YANSITICI ÖĞRETĠM ĠLE EĞĠTĠMDE KALĠTE KONTROLÜ Yrd.Doç.Dr. Ġsmail ERTON Atılım Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi İnsanoğlu hayatının birçok evresinde ben kimim, bu dünyada hangi amaç için bulunuyorum, neyi yanlış yaptım, nerede doğru yaptım, daha iyi nasıl olabilirim gibi soruları müteakip defalar kendine sormuştur. Bu soruların cevapları hiç şüphe yok ki bireyin gelişimine ve gelecek projeksiyonunu hazırlamasına hizmet etmektedir. Eğitim alanında da eğitimciler buna benzer soruları kendilerine sormak, öz eleştiri yapmak, bu öz eleştiri esnasında tarafsız olmak, çıkarımda bulunmak ve ortaya çıkan tablonun ayrıntılı bir tahlilini yaptıktan sonra, daha iyisi ve güzeli için mücadele etmelidir. Günümüzde eğitimcilerin içinde bulunduğu en büyük hata yapılan akademik kariyer veya gelinen statü doğrultusunda eğitimöğretim faaliyetlerinin daha iyi yürütülebileceği inancının sürdürülmesidir. Bu, nispeten doğru olsa da, bilgi dağarcığı zenginleştikçe onu aktarmak, öğrencilerin ihtiyaç ve gereksinimleri doğrultusunda hareket etmek de bir o kadar zorlaşmakta ve karmaşık bir hal almaktadır. Murat Ertan‟ın dediği gibi, “Geleceğin eğitimcileri yaşam boyu öğrenen ve öğreten eğitimciler olacaktır” (Ertan, 2012, 156). Yansıtıcı Öğretim (Reflective Teaching) bu aşamada eğitimcilerin imdadına yetişmektedir. Yansıtıcı öğretim, “Başkalarının duygularına önem vermeyi ön plana çıkaran, öğretimde yapılandırmacılığı önemseyen bir sorgulama yaklaşımı ve yaratıcı sorun çözme etkinlikleri bütünüdür” (Henderson, 1996; akt. Bölükbaş, 2004: 20). Yansıtıcı eğitim sadece eğitimcilere hizmet etmekle kalmayıp aynı zamanda kurumdaki eğitim-öğretim kalite kontrol aşamasının da en temel yapıtaşıdır. Yansıtıcı öğretim ile kendini geliştiren ve ait olduğu kurumun eğitim-öğretim standartlarının gelişmesine katkı sağlayan öğretmenin birçok niteliğe sahip olması beklenmektedir. Bunlar (Norton, 1997); 1. 2. 3. 4. 5. Eleştirisel ve yaratıcı düşünme sistemini benimsemiştir. Semerci‟ye göre, (2007), “Yansıtıcı düşünme bir şemsiye gibi eleştirisel düşünme ve yaratıcı düşünmeyi içine alır” (1364). Özeleştiriye açık bir bireydir. Yapılan yapıcı eleştiri göz önünde bulundurularak alternatif eylem planları oluşturur ve bunları uygulamaya koyar. Yansıtıcı öğretim, kendini geliştirmesi için bir yol ve hayat tarzıdır. Öğrencilere sadece günün gerektirdiği bilgileri vermez. Ufku geniştir. Öğrettiği bilgilerden öğrencilerinin ne ölçüde istifade edebileceklerini öngörür ve onları geleceğe hazırlar. Barlett‟e göre (1990), Yansıtıcı Öğretim süreci beş ana aşamadan oluşur. (Akt. Bölükbaş 2004:23-25). Bunlar, sırasıyla; 1. 2. 3. 4. 5. İnceleme Bilgilenme Bilgileri Karşılaştırma Değerlendirme Eyleme Geçirmedir. 1. 2. 3. 4. İnceleme: Bu aşamada öğretmen kendi öz eleştirisini yapar. Yapmış olduklarının farkına vararak, herşeyden önce bir birey olarak farkındalığını artırır. Kendi uygulamaları ile ilgili veriler toplar. Bu verileri, görsel, işitsel cihazlar vasıtasıyla, kendi uygulamalarını kayıt ederek veya gözlem yapma, anket uygulamaları ile kayıt altına alır ve inceler. İncelemelerinde objektif olur va hataların doğruları pekiştiren birer basamak olduğu gerçeğinden hareket eder. Albert Einstein‟ın da dediği gibi, “hata yapmayan insan yoktur, kişinin insanlıktaki derecesi, hatalarını kabul edip düzeltmek için gösterdiği gayret ve titizlikle ölçülmelidir” (Ertan, 2012, 222). Bilgilenme: Elde edilen veriler doğrultusunda bir özeleştiri yapılır. Veriler tahlil edilir. Ortaya konan uygulama, ortaya çıkan tablo ile varılması öngörülen hedef ve öğrencilerin beklentileri karşılaştırılır. Sadece