Özel röportajın devamı

ÖZEL RÖPORTAJ / BÜLENT SARIGÜL
ÖZEL
RÖPORTAJ
Köksal BAYRAMOĞLU
[email protected]
BMVD Başkanı Bülent Sarıgül
VERGİDE
TÜRKİYE’Yİ
817 ŞİRKET
SIRTLIYOR
TOPLAM VERGİ TAHSİLATININ YÜZDE 21.28’İ BMVD YAPTI
ÖTV VE KDV GELİRLERİNDE DÜŞÜŞ BEKLEMİYORUZ
Kur ve faizlerdeki artışın bankacılık sektöründen gelecek Kurumlar Vergisi üzerinde
negatif etki yaratabileceğini belirten BMVD Başkanı Bülent Sarıgül, ÖTV ve KDV’de ise
gerileme beklemediklerini ifade ediyor
98
EKOV‹TR‹N MAYIS 2014
Türkiye’de 2013 yılında toplam 326 milyar
407 milyon TL vergi tahsilatı yapıldığını ifade eden
Büyük Mükellefler Vergi Dairesi (BMVD) Başkanı
Bülent Sarıgül, bu rakamın yüzde 21.28’inin
(69 milyar 407 milyon TL) büyük mükelleflerden
oluşan 817 şirketten tahsil edildiğini belirtiyor.
Sarıgül, BMVD’ye kayıtlı mükelleflerin Türk
ekonomisine yön verdiğini söylüyor.
EKOV‹TR‹N MAYIS 2014
99
ÖZEL RÖPORTAJ / BÜLENT SARIGÜL
B
akanlar Kurulu kararıyla hizmet vermeye başlayan Büyük
Mükellefler Vergi Dairesi
(BMVD), 1 Ocak 2007 tarihinden bu yana faaliyetlerini sürdürüyor. Bugün itibarıyla 817 büyük şirketin kayıtlı olduğu BMVD, geride
bıraktığımız 2013 yılında 69 milyar
407 milyon TL vergi geliri tahsil etti. Bu gelir Türkiye’de toplanan toplam vergi gelirlerinin yüzde 21,28’ine
denk geliyor. Türk ekonomisine yön
veren şirketlerin yer aldığı kurumda
bankacılık sektöründe faaliyet gösteren şirketler başı çekiyor.
Türkiye’deki vergi yükünün OECD
ortalamasının altında yer aldığını
ifade eden Büyük Mükellefler Vergi
Dairesi (BMVD) Başkanı Bülent
Sarıgül, ÖTV ve KDV’nin en önemli vergi kalemleri arasında yer aldığını
söylüyor. Türkiye’deki vergi sistemi
hakkında önemli açıklamalarda bulunan Sarıgül, Ekovitrin’in sorularını yanıtladı.
BMVD’YE 817 ŞİRKET
KAYITLI
B üyü k Mük e l l e f l e r Ve r g i
Dairesi’nin (BMVD) yapısı hakkında bilgi alabilir miyiz? Dairen ize
bugün itibarıyla kaç mükellef kayıtlı?
Bakanlar Kurulu kararıyla hizmet
vermeye başlayan Büyük Mükellefler
Vergi Dairesi, 1 Ocak 2007 tarihinde
faaliyete geçti. İlk kurulduğunda
mükellef sayısı 500’dü. Mart 2009’da
350 mükellefin katılmasıyla birlikte
bu sayı 850’ye ulaştı. Şirket birleşmeleri ile birlikte bu sayı bugün itibarıyla 817 mükellefe düştü.
Dairemize kayıtlı mükellefler Türkiye
ekonomisini yöneten şirketlerden
oluşuyor.
“2013’TE 77 MİLYAR TL
VERGİ TAHAKKUK EDİLDİ”
Büyük mükelleflere bağlı kurumlara 2013’te ne kadarlık kurumlar vergisi tahakkuk edildi?
2013 yılında 77 milyar 154 milyon
TL’lik vergi tahakkuk edildi. Bir önceki yıla göre yüzde 11.23 artış oldu.
