Bahçe Bitkileri Derneği’nin Haber Bültenidir. Cilt: 3 Sayı: 2 www.bahceder.org.tr 2014 İÇİNDEKİLER Dernekten Haberler Sofralık Üzüm Endüstrisine Küresel Bakış Tarımın Büyüyen Gücü: Fide Sektörü Bahçe Bitkileri Derneği’nin yılda iki kez yayınlanan haber bültenidir. Emeklilik 2014 Yılında Yapılacak Olan Ulusal Toplantılar Bahçe Bitkileri Derneği adına sahibi: Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe GÜL 2014 Yılında Yapılacak Olan Uluslararası Toplantılar Kayıplarımız Sayfa Düzeni: Özlem TUNCAY Bahçe Bitkileri Derneği Yönetim Kurulu Ayşe GÜL Gülay BEŞİRLİ Fatih ŞEN Özlem TUNCAY Emrah ZEYBEKOĞLU Bahçe Bitkileri Derneği Bültende yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 35100 Bornova-İZMİR Tel: +232 388 18 65 Fax: +232 388 18 65 E-mail: [email protected] Kapak resmi: Kamil YELBOĞA Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 2 2014 D e r n e k te n H a b e r l e r . . . B AHÇE HABER dergimizin 7. sayısına ulaştık. Hepinize sağlıklı günler dileriz. Geçen sayımızda da duyurduğumuz şekilde Dernek web sayfasını yenilemeye çalıştık. Web sayfamızda “BAHÇE HABER” bültenleri PDF formatında yer alıyor. Ayrıca düzenlenen bilimsel toplantıların özetlerine de yer vermek istiyoruz. Bu nedenle şimdiye kadar organize ettiğiniz toplantıların özet kitaplarını PDF formatında göndermenizi rica etmiştik, ancak şimdiye kadar sizlerden yanıt alamadık. Bu konuda yardımlarınızı bekliyoruz. Bu yıl üye sayımızı artırmayı ve farklı nedenlerle üyeliği kesintiye uğrayan arkadaşlarımızın üyeliklerini aktif hale getirmeyi amaçlamaktayız. Derneğimizin 2009 yılı Genel Kurulunda alınan karar uyarınca, aidatlar 2009 yılından itibaren düzenli olarak toplanmaya çalışılmıştır. Ancak bu tarihten sonra yapılan çağrılara yanıt vermeyen ve aidatlarını ödemeyen üyelerimizin üyelikleri aktif hale getirilmemiş, bu üyelerimize Dernek Haber Bülteni veya sembolik hediyeler gönderilmemiş, Dernek Haber Bülteni’nde yayınlanan üye listelerinde isimlerine yer verilememiştir. Üyeliği kesintiye uğramış olan arkadaşlarımıza üyeliklerini aktifleştirmeleri çağrısında bulunduk, çağrımıza yanıt veren arkadaşlarımızın üyelikleri aktifleştirildi. Geleneksel hale gelen Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanları Toplantıları, üniversitelerimizden Bahçe Bitkileri Derneği’ne aktif üye sayısını artırmada bize çok yardımcı olmaktadır. Bu yıl T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nda çalışan üye sayımız da gittikçe artmaktadır. Yönetim Kurulu olarak, Bahçe Bitkileri Ailesinin tüm bireylerini Dernek çatısı altında görmeyi arzu etmekte, farklı fikirler ve farklı yetenekler ile Derneğimizin başarılı olabileceği inancını taşımaktayız. Bu sonbaharda, üyelerimiz farklı illerde yapılacak toplantılarda (Sebze Tarımı Sempozyumu, Tekirdağ; Bahçe Ürünlerinde Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu, Bursa; Türkiye Tohumculuk Kongresi, Diyarbakır; Kestane Çalışma Grubu Toplantısı, Bursa) bir araya gelecekler. Başarılı toplantılar diliyoruz. BAHÇE HABER’in bu sayısında Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nuray Sivritepe tarafından hazırlanan “SOFRALIK ÜZÜM ENDÜSTRİSİNE KÜRESEL BAKIŞ” ve Fide Üreticileri Birliği Genel Sekreteri Zir. Yük. Müh. Kamil Yelboğa tarafından hazırlanan “TARIMIN BÜYÜYEN GÜCÜ: FİDE SEKTÖRÜ” başlıklı iki makaleye yer verdik. Yazarlarımıza teşekkür ediyoruz. Esen kalın… Yönetim Kurulu Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 2 2014 3 SOFRALIK ÜZÜM ENDÜSTRİSİNE KÜRESEL BAKIŞ Nuray SİVRİTEPE Giriş Bağcılık sadece ülkemizde değil, dünyada da önemli bir tarım sektörüdür. Kuzey ve güney yarım kürelerde 10-20°C izotermleri arasında toplam 7,086,027 hektarlık bir bağ alanında 69,654,926 ton yaş üzüm üretilmektedir (FAO 2013). Üretimi gerçekleştirilen yaş üzüm, bağcılığa dayalı farklı sektörlerce değerlendirilmektedir. Bugün dünyada, toplam yaş üzüm üretiminin yaklaşık %32’sinin taze tüketim amaçlı olarak, sofralık üzüm endüstrisinde kullanıldığı görülmektedir. Üstelik son yirmi yılda, değişen dünya koşullarıyla birlikte, bağcılığa dayalı bu endüstri alanında da önemli gelişmeler meydana gelmiştir. 19911995 yıllarında dünyada ortalama 11.8 milyon ton sofralık üzüm üretimi varken, son istatistiki veriler bu rakamın 22.3 milyon tona ulaştığını göstermektedir. 21. yüzyılda artan sofralık üzüm üretiminin temel sebebi, tüketim talebidir. Zira 1991 yılından bu yana dünyada sofralık üzüm tüketiminin hızla artarak, 11.7 milyon tondan 20.5 milyon tona ulaştığı belirtilmektedir (OIV, 2013). sında üretici ülkeler Çin, Türkiye, Hindistan ve İran şeklinde sıralanmaktadır (Tablo 2). Bununla birlikte ilk üç ülke hariç, İran sofralık üzüm küresel pazarında yer almamaktadır. Avrupa’da sofralık üzüm üreticileri Akdeniz havzasına lokalize olmuştur. Kıtada üretimin %90’dan fazlası, AB’de, İtalya (% 70), İspanya (%15) ve Yunanistan’da (%8) yapılmaktadır. Amerika kıtasında en önemli üreticiler güneyde Şili, kuzeyde ise ABD ve Meksika’dır. Dünyada sofralık üzüm üretiminde %11’lik pay ile dördüncü sırada yer alan Afrika kıtasında, en büyük üretici Güney Afrika’dır ve Şili’den sonra güney yarımkürenin ikinci büyük üreticisi konumundadır (OIV, 2013). Bahçe Bitkileri Derneği Sofralık Üzüm Üretimi Dünyada sofralık üzüm üretiminin yaklaşık %58.3’ü Asya, %17.5’i Avrupa, % 12.8’i Amerika kıtasında yapılmaktadır (Tablo 1). Asya kıta- İstatistiki veriler incelendiğinde Asya kıtasındaki üç büyük üretici ülkenin dünya sıralamasında da mevcut durumlarını korudukları görülmektedir. 21. yy’da sofralık üzüm üretimindeki artış bakımından en büyük sıçrama Çin’de gözlenmiş ve Çin dünyanın en büyük üreticisi konumuna gelmiştir. Çin’de bağcılığa sofralık üzüm yetiştiriciliği hakimdir (toplam üretimin %80’i). 