Sayfa BACHFEST 2 ANKARA Bachfest Ankara Büyük bir heyecanla başladığımız, keyfine doyamayıp bir yıla yaydığımız festivalimizin üçüncü konserini yapıyor olmanın mutluluğunı yaşıyoruz. Heyecandan geceyi gündüzü şaşırdığımız, acaba Ankaralı müzikseverler nasıl karşılayacak diye merakla karışık kaygıya kapıldığımız 2013 yılı ardından 14 Ocak’ta Emma Kirkby, Ingrid Seifert ve İzmir Barok konseri ile açılan Bachfest Ankara, şubat ayında Berlin Filarmoni Orkestrası’nın dönem enstrümanlı sanatçılarından oluşan Concerto Melante’yi Ankaralı dinleyicilerle buluşturdu. Ankara’da ilk defa dönem enstrümanlarıyla Johann Sebastian Bach’ın Müzikal Sunu (Musicalisches Opfer) adlı eserini seslendiren sanatçıların konser sonrası ilk yorumları Ankaralı dinleyicisinin nefes kesen dikkati ve coşkulu alkışlarının kendilerini nasıl mutlu ettiği oldu. Bizler de ikinci konserimizde bizleri yalnız bırakmayan, görüşlerini ve eleştirilerini cömertce dile getiren siz dinleyicilerimize içtenlikle teşekkür etmek istiyoruz. Mart ayı konserimiz, 14. yüzyıldan bu yana müzik dünyasında yer etmiş üç temel dönem enstrümanının vereceği görsel ve işitsel ziyafetten oluşuyor. Özgün ve tutkulu yorumlarıyla dikkat çeken ve dünyanın en iyi viola da gamba yorumcularından biri olarak kabul edilen Hille Perl, lavtanın tekrar canlandırılması, yeniden müzik dünyasında yer edinmesi yolunda önemli katkılarıyla bilinen lavta üstadı Lee Santana ve ünlü barok dönem orkestra şefi ve klavsen sanatçısı Michael Behringer viola da gamba, lavta ve klavsen repertuarının Bach’ın eşsiz yaratı süzgecinden geçmiş örnekleriyle bizlerle olacak. Nisan ayı festivaller ayıdır Ankara’da. Bizler de nisan ayı boyunca Ankaralı müzikseverler gibi Uluslararası Ankara Müzik Festivali’nin ve ODTÜ Sanat Festivali’nin birbirinden güzel konserlerinde olacağız. 24 Mayıs’ta Catrin Finch Konseri’nde görüşmek dileğiyle ve Türkiye’deki sanat kurumları üzerinde dolaşan karabulutların biraz da olsa dağılması umuduyla esenlikler diliyoruz. Bachfest Ankara Festival Ekibi Sayfa BACHFEST ANKARA Konser ProgramI J.S. BACH (1685-1750) Viola da Gamba Sonatı, Re Majör, BWV 1028 Adagio - Allegro - Andante - Allegro 14’ Lavta Suiti, Sol Minör, BWV 995 20’ Prelüd - Presto - Allemande - Courante - Sarabande - Gavotte I, II - Gigue Viola da Gamba Sonatı, Sol Minör, BWV 1029 Vivace - Adagio - Allegro 14’ ARA J.S. BACH (1685-1750) Trio Sonat, Re Minör, BWV 527 Andante - Adagio e dolce - Vivace 13’ Kromatik Fantezi ve Füg, Re Minör, BWV 903 10’ Trio Sonat, Sol Majör, BWV 530 Vivace - Lento - Allegro 13’ 3 BACHFEST Sayfa 4 ANKARA Hille Perl İncelikli ve özgün yorumlarıyla erken müzik dünyasında önemli bir yere sahip olan Hille Perl, 5 yaşında gittiği Wieland Küijken konseriyle viola da gambaya hayran kalmış ve Berlin’de Niklas Trüstedt’in ve Hamburg’ta Pere Ros ve Ingrid Stampa’nın öğrencisi olmuştur. 1990 yılında Bremen Erken Müzik Akademisi’nden mezun olan sanatçı, eserlerinde viola da gambayı yaygın olarak kullanan J.S. Bach, Telemann, Marais gibi önde gelen bestecilerinin yanı sıra İspanyol, İtalyan ve Fransız barok dönem bestecilerini de kapsayan çok geniş bir repertuvara sahiptir. Dünyanın pek çok şehrinde aktif solo konser programına sahip olan sanatçı, lavta, barok gitar, theorbe, chittarone sanatçısı Lee Santana ile birlikte düetler, Santana ve gitarist Steve Player ile Los Otros adlı triolarıyla konserler vermektedir. Duet ve trioların