UYKU BOZUKLUKLARI Psikolojik Danışmanlık Birimi / AVITA ÇALIŞAN DESTEK HİZMETLERİ Uyku, günlük yaşamın bir süre için kesintiye uğraması ya da boşa geçen zaman değildir. Zihinsel ve fiziksel sağlığımızı her gün yenilememiz için önemli olan ve yaşamımızın üçte birini kapsayan aktif bir dönemdir. Uyku bozuklukları kişinin yaşam kalitesinin düşmesine ve çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. Kimi uyku bozukluğunda kişi uykuya dalmakta veya uykusunu sürdürmekte zorluk yaşarken, kimi de gün içerisinde sürekli uyuklama halinin olması şeklinde görülebilir. Yetişkin insanlarda ortalama uyku süresi genelde günde 7–8 saattir. Ancak günde 4 saat uyku ile yetinen ya da 10 saate kadar uyku gereksinimi duyan ve önemli uyum sorunu olmayan insanların sayısı az değildir. Çocuklukta ve bebeklikte uyku süresi çok daha uzundur; yeni doğanda günde 16- 18 saati bulur. Her insanın uykusu zaman zaman bozulabilir. Ruhsal sıkıntılar, bedensel hastalıklar uykunun süresini, düzenini gelip geçici olarak bozabilir. Bu tür durumlarda meydana gelen uyku düzensizliklerine uyku bozukluğu demek doğru olmaz. Solunumla ilişkili uyku bozuklukları Bu hastalık grubunda en sık görüleni Uykuda Solunum Durması Hastalığı (Obstrüktif Uyku ApneSendromu)’dır. En sık rastlanan belirtisi horlamadır. Bu durum uyku sırasında boğazda daralma sonucu meydana gelmektedir. Boğazda bademcikler, küçük dil, damak yapısı gibi darlık oluşturan nedenler dışında aşırı kiloluluk, alkol alımı, yorgunluk, uykusuzluk gibi durumlar da horlamayı arttırır. Horlamada rol oynayan boğazdaki daralma daha da belirginleştiğinde havayolunun tamamen tıkanmasına, nefesin kesilmesine (apne) yol açar. İnsomnia (Uykusuzluk) Belirtileri Uykuya dalmakta veya uykuyu sürdürmekte güçlük çekme veya uykunun dinlendirici olmaması gibi şikâyetler “uykusuzluk” olarak tanımlanır. Uykusuzluk en çok kadınlarda ve ileri yaştakilerde görülür. - En az 1 ay süreyle uykuya dalmakta ve sürdürmekte güçlük çekme ve uykunun dinlendirici olmaması İnsomnia geçici veya sürekli olabilir. Bu durumun bir uyku bozukluğu sayılabilmesi için en az bir ay boyunca, haftada en az 3 keretekrarlanması gerekmektedir. Kısa insomnia dönemleri sıklıkla anksiyete ile ilişkilidir ve bazen de anksiyete uyandıran deneyimin beklentisi ile (sınav veya iş görüşmesi) olur. Bazı bireylerde ise bu çeşit geçici insomnia yas, kayıp veya herhangi bir yaşam değişikliği ile ilgili olabilir. - Kişinin iş ve özel yaşamındaki işlevselliğinin bozulması Kalıcı insomnia daha yaygındır. Uykuyu sürdürmekten çok uykuya dalmadaki sorunlardan oluşan bir durumdur. - Nedeni her zaman ruhsal ya da fiziksel sorunlar olmaz. - Bu bozukluk her hangi bir maddenin kullanımından kaynaklı ya da genel tıbbi bir durumun doğrudan fizyolojik etkilerine bağlı değildir. UYKU BOZUKLUKLARI Psikolojik Danışmanlık Birimi / AVITA ÇALIŞAN DESTEK HİZMETLERİ Hipersomnia (Aşırı Uyku) Bu hastalıkta başlıca şikayet aşırı uyuma yada gündüzleri uyuklamadır. Bu terim uykulu olma yakınması, uyanık olunan dönemde uykuya dalma eğilimi, uyku ataklarının olması ve uyanıklığı sürdürememe için kullanılmaktadır; fiziksel olarak yorgun ve bitkin bireyler için kullanılmamalıdır. Bu bozukluğun temel belirtisi geceleri normal süre uyunduğu halde gündüzleri aşırı uykululuk durumudur. Gündüzleri uykululuk, iş yerinde, araba kullanırken, toplantılarda uykuya dalma ve uyku isteğinin sürmesidir. Diğer belirtiler Aşırı uykulu olma hali kişinin klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, mesleki alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında bozulmaya neden olur. Aşırı uykulu