RÖPORTAJ / İSA İLYASOĞLU GURBETÇİ MÜHENDİS TÜRKİYE’DE YATIRIM HEDEFLİYOR Prinz Druckgusstechnik GmbH Yönetim Kurulu Başkanı İsa İlyasoğlu, 2010 yılında Almanya’nın Velbert kentinde kurduğu beyaz eşya, mobilya, otomobil, makine ve kilit sanayine parça üreten fabrikasını büyütmek için Türkiye’de yatırım gerçekleştirmek istediğini söylüyor. i sa İlyasoğlu, Almanya’daki başarılı Türk girişimcilerimizden biri. İTÜ Endüstri Mühendisliği eğitiminin ardından 2000 yılında makine mühendisliği alanında master yapmak için Almanya’ya gitti. Almanya’daki önemli fabrikalarda çalıştı. Daha sonra kendi işini yapmak isteyen İlyasoğlu, 2010 yılında kurduğu Prinz Druckgusstechnik GmbH’de 50 personelle hizmet veriyor. Bosch, Siemens, BMV, Audi gibi dünyanın önde gelen firmalarına orijinal parça üretiyor. İlyasoğlu, aynı zamanda Almanya Türk Dernekleri Birliği’nin de (ATDB) başkanlığını yürütüyor. İlyasoğlu, Almanya’daki faaliyetleri ve Türkiye’deki yeni yatırımlarıyla ilgili Ekovitrin’e önemli açıklamalarda bulundu. 120 EKOV‹TR‹N ŞUBAT 2014 MEMLEKETİ GİRESUN’DA YATIRIM PLANLIYOR Prinz Druckgusstechnik GmbH’nin sahibi iş adamı İsa İlyasoğlu, memleketi Giresun'da yatırım planlıyor. İlyasoğlu, Bosch, Siemens, Mercedes, BMV, Audi fabrikalarına parçalar ürettiklerini söylüyor. GİRESUN’DAN ALMANYA’YA UZANAN BAŞARI ÖYKÜSÜ I Almanya, bugün Türk nüfusunun en yoğun olduğu ülkelerin baş ı n d a g e l i y o r . Y ı l la r ö n c e s in d e Almanya’ya işçi olarak giden vatandaşlarımız şimdi işveren konumunda. Siz de bu başarılı iş adamlarımızdan biri olarak orada faaliye t l er i ni z i s ürdü rüy ors u nuz. Ö n c e l i k l e s i z i ta n ı y a l ı m ? İ s a İ l y a s o ğ l u k i md i r ? G i r e s u n ’ d a n Almanya’ya uzanan başarı öykünüzü öğrenebilir miyiz? 1971 yılında Giresun’da doğdum. İlk ve orta öğrenimimi Giresun’da tamamladım. Sonrasında eğitimime İstanbul’da devam ettim. Gençliğim İstanbul’da geçti. 1992 yılında İTÜ Endüstri Mühendisliği’ni bitirdim. Sonrasında bir süre Londra’da kaldım. Tekstil sektöründe faaliyet gösteren farklı şirketlerde mühendis olarak çalıştım. Almanya’ya 2000 yılında master yapmak için gittim. Bochum Üniversitesi Makine Mühendisliği’nde master yaptım. Okulu bitirdikten sonra şu anda firmamızın faaliyet konusu olduğu sektörde bir fabrikaya mühendis olarak işe başladım. O fabrikada 8 yıl çalıştım. Yüzlerce otomobil projesinde imzam var. Bunlar arasında Audi, Porsche Mercedes, Range Rover gibi markalar var. 2010 yılında Türkiye’deki kriz dönemlerinden tecrübem olduğu için Avrupa’daki krizin de biteceğini tahmin ederek hatta krizi fırsat bilerek Almanya’da Prinz Druckgusstechnik GmbH fabrikasını kurdum. Şu anda 50 personelle hizmet veriyoruz. Ağırlıklı olarak Bosch, Siemens, Mercedes, BMV, Audi gibi firmalara orijinal parça üretiyoruz. Şu anda İstanbul’da bir yatırımımız var. Üretimini gerçekleştirdiğimiz parçaların bazılarını Türkiye’de