@Ekovitrin_MART_2015 10:EKOVITRIN_ 2/27/15 4:40 AM Page 50 SÖYLEŞİ / İSA İLYASOĞLU Prinz Druckgusstechnik GmbH Yönetim Kurulu Başkanı İsa İlyasoğlu, Almanya’dan sonra 2013 yılında İstanbul’da kurduğu fabrikanın kapasitesini genişleterek 2015 yılında 7 milyon dolarlık ihracat yapmayı hedefliyor. ÇİFT DİPLOMALI MÜHENDİS-SANAYİCİ İSA İLYASOĞLU: VOLKSWAGEN KALİTESİNDE YERLİ OTOMOBİL ÜRETEBİLİRİM Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aradığı ‘babayiğit’ Almanya’dan çıktı. Yerli otomobilin bir hayal olmadığını vurgulayan İlyasoğlu, “Devlet gerekli imkanı versin, ben onlara yılda 200 bin adet Volkswagen ayarında otomobil üreteyim” diyor. i sa İlyasoğlu, Almanya’daki başarılı Türk girişimcilerimizden biri. Almanya’da 8 yıl boyunca çeşitli fabrikalarda mühendis, teknik müdür ve fabrika müdürü olarak görev yapan İlyasoğlu, 2010 yılında Almanya’nın Velbert kentinde kurduğu fabrika ile beyaz eşya, mobilya, otomobil, makine ve kilit sanayine parça üretiyor. Yerli otomobilin bir hayal olmadığını vurgulayan İlyasoğlu, adeta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminden itibaren gündeme getirdiği yerli otomobil üretimi konusunda iddialı konuşuyor. “Devlet gerekli imkanı versin, ben onlara yılda 200 bin adet Volkswagen ayarında otomobil üre- 50 EKOV‹TR‹N MART 2015 teyim” diyen İlyasoğlu, Ekovitrin’e konuştu. 2008 küresel krizinin ardından yatırımlarının bir kısmını Türkiye’ye kaydırmayı düşündüğünü söyleyen İlyasoğlu, bu hayalini 2013 yılında hayata geçirmiş. İstanbul Silivri’de kurduğu fabrikasını bu yıl daha da büyüterek 7 milyon dolar ihracat hedefleyen İlyasoğlu, politikaya da sıcak bakıyor. İsa İlyasoğlu kimdir? Kısaca sizi tanıyabilir miyiz? 1971 Giresun doğumluyum. İstanbul Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünü bitirdim. 2000 yılında Almanya’ya geçerek tahsilimi Yüksek Makine Mühendisliği bölü- münde tamamladım. Şu an yaptığım işi, bir mühendis olarak Almanya’da 8 yıl boyunca çalıştığım şirketlerde edindiğim tecrübe ile başlattım. Fabrikalarda işe önce mühendis olarak başladım. Daha sonra üç yıl boyunca Teknik Müdür olarak çalışmaya devam ettim. Ayrıca fabrika müdürlüğü görevlerim oldu. Çalıştığım kuruluşlar otomotiv sanayinin önde gelen firmalarıydı. Ekonomik krizin durulmasını fırsat bilerek 2010 yılında Almanya’nın Velbert kentinde ilk fabrikamızı kurduk. İşe ufaktan başladık, daha sonra personelimizi 75’e kadar çıkardık. Ekonomik krizden çok fazla etkilenmeyeceğini düşündüğümüz için yatırımlarımızı Türkiye’ye kaydırma kararı aldık. 2013’te teşviki alarak İstanbul’da bir fabrika kurduk ve 50 personelle işe başladık. Daha sonra Almanya’daki yatırımımızın dörtte üçünü İstanbul’a kaydırdık. Türkiye’de ne gibi hedefleriniz var? Biz İstanbul’daki fabrikamızda Almanya’daki müşterilerimize üretim yapıyoruz. Ve de bazı konularda daha şanslıyız. Çünkü şu anda faaliyet gösterdiğimiz alandaki teknolojiyi Türkiye’ye ilk biz getirdik. Bu önemli bir avantaj. Hatta şunu da söyleyebilirim; biz kendi alanında dünyadaki en iyi firmalardan biriyiz. Bu teknolojiyi Türkiye’ye biz getirdik ve ülkemiz de bu alanda en iyi firmalardan birine sahip oldu. İstanbul dışında da yatırım yapmayı planlıyor