1999 yılında 1.32 milyon ton olan sofralık üzüm üretiminin, 2009 yılında 5.54 milyon tona yükseldiği bildirilmektedir. Türkiye 1995 yılında dünyada ilk sırayı alırken bugün Çin’in ardından ikinci sırada gelmekte- Uludağ Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü BURSA Bahçe Haber 4 Cilt: 3 Sayı: 2 2014 dir (OIV, 2013). Ülkemizde 4.6 milyon dekar alanda, yaklaşık 4.2 milyon ton yaş üzüm üretimi yapılmaktadır. Toplam bağ alanlarının %57’sinde sofralık üzüm çeşitleri yer almakta ve yaş üzüm üretiminin %52’sini bu çeşitler oluşturmaktadır. İstatistiki veriler incelendiğinde 2004 yılından bu yana sofralık üzüm yetiştirilen bağ alanlarında önemli bir azalma olduğu, bununla birlikte birim alandaki verime bağlı olarak, üretim miktarımızın arttığı görülmektedir (Tablo 3). 2012 yılında 2.6 milyon dekar alanda yaklaşık 2.2 milyon ton sofralık üzüm üretimi gerçekleşmiştir. Sofralık üzüm üretiminde verim, ortalama 830 kg/ da’dır ve ülkemizdeki üretime çekirdekli çeşitler hakimdir. 2012 yılı itibarı ile sofralık üzüm üretim alanlarının sadece %13’ünde çekirdeksiz çeşitlerin yetiştirildiği ve bu çeşitlerin sofralık üzüm üretiminde %27’lik bir paya sahip olduğu görülmektedir. Bununla birlikte çekirdeksiz üzüm çeşitlerinin yetiştiriciliğinde ortalama verim (1746 kg/da), çekirdekli çeşitlere oranla (713 kg/da) çok daha yüksektir. Çekirdekli sofralık üzüm çeşitleri, sırası ile, Akdeniz (627,852 da), Güney Doğu Anadolu (595,244 da), İç Anadolu (389,025 da), Marmara (215,081 da) ve Ege (205,344 da) bölgelerinde yetiştirilmektedir. 2012 yılında yaklaşık 344 bin dekar alanda 600 bin ton olarak gerçekleştirilen çekirdeksiz sofralık üzüm yetiştiriciliğinin %97’si tek başına Ege bölgesine aittir (TÜİK, 2013). olarak da adlandırılan bu çeşit, sıklıkla yeni sofralık üzüm çeşitlerinin elde edilebilmesi için ebeveyn olarak da değerlendirilmektedir. Flame Seedless ve Crimson Seedless bunun en popüler örnekleridir. Zira bu üç üzüm çeşidi ile birlikte Red Globe (hasat sonrası performansı ve yüksek verimi ile benimsenen çekirdekli bir çeşit) dünyada yetiştiriciliği yapılmakta olan en önemli sofralık üzüm çeşitleridir (Hinrichsen ve ark., 2004). Bu dört üzüm çeşidi kendi içinde de- Bahçe Bitkileri Derneği Dünyada binlerce üzüm çeşidi bulunmasına rağmen, küresel pazarda yaklaşık yirmi çeşidin önem kazandığı görülmektedir. Dünyada en çok üretilen ve uluslararası pazarda yer alan sofralık üzüm çeşidi, yaklaşık %40’lık bir pay ile Sultani Çekirdeksizdir. Sultanina, Sultani, Sultana, Kishmish ya da Thompson Seedless Bahçe Haber ğerlendirildiğinde küresel olarak sofralık üzüm yetiştiriciliğine öncelikle çekirdeksiz sonra da kırmızı ve siyah renkli üzüm çeşitlerinin hakim olduğunu söylemek mümkündür. Sofralık Üzüm Tüketimi Dünyada sofralık üzüm üretimine paralel olarak tüketiminin de en yüksek olduğu kıta (% 59.71) Asya’dır. Kıtada tüketimi en yüksek olan ülke Çin’dir. Onu sırası ile Hindistan, Türkiye ve İran izlemektedir. Bununla birlikte, kıta genelinde tüketimin artış eğiliminde olduğu, yıl boyu tüketim talebinin arttığı bildirilmektedir (Anonymous, 2013a). Sofralık üzüm tüketimi bakımından 4.14 milyon ton ile Avrupa ikinci sırada yer almaktadır. Kıtada tüketim açısından lider ülke İtalya’dır. Onu Almanya, İngiltere, Fransa ve İspanya izlemektedir. Amerika ve Afrika kıtalarında ise sofralık üzüm tüketimi diğer iki kıtaya oranla oldukça azdır (Tablo 1). Bununla birlikte özellikle ABD’de 1970li yıllarda kişi başına 1.3 kg olan sofralık üzüm tüketimi, 2008 yılında 3.9 kg’a yükselmiştir. Kuzey ve Güney Amerika’da tüketim trendinin 2006 yılından bu yana değişmediği, Afrika’da ise artış Cilt: 3 Sayı: 2 2014 5 eğiliminde olduğu bildirilmektedir (Anonymous, 2013b). Güney yarımkürenin üretici ülkelerine bakıldığında ise Şili (toplam üretimin %10’u kadar) ve Güney Afrika’da (toplam üretimin %5’i kadar) iç tüketimin çok düşük olduğu, sofralık üzüm endüstrisinin ihracat odaklı yürütüldüğü görülmektedir (Anonymous, 2013a). Sofralık Üzüm Ticareti Dünyada üretimi yapılan sofralık üzümlerin yaklaşık % 15’i uluslararası piyasalarda işlem görmektedir. Son 10 yılda sofralık üzüm ticaret hacmi yaklaşık %40 artarak, 2009 yılında 3.8 milyon tona ulaşmıştır (OIV, 2013). Tablo 1’de görüleceği gibi dünyada sofralık üzüm ihracatının %39’u Amerika kıtasından, %32.7’si de Avrupa kıtasından yapılmaktadır. Asya kıtasının ihracattaki payı %15, Afrika’nın ise %11’dir. Uluslararası sofralık üzüm piyasalarına bakıldığında, piyasa oyuncularının tamamının üretici ülkeler olmadığı (örneğin, Hollanda) görülmektedir. O nedenle burada sofralık üzüm üretim potansiyeli bakımından ilk on ülke seçilerek, bu ülkelerin son 50 yılda ihracat hacimleri ve birim fiyatlarında meydana gelen değişimler verilmiştir (Tablo 4-5). Seçilen ülkeler 2011 yılındaki ihracat hacimlerine göre sıralanarak tablolara yerleştirilmiştir. Sunulan veriler son elli yılda dünyada sofralık üzüm ticaretindeki artışı vurgulamak açısından önemlidir. Zira 1961 yılından bu yana üretici on ülkenin toplam ihracat hacmi, yaklaşık 397 bin ton’dan 2.78 milyon tona yükselmiştir. 20 yy.’da ihracat potansiyeli en yüksek ilk beş ülke İtalya, İspanya, ABD, Yunanistan ve Güney Afrika iken, 1990’lardan itibaren durum değişmiştir. 21. yy’da sofralık üzüm ticaretindeki liderlik, sadece kıtalar arasında değil, yarım küreler arasında da el değiştirmiştir. 