Çocuğunuz Büyüyor, İşte Ergenlik Dönemi... Anne babalık bir süreç değildir. Ömür boyu devam eden bir roldür. Anne baba olmanın sorumluluğu gece-gündüz, bir ömür boyu devam eder. O yüzden mükemmel anne baba olmaya çalışmak anlamlı değildir. Daha anlamlı olan gelişen anne baba olmaktır Gelişmek kendini yenilemek demektir. Çevremizde pek çok şey değişirken aynı kalmaya çalışmak doğru değildir. Ergenlikte her şey değişir, sadece çocuğunuz değil, siz anne babalar da değişirsiniz. ERGENLER BU DÖNEMDE… GÜÇ BEĞENİR, HERŞEYE KUSUR BULUR. Ergenlerin neyi beğendiklerini anlamakta çoğu kez zorlanırız. Bu gün beğendiğini ertesi günü beğenmez. Her şeye kusur bulur. Çoğu kez arkadaşlarının etkisinde kalır. Kendisi beğense bile onların beğenmediklerini giymek istemez, ailesine de direnir. Marka onun için oldukça önemlidir. Kıyafetlerinden çabuk bıkar ve yeterince kıyafeti olmadığını düşünür. Aslında nelerden hoşlandığını kendisi de tam olarak bilmez. HERŞEYİ ELEŞTİRİR, AMA ELEŞTİRİYE GELEMEZ. Anne babasını eleştiren ergen, kendisi eleştirildiğinde çabuk öfkelenir. Ya karşı çıkar ya kulaklarını tıkar, ya da ses çıkarmasa dahi bildiğini okur. Kendi doğruları dışında doğrular olduğunu kabul etmez. Arkadaşları ile birlikteyken anne babasını görmezlikten gelir. ÇABUK TEPKİ VERİR KİMİ ZAMAN DA AŞIRIYA KAÇAR. Ergen, herhangi bir şeyi yapmak isteyip engellendiğinde aşırı tepki verebilir. Özellikle arkadaşları ile birlikte olmak istediğinde izin alamazsa kızar, bağırır, odasına kapanır, küser, yemek yemez, ders çalışmaz. Bu tepkiler ( sonradan pişman olsa da ) kırılmasına ve üzülmesine neden olabilir. KOLAY SEVİNİR, ÇABUK ÜZÜLÜR, HERŞEYİ DERT EDİNİR. Ergen duygusal dalgalanmalar yaşar. Bu, bazen sevinç ve neşe bazen de üzüntü ve keder şeklinde ortaya çıkar. Bu çelişkiler gün içinde bile yaşanabilir. Ergen bir saat önce çok neşeliyken bir saat sonra hüzünlenebilir. Mutsuz olduğunda içe kapanır, mutlu olduğunda neşelenir. Özellikle arkadaşları ile ilgili konuları kafasına takabilir, küçük tartışmalarla dünyası başına yıkılabilir. İnsanlar hakkındaki duyguları da değişim gösterebilir, çok sevdiği birisini yerin dibine sokabilir. TEPKİLERİNİ ÖNCEDEN KESTİRMEK ZORDUR. Ergen hiç beklenmedik zamanda sorun çıkarır. Çok tepki vermesi gereken bir anda tepkisiz kalabilir. Tepkilerini önceden kestirmek güçtür. Bunun nedeni, ergenin içinde bulunduğu ruhsal durumdur. Kendini iyi ve güvende hissediyorsa olumlu; sıkıntılı ve mutsuz hissediyorsa olumsuz tepkiler verir. Ergenin davranışlarında belli bir mantık aramamak gerekir. DERSLERE İLGİLERİ AZALIR, ÇALIŞMA DÜZENLERİ BOZULUR. Bu dönemde ergenin derslere ilgisi azalır. Arkadaşları ile konuşmak, televizyon izlemek, bilgisayarla oynamak, dışarıda olmak ders çalışmaktan daha cazip hale gelir. Ders başında geçen süre azalır, derse oturması hatırlatıldığında bundan hoşlanmaz,sürekli ders çalış dediğinizde ters teper, ders çalışmaya otursa bile kısa süre sonra tekrar masa başından kalkar. Derslere ilginin azalması çabuk sıkılmasından ve derslerin onun ilgisini çekmemesinden kaynaklanır. DİKKATLERİ ÇABUK DAĞILIR Bu dönemde çoğu ergende ya dikkat azlığı ya da dikkat dağınıklığı gözlenir. Dikkat dağınıklığının en önemli nedeni ise hem hormonal hem de bedensel değişikliklerin