D İ K K A T Özetler ücrete tabidir. Örnek olması anlamında ilk birkaç sayfanın özeti verilmiştir. Kalan kısmına sahip olmak istiyorsanız, aşağıda verilen İBAN numarasına 15 TL yatırmanız gerekmektedir. Hesaba parayı yatırdıktan sonra [email protected] mail adresine e posta yollayarak satın almak istediğiniz kitabın adını yazmanız ve özetin gönderileceği posta adresinizi bildirmeniz gerekmektedir. İBAN TR840006400000153110093975 1 I.ÜNİTE : İnfaz Hukuku’nun Temel Esasları İnfaz Sözcük anlamı, bir yargıyı yerine getirme, uygulama ve yürütümdür. Bu yönüyle infaz, mahkemelerce verilmiş ve kesinleşmiş ceza ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi olarak tanımlanabilir. Tarihin ilk devirlerinde suç kavramı toplumsal olmaktan ziyade bireysel olarak kabul edilirdi. Bu nedenle de ceza bireysel olarak, öç duygusuyla verilirdi. Zamanla cezaların toplumsal olduğu kanısı yaygınlaşmış ve belli suçlara belli cezalar uygulanmaya başlanmıştır.1 Cezaevlerinin Doğuşu… 1588’de Amsterdam’da ceza mahkemesi, genç bir hırsızı her zaman verdiği kararın aksine idam ettirmemiş, devlet tarafından eğitilip iyileştirilmesi için bir yere kapatmaya karar vermiştir. Hapishaneye konan bu kişiler, tahta ve iplik işleriyle eğitilmeye ve kendilerine dini eğitim verilmeye başlanmıştır. 1 ASUR ve ETİLER’de, MISIRLILAR’da ve ROMALILAR’da h ı d e m at ı ş a k k e adı verilen zorlu iş cezalarına rastlanmaktadır. Yol, köprü, maden ocakları gibi yerlerin tamir ve yapımında hıdematı şakke mahkûmları çalıştırılırdı. Kürek cezasına çarptırılanlar ise g a l e r denilen gemilerde zincirlere bağlı olarak kürek cezasına çarptırılırdı. 2 Amsterdam’da görülen bu durum zamanla başka ülkelere de yayılmıştır. Ancak, 17 yüzyıl ortalarından itibaren baş gösteren ekonomik zorluklar hapishaneleri iyileştirme yerleri olmaktan çıkarmış, kâr elde edilen ticari işletme haline dönüştürmüştür. Bu durum beklenen hedefe ulaşmayı zorlaştırmış, hapishane koşullarının gün geçtikçe kötüleşmesine neden olmuştur.2 Fransız ihtilalinden sonra ( 1789 ) cezaevlerindeki koşullar da insani boyutta iyileştirilmeye başlanmıştır.3 Türk hukuku uzun yıllar İslam hukuku çerçevesinde geliştiğinden. Konunun anlaşılabilmesi için İslam hukukunun incelenmesi kaçınılmazdır. İslam hukukunda hapis cezasına hemen hiç yer verilmediği, bedene yönelik cezaların ağırlıklı olduğu görülür. Tanzimat’ın kabulüne kadar Osmanlı’da hapishaneler zindan olarak adlandırılırdı. Tanzimat’la birlikte özgürlüğü bağlayıcı cezaların verilmeye başlandığı görülür. Cumhuriyet döneminde 1926 yılında TCK’nın yürürlüğe girmesiyle cezaevleri ve infaz evleri sistemi yeniden ele alınmıştır. Öncelikle cezaevlerinin yönetimi İçişleri Bakanlığı’ndan alınarak Adalet Bakanlığı’na bağlanmıştır. 1926’daki Ceza kanunu önceliği, suçluların ıslahına ve çalıştırılmasına vermiş bu amaçla iş yurtları oluşturulmuştur. 2004 tarih ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkında kanunla infaz hukukunun yeni esasları düzenlenmiştir. 2 Ceza evlerindeki bu durum o dönemin ünlü düşünürlerinden Voltaire ve Rousseau gibi kişiler tarafından şiddetle eleştirilmiştir. Beccaria Suçlar ve Cezalar isimli eserinde, özgürlüğü bağlayıcı cezaları savunmakla birlikte, insani bir muamele için asgari kurallar getirilmesini de önermiştir. 3 FOUCAULT, iyi bir cezaevinde bulunması gereken 7 temel ilkeyi şu şekilde sıralamaktadır : Islah ilkesi, sınıflandırma ilkesi, cezaların çeşitlendirilmesi ilkesi, zorunlu ve hak ilkesi olarak çalışma, cezaevi eğitimi ilkesi, tutukluluğun teknik denetimi ilkesi ve ek kurumlar ilkesi… 3 İnfazın Amacı… - Genel ve özel önlemeyi sağlamak, Suçlunun yeniden suç önlemesini engelleyecek tedbirleri almak, - Toplumu suça karşı korumak Hükümlünün yeniden sosyalleşmesini teşvik etmek - Suçluyu üretken hale getirmek, kanunlara ve toplumsal kurallara saygılı birey haline getirmek Yeniden topluma kazandırma - Önleme Amacı 4
© Copyright 2024 Paperzz