musunuz? Tabii ki hedefimiz bu yönde. İstanbul biliyorsunuz ki sanayinin yoğun olduğu bir merkez. Bizim yaptığımız iş de ileri teknoloji içeriyor. Dünyaca ünlü teknoloji markalarına orijinal parça üretip gönderiyoruz. Dolayısıyla çok önemli bir alt yapı hizmetinin olması gerekiyor. Biz bu yüzden İstanbul’u tercih ettik. Tabii ki ben Giresunlu olduğum için orada bir yatırım programımız vardı fakat alt yapı yetersizliğinden dolayı gerçekleştiremedik. Önümüzdeki 10 ve 20 yıllık hedeflerimiz arasında bu branşta Avrupa’nın en büyük şirketleri arasında yer almak da var. Yine bu branşa ak- raba konularda Alman şirketlerini satın alarak onların üretimlerini buraya kaydırarak Türkiye’ye katkıda bulunacak bir yapılanmayı hedefliyoruz. Tahmin ediyorum ki 20 yıl sonra çalışan sayımız 5 bin kişiyi bulacaktır. Yatırım için başka ülkeler olabilir mi? Neden Türkiye’yi tercih ettiniz? Biz iş adamları öncelikle yaptığımız yatırımların geri dönüşüne ve kurulan firmanın ayakta durabilmesine bakarız. Tabii fabrika kurulumunda değişik kriterler var. Biz Doğu Avrupa ülkelerini de gezdik. Aslında Doğu Avrupa ülkelerinin yatırım teşvikleri Türkiye’deki teşviklere oranla oldukça iyi. EKOV‹TR‹N MART 2015 51 @Ekovitrin_MART_2015 10:EKOVITRIN_ 2/27/15 4:40 AM Page 52 SÖYLEŞİ / İSA İLYASOĞLU Önümüzdeki 10 ve 20 yıllık dönemde faaliyet gösterdiğimiz alanda Avrupa’nın en büyük şirketleri arasında yer almayı hedefliyoruz. ‘ ’ Özellikle Çek Cumhuriyeti bu konuda çok iyi. Ancak bu tek başına bir kıstas değil. Almanya mesela bizim olduğumuz yere 600 km mesafede ama bu da tek başına bir kıstas değil. Çünkü biz oranın kültürüne insanların davranışlarına alışık değiliz. Ben milliyetçi bir iş adamı olarak yatırımlarımızın Türkiye’de olmasını önemsedim ve bu yönde karar verdim. Türkiye’de verilen teşvikleri yeterli buluyor musunuz? Şimdi bizim burada iş adamları olarak objektif olmamız lazım. Biz yaklaşık 3 milyon liralık bir yatırım teşviği aldık. Hibe beklemedik. Biz inanıyoruz ki devletimizin bize vereceği hi- 52 EKOV‹TR‹N MART 2015 bede tüysüz yetimin hakkı vardır, bunun için biz hiçbir zaman hibeyi istemiyoruz fakat devletin verdiği destekler Doğu Avrupa ile kıyasla çok az. Yabancı yatırımcılara Türkiye’de yatırım yapmaları konusunda öne rileriniz olur mu? Tabi tavsiye ederim. Ben özellikle şuna vurgu yapmak istiyorum, özellikle Çin ve Hindistan’daki ekonomik gelişmeler altında Amerika ve İngiltere’de yaşayan Çin ve Hindistanlılar çok önemli ölçüde teknoloji ve bilgi birikimini o ülkelere götürdü. Böylelikle o ülkelerde kalkınma gelişme oldu. Bizde de aynısı olması lazım. Özellikle Türk kökenli vatandaşlarımızın, iş adamlarımızın yavaştan da olsa başlamaları lazım. Almanya ile buradaki aynı kalitedeki iki insanı kıyasladığımızda maliyetler üçte bir oranındadır. Yani Almanya’da 3 veriyorsanız burada 1 ödüyorsunuz. Enerji Almanya’ya göre yüzde 40 daha uygun. Yani burada karlı olacaklarını belirtmek istiyorum. Burada hedef sadece Türk kökenli iş adamları olmamalı. Almanya’da dünya devleri var ve alternatif fabrika kurma arayışları var. Bunlar uluslararası şirketler ve büyümek için ekonomik olarak işçiliğin uygun olduğu büyüyebilecekleri ülkeleri arıyorlar. Bu