BÖLÜM 7 ESTETİK VE DİN FELSEFESİ “Gelecekte insanın ereği, maddi ihtiyaçlardan tamamıyla kurtulmuş olarak, yaratıcı gücünü olabildiğince geliştirmek olacaktır” Karl Marx KONUSU İnsana haz veren, beğeni ve hoşlanma duyguları yaratan varlıkların incelenmesidir. “Güzel” diye adlandırılan ve insanda hoş duygu ve heyecanlar yaratan estetik varlıklarla ilgili ortaya çıkan kavramların analizi ve problemlerin çözümü ile uğraşan felsefe disiplinidir. TEMEL KAVRAMLARI Estetik : Yunanca “aisthesis” sözcüğünden gelmektedir. “Duyulur algı” anlamını taşır. İlk kez Baumgarten tarafından bağımsız bir felsefe alanı olarak kurulmuştur. 11 Estetik ve Din Felsefesi ESTETİĞİN TEMEL SORUNLARINA TEMEL SORULARI - Güzel, güzellik nedir? - Sanat nedir? - Güzelin doğru ile, iyi ile ilişkisi var mıdır? - Bir sanat eserini güzel kılan özellikler nelerdir? - Sanatlar nasıl sınıflandırılabilirler? YAKLAŞIMLAR Estetiğin temel sorunlarına yaklaşımlar, nesnel ve öznel yaklaşımlar olarak sınıflanabilir. Nesnel yaklaşım : Bu yaklaşıma göre,sanat ve toplum arasında sıkı bir ilişki vardır. Sanat, yalnızca sanatçının kendi öznel yapısından değil, toplumsal yaşam biçiminden de etkileri. bu nedenle sanat, hem toplumu etkiler hem de toplumdan etkilenir. FELSEFE AÇISINDAN SANAT Sanatın ne olduğu konusunda belli başlı üç yaklaşım vardır: Öznel yaklaşım : Bu yaklaşım, nesnel yaklaşımın tersine bireye ve kişiliğe değer verir. Bu yaklaşımı benimseyenlere göre, sanat sanatçını kendi öznel yaratılarından başka bir şey değildir. sanatçı, kimsenin bilmediği yeni idealler ve güzellikler yaratan kişilerdir. Sanat Taklitdir Sanat, insanın doğayı taklit etmesidir. Platon’u mimesis (yansıtma) görüşü bu yaklaşıma örnek verilebilir. Bir eser doğayı ne kadar gerçekçi yansıtırsa o kadar güzeldir. ESTETİK YARGILARIN YAPISI Sanat Yaratmadır Sanat, sanatçının hayal gücünün özgür bir yaratımıdır. Doğada varolmayan mükemmelliği aramaktır. Temsilcileri 19. yy. romantik yazar ve filozoflardır. Sanat eseri, sanatçının kişisel heyecanının bir dışa vurumudur. Croce ve Delacroix bu yaklaşımı savunurlar. Bilimsel yargılar : Doğru ya da yanlış biçimde nitelenen, nesnel ve evrensel yargılardır. Dinsel yargılar : Doğruluk ve yanlışlıktan çok, günah ve sevap biçiminde değerlendirilir. Ahlâki yargılar : İnsanların davranışlarıyla ilgili olarak ortaya konan yargılardır. Bu davranışlar iyi ve kötü biçiminde değerlendirilir. Sanat Oyundur Schiller’e göre sanat ile oyun arasında benzerlik vardır. Her ikisinin de amacı kendisindedir. Her ikisi de fayda peşinde koşmazlar; her ikisi de insanı günlük korku ve baskılardan kurtarır ve özgürlük dünyasına götürür. İnsan oynadığı zaman, yani sanatla uğraştığı zaman özgürleşir ve gerçek anlamda insan olur. Estetik yargılar: Estetik bir nesne karşısındaki beğeniyi ifade eden yargılardır. Güzel ve çirkin biçiminde değerlendirilir. Ortak estetik yargıların var olup olmadığı konusunda farklı yaklaşımlar vardır. Genel olarak estetik söz konusu olduğu zaman, herkesin kişisel zevk ve beğenilerinin olduğu kabul edilir. Ne var ki, insanlar arasında beğeni ve zevk bakımından bir ortaklık olduğunu savunanlarda çıkmıştır. Güzellik nedir? sorusuna verilen bazı yanıtlar ise şunlardır. Platon’a göre güzel, güzellik ideasına uygun olanıdır. Varlıklar, güzellik ideasından pay aldıkları ölçüde güzel görünürler. Bu nedenle, estetik yargılarla ilgili olarak iki eğilim ortaya çıkmıştır. 