SİNİR SİSTEMİ Yrd. Doç. Dr. Gülşah SEZEN VEKLİ Sinir Sistemi Vücudu oluşturan kalp, akciğer, kas, böbrek, mide… gibi organlar ile bazı organların oluşturduğu dolaşım, boşaltım, solunum, sindirim… gibi sistemlerin birbirine bağlı, koordineli ve ahenkli çalışmasını sağlayan, yöneten sisteme sinir sistemi denir. İleri derecede farklılaşmış sinir dokusu Nöron Nöroglia Nöroglia Hücreleri:(glia) Sinir sisteminde nöronlardan daha fazla sayıda bulunan yardımcı hücrelere denir.Bu hücrelerin görevleri şunlardır. 1. Sinir hücrelerinin beslenmesi. 2. Sinir hücrelerinin desteklenmesi. 3. Sinir hücrelerinin iyon konsantrasyonunu düzenleme . 4. Sinir hücrelerinin metabolizmasını ve faaliyetlerini düzenleme 5. Sinir sisteminin toksin ve mikro organizmalara karşı koruma . 6. Schwan hücreleri de bir nevi nöroglia hücresidir. Nöron (Sinir Hücresi) Sinir hücreleri Uyarılma özelliğine sahip Bölünme yeteneğini kaybetmişlerdir Tek tek ya da grup halinde (ganglion) bulunabilir Dış görünüşlerine göre sinirler; Çok kutuplu sinirler:(Multi polar) Dendritler çok sayıdadır ve genellikle akson bir tanedir.Sinir sisteminin çoğu hücreleri böyledir. 2. İki kutuplu nöronlar:(Bipolar) Bir dendrit ve akson bulunur.Bu çıkıntılar hücre gövdesinin karşılıklı kutuplarından çıkar.Kulakta (korti organında) duyma, burunda koklama,retinada ve sinir merkezinde görülür. 3. Tek kutuplu nöronlar:(Uni polar) Bir tane uzantı vardır.Omurgasız hayvanların motor nöronları tek kutupludur. 1. Görevlerine göre sinirler; Motor nöronlar( götürücü nöronlar):Merkezi sinir sisteminden aldığı emirleri salgı bezi ve kas gibi yapılara götürür buradaki organların faaliyete geçmesini sağlar. 2. Duyu nöronları( alıcı-getirici):Duyu reseptörlerinden aldığı uyarıları merkezi sinir sistemine ileten nöronlardır.(beyin-omurilik) 3. Ara nöronlar( iletken-bağlayıcı):Merkezi sinir sistemindeki nöronlardır.Duyu nöronları ile motor nöronları arasındaki bağlantıyı sağlayan bilgilerin değerlendirilmesinde görev alan nöronlardır. 1. Örnek… Sinaps İki sinir hücresinin uzantıları arasındaki açıklığa denir Nöronlar birinin dentritleri birinin akson uçları uç uca gelecek şekilde birleşirler. Aksondan dentrite İmpuls Canlılarda iç ve dış çevreden gelen uyarılar, nöronda impuls adı verilen elektriksel ve kimyasal değişiklikler oluşturur. Canlıda herhangi bir impulsun oluşabilmesi için uyartı şiddetinin belirli bir şiddeti geçmesi lazım Uyarılabilen en az şiddete eşik şiddeti denir. Sinir hücresi bu şiddet aşılmadığı sürece tepki vermez ve uyartı oluşturmaz. Eşik değer ve eşik değerin üzerindeki uyarılara ise maksimum tepki verir. Bu olaya ya hep yada hiç prensibi denir. İmpuls Sinir Hücresi Uyarıldığında, O2 tüketimi artar. Glikoz tüketimi artar. CO2 artar. Isı artar. Na iyonları hücre içerisine alınır. ATP tüketimi artar. K iyonları hücre dışına çıkar. İnorganik fosfat sayısı artar. İstirahat halinde zarın iki yüzü arasında 60-70 mV kadar negatif potansiyel farkı vardır. Dış yüzde sodyum, kalsiyum ve klor fazladır. İç yüzde potasyum ve negatif yüklü büyük moleküller yoğundur. Sinir hücrelerinde hücre içi ve hücre dışı madde yoğunluğundan kaynaklanan bir kutuplaşma vardır. Sinir hücrelerinde dış taraf (+) iç taraf ise (—) yüke sahiptir. Bu yük dağılımını ayarlayan yapıya sodyum-potasyum pompası denir.Bu sodyum potasyum pompası, dinlenme halinde sodyumu içten dışa, potasyum iyonu ise dıştan içe doğru pompalanır. Nöronların dinlenme durumunda dışının pozitif(+) içinin negatif( -)elektrik ile yüklü olmasına polarizasyon denir. Hücre zarında Na+ dışarıdan içeriye alınması ve K+ iyonlarının dışarıya vermesi olayına da depolarizasyon denir. Nöronlarda uyartının iletim yönü her zaman: Dendrit Hücre gövdesi Akson Sinaps yönündedir. Dendirt Sinir sistemi Merkezi sinir sistemi Çevresel sinir sistemi Merkezi Sinir Sistemi Vücudumuzun yönetimini ve denetimini merkezî sinir sistemi sağlar. 