17 Ocak 2013- Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası Toplantısı FAO Türkiye Temsilcisi ve Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü Mustafa Sinaceur Sayın Bakan Mehdi Eker, sayın genel sekreter yardımcısı ve direktörler, değerli katılımcılar, bayanlar ve baylar, FAO ve Türkiye temsilciliği adına hepinize hoş geldiniz diyorum. Aynı zamanda FAO'yu bu önemli kutlamanın bir parçası olmaya davet ettiğiniz için teşekkür ederim. Bugün burada, geçen yıl 7 Ocak tarihinde TMO tarafından sosyal sorumluluk projesi olarak hayata geçirilen ekmek israfını önleme kampanyasının birinci yıl dönümünü kutlamak amacıyla toplanmış bulunuyoruz. Bu bağlamda Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Bakan Mehdi Eker’in kuvvetli desteğini aldık. Çoğu ülkedeki politika yapıcıların ve uluslararası kuruluşların temsilcilerinin geçtiğimiz birkaç yıl içerisinde yiyecek kaybı ve israfı konusunu yoğun bir şekilde ele almış olmaları şaşırtıcı değildir. Halkın bu konuya ilgisi de geçtiğimiz iki yıl içerisinde kamusal basına yansımıştır. Günlük gazeteler, haftalık yayınlar ve dergiler, televizyon haberleri ve sohbet programlarında bu konuya değinilmektedir. Yapılan FAO çalışmalarına göre, her yıl 1,3 milyar yiyecek israf edilmektedir. Bu miktar tüm Sahra Altı Afrika bölgesinde üretilen yiyecek miktarına denktir. Aynı zamanda dünyada her gün her 8 kişiden biri aç uyumakta ve 20.000’den fazla çocuk açlık ve yetersiz beslenmeden hayatını kaybetmektedir. Günümüzde küresel ölçekte kaybedilen veya israf edilen yiyeceklerin yalnızca dörtte biri kurtarılabilse, dünyadaki 840 milyon aç insanın karnı doyacaktır. Gezegenimiz üzerinde yaşayan 7 milyar insanın hayatını idame ettirebilmesi için yeterli kaynakları sağlamak üzere mücadele ederken, FAO küresel gıda üretiminin üçte birinin kaybolduğu veya israf edildiğini tahmin etmektedir. Yiyecek israfı doğal kaynakların şiddetli biçimde tükenmesine neden olmakta ve olumsuz çevresel etkiye katkıda bulunmaktadır. Yiyecek kayıplarının hangi noktalarda oluştuğu ve oluşma sebepleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak düzeltici eylemlerin başlatılması açısından kaçınılmazdır. Kayıp miktarını tahmin etmek, tedarik zincirindeki kayıpların nedenlerini ve bu kayıpların azaltılmasına yönelik test edilmiş yaklaşımları belirlemek için, gıda kayıp ve israfı konusunda sanal bilgi ağı sistemi oluşturulabilir. Genel olarak, gıda kaybı ve israfı konusunda çalışıyorsanız, bunlar gıda kaybı ve israfının azaltılması küresel girişiminde özetlenmektedir. Öncelikli eylem alanları arasında gelişmekte olan bölgelerdeki seçilmiş gıda tedarik zincirlerine odaklanan detaylı gıda kaybı değerlendirmesi ve çözüm önerileri yer almaktadır. Gıda kaybı ve israfı konusunda farkındalık yaratma, bilgi paylaşımı ve bölgesel emniyetli gıda kongrelerinin organizasyonuna yönelik dünya çapında basın kampanyası başlatılabilir. Kişisel farkındalık ve bireysel eylemlere ek olarak, kamu ve özel sektör seviyesinde kurumsal kapasitenin güçlendirilmesinin vurgulanması da gıda kaybı ve israfının azaltılmasında kritik rol oynayacaktır. Bu konuda hedef farkındalık yaratma ve gıda kayıplarının azaltılmasına katkıda bulunacak seçenekler sunma olarak belirlenmiştir. Avrupa ve Orta Asya bölgesinde FAO, FAO Ana Şirket Tarımsal Yapılar Programı çerçevesinde, gıda kayıpları ve israfının bölgesel değerlendirmesi ve gıda kayıpları ve israfının azaltılmasına yönelik politika eylemlerinin belirlenmesi konulu bir çalışma başlatmıştır. Bu çalışmanın nihai sonuçları bu yıl Nisan ayında Romanya’da gerçekleştirilecek olan FAO bölgesel konferansında sunulacaktır. Ön bulgular ülkeler ve alt bölgeler arasında gıda kaybı ve atık biçimleri arasında önemli farklılıklar olduğunu göstermektedir. Gelişmiş ülkelerdeki kayıpların çoğu tüketim aşamasında gerçekleşmektedir. Tahılların %24’ü israf edilmektedir. Orta ve düşük gelirli ülkelerde ise en büyük kayıplar üretimde ve değer zincirinin hasat aşamalarında gerçekleşmektedir. Orta ve düşük gelirli ülkelerde en sık karşılaşılan gıda kaybı sebepleri yetersiz alt yapı ve teknoloji ve özellikle çiftlik seviyesinde eğitimli ve yetkin personel eksikliğidir. Çiftçilerin hasat aşamasında eğitilmesi ve teknik destek sağlanması, kırsal alt yapının veya eski iletişim teknolojisinin iyileştirilmesi gibi hafifletici eylemler hükümetin doğrudan katılımıyla gerçekleştirilebilir. Kamu sektörü aynı zamanda bilginin ve yeni teknolojilere erişimin iyileştirilmesinde ve bu teknolojiyi sahada uygulamaya geçiren yerel girişimlerin