tür şirketlerin özellikle Türkiye’ye çekilmesinin hem Türkiye hem de Almanya için çok büyük artısı olacaktır. Son beş yıla bakarsanız Türkiye ile Almanya arasındaki ticari ilişkile ri nasıl değerlendiriyorsunuz? Almanya ile Türkiye arasındaki ticari ilişkiler yakın zamana kadar hazır giyim ve tekstil üzerineydi. Türkiye’de hazır giyim milli gelirin artmasıyla geri vites yapacak bir sektördür. Bizim daha çok Almanya’da önde olan otomotiv, beyaz eşya gibi sektörlerde öne çıkmamız lazım. Bizim bu büyük şirketlerin alt yapısı olacak şirketleri, özellikle Türkiye’deki o tür şirketleri, desteklememiz lazım. Ekonomi Bakanlığının bu şirketlerin Almanya’da daha fazla pazar payına sahip olabilmelerine destek vermeleri ve yönlendirici faaliyetlerde bulunması lazım. Bugün Almanya’da yaşayan va tandaşlarımız Alman siyasetinde ne kadar söz sahibi? Türkler Almanya’da bizim de gayretlerimizle daha aktif rol oynuyor. Fakat yeterli değil. Bu Alman vatandaşı olma oranına bağlı. Oradaki vatandaşlarımız siyasete yeterince duyarlı değiller ama Türkiye siyasetini çok iyi takip ediyorlar. Almanya’da yaşayan Türk toplumuna gereken önem verilmemiş, toplumun en alt kademelerinde yer almışlar ve kendilerini geliştirememişler. Bu böyle olmasaydı şu anki durumdan çok daha farklı olabilirdi Almanya’daki Türk toplumunun durumu. O açıdan siyasete katılım Yedek parça üretimimizin yüzde 35’ini otomotiv, yüzde 40’ını beyaz eşya, yüzde 25’ini de diğer sektörler oluşturuyor. ‘ ’ Almanya’da fazla olursa Türkiye’nin Avrupa birliğini de olumlu etkiler. Milletvekili seçimlerinde aday ol mayı düşünüyor musunuz? Şu anda herhangi bir karar vermiş değilim ama 2007 yılından beri siyasete ilgim var. Biz ülkemizin iyi yönetilmesini, batı ülkelerinin standartlarında olmasını istiyoruz. Onun için siyaset biliyorsunuz bugün ülkeye topluma yön veren kurumdur. Ben Almanya’da branşımda çok tanınan ve bilinen bir insanım. Alman sanayisini çok iyi tanıyan birisiyim. Dolayısıyla bizim gibi insanların bu milletin ihtiyacı olan alanlarda onlara hizmet etmesi, sadece siyasi değil tabi, ekonomik açıdan da yön verici faaliyetlerde bulunması lazım. O açıdan bu dönem tam emin değilim işlerimizin yoğunluğu dolayısıyla ama bir sonraki dönem büyük bir olasılıkla aday olacağım. Siyaset ülkemizin daha iyiye gitmesi için vardır. O bakımdan siyasilerin tümünün “önce milletim” demesi lazım. Siyasi yasaların çok iyi işlemesi lazım. Benim buradan çağrım; siyasilerin nefsine yenilmemeleri lazım ve siyasi partiler kanununun değiştirilmesi lazım. Kaliteli insanlar olmadan iyi siyaset olmaz. İyi futbolcularınız yoksa Avrupa şampiyonluğuna oynayamazsınız. İşin gerçeği; maalesef Türkiye’deki siyasi partilerin yapısı benim şahsi kanaatimce vasat. Ben siyasi partilere çağrıda bulunuyorum, ellerini vicdanlarına koysunlar, benim siyasi hiçbir beklentim yok. Bir ülkede parti lideri dürüstlükten bahsediyorsa, önce parti içerisinde dürüst olması lazım. İşin gerçeği bu. Dünyanın birçok yerinde önemli Türk beyinleri var, bunlardan istifade etmemiz lazım. Bu siyasi yapıyla istifade edemezsiniz. İl ve ilçe teşkilatları rant için kullanılıyor, bu bakış açısından Türkiye’nin kurtulması lazım. AB