100 EKOV‹TR‹N MAYIS 2014
milyar 125 milyon TL vergi tahsil edilmiş. Bizim dairemiz tarafından tahsil edilen tutar toplam vergi gelirlerinden tahsil edilen oranın yüzde
21,28’ini oluşturuyor.
Son on yılda ekonomide önemli kazanımlar oldu. Bu büyüme vergi dilimine nasıl yansıdı?
Tabii ekonomik büyümeyle doğru orantılı olarak vergiler de artıyor.
Son 3 yılda, özellikle 2010’dan bu yana ciddi artışlar var. Biz geçen yıl 80
milyar TL toplandı. 2010’da bu rakam
45 milyar TL’ydi. Türkiye’de toplanan
gelirle de doğru orantılı.
Bankacılık sektörü başı çekiyor
BMVD’ye bağlı şirketler içinde hangi sektörler öne çıkıyor?
Mükelleflerimizin tamamı büyük
şirketlerden
oluşuyor.
Bankacılık, finans, sigortacılık, telekom, ilaç, perakende sektörü öne
çıkan sektörler. Ama bunlar içinde
bankacılık sektörü ilk sıralarda diyebilirim. Bunun yanında büyük sanayi şirketleri ve Türkiye’nin önde
gelen şirketleri BMVD’ye bağlı şirketler arasında yer alıyor. Kurumlar
Vergisi’nde ilk 20 içinde bankalar bulunuyor. Bu yıl döviz kurları ve faizlerdeki artışlardan dolayı banka-
Vergi dışı gelirlerde de yine 3 milyar
593 milyon TL’den 5 milyar 270 milyon TL’ye çıktı. Yine burada da yüzde 46,78’lik bir artış var. Toplamda
baktığımızda 2013 yılında 72 milyar
959 milyon TL’den 82 milyar 928
milyona bir artış olmuş. Bu da 12.98
artışa denk geliyor. Bu rakamlar
brüt rakamlardır Tahsilata baktığımızda 2012’de 67.982 milyon TL’lik
tahsilat var. Bu 2013’te 75 milyar 71
milyon TL’ye çıkmış. Yüzde 10.42 artış anlamına geliyor. Vergi dışı gelirlerde ise 3.212 milyon TL tahsilat var,
ların karlarında bir azalma olabilir.
BMVD’ye kayıtlı mükellefler
İstanbul’la mı sınırlı?
Teknik olarak İstanbul’la sınırlı
değiliz. Pratik olarak mükelleflerimizin neredeyse tamamı İstanbul’da
yerleşik. Şirketlerin mükellef oldukları yerler onların kanuni bulunduğu merkezlerdir. Birçok yerde
bayi, şubeleri olabilir ama bu durum
değişmez.
Örneğin
Migros,
Carrefour
gibi
markaların
Türkiye’nin birçok yerinde şubeleri
bulunuyor. Kanuni merkezinin olduğu yerin mükellefi oluyor.
2013’te 4 milyar 937 milyon TL’ye çıktı. Bu da yüzde 53.78’lik artış anlamına geliyor. Toplamda da 71 milyar
196 milyon tahsilattan 80 milyar 009
milyonluk bir tahsilata çıkmışız. Bu
da ortalama yüzde 12.38 artış anlamına geliyor.
Türkiye’de 2013 yılı içinde ne
kadarlık vergi toplandı? Bu rakamın
ne kadarı BMVD’ye ait?
2013 sonu itibarıyla net rakamlarımız şöyle: 69 milyar 407 milyon
TL tahsil edilen vergimiz var.
Türkiye’de geçen yıl toplamda 326
“EKONOMİK BÜYÜME
VERGİYE OLUMLU
YANSIYOR”
Bu artışı neye bağlamak gerekiyor?
Dairemizin topladığı vergiler 4 senede 80 milyar TL’ye çıktı. Geçen yılın artışı yüzde 12 seviyelerindeydi.
Zaten 4 yılda yüzde 50 eder. Yıllık ortalama yüzde 15’lik bir artışa denk geliyor. Bu önemli bir artış.
Ekonomik büyümenin burada
ciddi bir katkısı var. Ekonomi büyüyor, vergi alınacak taban genişliyor.
