UNESCO “YAŞAYAN İNSAN HAZİNESİ”

Bilim, Teknik ve Endüstri Dergisi . Scientific, Technical and Industrial Journal
Kasım - Şubat 2013
November - February 2014
Sector / Sektör : 44
ISSN 1304 - 6578
Ücretsizdir / Free of Charge
Türkiye Seramik Federasyonu Dergisi
Journal of Turkish Ceramic Federation
UNESCO “YAŞAYAN İNSAN HAZİNESİ” ÖDÜLLÜ ÇİNİ SANATÇISI: Mehmet Gürsoy
UNESCO “LIVING HUMAN TREASURE AWARD WINNER ÇiNi ARTIST Mehmet GürSOY
Türkiye’nin seramik ihracatı 2023’te üçe katlanacak;
Turkish ceramic exports will be three times that of the present by 2023
Candan Dizdar Terwiel ile Seramik Sanatı Üzerine…
On Ceramic Art with Candan Dizdar Terwiel
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 3
içindekiler
46
37
82
06
08
12
14
38
40
Türkiye Seramik Sektörü Strateji Belgesi ile sektörün elde ettiği kazanımlar…
Gains of the industry by Turkish Ceramic Industry Strategy document
SERAMİK ARAŞTIRMA MERKEZİ
CERAMIC RESEARCH CENTER
Çanakçılar Şirketler Grubuna TSF’den Onur Ödülü
Honor Award from TSF to Çanakçılar Group of Companies
Creavit ile Doğadan Banyoya Seriler: Jaws & Bull
Series from Nature to the Bathroom with Creavit: Jaws & Bull
“DUMLUPINAR’DA” KARMA SERGİ
“AT DUMLUPINAR” GROUP SHOW
UNESCO “YAŞAYAN İNSAN HAZİNESİ” ÖDÜLLÜ ÇİNİ SANATÇISI: Mehmet Gürsoy
UNESCO “LIVING HUMAN TREASURE AWARD WINNER ÇiNi ARTIST Mehmet Gürsoy
4 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
40
contents
30
39
38
86
Prof. Dr. Erdal ÇELİK ile Üniversite-Sanayi İşbirliği Üzerine…
On University-Industry Collaboration with Prof. Dr. Erdal ÇELIK…
Türkiye’nin en büyük seramik showroom’u NG Kütahya Seramik ile Konya’da açıldı
Turkey’s largest ceramic showroom opens in Konya with NG Kütahya Seramik
Türkiye’nin seramik ihracatı 2023’te üçe katlanacak
Turkish ceramic exports will be three times that of the present by 2023
“MERT VE MACERACI AYI” ‘GÜVENLİ BANYOM’U ANLATIYOR
“MERT AND ADVENTUROUS BEAR” TELL ABOUT ‘MY SAFE BATHROOM’
“İNŞAAT 2023” ADANA’DA DEVAM EDİYOR
“CONSTRUCTION 2023” ONGOING IN ADANA
76
KALE GRUBU’NUN 19’UNCU KARO FABRİKASININ TEMELİ ATILDI
THE FOUNDATION OF KALE GROUP’S 19TH FLOOR TILE PLANT LAID
58
72
74
76
78
82
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 5
TÜRKİYE SERAMİK FEDERASYONU
Yayına hazırlık / Prepared for publication by
Genel Yayın Yönetmeni / Managing Editor
Bülent Tatlıcan - [email protected]
Yayın Koordinatörü / Editorial Coordinator
Aylin Muhaddisoğlu - [email protected]
Yayın Danışmanı / Production Consultant
Mimar / Architect Heval Zeliha Yüksel
[email protected]
Görsel Yönetmen/Art Editor
Mehmet Akif Dilmen - [email protected]
Fotoğraf Editörü / Photography Editor
Murat Sarıaslan (Santral)
İngilizce Çeviriler/ English Translations
Ali Turan Aksoy
İletişim / Communications
Tel: 0212 262 07 66 Gsm: 0533 440 66 91
[email protected]
Araba yolu cad. No:10/B Sarıyer / İSTANBUL
Baskı / Publishing
FRS Matbaacılık Mas- Sit Matbaacılar Sitesi
5. Cad. 34 Bağcılar 34204 İstanbul
Kapaktaki Eser:
İLHAN MARASALI
Bu dergi Seramik Tanıtım Grubu’nun katkılarıyla yayınlanmaktadır.
This journal is published with contributions from Turkish Ceramics Promotion Group
Yazım Kuralları
Seramik malzemelerle ilgili (Cam, Çimento, Emaye dahil) orijinal araştırma, davetli makale, derleme, teknik rapor ve haber türündeki yazılar bilgisayarda yazılmış olarak PC Word belgesi formatında
e-posta ile iletilmeli, ayrıca kağıt çıktısı da Türkiye Seramik Federasyonu adresine gönderilmelidir. Yazar, makalesinde yer alacak görseller 304 dpi çözünürlükte elektronik olarak taranıp CD’de teslim
etmelidir. Eger bu mümkün değilse mutlaka dia ve kart baskı (10x15 cm) şeklinde gönderilmelidir. Yazılarda kullanılan şekil, şema grafikler “Word Belgesi” içine yapıştırılmamalı, her biri tek bir
resim belgesi olarak CD ile gönderilmelidir. Kullanılan kaynaklar metin içinde numaralandırılmalı, metin sonunda mutlaka toplanmalıdır. Bilim ve sanat makalelerinde özet kısmının olması zorunludur.
Gönderilecek makalelerin maksimum 1500 sözcüğü geçmemesi gerekmektedir. Gönderilen ya da istenen her yazının kabul edilip edilmemesi ya da düzeltme istenmesinde Yayın Kurulu tam yetkilidir.
“Sanatsal ve Bilimsel” başlığı altında değerlendirilecek makaleler mutlaka en az bir hakem tarafından değerlendirildikten sonra Yayın Kurulu’nca incelenmektedir. Dergideki yazılardan kaynak göstermek
koşuluyla alıntı yapılabilir. Dergiye gönderilen yazılar yayınlansın ya da yayınlanmasın yazarına iade edilmez. Özgün ya da derleme yazılardaki bilgiler ve görüşler yazarın sorumluluğundadır. Ticari
reklamlar firmaların sorumluluğundadır.
6 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
chairman’s message / başkanın mesajı
Değerli Okurlar,
2013 yılını geride bıraktık. Bu süreçte seramik sektörünün uluslararası pazarlardaki gelişmesini incelediğimizde, miktarsal büyümenin devam edeceğini ve katma değeri daha yüksek ürünlere yönelerek birim fiyat artışı
oluşacağını söyleyebiliriz. İç pazarın olumlu gelişmesi, önümüzdeki dönemde ihracatı azaltmayacak, mevcut
fazla kapasiteler kolayca devreye alınabilecektir. Buna bağlı olarak da üreticilerimiz teknolojik ve estetik açıdan daha üstün ürünlere yönelecektir ki bu oldukça olumlu bir gelişmedir.
Avrupa’daki ekonomik krizde İtalya, Portekiz ve İspanya’nın iç pazarda yaşadığı aşırı daralma, bizlerin de
pazarı olan Orta/Kuzey Avrupa ve İngiltere’ye, bu ülkelerden aşırı mal arzlarına neden oldu. Bu da üreticilerimizin hamle yapmasını engelledi. Her geçen gün artan nitelikli Çin ürünleri, anti-damping yasalarıyla
engellense de bu ürünlerin Avrupa pazarlarına girdiğini unutmamak gerekir. Uzakdoğu pazarları çok güçlü
yerel üreticiler, gümrük duvarları ve lojistik nedenlerle sektörde fırsat olarak görülmüyor. Buna karşılık Kuzey
Amerika, özellikle ABD karo için bir fırsat bölgesi olarak öne çıkıyor. Afrika ile ilgili olarak da derneğimiz ve
Orta Anadolu İhracatçılar Birliği (OAİB) çalışmalar yürütüyor.
Türk seramiğinin marka algısının geliştirilmesi, en az orta segmenete yönelik ürünler üretmekten ve kalıcı pazarlara yatırım yapmaktan
geçiyor. Sektördeki oyuncuların miktar yerine ürün niteliklerini artıran yatırımlara yönelmesi, Türk seramiğini, ucuz ürün algısından
bir kademe üste taşıyacaktır. Bu noktada, Turquality desteklerinin
üreticiler için büyük bir yardım, Eximbank kredilerinin ise önemli bir
destek unsuru olduğunu da unutmamak gerekir.
2014’ün tüm birey ve kurumların hayatına yeni ve olumlu açılımlar
getirmesini diliyorum.
Dear Readers;
Ahmet Yamaner
SERFED Başkanı /
Chairman of SERFED
We left behind year 2013. Examining the development of the ceramic industry in international markets in this period, we can say that quantitative growth will continue and that there will be an increase in unit prices,
moving towards higher value added values. The positive progress in the
domestic market will not decrease exports in the upcoming period, with
present excess capacity being activated easily. Hence, our manufacturers
will move towards products that are higher technologically and aesthetically, which will be a quite positive development. The excessive contraction experienced by Italy, Portugal and Spain in domestic markets in the economic recession in Europe was cause for over-supply from these countries to Central/Northern Europe and Britain, which are also our markets. This prevented our manufacturers making moves. Chinese ware
with increasingly better quality are prevented by anti-dumping laws; yet one must not forget that these products are
penetrating European markets. Far Eastern markets do not appear to be opportunities for our industry due to very
powerful local manufacturers, customs barriers and logistical reasons. However, North America, specifically USA,
stand out as an area of opportunity for tiles. Our association and Central Anatolia Exporters Union (OAIB) are engaged
in studies in connection with Africa. The advancement of the brand perception of Turkish ceramic depends on producing ware at least catering to the
middle segment and investing in the permanent markets. If the players in the industry opt for investments increasing
product quality instead of quantity, Turkish ceramic will be taken to one higher level than the perception of ‘cheap
product’. At this point, we should not forget that Turquality support is a great help for manufacturers, with Eximbank
loans serving as an important element of support.
I wish that 2014 brings new and positive approaches to the lives of all individuals and companies!...
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 7
bizden / from us
TÜRKİYE SERAMİK SEKTöRÜ
STRATEjİ BElGESİ İlE SEKTöRÜN ElDE
ETTİğİ KAZANıMlAR…
GAiNS oF ThE iNDUSTRY BY TURKiSh
CERAMiC iNDUSTRY STRATEGY DoCUMENT
TüRK SERAMİK SEKTÖRüNüN REKABET GüCüNü, KATMA DEğERİNİ vE İhRACATiNi ARTiRMAK, SoRUNLARiNA ÇÖzüM
BULMAK AMACiYLA BİLİM, SANAYİ vE TEKNoLojİ BAKANLiği KooRDİNASYoNUNDA İLGİLİ TüM KAMU KURUM vE
KURULUşLARi, üNİvERSİTELER, SİvİL ToPLUM KURULUşLARi vE SEKTÖR TEMSİLCİLERİNİN KATiLiMiYLA hAziRLANAN
“TüRKİYE SERAMİK SEKTÖRü STRATEjİ BELGESİ vE EYLEM PLANi” 25.01.2013 TARİhLİ vE 28539 SAYiLi RESMİ GAzETE’DE
YAYiMLANMiş oLUP, SÖz KoNUSU BELGENİN UYGULAMA, İzLEME vE DEğERLENDİRME SüRECİ DEvAM ETMEKTEDİR.
“TURKiSh CERAMiC iNDUSTRY STRATEGY DoCUMENT AND ACTioN PLAN” DRAFTED WiTh ThE PARTiCiPATioN oF ALL
RELEvANT PUBLiC AGENCiES, UNivERSiTiES, NGoS AND iNDUSTRY REPRESENTATivES UNDER CooRDiNATioN BY MiNiSTRY
oF SCiENCE, iNDUSTRY AND TEChNoLoGY To iNCREASE ThE CoMPETiTivENESS, vALUE ADDED AND ExPoRTS oF ThE
TURKiSh CERAMiC iNDUSTRY SEEKiNG To FiND SoLUTioNS FoR iTS PRoBLEMS WAS PUBLiShED iN oFFiCiAL GAzETTE oF
25.01.2013, No. 28539 AND ThE APPLiCATioN, MoNiToRiNG AND EvALUATioN PRoCESS FoR ThE DoCUMENT iS oNGoiNG.
6 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
from us / bizden
Türk Seramik Sektörünün İmajını Yükseltmek ve Küresel Pazar Payını Artırmak vizyonu çerçevesinde; 2012–2016 yıllarını kapsayan Türkiye Seramik Sektörü Stratejisi, ““İç ve Dış Pazarda Sağlıklı Büyümeyi Sağlamak
ve Türk Seramik Sektörünün Rekabet Gücünü Artırmak” genel amacına
sahiptir. Belgenin Uygulama, İzleme ve Değerlendirme sürecine yönelik
Yönlendirme Kurulu ikinci toplantısı 29/08/2013 tarihinde Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığında Daire Başkanı V. Sayın H. Ali ÖZEN başkanlığında
gerçekleştirilmiştir.
Toplantıya Türkiye Seramik Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet
YAMANER, Federasyon Genel Sekreteri Germiyan SAATÇİOĞLU, Seramik
Araştırma Merkezi (SAM) Ar-Ge Koordinatörü Prof. Dr. Alpagut KARA, Gazi
Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman TEKELİ ve Eylem Planında
sorumlu kuruluş olarak yer alan kurumların yetkili temsilcileri katılım sağlamıştır. Toplantıda Şube Müdürü Ziynet Berna ORHAN tarafından son altı
aylık döneme ait değerlendirmeleri içeren bir sunum gerçekleştirilmiştir.
Belgenin uygulamaya sürecine girmesi ile seramik sektörünün elde ettiği
kazanımlar aşağıda yer almaktadır:
• Türkiye Seramik Endüstrisi Hammadde Stratejik Planı hazırlık çalışmalarına başlanmıştır.
• Seramik Sektörü ve Makina Sektörü
bir araya getirilerek işbirliği imkanları araştırılmıştır.
• Eskişehir - Bilecik - Kütahya Seramik İş Kümesi Projesine başlanılmıştır.
• Ocak-Haziran 2013 döneminde Seramik sektörü yatırımları için 11
adet Yatırım Teşvik Belgesi düzenlenmiştir.
• Seramik Sektöründe faaliyet gösteren 2 firmaya Ar-Ge Merkezi Belgesi
verilmiştir.
• Seramik Sektörüne yönelik olarak
toplam bütçesi 6 Milyon TL olan 38
proje desteklenmiştir.
• Seramik Sektörü ile ilgili Teknogirişim Sermaye Desteği kapsamında
toplam 8 adet proje desteklenmiştir.
• İnşaat ve Tesisat Birim Fiyatlar Kitabı hazırlık çalışmalarına Sektör
müdahil edilmiştir.
• Az su tüketen seramik ürünleri ile
ilgili SUVER (Su Verimliliği) Projesi
başlatılması kararı alınmıştır.
• Kentsel Dönüşüm Projesinin Seramik Sektörü için yaratacağı fırsatların araştırılmasına karar verilmiştir.
• Seramik fabrikalarına iltisak hattı döşenmesi konusunda etüd proje
yapım çalışmaları TCDD tarafından başlatılmıştır.
• Ömerli - Gebze - Dilucu Demiryolu Projesi TCDD tarafından etüd
edilmektedir.
• Seramik Sektörüne 1 Ocak-31 Mayıs 2013 döneminde 112,4 milyon
ABD Doları tutarında ihracat kredisi kullandırılmıştır
• Seramik Sektöründe faaliyet gösteren 4 firmanın Enerjide Verimlilik
Artırıcı Projelerinin Desteklenmesi başvurusu inceleme ve değerlendirmeye alınmıştır.
Toplantıda, sunum sonrası eylemlere ait gelişmelerin değerlendirildiği
Uygulama, İzleme ve Değerlendirme Taslak Raporunun görüşülmesine
geçilmiştir. Rapordaki gelişmeler, Uzman Yardımcı Tuğba ALBAYRAK ve
sorumlu kuruluş temsilcileri tarafından aktarılmıştır. Toplantıya katılım
sağlayan ilgili kurum ve kuruşların eylemler hakkındaki değerlendirmeleri
alınmıştır.
Turkish Ceramic Industry Strategy covering 2012-2016 under the vision of “Raising the Image and Increasing the Global Market of Turkish Ceramic Industry” has the general objective of “Ensuring Healthy
Growth in Local and International Markets and to Increase the Competitiveness of Turkish Ceramic Industry”. The second meeting of the
guiding committee, which is part of the application, monitoring and
evaluation process of the document was held chaired by Department
Head Mr. H. Ali Ozan at Ministry of Science, Industry and Technology
on 29/08/2013.
The meeting was attended by Turkish Ceramic Federation Chairman of
the Board Ahmet YAMANER, Federation Secretary General Germiyan
SAATÇIOĞLU, Ceramic Research Center (SAM) R&D Coordinator Prof.
Dr. Alpagut KARA, Gazi University Member of Faculty Prof. Dr. Süleyman
TEKELI and authorized representatives of agencies which are listed as
responsible organizations in the Action Plan. A presentation was made
at the conference by Branch Manager Ziynet Berna ORHAN, containing
assessments regarding the most recent
six-month period.
The gains of the ceramic industry with
the application of the document are listed as follows:
•
Preparatory work for Turkish
Ceramic Industry Raw Material strategy
plan was started.
•
Ceramic Industry and Machine
Industry were brought together searching possibilities of collaboration.
•
Eskişehir - Bilecik – Kütahya
Ceramic Business Cluster Project was
started.
•
Eleven project incentive certificates were issued for ceramic industry investments in January-June 2013
period.
•
Two firms engaged in the ceramic sector were issued R&D Center
certificates.
•
Thirty-eight projects with a
total budget of 6 million TL were given
support oriented to the ceramic industry.
•
Eight projects were given support under the Techno-entrepreneur
Capital Support under the initiative of
Turkish Ceramic Industry.
•
Sector was made part of preparatory work for construction and installation unit rates book.
• Decision was made to start the SUVER (Water Efficiency) Project in
connection with less water consuming ceramic ware.
• Decision was made to search opportunities to be created for the
ceramic industry by urban transformation project.
• TCDD has started to design studies on laying of connection railways to ceramic plants.
• Ömerli - Gebze – Dilucu Railway Project is being studied by TCDD.
• Export credits of 112.4 million USD were made available to the ceramic industry in January 1 – May 31, 2013 period.
• Support for energy efficiency increasing projects for 4 firms engaged
in the ceramic industry were placed under review and assessment.
Application, Monitoring and Evaluation Draft Report was discussed at the
conference after the presentation where developments regarding actions
were assessed. The developments in the report were conveyed by assistant
expert Tuğba ALBAYRAK and representatives of responsible organizations.
Views of participating agencies and organizations on actions were taken.
