kasım ayı ortaokul veli bülteni

TED AFYON KOLEJİ
2014-2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI
KASIM AYI VELİ BÜLTENİ: DUYGULARIYLA VE GENEL ÖZELLİKLERİYLE ERGENLİK DÖNEMİ
İnsan gelişimi genel olarak baktığımızda doğumla başlayıp beş gelişim dönemi adını verdiğimiz
bebeklik, çocukluk, ergenlik, yetişkinlik ve son olarak da yaşlılık dönemini kapsayan ve ölüme kadar
devam eden bir süreçtir. İnsanlarda gelişimin ve büyümenin diğer dönemlere göre en hızlı geliştiği 2
dönem vardır. Bunlardan ilki bebeklik dönemidir. Bebeklik dönemi insan yaşamının ilk yılları olan 0-2
yaş arasını kapsayan bedensel ve ruhsal anlamda sağlıklı bir birey olmak için temellerin atıldığı ve
bebeğin anne karnından sonra hızlı bir şekilde gelişimini ve büyümesini devam ettirdiği bir süreçtir.
Bebeklik döneminden sonra büyüme ve gelişimin en yoğun gerçekleştiği diğer bir dönem ise ergenlik
dönemidir. Ergenlik, bireyin sadece fiziksel ve bedensel anlamda değiştiği bir dönem değil aynı
zamanda bedendeki değişimin duygusal, sosyal ve psikolojik yapıyı da etkilediği bir süreçtir. Çocukluk
ile yetişkinlik arasındaki geçiş dönemidir. Bu dönem kendi içinde gelişimin ve değişimin en çarpıcı
olduğu yılları oluşturur.
Ergenlik, genel olarak 12-21 yaş arasını kapsayan dönemdir. Ancak bu yaş aralığını kesin çizgiler
ile çizmek doğru değildir. Çünkü ergenliğe geçiş kişiler arasında değişkenlik gösterebilir. Hatta bu
kişinin cinsiyetine, yaşadığı coğrafya ve topluma göre de değişebilir. Genelde kız çocukları erkek
çocuklarına göre 2 sene önce ergenliğe girer ancak bu yaş farkı ergenlik döneminin tamamlanmasına
doğru kapanmaya başlar. Bunun dışında az güneş alan daha soğuk ülkelerde ise ergenliğe geçiş yaşı
daha ilerilere çekilebilir.
Ergenlik Döneminde Bedensel Değişim:
KIZLAR:





Göğüsler belirginleşmeye başlar ve vücutları şekillenip kadınsı bir görünüme bürünür.
Koltuk altları ve cinsel organ çevrelerinde tüylenmeler başlar.
Vücuttaki yağ oranının artması sonucu sivilceler çıkmaya başlar.
Vücut ağırlığında ve boyda artış görülür.
Yumurta oluşumu ve buna bağlı olarak ilk adet kanaması (regl) görülür.
ERKEKLER:






Vücut ağırlığında, kas gelişimde ve boyda belli bir artış görülür.
Gırtlaktaki büyüme sonucunda seste çatallaşma ve kalınlaşma görülür.
Koltuk altı ve cinsel organ çevresinde tüylenme başlar.
Sakal ve bıyıklar çıkmaya başlar.
Erkek üreme organlarının olgunlaşmasıyla birlikte sperm oluşumu görülür.
Vücuttaki yağ oranının artması sonucu sivilceler çıkmaya başlar.
Ergenlik Döneminde Sosyal Değişim:
Bu dönemde özellikle “arkadaş ilişkileri” önem kazanmaya başlar. Birey arkadaşları tarafından
beğenilmek ve takdir edilmekten çok hoşlanırlar. Bir arkadaş grubuna dâhil olma ve grubun içinde
kalabilme onlar için oldukça önemlidir. Anne ve babanın söylediklerinden çok arkadaşlarının
düşünceleri onlar için çok daha önemlidir. Aslında bireyin bu dönemde aileden uzaklaşıp biraz daha
arkadaş grubuna yönelmek istemesindeki amaç kendi bağımsızlığını ve özerkliğini kazanmak
istemesidir. “Arkadaş merkezli” olma “aile merkezli” olmanın yerini alır. Bu dönemde yoğun bir
şekilde akranlarının ve arkadaş grubunun kendisinin dış görünüşünüyle, davranışlarıyla ve
duygularıyla yakın şekilde ilgilendiğini düşünür. Bunun dışında toplumda statü edinme, saygınlık
kazanma ve başkaları tarafından onaylanma ihtiyacı hissederler. “Özdeşleşme” bu dönemde sıklıkla
görülür. Özellikle bu dönemde “onun gibi olmak istediği” kişileri arar. Bu aile içinde kendine yakın
hissettiği bir kişide olabildiği gibi ünlü bir sanatçı da olabilir. Ergenlik dönemi aslında bireyin “kimlik
arayışı” içinde olduğu dönemdir. Kendine ait bir yaşam felsefesi, dünya görüşü benimsemeye çalışır.
