ORIGINAL RESEARCH / ORİJİNAL ARAŞTIRMA 2014 Obez Çocuklar Daha mı Mutsuz? Depresyon, Beden Algısı ve Kaygı Durumları Are Obese Children Unhappy? State of Depression, Body Image and Anxiety AUTHORS / YAZARLAR Pınar Doruk Aile Hekimliği Kliniği, Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara Hülya Yıkılkan Aile Hekimliği Kliniği, Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara Nurcan Akbaş Güneş Aile Hekimliği Kliniği, Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara Cenk Aypak Aile Hekimliği Kliniği, Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara Süleyman Görpelioğlu Aile Hekimliği Kliniği, Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara ÖZET Amaç: Obezite vücutta aşırı yağ depolanması ile ortaya çıkan, fiziksel ve ruhsal sorunlara yol açabilen bir enerji metabolizması bozukluğudur. Çocukluk yaşlarında başlayabilen obezite, morbidite ve mortaliteyi önemli ölçüde etkilemesinin yanısıra son derece ciddi sosyal ve ekonomik boyutları olan bir sorundur. Bu çalışmada, 7-12 yaş grubu obezitesi olan ve olmayan çocukların depresyon, kaygı durumu ve beden algısı açısından karşılaştırılması amaçlanmıştır. Yöntemler: Çalışmaya basit rastgele yöntem ile belirlenen iki ilköğretim okulunda öğrenim gören çocuklar dahil edilmiştir. Çocuklara cinsiyetleri, doğum tarihleri, boy ve kilo ölçümlerinin kaydedileceği bir form ile Sürekli Kaygı Ölçeği, Çocuk Depresyon Ölçeği ve Vücut Algısı Ölçeğinden oluşan anket formu dağıtılmıştır. Tüm çocukların vücut kitle indeksi persentil değerleri hesaplanmıştır. Bulgular: Çalışmaya 197 kız (%44,8), 243 erkek (%55,2) olmak üzere 440 çocuk dahil edilmiştir. Kız ve erkek çocuklar arasında depresif belirti düzeyleri açısından anlamlı bir fark bulunmamaktadır. Çocuk Depresyon Ölçeğinden alınan puan ortalaması 6.96 ± 5.50 olup; zayıf, kilolu ve obez gruplar arasında anlamlı bir fark görülmemektedir (p=0,86). Kızların Sürekli Kaygı Ölçeği puanı erkeklere göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p=0,01). Yaş grupları arasında Vücut Algısı Ölçeği puan ortalamaları anlamlı olarak farklıdır. Sonuç: Obezite ve ruhsal sorunlar arasındaki neden-sonuç ilişkisi ve boyutları halen netlik kazanmamıştır. Çalışma grubumuzda da obezite ile depresyon, kaygı ve beden algısı arasında bir ilişki bulunamamıştır. Anahtar kelimeler: çocuk, obezite, depresyon, kaygı, beden algısı ABSTRACT Objective: Obesity is an energy metabolism disorder in which excess body fat has accumulated and it may cause physical and psychological problems. Obesity may start early in childhood and although it has an effect on morbidity and mortality, it also has serious social and economic aspects. The aim of this study is to compare depression, anxiety and body image of obese and normal weight children, 7 to 12 year of age. Methods: Children from 2 different primary schools were recruited to the study. Questionnaires that included information about their gender, birth date, height, weight and Trait Anxiety Inventory, Child Depression Inventory and Body Image Questionnaire were distributed to the children. Percentiles of Body Mass Index were calculated. Results: There were a total of 440 children; 197 (44.8%) girls and 243 (55.2%) boys, in the study. Child Depression Inventory scores were not different between genders. The mean CDI score was 6.96 ± 5.50 and there was not any difference between normal, overweight and obese