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 9
bizden / from us
SERAMİK ARAŞTIRMA MERKEZİ
CERAMIC RESEARCH CENTER
Üniversite işbirliği ile sağlanabilecek seramik sanayinin ihtiyaç duyacağı
hizmetleri sunmak, üniversitelerde yürütülen araştırmaları endüstriyel ve
teknolojik gelişmeler yönünde ve sanayicinin gereksinim duyduğu konularda kurgulayarak bu konularda bilgi birikimi sağlamak ve endüstriyel
araştırma konularında deneyimli mezunlar yetiştirmek, yüksek lisans
ve doktora öğrencileri ile üniversitenin araştırma potansiyelini artırmak
ve üniversite sanayi işbirliğinde süreklilik sağlamak amacıyla TÜBİTAK
Üniversite-Sanayi Ortak Araştırma Merkezleri Programı (ÜSAMP) kapsamında 1998 yılında kurulmuştur. 2007 yılında seramik sektöründe faaliyet
gösteren 19 ortak ve Anadolu Üniversitesi’nin eşit ortaklığında şirketleşerek üniversite-sanayi ortaklı bir yapıya kavuşan SAM A.Ş., kuruluş
amaçları doğrultusunda sanayi ağırlıklı bir yönetim anlayışına sahiptir.
Yedi üyeli Yönetim Kurulu’nun altı üyesi sanayiden, bir üyesi ise Anadolu
Üniversitesi’ndendir. Mevcut durumda Türkiye’deki seramik üreticilerinin
%85’inden fazlasıyla (yaklaşık 55 firma) işbirliği içerisindedir. Faaliyetlerine Eskişehir Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde devam eden SAM, Anadolu
Üniversitesi ile imzaladığı bir protokol ile Malzeme Bilimi ve Mühendisliği
Bölümü altyapısını da kullanmaktadır. SAM artan rekabet ortamında sektörün araştırma, teknoloji geliştirme ve yenilik ihtiyacını karşılamaktadır.
Bugüne kadar gerçekleştirilen ortak yarar projeleri ile seramik sektörüne
kayda değer oranda katma değer sağlanmıştır. Bunların yanında doğrudan hesaplanamayan teknolojik destek hizmetleri ve danışmanlıklardan
sağlanan üretim kayıplarının önlenmesi veya giderilmesi gibi hizmetlerle
sektöre önemli katkılar sağlanmıştır.
Seramik konusunda araştırmalar yürüten SAM; seramik karo, sağlık gereçleri, refrakter, sofra eşyaları, seramik boya, hammadde üreticilerine
hitap etmektedir.
Çalışma Alanları
•
•
•
•
•
•
Seramik sektörünün rekabetini artıracak üründe ve üretim yöntemlerinde yenilik geliştirme,
Sektörün ürün kalitesi veya standartlarını artırma, Ar-Ge çalışmalarında ihtiyaç duyduğu
test/analiz, eğitim ve diğer hizmetleri sağlama/sağlanması için girişimde bulunma,
Sektöre teknolojik destek ve eğitim hizmetleri verme, seminer, konferans, panel ve benzeri toplantılar düzenleme, gerektiğinde eğitici/
bilgilendirici yayınlar çıkartma,
Sektöre analiz ve akredite standart
test hizmetleri verme,
Sektöre ulusal/uluslararası teknik
düzenlemeler ile ilgili çalışmalarında
destek olma
Hizmet ve İş Çözümleri
•
•
•
•
•
Seramik sektörü için Ar-Ge içeriği
yüksek olan ortak yarar projeleri,
İkili özel projeler,
Yeniliğe yönelik projeler,
Test-analiz hizmetleri,
Eğitim, danışmanlık, akredite test
hizmetleri Seramik sektörü üreticileri ile üniversitede veya araştırma merkezlerinde çalışan araştırıcılara sağlanan destek yanında, seramik sektöründe üretim yapan
fabrikaların Ar-Ge veya üretim birimlerinde çalışan teknik personele
talepleri doğrultusunda eğitim hizmetleri verilmektedir.
10 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
Ceramic Research Center was founded in 1998 under the TÜBITAK University-Industry Joint Research Centers Program (ÜSAMP) for the purpose of
offering services required by ceramic industry which can be provided through university collaboration, setting up the research conducted in universities in direction with industrial and technological advances and on topics
required by the industry to ensure knowledge to be stored on such topics;
to develop experienced graduates in the field of industrial research, to increase research potentials of universities by Master’s and Ph.D. studies students and to ensure continuity in university-industry collaboration. SAM
A.Ş., which gained a university-industry partnered structure by incorporating under equal partnership of 19 shareholders engaged in the ceramic
industry and Anadolu University in 2007, has an industry weighted management concept in line with its objects of foundation. Six of the sevenmember board of directors come from the industry and one from Anadolu
University. Presently, more than 85 percent of manufacturers in Turkey
(approximately 55 firms) are collaborating. SAM, pursuing these activities
in Eskişehir Technology Development Zone also uses the infrastructure
of Material Sciences and Engineering Department under a protocol signed
with Anadolu University. In this increasing competitive environment, SAM
satisfies the research, technology, development and innovation demand of
the industry. Through joint benefit projects realized so far, its significant
value added was provided to the ceramic industry. In addition, important
contribution was provided to the industry with services like technologic
support which cannot be directly calculated and prevention or elimination
of production losses through consulting services.
Conducting research in the field of ceramic; SAM caters to ceramic tile,
sanitary ware, refractories, tableware, ceramic colorant and raw material
manufacturers.
Fields of Engagement •
•
•
•
Developing innovations on products and production techniques to
increase competitiveness of the ceramic industry,
Increasing product quality or standards of the industry, taking initiative or providing/securing tests/analysis, training and other services
required in R&D work,
Providing technological support and training services to the industry,
Organizing seminars, conferences, panels and similar meetings as
necessary to publish educational/informative publications,
•
Providing analysis and accredited
standard test services to the industry,
•
Supporting the industry in work
relating to national/international, technical regulations.
Services and Business
Solutions
•
Joint benefit projects with high
R&D content for ceramic industry,
•
Bilateral special projects,
•
Innovation oriented projects,
•
Test-analysis services,
•
Training, consulting, accredited
testing services: In addition to support provided to ceramic industry
manufacturers or researchers working at university or research centers, training is provided in line with demand to technical staff working in R&D or production units of ceramic production plants.
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 11
bizden / from us
TÜRKİYE SERAMİK FEDERASYONU SERAMİK SEKTÖRÜ YENİ
YIL BALOSU TURKISH CERAMICS FEDERATION NEW YEAR’S
BALL FOR THE CERAMIC INDUSTRY
Türkiye Seramik Federasyonu her yıl düzenlemekte olduğu Seramik Sektörü Yeni Yıl Balosunu, bu yıl da sektör bireylerini bir araya getirmek ve
keyifli bir gece geçirmelerini temin etmek için 06 Aralık 2013 Cuma günü
Moda Deniz Kulübü’nde gerçekleştirdi. Sektördeki değerli sanayicilerimizin ve üst düzey yöneticilerinin katılımıyla etkinlik gerçekleşti. Gecede kokteyl ve akşam yemeğinin ardından Türkiye Seramik Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yamaner bir
konuşma yaptı. Geçtiğimiz yılın bir değerlendirmesini yapan Yamaner,
sektörün duayenlerinden Çanakçılar Seramik firması Yönetim Kurulu Üyesi ve Onursal Başkanı Sayın Mehmet Çanakçı’ya ve Toprak Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Halis Toprak’a seramik onur ödülleri takdim etti.
12 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
Turkish Ceramics Federation held the Ceramics Industry New Year’s Ball it
holds every year, this year at Moda Deniz Club Friday, December 06, 2013,
bringing together industry individuals, allowing them to have a delightful
evening. The event was held with the participation of esteemed industrialists and senior level executives of the industry.
In the event, Turkish Ceramics Federation Chairman of the Board Ahmet
Yamaner gave a speech after the cocktail party and dinner. Doing a recap of
the previous year, Yamaner presented Ceramic Honor Awards to Mr. Mehmet Şahinkaya, Çanakcılar Seramik firm Member of the Board Honorary
Chairman and Toprak Seramik Chairman of the Board Halis Toprak, two
doyennes of the industry.
haber / news
Çanakçılar
Şirketler
Grubuna TSF’den
Onur Ödülü
Honor Award
from TSF to
Çanakçılar Group
of Companies
Türkiye Seramik Federasyonu’nun sektörün sanat,
bilim, sanayi, teknoloji, tasarım, uygulama ve ArGe gibi alanlarında öne çıkan bireylere verdiği
onur ödülüne bu yıl Çanakçılar Şirketler Grubu
Onursal Başkanı Mehmet Çanakçı layık görüldü.
Düzenlenen özel gecede seramik sektörünün
duayenlerinden Mehmet Çanakçı’ya ödülü TSF
Başkanı Ahmet Yamaner tarafından takdim edildi.
This year, Çanakkale Group of Companies
Honorary Chairman Mehmet Çanakçı was found
worthy of the honor award offered by Turkish
Ceramics Federation to individuals outstanding
in disciplines of the industry like art, science,
industry, technology, design, application and R&D.
His award was presented by TSF President Ahmet
Yamaner to Mehmet Çanakçı, one of the doyennes of
the ceramic industry in the special function held.
Çanakçılar Şirketler Grubu, vitrifiye seramik sağlık gereçleri ve banyo - ofis mobilyaları sektörünün Türkiye’deki lider firmalarından biri olarak faaliyet gösteriyor. Çanakçılar Şirketler Grubu’nun; şemsiyesi altında ürünleriyle dünyaya açılan Creavit’in yanı sıra Doxa ve Armica markaları da faaliyet gösteriyor.
1960’lı yıllarda küçük bir atölyede mozaik tuvalet taşı üretimi ile başlayan markanın başarı yolculuğu 1980’li yıllarda başlayan fabrikasyon süreciyle beraber, vitrifiye seramik sağlık gereçleri üretimini her geçen yıl daha da büyüterek günümüze ulaşıyor.
Çanakçılar Group of Companies is operating as one of the leading firms in Turkey of the vitreous china ceramic sanitary ware and bathroom office
furniture industry. In addition to Creavit, which opens to the world with its product under the umbrella of Çanakkale Group of Companies, Doxa and
Armica also operate under the same roof. The journey to success of the brand which started in 1960s with production of toilet stones in a small
workshop, has come to the present increasing its vitreous china ceramic sanitary ware production each passing year, with the mass production process which started in 1980s.
14 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
news / haber
TSF tarafından onur ödülüne layık görülen Çanakçılar Şirketler Grubu
Onursal Başkanı Mehmet Çanakçı’yı ve Çanakçılar’ın kuruluşunu daha
yakından tanımak isteyenler için başarı öyküsünün anlattığı bir kitabı bulunuyor. “Rüzgâra Karşı... Bir Başarı Öyküsü” bazen tatlı tatlı esen, bazen
de yıkıp geçen rüzgara karşı yılmadan sürdürülen bir başarı yolculuğu anlatılıyor. Ünlü işadamı Mehmet Çanakçı, çok zorlu iklimlerden, çok zorlu
coğrafyalardan geçip bu günlere geldiğini anlatırken: “Bu müessese, imkansızlıklar ve çok zor şartlarda fedakarlıklarla, hayal aleminden mucize
gibi doğdu...” diyor. “Bazen öyle şeyler gelir ki insanın başına, kendimize
olan güvenimizi kaybederiz. Başarısız olacağımızı, üstlendiğimiz işin altından kalkamayacağımızı düşünürüz. Oysa bu güvensizlik duygusunun
hepsi kendi aklımızın ürünüdür” diyen Çanakçı, asla yılmamak gerektiğini
de şu sözleriyle dile getiriyor: ”Elbette çok çabalayıp yine de kazanamadığınız hatta kaybettiğiniz zamanlar olacaktır, ama asla yılmamalı ve
vazgeçmemelisiniz. Vazgeçmek yenilgiyi kabul etmektir çünkü.” Kitabında, pozitif düşünmeyi öneren ve pozitif düşünen insanların hayattan
daha çok zevk aldığının altını çizen Mehmet Çanakçı, kitabına şu sözlerle nokta
koyuyor: “Değişime uyum sağlamak çok
önemli. Yaşadığımız çağ, hızla geçip giden
bir tren gibi... O treni doğru istasyonda yakalayıp binemezseniz, bir daha aynı şansa
sahip olamayabilirsiniz.”
Özellikle Vitrifiye Seramik Sağlık Gereçleri sektöründe ulaştığı büyüklükle Türkiye pazarının ilk üç firmasından biri olan
Creavit, yılda 1,5 milyon adet seramik
sağlık gereci üretiyor. Üretiminin %40’ını
dünya pazarlarına ihraç eden marka,
Portekiz’den Çin’e kadar 60 farklı ülkeye
de kaliteli hizmeti ulaştırıyor ve servis
sağlıyor.
140.000 m2’lik açık alan içerisinde yer
alan 60.000 m2’lik kapalı alan üzerine kurulmuş olan, Zonguldak Gökçebey Vitrifiye Üretim Tesisleri, üretim kapasiteleri
göz önüne alındığında, yılda 1,5 milyon
adet seramik sağlık gereci üretimiyle tek
bir merkezde kurulu en büyük üç tesisten
biri olarak hizmet veriyor. 2006 yılında kurulan, açık alanı 80.000 m2, toplam kapalı
alanı 36 000 m2 olan ikinci kuşak Zonguldak Çaydeğirmeni üretim tesislerinde ise; banyo mobilyaları, gömme
rezervuar ve klozet kapakları, ofis mobilyaları, banyo, lavabo ve mutfak
bataryaları üretiminin tamamı karşılanıyor. Dünyanın ilk Doğa Fabrikası
Her alanda lider olmayı kendine misyon edinen Çanakçılar Şirketler Grubu, sosyal sorumluluk projeleri kadar eğitim ve sanata yaptığı yatırımlarla da dikkat çekiyor. Markanın kurum kültürünün bir parçası olarak
hayata geçirdiği sosyal sorumluluk projesi; Botanik Alan ve Hayvanat
Bahçesi, “Doğa Fabrikası” konsepti ile dünyada bir ilk olma özelliğini taşıyor. Zonguldak Gökçebey’deki Çanakçılar Tesislerindeki 120.000 m2’lik
açık işletme alanının 30 dönümlük bölümünde yer alan “Botanik Alan ve
Hayvanat Bahçesi”nde 75 farklı türden 850 hayvan ve yüzlerce çeşit bitki
yaşıyor. Yine bu alan içerisinde yer alan, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı
“Özel müzeler” statüsünde bulunan Çanakçılar Arkeoloji ve Etnografya
Müzesi de ziyaretçilerini ücretsiz olarak ağırlıyor. Markanın “bir dünya
markası olmak eğitimden geçer” vizyonuyla hayata geçirdiği “Bülent
Ecevit Üniversitesi Gökçebey Mithat-Mehmet Çanakçı Meslek Yüksek
Okulu” ise 2006 yılından beri eğitim hizmet veriyor.
E-kitap linki: http://www.creavit.com.tr/ruzgarakarsi/index.html
Mehmet Çanakçı, Honorary Chairman of Çanakçılar Group of Companies,
who was given an honor award by TSF has a book where he describes this
success story for those who want to get to know him and Çanakçılar organization more. “Against the Wind… A Success Story” tells of a journey to
success which was pursued against the wind which sometimes blows softly,
and sometimes smashing everything on its way”. Renowned businessman
Mehmet Çanakçı, when explaining that on the way to these days, they went
through very tough climates and very tough geographies, says, “This organization was born like a miracle with sacrifices from a world of dreams
under greatly difficult conditions”. Sometimes, such things happen that we
lose our confidence in ourselves. We think that we will be unsuccessful,
that we cannot cope with what we want to do. But all this feeling of lack
of confidence is the product of our own mind”. Çanakçı adds that you should
never give up and says: “Of course, there will be times when you cannot win
or even lose despite your efforts. But you should never give up. Because
giving up is accepting losing”. Underlining positive thinking, stressing that
people who think positive get more pleasure from
life in his book, Mehmet Çanakçı ends his book
with the following words: “It’s very important to
adapt to change. The age we live in is like a train
which goes by fast… If you can’t catch that train
and board it at the right station, you may never get
the same chance again”.
Creavit, which is one of the top three firms of the
Turkish market, especially with the magnitude it
has reached in the Vitreous China Ceramic Sanitary
Ware industry, manufactures 1.5 million pieces of
ceramic sanitary ware a year. The brand, which
exports 40 % of its production to world markets,
brings high quality service to 60 different countries
ranging from Portugal to China.
Zonguldak Gökçebey Vitreous China Manufacturing Plants, set up over an indoor space of 60,000
m2 within an outdoor space of 140,000 m2, serve
as one of the largest tree plants set up in a single
center with its 1.5 million pieces of ceramic sanitary ware production a year in terms of production capacity. In the second generation Zonguldak
Çaydeğirmeni production plants, on the other
hand, founded in 2006 with an outdoor space of
80,000 m2 and total indoor space of 36,000 m2,
the entirety of bathroom furniture, embedded
tanks and toilet bowl lids, office furniture, bathroom, basin and kitchen tap
production is met.
The First Nature Plant of the World
Çanakkale Group of Companies, which has made its mission to lead in every
field, comes to attention with its educational and art projects as much as
its social responsibility related projects. The social responsibility project
launched by the brand as part of its corporate culture, Botanic Space and
Zoo has the property of being a first in the world with its “Nature Plant” concept. 850 animals from 75 different species and hundreds of different species
of plants are living in the botanic space and zoo, which covers a 30-donum
section of the outdoor operating area of 120,000 m2 in Çanakçılar plants
at Zonguldak Gökçebey. Çanakkale Archaeology and Ethnography Museum,
which is under the “Special Museum” status of Republic of Turkey Ministry of
Culture and Tourism, which is also on the same grounds, may be visited free
of charge. “Bülent Ecevit University Gökçebey Mithat-Mehmet Çanakçı Vocational Higher School”, launched by the brand with its vision of “to become
a world brand comes with education”, on the other hand, has been offering
educational services since 2006.
E-book link: http://www.creavit.com.tr/ruzgarakarsi/index.html
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 15
kısa kısa / short news
Creavit ile Doğadan Banyoya Seriler:
Series from Nature to the Bathroom with Creavit:
Jaws & Bull
Creavit, 2013 Sonbahar&Kış Koleksiyonunda yer alan yeni ürünlerinde
gözünü doğaya çeviriyor. İsmini ve ilhamını doğadan alan, Creavit Bull ve
Creavit Jaws Banyo Takımları, sıradanlığa meydan okuyan tasarımlarıyla öne çıkıyor. Doğadan banyoya bu tasarım yolculuğunda Creavit Bull
yeniden doğuşlara gönderme yaparken, Creavit Jaws derin denizlerin
gizemine götürüyor.
Creavit turns its eyes to nature with the new products in its 2013 Fall&Winter
Collection. Creavit Bull and Creavit Jaws Bathroom Sets named after and
inspired by nature, stand out with their designs challenging the ordinary.
