Ruminant Silajı Ne Kadar Doğru Yapıyoruz? KONU Silaj yapımında dikkat edilmesi gereken noktalar ve silaj yapım aşamaları İLGİ Silajı ne kadar doğru yapıyoruz? TERCÜME VE DERLEME Ruminant Teknik Ürün Müdürü Kazım Bilgeçli KAYNAKÇA • Lallemand Silage Management YAYININ KAPSAMI Derlemedir Tercümedir Kişisel veya kurumsal değerlendirmedir Ürün tanıtımıdır ÖZET SONUÇ Kaliteli bir silaj yapmak için, silajı yapılacak ham maddeler, uygun biçim zamanı ve yüksekliğinde hasat edilir. Ham madde çeşidine uygun silaj inokulantları kullanılarak, iyi bir sıkıştırma yapılır ve oksijen bariyerleri kullanılarak oksijen girişi en aza indirilir. İnokulantlar, fizyolojik fermantasyonun en kısa sürede oluşmasını sağlayarak silajın besin madde içeriğini ve açıldıktan sonra silajın oksijenli ortamdaki stabilitesini korur. Isınma ile meydana gelebilecek besin madde kayıplarını, maya, küf ve bunlara bağlı olarak mikotoksin oluşumunu azaltır. Silaj, süt ve besi sığırı işletmelerinde, en yoğun kullanılan kaba yem kaynağıdır. Silaj yapımında, silajı yapılacak ham maddenin biçimden, hayvanın önüne gidene kadarki geçen sürede izlenecek doğru adımlarla kaliteli bir silaj elde edilir; sağlıklı ve ekonomik bir hayvansal üretim yapılır. Silaj Nedir? «Biçim zamanı, kaliteli silaj üretimi ve optimum silaj fermantasyonu için, dikkat edilmesi gereken en önemli başlangıç noktasıdır.» Yeterli düzeyde kuru madde (%30 - 40) içeren yeşil yemlerin, biçildikten sonra, anaerob (oksijensiz) koşullarda saklanması sonucu elde edilen fermente yemlere silaj yemi denir. Uygun biçim zamanı, biçildiği zamandaki kuru madde içeriği, uygun silaj inokulantlarının kullanılması, doldurma ve sıkıştırma ile kapatma, silajın besin madde içeriği ve kalitesine etki eden en önemli faktörlerdir. Hasat Dönemi ve Kuru Madde İçeriği Mısır: Silajlık mısırların en uygun biçim zamanı kuru madde içeriğinin %30 - 35 arasında olduğu dönemdir. Biçim zamanında kuru madde miktarının %35’i geçmesi istenmez. Kuru madde miktarının %35’in üzerinde olduğu zaman yapılan biçimlerde, sıkıştırma işlemi oldukça güçleşir ve silajın küflenerek bozulmasına neden olur. Uygun biçim zamanı çayır otları için başaklanma öncesine (Şekil 1), baklagil yemlerinde ise (yonca) çiçeklerin tomurcuklanmaya başladığı zamandır (Şekil 2). Püf Noktaları • Mısır silajı kuru madde içeriği %30 olduğunda, • Çayır silajları başakların oluşmaya başladığı, • Yonca ise çiçeklenme başlangıcında biçilmelidir. Şekil 1 Şekil 2 Yonca ve çayır: Bu tür kaba yemlerde, verimin artması ile besin madde içeriği azalır. En uygun biçim zamanı verim/protein ve enerji değeri arasındaki orana tekabül eder. Ruminant Uygun Biçim Yüksekliği Ne Olmalıdır? Makine tasarımındaki teknolojik ilerlemeler, işlerin çok daha hızlı yapılacağı anlamına da gelir. Fakat, bu durum biçim ve ham madde kalitesine zarar vermemeli; belirli kurallar mutlaka izlenmelidir. «Biçim yüksekliği, sahadan toprak yolu ile silaja bulaşması muhtemel bakteri ve sporları minimize eder. Besin madde kayıplarını ortadan kaldırır.» Biçim yüksekliği Uygun biçim yüksekliği dekar başına alınan verimi düşürürken ham madde kalitesini arttırır. Aslında, bitkinin uygun biçim yüksekliğinin altında kalan kısım, besin madde içeriği oldukça düşük odunsu tabakadan oluşur. 