ehliilm.wordpress.com ehliilm.wordpress.com Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla Namazda, Rukûdan önce ve sonra eller kaldırılır. İkinci rekattan üçüncü rekata kalkarken elleri kaldırılır. Bazenleri iki secde arasında eller kaldırılır. Peygamberimiz s.a.v. böyle yapardı. Bizler de onu namaz kılma yönü ile ve her yönü ile takip etmekteyiz. Namazda ellerin kaldırılmayacağına dair gelen rivayetlerin hepsi uydurmadır. Ebu Musa el-Medenî Hiçbir ekleme ve çıkartma yapmama şartı ile, basım hakkı herkes içindir 1 Soru: Esselamualeykum. Allah azze v cel ilminizi arttırsın ve sizi islam üzerine sabit kılsın. Bir sorum olacak Resullahın svs in rukudan sonra elleri kaldırıp ellerini bağladığı ve secde ye giderken tekrar elleri ni kaldırdığı hadis te sabit midir. Birde secde de ellerin kaldırılması bâbı. Allah razı olsun. Cezakallahu hayran. Cevap: We Aleykumusselam. Allah cümlemizden razı olsun. Peygamberimiz s.a.v. şöyle buyurmuştur: Ben nasıl namaz kılıyorsam, o şekilde namaz kılın. (Sahihi Buhari. Kitabul Ezân. Musafirin ezan okuma bâbı) Derim ki: Dolayısıyla bizlerin müslümanlar olarak, namaz kılma şekli olarak Allah Rasulu s.a.v. karış karış takip etmemiz lazımdır. Sorunun cevabını üç başlık altında vereceğim, bir ek mesele zikredip, konuyu özetleyeceğim inşaAllah. Rukudan önce ve sonra elleri kaldırma meselesi: Peygamberimiz s.a.v. namaza başlarken ellerini kaldırırdı. Sonra ellerini bağlardı. Rukuya giderken de ellerini kaldırırdı. Aynı şekilde rukudan kalkınca da ellerini kaldırırdı. Bunlar hadis ilmini bilen alimlere göre icmâ ile kabul edilir şeylerdir. Bu hadisler Sahihtir. Bir çok sahabelerden rivayet edilmiştir. Buhari ve Muslim, sahihlerinde bu hadisleri rivayet etmişlerdir. Yine hadis külliyatı olarak yazılmış sünenlere, mesandilere, meacimlere ve sahih hadisleri toparlama çalışmalarına bakıldığında, hemen hemen bütün eserlerde rukudan önce ve sonra elleri kaldırmanın gerekli olduğuna dair hadislerle karşılaşılacaktır. İbni Mesud'dan r.a. ve başkalarından ellerin rukudan önce ve sonra kaldırılmayacağına dair rivayet edilenlerin hepsi uydurmadır. Buhari, elleri kaldırma risalesinde uydurma olduğunu isbat etmiş, başkaları da bunu uzunlamasına isbat etmişlerdir. Rukudan önce ve sonra ellerin kaldırılacağına dair bir çok hadis varken, bu kadar hadis bir kişiye ulaştıktan sonra onu kabul etmemesi, ancak kendi hevasına uyduğunu, nefsini takip ettiğini göstermektedir. Oysa ki müslümanın Kuran'ı ve Sahih sünneti takip etmesi gerekmektedir. Allah'ın bize Kuran'da bir çok yerde emrettiği gibi. *************************************** Elleri iki secde arasında kaldırma meselesi: 2 Bu konuda Buhari ve Muslim'de hadis yoktur. Ama diğer hadis kitaplarında bu konuda Sahih olarak rivayet edilmiş hadisler bulmaktayız. Mesela Nesâî, es-Sunenus Suğra adlı eserinde Malik el-Huveyris'ten r.h. , o da peygamberimizden s.a.v. ellerini iki secde arasında kaldırdığını rivayet etmiştir. Bunu da Şûbe ve başkaları Katâde'den rivayet ederler. O da Nasr bin Âsım'dan, o da zikrettiğim Malik'ten r.a. rivayet eder. Bu da zayıflanmıyacak bir seneddir. İlletlenmiş de değildir. Dolayısıyla peygamberimizin s.a.v. iki secde arasında ellerini kaldırdığı sahihtir. Bu senedi muasır bazı ilim