz” şeklinde konuştu. gerçekleşen toplantının ikinci oturumunda Esenler Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Taşçı, “Yerel Yönetimler ve Çocuk” konusunda konuştu. Çocukların aktivite alanları olmasının önemine dikkat çeken Taşçı, “Esenler’de yoğun kamulaştırma ve alan açma çalışmalarıyla çocuklar için yeşil alan ve parklar açtık” dedi. BİSİKLET KAZANDI Esenler Belediyesi Şehir Düşünce Merkezi, Üniversite’nin içinde açtığı stantla Çocuk Üniversitesi, Anne Üniversitesi ve Esen Çocuk Dergisi gibi projelerini katılımcılara tanıttı. Programda ayrıca yapılan bir kura çekilişiyle 12 yaşındaki Esenlerli Tuana Koç, bisiklet kazandı. // TEZCAN [email protected] HAYKIRMAK DEMEK HACER TÜRKEL Mustafa %ú5(øú7ú0&úolarak gençler, öğrenciler ve veliler ile oldukça zaman geçirme fırsatımız oluyor. Onları gözlemleme, dinleme ve yönlendirme imkânımız var. Teknoloji konusu gündeme geldiğinde de genelde günlük olarak belli bir vaktin ayrılabileceği kanaatine sahiptim. Ne zaman ki kendi çocuğum 6. ve 7. sınıfa gelip ergenlik dönemine girince ve onunla beraber o fırtınalı yaşları geçirince tüm bildiklerim yalan oldu. Özellikle teknolojiye bakışım değişti. Günlük kullanımı geçtim, haftalık kullanımının bile gençlerde müthiş bir erozyona sebep olduğunu fark ettim. Mümkün olduğu kadar uzak tutulması kanaati bana hâkim olmaya başladı. Öğrencinin teknoloji kullanımı ile ilgili soru sorulduğunda genelde şu üç soruyu soruyorum ben de: 1.Ekran karşısında günlük ne kadar zaman geçiriyor? 2.Üreterek mi zaman geçiriyor, tüketerek mi? 3.Bağımlı mı? Değil mi? Aday mı? Özellikle 15 yaşına kadar çocukların bir şeylere bağımlı olmaları çok kolay, kısa zamanda bir şeye çabuk bağımlı olabiliyorlar. Yukarıda özellikle ekran dedim, ekran ile kastım bilgisayar, cep telefonu, notebook, tablet ve TV. Dikkat ederseniz çocuklar ekran karşısına geçtiklerinde hareketsiz kalıp sadece pasif pozisyonda kalarak dinlenme ve izleme yapıyorlar. Eğer içerikte düşünme de yoksa zamanı tamamen tüketerek geçiriyorlar. Neyi tüketiyorlar? Duygularını, enerjilerini, hareket kabiliyetlerini, konuşma ve kendilerini ifade etme yetilerini… Ayrıca gözlerini… Ve kısaca kendilerini… Bir gazeteci, Apple’ın yöneticisi Steve Jobs ile yaptığı röportajda ‘Çocuklarınız İpad’e bayılıyor olmalılar değil mi?‘ diye sorduğunda “Daha hiç kullanmadılar, çocuklarımızın evdeki teknoloji kullanımını kısıtlıyoruz.” cevabını duyunca gazeteci gibi benim de ağzım açık kaldı. Çocuklarımızın geneli ekran ışıkları ile bronzlaşıyorlar. O derece ışığa ve radyasyona maruz kalıyorlar ki ekran ışıklarından koruyucu kremler çıksa yok satar bence. 3D Robotic’in CEO’su Chris Anderson, 6 ile 17 yaş arasında değişen 5 çocuğuna evdeki her teknolojik cihaz için zaman sınırı ve aile kontrolü getirdiğini söylüyor. Birçok zararlı etkilerin dışında bu aletlere bağımlı hale gelmemelerini istiyor. Twitter ve Blogger‘ın kurucularından Evan Williams iki küçük çocuğunun ipad yerine ne zaman isterlerse alıp okuyabilecekleri yüzlerce kitabı olduğunu söylüyor. “Çocuklarımız için hafta içi katı bir ekran yasağı kuralımız var.“ diyor bir teknoloji medya ilişkileri frması olan Sutherlandgold Group’un CEO’su Lesley Gold. Teknoloji ile iç içe olan birçok uzman, çocuklarının 14 yaşına gelene kadar cep telefonu kullanımını yasaklıyor. Yazdıkları ve paylaştıkları ileriki yaşantılarında kendilerini olumsuz etkilenmesin diye sosyal medyayı kullanımını da yasaklıyor ve ayrıca bir numaralı ortak kural “Yatak odasında ekran tamamen yasak.” Çocukların teknoloji ile vakit geçirmelerinin ötesinde nasıl geçirdikleri de önemli, üretek mi tüketerek mi? Facebook, Dropbox’ın danışmanı ve iLike’ın kurucusu Ali Portavi: “Boya fırçalarıyla, piyanosuyla vakit geçiren bir çocuğu sınırlamak nasıl doğru değilse bilgisayarda video üreten, program yazan bir çocuk da öyle olmalı.” diyor. Bazı uzmanlar ise tamamen yasak koymanın geri tepebileceğini ve bu çocukların ileride birer dijital canavara dönüşebileceğini söylüyor. Twitter’ın CEO’su Dick Costolo, ergenlik dönemindeki iki çocuğunun oturma odasında oldukları sürece sınırsız teknoloji kullanımına izin verdiklerini söylüyor. Sonuç itibariyle teknolojiye ve teknolojinin nasıl kullanılması gerektiğine dikkat çekmek istedim. Hepsi bu… www.212haber.com EĞİTİM )-%+)=CÿE2014 11 DİNLEYİCİ DEĞİL öncü olmayı hedefliyoruz “ÖZKUR-BİR’DEN ÖNEMLİ BEKLENTİLER VAR Özel Öğretim Kurumları Birliği (ÖZKURBİR) Yönetim Kurulu Başkanlığına yeniden Hami Koç seçildi. ÖZKUR-BİR’den önemli beklentilerin olduğunu söyleyen Koç, “Bunlardan bazılarının eğitim sistemimiz içinde geliştirilmesi gereken hususlar hakkında yeni çalışmalar sunmak.” dedi. h5.ú<(’de bulunan özel okullar, dershaneler, sürücü kursları, muhtelif kurslar gibi Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bulunan tüm özel öğretim-eğitim kurumlarının sorunlarına çözüm bulmak amacıyla 2000 yılında kurulan Özel Öğretim Kurumları Birliği (ÖZKUR-BİR) Yönetim Kurulu Başkanlığına yeniden İhlas Eğitim Kurumları Genel Müdürü Hami Koç seçildi. 2006 yılından bu yana İhlas Eğitim Kurumları Kurucu Temsilciliği ve Genel Müdürlüğü görevinin yanı sıra çeşitli STK’larda üyeliği devam eden Koç, her alanda gelişen ve büyüyen ülkemizde, özelliği, farklılığı, iddiası, kültürümüze uyumlu, güven veren özel okulların gelecekte çok daha önem kazanacağını söyledi. 7 Bugüne kadar ÖZKUR-BİR olarak her zaman Türk eğitim sistemi- ne katkı verecek çalışmalar içinde olduklarını söyleyen Özel Öğretim Kurumları Birliği (ÖZKUR-BİR) Yönetim Kurulu Başkanı Hami Koç, “Geçmiş dönemde derneğimizde yönetim ve üye olarak görev almış arkadaşlarımız, katıldıkları toplantılarda ve eğitim şuralarında düşüncelerini ve projelerini dile getirerek bugün eğitimle alakalı birçok hayata geçirilen kararların temeli oluşturdular. Bu açıdan bakıldığında ÖZKURBİR’in eğitim alanında alınan kararları direkt olarak etkileyen çok etkin derneklerden biri olduğunu söyleyebilirim. ÖZKUR-BİR olarak MEB yetkilileri ile yaptığımız istişarelerde fikirlerimizi ve önerilerimizi sunarak daha iyi bir Türk eğitim sistemi oluşması için çalışıyoruz. Dört beş yıl önce konuşulması güç olan konularda ÖZKUR-BİR öncü olmuş, belli bir misyon üstlenmiştir.” dedi. ϮϭϮ,Z'ĞŶĞů<ŽŽƌĚŝŶĂƚƂƌƺƌŽůĂŬŦƌǀĞLJĂnjĂƌŦŵŦnjDƵƐƚĂĨĂ dĞnjĐĂŶ͕LJĞŶŝĚĞŶP<hZͲ7ZďĂƔŬĂŶŦƐĞĕŝůĞŶ7ŚůĂƐ<ŽůĞũŝ'ĞŶĞů DƺĚƺƌƺ,Ăŵŝ<Žĕ͛ĂŚĂLJŦƌůŦŽůƐƵŶnjŝLJĂƌĞƟŶĚĞďƵůƵŶĚƵ͘ ÖZKUR-BİR’DEN ÖNEMLİ BEKLENTİLER VAR Yönetim kurulu ve derneğin üye okulları temsilcilerinin teveccühü ile yeniden başkanlığa seçilen Koç, “Burada benim başkan olmam ya da başka bir arkadaşımın bu görevi yürütmesi önemli değil. Netice olarak Türkiye’nin geleceği olan çocuklarımızın daha iyi eğitim alabilmesi için ve Türkiye için değerli evlatlar yetiştirilmesi için fikir üretiyoruz, hayata geçirmeye çalışıyoruz. ÖZKURBİR’den önemli beklentiler var. Bunlardan bazılarının eğitim sistemimiz içinde geliştirilmesi gereken hususlar hakkında yeni çalışmalar sunmak olduğunu söyleyebilirim. Bunun için de derneğimiz içinde üye okullardan arkadaşların katılımıyla komisyonlar oluşturduk. Bu arka- daşlar geliştirilmesini düşündükleri konular hakkında çalışmalar hazırlayarak yönetime sunacaklar. Özel okulculuğun insanlığın menfaatleri doğrultusunda geliştirilmesi ve öğrenci, öğretmen, veli, eğitim-öğretim ile alakalı her konuda çalışmalar yapılacak. Doğruluğuna inandığımız her çalışmayı MEB’in ilgili birimlerine ileteceğiz. Kamuoyu ile de paylaşacağız.” sözlerine yer verdi. Hami Koç, “Ayrıca Kasım 2014 sonunda ilk kez Antalya’da düzenlenecek olan 1. Eğitim Kongresi var. Öğretmenlerin, akademisyenlerin, okul temsilcilerinin katılımıyla geniş bir kitleye hitap edecek şekilde düzenlenecek olan bu kongreye dernek olarak yeni fikirlerle gideceğiz. Dinleyici değil, katılımcı ve öncü olmayı hedefliyoruz. Bizden de beklenen bu.” diye konuştu. 4. ALTINÇAĞ KONFERANSI’NI DÜZENLEYECEĞİZ P<hZͲ7Z͛ŝŶĕŽŬƂŶĞŵůŝďĂƔŬĂďŝƌŽƌŐĂŶŝnjĂƐLJŽŶƵŽůĂŶůůƨŶĕĂŒ͛ĚĂŶďĂŚƐĞĚĞŶ<ŽĕƔƵŶůĂƌŦŬĂLJĚĞƫ͗͞ŽĐƵŬůĂƌŦŶŽŬƵůƂŶĐĞƐŝĚƂŶĞŵŝŶĞďŝnjůƨŶĕĂŒĚŝLJŽƌƵnj͘ ƵƂŒƌĞƟŵĚƂŶĞŵŝŶĚĞϰ͘ůƨŶĕĂŒ<ŽŶĨĞƌĂŶƐŦ͛ŶŦĚƺnjĞŶůĞLJĞĐĞŒŝnj͘'ĞĕƟŒŝŵŝnjƺĕŬŽŶĨĞƌĂŶƐĂĂůĂŶŦŶĚĂƵnjŵĂŶďŝƌďŝƌŝŶĚĞŶĚĞŒĞƌůŝĂŬĂĚĞŵŝƐLJĞŶůĞƌŬŽŶƵƔŵĂĐŦŽůĂƌĂŬŬĂƨůĚŦůĂƌ͘ƵŬŽŶĨĞƌĂŶƐůĂƌĂŽŬƵůƂŶĐĞƐŝƂŒƌĞƚŵĞŶůĞƌŝǀĞŝůŐŝůŝďƂůƺŵůĞƌĚĞŽŬƵLJĂŶƂŒƌĞŶĐŝůĞƌĚĞ ŬĂƨůŦƉƐĞƌƟĮŬĂůĂƌŦŶŦĂůĚŦůĂƌ͘ŽŬLJŽŒƵŶŬĂƨůŦŵůĂƌŽůĚƵ͘hŵƵƚĞĚŝLJŽƌƵŵŬŝďƵLJŦůŬŝŬŽŶĨĞƌĂŶƐŦŵŦnjĚĂĚĂŚĂ ĨĂnjůĂŝůŐŝŐƂƌĞĐĞŬƟƌ͘ƌŬĂĚĂƔůĂƌŦŵŦnjŽůƵƔƚƵƌƵůĂŶŬŽŵŝƚĞŝůĞŝůŬƚŽƉůĂŶƨůĂƌŦŶŦŐĞƌĕĞŬůĞƔƟƌĚŝůĞƌ͘KŬƵůƂŶĐĞƐŝǀĞŽŬƵůĂŚĂnjŦƌůŦŬŬŽŶƵƐƵŶĚĂLJĂƉŦůŵĂƐŦŐĞƌĞŬĞŶŚĞƌ ƔĞLJŝŶŬŽŶƵƔƵůĚƵŒƵďƵŬŽŶĨĞƌĂŶƐ͕ƺůŬĞŶŝŶŚĞƌŬĞƐŝŵŝŶŝŶŝůŐŝŽĚĂŒŦ͘dĂƌŝŚďĞůůŝŽůƵŶĐĂŬĂŵƵŽLJƵŝůĞƉĂLJůĂƔŦůĂĐĂŒŦnj͘<ĂƨůŦŵĐŦůĂƌĚĂƐŝƚĞƺnjĞƌŝŶĚĞŶŽŶůŝŶĞŽůĂƌĂŬ ŬŽŶĨĞƌĂŶƐĂŬĂƨůŵĂŬŝĕŝŶŬĂLJŦƚLJĂƉƨƌĂďŝůĞĐĞŬůĞƌͬͬ͘͟ Living Lab’da sağlık testi yaptırdı ú67$1%8/Vali Yardımcılığı görevinden, Başakşehir’e Kaymakam olarak atanan Kazım Tekin, Başakşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen Başakşehir Living Lab’ı ziyaret ederek, çalışmalar hakkında yetkililerden bilgiler aldı. Living Lab’ın ilk projesi olan Mobil Sağlık Ünitesi’nde sağlık taraması yaptırdı. ERNE MEDYA’DAN TEMEL KARADENİZ’E NEZAKET ZİYARETİ ‘EN İYİ OLMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ’ (51(0('<$ Genel Koordinatörü Erol Çakır, Yayınlar Editörü Necmettin Çakmak ve Gökhan Fersan Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz’e nezaket ziyaretinde bulundular. Samimi bir ortamda gerçekleşen ziyarette Temel Karadeniz, basının demokrasi açısından çok önemli bir yeri olduğuna dikkat çekti. Karadeniz, “Basın bizim için çok önemlidir. Basın halkın ve vicdanın sesidir. Basınsız bir hayat, basınsız bir gelecek sağlam olmaz. Sesimizi duyurmak basın sayesinde gerçekleşiyor.” dedi. ERNE Medya Genel Koordinatörü Erol Çakır, Temel Karadeniz’e Küçükçekmece ile ilgili projelerinin neler olduğunu sorması üzerine Karadeniz, “Küçükçekmece geleceğin belediyelerinden en iyisi olmak için yarışıyor. Özellikle gençler için sunacağımız imkanlarla