Biamag :: Vanlı Depremzedelere Sanat Terapisi

Biamag :: Vanlı Depremzedelere Sanat Terapisi
http://www.bianet.org/biamag/print/154721-vanli-depremzede...
Vanlı Depremzedelere Sanat Terapisi
Van Sanat Projesi’nin yaratıcıları Leyla Akca ve Zeynep Kocaoğlu, deprem travmasının sanat ile
atlatılmasına yardımcı oluyor.
Çocukların hevesle duvara yaslanarak resim yaptığı o kare, Instagram’daki milyonlarca filtreli güzel
fotoğraf arasındaki en gerçek kareydi. Foto-illüstratör Ece Gökalp’in paylaştığı fotoğrafın altındaki
#vansanatprojesi hashtag’i Van’da umutlu bir şeyler olduğunun göstergesiydi.
Bu vesileyle Van Sanat Projesi’nin yaratıcıları Leyla Akca ve Zeynep Kocaoğlu ile konuştuk. İkisi de
yurtdışındaki eğitim ve iş deneyiminin ardından Türkiye’ye dönüp çalışmaya başlayan iki başarılı kadın.
Leyla Akca, ABD’deki 10 yıllık eğitim ve iş hayatından sonra İstanbul’a dönmüş. New York’taki Sandy
Kasırgası’ndan sonra afetzedelere kriz danışmanlığı ve duygusal destek sağlamak amacıyla koordinatör
olarak çalışmış. Ayrıca gelişim bozuklukları, ruhsal bozukluklar, travma, madde bağımlılığı gibi geniş bir
alanda çocuklarla, ergenlerle ve yetişkinlerle klinik ve profesyonel çalışmaları da var.
Zeynep Kocaoğlu da, Amerika’da psikoloji ve dans üzerine lisans, hareket öğrenimi ve kontrolü üzerine
yüksek lisans eğitiminin ardından Türkiye’ye dönmüş. Çapa Tıp Fakültesi’nde iki yıl boyunca sanat
psikoterapileri ve rehabilitasyon programında kronik psikiyatri hastaları ile dans/hareket terapisi grupları
yürütmüş.
Projenin tohumları derste atılıyor
1 -> 4
Biamag :: Vanlı Depremzedelere Sanat Terapisi
http://www.bianet.org/biamag/print/154721-vanli-depremzede...
Van Art Project
Profil
Topluluk · 851 Beğenme · 5 Şubat ·
Van'daki Sanat Terapisi atölyelerimizin 2. gününden görüntüler...
Beğen · Yorum Yap · Paylaş ·
27
3
36
Van Sanat Projesi, Leyla Akca’nın aklına ‘Uluslararası Sanat Terapisi Nasıl Yapılır?’ dersini dinlerken gelmiş.
“Türkiye’de en acil ihtiyaç nerede?” diye düşününce Vanlı depremzedeler aklına gelmiş. Hemen Zeynep
Kocaoğlu’nu aramış ve projenin ilk adımları atılmış.
Projeye daha sonra sürpriz iki isim de eklenmiş: Amerika’dan sınıf arkadaşları Samantha ile derste dinlediği
konuşmacı ve projeye ilham veren Ashley. Daha önce Van’a ayak basmamış, ikisi Türkçe bile konuşamayan
dört kadının macerası 2012’de başlamış.
Sanat terapisi konusuna gelecek olursak, çok basit tanımıyla; danışanların düşüncelerini, duygularını,
fikirlerini ve deneyimlerini özgün ve kişisel bir şekilde sanat yoluyla keşfetmeleri ve ifade etmelerini
destekleyen; pek çok ülkede kabul edilmiş bir tedavi yöntemi.
Kelimelerin yetersiz kaldığı yerde
Sanatın travmayla nasıl mücadele ettiğini Akca şöyle anlatıyor:
“Kelimelerin yetersiz kaldığı, duyguların ve düşüncelerin kelimelere sığmadığı durumlarda sanat terapisi
kişiye rahatlama sunmanın yanı sıra farkındalık duygularını geliştirip iletişimi mümkün kılıyor. Sanat
terapisinin farkı, kişinin kendi tedavisinde birebir aktif rol almasını sağlaması ve yaratıcılık sürecinde
bulunan kişinin özgüvenini artırması.”