talebelerinin zayıfladığını gördüm. Zayıflarken de çok fazla ilmî hatalara düştüklerini, gereksizce bir çok râvîye dil uzattıklarını gördüm. Allah ıslah etsin. Sonuçta Hadis sahihtir. Ama burada bir konu söz konusudur. O da şudur: Abdullah bin Ömer gibi bir çok sahabe, Peygamberimizin s.a.v. namaz kıldığını rivayet etmişler, namaz kılarken ellerini kaldırdığını rivayet etmişler, aynı zamanda iki secde arasında ellerini kaldırmadığını da rivayet etmişlerdir. Bu da Sahihi Buharidedir. Bunun tersi Abdullah bin Ömer'den sabit değildir. Sabit ve Sahih olanı budur. O zaman nasıl olur da Abdullah r.h. iki secde arasında elleri kaldırmadığını rivayet eder, Malik r.a. ise kaldırdığını rivayet eder? Bunun en güzel cevabı şudur: Abdullah bin Ömer r.a. Peygamberimizin s.a.v. yanında bolca kalan bir sahabedir. Aksine Malik bin el-Huveyris, onun gibi bolca hadis rivayet eden birisi değildir. Aynı zamanda Peygamberimizin s.a.v. yanında da çok ikamet etmediği rivayet edilmiştir. Aksine, Abdullah bin Ömer doğumundan ölümüne kadar Peygamberimizin s.a.v. terbiyesi ile yetişen birisidir. O zaman şu sonuca ulaşırız: Peygamberimiz s.a.v. genelde iki secde arasında ellerini kaldırmazdı. Ama bazenleri kaldırırdı. O zaman Sünnet olan, genelde iki secde arasında elleri kaldırmamak, ama bazenleri iki secde arasında da kaldırmaktır. ****************************************** Rukudan sonra elleri kaldırdıktan sonra, elleri göğüse bağlama hakkında: Ben, rukudan sonra ellerin bağlanılmayacağına dair hiçbir hadis bilmemekteyim. Aksine, rukudan sonra ellerin bağlanılacağına dair, peygamberimizden s.a.v. hadisler rivayet edilmiştir. 3 Bu konuda en kuvvetli olan rivayet ise, Vâil bin Hucr'dan r.h. gelen rivayettir. Peygamberimiz s.a.v. rukudan kalktığı zaman, ellerini kaldırdı ve ellerini koydu (bağladı). َ َ ْ َ َ َ َ ََ َّ َّ َ َ َْ َ َو ِح َين َرف َع َرأ َس ُه ِم َن، َو ِح َين أ َر َاد أ ْن َي ْرك َع َرف َع َي َد ْي ِه، َو َرف َع َي َد ُيه،صل ْي ُت خلف َر ُسو ِل الل ِه صلى هللا عليه وسلم فك َّب َر ِح َين َدخ َل ََ َ َ َ ُ ُّ َّ َ َ َ َ َ ْ َ َ َ َ ْ َو َأ َش َار بإ،ش َفخ َذ ُه ْال ُي ْس َرى م َن ْال ُي ْم َنى َّ ص َب ِع ِه الس َّب َاب ِ َة ِ َ وجافى وف َر، و َوضع كف ْي ِه،الرك ِوع َرفع يدي ِه ِ ِِ Diğer rivayette ise: ''Semi Allâhu Limen Hamideh'', dediğinde, ellerini kaldırdı. Ve ben o namaz kılarken sağ eli ile sol elini tutarken gördüm. َ َ َّ َّ َ ُ َ َرأ ْي َ ُث َّم ِح َين َق، ُث َّم ِح َين َر َك َع،النب َّي صلى هللا عليه وسلم ِح َين َك َّب َر َر َف َع َي َد ْي ِه ِح َذ َاء ُأ ُذ َن ْي ِه " َس ِم َع الل ُه ِِل ْن َح ِم َد ُه " َرف َع: ال ِ ت َ َ َ َ َّ ً الصَل َِة َو َرأ ْي ُت ُه ُم ْم ِسكا َي ِم َين ُه َعلى ِش َم ِال ِه ِفي،َي َد ْي ِه Derim ki: Bu iki rivayet de, Ahmed bin Hanbelin Müsnedinde geçmektedir. Senedleri de, (muhalefet olmadığından) kuvvetlidir. Gusayf bin el-Hâris şöyle demiştir: Herşeyi unutsam da, Allah Rasulunun s.a.v. namazda iken sağ elini sol elinin üzerine koyduğunu unutmadım. َ َّ َ َّ َ ُ ُ ْ َ َ ُ َ َ َ ْ َ ْ َ ُ َ َ َ َالصَل ِة اض ًعا َي ِم َين ُه َعلى ِش َم ِال ِه ِفي َ ِ ما ن ِ سيت ِمن اْلشي ِاء ما ن ِسيت أ ِني َرأيت َرسول الل ِه صلى هللا عليه وسلم و Derim ki: Bu da Ahmed'in musnedindedir. Geçmiş Vâil'in hadisleri net bir şekilde rukudan sonra ellerin bağlanması gerektiğini göstermektedir. Zaten bu konuda buna muhalefet eden rivayetlerin olmadığını da hatılrarsak, o zaman rukudan sonra ellerin bağlanmasının sünnet olduğunu bilmemiz gerekir. Hatta bunu yapmayana da anlatılıp, bunu yapmaya teşvik etmemiz gerekir. Sehl bin Saad r.a. şöye demiştir: İnsanlar önceden sağ ellerini sol kollarının üzerine(dirsek ile bilek arasına) koymak ile emrolunurlardı.