4 kısımdan oluşur. Beyin Beyincik Omurilik Soğanı Omurilik Beyin Erkeklerde ort. 1200-1350 gr Kadınlarda ort. 1000-1250 gr Yüzeyi 2000-2100 cm3 Dorsal Lateral Ventral Medial Boz madde; nöronların esas gövde kısmı Ak madde; buradan ayrılıp organlara giden aksonlardan meydana gelmiştir. Liquor-cereprospinalis=Beyin Omirilik Sıvısı=BOS İnce zar ile örümceksi zar arasında bulunan sıvı Görevleri; Beyni vurma, çarpma ve fiziksel etkilere karşı korumak Sinir hücreleri ile kan hücreleri arasında madde alışverişi yapmak İyon konsantrasyonunun dengede kalmasını sağlamak Ön beyin (Prosencephalon) Beynin en hacimli kısmı Önden arkaya doğru derin bir yarıkla ikiye ayrılmış Bu iki yarımküre üstte nasırlı cisim (corpus-collosum) altta da beyin üçgeni (fornix-cerebri)ile birbirine bağlanmıştır. Nasırlı cisim ve beyin üçgeni ak maddeden oluşmaktadır Ön beyin (Prosencephalon) Beyin yarıküreleri, dış yüzeylerindeki küçük ve büyük yarıklarla 1. Alın (ön) lobu 2. Yan kafa (parietal) lobu 3. Şakak (temporal) lobu 4. Art kafa (oksipital) lobu olmak üzere dört loba ayrılmıştır. Bu lopların üzerinde de bir takım kıvrımlar (gyrus) vardır. Sulcus(Sylvius) ve rolanda yarıkları beynin üzerindeki en derin yarıklardır. Ara Beyin (Diencephalon) Bu bölgede hipotolomus, epitalamus (epifiz ), talamus ve hipofiz bezinin arka bölgesi bulunur. Talamus: Koku duyusu hariç, bütün duyuların toplanma ve dağılma merkezidir. Duyular burada değerlendirilerek beynin kabuğuna gönderilir. ( örn: kasları ayarlamak ). Canlının uyku halinde beyin kabuğu ve talamus işlev yapmaz. Hipotalamus: İç organ ve dokuların otomatik kontrol merkezidir. Hipofiz bezinin çalışmasını kontrol eder. (Rf) ayrıca iştah, vücut ısısı, korku, heyecan, uyku, kan basıncı, KH ve yağ metabolizmasını kontrol eder. Homeostasiyi ayarlar. ( iç denge ) Orta Beyin(Mesencephalon) Ara beyin ile beyincik arasında bulunur. Beyincik,ön beyin, pons, omurilik soğanı ve omurilik arasında bağlantıyı kuran sinir telciklerinin geçiş yeridir. Kulak ve gözden gelen uyartıların değerlendirildiği merkezler vardır. Beynin görevleri İsteğimize bağlı olrak yapılan hareketlerin tümü beyin tarafından yönetilir Zeka merkezleri Duyu merkezleri Hareket merkezleri Beyincik (Cerebellum) Beyin gibi, üç zarla (sert, örümceksi ve ince) örtülüdür. Dışta 1,5 mm kalınlığında boz madde, içte de ak madde bulunur Ak madde içinde boz madde çekirdeklerine de rastlanır. Ayrıca ak madde boz maddenin lop ve lopçuklarına doğru dal ve dalcıklar şeklinde uzantılar gönderirir. (hayat ağacı) Pons, ön beyin, beyincik ve omurilik soğanı arasında yer alan bu yapı enine sinir tellerinden oluşur. Varol köprüsü de denilen bu yapı beyinciğin iki yarım küresi arasındaki impuls iletimini sağlar. Beyinciğin görevleri Beyincik denge organımızdır, aynı zamanda kas hareketleri arasında uyumu ve dengeyi sağlar. Bebeklerde beyincik gelişmeden çocuk oturamaz, ayakta duramaz yürüyemez. İnsanda beyincik zedelenince denge ve kas hareketleri bozulur. İç kulaktaki yarım daire kanalları ve gözden gelen