T iir ^ ı u ı r ^ v ı ı ır .- t Mühtedılikten OsmanlI’ya, İnglllzler’e ve Türkiye Cumhuriyeti’ne isyana... rJL Hahamların torunları: Dili Profesörü Yona Sabarın ilginç iddiasına göre, özellikle ünlü Barzanî ailesinden gelen yerinde dinî çalışmalar Ve eğitim için merkezler kurmuşlardı .e ta r hahamlar Kürdistan'm bir çok w w Ahmet Uçar w irminci yüzyılın başlarından itibaren Kuzey Irak Kürtlerinin tarihinde m ühim rol oynayan Barzanî aşireti ve bölgedeki ilk faaliyetleri hakkında bizde ciddî bir araştırma yapılmamıştır. Son zamanlarda Mesut Barzanî’nin bazı açıklamaları ile bir kez daha gündemimize gelen bu ailenin tarihî serüveninin özeti, dikkate değer. • Kuzey Irak’ın Hakkâri’ye yakın uç noktalarından birinde, dağlık bir arazide kurulan Barzan Köyü, çevre köylere hâkim bir noktada bulunm akta, Musul vilâyetine bağlı “Zibar” nahiyesinin de mer- TİA R İ H v e D Ü Ş Ü N C E İ 16 ih Kaliforniya Üniversitesi İbranî .c om Barzanîler AIR ARTIRM A w .c om sürülmüş ve bir kaç yıl sonra da sürgünden dönm üştü. O ndan sonra da kimseyi kabul etmemiş ve 1903’de yerini oğlu II. Abdüsselâm’a bırakarak vefat etmişti.9 Şeyh Muhammed'in oğlu Molla Mustafa Barzanî anılarında, “1903-1904’d e bir g ü n köylerini basan H am idiye Alayı m ensupla rınca tutuklanarak, ailece Diyar bakır hapishanesine kondukları nı, bir buçuk y ıl kaldıktan sonra d ön d ü klerin i ” anlatm aktadır.10 Diyarbakır ya da Bitlis’te sürgün kalan ailenin bu felâketinde Osmanlı Arşivlerindeki belgelere göre Osmanlı’nın tavrı değil aşi ret ve tarikat kavgaları rol oyna mıştı. 1888 başlarında Barzanî aşiretinin katıldığı bir kavgayı Osmanlı ordusu bastırm ıştı.11 Barzanî aşireti 1898’de Becil ve Fakih Abdurrahman aşiretleriyle siyasî, Eylül 1903’de Şemdinanlı Şeyh Muhammed Sıddık Nehrî’yle dinî nüfuz mücadelesi ola rak değerlendirebilecek çatışma lar yaşamıştı.12 Aslında Şeyh Mu hammed ilginç bir insandı. Keke me olması nedeniyle tam bir m edrese eğitimi alamamış ve ba basının daha onun m edrese tale beliği dönem inde vefatıyla henüz talebe iken; postuna oturmuştu. Rus Kürdolog Bazil Nikin’e göre, kaba yöntemlerle kendi nüfuzu nu sürdüren Şeyh Muhammed, Şeyh Ubeydullah Nehrî’nin Osmanlı yönetimince 1880 Kürt is yanı nedeniyle Hicaz’a sürülme sinden sonra bölgedeki nüfuzu nu daha da arttırmış, civardaki aşiret liderlerine birer birer bo yun eğdirmişti. Bundan sonra o da babası I. Abdüsselâm gibi mehdiliğini ilân etti. Mehdiliğini ilân etmekle kalmadı, Musul’a ve dolayısıyla Osm anlı’ya “cihad-ı m ukaddes”(!) ilân etti. Mehdiliği ni ve cihad çağrısını kabul etm e yenleri acı bir son, feci ölümler bekliyordu. Zibar aşireti liderle rinden Molla Perisey’in başına gelenler korkunç ve tüyler ürper tici idi. Molla parça-parça edile rek öldürülm üş, bu parçalar oyulmuş yaşlı bir ceviz ağacının gövdesine konarak yakılmıştı. ih w Barzan Köyü’nün ne zaman kurulduğunu kesin olarak bilme sek de bu köyün kurulmasında ve gelişm esinde Barzanî Ailesi’nin rolünü biliyoruz. Bu aile den bilinen ve Barzan Kalesi'ni yapan ilk lider, Mesud’dur. Bü yük Zap ırmağının sol kıyısında kurulan bu köye, başka bir yer den dam at olarak gelen Mesud, oğlu Said’i bölgedeki m eşhur m edreselerde okuttu. Said’den ıra oğlu Mesud da benzer bir eğitimden geçti. Özellikle onun oğlu Taceddin, tasavvufa ilgi du yarak Barzan Köyü’nde bir tekke kurdu.4 Bu yıllarda bölgede Kadi rîlik ve Nakşîlik önem kazanmış tı. Bölgede Nakşibendîliğin ilk yayıcısı Mevlânâ Halid-i Bağda d îd ir (1777-1837). 1809 yılında H indistan’a giderek Abdullah-ı Devlevî’den (ks.) hilâfet alan Ha lici, kısa sürede bölgenin en etkin şeyhi olmuştu. Özellikle Hakkârili Abdullah Nehrî ve Palulu Ali Septî (Şeyh Said’in dedesi) aracı lığıyla Kuzey İrak ve Doğu Ana dolu’da yayılan Halidîye, Barzanîleri de tesir sahasına almakta cikmemişti. Nehrîlerden Seyyid ıdha, Barzanlı Şeyh Taceddin’e hilâfet vererek Barzan’daki tek kenin aktivitesini hızlandırmıştı.5 .e ta r ■■Nakşibendîliğin ■■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■yayılışı ■■ Şeyh Taceddin'den sonra yerine geçen oğlu I. Abdüsselâm, Sey yid Taha tarafından fıkıh dersleri almış olmanın da avantajıyla iliş kilerini sıklaştırmış, hatta zaman zaman Halid-i Bağdadî’yi (ks.) bi le ziyaret etmişti. Kürt kaynakla rına göre I. Abdüsselâm bu ziya retlerinin birinde Mevlânâ Halid’den bölgenin Nakşî halifesi ol ma iznini de almıştı. 