ĠLĠ : Gaziantep TARĠH : 07.02.2014 ِسْمِاه َّحٖيم ِ ٰنِالر ْم َّح ّٰللِالر ب ُ ََال ُُ ْ اه ِ ِه ُوا ب ِك تشْس ّللَ و دوا ْب َاع و ْ َب ً َْس َن ْد َِا بَب ِح يٍِ إ ِبنو ًب و ْئ شَي ْ َ ْ ِي ََب َْ يى َت اني بى و ُس انق ِر َب و ْ َ ْ َ ِي ِ ذ َبز انج ِيٍِ و َسَبك ًان و ْ ِ ْ َ ْ َْ انج َبز انج بى و ُس انق ُُِب َْا َُبِ و ِبنج َّبحِبِ ب َانص و ٍِب َ َ ُ َ َ يب ََ ْ ْْ أ ُى بَك ًي َت يهك ِ و ِيم انسَّب َِّ ًَبال َ ُّ ُ َ ُ َّللَ ال ٌ اه يخْت ٌَب يٍ ك يحِب إ ًا َخُوز ف ََ َه ُقبل زسو َّ ل ِ ْه هي هى هللاُ ع اّلل ص ََّوس َْ كب ََ ُ ٌ َّ ُ ب ِِبّلل ٍِ ْي يؤ ٍي و: هى َْ ْ ْ هيصم ف، ِ وانيوو اآلخِس َُ ه ًَِح ز SILA-Ġ RAHĠM Aziz Kardeşlerim Günlük hayatta dikkat edilmesi gereken hususların başında, akrabalık ilişkileri gelir. Kur’an-ı Kerim ve hadislerde akrabalık bağlarının, ziyaretleşme, maddi ve manevi yardımlaşma gibi çeşitli şekillerde muhafaza edilmesi ve güçlendirilmesi üzerinde hassasiyetle durulur. Günlük işlerimiz, bizi bu ilahi görevimizi yapmaktan alıkoymamalıdır. Allah (cc) ayeti kerimede mealen şöyle buyurur: “Allah’tan korkun ve akrabalık bağlarını kesmekten sakının.”1 Kan bağı ve evlilik yoluyla sahip olunan akrabalar ile olan ilişkiler, toplumdaki diğer fertlerle olan ilişkilerimize göre bir ayrıcalık göstermektedir. Akrabayı arayıp sormak, her türlü hayır işlerinde onları görüp gözetmek, ziyarette bulunmak, ihtiyaç durumunda yardım etmek, sıla-i rahim olarak adlandırılır. Sıla-i rahim, sadece yakın akrabaya değil, uzak akraba da olsa ihmal edilmemesi gereken önemli bir konudur. Akrabalar arasında dayanışma ve yardımlaşmanın olması, iyi ve kötü günlerin paylaşılması bu kardeşliği birbirine kenetlenmiş zincirler gibi sağlam hale getirecektir. Fahri Kâinat Efendimiz (s.a.s) bize akrabalık bağlarımızı sıkı tutmamızı nasihat etmiştir. Ashabtan biri; “Ey Allahın elçisi, bana cennete girmeme vesile olacak bir salih amel söyle dedi. Peygamber Efendimiz Allaha ibadet eder ve Ona hiçbir şeyi ortak koşmazsın, namazı kılar, zekâtı verir, akrabayı gözetirsin buyurdu.”2 Yine Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor; “Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse akrabasına iyilik etsin.” 3 Değerli Kardeşlerim ! Akrabalar arasındaki ilişkilerin zayıflamaması ve kopmaması için mümkün mertebe ziyaretleri sıkı tutmalı uzakta olanları en azından telefonla aramak suretiyle bu kardeşliği pekiştirmeliyiz. Efendimiz (s.a.v) bir hadisi şerifinde; “Akrabalık bağını koparan cennete giremez.” 4 buyurarak, sıla-i rahmin ne denli önemli olduğunu bize vurgulamaktadır. Sağlam akrabalıklar, sağlam toplumları oluşturur. Güçlü aile bağlarına sahip olan Müslümanlar, kendi zayıflarına sahip çıkan, yaşlılarına saygı gösteren, fakirlerine sadakasını ve zekatını esirgemeyen ve bu şekilde onların huzur ve emniyetlerini sağlayanlardır. Sıla-i rahim karşılıklı olursa bu durumda her iki tarafta memnun kalacaktır ancak bize düşen görev bizi ziyarete gelmeyen akrabayı da unutmamaktır. Zira, Allahın Resulu (s.a.s) bu konu ile ilgili olarak şöyle buyurmuşlardır: “ Ġyiliğe benzeri ile karşılık veren tam anlamıyla akrabasını görüp gözetmiş olmaz. Hakiki sıla, kişinin kendisi ile ilgiyi kesenleri görüp gözetmesidir.”5 Sevgili Kardeşlerim! İnsanlar arası ilişkilere bu kadar önem veren dinimizin emirlerine uymak, bize dünya ve ahiret saadeti getirecektir. Ziyaret ettiğimiz, hal ve hatırlarını sorduğumuz, gönüllerini aldığımız akrabalarımızın dualarını alarak, Allah’ın razı olacağı bir davranışta bulunmanın lezzetini tadacağız. Özellikle ziyaretlerini aksatmadığımız, anne ve baba duasından mahrum kalmayacağız. Ebu Nuaym der ki :” Sadaka vermek, iyilik etmek, ana babaya ihsanda bulunmak ve akrabayı ziyaret etmek, şekaveti saadete çevirir, ömrü uzatır ve insanı kötü ölümden korur.” Ziyaretler akrabalar arasındaki sevgi bağlarını kuvvetlendirir, dargınlıkları sonlandırır, sevinç ve üzüntülerin paylaşılmasına, sıkıntılara beraber çareler aranmasına vesile olur. Muhterem Kardeşlerim! Akrabalık ilişkilerinin her geçen gün zayıfladığı, iletişim araçlarının bu kadar gelişmiş olmasına rağmen iletişimin azaldığı, günümüzde akrabalık bağlarını güçlendirip ayağa kaldırmak için, Müslümanlar olarak bir takım görevlerimiz vardır. Bunlar tatlı sözlü ve güler yüzlü olmak, karşılaştığımızda selamlaşıp hal hatır sormak, haklarında hayır düşünüp hayır konuşmak, evlerine gitmek, yardımlarına koşmak, yaşlıların yardımına koşup hizmetlerinde bulunmak, fakir olanlarına mali yardım da bulunmak ve destek olmaktır. Bu davranışlar bize dünyada iken, saadet getirecek, ahirette de mükâfat olarak cennet olacaktır. Bir hadisi şerifin müjdesiyle hutbemi bitirmek istiyorum: “Ey insanlar birbirinize selam verin, akrabanızı gözetin, ikramda bulunun, geceleyin insanlar uyurken namaz kılın ki, selametle cennete giresiniz.”6 Buhârî, Nikâh 80, Edeb 31 Buhari, Edeb 12 Buhari Edep 15 6 Tirmizi Et’ime 45 3 4 5 1 Nisa 1 2 Buhari, Zekat 1 Hazırlayanın Adı-Soyadı: Muhammed Ziya DAĞHAN Unvanı-Görev Yeri: Ġmam-Hatip/Karkamış Düzenleyen: Ġl Ġrşat Kurulu
© Copyright 2024 Paperzz