Sanat terapisinin özellikle çocukların travma öncesindeki normal işlevsellik düzeyine geri dönmesinde
faydalı olduğunu anlatıyor. Tabii diğer yöntemlerde olduğu gibi sanat terapisinde de kesin çözüm
garantisinin olmadığını da ekliyor.
“Devamlı psikolojik destek yok”
Akca ,Van Anadolu Kontenyner Kenti’nde şu an için devamlılığı olan herhangi bir psikolojik desteğin
olmadığını; gönüllü olarak belirli aralıklarla gidip gelen bir psikiyatr olduğunu ama onun da ancak sınırlı
sayıda kişiyle acil ihtiyaç bazında görüşebildiğini söylüyor. Yani, bölgeye hemen hemen hiç destek
verilmiyor...
Van’a gittikleri ilk yıl 2012’de VAKAD (Van Kadın Derneği) ile kurdukları Bağımsız Kadın Çadırı’nda
çalışmalarına başlamışlar. Temmuz 2013’te ise VAKAD’ın işletmeciliğini yaptığı Kevenli Kadın ve Çocuk
Merkezi’nde atölyelerini kurmuşlar. 2013-2014 çalışmalarına Sanat Psikoterapileri Derneği, Van Sanat
Projesi için para toplama olanağı vererek destek olmaya devam ediyormuş.
Akca, kadın ve çocukların, proje ekibini ilk günden bu yana olumlu karşıladıklarını şöyle anlatıyor:
2 -> 4
Biamag :: Vanlı Depremzedelere Sanat Terapisi
http://www.bianet.org/biamag/print/154721-vanli-depremzede...
“Birçoğu bizimle sıkıntılarını ve sorularını paylaştı. Ve verim aldıklarını belirttiler. Hali hazırda psikolojik ve
duygusal desteğin yok denecek kadar az olması ve katılımcıların destek almaya istekli olup da
imkansızlıktan alamıyor olmaları bizim projemizi çabuk benimsemelerinde yardımcı oldu."
Şimdiye kadar neler yapıldı?
Deprem travması yaşayan kişilerin psikolojik olarak ne kadar etkilendiklerine şahit olan ekip, ikinci yıl
Van’a gittiklerinde başka bir manzarayla karşılaşmış. Bu kez de daha korunaklı ve yerleşik hayata geçiş
vaadiyle verilen TOKİ’lere geçişin ardından aidatların ödenememe endişesi başlamıştı. Ayrıca aile içi
şiddetin de arttığını gözlemlemişlerdi.
2014’ün ilk projeleri ise oldukça dolu geçmiş. Sömestr tatilinde Van’da yaptıkları işleri şöyle anlatıyor Akça:
“Altı gün boyunca yapılan atölyelerde, çocuklar ile duyguları tanıma ve çeşitli duygulara verilen tepkilerin
farkındalığı için yap-boz çalışması, duyguların bedende yarattığı fizyolojik hisleri ayırt edebilmek için duygu
bedenleri, farklı bakış açıları ile problem çözebilme yetisini geliştirmek için makas resmini dönüştürme,
içimizdeki iyi ve kötü yönleri tanıma için canavar yüz çizimi, bireysellikten toplum bilincine geçişi aşılamak
için petek çalışmaları gerçekleştirdik.”
"Çocuklarda güven ve mutluluk arttı"
Son gün, çocukların hazırladığı çalışmalardan bir sergi hazırlamışlar. Ayrıca Anadolu Konteyner Kent
sakinlerinin tahsis ettiği boş konteynerına çocuk atölyesi kurup ‘Bizim Çocukların Atölyesi’ ismini vermişler
ve atölyeyi Berkin Elvan’a ithaf etmişler.
Diğer atölye grubunda ise güç duygularla başa çıkabilme üzerine çalışmalar yapılmış. Atölyenin detaylarını
Gökalp şöyle anlatıyor:
“Bunlardan ilki konteyner kentteki anılarından birkaçını görsele dönüştürmek üzerineydi. İlk etapta
boyalarla boş kağıtlara yapılan çalışma, sonraki aşamasında çocukların yaşadıkları konteynerlerin önlerinde
anılarını canlandırarak fotoğraf çektirmeleri ve bu fotoğrafların baskılarına resim yapmaları şeklinde devam
etti. Son aşamada ise 'Rüya Kitabı' isimli yastık altı kitabı çalışmasıyla, rüyalarını ya da kabuslarını bu
defterlerde toplayarak onlarla başa çıkabilme yöntemi üzerine çalışıldı.”