1872’de şeyhliği oğlu Muhammed’e bıra karak vefat etti.6 Siyasî Kürtçülerden M. Sıraç Bilgin, “I. Abdüsselâm, OsmanlI ların m ecbûri iskânına ve zorla askere a lm alanna karşı ayaklan mış, görüşmelere gittiği M usul’d a asılm ıştı’7 dese de ne Osmanlı kaynakları ne de konuyla ilgili Kürt kaynakları bu bilgileri doğrulamamaktadır. I. Abdüsselâm’m öldürülmesi olayı ile ilgili Hollandalı Kürdoloji uzmanı Martin Van Bruinessen oldukça farklı ve ilginç şeyler an latmaktadır. Onun verdiği bilgiye göre, Seyyid Taha’nın kardeşi Şeyh Saleh’den hilâfet alan I. Ab düsselâm, şeyhinin ölümü üzeri ne kendisini şeyh ilân etti. Buna kızan Seyyid Taha’nın oğlu ve yeni şeyhi Ubeydullah, “Abdüsselâm ve müridlerinin delirdikle rini, şeytanın kurbanları olduğu n u ” ileri sürerek, ona savaş açtı. Şeyhlerinin yenilmesine rağmen A bdüsselâm ’ın m üridleri onu mehdi ilan ettiler. Abdüsselâm da korkusundan saklandı. Daha sonra da öldü. Yerine oğlu Muham m ed geçti. Muhammed, Şeyh Ubeydullah’a bağlılığını bildirdi. Fakat Ubeydullah’m Hicaz’a sü rülmesinden sonra bu kez de Muhammed Barzanî mehdiliğini ilan etti. Bu, bölge halkı tarafın dan benimsenmedi. Bölgede Barzanîler “divâne” olarak adlandırıl maya başlandılar.8 w kezini teşkil etmekteydi. Osmanlı Arşivi belgelerine göre 1909’da yine Barzan merkez olmak üzere üçüncü sınıf bir kazaya dönüştü rülm üştü.1 Bu kaza ve çevresinde Barzan, Zibar, Beçil ve Fakih Abdurrahm an aşiretleri ayrı ayrı yer leşim birimlerinde yaşamakta ve çoğu kez de birbirleriyle “aşiret kavgası” yapmaktaydılar. Bu ne denle Osmanlı yönetimi bölgede güçlü askerî karakollar kurmuş ve önemli miktarda güç bulun durm ak zorunda kalmıştı.2 Aslın da bu aşiretler çok büyük aşiret ler değildi. Meşhur Kürt tarihçile rinden M ehm ed Emin Zeki, 931 de B arzan aşiretinin 2750 h a n e olduğunu, yerleşik hayata geçip bağcılık, tü tü n c ü lü k ve hayvancılıkla uğraştıklarını ” yazar.3 Muhammed Barzanî Kürt kaynaklarına göre I. Ab düsselâm ’m yerine geçen Mu hammed, zâhid, aşiret ve kabile kavgalarından kaçanların sığına ğı, aktif bir insandı. Osmanlıya yapılan şikâyetler sonucu Bitlis’e T A R n i'.Ü İŞ Ü N C E ..... . '....' P!TME ih . şan Yahudilerin tarihî ve etimolo jik geçmişleri hakkında bilgi ver mişti. Sabar’a göre. Kuzey Irak'ta onikinci yüzyıl ve sonrasında za man zaman İbn Dugi. David Alroy ve Menahem gibi Yahudi ön derlerin öncülük ettiği ve onların mesih (kurtarıcı) ilân edildiği Ya hudi isyanları görülm üştü.15 Sabar’ın ilginç iddiasına göre bölge Yahudileri daha yoksullar arasın da yer alırken, özellikle ünlü Barzanî ailesinden gelen haham lar Kürdistan’ın bir çok yerinde dinî çalışmalar ve eğitim için merkezler kurmuşlardı. Bu dinî merkezler, Mısır ve Filistin gibi uzak yerlerden bile öğrenci ka bul ediyorlardı.16 Sabar bu ailenin daha sonra ne zaman Müslüman olduğu konusu üzerinde durm a maktadır. Ancak daha ileride de aktaracağımız gibi özellikle Şeyh Ahmed Barzanî’nin söz ve tavırla rı Barzanî Ailesi ile ilgili sis per desini yoğunlaştırmakta, özellikle gizli dinî kitapların varlığı, Müslü man, ehl-i sünnet ve Nakşibendî aile görüntüsüyle çelişmektedir. w .e ta r Barzanîlere bağlı Becil Şeyhi Nehrili Şeyh Muhammed Sıddık’a yazdığı bir m ektupta, "Burada a d la n n ı bile ağza alm ak isteme diğim bu rezil aşiretin ve bu kötü ruhlu ailenin bana ettikleri n a m ussuzca işler, o nur kinci işler de var ayrıca. Burada senin ta rafsız kararını istiyorum. Bilirsin ki, onlar K u r‘a n-ı K erim ’e bile acım am ış ve o n u n sayfalarını çöpe atmışlardır. Benim mescidi m i kirletmişlerdir”diyordu.^ co m A bdüsse lâm Barzanî, ve başlattığı isyana destek ve ren a şire t liderleri. w Yahudi Barzanîler w Kuzey Irak’ta asırlardır “Tat” diyelekti ile konuşan, ticaret ve kü çük zenaatlarla uğraşan, bir çok kasaba ve köyde sayılan az da olsa bulunan Yahudilere rastlanmakta idi. Bunlar giyim konusun da da Kürtlere benziyorlardı. Kürtler arasında “Yahudî olma dım, olmayacağım” deyimi yay gın olarak kullanılsa da Yahudiler, Kürtler tarafından hor görül mezlerdi.1'1 Kürtçe konuşan Yahudilerle il gili ilk ciddî çalışmaları, kendisi de Kürtçe konuşan bir Yahudi olan Kaliforniya Üniversitesi İbra nî Dili Profesörü Yona Sabar yap mıştı. Sabar, Tudelalı Benjamin ve Haham David’in seyahatna melerine dayanarak Kürtçe konu T ARİHvePÜŞÜNCEİ 18 İkinci Abdüssclâm 1903'de Şeyh Muhammed öl müş ve geride beş oğlu kalmıştı. Abdüsselâm (II), Şeyh Ahmed, Muhammed Sıddık. Muhammed Babu ve Mustafa Barzanî. Bunlar dan en büyüğü Abdüsselâm adıy la başa geçti. II. Abdüsselâm ba şa geçer geçmez bölgesinde sos yal ve İktisadî yönden hızlı bir atak başlatmıştı. II. Abdüsselâm bir şeyhden çok bağımsız bir si yasî lider gibi davranmaya başla mıştı. Toprak reformu yapmış, fa