Son on yılda bizim ekonomik büyümemiz de tüm dünyada örnek gösterilecek şekilde. Her yıl büyüme
yaşandı. Son on yıla bakıldığında
milli gelir 3 bin dolardan 10 bin dolara çıktı. Toplam milli gelire bakıldığında ise 200 milyar dolarlardan
800 milyar dolarlara çıktı. 3-4 kat artış var. Buna bakıldığında gelirlerin
de arttığını görmek mümkün. Vergi
gelirlerimizde ciddi artışlar olduğu ortada.
“KAYIT DIŞILIK AZALDI”
Kayıt dışının kayıt içine alması vergi gelirlerinin artışında etkili oldu mu?
On yıl öncesine göre Türkiye’de
kayıt dışılık daha azaldı. Net olarak
şu kadar azaldı diyemeyiz. Ama ciddi bir azalma olduğu görülüyor.
Bunun yanında denetimler yapılmaya devam ediyor. Aynı zamanda teknik altyapı ve sistem olarak ekonomik
Büyük mükelleflerden, 2014 için yüzde 5.7’lik artışla 81.5
milyar liralık vergi geliri hedefleniyor. Türkiye’de Kurumlar
Vergisi’nin yüzde 18’ini bankalar ödüyor. 2013’ün ikinci
yarısından itibaren bankacılık sektöründen gelen Kurumlar
Vergisi azalırken, faiz ve kurdaki dalgalanmalardan dolayı
bu yıl da bir miktar azalmanın devam etmesi bekleniyor.
faaliyetleri 10 yıl öncesine göre kavrayabilecek noktaya geldik.
Teknolojik altyapı da gelişti değil mi?
Evet. Bu konuda da önemli mesafeler alındı.
Peki, neler yapıldı?
Maliye’nin bilgisayar altyapısını
kullanması 1980’li yıllara kadar gidiyor. Özellikle 2000’li yıllara kadar
burada önemli gelişmeler yaşandı.
Asıl gelişme 2004 yılından sonra beyannamelerin elektronik ortamda
alınmasıyla başladı. Şu anda beyanname alımı yüzde 100’lere ulaştı diyebilirim. Bu önemli bir gelişme.
Beyannamelerin ardından bunların
ekleri alınmaya başlandı. Daha sonra Ba ve Bs dediğimiz beyannameler
alınmaya başlandı. Daha sonda gelir
tabloları, bilançolar, ekler, mizanlar
elektronik ortamda alınmaya başlandı. Elektronik ortamda alınan bu
bilgiler sistem tarafından kontrole tabi tutulmaya başladı.
Nerede açık var bunlar daha kolay anlaşılır hale geldi. Biz de birbirini tutmayan işlemlerin ve açıkların
üzerine daha hızlı gidebilir hale geldik. Daha önce 3-4 sene geriden
sahte belgecileri takip ettiğimiz oluyordu, şimdi 2-3 ay gecikme ile bunları tespit ederek bunların üzerine gitme imkanımız oluyor.
EKOV‹TR‹N MAYIS 2014
101
ÖZEL RÖPORTAJ / BÜLENT SARIGÜL
“Türkiye’de
tüketim ağırlıklı
bir vergi
sistemi var”
“2006 yılından sonra
Kurumlar Vergisi’nde
ciddi bir dönüşüm oldu”
“Mesleğe ilk başladığım yıllarda Kurumlar Vergisi
yüzde 40’ın üzerindeydi. Sonra yüzde 30’lara kadar
düştü. En son yüzde 30’dan yüzde 20’ye çekildi.
Vergilerin türleri itibarıyla bakıldığında gelişmiş
ülkelerde alınan vergilerle paralellik gösteriyor.”
Vergi sisteminde dünyada örnek aldığımız bir ülke var mı?
Her ülkenin kendine özgü yapısı bulunuyor. Bu bir anlamda sosyal
bir olay. Türkiye’de toplanan vergiler gelişmiş ülkelerdeki vergilerle
aynı seviyede. 1950’lerden bu yana bir
evrimleşme süreci var. Özellikle
1984’te KDV’nin gelmesiyle ciddi
bir dönüşüm oldu. Daha sonra 2001
yılında ÖTV’nin değişik isimler adı
altında alınan vergilerin ÖTV altında birleştirilmesi ile bir dönüşüm oldu. 2006 yılında Kurumlar
Vergisi’nde ciddi bir dönüşüm oldu.