Zamanları kısıtlı olduğu için çalışmaları sadece çocuklarla yapmayı planlamışlar ama Konteyner Kent’e
vardıklarında kadınların da psikolojisinin en az çocuklar kadar bozuk olduğunu duyunca, talep üzerine
akşamları da kadınlarla çalışmışlar.
Projenin başından bu yana, gözle görülen inanılmaz farklar olduğunu şöyle anlatıyor Akca:
“Bunların en somut örneği atölye içerisinde azalan kaos ve şiddetle iletişim ile doğru orantıda artan
tolerans ve paylaşım. Çocuklarda güven, huzur ve mutluluk duygusu arttıkça ve yaptıkları çalışmalarla
problem çözme becerilerini pekiştirdikçe, sağlıklı sosyalleşme gerçekleştikçe onların şiddete eğiliminin
3 -> 4
Biamag :: Vanlı Depremzedelere Sanat Terapisi
http://www.bianet.org/biamag/print/154721-vanli-depremzede...
azaldığını ve birbirlerine gösterikleri anlayışın arttığını gözlemledik.”
Zeynep Kocaoğlu da, çocukların ve kadınların yaratıcı süreçlerinde gittikçe daha özgürleştiklerini, yaptıkları
işten keyif aldıklarını ve beraber üretmenin onlara iyi geldiğini söylüyor.
Kadınların üretimi facebookta
Kadınların üretime ve beraberinde hayata dahil olmalarını sağlayacak Kadın Atölyesi için kolları sıvayan
ekip bu hayali de yakın zamanda gerçekleştirmiş.
Dayanışma ile toplanan atölye malzemelerle birlikte 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Van Anadolu
Konteyner Kent Kadın Atölyesi’nin açılışını yapmış.
Atölyede üretilenler Kazova direnişçilerinin mağazasında da satılıyor. Kadınlar üretmeye devam ediyor ve
ürünleri satacakları yeni yerler arıyor. Güzel haberse, yakında atölyenin Facebook sayfasından satışa
başlanacak olması.
Ekibe yeni katılanlar da var
Bu yıl gerçekleşen çalışmalara, Kamera Sokak ekibinden Kazım Kızıl'ın dahil
olmuş. Kızıl, 27 Aralık 2013- 17 Ocak 2014 tarihleri arasında Van Anadolu
Konteyner Kenti'nde barınma hakkı üzerine bir belgesel hazırlamak üzere
çalışmış. Bu çalışmaların haricinde de ekibe destek olan Kızıl, atölye
çalışmalarını fotoğraflamış ve videoya çekmiş.
Van'da doğup büyüyen Mesut Nas da projeye bu yıl dahil olmuş. Resim eğitimi
alan Nas, depremden sonra üç ay deprem koordinasyon merkezinde çalışmış.
Daha sonra sanat terapisine olan ilgisinden dolayı Van Bölge Eğitim ve
Araştırma Hastanesi'nde yatan hastalarla sanat ve rekreasyon terapisi seansları
yapmaya başlamış.
Ece Gökalp ve Merve Nebioğlu da ekibe katılmış. Gökalp, Fotoğraf ve Video
eğitiminin ardından insan habitatı üzerine çalışan genç bir sanatçı. Şu anda
Universitæt der Künste Berlin'de Art in Context yüksek lisansı yapan Gökalp,
İstanbul-Berlin arası çalışmalarını sürdürüyor. Nebioğlu ise, sosyoloji eğitiminin
ardından iki ayrı üniversitede Sosyoloji ve Kültürel Çalışmalar yüksek lisansına
devam ediyor. Kürt Kadın Hareketi üzerine çalışan Nebioğlu, Van'da Gökalp'le
birlikte 6-10 yaş arası çocuklara foto-illüstrasyon atölyesi vermiş.
Van - BİA Haber Merkezi
04 Nisan 2014, Cuma
Nihan Bora
4 -> 4