BÖLGESEL GELİŞMELER KÜRTLER, OLASI KÜRT DEVLETİ VE ORTADOĞU Irak’ta kurulacak bağımsız bir Kürt devleti, sadece Irak’ın geleceği ile ilgili bir mesele değildir. Aksine Türkiye dahil olmak üzere Ortadoğu’nun geleceği ile ilgili bir meseledir. B ugün Irak’ta yaşanan devlet krizi veya güçsüz devlet (failed state) olarak da tanımlanabilecek durumun ortaya çıkması ile birlikte olası bir bağımsız Kürt devleti sorusu tekrar gündeme geldi. Özellikle Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) lideri Mesut Barzani bu konuda girişimlerde bulunarak Irak’ta yaşanan devlet ve otorite krizini fırsata çevirmeye niyetli olduğunu gösterdi. Uzun süredir IKBY’nin Irak merkezi yönetimi ile yaşadığı petrol satışı üzerinden alınacak paylar konusundaki anlaşmazlık ve bunun sonucunda IKBY’de ortaya çıkan bütçe krizleri ve finansal sorunlar halihazırda Barzani yönetimini bir çıkmaza sokmuştu. Bu çıkmazın üzerine IŞİD gibi ciddi bir güvenlik sorunu da eklenince hem siyasi hem de ekonomik olarak bağımsız bir Kürt devleti projesi gerçekliğe bir adım daha yaklaşmış oldu. Fakat bağımsız bir Kürt devletinin hem Kürtler üzerinde hem de bölgesel anlamda nasıl etkileri olabileceği konusu düşünüldüğünde ciddi soru işaretlerinin gözden kaçırılmaması gerekiyor. Bu soru işaretlerinin başında Kürtlerin kendi içindeki olası anlaşmazlıkları geliyor. 1990’lı yıllarda iç savaş olarak da 46 Serhun AL 1990’lı yıllarda iç savaş olarak da tanımlanabilecek Talabani-BarzaniPKK çatışmalarının bağımsız bir Kürt devleti sonrası tekrar su yüzüne çıkması mümkün olabilir. Özellikle bugün IŞİD’e karşı oluşan PeşmergePKK ittifakının IŞİD tehlikesinin ortadan kalkması ile nasıl şekilleneceği belirsiz görünüyor. tanımlanabilecek Talabani-Barzani-PKK çatışmalarının bağımsız bir Kürt devleti sonrası tekrar su yüzüne çıkması mümkün olabilir. Özellikle bugün IŞİD’e karşı oluşan Peşmerge-PKK ittifakının IŞİD tehlikesinin ortadan kalkması ile nasıl şekilleneceği belirsiz görünüyor. Nitekim PKK’ya yakın olan Suriye’deki Demokratik Birlik Partisi (PYD) ile Barzani yönetimi arasında yakın zamanda sınıra hendek kazılması konusunda ciddi kriz yaşanmıştı. Ayrıca İsrail’in bağımsız Kürdistan fikrine sıcak bakması sebebi ile İran’la görece daha yakın ilişkileri olan Talabani’nin lideri olduğu Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) bağımsız devlet fikrine tereddütle yaklaşabilir. İsrail yörüngesinde uydu devlet (satellite state) olasılığını düşünebilecek Tahran yönetimi, bağımsız Kürt devletine sıcak bakmayacaktır. Aynı tereddütler PKK için de mevcuttur. Barzani yönetiminin Türkiye ile olan yakın siyasi ve ekonomik ilişkileri sebebi ile Kuzey Irak’ta kurulacak bir Kürt devletinin Kürtlerin çıkarından ziyade Türkiye’nin çıkarlarına hizmet edebileceği olasılığına karşı PKK da Barzani eksenli bağımsız Kürdistan fikrine temkinli yaklaşabilir. Nitekim PKK bölgedeki birçok etnik ve dini çatışmayı ulus-devlet sisteminin sonucu olarak görmektedir. Bu sebeple bağımsız Kürt ulus-devleti PKK’nın yaklaşımlarına ters düşmektedir. Her ulus-devlet projesi ister istemez bir ulus-inşası (nation-building) gerektirdiği için farklı Kürt gruplar arasında Kürtlük anlayışı, Kürtlüğün tanımı ve Kürdistan algısı farklı olacaktır. Sonuç olarak, olası bir Kürt ulus-devletinin farklı Kürt gruplarını ne kadar birleştireceği belirsiz olmakla birlikte, bu grupların kendi içinde ne kadar Eylül-Ekim Cilt: 6 Sayı: 64 bölüneceği ihtimali de göz önünde bulundurulmalıdır. Bir başka konu ise Kürt-Arap ilişkilerinin bağımsız bir Kürt devleti kurulması halinde seyredeceği yoldur. Eğer ki bağımsız bir Kürt devleti, merkezi Irak hükümeti başta olmak üzere Arap coğrafyasının iradesi dışında oluşursa, hali hazırda kırılgan olan Kürt-Arap ilişkileri bölgenin mevcut şiddet ortamını daha da tetikleyebilir. Hiç şüphe yok ki Kürdistan’ın olası bağımsızlık ilanı İskoçya veya Katalonya’daki