kir gençleri zorlayan, mehirdeki taşkınlık kaldırılmış, toplum sal ilişkiler yeniden düzenlenm eye çalışılmış, güvenlik önlem leri arttırılmış, köylerde camiler d a’ aktif hale getirilmiş, sorunlar Osmanlı yönetimine aktarılmadan şeyhin atadığı imamlar tarafından çözülm üştü.17 İlk Kürt bağımsızlığı talebi Şeyhin 1907’de bölgedeki Kürt aşiret temsilcilerini toplayarak Bâb-ı Alî’ye müracaat ettiği söy lense d e 18 Osmanlı Arşivi belge lerine göre şeyhin isyanı 1909’da olmuştur. M uhtemelen 23 Tem muz 1908’de İkinci Meşrutiyet’in ilânından yararlanmak isteyenler gibi II. Abdüsselâm da “ayrılık” sevdasına tutulm uştu. H em en Kürt aşiret ve örgütlerle irtibat kurarak onlarla bir toplantı yap Kürt istiklâline meşrû zemin ha zırlamak için19 Şeyh Nûr Muham med Berifkanî’nin evinde yapılan AM STM M A - 3 9 k.' b ild iriy o rd u . 7 Ekim 1909’da Barzanîlerin bir daha to parlanm ayacak şekilde tenkil Ç arlık Rusyası tem sil cisi, 1913'de A bd ü s s e lâm B arza n î ile. * \V .c om '.V^ r ✓ dırılmıştı. Van ve Musul vilâyetle ri dışında İmadiye taraflarında da şeyh araştırılıyor, gerekli cephane ve Dördüncü O rdu’dan gerekli takviye yapılıyor, operasyonu yü rütmekle görevli Muhyiddin Paşa başarısız bulunarak görevden alınıyordu. Bu arada teminat ve rildiği takdirde şeyh ve avanesi nin de teslim olacağı haberi geli yordu. Bu arada “Lloyd O ttom an” vb. gazetelerde. Barzanîleri takip eden müfrezenin telef edildiği ve Akra kaymakamının da kaçtığı haberi yayınlanmıştı. Gerçekten de isyan gün geçtikçe yayılmış, Şemdinan, Gevar, Hemund, Şamir ve Dilim aşiretleri de isyana katılmış, isyana katılmayı redde den Mizuri aşireti Reisi İsmail Ağa, üç çocuğu, eşi ve hizmetçi leriyle birlikte katledilmişti. Başa rısızlık, Bâb-ı Alî’yi kızdırıyordu. Musul Valisi Fazıl Paşa, Süleymaniye Mutasarrıfı, Zaho ve Dahok kaymakamlarıyla birlikte azledil mişti. Musul ve Süleymaniye’de kurulan Divan-ı Harpler, yakala nan isyancıları âcilen yargılıyor du. Bu arada azledilenlere kötü yönetimi ve yolsuzlukları ile tanı nan Akra Kaymakamı Ali Niyazi de katılmıştı. Bu arada isyanın ardındaki asıl güç de ortaya çıkmıştı. Şeyh Abdüsselâmla buluştuğu tespit edi- w .e t ar ih edildiği, kaçmayı başaran Abdüs selâm ve bazı müritlerinin takip edilmekte olduğu bildiriliyordu. Ancak bu iş beklenildiği gibi çok da çabuk bitmemişti. 14 Ekim'de şeyh ve yanındakilerin Hakkâri'deki Nestıırî Tayyarî Aşireti'ne sığındıkları öğrenilmiş, 20 Ekim’de Barzanîlerin köylerini ve evlerini nakledemedikleri, zahi releri yakarak dağlara firar ettik leri öğreniliyordu. Barzanî şeyhi ve yakınları, çok iyi bildikleri dağlarda sürekli dolaşıyor, ama bir türlü yakalanamıyorlardı. 23 Ekim’de Püreys Boğazı’nda Bar zan âsîleri tarafından kuşatılan Osmanlı askerleri kurtarılmıştı. w Ş ii’ye tv W w bu toplantıda II. Abdiisselâm’ın şu talepleri tartışıldı: 1. Osmanlı, bölgede Kürtçe’yi resmî dil olarak kabul etmeli 2. Öğrenim dili Kürtçe olmalı 3. Bölgedeki yerel yöneticiler Kürt olmalı. 4. Alınan vergilerin bir bölümü okul ve yol yapımı için bölgeye kullanılmalı. M.Sıraç Bilgin, meseleye dinî bir m uhteva da kazandırmak için "Devletin resmî dini İslâm oldu ğundan, İslâm hukukunun da uy gulanması” talebini ekliyorsa da bu doğru değildir. Bu, onun değil, Şeyh Said'in 1926’daki isyan ı ekçesidir. İşin ilginç yanı, toplantıya katılanlar. şeyhin bu taleplerini ve ayrılıkçı tavrını onaylamadılar. Şeyhin aşiret-medrese ve Kürt ay dınların ortak hareket edeceği te minatı da onları iknaya yetmedi. II. Abdüsselâm hazırladığı talep leri kendisi gibi ayrılıkçı olan Emin Ali Bedirhan, Seyyid Abdülkadir Nehri ve Süleymaniyeli Şe rif Paşa’ya da teyid ettirdikten sonra kendi adına Bâb-ı Alî’ye gönderdi. Bâb-ı Âlî hem en bölge ye Dağıstanlı M ehmed Fazıl Paşa kom utasında bir ordu gönderdi. Bu ordu da iki ay içinde II. Abdüsselâm’ın bu ilk isyan hare ketini bastırdı.20 eyh II. Abdüsselâm’ın isyanla rı bundan sonra da birbiri ardına sürdü. Şeyh, Akra ve Hemund Aşireti ile birlikte Eylül 1909’da bir kez daha isyan etti. İsyana Kürdî ve Herki aşiretleri de katıl dı. Osmanlı yönetimi 21 Eylül 1909’da “B a rza n î Şeyh Abdüsse lâm ve avanesinin yerel halk, ü zerin d ek i z u lm ü n ü ortadan ka ld ırm a k” gerekçesiyle Barzan üzerine yeni bir operasyon baş lattı. İsyanın Van bölgesine de ya yılabileceği düşüncesiyle bölgeye gönderilen kuvvetlere Yemen için hazırlanan kuvvetler ve Revanduzlu Abdullah Paşa’nın da iştiraki kararlaştırıldı. Musul Vali' operasyonu sürekli Bâb-ı T Barzanîlere İngiliz desteği Osmanlı Devleti Barzan isyanı nı