Endüstrileşmiş Yapım \

Endüstrileşmiş Yapım
Mete Tapan
Kitle üretiminin bir sonucu olarak
ortaya çıkan endüstriyel yapım kavramı,
bir sistem kapsamı içinde oluşan
tasarının a l t - s i s t e m l e r i n i , hem
nicesel, hem de nitesel yönden etkiler.
Somut bir ürünü amaçlıyan yapı
sistemini salt bir a l t - s i s t e m i n
nicesel değerine bağlı olarak kurmak,
özellikle endüstriyel ilkeler üretim
sürecinde hemen hemen olanaksızdır.
Geleneksel biçimde yapı ürününün
elde edilmesindeki sistemi oluşturan
öğelerin değerlendirilmesi, bu
öğelerin sınıflandırılması, endüstriyel
yapım sistemlerine oranla farklı olup
bu farklılık, yukarda da belirtildiği
gibi soyut bir ürünün ortaya çıkışında
belirgin bir biçimde kendisini g ö s t e r i r .
Kuşkusuz endüstriyel üretim ve ona
bağlı olarak gelişen sorunların
saptanması, değerlendirilmesi
disiplinlerarası bir çalışmanın sonucu
olmalıdır. Kitle üretimi gereği hata
payının az ve sübjektif yargılardan
arınmış bir üretim sistematiğinin
kurulması zorunludur. Bu sistemin
bir a l t - s i s t e m i olan, özellikle
kullanıcı yönünden ve fiziksel çevrenin
biçimlenişi somut görünümüyle
varlığını sistemi oluşturan diğer
a l t - s i s t e m l e r d e n daha fazla hissettiren
tasarım ile, endüstriyel üretim
ilkelerine göre gelişen yapım sistemi
ikileminin incelenmesinde, önce
a l t - s i s t e m l e r i n ne olduğunu gösteren,
bu a l t - s i s t e m l e r i sınıflandırıp, bunların
değerlendirilmesini içeren sistem
modelinin kurulması ş a r t t ı r . Bu
modele bağlı olarak endüstriyel
yapım yöntemleriyle gelişen bir
tasarımda, t a s a r ı m k r i t e r ve
kısıtlamaları saptanır. O halde sistem
modelinin kurulması, endüstriyel
üretimde i ş l e m l e r yönünden öncelik
kazanmaktadır.
Endüstriyel üretimde model kurma,
sistem analizi ilkeleriyle olabilir.
Yapı sistemini, a l t - s i s t e m l e r a r a s ı
ve onları oluşturan a l t a l t - s i s t e m l e r
a r a s ı ilişkiler düzeni olarak
tanımladığımız varsayımına göre,
doğru ürünün elde edilmesi için bu
ilişkilerin doğru bir biçimde
saptanması zorunluluğu doğmaktadır.
Sistem ilişkilerini amaç, değerlendirme
k r i t e r l e r i , ölçülebilen v e r i l e r , k a r a r
MİMARLIK / SAYI 8 / AĞUSTOS 1974
verme öğelerini içine alan girdilerle
ve sistem değerlerini yansıtan
çıktılarla sınıflandırabiliriz.
Girdilerdeki değişken p a r a m e t r e l e r
ve k a r a r öğeleri, çıktıların
değerlerini de etkiler. ( Şekil - 1)
|
Sistem
- amaç
değerle ndirme kriterleri
İlişki Ie r i
sistem
"| değerleri
ölçme
verileri
karar verme
öğeleri
şekil: 1
T a s a r ı m - e n d ü s t r i y e l yapım sistemi
ikilemini açıklamak amacıyla
matematiksel bir modelden
yararlanabilinir. Bu tür bir model
genellikle, amacın gerçekleşmesindeki
k r i t e r l e r d e n , denklemler sisteminden
oluşur. Bilindiği üzere denklemler
sistemi p a r a m e t r e l e r arasındaki
i l i ş k i l e r i matematiksel olarak v e r i r .
Ayrıca bu tür bir model, p a r a m e t r e l e r
arasındaki bağımsızlıkları ve yaratıcı
öğeleri de yansıtabilecek biçimde
kurulmalıdır. Sistem elemanları
simgelerle tanımlanabilir,
aralarındaki i l i ş k i l e r matematiksel
ve mantıki t e r i m l e r l e ifade edilebilir.