yanı sıra keman sanatçısı Petra Müllejans, flütçü Karl Kaiser ve Lee Santana ile birlikte oluşturdukları The Age of Passions isimli kuartet ile de birlikte çalışmalar yapmaktadır. Sanatçı, Freiburg Barok Orkesrası ve Harp Consort gibi pek çok oda müziği topluluğuyla da konserler vermekte ve CD kayıtları yapmaktadır. Aynı zamanda treble viol, barok gitar, lirone ve xarana çalan Perl, 2002 yılından bu yana Bremen Sanat Yüksekokulu’nda viola da gamba dersleri vermektedir. Chris Kurt Weiss tarafından sanatçıyı konu alan “Hille Perl ve Yaylı Çalgıların Kraliçesi” adlı bir belgesel hazırlanmıştır. BACHFEST Sayfa 5 ANKARA Lee Santana Müzisyen bir ailede yetişen Lee Santana, rock ve caz gitar çalarak başladığı müzik kariyerine klasik gitar eğitimiyle devam etmiştir. Bu dönemde erken müzik, lavta ve diğer tarihi çalgılarla tanışan sanatçı Boston’da Emerson College’da erken müzik eğitimi almaya başlamış ve sonrasında New York’ta Patrick O’Brian’ın öğrencisi olmuştur. Bir dönem çağdaş müzik besteleri de yapmış olan sanatçı, 1984’te lavta çalışmalarına Almanya’da devam etmeye başlamış ve o yıldan bu yana Almanya’da pek çok farklı toplulukla, solistle konserler veren sanatçı, Hille Perl ile birlikte Los Otros adlı trioyu ve The Age of Passions adlı kuarteti kurmuştur. J.S. Bach’ın eserlerini seslendirdiği Pentagram isimli bir solo kaydı bulunan sanatçının Hille Perl ile çok sayıda düet kaydının yanı sıra pek çok toplulukla da CD kayıtları bulunmaktadır. Michael Behringer Orkestra şefi ve klavsen sanatçısı Michael Behringer, Freiburg’da aldığı dini müzik eğitiminden sonra Viyana ve Amsterdam’da klavsen ve org dersleri aldı. Klavsen sanatçısı ve sürekli basçı olarak Jordi Savall, Reinhard Goebel, Han Tol gibi ünlü solistlerle ve Musica Antiqua Köln, Hesperion XX, Freiburg Barok Orkestrası gibi orkestralarla dünyanın pek çok ülkesinde konserler vermiş ve CD kayıtları yapmıştır. 1999 yılında Hille Perl ile birlikte Bach’ın viola da gamba ve klavsen sonatlarının kaydını yapan sanatçı, Freiburg Müzik Yüksekokulu’nda ders vermeye devam etmektedir. Sayfa BACHFEST 6 ANKARA Program NotlarI Viola da Gamba Sonatı, Re Majör, BWV 1028 Bach’ın viola da gamba sonatları içinde virtüozlük gerektiren karakteriyle ön plana çıkan 2 numaralı re majör sonatın, 1740’lı yıllarda viola da gambanın parlak solistlerinin sayısının oldukça azaldığı bir dönemde yazıldığı bilinmektedir. Eser boyunca her iki enstrüman oldukça dengeli bir rol üstlenmiş olsa da özellikle viola da gamba partisi, ışıltısını yitirmekte olan ve bir döneme damgasını vurmuş viola da gamba sanatına ve ustalarına saygı sunuşu gibidir. Sonata da chiesa* formuyla yazılan bu eser kısa bir Adagio ile başlar. İki enstrümanın dengeli bir biçimde birbirinin içine sarmallandığı bu bölüm arya benzeri bir melodik hava taşır. Bu dengeli enstrüman birlikteliği ikinci bölüm Allegro’da da devam eder. Canlı ritim ve dört ölçülük gruplarla kurulan hareketli melodi bu bölümün temelini oluşturur. Bir önceki bölüme göre oldukça zıt bir karakter taşıyan Andante bölümü viola da gambanın biraz daha öne çıktığı bir melodiyle başlar. Bu melodi, Matthäus Passion’undaki “Erbarme Dich” aryası gibi Bach’ın 6/8’lik ya da 12/8’lik ünlü aryalarını çağrıştırmaktadır. Derinlemesine bir duygu yoğunluğu içerisinde geçen, tekrarlayan trillerle dramatik gerilim etkisi arttırılan bölüm, viola da gambanın çok daha uzun, son notaya çözülen triliyle