olma durumu insomnia ile açıklanamaz, sadece başka bir Uyku Bozukluğunun (örn: Narkolepsi, Solunumla İlişkili Uyku Bozukluğu, Sirkadyen Ritim Uyku Bozukluğu ya da bir Parasomnia) gidişi sırasında ortaya çıkmamaktadır ve yeterli miktarda uyku uyunmuyor olmasıyla buna açıklama getirilemez. Bu bozukluk, sadece başka mental bozukluk sırasında ortaya çıkmamaktadır. Bu bozukluk bir maddenin (örn: kötüye kullanılabilen bir ilaç, tedavi için kullanılan bir ilaç) ya da genel tıbbi bir durumun doğrudan fizyolojik etkilerine bağlı değildir. Görülme Sıklığı Genel toplumda bir yıllık görülme sıklığı %5 civarındadır. Kadınlarda uyku bozukluğu daha sık görülür. Yaşla birlikte uyku bozukluklarının sıklığı artar. Gençlerde uykuya dalma problemi daha sık görülürken; yaşlılarda sabah erken uyanma ve gece sık sık uyanmalar daha fazla görülür. Tedavi Uyku bozukluklarının en sık görüleni uykusuzluktur (insomnia). Her şeyden önce uykusuzluğa neden olan bir başka hastalığın olup olmadığı saptanmalıdır: Organik hastalıklara bağlı uykusuzluklarda (örneğin ağrının çok olduğu durumlarda) önce bu hastalığın tedavisi ile ağrının giderilmesi zorunludur. Ruhsal bozukluklara bağlı uykusuzluklarda da bozukluğun türüne göre tedavi gerekir. İlaçla tedaviden önce kişinin uyku hijyeninin gözden geçirilmesi ve gerekli düzenlemelerin yapılması, gevşeme egzersizleri ve davranışsal tedavi yöntemleri kullanılabilir. UYKU BOZUKLUKLARI Psikolojik Danışmanlık Birimi / AVITA ÇALIŞAN DESTEK HİZMETLERİ Uyku hijyeni ilkeleri aşağıdaki gibi özetlenebilir: - Her gün aynı saatte kalkın. - Geceleri herhangi bir nedenle geç yatılsa bile sabahları vaktinde kalkarak günlük yaşama geçin, gündüz uyumamaya çalışın. - Yatakta geçirilen süreyi uyku bozukluğu başlamadan önceki alışıldık süreyle sınırlandırın. - Günün erken saatlerinde olmak üzere artan bir şekilde egzersiz yapın. - Uyku vaktinden önce 1–2 saatte yorucu hareketlerden kaçının. - Yatmaya yakın çok sıcak ve beden ısısını yükselten banyo yapın. - Uykulu hissetmeden yatağa gitmeyin. - Eğer 20 dakika sonra halen uykuya dalamadıysanız, yataktan çıkın ve sizi rahatlatacak başka bir şeyler bulun. - Yatak odanızı sessiz, karanlık ve hafif serin duruma getirin. - Hemen ilaca sarılmayın. - Akşam yemekten sonra alkol, kolalı içkiler, kahve, çay ve sigaradan kaçının. - Yatak odasını uyku ve cinsel ilişki dışında eylemler için (örneğin çalışmak, TV seyretmek gibi) kullanmayın. - Akşam rahatlamayı kas gevşemesi veya meditasyon gibi yöntemlerle sağlayın. - Düzenli öğünlerle yemek yiyin, yatmaya yakın büyük öğünlerden kaçının. - Uyumak için yatınca ve uyku tutmayınca, uykuya geçmek için kendinizi zorlamayın; kalkarak rahatlatıcı, fazla hareket gerektirmeyen, az çok tekdüzeliği olan bir uğraşıda bulunmaktan, heyecan verici TV programlarından ya da kitaplardan kaçının. Uyku problemlerinizin yaşamınızdaki değişikliklerden kaynaklandığını söyleyebilir ve uyku hijyeninizi gözden geçirebilirsiniz fakat yine de uykunuz düzene girmiyorsa bu konuyla ilgili daha fazla bilgi ve destek için AVİTA Çalışan Destek Hizmeti’ni arayarak uzmanlarımıza danışabilirsiniz. Yararlanılan Kaynaklar: 1. Kaplan, H. I. &Sadock, B. J. (2004). Klinik Psikiyatri. Nobel Tıp Kitabevleri. 2. Köroğlu, E. (2001) DSM-IV: Psikiyatride Hastalıkların Tanımlanması Ve Sınıflandırılması 3. El Kitabı, Hekimler Yayın Birliği, Ankara. 4. Öztürk, O. (1997). Ruh Sağlığı ve Bozuklukları. Hekimler Yayın Birliği, Ankara. Önerilen Kaynaklar: 1. Kaynak, H. Uyku: Uykusuzluğun Tedavisi. Doğan Kitabevi. 2. Epstein, L. Mardo,S. İyi Bir Gece Uykusu. Optimist Yayınları.
© Copyright 2024 Paperzz