Gürkan ÖZ Makale MADENLERDE AMORTİSMAN UYGULAMASI I. Giriş Madenlerde amortisman, genel amortisman uygulamasına göre farklı esaslarla düzenlenmiştir. Makalemizde “Madenlerde Amortisman” konusunu açıklamaya çalışacağız. II. Genel Açıklama 3213 sayılı Maden Kanunu 2. maddesinde madenler şu şekilde tanımlanmıştır; “Yer kabuğunda ve su kaynaklarında tabii olarak bulunan, ekonomik ve ticarî değeri olan petrol, doğal gaz, jeotermal ve su kaynakları dışında kalan her türlü madde bu Kanuna göre madendir.” Aynı kanunun 4. maddesinde ise; “Madenler devletin hüküm ve tasarrufu altında olup, içinde bulundukları arzın mülkiyetine tabi değildir.” denilmektedir. Dolayısıyla madenlerde amortisman uygulaması genel amortisman uygulamasına göre farklılık göstermektedir. A) Madenlerde Amortisman: Madenlerde amortisman 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 316. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir; “İşletme sebebiyle içindeki cevherin azalmasından dolayı maddi değerini kaybeden madenlerin ve taş ocaklarının imtiyaz veya maliyet bedelleri, ilgililerin, müracaatları üzerine bunların büyüklük ve mahiyetleri gözönünde tutulmak ve her maden veya taş ocağı için ayrı ayrı olmak üzere Maliye ve Sanayi Bakanlıklarınca belli edilecek nispetler üzerinden yok edilir.” Amortisman oranı tespit edilirken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca hesaplanan görünür ve muhtemel rezervlerin dikkate alınması gerekmektedir. Amortisman tutarı aşağıdaki formülle hesaplanacaktır: Bu oran ilgililerin başvurusu üzerine Maliye ve Sanayi Bakanlıklarınca tespit edilir. B) Tanımlar: İmtiyaz Bedeli: Yetkili mercilerden alınan ruhsat üzerine yapılan arama ve sondaj giderleri yanında işletme izni alınıncaya kadar yapılan giderleri ifade etmektedir. Maliyet Bedeli: Madenin imtiyaz hakkı sahibinden devralınması karşılığı imtiyaz sahibine ödenen ve buna müteferri giderleri yansıtır. Görünür Rezerv: Maden Kanununda “Boyutları, tenörü belirlenmiş üretilebilir kesin cevher miktarı.” olarak tanımlanmıştır. Muhtemel Rezerv: İki boyutu ile belirlenmiş olan ve devamlılığı konusunda görünür rezerve nazaran daha büyük risk taşıyan maden kütlesini belirleyen bir kavramdır. C) Uygulama: Tekdüzen Muhasebe Hesap Planında; maden işletmesine başlamadan önce (yani işletme izni alınıncaya kadar) yapılan arama giderlerinin 271 - Arama Giderleri hesabında izleneceği belirtilmiştir. Arama faaliyetleri sonucunda üretilebilir cevher rezervi bulanamamış ise yapılan giderler bu durumun anlaşıldığı dönemde zarar hesaplarına alınır. Arama giderleri dışında madenin işletilmesi için yapılan işletmeye yönelik giderler ise 272 – Hazırlık ve Geliştirme Giderleri hesabında takip edilir. Arama olumlu sonuçlanır ise; 271 ve 272 hesapta takip edilen giderlerin toplamı imtiyaz bedelini oluşturur. Amortisman oranının tespiti için ilgililer Maliye ve Sanayi Bakanlıklarına başvururlar. Oran; imtiyaz veya maliyet bedeli ile madenin muhtemel ve görünür rezervleri göz önünde bulundurularak hesaplanır. Görünür ve muhtemel rezervler Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca belirlenir. Görünür ve muhtemel rezervin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına tespit ettirilmemesi durumunda amortisman ayrılması mümkün değildir. Örnek : Bir taş kömürü ocağında, görünür ve muhtemel rezervlerin 100 ton olduğu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca tespit edilmiştir. Madenin imtiyaz bedeli 40 milyon TL’dir. 2010 yılında 10 ton, 2011 yılında 25 ton, 2012 yılında 30 ton kömür istihraç edilmiştir. 2013 yılında rezervin kalanının tamamının istihraç edildiğine göre ayrılması gereken amortisman ne kadardır? Örneğimizdeki durumda, 40 milyon TL’lik imtiyaz bedelinin itfası 100 ton kömürün istihraç edilmesiyle tamamlanacaktır. 2010 yılında; 2011 yılında; 2012 yılında; 2013 yılında; Hesaplamalardan da anlaşıldığı gibi 40 Milyon TL’lik imtiyaz bedeli yıllık üretim miktarlarına göre ilgili oldukları yıllara dağıtılmıştır. 2010 yılında 4 milyon TL, 2011 yılında 10 milyon TL, 2012 yılında 12 milyon TL ve 2013 yılında 14 milyon TL amortisman ayrılmıştır. Amortisman uygulaması kömürün görünür ve muhtemel rezervin tamamının istihraç edilmesiyle 2013 yılında son bulmuştur. III. Sonuç Maliye ve Sanayi Bakanlıkları arasında amortisman oranı tespiti konusunda yukarıda belirttiğimiz formül üzerinde anlaşma bulunmaktadır. Bu şekilde mükelleflerin kolayca tükenme paylarını hesaplama olanağı sağlanmıştır. Bu formülün Maliye Bakanlığına müracaat etmeden mükellefler tarafından uygulanabilmesi mümkündür. Ancak bu durum görünür ve muhtelif rezervlerin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına tespit ettirilme şartına bağlanmıştır. Mükelleflerin ileride herhangi bir cezalı tarhiyata muhatap olmamak için amortisman giderleri tespitinde yukarıdaki esaslara dikkat etmeleri faydalı olacaktır.
© Copyright 2024 Paperzz