05 ŞUBAT 2014 ÇARŞAMBA – T.B.M.M. DİKMEN KAPISI Türk Milletinin bağrından çıkan Türk Ordusunun, donanmasının, hava gücünün bileğini, gücünü, kuvvetle yenemeyeceğini gören sömürgeciler ve onların işbirlikçi, kumpasçı, tertipçi, tuzakçı, pusucuları, konuyu kavramaktan aciz hâlâ kandırılan gafillerle, Türk Milletinin karşısına, Ülkeyi, Milleti bölme amaçlı, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)’ni çıkardılar. Kullanılan silah Ortadoğu’ya demokrasi getirilecek idi. Peki ama Türkiye zaten Ortadoğu’da demokrasiyle yönetilen, o nedenle; Örnek gösterilen tek Ülke değil miydi? Ülkedeki her vatandaş din, dil, soy farkı gözetilmeksizin, kendi öz güven ve çalışmasıyla, devletin en üst kademesine tırmanıyor, Milletvekili, Bakan, Başbakan, Cumhurbaşkanı olamıyor muydu? Türkiye’ye o zaman demokrasi yetmez, ileri demokrasi gelmeliydi. Demokrasi denince akan sular duruyordu. Hele bir de ilerisi olursa Millete ileri demokrasi yutturmacasıyla, sahte delil ve ayarlanmış yargı vasıtasıyla, sahte delil, ayarlanmış yargı sözünü ben söylemiyorum. Sayın Başbakan söylüyor. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) zayıflatılarak, Türkiye Cumhuriyeti üzerinde istenilen oyun oynanmalıydı. TSK ayarlanmış yargı vasıtasıyla zayıflatıldı. Suçsuzluğuna, günahsızlığına inandığımız, bir çok silah arkadaşımız ve aydınımız tutuklandı, yargılandı, hüküm giydi, zulümhanelerde çürüdü, hastalandı, öldü. Hala yargılananlar var. Türkiye üzerinde oyun oynandı. Türkiye bir çok menfaatini kaybetti. Ancak ne Ortadoğu’ya demokrasi ne de Türkiye’ye ileri demokrasi geldi. BOP çöktü. Asker güya suçluymuş gibi, özellikle askerlere yapılan zulümün, genel afla, İmralı canisi bebek katili PKK’lılarla takas edilerek, Vatanı ve Milleti bölme amaçlı olduğu ortaya çıktı. Ey gafiller, zulüm gören askerleri, aydınları sevmeyebilir, hoşlanmayabilirsiniz. Ancak; eğer dürüstseniz, namusluysanız, Vatan, Millet üzerindeki bu tehlikeyi görmek zorundasınız. Bakın Ergenekon Davası’nın başlamasına neden olan tertipçi Tuncay GÜNEY en son altı ay önce Kanada’da yaptığı konuşmasında “Ben Tanrı’nın İsrail’i için çalışıyorum. Ergenekon bir tertipti, görevini tamamladı. Ergenekon terör örgütü değildir. Sistemin, rejimin kendi teşkilatıdır. Bu sistem kendi efsanesini yargıladı. Ergenekon’un bir nosu yoktu. İlker BAŞBUĞ’u oraya yerleştirdiler.”diyerek yaptığı itiraf için yargıya seslenerek, bu kadar kişinin acı çekmesine neden olan bu kişinin kırmızı bültenle çağrılıp, neden ifadesi tekrar alınmıyor dediğimizde sahte delil üreten kumpasçılar, ayarlanmış yargı, her halde bize “Hariçten gazel okumayın” deyip, tertipçinin lafları üstüne yattılar. Arkasından tiyatro gibi 28 Şubat Davası devam ediyor. Neden tiyatro gibi bakın. 