While Creavit Bull makes references to rebirths, in this journey of design
from nature to the bathroom, Creavit Jaws takes us to the mystery of the
deep seas.
Creavit Bull ile Banyonuz Yeniden Doğuyor
Your Bathroom is Reborn with Creavit Bull
İlhamını doğadan alan ilk ürün olan “Creavit Bull Banyo Takımı”nda çağlar boyunca yeniden doğuşun, dönüşümün ve verimliliğin sembolü olan
boğa figüründen yola çıkılıyor. Banyolara özel bir ruh getiren bu mistik
figür, bütün görkemiyle yeni başlangıçlara gönderme yapıyor. Maskülen,
iddialı ve sıra dışı tasarımlarıyla öne çıkan üründe lavabo, asma ve tek
klozet ile zenginleştirilerek banyolarınızın havasını değiştiriyor. 50x65
cm ölçülerindeki lavabo, Creavit armatürler ve metal aksesuarlarla tamamlandığında çok daha çarpıcı bir etki bırakıyor.
“Creavit Bull Bathroom Set” which is the first product inspired by nature starts
from the figure of the bull, the symbol of rebirth, transformation and productivity
through ages. This mystic figure bringing a special spirit to bathrooms makes
references to new beginnings with all its magnificence. In the product coming
to the forefront with its masculine, challenging and extraordinary designs, the
basin is enriched with suspended and standalone toilet bowls, transforming the
atmosphere of your bathrooms. The basin of 50x65 cm size leaves a much more
striking effect when completed with Creavit mixer taps and metal accessories.
Creavit Jaws Derin Denizlerin Gizemine Götürüyor
Creavit Jaws Takes One to the Mystery of Deep Seas
Doğadan aldığı ilhamla banyolara büyülü dokunuşlar getiren ürünlerden
bir diğeri “Creavit Jaws Banyo Takımı” gözünü denizlerin efsanevi kralına
çeviriyor. Doğanın kusursuz eserlerinden biri olan köpek balığı bu etkileyici tasarımın çıkış noktasını oluşturuyor. Derin denizlerin gizemli dünyasında bir yolculuğa çıkaran bu ürünlerle banyolara heyecan ve adrenalin
geliyor. Estetiğin yeniden yorumlanmasıyla tasarlanan lavabo ve asma
klozetten oluşan banyo takımı banyolara özel bir hava katıyor.
Yet another product which brings magic touches to bathrooms with inspiration
from nature, “Creavit Jaws Bathroom Set” turns it eyes to the legendary king
of the seas. The shark, one of the perfect creations of nature, forms the starting point of this impressive design. Excitement and adrenalin flow to bathrooms
with these products, taking one to a journey in the mysterious world of the deep
seas. The bathroom set comprising basins and suspended bowls designed with
reinterpretation of aesthetics introduces a special atmosphere to bathrooms.
16 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
kısa kısa / short news
Ege Seramik’ten Ahşabın Sıcaklığını
Yansıtan Seriler Series Reflecting the Warmth of
Wood from Ege Seramik
Ege Seramik, doğa kadar gerçek doğa kadar dayanıklı ahşap koleksiyonu ile evinizin her köşesine taşınıyor.
Ege Seramik portföyünde yer alan ahşap görünümlü seramikler estetik
ve dekoratif bir anlayışla sırlı granit malzemenin dayanıklılığını bir arada
sunuyor. Kullanıldığı mekana doğal bir zenginlik sağlayan ahşap görünümlü zeminler minimalist, modern ve vintage gibi birçok tarzla bütünleşiyor. 2013 koleksiyonunda farklı ebat ve renk alternatiflerine sahip Adonis ve Marvel Wood serileri, iç ve dış mekanda rahatlıkla kullanılabiliyor.
Digital Tile ürünü olarak üretilen Marvel Wood serisi, renklendirilmiş ahşap dokusuyla kullanıldığı ortama canlılık katıyor. Seri, rölyefle desteklenerek daha doğal görünüme kavuşuyor. Adonis serisi ise, sırlı granit
olarak üretiliyor. Ceviz, Akçaağaç, Meşe ve Merbau renk seçeneklerine
sahip seri, banyolarında farklı ahşap dokulara sahip olmak isteyenler için
ideal fırsatlar sunuyor.
Ege Seramik is carried to every corner of your home with its wood collection, that is, as real as nature and as resilient as nature.
The wooden look ceramic ware contained in Ege Seramik’s portfolio offer
an aesthetic and decorative concept together with the endurance of glazed
granite. The wooden look floors introducing a natural richness to the space
they are used in, integrate with numerous styles like minimalist, modern or
vintage. Adonis and Marvel Wood series with different size and color choices
may be used easily in interiors and exteriors in the 2013 collection.
Marble Wood series manufactured as a digital tile product as vitality to settings with its colored wooden look. The series embraces a more natural look
supported with reliefs. Adonis series, on the other hand, comes in as glazed
granite. The series with Walnut, Maple, Oak and Merbau color choices offers
ideal opportunities for those wishing to own different wooden textures in
their bathrooms.
18 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
fuar / fair
Cersaie Fuarı’nın yenilikçi yüzü
Cersai Trade Fair’s innovative face
Kale
20 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
Kale Grubu, dünyanın en büyük seramik ve banyo
aksesuarları fuarı Cersaie’de, en yeni seramik
koleksiyonları ile banyo tasarımlarını sergiledi.
Çanakkale Seramik, Kalebodur ve Kale markalarının yanı
sıra İtalya’da satın aldığı Edilcuoghi, Edilgres ve Campani
markalarıyla uluslararası seramik pazarının en önemli
oyuncularından biri haline gelen Kale Grubu, seramik
ülkesi İtalya’daki Cersaie Fuarı’nın yenilikçi yüzü oldu.
Kale Group exhibited its brand-new ceramic collections
and bathroom designs at Cersaie, the world’s largest
ceramic and bathroom accessories trade fair. In addition
to Çanakkale Seramik, Kalebodur and Kale brands, with
Edilcuoghi, Edilgres and Campani brands purchased from
Italy, becoming one of the most important players of the
international ceramic market, Kale Group was the innovative
face of Cersaie Trade Fair in the ceramic country Italy.
fair / fuar
İtalya’nın Bologna kentinde 23-27 Eylül 2013 tarihlerinde düzenlenen
Cersaie Fuarı’na, Türkiye ve İtalya’daki tesislerinde ürettiği seramik
koleksiyonları ve yenilikçi banyo serileri ile katılan Kale Grubu, toplam
1100 metrekarelik iki ayrı standında, yapıların her türlü ihtiyacına yönelik
işlevsel ve estetik çözümleri sergiledi.
Çanakkale Seramik, Kalebodur, Edilcuoghi, Edilgres ve Campani markalarının yer aldığı stantlarda, ziyaretçiler için rahat dolaşım alanları
oluşturan Kale Grubu; sergilediği ürün ve serilerin en güzel ifadeleriyle
hayalleri süsleyen ambiyanslara dönüştürülmesini sağlayarak, alternatif
kullanım alanlarından örnekler sundu.
Edilcuoghi ve Edilgres markalarının yeni ürünlerini 700 metrekarelik
stantta sunan Kale Grubu, Campani markasının yeni serilerini de galeri
konseptiyle sergiledi. Edilcuoghi Colorboard serisinin yeni ürünlerinin yer
aldığı stantta, ev teması işlendi. Stantta, 4 ayrı koleksiyon ve (80x80 cm
dahil) 7 çeşit ebat ile toplam 34 ürün sunuldu. Edilgres bölümünde ise
Stonelab ve Woodlab koleksiyonlarının yeni ürünleri, otel teması işlenerek anlatıldı. Kalebodur’un, Cersaie Fuarı’nda sergilediği ürünlerin hepsi,
Çevresel Ürün Deklarasyonu - EPD (Environmental Product Declarations) adlı “çevre etiketi”ne sahipti.
İtalyan seramik endüstrisi ile köklü işbirliğimiz daha
da güçlendi
Kale Grubu’nun, seramik sektörünün dünyadaki en önemli buluşma noktası olan Cersaie Fuarı’na katılan ilk Türk firması olduğunu belirten Kale
Grubu Yapı Ürünleri Grubu Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı
İhsan Karagöz, “1987 yılından bu yana Cersaie Fuarı’nda yer alan Kale
Grubu’nun, İtalya’daki seramik endüstrisi ile uzun yıllara dayanan köklü işbirliği, ülkenin seramik üssünde yaptığı marka yatırımıyla daha da
güçlendi” dedi. Türk seramik sektöründe açık ara liderliğini koruyan Kale
Grubu’nun, bu alandaki pazar payını yüzde 30’a çıkardığını vurgulayan
İhsan Karagöz, “Çanakkale Seramik, Kalebodur markalarının yanı sıra
İtalya’da satın aldığı Edilcuoghi, Edilgres ve Campani markalarıyla hızla
büyüyen Kale Grubu, uluslararası seramik pazarının en önemli oyuncularından biri haline geldi. Trend belirleyici, işlevsel, çevreye dost, kaliteli ve
özgün tasarım anlayışını simgeleyen yenilikçi ürünlerle Cersaie’ye farklılık getirecek Kale Grubu; bugün Avrupa’da 3’üncü, dünyada da 12’nci
sırada yer alarak Türkiye’nin global marka yaratma yolundaki yeni oyuncusu olarak sahaya çıkıyor” diye konuştu.
Kale Group, participating in Cersaie Trade Fair held September 23-27,
2013 in the city of Bologna of Italy with its ceramic collections and
innovative bathroom series manufactured in plants in Turkey and Italy,
exhibited functional and aesthetical solutions for all needs of buildings
in two separate stands of a total area of 1,100 square meters.
Kale Group, creating comfortable circulation areas for visitors at the
stands accommodating Çanakkale Seramik, Kalebodur, Edilcuoghi,
Edilgres and Campani brands, offered specimens of alternative usage
areas allowing the products and series on display to be transformed into
ambiences decorating dreams with most beautiful expressions.
Displaying the new products of Edilcuoghi and Edilgres brands in a
700-square-meter stand, Kale Group displayed the new series of
Campani brand in a gallery concept. The whole team was featured
at the stand where the new products of Edilcuoghi Colorboard series
were on display. At the stand, 34 products were exhibited as 4 separate
collections and 7 different sizes(80x80 cm inclusive). In the Edilgres
section, the new products of Stonelab and Woodlab collections were on
display featuring the hotel theme.
Kalebodur’un, Cersaie Fuarı’nda sergilediği ürünlerin hepsi, Çevresel
Ürün Deklarasyonu - EPD (Environmental Product Declarations) adlı
“çevre etiketi”ne sahipti. All products exhibited by Kalebodur and Cersaie
Trade Fair owned the EPD – (Environmental Product Declarations)
“environmental tag”.
Our rooted collaboration with Italian ceramic industry
becomes stronger Kale Group Building Products Group Vice-President in charge of
Marketing, Ihsan Karagöz, who noted that Kale Group was the first
Turkish firm participating in Cersaie Trade Fair, which is the most
important meeting point in the world for the ceramic industry, said, “The
rooted collaboration going back many years with the ceramic industry
in Italy of Kale Group which has been participating in Cersaie Trade Fair
since 1987 became even more powerful with the brand investment made
in the ceramic base of the country”.
Stressing that Kale Group which is the leader of the Turkish ceramic
industry by far has increased its market share to 30 percent, Ihsan
Karagöz added; “Kale group which grew rapidly with Edilcuoghi, Edilgres
and Campani brands purchased in Italy in addition to Çanakkale Seramik
and Kalebodur brands became one of the most important players of
the international ceramic market. Bringing a distinction to Cersaie
with its innovative products, which are trendsetting, functional and
environmentally high quality and bearing an original design concept,
Kale Group today goes on the field as Turkey’s new player on the way to
creating global brands ranking third in Europe and twelfth in the world.
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 21
fuar / fair
BİEN, İtalya’da Özgün
Tasarımlarıyla Göz
Doldurdu
BIEN Meets the Eye
with Its Original Designs
in Italy
Türkiye seramik sektörünün yenilikçi firması
Bien, dünyanın en önemli fuarlarından biri olan
Cersaie Fuarı’na 100’ün üzerinde ürün çeşidiyle
katıldı
Turkish ceramic industry’s innovative firm Bien
participated in Cersaie, one of the world’s most
important trade fairs with more than 100 types
of products
Türkiye’de dijital teknolojiyi kullanarak duvar karoları üreten ilk firma
olan Bien, 23-27 Eylül tarihleri arasında İtalya’nın Bologna kentinde
gerçekleştirilen Cersaie Fuarı’nda yenilikçi ve özgün tasarımlarıyla dikkatleri üzerine topladı. Cersaie Fuarı’nda, uluslararası sektör profesyonellerine, ödüllü ve yeni tasarımlarını sunan Bien, 200 metrekarelik
standında sergilediği tasarımlarıyla herkese ilham kaynağı oldu.
Seramik sektöründe gelecek yılın trendlerini ve modasını belirleyen,
dünyanın en önemli ve en büyük fuarlarından biri olan Cersaie Fuarı’nda,
Bien’in tasarım gücünü ve dünya trendleriyle paralel ürünlerini ziyaretçilerle buluşturduklarını belirten Bien Satış Grubu Başkanı Metin Savcı;
‘’Tasarımdaki öncü duruşumuz, Ar-Ge ve yenilikçi yatırımlarımız, hem
dış hem de iç pazarlar için payımızda artışlar sağlıyor. 55 ülkeye ihracat
yapıyor olmamız küresel bir marka olma yolunda da bize artı bir değer
katmaktadır. Tasarım ve teknolojiye büyük paylar ayırma çabalarımız,
aldığımız ödüllerle meyvelerini vermeye devam ediyor, edecektir de”
diye konuştu.
Bien, fuarda 100’ün üzerinde ürün çeşidini, banyo, mutfak ve yatak
odası gibi birbirinden farklı yaşam alanı örnekleriyle ziyaretçilerle buluşturdu.
Bien, which is the first firm manufacturing floor tiles using digital
technology in Turkey, drew all attention at the Cersaie Trade Fair
held in Bologna, Italy from September 23 to September 27, with its
innovative and original designs. Offering the prize winning and new
designs to international sector professionals at Cersaie Trade Fair, Bien
was a source of inspiration for everybody with the designs on display at
its 200-square-meter stand.
Bien Sales Group President Metin Savcı, who notes that they brought
Bien’s design power and products in step with world trends to visitors
at Cersaie Trade Fair which sets the trends and fashion of the following
year in the ceramic industry being one of the world’s most important
and largest trade fairs, said, “Our pioneer stance in design, our R&D
and innovative investments afford increases in our international and
domestic market share. Our being exporting to 55 countries is a plus
for us on the way to becoming a global brand. Our efforts on allocating
large shares to design and technology is continuing and will continue to
give their fruits with the awards we win”. At the trade fair, Bien brought
more than 100 types of products to visitors with different lifestyle
specimens like bathrooms, kitchens and bedrooms.
22 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
fuar / fair
Cersai 2013’de Creavit...
Avrupa Seramik Sektörü’nün en prestijli
fuarında yer alan Creavit, tasarım harikası yeni
koleksiyonlarını İtalya’da sergiledi.
İtalya’nın Bologna kentinde 23-27 Eylül 2013 tarihlerinde gerçekleşen
Cersaie, her yıl dünyanın çeşitli bölgelerinden gelen sektör profesyonellerini buluşturdu. Ziyaretçilerini 30. Salon C47 standında ağırlayan
Creavit, fuarda yeni tasarımlarının yanı sıra geniş ürün yelpazesinden
özel ürünlerini de sergiledi.
İnovatif perspektifin yansıması olan ve hem markanın yeniliklerini hem
de ürün zenginliğini gözler önüne seren Creavit stand tasarımında özellikle vitrifiye takımları ve banyo mobilyaları yer aldı. İşlevselliği zengin,
çizgileri modern ve kalitesi garantilenmiş ürünleriyle gömme rezervuar
ve kumanda panelleri, asma ve tek klozetler, pisuar ve lavabolar, armatürler ve banyo aksesuarlarını konsept olarak sunan Creavit; renk, ölçü
ve fonksiyonellik açısından zengin alternatifler sundu.
Tasarım ülkesi İtalya ile Dünya markası Türk Seramiğinin buluşmasında; ergonomi, hijyen ve tasarımın harmanı Creavit 2013 yeni ürünleri ve
2014 konjonktürü ile Cersaie fuarında yerini alarak, Türkiye’den dünyanın dört bir yanına ulaşan iddiasını gözler önüne serdi.
Creavit in Cersaie 2013
Taking part in the most prestigious trade fair of
European Ceramic Industry, Creavit exhibited its
design wonder new collections in Italy
Cersaie, held from September 23 to September 27, 2013 in the city of
Bologna of Italy, brings together each year industry professionals from
various parts of the world. Hosting its guests at its stand C47 in Hall
30, Creavit exhibited special wares from its broad product range at the
trade fair in addition to its new designs.
Specifically, vitreous china sets and bathroom furniture were used
in the design of Creavit’s stand which was a reflection of innovative
perspective, revealing both the innovations of the brand and also its
product wealth. Creavit, offering embedded tanks and control panels,
suspended and stand-alone bowls, urinals and basins, tap mixers and
bathroom accessories as products with rich functionality, modern lines
and guaranteed quality presented rich alternatives in terms of color,
dimension and functionality.
In the meeting of design country Italy and world brand Turkish Ceramic;
the batch of ergonomics, hygiene and design; Creavit 2013, taking
part in Cersaie Trade Fair with its new products an 2014 conjuncture,
revealed its claim reaching all over the world from Turkey.
24 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 25
fuar / fair
Ege Seramik, Autumn CollectIon
ile Cersaie Fuarı’ndaydı
Ege Seramik in Cersaie Trade Fair
with its Autumn Collection
Ege Seramik, 23-27 Eylül 2013 tarihleri arasında İtalya’nın Bologna kentinde gerçekleştirilen
Uluslararası Cersaie Seramik Fuar’ında doğal ve şıklığın ön planda olduğu yeni serilerini tanıttı.
Ege Seramik introduced its new series where naturality and elegance were at the forefront at
International Cersaie Ceramic Trade Fair held in the city of Bologna of Italy from September 23 to 27, 2013.
Her yıl olduğu gibi Dünya seramik sektörünün nabzını tutan Cersaie
Fuar’ı bu yıl da sektör temsilcilerini ve sektör profesyonellerini ağırladı.
Ege Seramik, fuarda sergilediği yeni desen, doku ve renk zenginliklerine
sahip Autumn 2013 koleksiyonu ile büyük beğeni topladı.
MARVEL WOOD: Digital baskı teknolojisi ile üretilen Marvel Wood serisi, renklendirilmiş ahşap dokusuyla kullanıldığı ortama canlılık katıyor. 60x60 cm ebadına sahip Marvel Wood serisi, rölyefle desteklenerek
daha doğal görünüme kavuşuyor. Ahşap ve renk uyumunun hâkim olduğu Marvel Wood serisi, alternatif döşeme seçenekleri ile kendi tarzınızı
yansıtma fırsatı sunuyor.