(Sahihi Buhari) َ َ َ ْ َ ْ ْ َ ْ َ َ َّ َ ون َأ ْ َن َي َّ ان ُ الي ْم َنى َع َلى ذ َراع َه َ الر ُج َُل ُ الي ََد َّ ض ََع َالصَل ِة الي ْس َرىَ ِفي َ َ اس ُي ْؤ َم ُر َ ُ الن َ َ ك:ال َ ق،ن سع ٍد َ ِ ن سه ِ َل ب َ »ع ِِ ِ Derim ki: Bu rivayette dirsek ile bilek arasına bağlandığı geçmektedir. Bazı rivayetlerde ise, elden, bilek ve dirsekten aynı anda tutulduğu geçmektedir. Bunu Vâil bin Hucr peygamberimizden s.a.v. rivayet etmiş, İbni Huzeyme Sahih'inde rivayet etmiştir. قام فكبر ورفع، فنظرت إليه: ْلنظرنَ إلى رسولَ هللا صلى هللا عليه وسلم كيف يصلي قال: قلت:وائل بن حجر أخبره قال ثم وضع يده اليمنى على ظهر كفه اليسرىَ والرسغ والساعد،يديه حتى حاذتا أذنيه Tenbih: En kuvvetli rivayetler, ellerin göğüse bağlanılacağını isbat etmektedir. Aksine gelen rivayetlerin hepsi yine uydurmadır. Yani ellerin göbek kısmına bağlanılacağı hakkında Sahhi bir şey yoktur. Hepsi uydurmadır. En kuvvetli rivayetler göğüse bağlanılacağını isbat etmektedir. Bunu İbni Huzeyme Sahih'inde rivayet etmektedir. 4 َ َُ ََ َ ْ َ ْ َ َ ْ َ ُ َ ْ ُ َ َّ َ ُ َ َ ُ ُ َ َ ْ َ ُ َ َ َُْ ْ َ َع ْن َو ِائل ْبن ُح ْجر َق،ن َأب ِيه ْ :ال ِ عن ع، نا سفيان، نا مؤم ٌل، نا أبو موس ى، نا أبو بك ٍر،اه ٍر ِ أخبرنا أبو ط ٍ ِ ِ ِ ْ ع،اص ِم ب ِن كلي ٍب َّ ُ َّ َ َ َ َّ َّ ُ َ َ ْ َ َ َّ َ َ َو َ ض َع َي َد ُه ْال ُي ْم َنى َع َلى َيده ْال ُي ْس َرى َع َلى ص ْد ِر ِْه و،- صلى الله علي ِْه وسلم- "صل ْيت َم َع َر ُسو ِل الل ِه ِِ (Fazla bilgi için bkz: Ziyatul Huşû Bi Ved-il Yedeyni Fil Kiyâmi Bader Rukû. Yazarı: Bedîuddîn eş-Şah es-Sindî) ************************************ Ek mesele: Teşehhüdden sonra 3.rekata kalkıldığında, eller kaldırılır. İmam Buhari'nin Sahih'inde rivayet ettiğine göre, Abdullah bin Ömer r.a. namaza başladığında, rukuya inmeden önce, rukudan kalktıktan sonra, iki rekattan da kalktıktan sonra ellerini kaldırırdı. Peygamberimizin s.a.v. de böyle yaptığını haber verdi. (Sahihi Buhari. Kitabul Ezân. İki rekattan kalkınca elleri kaldırma bâbı) ************************************ Özet: Bir: Rukudan önce ve sonra peygamberimiz s.a.v. ellerini kaldırırdı. İki: Rukudan önce ve sonra Peygamberimizin s.a.v. ellerini kaldırmayacağına dair nakledilenlerin hepsi yalan, iftira ve uydurmadır. Üç: Rukudan sonra, elleri kaldırıldıktan sonra, eller tekrar bağlanır. Peygamberimiz s.a.v. böyle yapardı. Dört: Peygamberimiz s.a.v. bazenleri iki secde arasında ellerini kaldırırdı. Beş: Peygamberimiz s.a.v. ikinci rekattan üçüncü rekata kalktığında, ellerini kaldırırdı. Bizim de her konuda olduğu gibi Peygamberimizi s.a.v. takip etmemiz gerekmektedir. Allah c.c. şöyle buyurmuştur: Peygamber size ne verdi ise, onu alın. (Haşr suresi. 7.ayet.) Derim ki: İşte Peygamberimiz s.a.v. namazı bize bu şekilde öğretmiştir. Biz de ondan aldık, onun dediğini yaptık, onu takip ettik. Elhamdulillah. En doğrusunu Allah c.c. bilir. 5
© Copyright 2024 Paperzz