onların geleceğini garanti altına almış olacağız. Bizim belediyecilik anlayışımız bütün belediyelere örnek olacak.” ifadelerine yer verdi. Karadeniz, “Küçükçekmece’nin sorunlarını çok iyi biliyoruz. Birikimimiz ve deneyimimiz bu sorunları çözmek için yeterli olacaktır. Halkımızla el ele verdiğimizde çözemeyeceğimiz sorun olmayacağına inanıyoruz. // Başakşehir 2. Etap’ta yer alan, yaklaşık 3000 m2 inşaat alana sahip ve 4 kattan oluşan Başakşehir Living Lab binasını gezen Başakşehir Kaymakamı Tekin, kurumun Halkla İlişkiler ve Tanıtım Müdürü Özge Şenöz’den merkezle ilgili bilgiler aldı. Yeni ilçe Kaymakamı Tekin, Başakşehir Living Lab Merkezi’ndeki gezisine merkezde geliştirilen ürünlerin ve hizmetlerin sergilendiği alandan başladı. Kaymakam Tekin, akıllı aynadan taştan kâğıtlara, atık suları geri dönüştüren sistemden, Türkiye’nin ilk sesli sosyal ağına, akıllı ev teknolojisine ve 3D Printer’a kadar pek çok çalışmayı inceledi. Başakşehir Living Lab bünyesinde gerçekleştirilen çalışmalara hayran kalan Kaymakam Tekin, merkezin ilk projesi olan ‘Mobil Sağlık Ünitesi’nde sağlık testi de yaptırdı. ‘GENÇLERE YATIRIM YAPILIYOR OLMASI ÇOK ÖNEMLİ’ Ziyareti sonrasında Başakşehir Living Lab’la ilgili izlenimlerini de paylaşan Kaymakam Kazım Tekin, “Başakşehir’e ilk geldiğimde ilk dikkatimi çeken yer Living Lab binası olmuştu. İlk tanıyacağım yer burası olmalı diye düşünmüştüm. Şimdiki ziyaretimde, merkezi gezdik, çalışmalar hakkında bilgiler aldık. Baş döndürücü bir hızla gelişen teknolojiden Başakşehir’de nasıl yararlanırız, vatandaşa nasıl faydalı hale getiririz mantığıyla yürüyen bir yer olduğunu öğrendim, çok hoşuma gitti. Hele hele gençlerin yaratıcılıklarını geliştirmeye yönelik çalışmaların yapılıyor olması, diğer bütün çalışmalardan daha önemli. Güzel bir düşünce, bu düşünceyi hayata geçiren devam ettiren başta belediye başkanımız olmak üzere emeği geçenleri tebrik ediyorum.”dedi. // 12 G Ü N DEM )-%+)=CÿE2014 www.212haber.com Gençliği camiye çekmemiz gerekiyor ‘GEÇ KALMA, GENÇ GEL!’ Başakşehir İlçe Müftülüğü, Camiler ve Din Görevlileri Haftası dolayısıyla Hasbaççe’de bir program düzenledi. Programa Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş, Başakşehir Kaymakamı Kazım Tekin, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ramazan Yılmaz, İlçe Müftüsü Remzi Pehlivan, İlahiyatçı- Yazar Ömer Döngeloğlu ve din görevlileri katıldı. B $û$.û(+ú5 İlçe Müftülüğü, Camiler ve Din Görevlileri Haftası dolayısıyla Hasbaççe’de bir program düzenledi. Kur’an’ı Kerim tilavetiyle başlayan programa Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Belediye Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş, Başakşehir Kaymakamı Kazım Tekin, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ramazan Yılmaz, İlçe Müftüsü Remzi Pehlivan, İlahiyatçı- Yazar Ömer Döngeloğlu, din görevlileri ve davetliler katıldı. Programda konuşan ilçe müftüsü Remzi Pehlivan, camilerin medrese ve dua mekânı olduğunu söyleyerek, “Ecdadımız Osmanlı, camileri çok fonksiyonlu olarak inşa etmiş. Yanına da diğer ihtiyaçları karşılayacak örneğin aşevi, hamam, vs. yapmış. Camilerin günümüzde de çok fonksiyonlu olması gerekiyor. Bu seneki Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nın ana teması cami ve gençlik. Bunun için belirlenen slogan da çok güzel. ‘Geç kalma, Genç gel!’ Gençliği camiye çekmemiz gerek. Bunu sadece söylemek yetmiyor. Gençleri camiye çekebilecek şekilde camileri yeniden dizayn etmemiz lazım.” dedi. Pehlivan, “Avrupa’da camiler kitaplıklarıyla, okuma salonlarıyla, lokantalarıyla, otoparklarıyla, oyun salonlarıyla, kuaförleriyle, vs. bütün tesislerin kurulduğu bir kompleks halinde yapılıyor. Ülkemizde de bu şekilde olması gerekir. Bir insan, bir genç eğer camiye gelecekse orada arzu ettiği her şeyi bulabilmeli. Belki bir internet ortamını, okuyacağı kitabı, oyun oynayabileceği salonları bulabilmeli. Bayanların da rahat abdest alabileceği, ‘MANEVİ DEĞERİ YÜKSEK BİR PROGRAM’ çocuklarını rahat doyurabileceği, uyutabileceği mekânları camilerde oluşturmamız lazım. Camiler toplumun bütün kesimlerine hitap eden kurumlardır.” sözlerine yer verdi. ENGELLİ KARDEŞLERİMİZ CAMİLERE GİREMİYOR Bütün camilerin engelsiz olması gerektiğine dikkat çeken Remzi Pehlivan, “ Maalesef bütün camilerimiz engelli. Engelli kardeşlerimiz camilere giremiyor. Her insan engelli olabilir. Yarın birimizin engelli olmayacağının garantisi yok. Bu memlekette engelli kardeşlerimiz de var. Dolayısıyla onların da rahatça ibadet edeceği mekânları camilerde oluşturmamız gerekiyor.” şeklinde konuştu. ‘CAMİ KIRAATHANELERİNİ İLÇE GENELİNE YAYMALIYIZ’ İlçe Müftüsü’nün ardından söz alan Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal yapmış olduğu konuşmasında şunları ifade etti. “Camiler ve Din Görevlileri Haftanız kutlu olsun, bugünün inşallah camilerin nasıl olması gerektiği hususunda hepimizin bir araya gelerek tekrar değerlendirme yapmamıza vesile olur. Başakşehir’de güzel örnekleri olan camiler var. Gittiğiniz zaman çay için, oturup sohbet edin önemli karalar alın, çocuklarla torunlarla beraber gidin, gidilebilen yerler var ama eğer Başakşehirin her tarafında bunu yapabilirsek asıl o zaman Başakşehirde ca- miler farklı dedirtebiliriz. Dedenin torunuyla, babanın oğluyla oturup sohbet edebileceği çay içebileceği, oturup birlikte sohbet edebildiği, konuşabildiği yer haline getirebilirsek asıl o zaman Başakşehirde camiler farklı oldu diyebiliriz. Bu konuda belediye olarak biz geçmişte yapılan fakat etrafında çay ocağı veya oturulacak bir yeri olmayan camilerimiz için elimizden geleni yapıyoruz. Cami kıraathanelerimizi ilçemizdeki tüm camilerimize kazandırmanın gayreti içerisindeyiz. Camiler ve Din Görevlileri Haftamız ülkemize hayırlı olsun, camilerimizin daha iyi günlere gelmesine vesile olsun.” Başkan Uysal’ın ardından kısa bir konuşma yapan Başakşehir Kaymakamı Kazım Tekin: “Başakşehir’de göreve başlayalı bir haftadan fazla zaman oldu. Sağ olsun Belediye Başkanımızın davetiyle ilk programım, Kurban Bayramının birinci günü bayramlaşma programıydı. İkinci katıldığım program ise benim için manevi değeri yüksek olan bu program oldu. Başakşehir’deki görevimize bu şekilde başlamış olduk. Haftanızın hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu yıl ki tema “Cami ve Gençlik” inşallah bende oğlum ve kızımla, hanımımla camilerimize ziyaretlerde bulunacağım. Bu değerli haftanın önemini ailemle birlikte idrak etmenin gayretinde olacağım. Programda emeği geçen başta belediyemiz ve müftülüğümüze çok teşekkür ediyorum.” dedi. // ŞE H İ R www.212haber.com <ĂnjĂŬŝƐƚĂŶůŦŚĂĐŦůĂƌ7ƐƚĂŶďƵů͛ƵnjŝLJĂƌĞƚĞƫ OSMANLI 0h%$5(. toprakları ziyaret ederek hac ibadetini yerine getiren Kazakistanlı 100 hacı, dönüşlerinde İstanbul’a uğradılar. Osmanlı döneminden bu yana devam eden geleneği sürdüren hacılar, Bağcılar Belediyesi tarafından ağırlandı. Başta Eyüp Sultan ve Sultanahmet camileri olmak üzere bir çok tarihi ve manevi değeri yüksek mekânları ziyaret eden hacılar daha sonra ülkelerine döndüler. Bağcılar ilçesi ile kardeş olan Kazakistan’ın Çimkent kentinden 100 hacı, Mekke’de hac ibadetini yerine getirdiler. Dönüş yolu olarak İstanbul’u tercih eden Çimkentli hacılar, Bağcılar Belediyesi tarafından ağırlandı. İstanbul’da her yıl Osmanlı dönemi Hac geleneği yaşanıyor. İstanbul üzerinden kutsal topraklara giden Orta Asyalı hacılar, hac görevini ifa ettikten sonra yine İstanbul güzergahını kullanarak memleketlerine dönüyor. İstanbul’da Kazak hacılar, ilk olarak Eyüp Sultan ve Sultanahmet camilerini ziyaret etti. Eyüp Sultan Camisi’nde namaz kılan hacılar İslam aleminin birliği için dua ettiler. 13 4 bin öğrenciye ücretsiz Kur’an '7DZ ͛ GELENEĞİNİ E>D E >/ SÜRDÜRÜYORLAR Mübarek toprakları ziyaret ederek hac ibadetini yerine getiren Kazakistanlı 100 hacı, dönüşlerinde İstanbul’a uğradılar. Osmanlı döneminden bu yana devam eden geleneği sürdüren hacılar, Bağcılar Belediyesi tarafından ağırlandı. )-%+)=CÿE2014 ,7z B Bağcılar İmam Hatip Okulları Mezun ve Mensupları Derneği (BAGİMDER), Bağcılar’daki İmam Hatip Okulları’nda eğitim gören 4 bin öğrenciye ücretsiz Kur’an-ı Kerim hediye etti. Program kapsamında Bağcılar Kadir Kuş İmam Hatip Ortaokulu’nda 11 imam hatip okulunu temsilen katılan öğrencilere Kur’an-ı Kerim verildi. $ø&,/$5’da eğitim ve öğretime katkı sağlayan, imam hatipli bilincinin geliştirilmesi yönünde çalışmalar yürüten ve öğrencilere hem maddi hem de manen destekte bulunan BAGİMDER, anlamlı bir programa imza attı. BAGİMDER, ilçedeki 11 imam hatip okulunda eğitim gören öğrencilere ücretsiz Kur’an-ı Kerim dağıttı. Kadir Kuş İmam Hatip Ortaokulu’nda düzenlenen törende bir konuşma yapan Bağcılar Kaymakamı Erdal Çakır, Allah istediği vakit her şeyin gerçekleştiğini ifade etti. Geçmiş yıllarda hiç tahmin edilemeyen kişilerin, ‘öldüğümüzde cenazemizi kaldıracak kimse bulamayacağız’ diyerek imam hatip okullarının açılmasını sağladıklarını kaydetti. İlk amacın imam hatip yetiştirmek olduğunu kaydeden Çakır, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak bugün bu okullar yalnızca imam hatip yetiştirmiyor, aynı zamanda bu millete hayırlı insanlar yetiştiriyor. Asıl gaye de budur.” Bağcılar Belediyesi, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve BAGİMDER’in ortaklaşa eğitime önemli katkıda bulunduklarını kaydeden Çakır, Kur’an’ın çok iyi anlaşılması gerektiğini söyledi. ‘Sizin en hayırlınız Kur’an-ı Kerim’i öğrenen ve öğretendir’ hadisi şerifini hatırlatarak konuşmasına başlayan Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı da buna vesile oldukları için mutluluk duyduğunu ifade etti. İmam Hatip okullarının tam teşekküllü müfredatıyla tam manasıyla yuvasına kavuşmuş olacağını belirten Çağırıcı, “Bu tür programları anlamlı buluyorum. Bundan sonraki süreçte de İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüz ve Müftülüğümüz ile birlikte eğitime desteğimiz