sona erer. Neşeli ve canlı başlayan Allegro bölümü, birbirini soluksuz takip eden iki paralel melodinin coşkusuna tanıklık eder. *Sonata da chiesa: İtalyanca kilise sonatı anlamına gelen terim, bölümlerin yavaş-hızlı-yavaş-hızlı olarak sıralandıkları bir sonat formunu anlatır. Kelime anlamının aksine bu formu taşıyan pek çok eser dini seremonilerde çalınmak üzere yazılmamıştır. Lavta Suiti, Sol Minör, BWV 995 1727-1731 tarihleri arasında yazılan bu lavta suiti, BWV 1011 Bach eser sayılı 5 numaralı Çello Suiti’nin transkripsiyonudur. Bach’ın lavtaya olan derin bağlılığı ve eserlerinde bu enstrümana yüklediği dini sembolizm rolü dolayısıyla çello suitini yazdıktan sonra bu düzenlemeyi yaptığı düşünülmektedir. Fransız lavta geleneğinin süslemeden uzak sadeliği ile Alman stilinin netliğinin harmanlandığı bu suit, Bach’ın farklı tarzların güçlü ve özgün bir şekilde düzenleyebilme yeteneğine bir örnek oluşturur. Altı bölümden oluşan eserin ilk bölümü olan ve görkemli ve konuşurcasına net bir artikülasyonla başlayan Prelude bölümü bir fügle devam eder. Prelude içerinde yer alan bu iki ayrı karakterdeki kısımlar dinleyicinin zihninde birbiriyle uyumlu bir bütün olarak algılanır. Allemande ve Courante bölümleri 2 numaralı Çello Suiti’ndeki kederli allemande ve courante bölümlerini çağrıştırır ancak bestecinin daha yoğun ve zengin bir armoni kurgusu lavta düzenlemesinde de kendini gösterir. Kontrpuanca zengin tek sesli Sarabande bölümünden sonra iki parça halinde Gavotte I ve II bölümleri gelir. Sade ve arpej akorların ön plana çıktığı Gavotte’ler ifadeciliği ve sadeliği duygusal olarak yoğun ve güçlü akor eşliğiyle birleştirmektedir. Final bölümü olan Gigue, diğer çello suitlerinden farklı olarak İtalyan formunda değil Fransız formunda yazılmıştır. Sayfa BACHFEST 7 ANKARA Program NotlarI Viola da Gamba Sonatı, Sol Minör, BWV 1029 Bach’ın üç viola da gamba sonatından sonuncusu olan bu eserin diğer iki sonattan farklı olarak üç bölüm olması ve eserde kullanılan temaların işlenmesi yönünden sonattan çok konçerto olarak planlanıldığını savunan pek çok araştırma bulunmaktadır. Ancak, eserin bestelenmeye başlanması ile bitirilişi arasında uzun yıllar olduğu bilgisi dışında henüz somut bir bilgi bulunmamaktadır. İlk bölüm olan Vivace 3. Brandenburg Konçertosu’nu çağrıştıran zengin kontrpuan ve ritmik çeşitlilik içeren bir tema ile başlar. Canlı bir karaktere sahip olan bu bölümde tema değişerek ve gelişerek enstrümanlar arasında gidip gelir. Berger*, bu bölümün en can alıcı anını olağanüstü kontrpuan serbestliğine ve özgünlüğüne sahip üç partinin unison bir şekilde temayı seslendirdikleri an olarak betimler. Adagio bölümünde Bach’ın viola da gamba sonatlarının pek çok bölümünde kullandığı klavsenin sürekli basın melodisini çalması ve sağ elin melodik bir enstrüman gibi kendini göstermesi durumu belirgin bir şekilde farkedilir. Viola da gamba ve klavsen arasındaki narin iç içeliği ve yoğun diyaloğu bölümün sonuna kadar devam eder. Bach bu bölümde viola da gambanın yumuşak ve derin tonunu öne çıkarmıştır. Final bölümü olan Allegro, klavsenin verdiği ve viola da gambanın öne çıkardığı dansı anımsatan coşkulu minör bir tema ile başlar. Bach bu temayı çeşitlendirmek yerine ifade olarak tam zıt karakterde olan daha lirik bir hava içeren cantabile** olarak nitelendirilebilecek bir tema daha ekler. Bölüm sonuna kadar bu iki temanın çeşitliliği büyük bir ustalıkla