bastırmak, isyanın yayılmasını önlem ek için her türlü önlemi alı yordu. Merkezi Barzan olmak üzere Zibar nahiyesi kazaya dö nüştürülmüş, Şirvan nahiyesi Revanduz’dan ayrılarak Zibar kaza sına bağlanmış, Revanduz’daki tabur Şirvan’a kaydırılmış, Barzan şeyhinin yakalanması için civar vilâyetlerle işbirliği yapılması ka rarlaştırılmıştı. İsyanın bastırılma sı ve Şeyh Abdüsselâm’ın takibin de gevşeklik gösterenler yanında Çal mütegallibesi Sadi Ağa gibi şeyhe kucak açanlar da cezalan- İTARIHveDÜŞÜNCE n u n n i 19 w w w .c ar ih .e t Ş eyh A hm e d Barzanî, M olla M ustafa B a rza n î ile, 1958'de. len İngiltere’nin Musul Konsolosu’nun görev yerinin değiştiril mesi, 3 Şubat 1910’da İngiltere Hüküm eti’nden istenmişti. Nisan 1910’da Barzanî Aşireti m ensup ları, hüküm ete itaat ve isyandan vazgeçme sözü vererek teslim ol dular. Heriki, Hemund ve Şirvan aşiretleri de isyandan vazgeçtiler. Barzan Şeyhi Abdüsselâm ve Şir van Ağası Ahmed de isyandan vazgeçtiğini açıklamıştı. Ancak henüz yakalanmamışlardı. Onlar ca kişinin katili Molla Abdurrahm an yakalanarak idam edilmişti. Osmanlı Devleti, şeyhin takibini yavaşlatmış; Barzanîlerin bir ço ğunu affettiği gibi 21 Mayıs 1910’da Barzan halkına, mağdur ve fakir olanlara H azine’den 1.000 lira dağıtılması kararlaştırıl mıştı. 20 Mart 1913’de af dileyen sekiz arkadaşının takibinden ge çici olarak vazgeçilmişti. Osmanlı Devleti bu fırsattan is tifade, merkezi Barzan olan Zibar kazasının örgütlenmesini tamam lamış, Zibar ile Barzan yerleşim birimleri arasına, Zap Suyu üzeri ne bir köprü yapılmış, askerî güçler takviye edilmiş, telgraf ulaşımı sağlanmış, kaza bütçesine ilâve yapılmış, kazanın bütün ye rel yöneticileri değiştirilmiş ve yenilenmiş, kaza m ahkeme ve üyeleri vilâyet dışından tayin edi lirken kazanın bağlı olduğu Mu sul vilâyetinden de Zibar’a (Barzan’a) bir komiser muavini ve ye di polis memuru gönderilmişti. Erkeklere mahsus hapishanenin bir odası kadınlara tahsis edilmiş ti. Bu arada Barzanîlere karşı Osmanlı ile işbirliği yapan Adramaz Nahiyesi aşiret reisi Sino Ağa vb. desteklenmişti. om T N C E T jE M E AB ASTIRMA T Fevzi (Çakmak) ve Barzanî Ancak Barzanîlerin sükûtu uzun sürmemiş, Şeyh II. Abdüs selâm, Aralık 1913’de yeniden is yan hareketini başlatmıştı. Hereki Aşireti’nin Mam fırkasına saldıran şeyh, adamlarıyla beraber İran’a kaçmıştı. Osmanlı Devleti’nin İti lâf Devletleri’yle savaşa başladığı bir dönem de, 30 Ağustos 19l4’de, Şeyh II. Abdüsselâm’ın T A K I Hvc D Ü Ş Ü N C E 20 Hoy’daki Rus generali ile bulu şup Osmanlı Devleti’nin nasıl parçalanacağını, Musul ve Van’da Kürtlerin Ermenilerle birlikte na sıl ayaklandınlacağının planlarını yaptıkları, Bâb-ı Âlî tarafından öğrenilmişti.21 Daha önce çeşitli ayrılıkçı Kürt grupları ile işbirliği yapan, özellikle Kürt Teâlî, Kürt Teaviin ve Terakki, Kürt Hevi ve Kürt İstiklâl Cemiyeti vb. örgüt lerle anlaşan Süleymaniyeli Şeyh Mahmud, Hakkârili Şeyh Ubeydullah Nehrî, İran Kültlerinden İsmail Simko ile görüşmeler yap mış, İngiliz ve Rusların yardımı ile büyük bir Kürt ayaklanması planlamaya başlamıştı. 1913 son larında İran’a giden Şeyh Abdüs selâm, Urmiye yakınlarında Şeyh Muhammed Sıddık en-Nehrî’nin oğlu Seyyid Taha’yı “Rajan” Kö yü’ndeki evinde ziyaret etti. Ar dından İran Kürtlerinin liderlerin den İsmail Ağa Simko’yu ziyaret etti. Onunla birlikte Hoy ve Tif lis’e giderek Rus generallerle an laştılar. Bu arada Osmanlı yöneti mi de şeyhin başına ödül koydu. Dönüşte Simko’dan ayrılan Şeyh, Genegecin (?) köyünde Safi Ab dullah’a (İbrahim ’e?) misafir oldu. Abdullah, Osm anlı D evleti’nin vaadi olan ödülü alabilmek için gece uyurken şeyhi yakalayarak Osmanlı yönetimine teslim etti. O zaman genç bir subay olan Fevzi (Çakmak) tarafından Musul’a gö türülen ve yargılanan şeyh, m '' kem e kararıyla 14 Aralık 1914 ^ yakın yönetim kadrosuyla birlikte idam edildi. Siyasî Kürtçülere gö ATRARTlfTRMA. re bu ölüm den o dönem Musul Valisi olan Diyarbakırlı bir Kürt, şair Süleyman Nazif sorumlu idi. Siyasî Kürtçülere göre o, “Türklü ğü ile g u ru r d u y d u ğ u n u ” açıkla mıştı.22 Halbuki Süleyman Nazif, İttihatçıların aşiretlere yönelik politikasını tasvip etmediği için istifa etmiş, zorla bu göreve geri döndürülm üştü. O, K ürtlüğünü inkâr etm em ekle birlikte Kürtlerin Türk milleti ile iç içe olduğu na ve ayrılmayacağına inanan bir aydın ve devlet adamıydı.23 M ustafa B ar zanî, 1946'da, İran 'da Hân e dilen ilk b a ğ ım sız K ürt de vle ti M eh a bad C um huriyeti'nin, S o vye t s u baylarının e lb iselerin i andıran g e n e ral ü n ifor m ası içinde. M ustafa B a r zanî, aynı yıl, sonradan idam edilen M eh abad C um huriyeti'nin ilk ve s o n cu m h u r başkanı K adı M uh am m ed ile (küçük resim )... .c ta rih .e w w w Hollandalı Kiirdolog Martin n Bruinessen, Şeyh Ahmed Barzanî’yi şu cümlelerle değer lendirir: “Kardeşinin yerini almıştı. Di n î lider olarak sürekli Irak ta İn g iliz yö netim ine ve yerine geçen m onarşiye karşı ayaklanm ıştı. Zibari ağalarıyla ve Bradost Şefi Şex Rşid Loran ’la olan sürekli ça tışm alarının y a n ı sıra, rakipleri o nu d o m u z eti yiyip şarap içerek m ü n a fıkla şm a kla suçluyorlar d ı.”