children (p= 0.86). Trait Anxiety Inventory scores were higher in girls (p=0.01). The mean Body Image Questionnaire scores were statistically different among age groups. Conclusion: It is not still clear the reason-result relation of obesity and pschological problems. In our study group, we did not find any relation between obesity and depression, anxiety and body image. Keywords: child, obesity, depression, anxiety, body image Corresponding Author / İletişim için Uzm. Dr. Hülya Yıkılkan Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Kliniği İrfan Başbuğ Cad, Dışkapı, Ankara E-mail: [email protected] Date of submission: 01.04.2014 / Date of acceptance: 04.06.2014 91 Doruk P ve ark. Obez Çocuklar Daha mı Mutsuz? Depresyon, Beden Algısı ve Kaygı Durumları Giriş Obezite vücutta aşırı yağ depolanması ile ortaya çıkan, fiziksel ve ruhsal sorunlara yol açabilen bir enerji metabolizması bozukluğudur (1). Obezite oluşumunda pek çok faktör rol oynamaktadır. Bunların başında; beslenme alışkanlıkları, ayaküstü atıştırma, enerji içeriği yoğun besin grupları tüketme, yetersiz aktivite, genetik yatkınlık, düşük yağ oksidasyonu, psikolojik stres, sosyoekonomik durum gelmektedir (2). Çocukluk yaşlarında başlayan ve ileri yaşlarda devam eden obezite; morbidite ve mortaliteyi önemli ölçüde etkilemesinin yanısıra, son derece ciddi sosyal ve ekonomik boyutları da olan bir sorundur. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) obeziteyi global bir epidemi olarak nitelendirmektedir (3). Dünyada 5-17 yaş grubu her 10 çocuktan biri kiloludur ve bunların 30-45 milyonunda ciddi obezite problemi mevcuttur (4). Çocukların yaşam tarzında bir iyileştirme yapılmadığı takdirde obezite yakın gelecekte en akut sağlık sorunu haline gelecektir. Gelişmiş ülkelerdeki sağlık harcamalarının %2 ile %8’inden hatta bazı ülkelerde %15’ inden sorumlu olan obezite, artık günümüzde kozmetik bir sorunun ötesinde bir hastalık olarak ele alınmaktadır. Obezite, psikosomatik bir hastalık olarak kabul edilmekte, tedavisinde çok boyutlu bir terapi yaklaşımının gerekli olduğu ileri sürülmektedir (5). Obezite ile ilgili harcamaların çoğu, obezitenin neden olduğu fiziksel ve psikolojik hastalıklar ile ilgilidir (4). Ayrıca toplumların obezlere yönelik önyargıları ve genel olumsuz bakış açısı, bu grubun iş bulma güçlüğü yaşamasına ve daha düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalmalarına neden olarak obezitenin toplumsal maliyetini artırmaktadır (6,7). Bu çalışmada, 7-12 yaş grubu obezitesi olan ve olmayan çocukların depresyon, kaygı durumu ve beden algısı açısından karşılaştırılması amaçlanmıştır. Yöntemler Çalışma, çocuklarda Vücut Kitle İndeksi (VKİ) ile depresyon, kaygı ve vücut algısı ilişkisini araştırmak amacıyla Eylül-Kasım 2012 tarihleri arasında yürütülmüş olan tanımlayıcı bir araştırmadır. İl Milli Eğitim Müdürlüğünden gerekli izinler alınmıştır. Araştırmanın örneklem seçiminde tabakalama 92 yöntemi kullanılmıştır. Çalışmanın yürütülmesi amacıyla sosyoekonomik seviyesi farklı olan 2 ilçeden, İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından basit rastgele yöntem ile birer ilköğretim okulu belirlenmiştir. Belirlenen okullarda mevcut olan 1, 2, 3, 4 ve 5. sınıflardan birer tanesi şans eseri seçilmiş ve anketler öğretmenleri tarafından öğrencilere dağıtılmıştır. Anket formunu eksik dolduran veya hiç doldurmayan 60 öğrenci çalışma dışı bırakılarak, toplamda