çok hızlı olması ve bunun beyni etkilemesidir. Çevresel her şey dikkatlerini çeker ve bu nedenle konsantre olmakta zorlanırlar. KISA SÜREDE SIKILIR. Ergen bir yerde uzun süre kalamaz. Hareketsiz ortamdan sıkılır. Arkadaşlarıyla saatlerce oturup sohbet ettiği halde ailesinin yanında çok durmak istemez, odasına gitmek ister. Bir ergen nasihat eden anne baba yerine kendisini anlayan arkadaşlarıyla olmayı tercih eder. Atari oynayıp, chat yaparken sıkılmayan ergen iş ders çalışmaya gelince çabuk sıkılır ve çalışma süresini kısaltır. Bazen de hiçbir şey olmasa bile içinin sıkıldığından bahseder. Hobilerine, spora, müziğe yönelerek rahatlamaya çalışır. ARKADAŞLARINA LAF SÖYLETMEZ. Ergen ailesinin arkadaşlarına laf etmesini istemez. Onların hatalarını görmek bir yana hatalı olabileceklerini kabul etmek dahi istemez. Anne ya da babası arkadaşları hakkında olumsuz bir söz söylediğinde buna tepki verir, hatta küser. Arkadaşları çok değerlidir. Kendisinin onlarla ilgili şikayeti olsa bile ailesinin, onlara söz söylemesine izin vermez. SELAMİ ALİ ORTAOKULU Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Servisi MUTLU BİR ERGEN İÇİN ÖZEL YAŞAMA SAYGI GÖSTERİN Özel yaşamına saygı gösterilmesini ister. Odası onun yaşam alanıdır. Bu alana müdahale edilmesinden hoşlanmaz. Odasını toplamadığı gibi annesinin toplamasına da tepki verir. O bu karışıklıkta rahat ediyordur. Kendisi açmadan özel yaşamı hakkında sürekli soru sormak ya da anlatması için üstelemek size açılmasını engelleyecektir. Kız ya da erkek onun için özel olan insanlar hakkında yorum yaparken özenli olmak gerekir. Onunla her yaptığı şey için çatışma durumuna girmek gergin bir ortama neden olacaktır. Böyle bir ortamda da sağlıklı iletişim kurmak zorlaşır. ASLA ELEŞTİRMEYİN Ergenler tenkit edilmekten nefret ederler. Çocuğun en ufak yanlışında bile sürekli laf eden anne babalar bir süre sonra onun kendilerini dinlememesi gibi tatsız bir sonuçla karşı karşıya kalırlar. Bu demek değildir ki hiç laf edilmeyecek ve yanlış yapmalarına göz yumulacak. Tabi ki hata yaptıklarında bu hatalarını söyleyeceğiz . ”Sen şunu yaptın,sen bunu yaptın” demek yerine “şu yaptığın davranış beni çok kaygılandırdı” veya “sen zaten pasaklı bir kızsın” demek yerine “eşyalarını sağa sola atman beni kızdırıyor” eve geç gelen çocuğumuza ”ne kadar sorumsuz ve düşüncesizsin” demek yerine “geciktiğinde merak ediyoruz.o yüzden haber vermelisin ” diyerek duygularımızı ifade etmeliyiz. Söylenen sözler kişiliğe değil yaptığı yanlışa yönelik olmalıdır. UYGUN DAVRANIŞLARINI TAKDİR EDİN. Her insanın takdir edilmeye ihtiyacı vardır. Özellikle de gençlerin. Odasını toplaması, derslerini zamanında çalışması, bizimle ilişkilerinde saygı sınırlarını aşmaması durumunda bunları takdir etmek gerekir. Nasıl olsa böyle davranması gerekiyor, bu nedenle takdir etmeye gerek yok diye düşünülmemelidir. Aşırıya kaçmadan ve gerçekçi bir biçimde aynı davranışları zaman zaman ama farklı konulardaki olumlu davranışlarını her zaman takdir etmeliyiz. Bir süre sonra kendisi de başka insanların olumlu davranışlarını takdir etmeyi öğrenecektir ki bu da onun iyi ilişkiler kurmasını sağlayacaktır. YORUM YAPMADAN DİNLEYİN. Bir ergeni en iyi anlayabilmenin yolu onu koşulsuz dinlemektir. Dinlerken