26 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
Like every year, Cersaie Trade Fair which holds the pulse of the global ceramic
industry, this year too played host to industry representatives and professionals.
Ege Seramik drew great appreciation with its Autumn 2013 collection with new
design, texture and color wealth it displayed at the trade fair.
MARVEL WOOD: Marvel Wood series produced by digital print
technology adds vitality to the setting it is used in with its colored
wood texture. 60x60 cm size Marvel Wood series embraces a more
natural look supported with reliefs. Dominated by the harmony of wood
and color, Marvel Wood series allows one to reflect his/her own style
with laying options.
fair / fuar
NEPTUNE: Neptune serisi mozaik görünümlü kusursuz güzelliğinin yanı
sıra turkuaz, bej ve antiasit renk seçenekleri ile kendisine hayran bırakıyor.
Digital Tile teknolojisi ve Pre-cut tekniği ile duvar karosu olarak üretilen
seri, banyo ve mutfaklarda rahatlıkla kullanılabiliyor. 30x60 cm ebadına
sahip seri, rölyefli olma özelliği ile ön plana çıkıyor.
APOLLON: Digital Tile ürünü Apollon serisi, altın ve mozaikle zenginleştirilmiş dekor seçenekleri ile doğal ve göz alıcı şıklığı bir arada sunuyor.
Apollon serisi, mekânlarının yüzeylerinde desen zenginliği isteyenler için
ideal. Apollon serisi, 25x75 ve 45x45 cm alternatif ebatları ile her mekâna
uyum sağlıyor. Eskitme ahşap görünümü ve son dönemlerin moda rengi
turkuazın büyüsü Apollon serisi ile sizi etkisi altına alıyor.
MYRA: Mermerin doğal ve dayanıklı görünümün yansıması olan Myra
serisi, sadeliğin samimiyetini mekânlarınızla tanıştırıyor. 30x60 ve 45x45
ebatlara sahip Myra serisi, Digital Tile teknolojisi ile hem duvar karosu
hem de sırlı granit olarak üretiliyor. Fildişi, kahve ve gri renk seçenekleri
ile Myra serisi, 2 farklı rölyef dokusuna sahip olmasının yanı sıra yatay ve
dikey döşeme seçenekleri ile fark yaratıyor.
PETRA: Digital Tile ürünü Petra serisi, 5 farklı taş dokusunun bir araya
gelmesiyle mekanlarınıza doğal ve şık bir hava katıyor. 15x60 ve 30x60
cm ebatlarıyla sırlı granit olarak üretilen Petra serisi, farklı ebatları ile alternatifli döşeme imkânı sunuyor. Petra serisi, tercih edildiği minimal ve
modern mekânlarda ayrıcalıklı özel alanlar oluşturuyor.
ANATOLIA: Geleneksel dokunun doğallığı ve ışıltısı Anatolia serisi ile
mekânlarınıza taşınıyor. Anatolia serisi, etnik desenleri ile klasik ve modern şıklığı aynı anda yaşamak isteyenlerin öncelikli tercihi oluyor. Interlocking ürün gamında 45x45 cm olarak üretilen seri, iç mekânlarda kullanılmasının yanı sıra aşınmaya karşı dirençli yapısıyla dış mekanlarda da
kullanılabiliyor.
LEGO LIGHT STEEL: 45x45 cm ebadındaki Lego light Steel, çelik görümü ile yaşam alanlarınıza güçlü ve ışıltılı bir hava katıyor. Aşınmaya karşı
dayanıklı olan Lego Light Steel, parlak dokusu ve ışık hareketleri ile ferah
mekânlar yaratıyor. Seri, iç ve dış mekânlarda rahatlıkla kullanılabilme
özelliği ile ön plana çıkıyor.
CRYSTAL: Mikro kristal cam yüzey teknolojisi ile üretilen Crystal serisi,
normal seramik sırdan farklı olarak yüzeye uygulanan mikrokristal camsı
tabaka ile 3 boyutlu derinliğe sahip, doğal, parlak ve kristalize görüntüsü
ile dikkat çekiyor. Farklılık arayan, şık ve kaliteli mekanlar için ideal fırsatlar sunuyor.
NEPTUNE: Neptune series is awed for its turquoise, beige and anthracite
color choices in addition to its mosaic look perfect beauty. The series,
manufactured as a wall tile by digital tile technology and pre-cut
technique may be used with ease in bathrooms and kitchens. The series,
which comes in 30x60 cm size, stands out with its relief feature.
APOLLON: This digital tile product Apollon series presents natural and
striking elegance together with its decor choices enriched with gold and
mosaic. Apollon series is ideal for those seeking design richness on the
surfaces of their spaces. Apollon series matches all venues with 25x75
and 45x45 cm options. The worn wood look and the magic of the in color
turquoise will impress you in the Apollon series.
MYRA: Myra series, which is the reflection of the natural and resilient
look of marble, introduces the sincerity of plainness to your spaces.
30x60 and 45x45 size Myra series is manufactured both as a wall tile and
also glazed granite by digital tile technology. With ivory, brown and gray
color options, Myra series also creates a difference with the horizontal
and vertical laying choices in addition to its two different relief textures.
PETRA: Digital Tile product Petra series introduces a natural and elegant
atmosphere to your spaces as 5 different stone textures come together.
Petra series produced as glazed granite in sizes 15x60 and 30x60 cm allows
alternate laying options with its different sizes. Petra series creates privileged
special areas in the minimal and modern spaces where it is opted for.
ANATOLIA: The naturality and glitter of the traditional texture are carried
to your spaces with the Anatolia series. The series is the priority choice
of those wishing to experience the classical and modern elegance with its
ethnic designs. The series which comes in 45x45 cm size in the interlocking
product range may also be used in outdoor spaces with its wear and tear
resistant structure in addition to its being fit for interiors. LEGO LIGHT STEEL: 45x45 cm lego light steel adds a potent and
glittering atmosphere to your living spaces with its steel look. Abrasion
resistant Lego Light Steel creates spacious venues with its shiny texture
and light place. It stands out with the feature of its being easy to use in
interiors and outdoors.
CRYSTAL: Crystal series manufactured by micro crystal glass surface
technology draws attention with a natural, glossy and crystallized look
with three dimensional depth, thanks to the micro crystal glassy layer
applied to the surface in contrast to ordinary ceramic glaze. It presents
ideal opportunities for elegant and high quality spaces seeking distinction.
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 27
sanat röportajı / art interview
“Seramiğin sadece bir
tekniği ile çalışmaya
dahi
ömür
yetmez”
Candan Dizdar Terwiel ile Seramik
Sanatı Üzerine…
“Life isn’t long
enough to work just
a single technique of
ceramic”
On Ceramic Art with
Candan Dizdar Terwiel
b ü lent tatlıcan
Candan Dizdar Terwiel, akademik çalışmalarını Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü Anasanat Dalı Başkanı olarak yürütmekte olan,
aynı zamanda günümüz Türk sanatçıları arasında haklı bir yer kazanmış bir seramik sanatçısı. Terwiel, yurtiçi ve yurtdışında çeşitli kişisel sergilerin yanı sıra seramik
tarihi ve sanat eğitimi konularında çok sayıda konferanslar verdi. Sanat eğitimi ve
müzecilik çalışmaları ile birlikte Plastik Sanatlar Derneği, Sanat Eğitimcileri derneği üyesidir. Canan Dizdar Terwiel is a ceramic fine artist who is conducting her academic work as Hacettepe University Faculty of Fine Arts Ceramic Department Principal
Art Discipline Head. Terwiel has given numerous conferences domestically and internationally on the topics of ceramic history and art education alongside of various
solo exhibitions. Beside her work as art instructor and in museums, she is a member of
Plastic Arts Association and Art Instructors Association.
28 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
art interview / sanat röportajı
“Akademik çalışma yapmak tartışmasız sanatçıyı besleyen, ileri götüren bir süreçtir. Bu sürecin üniversite içinde olması aynı
zamanda uyulması gereken kriterler bakımından ise sanatçıyı yönlendiren, kısıtlayan bir özelliğe de sahiptir.”“Carrying
out academic studies is a process definitely nurturing and moving forward the artist. And if this process is within the university, then it helps guiding and restricting the artist as it accommodates various rules in terms of criteria to be adhered to.
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 29
sanat röportajı / art interview
Bize kendinizi tanıtır mısınız?
Could you tell us a bit about yourself?
İsmim Candan Dizdar Terwiel, 1960 yılında Ankara’da doğdum ve tüm
yaşamımı bu şehirde geçirdim. Halen eşim Marcel ve oğlum Tahsin ile
Ankara’da yaşamaktayım. Üniversite eğitimimi Hacettepe ve Ankara Üniversitesi’nde tamamladım. 1984 yılında Hacettepe Üniversitesi
Sağlık İdaresi Yüksek Okulu’ndan, 1988 yılında da Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü’nden mezun oldum.1991 yılında “Maiolica” le
ilgili Yüksek Lisansımı ve 1996 yılında da Sanatta Yeterliliğimi bitirerek
Öğretim Üyesi oldum. Sanatta Yeterlilik Programı ile aynı süreçte Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi’nde
okulöncesi çocuklara, kilin kullandırılmasına yönelik Doktora çalışmasına başladım ve 1999 yılında bu programı tamamladım. Yaşamımın çok
büyük bir dilimi öğrencilikle geçti, tüm kazanımlarımı bu süreçlere borçlu olduğumu düşünüyorum. Farklı disiplinlerde eğitim almış olmam ve
farklı alanlarda çalışma şansı bulmuş olmam sanata ve seramik sanatına yaklaşımımda bana çok fayda sağladı. Seramik sanatının zenginliğini
ve gerekliliğini bu sayede daha iyi kavradım.1988 yılında Araştırma Görevlisi olarak başladığım Seramik Bölümü’nde pek çok derse önce asistan sonra hoca olarak girdim. Başta seramik tarihi olmak üzere, dekor
teknikleri ve seramik teknolojileri konularında lisans ve yüksek lisans
seviyelerinde dersler verdim ve halen vermekteyim. Çok sayıda Yüksek
Lisans ve Sanatta Yeterlilik öğrencimi mezun ettim ve şimdi onlar ülkemizin her köşesinde akademisyen sanatçılar olarak çalışıyor ve tanınıyorlar. Sanatçı olmanın gururu kadar onların başarılarını paylaşmak da
beni gururlandırıyor.
My name is Candan Dizdar Terwiel. I was born in Ankara in 1960 and I
have spent all my life in this city. Presently, I’m living in Ankara with
my husband Marcel and son Tahsin. I completed my University education in Hacettepe and Ankara Universities. I graduated in 1984 from
Hacettepe University Health Administration College and in 1988,
Faculty of Fine Arts Ceramics Department. In 1991, I completed my
Master’s study on “Maiolica”, got my art proficiency in 1999, becoming
an instructor. Simultaneously with the art proficiency program, I also
started my Ph.D. studies at Ankara University Faculty of Education
Sciences Fine Arts Education Department on having pre-school use
clay and completed that program in 1999. A large portion of my life
was spent as a student. I believe that I owe all my store of knowledge
to these processes. That I was educated in various disciplines, getting the chance to work in different fields benefited me a lot in my approach to art and especially ceramic art. I got to understand the health
and necessity of ceramic art better, thanks to these efforts. At the
ceramic department where I started to work as a research assistant in
1988, I was a teaching assistant in many courses, later becoming an
instructor. I have given courses and am still doing so at undergraduate
and graduate levels on ceramic history, decor techniques and ceramic
technologies. I had numerous Master and Art Proficiency students
who graduated and who are working and are known as academician
fine artist at every corner of our country. I’m as proud as being a fine
artist sharing their successes.
Akademisyen bir sanatçı olarak, üniversite hayatının
sanatınıza olan katkılarından söz eder misiniz? Akademik çalışma yapmanın bir sanatçı için avantaj ve
dezavantajları nelerdir?
As an academician fine artist, could you tell us about
the contribution of university life to your art? What
are the pros and cons for a fine artist, of academic
studies?
Öncelikle ömrümün çoğunu geçirdiğim Hacettepe Üniversitesi’ni kendi
evim, yuvam olarak gördüğümü belirterek ve burada olduğum için çok
şanslı olduğumun bilinci ile bu sorunuzu cevaplamak isterim. Sadece
bizde değil kanımca tüm dünyada akademisyen olabilmek bir ayrıcalık
olsa gerek. 1984 yılından bu güne yetişmemde emeği geçen başta Prof.
Hamiye Çolakoğlu’nu, Prof. Dr. Sıtkı M. Erinç’i, Prof. Kaya Özsezgin’i,
First of all, I’d like to state that I see Hacettepe University where I’ve
spent most of my life as my home and I’d like to answer this question
with the awareness that I am so lucky to be here. It is a privilege to be an
academician not only here but I believe all over the world. I would like to
mention with gratitude Prof. Hamiye Çolakoğlu’nu, Prof. Dr. Sıtkı M. Erinç,
Prof. Kaya Özsezgin, Prof. Dr. İnci San, Asst. Prof. Yüksel Öcal and all my
30 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
art interview / sanat röportajı
Prof. Dr. İnci San’ı, Yrd. Doç. Yüksel Öcal’ı ve tüm hocalarımı sevgi ve
teachers starting from 1984 and I would also like to mention all our fine
saygıyla, seramik sanatı konusunda yayınlar yapan, eserleriyle bize örartists who have departed from amongst us and those who are still alive,
nek olan aramızdan ayrılan ve hayatta olan tüm sanatçılarımızı da minwho have made publications serving as models for us on ceramic art. They
netle anıyorum. Onlar bizim önümüzdeki sanat yolunu açan ışıklardı ve
were the lights opening the road to art before us and we follow that light.
biz o aydınlığı izledik. Akademisyen olmak size verilen emekle ve sizin
Being an academician is a profession measured by the effort put in you
verdiğiniz emekle karşılığını bulan bir meslek.
and the effort you put in others.
Akademisyen bir sanatçı olarak, yaşadığımız
As an academician fine artist, I believe that
ülkenin gerçeklerinin ve devlet politikalarının
the realities of the country we live in and gov“Sanat eğitiminin üniversadece beni değil, tüm akademisyenleri eternment policies affect shape and guide not
kilediğini, biçimlendirdiğini ve yönlendirdiğini
only me but all academicians. The duties and
site seviyesinde veriliyor
düşünüyorum. Sanatçı ve akademisyen kimresponsibility we take on with our fine artist
oluşu, usta-çırak kültüliklerimizle üstlendiğimiz görev ve sorumluand academician identities do not emerge just
ründen, zihinsel özgürlüluklar salt bizim kontrolümüzle ve kararlaunder our control and by our decisions and
ğe, sorgulama ve şüpherımızla ortaya çıkmadığı gibi evrensel değer
also one has to talk about lots of rules and
ve ölçütleri yakalama çabasında bizim bağlı
requirements which bind us in the effort of
ye ulaşma aşamasında bir
olduğumuz çok sayıda kurallar ve zorunlulukcapturing universal values and metrics. Many
sanat eğitimi programına
lardan da söz etmek gerekir. Bir sanatçı olabenefits of being under the roof of university
geçişi ve ilerlemeyi işaret
rak üniversite çatısı altında bulunmanın birçok
may be counted for an artist. Ability to create
etmektedir.”
yararı sayılabilir. Sanat ortamları yaratabilme,
art settings to be aware of all events, workher türlü etkinlikten haberdar olma, genç ve
ing with young and creative individuals, etc. On
“My personal view is that
yaratıcı bireylerle çalışma vs. Bir taraftan da
the other hand, the responsibilities connected
art education offered at
eğitim ve idari işlerle ile ilgili sorumluluklar,
to education and administrative affairs and the
university level points to a
üniversitenin işleyişindeki kısıtlamalarla özeffort of existing as almost racing in creating
transition to an art edugürlük alanı yaratmada ve zamanı iyi kullanaareas of freedom and using time well. I, mybilme konularında adeta yarış edercesine var
self, believe that a good fine artist can be very
cation program and adolma çabası. Kişisel olarak; iyi bir sanatçının
successful at the university in taking on all
vancement from the mastüm zorlu işleri üstlenmede, yol gösterme ve
tough tasks in guiding and existing with origiter-apprentice culture to
özgün eserlerle var olmada üniversitede çok
nal works. As the university is a unique place
mental freedom questionbaşarılı olabileceğine inanıyorum. Üniversite
where all disciplines are there together and
tüm disiplinlerin bir arada olması ve bilgiye
for accessing knowledge, it is an enormously
ing and reaching doubt.
ulaşmada eşsiz bir yer olması nedeniyle, merich venue affording curious fine artists to find
raklı sanatçıların tüm sorularının cevaplarına
answers to all their questions. But sometimes
ulaşabilme olanağı sağlayan müthiş zengin bir
academic criteria requirements may be in conalan. Ancak akademik kıstaslar ve zorunluluktrast with the identity and personality of the
lar bazen sanatçı kimliği ve kişiliğine ters de
artist too. The criteria for promotion in univerdüşebilmekte. Üniversitelerimizde yükselme
sities is one of the most important matters
kriterleri her zaman tartışılan ve sürekli değişwhich is always discussed and changed all the
tirilen en önemli konulardan birisidir. Özellikle
time. Especially paths and techniques applied
ülkemizde sanat eğitimi vermede uygulanan
in offering art education in Turkey may be peryol ve yöntemler başka ülkelerde örneği göceived as new practices, likes of which have
rülmemiş yeni uygulamalar gibi algılanabilir.
not been seen in other countries. If the permaAkademisyen yetiştiren kurumlar için benimnency, consistency and continuity of principles
senen ilkelerin kalıcılığı, tutarlılığı ve devamadopted for institutions developing academilılığı ön planda tutulabildiğinde sanatçı kimliği
cians is kept at the forefront, then the identity
daha güçlü ortaya çıkabilir. Akademik çalışma
of the artist may emerge in a stronger fashion.
yapmak tartışmasız sanatçıyı besleyen, ileri
Carrying out academic studies is a process
götüren bir süreçtir. Ve bu sürecin üniversite
definitely nurturing and moving forward the
içinde olması aynı zamanda uyulması gereken
artist. And if this process is within the univerkriterler bakımından çok çeşitli kuralları içinsity, then it helps guiding and restricting the
de barındırıyor oluşuyla sanatçıyı yönlendiren,
artist as it accommodates various rules in
kısıtlayan bir özelliğe de sahiptir. Ancak üniterms of criteria to be adhered to. However,
versiteler durağan değil, değişken ve hareketuniversities have a nature which does not conli yapıları nedeniyle sanatla ters değil örtüşen niteliğe de sahiptirler.
trast with but is consistent with art due to their non-stagnant, changing
Benim kişisel görüşüm sanat eğitiminin üniversite seviyesinde veriliyor
and moving structures. My personal view is that art education offered at
oluşu, usta-çırak kültüründen, zihinsel özgürlüğe, sorgulama ve şüpheuniversity level points to a transition to an art education program and
ye ulaşma aşamasında bir sanat eğitimi programına geçişi ve ilerlemeyi
advancement from the master-apprentice culture to mental freedom
işaret etmektedir.
questioning and reaching doubt.