102 EKOV‹TR‹N MAYIS 2014
O da öz itibarıyla farklı değildi ama
oran olarak daha rekabet edebilir hale geldiği için çevre ülkelerle yani gelişmiş ülkelerle aynı seviyele çekildi.
Yüzde 30’dan yüzde 20’ye çekildi.
Vergilerin türleri itibarıyla bakıldığında gelişmiş ülkelerde alınan vergilerle paralellik gösteriyor. Ama
Damga Vergisi gibi vergiler başka ülkelerde yok. Bu sadece bizde bulunuyor. Bu konuda çeşitli eleştiriler getiriliyor. Ama bizim de bütçe imkanlarımız açısından olması gereken vergiler arasında yer alıyor diyebilirim.
Baz ı v er g i l er ço k yü ks ek.
Mesela akaryakıta uygulanan vergiler… Bir diğeri de ithal otomobillerden alınan vergiler. Buradaki vergi oranları yüksek değil mi?
Akaryakıt ve otomotiv sektörleri üzerinde ciddi bir vergi yükü var.
Benzer vergiler dünyadaki diğer ülkelerde de var ama oranları farklı.
Bizde de hem KDV hem ÖTV tüketime dayanan vergilerdir. Onlarda
da her ülke kendi imkanlarına göre
uygulanıyor. Örneğin KDV bizde
genelde yüzde 18 oranında. Yüzde 1
ve 8 de var ama genelde yüzde 18.
Türkiye dışındaki diğer ülkelere gittiğinizde yine KDV’ye benzer vergileri görmek mümkün. Örneğin
Macaristan’da KDV oranı yüzde 25.
Oldukça yüksek bir oran. Yüzde 1516 olan ülkeler var. ÖTV ve KDV’nin
Türkiye’deki toplam vergi kalemleri içindeki oranına baktığımız zaman bu iki vergi toplam vergi gelirlerinin yüzde 70’ini oluşturuyor. Bu
da bize toplanan vergiler içerinde
Gelir Vergisi’ndeki azlığı gösterebilir. Diğer ülkelere baktığınızda bu
oran tam tersi. OECD ülkelerine
baktığınızda bizde yüzde 70 olan
oran orada bizde yüzde 30. Yüzde 30
olan oran da bizde yüzde 70. Gelir
üzerine alınan vergilerde tam tersi bir
durum var. Türkiye’de gelir üzerinden alınan vergiler dünya standartlarının altında. Yani Türkiye’de tüketim ağırlıklı bir vergi sistemi olunduğu söylenebilir.
B il d i ğ im k a d a r ıy la M a li y e
Bakanlığı önümüzdeki 5-10 yıllık süreçte gelir üzerinden vergilendirme
sistemini uygulamaya alacak…
Bu sistem Maliye Bakanlığı’nın
genel bütçe politikası. Uzun vadeli
hedefimiz gelir üzerinden vergileri artırmak, tüketim üzerinden nispi oranda azaltmak makul oran çekmek.
Gelir üzerinden alınan vergilerin
daha adaletlidir. O nedenle orta ve
uzun vadedeki hedef gelir üzerinden
alınan vergilerin tüketim üzerinden
alınan vergilerin üzerine çıkartmak
olacak.
Kurumlar Vergisi’ndeki vergi
oranı nedir?
Kurumlar Vergisi’nde oran yüzde 20. Ama şahsi gelir vergisinde 1535 aralığında. Burada dört basamak
var.
Kurumlar Vergisi neden sabitleniyor? Az kazanandan az, çok kaz a n a n d a n ç o k o l m a s ı g e r e k m i yo r
mu?
Kurumlar Vergisi’nden yüzde 20
vergi alındıktan sonra şirket eğer
kar dağıtım kararı verirse kalan 100
liranın 80’ini paylaştırıyor. Kar dağıtıldığı takdirde karı elde eden kişiler
ayrıca dağıtılan kar üzerinden vergi
ödüyor. Yani yüzde 20 ile yüzde 35
arasındaki farkı da oradan alıyoruz.