kontrol edilir. Bu eser, Bach’ın en incelikli ve zengin viola da gamba eseri olarak kabul edilmektedir. *Melvin Berger: Amerikalı müzisyen ve müzik yazarı. **Cantabile: “Şarkı söyler gibi” anlamına gelen müzik terimi. Trio Sonat, Re Minör, BWV 527 1727-1730 tarihleri arasında org için altı trio sonatı bestelemiş olan bestecinin bu eserleri büyük oğlu Wilhelm Friedemann Bach’ın org eğitimi için yazdığı bilinmektedir. Bu sonatlar birbirinden bağımsız üç müziksel hat içerdiğinden dönemin üç farklı enstrümanlı eserlerine benzemekte ve bu nedenle de trio sonatları olarak anılmaktadır. Bu eserin bazı bölümleri bestecinin flüt, yaylı çalgılar ve klavsen için yazdığı Triple Konçerto’da ve Mozart’ın yaylı çalgılar triosunda karşımıza çıkar. İlk bölüm olan Andante tiz perdeden 8 ölçülük melodik bir tema ile açılır. Temanın hemen ardından ikinci melodik parti başlar ve böylece eşlik eden bas partiyle birlikte esere adını veren üç sesliliğe ulaşılmış olur. Sakin tema, sade bir şekilde geliştirildiği fa majör Adagio bölümü, Mozart’ın transkripsiyonunu yaptığı ve glasharmonika için yazdığı eserlerde etkisine rastlanan bölümdür. Son bölüm Vivace’de eser yeniden re minör tonuna döner. Birbirini tekrarlayarak ilerleyen iki melodik partiye eşlik eden bas partinin üçlemeleri dikkat çekicidir. Sayfa BACHFEST 8 ANKARA Program NotlarI Kromatik Fantezi ve Füg, Re Minör, BWV 903 İki farklı versiyonu olan ve 1720 yılına tarihlenen bu eser Bach’ın Köthen’de yaşadığı dönemde yazılmıştır. Besteci, Leipzig’e yerleştikten sonra eseri tekrar gözden geçirmiş ve ufak değişikliklerle tekrar yayımlamıştır. Bach’ın modern piyano literatüründe önemli bir yer eden Goldberg Varyasyonları, İyi Düzenlenmiş Klavye Kitapları, İngiliz ve Fransız Suitleri gibi eserleriyle birlikte en çok seslendirilen yapıtlarından biridir. Bach’ın ilk biyografisini yazan Johann Nicolaus Forkel’in de aralarında yer aldığı pek çok Bach uzmanının “benzersiz” ve “Bach’ın müzikal dönüşümünün başladığı eser” olarak tanımlanan bu eser, tuşlu çalgılara özgü resitatiflerin ilk izlerini taşır. Fantasia bölümü, kromatik derinlik içinde akan ve gerilimi yükselten arpejlerden oluşur. Fantasia bölümünün geriliminden farklı bir duygusal doku içeren Recitative adını taşıyan ikinci bölüm resitatif benzeri müzik cümleleriyle örülmüştür. İlk bölümde de dikkati çeken ve eser yorumunun net ve ustalıklı artikülasyon gerekliliği durumu son bölüm olan Füg’de daha belirgin hale gelir. Üç sesli olan bu bölüm kromatik bir yükseliş gösterir. Trio Sonat, Sol Majör, BWV 530 Bach, org için yazdığı altı trio sonatı şekillendirirken özellikle Vivaldi’nin İtalyan konçerto formunu yakalama eğiliminde olduğundan, eserin dokusu flüt, keman ve bir sürekli bas etkisi yaratmaktadır. Eser, günümüzde sözü edilen bu üçlü için de düzenlenmekte ve icra edilmektedir. İlk bölüm Vivace, Vivaldi’yi anımsatan hızlı unison bir tema ile başlar. Lento bölümünde Bach İtalyan modeli bir tarafa bırakıp Germanik ikili formu kullanır. Final bölümü Allegro, Barok Dönem’in konturpuanca zengin stilinden çok daha az süslemeli ve melodiyi ön plana çıkaran yeni galant stilinde yazılmıştır. Kaynaklar: -Berger,M. 1991, Guide to Sonatas: Music for One or Two Instruments, Anchor Books, New York. -Böhmer, K, 2014, BWV 1029 Sonate g-moll, http://www.kammermusikfuehrer.de /werke/2032 internet adresinden 18.03.2014 tarihinde edinilmiştir. -Malone, A.L, J.S.Bach, Sonata