BAHREYN bir şey onu değiştirmez ki" demişlerdir. Bahrak tasawufla da meşgul olmuş ve kendisine şeyhi Şerif Hüseyin ei -Ehdel tarafından hırka • giydirilmiştir. Kaynaklarda onun bazı kerametlerinden bahsedilir. Şiirle de yakından ilgilenen Bahrak'ın eçl-pav'ü'l -ldmic (VIII, 253-254) ve Şe~erdtü'~-~eheb'de (Vlll, 177) şiirle rinden örnekler bulunmaktadır. Eserleri. ZebldT'nin "Yemen allamesi" diye vasıflandırdığı (Tacü'l- caras, "bahrak md.) Bahrak'ın telif, ihtisar ve şerhettiği kırka yakın eseri mevcut olup en önemlileri şunlardır: 1. Neşrü1- calem if şerJ:ıi Ldmiyyeti'l- cAcem. TuğraT'nin darbırne sel ve hikmetli sözlerin şiirle terennümünden ibaret olan Uımiyyetü'l - cAcem adlı eserinin şerhidir (Kahire 1283, 1309) 2. FetJ:ıu'l-al).idl ve darbü'l - emşdl if şer J:ıi Ldmiyyeti'l-eicdl. İbn Malik'in sarf ilmine dair Ldmiyyetü'l-eicdl adlı eserinin şerhidir (Kahire, ts .). 3. Tuhfetü 'laJ:ıbdb ve turietü'l-aşJ:ıdb. Hariri'nin nahiv ilmine dair MülJ:ıatü'l-i crdb adlı eserinin şerhidir (Kahire 1296, 1300, 1306, 1308, 1319) 4. Mevdhibü'l-kuddus if mendl).ıbi İbni'l - cAyderus. Aden'in manevi koruyucusu kabul edilen ve AyderOsiyye tarikatının kurucusu olan şeyhi EbO Bekir b. Abdullah el-AyderOs için yazdığı bir menakıbnamedir. s. Mü(atü 'l -esmdc bi - ahkdmi's-semdc. Üdfüvi diye tanınan Ca'fer b. Sa'leb'in el-İmtdc if aJ:ıkdmi's-semdc adlı eserinin muhtasarıdır (Brockelmann, Suppl., Il, 27). Bahrak'ın bunlar dışında önemli eserlerinden bazıları da şunlardır: el-Kavlü (el· ci~dü) 'ş-şemfn if ibtdli'l-l).avli bi't-tal).bfh ve't-taJ:ısfn; cİI).dü'd-dürer fi'l-fmdni bi'l-l).a:id'i ve'l -l).ader; el-Ifadfl).atü'l-enfka if şerJ:ıi'l- cUrveti 'l-veşfl).a (Brockelmann, a.e., Il, 555); en-Nüb~e tü'l-muJ:ıarrira li 'd-da cve'l-muJ:ıarrara (ay.); ŞerJ:ıu'l-Kdiiye ii't - tıb (ay.); Teisfru Ayeti1-kürsf (a.y. ); Tercemetü 'l müsteifd li-me cdnf Mul).addimeti't-tecvfd (Brockelmann, a.e., II, 276); el- cAkidetü 'ş- Şdii ciyye if şerhi '1- Kasfdeti '1Ydii ciyye (Kahire 1296); Mevlidü seyyidi'l-evvelfn ve'l -dl]irfn ve J:ıabfbi ve l]alfli rabbi'l- cdlemfn; et - Tebşıratü'l AJ:ımediyye fi's-sfreti'n -nebeviyye; elHüsdmü 'l-meslUJ cald müntekısf aşJ:ıd bi'r- ResUl. ihtisar ettiği eserler arasında ise Nevevi'nin el-E~kdr'ı, MünzirT'nin et- Tergib ve 't- terhfb'i, Sehavı~nin el-Makası dü'l-J:ıasene'si de bulunmaktadır. BİBLİYOGRAFYA: Tacü'l-'aras, "bahrak" md. ; Sehavi. ed-Dau' ü'llami', VIII, 253·254.; Abdülkadir ei-Ayd.erüsi. en l'la ra 's-sa{ir, s. 133-134; Keş{ü'z-zunan, ll, 1536, 1538, 1843; İbnü ' I-İmad , Şeze rat, VIII , 176-178; Serkis, Mu 'cem, s. 532-533 ; -Brockeimann, GAL, I, 300; Suppl., I, 526; ll, 554-555; lia fıu 'l-mek nan, I, 76, 221; II, 116, 397, 426 , 552 ; Hediyyetü 'l- 'ari{fn, II, 230-231 ; Zirikii. ei-A'Iam (Fethu llah). VI, 315-316 ; Kehhaie, Mu'cemü 'l-mü' elli{fn, Xl, 89-90; O. Löfgren, "Bahrak", E/ 2 (İng.). I, 938. fAl M T ~ EH MET