devam edecek. Konferanslar, seminerler ve yarışmalar düzenleyeceğiz.” dedi. Hazreti Osman Kur’an Kursu’ndaki yüzme havuzunun hizmete sunulduğunu kaydeden Çağırıcı, kız öğrencilerin de bu tesisten faydalanacakları müjdesini verdi. “İMAM HATİP NESLİ OLARAK CUMHURBAŞKANI ÇIKARDIK” 7ůĕĞDŝůůŝŒŝƟŵDƺĚƺƌƺDƵƐƚĂĨĂzŦůŵĂnjĚĂƂŒƌĞŶĐŝůĞƌĞŚŝƚĂďĞŶ͕͞PŒƌĞƚŵĞŶůĞƌŝŶŝnjƐŝnjůĞƌĞ͕ŝŵĂŵŚĂƟƉůŝŽůŵĂ ƔƵƵƌƵŶƵĂŬƚĂƌĂĐĂŬƨƌ͘,ĂLJĂƨŶŦnjďŽLJƵŶĐĂ<ƵƌĂŶͲŦ<ĞƌŝŵƐŝnjĞƌĞŚďĞƌŽůŵĂůŦĚŦƌ͘͟ ĚĞĚŝ͘͞ůůĂŚ͛ŦŶ;Đ͘ĐͿŬŝƚĂďŦŶŦŽŬƵLJƵƉŽŶƵŶLJŽůƵŶĚĂLJƺƌƺLJĞŶůĞƌĞŶĞŵƵƚůƵĚŝLJĞŬŽŶƵƔĂŶ7ůĕĞDƺŌƺƐƺ,ĂƐĂŶ,ƺƐŶƺ ^ƵůĂĚĂŝŵĂŵŚĂƟƉŶĞƐůŝŶŝŶŚĂŬŬŦĂŶůĂƚĂŶƂŶĚĞƌŶĞƐŝůŽůĚƵŒƵŶƵŬĂLJĚĞƫ͘'7DZĂƔŬĂŶŦ,ĂƐĂŶ,ƺƐĞLJŝŶƂŶ- AYNI ORTAK TARİHİ PAYLAŞIYORUZ ŵĞnjŝƐĞ7ƐƚĂŶďƵůDŝůůĞƚǀĞŬŝůŝ&ĞLJnjƵůůĂŚ <ŦLJŦŬůŦŬ͛ŦŶ͕͚ŝnjůĞƌŝŵĂŵŚĂƟƉŶĞƐůŝŽůĂƌĂŬďŝƌƵŵŚƵƌďĂƔŬĂŶŦĕŦŬĂƌĚŦŬ͘ƌŬĂŵŦnjĚĂŶŐĞůĞĐĞŬŶĞƐŝůĚĞŐƺnjĞůŝƔůĞƌLJĂƉĂĐĂŬƨƌ͛ƐƂnjƺŶƺŚĂƨƌůĂƚĂƌĂŬ͕͞KŶĞƐůŝŶ ƐŝnjůĞƌŽůĚƵŒƵŶƵĚƺƔƺŶƺLJŽƌƵŵ͘͟ĚĞĚŝ͘ <ŽŶƵƔŵĂůĂƌŦŶĂƌĚŦŶĚĂŶŝůĕĞĚĞŬŝϭϭŝŵĂŵŚĂƟƉŽŬƵůƵĂĚŦŶĂƉƌŽŐƌĂŵĂŬĂƨůĂŶƂŒƌĞŶĐŝůĞƌĞƐŦŶŦŇĂƌŦŶĚĂ<Ƶƌ͛ĂŶͲŦ<ĞƌŝŵĚĂŒŦƨůĚŦͬͬ͘ Kazakistan’la Türkiye’nin iki ayrı ülke, tek millet olduğunu ifade eden Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Kazakistan’da iftar programları düzenlediklerini hatırlattı. Çağırıcı, “Aynı ortak tarihten geliyor aynı duyguları paylaşıyoruz” dedi. Her mahalleye Bilgi Evi UZUN YILLAR DEVAM EDEN BİR GELENEK Bağcılar’da 30 bine yakın öğrencinin boş vakitlerini değerlendirdiği ve çeşitli aktivitelerde bulunduğu Bilgi Evleri’ne yenileri ekleniyor. Osmanlı döneminde özellikle Türkistan ve Rusya’dan hacı adayları İstanbul üzerinden Hac yolculuğuna başlarken yine hac dönüşünü İstanbul üzerinden gerçekleştiriyorlardı. İstanbul’da toplanan hacı adayları düzenlenen görkemli sürre alayları ile kutsal topraklara uğurlanıyordu. // KAYIP İLANI ^ĞƌŝƐŝϮϲϰϴϬϬŝůĞϮϲϰϴϱϬ ϭĐŝůƚĨĂƚƵƌĂŵŦnjŬĂLJďŽůŵƵƔƚƵƌ͘ ,ƺŬƺŵƐƺnjĚƺƌ͘ DhZd^Z/K)>E 'mE'PZEsZ'77Z^7 KAYIP İLANI ^ĞƌŝƐŦƌĂŶŽϬϳϱϰϯϱŝůĂ ^ĞƌŝƐŦƌĂŶŽϬϳϱϰϱϬŶŽůƵ ĨĂƚƵƌĂůĂƌǀĞĂƌĂůĂƌŦŶĚĂŬŝ ĨĂƚƵƌĂůĂƌĚĂŚŝůŽůŵĂŬƺnjĞƌĞ ϭϲĂĚĞƚĨĂƚƵƌĂŶƺƐŚĂƐŦŽůƵƉ ŬĂLJďŽůŵƵƔƚƵƌ͘ ,m<mD^mmZ <ZdbKdKDE<͘7d,͘ 7,Z͘^E͘sd7͘>d͘bd7͘ 7<7d>>7sZ'77Z^7 2.8//$5,1'$.ú derslere destek olarak Matematik, Türkçe, İngilizce, Fen bilgisi ve Sosyal bilgiler derslerinin yanı sıra masa tenisi, badmington, satranç, halk oyunları, skeç ve folklor eğitimlerinin de verildiği Bilgi Evleri’nin sayısı artıyor. İnşaatı tamamlanan Çınar Bilgi Evi de yakında hizmete sunulacak. Toplam 1200 metrekarelik peyzaj alanına sahip olan tesisin 340 metrekarelik oturum alanı bulunuyor. 1489 metrekarelik kullanım alanına sahip olan tesis bodrum kat, zemin ve iki normal kattan oluşuyor. Tesisin zemin katı da Aile Sağlığı Merkezi olarak kullanılacak. Yine Bilgi Evi olarak hizmet verecek olan birinci ve ikinci katlar da ise derslikler, dijital kütüphane, kantin, yönetim ve 120 kişilik çok amaçlı salon bulunuyor. 22 MAHALLEDE BİLGİ EVİ OLACAK Bağcılar ilçesinde Bilgi Evlerinin sayısının 15’e ulaştığını ifade eden Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Yaklaşık 200 bin öğrencinin eğitim gördüğü Bağcılar’da 100 binin üzerinde ilk ve ortaokul öğrencisi bulunduğuna dikkat çekti. Çağırıcı, “Eğitim her zaman önce- liğimiz oldu. Öğrencilerimizin boş vakitlerini en iyi şekilde değerlendirmesi amacıyla Bilgi Evleri’ni hizmete sunduk. Yine Bağcılar Meydan’da Dil Evi’ni açtık. Gençlik Merkezimizi de öğrencilerimizin hizmetine sunduk. Bilgi Evlerimizde müzik, resim, karikatür, folklor gibi 30’a yakın dalda eğitimler veriyoruz.” diye konuştu. Başkan Çağırıcı, 22 mahallede de Bilgi Evi’ni hizmete sunacaklarını sözlerine ekledi. // Skoda’nın yeni yetkili satıcısı Avek Otomotiv açıldı 6.2'$·nın satış ve servis ağını daha da güçlendirecek olan Avek Otomotiv Skoda showroomu, Tekstilkent’te hizmete girdi. Avek Otomotiv’in katılmasıyla birlikte Skoda’nın Türkiye çapındaki yetkili satıcı sayısı 36’ya, yetkili servis sayısı da 40‘a yükseldi. 2005 yılında otomobil yetkili satıcılığına başlayan Avek Otomotiv, Skoda showroomu ile bu seçkin markalara bir yenisini daha eklemiş oldu. Avek Otomotiv, Skoda markası için 1.500 metrekarelik yeni showroom ve servis yatırımı yaptı. Avek Otomotiv Skoda, orijinal Skoda yedek parça ve aksesuarlarının satışını da yürütecek. Son dönemde Türkiye’de yeni model ve satış ağıyla atağa kalkan Skoda, Türkiye Binek Otomobil pazarı yüzde -18.9 daralırken ilk 9 ayda satışlarını, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6.9 artırmayı başarırken son aylarda filo teslimatlarıyla da çıtayı yükseltti. // 14 G Ü N DEM )-%+)=CÿE2014 AHMET ÇOŞKUN TEKRAR GÜVEN TAZELEDİ www.212haber.com ‘Haksızlık karşısında elif olmaya adandık’ Eğitimciler Birliği Sendikası İstanbul 1 No’lu Şubeye bağlı Zeytinburnu Temsilciliği olağan kongresini gerçekleştirdi. Zeytinburnu Öğretmenevi’nde gerçekleştirilen ve tek listenin olduğu seçimlerde mevcut başkan Ahmet Çoşkun, Zeytinburnu Eğitim Bir Sen ilçe başkanı seçilerek tekrar güven tazeledi. E øú7ú0&ú/(5%ú5/úøú6(1'ú.$6, İstanbul 1 No’lu Şubeye bağlı Zeytinburnu Temsilciliği olağan kongresini gerçekleştirdi. Zeytinburnu Öğretmenevi’nde gerçekleştirilen ve tek listenin olduğu seçimlerde mevcut başkan Ahmet Çoşkun, Zeytinburnu Eğitim Bir Sen ilçe başkanı seçilerek tekrar güven tazeledi. Yoğun katılımın olduğu kongrede konuşan Eğitim Bir Sen Zeytinburnu İlçe Başkanı Ahmet Çoşkun, şunları söyledi: “Eğitim-Bir-Sen olarak hizmet bayrağını devralıp yola çıktığımız ilk günden beri, eğitim çalışanlarımızın aklından ve vicdanından hiç ayrı düşmedik, milletin beklentilerine bir an bile bigâne kalmadık. Kendimizi, bu ülkenin insanlarının taşıdığı değer dışında, uzağında bir yere asla ve asla konumlandırmadık. Hiç bir zaman bu ülkenin dertlerine, toplumun ve eğitim çalışanlarının taleplerine gözümüzü kapamadık, kapamayacağız. Millet idaresinin vesayet altına alınmasına asla rıza göstermedik ve göstermeyeceğiz. Kimileri kapalı kapılar ardında hesap yaparken, bizler çözüm ürettik, mücadele ettik, direndik ve eğitim çalışanlarımız için kazanımları elde ettik. Emeğin değerli olmasının ve ekmeğin artmasının ön şartının, özgür, sivil ve demokratik bir siyasal sistem olduğunun bilincindeyiz. Bugün, Suriye’de sendikadan bahsetme imkânı yoktur. Özgürleşmeyi, demokratikleşmeyi, sivilleşmeyi, mazluma destek olmayı, zulmü ortadan kaldırmayı, insanı ve insan onurunu korumayı da görev ve sorumluluklarımız arasında görüyor, varlık nedenleri arasında kabul ediyoruz. Eğitim Bir Sen özgürlük insana aittir, insana dairdir anlayışıyla hareket eden aksiyoner bir özgürlük hareketidir. Mazlum bir Müslüman olduğunda, üç maymunu oynayan, kendisine iğne battığında aslan kesilen ve beş’in tüm ülkelerden büyük olduğu bir dünyada Eğitim Bir Sen kendisini cüzdan sendikacılığıyla sınırlamayıp Doğu Türkistan’dan Arakan’a, Afganistan’dan Irak’a, Suriye’den Filistin’e ve Mısır’a kadar zalim yönetimlerin zulmüne maruz kalanlara el uzatan zulüm karşısında eli, dili ve duruşuyla örnek bir sivil toplum örgütü olmuştur. Bütün eylem ve söylemlerinde vicdan sendikacılığını ön plana çıkarmıştır. Biz, “insan”, “insan onuru”, “medeniyet”, “adalet”, “hakkaniyet”, “özgürlük”, demokrasi” , “kardeşçe yaşamak ve hakça bölüşmek” kavramlarını merkeze almış değerler sendikacılığı hareketiyiz. Eğitim Bir Sen hak karşısında vav, haksızlık karşısında elif olmaya adananların bu çağdaki gür sesidir.” VESAYETİN HER TÜRLÜSÜNE KARŞIYIZ Coşkun, “Demokrasinin üzerindeki vesayet gölgesinin, örgütlenmeye ve özgürleşmeye engel olmasının verdiği sıkıntıları aşarak geldiğimiz 22 yıllık yolculukta, 279 bin 722 üye ile Türkiye’nin en büyük sendikası olduk. Biz büyüdükçe, özgürlükler büyüdü; biz büyüdükçe, karanlığı aydınlatan ışık ve geleceğe olan umut büyüdü. Üniversitelerdeki başörtüsü yasağı, katsayı zulmü, 8 yıllık kesintisiz eği- seçen üyelerine teşekkür eden Çoşkun, yönetim kurulu üyeleri ile birlikte ilçelerindeki eğitimle ilgili sıkıntıların ve eğitim çalışanlarının sorunlarının çözülmesi için ellerinden gelen gayreti göstereceklerini söyledi. Ahmet Çoşkun tim dayatması, Milli Güvenlik Dersi marifetiyle eğitimin izlenmesi ve fişlenmesi, Kur’an eğitimine yaş sınırlaması ve din eğitiminin önündeki engeller gibi milletin ayaklarına bağlanan prangalar ısrarımız ve katkımızla bir bir çözülmüştür. Vesayet ister askeri, ister yargısal olsun, ister paralel ister dikey olsun Memur Sen olarak millete, milli egemenliğe ve milli bütünlüğe karşı tüm yapıların karşısındayız. Hukuk adı altında yapılan kayıt dışı siyaseti değil; hukukun üstünlüğüne dayanan demokratik sosyal hukuk devletinin gerçek anlamda tesis edilmesi için mücadele edeceğiz.” ifadelerini kullandı. İlçe kongresine katılan 1 No’lu Şube Başkanı Orhan Aydın da yaptığı selamlama konuşmasında şunları söyledi: “Başlangıcından bugüne sendikamız çok büyük aşamalar kaydetti. Çok büyük işlere hep birlikte imza attık ve atmaya devam edeceğiz. Yapılan büyük hizmetlerden dolayı Zeytinburnu teşkilatımıza teşekkür ediyoruz. Biz yaptığımız işleri doğru yapacağız ve yapmaya devam edeceğiz.” Orhan Aydın zĂƉŦůĂŶƐĞĕŝŵůĞƌŝŶƐŽŶƵĐƵŶĚĂĞLJƟŶďƵƌŶƵŒŝƟŵŝƌ^ĞŶ7ůĕĞdĞŵƐŝůĐŝůŝŒŝŶĞƐĞĕŝůĞŶ7ůĕĞzƂŶĞƟŵ<ƵƌƵůƵǀĞƔƵďĞƐĞĕŝŵŝ ĚĞůĞŐĞůĞƌŝƔƵŝƐŝŵůĞƌĚĞŶŽůƵƔƵLJŽƌ͗ YÖNETİM KURULU ͞ŚŵĞƚŽƔŬƵŶ͕,ĂƐĂŶ^ƺƉĕŝŶ͕zƵŶƵƐPnjďĞŬ͕zĂŚLJĂ,ĂƌŵĂŶĚĂƌ͕ƌĚĂůĂŬŦƌƚĂƔ͕PŵĞƌzƺŬƐĞů͕ĞƚƺůdƵŶĕĞů͕bĞŚŵƵƐLJĚŽŒĂŶ͕zĂƐŝŶPĐĂů͕&ĂƚŵĂ^ŦŚŚĂƚDƵƚůƵ͕zĞƔŝŵ<ƵLJƵŵĐƵ͕mŵŝƚ'ƺƌĂŬŦŶ͕ŵŝƌ<ĂƌĂŵĂŶ͕7ƐŵĂŝůĞƟŶŬĂLJĂ͕7ƐŵĞƚ<ŦnjŦůĐŦŬ͕DƺĐĂŚŝƚĂƚĂů͘͟ ŞUBE SEÇİMLERİ DELEGELERİ ͞PŵĞƌĂŬŵĂŬ;ŽŒĂůĚĞůĞŐĞͿ͕,ĂƐĂŶ ^ƺƉĕŝŶ͕<ĂĚŝƌ,ĂůŝůhĕĂƌ͕zƵŶƵƐPnjďĞŬ͕ƌĚĂůĂŬŦƌƚĂƔ͕zĂƐŝŶPĐĂů͕bĞŚŵƵƐLJĚŽ͕ ŒĂŶ͕zĂŚLJĂ,ĂƌŵĂŶĚĂƌ͕DƵƐƚĂĨĂzŦůŵĂnj ƚ<Ŧ7ƐŵĞ ŬŦŶ͕ 'ƺƌĂ ŵŝƚ EƵƌĞĚĚŝŶzŦůŵĂnj͕m njŦůĐŦŬ͕&ĂƚŵĂ^ŦŚŚĂƚDƵƚůƵ͕ĞƚƺůdƵŶĕĞů͕ ƺƔƌĂ<ƺĕƺŬ<ĂLJŦƔ͕sŝůĚĂŶƌĚŽŒĂŶͬͬ͘͟ Gazetemize özel açıklamalarda bulunan Ahmet Çoşkun, Zeytinburnu’nda göreve geldikleri günden bugüne 6 yıldır yetkili sendika olduklarını ve Zeytinburnu’nun eğitim ile ilgili her türlü sıkıntısıyla ilgilendiklerini ifade etti. Kendilerini tekrar Zeytinburnu Bilgi Evleri’nden bir ilk daha: Öykü Yarışması