* Büyük kardeşi II. Abdüsselâm ’ın Musul’da idam ından sonra 18 yaşında ailenin başına gelen Şeyh Ahmed, Zibarî Aşireti’nden Faris Ağa’nın kızıyla evlenerek, hölgedeki gücünü sağlamlaştırdı. rzanîlerin temsilcisi olan bir si yasî Kürtçü’ye göre, “B a rza n şeyhleri artık, ister istemez Kürtçü lü kte ön d e bir roldeydiler. B u n d a n dolayı Kürt liderlerle ha berleşiyor ve onlarla bilgi alışve rişinde bulunuyorlardı. ”25 Kürtçülüğe ilgi duyan Fransız gazete ci Chris Kutscehera, yarı cahil ve kekem e bir molla olan ve ailesi tarafından “m ehdi” kabul edilen ve İstanbul’da Osmanlı Sultanları nın tahtına oturması hayal edilen (?) Şeyh M uham m ed’in 1903’de ölümü ile yerine geçen oğulları Şeyh II. Abdüsselâm, Şeyh Ah m ed ve Molla Mustafa Barzanî’nin “tarih yapacak yetenekte” 'duklarını ileri sürer. Şeyh II. Abdüsselâm’ın idamı sonrası Osmanlı ordusu Barzan ı işgal ettiğinden, Şeyh Muham om Şeyh Ahmed Barzanî m ed’in üç büyük oğlu Ahmed, Babo ve Muhammed Sıddık Hak kâri'deki Guerdi aşiretine, küçük oğlu Molla Mustafa ise Şirvan'ın Bergiyef köyüne sığınmıştı. İngilizlere isyan Bir süre kaçak olarak yaşayan Ahmed, Şeyh II. Abdüsselâm’ın yakın dostu olan Molla Mahm ud’un talebesi ve meşhur bir Nakşibendî Şeyhi olan bu zâtın halifesi olmuştu. Şeyh Ahmed’in adı, iki İngiliz istihbarat subayının öldüğü 1919 Behdinan İsyanı’na kadar pek duyulmamıştı.26 Bölge, Birinci Dünya Savaşı sonucu İngi liz hâkimiyetine girince tüm Kürt ve Türkmen aşiretleri İngiliz Em peryalizmi’ne isyan eden Şeyh Mahmud Berzenci’nin çevresinde toplanmış, ona var gücüyle destek vermişlerdi. Bunlara biraz geç de olsa Barzan ve Zibar aşiretleri de katılmıştı.27 Kasım 1919-Mart 1920 tarihlerinde Barzan ve Zibar aşiT A R Î Hvt-DÜŞ Ü N C E T ig 55 m M m M ustafa Barzani, İsrailli dostu H in o ’y u (D a v id G ebay) b ö l g e sinde ağırlarken... • , i* rih .c om ri Aşireti lideri Faris Ağa, Barzan’ı terk ederek dağlara kaçmak zo runda kalmışlardı. Bu operasyon bir süre için Barzanî Aşireti’ni sin dirmiş, inzivaya çekilmelerine ne den olmuştu.29 Kanaatimizce bu inziva, şeyhin dinî itikatlarını yeni den gündem e getirmişti. Daha 1922'de Barzanîlerin ileri gelenle rinden biri, “B iz Barzanîler Tann ’y a ve insanın tem iz olması ge rektiğine inanıyoruz. Fakat K ur'an’ı anlamıyoruz. Arapların kitabıdır. A talarım ızın önceleri Hristiyan olduklarına inanıyo ruz. Ve biz Barzanîler dua etmiyoruz. K u ra n okumuyoruz, Ra m a za n ’da oruç tutm uyoruz” di yordu. Molla Mustafa Barzanî’nin yakın dostu İngiliz diplomat Edm onds’un kitabında anlatıldığına göre Barzanîlerin elinde; şeyhten şeyhe gösterilen gizli ve gizemli bir kitab bulunmaktaydı. Kutschera, hâlâ Mesud Barzanî’nin elinde bulunan kitaptan söz etmektedir. Şeyh Ahmed de kendisinden önceki Barzan şeyhleri gibi aşırı derecede yüceltilmiş ve kutsallaştırılmıştı. Dahası Şeyh Ahmed, Hristiyan olmakla ya da yeni bir din kurmakla suçlanıyor, onun domuz eti yeme yasağını kaldır ması da bunun delili olarak kabul ediliyordu. Şeyh Ahmed 1927’de ilk defa Bağdat yönetimiyle karşı karşıya kalmış ve bu tarihte onun sapık dinî iddiaları gündeme geti rilerek üzerine sefer düzenlenmiş ti.30 Bu iddiaların İngiliz emperya lizminin yalanları olduğu da düşü nülebilir. Ancak Muzaffer İlhan w w w .e ta retlerinin Nesturî ve Ermenilerden oluşan İngiliz kuvvetlerine karşı savaştığı, hatta Türklerden yardım istediği Bâb-ı Âlî tarafından da öğ renilmişti.28 M. Sıraç Bilgin’e göre Şeyh Mahmud Berzenci, İııgilizlere karşı tüm Küıt aşiretlerinden mektupla yardım istemiş, Şeyh Ahmed bunu olumlu bularak Behdinan aşiretlerine de Berzenci isyanını desteklemek çağrısı yap tıktan sonra Siileymaniye’ye biri Mustafa Barzanî komutasında iki küçük birlik göndermiş, ancak bu birlikler Süleymaniye’ye varmadan İngilizler, Şeyh Mahmud Berzenci’yi yaralı yakalayarak isyanı bastırmışlardı. Berzenci’ye yardım eden tüm Kürt aşiretleri gibi Barzanîlerin de üzerine yürüyerek, Barzan’a Asurîleri yerleştirmek is