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 31
sanat röportajı / art interview
Seramik sanatını neden seçtiniz?
Why did you pick the art of ceramics?
Belki çok klasik bir cevap olacak ama seramiği bilerek seçmedim. ÇünThis may be a too classical but I didn’t pick ceramic knowingly because
kü bu alanla ilgili hiçbir bilgim ve eğitimim yoktu. Benim tek amacım
I had no knowledge or education in connection with this field. My only
sanatla içiçe olmaktı ve bunun yolunun resim yapmak olduğu önyargısı
purpose was just being involved with art and I took the entrance test
ile seçme sınavına girdim. Ben hep resim yapardım, ne zaman seramikle
with the prejudice that the way to it was painting. I had always painted;
tanıştım ufkum ve sanatla ilgili bakış açım tabut when I got introduced to ceramics, my homamen değişti. Hiç bir zaman pişman olmadım
rizon and art perspective changed fully. I never
ve seramiği öğrendikçe bu dünyanın en keyifli
felt regret for this and as I learned ceramic, I
“Ne zaman seramikle tanışişini yapmada bir insan ömrünün ne kadar kısa
realized how short a lifespan of the human betım ufkum ve sanatla ilgili
olduğunu düşündüm. Bence seramiğin sadece
ing was in doing the most pleasurable job in
bakış açım tamamen değişbir tekniği ile çalışmaya dahi ömür yetmez. İlk
the world. I think life isn’t long enough to work
öğrencilik yıllarımda plastik sanatların tüm
just a single technique of ceramic. In my early
ti… Seramiği öğrendikçe bu
alanlarını kapsadığını keşfettim ve seramiğin
student years, I discovered that it covered all
dünyanın en keyifli işini yapateşli bir savunucusu oldum. Çok uzun yıllar
disciplines of plastic arts and I became a fumada bir insan ömrünün ne
ressam, heykeltıraş ve mimarlara seramiğin
rious defender of ceramic. For many years, I
kadar kısa olduğunu düne güçlü bir sanat olduğunu anlatmaya ve
tried to tell and explain to painters, sculptures
açıklamaya çalışmakla uğraştım. Ama şimdi
and architects how potent an art is ceramic.
şündüm. Bence seramiğin
bunu anlatmak yerine, bunu bilmemenin ayıp
But now, I’m at the age where I think it’s a
sadece bir tekniği ile çalışolduğunu düşünecek yaşa geldim. Sadece
shame not knowing this instead of explainmaya dahi ömür yetmez.”
öğrencilerimize verdiğimiz eğitimde özgün
ing this. I believe that I have a responsibility
“When I got introduced to
seramik eserler ortaya koymaları konusunda
only in our students’ creating original ceramic
sorumluluk taşıdığımı düşünüyorum.
works in the education we offer.
ceramics, my horizon and
Katıldığınız etkinliklerden söz eder
misiniz?
art perspective changed
fully… As I learned tge art
of ceramic, I realized how
short the lifespan of the
human being was in doing
the most pleasurable job in
the world. I think life isn’t
long enough to work on
just a single technique of
ceramic.”
1984 yılından başlayarak öğrenciliğimden bugüne kadar aralıksız sanatın içinde izleyen ve aktif
katılan bir birey olarak yer aldım. Yurt içi ve yurt
dışında 7 kişisel sergim, yüzlerce karma sergi,
sempozyum ve farklı sanat etkinlikleri olmuştur.
Katıldığım etkinlikler kadar, benim için büyük
değer taşıyan; düzenlenmesinde fikir oluşturma
ve organizasyon yapma anlamında görev aldığım çalışmaları söylemek isterim. Avanos yöresi için bir başlangıç olan ve o dönemin Belediye
Başkanı Sayın Seyhan Duru’nun isteği ile başlattığımız, bölüm olarak çok emek verdiğimiz
Uluslararası Avanos Seramik Sempozyumları’nı
ayrıca belirtmek isterim. Bu etkinlik birbirini
izleyen 4 yıl boyunca bir yörenin sanat açısından canlanmasını, atölyeler ve sanatçılar arasında işbirliğini ve yöre halkının kaliteli üretim
açısından bilinçlenmesini sağlayan sıradan bir
sanat etkinliğinin ötesinde yaşamı ve sanatı
buluşturan anlamlı etkinliklerdendi. Yine çeşitli
tezler ya da programlar kapsamında çocuklara
yönelik katıldığım çalışmalar ve bunların içinde
çok büyük bir emek ve ekip çalışmasıyla gerçekleştirdiğimiz Anadolu Medeniyetleri Müzesi
Müdürü Merhum Hikmet Denizli’nin önderliğinde
hazırlanan ve 3 yılın sonunda Türkçe ve İngilizce
olarak basımı yapılan 16 setlik çocuklara yönelik “Senden Önce Anadolu” proje kitaplarıdır. Bu
proje ile ilkokullarda okuyan çocuklara tarihöncesi çağlardan Türkiye Cumhuriyeti’ne kadar geçen sürede Anadolu’da yerleşen uygarlıklar çocuk kahramanlar aracılıyla
anlatılmaktadır.
32 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
Could you tell us about the events
you participated in?
Starting from 1984, from my student years until
now, I was involved with art with no breaks as a
monitoring and actively participating individual.
I have held 7 solo shows, hundreds of group
shows and attended symposiums and various
art events locally and abroad. As much as the
events I participated in, I’d like to mention the
projects that are of great value to me in organization of which I took part giving opinions and
helping preparation. I’d like to especially mention the International Avanos Ceramic Symposiums which were a start for Avanos region
which we started as a result of the wishes of
then-mayor Seyhan Duru into which we have
put great efforts as a department. This event
was a meaningful one bringing together life and
art beyond being an ordinary art event which allowed revitalization of the art of a region, collaboration between studios and artists, helping
the people of the region to become aware of
high quality production for a period of four consecutive years. Also, there is the set of books
“Anatolia Before You” for children published in
Turkish and in English in 16 sets at the end of
three years prepared under the leadership of
Anatolian Civilizations Museum Director late
Hikmet Denizli which we achieved through great
effort and teamwork, which is the most important of the work I participated in oriented to
children in terms of various theses or programs.
This project narrates the civilizations of Anatolia from the prehistoric
ages until Republic of Turkey through child heros.
art interview / sanat röportajı
Türkiye’de seramik eğitimini değerlendirir misiniz?
Üniversite sanatçı iletişimi istenen düzeyde gerçekleşiyor mu?
Could you assess ceramic education in Turkey? Does
the university fine artist communication take place at
the desired level?
Türkiye’de seramik eğitimi sadece üniversitelerle sınırlı bir alanı içermiyor. Seramik üretimi yapan özel atölyeler (Bingül Başarır, Mehmet Tüzüm Kızılcan, gibi), geleneksel üretim yapan yöreler (Kınık, Avanos gibi),
Seramik Meslek Yüksek Okulları, Meslek Liselerinin seramik bölümleri,
belediyelerce açılan seramik kursları, özel veya kamuya ait sanat galerilerinin seramik kursları, anaokullarında çocuklara verilen seramik
dersleri, seramik fabrikalarında yapılan eğitim amaçlı stajlar gibi seramik eğitiminin kendi amaç ve kurallarına göre sürdürüldüğü ve neredeyse her kesime ve yaşa yönelik seramik eğitiminin verilebildiği görülmektedir. Seramik eğitiminin üniversitede verilmesinin farklılığı ise;
bu eğitimi alan kişilerin birer sanatçı ve seramik eğitimcisi olarak uzmanlaşabilmeleridir. Üniversitelerimizde verilen seramik eğitimi çağdaş
sanat eğitimi bakımında ele alınarak dünya ile karşılaştırıldığında iyi bir
düzeye sahip olduğu görülebilir. En temel ölçüt bu konuda son yıllarda
ülkemizde eğitim almak isteyen yabancı öğrencilerin sayılarındaki artış
ve düzenlediğimiz etkinliklere yurt dışından katılmak isteyen sanatçıların nitelikleri ve sayılarıdır. Ülkemiz seramik alanındaki etkinliklerle
tanınan ve bilinen bir konumdadır. Ayrıca farklı kentlerimizdeki seramik
bölümlerinin birbirleriyle olan olumlu ilişkileri ve ortak çalışmalar bizi
daha kalıcı ve yeni projeler düzenlemeye de teşvik ediyor. Kültürlerarası
iletişim, sanatsal bilgi paylaşımı ve öğrencilerimizin eğitiminde oldukça
yararlı olan seramik etkinliklerimiz sadece Hacettepe Üniversitesi ile
sınırlı kalmayıp, ülke içinden ziyaretçilerle de zenginleşmekte, sanatı
seçecek bireylerin çoğalmasına da katkı sağlamaktadır. Sanat Müzemiz yaptığımız etkinlikler sonucunda ülkemizden ve dünyadan önemli
sanatçıların eserleri ile zengin bir koleksiyona kavuşmakta bu eserler
eğitim amacıyla da kullanılmaktadır. Ayrıca makale, katalog dergi gibi
yayınların da çoğalması öğrencilerimizin eğitiminde önemli bir fark yaratmaktadır. Bugün seramik eğitimine yeni başlayan bir öğrenci için ne
malzeme, ne teknoloji ne de başka ülkeleri görme bir sorun değildir. Her
türlü olanağa sahip olmalarının yanı sıra, diğer sanat alanları ile de istedikleri gibi bağ kurabilecekleri bir eğitim sistemine sahipler. Yurt dışı
anlaşmalı programlar, ders seçmedeki çeşitlilik onlara her türlü olanağı
sunmakta. Yurt içi ve dışından davetli gelen sanatçıların birebir yaptıkları gösteriler, uygulamalar ve sunumlarla yaşayarak öğrenme ve daha
sonra bu sanatçılarla iletişime geçebilmek olanakları sağlanmakta, her
bir etkinlik arşivlenerek bir sonraki öğrenciler için kaynak oluşturulmaktadır. Ben bizim bölümümüz öğrencilerini sanatçılarla kurulan iletişim
konusunda şanslı görüyorum. Sadece Hacettepe’de düzenlenen etkinliklerde değil, yurt dışı etkinliklerde (Kore, Kuzey Kıbrıs, Fransa gibi) ve
ülke içindeki diğer etkinliklerde de aktif olarak katılmaları sayesinde
çok sayıda sanatçı ile birlikte çalışma şansını yakalayabilmekteler.
Ceramic education in Turkey does not just involve an area limited to universities. Special studios (like Bingül Başarır, Mehmet Tüzüm Kızılcan),
regions of traditional production (like Kınık, Avanos), ceramic vocational
higher schools, ceramic departments of vocational schools, ceramic
courses offered by municipalities, ceramic courses of private or public
art galleries, ceramic courses offered to children in kindergartens, educational training in ceramic factories are samples of ceramic education
for almost all segments of population and age where ceramic education
is pursued according to their own objects and rules. What’s different in
the ceramic education in universities is that the persons receiving such
education may specialize as a fine artist or ceramic instructor each.
Should we compare the ceramic education offered in our universities
to what’s offered in the world, it can be said that the level is pretty
good. The most basic criteria is the increase in the number of foreign
students trying to get education in our country in recent years and the
quality and number of artists wishing to participate in our events from
abroad. Our country now is in a position known for events in the ceramic
field. Also, the positive interaction between the ceramic departments
in different cities encourage us to organize more permanent and new
projects. Inter-cultural communication, sharing of art knowledge and
our ceramic events which are quite useful in education of our students
are not just limited to Hacettepe University, being enriched with local
visitors contributing to the increase in the number of individuals to select art. Our art museum, as a result of the events we hold, is embracing
a rich collection with the works of significant fine artists all over the
world, which works are used for educational purposes as well. Also,
the increase in the number of publications like articles, catalogs and
journals create a significant difference in the education of our students.
Today, for a student who just starts studying ceramic, neither material,
nor technology, nor seeing other countries is a problem. In addition to
having all these means, they have an educational system where they
can set up links with other art disciplines as they wish. International
contracted programs, diversity in courses afford them all options. The
opportunities of learning by experiencing and subsequently interacting
with those artists are afforded through one-on-one shows, applications
and presentations by domestic and international guest artists, each
event is then archived, serving as a source for future students. I find
the students of our department in terms of interaction with fine artists.
They are getting the chance to work with a large number of artists not
only in events organized in Hacettepe but also those in other countries
(like Korea, Northern Cyprus and France) in our country as a result of
active participation.
Seramik sanatı ile ilgilenmek isteyenlere neler tavsiye edersiniz?
What would you recommend to those wishing to be
involved in the art of ceramics?
Seramik sanatının çağdaş sanattan ayrı olmadığının bilinci ile işe başlamalarını, sabır ve kararlılıkla bu yolda yürümelerini öneririm.
I recommend that they start with the awareness that ceramic art is not different
from contemporary art and walk on this path with patience and determination.
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 33
sergi / exhibition
Piri Reis 1513 Dünya Haritası: 500 Yılın Gizemi Sergisi Roma’da ziyarete açıldı…
Piri Reis 1513 World Map: Mystery of 500 Years Exhibition is launched in Rome…
Seramiğin Kalesi ile Denizlerin
Piri, Roma’da buluştu…
The Kale of Ceramic and the Pir of
the Seas meet in Rome…
Kale Grubu’nun, ünlü Türk denizcisi Piri Reis’in 1513 tarihli Dünya Haritası ile 6’sı yabancı 13 seramik sanatçısının
bu haritalardan esinlenerek ortaya çıkardığı seramik eserlerden oluşturduğu “Piri Reis 1513 Dünya Haritası:
500 Yılın Gizemi Sergisi”, İtalya’nın başkenti Roma’da açıldı. “Piri Reis 1513 World Map: Mystery of 500 Years Exhibition”, formed by Kale Group with renowned Turkish seaman Piri Reis’s 1513 World Map, and ceramic works created under inspiration by these maps by 13 ceramic fine artists, 6 of whom are foreigners, was launched in Rome.
Piri Reis’in dünya haritasını çizmesinin 500. yıl dönümü olan 2013 yılının,
UNESCO tarafından Piri Reis’i Anma Yılı olarak kabul edilmesi nedeniyle Kale Grubu tarafından hayata geçirilen sergi, Türkiye’nin Roma Büyükelçiliği tarafından restore edilen Via Lancelotti’deki Yunus Emre Kültür
Merkezi’nde sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Türkiye’nin Roma Büyükelçisi Hakkı Akil ve pek çok seçkin davetlinin katılımıyla düzenlenen resepsiyonda konuşan Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay,
Kale Grubu’nun yatırımlarının bulunduğu İtalya’da, Türkiye adına çok özel
bir kültürel etkinliğe ev sahipliği yapmanın mutluluğunu yaşadığını belirtti. Zeynep Bodur Okyay sergi açılışında şunları söyledi:
“56 yıllık köklü geçmişiyle Türk seramik sektörüne öncülük eden Kale
Grubu olarak, ataları dünya medeniyetine ve kültürüne damga vurmuş
bir neslin torunu olarak, Avrupa’da ve Dünya’da aydınlanma çağının başlangıcı kabul edilen Rönesans’ın doğduğu İtalya’da, ülkemiz adına çok
önemli bir etkinliğe imza atıyoruz. Piri Reis’in yaşadığı topraklarda doğan,
34 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
The exhibition, launched by Kale Group at year 2013 when 500th anniversary of Piri Reis’s drawing his world map has been recognized by UNESCO
as Piri Reis Memorial Year, was presented to art lovers at Yunus Emre Culture Center at Via Lancelotti restored by Turkey’s Rome Embassy.
Kale Group President and CEO Zeynep Bodur Okyay, who spoke at the reception held with the participation of Turkey’s Rome Ambassador Hakkı
Akil and many dignitaries, noted that she experienced the joy of hosting a
very special cultural event in the name of Turkey in Italy where Kale Group
has investments. Zeynep Bodur Okyay has this to say at the inauguration
of the exhibition: “As Kale Group, who has lead the Turkish ceramic industry with its rooted past of 56 years, as a grandchild of a generation whose
ancestors have made their mark on world civilization and culture, we are
signing off a very important event for our country in Italy where Renaissance recognized as the beginning of the age of enlightenment in Europe
and the world was born. Kale Group, which was born in the land where Piri
exhibition / sergi
Leonardo da Vinci’nin nefes aldığı topraklara yatırım yapan Kale Grubu,
insanlığın bu ortak zenginliklerini buluşturan bu çalışmayla, onlara biraz
da olsa şükran borcunu ödemek istiyor.
Bugün aramızda bulunan, 6’sı yabancı 13 saygın seramik sanatçısının,
ünlü Türk denizci Piri Reis’in 1513 tarihli Dünya Haritası ile belli başlı yapıtlarından esinlenerek ortaya çıkardığı eserleri, en önemli ürünümüze;
ailemizin imzasını taşıyan seramiğe yansıttık. Şimdi bu eserleri, Avrupa
medeniyetinin tartışılmaz başkenti Roma’da, sanatseverlerin ilgi ve beğenisine sunuyoruz. Bu çalışma, bir dönem Piri Reis’in de yaşadığı bu
topraklarda can bulan Kale Grubu’nun, ecdadına duyduğu saygı, sevgi ve
minnetin ufak bir göstergesidir. Kale Grubu olarak, Piri Reis’in eşsiz bir
gusto ile yarattığı bu tarihi, seramikle birleştirerek bizden sonra gelecek
nesillere de aktarılmasını sağlamaya gayret ediyoruz.”
Reis lived, investing in the land where Leonardo da Vinci breathed, wants
to pay its debt of gratitude at least partly with this event, bringing together this common wealth of humanity. We reflected the works, created by 13
esteemed ceramic fine artists, 6 of whom are foreigners, who are among us
today, under inspiration by the renowned Turkish seaman Piri Reis’s world
map of 1513 and his masterpieces to our most important product; the ceramic which bears the signature of our family. Now we are presenting these
pieces to art lovers in Rome; the undisputable capital of European civilization. This event is a small indication of the respect, love and gratitude felt
by Kale Group that has found life in these lands where Piri Reis once also
lived, towards its ancestors. As Kale Group, we are seeking to ensure that
this history created by Piri Reis with a unique gusto is transferred to future
generations in combination with ceramics.”
Denizlerin Piri ile Seramiğin Kalesi’nin hikâyesi…
The Story of the Pir of the Seas and Kale of Ceramic…
Piri Reis, Osmanlı Devleti için olduğu kadar denizcilik ve haritacılık alanlarında dünya için de büyük bir isim. Bu nedenle Piri Reis’in Dünya Haritasını
çizmesinin 500. yıldönümü olan 2013 yılı, UNESCO tarafından Piri Reis’i
Anma Yılı olarak kabul edildi.