yorum yapmadan söylediklerini anlamaya çalışmalıyız. Öğrendiklerimizi ona karşı koz kullanmak ” bak kendin de söyledin. Şöyle şöyle yapmışsın“ demek iletişimi koparacaktır. Ne yazık ki birçok aile bu yanlışı yaparak ”gel bana anlat” dedikten sonra çocuğu anlattığına pişman etmektedir. Özellikle kız çocuğu anneleri bunu daha sık yaparak, kızının erkek arkadaşı olup olmadığını öğrenmeye çalışıp daha sonra başına kalkmaktadır. Hele erkek arkadaşı olduğunu da öğrendiyse onu bir yere göndermeyip her yaptığına karışmaya başlamaktadır. Ergenlerin ailelerine açılabilmeleri için onlara söylediklerinden dolayı sıkıntı yaşamamaları gerekir. Özellikle arkadaşı ile arasında olan bir konuyu anlattığında “sen haklısın” ya da “sen haksızsın” diyerek yorum getirilmemelidir. Anlattıklarına değer vererek tarafsız bir gözle dinlemeli ve söylediklerini anlamaya çalışmalıdır. ARKADAŞLARINI TANIYIN. Çocuklarımıza bırakacağımız en büyük miras örnek bir hayat olacaktır. Onlara örnek olacak bir hayat sürdürdüysek endişelenmemiz için bir neden yoktur. ”Ben yaptım,sen yapma “ söylemi yeterince ikna edici değildir. Gerek bizden geçen kalıtımsal özellikler gerekse evde görerek öğrendiği davranışlar çocuklar üzerinde çok etkili ve belirleyicidir. Bu nedenle anababa olarak bizim tavır ve davranışlarımız çok büyük önem taşımaktadır. Bolca alkol içen, sigarası bitmeden yenisini yakan bir baba “siz bunları içmeyin “ dese hiç inandırıcı olmayacaktır. Aynı şekilde arkadaşlarını çekiştiren, onlar hakkında sürekli dedikodu yapan bir annenin sonuçta başkalarının hakkında atıp tutan çocukları olacaktır. SÜREKLİ OLARAK DERSLERİNİ SORMAYIN Okuldan döndüklerinde daha nasılsın iyi misin ? demeden derslerinin sorulması, ergen çocukta tepki yaratır. Ailenin sürekli derslere önem vermesi, hatırını sormadan derslerini sorması huzursuzluk ve kaygıya neden olur. Kendi değerini, derslerdeki başarısıyla ilişkilendirmesi özgüvenini zedeler. Bu nedenle sürekli olarak derslerini sormak yerine, gününün nasıl geçtiğini sormak ve onun kendisini ifade etmesini istemek daha doğru olacaktır. ÖFKELİ OLDUĞU ZAMAN ALTTAN ALIN Ergenler öfkelerini zaptetmekte zorluk çekerler ve sonradan pişman olabilecekleri tepkiler verebilirler. Bunun nedeni hormonal faaliyetlerin baskısıyla içlerinde duydukları gerilimdir. Onlarla tartışma durumunda sakin olmakta fayda vardır. Öfkeleri geçtikten sonra oturup konuşmak, duygularımızı dile getirmek daha sağlıklı olacaktır. Özellikle biz de öfkeliyken olayların üstüne gitmemeli, kırıcı olmamak için yatışmayı beklemeliyiz. SÖZE “Ben senin yaşındayken” DİYE BAŞLAMAYIN. “Ben senin yaşındayken” diye başlamayan anne baba yoktur herhalde. Ancak bu lafların ne sıklıkla söylendiği önemlidir. Kendimizi örnek vermek güzel olabilir ama çok sık söylendiğinde etkisini yitirecek, gereksiz tepkilere neden olacaktır. Hatta gerçekçi düşünürsek bizimde gençliğimizde yanlışlarımızın olduğunu ve anne babamızın da bize aynı şekilde konuştuğunu hatırlayabiliriz. Sonuçta hepimiz gençlik çağlarımızda hatalar yapmışızdır. Bir şekilde kendimizi örnek vermek istiyorsak inandırıcı olması adına iyi ve kötü davranışlarımızı da paylaşmalı, nelerde hata yapıp düzelttiğimizi uygun bir dille aktarmalıyız..
© Copyright 2024 Paperzz