bağımsızlık referandumları süreçlerinden çok farklı olacaktır. İskoçya’nın Eylül ayındaki bağımsızlık referandumu Büyük Britanya’nın iradesi ve onayıyla yapılacakken, merkezi İspanya hükümeti Katalonya’nın bağımsızlık referandumunu yasal bulmamaktadır. Ortadoğu’nun içinde bulunduğu güvenlik, devlet ve insani krizler ele alındığında bağımsız bir Kürdistan için yapılacak bir referandum süreci ve sonrası Avrupa’daki demokratik diyalog ve tartışma ortamından çok uzak kalacaktır. Örneğin, bugün Irak Kürtleri bölgedeki bazı Arapların IŞİD’e destek verdiğini iddia etmekte ve Araplara karşı protesto gösterileri düzenlemektedirler. Bir başka deyişle bugünkü konjonktürde Kürt-Arap ilişkileri iyimser bir tablo çizmezken olası bir Kürt devleti oluşumunda ilişkilerin seyri ciddi soru işaretlerini beraberinde getirecektir. Bu da bölgenin acil ihtiyacı olan kalıcı barış-inşasını (peace-building) sekteye uğratabilir. Olası Kürt Devleti’nin Türkiye’ye Yansımaları Kuzey Irak’ta kurulacak olan olası bir Kürt devletinin önemli bir Eylül-Ekim Cilt: 6 Sayı: 64 Kürt nüfusa sahip Türkiye’de olacak yansımaları da üzerine düşünülmesi gereken bir konudur. Yıllarca Türkiye’de devletin güvenlik algısı Kuzey Irak’ta kurulabilecek bir Kürt devletinin Türkiye’nin toprak bütünlüğünü ve “iç huzurunu” tehdit edeceği üzerine inşa edilmişti. Yakın zamanda IKBY ile geliştirilen yakın ekonomik ve siyasi ilişkiler ile birlikte bu algı son yıllarda kırılmış gibi gözükse de devam etmekte olan ‘çözüm süre- Eğer ki bağımsız bir Kürt devleti, merkezi Irak hükümeti başta olmak üzere Arap coğrafyasının iradesi dışında oluşursa, hali hazırda kırılgan olan Kürt-Arap ilişkileri bölgenin mevcut şiddet ortamını daha da tetikleyebilir. ci’nin olası bir başarısızlığında hem toplumsal anlamda hem de siyasi anlamda eski güvenlik algılarının tekrar su yüzüne çıkma ihtimali mevcuttur. Bu tür bir sonucun Türkiye’nin kırılgan olan etnik temelli toplumsal barışını da ciddi şekilde tehlikeye sokma ihtimali yüksektir. Bir başka deyişle Irak’ta kurulacak bağımsız bir Kürt devleti, sadece Irak’ın geleceği ile ilgili bir mesele değildir. Aksine Türkiye dahil olmak üzere Ortadoğu’nun geleceği ile ilgili bir meseledir. Bu bağlamda bölgede yeni devlet kurma paradigması bütüncül şekilde ele alınmalı ve düşünülmelidir. Irak’ta demokratik bir devlet otoritesi tesis edilmeden, Suriye’deki iç savaş ve güvenlik sorunu ortadan kalkmadan ve Türkiye’de ki çözüm süreci kalıcı bir barışa dönüşmeden bölgede yeni sınırlar çizmek, yeni devletler kurmak var olan krizleri iyileştirmekten öte derinleştirecektir. Bu nedenle mesele özelde Kürt devletinin kurulması veya kurulmaması değildir. Mesele Kürtler de dahil olmak üzere tüm bölge halklarının güvenliğinin, refahının, demokratik ve kültürel haklarının tesisi sorunudur. Daha da genelinde Birleşmiş Milletler Kalkınma Ajansı’nın 1990’lı yıllarda kavramsallaştırdığı “insani güvenlik” sorunudur. Son zamanlarda bölgedeki Yezidi azınlığın yaşadığı dram tam da “insani güvenlik” sorununu örneklendirmektedir. Sonuç olarak, yukarıda belirtilen soru işaretleri ve bölgedeki mevcut koşullar bütüncül olarak ele alındığında Irak’ta olası bir Kürt devletinin önünde ciddi engellerin olduğu aşikardır. Yakın zamanda Amerika’nın Irak’ın kuzeyindeki IŞİD hedeflerine karşı düzenlediği hava saldırısı da olası bir Kürt devletinin güvenlik açığını ortaya koymuştur. Tüm bu şartlara rağmen gelecekte bir Kürt devletinin kurulma ihtimali elbette vardır. Fakat yeni devletin bölgenin bütüncül olarak var olan güvenlik krizini ne ölçüde iyileştireceği ise kendi içinde soru işaretlerini barındırmaktadır. Bu yazinin ilk versiyonu Carnegie Endowment for International Peace tarafından “Debating a Kurdish State” başlığı altında 12 Ağustos 2014 tarihinde yayınlanmıştır. Doktora Adayı, Siyaset Bilimi Bölümü, Utah Üniversitesi 47
© Copyright 2024 Paperzz