Kale Grubu, kimliğine ve vizyonuna uygun hareket ederek ‘Denizlerin Pirini, Seramiğin Kalesiyle’ birleştirmeye karar verdi. Ve böylelikle Piri Reis’in
sanat eseri niteliğinde 90 adet büyük boy haritası ile Türk seramik sanatçıları İsmail Bütün, Burak Çiftçi, Ayşegül Şahin ve Mustafa Tunçalp’ın
yorumladığı 30’a yakın seramik eseri buluşturan ilk sergi Çanakkale’de
Çimenlik Kalesi’nde açıldı.
Kale Grubu bu sergiyi, Piri Reis’in adına yakışır şekilde tüm dünyayla tanıştırmak istedi ve projenin ikinci ayağı olacak Roma’daki sergi için harekete
geçildi. Türkiye’den; Mustafa Tunçalp, Serap Erdoğan, İsmail Yardımcı,
Sevim Çizer, Ayşegül Şahin, Engin Çetin, Fuat Kökek İtalya’dan Ivo Sassi,
Yunanistan’dan Kostas Karakitsos, Mısır’da Ossama Emam, Fransa’dan
Elisabeth Le Retif, İspanya’dan Xavier Monsalvatje ve ABD’den Charles
Wissinger, 15 süren çalıştay sonunda, dünya çapında 100’den fazla özgün
seramik eser ortaya çıkardılar. Neticede bu çalışmalar arasından seçilen
50’yi aşkın eserden oluşan ikinci sergi, aynı topraklardan, Çanakkale’den
çıkan 2 Akdenizliyi, “Denizlerin Piri” ile “Seramiğin Kale”sini bu kez
İtalya’nın başkenti Roma’da buluşturdu.
Piri Reis is a great name for the world too in the field of seamanship and
map making, as much as he is for the Ottoman State. Therefore, 2013,
which is the 500th anniversary of Piri Reis’s drawing his world map, was
recognized as Piri Reis Memorial Year by UNESCO.
In line with its identity and vision, Kale Group decided to combine the ‘Pir
of the Seas with Kale of Ceramic’ and hence, the first exhibition, bringing together 90 large sized maps which qualify as art works by Piri Reis,
and close to 30 ceramic works interpreted by Turkish ceramic fine artists
İsmail Bütün, Burak Çiftçi, Ayşegül Şahin and Mustafa Tunçalp, was held
in Çanakkale at Çimenlik Fort. Kale Group wanted to introduce this exhibition to the whole world in line with Piri Reis’s name, and preparations
were started for the second exhibition in Rome which would be the second
leg of the project. Mustafa Tunçalp, Serap Erdoğan, İsmail Yardımcı, Sevim
Çizer, Ayşegül Şahin, Engin Çetin and Fuat Kökek from Turkey; Ivo Sassi
from Italy, Kostas Karakitsos from Greece, Ossama Emam from Egypt and
Elisabeth Le Retif from France, Xavier Monsalvatje from Spain and Charles
Wissinger from USA created more than 100 original ceramic works worldwide as a result of a workshop which took 15 days. Eventually, the second
exhibition comprising more than 50 works selected out of these brought
together the two Mediterraneans from the same land, Çanakkale; the “Pir
of the Seas” and “Kale of Ceramics”, this time in Italy’s capital, Rome.
Mustafa Tunçalp – Türkiye
“Bugüne kadar katıldığım en iyi workshopların en iyisi”
Ayşegül Şahin - Türkiye
“Çıkış noktamız Piri Reis’ti ve onun haritasındaki detayları kullanarak
formlarımı şekillendirdim”
Serap Erdoğan - Türkiye
“Sonuç olarak tek bir isim altında birçok farklı proje ürettik”
İsmail Yardımcı - Türkiye
“Piri Reis haritalarından yola çıkarak kendi dünyamı kurgulamak istedim”
Sevim Çizer - Türkiye
“Reis hepimize ilham kaynağı oldu ve çok iyi işlerin çıktığını düşünüyorum”
Engin Çetin - Türkiye
“Öncelikle Piri Reis’in dünya haritasını seramikle buluşturmak istedim”
Ivo Sassi - İtalya
“Seramik bir karo yapmaya değil, gerçek bir sanat eseri olması için Piri Reis’i
yorumlamaya geldim”
Kostas Karakitsos - Yunanistan
“Piri Reis benim için büyük bir tecrübe kaynağı”
Charles Wissinger - ABD
“Çok zengin bir kültüre sahip böyle bir workshopta olmak kolay kolay ele geçen
bir şey değil”
Ossama Emam - Mısır
“Kale’nin ürettiği enteresan bir malzeme olan sinterflex ile tasarımlarımı
gerçekleştirdim”
Elisabeth Le Retif - Fransa
“Birçok iyi sanatçının bir arada olduğu ve birçok öğrencinin de bundan
yararlandığı bir çalışmaydı”
Xavier Monsalvatje - İspanya
“Piri Reis’in öğelerini kendi halkımla birleştirmek ve kendi öğelerimi
yaratmak istedim”
Mustafa Tunçalp – Turkey
“The best workshop I’ve ever attended so far”
Ayşegül Şahin - Turkey
“Our starting point was Piri Reis and I shaped my forms employing the details
in his map”
Serap Erdoğan - Turkey
“As a result, we created numerous different projects under a single name”
İsmail Yardımcı - Turkey
“Starting from Piri Reis maps, I wanted to set up my own world”
Sevim Çizer - Turkey
“Reis was a source of inspiration for all of us and I believe that great works were
achieved”
Engin Çetin - Turkey
“Firstly, I wanted to bring Piri Reis’s world map together with ceramic”
Ivo Sassi - İtalya
“I came not to make a ceramic tile but to interpret Piri Reis so that there is a true
work of art”
Kostas Karakitsos - Yunanistan
“Piri Reis is a great source of experience for me”
Charles Wissinger - ABD
“It is not a chance you get very easy to be in such a workshop with such a
wealthy culture”
Ossama Emam - Mısır
“I realized my designs using sinterflex which is an interesting material
manufactured by Kale”
Elisabeth Le Retif - France
“It was a workshop where many good fine artists were together with a lot of
students benefiting from it”
Xavier Monsalvatje - Spain
“I wanted to bring Piri Reis’s elements together with my own people and to
create my own elements”
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 35
etkinlik / event
Hacettepe Güzel Sanatlar Fakültesi 30. Yılında
Hacettepe University Faculty of Fine Arts in its 30th
1983 yılında sanat eğitimine başlayan Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi 2013 Güz Döneminde 30. yılını kutlamış, bu
nedenle 24-25 Ekim 2013 tarihlerinde çeşitli etkinlikler yapılmıştır.
Dekan Prof. Dr. Meltem Yılmaz Başkanlığında 30 sene öncesinin dekan, hoca ve öğrencilerinin katılımıyla iki gün panel düzenlenmiş ve
8 Kasım tarihine kadar açık kalan sergi açılmıştır. Katılım Belgesi ve
Sergi Kataloğu ile kalıcılık sağlanmıştır.
Organizasyon sorumlusu olan Öğr. Gör. Cengiz Ertekin 30 sene öncesinin Seramik Bölümü öğrencisiydi. KTO Karatay Üniversitesi, Güzel
Sanatlar ve Tasarım Fakültesi, Geleneksel Türk Sanatları Bölümü
Öğretim üyesi Yrd. Doç. Yüksel (Boz) Öcal, 1983 tarihinde fakülte öğretim elemanları arasındaydı.
36 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
Hacettepe University Faculty of Fine Arts, which started art courses in 1983,
celebrated its 30th anniversary in the Fall Semester of 2013 with various
events held on this occasion October 24-25, 2013. Panels were held for two
days with the participation of the dean, instructors and students of 30 years
ago chaired by Dean Prof. Dr. Meltem Yılmaz and an exhibition was opened
which could be visited until November 8. Permanency was achieved through a
Participation Certificate and Exhibition Catalog.
Instructor Cengiz Ertekin, who was in charge of the event, was a student in
the Ceramic Department 30 years ago. Kto Karatay University, Faculty of Fine
Arts and Design, Traditional Turkish Arts Department Instructor Assistant Prof.
Yüksel (Boz) Öcal was among members of faculty in 1983.
event / etkinlik
K
AĞIT KATKILI KİLDEN YAPILMIŞ HAYVAN
HEYKEL ÇALIŞTAYI WORKSHOP FOR ANIMAL
STATUES MADE OF PAPER ADDED CLAY
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik ve Cam Tasarımı Bölümü Arş. Gör. Güler Oğuz 1-7 Ağustos 2013 tarihleri arasında
Macaristan’ın Kecskemet şehrindeki Uluslararası Seramik Stüdyosu’nda
İngiliz Sanatçı Susan Halls’un gerçekleştirdiği “Kağıt Katkılı Kilden Yapılmış Hayvan Heykeli Çalıştayı”na katıldı.
Değişim ve iletişim felsefesiyle tanınan Uluslararası Seramik Stüdyosu
(ICS), 30 yıllık geçmişiyle, Macaristan’ın başkenti ve dünyanın önde gelen Seramik Sanat Merkezlerinden biri olan Budapeşte’nin 8 km. güneyinde yer alan Kecskemet şehrinde yer alır. Merkez, tarihi boyunca 40’ın
üstünde şehirden 500’den fazla sanatçıyı
ağırlamış ve 3000’in üzerinde çağdaş seramik sanatına ait etkileyici koleksiyona
ev sahipliği yapmaktadır. Bu kurum köklü
tarihinden gelen seramik geleneğiyle günümüzde de çağdaş seramik sanatına katkısını sürdürmektedir.
Etkinlik süresince katılımcılar sanatsal
felsefe ve uygulamanın bütün yönlerine
katıldılar. Macar ve diğer uluslararası sanatçıların birbiriyle etkileşimiyle sağlanan
kültürel ve sanatsal işbirliği başarılı ve
yaratıcı işlerin ortaya çıkmasını sağladı.
Çalıştay, sanatçıların sunumlarıyla zenginleşti.
İngiliz Seramik sanatçısı Susan Halls tarafından yürütülen çalıştayda, ilk olarak
sanatçı tarafından bir sunum gerçekleştirildi. Daha
sonra atölyede katılımcılara
çamurla büyük (veya küçük)
hayvan figürlerinin hızlı ve
etkili teknikler kullanarak
nasıl yapılacağı gösterildi.
Levha ve sucuk yöntemlerinden fazlasıyla faydalanılan bu çalıştayda hızlı ve
zahmetsizce iç boşaltmadan
veya içerisini doldurmadan
figürler üretildi. Çalışmanın
temelini oluşturan hayvan
anatomisi üzerine tartışıldı. Amaç gerçekçi kopyaları
üretmek değil, hayvan doğası ve ruhunu yakalayan
yorumlar yapmaktı.
Çalıştaya katılan her katılımcı kendi hayvan figürünü
üretti. Çalışma kolaylığı açısından kağıt katkılı porselen
çamur kullanılarak elle şekillendirilen hayvan figürlerinin ilk pişirimi yapıldıktan sonra raku pişirimi yapıldı.
Uluslararası Seramik Stüdyosu’nda çalışılan süre boyunca dünyanın çeşitli yerlerinden gelen sanatçılar yarattıkları sinerjiyle farklı bakış açıları
edindiler.
Dokuz Eylül University Faculty of Fine Arts Ceramic and Glass Design Department Research Assistant Güler Oğuz participated in the “Workshop
for Animal Statues Made of Paper Clay held by British Fine Artist Susan
Halls at the International Ceramic Studio in the city of Kecskemet in Hungary from August 1 to August 7, 2013.
The International Ceramic Studio (ICS) known for its philosophy of change
and communication with its 30-year past lies in the city of Kecskemet
8 km. south of Budapest, one of the leading ceramic art centers in the
world and the capital of Hungary. The center has so far hosted more than
500 fine artists from more than 40 cities
and is home for an impressive collection
of more than 3000 contemporary ceramic
works. This institution today is maintaining
its contribution to the contemporary art of
ceramic with its ceramic tradition rooted in
its history.
Through the event, participants took part
in all aspects of the artistic philosophy and
practice. The cultural and artistic collaboration derived, thanks to the interaction of
Hungarian and other international artists,
allowed successful and creative works to
emerge. The workshop was enriched by the
presentations of artists.
In the workshop conducted by British ceramic fine artist Susan Halls, first a presentation was given by the
artist. Then, it was demonstrated in the workshop to
participants how large or
small animal figures could
be built from clay using rapid
and effective techniques. In
this context, where sheet
and coil techniques were exploited, figures were created
rapidly and with no effort
without hollowing or filling.
Discussions were made on
animal anatomy which was
the basis of the workshop.
The objective was not to
create realistic copies but to
make interpretations capturing the nature and spirit of
animals. Each participant of
the workshop built his or her
own animal figure. For ease
of working, the animal figures that were hand shaped using paper porcelain clay were firstly initial
fired and then raku fired.
Through the working period in the International Ceramic Studio, artists from various locations of the world acquired different perspectives,
thanks to the synergy they created.
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 37
etkinlik / event
“
GUEST CERAMIC FINE
ARTISTS” “MİSAFİR
SERAMİK SANATÇILARI”
Almanya’nın Neumünster Kentin’de Künstlerhaus Stadttöpferei Sanat
Merkezi’nde düzenlenen ve Nisan 2013 tarihinde başlayan “Ceramic
Artists in Residence” (Misafir Seramik Sanatçıları) programına bu yıl
34 ülkeden 107 başvuru yapıldı ve 10 sanatçı seçildi. Türkiye’den İsmet
Yüksel’in davet edildiği bu programda sanatçı, ürettiği eserleri 25 Mayıs
2013 tarihinde Amerikalı sanatçı Mimi Mc Partlan’ın eserleriyle birlikte
sergiledi. Düzenlenen etkinliklerde Yüksel’in, “seramik yüzey üzerine
mono baskı çalıştayı” da büyük ilgi gördü. Çalışmalarında genellikle arkeolojik yapıları temel alan sanatçı, burada gerçekleştirdiği projede de,
yaşadığı çevrenin kültürünü paylaşmayı amaçlamış ve bu düşünceyle 3
adet seramik heykel üretmiştir. Bu çalışmalarında fotokopi transfer yöntemiyle optik desenleri seramik yüzey üzerine aktararak dekor etkisi yaratmıştır. Aralık ayına kadar devam edecek olan bu program, Almanya’da
yapılacak büyük bir sergi ile son bulacak.
This year, 107 applications were made from 34 countries and 10 fine artists were selected for the “Ceramic Artists in Residence” program organized at Künstlerhaus Stadttöpferei Art Center in the city of Neumünster of
Germany which started in April 2013. In this program to which Ismet Yüksel was invited from Turkey, the artist exhibited his works together with
those of American artist Mimi Mc Partlan on May 25, 2013. Yüksel’s “mono
print on ceramic surface workshop” was a highly popular feature of the
events. The artist who basically started from archaeological elements in
his works here, too, sought to share the culture of his environment creating three ceramic statues with this thought. He has created a decor effect
by transferring optic designs onto ceramic surfaces using the photocopy
technique in these works. This program to continue until December will
end with a big exhibition to be held in Germany.
38 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
event / etkinlik
1313
.ECERS TOPLANTISI
TH ECERS CONFERENCE
Avrupa Seramik Derneği ECERS, 23-27 Haziran 2013 tarihlerinde
Fransa’nın Limoges kentinde, Ester Kongre Merkezi’nde geniş bir katılımla 13. Seramik kongresini gerçekleştirdi.
Yaklaşık bir yıl boyunca, çeşitli seksiyonlar halinde on bir farklı tema
üzerinde kongre hazırlık çalışmalarının sürdürüldüğü ve bu seksiyonlara, ülkemizden de seramik konusunda araştırma ve uygulamalar yapan
bilim insanlarının, bildirileri ile katıldıkları kongre süresince gözlemlendi.
Dokuz Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Seramik ve Cam Tasarımı Bölüm Başkanı Prof. Sevim Çizer de, geçen yıl Haziran ayında
Arkeo-materialler- Kültürel Miras olarak Seramik konulu seksiyonda,
Seksiyon Başkanı olarak görevlendirildi. Fransa’nın Paris, Marie Curie
Üniversitesi’nden Philippe Colomban’ın daveti üzerine bu görevi üstlenen Prof. Çizer, bir yıl boyunca, bildirilerin seçimi, değerlendirilmesi ve
programlanması ile ilgili bir ekip çalışması yürüttü.
Kongre sırasında, Musée Debouché’de gerçekleşen” Arkeomateryaller
Seksiyonu’nda oturum başkanı olarak bir açılış konuşması da yapan Sevim Çizer, bir sözlü sunum ve bir video-poster olmak üzere iki sunum
gerçekleştirdi. Bunlardan biri “Reduced Pigment Lustre; Old Texts, New
Experiments” diğeri ise “The Reflections of Cultural Heritage on Turkish
Contemporary Clay Art” başlığını taşıyordu. Oturumlar boyunca sürekli
olarak video gösterisi halinde tekrarlanan bu sunumda, Anadolu’nun
geçmişten günümüze aktarılmış maddi kültürü ve gelenek-göreneklerini tema olarak işleyen seramik sanatçılarının yapıtlarının görselleri
yer almakta idi. Öte yandan, Dokuz Eylül Üniversitesi tarafından Bilimsel Araştırma Projeleri kapsamında desteklenmekte olan “Eski Lüster
Tekniklerinin Araştırılması ve Günümüze Aktarılması” projesinin çıktıları
olarak yapılmış deney ve uygulama çalışmaları da bu sunumda yer aldı.
Fransa, İspanya, Kore, İtalya, İngiltere’den araştırmacıların, gelişmiş laboratuar araçları ile gerçekleştirdikleri, arkeolojik seramiklerin bünye,
sır, bezeme malzemelerinin incelenmesi konularında ağırlık kazanan bildirilerin yer aldığı oturumlarda, Sevim Çizer’in deneysel çalışma ve uygulamalara yönelik olan sunumu ile yine aynı Fakülteden Öğretim Görevlisi
Ayşe Çetin’in “Diyarbakır, The tiles of Diyarbakir St. Hosef Armenian Catholic Church: works of conservation, restoration,project and practicing”
konulu kendisi tarafından gerçekleştirilen restorasyon çalışmasını tanıttığı sunumu farklı temalar olarak ilgi ve takdir topladı.
European Ceramic Society ECERS held its 13th Ceramic Congress with
large attendants at Ester Convention Center in the city of Limoges for June
23-27, 2013.
It was observed that the preparation efforts for the congress was continued for approximately one year in the form of different sections on eleven
different themes and these sections were attended by scientists from our
country who do research and applications relating to ceramic with their
papers.
9 Eylül University Faculty of Fine Arts Ceramic and Glass Design Department Head Prof. Sevim Çizer was appointed as Section Head for Archaeomaterials – Ceramic as Cultural Heritage Section in June last year.