ortaya çıkan olumsuzluklardan değil, olumlu gelişmelerden de çıkarımlarda bulunularak yeni bir eylem planı oluşturulur. Yansıtıcı öğretimi benimsemiş olan bir eğitimci hazırladığı yeni planların bir „son‟ olmadığını, kişisel gelişim ve mükemmeliyete erişmek için birer basamak olduğu gerçeğini kabul eder, mücadele eder ve asla yılmaz! Bilgileri Karşılaştırma: Bu aşamada, elde edilen bulgular ve çıkarımların hedef kitle ve diğer uygulayıcılar açısından ne ifade ettiğini, uygulanabilirliği ve anlaşılabilirliği ölçülür. Eğitimci, müfredatın belirli aşamalarında elde ettiği bulgular ışığında neyin iyi gittiğini neyin gitmediğini, en fazla faydanın ve eğitimsel kazancın, sunulan eğitimöğretimin hangi aşamasında elde edildiğini, samimi ve içten bir tavır ile öğrencileri ve meslektaşları ile paylaşır. Okul idaresi, veliler ve bu sürece etki eden diğer kişilersorumlular ile görüş alışverişinde bulunur. Değerlendirme: Bu aşama, eğitimcinin kendini geliştirmesi için atacağı en önemli adımı içerir. Eğitimci, kendi uygulamaları, kurumun ve öğrencilerin beklentileri ve ortaya koyacağı yeni eğitim-öğretim anlayışı arasında bir bağ kurar. Bu bağ, aslında öğretmenlerin ortaya koyacağı uygulamaların ortaya çıkaracağı muhtemel sonuçlar üzerinde, eğitim felsefesine dayanan bir sorgulamadır. Bu sorgulama aynı zamanda eğitimcinin, ortaya çıkan tabloya göre hareket edebilmesi için, kendi nitelikleri ve bilgisinin sınırlarını keşfetmesi, yani, öğretmenin kişisel gelişimi için adım atması anlamına gelmektedir. Henry David Thoreau‟nun da dediği gibi, “Bir ağaç boy atmayı ne kadar özlerse, kendini o kadar yüksek bir atmosferde bulur” (Ertan, 2012, 191). “Bir millet irfan ordusuna sahip olmadıkça, muharebe alanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferin kalıcı sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuna bağlıdır”. Mustafa Kemal ATATÜRK 5. Eyleme Geçirme: Bu aşama, elde edilen nihai sonucun uygulanması olsa da, bir son aşama olarak algılanmamalıdır. Eyleme geçirme, aslında sonun bir başlangıcı, döngünün yeniden başlayacağını, gelişimi ve daha iyiyi işaret eden bir trafik işaretinden başka bir şey değildir. Yansıtıcı eğitim felsefesini benimseyen öğretmen, bu aşamanın yeni bulgular ortaya koyacak bir zaman olduğunu unutmamalı ve ilk baştaki heyecanını ve merakını yitirmemelidir. Mesleki gelişimin ve kurumsal anlamda eğitim-öğretimde kalitenin geliştirilebilmesi için belki de en temel uygulama olan, öğretmenlerin sınıf içi uygulamalarının yansıtıcı bir yaklaşım felsefesi ile samimiyetle ve bilimsel yöntemlerle ele alınması, sadece bireyin kişisel ve akademik gelişimi için değil, öğrencilerin kendi eğitimleri hakkında sorumluluk sahibi olmaları, kurumsal eğitim-öğretim politikalarının belirli bir standarda oturtulması, denetlenmesi, geliştirilebilmesi ve eğitim kurumlarının gelecek projeksiyonlarını gözden geçirebilmeleri için önemli fırsatlar sunmaktadır. “Yanında eleştirici bir dost varsa, insan çok daha çabuk ilerler”. Wolfgang Van GOETHE Kaynakça Bölükbaş, F. (2004). Yansıtıcı Öğretim ile Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi. Dünyada Türkçe Öğretimi – 6. Sempozyum, (15-16 Nisan 2004). Ankara. Makalede geçen özlü sözler için: Ertan, M. (2012). Tarihi Sözler Antolojisi. Ankara: Afşar Matbaacılık. Norton, J. L. (1997). Locus of Control and Reflective Thinking in Preservice Teacher, Education, 117, 3; p.401-408. Semerci, Ç. (2007). Öğretmen ve Öğretmen Adayları için Yansıtıcı Düşünme Eğilimi (YANDE) Ölçeğinin Geliştirilmesi, Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri, 7 (3).
© Copyright 2024 Paperzz