üretmek istiyoruz. Türkiye’ye teknoloji transferi yaparak yatırımlarımıza Türkiye’de yön vermek istiyoruz. “ALMANYA’DA BİLİNEN BİR FİRMAYIZ” Prinz Druckgusstechnik GmbH Yönetim Kurulu Başkanı İsa İlyasoğlu, “Almanya’da kendi branşımda tanınan, bilinen birisiyim. Farklı yöntemler geliştirerek Almanya’da isim yaptım.” I Almanya’daki firmanız hakkında daha ayrıntılı bilgi verir misiniz? Üç buçuk yıldır Almanya’da faaliyet gösteriyoruz. Almanya’da kendi branşımda tanınan, bilinen birisiyim. Farklı yöntemler geliştirerek Almanya’da isim yaptım. Hem müşterilerimiz hem de rakiplerimiz bu anlamda bizi iyi tanır. “ÜRETİMİ TÜRKİYE’DE YAPMAK İSTİYORUZ” I İstanbul’daki yatırımınız hakkında bilgi verir misiniz? İstanbul’da bir fabrika kurduk, faaliyete başladık. Fabrikamız 2 bin metrekarelik alan üzerine kurulu. Almanya’daki bazı makineleri buraya getireceğiz, bir kısmını da buradan tedarik edeceğiz. Buradaki amacımız Almanya’daki müşterilerimize üretim yapıp satmak. Farklı ülkelerden de ciddi talepler var. Almanya’da ürettiğimiz bazı ürünleri Türkiye’ye satıyoruz. Bu parçalar şu anda Türkiye’de üretilmiyor. I Türkiye’de yatırım için düşündüğünüz bir bölge var mı? Eğer şartlar uygun olursa önümüzdeki 4-5 yıl içerisinde Giresun’da sanayi bölgesinde bir yatırım planlıyoruz. Eğer gerekli koşullar sağlanırsa memleketime yatırım yapmak istiyorum. “TÜRKLERİN ETKİNLİĞİNİ ARTIRMAK İSTİYORUZ” I Almanya’da aktif bir iş adamısınız. Aynı zamanda sosyal yönünüzle de öne çıkan bir isimsiniz… Almanya Türk Dernekleri Birliği İnsiyatifi’nin (ATDB) başkanlığını yürütüyorum. Almanya’da 2009 yılında kurulan bir inisiyatif vardı, o da bir zaruretten ortaya çıkmıştı. Alman hükümetinin ve bazı grupların bir araya gelerek Türkiye’yi karalamak amaçlı çalışmaları vardı. Ben de o za- EKOV‹TR‹N ŞUBAT 2014 121 RÖPORTAJ / İSA İLYASOĞLU manlar Türk Alman Akademisyenler Birliği Derneği’nin başkan yardımcısıydım. “Bu şekilde gitmez “diyerek Alman hükümetine karşı ciddi bir oluşum sağladık. Alman hükümetinin yaptığı haksızlıklara karşı bir oluşum yapmıştık. Bu oluşumdan sonra faaliyetlerimize devam ettik. Almanya’da tabii büyük Türk grupları var. Tabii bunların büyük bir kısmı Türkiye’den yönetiliyor. Almanya şartları bilinmediği için istenilen verimlilik sağlanamıyor. Tabii orada mevcut potansiyeli değerlendirerek oradaki problemleri, Türklerin oradaki sorunlarını görerek Alman toplumunun Türklere bakışını görerek orada birtakım çalışmalar yaptık ve dedik ki bu şekilde olmaz. SİYASETE KATILIM GEREKİYOR Bazı konularda Almanlara karşı girişimlerde bulunduk. Dedik ki biz de yönetime katılmak istiyoruz. Bu vesileyle bazı açıklamalarımız oldu. Geçtiğimiz seçimlerde ilk defa 1 milyon Türkün yaşadığı eyalette tarihte ilk kez 5 Türk milletvekili birden Alman Parlamentosu’na girdi. Onun haricinde bu seçimlerde de 6 Türk milletvekili meclise girdi. Bununla yetinmedik. Biz bakanlık da istiyoruz