İLİ TARİHİ : HAKKÂRİ : 26.12.2014 YILBAŞI VE NEFİS MUHASEBESİ Aziz Kardeşlerim ! Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Allah şöyle buyuruyor:“Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve herkes, yarına ne hazırladığına baksın. Allah'tan korkun, çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”1 Okuduğum hadis-i şerifte Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor:“Akıllı kimse, kendisini hesaba çeken ve ölümden sonrası için hazırlayan kimsedir. Aciz kimse ise, nefsi isteklerine tabi olan ve Allah’tan olmadık şeyler isteyen kimsedir.”2 Kardeşlerim ! İslam Dini’nin başka din ve inançların etkisiyle bozulmasını istemeyen Hz. Peygamber, ilk dönemlerde müşriklere nazaran Ehl-i Kitaba daha yakın durmuştur. Zira Kuran-ı Kerim de Ehl-i Kitabı müşriklerden ayrı tutmaktadır.3 Hz. Peygamber Medine’ye ilk geldiğinde Yahudilerin, Hz. Musa ve kavminin Firavun ve ordusundan kurtulma günü olan Muharrem’in onuncu gününde tuttukları orucu tutmuştur.4 Müşriklere benzememek için sakalları uzatıp bıyıkları kısaltmayı tavsiye etmiş5, saçlarını onlar gibi ikiye ayırmak yerine kitap ehli gibi salıvermiştir.6 Ancak daha sonra Hz. Peygamber, Ehl-i Kitabı aralarında ortak olan söze davet ettiği7 halde onlar bunu reddetmişlerdir. Allah Resulü müşrikler gibi Ehl-i Kitabın İslam dinine zarar vermemeleri için İslam’a aykırı hal ve tavırlardan Müslümanları sakındırmıştır. Bundan dolayı Hz. Peygamber kendisine inanlarla beraber tüm hurafelerden, sapık inançlardan arınmış, insan fıtratına uygun sadece Allah rızasını arayan Müslüman bir toplum oluşturmuştur. Allah tarafından gönderilen son din İslam ne tahrif edilen ilahi dinlere ne de sağlam bir inanca dayanmayan diğer dinlere benzemektedir. Tam aksine geldiği toplumda hayatın her alanını kapsayan köklü değişiklikler getirmiştir. Muhterem Müminler! Tüketim kültürünün ürünü olan, eğlence adı altında insanların taciz edildiği, içkilerin tüketildiği, maganda kurşunlarının eksik olmadığı, israfın hat safhada olduğu yılbaşının ne İslam’la ne de gerçek Hıristiyanlık inancıyla bir alakası vardır. Yeni bir yıla girmenin arifesinde olduğumuz şu günlerde şöyle dönüp tükettiğimiz günlere baktığımızda bir zamanların en ileri medeniyeti olan İslam beldelerinde Allah-u ekber nidalarıyla Müslümanlar birbirlerini katletmekte, sokaklarda bombalar patlamakta, birçok insan yerinden yurdundan göç etmiş açlık ve yoklukla boğuşmaktadır. Ömür akıp giderken bu yıl Allah için ne yaptım? Sorusuna acaba hangi cevabı verebilmekteyiz? Biraz sonra yaşayacağımıza dair elimizde bir garanti yokken insan içinde bulunduğu anı değerlendirme imkânına sahipken anı fırsat bilerek ahiret için hazırlık yapmalıdır. Bu konuda şu ayeti kerime yaşanacak pişmanlıkları haber veriyor bizlere: “ Onlar orada ‘Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar ki dünyada iken işlemekte olduğumuz başka ameller, Salih ameller işleyelim’ diye bağrışırlar. (onlara şöyle denilir:) ‘sizi, düşünüp öğüt alacak kimsenin düşünüp öğüt alabileceği kadar yaşatmadık mı? Size uyarıcı da gelmişti. Öyleyse tadın azabı çünkü zalimler için hiç bir yardımcı yoktur.”8Gelin Hz. Ömer’in tavsiyesine9kulak verelim: Hesaba çekilmeden önce nefislerimizi hesaba çekelim. Kendimizi o büyük gün için hazırlayalım ki hesabımız kolay olsun. Yüce Allah savaşların olmadığı, insanların zulme uğramadığı, barış ve huzur dolu bir yıl nasip etsin. Amin 1 Haşr, 59/18 Tirmizi, Kıyame, 25 3 Maide 5/5 4 Müslim, Sıyâm, 127 5 Buhari, Libas, 64 6 Buhari, Menakıbü’l-ensar, 52 7 Al-i İmran 3/64 8 Fatır 35/37 9 Tirmizi, Kıyame, 25 2 Hazırlayan: Nihat ŞAHİN Vaiz Şemdinli / Hakkari Redaksiyon : İl Hutbe Komisyonu
© Copyright 2024 Paperzz