2006 yılından beri ihracat potansiyeli en yüksek ilk beş ülke Şili, İtalya, ABD, Güney Afrika ve Türkiye’dir. Sofralık üzüm satın alan ülkeler incelendiğinde küresel bazda en büyük ithalatçının Avrupa kıtası olduğu görülmektedir (Tablo 1). Kıtanın küresel ithalattaki payı %59.02’dir. Onu % 25.39 pay ile Amerika ve %14.21’lik pay ile Asya kıtaları izlemektedir. Üzüm üreten ama tüketimi çok düşük olan Afrika kıtasının ithalattaki payı (%0.58) ise çok düşüktür. Tablo 6’da görüleceği gibi Avrupa kıtasının en büyük ithalatçısı Avrupa Birliği ve Rusya’dır. Amerika kıtasından ABD, Kanada ve Meksika, Asya da ise Çin’in ilk on ithalatçı ülke arasında yer aldığı görülmektedir. Sofralık üzüm ihracatçısı ülkelerin bu pazarlardan hangisinde yer aldığı önemlidir. Küresel bazda pazarın üçte birine sahip olan Şili’nin ihracatının %50’sini ABD’ye gerçekleştirdiği görülmektedir. Şili’nin ikinci büyük ihracat pazarı AB’dir. Son yıllarda ABD pazarında ihracat potansiyelinin artıyor olması, AB ve Rusya’daki pazar kayıplarını dengelemektedir (Anonymous, 2008; 2013a; Hennicke, 2011). Dünyada sofralık üzüm üreticisi ülkelerden ihracat hacmi en yüksek olan ikinci ülke İtalya’dır (Tablo 5). Bununla birlikte 2002 yılından itibaren sahip olduğu pazarın üçte birini kaybetmiştir. İtalya’da sofralık üzüm ihracatının %90’dan fazlası AB üyesi diğer ülkelere (özellikle Almanya, Fransa ve Polonya’ya) yapılmaktadır. AB dışında ihracat yapılan ülkeler İsviçre, Norveç ve Rusya’dır. Ancak son yıllarda Rusya pazarında Bahçe Bitkileri Derneği ( Bahçe Haber 6 Cilt: 3 Sayı: 2 2014 Şili ile artan bir rekabet ile karşı karşıyadır (Leishman ve Monros, 2006; Bettini, 2012; Anonymous, 2013a). ABD’de üretilen sofralık üzümlerin yaklaşık üçte biri ihraç edilmektedir ve ülkenin ihracat hacminin her geçen yıl arttığı görülmektedir. 1999 yılında 280 bin ton olan ihracat hacmi, 2011 yılında %49 artarak 498 bin tona yükselmiştir (Tablo 4 ve 5). On beş farklı ülkeye gerçekleştirilen ihracatta, sırasıyla, Kanada, Meksika, Hong Kong, Çin ve Malezya en büyük ilk beş markettir. Bunlara ilave olarak son yıllarda Çin, Tayvan, Avustralya ve Endonezya’da pazar paylarını arttırdıkları görülmektedir. Ancak, yıl boyu sofralık üzüm tüketimine yönelik talep artışı sebebi ile ABD’de ithalat hacminin ihracatı aştığı belirtilmektedir. ABD’nin en önemli ürün tedarikçileri, ölü sezonda pazara giren Şili, Meksika, Peru, Brezilya ve Güney Afrika şeklinde sıralanmaktadır (Boriss ve ark., 2006; Anonymous, 2008; 2013a). 1990’lardan itibaren ihracat hacmi hızla artan Güney Afrika’nın gelenekselleşmiş pazarı AB’dir. Güney yarım küredeki rakiplerinden daha kısa bir nakliye mesafesine sahip olması ve AB ile yapılan serbest ticaret anlaşması Güney Afrika’ya avantaj sağlamaktadır. Son yıllarda sofralık üzüm endüstrisinin Asya ve Ortadoğu pazarlarına yöneldiği ve Hong Kong, Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere bu piyasalarda pazar paylarını arttırdıkları görülmektedir. AB ile kıyaslandığında bu piyasalarda uygulanan tarife dışı önlemlerin (etik; halk ve bitki sağlığı; ticarette teknik engeller) daha az zorlayıcı olması, Güney Afrika’da sofralık üzüm endüstrisinin odak değiştirmesinin temel sebebi olarak bildirilmektedir (Pickelsimer, 2013). Türkiye, 239 bin ton ihracat hacmi ile Güney Afrika’nın hemen ardından, beşinci sırada gelmektedir. Ülkemizin sofralık üzüm ihracat hacminin 2000 yılından bu yana yaklaşık 3.5 kat arttığı görülmektedir (Tablo 5). ABD Tarım Bakanlığı Dış Ülkeler Tarım Servisi Temmuz 2013 raporunda, AB, Rusya ve Ukrayna piyasalarındaki kuvvetli talebe bağlı olarak, Türkiye’nin sofralık üzüm ihracatının son üç yılda % 30 arttığı bildirilmektedir. AB’de sofralık üzüm ithalatının sadece üçte biri üye olmayan ülke- Bahçe Haber lerden yapılmaktadır. Bu açıdan bakıldığında Türkiye, AB’ye üzüm ihraç eden ülkeler arasında yaklaşık %10’luk pazar payı ile Güney Afrika (%39) ve Şili’den (%25) sonra üçüncü sırada yer almaktadır. AB ülkelerinin sofralık üzüm ithalatında mevsimsel değişim izlendiğinde Aralık’tan Mayıs sonuna kadar piyasalara Güney Afrika, Şili ve Arjantin’in hakim olduğu, Ağustos-Kasım aylarında ise Türkiye’nin ön plana çıktığı görülmektedir (Leishman ve Monros, 2006; Anonymous, 2013a). Bu periyot, aynı zamanda, Avrupa ve Asya’daki diğer üretici ve ihracatçı ülkelerin hasat sezonuna rastlamaktadır. Tablo 5’de görüleceği gibi bu durum, Türkiye’nin birim fiyatlardan taviz vermesine yol açmakta, sofralık üzüm ihracat geliri diğer ihracatçı ülkelerle kıyaslandığında oldukça düşük kalmaktadır. Türkiye için son yıllarda en önemli pazar Rusya’dır. Rusya 400 bin ton ithalat kapasitesi ile dünyanın üçüncü büyük marketi konumundadır. Türkiye’nin bu pazardaki payı yaklaşık olarak %40’tır (Anonymous, 2013a). İhracat potansiyeli bakımından Tablo 5’de altıncı sırada yer alan ülke İspanya’dır. Son sırada yer alan Yunanistan ile birlikte İspanya, AB’nin üye statüsündeki tedarikçileridir. İspanya’da yerel üretimin üçte biri, Yunanistan’da ise yaklaşık üçte ikisi AB ülkelerine ihraç edilmektedir (Leishman ve Monros, 2006). Amerika kıtasında da benzer durum Meksika için geçerlidir. Meksika’da üretilen sofralık üzümlerin üçte ikisinin, tek pazar olarak, ABD’ye ihraç edildiği görülmektedir (Flores, 2010). Çin, dünyanın en büyük sofralık üzüm üreticisi olmasına rağmen, ihracat potansiyeli oldukça düşüktür (2011’de 106 bin ton). 