Ergenlik Döneminde Duygusal Değişim:
Bu dönemde ergenin yaşadığı duygular oldukça değişken yapıdadır. Duygularında istikrarsızlık
yoğun olarak göze çarpar. Çok sevindiği ve mutlu oldukları bir durum karşısında bir anda ağlamaya da
başlayabilirler. Hatta ani bir şekilde değişen bu duygu hali ergenin çevresindeki kişileri de şaşkına
çevirebilir. Bunun dışında duygularını tam olarak kontrol edemezler, duygular daha derin ve
coşkuludur. Bu yoğun yaşanılan duygu durumları onların ses tonlarına, yüz ifadelerine de yansır.
Özellikle yapmak istemedikleri bir şeyi yüksek sesle ifade ederler. Yine bu dönemde yalnız kalma ve
hayal kurma ihtiyacı yoğun şekilde hissedilir. Bunlar karşı cinsle ilgili hayallerden tutun da
gelecekleriyle ilgili hayallere kadar çok çeşitli olabilir. Ergenlik dönemindeki bireyler çoğu zaman
gelecekleri ile ilgili yoğun kaygı yaşamaya başlarlar ve bundan dolayı hayallerinde gelecek ile ilgili
planlara çok fazla yer verirler. Genellikle odalarında kendileriyle baş başa kalıp muhakeme yapmak
onların hoşuna gider. Genelde bu durum karşısında anne ve babalar acaba kötü bir durum mu var,
üzgün mü, bir şey mi oldu gibi endişelere kapılabiliyorlar.
Ergenlik Döneminde Ruhsal Gelişim:
Ergenlik dönemindeki bireylerin kendileriyle ilgili sorun alanlarından biri fiziksel görünümleridir.
Çünkü bu dönemde vücudundaki değişikliklerden utanma ve buna bağlı olarak kendini toplumdan
soyutlama sıklıkla görülür. Bu dönemde bazı saplantılı düşünceler oluşabilir. Örneğin; herkesin onun
değişen vücuduna baktığı, belirginleşen göğüslerinin dikkat çektiği tarzındaki düşünceler gibi.
Bunların dışında ergenlik döneminde yaşanabilecek psikolojik kökenli problemlere baktığımızda
gençler arasında görülme sıklığı açısından en yaygın olanlar depresyon, davranış bozukluğu madde
kullanımı, yeme bozuklukları, sosyal fobi, sınav kaygısı ve tırnak yeme yer almaktadır. Ergenlik
çağında “depresyonun” sıklıkla görülmesinin nedeni bireyde soyut düşünce sisteminin (11-12 yaş)
başlamasıyla birlikte öğrenilmiş çaresizliğin ortaya çıkması ve gelecek endişelerinin artmasıdır
(Yavuzer,H. Gençleri Anlamak). Ergenlik döneminde depresif belirtiler gösteren gençlerde
karamsarlık, yorgunluk, uykusuzluk, çökkünlük, içinekapanıklık gibi duygular görülebildiği gibi aşırı
derecede asilik, hırçınlık, vurdumduymazlık da görülebilir. Okula ve derslere karşı ilgi azalabilir. Yine
bu süreç içinde olaylar karşısında tahammül etmekte zorlanırlar ve gelecekleriyle ilgili yoğun kaygı
durumu yaşarlar.
“Sosyal fobi”, sıklıkla ergenlikte başlayan bir ruhsal sorundur. Bu kişilerin bulundukları sosyal
ortamlarda başkalarıyla olan iletişim becerileri zayıftır. Başkaları tarafından eleştirilmekten aşırı
korkarlar, tedirgin olurlar ve bu yüzden yavaş yavaş kendilerini sosyal ortamlardan çekmeye başlarlar.
