KlE PE Rf ·için önemli bir kaynaktır. H. Kiepert ayrıca 1859'da 1:1.000.000 ölçekli bir Doğu Anadolu haritası, 1868'de daha küçük ölçekli (ı :2.000.000) başka bir Doğu Anadolu haritası hazırlamıştır. Bu iki haritada kendinden önce Anadolu'da dolaşmış bulunan Rus seyyahı Tchihatcheff'in Doğu Anadolu'da geçtiği yollar da işaretlenmiş tir. H. Kiepert daha sonra elinde birikmiş olan malzemeyi ayrıntılı biçimde kullanabilmek için 1:500.000 ölçekli bir Anadolu haritası hazırlamaya başladıysa da bu çalışmasını mali imkansızlıklar yüzünden tamamlayamadı ve bu malzemeyi kullanarak 1877'de 1:500.000 ölçekli, önemli ayrıntılar ihtiva eden yeni bir Doğu Anadolu haritası yaptı. H. Kiepert'in 1878'de neşrettiği Lehrbuch der Alten Geographie adlı kitabı, özellikle Ege denizi havzasının klasik haritaları üzerindeki çalışmalarının bir sonucudur ve tarihi coğrafya için önemli bir kaynaktır. Aynı yıllarda Neuer Handatlas der Erde adlı bir de okul atiası hazırlayan H. Kiepert, 1880'de Karteder europaisehen Türkei adı altında Osmanlı Devleti'nin Avrupa'daki vilayetlerinin, 1884'te de Nouvelle carte general e des provinces asiatiques de l'Empire ottomane adıyla Asya'daki vilayetlerinin 1:3.000.000 ölçekli yeni birer genel haritasını neşretti. H. Kiepert ömrünün son on yılı içinde, Türk haritacı ve coğrafyacı larının belli bir döneme gelinceye kadar (oğlu Richard Kiepert'in haritasını neşri ne kadar) en fazla kullandıkları iki eserini yayımladı. Bunların birincisi, öncekilerden daha büyük ölçekli olan Spezialkarte vom westlichen Kleinasien adlı Batı Anadolu haritasıdır. 1890 yılında Berlin'de yayımlanan bu harita 1:250.000 ölçekliydi ve on dört paftadan oluşuyordu. Harita Türkiye'de önce 1:210.000 ölçeği ne dönüştürülüp tercüme edilerek kullanılmış, H. Kiepert'in ölümünden sonra 1:200.000 ölçeğiyle Garbi Anadolu Erki'ın-ı Harbiyye Haritası adı altında tekrar yayımlanmıştır (ı 905).13u harita, yeryüzü şekilleri münhani eğrileri sistemiyle değil gölgelerne sistemiyle resmedildiği için bugünkü coğrafya araştırmalarında kullanılan kesit almaya uygun değildir; rakımlar da yetersiz ve hatalı verilmiştir. H. Kiepert'in sağlığında basılan son eseri, ölümünden altı yıl önce Berlin'de yayım ladığı AsiaMinaris Antique'tir ( 1893, ı 9 ı O). Altı paftadan oluşan ve 1:800.000 ölçekli olan bu tarihi coğrafya haritası, daha sonra oğlunun yaptığı haritalar ye- 564 kadar tarihi coğrafya araş özellikle Anadolu şehirleri nin antik isimleri konusunda en fazla müracaat ettikleri kaynakların başında gelir. H. Kiepert'in ölümünden sonra da Filistin ve Anadolu haritaları yayımlanmıştır (Berlin 1902) Richard Kiepert. 1846'da babasının Coğrafya Enstitüsü müdürü olarak bulunduğu Weimar'da doğdu . Hayatı hakkında çok az bilgi vardır; haritacılığı seçmiş ve babasının çalışmalarını sürdürmüştür. Önce atlaslar ve okul duvar haritaları yayımladı. Bunlar arasında Deutscher Kolanial-Atlas ve Karte von Deutscher-Ostafrika adlarını taşı yanlar Alman sömürgeleri ve Alman Doğu Afrikası üzerinedir. Babasının ölümünün ardından onun bıraktığı yerden baş layarak yalnız Anadolu haritalarıyla ilgilendi ve 191S'te Berlin'de öldü. Richard Kiepert, en önemli eseri olan ve Ana~olu'nun yarımada kesiminden başka Van gölüne kadar Doğu Anadolu'yu, Halep ötelerine kadar Kuzey Suriye'yi içine alan Karte von Kleinasien'i yirmi dört pafta halinde ve 1:400.000 ölçeğin de hazırlayarak 