Belediye Alacaklarının Terkini Dr. Ahmet OZANSOY [email protected] 1. GİRİŞ Belediyelerin tahakkuk edecek ya da etmiş bazı alacaklarından vazgeçmesi mümkündür. Ancak bu durum çok sıkı kurallara bağlanmıştır. Bir alacağın terkin edilebilmesi için hem alacak türü, hem alacak miktarı ve hem de şekil bakımından tüm şartların gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Belediyelerin vergi, harç, katılma payı gibi vergi hukuku kurallarına göre (213 sayılı Vergi Usul Kanunu (VUK) ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kullanılarak) tarh, tahakkuk ve tahsil edilen gelirleri ile ücret, kira vb. gibi özel hukuk hükümleri çerçevesinde tahakkuk ve tahsil edilen gelirleri vardır. Bunların terkin koşulları da birbirinden tamamen farklıdır. Bir alacağın terkin edilmesi gündeme geldiğinde alacağın türüne çok dikkat edilmesi gerekmektedir. 2. VERGİ GELİRLERİNİN TERKİNİ Bu başlık altında kullandığımız “vergi” terimi; a.1319 sayılı Kanun’a göre tahsil edilen bina ve arazi vergisini g.Pişmanlık zammı, tecil faizi, haksız çıkma zammı gibi alacakları h.Vergi ziyaı cezası ve usulsüzlük cezalarını ifade etmektedir. 1.1. Vergilerin Tahakkuktan Terkini 1.1.1. Olağan Terkin VUK’un Mükerrer 115’inci maddesine göre; ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergi ve bunlara ilişkin cezaların toplam miktarı 01.01.2014’den itibaren 21.-TL’yi aşmaması ve tahakkukları için yapılacak giderlerin bu miktardan fazla olacağının tespiti halinde, Maliye Bakanlığınca belirlenecek usul ve esaslar dâhilinde tahakkuklarından vazgeçilebilir. Tahakkukundan vazgeçilecek tutar, her yıl için yeniden değerleme oranı kadar artırılarak Maliye Bakanlığı’nca ilan edilmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta tahakkuk yapılacak toplam tutarın göz önüne alınması ge- b.2464 Sayılı Kanun’a göre tahsil edilen vergileri c.2464 Sayılı Kanun’a göre tahsil edilen harçları d.2464 Sayılı Kanun’a göre tahsil edilen harcamalara katılma paylarını e.Ecrimisil gelirlerini f.Yukarıdaki gelir kalemleriyle ilgili gecikme zammı ve gecikme faizi gibi fer’i alacakları Temmuz 2014 • Yıl: 14 • Sayı: 166 67 MEVZUAT lunduğu gelir kaynağını mahalli idare heyetleri yaptıracağı tahkikat üzerine tespit eder. Doğal afetler sebebiyle terkin, her durumda kendiliğinden işleyen bir süreç değildir. Bir doğal afet olduğunda ya Maliye Bakanlığı tarafından terkin konusunda bir karar alınması ya da bu konuda mahalli makamlara yetki devri yapılması gerekir. rekliliğidir. Örneğin 20.-TL eğlence vergisinin re’sen tarhının gerektiği durumda, 20.TL vergi ziyaı cezası ve 3.-TL’de gecikme faizi tahakkuk ettirilmesi gerekiyorsa toplam tutar 21.-TL’yi aştığı için söz 43.-TL’nin tamamının tahakkuk ettirilmesi gerekmektedir. 1.1.2. Doğal Afet Sebebiyle Terkin VUK’un 115’inci maddesinde tahakkuk edecek veya etmiş vergilerin doğal afetler sebebiyle terkini düzenlenmiştir. 