Tematik geziler, seminerler, atölyeler, kulüp çalışmaları ve kitap okuma yarışması gibi pek çok sosyal faaliyetle tam on yıldır Zeytinburnulu çocuk ve gençlere kültürel şuur ve okuma sevgisi kazandıran Zeytinburnu Belediyesi Bilgi Evleri okurken düşünen ve yazan yetenekleri keşfetmek amacıyla öykü yarışması düzenliyor. %ú/*ú(9/(5ú bu yıl ilkini düzenleyeceği öykü yarışması ile üyelerini, okumaya ve yazmaya teşvik ederken, kişisel ve sosyal gelişimlerini desteklemeyi, dilimizi doğru ve etkin bir biçimde kullanmayı, kalemlerine cesaret katmayı, özellikle de öykücülüğümüze yeni eserler kazandırmayı hedefliyor. Ahi Evran-ı Veli anlatıldı $+ú/ú. ruhunu anmak ve ahilik geleneğini yaşatarak gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla Küçükçekmece Belediyesi Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi’nde ‘Ahilik Marifet Kapısı’ isimli program düzenlendi. Programda Türk esnafının teşkilatlanması yönünde büyük hizmetler yapan Ahi Evran Evran-ıı Veli anlatıldı. Ahi Evran Üniversitesi Ahilik Kültürünü Araştırma ve Öykü yarışmasının konusu serbest olmakla birlikte yarışmaya girecek öykülerin daha önce yayınlanmamış, başka bir yarışmaya veya herhangi bir yayın evine gönderilmemiş olması gerekiyor. Öykü Yarışması 6, 7 ve 8. Sınıf Öğrencileri (1. Grup) , Lise Öğrencileri (2.Grup), Üniversite Öğrencileri (3. Grup) olmak üzere üç farklı grupta gerçekleştirilecek olup eserlerin 7 Ocak 2015 Çarşamba Gününe kadar kayıtlı olunan bilgi evine teslim edilmesi gerekiyor. Genç yazarların en fazla iki eserle katılabilecekleri öykü yarışmasının değerlendirmesi ise Jüri Başkanlığını Prof. Dr. Fatih Andı’ nın yaptığı, Bestami Yazgan, Cemal Şakar, Necip Tosun, Güray Süngü, Akif Hasan Kaya ve Aykut Ertuğrul’un yer aldığı edebiyat dünyamızın çok kıymetli yazarlarından oluşan bir kurul tarafından gerçekleştirilecek. Bu sayede yazarlarımız eserlerine usta kalemlerin penceresinden bakma fırsatına da sahip olacaklar. Değerlendirme sonucunda 14 Şubat 2015 Cumartesi günü Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezinde gerçekleştirilecek ödül töreni ile her grupta 1. olan eser sahiplerine 5000 TL, 2. olan eser sahiplerine 3000TL, 3. olan eser sahiplerine 1500 TL ödül verilecek. Ayrıca dereceye giren eserler haricinde her grupta ilk beş eser sahibi mansiyon ödülü olarak 500 TL ile ödüllendirilecek. Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, “Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek açtığımız Bilgi Evleri’nde on yıldır aralıksız ola- rak eğitim ve kültür faaliyetlerine destek veriyoruz. Çocuklarımızın ve gençlerimizin gelişim ve eğitim süreçlerine en doğru ve sağlıklı katkıyı sağlamak başkan olarak benim görevlerim arasında yer aldığına inanıyorum. Bu sorumlulukla Bilgi Evlerimizde her türlü eğitim, sosyal ve kültürel olanakların yanında öykü Yarışması ile Zeytinburnulu hemşerilerimize yeni bir pencere açıyoruz. Öykü Yarışması’yla tüm halkımızı okumaya düşünmeye ve yazmaya Uygulama Merkezi Müdürü Kazım Ceylan, yaptığı konuşmada, ahiliği; imanın amele dönüştüğü, Anadolu’nun yurt edilmesi, Osmanlı’nın bir cihan devleti olmasını sağlayan dünyevi ve uhrevi bir sistem olarak tanımladı. Konuşmacı Ceylan, Hacı Bektaşi Veli ve Mevlana ile aynı dönemde yaşamış y ş ş olan Ahi Evran’ın b büyük bir teşkilatçı yiğit bir insan olduğunu belirterek belirterek, ilk kadın teşkilatlanmasına teşkilatlanmasın söyledi örnek olduklarını söyledi. P Progra ramda, Halk Müziği sanatçısanat ları; Erkut Özkan, Özkan Serkan Köksal ve Hulusi Gökmeşe deyişler ve türkül türküler icra ettiği ve Türk sana Halk Müziği sanatçısı Bayram Bilge Tokel Tok de ahiliğin doğuş noktası Kırşehir’deen ve Neşet Ertaş türküle türküleri seslendirdi. // lı davet ediyorum. Bu heyecanlı yarışmada tüm katılımcılara başauygu rılar diliyorum.” sözleriyle duygu ve düşüncelerini ifade etti. gi Yarışmaya Zeytinburnu Bilgi ciEvleri’nde kayıtlı olan öğrencinda lerin yanı sıra, Zeytinburnu’nda oturan, okuyan veya çalışan herkes katılabilir. gi için Yarışma hakkında detaylı bilgi rg.tr zeytinburnu.bel.tr, bilgievi.org.tr bilir. // internet siteleri ziyaret edilebilir. Bayram Bilge Tokel www.212haber.com G Ü N DEM )-%+)=CÿE2014 15 Fiyatları uçuracak DEV YATIRIM Türkiye’nin en büyük ölçekli şehir planı projesi, Başakşehir’de başlıyor. 60 bin metrekare alan üzerinde kurulacak meydanının ve meydan çevresinde yer alacak donatıların temellerinin 2014 yılı sonuna kadar atılması planlanıyor W ::%$6$.6(+ú5<(1ú0(5.(=25* sitesinden edinilen bilgilere göre, İstanbul’un en yeşil ve en güvenli ilçelerinden biri olan Başakşehir, dev yatırımla Türkiye’nin ilk planlı şehir meydanının sahibi olmaya hazırlanıyor. 60 bin metrekare alan üzerinde kurulacak meydanının ve meydan çevresinde yer alacak donatıların temellerinin 2014 yılı sonuna kadar atılması planlanıyor. Alt yapı, üst yapı ve sosyal donatı anlamında Türkiye’nin Avrupai tarzdaki ilk şehir meydanı olması planlanan proje, 368 bin metrekarelik dev botanik park ve 9 ihtisas hastanesine komşu olarak konumlanıyor. 3. Köprü Bağlantı Yolu’nun üzerinde yer alacak Türkiye’nin ilk kent meydanı, kafeler, restoranlar, sosyal aktivite alanları, spor alanları ve kongre ve sergi sarayı, metro, tramvay, İETT durağı, on binlerce araçlık dev otoparkı ile her ihtiyaca cevap verecek şekilde tasarlandı. 2017’NİN TRAFİĞİ EN RAHAT BÖLGESİ Sular Vadisi, 8 ihtisas hastanesini bünyesinde barındıran İkitelli Entegre Sağlık Kampusü (Sağlık Kent) ve özel sektör yatırımlarıyla İstanbul’un en çok değerlenen ilçelerinden biri olan Başakşehir, kurulacak yeni şehir meydanıyla da dikkatleri çekmeye hazırlanıyor. Atatürk Havalimanı ve yapımı devam eden 3. Havalimanı’nın tam ortasında yer alan yeni merkez, yapımı 2015’te tamamlanması planlanan 3. Çevreyolu’nun da bağlantı güzergahı üzerinde bulunuyor. 3. Çevreyolu ile bağlantı yolları ve ulaşım alt yapısının tamamlanmasıyla birlikte Başakşehir’in yeni merkezinden yola çıkacak bir aracın 15 dakika’da Anadolu Yakası’na ulaşması öngörülüyor. TOPLU TAŞIMA YENİ MERKEZDE Türkiye’nin ilk şehir meydanı toplu taşıma olanaklarıyla da ulaşımı en kolay bölgelerden biri olacak. Metro, tramvay ve İETT durakları ile meydana direkt ulaşım sağlanacak. Meydanda, tüm toplu taşıma istasyonları, maksimum 300 adımda ulaşılabilir konumda olacak. Yeni şehir merkezinden toplu taşıma ile yola çıkan bir kişi kolaylıkla İstanbul’un herhangi bir noktasına geçebilecek. RESMİ KURUMLAR YENİ MEYDANA TAŞINIYOR ĂƔĂŬƔĞŚŝƌ ͛ŝŶLJĞŶŝŵĞƌŬĞnjŝŝůĕĞĚĞ ŬŝƌĞƐŵŝŬƵƌƵŵůĂƌĂĚĂĞǀƐĂŚŝƉůŝŒŝ LJĂƉĂĐĂŬ͘ϮLJŦůŝĕŝŶĚĞƚĂŵĂŵůĂŶŵ ĂƐŦƉůĂŶůĂŶĂŶLJĞŶŝŵĞLJĚĂŶĚĂLJĞƌĂůĂĐĂŬƌĞƐŵŝŬƵƌƵŵůĂƌŵŝŵĂƌŝůĞƌŝLJůĞ ϲϬďŝŶŵĞƚƌĞŬĂƌĞůŝŬĚĞǀŵĞLJĚĂŶůĂďƺƚƺŶůƺŬŝĕŝŶĚĞŽůĂĐĂŬ͘^ĞůĕƵŬůƵŵŝŵĂƌŝƐŝLJůĞŝŶƔĂĞĚŝůĞĐĞŬƌĞƐŵŝ ŬƵƌƵŵďŝŶĂůĂƌŦ͕ŵĞLJĚĂŶŦŶĐĂnjŝďĞƐŝŶŝĂƌƨƌĂĐĂŬ͘<ƵƌƵůĂĐĂŬLJĞŶŝƔĞŚŝƌ ŵĞƌŬĞnjŝ͕ŵĞLJĚĂŶŦŶŵŝŵĂƌŝƐŝŶĞƵLJŐƵŶŽůĂƌĂŬŝŶƔĂĞĚŝůĞĐĞŬĂŶŦƚƐĂůďƺ LJƺŬůƺŬƚĞďŝƌĐĂŵŝLJĞĚĞĞǀƐĂŚŝƉůŝŒ ŝ LJĂƉĂĐĂŬ͘^ĞůĕƵŬůƵǀĞKƐŵĂŶůŦŵŝŵĂƌŝƐŝŶĚĞŶƂƌŶĞŬůĞƌƚĂƔŦLJĂĐĂŬŽůĂ Ŷ ĐĂŵŝϱϬϬϬŬŝƔŝŶŝŶĂLJŶŦĂŶĚĂŝďĂĚĞ ƚ ĞƚŵĞƐŝŶĞŽůĂŶĂŬƐĂŒůĂLJĂĐĂŬ͘ϰŵŝŶĂƌĞůŝ͕ƐĞůĂƟŶŵŝŵĂƌŝƐŝŶĚĞŝŶƔĂĞĚŝůĞĐĞŬĐĂŵŝŶŝŶŵĞLJĚĂŶůĂďŝƌůŝŬƚĞ ŚŝnjŵĞƚĞŐŝƌŵĞƐŝƉůĂŶůĂŶŦLJŽƌ͘ UZMANLAR UYARIYOR! dƺƌŬŝLJĞ͛ŶŝŶŝůŬƔĞŚŝƌŵĞLJĚĂĚ ŶŦŬƵƌƵůƵŵĂĕŦƐŦŶĚĂŶĚĂƂƌŶĞŬŽůŵĂLJĂŚĂnjŦƌůĂŶŦLJŽƌ͘ 7ƐƚĂŶďƵů͛ĂŬƵƌƵůĂĐĂŬϭ͘ϮŵŝůLJŽŶůƵŬƔĞŚƌŝŶƉůĂŶůĂŵĂƐŦŶŦŶŵĞLJĚĂŶŦŶĕĞǀƌĞƐŝŶĞŐƂƌĞLJĂƉŦůĚŦŒŦŶĂĚŝŬŬĂƚĕĞŬĞŶ ĞŵůĂŬĚĞŒĞƌůĞŵĞƵnjŵĂŶůĂƌŦ͕ƉƌŽũĞŶŝŶƚĂŵĂŵůĂŶŵĂƐŦLJůĂďƂůŐĞĚĞĐŝĚĚŝďŝƌĮLJĂƚ ĂƌƨƔŦŽůĂĐĂŒŦŶĂĚŝŬŬĂƚĕĞŬŝLJŽƌ͘ĂŚĂƂŶĐĞdƺƌŬŝLJĞ͛ĚĞ ŚŝĕďŝƌŝůĕĞŶŝŶƉůĂŶůŦŬƵƌƵůĂŶ ďŝƌŵĞLJĚĂŶĕĞǀƌĞƐŝŶĚĞŝŶƔĂĞĚŝůŵĞĚŝŒŝŶŝďĞůŝƌƚĞŶƵnjŵĂŶůĂƌ͕ƉƌŽũĞŶŝŶďƵŚĂůŝLJůĞdƺƌŬŝLJĞ͛ĚĞďƵŐƺŶĞŬĂĚĂƌ ŐĞƌĕĞŬůĞƔĞŶĞŶďƺLJƺŬƂůĕĞŬůŝƔĞŚŝƌƉůĂŶůĂŵĂƐŦŽůĚƵŒƵŶĂ ĚĞŒŝŶŝLJŽƌͬͬ͘ 16 G Ü N DEM )-%+)=CÿE2014 www.212haber.com ÖLDÜRECEK BİZİ BU AVRUPA MÜKTESEBATI!.. Ö Ama Biz de öyle mi? Erkek ekmeğini rahat kazanacağını bildiği andan itibaren eşini çalıştırmaz. Özel şartlar haricinde evin direği erkektir. Ailenin geçimini o sağlar. Şimdi soruyu bir de şöyle soralım: Madem kadın çalışmadan malın yarısına ortak oluyor. Bu durumda çalışan kadınlara haksızlık olmuyor mu? Evde akşama kadar kadın fesat programı dizi vb. malayani şeylerle vakit geçiren kadın ile, Sabah uykusunu almadan otobüs duraklarında bekleyip, tıkış tıkış işine koşturmak zorunda kalan, akşama kadar amirinden gerektiğinde azar işiten, hata yapmamak için ve işini yetiştirmek için koşturan, akşam aynı sıkışık şartlarla evine gelen kadın, kocasına karşı hangi işi eksik yapıyor ki, evde oturan kadınla aynı hakka sahip olsun? ‘EZİLEN VE EZİKLEŞTİRİLEN ERKEK İsterseniz konuyu bir örnekle açıklayalım. Sefa Saygılı beyin bu konuda yazdığı çok güzel yazıları var. Bulup okumanızı tavsiye ederim. Kendisi Psikolog ve bu konuda Profesörlük yapmış hazik bir doktor. Üşenmeden unvanlarını yazıyorum ki, söylediklerinin önemi anlaşılsın. Şimdi başından geçen olayı kısaltarak anlatayım: TOKAT HER ŞEY MAHKEMELERİN ARAYA GİRMESİ İLE BAŞLADI Eskiden olsa aile büyükleri araya girer, kocayı ikaz eder her iki tarafa nasihat ettikten sonra basit şekilde kapanacak bir olay, çevresindeki kadınların kışkırtması ve akşama kadar TV lerde seyrettiği kadın programlarından aldığı hızla kadın mahkemeye koşuyor. HATALAR ZİNCİRİ BAŞLIYOR Sürgün Mahkeme kocaya 3 ay evden uzaklaştırma cezası veriyor!!! Bu ceza şikâyetin nev’ine göre 6 ay da olabiliyor. Düşünebiliyor musunuz? Birkaç günlük iş seyahatinde bile perişan olan erkek 3 veya 6 ay evinden uzak kalacak. Aileler bir ömür çalışıp başını sokacak bir ev bulamaz kiralarda sürünürken, erkeğe yekten 3 ay başka evde kalacaksın deniyor. Burada ‘Mor Çatı’ sığınma evi var diyecek kişi azdır her halde. Erkeğimizin ruh halinden anlamayanlar bunu önerebilir. Zaten bizim ruh halimiz bilinmeden bu ‘Avrupa Müktesebatı’ başımıza sarıldı ya… Aramızda kaç erkek gururuna yedirip böyle bir ‘Sığınma Evi’ ne müracaat eder? SANKİ EVLENEN HER ERKEĞİN YEDEKTE BEKLEYEN BİR EVİ VAR Evden uzaklaştırma cezası o kadar rahat ve kolay veriliyor ki, sanki evlenen her erkeğin yedekte