1902-1906 yılları arasın da neşretmiştir. ilk paftaları diğerlerinin tamamlanması beklenıneden hataları düzeltilerekyeniden basılan bu harita, uzun zaman Türkiye için büyükçe sayılan bir ölçekte tek genel harita olarak kalmış. ondan sonra çizilen çeşitli haritaların da ana kaynağını teşkil etmiştir. Haritada yerleş me merkezlerinin yaklaşık nüfuslarıyla orantılı biçimde ölçülü işaretlerle gösterildiği ve isimlerinin de yine nüfuslarıyla orantılı biçimde değişik puntolar kullanı larak yazıldığı, bunların yanında harabe ve kalelerin yerlerinin belirtitip şehirlerin eski adlarının verildiği de görülür. Ayrıca her paftanın üzerinde malzemesini toplamış olan seyyahların adları ve güzergahları gösterilmiş, çerçevesinin dışında sağ alt köşesine bir Türkçe-Almanca coğrini alıncaya tırmacılarının Johan n Samuel Heinrich Kiepert rafya terimleri listesi ilave edilmiştir. R. Kiepert'in bu haritası ilim adamları ve seyahat meraklıları dışında askeri ihtiyaca da cevap vermiştir. ı. Dünya Savaşı sı rasında Anadolu'nun tamamına ait herhangi bir büyük ölçekli harita bulunmadığı için ilk ihtiyacı karşılamak üzere R. Kiepert'in haritasının paftaları tercüme edilip basılmış ve savaşta bunlardan yararlanılmıştır. Bu kıymetli haritanın bazı eksikleri ve hataları da vardır. Mesela verilen rakımiarın sayısı az ve bir kısmı takribidir; arazi üzerinde yer yer boş bırakıl mış beyaz sahalar, yerleri kesinlikle tayin edilememiş köyler ve akarsular üzerinde kesik çizgilerle tahminen çizilmiş çığır parçaları bulunmaktadır. Ege kıyılarında Badrum'un güneyindeki Karaada ile onun doğusundaki Orak adası birbirine karış tırılmış ve bu yanlışlık haritadan yararlanan A. Philippson'un 1:300.000 ölçekli (6 pafta) Topographische Karte des westlichen Kleinasien 'inde de ( 191 Ol 9 ı 3) tekrarlanmıştır. Bunlara rağmen R. Kiepert'in haritası daha büyük ölçekli haritaların neşrine kadar uzun zaman başlıca kaynak olmuş, 191 O-1911 yılların- . da yeni bir baskısı daha yapılmıştır. BİBLİYOGRAFYA : "Kiepert"', Der Ne u e Brockhaus, Leipzig 1938, ll, 630; Besim Darkot. Kartoğra{ya Dersleri, istanbul1957, s . 148, 151, 152, 153; Necib el-Akiki. el-Müsteşrikün, Kahire 1980, ll , 373; İbrahim Hakkı Akyol, "Son Yarım Asırda Türkiye'de Coğrafya"', Türk Coğrafya Dergisi, sy. 2, Ankara 1943, s. 124; "Kiepert, johann Samuel Heinrich"', TA, XXII, 100; "Kiepert, Richard"', a.e., XXll, 100. liJ DİA ei-KİFAYE (~t.iS:II) L Hatib el-Bağdadi'nin (ö. 463/1071) hadis usulüne dair eseri. _j Tam adı el-Kifi'ıye ii (ma'rifeti uşQli) . 'ilmi'r-rivi'ıye'dir. Ramhürmüzi'nin elMuJ:ıaddişü '1-fi'ışıl'ı ve Hakim en-NisabOrl'nin Ma'rifetü 'u](imi'l-J:ıadiş'inden sonra sahasında telif edilen orüinal eserlerden biri olup bu iki kitaba nisbetle daha sistematik ve daha kapsamlıdır. Müellif eserin mukaddimesinde, çağdaşı bazı muhaddislerin sadece ali isnadları elde etmek ve hadisleri toplamak için gayret gösterdiklerini, ravinin ve metnin durumunu incelemediklerini belirtmiş, hadisleri anlamaya çalışmadıkları için onları eleştirmiş, şaz. münker ve mevzO haberlerle uğraşmaktan kaçınmak gerektiğini ei-KiFAYE söyleyerek hadis ilminin önemi üzerinde Kifaye fi'l-kelam şeklinde kaydetmiştir durmuştur. Hemen hepsi senedli rivayet(Hediyyetü 'l-'ari {in, ı, 8 7; lzaf:ıu '1-meknün, leri ihtiva eden 137 bab ve dokuz fasıl ll , 371 ). dan oluşan eserde hadis usulünün kural Eser bir girişle "ei-Kavl fi ... " başlığını ve prensipleri tesbit edilirken farklı götaşıyan kırkı aşkın babdan oluşur. Muhrüşler gerekçeleriyle zikredilip tartışılmış. tevanın tamamını bir giriş ve beş bölüm bazan konular soru- cevap şeklinde incehalinde ele almak mümkündür. Girişte lenmiştir. Sünnetin dindeki yeri, Kur'an'ın kelam disiplininin İslami ilimler arasın genel ifadelerini tahsisi. mücmelini tef- · daki yeri belirtilir. Hz. Peygamber'e atfesiri ve hadisler arasında görülen tearuz dilen bir rivayete istinaden ilimierin başı ve tercih gibi daha ziyade fıkıh usulünde ve usulü'd-din ilmi olarak nitelendirilir. tartışılan konulara da yer verilmiştir. Girişe dahil edilebilecek olan ilk babda bu ilim aleyhinde ileri sürülen görüşler zikDini meselelerde haber-i vahidi kabul redilip eleştiriler cevaplandırılır ve naslaetmeyenlerin görüşlerinin eleştirildiği rın kelam ilmini teyit ettiği söylenir. Yine eserde ahkamla ilgili meselelerde haber-i giriş içinde sayılabilecek olan ikinci babvahidin gerektirdiğiyle amel edileceği, anda bilgi bahsi klasik tasnife uygun biçimcak inançla ilgili konularda kabul edilmede incelenir. Zarurl ve iktisabl kısımları yeceği belirtilmiştir. Müsned, mürsel, na ayrılan bilginin kaynakları beş duyu , mu 'dal, merfG. mevküf, munkatı', müdoğru haber ve akıl yürütme (n azar) oladelles. sahabi ve tabii terimleri açıklan rak ifade edilir. mış; raviler hakkında kullanılan hüccet, sika, kezzab vb. cerh ve ta'dll kavramları Kitabın ilk bölümü ilahiyyat konularına ve ara l arındaki farklar izah edilmiş; adatahsis edilmiş olup on iki babdan oluşur. let ve zabt açısından raviler. cerh ve ta'Burada alemin yaratılmışlığ ı , Allah'ın vardll lafızları, cerh ve ta'dllin şartları. rivalığı ve birliği , yaratılmışlara benzemekyeti eda şartları, lafzen ve manen rivayet, ten tenzih edilmesi, kelam. tekvln, rü'yemana ile rivayette gözetilmesi gereken tullah ve irade sıfatları üzerinde ayrıntılı esaslar. bid'at ehlinden rivayet, hadiste biçimde durulur. Bu konulara ilişkin akli takti, hadis öğrenim ve öğretim metotve nakli deliller belirtildikten sonra başta ları üzerinde durulmuştur. Şer'l deliller Mu'tezile olmak üzere çeşitli mezheplearasında görülen tearuz. tercih ve tercirin görüşleri eleştirilir. hin şartları konusu da müstakil bir babİkinci bölüm nübüwete dairdir. üç babda incelenmiştir. el-Kifaye'yi Haşim endan oluşan bu bölümde genel anlamda Nedvl, Muhammed Taha en-Nedvl ve Ahnübüwetin imkanı ve gerekliliği, nübüvmedullah en-Nedvl (Haydarabad 1357/ vete karşı Brahman ve Sümenl grupların 1938). Muhammed ei-Hafız et-Ticani(Kaca ileri sürülen itirazların reddedilmesi. hire 1392/ 1972 , 1976) ve Ahmed Ömer mucizenin tanımı , çeşitleri ve delil oluşu. Haşim ( Beyrut 1405/ 1984, 1406/ 1986) yaHz. Muhammed'in nübüwetine ilişkin deyımlamışlardır. liller ve belli başlı mucizeleri, Kur'an'ın en BİBLİYOGRAFYA : büyük mucize oluşu . hıristiyan ve yahudiHatib ei -Bağdadi. e l-Ki{aye ( n ş r. Ahmed ömer lerce peygamberliğine yapılan itirazların H aş im). Beyrut 1406/ 1986; Brockelmann. GAL, cevaplandırılması , peygamberlerin özelı. 401 ; Suppl., l, 562-564; Yusuf el-Iş. el-ljatfb likleri, velllerin kerametleri gibi konulara el-Bagdadf, Dımaşk 1364/ 1945, s. 167 - 171; yer verilir. Bu bölümde de Matürldiyye anMahmud Tahhan . el·Hi'ıfı? el-ljatfb el-Bagdadf ve eşe rühu fi 'ulumi 'l-f:ıadfş, Beyrut 1401/ layışı savun ulur ve muhalif gö rüşl e r ten1981, s. 414-427 . 