Kooperatif Girişimi Raporu

Kooperatif Girişimi Ek Raporu
Yaklaşık iki senedir arkadaş çevremizde konuştuğumuz, geçen senenin EkimKasım-Aralık aylarında işi pratiğe dökerek aklımızdaki dayanışmacı, yeşil ve yerel
ekonomi düşüncesinin bir prototipini yaptığımız kooperatif girişimimizin
yankılarını Eskişehir’den, İstanbul’dan, Bodrum’dan duymak beni çok mutlu etti.
Aslında her geçen gün üretimden uzaklaşarak tüketime doğru kayan yaşam
şeklimiz hepimizin(en azından düşünmeye vakti olacak kadar çalışanların)
alternatif yollar düşünmesine yol açıyor. Bence bu tüketime dayalı düzenden
kopmanın ilk adımı kooperatif ve benzeri yerel ekonomi gruplarıdır. Biz de öyle
düşündük ve arkasının çok hızlı geleceğini düşündüğüm ilk adımı atmaya çalışıyoruz.
Biz kimiz?
Biz Antep’te üniversitede tanışan yaklaşık 4-5 senelik devamlı üreten bir
arkadaş grubuyuz. Şu sıralar bazılarımız mezun oluyor, bazılarımız mezun olmak
üzere. Sanırım bu kooperatif girişimi bizim dostluğumuzun üniversite mezuniyeti
ile sonlanmaması için sağlam bir halat olarak önümüzde duruyor.
Nasıl Başladık?
Öncelikle hiçbir maddi sermayemiz olmadan bu işe giriştik. Etrafımızda
üretim yapan insanlara ulaştık ve onlardan akrabalık-dostluk bağına dayanarak
ücretini satış sonrasında vermek üzere ürünler aldık. 3 üretici ile doğrudan 6
üretici ile dolaylı olarak iletişime geçtik. Doğrudan tarım ürünleri yerine
mevsimlik yapılan ürünlerden alıp satmayı tercih ettik. Çünkü hem bu tarım
ürünlerini(mesela domates gibi) doğal yolla üreten birini tanımıyorduk hem de bu
ürünleri taşıyıp, bozulmadan muhafaza etmek gibi olanaklarımız yoktu.
Ürünleri sergilemek, paketlemek ve kooperatif faaliyetlerini yürütmek için
Yeşil Evi kullandık. Kooperatif faaliyetlerini yürüten çekirdek ekip olarak 4
kişiyiz. Üçümüz YSGP üyesi diğer arkadaşımız parti üyesi değil. Fakat parti üyeliği
olmamasına rağmen Yeşil Evin kullanılması konusunda herhangi bir fikir ayrılığı
yaşamadık.
Hangi ürünlere ne kadar miktarda ulaştık?
Bu üç aylık sürede alıp sattığımız ürünlerin 3 tanesini(Bal-Bingöl, Kuru
Fasulye-Erzincan, Kuru Kayısı-Malatya) Antep dışından, diğer ürünleri Antep
içinden temin ettik.
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
Ürünler
62 kg Pekmez
Alış Fiyatı(kg)
9 lira
Satış Fiyatı(kg)
12 lira
56 kg Pul Biber
11 lira
15 lira
48 kg Zeytinyağı
7 lira
8 lira
46 kg Yeşil Zeytin
4.5 lira
6 lira
46 kg Kuru Üzüm
8.5 lira
10 lira
23 kg Salça(Tatlı-Acı)
10-15 lira
12-17 lira
20 kg Kuru Kayısı
4 lira
6 lira
17 kg Kuru İncir
8.5 lira
10 lira
15 kg Reçel
5 lira
7 lira
12 kg Kuru Fasulye
6 lira
8 lira
8 kg Bal
22.5 lira
30 lira
4 kg Nar Ekşisi
30 lira
35 lira
Nane-Kekik-Sumak Ekşisi
(Toplam)
120 lira
(Toplam)
150 lira
Not: Alım-Satım fiyatları bazı ürünler için yaklaşık değerlerdir.