2013 yılında, Asya’daki talebe bağlı olarak ihracat hacminin 125 bin tona çıkması beklenmektedir. Çin, sofralık üzüm pazarında, ihracattan çok son beş yıldır nerede ise üç kat genişleyen ithalat hacmi ile dikkat çekmektedir. Aslında Çin’le birlikte Asya tüm ihracatçılar açısından cazip bir market haline gelmiştir (Anonymous, 2013a). Çin ve Türkiye’ye benzer şekilde, dünyanın üçüncü büyük üreticisi olmasına rağmen, Hindistan’ın da ihracat potansiyeli üretim potansiyeli ile paralellik göstermemektedir (Tablo 5). Sofralık üzüm üretiminin sadece %4.5’i Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine ihraç edilmekte- Cilt: 3 Sayı: 2 2014 7 dir. Tüketici Tercihleri, Market Eğilimleri ve Alıcıların Koşulları Sofralık üzüm endüstrisinde buraya kadar anlatılan üretim ve ticaretin yanı sıra ıslah programlarının geliştirilmesi bakımından da tüketici tercihleri son derece önemli ve belirleyici bir faktördür. Üstelik 21. yy’da tüketicilerin sofralık üzüm tercih sebepleri ve kriterlerinde önemli değişimler olduğu gözlenmektedir. California Sofralık Üzüm Komisyonu tarafından açıklanan son araştırmada, tüketicilerin yarısından fazlası üzüm satın alırken öncelikle fiyatına dikkat ettiklerini belirtmişlerdir. Komisyon, bu nedenle satıcıların üzüm için etiket fiyatı belirlerken orta gelir grubunu hedef almalarını tavsiye etmekte, fiyatın çok yüksek ya da çok düşük olması durumunda tüketicilerin üzüm satın almadığını bildirmektedir. Tüketici tercihlerinde fiyattan sonra en önemli kıstas, üzümün kalitesidir (kusursuz ve sağlam). Tüketicilerin %90’ı mümkün olan en iyi kalitede ve tüketebileceği makul miktarlarda üzüm satın almak istediğini, çünkü aldıkları ürünleri tüketmeden çöpe atma konusunda endişe duyduklarını belirtmişlerdir. Bu açıdan tüketicilerin önemsediği üçüncü kıstas ürünün görünümüdür. Hemen hemen tüm tüketiciler görünümün, özellikle de çekici görünüme sahip üzümlerin, kendileri için çok önemli olduğunu bildirmişlerdir. Kirli ya da tezgahta dağınık görünen üzümler ile ağzı açık ve yapışkan görünümlü ambalajların, satın alma açısından ciddi engeller olduğu belirlenmiştir. Dolayısı ile tüketiciler açısından dördüncü kıstas ürünün satışa sunuluş şeklidir. Tüketicilerin %38’i market tezgâhından elle seçerek üzüm satın almaya karşı çıkmazken, geriye kalan büyük çoğunluk bu şekilde ürün satışını kontaminasyon sebebi ile hijyenik bulmadıkları için reddederek, yasaklanması gerektiğini bildirmişlerdir. Yapılan araştırma tüketicilerin %74’ünün üzümü atıştırmalık bir besin olarak değerlendirdiğini ve bu nedenle satın aldığını göstermiştir. Hatta tüketicilerin %72’si cips, bisküvi vb. ürünler yerine, öğün arası atıştırmalık olarak üzüm satın aldıklarını belirtmişlerdir. Bunun altında yatan temel Bahçe Haber 8 Cilt: 3 neden sağlıklı beslenme endişesidir. Tüketicilerin yaklaşık üçte ikisi (% 66) antioksidan içeren, hastalıklarla savaşan besinler tüketmek için çaba sarf ettiklerini, üzümü de antioksidan içeriği ve sağlık açısından faydalı diğer özellikleri sebebi ile satın aldıklarını belirtmişlerdir (Anonymous, 2013c). AB ülkelerinde yapılan araştırmalar da tüketicilerin yukarıdakilere benzer eğilimler sergilediğini göstermektedir. AB’ne bağlı 25 ülkede yapılan araştırmada tüketicilerin besin maddesi satın alırken öncelikle ürünün kalitesine (% 42) ve fiyatına (%40) dikkat ettikleri belirlenmiştir (Anonymous, 2006). Piva ve ark. (2006)’nın yaptıkları araştırmaya göre tüketiciler açısından sofralık üzümlerde kaliteyi belirleyen meyve özelliklerinin başında tat/lezzet (% 26.7) gelmektedir. Onu, sırası ile kabuk kalınlığı (%15.8), çekirdeklilik durumu (%10), tane iriliği (%8.9) ve meyvenin dokusal nitelikleri (% 5.1) hususundaki beklentiler izlemektedir. Bu özelliklere bağlı olarak tüketiciler, tatlı ve çok asidik olmayan, ince kabuklu, birkaç çekirdekli/çekirdeksiz, iri taneli, gevrek ve sulu üzümleri tercih ettiklerini bildirmişlerdir. Bununla birlikte günümüzde, sağlık ve sağlıklı yaşamla ilgili endişelerine bağlı olarak, tüketicilerin kalite konusundaki beklentilerine yeni kriterler eklenmiştir. AB kapsamında yapılan araştırmalar üye tüm ülkelerde tüketicilerin günlük yaşamlarında besin maddesi satın alırken en fazla taze meyve ve sebzelerdeki kalıntılar konusunda endişe duyduklarını göstermiştir. Bu açıdan günümüzde gıda güvenlik sertifikaları, pestisit kalıntıları (MRL), ürünün besin bileşenleri ve sağlık açısından fonksiyonel fitokimyasal içerikleri tüketici tercihlerini belirleyen önemli özelliklerin başında gelmektedir. Hijyenik olmayan koşullar ve kontaminasyon riski nedeni ile AB kapsamındaki tüketicilerin de, satış şekli ve paketlemeye çok önem verdiği görülmektedir. Hem bu nedenler hem de tüketim kolaylığı sebebi ile sofralık üzümleri yemeye hazır paketlerde ve küçük porsiyonlar halinde satın almayı tercih etmektedirler. Bunlara ilave olarak 21. yy’da sürdürülebilir tarım, adil ticaret, çevre duyarlılığı vb. entelektüel yaklaşımlara bağlı olarak sofralık üzüm tüketicilerin, üreticilere yönelik başka beklenti ve talepleri olduğu görülmektedir (Hinrichsen ve ark., 2004; Anony- Sayı: 2 2014 mous, 2006; Crem ve Schotel, 2011). Sofralık üzüm tüketicilerinin tüm bu eğilim ve beklentilerine bağlı olarak gelişen satın alma tercihlerinin market trendleri ve alıcıların koşulları bakımından da belirleyici olduğu görülmektedir. Sofralık üzüm ticareti bakımından en büyük pazar olan AB’de sofralık üzüm mevzuatında (UNECE STANDARD (EC) No 543/2011, 7 Haziran 2011) ekstra, I. ve II. sınıf olmak üzere üç kalite sınıfı belirtilmektedir. Son yıllarda bu pazarda, belirtilen mevzuata ilave olarak, yasal zorunluluğu olmayan koşulların uygulanmasında bir artış olduğu görülmektedir. Büyük perakende zincirlerin üzüm alımında, tedarikçi firmanın GlobalGAP ve/veya HACCP ya da BRC onaylı olması bir zorunluluk haline gelmiştir. Batı Avrupa ülkelerine GlobalGAP sertifikası olmayan ürünlerin neredeyse hiç satış şansı yoktur. Özellikle sofralık üzümlerde MRL kontrolü için ekstra talepler bulunmaktadır. Organik ve /veya adil ticaret (FLO-CERT) etiketli ürünler az olmasına rağmen, çok popülerdir. Aynı şekilde sürdürülebilirlik etiketleri ve eko-etiketlerine olan talep gittikçe artmaktadır. Üzümlerin tüketici ambalajları (örneğin İngiltere pazarında 500 g’lık ambalajlar) ile pazara sunulması ve kompostlaştırılabilir ambalajlar kullanılması tercih sebebidir. Tüm bunların üreticiye katma değer sağladığı bildirilmektedir (Crem ve Schotel, 2011). Sonuç Buraya kadar yapılan değerlendirmeler, sofralık üzüm üretimi, tüketimi, tüketici tercihleri, piyasalar ve piyasalardaki alıcıların koşulları bakımından 20. yy’dan bu yana önemli değişimler olduğunu göstermektedir. 