465-468.1Al kit edilir. J!!lıJ r KA.MiL Ç A KIN el-KİFAYE ( a.ıliıOı) Matürid iyye alimlerinden Nfıreddi n es-Sabfıni'nin L (ö. 580/ 1184) kela ma dair eseri. _j Katib Çelebi kitaptan el-Kifaye ti'l-hidaye adıyla söz ederken (Keşfü'?·?unan, ll , 1499. 1500) Bağdatlı İsmail Paşa onu el-Kitaye şer}].u '1-hidaye ti'l-uşO.l ve el- Hililfetle ilgili olan üçüncü bölüm altı babdan meydana gelir. Burada hilatetin Hz. Peygamber'in getirdiği ilkeleri koruyan bir kurum oluşu. halifede bulunması gereken şartlar. hilatete dair Batıni ve Şii iddialarının eleştirisi , Hz. Ebu Bekir, ömer, Osman ve Ali ' nin hilafetlerinin meşruiyeti, Cemel ve Sıffin vak'alarında Hz. Ali'nin haklılığı genellikle naslara dayanılarak işlenir. Kader ve kaza başlığı altında düşünüle bilecek olan dördüncü bölüm on bir babdan oluşur. Hikmet ve sefeh kavramları- nın tanımıyla başlayan bu bölümde sıra istitaatin akli ve nakli delilleriyle kısımları, kullara ait fiilierin Allah tarafın dan yaratılması ve bunların gerçek anlamda kulların fiilieri oluşu. Mu'tezile ve Eş'ariyye'nin bu meseleye ilişkin görüşle rinin eleştirisi, tevlld nazariyesinin reddi, kullara güç yetiremeyecekleri sorumluluklar yüklemenin imkansızlığı. iman- inkar, hidayet-dalalet, hayır-şer dahil olmak üzere kullara ait bütün fiilierin ilahi iradeye bağlı olarak gerçekleşmesi ve bunun fiil yapma hürriyetine engel teşkil etmemesi, kaza ve kaderin hak oluşu. salah- asla h nazariyesinin eleştirisi, haramın rızkın kapsamına girişi, ecelin ilahi takdire göre vuku bulması, hidayet ve dalaletin Allah ' ın bunları kulda yaratmasıyla oluşması gibi konular tartışılır , bu meselelerde Matürldiyye'nin Eş'ariyye' den ayrıldığı hususlar belirtilir. sıyla Beşinci bölüm sem'iyyata dair olup sekiz babdan oluşur. Büyük günah işleyen Ierin dünya ve ahiretteki durumuna iliş kin farklı görüşlerin nakledilmesi, Ehl-i sünnet' e göre asi mürnin olan büyük günah sahibinin ahiretteki durumunun ilahi iradeye bağlı oluşu . Allah'ın ahirette kafirleri ve. müşrikleri affetmesinin hikmete uygun bulunmayışı . günahların büyük ve küçük diye ayrılmasının izafiliği , şefaatin akla ve nakle uygunluğu, bütün insanların Allah'a iman etmeleri için aklın yeterli kabul edilişi. imanın tarifi, takHdl imanın geçerliliği, imanda istisnanın caiz olmayışı. imanın artma ve eksilme kabul etmeyişi. iman ve İslam arasında farklılığın bulunmayış ı. nasların haber verdiği kabir suali , azap ve nimeti, arnelIerin tartılması, sırat, cennet-cehennem, ahiret hallerine imanın gerekliliği, bu bölümde ağırlıklı olarak üzerinde durulan belli başlı konuları teşkil eder. el-Kifaye, Ebü'I-Muln en-Nesefi'ye ait sonra Matürldiyye'nin kelama dair görüşlerini ortaya koyan temel kaynaklardan biridir. Eserde nakli ve akli deliller kullanılmak suretiyle kelam yöntemi uygulanmış . başta Mu'tezile olmak üzere muhalif bid'at tırkala rının görüşleri nakledilip eleştirilmiştir. Eş'ariyye ile Matürldiyye arasındaki görüş ayrılıkiarına da yer yer temas edilmiş ve Eş'ariyye'ye karşı oldukça ılımlı bir tavır ortaya konulmuştur. Uluhiyyet, nübüwet. kader ve kaza meseleleri, iman- günah ilişkisi üzerinde ayrıntılı biçimde durulmakla birlikte kitapta ahiret ve ahiret hallerine kısaca yer verilmiştir. Eserde kolay anlaşılan bir dil kullanılmış , akli delilTe b şıra tü '1-ediJle'den 565
© Copyright 2024 Paperzz