bekleyen bir evi var. Bu işin memuru, öğretmeni, Polisi, subayı astsubayı, İşçisi esnafı var. Her kes yerleşik düzen mi yaşıyor? Milyonlarca insanımız; ülkemizin başka yerlerinde gurbet hayatı yaşayarak ekmeğini kazanıyor. Biz ki, %25 oranında doğduğu yerde yaşamama ile Avrupa birincisiyiz. Kaldı ki, çevrenizde akrabalarınız bile alsa, hangi evde kaç gün kalabilirsiniz? Ütünüz, tıraşınız, günlük elbiseleriniz… Hangisini nereye nasıl taşıyacaksınız? Neyse. Mahkeme karar verdiyse vardır bir bildiği. Bu arada 3 ay doluncaya kadar aile birbirine soğudu. Artık bir arada yaşamanın mümkün olmadığına karar verip boşanmak için mahkemeye başvuruyorlar. Hatalar Zinciri No. 2 NAFAKA Yukarıda erkek maaşının 1.900 TL olduğunu söylemiştim. Mahkeme kadına 750 TL Çocuğuna da 350 cem’an 1.100 TL nafaka bağladı. Artı… Elektrik, su, doğalgaz vs hariç… [email protected] [email protected] eem min [email protected] n [email protected] edilmesinde elbette ki katkısı vardır ama yarı yarıya paylaşması hak mıdır? ‘Avrupa Müktesebatı’ bunu hak olarak görebilir. Çünkü batıda çalışmayan kadın mı var?.. Adamlar kanunlarını kendi şartlarına göre çıkarmışlar. Erkek de çalışıyor kadın da. Boşanırken malın yarı yarıya paylaşılması gayet uygun… LDÜRÜYOR DA… Son zamanlarda gazete ve televizyonlara yansıyan cinayet haberleri hiç dikkatinizi çekiyor mu? Çoğu, aile içi şiddetten kaynaklanan cinayetlerden bahsediyorum. Aileler çöküyor, dağılıyor… Hayatın normal akışı içinde meydana gelen boşanma ve ayrılmalardan bahsetmiyorum. Çoluk çocuğunu öldürüp intihar edenler var… İnsanımız bu kadar gaddar bu kadar acımasız nasıl olabiliyor? Bu hale nasıl geldik? Eskiden bir ‘Salacak Canavarı’ ismi verilen hadise olmuştu da, on yıllar boyunca konuşulmuştu. Ki, o hadisede katil yabancı biriydi. Şimdi ise aile içinde meydana gelen hadisenin biri bitmeden arkadan diğeri geliyor. Erkekleri çılgına çeviren, canavarlaştıran çoluk çocuğuna kıyacak hale getiren sebepler nedir? Genç erkek kıza aşık oluyor. Evleniyorlar. Erkek 1.900 TL maaş alıyor. Çocuğun babası, evladı kira derdinden kurtulsun diye bütün bir ömür edindiği 2 evinden birini çocuğunun üstüne geçiriyor. Yeni ailede ise çocuk oluncaya kadar ufak tefek tartışmalar haricinde her şey normal gidiyor. Çocuk olduktan sonra birden şiddetli geçimsizlik başlıyor. Bir gün hiddet anında erkek şeytana uyup karısına bir tokat atıyor. İşte o anda; ‘Yandı gülüm keten helva.’ ‘At kaçtı torba düştü.’ Emin Emin BATUR Daireye gelince: Mahkeme, esasında kayınpedere ait olan daireyi de eski gelinin çocuğuyla beraber oturması için tahsis etmiş. Zaten mal paylaşımından dolayı yarısı onun. Bu nafaka kadının bir işe girmesi veya evlenmesi durumunda kesilir. Üstelik bu miktar enflasyon oranında artışa tabidir.Kadın bu durumda herhangi bir işe niye girsin ki? Yeni mezun olmuş Üniversiteli gençlerin zorluklarla 1.500 TL ye iş bulduğu bir ortamda; ev tahsis edilen, elektrik suyu ödenen üstüne 1.100 TL alan birinin gidip iş bulup çalışması akıl karı mı? Akşama kadar TV lerde kadın programlarını kim seyredecek? Çenesi düşük aklı kıt kadınlarla kim çene yarıştıracak? Neyse, Baba Prof. Dr. Sefa Saygılı beye: ‘Şimdi oğlum, nafakadan arta kalan 300500 TL ile yanımda sığıntı gibi yaşıyor. Artık bu parayla evlenme şansı da kalmadı. Ne yapacağımı bilemiyorum’ diye dert yanıyor. Bir artı daha eklemek istiyorum. Mahkeme her ne kadar baba çocuklarını şu şartlarda görebilir hükmünü verse de, bu görüşmeler tamamen kadının insafına terkedilmiş bulunmaktadır. Denece ki, ‘Kanun var! Nasıl göstermez?’ Ben işin pratiğini söylüyorum. Eline güç geçmiş kadından tehlikelisi yoktur. Çocuğu göstermemek için, ipe nasıl un serdiklerini bilen bilir. Ama erkek yükümlülüklerin birini yerine getirmezse, ‘Kadına pozitif ayrımcılık’ belasından devlet anında erkeğin üstüne çöker. CİNAYET İyice sıkışan erkek bu sefer ‘Ihkak-ı hakk’ yoluna gider. Yani adaleti kendi uygulayacak. Gazeteler, Barışmak için evine giden ve reddedilen erkeklerin işlediği cinayet haberleri ile dolu. DUL KADIN ENFLASYONU Sabredip verilen hükme razı olan ve nafakasını tıpış tıpış ödeyen erkekler neticesinde boşanmalar arttı… Evlilikler azalmaya başladı. Artık erkeklerin evlenme yaşı 30 u geçmiş bulunmaktadır. En güzel yıllar aile ile beraber geçmiyor. Çünkü, Bir alt tabaka boşanmasında bile ortaya çıkan tablo bu iken, biraz daha iyi şartlarda meydana gelen boşanmaları artık siz düşünün. Kocasının durumu biraz iyi olan kadınlar, anlaşmalı boşanmalarla servetlere konuyor. Kısa günün karı. Pardon kısa evliliğin karı. AİLE KUDSİYETİ Bu AB uyum yasaları kutsal aile bilicimiz dinamitleyip yerine ticari aile mefhumunu yerleştirdi. Bundan sonra nikah akitleri evlendirme daireleri yerine, Noterlerde yapılırsa şaşmayın. Çünkü evlilikler bu gidişle ticari şirkete dönecek. Zaten TV lerdeki kadın programlarını seyredenlerden duyuyorum, evlenmeye gelen kadınların ilk sorduğu ‘Evin var mı, araban var mı, bankada paran var mı?’ gibi sorularmış. Gerçi aile kutsiyetine i- nanan bir kadının evlenmek için o programlarda işi ne? Hadi olduğunu düşünelim. Bir kere olsun, namazın niyazın yerinde mi, ahlakın çevreyle geçimin nasıl, hayatında kaç kitap okudun vb. soran yok. Her şey maddi varlık üzerine. Tamam, o da lazım ama o kadar da değil. PEMBE İNCİLİ KAFTAN KADINLARA HAK VEREREK KADINLARIN YUVASI YIKILIYOR Çünkü gaye başka… Kadınlara hürriyet veriyoruz adı altında, mahremiyeti ortadan kaldırıp erkek korumasından çıkmış kadına kolay ulaşmak içindir yapılıyor tüm bu yapılanlar. Az önce kadınlar ‘Kaç kitap okudun?’ Sormuyorlar dedim ya. O nu biraz açayım: Erkeklerimiz ‘Pembe İncili Kaftan’ ı okumadan mertliği, Kadınlarımız Tolstoy’u okumadan çocuk yetiştirmeye kalkıyorlar. Binaenaleyh doğru bildikleri şeyleri düzeltmeye kalkıp nasıl işleri berbat ettiklerini, işin bir adım sonrasını hesap edemediklerini, komşu ile çevre ile geçimi çok güzel anlatır Tolstoy. Kadınlar da ‘Bize özgürlük veriliyor’ diye sevinip ailelerini yuvalarını dağıtıyor farkında değiller. Bugün boşanma davalarının %70 i kadınlar tarafından açılıyor. Mahkemeler pozitif ayrımcılık hakkını kullanarak erkeğin ümüğünü sıkıyor. Yukarıdaki olayda anlattığım gibi erkek ömür boyu çalışıp dul eski eşine para yetiştirmek zorunda bırakılıyor. Bu durum; sosyologlarımız İbni Haldun’un Mukaddime’sini okumadan, sosyolog olmaya, Siyasetçilerimiz Maverdi’nin El Ahkamus-Sultaniye’sini okumadan siyasetçi olmaya kalkmalarına benzer. (İktidar-muhalefet fark etmez) Ailenin otomobili varsa ve anahtar hasbelkader hanımın elinde ise (%90 elindedir) erkek o arabayı da alamaz. Kadın rıza ile anahtarı vermedikçe erkek kanunen alamaz. Bütün yük erkekte… Nafakayı o ödeyecek. Ayrılma tazminatını da… Yoğ idi evvel öyle bir şey, yeni çıktı bu da başımıza. Minimum 40-50.000 TL den başlayan tazminatlardan bahsediliyor. Bütün bunlar için çalışması lazım. Bunun için otomobil de lazım. Cep telefonları çıkalı beri birçok erkeğin bir nevi işyeridir otomobil. Ama otomobil de elden gidiyor. Bunları göze alamayan erkek naçar her şarta razı olup hanımla anlaşma yoluna gidiyor. Anlaşıp eve dönen hanım (Pardon! O eskidendi. Şimdi erkek uzaklaştırıldığı için erkek demeliyim.) Her şeyi kabul edip eve dönen erkek, hanımıyla anlaşıp evliliği sürdürürse, artık o evlilikte ne hayır kalır siz karar verin. BELEDİYE BAŞKANI Belediye başkanı olsam evlenen her çifte bir takım Ömer Seyfettin serisi, bir takım Tolstoy seçme hikâyeleri hediye ederdim. Tolstoy üzerine niye çok duruyorum, Çünkü Tolstoy’un üslubu akıcı ve her kesin okuyup anlayabileceği ibret dolu anlatımları var. Ayrıca anlattığı hikâyelerin çoğu İslam kaynaklıdır. O bu hikâyeleri kendi bulunduğu ortama uyarlamıştır. Rahmetli babam bir sayfa Türkçe kitap okumuş değildi. Beyrut ve Kahire’de basılmış Arapça kitapları okurdu. Anlattığı menkıbelerin bir kısmı Tolstoy’un anlattıkları ile benzer şeyler. Bazıları bire bir örtüşüyordu. Buradan anlaşılıyor ki, Tolstoy bizim medeniyetimizden etkilenmiş. Nitekim İslam dinini incelemek için İstanbul’a gelirken yolda ölüyor. EVİN REİSİ KİM? Şimdi tekrar konumuza dönelim. AB Müktesebatı ile birlikte ‘Evin reisi’ diye bir şey kalmadı. Hâlbuki bu; dinimize örfümüze kültürümüz tamamen ters bir şey. Erkek evin reisidir. Sosyolojik olarak da fizyolojik olarak da psikolojik olarak da bu böyledir. Kadın yaratılış itibari ile erkeğin korumasına ihtiyacı vardır. Bize AB kanunlarını dayatan Avrupalılar, kadın erkek eşitliğini başarabilmiş mi? Hayır!.. Buna ait yüzlerce örnek verebilirim. Zaten böyle bir eşitlik fıtrata (yaradılışa) aykırıdır. Bazı durumlarda kadın erkekten üstündür. O ayrı. Ama netice olarak erkek reistir. Nedeni bu sayfalara sığmayacak kadar uzun. O halde yüz yıldır uğraşıp olmayan şey neden bize dayatılıyor. Hem de biz Müslüman, onlar Hristiyan oldukları halde. Hristiyanlık bile bunu kaldırmıyor da, Müslüman bir toplum böyle bir şeyi nasıl kaldırsın? OTOMOBİL ORTA YAŞ SINIFI KADIN Ortaya, Yuvasını yıkmış, elinde parası olan, genç sayılabilecek orta yaş sınıfında Mebzul miktarda kadın çıkıyor. Bir de bunların altında arabası varsa… Erkek akşama kadar çalışıp trafik yoğunluğundan zor kendini eve atarken ve iş yoğunluğundan en basit bir sosyal aktivitesi yok iken… Kadın altında arabası, cebinde nafaka ve tazminat parası, mesai ve trafik problemi olmadan, yuvası ve başında kocası da olmadan istediği yere gidebilecek. İşte batının istediği bu! Bizi kendilerine benzetmek... Şimdi anlaşıldı mı neden bu kanunlar yasalaştığında ilk tebrik edenlerin CHP li bayan milletvekilleri olduğunu? O bayan milletvekilleri verdikleri beyanatlarda ‘Biz iktidarda olsaydık ancak bu kadarını yapardık’ demişlerdi. Bu kafayla ‘Kadına karşı şiddeti’ bırakın azaltmayı, iyice artırmaktadır. Üstelik en fazla bir tokatla biten kavgalar şimdi kanlı bir şekilde veya boşanma ile bitmektedir. ERKEK HAKKI Boşanmalarda mahkeme genellikle kadına eldeki