1997 yılında Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlarına ve Başbakanlık talimatına uygun olarak mücadele edenlerin yargılandığı, aynı konuda 2004 yılında MGK kararlarına ve Başbakanlık talimatına uymayanların yargılanmadığını gördük, dava hâlâ devam ediyor. Hem de hükümete darbe davası olarak. Neymiş, tanklar Sincan’a doğru yürümüş. Nereye doğru yürüyecekti ki. 1 o Zırhlı Tümen’in; Bugün Akıncı denen Mürted Hava Üssü kurulduğu günden beri, düşmanın havadan indirme, sabotaj, terörüne karşı koruma sorumluluğu vardır. Bu sorumluluk çeşitli tatbikat ve denetlemelerde denenir. 1987 yılında Türkiye’nin göz bebeği Havacılık ve Uzay Sanayi tesisleri aynı bölgeye kurulduğundan sorumluluk daha da artmıştır. Zırhlı Tümen’den Akıncı’ya gitmek için en kısa yolda Sincan’dan geçer. O üstte, Üs Komutanlığı dahil 10 yıl görev yaptım. Bu konuda her soruyu cevaplayabilirim. Yargıtayın Balyoz Davası ile ilgili Tebliğnamesi yayınlandığında, Sanık ve müdafilerinin bilgisayar donanım ve yazılımları, sahte CD’ler hakkında özel yetkili mahkemeye sundukları bir çok delilin mevcut delillere itirazlarının, özel yetkili mahkemece kabul görmediğini, o Yargıtay da tebliğname ile özel yetkili mahkemenin bu konuda her şeyi doğru yaptığını kabul ederek hataya düştüğünü söylemiştik. Orada şunu vurgulamıştık; Fenle, teknikle ilgili konularda doğru tektir. İki kere iki dört eder ve bir gün mutlaka gerçek ortaya çıkar demiştik. o Şimdi her şey ortada, Türkiye’nin ilim, bilim yatağı olması gereken TÜBİTAK birkaç yıl önce 5 nolu harddisk hiç ellenmemiştir, hiç oynanmamıştır, hiç kurcalanmamıştır, hiçbir işlem yapılmamıştır diye rapor veriyor. o Şimdi ise tam tersi. Arkadaşlarımızın hayatı karardı ama. Sayın Cumhurbaşkanı İtalya ziyaretinde Ergenekon, Balyoz Davaları ve yeniden yargılama için, “Olabilir.Kurunun yanında yaşta yanar deniyorsa, bunlarla tabii ki ilgilenip düzeltmek gerekir. Karmaşa yaratmadan, kurumlar tamamen yanlışın içindeymiş gibi göstermeden yapmak gerekir” demiştir. Sayın Cumhurbaşkanı; Bu kadar tertip, kumpas, sahte delil, ayarlanmış yargı, TÜBİTAK itirafı, MGK kararları ortada iken, PKK’lı canilerin yalancı şahitliğinde yapılan yargılamalar ortada iken, hangi kurum, kuruluşa güveneceğimizi söyler misiniz? Sayın Cumhurbaşkanı’nın Başkomutan olarak bazı uygulamalara müdahale olanağı varken ve bunları yapmamışken, halen de müdahale olanağı varken, hâlâ kurudan, yaştan bahsetmesi bizleri çok üzmüştür. Çünkü bugün artık silah arkadaşlarımızın tamamının suçsuz olduğuna cümle alem inanmıştır. Biz Mustafa Kemal’in Askerleri, doğru bildiğimiz yolda, Vatanın, Milletin bütünlüğü için, canımızı, kanımızı vermeye hazırız. Biz kükremiş sel gibiyiz. Sömürgecileri tarihte yendik yine yeneceğiz. o BOP ve işbirlikçilerini ortadan kaldırıp çöpe atacağız. o Bu Millet, bu Ulus bunu yapacak. Bu kötü günleri aşacak. o Biz doğruluğun, dürüstlüğün temsilcisi Mustafa Kemal’in Askerleriyiz. 2
© Copyright 2024 Paperzz