dağıtılan 500 anketin 440’ı çalışmaya dahil edilmiştir (%88). Çalışmaya hastanemiz etik kurulu onay vermiştir. Tüm öğrencilere çocukların cinsiyetleri, doğum tarihleri, boy ve kilo ölçümlerinin kaydedileceği bir form ve Sürekli Kaygı Ölçeği (SKÖ), Çocuk Depresyon Ölçeği (ÇDÖ) ve Vücut Algısı Ölçeği (VAÖ)’nden oluşan anket formu dağıtılmıştır. Obezite değerlendirmesinde, her çocuk için VKİ değeri [vücut ağırlığı (kg)/ boy2(m2)] belirlenmiştir. Olcay Neyzi ve arkadaşlarının belirlediği Türk çocukları için VKİ persentil değerleri esas alınarak tüm çocukların VKİ’ye göre persentil değerleri hesaplanmıştır. VKİ persentil değeri ≤ %5 olanlar zayıf, % 5-84 arası normal, %85-94 arası fazla kilolu,%95 ve üzeri obez kabul edilmiştir. Anket Formunda Kullanılan Ölçekler: Sürekli Kaygı Ölçeği (SKÖ): Spielberg tarafından 1973 yılında geliştirilmiş bir özbildirim ölçeğidir. Türkiye için geçerlik-güvenilirliği Özusta tarafından 1995 yılında yapılmıştır (8). Ölçek 20 sorudan oluşmakta, cevapları (1) Hemen hiçbir zaman, (2) Bazen, (3) Çok zaman ve (4) Hemen her zaman, şeklinde sınıflandırılmaktadır. Ölçekten alınan 35 puan ve altı normal kabul edilirken, 36 ve 41 puan arası hafif kaygı seviyesini, 42 puan ve üzeri yüksek kaygı seviyesini göstermektedir. Vücut Algısı Ölçeği (VAÖ): Secard ve Jurard tarafından 1953 yılında geliştirilmiştir. Geçerlik ve güvenilirliği Hovardaoğlu tarafından1993 yılında yapılmıştır (9). Ölçek 40 sorudan oluşmakta, her bir madde için “Hiç beğenmiyorum”, “Beğenmiyorum”, “Kararsızım”, “Beğeniyorum” ve “Çok beğeniyorum” şeklinde 1’den 5’e kadar puan verilmektedir. Ölçeğin toplam puanı 40 ile 200 arasında değişmekte olup, kesme puanı 135’tir. Alınan puanın yüksekliği doyum düzeyinin yüksekliğini göstermektedir. Euras J Fam Med 2014; 3(2):91-98 Ölçekten 135 puanın altında alanlar, vücut algısı düşük olarak tanımlanmıştır. Çocuk Depresyon Ölçeği (ÇDÖ): Kovacks tarafından 1985 yılında geliştirilmiştir. Geçerlik ve güvenilirlik çalışması Öy tarafından 1991 yılında yapılmış olan bir tarama ölçeğidir (10). Ölçek toplam 27 maddeden oluşmaktadır. Her maddede çocuğun son iki haftasını değerlendirerek, aralarından seçim yapacağı üç cümle bulunmaktadır. Her cümle seti çocukluk depresyonunun belirtilerine ilişkin ifadeler içermektedir (örneğin, uyku ve iştah problemleri, disfori gibi ). Verilen cevaplara 0 ile 2 arasında değişen puanlar verilmektedir. Ölçekten alınabilecek en yüksek puan 54'tür. Toplam puanın yüksek olması depresyon düzeyinin ya da şiddetinin yüksekliğini göstermektedir. Ölçeğin kesme puanı 19'dur. İstatistiksel analiz Sonuçlar ortalama ± standart sapma ya da sayı (%) olarak ifade edilmiştir. Gruplar arası karşılaştırmalarda normal dağılım gösteren değişkenler için bağımsız gruplarda t testi, ikiden fazla grup arası karşılaştırmalarda tek yönlü ANOVA testi; varyansların homojen olmaması durumunda Kruskal Wallis testi kullanılmıştır. Kategorik verilerin gruplar arası karşılaştırmasında ise ki-kare testi kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık için p<0,05 kabul edilmiştir. Bulgular Çalışmaya 440 çocuk dahil edilmiştir. Çocukların yaşları 7 ve 12 arasında değişmekte olup, ortalama yaş 8,84±1,64 yıldır. Çocukların vücut ağırlıklarının ortalaması 33,1±9,4 kg (minimum:18 kg ve maksimum: 70 kg); boy ortalaması 135,5 ± 13,1 cm (minimum: 105 cm ve maksimum: 175 cm) bulunmuştur. Çalışmaya alınan çocukların demografik