teyen İngilizler, nedense bu ope rasyondan “bir süreliğine” vaz geçmişlerdi. Bu arada İngilizlerle iyi diyaloğu olan Türkiye’deki si yasî Kürtçüler de boş durmuyor, Seyyid Abdülkadir ve Şeyh Abdurrahman Şırnakî, Şeyh Ahmed Barzanî’ye mektuplar yazarak ona Kürtlerin liderliğini teklif ediyor lardı. O ise, bu liderliğin Şeyh Ubeydullah’ın torunu Şeyh Abdiilkadir’e ait olduğunu düşündüğü için kardeşi Mustafa Barzanî’yi Muş’a göndererek Seyyid Abdül kadir ve Şeyh Said ile temas kur duruyor, ama bu ilişki nedense devam etmiyordu. Gizli kitap İngilizler 1922’de Barzan’a sal dırmışlar, Ahmed Barzanî ve Ziba- T ARİ Hve DÜŞÜNCEİ ^ 2 2 Erdost, "Şemdinli Röportajında” bölgedeki Kürtlerin de bu sapk lığı teyid ettiğini açıklamaktadır. Şemdinlili Seyyid İslâm Geylânî, “Dedeleri Molla M ubam m ed tem iz adam dı. N am az kılardı. Öbürleri eskiden beri böyledir. N a m a z kıl mazlar, kâfirdir onlar” derken; Barzanî Aşireti m ensupları da, “Bize kâfir diyorlar, dinsiz diyor lar, d o m u z eti yiyor diyorlar” di yerek bölge halkının kendileriyle ilgili kanaatini belirttikten sonra bunları reddediyorlardı.31 Barzanîlerin T.C. ile savaşı Kürt ayrılıkçıların Ermeni ayrı lıkçılarla birlikte 1927’de kurduğu “Haybun” örgütü, özellikle “silahlı isyanlar” çıkararak, bağımsızlık propagandası yapmaya çalışıy du. Haybun ve Ermeni Taşnak ör gütü tek bir amaçta birleşmişti: Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu Türkiye’den ayırmak ve sonra da bölüşmek.32 Haço’nun Çaldıran, Cemilpaşaoğullannın Midyat ve Mazıdağı, Resul’ün Erun isyanları ve Şeyh Barzanî'nin Oraman bas kını bu isyanlar arasında yer alı yordu.33 Haybun’un örgütlediği en önemli isyan ise 1930 Ağrı isyanı idi. İsyancıların ele başılarından Kör Hüseyin Paşa, Türk güvenlik güçleri karşısında zor durumda kalınca, oğlunu Barzan’a gönde rerek Ahmed Barzanî’den yardım istemiş, o da Molla Mustafa Barzanî yönetiminde 500 kişiO ıam ar bölgesine göndererek, Türk ordusunun gücünü bölebil mek için yeni bir cephe açmıştı. w om .c Türkiye’ye sığındılar m m Sonunda, 21 Haziran 1932'de Şeyh Ahmed Barzanî, 400 kadar adamıyla sınırı geçip Türk yetkili lerine sığınacaktı.38 Çok ilginçtir ki, İngiliz kaynakları Kasım 1931de onun “Kendimi İngiliz uşaklarına teslim etmektense açık düşmanlan m olan Türklere teslim olmayı y ü z kere yeğ tutarım ”dediğini bil diriyordu.39 Şeyh Ahmed ve adam larını; aşiretin diğer mensuplan iz ledi. Üç komutan ve toplam 1.700 kişilik mülteci grubu, Binbaşı Şük rü Kanatlı yönetimindeki Türk or dusu tarafından çok iyi karşılandı. İki yıl önce Oramar’da Türk ordu sunu arkadan vuranlar, bu sefer misafirperverlik ve “teslim olana” dokunmama geleneği ile karşılan mıştı. Bunu yıllar sonra Molla Mus tafa Barzanî de itiraf ediyordu: “B iz Türkiye'de asılmayı bekliyor duk.. O tarihlerde İngilizlerle Türk.ler ve İraklılar iyi ilişkiler kurm uş lardı. İngilizlerin talebi üzerine Türkiye bizi asabilirdi. Ancak biz seve seve Türkiye’d e ölüme gelmiş tik. Fakat Türkiye’d e beklediğimiz w Türkiye’nin ardından bir yıl sonra Ahmed Barzanî ile Irak’ı yöneten İngilizler arasında da ça tışma başladı. İngiliz Sir A. Wilson’a göre İngilizlere bağlı Irak H üküm eti Kültlere, otoritesini kuvvet zoruyla kabul ettirmeye çalışmış ve İngiliz Hükümeti de l^ lg e d e k i bütün askerî gücü, ellikle uçakları ile bu operasyo na destek vermişti. Bir aşiret kav gası gerekçe gösterilerek Tem muz 1931’de çatışmalar başlamış, Irak hüküm et güçlerinin Barzanî ler karşısındaki başarısızlığı, İngil tere’nin takviyesi ile başarıya dö nüştürülmüştü. İngiliz uçakların dan Kültlere atılan bildirilerde “Uygar” İngilizlerin çağdaş gad darlığının itirafları yer almaktaydı: “B arzanlı Şeyh A hm ed ve taraf tarlarına!... M adem ki daha önceki enıir ve beyanları hesaba katm ak istemi yorsunuz, bu defakiler size uçak sa ld ırıla rın ın şiddetleneceğini bildiriyor. S iz köyleriniz ve sürürin iz m itralyöz ve bomba ateşi ne tutulacaksınız. Bu bombalar dan bazıları hem en değil, bir kaç saat sonra patlayacaktır. K adın ta rih İngiliz uçaklarının bombaları larınızı ve çocuklarınızı güvenli yerlere koym anız tavsiye olunur. B u harekâtlar, her türlü direnm e ve m uhalefetin sona erip şefleri n izin dize gelmelerine dek süre cektir. Dikkatli olun! Hükümet, direnm enizle etkilenmeyecek ka d ar güçlüdiir. Her türlü direnm e boşunadır. Ne diye bir daha in san kanı dökelim?” İngiliz belgelerine göre İngiliz uçakları 79 köyü bombalamış, 2382 evden 1365’ini yerle bir et mişti.36 Şeyh Ahmed Barzanî, Ka sım 1931 ’den Nisan 1932've ka dar aralıklı, Nisan’dan