NASRETTİN HOCA PİYESLERİ 1 Buradaki Nasrettin Hoca hikayeleri, özellikle yurt dışındaki Türk çocukları için basitleştirilerek yazılmıştır. Yurt dışında görev yapan Türkçe öğretmenleri bu hikayeleri hem okuma hem de tiyatro çalışmalarında kullanabilirler. Kolay gelsin! Lale ve Göksel Yılmaz HİKAYE 1: Sahneyle ilgili kısa açıklama: Bu sahnede sadece hoca ve karısı rol almaktadır. Ayrıca keseyi bacadan atacak bir öğrenciye ihtiyaç duyulacaktır.Başlangıç sahnesinin görünümü ise şöyledir: Hoca sade döşenmiş evinde bir minderin üzerinde oturmaktadır. Gece olmuştur. Hemen yanında bir mum yanmaktadır. Bir sonraki sahne için gerekli olacak kartona çizilmiş bir pencere ve pencereden görünen bir ay resmi de önceden hazırlanmalıdır. Hocanın üzerinde geceliği vardır ve bağdaş kurmuştur. Alçak sesle dua etmektedir. Hoca: Hey yüce Allahım, sen benim durumumu en iyi bilensin. Hayat çok pahalı, geçinmek zorlaştı. Para yetmez oldu. Hey yüce Allahım, bu yüzden senden 100 altın isterim, 99 olsa istemem. Ancak 100 altın ile borçlarımı öder rahatlarım. (Biraz duraklar) Sen çok cömertsin ve acıyansın. Karısı: (Elinde bir yastık ve yorganla odaya girer ve yer yatağını yapmaya başlar. Bir taraftan da hocaya bakarak başını sallar.) Hoca Efendi! Gene mi dua ediyorsun? Nasıl duadır bu, kaç gecedir bitmek bilmiyor? Kalk şuradan da yatağını yapayım. Hoca: (Duymazlıktan gelir ve duaya devam eder.) Hey yüce Allahım, sana dua eder sana yalvarırım. Sen çok cömertsin ve acıyansın. Şu fakir kuluna 100 altın yolla, 99 olursa istemem. Karısı: Tövbe, tövbe... Efendi! Nasıl bir duadır bu böyle? Allahla pazarlık yapar gibi. Başımıza taşlar yağacak. Hoca: Hanım, hanım! Sen sus. Allahla kulun arasına girilmez. Karısı: Girilmez girilmesine de. Ne demeli senin bu haline? Gündüz demez gece demez bağıra bağıra dua edersin. Duvarlar incedir, komşular duyar söylediklerini. Bizi ele güne rezil edeceksin. Lale & Göksel Yılmaz: Nasrettin Hoca Hikayeleri 1 Seite 1 Hoca: Sana kaç defa söyledim, hanım. Senin bu işlere aklın ermez. Beni rahat bırak da duamı tamamlayayım. Karısı: Dediğin olsun Efendi. Yatağını hazırladım. Neredeyse sabah olacak, fazla geç kalma da yat. (Odadan çıkar.) Hoca: (Hoca karısının arkasından başını sağa sola sallar ve ellerini açar.) Hey yüce Allahım, şu fakir kuluna 100 altın yolla, 99 olsa istemem. (20-30 saniye kadar hoca alçak sesle dua etmeye devam eder. Bu sırada bacanın içinden bir kese düşer ve hoca korkup irkilir.) Aman Allahım! Bu da neydi böyle? Ödüm koptu. Allah! Allah! (Keseyi eline alır ve eliyle bir tartar sonra da açar ve çığlık atar.). Dualarım gerçekleşti! Hanım!.. Hanım!.. Gel de gör. Allah dualarımı kabul etti. Karısı koşarak hocanın yanına gelir. Karısı: Gece yarısı ne diye bağırıyorsun? Çıldırdın mı? (Biran duraksar ve hocanın elindeki keseye bakar.) Efendi, nedir o elindeki? Hoca: Ne olacak 100 altın! Allah dualarımı kabul etti. (Kesenin ağzını açar ve altınlara yere döker.) Gel hanım sayalım şu çil çil altınları. (Karısı da yanına gelir ve yere oturur. Hoca ile birlikte saymaya başlarlar.) Bir, iki, üç, dört, beş, alt, yedi, ...... 20,..., 30, ..., 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99. Allah, Allah 99 çıktı. Bir tanesi eksik... Karısı: Allah’ın işine karışılmaz efendi. Bu kadarını uygun görmüş demek. Hoca: Haklısın hanım, 99 altını uygun görmüş demek ki. Hem 99’u veren, 100’ü de verir. Şükürler olsun. Haydi altınları keseye dolduralım. (Altınları keseye doldurmaya başlarlar.) Haydi şimdi deliksiz güzel bir uyku çekelim. Karısı: Allah rahatlık versin, Efendi. İyi uykular. Karısı odadan ayrılır. Hoca keseyi alıp yastığının altına koyar. Daha sonra da başını yastığa koyup yorganı üzerine çeker ve uykuya dalar. Aradan bir 30 saniye geçmeden horlamaya başlar. 1. sahnenin sonu. Lale & Göksel Yılmaz: Nasrettin Hoca Hikayeleri 1 Seite 2
© Copyright 2024 Paperzz