özellikleri Tablo 1’de gösterilmiştir. Çalışmada kullanılan anket formunu, çocukların %54,3’ü (n=239) kendisi tek başına, %32,7’si (n=144) annesi, %8,9’u (n=399) babası ile doldurmuştur. Cinsiyetlere göre bakıldığında, kız ve erkek çocukların vücut ağırlığı ortalamaları sırasıyla 32,3±8,9 kg ve 33,7±9,7 kg’dır. Kız ve erkek çocukların vücut ağırlığı ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamaktadır (p=0,11). Kız çocukların boy ortalaması (134,8±13,8 cm) ile erkek çocukların boy ortalaması (135,2±12,5 cm) arasında da istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamaktadır (p=0,74). Tüm çocuklar içinde fazla kilolu ve obez erkeklerin oranı, fazla kilolu ve obez kızların oranından fazladır (sırasıyla %21,4 ve %10,7) (p=0,001). Tablo 1. Çalışmaya alınan çocukların demografik özellikleri Demografik özellikler Cinsiyet Yaş VKİ* persentil değerlerine göre kilo n % Kız 197 44,8 Erkek 243 55,2 7 yaş 117 26,6 8 yaş 100 22,7 9 yaş 101 23,0 10 yaş 28 6,4 11 yaş 48 10,9 12 yaş 46 10,4 Zayıf 11 2,5 Normal 288 65,5 Fazla kilolu 80 18,2 Obez 61 13,8 *VKİ: Vücut Kitle İndeksi ÇDÖ’den alınan ortalama puan 6,9±5,5 (minimum: 0, maksimum: 36) puan olarak bulunmuştur. VKİ persentiline göre obez olan çocuklar dışında diğer gruplar incelendiğinde, zayıf olanlardan fazla kilolu olanlara doğru depresyon ölçeği ortalama puanı artmaktadır. Ancak, tüm gruplar incelendiğinde depresyon ölçeğinden alınan ortalama puanlar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamaktadır (p=0,86). VKİ persentillerine göre ortalama depresyon puanı dağılımları Tablo 2’de gösterilmiştir. Cinsiyete göre değerlendirildiğinde, kız ve erkek çocuklar arasında depresyon puanı açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamaktadır (p=0,08). Depresyon ölçeğinden alınan puanlar yaş gruplarına göre incelendiğinde, yaş arttıkça depresyon puanları da artmaktır. Gruplar arası fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p=0,001). Yaş gruplarına göre ortalama depresyon puanı dağılımları Tablo 2’de gösterilmiştir. 93 Doruk P ve ark. Obez Çocuklar Daha mı Mutsuz? Depresyon, Beden Algısı ve Kaygı Durumları Tablo 2. Cinsiyet, yaş ve vücut kitle indeksi (VKİ) persentillerine göre depresyon ölçeği ortalama puanlarının dağılımı Ortalama puan ± SS Cinsiyet Yaş (yıl) VKİ* persentil değerlerine göre Kız 6,46 ± 5,33 Erkek 7,37 ± 5,61 7-8 yaş 5,78 ± 4,65 9-10 yaş 7,73 ± 5,41 11-12 yaş 8,64 ± 6,74 Zayıf 5,73 ± 4,42 Normal 7,02 ± 5,31 Fazla kilolu 7,11 ± 6,47 Obez 6,72 ± 5,26 p 0,08 0,001 0,86 *VKİ: Vücut Kitle İndeksi SKÖ’den alınan ortalama puan 48,9±7,1 (minimum: 26, maksimum: 78 ) puandır. VKİ’ye göre gruplandırdığımız tüm çocukların ortalama kaygı puanı yüksek olmakla birlikte; gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p=0,20). Cinsiyete göre incelendiğinde kız çocukların kaygı düzeyi erkeklerden daha yüksektir (p=0,01). Tüm yaş gruplarının ortalama kaygı puanı yüksek olmakla birlikte yaş artışı ile kaygı ölçeği puanları arasında anlamlı bir ilişki görülmemektedir (p=0,76). Cinsiyet, yaş ve VKİ persentillerine göre SKÖ ortalama puanlarının dağılımı Tablo 3’de gösterilmiştir. Tablo 3. Cinsiyet, yaş ve vücut kitle indeksi (VKİ) persentillerine göre sürekli kaygı ölçeği ortalama puanlarının dağılımı Ortalama puan ± SS Cinsiyet Yaş (yıl) VKİ* persentil değerlerine göre Kız 49,86 ± 7,01 Erkek 48,25 ± 7,18 7-8 yaş 48,84 ± 6,82 9-10 yaş 49,36 ± 7,75 