OBJEKTİF TARİHİ YORUM METODU İLE OBJEKTİF ZAMANA UYGUN YORUM METODU ARASINDAKİ İLİŞKİ Betül CANBOLAT YORUM KAVRAMI Kanun hükmü, yasama organının tercih ettiği çözümün yazılı olarak ifade edilmesidir. Kullanılan deyimler veya üslup yasama organının gerçek iradesinin kolayca anlaşılmasına her zaman imkân vermeyebilir. Kanun hükmünün yorumunda hakiki maksadı aramak gerekir1. Bir kanun hükmünün gerçek anlamını ve kapsamını belirlemek amacıyla, kanunun özünün tespitine o hükmün yorumlanması denir. Yorum yalnızca kanunun anlamının açık olmadığı ve çeşitli anlamlara geldiği hallerde başvurulacak bir işlem değildir. Asıl olan kanunun özünü tespit etmek olduğundandır ki, kanunun her bir kelimesi ve cümlesi yoruma bağlı tutulmalıdır2. Maddede kullanılan kelimeler yorumun hareket noktasıdır; fakat son noktası değildir. Hâkim, maddenin sözünün yanında, maddenin özünü de araştıracaktır. Bununla beraber sözün hangi anlama geldiği, en önemli yorum öğesidir. Yorumu yapılacak norm sadece kanundaki bir norm olmayıp, yazılı hukuk kurallarının her türlüsü olabilir. Örf ve adet kuralları da yoruma tabidir3. Türk Medeni Kanunu’nun 1. maddesinde yer alan “Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konulara uygulanır.” düzenlemesine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10.12.2003 tarih, 2003/6-731 E, 2003/742 K. sayılı kararında aşağıdaki şekilde açıklık getirilmiştir: “Yasanın hükmünün açık olmadığı durumlarda anlamının ne olduğu yorum ile tespit edilir. Yorum genel olarak lâfzi (söze bağlı) yorum, sübjektif yorum, çağdaş objektif yorum ve serbest yorum metodu ile sonuca varılır. Yasa koyucu yasanın uygulanmasında hem söz (lafzına) hem de özünün (ruhunun) göz önünde tutulmasını benimsemiştir. Yasanın özünden anlaşılacak olan onun amacıdır. Yasanın sözü daima amacı (ruhu) ile denetlenmeli ve sözün amaca aykırı düştüğü durumlarda amaca üstünlük tanınmalıdır.4” Bir yorum yapılırken birkaç safha göz önünde bulundurulur: 1. Yorumun amacı ne? 2. Hangi yorum metodlarından yararlanılacak? 3. Elde edilen yorum somut olaya nasıl uygulanmalı? Yorumun amacı, kanun koyucunun sübjektif ve objektif iradesini tespit edebilmektir. 1 KARAYALÇIN, Hukukta Öğretim-Kaynaklar-Metod, Ankara 1981, s.59. ZAPATA, Medeni Hukuk, Ankara 2007, s.6. 3 ÖZTAN, Medeni Hukuk’un Temel Kavramları, Ankara 2011, s.133. 4 YHG, 10.12.2003 T, 2003/6-731 E, 2003/742 K 2 YORUM METODLARI 1) SÜBJEKTİF TARİHİ YORUM METODU Hâkimin, kanun koyucunun bu hükmü koyarken bu hükmü koyarken sahip olduğu iradesini ve amacını araştırıp bulmasını arayan yorum metodu “sübjektif tarihi yorum” olarak adlandırılır. Hâkim, sonraki değişiklikleri göz önünde tutmamalıdır. Çünkü kanun koyucunun o andaki iradesi onun hangi ihtiyaçları nazara aldığını gösterir. Hâkim bu amacı ortaya çıkarabilmek için gerekirse kanunun hazırlanması sırasındaki; meclis tartışmaları, meclis zabıtları ve kanunun gerekçesinden yararlanmalıdır5. Sübjektif tarihi metod, dürüstlük kuralı ve hukuki güven prensibi ile bağdaşmadığı için tamamen terk edilmiştir6. 