Yukarıdaki tabloda da görüldüğü yaklaşık 15 çeşit ürüne ulaştık. Bunlardan
özellikle ilk beş ürüne yoğunlaştık.
Ne kadarlık bir ekonomi oluşturduk?
Bu alım satımdan yaklaşık olarak 3200 liralık bir ürün alımımız oldu. Almış
olduğumuz ürünleri yaklaşık %25’lik karla sattık. Ürünlerin satışından elde edilen
paranın büyük kısmını anapara olarak üreticilere verdik. Kar olarak elimizde kalan
paranın 450 lirasını katıldığımız parti kongreleri ve Yeşil politika gibi etkinliklere
katılmak için ulaşım masrafı olarak kullandık. Geriye kalan 650 lirasını ise Antep
Yeşil Evin ihtiyaçlarını karşılamak için kullandık. Halen 220 lira vereceğimiz, 520
lira alacağımız bulunmaktadır.
Kimlere ulaştık?
Ürünlerimizin yarısına yakınını HDK, HDP ve YSGP kongrelerinde açtığımız
tanıtım ve iletişim stantlarında sattık. Bu stantlar bizim için çok verimli oldu.
Ülkenin başka yerlerinde ne gibi oluşumların ve fikirlerin olduğunu gördük. Birçok
kişinin iletişim adreslerini aldık. Özellikle geçmişe dair birçok deneyim dinledik.
Aldığımız ürünlerin yaklaşık beşte birini İstanbul’daki Yeşil Sol Gençler ile
kurduğumuz iletişim sonucunda onların istekleri doğrultusunda İstanbul Yeşil Eve
gönderdik.
Geriye kalan ürünleri Antep’te çoğunlukla parti üyelerine ve dostlarına
sattık.
Tespitlerimiz ve eksik kaldığımız noktalar
Yaşadığımız şehrin Antep olmasından ve ürünlerimizin de yerel olmasından
kaynaklı satışlarımızın büyük kısmını İstanbul-Ankara gibi büyük şehirlerde
gerçekleştirdik. Antep’te insanların belli alışkanlıkları var, herhangi bir yerel ürün
ya evde üretiliyor ya da kırsal ile olan aile ve dostluk bağları henüz kopmadığından
kırsaldan temin ediliyor.
Kooperatif işinin devamlı bir şekilde yürüyebilmesi için en az bir kişinin bu
işe tüm emeğini vermesi gerekiyor. Çünkü biz dördümüzün öğrenci olmasından
kaynaklı olarak özellikle görev paylaşımı ve ürünlerin sürdürülebilirliği konusunda
ciddi aksaklıklar yaşadık.
Eğer yerel bir ekonomi yaratmayı düşünüyorsak kendi yerelimizi ve
ihtiyaçlarımızı iyi bir şekilde tespit etmemiz gerektiğini anladım. Belki biz bu işin
başında çok fazla Antep’i tanımıyorduk ama Antepli olan partili amcalarımızın
Antep’te hangi ürünün ne zaman, nerede olabileceği gibi işin püf noktalarını
öğrenmede önemli katkıları oldu.
Özellikle üreticilerimizle ile olan ilişkilerimizi geliştirmede eksik kaldığımızı
düşünüyorum.
Son olarak;
Tüketici(Türetici) kooperatifini herhangi bir şirketten ayıran en önemli
özellik dayanışmadır. Ben YSGP’ de bu topraklarda bu dayanışmanın en güzel
örneklerini vermiş insanları görüyorum.
Doğayla iç içe yerel bir ekonomi oluşturmanın yeşil düşünce olmadan
olmayacağını da biliyorum. Ben bu partide doğayı, ağacı, suyu, toprağı büyük rant
projeleri ile yok etmek isteyenlere karşı direnen insanları görüyorum.
Ben Yeşil Sol İmece fikrinin hem YSGP’ nin güzel anlamda hareketlenmesi
için hem de kendi yaşam biçimlerimizi değiştirmek için ciddi bir umut olduğunu
düşünüyorum.
Alternatifi yaratmak için hepimize kolay gele.