11-12 yaş 48,74 ± 7,05 Zayıf 52,00 ± 10,56 Normal 49,01 ± 6,88 Fazla kilolu 49,46 ± 7,26 Obez 47,59 ± 7,38 *VKİ: Vücut Kitle İndeksi 94 p VAÖ sonuçları incelendiğinde, çocukların hiçbirinin kesme puanı olan 135’in altında puan almadığı görülmektedir. Alınan VAÖ ortalama puanları açısından zayıf, normal, fazla kilolu ve obez çocuk grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamaktadır (p=0,48). Cinsiyetler açısından incelendiğinde, her iki cinsiyet grubunda da VAÖ puanları yüksektir ve aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p=0,18). Çocukların VAÖ ortalama puanları yaş gruplarına göre incelendiğinde, 9-10 yaş grubunun ortalama puanının diğer yaş gruplarından daha düşük; 7-8 yaş grubunun ortalama puanının daha yüksek olduğu dikkati çekmektedir. Gruplar homojen olarak dağılmadığından, ortalamaların karşılaştırılmasında KruskallWallis testi kullanılmıştır. Gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark tespit edilmiş ancak bu farklılığın hangi gruptan kaynaklandığı belirlenememiştir (p=0,001). Cinsiyet, yaş ve VKİ persentillerine göre VAÖ ortalama puanlarının dağılımı Tablo 4’de gösterilmiştir. Tablo 4. Cinsiyet, yaş ve vücut kitle indeksi (VKİ) persentillerine göre Vücut Algısı Ölçeği ortalama puanlarının dağılımı Ortalama puan ± SS Cinsiyet Yaş (yıl) VKİ* persentil değerlerine göre 0,01 0,76 Kız 171,69 ± 23,50 Erkek 174,55 ± 21,59 7-8 yaş 175,82 ± 21,77 9-10 yaş 169,81 ± 20,47 11-12 yaş 172,13 ± 26,00 Zayıf 175,55 ± 17,97 Normal 172,06 ± 22,26 Fazla kilolu 175,91 ± 24,15 Obez 175,10 ± 22,04 P değeri 0,18 0,001 0,48 *VKİ: Vücut Kitle İndeksi Tartışma 0,20 Çalışmamızda çocukluk çağında obezite ile depresyon, kaygı ve beden algısı arasında bir ilişki bulunmamıştır. Türkiye’de çocukluk çağı obezitesinin psikolojik yönünü ortaya koyan çalışmalar çok kısıtlı sayıdadır. Dallar ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada Euras J Fam Med 2014; 3(2):91-98 7-15 yaş aralığında ekzojen obezite tanısı almış 40 çocuk, aynı yaş aralığında, normal ağırlıktaki 40 çocukla karşılaştırılmış; depresyon ve özgüven eksikliği olma oranları obez grup için istatistiksel olarak daha yüksek bulunmuştur (11). Bir başka çalışmada, obez adölesan grubun depresyon puanları, normal gruba göre anlamlı yüksek bulunmuş ve obez grubun yarısından fazlasında majör depresif bozukluk dahil psikiyatrik bir probleme rastlanmıştır. Aynı çalışmada obez adölesanlarda sosyal geri çekilme, sosyal problemler ve özgüven eksikliği normal kilolu adölesanlara göre anlamlı ölçüde yüksek bulunmuştur (12). Bizim çalışma sonucumuz ile bu iki çalışmanın sonucu farklılık göstermektedir. Her iki çalışmada çalışma grupları ekzojen obezite tanılı çocuklardan oluşmakta olup, çocuklar sağlık kuruluşunda değerlendirilmişlerdir. Bizim çalışma grubumuz ise toplumun o yaş grubunu temsil etmek üzere rastgele seçilen okul çocuklarından oluşmaktadır. Bu farklılık, klinik tanı almış obezlerde psikolojik sorunların görülme riskinin daha yüksek olabileceğini düşündürmektedir. Çalışmamıza göre depresyon ve vücut ağırlığı arasında ilişki bulunmaması, çocukların kendileriyle barışık ve mutlu olduklarını düşündürmektedir. Bizim çalışma sonucumuzla uyumlu uluslararası çalışmalar bulunmaktadır (13,14). Ancak uluslararası literatür incelendiğinde, birçok çalışmada obezlerde anksiyete ve depresif bozuklukların yüksek olduğu bildirilmektedir (15-18). Obezite ve depresyon ilişkisini