Önemli olan matematiksel t e r i m l e r l e ,
gerçek sistem arasındaki ilişkinin
doğru olarak saptanmasıdır. Diğer bir
deyişle, önemli olan gerçeğin doğru
b i r biçimde formüle edilmesidir. Model
kurmada ilk adım, yukarıda da
değinildiği gibi, sistem girdilerinden
en önemlisi olan, amacın
belirlenmesiyle g e r ç e k l e ş i r . Amacın
belirlenmesi ve kullanıcı isteklerinin
ne olduğunun saptanmasıyla üretim
sisteminin ç e v r e s i y l e olan ilişkisinin
bir parçası kurulmuş olmaktadır. Bu
ilişki içinde değişken ve sabit
p a r a m e t r e l e r i n neler olduğu
saptanabilir. Kuşkusuz i s t e r çevreyle
direkt ilişkili olsun, i s t e r olmasın
modelin kuruluşunda a l t - s i s t e m
öğelerini gider ve fayda a l t - s i s t e m l e r i
olarak tanımlayabiliriz. Gider a l t s i s t e m l e r i ekonomik, fayda alts i s t e m l e r i teknik a l t - s i s t e m l e r olarak
da değerlendirilebilir. ( Ş e k i l - 4 )
Fayda veya teknik-alt s i s t e m l e r , örneğin
hacim organizasyonları veya statik
gibi sorunları buna k a r ş ı t ekonomik veya
g i d e r - a l t s i s t e m l e r i , üretim, nakliye,
depolama gibi sorunları i ç e r m e k t e d i r .
Modelin kurulmasıyla birlikte bu alt
s i s t e m l e r i etkiliyen a l t - a l t s i s t e m l e r
saptanmalıdır. Bu i ş l e m l e b e r a b e r ,
a l t - s i s t e m e yapılan kullanıcı talebine
göre a l t - s i s t e m i n model içindeki
fonksiyonu daha açık b i r biçimde
ortaya çıkar. A l t - s i s t e m l e r i n
saptanmasında ve kesin sınırlarının
belirlenmesinde matematiksel bir
formülün sağlıklı ortaya çıkabilmesi
için sübjektif verilerin elimine
edilmesi gerekir. A l t - s i s t e m l e r i n
değerlendirilmesinde, a l t - s i s t e m e
özgü olabilecek ölçü birimlerinden
faydalanabilinir.
Modelin oluşumunda önemli b i r aşamada
yukarıdaki i ş l e m l e r i n sonucunda her
a l t - s i s t e m için bir değer-fonksiyonunun
( = \\'ertfunktion) bulunmasıdır. D e ğ e r fonksiyonunun belirlenmesinde
değerlendirme k r i t e r ve yöntemleri
e s a s alınmalıdır. Bilindiği gibi değer
fonksiyonları ölçülebilen v e r i l e r l e elde
edilen ölçme kat sayısının ( = M e s s z a h l )
( = X ) "ortak değer b i r i m i " n e
değer
eğrisi
\
\
-V
'ölçme
tatslx)
1
ölçme kats. Ix)
ölçme katsayısının değer birimine değişimi
şekil: 2
(Werteinheit) değişmiş durumunu
v e r i r . ( Şekil - 2 ) Değer fonksiyonunun
yardımıyla, gerçek sistemdeki her bir
a l t - s i s t e m ölçülebilinir. Model kurmada
son aşama i s e , bu alt ve alt-alt
s i s t e m l e r i n b i r b i r l e r i y l e olan ilişki
düzenlerinin ifade edilebilmesi
olayıdır. Bu da değerlendirmede relatif
sabit b i r noktayı temsil edebilecek
bir r e f e r a n s bazının sistemine bağlı
olarak yapılır. Alt-alt s i s t e m l e r e
verilecek ağırlık kat sayılarıyla
( = A a a ) , her bir alt-alt sistem için
23
değerleri elde edilmektedir. Sonuç
olarak endüstrileşmiş yapım s i s t e m i
t a s a r ı m ikilemi b i r değerlendirme
modeline göre ve bu model sonucunda
elde edilen a l t - s i s t e m değerlerine
göre tartışılmalıdır. Ancak böyle b i r
yaklaşım sonucunda, "doğru" bir
t a s a r l a m a süreci için, "doğru" b i r yapım
sistemi s e ç i l e b i l i r .
z1
x=oo->positif maks.değer
1
,, ,
/ T — sabit nokta
f(x)=o/ j
, K
—T
/
/
—
A
%
Lreferans bazının
ölçme kat sayısı
(x)
1>
v
BİR ÖRNEK
/x=o—» negatif maks.değer
P r e f a b r i k e elemanlarla üretilen b i r
konut biriminde değişkenlik ve esneklik
alt-sisteminin değerlendirilmesiyle
ilgili alt-alt sistemlerinden biri de
yapı sisteminin farklı kullanıcı
ihtiyaçlarına göre değişpbilme oranıdır.
bir altalt-sistem değer fonksiyon
eğrisi örneği
şekil : 3
altsistem
1
hacım
>1
organızas.
>1
j.
o
C
V
V
altaltsistem
nicesel
değerler
Ölçme
katsayısı .x*
|M
m3
J>|
H>l
cm
M
x-v*v'
J > r x
!