dedik. Çünkü Türklerin ciddi oranda yoğunlukları var. Baden Rutenberg ve Essen eyaletinde iki arkadaşımızı bakan yaptılar. Biz de dernekler olarak onlara destek verdik. Federal Almanya Parlamentosu’nda 5 milletvekili vardı. Bu yeterli değil. En az 25 milletvekili olması gerekiyor. Son seçimlerde Türk kökenli 11 milletvekili Alman Parlamentosu’na girdi. Her ne kadar AB, “Türkleri almıyoruz” dese de biz Almanya’da bakan çıkarttık. Şu anda Alman Parlamentosu’nda Türk kökenli bir kadın arkadaşımız bakan olarak görev yapıyor. Kendisini tebrik ediyoruz. Bu isteklerde bulunmak lazım tabii. Almanlar bizim açıklamalarımızı dikkate aldılar. Almanlar aslında ikna edilebilir. Bu açıdan da Alman 122 EKOV‹TR‹N ŞUBAT 2014 “Yerli otomobilin Türkiye ekonomisine katkısı büyük olur” Bir ülkenin ileriye gitmesi için otomotiv sektörünü kurması gerekiyor. Kendi yerli arabasını yapması gerekiyor. Bir arabanın çıkartılması 1 milyar dolardır. Bunu geliştirdiğinizde 30 – 40 milyar dolar ülkeye gelir sağlarsınız. “Türk toplumu olarak kendimizi geliştirmeliyiz” I Almanya’daki Türk vatandaşların sıkıntıları nelerdir? Dernek olarak bu konuda neler yapıyorsunuz? Almanların Türklere karşı ön yargıları var. Siz eğer alt yapınızı geliştirirseniz insanları ikna edebilme yeteneğiniz varsa Alman toplumu sizi kabul edebiliyor. Türk toplumu olarak bu anlamda kendimizi geliştirmemiz lazım. Bizler bu alanda gençlerimiz için çalışıyoruz. Birtakım yönlendirmeler yapıyoruz, eğitimlere ağırlık veriyoruz. Bunun haricinde siyasal olarak da çalışmalarımız var. yetkililerine teşekkür ediyorum. Almanya’da beraber yaşayabilmenin koşulu beraber yönetimden geçiyor. Biz de orada üzerimize düşen görevleri yerine getirdik diye düşünüyorum. “OPERASYON EKONOMİYİ OLUMSUZ ETKİLEDİ” I Türkiye yerel seçimlere hazırlanıyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz? Bu seçimlerde insanlarımızın objektif olmalarını ve siyasi partileri iyi analiz etmeleri gerektiğini düşünüyorum Herhangi bir partiyi futbol takımı gibi tutmanın bir anlamı yok. Burada parti liderlerine de tavsiyelerim var. Hepsine saygım var. Ama parti içerisinde demokrasi olmadan sağlıklı siyaset yapılamaz. Partilerin en uygun adayları belirlemesi lazım. Bu konuların sağlıklı işlemediğini görüyoruz. Sağlıklı olmazsa ve senin adamın, benim adamım şeklinde bir yaklaşım olursa bugünkü karşılaştığımız olaylarla karşılaşıyoruz. Türkiye geçtiğimiz aylarda yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla sarsıldı. Bu olaylar ekonomiyi olumsuz yönde etkiledi. Yaşanan bu son olaylar AK Parti üzerinden Türkiye’yi çökertme operasyonudur. Bu konuda vatandaşlarımızın uyanık olması lazım. Ben burada AK Parti’ye oy verin demiyorum. İnsanlarımızın çok sağlıklı düşünerek hareket etmeleri gerekiyor. Adaletli olunması gerekiyor. Hizmet eden partiler belli. Dikkatli hareket edilmesi gerekiyor. I Son dönemde yaşanan olaylar karşısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği mesajlar çok eleştirildi. Başbakanın bu tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz? Başbakanımız da insandır ve yanlışları da olabilir. Dolayısıyla olayın gerçek vitrinine bakmamız lazım. Türkiye’de maalesef paralel devlet yapılanması oluşmuş durumda. Buna da maalesef AK Parti müsaade etmiş. Bu paralel devlet yapılanması birtakım çevrelerin, dış mihrakların oyunudur. Ben öyle görüyorum. Aksini düşünen varsa eğer kendilerini istedikleri televizyon kanalında tartışmaya davet ederim. Dış güçlerin oyunuyla Türkiye’ye karşı bir operasyon yapılmasını asla müsaade etmeyiz. Değil Başbakana, AK Parti’ye hangi partiye olursa olsun buna müsaade etmeyiz. Biz dernek olarak da buna karşıyız. I Siyasete girmek gibi bir düşünceniz var mı? 2007 yılından beri kısmen de olsa siyasetin içindeyim. 2007 yılında milletvekili aday adayıydım. Geçtiğimiz dönemde de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adayıydım. Partimiz başka bir arkadaşımız üzerinde karar kıldı, saygı duyuyoruz. Burada konum olarak partilere eşit davranmak durumundayım. Büyük düşünmeden büyük işler başarılmaz. Bu yüzden parti başkanlarına ve belediye başkan adayı arkadaşlarımıza kendilerine güvenmelerini, büyük düşünüp büyük işler başarabileceklerine inanmaları gerektiğini düşünüyorum. “DEV PROJELERİN ÖNÜ KESİLMEK İSTENİYOR” I Dış toplumun Türkiye’ye bakışını nasıl değerlendiriyorsunuz? İster kabul edelim ister etmeyelim, Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu’nun devamıdır. Osmanlı İmparatorluğu’yla Batı toplumlarının geçmişteki diyalogları belli. Dolayısıyla bu yükü sırtımızda taşıyoruz. Güçlü olmamız lazım. Batı’yla barış içerisinde olmamız lazım. Güçlü olmamız gerekiyor. Tıpkı geçmişte olduğu gibi. Gezi Parkı olaylarında da kısmen böyle oldu. Ancak halkımız uyandı. Bu olaylarda da böyle olacağını düşünüyorum. Yolsuzluklar tabii ki soruşturulacak. Türkiye’nin buna tahammülü yok. Türkiye, İslam ülkelerinin lideri konumunda. Bu ülke ne kadar zayıf olursa o kadar iyi. Dünyadaki bakış açısı bu. Gizli bir haçlı savaşı var. Bunu Almanlara da söylüyorum. Almanların içerisinde de çok iyi insanlar var. Onlar da tasvip etmiyorlar. Türkiye ve İran dışında dokunulmayan bir ülke yok. O yüzden toplum olarak uyanık olmamız lazım. Biz eğer bir şeyler kaybediyorsak bundan kimin kazançlı çıktığına bakmamız lazım. Son olaylarda Türkiye ekonomisi yüzde 10 küçüldü. Yani buradan kimin kazançlı çıkacağı belli. Ciddi projelerin önü kesilmek isteniyor. Türkiye’yi kaosa sürüklenmek isteyenler var. Halkımızın buna müsaade etmemesi lazım. İstanbul’da dev projeler yapılıyor. Yapımına başlanacak olan üçüncü havaalanın Avrupa’daki birçok havaalanının gelirinden daha fazla gelir elde edecek. Bu ve buna benzer konular Türkiye’nin gelişmesini istemeyen ülkeler tarafından engellenmek isteniyor. EKOV‹TR‹N ŞUBAT 2014 123
© Copyright 2024 Paperzz