2) OBJEKTİF TARİHİ YORUM METODU Objektif tarihi metod, geçmişteki kanun koyucunun farazi iradesini araştırır. Hâkim, bu metotta normun ortaya konuş anındaki anlamını tespite çalışır. Kanun koyucunun o maddeyi koyarken hangi nedenleri göz önünde tuttuğunu araştırır. Bu yorumda, kanun koyucunun sadece sübjektif iradesi değil, zamanın politik, ideolojik, sosyal ve ekonomik durumu göz önünde tutulur. Objektif tarihi yorum metodunda, hâkim, kanun koyucunun kullandığı kelimelerden onun değer hükümlerini ve amacını belirler. Objektif tarihi yorum metodu kuvvetler ayrılığı prensibi ile uyum içindedir; dolayısıyla bu metodla hukuki güven sağlanmış olur. Diğer taraftan hâkimin muhtemel sübjektif etkisini sınırlar ve böylece hâkimin keyfi hareketini azaltır. Bu metod kanun koyucunun o maddeyi koyarken takip ettiği amacın, değişen hayat şartları karşısında ihtiyaca cevap veremez hale geldiği, hatta tahammül edilemez olduğu ve kanun koyucunun o anlamda bir hükme yer vermeyeceği hallerde uygulanamaz7. Kanun koyucunun kabul ettiği metod budur. Bu metod İsviçre ve Türk doktrininde uzun süre hâkim olmuş ve İsviçre Federal Mahkemesi’nce de benimsenmiştir8. 3) OBJEKTİF ZAMANA UYGUN YORUM METODU Objektif zamana uygun yorum metoduna göre hâkim, kanun maddesinin anlamını, zamanın ilişkilerinin ışığında belirler. Toplumdaki tüm gelişmeler, değişen yargıları bu metotta göz önünde tutulur. Tarihi muhteva, günün hukuki ilişkileri karşısında arka plana itilir. Böylece, maddenin konuş amacı da zaman içinde bu yorum metoduna göre değişikliğe uğrar. Objektif zamana uygun yorum metodu bazı problemleri yanında getirir. Bu metotta hâkimin maddenin konuş amacından bağımsızlaşması dozu biraz fazladır ve bu da hukukta güven ilkesini önemli ölçüde zedelemektedir. Kuralın önceden görülebilirliği, hesaplanabilirliği, güvenirliği yeterince korunmamaktadır. Ayrıca hâkime tanınan serbesti, kuvvetler ayrılığı ilkesini de zedelemektedir. Bu nedenlerle objektif zamana uygun yorum metodu ihtiyatlı kullanılmalıdır9. 5 ZAPATA, Medeni Hukuk, Ankara 2007, s.7. ÖZTAN, Medeni Hukuk’un Temel Kavramları, Ankara 2011, s.134. 7 ÖZTAN, Medeni Hukuk’un Temel Kavramları, Ankara 2011, s.134, 135. 8 ZAPATA, Medeni Hukuk, Ankara 2007, s.7. 9 ÖZTAN, Medeni Hukuk’un Temel Kavramları, Ankara 2011, s.135. 6 Objektif zamana uygun yorum metodu kanun koyucunun o maddeyi koyarken takip ettiği amacın, değişen hayat şartları karşısında ihtiyaca cevap veremez hale geldiği, hatta tahammül edilemez olduğu hallerde başvurulan bir yol olmalıdır. OBJEKTİF TARİHİ YORUM METODU İLE OBJEKTİF ZAMANA UYGUN YORUM METODU ARASINDAKİ İLİŞKİ VE FARKLAR Objektif tarihi yorum metodu, geçmişteki kanun koyucunun farazi iradesini araştırır. Objektif zamana uygun yorum metodu ise kanun koyucunun farazi iradesini araştırmaya gerek duymaz. Objektif tarihi yorum metodunda hâkim, kanunun çıktığı andaki muhatabın o kanundan ne anladığını tespit etmeye çalışır. Objektif zamana uygun yorum metodunda ise hâkim, kanun maddesinin anlamını, zamanın ilişkilerinin ışığında belirler. Objektif tarihi yorum metodunda hâkim yasama organının yetki