KEMALİYE MANİLERİ

KEMALİYE MANİLERİ
Mani kelimesinin Türkçe’de etimolojik anlamı türkü demektir. Ancak
zamanla her Türk kadını ve erkeği ayrılıklar, savaşlar, hastalıklar, kıtlıklar ve
fakirlikler çektikçe söz besteye, beste haykırışa dönüşmüş. İnsanlarımız
isteklerini, özlemlerini haykırırken bir kısmının bestesi kaybolmuş, bir kısmı da
bestesi olmadan bu gök kubbeye savrulmuş. Dilden dile , gönülden gönüle, bazen
Eğin’den Giresun’a katırcının heybesinde, bazen Sarıkamış’tan Eğin’e şehit
mektubunda, bazen de Değirmenbaşı’ndan Ariki Deresinin sularında genç
kızlarımızın yazdığı kağıtlarla Fırat’a karışmış, belki de Yemen’de savaşan
yavukluya ulaşmış, belki de Çanakkale’de şehit kanı bulaşmıştır.. Bize kalan belki
de bu manilerin binde biri. Belki de milyarda biri. Bunu kesin kim bilebilir ?
Okuma yazma bilmeyen Anadolu kadının ağzından döküldüğü anda şiirin ne
olduğunu çoğu ünlü şaire öğreten manilerimiz. Kafiye, ölçü tutturamayan, ancak
yanında müzik ve slayt gösterisi ile yazdıklarını okutabilen o ünlü şairlerimiz
acaba Eğin manilerini duyduklarında ne hissediyorlar.
Bütün Türk Dünyasında 11 heceli maniler yalnız ve yalnız Eğin manileridir.
Diğer yerlerin manileri 7 hecelidir. Bazen 5 satırlı olan cinaslı maniler sadece
Eğinli kadınların ağzından bu gök kubbeye yayılmıştır.
Eğin manilerinde ana tema sıla ve yar hasretidir. Bazen Eğinli yar hafif
sitem eder ela gözlüsüne. Bazen ise kızar köpürür, beddua eder katırcıya. Bazen
bir meltemdir, tatlı tatlı eser, bazen ise bir fırtınadır. Aşkı ile söker atar en ulu
ağaçları, bazen de yüce dağları.
Bulabildiğim bütün kaynaklardaki manileri topladım. Bir zerreyi bile ziyan
etmedim. Nedeni de ilerde gerçekleşecek Kemaliye Külliyatına eksiksiz
ulaşabilmek. Şüphesiz benim buraya yazmadığım yüzlerce mani Kemaliyelilerin
kalplerinde, beyinlerinde vardır. Onları iletirlerse kaynak belirterek burada
yayınlayacağız.
Kaynaklar
1) Necmettin Erol
2) Nedret Güven tezi
3) Bütün yönleriyle Kemaliye Kitabı
4) Baha Bingöl
5) Eğin Türküleri-Enver Gökçe
6) Her Yönü ile Ağın
7) Erzincan Manileri
8) Sevgili Kemaliyeliler
Sözü artık yarine ve sılasına kavuşsun diyerek gönlü zengin Eğin’liye
bırakalım
Aç kitabı elif dala bak
Nazlı yarim geleceğim yola bak
Ela gözlerini sevdiğim yarim
Bu yıl gelmezsem gelen yıla bak
Açılıyor has bahçenin gülleri
Akar çeşmeleri dolar gölleri
Ela gözlerini sevdiğim ağam
Unuttun mu muhabbetli günleri
Ağam kirpiklerin sanki sürmeli
Ne zaman gelirsin nerden bilmeli
Bu yıl da sılaya gelmezsen eğer
Kira tutup ardın sıra gelmeli
Ağam İstanbullu mu Eğinli misin ?
Sılaya gelmeye yeminli misin ?
Yoksa bana da mı emin değilsin ?
İlde güzel çoktur evlenmeyesin ?
