paris saldırıları ve suriye

KAPAK DOSYASI
PARİS SALDIRILARI
VE SURİYE
P
aris’te gerçekleşen terör saldırıları, Fransa’nın
Suriye, Irak ve Kuzey Afrika’da radikal gruplara
karşı yürüttüğü mücadele ile doğrudan bağlantılı gözükmektedir. Fransa, hem bu tür saldırılara karşı
daha açık olduğu hem de mücadelede lider rollerden
birini üstlendiği için hedef olmuş olabilir. Ancak terör
örgütlerinin Avrupa ülkelerine mesaj verme amacı da
söz konusudur. Bu mesajı şöyle okuyabiliriz. “Eğer sizler ‘Müslümanlara’ karşı yürüttüğünüz savaşa devam
ederseniz karşılığında biz de çatışmayı topraklarınıza
taşırız ve hiçbir zaman güvende olmazsınız.” Eylemi
düzenleyenler, ikinci olarak Avrupa’da toplumlar arası
kutuplaşmayı derinleştirerek çatışma yaratma çabası
içinde olabilir. Avrupa’da Müslümanlara yönelik tepkinin artması, Müslümanların dışlanmışlık duygusunu
körükleyecektir. Radikal gruplar, böyle bir zemin üzerinden daha rahat hareket edeceklerini düşünecektir.
Suriye’de IŞİD ve Nusra Cephesi saflarında savaşan yabancı militanların önemli bir kısmı Avrupa
vatandaşıdır. Suriye’de savaş tecrübesi kazanan bu kişilerin ülkelerine döndükten sonra güvenlik tehdidi
oluşturacağı beklentisi zaten hâkimdi. Bu kaygı, ilk
olarak 2014 yılının Mayıs ayında Brüksel’de Yahudi
Müzesi’ne düzenlenen saldırı ile haklı çıkmıştı. Saldırıyı gerçekleştiren Mehdi Nemouche’un Suriye’de
IŞİD saflarında savaşmış bir Fransız vatandaşı olduğu
ortaya çıkmıştı. Son eylemleri gerçekleştirenlerin de
IŞİD ile bağlantılı olduğu ve Suriye’ye geçiş yaptıkları
bilgisi basına yansımıştır. Tüm bu nedenler, Suriye
krizini Avrupa güvenliği ile doğrudan bağlı hale getirmektedir.
Avrupa açısından terör eyleminin en ciddi sonucu, Ortadoğu’da yaşanan gelişmelere artık iç güvenlik
meselesi olarak yaklaşacak olmalarıdır. Bu doğrultuda
26
Fransa ve İngiltere, IŞİD ile mücadelede ABD ile birlikte en ön saflarda yer
alan iki ülkedir. Mevcut ortamda IŞİD
ile mücadele koalisyonundan çekilmeleri, teröre prim vermek olarak görüleceği için tercih edilmeyecektir. Ancak
Suriyeli askeri muhaliflere destek konusunda çok daha çekimser olmaları
beklenebilir.
Oytun ORHAN
Avrupa kendi coğrafyası dışındaki sorunlara doğrudan müdahil olma politikasını değiştirebilir. Libya ve
Suriye, radikal örgütlere yaşam sahası sunmuş ve bu
coğrafya tüm dünyadan cihatçı militanlar için çekim
merkezi olmuştur. Dolayısıyla bu bölgelerin terörist
yetiştirmek açısından bataklığa dönüştüğünü söylemek mümkündür. Avrupa doğrudan müdahil olmak
istemese de bataklığın kuruması için de çaba harcamak durumunda kalacaktır. Bu noktada temel soru,
Avrupa’nın Suriye’de çözüm için nasıl bir yol seçeceğidir. Bu konuda, Avrupa ve Türkiye arasında görüş
ayrılığı olduğu bilinmektedir. Avrupa IŞİD’i acil bir
tehdit olarak değerlendirip örgüt ile mücadeleye yoğunlaşmak gerektiğini savunmaktadır. Esad’ın iktidarı
bırakmasını istese de rejimin varlığını tehdit olarak
değerlendirmemektedir. Buna karşın, Türkiye IŞİD
terörünün yükselişinin sorumlusu olarak Esad rejimini görmekte ve sorunun temeli çözülmeden IŞİD
ya da onun gibi radikal grupların var olmaya devam
edeceğini savunmaktadır. Kısa vadede tarafların bu
pozisyonunda bir değişim beklemek gerçekçi değildir.
Ancak Paris eylemi özellikle Avrupa açısından Suriye bağlamında yeni bir değerlendirmeyi beraberinde
getirecektir.