for viola da gamba & keyboard No.3 in G minor www.allmusic.com internet adresinden 19.03.2014 tarihinde edinilmiştir. -Stauffer, G.B, “This fantasia..never had its like” : on the enigma and chronology of Bach’s Chromatic Fantasia and Fugue in D Minor, BWV 903, Ed. Don O.Franklin, Bach Studies, Cambridge University Press, Cambridge. -Steib, M., 1999, Reader’s Guide to Music: History, Theory and Criticism, Fitzroy Dearborn Publisher, New York. Sayfa BACHFEST 9 ANKARA Enstrümanlar Viola da Gamba Muhtemel ataları Orta Çağ Avrupası’ndaki vielle ve Orta Doğu kökenli rebab olan viola da gambaya ilk kez 15. yüzyılın ikinci yarısında rastlanır. Perdeli ve arşeli bir enstrümandır. Arkası düz gövde bacaklarla sabitlenerek çalınır. 16. ve 17. yüzyıllarda lavta ile birlikte en popüler enstrüman olan viola da gambanın birçok farklı boyutta üretildiği gözlenmektedir. 18. yüzyıl ile birlikte viola da gamba M. Marais, J.S. Bach, J. Schenck, A. Forqueray, C.F. Abel gibi bestecilerin klavsen eşliğiyle veya solo yapıtlar yazdığı ayrıcalıklı bir dönem yaşamıştır. Nattier - Princess Henriette of France in court dress playing the viola de gamba, 1750 Hendrik M. Sorgh - The Lute Player, 1661 Jan Steen - The Harpsichord Lesson,1660 Lavta Orta Doğu kökenli uddan evrimleşmiş bir telli enstrüman olan lavtanın 14. yüzyılda standart biçimine kavuştuğu düşünülmektedir. Lavta, arkası dışbükey bir gövde ile kısa bir klavyeyeden oluşur. Gövdenin ön kısmında rosette denen ses delikleri bulunur. Bağırsaktan yapılan teller klavyenin ucundaki pin başına uzanır. Önceleri mızrap ile çalınan lavta, 15. yüzyılın ikinci yarısından itibaren parmakla çalınmaya başlanmıştır. 16. yüzyıl ile 17. yüzyılın ilk yarısında bu enstrüman için birçok yapıt yazılmışsa da 18. yüzyıldan itibaren bestecilerin artık klavyeyi tercih etmesi ile unutulmaya yüz tutmuştur. Yine de bu dönemde J.S. Bach gibi önemli bir ismin lavta için yapıtlar üretmesi dikkat çekicidir. Klavsen Tarihi 14. yüzyıla kadar uzanan klavsen ailesinin en eski üyesi olan virginal, arp’a klavye ekleme düşüncesinden doğmuştur. Klavsen gibi telli-mızraplı bir düzeneği ve klavyesi olan virginal, 16. yüzyılda özellikle İngiltere’de en gözde çalgılardan biriydi. 17. ve 18. yüzyıllarda yaygın olarak kullanılan küçük boyutlu ve genellikle kuyruklu olan epinet ise, orkestraya giren ilk klavyeli çalgı oldu. Klavsen 17. ve 18. yüzyıllarda orkestralarda ve oda müziğinde eşlik çalgısı olarak kullanıldı. Aynı dönemde, F. Couperin, J.P. Rameau ve J.S. Bach gibi önemli besteciler bu enstrüman için solo yapıtlar yazdılar. Klavsenin beş kenarlı gövdesinin uzun kenarına paralel metal teller uzanır. Klavsende iki ya da üç sıra klavye ve her tuş için iki ya da daha çok sayıda tel sırası vardır. Tuşa bağlı çubukların ucunda telekten yapılmış mızraplar bulunur. Tuşa basıldığında harekete geçen mızraplar telleri titreştirerek ses çıkmasını sağlar. Tuş bırakıldığında susturucu işlevi gören keçe, telin üzerine düşerek titreşimi durdurur. Sayfa BACHFEST ANKARA Johann Sebastian Bach Elias Gottlob Haussmann - Johann Sebastian Bach, 1746 10 Sayfa BACHFEST 11 ANKARA Destek Verenler Hazırlayanlar : Bilge Küçükdoğan, Sami Yenice, Hasan Keleşoğlu Sıradaki Konser 24 Mayıs 2014 Catrin Finch İngiliz sanatçı, Bach’ın Goldberg Varyasyonları’nı arp eşliğinde ilk kez Ankara dinleyicisi ile buluşturuyor. /bachfestankara www.bachfestankara.org
© Copyright 2024 Paperzz