Şahıslar da nihai olarak vergilendirilmiş oluyor. Mesleğe ilk başladığım
yıllarda Kurumlar Vergisi yüzde 40’ın
üzerindeydi. Sonra 33’e kadar düştü.
En son yüzde 20’ye düştü. Şirket
kar dağıtmadığı müddetçe herhangi
bir vergi çıkmaz.
“VERGİ YÜKÜ OECD’NİN
ORTALAMASININ
ALTINDA”
Almanya, İngiltere, Fransa gibi ülkelerde Kurumlar Vergisi nasıl?
Ülkeden ülkeye değişiyor. Daha
çok yüzde 20 seviyelerinde. Çünkü
asıl vergileme kar payı dağıtıldığında
oluyor. Bu da bizde yüzde 35 seviyelerinde. Yani 100 liranın 35 lirası
vergiye gidiyor. Kuzey Avrupa ülkelerinde oranlar daha yüksek. Bizdeki
vergi yükü OECD’nin ortalamasının
altında. OECD ortalaması yüzde 28
civarında.
Bazı ülkelerde daha farklı. Orada
yüzde 40’lara kadar çıkabiliyor. Daha
çok Kuzey Avrupa ülkelerinde gö-
“BES’te 267 milyon TL
stopaj iade edildi”
2012 yılı itibarıyla Bireysel
Emeklilik Sistemi’nde farklı bir
uygulamaya gidildi. BES’te yüzde 25 devlet desteği ge tir ild i.
2002 sonrasında sisteme geren
poliçe sahiplerine kesilen stopajlar iade ediliyor. Bu rakamın
ne kadarı poliçe sahiplerine iade
edildi?
Mart 2014 itibarıyla bize müracaat edenlerin sayısı 420 bin civarında. 29 Ağustos 2013 tarihinden bugüne işlemini yaptığımız ve iadesini yaptığımız dosya
sayısı 367 bin. Bunlara ödenene
stopaj iadesi 267 milyon 554 bin
TL. Şu an işlemi yapılacak olanlar 57 bin kişi.
Bu 57 binin tamamına iade
yapmayacağız. Çünkü içlerinde
problemli olanlar mevcut.
Problemi olanlar da süre bitimi
sonrasında dilekçesini getirmiş ya
da 2001 yılından önceki bir dönemde sisteme girmiş olanlardan oluşuyor. Ya da 2007 yılından
önce sistemden çıkmış. Bunları çıkarttığımızda işlemi yapılacak
olan sayısı 27 bin civarında kaldığını söyleyebilirim.
rülüyor. Devlet çok gelir toparsa daha çok harcama yapar. Birtakım kamusal harcamamaları da artıracak
anlamına gelir. Kuzey Avrupa ülkelerinde hastaneye gittiğinizde, doktora gittiğinizde hiç para ödemezsiniz. Çünkü zaten onu vergi olarak
ödüyorsunuz. Bir taraftan da para
alınmış oluyor. Bir sistem bu aslında.
Vergi ödemek kutsal bir görev.
Farklı bir pencereden baktığınızda
vatandaş vergisini ödüyor ama verdiği parayı denetlemede şeffaflıkta çok
fazla aktif değil. Vergiye verilen para
verimli kullanıyor mu? Bunu bilmiyor.
Vatandaş nasıl hakkını arayacak?
Vergicilerin en önemli sıkıntıya
düştüğü konulardan biri de bu. Biz
burada vatandaşla yüz yüze kaldığımızda bu tür durumlarla karşılaşabiliyoruz. Reaksiyon olarak bu tip şeyler olabiliyor. Tabii vergicilerin görevi
parayı toplamak. Harcamayı nasıl
yapacağına karar vermek değil. Buna
hükümetler karar veriyor. İnsanlar da
hükümetlerin programlarına göre oy
vererek aslında nasıl harcanacağına
da karar vermiş oluyorlar.