Paris eyleminin ilk aşamada Esad rejiminin pozisyonunu güçlendireceği yorumu yapılabilir. Esad yükselen IŞİD tehdidini, meşruiyetini artırmanın bir aracı
olarak görecektir. Kendini IŞİD’e karşı mücadelede
Ocak-Şubat Cilt: 7 Sayı: 66
ortak olarak sunmaya çalışacaktır. Ancak Batı, bölge
Konunun Türkiye bağlantılı iki olası etkisi ise şu şeülkelerine rağmen sadece Esad ile işbirliği yaparak kilde olabilir. Birincisi Türkiye ile istihbarat işbirliğini
sorunun çözülmesinin mümkün olmadığının farkın- geliştirme yönünde güçlü bir düşünce gelişebilir. Hürdadır. Diğer önemli iki faktör, böyle bir değişikliğe riyet Gazetesi köşe yazarı Deniz Zeyrek “7 bin hayalet
gidilmesinin Avrupa dış politikasının meşruiyetinin IŞİD’çi var” başlıklı yazısında “terör saldırılarından
ciddi şekilde sorgulanmasını beraberinde getirecek ol- sonra Türkiye istihbaratının saldırganların Türkiye’ye
ması ve Esad ile işbirliğinin radikal grupların çatışmayı giriş yaptığı bilgisinin Fransa ile paylaştığını, ancak
Avrupa içine taşıma arzusunu daha da körükleyecek terörist Boumeddiene’nin ismi Fransa istihbaratı taolmasıdır. Dolayısıyla her halükarda
rafından Türkiye’ye gönderilen
Suriye’de kimsenin zafer kazanma500 kişilik listede bulunmadığı
Avrupa IŞİD’i acil
dığı ama herkesin kırmızı çizgilerine
için rahatlıkla Türkiye ve ardınbir tehdit olarak
hassasiyet gösterildiği bir orta yol,
dan da Suriye’ye giriş yaptığını,
değerlendirip örgüt
siyasi çözüm bulma arayışı güçleAnkara’nın Fransa’nın paylaşım
necektir. Avrupa doğrudan müdahil
konusundaki işbirliğini yetersiz
ile mücadeleye
olmak istemediği ve siyasi çözüm
bulduğu” bilgilerini paylaşmışyoğunlaşmak gerektiğini
istediği için Suriye krizini bölgesel
tır. Bu haber, Türkiye ile istihbasavunmaktadır. Esad’ın
girişimler üzerinden çözmeye yönerat paylaşımının Paris eyleminin
lebilir. Bu durumda Türkiye, İran,
iktidarı bırakmasını
önlenmesi açısından kritik öneSuudi Arabistan ve Rusya gibi kritik
mini ortaya koymaktadır.
istese de rejimin
aktörler arasında siyasi uzlaşı sağlaİkinci olası etki ise Türkivarlığını tehdit olarak
ma yönünde diplomatik girişimlere
ye’nin Suriye krizinin çözümü
değerlendirmemektedir.
hız verilebilir.
için gündeme getirdiği eğit-doDolayısıyla Avrupa’nın Esad Buna karşın, Türkiye IŞİD
nat, güvenli bölge, uçuşa yasak
rejiminin beklediği yönde bir pobölge oluşturma tekliflerinin
terörünün yükselişinin
litika değişikliğine gitmesi zordur.
desteklenmesi olabilir. Bu konusorumlusu olarak Esad
Ancak rejim açısından esas fırsat,
da nihai karara Türkiye ile ABD
rejimini görmekte
Avrupa’nın askeri alandaki varlığıarasındaki görüşmeler neticesinnı azaltma yolunu seçmesi olacaktır.
ve sorunun temeli
de varılacak gibidir. Ancak en
Fransa ve İngiltere, IŞİD ile mücaazından Avrupa’nın Türkiye’nin
çözülmeden IŞİD ya
delede ABD ile birlikte en ön safbu konudaki pozisyonuna yakda onun gibi radikal
larda yer alan iki ülkedir. Mevcut
laşması söz konusu olabilir. Türgrupların var olmaya
ortamda IŞİD ile mücadele koaliskiye, önerileri hem Esad hem de
yonundan çekilmeleri, teröre prim
devam edeceğini
IŞİD ile mücadelenin bir parçası
vermek olarak görüleceği için tercih
olarak görmektedir. Avrupa bu
savunmaktadır.
edilmeyecektir. Ancak Suriyeli asönerileri doğrudan Esad rejimikeri muhaliflere destek konusunda
ni değiştirmenin bir aracı olarak
çok daha çekimser olmaları beklenebilir. Bunda bir- desteklemeyecektir. Ancak ilk olarak IŞİD’in kontrol
kaç neden etkili olacaktır. Bir kere Suriye meselesine ettiği bölgelerin ve dolayısıyla finans kaynaklarının
doğrudan müdahil olmak istemeyebilirler. İkincisi elinden alınmasını sağlayabileceği için destekleyebiBatı’da muhaliflere verilen desteğin bir şekilde radikal lir. İkincisi sınır geçişlerinin tamamen kontrol altına
grupların eline geçtiği ve onların güçlenmesi ile so- alınması sağlanacaktır. Son olarak Avrupa, Türkiye’nin
nuçlandığı düşüncesi güçlüdür. Ancak bu gelişmeler güvenlik kaygıları da dikkate alındığı için Türkiye’nin
de Esad rejiminin beklentisi yönünde kritik bir güç IŞİD ile mücadeleye askeri boyutta da katkı sunmadengesi değişimine işaret etmemektedir. Zira sahada sının önünün açılacağını düşünebilir.
zaten güçlü olan ve rejim için tehdit oluşturanlar, BaAraştırmacı, ORSAM
tı’nın desteklediği gruplar değildir.
Ocak-Şubat Cilt: 7 Sayı: 66
27