Ha. ’ran’a kadar sürekli ve şiddetli olarak İngilizlerin saldırısına uğru yordu.37 Aralık 1931, Şubat 1932, Man 1932, Nisan 1932 ve Haziran 1932’de tam beş kez Irak ve İngi liz güçlerince bom balanıyor, Barzanîler özellikle İngiliz uçak larının bombalarını beyinlerinde hissediyorlardı. Irak Hüküm eti’nin kara saldırılarını yer yer püskürtseler de uçaklara karşı di renmeleri m üm kün değildi. w .e 16 Temmuz-10 Ekim 1930 tarihle rinde ortaya çıkan Oramar İsyanı, Mustafa Barzanî tarafından rakımı 2.000-3.500 metre arasında deği şen yolsuz, sarp ve yalçın kayalar la aşılması güç bölgede, Şemdinli yakınındaki Oramar’m basılması ile başlamıştı. Oramar hudut bölü ğü âsîler tarafından kuşatılmışsa da bu kuşatma hava kuvvetlerimiz ve komşu hudut bölüklerinin yar dımı ile kırılmış, İran’a doğru ka çan Barzanîler ve onların Ora nlardaki işbirlikçilerinden oluşan âsîlere büyük kayıplar verdirilmiş t i . H a y b u n örgütü bu isyanı da hir propaganda malzemesi olarak İlanmış, uydurm a rakamlarla “Olayda Türk birliklerinin 4.000 kayıp verdiğini, Türk hüküm eti n in 50 0 köyü yıkıp 12.000 kişiyi öldürdüğünü ” ileri sürerek bunu Ermeniler aracılığı ile temas kur duğu Amerikan kamuoyuna da duyurmuştu.35 akıbet bizi karşılamadı. Nitekim orada iyi muamele gördük. Bizi şehirden şehire alıp götürdüler. D aim î bir yerde oturtmadılar. Bü y ü k ağabeyim Şeyh A hm ed i Erzu ru m ’a gönderdiler. B izi birbiri m izden ayırıyorlardı. Herhangi bir harekette bulunm am ızdan en dişe olunuyordu. B unu seziyor duk. Bize iyi muamele ettiler. Türkiye, sadece Barzanî ordu sunda, onunla birlikte Türkiye’ye sığınan 10-15 Türkiye Kürdünü ce zalandırmıştı. Türkiye, 1932 sonla rında Şeyh Ahmed, kardeşleri Muhammed Sadık, Molla Mustafa ve adamlarının Barzan’a geri dönm e sine izin vermiş, ancak Irak Hükü meti onlara karşı Türkiye’den ope rasyon talebinde bulunmuştu. Tür kiye böyle bir operasyonu yapma dı. Fakat Barzanî ailesi 1934’de ye ni Irak Hükümeti’ne teslim oldu. Mart 1936’ya kadar Halil Hoşevî ve Alu Bey önderliğinde Barzanî Aşi- Israil’in ve Şah idaresinin Mustafa B arzanî’y e temin ettiği ağır silahlar (üstte) ve Almanların gizlice verdiği silahlar. TARİH>.1>1 Ş l N C g İNCELEME______________________ w w w T ARİHveDÜŞÜNCEİ 24 İslâmcı kanadı güçlendirdiğini, böylece İran devrimini ihraç et meye çalıştığım kabul eder.45B B u konu, y a k ın d a O ku m u ş A d a m Y ayınları ’n d a n k ita p olarak, ç ık a ca k . D ip n o tla r : 1 Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), Y.PRK.AZJ., nr.36/6 2 BOA, Y.PRK. ASK., nr. 44/14 3 Memed Emin Zeki, Kürdistan Tarihi, Ankara 1992, 2. Baskı, Beybun Yayınlan, s. 174-1754 Abdülkaclir Berifkanî, Mustafa el-Barzanî, Kahire/Lonclra 1996, El-Merkezü’l-Arabî ed-Devli li'l-i lem Yayınları, s. 96-97. 5 M. Sıraç Bilgin, Barzanî, İstanbul 1992, Fırat Yayınları, s. 16-16. 6 Abdülkadir Berifkanî, a.g.e., s. 96-97. 7 M. Sıraç Bilgin, a.g.e., s. 15. 8 Martin Van Bruinessen, Ağa, Şeyh ve Devlet, (Çev. Ram ziye Arslan), Ankara, Tarihsiz, Özge Ya yınlan s. 322-323. 9 Abdülkadir Berifkanî* a.g.e., s. 97. 10 M. Sıraç Bilgin, a.g.e., s. 17. 11 BOA, Y.PRK. ASK., nr. 44/14 12 BOA, Y.PRK. AZJ., nr. 36/6 13 Bazil Nikitin, Kürtler (Çev. Hüseyin Demirhan-Cemal Süreyya), İstanbul 1994, 4. Baskı, Den ge Yayınları, C. I II, s. 377-379. 14 Bazil Nikitin, a.g.e., s. 381-384 15 A. Medyalı, Kürdistanlı Yahudiler, Ankara 1992, Berham Yayınları, s. 26 vd. 16 A. Medyalı, a.g.e., s. 53 17 Abdülkadir Berifkanî, a.g.e., s.97 18 M. Sıraç Bilgin, a.g.e., s. 18. 19 Abdülkadir Berifkanî, a.g.e., s. 97-99 20 M. Sıraç Bilgin, a.g.e., s. 18; Abdülkadir Berikfani, a.g.e., s. 97-98 21 BOA. DH. MUİ 1-1/29, 1-2/73, 1-4/64, 16/14, 1-6/69- Bu konuda çok sayıda belge vardı. Konu ile ilgili ayrıntılı bir çalışmamız devam et mektedir. 22 Abdülkadir Berifkanî, a.g.e., s. 100-101; M.Sıraç Bilgin, a.g.e., s. 19-21; Muzaffer İlhan Erdost, Şemdinli Röportajı, 1993, 2. Baskı, s. 130. 23 BOA. DH.KMS. nr. 25/52. 24 Martin Van Bruinessen, a.g.e., s. 323. 25 M.Sıraç Bilgin, a.g.e., s. 22 26 Chris Kutschera, Kürt Ulusal Hareketi, (r Fikret Başkaya), İstanbul 2001, s. 139-141. 27 Qassam Kh. Al Jumaily-İzzet Öztoprak, Irak ve Kemalizm Hareketi (1919-1923), Ankara 1999, Atatürk Araştırmalan Merkezi Yayınları. 28 BOA.DH.KMS. nr. 50/17, 50/25. 29 M. Sıraç Bilgin, a.g.e., s. 22-25. 30 Chris Kutschera, a.g.e., s. 140-142 31 Muzaffer İlhan Erdost, a.g.e., s. 148. 32 Rohat Alakom, H uyhun Örgütü ve Ağrı Ayaklanması, İstanbul 1998, Avesta Yayınlan. 