21. yy’da tüketimdeki talep artışına paralel olarak dünyada sofralık üzüm üretimi geçen yüzyılın sonuna göre %64 oranında artmıştır. 1990’lı yıllardan itibaren güney yarım küreden kuzey yarım küreye doğru gelişen sofralık üzüm ticareti, güney yarım kürede üretim alanları ve miktarının arttırmakla kalmamış, sofralık üzüm ticaret hacminin 3.5 milyon tona ulaşmasını sağlamıştır. Bu durum, tüketiciler açısından sofralık üzümlerin yıl boyu tüketilebile- Bahçe Haber ceği algısını da yaratmıştır. Önceleri Avrupa ve Amerika kıtalarında gelişen bu algı, son yıllarda Asya kıtasında da görülmeye başlamıştır. Üretici ülkeler rekabet şanslarını ve pazar paylarını arttırarak var olabilmek için piyasaya arz sürelerini uzatmak zorunda kalmıştır. Bu açıdan, hasat öncesi ve sonrası tüm uygulama olanaklarını benimseyerek devreye soktukları gibi, geleneksel yetiştirme şekilleri ile birlikte yüzyıllardır kendi coğrafyalarında yetişen üzüm çeşitlerinden de vazgeçmek zorunda kalmışlardır. Bu durum farklı hasat dönemleri ve tüketici isteklerine uygun yeni üzüm çeşitlerinin ıslahı ve yetiştiriciliğine olan talebi arttırmıştır. Bu gün küresel olarak, sofralık üzüm yetiştiriciliği yapılan bağların çeşit profilinde önemli değişimler vardır. Yerel popülasyonlardan kaynaklanan genetik varyasyon hızla azalırken geçen yüzyılın son çeyreğinde ıslah edilen bazı sofralık üzüm çeşitleri nerede ise global bir hüviyet kazanmıştır. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine de bağlı olarak, son yıllarda diğer türlerde olduğu gibi sofralık üzüm yetiştiriciliğinde de, biyolojik çeşitlilik ve yerel genotiplere kuvvetli vurgular yapılmaktaysa da, sofralık üzüm endüstrisinin paydaşları henüz bu uyarıları dikkate almamaktadır. Tüketicilerin yeme kolaylığı bakımından çekirdeksiz üzüm çeşitlerini tercih ettiği belirtilse de, bunun hala sofralık üzüm piyasalarında hakim olan Sultani Çekirdeksiz üzüm çeşidinin arzı ve bu arzın yarattığı tüketici algısı ile ilgili olduğu anlaşılmaktadır. Zira 1980 yılında tescil edilerek üretimine başlanan Red Globe, tüketiciler tarafından kabul gördüğü için uluslararası pazarlara arz edilen dört önemli üzüm çeşidi arasında yer almaktadır. 21. yy’da tüketici tercihleri haz alma duygusunun ötesine geçmiş, bu yüzyılda tüketici tercihlerine beslenme ve çevre bilincindeki değişimler damgasını vurmuştur. Tüketicilerin sağlık ve sağlıklı yaşam kaygısına, yaşanan ekonomik krizlerle birlikte maddi kaygılar da eklenmiştir. O nedenle tüketiciler için, sofralık üzümlerin maliyeti kadar gıda güvenliği de önemlidir. Tüketicilerin etik ve entelektüel yaklaşımları, sürdürülebilir tarım, çevre dostu üretim teknikleri, adil ticaret, kompostlaştırılabilir ambalajlar, üretimdeki karbon ve su ayak izleri gibi pek çok beklentiyi tetikle- Cilt: 3 Sayı: 2 2014 9 miştir. Bu durum kısa sürede market trendlerini değiştirmiş ve piyasa alıcılarının koşullarına yasal ve tarife dışı yeni koşullar eklenmiştir. Bu koşullara bağlı olarak dünyanın en büyük ithalatçısı olan AB pazarında tüm ihracatçı ülkelerin zorlandığı görülmektedir. Son yıllarda Türkiye dahil tüm ihracatçı ülkeler kuvvetli büyüme potansiyeline sahip Rusya, Asya ve Ortadoğu marketlerine yönelmiştir. Bu marketlerin cazip hale gelmesindeki en önemli sebep ise AB ile kıyaslandığında daha yumuşak olan tarife dışı kriterlerdir. Ancak bilişim teknolojilerinin bu kadar hızlı geliştiği günümüzde, farklı ülkelerin kamuoylarında ortak bilinç çok hızlı oluşabilmektedir. Bu pazarlardaki tüketici tercihlerinin yakın gelecekte, diğer pazarlardakine benzer yönde gelişebileceği ihtimali ciddiye alınması gereken önemli risklerdendir. Ülkemiz, rakamlarla da gösterildiği gibi, dünyada sofralık üzüm üretimi ve ihracatı bakımından önemli bir potansiyele sahiptir. Önemli olan bu potansiyelin korunmasından çok, daha iyi değerlendirilebilmesidir. Bu açıdan, yukarıda belirtilen tüm hususların gözden geçirilerek ülkemizdeki sofralık üzüm üretim ve pazarlama aşamalarındaki eksikliklerin iyileştirilmesi için vakit kaybetmeden harekete geçilmesi gerekmektedir. Bu hususta söz konusu endüstri içerisinde yer alan tüm paydaşların önemli sorumlulukları vardır. KAYNAKLAR Anonymous, 2006. Special Eurobarometer 230 “Risk Issues” Report, European Commission. http://www.efsa.europa.eu/en/riskperception/ docs/riskperceptionreport.pdf Anonymous, 2008. World Markets and Trade: Fresh Table Grapes. USDA Foreign Agricultural Service, Office of Global Analysis January 2008, 5pp. Anonymous, 2013a. Fresh Deciduous Fruit (Apples,Grapes, and Pears): World Markets and Trade. USDA Foreign Agricultural Service, Office of Global Analysis June 2013, 23 pp. http://usda01.library.cornell.edu/usda/current/ decidwm/decidwm-06-21-2013.pdf Anonymous, 2013b. OIV Wine & Vine outlook (2008 -2009), OIV - 18, rue d’Aguesseau – F 75008 Paris, 86 pp. ISBN 979-10-91799-08-9. Anonymous, 2013c. Habits of Grape Shoppers. Cali- Bahçe Haber 10 Cilt: 3 fornia Table Grape Commission. http://www.grapesfromcalifornia.com/ consumerresearch.php Bettini, O. 2012. Italy Fresh Deciduous Fruit Annual 2012. USDA Foreigh Agricultural Servis Global Agricultural Information Network, Report Number: IT1234, 10 pp. Boriss, H., Brunke, H. And Kreith, M. 2006. Commodity Profile: Table Grapes. Agricultural Marketing Resource Center, 8 pp. http:// aic.ucdavis.edu/profiles/GrapesFreshMarket2006.pdf Crem B.V. and