2013 İNSAN TİCARETİ RAPORU TÜRKİYE KISMI AREM NİSAN 2014 Yönetici Özeti ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yıllık olarak hazırladığı 2013 İnsan Ticareti Raporunun Türkiye kısmında, Türkiye’nin seks ticareti ve zorla çalıştırmaya maruz kalan kadın, erkek ve çocuklar için bir kaynak, hedef ve geçiş ülkesi olduğu vurgulanmış ve Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin, mülteci kamplarında ve Türkiye’deki şehirlerde insan kaçakçılığına karşı savunmasız durumda kaldığı belirtilmiştir. Ayrıca Hükümetin kaçakçılığı engellemek için minimum standartları tam olarak yerine getirmemiş olsa da bu konuda gözle görülür çaba gösterdiği, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu altında hüküm verilmesi ve cezalandırılmaları konularında kayda değer gelişme gösterdiği vurgulanmıştır. İnsan ticaretinin engellenmesi için İnsan Kaçakçılığı ile Mücadele Kanunu’nun onaylanması, Kolluk kuvvetlerinin fiziksel olmayan eğitim konularına ağırlık verilmesi gibi konularda iyileştirilmelerin yapılması gerektiği belirtilmiştir. Raporda Kovuşturma bölümünde Hükümetin, raporlama süreci boyunca daha fazla kaçakçının mahkûm edilmesi ve hüküm giymesi konularında ilerleme gösterdiği, fakat yeni dava sayısının hızla düştüğü belirtilmiştir. Koruma bölümünde ise Hükümetin kaçakçılık mağdurlarını koruma çabalarının yüzlerce mağdurun tespit edilmesiyle sonuçlandığı, ancak kaçakçılık mağdurları için barınma ve hizmetlerin yetersiz kaldığı, Raporlama süresini sonunda Meclis’in 6458 nolu Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nu kabul ettiği ve 2013 yılında yürürlüğe giren kanun ile yeni bir İnsan Kaçakçılığı Mağdurlarının Korunması Bölümü’nün kurulduğu vurgulanmıştır. Son olarak Önleme bölümünde ise Hükümetin yıl boyunca makul önlemleri aldığı belirtilmiştir. Giriş ABD Dışişleri Bakanlığı’nın hazırlamış olduğu 2013 İnsan Ticareti Raporu’nun Türkiye kısmı ile ilgili hazırlanan bu özet çalışmada, insan ticaretinin önlenmesi için önerilen tedbirler, kovuşturma, koruma ve önleme ile ilgili ülkemizin bulunduğu durumun özeti çıkarılmıştır. 2013 İnsan Ticareti Raporu Raporda Türkiye’nin seks ticareti ve zorla çalıştırmaya maruz kalan kadın, erkek ve çocuklar için bir kaynak, hedef ve geçiş ülkesi olduğu ve Türkiye’de tespit edilen insan ticareti mağdurlarının Azerbaycan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Kazakistan, Gürcistan, Bangladeş, Belarus, Moldovya, Rusya ve Ukrayna’lı oldukları belirtilmiştir. Temizlik ve çocuk bakıcılığı gibi işler yapmak için Türkiye’ye gelen kadınların ülkeye geldikleri andan itibaren kaçakçılar tarafından pasaportlarına el koyularak otel, disko ve evlerde fuhuş yapmaya zorlandığı, kaçakçıların, mağdurları zorla çalıştırma ve fuhuşa zorlamak için gittikçe artan psikolojik baskı, tehdit ve borçlandırma yöntemlerine başvurduğu vurgulanmıştır. Yetkililer tarafından korunmama ve polis şiddetine maruz kalma suçlamaları fuhuş yapan trans bireyleri seks tacirliğine karşı savunmasız durumda bıraktığı, Roman kökenli çocukların sokaklarda dilenmek zorunda bırakıldığı ve Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin, mülteci kamplarında ve Türkiye’deki şehirlerde insan kaçakçılığına karşı savunmasız durumda kaldığı belirtilmiştir. Hükümetin kaçakçılığı engellemek için minimum standartları tam olarak yerine getirmemiş olsa da bu konuda gözle görülür çaba gösterdiği, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu altında hüküm verilmesi ve cezalandırılmaları konularında kayda değer gelişme gösterdiği, aynı zamanda, mahkemelerin kaçakçılık zanlılarının dahil olduğu davalardaki beraat oranını düşürdüğü, fakat birçok kaçakçının sonuç olarak daha hafif suçları işledikleri gerekçesiyle daha hafif cezalara çarptırıldığı vurgulanmıştır. Türkiye İçin Öneriler İnsan ticaretinin önlenmesi için; İnsan Kaçakçılığı ile Mücadele Kanunu’nun onaylanması, Kaçakçılık mağdurlarına yardım amaçlı, kapsamlı ve mağdur odaklı bir merkez çerçevesi oluşturulması, Mağdurların kolluk kuvvetlerine gönüllü olarak yardımcı olmaları konusundaki teşviklerin arttırılması, Kaçakçılık failleri ve suç ortaklarının güçlü bir şekilde soruşturulması ve davalarının takip edilmesi, Kolluk kuvvetlerinin fiziksel olmayan eğitim konularına ağırlık verilmesi, Mağdurların belirlenmesi çalışmalarının arttırılması ve işçi tacirliği mağduru olan