EKOV‹TR‹N MAYIS 2014 103
ÖZEL RÖPORTAJ / BÜLENT SARIGÜL
BMVD’NİN TOPLADIĞI VERGİLERİN 3’TE 2’Sİ BANKALARDAN
Büyük Mükellefler Vergi Dairesi (BMVD) Başkanı Bülent Sarıgül,
77 milyar liralık 2013 brüt vergi geliri elde ettiklerini söylüyor. Sarıgül,
Gelir Vergisi tevkifatı ve geçici Kurumlar Vergisi’nde hedefin altında
kalındığını, ekonomideki gelişmelerden dolayı yılın ikinci yarısından
itibaren Kurumlar Vergisi’nde azalma olduğunu dile getiriyor.
Öyle bir denetim mekanizması yok. Örneğin Maliye denetliyor
ama parayı veren paranın harcanacağını nasıl denetleyecek?
Doğrudan bir denetim sistemi
yok. Kamu denetim sistemi var.
Bakanlıklar da var. Sayıştay da var.
Birincisi paranın nereye harcanacağına karar vermek, ikincisi de o karar verildikten sonra örneğin yol
yapmaya karar verdiniz; 10 kilometrelik yol… Öncelikle hükümetlerin
programları bunu belirliyor. Örneğin
bir parti diyor ki ben yol yapağım, öteki de diyor ki başka bir şey yapacağım.
Bir başka parti de tiyatro yapacağım
diyor. Vatandaş hangisine itibarı ediyorsa ona oyunu veriyor.
Vatandaşın verdiği vergi bütçeye aktarılıyor. Sonra da bir projede kullanılıyor. Bu projenin verimli
olup olmadığını kim denetliyor?
Örneğin yerel yönetimler...
Belediyenin görevleri, projeleri var.
Şehir içi yolları yapmak, parklar, temizlik vs. Belediyenin gelir kaynakları nedir? Emlak vergisi, bütçeden
104 EKOV‹TR‹N MAYIS 2014
alınan paylar. Yine vatandaşın ödediği vergiler. Vatandaş bu hizmetlere bakacak ona göre tercih yapacak.
Bir fiil denetleme sistemi böyle bir şey
yok şu anda. Mümkün de değil.
Böyle bir kamuoyu denetimi olabilir.
Basın-yayın organları bunu sürekli denetliyor.
Ancak kişilerin kendi gidip de ihaleyi takip etmesi mümkün değil.
Hem fiziki hem de yasal değil. Ama
bunu medya, kamuoyu aracılığıyla denetleyebilir.
Büyük şirketler denetimlere
maruz kalıyor. Bu normal mi sizce?
Genel anlamda ekonomik faaliyetlerin yoğun olduğu yerlerde bu denetimleri
yapmak
gerekir.
Erzurum’da mı denetim yapmamız
daha doğru olur yoksa İstanbul’da
mı? Vergi gelirlerinin yüzde 45’ini
Marmara Bölgesi karşılıyor.
Vergi Barışı nasıl sonuçlar verdi?
Bazı kangren olmuş problemlerin
çözümüne katkısı oldu diyebilirim. Bu
durum tahsilat artışlarını sağlıyor.
KREDİ KARTINA
TAKSİT SINIRI
1 Şubat 2014 itibarıyla kredi kartı ile yapılan taksitli alışverişlerde bazı ürün gruplarına sınırlama getirildi. Bu doğrultuda
ÖTV ve KDV gelirlerinde bir gelir kaybı bekliyor musunuz?
Ocak ayına etkisi olmaz ama
şubat ve sonrasındaki aylar için etkisi olabilir. Bu tür işlem hacimlerinde yavaşlama olabilir belki ama
pratikte pek bir farklılık olduğu görülmüyor. 2013 Ocak – Şubat ile
2014 Ocak – Şubat’ın mukayesesi
var. KDV’de yüzde 14,5’luk bir
azalma olmuş. Ama ÖTV’de de
yüzde 19’luk bir artış var.
2014 GELİR HEDEFİ
81 MİLYAR TL
2014 hedefleriniz nelerdir?
Bu yıl yüzde 5.7’lik artışla 81
milyar 483 milyon lira brüt vergi geliri hedefliyoruz. Bunun yüzde
100’ünü tahsil etmeyi, mümkünse
de bu rakamı aşmayı hedefliyoruz.
Geçen yıl olduğu gibi, 2014’te
de ÖTV ve KDV’de gerileme beklemiyoruz. ÖTV ve KDV ekonomik canlılığın göstergesi.