Ona müşrikler bile “Muhammedül Emin” demişti, bu sözü kendi İli : YOZGAT Tarih :02/01/2015 Konu : Mevlit Kandili hakkımızda söyletebildik mi? Resulü Ekremi evimizde gündeme alıp, hakikat soluklarını duyurabildik mi? الرحِ ِيم َّ الرحْ َم ِن َ ِِبس ِْم هللا 1 ُ ْ ٌ ْ ُ َ ٌ َ َ َّ َّ َّ ِيرا ث ك اَّلل َر ك ذ و ر اْل م و ي ال و اَّلل و ج ر ي ك ن م ل َة ن س ح ة ْو س أ اَّلل ل و س ر ِي ف م ك َان ِخ ِ ُ ْ ُ ً َ َ َ َ َ ْ َلَقَ ْد َكانَ ل َ َ َ َ َ ِ ِ َ َْ َ َ سلَّ ُم َ ُقَا َل َرسُو ُل هللاِ صَلَّي هللا َ علَ ْي ِه َو الرحْ َم ِة َّ ي ُّ ِ َونَب،ِي الت َّ ْوبَة ُّ ِ َونَب، َو ْال َحا ِش ُر، َو ْال ُمقَفِي،ُ َوأَحْ َمد،ٌأَنَا ُم َح َّمد Muhterem Müslümanlar! Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in bir kutlu doğumunu daha idrak ediyoruz. Okuduğum hadisi şerifte “Ben Muhammed’im, Ahmed’im, tevbe peygamberiyim, rahmet peygamberiyim” 2 diyerek kendini tanıtan Efendimiz (sav)’e ve bu güne kadar Rasûlü’nün (s.a.v) doğumu ve yeryüzünü şereflendirmesi insanlığın yeniden dirilişi sayılır; O’nun doğduğu gün de bizim için bir kutlu bayramdır. Çünkü, biz, Rabbimizi O’nunla tanıdık. Nimete, minnet ve şükran duygusunu O’ndan öğrendik. Yaratan ve yaratılan arasındaki ilişkileri, kul ve Mâbud münasebetlerini O’nun mesajlarıyla duyup anladık. O’nun ortaya koyduğu yorumlar sayesinde, kâinat, muhtevalı ve okunaklı bir kitaba dönüştü.. Eşya ve hâdiseler de, âdeta Hakk’ı söyleyen ve Hakk’a çağıran birer bülbül kesildi.. O’nun gelişiyle, yaslı çehrelerdeki keder çizgilerinin yerini, en içten tebessüm emareleri aldı.. O’nun ışığı başlarımızı okşamaya başladığı günden itibaren, “ebedî yokluk” korkusunun ruhlarımızdaki te’siri kırıldı; sonsuzluk isteyen sînelerimize dost ikliminden vuslat muştuları gelip ulaştı. Bir insanın ötelere imanla gitmesi ve Cennet’e ehil hale gelmesi onun adına bir bayramdır. Getirdiği mesaj vesilesiyle bütün varlığın çehresine nur saçan, nazarları ahiret yamaçlarına çevirerek topyekün insanlığa Cennet ve Cehennem’i tanıtan ve ebedî saadet yollarını aydınlatan Allah Rasûlü’nün doğumu ise, bütün insanlığın ve kâinatın bayramıdır. Fakat, acaba biz, bütün insanlığa bir kurtuluş fermanı getiren Habîb-i Ekrem Efendimizi kendi büyüklüğü ölçüsünde sevebildik mi? Onun engin ahlakından kendimize düsturlar seçebildik mi? Hz. Aişe annemizin “Onun ahlakı Kurandı” derken, O’nun gibi Kuran’la hemhal olabildik mi? İman ettiğimiz Peygamberi tanıma, tanıtma adına Siyer-i Nebiler bitirebildik mi? O’nun hayatı hakkında bize ışık saçan Hadis-i Şeriflerden dersler alabildik mi? Mustafa Efendimiz elindekini paylaşırken, elimizdekilerden bu da muhtacındır diyerek pay edebildik mi? O muzaffer bir komutan iken dahi tevazu içindeydi, biz amir işveren koltuklarımızda tevazuyetimizi koruyabildik mi? Resülü Kibriya Efendimiz “kurutulmuş et yiyen bir kadının oğluyum” diyerek emri altındakilere şefkat kanatlarını açarken, Ahzab, 21 Müslim, Fedail, 126 emrimiz gösterebildik mi? Son Nebi (s.a.v) sevdiği kuşu öldüğünden dolayı gözyaşı döken küçük çocuğa taziyeye giderken, biz müslüman kardeşimizin zor gününde yanında olabildik mi? Allah resulu “Sılayı rahmi kesenden, Allah da rahmetini keser” derken, akrabalığın hakkını verebildik mi? Soranlara “asıl sılayı rahmin sana gelmeyen kişiye gitmendir” derken bizi ateşe sürükleyen gururumuzu ayaklar altına alabildik mi ? Hz. Peygamber’in eşlerini taşıyan develeri hızlandırarak, hanımlarının tedirgin olmasına sebep olan Enceşe isimli köleye “Ey Enceşe, aman kristalleri kırma! Dikkatli taşı!” diyerek eşlerini kristal gibi değerli görürken, biz eşimizin emanet olduğu bilinciyle onlara karşı “hayırlı” insan olabildik mi? Resülü Kibriya efendimiz ellerini açtığında Ümmet-i Muhammede dua ederken, biz dualarımıza bütün müslümanları katabildik mi? Resulullah “Kardeşlerime selam olsun” deyerek bize selam gönderirken, biz kardeşimizin hakkı olan selamı esirgemeyi bırakabildik mi? Müslümanların müslümanı ezdiğini, zülmettiğini uzaktan uzağa izlerken Resulullah’ın kurduğu kardeşliğin kıymetini farkedebildik mi? Resulullahın ahlakını, hayat anlayışını yaşamaya ve yaşatmaya ne kadar muhtaç olduğumuzu anlayabildik mi? Allahtan Hatemül Enbiya efendimizin vahiy temelli bakış açısını, tüm beşeriyyete anlamayı, yaşamayı ve yaşatmayı nasib etmesi niyazı ile hutbemi Vatan Şairimizin duasıya bitiriyorum: Medyûn ona cem'iyyeti, medyûn ona ferdi. Medyûndur o ma'sûma bütün bir beşeriyyet... Yâ Rab, bizi mahşerde bu ikrâr ile haşret. Hazırlayan:Abdurrahman PARLAK 2 biz altındakilere müşfik davranabildik mi? Risalet Penah Efendimiz Değerli Kardeşlerim! 1 biz çocuklara selam dahi verirken, biz çocuklarımıza gereken sevgiyi gelmiş bütün Peygamberi İzama salat ve selam olsun.... Allah Muhammed Yozgat Cezaevi Vaizi
© Copyright 2024 Paperzz