desteklenmesinde rol alabilir. Uygun teknolojilerin desteklenmesi iyi hasat ve yönetim uygulamalarını ve mahsullerin hızlı bir şekilde dönüştürülmesi ve işlenmesini sağlayacak, böylelikle değer yaratarak kayıp ve israfı azaltacaktır. Bölgedeki gelişmiş ülkelerde tüketici tercihleri yiyecek israfının temel sebebidir. Bu ülkelerdeki gıda israfını azaltma kampanyalarımızın çoğu gıda atıklarına katkıda bulunan bazı özel yerel koşulların ele alınması amacıyla başlatılmıştır. Örnek vermek gerekirse, bir litre süt üretmek için bin litre suya ihtiyacımız varken, bir hamburger üretmek için 15 bin litre suya ihtiyacımız vardır. Tüketim tarafında ise, gıdaların kamuya açık mekanlarda nasıl yönetildiğinin düzenlenmesi de atıkların azaltılmasına yönelik seçenekler arasında görülebilir. Bu seçenek gıda israfının engellenmesi amacıyla sınırsız yiyecek hizmetlerinin sınırlandırılmasını ve ağırlık hesabı ile ödemenin teşvik edilmesini içerebilir, bu önlemler aynı zamanda fazla kilo ve obezitenin engellenmesinde de etkilidir. Aynı zamanda, videoda gördüğümüz gibi fazla yiyeceklerin uygun şekilde değerlendirilmesi için ülkelerin çeşitli yapıları uygulamaya geçirmeleri gerekmektedir. Gıda israfının azaltılmasına yönelik girişimler çeşitli uluslararası, uluslarüstü ve ulusal kuruluşlar tarafından uygulamaya geçirilmektedir. Bu durum gıda kaybı ve israfı konusunun yüksek profilli kamusal bir sorun haline geldiğini göstermektedir. Ancak ulusal seviyede, söz konusu girişimler büyük oranda bölgenin gelişmiş kısmında yoğunlaşmaktadır. Aynı zamanda gıda atık ve israfını engelleme girişimleri genellikle sivil toplum tarafından uygulamaya geçirilmektedir. Türkiye devletin böylesi güçlü bir taahhütte bulunduğu tek örnektir. %5 tahıl kaybı ve %15 yağ tohumu kaybıyla, FAO Türkiye çalışmasının bulguları erken üretim sonrası aşamada orta seviyelerde kayıplara işaret etmektedir. FAO Türkiye çalışmasının sonuçları aynı zamanda gıdaların maksimum %5’inin tüketim ve ev seviyesinde israf edildiğini göstermektedir. Türkiye ekmek israfının engellenmesine yönelik bu kampanyayı aynı zamanda gıdanın önemi hakkında farkındalık ve hassasiyet yaratmak üzere başlatmıştır. Bu durum Türkiye’nin gıda emniyeti, tedarik zinciri etkinliği ve tarım sektörünün rekabet gücünün iyileştirilmesinin bir yolu olarak tedarik zincirinin tüm aşamalarında gıda kayıpları ve israfıyla mücadelenin önemini kabul eden ülkeler arasına katılma konusundaki kuvvetli taahhüdünü göstermektedir. Aynı zamanda, geçen Aralık ayında Moldova’da düzenlenen FAO Avrupa ve Orta Asya danışmanlık toplantısında Türkiye temsilcisi tarafından "Ekmek Kampanyası" konusunda yapılan bildirinin de katılımcıların takdirini kazandığını belirtmek isterim. Mart 2014’te, Bükreş, Romanya’da düzenlenecek 29. FAO Avrupa Bölgesel Konferansı’nda gıda israfı konusunda bakanlık seviyesinde yuvarlak masa toplantısı düzenlenecektir. Bu toplantı Türkiye’nin Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası girişimini basın kanalları aracılığıyla tanıtması için iyi bir fırsat olacaktır. FAO olarak TMO tarafından yürütülen bu girişime büyük önem vermekteyiz. Bu girişim en iyi uygulama örneği olarak kabul edilebilir, FAO olarak bu girişimi ülkelerin takip edebilecekleri iyi bir örnek olarak öneriyoruz. Ekmek Kampanyası’nı destekleyen ve dünyadaki açlık ve gıda israfıyla savaşma konusunda katkıda bulunan, kamu kuruluşları, STK'lar, özel sektör ve üniversitelerden paydaşlarımız ve tüm diğer kişilere minnettarız. Aynı zamanda Orta Asya ülkelerine gıda emniyetinin sağlanması ve FAO-Türkiye Orta Asya için Ortaklık Programı aracılığıyla Herkes için Yiyecek olarak belirlediğimiz nihai hedefimize ulaşma konusunda yardımcı olma fırsatını sunan Türkiye Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na teşekkürlerimi sunarım. Türkiye bu bölgede FAO’nun önemli kaynak ortağıdır. Şu anda aramızdaki yakın işbirliğini sürdürmek üzere ortaklık anlaşmamızı yenileme sürecindeyiz. Kuruluşumuzun Ankara’da bulunan Orta Asya alt bölgesel ofisine ve şahsıma sundukları kapsamlı destek ve mükemmel işbirliğinden ötürü Sayın Bakan ve tüm personeline yürekten teşekkürlerimi sunarım. Son olarak, Türk halkının dikkatini bu önemli konuya çekmek üzere büyük çaba sarf eden TMO ve personelini anmadan geçemeyeceğim. Hepinize bu etkinliğin organizasyonundaki katkılarınız ve katılımınız için şimdiden teşekkür ederim. Bu etkinliğin dünyadaki herkesin emniyetli ve yeterli miktarda yiyeceğe erişim sağlaması yolunda büyük gelişme yaratacağından eminim. Teşekkür ederim.
© Copyright 2024 Paperzz