Diş macunundaki florür zarar verir mi?

Diş macunundaki florür zarar verir mi?
Günümüzde ağız ve diş sağlığı alanında en çok tartışılan konulardan biri de
dişler için kullanılan florun faydalı mı yoksa zararlı mı olduğudur. Zaman zaman
konuyu iyi bilmeyen veya yüzeysel olarak takip eden bazı yazarlar florun ne kadar
zararlı olduğu hakkında sayfalarca yazı yazmış, hatta florun bir zehir olduğunu ifade
edecek kadar da ileri gitmişlerdir.
Flor doğada kayalarda, toprakta, sularda ve havada hiçbir zaman serbest
bulunmayıp iyonlar ve bileşikler halinde bulunur. Flor kıkırdaklarımız, kemiklerimiz,
diş ve tırnaklarımızın yapısında bulunan, eksikliğinde veya fazlalığında bu dokuların
yapısını bozan bir elementtir. Flor daha çok volkanik yapıların etrafında, artezyen
sularında, endüstriyel gazlarda ve kömür dumanlarında bol miktarda bulunur.
Ülkemizde özellikle Isparta ilinde sularda fazla miktarda flor bulunması nedeni ile
Florosis denilen (flor fazlalığı) hastalık sıkça görülürdü. Bu hastalığın tipik
görüntüsünde dişlerin minesi oluşmaz ve genellikle dişlerde yaygın çürükler görülür,
bunun yanında tırnaklarda şekil bozuklukları ve kemiklerde kolay kırılmalara da sık
rastlanır.
Evet aslında flor bir zehirdir. Elbette günde 300 mg sodyum florürü 60 kg
ağırlığında bir birey yerse toksit etki yani zehirlenmeye sebep verir. Şunu asla
unutmamalıyız ki her şeyin kararında yenilip içilmesi vücudumuz için faydalıdır.
Buradan sakın flor yenmesini tavsiye ettiğimi düşünmeyin zaten flor veya diş macunu
yiyen bir bireye şimdiye kadar rastlamadım. Yalnızca çocuklarda kaza sonucu yendiği
vakalar rapor edilmiştir. Bir diş macununun, ki floru artırılmış olan 100 gr.lık bir tüpte
en fazla 0.2 gr flor bulunur, basit bir hesapla 150.000 tüp macun yerseniz flor sizi
zehirler.
Flor, 1940 yıllarından beri diş hekimliğinde kullanılmaktadır. En büyük
projelerden biri İsveç ve Norveç gibi İskandinav ülkelerinde suların Horlanması ile diş
çürüklerinin önüne geçilmesidir. Bu proje sayesinde İskandinav ülkelerinde diş
çürüğü oranı dünya ortalamasının altındadır. Son yıllarda yapılan araştırmalar
sayesinde florun sistemik (sulara katılması) olarak değil de topikal olarak yani dişlere
sürülmesinin daha faydalı olduğu konusunda görüş birliğine varılmıştır. Bunun temel
nedeni az da olsa bireylerin farklı ortamlarda farklı miktarda floru çevresel
faktörlerden (yiyecekler, su ve hava gibi) almasıdır. Özelikle çocuklar için veya yaşı
ilerlemiş bireyler için de geçerli olan bu uygulama çürüğe karşı hassasiyeti yüksek
olanlar, dişlerinde aşırı aşınmaları, hassasiyeti olanlarda, baş boyun kanserleri
nedeni ile ışın tedavisi görenlerde ve ağız kuruluğu olanlarda uygundur.