2 cm’nin üzerinde olan partikül büyüklüğü geviş getirmeyi uyararak rumen sağlığını korumasına rağmen, küflenmelerin önüne geçmek için uygun silaj inokulanlatları kullanılmalıdır. %35’in altında kuru madde ihtiva eden mısır silajlarında tavsiye edilen partikül büyüklüğü 1 ve 1,5 cm; kuru maddenin %35’in üzerinde olduğu durumlarda 0,5-1 cm’dir ( sıkıştırma güçleşir). Çayır silajlarında bu oran 1,5 cm civarında olmalıdır. Mısır için, verim ve kalitenin en uygun oranda alınacağı biçim yüksekliği yaklaşık 25 cm’dir. Çayır otlarının biçim yüksekliği butirik sporların hüküm sürdüğü toprak kontaminasyonunu minimize edecek şekilde ayarlanmalıdır. Kesme Partikül büyüklüğünün kısa olması silajı yapılacak ham maddelerin sıkışmasını kolaylaştırır ve fermantasyon kalitesini arttırır. Ruminant Biçim Ne Zaman Yapılmalıdır? «Özellikle şeker içeriği düşük olan baklagil yem bitkileri, şeker içeriğinin en yüksek olduğu öğlen saatlerinde biçilmelidir.» Biçim zamanı Sıcaklık ve ışık yoğunluğunun kaba yemlerin şeker içeriğini etkilediği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bakteriler bu şekerleri silajın asiditesini arttırmak için kullanırlar. Bu nedenle, biçime sabah 11:00’de başlanması tavsiye edilir. Saat 11:00 ve sonrasında yapılan biçimlerdeki şeker içeriği, sabah erken saatlerde yapılan biçimlerden 4 puan daha yüksek olmaktadır. Biçim yüksekliği 2 cm ( düşük) 10 cm (yüksek) Püf Noktaları • Biçim yüksekliği kaliteyi arttırır. • Kısa partikül boyu silajların daha iyi sıkışmasını sağlar. • Uzun partikül büyüklüğü geviş getirmeyi uyararak rumen sağlığını korur. • Sabah geç saatlerde yapılan biçimlerde bitkinin şeker içeriği sabahın erken saatlerine göre daha yüksektir. Bütirik spor oluşumu 83.000 4.000 Tablo 1. Biçim yüksekliğinin çayır silajlarında bütirik spor oluşumuna etkisi Partikül büyüklüğü Kısa (0,5-1,5 cm) Uzun (10-120 cm) pH 4,1 4,6 N-NH3 10,9 17,4 Asetik asit 2,0 2,1 Bütirik asit 0,25 2,45 Laktik asit 6,0 4,2 Tablo 2. Partikül boyutunun fermantasyon kalitesine etkisi Ruminant Silaj Yaparken İnokulant Kullanılmalı mıdır? Silaj inokulantları asidifikasyonu hızlandırarak kaba yemlerin besin değerini korur ve silajın aerobik (oksijenli ortam) stabilitesini optimize ederek küf ve maya gelişimini engeller. «Fermantasyon ve küflerin neden olduğu silaj kayıplarını ortadan kaldırmak, daha ekonomik ve kaliteli silaj yapmak için mutlaka inokulant kullanılmalıdır.» İnokulant Kullanmanın Faydaları Kaba yemlerin besin değerini korur. Mikrobiyal kaynaklı silaj inokulantlarının kullanımı, pH’nın çok hızlı bir şekilde düşmesine yardımcı olarak, proteinleri parçalayan bakterilerin gelişimini baskılar. Böylece kaba yemlerin protein değeri korunmuş olur. Yem tüketimini arttırır. Mikrobiyal inokulantlar, silajın tadını kaçıran biyolojik kökenli aminlerin üretimini azaltarak silajın kendine has lezzetini korur ve yem tüketimini uyarır. Daha etkin koruma sağlar. Listeria ve bütirik sporlar düşük pH seviyelerine karşı oldukça duyarlıdır. İnokulantlar, pH’yı hızla düşürüp ortam asiditesinin hızla artmasını sağlayarak bu bakterilerin gelişimini baskılar. Besin madde kayıplarını önler. Laktik asit kaynaklı silaj inokulantları pH’yı hızla düşürerek kuru