Prof. Çizer, who took on this task at the invitation of Phillip Colomban from
Marie Curie University in Paris, France, conducted a theme work for a year
in connection with the selection, evaluation and scheduling of the papers.
Sevim Çizer, who also gave an opening speech as session head at Archaeomaterials Section held in Musée Debouché during the congress, gave two
presentations; one oral and one as a video poster. The first one was entitled “Reduced Pigment Lustre; Old Texts, New Experiments”; the other
one, “The Reflections of Cultural Heritage on Turkish Contemporary Clay
Art”. In this presentation repeated as a continuous video show through
sessions, included the videos of the works of ceramic fine artists who
worked on the theme of the substantive culture and traditions of Anatolia
carried from the past to today.
On the other hand, the tests and applications that were the deliverables
of the “Research and Bringing to Present of Old Luster Techniques” which
was supported by Dokuz Eylül University under scientific research projects
were part of this presentation.
In the sessions which featured papers by researchers from France, Spain,
Korea, Italy and England using advanced laboratory tools predominantly
on the topic of examination of body, glaze and decoration materials of
archaeologic ceramics, Sevim Çizer’s presentation on experimental work
and applications and the presentation by Ayşe Çetin, an instructor in the
same faculty, where she presented the restoration done by herself titled
“Diyarbakır, The tiles of Diyarbakir St. Hosef Armenian Catholic Church:
works of conservation, restoration, project and practicing” drew great interest and accolades as different themes.
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 39
sergi / exhibition
İLHAN MARASALI
ZEYNEP BASKICI KAPKIN
ÖDÜL IŞITMAN
TUĞRUL EMRE FEYZOĞLU
JANA KREJZOVA
“DUMLUPINAR’DA” KARMA SERGİ
“AT DUMLUPINAR” GROUP SHOW
Dumlupınar’da Karma Sergisi, Dumlupınar Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakültesi Sergi Salonlarında gerçekleştirilmiştir. Bu sergi aracılığıyla;
aynı fakültede sanat eğitimlerini sürdüren öğrencilere faydalı olabilmek
ve kendi eğitim kurumlarında sanat eserleriyle ve sanatçılarla bir arada
olmak amaç edinilmiştir. Toplam 47 akademisyen, tasarımcı ve sanatçının seramik, resim, cam, grafik ve fotoğraf alanlarında ortaya koydukları
sanat çalışmaları yer almıştır. Sergiye, Afyon, Ankara, Bilecik, Bursa, Çanakkale, Eskişehir, İstanbul, , İzmir, Kütahya, Muğla, Uşak illerimizde ve
Çek Cumhuriyetinde sanat çalışmalarını sürdüren akademisyen, sanatçı
ve tasarımcılar katılmıştır. Ahmet Nejat Birdevrim, Atilla Cengiz Kılıç, Aydan Birdevrim, Ayşegül Türedi Özen, Berrin Kayman Karagül, Birkan Akça,
Burcu Öztürk Karabey, Can Gökçe, Canan Gürel Ak, Canan Yıldız, Candan
Dizdar Terwiel, Cansu Ekmekçi İmrak, Cemalettin Sevim, Doğan Özgündoğdu, Elif Aydoğdu Ağatekin, Engin Kapkın, Erdoğan Dizdar, Ezgi Gökçe,
Fatih Karagül, Funda Susamoğlu, Gökhan Akça, Hakan Ergun, İlhan Marasalı, Jana Krejzova, Kamuran Ak, Levent Mercin, Leyla Kubat, Mine Ergun,
Mustafa Ağatekin, Mustafa Kızıl, Necla Erkaya Coşkun, Nurettin Gülaçtı,
Olgu Sümengen Berker, Ödül Işıtman, Özgür Yıldız, Rahmi İmrak, Rıdvan
Coşkun, Saime Hakan Dönmezer, Sema Güral Sürmeli, Senanur Gündoğdu,
Sibel Sevim, Sibel Yeşil, Şenol Kubat, Tuğba Özkan, Tuğrul Emre Feyzoğlu,
Vedat Kaçar, Zeynep Baskıcı Kapkın’ın yer aldığı sergi 12/29 Kasım2013
tarihleri arasında Kütahyalı sanatseverlerin beğenisine sunulmuştur.
40 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
‘At Dumlupınar’ Group Show was held at Dumlupınar University Faculty
of Fine Arts Exhibition Halls. The purpose sought via this exhibition was
to help students pursuing art studies at the same faculty and have them
come together with art works and fine artists in their own educational
institutions. The exhibition featured ceramic, painting, glass, graphical
and photograph works by 47 academicians, designers and fine artists
in total. Participation in the exhibition was from the provinces of Afyon,
Ankara, Bilecik, Bursa, Çanakkale, Eskişehir, İstanbul, , İzmir, Kütahya,
Muğla and Uşak and the Czech Republic. The exhibition was offered to
Kütahya art lovers from November 12 to November 29, 2013 featuring
the following participants: Ahmet Nejat Birdevrim, Atilla Cengiz Kılıç,
Aydan Birdevrim, Ayşegül Türedi Özen, Berrin Kayman Karagül, Birkan
Akça, Burcu Öztürk Karabey, Can Gökçe, Canan Gürel Ak, Canan Yıldız,
Candan Dizdar Terwiel, Cansu Ekmekçi İmrak, Cemalettin Sevim, Doğan
Özgündoğdu, Elif Aydoğdu Ağatekin, Engin Kapkın, Erdoğan Dizdar, Ezgi
Gökçe, Fatih Karagül, Funda Susamoğlu, Gökhan Akça, Hakan Ergun,
İlhan Marasalı, Jana Krejzova, Kamuran Ak, Levent Mercin, Leyla Kubat, Mine Ergun, Mustafa Ağatekin, Mustafa Kızıl, Necla Erkaya Coşkun,
Nurettin Gülaçtı, Olgu Sümengen Berker, Ödül Işıtman, Özgür Yıldız, Rahmi İmrak, Rıdvan Coşkun, Saime Hakan Dönmezer, Sema Güral Sürmeli,
Senanur Gündoğdu, Sibel Sevim, Sibel Yeşil, Şenol Kubat, Tuğba Özkan,
Tuğrul Emre Feyzoğlu, Vedat Kaçar and Zeynep Baskıcı Kapkın.
exhibition / sergi
AYŞEGÜL TÜREDİ ÖZEN Şamot Kuşu
CANAN AK İDOL 1
Sanat Aşkı
BERRİN KARAGÜL MARTI
LOVE OF ART
İnsan; bireysel olarak başlayan yaşam serüveninde, yaşadığı doğal, sosThe human being in his journey of life starting individually, while on the
yal, siyasal, toplumsal çerçevesi içinde yaşam mücadelesini verirken bir
other hand pursuing his life struggle within the natural social and political
yandan da, sanatın engin gücüyle tanışır, var olur. Kendisinden sonraki
framework he lives in, on the other hand gets acquainted with the broad
kuşaklara sanat aracılığıyla bir şeyler anlatır/anlatmaya çalışır.
might of art getting to exist. He tells/attempts to tell things with the aid
Bu sergi; sanat alanında akademisyen, sanatçı ve tasarımcı olarak uğraş
of art to future generations.
veren ve hayatlarını sanatla birleştirmiş olan eşlerin eserleriyle oluştuThis exhibition is one formed by the words of couples who work as acadrulan bir sergidir. Sergide Afyon, Ankara, Bilecik, Çanakkale, Eskişehir,
emicians, fine artists and designers in the field of art, merging their lives
İstanbul, Muğla, Uşak illerimizden, seramik, resim, cam
with art. The works of Elif-Mustafa AĞATEKİN, Canangibi sanat alanlarındaki çalışmalarını aşkla sürdüren ElifKamuran AK, Aydan-Ahmet Nejat BİRDEVRİM, NeclaMustafa AĞATEKİN, Canan-Kamuran AK, Aydan-Ahmet
Rıdvan ÇOŞKUN, Mine-Hakan ERGUN, Ezgi-Can GÖKÇE,
Nejat BİRDEVRİM, Necla-Rıdvan ÇOŞKUN, Mine-Hakan
Cansu-Rahmi İMRAK, Zeynep-Engin KAPKIN, Berrin-Fatih
ERGUN, Ezgi-Can GÖKÇE, Cansu-Rahmi İMRAK, ZeyKARAGÜL, Leyla-Şenol KUBAT, Sibel-Cemalettin SEVİM,
nep-Engin KAPKIN, Berrin-Fatih KARAGÜL, Leyla-Şenol
Canan- Özgür YILDIZ couples and Ayşegül TÜREDİ ÖZEN
KUBAT, Sibel-Cemalettin SEVİM, Canan- Özgür YILDIZ
from our provinces of Afyon, Ankara, Bilecik, Çanakkale,
çiftleri ve Ayşegül TÜREDİ ÖZEN’in eserleri yer almıştır.
Eskişehir, İstanbul, Muğla and Uşak, who pursued their
Aslen Uşak’lı seramik sanatçısı olan Ayşegül TÜREDİ
work in art disciplines like ceramic, painting and glass,
ÖZEN; konuk 12 sanatçı çiftini ve eserlerini Uşaklı sawere featured in the exhibition. Ayşegül TÜREDİ ÖZEN,
MUSTAFA AĞATEKİN
natseverlerle bir araya getirmek ve tanıştırmak için bu
who is a ceramic fine artist originally from Uşak, organCamsiparane Serisi
sergiyi organize etmiştir. Bu sergi de ev sahibi olma sıized this show to bring together with and introduce to art
fatıyla TÜREDİ ÖZEN’ in de seramik eserleri, konuk sanatçıların eserleri
lovers from Uşak the guest 12 fine artist couples and their works. As host,
arasında yer almıştır. Bir kısmı okul sıralarından arkadaşları, bir kısmı
TÜREDİ ÖZEN’s ceramic works were among those of the guest fine artemeklilik öncesinde çalıştığı kurumda mesai arkadaşları ve çoğunluğu
ists. The artists, some of whom were her friends from school time, some
bir zamanlar öğrencisi olan birbirinden değerli sanatçılar, Aşıklar Diyaher colleagues and most her students came together with art enthusiasts
rı olarak bilinen Uşak’ta, Uşak Sanat Galerisinde “Sanat Aşkı” karma
from October 26 to November 05, 2013 at Uşak known as the land of lovers
sergisiyle 26 Ekim /05Kasım 2013 tarihleri arasında sanatseverlerle
at Uşak art gallery in the “Art of Love” group show. The exhibition also had
buluşmuştur. Sanat Aşkı evli çiftlerden oluşan ilk karma sergi olması
the significance of being the first group show featuring works of married
dolayısıyla da özellikle önemlidir.
couples.
ELİF AĞATEKİN sanat ask sen ben bİzİm oğlan
KAMURAN AK İSİMSİZ 2
FATİH KARAGÜL
Kütüphaneden bozma
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 41
sanat söyleşisi / art interview
UNESCO “YAŞAYAN İNSAN HAZİNESİ”
ÖDÜLLÜ ÇİNİ SANATÇISI:
UNESCO “LIVING HUMAN TREASURE
AWARD WINNER ÇiNi ARTIST
Mehmet Gürsoy
prof. iskender ışık
42 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
art interview / sanat söyleşisi
O, “Ateşin Oyunu” diyor
çiniye. Bu olağanüstü sanatı
anlatırken gözlerinin içi
gülüyor. Tam anlamıyla çini
aşığı bir sanatçı. Enerjisi,
sanatçı kimliği ve güzel
sohbetiyle hemen farklı
birisi olduğunu hissettiriyor
Mehmet Gürsoy...
He calls çini the “Game of Fire”.
His eyes gleam when he tells
of this exceptional art. He is a
fine artist fully in love with
çini. Mehmet Gürsoy makes
one feel immediately that he
is someone different with his
energy, artist identity and
fine conversation…
Kütahya’da pek çok değerli sanatçılar var, siz
de bu değerlerden birisiniz. Peki, Kütahya çini
sanatçıları ve çiniciliği hak ettiği yerde mi sizce? UNESCO ödülünüz olmasaydı, Türkiye sizi
tanıyacak mıydı?
There are many valued artists in Kütahya; you
are one of them. Well. Do you think Kütahya
çini artists and çini making is where it deserves? Would Turkey have known you if you
didn’t have the UNESCO award?
Sultan Veled’in bir sözüyle başlamak istiyorum: “Kütahya’da bir
ay kalana ne mutlu, iki ay kalan ziyadesiyle mutlu ve saadet
içinde olur. Cennet Kütahya’nın ya altındadır, ya üstündedir.”
Kütahya gerçek bir evliyalar, şairler, ressamlar, müzisyenler
yani kısacası sanatkarlar kentidir. Tarih boyunca sanatla yoğrulmuştur bu kent. İznik’te sarayın desteği bittiği zaman çini
tarihe gömülmüş. Çini sanatkarları, bir şekilde çiniyi günümüze
kadar taşımışlar. Yokluk çekmiş, savaş görmüş, işgali yaşamış Kütahya, ama yine de bu şehirde sanat hiç yok olmamış.
Bu değerli ve güzel insanlar olmasaydı bugün biz olmazdık.16.
yüzyılın sonlarına doğru imparatorluk zayıfladığı zaman İznik’te
çinicilik tamamen durmuş. Kütahya bu anlamda bilhassa çini
sanatına verdiği büyük önemden dolayı çok farklı bir kent.
I would like to start with a saying by Sultan Veled: “Staying a
month in Kütahya is a happy event, those who stay for two months
will be exceptionally happy and delighted. Paradise is either below
or over Kütahya”. Kütahya is a true city of evliyas, poets, painters, musicians, in short fine artists. This town has been kneaded
in art through history. Çini was buried in history when the palace’s
support ended in Iznik. Çini artists have carried çini in some way
until today. Kütahya has seen deprivation, wars and occupation.
But art has never disappeared in this town. We wouldn’t be here
today but for those worthy and beautiful people. When the empire
weakened towards the end of 16th century, çini making came to
a halt totally in Iznik. Kütahya, in this sense, is a very different city
because of the significance it placed especially on the art of çini.
Kütahya çinisi ile İznik çinisini karşılaştırırsanız neler söylersiniz?
What would you say if you compared Kütahya
çini and Iznik çini?
İznik, saraya yakın ve etrafında kuvars yatakları var. Ulaşım rahatlığı var. Kütahya saraya daha uzak. Bu nedenle çini
İznik’te sarayın desteğinde gelişmiş.
Ustaların çizdiği desenler saraya daha kolay ulaştırılmış ve bu
nedenle İznik çinisi zirveye ulaşmış. Literatürde şöyle deniyor:
İznik saray sanatıdır, Kütahya halk sanatıdır. Saray sanatı, saray göçünce bitip gitmiş, ama halkın sanatı devam etmiş.
Iznik is close to the palace and there are quartz deposits nearby.
Transportation is easy. Kütahya is farther from the palace. Therefore, çini developed in Iznik with the support of the palace. The
patterns drawn by masters were taken to the palace easily and
therefore, Iznik china has reached a summit. The literature says that
Iznik is a palace art, Kütahya is a folk art. Palace art has disappeared
when the palace collapsed but the art of the people has survived.
Birçok ülkede sergiler açtınız, kendinize özgü
bir tarzınız ve ekolünüz var, bize bundan bahseder misiniz?
You opened exhibitions in many countries, you
have an original style and school; could you
tell us about this?
Bu sanata başladığım 1975 yıllarında, İznik çinisi tarih olmuştu. Kütahya’da çok geleneksel işler yapılıyordu. Kompozisyonlar özünden kopmuş, renkler orijinalinden çıkmış tamamen
pastel renklerde üretim yapılıyordu. Ama benim İstanbul’da
Topkapı Sarayı’nda, Rüstem Paşa’da, Türk İslam Eserleri
Müzesi’nde Çinili, Köşk’te gördüğüm eserler muhteşem ve
inanılmaz güzeldi. Dedim ki bu sanat neden geri dönmesin,
sanata çıkış yolum bu oldu. Sıradan bir resim öğretmeniydim,
hatta yükseköğrenime de gitmemiştim, köy öğretmeniydim o
yıllarda. Bu sanat zevkini hocalarımız bize aşılamışlardı.
Ecdadımız inanılmazı gerçekleştirmiş, imkânsızı başarmış bu
sanat dalında. Çini sanatında estetik, zarafet, ahenk ve denge
var, kompozisyon güzel, kısacası her şey var. Öncelikle bu sanatın adını değiştirmek lazımdı. Çini nedir diye sorduğumuzda,
In 1975, when I started this art, Iznik çini was history. Very traditional works were produced in Kütahya. The compositions were
detached from their essence. The colors were far from their originals. The production was totally in pastel colors but the works I
saw in Istanbul in Topkapı Palace, Rüstem Paşa, in Turkish Islamic
Works Museum, in Çinili Köşk were magnificent and unbelievably
beautiful. I said why shouldn’t this art come back? This was my
starting point. I was an ordinary art teacher; actually I hadn’t gone
to college. I was a village teacher those years. Our teachers had
instilled this taste of art in us.
Our ancestors have accomplished the unbelievable, have achieved
the impossible in this art branch. There are aesthetics, elegance,
harmony and balance in the art of çini. Composition is good. In short,
there is everything. First of all, we had to change the name of this
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 43
sanat söyleşisi / art interview
genelde bir seramik türüdür yanıtını alırız. Ama bana göre çini,
bir göz musikisidir; bu musikinin notaları da laleler, karanfiller,
sümbüller, güllerdir. Hiçbir müzisyen iki notadan beste yapamaz, ama biz sadece mavi ve beyazı kullanarak çok güzel besteler ve kompozisyonlar yaparız.
Diğer bir anlamda çinileri incelediğim zaman orjinal renkleri mercanı, turkuazı ve zümrütü gördüm. Bunlar mücevherdi,
atalarımızın ufkuna, anlayışına bakar mısınız? Yani kıymetli
taşların rengini sırın altına gizlemişler, mücevher renklerinin
bulunduğu mekânlarda yaşamayı istemişler. Neden çünkü bu
kıymetli taşlar insana pozitif enerji yüklüyor ve huzur veriyor.
Kanuni Sultan Süleyman ile ilgili bir anekdot aktarmak
isterim sizlere:
Padişah huzura iki sanat erbabını kabulde tereddüt etmiyor,
birisi terzisi, diğeri İznikli ustalar. Araştırıldığında bakıyoruz ve görüyoruz ki, terzisi kendi süsü, çini sarayın süsü için.
Sanatkârlar padişaha eser sunacağı için heyecanla geliyor huzuruna: “Sizin için yaptım hünkârım” diyor. Padişah da ‘iki kese
altın verile’, ‘üç kese altın verile’ diyerek onları ödüllendiriyor.
Sanatkârın karnı tok, sırtı pek, mutlu, huzurlu, daha güzel
eserler yapmak için heyecan içinde atölyesine dönüyor.
Çini sanatı 700 yıllık imparatorluğun sanatıdır. Dünya üzerinde hiçbir ülkenin böyle bir sanatı yok, çini bizim öz sanatımız,
Türk’lerin, koskoca imparatorluğun sanatı.
