Dosya İndir

İLİ
TARİH
: ANTALYA
:07.11.2014
‫َّح ِيم‬
ِ ‫من الر‬
ِ ْ‫بِس ِْم هللاِ الرَّح‬
ِ ‫ك الس‬
َِّ
ِ ‫ات و ْاْل َْر‬
‫ض َولَ ْم َيتَّ ِخ ْذ َولَدا‬
َ ُ ‫الذي لَهُ ُمْم‬
َ ‫َّم َاو‬
‫ق ُك َّل َش ْي ٍء فَقَ َّد َرهُ تَ ْقِدي ار‬
ٌ ‫َولَ ْم َي ُكن لَّهُ َش ِري‬
َ َ‫ك ِفي اْل ُمْم ِك َو َخم‬
َّ ‫قال رسو ُل‬
:‫صلّى هللاُ َعلَ ْي ِه و َسلَّم‬
َ ‫هللا‬
‫ضى‏ ه‬
َ ‫‏ومِنْ ‏‬
‫ش َق َاوةِ‏‬
َ ‫َّللاُ‏لَ ُه‬
َ ‫ضاهُ‏بِ َما‏ َق‬
َ ‫‏ر‬
َ ْ‫‏‏مِن‬
ِ ‫‏س َعادَ ةِ‏ا ْب ِن‏آدَ َم‬
‫ه‬
َ ‫ار َة ‏َّللاِ‏ َومِنْ‏ ‏‬
‫‏س َخ ُط ُه‏‬
َ ‫ش َق َاوةِ‏ا ْب ِن ‏آدَ َم‬
َ ‫‏است َِخ‬
ْ ‫ا ْب ِن ‏آدَ َم ‏ َت ْر ُك ُه‬
‫ض ه‬
‫ى‏َّللاُ‏لَ ُ‏ه‏‬
َ ‫ِب َما‏ َق‬
KAZA VE KADERE İMAN
Değerli Mü’minler!
Okuduğum Ayeti kerimede yüce Allah şöyle
buyuruyor; : “O, göklerin ve yeryüzünün mülkü
(hükümranlığı) kendisine ait olandır. Çocuk
edinmemiştir. Mülkünde hiçbir ortağı da
yoktur. O her şeyi yaratmış ve yarattığı O
şeyleri bir ölçüye göre takdir etmiştir” 1
Okuduğum Hadisi Şerifte Peygamber Efendimiz
(sav) şöyle buyuruyor: “Allah’ın kazasına kulun
rıza
göstermesi
Ademoğlunun
mutluluğundandır. Allah’tan hayır istemeyi
terk etmesi ve Allah’ın kendisi ile ilgili olarak
hükmettiği şeye kızması da insanoğlunun
şakiliğindendir.” 2
Kader; “Yüce Allah'ın, ezelden ebede kadar
olacak bütün şeylerin zaman ve yerini, özellik
ve niteliklerini, ezelî ilmiyle bilip sınırlaması ve
takdir etmesi” demektir. Allah'ın ilim ve irade
sıfatlarıyla ilgili bir kavram olan kader, evreni,
evrendeki tüm varlık ve olayları belli bir nizam ve
ölçüye göre düzenleyen ilâhî kanunu ifade eder.
Kaza ise, Cenâb-ı Hakk'ın ezelde irade ettiği ve
takdir buyurduğu şeylerin zamanı gelince, her
birisini ezelî ilim, irade ve takdirine uygun
biçimde meydana getirmesi ve yaratmasıdır.
Aziz Kardeşlerim!
Allah, kulu seçim yapabilen ve seçtiklerinden
sorumlu olan bir varlık olarak yaratmış, onu emir
ve yasaklarla sorumlu tutmuştur. Kader, iç yüzünü
ancak Allah'ın bilebileceği, mutlak ve kesin bir
biçimde çözümlenmesi mümkün olmayan ilâhî bir
1
2
Furkan 25/2
) Tirmizi, Kader, 15.
sırdır.
Zaman
ve
mekân
kavramlarıyla
sınırlandırılmış insan aklı, zaman ve mekân
boyutlarının söz konusu olmadığı ilâhî ilim, irade
ve kudreti kavramaktan acizdir. Kader konusunu
kesin biçimde çözmeye girişmek, insanın
kapasitesini zorlaması ve imkânsıza tâlip olması
demektir.
Kader konusunda düşünülmesi gereken bir husus
da şudur. İyi işler yapanlardan, yapmış oldukları
bu güzel iş için “kaderim böyleymiş ne yapalım
diyen birine hiç rastlanmamıştır. Mesela namaz
kılan, zekat veren, hayırda bulunan bir kişinin “ne
yapalım elden bir şey gelmez kaderimiz
böyleymiş. Dediğine pek şahit olmamışızdır.
Bunun aksine, yanlış yapan, hatalı işlerle uğraşan
ve bunun sonucunda kendi sorumluluğundan
kaçmak isteyenlerin sığındıkları en önemli sığınak
kaderdir. Her ne zaman bir günah işlense bir hata
yapılsa, sanki kendisinin suçu yokmuş gibi hatalar
görmezlikten gelinerek “kaderim böyleymiş ne
yapayım” sözü ağızdan hiç düşmez. Suçlu olanlar
hatalarını ya şeytana bulur, ya da kaderim
böyleymiş ne yapabilirim diyerek kendi
sorumluluğundan kaçma eğilimi gösterir.
Değerli Kardeşlerim!
Yüce Allah biz kulların dünyada doğru işler ve
güzel ameller yapmamız için Peygamberler ve
İlahi kitaplar göndermiştir. Bunlar da birer
sebeptir. Bizler gönderilmiş olan İlahi mesajın
aksine hareket edersek suçu bir başka yerde
arayamayız.. Yüce Allah doğruyu ve yanlışı
ortaya koymuştur. Artık bundan sonrası kişinin
kendisine aittir. İster doğruya kendi isteğiyle gider
ki Allah’ın rızası bu yöndedir- isterse yanlışa
gider artık bundan sora yapmış olduğu her şeyin
hesabını verecektir.
Kuran-ı Kerim’de Yüce Rabbimiz bu hususla ilgili
olarak
şöyle
buyurur:
"Şüphesiz biz onu (ömür boyu yürüyeceği) yola
koyduk. O bu yolu ya şükrederek ya da
3
nankörlük
ederek
kat
eder.
”
"Kim iyi bir iş yaparsa kendi lehinedir. Kim de
kötülük yaparsa kendi aleyhinedir. Rabbin,
kullara (zerre kadar) zulmedici değildir” 4
Hazırlayan: Bahattin ATAKLI
Demre Müftüsü
3
4
İnsân 76/3
) Fussilet 41/46