madde kayıplarını azaltır. İçeriği zengin olan bazı inokulantlar laktik asit bakterilerinin yanında, silaj açıldıktan sonra küf ve maya gelişimini azaltmak için anti-fungal özelliği sahip organik asitleri üreten bakteri gruplarını da içerirler. Bu tür inokulantlar, etkin bir fizyolojik fermantasyon sağlamalarının yanı sıra, silaj açıldıktan sonra çalışmaya devam ederek silajı korumaya devam eder. İnokulant çeşitleri Çoğu silaj inokulantları sadece laktik bakteriler içerir (lactobacillus plantarum, pediococcus acidilactici veya pentosaceus). Bu tür inokulantlar genellikle çavdar silajlarında kullanılır. Şeker içeriği düşük olan çayır ve ot silajlarında kullanılan inokulantlar, laktik asit bakterisi yanında selülozu parçalayarak şeker içeriğini arttırmak için enzim de ihtiva eder ( selüloz, hemiselüloz). Kuru madde içeriği yüksek olan silajlarda ise pH seviyesini arttıran ve silajın ısınmasına neden olan küf ve mayaların gelişimini baskılayan spesifik bakteriler (Propionibacterium spp.) içeren inokulantlar kullanılır. Ruminant Silaj İnokulantı Seçerken Nelere Dikkat Edilmelidir? İnokulant seçim kriterleri «İnokulant kullanımı, ısınma ile meydana gelen besin madde kayıplarını ortadan kaldırır.» • İnokulantlar çiftçilerin beklentilerini karşılayacak özellikte olmalıdır. • Ürün onayı olmalıdır. • Ürün üzerindeki etikette; ürün konsantrasyonu, her bir ürüne ait aktif içerik tanımı (Lactobacillus plantarum MA 18/5U gibi), resmi onay, kullanım sırasındaki önlemler, ürün stabilitesi, parti numarası ve üretim tarihi gibi ürüne ait bilgiler yer almalıdır. • İnokulantlar genellikle likit uygulamalar için uygundur (suda çözünebilir toz form). Manuel (el ile uygulamalarda) yapılacak uygulamalarda zaman zaman granül form tercih edilebilir. • Silajlarda meydana gelen ısınma, maya ve küflerin gelişmeye başladığının bir göstergesidir. Bu aynı zamanda besin madde kaybı demektir. Püf Noktaları • Silajın yapımından maksimum verim alabilmek için mikrobiyal inokulantlar gereklidir. • Mikrobiyal inokulantlar, silajı clostridium, küf, maya ve diğer istenmeyen bakterilere karşı koruyarak, besin madde içeriğini korur. • Mikrobiyal inokulantlar, silajda meydana gelebilecek ısınma ve kuru madde kayıplarını önler. Ruminant Lalsil! Mikrobiyal İnokulant Grubu «Her ham maddenin besin madde içeriği ve yapısı birbirinden farklıdır. Farklı yapılar farklı inokulant kullanımını gerektirir.» Lalsil dry HC Lalsill PS HC Yüksek kuru madde içeriğine sahip çayır ve yonca silajlarında kullanılır. Selülotik enzim kombinasyonu, yüksek asitlendirme kapasitesine sahip laktik asit bakterileri ve silaj açıldıktan sonra silajın aerobik (oksijenli) stabilitesini arttırarak küf ve maya gelişimini önleyen lactobacillus buchneri bakterisi içerir. Toksik değildir ve korozif (aşındırıcı) etkisi yoktur, çevreye zarar vermez. Kullanım oranı: 1 saşe / 100 mt Çayır ve yonca silajlarında kullanılır. Selülotik enzim kombinasyonu ve yüksek asitlendirme kapasitesine sahip laktik asit bakterisi içerir. Toksik değildir ve korozif (aşındırıcı) etkisi yoktur, çevreye zarar vermez. Kullanım oranı: 1 saşe / 100 mt Uygulama kolaylığı Lalsil fresh HC Mısır silajları için özel olarak geliştirilmiştir. Yüksek oranda lactobacillus