varlığın yarısın verir. Kadın çalışmadan elde edilen mal varlığına nasıl ortak olabilir? Evet, o malın elde Akıllı kadın evin prensesi olur eşine moral kaynağı olur. Akılsız kadın TV kadın programlarının müptelası olur akşam kocasının moralini alt-üst edecek mevzuları biriktirir, geçimsizliğin kaynağı olur, boşanma davası açar, malın yarısına ve aile evine konur, ondan sonra huzur bulacak. Mümkün mü? HAMBURG Bu gidişle işimiz Avrupalı yaşam tarzına dönecek. Hamburg’ta yaşayan bir dostumu ziyarete gittiğimde, şehri çok beğendiğimi, oturdukları muhite hayran olduğumu söylediğimde iç çekerek şunu söylemişti: ‘Ahh!.. Bir bilseniz’ dedi. ‘Her şey güzel ama yaşayan ailelerin %90 nikahlı değil’ demişti. Aile kurumu diye bir şey kalmamış. Öyle ya siz her şeyi böyle ticarileştirirseniz aile kurumu da şirket ortaklığına dönüşür. Avrupa böyle çökecek. ‘Eve bir kilo ıspanak alsalar yarısını kadın yarısını erkek öder..’ diye hayıflanmıştı. DİNDARLIK Boşanmaların sebebi inanç eksikliği deniyor. İyi ama inanç kullanılarak da kadınlarımız zehirleniyor. Böyle böyle kadını biz erkekler yoldan çıkardık. Kur’an-ı Kerimde açık bir şekilde (Er ricelu kavvamuna alen nisa) zikredilmişken, bunu eğip büküp tevil etmeye çalışan dindarımız az değil. Kadın şunu yapmakla bunu yapmakla mükellef değil diyenlerimiz var. Hatta daha ileri giderek ‘Kadın çocuğunu süt emzirmekle mükellef değil’ diyen alimler var. Yahu o süt çocuğun hakkı. Nasıl vermezsin? İstisnalar hariç kadın keyfine bırakılmış değil bu emzirme işi. Allah-ü Zülcelal doğumdan sonra kadına kadının göğsünde süt yaratmışsa, ‘fizyolojim değişecek sütanne bulun’ diyemez. Ama maalesef ‘Diyebilir’ diyen ‘din alimlerimiz’ var. Diyorum ya, Kadın hakkı diye diye iş öyle abartıldı ki, dini müsamahalar kullanılarak kadın yoldan çıkarıldı. Bazı Kadınlar bu fetvalara bakıp ‘Benim bu kadar hakkım var kullanayım’ deyip erkeğine serkeşlik etmeye başlıyor. Ve yuvasının yıkılma yolunu açıyor. HADIM EDİLMİŞ ERKEKLERLE SAVAŞ KAZANILMAZ Allah göstermesin. Hin-i hacette vatan müdafaasına ilk koşacak olan erkektir. Bu savaş olur, namusunu korumak için celadet olur, tabii afetler olur, her şartta erkek gücüne ihtiyaç vardır. Ancak sürgün yemiş, evinden uzaklaştırılmış, Onuru zedelenmiş, ailesine çoluk çocuk ve komşusuna karşı ezik kalmış bir erkek hadım edilmiş erkekten farkı yok. Bugün Avrupa veya Amerika’nın üstün silah gücü ve teknolojisi olmazsa aslında savaşacak gücü kalmamış. AB ülkeleri sıkıştıkları her bölgede ABD askerini yardıma çağırması boşuna değil. AB veya ABD nin üstün silah teknolojisi olduğu halde, paralı asker (Lejyoner) kullanmaktadırlar. İsrail bu kadar üstün silah gücüne rağmen GAZZE de Filistinlilere diş geçirememiş barış talep zorunda kalmıştır. İsrail insan gücüne güvense, Filistin’de bir tek Müslüman Arap bırakmayacağından kimsenin şüphesi olmasın. Tekrar ediyorum: Erkeğimiz mevcut AB uyum yasalarının insafına terkedildiği takdirde, birçok problemle birlikte savaş gücümüzü de kaybederiz. G Ü N DEM www.212haber.com )-%+)=CÿE2014 17 ‘SPOR BİZİM İÇİN SADECE BiR ARAÇ’ İstanbul Büyükşehir Belediye Spor Kulübü Başkanı Ahmet Hamdi Çamlı, 212 Haber’e önemli açıklamalarda bulundu. Asıl maksatlarının m spor olmadığını söyleyen Çamlı, “Amacımız ahlaklı insan yetiştirmek. Yaratılış ga gayemiz kulluk ve ibadet etmek. Bunları yaparken güçlü kuvvetli olişletmeye çalışıyoruz. Spor bizim için sadece bir araç” dedi. mak gerekiyor. g y Bizde bu mantığı ma demizi temsil ediyor. Çocuk, kulüp başkanının, yönetiminin, hocanın hatta en uç noktada malzemecinin bile bu idealin, felsefenin içinde olduğunu hissettikçe kendisi de uygulayacak. Bu hissin hızlandırılması için programlar yapacağız, fırsat buldukça Çanakkale’ye götüreceğiz. Batman’dan Çanakkale’ye 3 bin çocuk getirdik. Polise sokaklarda taş atan çocuklar gezi sonrası ‘Vatan Sana Canım Feda’ diye Batman sokaklarında Cumhuriyet Bayramı’nda resmi yürüyüşe katıldılar. Bunlar birlik ve kardeşlik için son derece önemli şeyler. Şuan da İstanbul Büyükşehir Belediye Spor Kulübü bu felsefeyle yoluna devam ediyor” diye konuştu. BİLAL KELEBEK E 6.ú%$û.$1d$ø$7$<.$/.$1&,’nın İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü’nde Başkan Vekili olması nedeniyle Temmuz ayında yapılan Olağanüstü Genel Kurul’da bütün delegelerin oyunu alan Ahmet Hamdi Çamlı, İstanbul Büyükşehir Belediye Spor Kulübü’nün yeni başkanı oldu. 212 Haber’e önemli açıklamalarda bulunan Çamlı, 40 bin lisanslı sporcu ile dünyanın en büyük spor kulüplerinden birisi olduklarını belirtti. Yeni bir heyecan, yeni bir anlayışla yeni döneme yönetim kurulu ve kulüp personeliyle başladıklarını söyleyen Çamlı, Büyükşehir Belediye Spor Kulübünün İETT, İtfaiye, İSKİ ve son olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Spor Kulübü adını aldığını açıkladı. Yıllarca bu kulüpte yönetim ve denetleme kurulunda görev aldığını kaydeden Çamlı konuşmasına şöyle devam etti, “Temmuz ayında olağanüstü kongre ile bu görevi devraldık. Büyükşehir Belediye Spor Kulübü dünyanın en büyük spor kulübüdür. 40 bin sporcusu olan başka bir kulüp daha yok. Türkiye’nin spor anlamında lokomotifiyiz. Eğer sporu bırakıyoruz veya çekeliyoruz desek Türkiye’de spor çok büyük bir sıkıntıya düşer.” 8 MADALYANIN 6’SI BÜYÜKŞEHİR SPORCUSUNA AİT Özbekistan’da yapılan Dünya Büyükler Serbest ve Greko-Romen Güreş Şampiyonası’nda, Dünya 3.’sü olan Milli takımda kazanılan 8 madalyanın 6’sının Büyükşehir Belediye Sporcusuna ait olduğunu vurgulayan Çamlı, bunun kendileri adına gurur verici olduğunu söyledi. Bedensel engellilerde branşlarını arttıracaklarının da altını çizen Çamlı, “Cebeci’deki tesisimiz tüm dünyaya örnektir. Basketbol, voleybol ve güreşte 1.ligdeyiz. Bütün branşlarda Türkiye’de dereceler elde ediyoruz. Ana kaynağımızı İstanbul Büyükşehir Belediyesi meclisten geçirerek amatör sporlara destek adı altında karşılıyor. Bu rakam aşağı yukarı 15-20 milyon civarında” ifadelerini kullandı. TESİS VAR SPORCU YOK! BEL ALTI VURUŞLAR YAPILIYORDU Çamlı, futbol branşını devretme kararı almalarındaki nedenin belediyeler ve resmi kurumların ‘Profesyonel futbola niye para harcıyorlar’ şeklinde bir algı oluşmasından kaynaklandığı belirtti. Bu algının doğru olmadığını vurgulayan Çamlı, “İyi bir irade ve idare olduktan sonra çok büyük paralara ihtiyaç yok kulüpler kendi gelirleriyle idare edilebilir. Ama insanlara bunu anlatmak gerçekten çok zordur. Belediye olduğu için muhalefet bu konu üzerinden bel altı vuruşlar yapıyordu. Hem bu algıyı ortadan kaldırmak hemde alt yapı branşlarına daha fazla ağırlık vermek için böyle bir karar aldık” şeklinde konuştu. Basketbolun da futbol gibi yavaş yavaş holdingleştiğini kaydeden Çamlı, 5+1 yabancı uygulamalı basketbol liginde alt yapıdan çok fazla oyucunun yetişmediğinin de altını çizdi. SPOR BİZİM İÇİN SADECE BİR ARAÇ Çamlı, kendisinin İstanbul İmam Hatip’te okurken güreşle ilgilendiğini fakat spor adamı olmadığını belirterek, “Cenab-ı Hak bize böyle bir yol gösterdi ve bugünlere geldik. İstanbul Büyükşehir Belediye Spor Kulübü olarak asıl maksadımız spor değil, maksadımız ahlaklı insan yetiştirmek. Ahlaka katkıda bulunurken gençlerin milli bilincini ve maneviyatını arttırmak istiyoruz. Kendi fikir dünyama göre spor sadece bir araç. Cenab-ı Allah zaten ‘Ben sizi kulluk ve ibadet için yarattım” diyor. Demek ki insanların tek bir yaratılış gayesi var kulluk ve ibadet etmek. Kulluk ve ibadeti sıhhatli yapabilmek içinde yemek güçlü kuvvetli olmak gerekiyor. Bizde bu mantığı işletmeye çalışıyoruz. Gelir gelmez sloganımızı ‘Önce Ahlak ve Maneviyat’ şeklinde değiştirdik. Çocuklara her zaman öncelikle milli bilinç ve maneviyat diyoruz” dedi. Okullarla ve milli eğitim müdürlükleriyle beraber her branşta irtibat halinde olduklarını belirten Çamlı, asrın sporcusu olarak anılan Güreş Federasyonu Başkanı Hamza Yerlikaya ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Spor Kulübü sporcusu olduğunu vurguladı. Türkiye’de son 10 yılda spora çok önemli yatırımların yapıldığını kaydeden Çamlı şöyle konuştu, “Geçtiğimiz günlerde Türkiye Futbol Federasyonu Milli Takım için Riva’da kamp yeri açtı. Konuşmalarda 63 milyon TL’ye mal olduğunu duydum. Eski Başbakan Erdoğan kürsüde, ‘Biz iktidara gelmeden önce sporun Türkiye’deki bütçesi 63 milyondu’ BU İŞLER YAT, KALK NAMAZ KIL DEMEKLE OLMAZ Son 10 yılda 150 bin çocuğa izci olma imkânı sağladıkları bilgisini veren Çamlı, izciliğin başlı başına kendilerinin istediği konuları içeren bir kulvar olduğunu anlattı. Bu işin çocuklara iyi ol, yat, kat, namaz kıl, oruç tut demekle olmayacağın değinen Çamlı, “İş sloganla da olmuyor. Önce sen yapacaksın sonra çocuk görecek ve uygulayacak. Slogan bizim ira- dedi. Bakıldığı zaman gerçekten bütün yeşil alanlar spor tesisi gibi fakat sporcu çıkmıyor. Bizim bir ilçe nüfusu kadar olan ülkeden dünyanın sporcusu çıkıyor, biz ise netice alamıyoruz. Geçmiş 100 yılda çok acayip bir dönem geçirdik. Onun için o kimliksiz ve soysuz dönem yavaş yavaş kapanıyor.” BÖYLE BİR CAMİADAN SPORCU TABİ ÇIKMAZ Türk futboluna yön veren insanların tamamının değişmesi gerektiğini anlatan Çamlı, 2 sene önce başında geçen bir olayı şu şekilde açıkladı, “TFF 2 sene önce Türk futboluna yön veren federasyon temsilcileri, kulüp başkanları, spor yazarlarının içinde bulunduğu uçakla milli takım hazırlık maçı için Portekiz’e götürdü. Uçakta giderken arkadan adamın biri içmiş üstüne de sigara yakmış. Hostes ile tartışmaya giriyor ben sigara içerim gibisinden. Türkiye’nin futboluna yön veren kişilerin düştüğü manzaraya bakın. Böyle bir camiadan tabi adam çıkmaz, bu adamların hepsinin değişmesi lazım.” FUTBOLUN İÇİNDE KUMAR, MAFYA VE TİCARET VAR Türk sporu için geçiş dönemi yaşandığını kaydeden Çamlı, medyanın sosyal sorumluluk adı altında amatör sporlarına destek vermesi gerektiği bilgisini verdi. Ön planda futbol olunca insanlarında ona ilgi duyduğunu söyleyen Çamlı, “Geçen gün