1 Yangın, yer sarsıntısı, yer kayması, su basması, kuraklık, don, muzır hayvan ve haşarat istilası ve bunlara benzer afetler yüzünden: a. Varlıklarının en az üçte birini kaybeden mükelleflerin bu afetlerin zarar verdiği gelir kaynakları ile ilgili bulunan vergi borçları ve vergi cezaları; b. Mahsullerinin en az üçte birini kaybeden mükelleflerin, afete maruz arazi için zararın tahakkuk ettiği hasat ve devşirme zamanına tesadüf eden yıla ait olarak tahakkuk ettirilen Arazi Vergisi borçları ve vergi cezaları; Maliye Bakanlığınca zararla mütenasip olmak üzere, kısmen veya tamamen terkin olunur. Maliye Bakanlığı terkin yetkisini mahalline devredebilir. Zarar derecesini ve ilgili bu- 1 Vergi Usul Kanunu esasında tahsilat aşamasından önceki usul hukukunu düzenlemekle birlikte, 6183 sayılı Kanun’un 105’inci maddesinde yapılan atıf nedeniyle doğal afet durumuna terkin hakkında tahakkuk etmiş alacaklar için de bu madde uygulanır. 68 Böyle bir durumda terkin, Maliye Bakanlığı’nca veya mahallince belirlenen ölçülere göre yapılacaktır. Maliye Bakanlığı örneğin varlıklarının üçte birini kaybedenlerin vergilerinin % 50’si, üçte ikisini kaybedenlerin % 75’i, tamamını kaybedenlerin % 100’ünün terkini gibi bir karar verebilir. Dikkat edilmesi gereken konu maddede varlıkların üçte birinin kaybı ve mahsullerin üçte birinin kaybı şeklinde 2 ayrı durumun düzenlenmiş olmasıdır. Afet sebebiyle, (afetle ilgili olsun ya da olmasın) sahip olduğu bütün mal varlığının en az üçte birini kaybeden mükelleflerin, tüm vergileri değil sadece afetin zarar verdiği gelir kaynakları ile ilgili vergiler ve cezaları terkin edilir. Örneğin evi yanan bir mükellefin o evden elde ettiği kira geliriyle ilgili verginin terkin edilmesi gibi. İkinci durum, mükellefin mal varlığından bağımsız olarak, ürettiği mahsullerin en az üçte birini kaybeden mükelleflerin, afete maruz arazi için zararın tahakkuk ettiği hasat ve devşirme zamanına tesadüf eden yıla ait olarak tahakkuk ettirilen Arazi Vergisi borçları ve vergi cezalarının terkin edilmesidir. Örneğin 2013 yılında tarlayı sel basması dolayısıyla o tarladaki mahsullerin en az üçte biri yok olduysa, o arazinin 2013 yılı arazi vergisi (Maliye Bakanlığı veya yetki devri durumunda mahalli makamlarca karar alınması halinde) terkin edilebilir. 1.1.3. Ölüm Sebebiyle Terkin Vergi Usul Kanunu’nun 372’inci maddesine göre; ölüm halinde vergi cezası düşer. Burada dikkat edilmesi gereken husus, ölümün vergi aslını değil, cezaları düşürmesidir. Vergi asılları ile gecikme faizi ve gecikme zammı gibi bu alacağa bağlı fer’i alacaklar, mirası reddetmemiş mirasçılarına geçer, ancak vergi cezası hiçbir şekilde geçmez ve ölümle birlikte düşer. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 605 ila 618’inci maddelerine göre mirasçılar, 3 ay içinde sulh mahkemesine sözlü veya yazılı başvuruda bulunarak kayıtsız ve şartsız şekilde mirası reddedebilirler. Mirasın reddi halinde, vergi asılları da mirasçılardan istenemez. Ancak bu durumda mirasın reddine itiraz mekanizmasının sonuçlanmasının beklenmesi gerekir. Aylık; Bilim, Haber, Yorum ve Aktüalite Dergisi 1.2. Vergilerin Tahsilattan Terkini 1.2.1. Tahsil İmkânsızlığı Nedeniyle Terkin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106’ncı maddesine göre; yapılacak takip sonunda tahsili imkânsız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan a. 213 sayılı VUK kapsamına giren amme alacaklarında 10.-TL, b. 6183 sayılı Kanun kapsamına giren diğer amme alacaklarında 20.