Ergenlik döneminde görülebilecek bir diğer sorun ise “yeme bozukluklarıdır”. Anoreksiya nevroza
adını verdiğimiz yeme bozukluğu özellikle ergenlik döneminde sıklıkla görülür. Genel olarak 12-18 yaş
arasında başlar ve kişide şişmanlamaya karşı aşırı bir korku oluşur. Bu sebepten dolayı kişi bilinçli
olarak zayıf kalma çabası içinde olur. Yemek yemeyi giderek azaltma sonucu ergenin fiziksel
gelişiminde yavaşlama başlar ve aşırı kilo kaybı görülür. Bunun dışında ergenlik döneminde
görülebilecek bir diğer yeme bozukluğu da Bulimia nevroza’dır. Bu kişiler de dönem dönem aşırı
yemek yemeğe bağlı olarak fazla kilo artışı yaşarlar ve bunu azaltmak için de istekli olarak yediklerini
kusmaya çalışırlar.
Madde ve alkol kullanımı da ergenlik döneminde gençler arasında görülebilen bir diğer sorundur.
Gençlik çağına özgü arkadaş etkisi, merak, teşvik ve özenti, toplumdan kaçma isteği, özgürlük ve ilişki
kurma isteği gibi özellikler gençleri alkol ve madde bağımlılığına sürüklemektedir (Köknel,1997). Bu
dönemde ailenin aşırı baskıcı- otoriter tutumu veya aşırı gevşek bir tutum benimsememesi gencin
alkol ve madde kullanımını da tetiklemektedir. Örneğin; anne ve baba çocuğuna aşırı baskı kuran bir
tutumla yaklaştığında, çok katı bir disiplin uyguladığında çocuk evde bulamadığı özgürlüğü dış
ortamda aramaya başlıyor ve alkol, sigara, madde kullanımı gibi zararlı alışkanlıklara başlayabiliyor.
Tam tersi olarak, ailenin aşırı gevşek bir tutumu benimsemesi, aşırı özgürlükçü bir yaklaşım
kullanılması sonucu çocuk ailesinde hissedemediği sahiplenilme duygusunu dış ortamlarda, farklı
arkadaş grupları içerisinde aramaya başlıyor ve bu gruplarda alkol madde kullanımı riski de artmış
oluyor.
Ergenlik Döneminde Anne Babalara Düşen Görevler:








Ergenlik dönemi sürecinde çocuğunuzu başkalarıyla kıyaslamamaya özen gösterin. Böyle bir
yaklaşım hem sizi hem de çocuğunuzu yıpratır.
Ergenlik döneminde çocuğunuzu baskılayarak, kati bir disiplin uygulayarak denetlemek yerine
konuşup ikna ederek denetleme yöntemi daha olumlu sonuçlar verecektir.
Özellikle bu dönem içerisinde çocuğunuza arkadaş gibi değil onun anne ve babası olarak
davranmanız önemlidir.
Çocuğunuz bir sıkıntı yaşadığında, problemle karşılaştığında sizinle rahatlıkla konuşabileceği
bir ebeveyn olmak çocuk- ebeveyn arasındaki ilişki ve aile içi iletişim açısından önemlidir.
Çocuğunuzun arkadaş çevresini, sık görüştüğü kişileri mutlaka araştırın ve tanıyın. Bu dönem
içerisinde kimlerle arkadaşlık ettiği, kimleri kendisine rol model aldığı önemlidir.
Anne ve babanın davranışları ergenlik dönemindeki çocuklarına karşı tutarlı olmalıdır.
Çocuğunuzun kişiliğini tanımasına ve ortaya çıkarmasına fırsat tanıyın. Kendini ifade edebilme
imkânı tanıyın.
Anne baba olarak bu dönemde çocuğunuza sürekli öğüt vermek, nasihat etmek yerine sizler
davranışlarınızla rol model olmaya çalışın.
KAYNAKÇA:
Yavuzer, H. (2013).Gençleri Anlamak, Remzi Kitabevi
Yazgan, Y. (2013). 99 Sayfada Ergenlikten Gençliğe, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
TED AFYON KOLEJİ
PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