33 Hüseyin Koca, Yakın Tarihten G ünüm üze Hükümetlerin Doğu-Güneydoğu Anadolu Politi kaları, Konya 1998, s. 273. 34 Genelkurmay Belgelerinde Kürt İsyanları-2, İstanbul 1992, Kaynak Yayınları, s. 71-86. 35 Hüseyin Koca, a.g.e., s. 297-300 36 Lucien Rambout, Çağdaş Kürdistan Tarihi, Diyarbakır, 1992, Dilan Yayınlan, 4. Baskı, s. 71-73. 37 Chris Kutschere, a.g.e., s. 144 38 Chris Kutschere, a.g.e., s. 144-146 39 Bazil Nikitin, a.g.e., s. 344 40 M. Sıraç Bilgin, a.g.e., s. 38-3941 Chris Kutschere, a.g.e., s. 146-148 42 M. Sıraç Bilgin, a.g.e., s. 39-40. 43 Abdülkadir Berifkanî, a.g.e., s. 90-9144 Hulusi Turgut, B arzanî Dosyası, İstanb- 1 1969, s. 105-114. 45 Martin Van Bnıinessen, Kürdistan Üzerine Yazıla?; (Çev. Nevzat Kıraç vcl.), İstanbul 1992, İle tişim Yayınları, s. 40-41; Nevzat Korkmaz, Kürt Ka panı, Ankara 1991, Yurt Yayınlan, s. 49-69. om .c Barzanîlerin Hizbullah kolu Şeyh Ahmed Barzanî'nin oğlu Şeyh Muhammed Halid Barzanî, 1975’ten sonra sürgün yaşadığı İran’da Molla Mustafa ve oğulları nın gölgesinde oldukça önemsiz biri olarak yaşadı. Humeyni Devrimi’nden sonra yeni İran yöneti mi ile iyi ilişkiler kurdu ve 1980 ortalarında “Kürt H izbullahı” adıyla ve sol düşünceyi silmek söylemi ile Kuzey Irak Kürtleri nin yeni liderlerinden biri olarak ortaya çıktı. Şeyh Halid’in peşmergeleri İran’da Barzanî ailesine yakın Kürt mülteciler arasından devşirilmişti. Barzanîler Kürdistan Demokrat Partisi’ni desteklemeyi siirdürse de Irak Kürtleri arasında Tahran’m çok daha kolay kontrol edebileceği İslâmî partiler kur mayı da ihmal etmiyorlardı. Ga zeteci Cevdet Korkmaz’a göre Şeyh Halid Türkiye’deki kanlı te rör örgütü Hizbullah ile de işbir liği içinde idi. Kiirdolog Martin Van Bruinessen, bunu inandırıcı bulmasa da İran’ın Barzanî ailesi nin laik, milliyetçi kanadına karşı .e t 1936’da Barzanîler, yakalanan Molla Mustafa ile birlikte bu kez Süleymaniye’de sürgünde idiler. Aşiret yönetiminde ipler Şeyh Ahm ed'den Molla Mustafa Barzanî’nin eline geçmişti. Abdullah Nehrî, Şeyh Said Pironî, Şeyh II. Abdüsselâm Barzanî, Şeyh Rıza ve Ahmed Barzanî’nin dinî kaynaklı hareketlerinin aksine Molla Musta fa Barzanî dinî motiflerden yarar lanmakla ve ailesinin dinî nüfuzu nu kullanmakla birlikte ırkçı bir bakış ile Kiirtlerin bağımsızlığı kavgasını başlatmıştı.43 Şeyh Ah med Barzanî ise ikinci dereceye düşmüş olmanın hırçınlığı ile Bar zan ve çevresinde kendi inançları nı katı bir şekilde uyguluyor, bu nedenle de sık sık tepkilere neden oluyordu. 12 yıl Irak hapishanele rinde kalan, sürgünlükler yaşayan, liderliği kardeşi Molla Mustafa’ya kaptıran Şeyh Ahmed, aşireti üze rinde yeniden nüfuz kazanmak için dinî konumunu kullanıyordu. 196l’den 1969’a kadar Şeyh Ah med, Barzan köyünde oturarak Irak rejimine bağlı bir şekilde ya şadı. 1958’deki yeni Irak rejimi ve uygulamaları onu tatmin etmiş, serbest bırakılmakla kalmamış, ta rihî merkez Barzan’da oturmasına da müsaade edilmişti. Şeyh Ah med, ömrünün son yıllarında bel ki de gizli kitabın gereği olarak Peygamberliğini ilan etmiş, ibadeti yasaklamıştı. Kendine bağlı imam lara gönderdiği talimatta şöyle di yordu: “Camiler kapansın! Kur'an-ı Ke- ih Camiler kapatılıyor rim okum ak na m a z kılmak y a sak. Radyo dinlemek kâfir işidir. B ütün radyolar evden kalksın. Gök Tanrısı Allah, yer Tanrısı be nim! Sizin m anevî hu zu ru n u zu ancak ben sağlarım. Gösterdiğim yoldan gidin. Benim için ağlayın. Emirlerim ilahî bir emirdir. Ben si ze emretmekle kutsal görevinizi ya p m a n ız için ikazda bulunm uş oluyorum. ” Şeyhin bu istekleri, domuz eti yenmesi ve şarap içilmesi için ver diği izin, bazı aşiret mensuplarınca uygulansa da aşiretin çoğu tarfından tepkiyle karşılanıyordu. Hatta bizzat Molla Mustafa Barzanî de buna çok tepkili ve kızgındı. Ama hiç bir şey yapamıyordu. Ağustos 1967’de Molla Yahya ve yirmi ada mı Ahmed Barzanî’nin baskısın dan huzursuz olarak Türkiye’ye sı ğınmışlardı. 1969 başlarında Şeyh Ahmed Barzanî’nin ölümü, Barzan halkına büyük bir nefes aldıracak, ama onun yolunu devam ettirenler daha sonra da varlıklarını sürdüre ceklerdi.44 ar L reti’nin Irak Hükümeti’ne karşı is yanı sürmüştü.41 13 Mayıs 1934’te Irak Hükümeti genel bir afla Bar zanî Aşireti’nden tutuklananları serbest bırakarak Barzan’a gön derdi. Ancak Ahmed, Muhammed Sadık ve Mustafa Barzanî, Basra yakınlarındaki Hille’ye sürülmek ten kurtulamadılar. Barzan dağla rından Hille çölüne sürülen Barzanîler burada çok sıkılıyordu. Gele ceğin lideri Molla Mustafa, 1935’de Hille’den kaçarak Halil Hoşevî’ye katıldı ve yönelttiği milis güçleri ile Revanduz’u ele geçirdi.42
© Copyright 2024 Paperzz