-TL kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir. Terkin yetkisine sahip olanlar bu yetkilerinin tamamını veya bir kısmını mahalli makamlara bırakabilirler. Yukarıda “b” fıkrasında belirtilen alacaklar, 6183 sayılı Kanun kapsamında tahsil edildiği halde 213 sayılı VUK kapsamına girmeyen alacaklardır. Bazı kurumların bazı alacaklarının, esasında vergi olmadığı (yani VUK kapsamına girmediği) halde özel kanunlarında 6183 sayılı Kanun’a göre tahsil edileceği belirtilmiştir. Bu nedenle 6183 sayılı Kanun’un kapsamı VUK’un kapsamından daha geniştir. Bu alacaklar için terkin sınırı 20.-TL’dir. Vergi ve benzeri alacaklar için ise 10.-TL ve daha düşük alacaklar terkin edilebilir. 1.2.2. Doğal Afetler Sebebiyle Terkin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 105’inci maddesine göre; yangın, yer sarsıntısı, yer kayması, su basması, kuraklık, don, zararlı hayvan ve haşarat istilası ve bunlara benzeyen afetler yüzünden zarara maruz kalan varlıklarının ve mahsullerinin en az üçte birini kaybedenler adına tahakkuk ettirilmiş ve afetlerin zarar verdiği gelir kaynakları ile ilgili amme alacakları Bakanlar Kurulu Kararı ile kısmen veya tamamen terkin olunur. olmadığı mahalli il veya ilçe idare kurullarınca, zararın derecesi ise Maliye Bakanlığı’nca genel olarak belirtilecek esaslar dâhilinde ilgili amme idarelerince tespit olunur. VUK mevzuuna giren amme alacakları hakkında VUK’un 105’inci maddesi hükümleri tatbik olunur. Yani, 6183 sayılı Kanun’un 105’inci maddesi kapsamında yapılacak terkin, VUK kapsamına girmeyip, 6183 sayılı Kanun kapsamına giren alacaklar için söz konusudur. 3. ÜCRET VE KİRA GELİRLERİN TERKİNİ Belediyelerin, su bedeli, taşınır ve taşınmaz kira geliri, otopark geliri, asma-takma ücreti, iş makinesi kiralama bedeli vb. gibi gelirlerine kısaca “ücret gelirleri” denilmektedir. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 59’uncu maddesinin “e” bendine göre Belediye Meclisi tarafından belirlenecek tarifelere göre tahsil edilecek hizmet karşılığı ücretler, “h” bendine göre her türlü girişim, iştirak ve faaliyetler karşılığı sağlanacak ücretler, “f” bendine göre de, faiz ve ceza gelirleri belediyenin gelir kaynakları arasında sayılmıştır. Görüldüğü üzere doğal afet durumunda, kendiliğinden işleyen bir terkin mekanizması yoktur. Terkin için Bakanlar Kurulu Kararına ihtiyaç vardır. Bakanlar Kurulu zararın derecesine göre terkin miktarlarını farklılaştırabilir Bu nedenle, böyle durumlarda terkin için, ilgili Bakanlar Kurulu Kararı esaslarına dikkat edilmesi gerekir. Bu madde hükmünden faydalanmak isteyenlerin, Bakanlar Kurulu Kararı çıkması için afetin vukuu tarihinden itibaren 6 ay içinde ilgili amme idaresine yazı ile müracaat etmesi şarttır. Bu madde kapsamına giren bir zararın mevcut olup Temmuz 2014 • Yıl: 14 • Sayı: 166 69 MEVZUAT Hakkında Yönetmelik’te kamu zararı; mevzuata aykırı karar, işlem, eylem veya ihmal sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıyla doğan zarar olarak tanımlandığından dava konusu edilmeksizin bu alacaklardan vazgeçilmesi kamu zararı doğurur. Ücret gelirleri, Belediyelerin vergi, harç ve katılma payı geliri olmadığından ve akitten (sözleşmeden) doğduğundan 213 sayılı VUK ve 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. Belediye ücret gelirlerinin, 6098 sayılı Borçlar Kanunu’na göre takibi gerekir ve bu nedenle de sözleşmede yer alan hükümler önem taşır. Sözleşmelerde bazen “gecikme zammı” ifadesi kullanılmaktadır ancak bu gecikme zammının, yani sözleşmeye konu ücret ya da kiranın zamanında ödenmemesi