aydınlatmak adına yapılmış olan bu çalışmaların sonuçlarındaki farklılıklar; ırk, coğrafya, etnik köken, eğitim, sosyoekonomik durum, aile yapısı gibi birçok sosyodemografik özelliğin obezite ve depresyon ilişkisini etkilediğini düşündürmektedir. Çalışmamıza göre yaş artışıyla depresyon ölçeğinden alınan puanlar anlamlı ölçüde artmaktadır. Benzer şekilde, Ceylan ve arkadaşlarının 444 öğrenciyle yaptıkları çalışmada yaş artışıyla depresyon ölçek puanlarında anlamlı derecede artış olduğu görülmüştür (19). Cinsiyete göre ÇDÖ ortalama puanları değerlendirildiğinde, erkek ve kız çocuklar arasında depresyon puan ortalamaları açısından anlamlı bir fark bulunmamıştır (p=0,08). Fidan tarafından yapılmış, 0-18 yaş aralığındaki 632 çocuk ve adölesanın değerlendirildiği bir çalışmada, kız olgularda mutsuzluk, ağlama, öz kıyım girişimi, saç dökülmesi gibi depresif semptomlar erkeklere oranla anlamlı derecede yaygın bulunmuştur (20). Bu çalışmaların yanında, cinsiyetle depresyon arasında anlamlı ilişki göstermeyen çalışma sonuçları da mevcuttur (21-23). Sonuçları arasındaki bu farklılar, depresyonun multifaktöriyel bir hastalık olduğunu, ortaya çıkışında cinsiyetten daha etkili risk faktörlerinin olabileceğini düşündürmektedir. Görüldüğü gibi ülkemizde ve dünyada, çocukluk çağı obezitesi ve depresyon ilişkisi net değildir. Ülkemizde çocukluk çağında vücut ağırlığı ile kaygı ilişkisinin incelendiği bir çalışma bulunmadığından çalışmamızın sonuçları önemlidir. Uluslararası bir çalışmada obezite ve anksiyete arasında anlamlı bir ilişki olduğu, ancak neden-sonuç ilişkisinin yönü konusunda daha ileri araştırmalara gerek olduğu söylenmektedir (24). Çalışmamız sonucunda VKİ’ye göre bir fark olmamakla birlikte, tüm gruplarda kaygı puanı yüksek bulunmuştur. Obezitesi olan çocuklarda kaygı durumunun yüksek olmamasının nedeninin, akranlarına göre daha yapılı, güçlü ve dikkat çekici olmanın, kaygılı duygu durumu önleyici bir faktör olabileceğini düşündürmüştür. Ayrıca, fazla kilolu ve obez çocuklar, erişkin boyları kısa olsa da yaşıtlarına göre daha uzun boylu ve yapılıdır (25). Çocuklarda yüksek kaygı düzeylerine sebep olabilecek okul başarısı, sınav kaygısı, öğretmen-öğrenci ilişkisi, akran ilişkileri, sosyoekonomik düzey, ebeveyn-çocuk ilişkileri, kardeş ilişkileri gibi pek çok faktör bulunmaktadır. Çalışmamızda yüksek kaygıya yol açabilecek bu sosyodemografik durumlar incelenmediğinden, çocukların neden kaygılı olduğu değerlendirilememiştir. Benzer çalışmalarda, bizim çalışmamızla uyumlu olarak kızların SKÖ’den aldığı ortalama puanlar erkeklere göre anlamlı derecede yüksektir (26-28). Uluslararası literatüre göre de çocukluk ve ergenlik çağında, kızlarda anksiyete görülme riski erkeklerden daha yüksektir (29,30). Sonuçlar kız cinsiyetin kaygılı duygu durum için bir risk faktörü olduğunu düşündürmektedir. Çalışma grubumuzda, vücut ağırlığı çocukların 95 Doruk P ve ark. Obez Çocuklar Daha mı Mutsuz? Depresyon, Beden Algısı ve Kaygı Durumları vücut algısını olumsuz yönde etkilememiştir. Tüm yaş gruplarındaki çocuklar bedenlerinden memnun görünmektedir. Bunun sebebi çalışma grubumuzu oluşturan 7-12 yaş aralığındaki çocukların henüz fiziksel farkındalığının gelişmemiş olması olabilir. Ulusal bir çalışmada da benzer şekilde, yaş ortalaması 15.2 yıl olan 271 öğrenciyle yapılan bir çalışmada zayıf, normal ve aşırı kilolu çocuklar arasında beden bölgesi ve vücut