Schotel, P. 2011 Fresh grapes in the United Kingdom CBI Ministry of Foreign Affairs of the Netherlands, 5 pp. http://www.cbi.eu/system/files/ marketintel/2011_Fresh_grapes_in_the_United_Kingdo m.pdf FAO, 2013. FAO Statistics Divisions Databeses. http://faostat.fao.org/site/342/default.aspx Flores, D. 2010. Mexico Fresh Deciduous Fruit Annual 2010, Apple, Pear, and Grape Situation. USDA Foreigh Agricultural Servis Global Agricultural Information Network, Report Number: MX0080, 15 pp. Hennicke, L. 2011. Chile Fresh Apples, Table Grapes and Pears Annual. USDA Foreigh Agricultural Servis Global Agricultural Information Network, Report Number: CI1041, 12 pp. Hinrichsen, P., Mejía, N., Prieto, H. and Munoz, C. 2004. Biotechnological approaches for table grape breeding:the experience of INIA-ChileXII Congresso Brasileiro de Viticultura e Enologia17 a 20 de Agosto de 2004, Recife e Petrolina, PE, Brasil, pp 67-53 Leishman, D. and Monros, C. 2006. EU-25 Agricultural Situation, Table grapes situation in the European Union 2006. USDA Foreigh Agricultural Servis Global Agricultural Information Network, Report Number: E36094, 29 pp. OIV, 2013. StatOIV extracts. http://www.oiv.int/oiv/ info/enstatoivextracts. Pickelsimer, C. 2013. Republic o South Africa Fresh Deciduous Fruit Annual. USDA Foreigh Agricultural Servis Global Agricultural Information Network Report, 17 pp. Piva C. R., Garcia, J.L.L. and Morgan, W. 2006. The Sayı: 2 2014 Ideal Table Grapes for the Spanısh Market. Rev. Bras. Frutic., Jaboticabal, 28 (2): 258-261. TÜİK 2013. TÜİK Veritabanları, Bitkisel Üretim İstatistikleri. http://www.tuik.gov.tr/PreTablo.do? alt_id=1001 Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 2 2014 11 Bahçe Haber 12 Cilt: 3 Sayı: 2 2014 TARIMIN BÜYÜYEN GÜCÜ: FİDE SEKTÖRÜ Kamil Yelboğa GİRİŞ 1980’lerin ortasında Türkiye’de örtü altı kesme çiçek üretimi ile birlikte gelişen damla sulama, aynı zamanda örtü altı sebzeciliğine de önemli bir ivme kazandırdı. Örtü altı sebzeciliğindeki bu hızlı gelişme beraberinde yüksek verimli ve hastalıklara dayanıklı hibrit tohumları ile Türk çiftçisini buluşturdu. Bu pahalı ve verimli hibrit tohumlarından fide üretimi de, başlangıçta çiftçiye daha sonra da hazır fide sektörüne kayıp vermeden özenle fide üretimi yapma zorunluluğu getirdi ve sektör hızla geliş- 2008 yılında sektör örgütlenmesini de beraberinde getirdi. TÜRKİYE FİDE ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ 2006 Yılında 5553 Sayılı Tohumculuk Kanununun yürürlüğe girmesi ile birlikte tarım sektörü içinde yer alan tohum, fide, fidan gibi çoğaltım materyali ıslah eden ve üreten kuruluşlar, tohum yetiştiricileri ile bunların ticaretini yapan bayiler, birlik ve kooperatifler söz konusu kanun doğrultusunda örgütlendiler. Bunlardan sebze, çilek ve aromatik fide üreticilerini bir araya getiren bir birlik olan FİDEBİRLİK, 2008 yılında 41 üye ile kuruldu. 2014 yılı mayıs ayı itibariyle üye sayısı 86’ya ulaşan FİDEBİRLİK, dinamik bir sektörün temsilcisi haline geldi. FİDEBİRLİK’in kuruluş yılı olan 2008 yılında üyelerinin % 90’ı Antalya Bölgesinde faaliyet göstermekte idi. 2014 yılına gelindiğinde ise, Tablo 1’den de görüleceği gibi hazır fide sektörü Türkiye’nin Doğu Anadolu Bölgesi hariç bütün bölgelerinde üretim yapar hale geldi. Bahçe Bitkileri Derneği meye başladı. Türkiye 1995-96 yılından başlayan ve bu günlere uzanan modern fidecilik, üretim kapasitesi itibariyle Avrupa’nın önde gelen ülkeleri içinde yer aldı. Bu hızlı gelişme Fide Üreticileri Birliği Genel Sekreteri [email protected]; [email protected] Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 2 2014 13 TÜRKİYE FİDE SEKTÖRÜNDEKİ GELİŞMELER mıştır. 2012 Yılına gelindiğinde ise, toplam hazır fide üretimi içinde domates fidesinin oranı yüzde 41’e düşerken yeşil yapraklı sebze fidesine talep ise yüzde 25’e yükselmiştir (Tablo 3). 1995 Yılında 1 işletme ve 10 milyon fide üretimi ile start alan fide sektörü, 2012 yılında 100’ün üzerinde işletme ile resmi olmayan veriye göre 3.2 milyar civarında fide üretir hale gelmiştir (Tablo 2). Bu hızlı gelişmenin öncüleri ise, pahalı hibrit tohumlarının sahibi olan tohum sanayicisi kuruluşlar olmuştur. AŞILI FİDEYE TALEP HIZLA ARTIYOR Dünyanın pek çok ülkesinde uzun yıllardır uygulanan ancak ülkemizde 2001 yılından itibaren ticari anlamda üretilmeye başlayan 2013 yılı sonu itibariyle sektörün ürettiği sebze ve çilek fidesi miktarının 3.5 milyar adedi bulduğu tahmin edilmektedir. Türkiye sebze üretiminde hazır fide kullanımı, başlangıçta sadece örtü altında kısmen kabul görmüşken bugün örtü altı sebzeciliğinin tamamı ve açık tarla sebze üretiminin de yaklaşık yüzde 70’i hazır fide kullanır duruma gelmiştir. Bahçe Bitkileri Derneği FARKLI SEBZE TÜRLERİNDE HAZIR FİDE TALEBİ Fide sektörünün ilk kuruluş yıllarında hazır fide olarak sadece domates fidesine talep vardı. Takip eden yıllarda diğer örtü altı ve açık tarla sebze türlerine de giderek talep arttı. 