erkek ve çocuklara özel ilgi gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kovuşturma Hükümetin, raporlama süreci boyunca daha fazla kaçakçının mahkum edilmesi ve hüküm giymesi konularında ilerleme gösterdiği, fakat yeni dava sayısının hızla düştüğü, temelde TCK’nın 80. Maddesi1 gereğince yargılanan 16 sanığın 227. madde gereğince ‘fuhuşa aracılık etmekten’ ya da 109. madde gereğince ‘Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma’ suçundan mahkum olmasının, kaçakçılık suçuna oranla daha hafif cezalar almalarına sebep olduğu belirtilmiştir. Hükümetin, seks tacirliği ve zorunlu işçilikle ilgili çabalarını gösterebilecek olan insan kaçakçılığı ile mücadelede kolluk kuvvetlerince tutulan bilgileri paylaşmadığı vurgulanmıştır. Koruma Hükümetin kaçakçılık mağdurlarını koruma çabalarının yüzlerce mağdurun tespit edilmesiyle sonuçlandığı, ancak kaçakçılık mağdurları için barınma ve hizmetlerin yetersiz kaldığı belirtilmiştir. Hükümet’in, STK’lara destek için 570.000 ABD doları ödenek sağladığı fakat kaçakçılık mağdurlarına barınma ve hizmetler için sabit bir ödenek mekanizması oluşturmadığı, ayrıca STK’ların kaçakçılık mağdurları için işlettiği üç sığınaktan ikisinin yetersiz kaynak, mağdurlara düzensiz bakım ve hizmetten ötürü 1 TCK’nın 80. Maddesi raporunda adını teşkil eden insan ticareti ile ilgili hükümleri içermektedir. raporlama sürecinde kapandığı vurgulanmıştır. Uzmanların, hükümetin işçi kaçakçılığında erkek mağdurları daha az tespit ettiğini belirttikleri vurgulanmıştır. Mağdurların, Sağlık Bakanlığı aracılığıyla ücretsiz sağlık ve psikolojik hizmeti alabildikleri, Türk yetkililerce tespit edilen yabancı mağdurların, altı aya kadar geçerli insani vize başvurusu yapabildikleri ve vizelerini ek bir altı ay daha uzatmak kaydıyla çalışma izni alabilirler ise de, yıl boyunca sadece 1 mağdurun ülkede kaldığı belirtilmiştir. Raporda gözlemcilerin, insani vizesi olanların, iş için uygun başka hiçbir Türk vatandaşının olmadığını kanıtlaması gereken bir iş sponsoru bulmaları şartı ile çalışma iznine başvurma süreçlerinin, çalışma izni olan kaçakçılık mağdurlarının yerel ekonomide yer almalarına karşı önemli bir engel teşkil ettiğini raporlaştırdığı vurgulanmıştır. Hükümetin, mağdurları, kaçakçılara karşı kriminal işlemlere katılmalarına teşvik etmeye devam ettiği, ancak gözlemcilerin, mahkemelerin, mağdurlara avukatlarının eşlik etmesine izin vermediklerini ve sonucunda mağdurların sanıkların tehdidiyle karşı karşıya kaldıklarını raporladıkları belirtilmiştir. Raporlama süresini sonunda Meclis’in 6458 nolu Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nu kabul ettiği ve 2013 yılında yürürlüğe giren kanun ile yeni bir İnsan Kaçakçılığı Mağdurlarının Korunması Bölümü’nün kurulduğu vurgulanmıştır. Yetkililer ve uzmanların, polis ve jandarmanın çoğu zaman kaçakçılık olduğuna dair belirtileri tanımadıklarını ve ulusal yönlendirme mekanizmalarını kullanmayı bilmediklerini belirttiği ve özellikle zorla çalıştırılan mağdurların belirlenmesi sürecinde prosedürlerin tutarsız uygulanmasının, mağdurların korunmasında ve diğer hizmetlerde aksamalara neden olduğu belirtilmiştir. STK’ların raporlarına göre, personel rotasyonu nedeniyle polis memurlarının değişiminin, aralarında birlikte çalışırken güven oluşan yetkililer ve hizmet sunucuları arasındaki yönlendirme sisteminde zayıflamalara neden olduğu vurgulanmıştır. Mağdurların, maruz kaldıkları kaçakçılık suçu sebebiyle dahil oldukları eylemler sebebiyle alıkonulmaları ya da bir cezaya çarptırılmaları ile ilgili bir bilgi olmasa da, zayıf mağdur koruma mekanizmasının mağdurları sınır dışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığı belirtilmiştir. Önleme Hükümetin yıl boyunca makul önlemleri aldığı, yıl boyunca kaçakçılık mağdurlarına157 yardım hattı kurulması için yaklaşık 150.000 ABD doları tahsis ettiği ve yardım hattını televizyon, internet ve havaalanlarındaki posterler aracılığıyla duyurduğu belirtilmiştir. Ayrıca Hükümetin Uluslararası finansman desteğiyle potansiyel ya da belirlenmiş mağdur ve zanlıların bilgilerinin toplanacağı bir yazılım uygulaması başlattığı belirtilmiş, ancak seks ticareti, zorunlu işçilik ve yurtdışına çocuk seksi turizmi amacıyla seyahat eden Türk vatandaşlarını engellemek amacıyla gösterdiği çabaları ise açıklamadığı vurgulanmıştır.
© Copyright 2024 Paperzz