A ALU BAHRAN GAZVESİ kullanılmıştır. ( w~ ;;_,.). ) Hz. Peygamber'in L Süleymoğulları'na karşı yaptığı gazve. _j Hz. Peygamber. hicretin yirmi yedinci (Cemaziyelewel 3 / Kasım 624), Hicaz bölgesinin maden havzası olan ve Medine'ye 200 kilometrelik bir mesafede bulunan Bahran (bazı kaynaklara göre Buhran) bölgesindeki Süleymoğul ları'nın (Beni Süleym) müslümanlara karşı asker topladıklarını haber aldı. Medine'de yerine İbn Ümmü MektOm'u vekil bı rakarak 300 kişilik bir kuwetle Bahran'a doğru yola çıktı. Bunu haber alan Süleymoğulları çevreye dağılıp kaçtılar. Bölgede bir süre kalan Hz. Peygamber. karşısında herhangi bir kuwet göremeyince on gün süren bu seferden sonra tekrar Medine'ye döndü. Seferin iki ay sürdüğüne dair rivayetler de vardır. Bazı kaynaklar bu gazvenin Kureyş'e karşı, bazıları da hem Kureyş hem de Beni Süleym'e karşı yapıldığını belirtirler. ayı başlarında BİBLİYOGRAFYA: Vak.ıdi, ei-Megazf, I, 3, 8; İbn Hişam, es -Sfre, lll, 46; İbn Sa'd, et- Tabakat, ll, 35-36; Ta beri. Tarrtı (Ebü'l-Fazl). ·11: 487.; Yaküt. Mu 'cemü'lbüldan, ı , 341; İbn Kesir, el-Bidaye, N , 3; Diyarbekri. Tarf!]u'l-l]amfs, I, 41 6; Abdüivehhab ei -Advani, "el-Gazevatü'n-nebeviyye", el-Mevrid, X/ 4, Bağdad 1981 , s. 539 ; Abdüikayyüm. "Buhran", UDMİ, N , 83. fAl .. ~ . r L r AHMET ÜNKAL BAHRANI (bk. İBN USFÜR el-BAHRANI). BAHREYN ı _j ı Kerim'de geçen "iki deniz" anlamında bir kelime. Ayetlerde bilgi verilmediği için bu iki denizin hangi denizler olduğu hakkında kesin bir şey söylemek mümkün değil dir. Bununla birlikte bazı tefsirlerde bunlardan biriyle nehirlere, diğeriyle de bu nehirlerin döküldüğü denizlere işaret edilmiş olabileceği ileri sürülmüş, Dicle ve Nil nehirleriyle bunların döküldüğü denizler bu hususta örnek olarak zikredilmiş tir. "Mecmau'l-bahreyn"i tefsir ederken müfessirlerce ileri sürülen görüşler de birbirinden çok farklıdır (bk. MECMAU'lBAHREYN). Mücahid'e göre berzah, gözle görülmeyen ve tatlı suyu tuzlu suya karıştırmayan bir engeldir (Te{sfr, ll, 454455 ; Taberl. XVII , 25). Fahreddin er- Razi ise bunun denizler arasındaki kara parçası olduğunu söylemiştir ( Te{sfr, XXN, ı Oı) . Çağımızda yapılan ilmi çalışmalar dan ve deniz dibi araştırmalarından alı nan sonuçlar Mücahid'in görüşünü doğ rular mahiyettedir. Yoğunluğu birbirinden farklı olan sular ve denizler birbirine tam anlamı ile karışmamakta veya deniz dibinden fışkıran tatlı su kaynakları iki denizin karışmasına engel olmaktadır (bk. M. Bucaille. s. 287-288) Kur'an-ı Kerim'de insanoğlunun dikkatini tabiata ve tabiat olayiarına çeken pek çok ayet va rdır. Bu ayetlerde Allah ' ın varlığı. sonsuz kudreti, yüceliği ve birliği, diğer bir ifade ile tevhid inancı anlatılmaktadır. Farklı özelliklerinden dolayı birbirine karışmayan denizlerin zikredildiği ayetlerde de bu amacın göz önünde bulundurulduğu anlaşıl maktadır. ( <)!