KAPILAR basın bülteni - Mimarlar Derneği 1927

ANKARA “KENT KAPILARI” İLE İLGİLİ BASIN DUYURUSU
Türkiye’de mimarlık kültürünün gelişmesi ve dünya standartlarında uygulanması yönünde çalışmalarıyla
bilinen meslek kuruluşları olarak, Ankara’da “KENT KAPILARI” adıyla imalatına başlanmış olan TAK
örnekleri hakkındaki değerlendirmemizi, kamuoyuna duyurmayı görev biliriz.
1. Antik Roma Uygarlığında muzaffer generalleri ve kayda değer olayları anmak için dikilen “zafer takları”
günümüzde işlevini ve anlamını yitirmiştir. Ulusal bayramlarda veya şenliklerde kurulan geçici dekorlar
dışında, örnekleri ancak ticari-turistik ve militer uygulamalarda gözlenebilen tak çeşitleri, ne gelişmiş bir
kültürün ne de çağdaş demokratik toplumun ifadeleri olabilir. Vereceği mesaj ancak, otoriter bir rejimin
zamandan ve mekândan kopuk sahne dekorlarıyla iştigali olmaktadır.
2. Ankara için önerilen, tarihi dönemlerden toparlama (teknik dille hibrit ve eklektik) dekorlar, fevkalade
işlevsiz, sanatsız ve tasarımsız olmanın yanında, “üslupsuz” nesnelerdir. Çünkü üslup, tanımı gereği olumlu
anlam yüklü bir sözcüktür; olumsuzluk varsa üslup yoktur. (Üslup: Bir sanatçıya, çağa veya ülkeye özgü
teknik, renk, biçimlendirme ve söyleyiş özelliği; sanatçının görüş, duyuş, anlayış ve anlatış biçimi–TDK). Söz
konusu dekorlar ülkemizi, çağımızı veya herhangi bir asal kültürü temsil etmekten uzak olduğu gibi, bir
sanatçının savunabileceği “eser” kapsamına da girmemektedir.
3. Kimliği yok edilen kente yapıştırma unsurlarla, üstelik tarihte olanın da anlamını boşaltarak, kestirmeden
kimlik imal etmeye girişenler için yan bilgi: 20. yüzyıl başına kadar ayakta olan üçüncü sur duvarının
özellikleri hâlâ belleğimizdeki yerini korumaktadır: Surun ünlü kapıları İstanbul Kapı, Sivas Kapı, İzmir Kapı
ve Çankırı Kapı olup, Çankırı Kapı’nın ismi halen Çankırı Caddesi'nde yaşamakta (Roma ve Galat
döneminde “Kengırı”) ve cadde, bugün adı Yıldırım Beyazıt Meydanı ile unutturulan Dışkapı’da
sonlanmaktadır.
4. Günümüzde kentlerin otoyol girişlerine getirilen çağdaş tasarım çözümleri için “kent kapısı” mecazının
kullanımı, yanlış anlaşılmış olmalıdır. Tavla oyunundaki kapı, devlet kapısı, gelir kapısı, masraf kapısı,
bilgisayar portalı ve benzeri giriş/geçiş unsurları sahiden “kapı” şeklinde olmazlar. Bunlar birer soyutlamadır;
somut hale geldiklerinde tebessümle karşılanırlar. Ankara halkını gülümsetebilmek için daha iyi yollar
düşünülmelidir. Apayrı bir vaka olan “oyuncak saat kuleleri” ile birlikte 36 milyon TL ihale bedelinden söz
edilen “yalancı tak-kapılar” yoluyla, ancak ihaleyi alanların yüzü gülebilir.
5. Kentin otoyol girişlerine yeni semboller ve yerine özgü işlevler kazandırabilecek mimar, tasarımcı ve
sanatçılar, ülkemizde mevcuttur. Meşakkatli bir eğitim süreci sonunda edinilen ve yaşam boyu geliştirilip
olgunlaştırılmayı zorunlu kılan ilgili mesleklerin mensupları, söz konusu dekorlarla rencide olmakta ve dünya
pratiği karşısında dolaylı olarak küçük düşmektedirler. Saygın meslek kuruluşlarının, kent girişlerine kalıcı
sahne dekorları inşa edilmesine sessiz kalma lüksü yoktur.
6. Yukardaki temel bilgiler dışında, vurgulanması gereken bir nokta daha vardır: Belediye başkanları, kendi
dar beğenilerine göre savurganlık yapma özgürlüğüne sahip değildir. Türkiye’de kentlerin, yersiz ve
zamansız dekorlarla bezenmesinden daha ciddi sorunları vardır.
Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.
Mimarlar Derneği 1927, Türk Serbest Mimarlar Derneği, Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Koruma ve
Restorasyon Uzmanları Derneği
Ankara için oyuncak saat “kuleleri”
Esenboğa, Eskişehir, İstanbul, Konya ve Samsun “kapıları”