gazetede 7 sayfa futbol haberi vardı. Hiç olmasa yarım sayfa bütün amatör branşlara ayrılsın. Bir takım için 50 milyon dolar harcıyorsun bırak Avrupa’yı ligde zor tutunuyor. Biz bir çocuk için 200 bin lira harcıyoruz o çocuk Avrupa’da bayrağımızı göndere çekip istiklal marşımızı okutuyor. Amatör kulüpleri ayırırsak futbolu ben spor olarak değerlendirmiyorum. Profesyonel futbol bana göre içinde kumar, mafya, ticaret ve makam mevki çıkarları olan ayrı bir sektör” dedi. // Engelliler yarıştı, akademisyenler çalıştı Esenler Belediyesi ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) “Dünya Beyaz Baston Görme Engelliler Günü” dolayısıyla 14 – 15 Ekim tarihlerinde çeşitli etkinlikler gerçekleştirdi. (6(1/(5%(/('ú<(6ú ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Engelliler Müdürlüğü (İSEM), Biruni Üniversitesi, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü ve Türkiye Beyazay Derneği’nin katkılarıyla “Dünya Beyaz Baston Görme Engelliler Günü” dolayısıyla çeşitli etkinlikler düzenledi. Etkinlikler, 14 – 15 Ekim tarihlerinde Esenler Belediyesi Dr. Kadir Topbaş Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. HÜNERLERİNİ SERGİLEDİLER Görme engellilerle ilgili farkındalık oluşturmak, görme engelli bireylerin toplumla kaynaşmalarını sağlamak ve görme engelli bireylerin sorunlarına dikkat çekmek amacıyla düzenlenen etkinlikler, Psikolog Nalan Rakipoğlu ve Psikolog Gülsüme Şenocak’ın “Görme Engelli Ailelerine Psikolojik Destek Semineri” ile başladı. Avukat Adile Ünal ve Avukat Fatma Tokaç’ın “Görme Engelli Ailelerine Sosyal ve Yasal Haklar Semineri” ile devam etti. Etkinliklerin ilk günü, Görme Engelliler Arası Beyaz Baston Kullanma, Goalball ve Halk Müziği Yarışmaları ile son buldu. Etkinliklerde görme engelliler arası düzenlen yarışmalar renkli görüntülere sahne olurken, görme engelliler de yarışmalarda tüm hünerlerini sergilediler. GELECEĞİ KONUŞULDU Etkinliklerin ikinci gününde ise, “Görme ŶŐĞůůŝůĞƌŝŶ'ĞůĞĐĞŒŝWůĂŶůĂŵĂĂůŦƔƚĂLJŦ͟ϰ ĂLJƌŦŐƌƵƉĕĂůŦƔŵĂƐŦŝůĞŐĞƌĕĞŬůĞƔƟƌŝůĚŝ͘ŝƌŝŶĐŝ'ƌƵƉ7^ĂŒůŦŬǀĞ,ŦĨnjŦƐƐŦŚŚĂDƺĚƺƌƺ hnjŵĂŶƌ͘PŵĞƌŬĕĂŒŦů͛ŦŶďĂƔŬĂŶůŦŒŦŶĚĂ ͞dĂŶŦ͕dĞĚĂǀŝ͕͟7ŬŝŶĐŝ'ƌƵƉ7ŶŐĞůůŝůĞƌ DƺĚƺƌůƺŒƺĂŶŦƔŵĂŶŦůŝ<ĂLJŵĂŬ͛ŦŶďĂƔŬĂŶůŦŒŦŶĚĂ͞ŒŝƟŵͲ7ƐƟŚĚĂŵ͕͟mĕƺŶĐƺ'ƌƵƉ ŝůĞǀĞ^ŽƐLJĂůWŽůŝƟŬĂůĂƌĂŬĂŶůŦŒŦ7ƐƚĂŶďƵů 7ůDƺĚƺƌzĂƌĚŦŵĐŦƐŦ,ĂůŝƐ<ƵƌĂůĂLJ͛ŦŶďĂƔŬĂŶůŦŒŦŶĚĂ͞dŽƉůƵŵůĂƺƚƺŶůĞƔŵĞ͕͟ƂƌĚƺŶĐƺ 'ƌƵƉŝƐĞ7dmDŝŵĂƌůŦŬ&ĂŬƺůƚĞƐŝPŒƌĞƟŵ 'ƂƌĞǀůŝƐŝzƌĚ͘Žĕ͘ƌ͘'ƂŬƐĞŶŝŶ7ŶĂůŚĂŶ͛ŦŶ ďĂƔŬĂŶůŦŒŦŶĚĂ͞ƌŝƔŝůĞďŝůŝƌůŝŬʹhůĂƔŦůĂďŝůŝƌůŝŬ͟ŬŽŶƵůĂƌŦƺnjĞƌŝŶĞĕĂůŦƔŵĂLJĂƉŦůĚŦ͘ 18 G Ü N DEM )-%+)=CÿE2014 www.212haber.com 500 milyon liralık dönüşüm Esenler Emlak Konutları projesinin finansmanında kullanılacak 970 konutun satışı başladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Esenler Belediyesi, Emlak Konut GYO, ve ESKON İnşaat İşbirliği ile hayata geçirilen dönüşüm projesinde inşa edilecek konutların satış fiyatları 281 bin liradan başlıyor. Proje 500 milyon liraya malolacak. C 80+85%$û.$1, Recep Tayyip Erdoğan tarafından 5 Ekim 2012 tarihinde başlatılan Havaalanı Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi’nde son noktaya gelindi. Hak sahiplerinin daireleri dışında, projenin finansmanında kullanılacak 970 konutun satışı, düzenlenen basın toplantısı ile başladı. Finansman amaçlı konutların satışı, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, projeyi üstlenen Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. Genel Müdürü Murat Kurum, AK Parti Esenler İlçe Başkanı Umut Özkan, Belediye Başkan Yardımcıları ve bazı Belediye Meclis üyelerinin de katıldığı basın lansmanıyla Tekstilkent Ramada Plaza’da başlatıldı. ESENLER’E DEĞER KATACAK Basın toplantısında konuşan Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. Genel Müdürü Murat Kurum, 19 Haziran 2014 tarihinde hayata geçen projeyi 18 ay içinde bitirmeyi planladıklarını söyledi. 72 bin metrekarelik alanda gerçekleştirilen proje çerçevesinde hak sahiplerine 1.403 daire ve 32 dükkân tahsis edileceğini belirten Kurum, 2. etapta ise 970 konut ve 23 ticari alanın satışa LER ESEN K EMLA ARI TL KONU IŞA SAT I ÇIKT dmZ<7z͛7><K><WZK: Tüm Esenler gözlenecek (6(1/(5’in Huzur Toplantısı, Esenler Hükümet Konağı’nda, Esenler Kaymakamı Yüksel Ünal, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, Emniyet Müdürü Hakan Yılmaz, belediye başkan yardımcıları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, muhtarlar ve emniyet amirlerinin katılımıyla gerçekleşti. Emniyet Müdürü Hakan Yılmaz, Esenler’in asayişi konusunda toplantıda bulunanlara kısa bir brifing verdi. sunulduğunu açıkladı. Kurum, projenin Esenler’e değer katacağını ifade etti. Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, p rojenin Esenler için 4 önemli noktası olduğunu belirterek, “Birincisi, Esenler’in lokasyonu açısından çok kıymetli bir proje. İkincisi, dönüşümden elde edilen bir proje. Üçüncüsü, Emlak GYO gibi bir uzmanlık kuruluşunun elinin değmiş olması. Dördüncüsü ise bu proje tamamıyla kamu organizasyonuyla elde edilen, kentsel dönüşüm rantsal dönüşüm müdür sorusuna en güzel cevabı veren bir proje” diye konuştu. Huzur toplantısında Türk Telekom ile Esenler ile ilgili asayiş sorununu kökten çözecek devrim niteliğinde bir proje geliştirdiklerinin müjdesini veren Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, Esenler’de 1408 tane cadde ve sokağa kamera sistemi yerleştirerek, ilçenin tüm noktalarını 7 gün 24 saat emniyet birimlerinin anlık olarak izleyebileceğini açıkladı. Türkiye’de ilk olacak projenin detayları hakkında bilgi veren Başkan Göksu özetle şu bilgileri verdi: “Projenin 6 milyon lira maliyeti var. Bu konuda İçişleri Bakanlığımız ile görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Kanunen de tüm yasal yollarını oluşturacağız. Bu projeyi devletimizle birlikte de yapabiliriz. Ancak eğer vatandaşlarımızın katkısı ile yaparsak çok hızlı bir şekilde hayata geçirebiliriz. Maliyet hesaplamalarına göre daire başına yıllık 72 lira düşmekte. Eğer bu proje hayata geçerse herkesin evinin değeri en az 20 bin TL artacak. Ayrıca Esenler Türkiye’nin en güvenli ilçesi olacak.” // 281 BİN LİRADAN BAŞLIYOR ĞǀƌĞǀĞbĞŚŝƌĐŝůŝŬĂŬĂŶůŦŒŦ͕ƐĞŶůĞƌ ĞůĞĚŝLJĞƐŝ͕ŵůĂŬ<ŽŶƵƚ'zK͕ǀĞ^<KE7ŶƔĂĂƚ7ƔďŝƌůŝŒŝŝůĞŚĂLJĂƚĂŐĞĕŝƌŝůĞŶ ƐĞŶůĞƌ,ĂǀĂĂůĂŶŦDĂŚĂůůĞƐŝ<ĞŶƚƐĞů ƂŶƺƔƺŵƉƌŽũĞƐŝŶĚĞ͖ϭнϭ͕Ϯнϭ͕ϯнϭǀĞ ϰнϭƟƉůĞƌŝŶĚĞŝŶƔĂĞĚŝůĞĐĞŬŬŽŶƵƚůĂƌŦŶ ƐĂƨƔĮLJĂƚůĂƌŦϮϴϭďŝŶůŝƌĂĚĂŶďĂƔůŦLJŽƌ͘ WƌŽũĞĚĞ͕ϭнϭƟƉŝŬŽŶƵƚůĂƌŦŶďƺLJƺŬůƺŬůĞƌŝϲϮŝůĞϳϯŵĞƚƌĞŬĂƌĞĂƌĂƐŦŶĚĂ͕Ϯнϭ ƟƉŝŬŽŶƵƚůĂƌŦŶďƺLJƺŬůƺŬůĞƌŝϭϬϱŝůĞ ϭϮϯŵĞƚƌĞŬĂƌĞĂƌĂƐŦŶĚĂ͕ϯнϭƟƉŝŬŽŶƵƚůĂƌŦŶďƺLJƺŬůƺŬůĞƌŝŝƐĞϭϯϱŝůĞϭϳϮ ŵĞƚƌĞŬĂƌĞĂƌĂƐŦŶĚĂĚĞŒŝƔŝLJŽƌ͘ϰнϭƟƉŝŬŽŶƵƚůĂƌŦŶďƌƺƚĂůĂŶŦŝƐĞϭϵϯŵĞƚƌĞŬĂƌĞŽůĂĐĂŬͬͬ͘ Çalınan Ferrari’si otoparkta bulundu Başakşehirspor’un Ferrari marka otomobili çalınan futbolcusu Zeki Korkmaz’ın aracı bir otoparkta bulundu. SPOR TOTO Süper Ligin takımlarından İstanbul Başakşehirspor’un orta saha oyuncularından Zeki Korkmaz’ın Ferrari marka otomobili geçtiğimiz günlerde çalındı. Aracını Bakırköy’de bir otoparka bırakan Korkmaz, sabah aracını almaya geldiğinde yerinde bulamadı. Hemen polise giden genç futbolcunun aracının bulunması için soruşturma başlatılırken, çalınan araçlarla ilgili çalışmalarını derinleştiren polis, futbolcu Korkmaz’ın çalınan Ferrari’sini Esenyurt’ta bir otoparkta buldu. Yapılan incelemede aracın bir kişi tarafından otoparka bırakıldığı ve birkaç gündür kimsenin gelmediği öğrenildi. Parmak izi çalışmasının ardından Ferrari futbolcuya teslim edildi. // Kayabaşı’na iki yeni muhtarlık binası Faaliyetlerini Emlak Yönetimin Hizmet Binası içerisinde sürdüren, lokasyon olarak Kayaşehir ve Fenertepe mevkilerine uzak olan Kayabaşı Mahalle Muhtarlığı, iki yeni hizmet binasına kavuştu. )$$/ú<(7/(5ú1úEmlak Yönetimin Hizmet Binası içerisinde sürdüren, lokasyon olarak Kayaşehir ve Fenertepe mevkilerine uzak olan Kayabaşı Mahalle Muhtarlığı, iki yeni hizmet binasına kavuştu. Ana cadde üzerilerinde yer alan Muhtarlık binaları hizmete girdiğinde bölge halkı modern, konforlu ve ulaşımı kolay binalara kavuşmuş olacak. Başakşehir Belediyesi Fen İşleri tarafından projelendirilen muhtarlık binalarının ilki Kayabaşı Mahallesi Kayaşehir 5. Bölge’de (Rabia Caddesi), diğeri ise Kayabaşı Mahallesi Fenertepe 12.Bölge (Botanik Sokak) ’de yer alıyor. Kayabaşı Mahallesi Kayaşehir 5. Bölge’de yer alan yeni muhtarlık binasının inşasına 25 Ağustos 2014’de başlandı, 03 Ekim 2014 tarihinde kısmi olarak tamamlandı. Binanın çevre düzenlemeleri ve atıksu çalışmaları tamamlandığında muhtarlığa teslimi gerçekleştirilecek. Kayabaşı Mahallesi Fenertepe 12.bölge’de bulunan muhtarlık binasının inşaatına ise 20 Ağustos 2014 tarihinde başlandı. İnşaatı devam eden muhtarlık binasının 24 Ekim 2014 tarihinde tamamlanması öngörülüyor. TAM TEŞEKKÜLLÜ MUHTARLIK BİNALARI Kayabaşı Mahallesi Kayaşehir 5. Bölge ve Kayabaşı Mahallesi Fenertepe 12.Bölge’de bulunan yeni muhtarlık binaları tüm ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak inşa edildi. Her iki muhtarlık binasında da 26 m2’lik muhtarlık odası, 7 m2’lik bir mutfak, 5 m2’lik arşiv odası yer alıyor. Binalar 25 m2’lik veranda ve toplam 64 m2’lik iç kısımdan oluşuyor. Giriş kısımlarda yer alan veranda vatandaşların hem sıcak hem de yağmurlu havalarda dışarıda rahatça oturması için tasarlandı. Muhtarlık binası dış cepheleri ise fugalı mantolama yapılarak hem görsellik kazandırıldı hem de iç mekânın ısı yalıtımı sağlanmış oldu. Mekânların granit olan yer döşemeleri ise dikkat çekiyor. ‘BAŞAKŞEHİR KISA SÜREDE KILIF DEĞİŞTİRDİ’ Kayabaşı Mahalle Muhtarı Doğan Azat, yeni muhtarlık binaları ile ilgili düşüncelerini paylaştı, “Kayaşehir Merkez iki kümeden oluşuyor. 