ağırlığı ile ilgili endişe açısından anlamlı fark saptanmamıştır (31). Vücut algısı açısından cinsiyetler arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. Uluslararası çalışmalara bakıldığında ise kız çocuklarında vücut tatminsizliği, vücut memnuniyetsizliği ve düşük benlik saygısı erkeklerden anlamlı derecede yüksek görülmektedir (32-35). Sonuç olarak, obezitenin psikososyal boyutu ile ilgili çalışmalar ancak buzdağının görünen kısmını oluşturmaktadır. Obezite ve ruhsal sorunların neden-sonuç ilişkisi ve boyutları halen netlik kazanmamıştır. Çocukluk döneminden başlayarak obeziteden korunma, birçok tıbbi komplikasyonun önlenmesinin yanısıra mutlu, özgüveni sağlam, ruhsal yönden sağlıklı bireylerin yetişmesine katkıda bulunacaktır. Çıkar Çatışması Beyanı Yazımızın tarafsızlığı ile ilgili bilinmesi gereken herhangi bir mali katkı veya diğer çıkar çatışma ihtimali (potansiyeli) ve ilişki alanı yoktur. Çalışma 12. Ulusal Aile Hekimliği Kongresinde poster olarak sunulmuştur. Kaynaklar 1. Eker E, Şahin M. Birinci basamakta obeziteye yaklaşım. Sted Dergisi 2002;11(7):246-9. 2. Uskun E, Öztürk M, Kişioğlu NA, Kırbıyık S, Demirel R. İlköğretim öğrencilerinde obezite gelişimini etkileyen risk faktörleri. S.D.Ü. Tıp Fak. Derg 2005;12(2):19-25. 3. WHO Consultation. Obesity: preventing and managing the global epidemic. World Health Organization; 2000. Technical Report No: 894. 4. Korugan Ü, Damcı T, Özbey N, ve ark. Klinik obezite. İstanbul: Obezite Çalışma Grubu Yayınları, 2000. 5. Resch M, Haasz P, Sido Z. Obesity as psychosomatic disease. European Psychiatry 1998;13(suppl 4):315. 6. Sadock BJ, Sadock VA. Kaplan & Sadock’s 96 7. 8. 9. 10. Comprehensive Textbook of Psychiatry. Philadelphia: Lippincott Williams&Wilkins, 2000:1787-97. Wardle J, Volzc C, Golding C. Social variation in attitudes to obesity in children. Int J Obes Relat Metab Disord 1995;19(8):562-9. Özusta Ş. Çocuklar için Durumluk-Sürekli Kaygı Envanteri'nin uyarlama, geçerlik ve güvenirlik çalışması. Türk Psikoloji Dergisi 1995;10(1):32-44. Hovardaoğlu S. Vücut algısı ölçeğinin güvenirlik ve geçerlik çalışması (tez). Ankara: Ankara Üniversitesi; 1990. Öy B. Çocuklar için depresyon ölçeği: geçerlik ve güvenirlik çalışması. Türk 11. 12. 13. 14. Psikiyatri Dergisi 1991;2(1):132-6. Dallar Y, Erdeve ŞS, Çakır İ, Köstü M. Obezite, çocuklarda depresyon ve özgüven eksikliğine neden oluyor mu? Gülhane Tıp Dergisi 2006;48(1):1-3. Erermis S, Cetin N, Tamar M, Bukusoglu N, Akdeniz F, Goksen D. Is obesity a risk factor for psychopathology among adolescents?. Pediatr Int 2004;46(3):296-301. Wardle J, Cooke L. The impact of obesity on psychological well-being. Best Practice & Research Clinical Endocrinology & Metabolism 2005;19(3):421-40. Benson LP, Williams RJ, Novick MB. Pediatric obesity and depression: a cross-sectional analysis of Euras J Fam Med 2014; 3(2):91-98 15. 16. 17. 18. 19. absolute BMI as it relates to children’s depression index scores in obese 7- to 17-year-old children. Clin Pediatr 2013;52(1):24-9. Simon GE, Korff VM, Saunders K, Miglioretti DL, Crane PK, Van Belle G, et al. Association between obesity and psychiatric disorders in the US adult population. Arch Gen Psychiatry 2006;63(7):824-30. Baumeister H, Härter M. Mental disorders in patients with obesity in comparison with healthy probands. Int J Obes 2007;31(7):1155-64. Carpiniello B, Pinna F, Pillai G, Nonnoi V, Pisano