konusundaki düşünceleriniz nedir? Aslında Türkiye’nin AB’ye girmesi güzel olur ama girmesi de şart değil. Bugün Norveç, İsviçre AB ülkesi değil. Tabi bir evlilik yapılacaksa iki ta- rafın da birbirini istemeleri lazım. Bu AB süreci budur. Bizim AB ile ticari açıdan lazım olan her türlü imkânımız var. AB’ye girersek askeri harcamalar düşer. Bir takım faydaları olur. AB birçok kesim tarafından Hristiyan kesim olarak görülüyor ve o şekilde kalması isteniyor. Önümüzdeki 30-40 yıl içerisinde Türkiye’nin AB’ye girişini göremiyorum. Hedefimizde de zaten AB olması gerekmiyor. İslamofobi konusundaki düşün celeriniz nedir? Benim bütün milletlere saygım var. Dini hiç önemli değil. Lafı dolandırmamızın hiçbir anlamı yok. Bugün İslamofobi’nin altındaki temel gerçek belli; biliyorsunuz daha önce doğu bloku vardı, dünyada artık tek bir kutup kaldı, tek bir kutup kaldığı için ikinci bir kutbun olması lazım diye düşünenler var. Bunların başında da İsrail geliyor. Mossad ve CIA çok yanlış şeyler yapıyor. Buradan onlara da sesleniyorum, İsrail ve Amerika devlet başkanlarına sesleniyorum, savaşla elde edebileceğiniz bütün kazanımların üç mislini ticaretle elde edebilirsiniz. Kan dökmenize gerek yok. Biz Müslümanların burada çok uyanık olması lazım. İslam’ın agresif bir din olmadığını anlatmamız lazım. Bunun da kaynağı Kuran’dır. Buradan bütün Yahudi ve Hristiyan kardeşlerimize de tavsiyem Kuran’ı okumalarıdır. EKOV‹TR‹N MART 2015 53 @Ekovitrin_MART_2015 10:EKOVITRIN_ 2/27/15 4:41 AM Page 54 SÖYLEŞİ / İSA İLYASOĞLU İsa İlyasoğlu: Almanya’dan sonra 2013 yılında İstanbul’da kurduğu fabrika ile Bosch’tan Siemens’e BMW’den Audi’ye dek dünya devlerine orijinal parçalar üretiyor. iyi yetişmiş mühendis arkadaşlarımız var. Buralarda yetişmiş arkadaşları istihdam etsinler. Onlar o ülkeleri çok iyi biliyorlar ve yaşadıkları ülkelerin dillerini de ana dilleri gibi konuşabiliyorlar. Mantık şu olmalı; sadece Türkiye değil, dünyanın her yerine mal satabilecek markalaşmış firmalar olması lazım. Kaliteye çok dikkat etsinler. Türkiye’nin Avrupa’da yeni üretim üssü olmalı. Çünkü Doğu Bloku Ülkeleri bu konuda çok zayıf. Ekovitrin her yıl başarılı isimlere ödüller veriliyor, siz de bu yıl aday gösterilenler arasındasınız, bu konuda neler söylersiniz? Ben öncelikle Ekovitrin dergisine çok teşekkür ediyorum beni aday gösterdikleri için. Aday gösterilmem konusunda da haksız değiller. Biz branşımızda her ne kadar büyük bir firma olmasak da dünyanın en iyi firmalarından birisiyiz. Bir Türk olarak çok sabırla bu işi öğrendik ve Almanya’da bu işin bir numarası olduk. Ekovitrin dergisi, Türkiye’nin yetiştirdiği bir dünya markası isme sahip çıkmak ve onore etmek için girişimde bulunmuş, çok teşekkür ediyorum. Türk insanı çok zeki. Eksiklerimiz var ama başarılı arkadaşlarımızın topluma tanıtılarak morallerinin yüksek tutulması gerektiğini düşünüyorum. Montajı yapılı vaziyette de istenirse müşteriye teslim ediyoruz. 