1 ve 10. Bölgeye tekâmül eden böl- geler birde 11-12-13-14-17-20-21’e tekâmül eden bölgeler bulunuyor. Bunların arasında 4 km gibi bir mesafe bulunuyor. Belediyemizde muhtarlık hizmet binasının yapılmasına karar verdi. Bizim Kayabaşı Merkezi’nde muhtarlık binamız vardı, fakat vatandaşımızı Kayabaşı’na kadar yormamak için hizmetlerimizi Emlak Yönetimin Hizmet Binası içerisinde sürdürüyorduk. Oradan çıkıp, kendi muhtarlıklarımıza yerleşeceğiz. Başakşehir Belediyemize çok teşekkür ediyoruz. Başakşehir 6-7 sene öncesine kadar köy müdür, mahalle midir, kasaba mıdır anlaşılmıyordu. Şimdi ise her bir köşesinden modern bir şehir doğuyor. Bu çok kısa bir sürede oldu. Son dönemde gerek muhtarlık gerek belediyenin müdahaleleri ile Başakşehir kılıf değiştirdi. Daha da ileriye gideceğini düşünüyorum.” // G Ü N DEM www.212haber.com )-%+)=CÿE2014 19 ‘Her binadan bir cenaze ÇIKMAMASI iÇiN…’ HACER TÜRKEL Y APILAN araştırmaların ortaya koyduğu tablo itibariyle Türkiye’de uyuşturucu kullanımı hızla ilerliyor. Her geçen gün bir köşe başında, parkta ya da sokak ortasında bonzai kullanıp kendinden geçen gençlere daha sık rastlar olduk. Bu tür vakaların sayısını yalnızca haberlerden gördüğümüz kadarıyla algılayabiliyoruz çoğu zaman. Oysa hemen hemen bütün mahallelerde, parklarda, okul önlerinde zehir tacirleri ölüm satmaya devam ediyor. Konuyla ilgili İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nce yapılan araştırma raporu olayın vahametini gözler önüne seriyor: “Fatih bölgesinde 3-4 gramlık net bonzai paketleri 150 ile 200 TL arasında satılmaktadır. Son birkaç sene içinde sokaklar inanılmaz sayıda torbacı ile doldu. Artık gidip torbacı aramanıza gerek kalmamaktadır. Bir eroin tezgâhı günlük olarak ortalama 5 bin ile 6 bin TL arasında ciro yapmaktadırlar. Bazı uyuşturucu tezgâhlarında inanılmaz bir satış trafiği olmaktadır. Biz bile bu tezgâhlardan mal almak için defaten sıraya girdik. Adamlar resmen ‘acele etmeyin herkese yetecek kadar mal var’ diye konuşuyorlardı.” İstanbul’daki tezgâh sayısıyla ilgili tespitlerse şöyle: “Mart 2014 itibariyle Bağcılar bölgesinde günde 300 ile 350’den a- şağı tezgâh sayısı düşmez. Beyoğlu bölgesinde tezgâh sayısı 150’nin altına düşmez. Esenyurt tarafında 30’u ev 100 köşe başı olmak üzere 130-150 arası satış noktası vardır. Zeytinburnu tarafında 100 tezgâh, Gaziosmanpaşa’da ise 150 tezgâh vardır. Anadolu yakasında gizli soruşturmacılar olarak çalışma yapılmadığından oradaki tablonun ne olduğu bilinemiyor.” Geçtiğimiz günlerde Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Birol Aydın, her geçen gün daha fazla gencin hayatını karartan bonzaiyle ilgili, ‘Kendini, çocuğunu, arkadaşını sakın’ başlığındaki mücadele eylem planlarını açıkladı. Neler yapılabilir, ne tür önlemler alınabilir, ne tür çözümler bulunabilir diye bir yol haritası çizdi. Konuyla ilgili Saadet Partisi İstanbul İl Başkan Yardımcısı Bilal Ay ise, gençlerin uyuşturucu kullanımına ilişkin en yakın gözlemlerini seçim döneminde belediye başkanı adayı olarak sahada yaptıklarını ifade ederek, “Gittiğimiz her yerde, okullarda, okul önlerinde, okul yakınlarında esnafın en büyük şikâyeti uyuşturucudandı. Özellikle son dönemde bonzai diye bir madde çıktı. Artık yoldaki çocuk bile adını biliyor. Ulaşılması kolay. Hemen hemen her yerde satışı var. Bu bizi çok rahatsız etti. Bu mesele hepimizin meselesi. Sadece bir partinin ya da bir cemaatin meselesi değil.” dedi. ‘KENDİNİ, ÇOCUĞUNU, ARKADAŞINI SAKIN’ Yapılan araştırmaların ortaya koyduğu tablo itibariyle Türkiye’de uyuşturucu kullanımı hızla ilerliyor. Konuyla ilgili Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı gençlerin hayatını karartan bonzaiyle ilgili, ‘Kendini, çocuğunu, arkadaşını sakın’ başlığındaki mücadele eylem planlarını açıkladı. 3 YIL İÇİNDE ÖLDÜRÜYOR Bonzainin diğer uyuşturucu maddelerinden 4 kat daha tehlikeli olduğuna dikkat çeken Bilal Ay, “Bitki yaprakları kurutuluyor ve bunun üzerine örneğin fare zehri, klima gazı ve sinek ilacı gibi bir madde sıkılıyor. Dolayısıyla bu sentetik uyuşturucu oluyor. Toplumda, özellikle hedef kitlesinde, bitki olduğu için organik, zararı çok fazla değil, vs. gibi bir algı oluşturmuşlar. Bonzai ilk başta sigara şeklinde piyasaya sürülüyor. Bu da sigaraya zaten göz aşinalığı olan gençlerin, çocukların algısını tamamıyla açmak ve buna karşı bir adım atmalarını sağlamak için yapılıyor. Maddenin diğer tehlikeli kısmı da sentetik olmasından dolayı bir kere kullanınca bağımlılık yapması ve tedavi edilmezse 3 yıl içinde vücuttaki bütün organları iflas ettirerek öldürmesi.” sözlerine yer verdi. Bonzaiyi artık herkesin üretmeye başladığını ileri süren Ay, “Bonzainin içinde 400’den fazla farklı kimyasal olduğu söyleniyor. Adam alıyor bitkiyi evinde sıkıyor kimyasalı ve piyasaya sürüyor. Bundaki ayarı da tutturamazsa ilk kullanımda ölenler de oluyor. Bu çok yaygınlaştı. Örneğin bir akşam herhangi bir devlet hastanesine gidin sabaha kadar bekleyin kesin 3-5 tane vakaya denk gelirsiniz.” şeklinde konuştu. BU MESELE HEPİMİZİN MESELESİ Yapılan araştırmalarda özellikle liselerde yüz çocuktan 11’inin uyuşturucu kullandığının tespit edildiğini, bunun büyük bölümünün de bonzai olduğunu söyleyen Bilal Ay, “Böyle bir tehlike varken elimiz kolumuz bağlı duramayız. Hangi partiden olursa olsun fark etmez, bu mesele hepimizin mese- lesi. Her geçen gün de pazar büyüyor. Gençler birbirlerini teşvik ediyorlar. Bir kereden ne olur yöntemiyle bir zincir halkaları gibi her geçen gün büyüyor. Bununla alakalı bir adım atılması lazımdı. Biz de Saadet Partisi olarak önayak olmak istedik. Biz bununla alakalı kampanyayı yapalım, görselleri, sunum dosyalarını hazırlayalım ama isteyen parti ya da isteyen STK dilerse kendi logosunu basarak kullansın. Herkes hemhal olsun ve topyekûn bir savaş verelim.” ifadelerine yer verdi. Ay, “Bu maddenin 2008 yılında Almanya ve Avustralya’da tespit edildiğini ve 2009 yılında yasaklandığını, 2009’da yasaklanan bir maddenin de Türkiye’de 2011’de yasaklandığını, hammaddenin ucuz olduğunu, bir kiloyla bir tona yakın bonzai üretildiğini öğrendik. Bunun dışında her ay on binlerce vakanın ve müracaatın olduğunu; fakat rehabilite noktasında Türkiye’de sadece 657 yatak kapasitesi olduğunu gördük. Her gün büyüyen bir pazar var ama sizin rehabilite yatak alanınız 657. On binlerce kişiyi nasıl rehabilite edeceksiniz? Yine bunlar dışında değişik iddialar da var. Örneğin istihbarat örgütlerinin Türk gençliğini zehirlemek için bonzai üzerinden bir çalışma yaptığı da söyleniyor. Cezai ehliyeti olmayan insanların bu maddenin pazarlanmasında aktif olarak kullanıldıkları dile getiriliyor. Yine AMATEM’ce yapılan istatistiklerde uyuşturucu için başvuranların yüzde 75’inin bonzaiden geldiğini duyduk. İnanılmaz bilgiler çıktı ortaya. Biz de bununla alakalı bir eylem planı hazırlayalım dedik. Aileler de, devlet de, STK’lar da, siyasi partiler de bir adım atabilsin diye önerilerimizi de madde madde kamuoyuyla paylaştık.” dedi. TEHLİKE GÜN GEÇTİKÇE HÜCRELERİMİZE İŞLİYOR Bilal Ay şunları kaydetti: “Kampanyamızın adını ‘Sakın’ yaptık. Hem kendini, hem sevdiklerini sakın; çünkü artık her mahallede, her sokakta, okul önlerinin tamamına yakınında uyuşturucu satışı var. Ben seçim döneminde kendi mahallemde 50’ye yakın satıcı olduğunu öğrendim. 50’ye yakın satıcı demek o mahallede en az 5 bin kullanıcı var demek. 40-50 bin nüfuslu bir mahallede 5 bine yakın kullanıcının olması dehşet bir rakam. O kadar büyük bir tehlike ki gün geçtikçe hücrelerimize işliyor. Bununla alakalı ne yapılması gerek diye düşündüğümüzde ilk olarak ailelerin çocuklarına sahip çıkmaları ve takip etmeleri gerek. Uzmanlar çocuklardaki fiziki değişikliklerin (gözünün kızarması, çocuğun kontrolden çıkması, vs. gibi) ortaya çıkmasını beklemeyin diyor. Çocuğun rutin sosyal yaşamına bakın; arkadaş çevresi değişti mi, ailesiyle daha az mı vakit geçirmek istiyor, odasına mı kapanıyor, derslerindeki başarı düştü mü gibi. Eğer bunları takip ederseniz erken müdahale edilebilir ama bunları gözardı ederseniz geç kalmış olabilirsiniz. Bu zehrin zararlarını öğrendikten sonra çocukla- rınızla daha fazla ilgilenin; çünkü devletin müdahalesi bir yere kadar.” DEVLET BU İŞİ CİDDİ BİR ŞEKİLDE ELE ALMALI “Uyuşturucuya yönelmenin birçok nedeni var. Arkadaş teşviki, çocuğun umutsuz olması, geleceğe dair doğru adımlar atamayacağını düşünmesi, işsiz olması, ailevi, ekonomik ve küresel birtakım sıkıntılar vs. Bir kere ben bunu kullanayım dediğinde de zaten tuzağa düşmüş oluyor.” diyen Ay sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet bu işi ciddi bir şekilde ele almalı. İş işten geçtikten sonra bir adım atmanın çok da bir ehemmiyeti kalmayacak. Biz hükümetin bu işi çözmek istediğine inanıyoruz ama adımlar çok yavaş ilerliyor. Bununla alakalı iyi bir bilinçlendirme kampanyası yapılırsa ve rehabilite alanları oluşturulursa zaten çok kolay aşabiliriz bunu; fakat gelen çocuğu rehabilite etmedikten sonra tedavi edip göndermek çözüm değil. Yine uyuşturucu satıcısını yakalayıp hapse atmak çözüm değil; çünkü rehabilite edilmeyen adam çıktıktan sonra yine satacak.” SAVAŞTAN DAHA BETER 'ĞŶĕůĞƌŝĕŝŶĨĂƌŬůŦĂŬƟǀŝƚĞĂůĂŶůĂƌŦŶŦŶ ŽůƵƔƚƵƌƵůŵĂƐŦŐĞƌĞŬƟŒŝŶŝŶĂůƨŶŦĕŝnjĞŶ ŝůĂůLJ͕͞ƵŐƺŶƂnjĞůůŝŬůĞŐĞŶĕůĞƌŝŶnjĂŵĂŶŐĞĕŝƌĞĐĞŬůĞƌŝ͕ƐƉŽƌLJĂƉĂďŝůĞĐĞŬůĞƌŝ͕ŬƺůƚƺƌĞ͕ƐĂŶĂƚĂĂĚŦŵĂƚĂďŝůĞĐĞŬůĞƌŝ͕ŬĞŶĚŝLJĞƚĞŶĞŬůĞƌŝŶŝŽƌƚĂLJĂŬŽLJĂďŝůĞĐĞŬůĞƌŝĂůĂŶůĂƌŦŶŽůƵƔƚƵƌƵůŵĂƐŦŐĞƌĞŬ͘ƵŶŽŬƚĂĚĂĚĂďĞůĞĚŝLJĞůĞƌĂƌƨŬŝƔŝďŝůůďŽĂƌĚďĞůĞĚŝLJĞĐŝůŝŒŝŶĚĞŶƂƚĞLJĞŐƂƚƺƌƺƉŝƔŝŶƌƵŚƵŶĂŝŶŵĞůŝ͘zĂƉŦůĂŶďŝƌĂƌĂƔƨƌŵĂĚĂƂŶůĞLJŝĐŝƚĞĚďŝƌůĞƌŝŶĚĂŚĂƐŽŶƌĂŬŝƚĞĚďŝƌůĞƌĚĞŶƚĞĚĂǀŝǀĞƌĞŚĂďŝůŝƚĞŵĂƐƌĂŇĂƌŦŶĚĂŶϭϴŬĂƚ ĚĂŚĂƵĐƵnjŽůĚƵŒƵŶƵŽƌƚĂLJĂŬŽLJƵLJŽƌ͘ ƵŶůĂƌŦŶďĂƔƚĂŶƂŶůĞŵŝĂůŦŶŵĂůŦ͘ŒĞƌ ƚĂďůŽďƂLJůĞĚĞǀĂŵĞĚĞƌƐĞϮLJŦůƐŽŶƌĂ ĐŝĚĚŝƂůƺŵůĞƌůĞŬĂƌƔŦůĂƔĂĐĂŒŦnj͘,ĞƌƐŽ- ŬĂŬƚĂŶ͕ŚĞƌďŝŶĂĚĂŶďŝƌĐĞŶĂnjĞĕŦŬĂĐĂŬ͘ƵƌƵŵďƵŶŽŬƚĂLJĂŐĞůĚŝ͘ƵďŝƚŵĞLJĞĐĞŬ͘ŝnjŐĞŶĕůŝŒŝŬƵƌƚĂƌĂĐĂŬĂĚŦŵůĂƌĂƚŵĂnjƐĂŬĞŒĞƌďƵŐƺŶďƵ͕LJĂƌŦŶďĂƔŬĂďŝƌƔĞLJŽůĂĐĂŬ͘ŝnjďƵŶŽŬƚĂĚĂŚĞƌŬĞƐŝƚŽƉLJĞŬƸŶďƵŚĂƌĞŬĞƟŶŝĕŝŶĚĞŽůŵĂLJĂĚĂǀĞƚĞĚŝLJŽƌƵnj͘^ĂǀĂƔƚĂŶĚĂŚĂďĞƚĞƌďŝƌǀĂŬĂǀĂƌŬĂƌƔŦŵŦnjĚĂ͘,ŝĕŽůŵĂnjƐĂƐĂǀĂƔƚĂĚƺƔŵĂŶŦŶŦ ƚĂŶŦLJŽƌƐƵŶ͘ůŚĂŵĚƺůŝůůĂŚƚŽƉůƵŵƵŵƵnjďƵŶŽŬƚĂĚĂŚĂƐƐĂƐ͘ĂŚĂƔŝŵĚŝĚĞŶŽŶůĂƌĐĂŬŽŶĨĞƌĂŶƐĚĂǀĞƟĂůĚŦŬ͘ ,ĞƌŬĞƐŝŵĞƵůĂƔŵĂŬŝĕŝŶŐĞƌĞŬŝƌƐĞƐŝLJĂƐŝŬŝŵůŝŒŝŵŝnjŝďŝƌŬĞŶĂƌĂďŦƌĂŬĂĐĂŒŦnj͘PŶĐĞĂŚůĂŬǀĞŵĂŶĞǀŝLJĂƚĚŝLJĞĐĞŒŝnj͘dĂŬĂƟŵŝnjLJĞƫŒŝŶĐĞĂŶůĂƚĂĐĂŒŦnj͘͟ ĚŝLJĞŬŽŶƵƔƚƵͬͬ͘ Bilal Ay
© Copyright 2024 Paperzz