E, Corrias S, et al. Psychiatric comorbidity and quality of life in obese patients. Results from a case-control study. The International Journal of Psychiatry in Medicine 2009;39(1):63-78. Carpiniello B, Pinna F, Pillai G, Nonnoi V, Pisano E, Corrias S, et al Obesity and psychopathology. A study of psychiatric comorbidity among patients attending a specialist obesity unit. Epidemiologia e Psichiatria Sociale 2009;18(2):119-27. Ceylan A, Özen Ş, Palancı Y, Saka G, Aydın YE, Kıvrak Y, et al. Lise son sınıf öğrencilerinde anksiyete-depresyon düzeyleri ve zararlı alışkanlıklar: Mardin çalışması. Anadolu Psikiyatri Dergisi 2003;4(1):144-50. 20. Fidan T. Bir çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları polikliniğine başvuran çocuk ve ergenlerin ruhsal belirti ve risk faktörlerinin değerlendirilmesi. Konuralp Tıp Dergisi 2011;3(1):1-8. 21. Arslantaş D, Ünsal A, Metintaş S, Tözün M, Toker S. Eskişehir ili kırsal alanında 10-15 yaş grubu öğrencilerde depresyon. Osmangazi Tıp Dergisi 2007;29(2):77-84. 22. Yılmazel G, Günay O. Çorum ili Kargı ilçesinde öğrenim gören 12-17 yaş arasındaki öğrencilerde özsaygı ve depresyon. Sağlık Bilimleri Dergisi 2012;21(1):20-9. 23. Arıkan Ş, Antar S. Diyabet kampına katılan ergen ve çocukluk çağındaki Tip 1 diyabetik hastaların ruhsal bulgu ve belirtilerinin değerlendirilmesi. Dicle Tıp Dergisi 2007;34(4):294-8. 24. Gariepy G, Nitka D, Schmitz N. The association between obesity and anxiety disorders in the population: a systematic review and meta-analysis. Int J Obes 2010;34(3):407-19. 25. Günöz H. Çocuk ve adolesan yaşlarda obezite. XXXVII. Türk Pediarti Kongresi Özet Kitabı, İzmir, Türkiye. 2001:156-61. 26. Karakaya I, Coşkun A, Ağaoğlu B. Yüzücülerin depresyon, benlik saygısı ve kaygı düzeylerinin değerlendirilmesi. Anatolian Journal of Psychiatry 2006;7(1):162-6. 27. Şahin H, Günay T, Batı H. İzmir ili Bornova ilçesi lise son sınıf öğrencilerinde üniversiteye giriş sınavı kaygısı. Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi 2006;15(6):107-13. 28. Özen Ş, Antar S, Özbulut Ö, Altındağ A, Oto R. İç göç yaşayan bir grup lise öğrencisinde ruhsal belirti şiddetinin cinsiyet ile ilişkisi. Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Dergisi 2001;8(3):156-62. 29. Letcher P. Anxiety afflicts adolescent girls more than boys. The University of Melbourne UniNews 2005;14(21):14-28. 30. Palapattu AG, Kingery JN, Ginsburg GS. Gender role orientation and anxiety symptoms among African American adolescents. Journal of Abnormal Child Psychology 2006;34(3):441-9. 31. Göksan B. Ergenlerde beden imajı ve beden dismorfik bozukluğu (tez). İstanbul: Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi; 2007. 32. Vander Wal JS, Thelen MH. Eating and body image concerns among obese and average-weight children. Addict Behav 2000;25(5):775-8. 33. Sweeting HN, West PB, Der GJ. Explanations for female excess psychosomatic symptoms in adolescence: evidence from a school-based cohort in the West of 97 Doruk P ve ark. Obez Çocuklar Daha mı Mutsuz? Depresyon, Beden Algısı ve Kaygı Durumları Scotland. BMC Public Health 2007;7(1):298. 34. Wood KC, Becker JA, Thompson JK. Body image dissatisfaction in preadolescent children. Journal of Applied 98 Developmental Psychology 1996;17(1):85-100. 35. Cohane GH, Pope HG. Body image in boys: a review of the literature. Int J Eat Disord 2001;29(4):373-9.
© Copyright 2024 Paperzz