ÜRETİMİN TIKACI AÇILAMIYOR (MU?)

Çengel
İ^IVıd
[email protected]
ıııi| j.a ıııııa ııu ıııı.u ıv tj3 p v ı.ı.v ıiH
ÜRETİMİN TIKACI
AÇILAMIYOR (MU?)
s i Şubat 2 0 0 1 krizi öncesiydi.
I Özellikle 1 yıl öncesi. Yaklaşık
/
2 yıl önce hafiften başlamıştı
ama o 1 yıl boyunca krize kadar arta­
rak devam etti. Üniversiteli gençler,
gitmek istiyordu. Nereye gideceğini so­
ruyoruz, “Yurtdışma” diyorlardı. Eski­
den Avrupa’n ın bazı ülkeleriyle, A m e­
rika, Kanada gibi ülkelerin adını çok
duyuyorduk, yeni listeye Rusya ile
Uzak Doğu ülkeleri eklenmişti.
Gitmemeleri için
İşte bu “Gideceğim ”lerin en yüksel­
diği günlerde patladı 21 Şubat 2 0 0 1
Ekonomik Krizi. Krizden sonra yakla­
şık I yıla yayılarak azaldı, herhalde bir
şeyler düzeliyordu ki zamanla duyma­
maya başladık. Hatta tam 1 yıl önce
M art 2 0 1 4 ’de, dünyanın ünlü üniver­
siteleri ve firmalarından tersine beyin
göçü olduğu haberini yayınlamıştık.
Ankara ve Anadolu sanayisi doy­
gunluk noktasına ulaşmış, yaklaşık 5
yıldır kabuğunu kıracak atılım lar ve
işbirlikleri peşinde koşuyordu. Ü n i­
versiteleri, m eslek okullarını üretim in
içine çekm eye çalışıyor, Araştırm aG eliştirm e yatırım larına pay ayırmaya
başlıyordu. Bu arada Anadolu Raylı
Ulaşım Sistem leri K üm elenm esi
ARUS gibi ya da tıbbı aletler, altern a­
tif enerji küm elenm eleri gibi ciddi ya­
pılanmalara gidiyordu.
Tuzağa düştük mü?
Başbakanlar, bakanlar destekleyici
mesajlar veriyor, gereğinin yapılacağı­
nı söylüyor, teşvik edici ekonom ik pa­
ketler açıklıyor ancak niyetle uygula­
ma, birbirini tutmuyordu. Herkes "Ye­
ni ve kendi teknolojilerimizi geliştir­
meli, her şeyi üretebilmeliyiz, kurtulu­
şumuz buradadır” diyor, öte yandan
yasal ve bürokratik engeller yerli y e­
rinde duruyordu. Bu arada 6 yıldır kişi
başına düşen milli gelir, birkaç yüz do­
larlık oynam alarla 1 0 b in d olar civ a ­
rında takılm ış, oradan k u rtu lam ıyordu. Böyle devam etm esi kendi
te k n o lo jisin i g eliştirem ey e n , sa n a y i­
sine, tic a r e tin e yeni açılım larla yön
veremeyen ülkelerin düştüğü tuzağın
eşiğinde olduğumuz anlam ına geliyor­
du; orta gelir tuzağı.
İş varsa niye gidiyorlar?
Belki daha önce başladı ama biz
fark edeli son 6 aydır diyebiliriz, genç­
lerin yurtdışına gitme istekleri y en i­
den gündem lerine oturmuş görünüyor.
Bazı yöneticilerim izin “İş var, beğen­
miyorlar” sözleri kifayetsiz kalıyor, bir
şey ifade etm iyor demek onlara. G enç­
ler, yine gitmek istiyor. Sanayide ve ti­
carette yarın iş sahibi edilecek yüzbinlerce nitelikli insan ihtiyacı varken
gençlerimiz, başka kapı arıyor. Bir ters­
lik yok mu bu işte?
Böyleyken Tü rkiye’nin her y a n ın ­
dan 8 2 firmanın birleşerek kurduğu
ARUS, son 2 -3 yıl içinde metro ve hızlı
tren yapımına talip oldu, olduğuyla
kaldı. “Yap” diyen yok. Tıbbi aletler ve
alternatif enerji kümelenmeleri, kendi
çabasıyla emeklem eye çalışıyor; em ek­
leyecek de yürüyecek daha. 1 0 0 1 Gece
M asallarına dönen M alıköy’deki 5 bü­
yük organize sanayi bölgesinin 14 y ıl­
dır yolu ve suyu yok. 2 yıldır süren yol
ihalesi, hiçbir açıklamaya gerek duy­
madan 4 ’üncü kez iptal edildi. Ü niver­
siteler, sanayicilerle işbirliğine hala
mesafeli, yıkamadılar duvarları. Resmi
kurumlar içinde yerli üretime en ciddi
destek Savunma Sanayii M üsteşarlı­
ğ ın d a n geliyor. Ee gerisi?
Ümitleri tıkıyorlar
Geçtiğimiz hafta Yazı İşleri Müdü­
rümüz Ö m ür Ü nver’le yaptığı söyleşi­
de bürokratik engellerden yılan A n k a ­
ra Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir “Her daire, her bakanlık ayn bir
cumhuriyet sanki. Birbirleriyle bilgi
paylaşmazlar, ortak veri tabanın oluş­
turamazlar. Dünyanın hiçbir yerinde
böyle bir anlayış yok” demişti. Ankara,
bırakın üretmeyi, bürokrasinin ve bazı
yerel yönetim lerin keyfiliğiyle meşgul.
Başbakanların, bakanların, sanayicile­
rin, ekonom istlerin, akademisyenlerin
ne söylediği ne yaptığıyla ilgileniyor,
bildiğini okumaya devam ediyorlar.
Yerli ü re tim in ve orta g elir tu za­
ğından kurtu lu şu n ön ü n d e bir tıkaç
var sanki. T op yekü n b ir güçle o tık a ­
cı söküp atacak b asın cı y a ra ta m ıy o ­
ruz. Bu tıkacın soru m lu larını, b ir an
ö nce tespit etm ek lazım belki. Ü lk e ­
nin olduğu kadar, g en ç le rin ü m itleri­
ni de tıkıyorlar çünkü.