durumunda alınan faizin, 6183 sayılı Kanun’un 51’inci maddesinde bahsedilen “gecikme zammı” ile ilgisi yoktur, karıştırılmamalıdır. Özetle ücretlerde, belediyenin aldığı bir ücret veya kira bedeli ve bunun vadesinde ödenmemesi durumunda abone ile belediye arasında imzalanan sözleşme gereği alınan bir faiz söz konusudur ve takip usulü bakımından da Borçlar Kanunu ve İcra-iflas Kanunu hükümleri geçerlidir. Belediye Kanunu’nun 18/h ve 34/f maddeleri gereğince; belediyelerin vergi, resim ve harçlar dışında kalan dava konusu olan belediye uyuşmazlıklarının anlaşma ile tasfiyesine karar vermek konusunda 5.000.-TL’ye kadar belediye encümeni, bu tutarın üzerinde ise belediye meclisi yetkilidir. Dava konusu yapılmayan alacaklar hakkında ise herhangi bir tasfiye yetkisi tanınmış değildir. Ücret ve kira gelirleri ile bunların faizlerinin, Belediyenin gelir kaynakları arasında sayılması nedeniyle kamu kaynağı oldukları hususu açıktır. Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul Ve Esaslar 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri Hakkında Kanun’da “kamu kurum ve kuruluşlarınca üretilen mal ve hizmet bedellerinde işletmecilik gereği yapılması gereken ticarî indirimler hariç herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanmaz” denilmektedir. Burada her ne kadar, yapılacak indirimin herhangi bir kişi veya kuruma değil, aynı durumda bulunan herkese yapılacağından bahisle “ceza hukuku anlamında” suç oluşmadığı yönünde mahkeme kararları bulunmakla birlikte, bu durumda 5018 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelikler bakımından kamu zararının doğmadığı anlamına gelmez. 4. SONUÇ Belediyelerin vergi ve benzeri gelirleri ile vergi dışı gelirlerinden vazgeçme ve terkin etme koşulları birbirinden tamamen farklıdır. Vergi dışı gelirler için vazgeçme ve terkin durumu ancak dava konusu yapılmış alacaklar için söz konusu olmakta, dava konusu olmamış alacaklardan hiçbir şekilde vazgeçilememektedir. Dava konusu olan vergi dışı alacakların tasfiyesine karar vermek konusunda 5.000.-TL’ye kadar belediye encümeni, bu tutarın üzerinde ise belediye meclisi yetkilidir. Vergi gelirleri için ise gerek tahakkuk etmesi gereken ancak henüz tahakkuk etmemiş olan alacaklardan, gerekse tahakkuk etmiş ve kesinleşmiş alacaklardan belli şartlar altında vazgeçilmesi mümkün olabilmektedir. İkmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergi ve bunlara ilişkin cezaların toplam miktarı yıllar itibariyle VUK’a göre belirlenen bedeli aşmaması şartıyla tahakkuklarından vazgeçilebilir. Ayrıca doğal afetler nedeniyle de gerek tahakkuk edecek gerekse etmiş kimi alacaklardan vazgeçilebilmektedir. Öte yandan 6183 sayılı Kanun’a göre; yapılacak takip sonunda tahsili imkânsız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan VUK kapsamına giren amme alacaklarında 10.-TL, 6183 sayılı Kanun kapsamına giren diğer amme alacaklarında 20.-TL kadar amme alacakları amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin edilebilmektedir. 70 Aylık; Bilim, Haber, Yorum ve Aktüalite Dergisi Temmuz 2014 • Yıl: 14 • Sayı: 166 71 Evet kalmadı. Zarurî veya mücbir sebeplerle takip ve tahsili imkânı kalmadı mı? Alacak 6183 Sayılı Kanun Kapsamında mı? H H H E E Tahsili için yapılacak takibat giderleri asıl alacak tutarından fazla mı olacak? H E H Terkin Yapılamaz. (5393 sayılı Kanun, Madde 34/f) Belediye encümeni yetkilidir. Belediye meclisi yetkilidir. (5393 sayılı Kanun, Madde 18/h) Merkezî Yönetim Bütçe Kanununun "İ Cetveli"nde gösterilen tutarlara kadar (2014 yılı için 15.