—
\
hacimlerin esneklik ve değişkenlik
değerleri de yükselmiş veya a l ç a l m ı ş
olacaktır.
değer
değer
ağırlıklar
fonksiyonu W ^aa
^a
•
1
rv
—ı
L.
1
^
i
5
ın
r
Z°a
m=1
•
X
Ele aldığımız örnekte X = 40 olduğu
takdirde f ( X ) = 0 . 5 dır.
i
t
o
c i
o
-$
model
nicesel bir değer bulabiliriz. Bu
açıklamaya göre,
D a a = A a a . f ( X ) olmaktadır. .
D a a = alt-alt s i s t e m değeri
A a a = alt-alt sistem ağırlık kat sayısı,
(fx = değer fonksiyonuna bağlı elde
edilen değer biriminin büyüklüğü. )
Alt-alt sistem değerlerinin toplanmasıyla
ve bu i ş l e m sonucunda elde edilen
toplam ile, sistem içinde söz konusu
a l t - s i s t e m e verilebilen ağırlık kat
sayısının ( = A a a ) çarpımı
a l t - s i s t e m i n değerini ( = D a ) v e r i r .
D a
a =
Aa°
(Aaaof(X))
= a l t - s i s t e m i n değeri,
A a = a l t - s i s t e m ağırlık kat sayısı,
A a a = a l t - a l t s i s t e m ağırlık kat sayısı,
f (X) = değer fonksiyonuna bağlı elde
edilen değer biriminin büyüklüğü.
(Şekil-3, 4)
Açıkça görülüyor ki, ölçme katsayıların
(=X) saptanmasında söz konusu nicesel
değerlerin ( = m 3 , cm2, Kg, K c a l . . . vs. )
endüstriyel üretim ilkelerine bağlı
gelişmiş yapım yöntemlerin de, yönteme
özgü değişmesi sonucu, farklı a l t - s i s t e m
24
a a = A a a • f ( X ) olduğuna göre ve A a a
a l t - a l t s i s t e m ağırlık kat sayısını Z
olarak kabul edersek alt-alt
sistemimizin değeri, D a a = Z . 0 , 5
olmaktadır.
D
şekih 4
D
Bu v e r m i ş olduğumuz örnek
paralelinde, yapı sistemimizin
diğer alt-alt s i s t e m d e ğ e r l e r i de
bulunabilir. Ancak h e r bir a l t - a l t
sistem için gerekli değer fonksiyonunun
belirlenmesi ve a y r ı c a r e f e r a n s
bazlarının ( B e z u g s b a s i s ) saptanması
gerekmektedir.
Mevcut konstrüktif öğelere bağlı kalmak
şartıyla yapıdan faydalanma olasılığının
ölçülmesi gerekmektedir.
Nicesel değerler:
Ayırıcı duvar ve sirkülasyon
alanlarıyla birlikte hacimlerin m3
cinsinden ortalama büyüklüğü = V
Ölçme kat sayısı = X
X = V olarak değerlendirilebilir.
Değer fonksiyonları e ğ r i s i :
X= o o
X= O
pozitif maksimum değer
negatif maksimum değer
Çeşitli uygulama örneklerine ve
Neddens'in ç a l ı ş m a s ı n a dayanarak
X = 50 olduğunda
f ( X ) = 1,
X = 30 olduğunda da f ( X ) = 0
olarak kabul edilebilinir.
X = 30 olduğunda yapısal nedenlerden
bir değişiklik söz konusu olmamaktadır.
Yukardaki v e r i l e r e dayanarak değer
fonksiyon eğrisini Ş e k i l - 5 ' d e k i biçimde
gösterebiliriz. Fonksiyon e ğ r i s i
diğer X değerlerinde farklı f ( X )
vereceğinden, farklı büyüklükteki
BİBLİYOGRAFYA
Neddens, M; "Analysen ü. Modelle
3, die Bewertung E l e m e n t i e r t e r
Bausysteme, B e r l i n , 1970
Churchman, C. W. "Operations
R e s e a r c h , eine Einführung in die"
Unternehmungs forschung, B e r l i n ,
1966
Engels, W. "Betriebsvvirtschaftliche
Bewertungslehre un Licht" der
Entscheidungstheorie, Köln-Opladen,
1962
Klaus, G. "Wörterbuch der Kybernetik
2 " Hamburg 1971
Not:'Değer fonksiyonunun" çizilmesinde
gerekli olan ortak bir "değer
biriminin" saptanması için çeşitli
yöntemlerin var olduğu hepimizce
bilinmektedir. Ancak hangi yöntemin
ve birimin s e ç i l m e s i ele alınan konu
ve konuya bakış açısıyla değişmektedir.
Bu kısa makale ç e r ç e v e s i içinde
böyle bir karmaşık konunun
varlığından söz etmekle yetinilmekte
ve bazı kabullerden hareket
edilmektedir.
MİMARLIK / SAYI 8 / AĞUSTOS 1974 23