2010 yılında domates fidesi üretimi, toplam üretim içinde % 60’ın altına düşmüş, buna Bahçe Bitkileri Derneği aşılı fideye talep, geçtiğimiz on yılda yaklaşık 400 katı bir üretim artışı göstermiştir. Tablo 4’den de görüleceği gibi 2012 yılı sonu itibariyle aşılı fide üretiminde yıllık 110 milyonu aşan bir üretim miktarına ulaşılmıştır. Bahçe Bitkileri Derneği Aşılı fide üretiminin üretici açısından sağlayacağı yararları şöyle sıralayabiliriz: mukabil yeşil yapraklı sebze türlerinde fide üretimi toplam üretim içinde yüzde 19’a ulaş- Bahçe Haber 14 Cilt: 3 Aşılı fide, birim alanda kullanılan fide adedi açısından tasarruf sağlar. Aşılı fidede kullanılan anaçlar, pek çok toprak kökenli hastalıklara dayanıklıdır. Sayı: 2 2014 Bu nedenle de üreticiye daha az ilaç kullanımı ile ekonomi ve yüksek kalitede verim sağlar. Aşılı fidede kullanılan anaçlar çok güçlü bir kök yapısına sahiptir. Bu nedenle aşılı fide topraktan su ve besin maddesi alımında büyük avantaj sağlar. FİDE SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI Son 10 yılda çok hızlı bir büyüme gösteren fide sektörünün başta çok önemli bir girdi olan tohum kaynaklı olmak üzere bazı sorunları bulunmaktadır. Bunlar sırasıyla; 1. Tohumdan kaynaklanan sorunlar: Tohum kökenli bazı hastalıklar zaman zaman bazı işletmelerde epidemi yapabilmekte ve bu durum da çiftçi ile fide işletmeleri arasında hukuki davalara neden olabilmektedir. İşletmelerde görülen bu tür hastalıkları hızlı ve doğru bir yöntemle teşhis edecek akredite bir laboratuarın olmayışı, hukuki davalarda sektörün önüne çıkan önemli sorunlardan biridir. Yerli üretilen tohumlarda analiz zorunluluğunun olmaması bu tohumlarda riski ithal tohumlara göre daha da artırmaktadır. Minimum çimlenme oranları ile kademeli çimlenmeden kaynaklanan sorunlar, zaman zaman fide üreticilerini sıkıntıya sokmaktadır. 2. Toprak ve diğer bulaşma kaynaklı sorunlar: Bazı durumlarda bir önceki yetiştirme sezonundan kalan hastalıklı bitki artıkları, toprağa karışarak hastalığı takip eden yetiştirme sezonundaki bitkilere bulaştırabilmektedir. Diğer yandan işçiler ve sulama suyu yolu ile de yakın çevredeki seralardan hastalık olmayan seralara hastalık bulaşması olasıdır. Üreticiler hastalığın kaynağını bilmediğinden, açtığı hukuki davaların bedelini fide işletmeleri ödemek durumunda kalmaktadır. lanmaktadır. Sektörün beklentisi gerek tohumda ve gerekse fidede daha düşük ve tek bir KDV uygulamasına geçilmesidir. 4. Fide işletmeleri, bir sanayi kuruluşu olarak kabul edilmemekte ve bu nedenle de kobi kapsamına alınmamaktadır. Fide sektörünün kobi kapsamında olmayışı da kobi desteklerinden sektörü mahrum bırakmaktadır. 5. Fide işletmeleri, kullandığı elektrik enerjisini pahalı tarifeden almaktadır. Bu durum girdi maliyetleri içinde önemli bir yer tutmakta ve bu nedenle de yüksek tarifeden kullanılan enerji de fide üretim maliyetlerini artırmaktadır. Sonuç 150 milyon USD’ın üzerinde bir değere sahip modern alt yapısı ve 200 milyon USD’ın üzerinde bir ciroya sahip hazır fide işletmeleri, 20 yıllık geçmişe sahip ve hızla gelişen genç bir sektördür. Sektörün yıllık üretimi 3 milyar adedi aşmış bulunmaktadır. Halen örtü altı sebze üretiminin tamamına hitap eden sektör, yakın gelecekte açık tarla sebze üretiminin de tamamının talebini karşılayacak bir kapasiteye ulaşmış bulunmaktadır. Sektörün önde gelen sorunlarından biri tohumdan kaynaklanan sorunlardır. Bu nedenle de sektörün ihtiyaçlarına cevap verecek akredite bir tanı laboratuarına acil bir gereksinim bulunmaktadır. Tam bir sanayi kuruluşu özelliğine sahip sektör işletmeleri, kobi kapsamına alınmayı ve kobi desteklerinden de yararlanmayı beklemektedir. 3. Sektörün ürettiği fidelere gelir idaresi tarafından % 8-18 arasında KDV uygu- Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 2 2014 15 Bahçe Haber 16 Cilt: 3 Sayı: 2 2014 EMEKLİLİK 2014 yılının ilk yarısında, Bahçe Bitkileri camiasından Prof. Dr. Ahsen Işık ÖZGÜVEN emekli oldu. Kendisine sağlıklı ve huzurlu bir yaşam diliyoruz. Prof. Dr. Ahsen Işık ÖZGÜVEN Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü’nden 1981 yılında mezun oldu. Aynı bölümde 1982 yılında Araştırma Görevlisi olarak çalışmaya başladı. Çalışmaları ılıman iklim meyveleri konusunda yoğunlaştı, 1992 yılında Doçent ve 1997 yılında Profesör unvanını aldı. Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 2 2014 17 2014 Yılında Yapılacak Olan Ulusal Toplantılar 10. Sebze Tarımı Sempozyumu 2-4 Eylül, 2014, Namık Kemal Üniversitesi, Tekirdağ VI. Bahçe Ürünlerinde Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu 22-25 Eylül 2014, Uludağ Üniversitesi, Bursa V. Türkiye Tohumculuk Kongresi (Uluslararası katılımlı) 19-23 Ekim 2014, Dicle Üniversitesi, Diyarbakır: 5. Kestane Çalışma Grubu Toplantısı 4 - 6 Kasım 2014, Uludağ Üniversitesi, Bursa Bahçe Haber 18 Cilt: 3 Sayı: 2 2014 2014 Yılında Yapılacak Olan Uluslararası Toplantılar XIII Int. Symposium on the Processing Tomato - XI World Processing Tomato Congress June 08, 2014, Sirmione (Italy): V Int. Conference Postharvest Unlimited June 10, 2014, Lemesos (Cyprus): VIII Int. Symposium on Cemical and Non-Chemical Soil and Substrate Disinfestation July 13, 2014, Torino (Italy): XII Int. Pear Symposium July 14, 2014, Leuven (Belgium): XI Int. Conference on Grapevine Breeding and Genetics July 28, 2014, Beijing (China): Int. Go Nuts Symposium August 17, 2014, Brisbane (Australia): Int. Symposium on Consumer and Sensory Driven Improvements to the Quality of Fruits and Nuts August 17, 2014, Brisbane (Australia): Int. Symposium on Unravelling the Banana's Genomic Potential August 17, 2014, Brisbane (Australia): Int. Symposium on High Value Vegetables, Root and Tuber Crops and Edible Fungi - Production, Supply and Demand August 17, 2014, Brisbane (Australia): Int. Symposium on Biosecurity, Quarantine Pests and Market Access August 17, 2014, Brisbane (Australia): Int. Symposium on Physiology of Perennial Fruit Crops and Production Systems in a Changing Global Environment August 17, 2014, Brisbane (Australia): Int. Symposium on Horticulture to Improve the Livelihoods of Communities in Developing Countries August 17, 2014, Brisbane (Australia): Int. Symposium on Ornamental Horticulture in the Global Greenhouse August 17, 2014, Brisbane (Australia): Int. Symposium on Molecular Biology in Horticulture August 17, 2014, Brisbane (Australia): Int. Symposium on Abscission Processes in Horticulture and their Manipulation to Improve