1. Ortak Estetik Yargıların Varlığını Reddedenler Aristoteles’e göre güzellik orantı ve düzendir. Croce’a göre güzellik pratik olarak hoşa giden, bize zevk veren şeydir. 12 Estetik ve Din Felsefesi Peygamber : Tanrının buyruklarını vahiy yoluyla alıp insanlara ileten elçidir. Bu tavrın en önemli temsilcisi Benedetto Croce’dir. Croce’ye göre sanat, sanatçının öznel duygu ve değerleriyle ortaya çıkar. Bu nedenle, herhangi bir sanat eserini değerlendiren bireyler de öznel duygu ve değerlerine göre değerlendirme yapar. Bireyler sanatçının eserinden farklı izlenimler alır ve bunlar tümüyle özneldir; bu yüzden, ortak estetik yargılar olanaksızdır. İbadet : Bir dinin inanç ve bağlılıkla ilgili pratik gösterilerin tümüne denir. Örneğin; namaz kılmak. TEMEL SORULARI 2. Ortak Estetik Yargıların Varlığını Kabul Edenler Bu yaklaşımın temsilcisi olan Kant’a göre, hoş ile güzel aynı şey değildir. Hoş, bireyin kişisel eğilimleriyle ilgidir ve özneldir; birisinin kuru fasulyeyi, bir başkasının bamyayı, bir diğerinin mantıyı sevmesi gibi. Oysa güzel kavramında durum değişir. “Bu şey güzeldir” dediğimiz zaman, o şeyden duyduğumuz hazzın nedeninin herkeste bulunması gerektiğini düşünürüz; çünkü duyduğumuz haz, yalnız bizim aldığımız bir haz değildir. Bu nedenle, beğeni yargısının bir genelliği vardır. Bu genellik, güzelden duyulan hazzın, güzelden hoşlanmanın zorunlu bir haz ya da hoşlanma olmasıdır. - Tanrı var mıdır? - İnsanla Tanrı arasında ilişki mümkün müdür? - İnsan-Tanrı ilişkisi nasıldır? - Ruh ölümsüz müdür? - Evren nasıl yaratılmıştır? TEMEL YAKLAŞIMLARI Tanrının varlığı problemine ilişkin çeşitli yaklaşımlar söz konusudur: Teizm (Tanrıcılık) : Bir tanrı veya tanrıların olduğunu, insanlarla ilişki kurduğunu, tanrının kanıtlanabileceğini, her şeye kadir olduğunu savunan görüştür. DİN FELSEFESİ Deizm (Yaradancılık) : Bir tanrı vardır, evreni yaratmıştır. Ancak yarattıktan sonra dünyada olup bitenlere müdahale etmemiştir. KONUSU Din üzerine felsefi olarak düşünmektir. Dinin temel kavramlarını, temel iddialarını akılcı, tutarlı, sistemli bir biçimde eleştirilmesini konu edinir. Din felsefesini, teoloji (ilahiyat) ile karıştırmamak gerekir. Teoloji, belli bir dini ele alır, onun iddia ve pratiklerini doğru olarak kabul edip akılsal olarak savunmaya çalışılır. Oysa din felsefesi herhangi bir dinin öğreti ve pratikleri ile ilgilenemez. Genel olarak dini ele alır ve eleştirel bir gözle yaklaşır. Panteizm (Tümtanrıcılık) :Tanrı doğaüstü, evrenden ayrı bir varlık değildir. Evrenin, doğanın kendisi tanrıdır. Tanrı her şeydir. Doğa ve tanrı özdeştir. Mistisizm (Gizemcilik) : Tanrının varlığın akılsal yoldan kanıtlamaya olanak ve gerek yoktur. Onu sezgi yoluyla kavrayabiliriz. Ateizm (Tanrıtanımazlık) : Tanrının var olmadığının savunulmasıdır. Ateistler, dinlerin insan yaşamında oynadığı olumsuz rolleri gösterirler: Boş inançlar, din uğruna yapılan savaşlar, dinsel katliamlar. Bütün bunlar dinlerden ve tanrıdan vazgeçilerek önlenebilir. Ayrıca ateistler, tanrı, söylendiği gibi mutlak iyiliği temsil ediyorsa yaşamda bunca kötülük niçin var sorusunu soruyorlar. TEMEL KAVRAMLARI Tanrı : Metafizik bir kavramdır. Tüm varlıkları yaratan anlamına gelir. Vahiy : Tanrının buyruklarını iletme biçimidir. 13 Estetik ve Din Felsefesi Agnostisizm (Bilinemezcilik) : Tanrının var olup olmadığını bilemeyeceğimizi savunan görüştür. 14
© Copyright 2024 Paperzz