~\) Kur'an - ı L de geçer. Kehf sOresinde Hz. Musa ' nın Hızır'la buluşmak üzere varmak istediği yerden söz edilirken "iki denizin birleştiği yer" anlamında mecmau'l-bahreyn tabiri kullanılmış, Furkan ve Fatır sOrelerinde bu iki denizden birinin tatlı ve içimi hoş , diğerinin tuzlu ve acı olduğu belirtilmiştir. Ayrıca Furkan ve Rahman sOrelerinde bu iki denizin arasında, birbirine karışmalarını önleyen berzah*tan söz edilmiş, Nemi sOresinde ise berzah yerine haciz (engel) tabiri _j Kur'an-ı Kerim'de dört yerde (ei-Kehf 18/ 60 ; el-Furkan 25 / 53; en-Nemi 27 1 61 ; er-Rahman 55 1 19) el-bahreyn, bir yerde de (Fa tır 35 1 ı 2) el-bahran şeklin- Tasawufta "bahreyn"den maksat vücOb ve imkan daireleridir. Bahr-i vücOb, tam olarak zaruretin hakim olduğu ve iradenin tesirli olmadığı varlık alanıdır. Bahr-i imkan ise "mümkin " varlıkların teşkil ettiği ve iradenin tesirli olduğu alandır. Mecmau 'l-bahreyn de k abe k avseyn * makamıdır. 49~ BAHREYN BİBLİYOGRAFYA: Kaşani, lştılaJ:ıatü 'ş-ş Q{iyye, "mecma'u'l-bahreyn" md.; el-Mu'cemü'ş-şQ{i, s. 186; Müca- hid, Te{sfr, ll, 454-455; Taberi, Te{sfr, XVII, 25; XIX, 15-17; XXII, 81-82; XXV!l, 74-76; Ragıb . ei-İsfahani. ei-Müfredat, s. 56; Zemahşeri, el· Keşşaf (Kahire). lll, 96, 155, 303 -304; N, 45; Fahreddin er-Razi, Te{sfr, XXN, 100-101, 207208; XXVI, 26-27; XXIX, 99-101; Alüsi, RüJ:ı.u'l me'ani, XIX, 24-25; XX, 5-6; XXII, 179; XXVII, 105-106 ; Meragi, Te{sfr, Kahire 1394/1974, XIX, 26; XX, 8-9; XXII, 116; XXVIII, 112-113; Elmalılı, Hak Dini, V, 3601 , 3693-3694; VI, 3981; VII, 4671-4672; M. Bucaille, Müsbet ilim Yönünden Tevrat, İnciller ve Kur'an (tre. M. Ali Sönmez). Konya 1979, s. 287-288; Seyyid Kutub, Ff ?ılali'l-lfu r' an, Beyrut 1405 / 1985, V, 2572, 2657-2658, 2934; VI, 3452-3453; W. E. Mulligan, "al-B$ayn", EJ2 ( İng.).!, 940-941. Iii L otuz CELAL KıRCA Basra körfezinde adadan oluşan ülke. beş Adını adaların en büyüğü olan Bahreyn'den alır; Arapça bahreyn kelimesi "iki deniz" anlamındadır. Suudi Arabistan'ın doğu kıyılarına 24, Katar'ın batı kı yısına 28 km. uzaklıktadır. Başşehir Mename'nin de bulunduğu Bahreyn adası nın dışında önemli adalar Ümmüna'san, Muharrak, Cide, Ümmüsabban, Nebf Salih, Saye ve Hasffe'dir. Ülke emirlik adı verilen bir tür monarşiyle idare edilir. Adaların yer yapısını, eski deniz dibi depolarının sonradan yükselmesiyle meydana gelen kalkerli bir taban ve bunun üstünü örten kumlu birikintiler oluştu rur. Kumtarla kaplı gen i ş düzlükler arasında yer yer kayalıklara da rastlanır; en yüksek nokta Bahreyn adasında bulunan 122 m. yüksekliğindeki Cebeliduhan'dır. Adaların iç suları çok sığ olduğundan bazı yerler daldurularak arazi elde edilmiş ve bu şekilde Bahreyn ile Muharrak adaları arasında da bir yol bağlantısı kurulmuştur. Ülkenin yüzölçümü, denizden kazanılan yeni arazilerle birlikte 692 kilometrekareye varır. Adaların iklimi sı cak ve rutubetli olup yıllık yağış miktarı ortalama 7 cm. kadardır: yoğun buharlaşma sebebiyle hava nisbeten nemlidir. Yaz aylarındaki kavurucu sıcaklık kış aylarında yerini yumuşak bir iklime bıra kır. Yer altı sularının zenginliği ve kuyuların bolluğu sayesinde yeşil bir bitki örtüsü meydana getirilmiştir. Tatlı su. denizden fazla uzak olmayan noktalarda artezyen kuyularından fışkırır: su bulunmayan kesimlerde ise arıtma tesislerinden elde edilen sular kullanılmak tadır. 