uyartılarla birlikte vücudun dengesini sağlar. Görme, işitme ve kas hareketleri arasında koordinasyonu sağlar. İskelet kaslarının çalışmasını koordine eder. İstemli hareketlerin düzenlenmesinde beyin yarım küreleri ile birlikte çalışır. Örneğin beyincik zarar görürse, yürümede bozukluk, titreme ve denge kaybı ortaya çıkar. Yapılan deneylerde beyinciği çıkarılan kuşun uçamadığı, köpeğin yürüyemediği gözlenmiştir. Omurilik Soğanı(Medulla oblangata) Yapısı omuriliğe benzer ve son beyin olarak adlandırılır. Beyinciğin altında omurilik ile pons arasındadır. İç kısım boz maddeden dış kısım ak maddeden oluşur. Beyinden gelen sinirler omurilik soğanından çapraz olarak geçer. Örneğin beynin sağ tarafından çıkan sinirler, omurilik soğanında çapraz yaparak vücudun sol tarafını kontrol eder. Omurilik soğanına hayat düğümü de denir. Eğer çarpma ve yaralanmalarda omurilik soğanı zedelenirse canlı hayatını kaybeder. S:Hayat düğümü denmesinin bir diğer nedeni nedir? Omurilik soğanının görevleri Omurilik soğanı, istemsiz çalışan iç organların kontrol merkezidir. Solunum, sindirim, hapşırma, kusma, yutma, çiğneme, idrar yapma gibi refleksleri kontrol eder. Beyni çıkarılan bir hayvan omurilik soğanı sağlam kaldığı takdirde bu merkezler sayesinde hayatını devam ettirebilir. Omurilik Beyin gibi üç zarla çevrilidir. Beynin aksine dışta ak madde içte de boz madde bulunur. Omuriliğin ön köklerinden hareket arka köklerinden de duyusal sinirler ayrılır. Ön ve arka köklerden çıkan sinirler omurgayı terk etmeden önce birleşerek karma bir sinir haline gelerek tek bir kök halinde omurlar arasındaki deliklerden çıkarlar Omurilikten 31 çift sinir ayrılır (spinal sinirler) Omuriliğin boz maddesi bir merkez gibi çalışarak refleks hareketlerini idare eder. Ak maddesi ise iletkenlik görevi yapar. Omurilik Omuriliğin görevleri 1)Beyine gelen ve beyinden çıkan uyartılar (impulsları) iletmek 2)Beyni ilgilendirmeyen belirli refleksleri kontrol etmek Refleks hareketleri üç çeşittir. Bunlar ; Kalıtsal refleksler: Yeni doğan çocukların meme emmesi, göz kırpması ışıkla göz bebeklerinin küçülmesi, eline iğne batınca çekmesi, peristaltik hareket, hapşırma ve solunum hareketleri kalıtsal refleks hareketleridir. 2. Şartlı (koşullu) refleksler: Kalıtsal bazı reflekslerin değişmesiyle oluşur.Bunu Rus bilgin Ivan Pavlov incelemiştir örn:Zil sesini duyan köpeğin salyasının akması, zil sesini duyan öğrencinin derse veya teneffüse çıkma hazırlığı yapması v.b olaylardır. 3. Alışkanlıklar: Beynin öğrendiği ve sıksık yaptığı işleri omuriliğe yüklemesidir. Örn: Dans etme, araba kullanma yürüme vb. olaylardır. 1. Refleks yayı: Bir refleksin oluşumunda impulsların izlediği yol olarak 1. 2. 3. 4. 5. adlandırılır. Bir refleks yayında, iki ya da daha fazla nöron kullanılır. Yanan bir nesneye elimizle dokunduğumuzda hiç düşünmeden hemen elimizi çekmemizi sağlayan bu refleks yayı aşağıdaki olaylar sırasına göre işlemektedir Derideki reseptör, mum ısısı ile uyarılır. Reseptör duyu nöronunda impuls başlatır. Bu nöron oluşan impulsu omuriliğe taşır. Duyu nöronu impulsu omurilik içindeki ara nörona aktarır. Olay burada değerlen-dirilir. Oluşan tepki ara nöron ile motor nörona iletir. Motor nöron impulsu kol kaslarında taşır. Motor nöronla gelen impulslar el ve kolumuzu hızlı bir şekilde hareket ettirmemizi sağlar. Bu refleks hareketi, impuls beyne ulaşmadan S: Elimize iğne battığında elimizi hızlı bir şekilde çekeriz ancak kolumuzdan kan alınırken