Ağam bıyıkların burmadır burma
Bir teli ibrişim bir teli sırma
Ela gözlerini sevdiğim ağam
Mevla’yı seversen gurbette durma
Ağam karşı dağın gazeli kalkmaz
Nazlı yar vefasız bizlere bakmaz
Bir yılda bekleyem gazel döküle
Böyle tecelinin ömrü söküle
Ağam o çöllerin karı kurtulmaz
Üç arşın kar yağsa yolu tutulmaz
Ağamın göğsünde merhamet olsa
Beni atıp, çöl gurbette oturmaz
Ağam sen gideli giymişim kara
Sıkça mektup yolla yüreğim yara
Vadem yeter seni görmez ölürsem
Yerim mezarlıktır, gel orada ara
Ağam sen gideli yedi yıl oldu
Diktiğin ağaçlar meyveye durdu
Seninle gidenler sılaya döndü
Senin bana bir selamın gelmedi
Ağam bıyıkların yama uzanmış
Hanım mı doğurmuş bey mi kazanmış
Ela gözlerini sevdiğim ağam
Kadir Mevla’m benim için özenmiş
Ağam böyle midir yiğitlik mertlik
Sana vatan oldu bize gurbetlik
Ela gözlerini sevdiğim ağam
İzi kavuşturan olur cennetlik
Ağam evimizin sergisi çuha
İnceldi yüreğim pek oldu yuha
Ela gözlerini sevdiğim ağam
Sana kavuşayım tek canım çıha
Ağam yollamışsın iki yüz kuruş
Bununla olursa sen kalben danış
Hacca nasip ola yollayan ağa
Vallahi vermedim bulgura yağa
Ağam sen güzelsin alı neylersin
İnce bel üstüne şalı neylersin
Ela gözlerini sevdiğim ağam
Bir kuru mektupla beni eylersin
Ağam başında puşi al olur
Öpsem yanağını bal, şeker olur
Ela gözlerini sevdiğim ağam
Senin için kavga değil kan olur
Ağam seccadesini sermiş çayıra
Elin nazarından Mevlam kayıra
Ela gözlerini sevdiğim ağam
Meğer beni senden ölüm ayıra
Ağanın bindiği telli kırattır
Eğinin altından akan Fırat’tır
Ela gözlerini sevdiğim ağam
Sılaya gelmesi hayli murattır
Ağam oturmuştur arslan postuna
Selam verir gelip geçen dostuna
Aptal benden başka kadın görmemiş
Her gün destan yazar benim üstüme
Ağam söylesene sözün sağını
Sen erittin yüreğimin yağını
İnsan bu yaştaki nazlı yarini
Bırakır da nazlı yare gider mi ?
Ağam yolladığın yazmayı yaktım
Çürüttüm ömrümü yoluna baktım
Ela gözlerini sevdiğim ağam
Ya senin tecellin, ya benim bahtım
Ağam yolladığın yazmayı yaktım
Tükettim ömrümü yoluna baktım
Kömür gözlerini sevdiğim ağam
Ya senin kaderin, ya benim bahtım.
Ağam dağ başına kurmadım çadır
Kırmızı gülleri etmedim sadır
Her giden sılaya döndüğü zaman
Mevla’dan isterim sıdk ile sabır
Ağam gurbet ilde elim yetmiyor
Sayı tutam dedim kimse gitmiyor
Günleri saymakla yıllar bitmiyor
Tez gel ağam tez gel ecel gelmeden
Bir daha göreyim bari ölmeden
Ağam kahve içer fincanı sarı
Talihsiz başımdan gitmiyor ağrı
Tez gel ağam tez gel görem yüzünü
Azrail göksüme konmadan bari
Ağam diye ciğerim yandı
Canım geldi gırtlağıma dayandı
Seher vakti adet ettim ağlarım
Yatan kuşlar fizanımdan ağladı
Ağlaya aştım gediği
Şeker olsun nazlı yarin yediği
Kısmet ola yar sılaya gele ki
Kabul ola düşmanların dileği
Ağlarım ağlarım yaş döker gözüm
Senden ayrılalı gülmüyor yüzüm
Senden başkasına gönül verirsem
Kırılsın kollarım görmesin gözüm
Ahirette İstanbul yok ki kaçasın
Yalan gerçek defterini açasın
Galata köprüsü sıratın ola
Başın döne cehenneme düşesin
Ak güle yakışır bahçede bitmek
Yiğide yakışır gurbete gitmek
Ela gözlerini sevdiğim ağam
Şanına düşer mi bizleri terk etmek
Ak kağıt üstünde kara yazılar
Gözüm görmez gönlüm seni arzular
Vadem yeter senden önce ölürsem
Mezarlıkta kemiklerim sızılar
Akam gidem akarlara karışam
Bir başına gelmişlere danışam
Ela gözlerini sevdiğim ağam
Ayrılık azapmış nasıl alışam
Akan sular kara mıdır ak mıdır ?
Benim yarim hasta mıdır sağ mıdır ?
Yılı dolup yar gelecek çağ mıdır ?
Gelin m’ola gelmez M7ola ne dersin ?
Akdeniz üstünde bir çift gemim var
Alem bilir yüreğimde derdi var
Kömür gözlerini sevdiğim yavrum
Benim sizden başka neyim var ?
Akşam namazının farzı sünnettir
Her nerelere gitsem bana mihnettir
Ela gözlerini sevdiğim dostlar
Beni kurtaranın yeri cennettir
Akşam güneşi aşandan sonra
Delmemiş yaramı deşenden sonra
Lanet olsun çöl gurbetin karına
Benim gençlik ömrüm geçenden sonra
Akşamın güneşi aşandan sonra
Değmemiş yaramı deşenden sonra
İster ölüm olmuş ister ayrılık
Benim gençlik çağım geçenden sonra
Akşam olur tren kalkar garından
Yandım Allah ayrılığın zarından
Kimi yavrusundan, kimi yarinden
Yine bugün ayrılığın günüdür
Akşam olur güneş gider ay gelir
Dertli söyler dertsizlere gam gelir
Ellerin sevdiği sılaya gelir
Benim beyim çöl gurbette yan gelir