1971 yılında 216.078 olan nüfusu 1981'de 350.798'e, 1989'da da 489.000'e ulaştı . Toplam nüfusun% 82'si Bahreyn asıllı,% 5'i Umanlı , geri kalan kısmı da Hindistan, Pakistan ve İranlı'dır. Bahreyn'de ayrıca hükümet tarafından resmf kurumlarda görevlendirilen ve petrol şirketlerinde çalıştırılan 15-20.000 civarında da İngiliz ve Amerikalı yaşamak tadır. Hindistan, İran ve Pakistanlılar'ın çoğu ticaretle uğraşırken Umanitlar tarım alanlarında istihdam edilmektedirler. Diğer Arap ülkelerinden olanlar ise daha çok eğitim kurumlarında çalışmak tadırlar. Nüfusun dörtte üçü başşehir Mename (151500) ile ülkenin ikinci büyük şehri olan Muharrak'ta (80 .000) toplanmıştır ve şehirl eşme ekonomik kal- o_s_ 1oıun. Bahrevn 492 Resmi adı Başşehri Yüzölçümü Nüfusu Resmi dini Resmidili Parabirimi Devletü'I·Bahreyn (Bahreyn Devleti) Me name 692 km 2 503.000 (1990 tahm ini) islam Arapça Bahreyn dinarı 1 BD - 1000 fil. kınmaya bağlı olarak gelişmektedir. Bahreyn'de yıllık nüfus artış oranı 1971 yı lında % 4.4 iken son yıllarda bu oran % 3.6'ya düşmüştür; bununla birlikte toplam nüfus içerisinde gençlerin oranı yüksektir. Eğitim ve öğretimin mecburi tutulmadığı, resmi okulların yanı sıra özel ve dini okulların da mevcut olduğu ülkede eğitim çağındaki çocukların okula gitme oranı % 63 'tür: 1986 yılında 139 resmi eğitim ve öğretim kurumunda toplam 85.867 öğrenci bulunmaktaydı. 1984 'te öğretim e başlayan Körfez Üniversitesi ülkenin tek üniversitesidir. Devletin resmi dili Arapça, birinci yabancı dil ise İngilizce'dir. Halk arasında bulunan İran ve Hindistan göçmenleri sebebiyle ülkede Farsça ile bazı Hindustanf lehçeleri de konuşulmaktadır. Halkın hemen hemen hepsi müslüman olan Bahreyn'de resmi din İslam'dır. Nüfusun % 40-45'i Sünni, % 55-60'ı Şif olup Şiiler genellikle Ca'ferf ve Şeyhf, SünnTier ise Maliki ve Hanbelf mezhebindendir. Yönetimi elinde bulunduran halife ailesi ise Sünnfdir. Ülkenin ekonomisi genelde petrol arıt ma, tabii gaz üretimi ve hizmet sektörlerine dayanmaktadır. 1932 yılında çı karılmaya ve 1934 yılında da ihraç edilmeye başlanmış olan petrolün üretimi 1935'te 1 milyon ton, 1948-1956 arasın da 1,5 milyon ton ve 1970'te de 3,8 milyon tona ulaşmış, fakat son yıllarda mevcut rezervlerin azalması sebebiyle düş müştür. Petrol rezervlerinin 1995'te biteceği sanılmakta ve bu bakımdan hükümet ülke ekonomisinin petrole olan bağımlılığını azaltmaya, başka gelir kaynakları bulmaya çalışmaktadır. Sitre adasında kurulan aylık 250.000 varil kapa-
© Copyright 2024 Paperzz