2 bin metrekare kapalı alanda, 50 kişiyle faaliyet gösteriyoruz şu anda. Önümüzdeki yıl 4-5 bin metrekarelik bir alanda 150 personelle faaliyet gösteriyor olacağız. Aynı yıl 6-7 milyon Euro’luk bir ihracat hedefliyoruz. E Silivri’deki yatırım hakkında bilgi verir misiniz? Türkiye dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olmak için neler yapmalı? Türkiye’nin 2023 vizyonu çok önemli. Buradaki gayretleri takdirle karşılıyorum. Bazı görüşlerimiz herkesle aynı olmayabilir ama ortak görüşlerimiz vardır. İş adamı olarak siyasetçiler olarak objektif olmamız lazım. Yoksa inandırıcılığınız olmaz. Toplum şüpheyle bakar. Türkiye’nin ilk 10 arasında olması bir hayal, çünkü sizin dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girebilmeniz için bir takım alt yapılarınızın olması gerekiyor. 2002 yılında biz dünyanın 16. Ekonomisiydik. Şu anda 17-18. ekonomileri arasındayız. Bizim gayrisafi milli hasılamız 800 milyar dolar. İlk 10 ülkeye bakıyoruz 54 EKOV‹TR‹N MART 2015 1.5 trilyon doların üzerinde. Bizim 10 senede iki kat büyümemiz mümkün değil. Çünkü bizim çevremizde yangın var. Onlarla ticaret yapamıyoruz. Mantıksal kararlar vermeliyiz, iş adamıyla siyasetçiler aynı ruh haline sahip olmalı ve ülkelerini, devletlerini, şirketleri gibi yönetmek durumundalar. Bugün bizim üniversite mezunlarımız gidiyor yabancı ülkelerde çalışıyorlar. Bugün Türkiye’de özel sektörün otomobil üretmesi hayal değil. Mesela ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı aday adayıydım. Seçilseydim yerli otomobil üretecektim. Çünkü bu potansiyelimiz var. Türkiye’nin ve Türk insanının alt yapısı olan insanlara sahip çıkması gerekiyor. Türkiye’nin en az 15 markaya ihtiyacı var. Devlet bana versin 2 milyar dolar, ben onlara Volkswagen ayarında otomobiller yapayım. Senede 200 bin tane üretsin. Artık dünyanın en değerli madeni insandır. İnsanımıza yatırım yapmamız lazım. Bunu yaparsanız, dünya markaları oluşturursanız o zaman ilk 10 ekonomi arasına da girersiniz. Yurtdışına yatırım yapmak isteyenlere ne gibi tavsiyeleriniz olur? Öncelikle Türkiye’de üretim yapıp dünya şirketi olmak lazım. Yani dünyanın her tarafına ihracat yapan şirketler olması için tavsiyelerimiz var. Alman sanayisini çok iyi bilen birisi olarak tavsiyem şu; yabancı dil bilen arkadaşları istihdam etsinler. Almanya’da veya başka ülkelerde çok Almanya’daki yatırımlarımızın bir kısmını Türkiye’ye taşıdık. Ufaktan başladık. Metal enjeksiyon parçaları üretiyoruz. Bu parçalar, otomotiv sanayinde kullanılıyor. Dünyaca ünlü büyük beyaz eşya üreticilerine parça üretiyoruz. Elektronik sanayinde kullanılan makinelerin dijital göstergelerini, kutularını üretiyoruz. Aklınıza gelebilecek birçok parçayı üretiyoruz. İsa İlyasoglu kimdir? 1971 yılında Giresun’da doğdu. 1992 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünü bitirdikten sonra 1995 yılında eğitim için Londra’ya gitti. 2000 yılında makine mühendisliği alanında master yapmak için Almanya’ya Bochum Üniversitesi’ne kayıt yaptırdı ve 2005 yılında Makine Yüksek Mühendisi olarak mezun oldu. Almanya’nın ünlü otomotiv ve yan sanayi fabrikalarında mühendis, teknik müdür ve fabrika müdürü olarak çalıştı. Daha sonra kendi işini yapmak isteyen İlyasoğlu, 2010 yılında Prinz Druckgusstechnik GmbH şirketini kurdu. 50 personelle hizmet veren firma Bosch, Siemens, BMW, Audi gibi dünyanın önde gelen şirketlere orijinal parça üretiyor. EKOV‹TR‹N MART 2015 55
© Copyright 2024 Paperzz