-TL) olanların kayıtlardan çıkarılmasına üst yöneticiler (Belediye Başkanı) yetkilidir. (5018 sayılı Kanun, Madde 79/a) Hayır, tahsil imkanı var. E Alacak tutarı 5.000.-TL'yi aşıyor mu? Yapılacak takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan 20.-TL'ye (20.-TL dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir. (6183 sayılı Kanun, Madde 106) Yapılacak takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan 10.-TL'ye (10.-TL dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir. (6183 sayılı Kanunun, Madde 106) İkmalen, re'sen veya idarece tarh edilen vergi ve bunlara ilişkin cezaların toplam miktarının 21.-TL'yi aşmaması ve tahakkukları için yapılacak giderlerin bu miktardan fazla olacağının tespiti halinde, Maliye Bakanlığınca belirlenecek usul ve esaslar dâhilinde tahakkuklarından vazgeçilebilir. (VUK, Mükerrer Madde 115) Dava konusu edilmiş mi? Merkezî Yönetim Bütçe Kanununun "İ Cetveli"nde gösterilen tutarlara kadar (2014 yılı için 15.000.-TL) olanların kayıtlardan çıkarılmasına üst yöneticiler (Belediye Başkanı) yetkiliir. (5018 sayılı Kanun, Madde 79/a) Tespiti Alacakların Vazgeçilecek E Alacak VUK Kapsamında mı? E Alacak tahakkuk etmiş mi? ALACAKLARIN TERKİN EDİLMESİ 72 H Yangın, yer sarsıntısı, yer kayması, su basması, kuraklık, don, muzir hayvan ve haşarat istilası ve bunlara benzer afetler olması H 5393 sayılı Kanun'un 18/h ve 34/f maddelerine göre veya 5018 sayılı Kanun'un 79/a maddesine göre durum değerlendirilir. E E E E Bakanlar Kurulu terkin kararı verdi mi? H Terkin Yapılamaz. H E Maliye Bakanlığınca genel olarak belirtilecek esaslar dahilinde ilgili amme adresince zararın dercesinin tespit edilmesi Mahalli il veya ilçe idare kurulları tarafından zararın dercesinin ve ilgili bulunduğu gelir kaynağının incelenerek tespit edilmesi Afete maruz arazi için zararın tahakkuk ettiği hasat ve devşirme zamanına tesadüf eden yıla ait olarak tahakkuk ettirilen Arazi Vergisi borçları ve vergi cezaları; zararla mütenasip olmak üzere, kısmen veya tamamen terkin olunur. Bu afetlerin zarar verdiği gelir kaynakları ile ilgili bulunan vergi borçları ve vergi cezaları zararla mütenasip olmak üzere, kısmen veya tamamen terkin olunur. Borçlu, zarara maruz kalan varlıklarının ve mahsullerinin en az üçte birini kaybetti mi? Afetin vukuu tarihinden itibaren 6 ay içinde ilgili amme idaresine yazı ile müracaat edildi mi? H Terkin Yapılamaz. H Mükellef mahsullerinin en az üçte birini kaybetmiş mi? H Mükellef varlıklarının üçte birini kaybetmiş mi? Borçlu adına tahakkuk ettirilmiş ve afetlerin zarar verdiği gelir kaynakları ile ilgili amme alacakları zararın derecesine göre kısmen veya tamamen terkin olunur. Alacak 6183 Sayılı Kanun Kapsamında mı? E Alacak VUK Kapsamında mı? E Mahaliye Bakanlığı (veya yetki devretti ise mahalli yetkili) terkin kararı verdi mi? E Mahalli idare heyetleri tarafından zararın dercesinin ve ilgili bulunduğu gelir kaynağının incelenerek tespit edilmesi DOĞAL AFETLERDE ALACAKLARIN TERKİN EDİLMESİ MEVZUAT Aylık; Bilim, Haber, Yorum ve Aktüalite Dergisi
© Copyright 2024 Paperzz