alanına müdahalede bulunmadığı için kuvvetler ayrılığı prensibi ile uyum içerisindedir. Objektif zamana uygun yorum metodunda ise hâkimin verdiği hüküm yasama organının yetkisine bir anlamda müdahale anlamına gelebileceği için kuvvetler ayrılığı prensibi ile çelişir. Objektif tarihi yorum metodu toplumdaki hukuki güveni sağlar; ancak objektif zamana uygun yorum metodu toplumdaki hukuki güvenin sarsılmasına neden olabilir. Objektif tarihi yorum metodu hâkimin keyfi hareketini sınırlar; ancak objektif zamana uygun yorum metodu hâkime geniş bir yetki alanı sağlar. Her iki yorum metodunda da dürüstlük ilkesi esastır. Objektif zamana uygun yorum metodu objektif tarihi yorum metoduna göre hayatın devamlı değişen icaplarına uyum sağlaması ve kanunu dinamik bir varlık haline getirerek elastikiyet kazandırması açısından yararlıdır. Objektif tarihi metod İsviçre ve Türk doktrininde uzun süre hâkim olmuş ve İsviçre Federal Mahkemesi’nce de benimsenmiştir. Objektif tarihi metodun yetersiz kaldığı hallerde ancak objektif zamana uygun yorum metoduna başvurulmalıdır. ÖRNEK YARGITAY KARARLARI 1. Objektif tarihi yorum metodu ile ilgili: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10.12.2003 T, 2003/6-731 E, 2003/742 K sayılı kararında 743 sayılı TMK’nın 583, 588, 4721 sayılı TMK’nın 642,646, 648, 1028 ve 2004 sayılı İc.İf.K’nın 94, 121. maddeleri doktrindeki görüşler ve kanun hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihte yasa koyucunun güttüğü amaç mukayese edilerek, alacaklı davacının icra takibi sonucu borçlunun taksim edilmemiş bir miras hissesini haciz ettirmesi halinde alacağı yetki belgesi ile gerekirse dava açmak suretiyle veraset belgesi alarak ortaklığın çözülmesinden sonra paylaştırma aşamasında yine mirasçının paylaşımla ilgili haklarını korumak, mirasçının payını almak, gelirlerini toplamak ve bunları yasaya göre teslim edilmesi gereken yere vermek üzere bir kayyım tayin ettireceğine hükmedilmiştir. 2. Objektif zamana uygun yorum metoduyla ilgili: Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 19.12.1985 T, 1985/2015 E, 1985/3454 K sayılı kararında ortaklarından ikisi ölmüş ve bu nedenle TTK’nın 185/F.1 Borçlar Kanunu m.535 uyarınca gerçekte infisah etmiş bulunan kolektif şirketin “kamu düzenini ilgilendiren bir sorun olmadıkça çağdaş yorum biçimine göre sorunun şekil ve lafzından ziyade işin özüne bakarak çözmek gerektiğinden” bahsedilerek tüzel kişiliği devam ettiğine hükmedilmiştir. SONUÇ Türk doktrininde ve Türk hukuk uygulamasında yaygın olarak objektif tarihi yorum metodu kullanılmaktadır. Ancak kanunun değişen hayat şartları karşısında yetersiz kaldığı hallerde objektif zamana uygun yorum metodundan da yararlanılabilmektedir. Betül CANBOLAT Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğrencisi KAYNAKÇA ÖZTAN Bilge KARAYALÇIN Yaşar ZAPATA Tan Tahsin Kazancı İçtihat Bilgi Bankası : “Medeni Hukuk’un Temel Kavramları” 35. Bası, Ankara 2011 : “Hukukta Öğretim-Kaynaklar-Metod” 2. Bası, Ankara 1981 : “Medeni Hukuk” 5. Bası, Ankara 2007 : www.kazanci.com
© Copyright 2024 Paperzz