kolumuzu çekmez acı hissetsek bile bekleriz. NEDEN? Omuriliğin çalışması beyin tarafından kontrol edilir. Bu durumlarda devreye beyin girer, beyin yorumları yaparak, refleks hareketini baskılayarak istemli hareket etmemizi sağlar. Çevresel Sinir Sistemi Çevresel sinir sistemi (ÇSS), beyin ve omurilik haricindeki sinirler ve gangliyondan oluşur. ÇSS'nin ana işlevi,merkezi sinir sistemi (MSS) ile organ ve uzuvlar arasındaki iletişimi (bağlantıyı) sağlamaktır. Omurga ve kafatası gibi kemiklerle veya kan-beyin bariyeri ile korunan MSS'nin aksine ÇSS'nin koruması yoktur.Bu yüzden toksinler ve mekaniksel hasarlara maruz kalabilir. Çevresel sinir sistemi, somatik sinir sistemi ve otonom sinir sistemine ayrılır. Somatik sinir sistemi Motor ve duyu nöronları ile donatılmıştır. Bu nöronların hücre gövdeleri 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. merkezi sinir sisteminde bulunur. Aksonları ise doğrudan iskelet kaslarına girer ve isteğimizle çalışan organları idare eder. Örn: Şarkı söyleme, resim yapma vb. olaylar. Somatik sinir sisteminin özellikleri: İstemli faaliyetlerin yürütülmesini sağlar. Beyin ve omurilikten çıkan sinir çiftleridir. Bunlar duyu ve motor nöronlarını taşırlar, bazı sinirlerde sadece motor bazısında sadece duyu bazısında ise karma nöronlar taşınır. Çapları büyüktür. Miyelin kını taşırlar. İletimleri hızlıdır. İşlevlerini kaybettiklerinde ilgili kaslar görevlerini yapamaz ve kas kayıplarına uğrar. (Körelirler.) Merkezi sinir sistemi ile hedef organ arasında tek nöron bulunur. İmpuls oluşumu ve engellenmesi merkezi sinir sistemi tarafından kontrol edilir. Otonom sinir sistemi İsteğimiz dışında çalışan bütün iç organlara sinir gönderen özel bir sinir sistemidir (kalp, bağırsak, akciğer, mide vb) Otonom sinir sistemi omurilik, omurilik soğanı ve hipotalamusta bulunan merkezlerce kontrol edilir. Yalnızca miyelinsiz motor nöronlarından oluşmaktadır. Otonom sinir sisteminin özellikleri: 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. İstem dışı çalışan yapı ve iç organların denetimini sağlarlar. Yalnız motor nöronlardan oluşur. Merkezi sinir sistemi ile hedef organ arasında ganglionlarla bağlantılı iki nöron görev alır. İleti hızları azdır. İşlevlerini kaybettiklerinde hedef yapı çalışmasını durdurmaz ancak işlevlerin düzenlenmesinde bozukluklar görülür. Otonom sistem hedef yapıya sempatik ve parasempatik olmak üzere iki zıt özellikte sinir gönderir. İmpuls oluşumu ve engellenmesi hem merkezi sinir sisteminde hem de ara ganglionlarda gerçekleşir. Otonom sinir sistemi Sempatik sistem: Organ, bez ve kasların hareketini hızlandırıcı etkisi vardır. Organizma zor durumda kaldığı zaman etkilidir.Örn: Hiddet , heyecan, kızma, stres durumlarında bu sinir sisteminin aşırı çalışması ile ortaya çıkar. Parasempatik sistem: Organ bez ve kasların faaliyetlerini yavaşlatıcı etkisi vardır. Örn: Kan basıncının ayarlanması, besinlerin bağırsaklardan iletimi, bezlerin çalışması faaliyetleri bu sinir sistemi tarafından ayarlanır. !!!! Beyin zarar görür, bilinç ortadan kalksa bile otonom sistemi çalışıyorsa yaşam sürer. Bu durumda hiçbir bilinç hareket yapılmaz ve bu durumda bitkisel hayat görülür. Bu iki sistemin birbirine zıt olarak çalışması homeostatik dengenin sağlanmasını ve organların çalışmasının kontrol edilmesinde önemli rol oynar.Bu sistemin birbirine zıt çalışmasının nedeni sinirlerden farklı nörotransmitler maddelerin salgılanmasındandır
© Copyright 2024 Paperzz