Crop Growth, Development and Quality August 17, 2014, Brisbane (Australia): XXIX Int. Horticultural Congress: IHC2014 August 17, 2014, Brisbane (Australia): XII Int. People Plant Symposium: Horticulture and Human Communities: People, Plants and Places August 17, 2014, Brisbane (Australia): VI Int. Symposium on Human Health Effects of Fruits and Vegetables - FAVHEALTH2014 August 17, 2014, Brisbane (Australia): Int. Symposium on the Non-destructive Assessment of Fruit Attributes August 17, 2014, Brisbane (Australia): Int. Symposium on Water Scarcity, Salination and Plant Water Relations for Optimal Production and Quality August 17, 2014, Brisbane (Australia): Int. Symposium on Postharvest Knowledge for the Future August 17, 2014, Brisbane (Australia): Int. Symposium on Eco-Efficiency in the Lifecycle of Horticultural Production and Footprinting Metrics August 17, 2014, Brisbane (Australia): Int. Symposium on Organic Waste to Horticultural Resource August 17, 2014, Brisbane (Australia): Int. Symposium on Mango Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 2 2014 August 17, 2014, Brisbane (Australia): 19 IV Int. Symposium on Papaya August 17, 2014, Brisbane (Australia): VII Int. Symposium on Education, Research Training and Consultancy August 17, 2014, Brisbane (Australia): V Int. Conference on Landscape and Urban Horticulture August 17, 2014, Brisbane (Australia): Int. Symposium on Plant Breeding in Horticulture August 17, 2014, Brisbane (Australia): III Int. Genetically Modified Organisms in Horticulture Symposium - Past, Present and Future August 17, 2014, Brisbane (Australia): Int. Symposium on Tropical Fruit August 17, 2014, Brisbane (Australia): Int. Symposium on Innovative Plant Protection in Horticulture August 17, 2014, Brisbane (Australia): Int. Symposium on Horticulture in Developing Countries and World Food Production August 17, 2014, Brisbane (Australia): Int. Symposium on Root and Tuber Crops: Sustaining Lives & Livelihoods into the Future August 17, 2014, Brisbane (Australia): Int. Symposium on Micropropagation and In Vitro Techniques August 17, 2014, Brisbane (Australia): Int. Symposium on Plants, as Factories of Natural Substances, Edible & Essential Oils August 17, 2014, Brisbane (Australia): XVII Int. Symposium on Horticultural Economics and Management & V Int. Symposium on Improving the Performance of Supply Chains in the Transitional Economies August 17, 2014, Brisbane (Australia): Int. Symposium on the Impact of Asia-Pacific Horticulture - Resources, Technology and Social Welfare August 17, 2014, Brisbane (Australia): IV Int. Symposium on Plant Genetic Resources: Genetic Resources for Climate Change August 17, 2014, Brisbane (Australia): Int. Symposium on Promoting the Future of Indigenous Vegetables Worldwide August 17, 2014,Brisbane (Australia): Int. Symposium on New Technologies in Protected Cultivation August 17, 2014, Brisbane (Australia): III Int. Jujube Symposium August 17, 2014, Brisbane (Australia): VIII Int. Pineapple Symposium August 17, 2014, Brisbane (Australia): VIII Int. Symposium on Kiwifruit September 18, 2014, Dujiangyan city, Chengdu (China): VI Balkan Symposium on Vegetables and Potatoes September 29, 2014, Zagreb (Croatia): III Asia Pacific Symposium on Postharvest Research, Education and Extension: APS2014 December 08, 2014, Hochiminh City (Vietnam): III International Symposium on Citrus Biotechnology November 11, 2014 Shimizu, Shizuoka (Japan) Bahçe Haber 20 Cilt: 3 Sayı: 2 2014 KAYIPLARIMIZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sezgin UZUN’u 4 Ocak 2014 tarihinde kaybettik. Kendisini saygıyla anıyoruz. Prof. Dr. Sezgin UZUN’ UN ÖZGEÇMİŞİ Trabzon’un Araklı ilçesi Pervane köyünde doğdu, İlk, orta ve lise öğrenimini Trabzon’da tamamladı. 1982 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümünü kazandı ve 1986 yılında aynı bölümden bölüm ve fakülte birincisi olarak mezun oldu, 1988 Yılında Ziraat Yüksek Mühendisi ünvanını aldı. 1989 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümünde Araştırma Görevlisi olarak atandı ve aynı Anabilim dalında Doktora öğrenimine başladı. Ekim 1991’de, yürütmekte olduğu Doktora çalışmasını dondurarak Yüksek Öğretim Kurulu tarafından Ondokuz Mayıs Üniversitesi adına Doktora öğrenimi görmek üzere İngiltere’nin Reading Üniversitesi Bitki Bilimleri Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümüne gönderildi. Bu Üniversitede ‘Sıcaklık ve Işığın Domates ve Patlıcanın Büyüme, Gelişme ve Verimi Üzerine Kantitatif Etkileri’ konulu Doktora çalışmasını tamamlayarak Nisan 1996 tarihinde yurda döndü. Haziran 1996’da Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümüne Yardımcı Doçent olarak atandı. 1996’dan itibaren 4 yıl süre ile Ondokuz Mayıs Üniversitesi Bafra Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcılığı görevinde bulundu. Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 2 2014 21 Temmuz 1997 ile Nisan 1998 tarihleri arasında kısa dönem olarak askerlik hizmetini yerine getirdi. 24 Kasım 2000’ de Doçentliğini aldı, Mayıs 2006 da Profesör oldu. 8 Yüksek Lisans ve 4 Doktora öğrencisinin tez danışmanlığını tamamladı. Üç çocuk babasıydı. Bahçe Haber 22 Cilt: 3 Sayı: 2 2014 Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen faciada 301 madencimizin hayatını kaybetmiş olması hepimizi derinden etkiledi. Aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, ailelerine sabırlar diliyoruz. Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 2 2014 23 Bahçe Bitkileri Derneği Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 35100 Bornova-İZMİR Tel: +232 388 18 65 Fax: +232 388 18 65 E-mail: [email protected] www.bahceder.org.tr
© Copyright 2024 Paperzz