buchneri bakterisi içerir. Besin madde kayıplarını önler, silajın kalite ve lezzetini arttırır. İçermiş olduğu yüksek miktardaki lactobacillus buchneri ile küf ve mantar gelişimini baskılar, mikotoksin oluşumunu engeller. Toksik değildir ve korozif (aşındırıcı) etkisi yoktur, çevreye zarar vermez. Kullanım oranı: 1 saşe / 200 mt Ruminant Silaj Yapımında Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar! Sıkıştırma «Sıkıştırma, ortamdan oksijeni uzaklaştırarak, fermantasyon kalitesini arttır. Silaj kalitesini olumsuz yönde etkileyen bakterilerin gelişimini önler.» Fermantasyon esnasında herhangi bir problem ile karşılaşmamak için, iyi bir sıkıştırma ile silolanacak materyaller arasındaki oksijenin ortamdan uzaklaştırılması gerekir. Yetersiz yapılan sıkıştırmalarda bitkiler, daha uzun süre solunum yapmaya devam eder ve bu da besin madde kayıplarına neden olur. Bu durum ayrıca ortamda enterobacter gibi istenmeyen bakterilerin gelişmesine ve protein kayıplarına neden olur. Sıkıştırmanın yetersiz yapıldığı durumlarda, ortama oksijen girişi artar. Silajın ısınması ile birlikte fizyolojik fermantasyon azalır, kuru madde kayıpları artar ve buna bağlı olarak hayvan performansı düşer. Sıkıştırmanın kuru madde kaybı üzerindeki etkisi Ruminant Silaj Yapımında Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar! (devamı) Kapatma ve koruma «Kapatma işleminde, plastik örtüler ile birlikte oksijen bariyerlerinin kullanımı, oksijen girişini ciddi anlamda azaltır. Ortam pH’sının daha hızlı düşmesine yardımcı olur. Clostridium bakterilerinin gelişimin baskılayarak protein kayıplarını azaltır.» Silajın mümkün olan en kısa sürede kapatılarak silo içerisine oksijen girişinin önlenmesi iyi bir fermantasyon başlangıcı için gereklidir. Kapatmada kullanılacak olan materyalin zarar görmemesine özen göstermek gerekir. Kapatmada kullanılan materyalde meydana gelebilecek en küçük bir parçalanma, oksijen girişine ve silajın bozulmasına neden olur. Kapama materyali olarak oksijen bariyerlerinin kullanılması oksijen girişini ciddi anlamda azaltacağından, sıkıştırma işlemi bittikten sonra oksijen bariyerlerinin örtülmesi ve sonrasında plastik örtü ile kapatılması oksijen kaynaklı kayıpları minimize edecektir. Kapatılmamış silajların tepe noktasının ilk 1 metresinde %50’ye varan kuru madde kayıpları meydana gelir. 125 mikronluk plastik örtülerin kullanıldığı durumlarda bu kayıp %20 iken oksijen bariyerlerinin kullanıldığı durumlarda %10’lara kadar düşer. Ruminant Silaj Yapımında Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar! (devamı) Silajın açılması «Oksijen ile birlikte küf ve mantar gelişimi de artar. İnokulantlar, oksijen varlığında küf ve mantar gelişimini baskılar. Silajın besin madde ve kendine has kokusunu korur. Hayvanlar tarafından sevilerek tüketilir, performansı arttırır.» Herhangi bir inokulantın kullanılmadığı durumlarda, silajın açılması ile birlikte oksijenli fermantasyon başlar ve silaj pH’sı artarak silajda küf oluşumu ile birlikte toksikasyon şekillenir. Sonuç olarak silajdan beklenen kalite ve verimin elde edilebilmesi için belli kurallar izlenmeli ve silajı yapılacak kaba yemin çeşidine uygun inokulantlar kullanılmalıdır. Ruminant
© Copyright 2024 Paperzz