Sarayın sanatçıları Allah’ın yarattığı güzellikleri öylesine güzel irdelemişler, öyle detaya inmişler ki, detaya indikçe güzellikleri görmüşler. Önce kâğıda, ardından toprağa, sonra da fırına göndermişler ve en sonunda bu güzellikler çıkmış ortaya.
44 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
art form. When we ask what is çini, typically we get the answer
that it is a type of ceramic. But for me, çini is a music of the eye, and
notes of this music are tulips, carnations, hyacinths and roses. No
musician can compose using two notes but we can make beautiful
compositions using just the blue and the white. When I examined
the çinis, I saw their original colors; the coral, the turquoise and the
emerald. These were jewels; would you look at the horizon, the
concept of our ancestors? I mean, they have concealed the color of
precious stones under the glaze. They wanted to live in spaces containing the colors of jewels. Why, because these precious stones
charge the human being with positive energy, giving him peace.
I’d like to tell you an anecdote relating to Suleiman the
Magnificent:
The sultan does not hesitate to receive two tradesmen; one is his
tailor, the other is the tradesmen from Iznik. When researched,
we see that the tailor is for his own ornaments, the çini is for
the ornaments of the palace. Tradesmen come before him with
the excitement of presenting him works. They say “We did it for
you my sultan”. The sultan awards them saying ‘give him two
purses of gold’, ‘three purses of gold’. The tradesmen goes back
to his workshop with the excitement of creating better works,
happy and in peace, well fed and safe. The art of çini is the art of
700-year-long Empire. No country in the world has such an art;
çini is our own art; it is the art of Turks, the enormous empire. The
artists of palace have discussed, have so detailed the beauties
created by God that they have seen beauties as they went into
detail. They have sent it first onto paper, then earth, then to the
kiln and eventually these beauties have emerged.
art interview / sanat söyleşisi
Çininin renklerinden bahsedelim biraz da,
mavi, yeşil, turkuaz ve kırmızı oldukça kısıtlı
değil mi?
Now, let’s talk about the colors of çini; isn’t
the blue, the green, the turquoise and red
rather limited? Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethettiği zaman dünyanın
her yerinden hediyeler gelir saraya, Japonya ve Çin’den de
porselen hediyeler gelmiş. Bu porselenler sadece mavi ve
beyaz renkliymiş. Padişah sanatkarlarına şöyle buyurmuş:
“Daha güzeli yapıla!” Mavi ve beyaz renk yok sadece tabiatta.
Sarayın bahçesinde laleler, karanfiller, sümbüller, şakayıklar,
çiğdemler var. Sarayın sanatkarları renk arayışına girmişler.
Önce turkuazı yani bizim öz rengimizi, sonra zümrüt yeşilini,
sonra mercanı eserlerine taşımışlar. Mercan, 1550-1575 yılları
arasında hayatta kalmış, ondan sonra ise artık üretilmemiş.
Çünkü mercan kırmızının sırrını bir usta
yakalamış, formülü de hiç kimseye söylemediği için kendisi ile beraber toprağa
gömülmüş. 1991 yılına kadar durum böyle. 1991 yılında acizane bana nasip oldu
mercan rengini bulmak. Mercanla ilgili
on yıllık bir araştırmam vardı. Her fırında
kırmızıyı test ediyordum. 1991 yılında İstanbul Güzel Sanatlar Fakültesi’nde sergi açtığım zaman fakültenin dekanı Prof.
Nurhan ATASOY “Evlat bu iş tamamdır,
ben basını çağırıyorum,” dedi. Hürriyet
Gazetesi’ne “İşte tarihteki mercan geri
döndü,” dedi. Analizler, uranyum madeninin olduğunu gösteriyor mercanın içinde, demir, selenyum var. Test yapa yapa
tekrar hayata geçirdim mercan rengini.
When Sultan Mehmet the Conqueror conquered Istanbul, gifts
from all over the world came to the palace; porcelain gifts came
from Japan and China. These porcelain ware were only blue and
white colored. The emperor ordered his artists: “Make better
ones!”
The nature does not only contain blue and white. There are tulips,
carnations, hyacinths, peonies and crocuses in palace gardens.
The tradesmen of the palace started searching for color; they
carried first the turquoise, I mean our own color, then emerald
green, then coral onto their works. The coral survived from 1550
to 1575 and was not produced anymore after that. Because one master had captured
the secret of coral red and since he didn’t
tell the formula to anyone, it was interred
with him. That was the case until 1991. In
1991, humbly finding the coral color was
a blessing for me. I had done a decade of
research on coral. I was testing the red in
each kiln. When I started my exhibition in
Istanbul Fine Arts Faculty in 1991, Dean
Nurhan Atasoy said, “My child, this is
complete, I’m calling the press”. She told
Hürriyet Newspaper, “The coral in history
has returned”. Analyses show that there is
uranium in coral, there is iron, there is selenium. As I tested them, I re-launched the
color of coral.
“Bana göre çini; bir göz
musikisidir; bu musikinin
notaları da laleler, karanfiller, sümbüller, güllerdir.”
“For me, çini is music for
the eye; the notes of this
music are the tulips, carnations, hyacinths and roses”.
İstanbul
Güzel
Sanatlar
Fakültesi’nde çok önemli bir
profesör olan merhum Prof. Dr.
Muhsin Demironat’ın öğrencisisiniz. Mercan çalışmalarınızda Muhsin Bey ile çalıştınız mı?
Şu an söyleşi yaptığımız bu odaya da
onun adını verdim. 1975 yılında merhum Vehbi Koç, Muhsin Hoca, diğer değerli kişiler, bu sanatı yeniden canlandırın demişler. Vehbi Koç’a Kütahya’dan
çiniler götürmüşler. Fakat götürülenler
daha önceki gibi güzel değilmiş. Bu yıllarda
yapılan çiniler son derece sıradan. Vehbi Koç,
Ticaret Odası’na bir yazı yazıyor, diyor ki: “Kursiyerlere hem 10 lira yevmiye verin, bu sanat gelişsin.”
Ben o yıllarda İstanbul’da Türk çini sanatını geliştirme kursuna gittim. O zaman iki tercihim vardı, ya tatile ya da bu kursa
gidecektim, ben kursa gitmeyi seçtim. Muhsin Hoca o zaman
60’lı yaşlardaydı. Bir hatıramı aktarmakta yarar görürüm:
Hatai çiçeği; marulun stilizasyonudur. Bunu derste çizdim götürdüm. ‘Olmamış evlat’ dedi. Bir daha, bir daha derken, 8-10
defa çizdim götürdüm. ‘Olmamış evlat’ dedi, ama biliyorum ki
olmuş, çizdiğimin farkındayım. Sonra boş bir kâğıdı hocaya götürdüm, “Çizer misiniz hocam?” dedim. Çizdi, aldım ve yerime
geçtim. Beş-on dakika sonra tekrar götürdüm, “Nasıl olmuş?”
dedim. “Olmamış” dedi. “Siz çizdiniz,” dedim. “Bak evlat!” dedi,
“Ben çizdiysem de olmamış, sen çizdiysen de olmamış, çiz ev-
You are a student of late Prof. Dr.
Muhsin Demironat which was
a very important professor in
Istanbul Faculty of Fine Arts.
Did you work with him in
your coral work?
I named this room we are in now after
him. In 1975, the late Vehbi Koç, Professor Muhsin and other esteemed people
had asked to revitalize this art. They
have taken çinis from Kütahya to Vehbi
Koç. But those taken were not as beautiful
as the ones before, the çinis created those
years are extremely ordinary. Vehbi Koç wrote
a letter to Chamber of Commerce saying, “Pay 10
lira per diem to course attendants, let this trade develop”.
In those years, I attended a Turkish çini art development course
in Istanbul. I had two options then, I would either go to holiday or
this course; I chose to attend the course. Professor Muhsin was
then in his 60s. I would like to tell a memory of mine: The hatai
flower is the stylization of lettuce. I drew it in the course and took
it to him. He said, ‘No son’. Trying once again and again, I drew it
8 or 10 times, he said ‘No son’. But I know that it was O.K. I’m
aware of it. Then I took a blank piece of paper to the professor. I
said, “Would you draw it sir?”. He did, I took it and took my seat. A
few minutes later I took it back. I said, “How is it? He said. “No”. I
said ‘You drew it’. He said “Look son!”, “It is not O.K. if I drew it or
if you drew it, draw son, draw!” and added, “This art is the art of
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 45
sanat söyleşisi / art interview
lat, çiz!” dedi ve ardından ekledi: “Bu sanat çizgi sanatı, bu
bileğin ve sağlığının kıymetini bil, ecdadın yaptıklarını tekrar
etmeye ömrünüz yetmez, siz güzeli yeniden yorumlamaya bakın” dedi. Biz de Zeki Müren’i olduk bu sanatın. Güzeli özleyen
güzeli bulur, güzellik yolunda hareket eden mutlaka güzele
ulaşır. Ferhat gibi, Kerem gibi, diğerleri gibi...
drawing, know the value of this wrist and your health, your lives
are not long enough to repeat what our ancestors have done, try
to reinterpret the beautiful”. So we became the Zeki Müren of this
art. Who yearns for the beautiful finds the beautiful, those moving
towards beauty will definitely reach the beauty. Like Ferhat, like
Kerem, like the others…
Yurtdışında birçok sergi açtınız? Nasıl karşılıyorlar sizi ve eserlerinizi? Dünyaya tanıtabildik mi çiniyi?
You held numerous exhibitions abroad. How
do they receive you and your works? Could we
manage to introduce the çini to the world?
Yurtdışında 47 sergi açtım, yakın zamanda İngiltere’deydim.
Hiçbir eserim geri gelmedi, hatta
1994 yılında Indiana’da 12 dakika gibi kısa bir zaman diliminde
tüm eserlerim tükendi. Bizim sanatımızı bizden çok daha iyi tanıyorlar, kısacası bizi bizden daha
iyi biliyorlar.
Bunun çilesini biliyorlar, incelemişler, okumuşlar, gezmişler,
görmüşler, beyinlerine nakşetmişler. Eserlere yaklaşmalarını,
sizinle konuşurkenki tavırlarını,
gözlerindeki ışıltıyı, o nezaketi
görseniz, inanılmaz hadiseler
bunlar. Dünyanın birçok yerinde onore edildim. Valiler, belediye başkanları, rektörler ama
en önemlisi ülkemde UNESCO
tarafından miras taşıyıcı seçilmemdir.
I held 47 exhibitions abroad, I was recently in England. None of my
works came back; in fact, all my works were sold in a short time
period of 12 minutes in Indiana in
1994. They know our art much better than us; in short, they know us
better than we do.
They know the arduousness of
this, they have examined red, visited, seen and engraved them in
their brains. You should see their
approach to the works, their attitude when they speak to you,
the glitter in their eyes, that courteousness, they’re unbelievable
events. I was honored in many
places of the world. Governors,
mayors, university presidents but
most importantly, my election as
heritage carrier by UNESCO in my
country.
These days, there is a
trend of modernization,
do you think it is possible to modernize çini?
Bugünlerde bir modernizasyon akımı var, sizce
çininin modernizasyonu
mümkün mü?
Çiçeklerde karakteristik özellikleri bozulmadan yeni uygulamalar yapılabilir. Ama lale lale
gibi, karanfil karanfil gibi, gül gül
gibi kalmalıdır. Bu, çini sanatının
özelliğidir. Nasıl alfabenin harflerini değiştiremezsek, çininin de
renklerini değiştiremeyiz.
Ancak ecdadın yaptığı gibi mücevher rengi ise kullanabiliriz.
Örneğin kahverengi ve sarı bu
sanatın içinde yoktur. Dört rengimiz var, dördü de mücevher.
UNESCO
tarafından
‘’Yaşayan İnsan Hazinesi’’ seçilmeniz size farklı bir misyon yükledi mi?
“Çini sanatı 700 yıllık imparatorluğun sanatıdır. Dünya üzerinde hiçbir ülkenin böyle bir sanatı yok, çini
bizim öz sanatımız, Türklerin, koskoca imparatorluğun sanatı.”
“Çini art is the art of the empire of 700
years. No country in the world has
such an art, çini is our own art. The art
of Turks, the enormous empire.”
Omuzumdaki yük daha da arttı,
yolda yürürken bile daha dikkatli
oluyorum. Esasen sanatımızın bize yüklediği anlamlar çerçevesinde yaşayan bir insanım. Bundan sonraki günler daha zor,
daha güzeli yapmak ve üretmek için.
46 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
New applications may be done on
flowers, without distorting their
characteristic features. But the
tulip must stay as a tulip, the carnation as a carnation and a rose as
a rose. This is a characteristic of
the art of çini. Just like we cannot
change the letters of the alphabet,
we cannot change the colors of
çini. But like our ancestors did, if it
is the color of a jewel, we can use
it. For example, there is no brown
or yellow in this art. We have four
colors, all of them jewels.
Did your selection as the
“Living Human Treasure” by UNESCO charge
you with a different mission?
The load on my shoulders grew
bigger, I’m even more careful when
walking. Actually, I’m a human being living within the framework
charged to us by our art. The upcoming days are for doing and
creating the tougher, the more beautiful.
art interview / sanat söyleşisi
Peki, bu başarı hikayesi tam olarak nasıl başladı?
Well, how did this success story exactly started?
1986 yılında Kütahya’da 1. Çini Sempozyumu düzenlendi, bu
sempozyumda üç kategoride yarışma yapıldı. Herkes gibi ben
de hazırlandım; yarışmaya daha önceki yılların birincileri de
katıldı. Yarışmanın altı yabancı, altı yerli jüri üyesi vardı. Yarışma sonuçları üç kategoride açıklandığında, iki birincilik, bir
ikincilik kazandığımda Kütahya’da yer yerinden oynadı. Dediler
ki: “Sen nereden çıktın?” Bu durum gerek yerel gerekse ulusal
basında büyük yankı yaptı.
In 1986, the 1st Çini Symposium was organized in Kütahya; there
were contests in three categories in that symposium. I got prepared like everyone else, the winners of previous years participated in the contest too. There were six foreign, six local jury members of the contest. When competition results were announced in
three categories, I won three first and one second prize, Kütahya
was shaken. They said, “Where did you come from?”. This had reverberations both in the local media and also the national media.
Bu sanatın sizden sonra da var olması için öğrenciler yetiştiriyor musunuz?
Are you grooming students so that this trade
survives after you?
UNESCO ödülünü aldıktan sonra benim resim öğretmenliğime nokta koyuldu. Fatih Lisesi ve Kütahya Halk Eğitim
Müdürlüğü’nde derslere başladım. Sonra Dumlupınar Üniversitesi Rektörü geldi, “Zamanın yok biliyorum ama gelmeye,
benim öğrencilere ders vermeye mahkûmsun, bu senin görevin,” dedi. Bir tarafta insanlığa hizmet, bir tarafta da geleceğe
hizmet var. Sanatın geleceğe çok iyi şekilde ulaştırılabilmesi
açısından, bir eğitimci olarak tabi ki üniversiteyi seçtim. 19961999 yılları arasında DPÜ’de öğretim görevlisi olarak çalıştım.
Hiç unutmam bir öğrencim “Hocam bu sanattan ekmek yer miyiz?” diye sordu. “Güzeli yaparsan, doğruyu yaparsan talihlisi
bulunur” dedim. Öğrencilerime nasihatimdir, “Sakın bana nikâh
davetiyesi göndermeyin, bana sergi davetiyesi gönderin, işte
ben o zaman hakkımı helal ederim size” derdim.
My art teaching stopped after I won the UNESCO award. I started
courses at Fatih High School and Kütahya Public Education Department. Then Dumlupınar University President came and said “I
know you don’t have time but you are bound to come and teach
my students. On the one side, there is service to humanity and
on the other, service to the future. I, of course, chose university
as an educator so that art could be transferred to the future very
well. I worked as member of academic staff from 1996 to 1999. I
never forget, a student of mine asked, “Sir, will we make money
from this art?”. I said, if you do the beautiful, the proper, there will
be lucky ones”. It is my advice to my students. Don’t send me
wedding invitations, send me exhibition invitations, then I will be
happy with you.
Kütahya’nın gelişmesi, Kütahya’nın bu sanata
katkısının artması anlamında gerek iş dünyasına
gerek gençlere yönelik söylemek istedikleriniz
var mı?
Bu şehir satılmalıdır, bu şehrin değerleri pek çoktur, bu şehrin
değerlerini önce ülkemize sonra tüm ülkelere tanıtmak zorundayız. Bu şehri yönetenler, şehrin ileri gelenleri, sanatçılarını
bir araya toplayıp, şehir şehir, liman liman dolaşarak, dünyaya
lanse etmelidir. İngiltere’de sergiye giderken, Kütahyalı birçok
sanatçının eserlerini de beraberimde götürdüm.
Şu hataya asla düşmedim, hani derler ya ne güzel yaratmışsın, haşa öyle bir hadise yoktur sanatta. Biz güzeli yansıtırız
sadece, Allah’ın yarattığı güzelliğin yansıtıcısıyız. Bu zevk işidir, gönül işidir, göz işidir.
Bir tabak yaparken de bir fincan yaparken de
aynı heyecanı yaşıyor musunuz?
Sanat değeri açısından eserlerim arasında en büyüğü ile en
küçüğü arasında fark yoktur, ancak büyük eser yaptığınız zaman heyecanınız daha büyük oluyor.
Bu sanatı yapmak isteyen gençlere tavsiyeleriniz
nelerdir?
Bu sanata sevdalı herkese kapım açıktır. Bizim zekatımız öğretmektir, öğretirseniz sanatın zekatını vermiş, öğretmezseniz
öbür dünyaya borçlu gitmiş, ibadetinizi eksik yapmış olursunuz. İnsanlığa borcum var, ne kadar fazla eser üretirsem o kadar borcumu ödemiş sayarım kendimi. Beş binin üzerinde eser
yaptım bugüne kadar. Halen öğrenci yetiştiriyorum, kapımı kim
çaldıysa, aralanmıştır. Sevdalı olana, hak edene de kendime
ait özel formülleri de (mercan haricinde) verebilirim. Mercanın
formülünü sadece oğluma verdim. UNESCO ödülünde ‘elini
kime verdin’ diye sordular, oğluma verdiğimi belirttim.
Are there things you want to say to the business
world and to the youth for advancement of Kütahya and the growth of contribution of Kütahya
to this art?
This city should be sold, this city has many assets, we have to
introduce the assets of this city first to our country, then to all
countries. Those who run this city, the dignitaries of the city, must
bring together the artists and launch to the world going from city
to city, port to port. When I went to an exhibition in England, I took
the works of many fine artists from Kütahya.
I never made that mistake; you know, they say how beautiful a
work you have created; no, there is no such phenomenon. We only
reflect the beautiful. We are the reflector of the beauty created by
God. This is the matter of taste, matter of heart, matter of eye.
Do you experience the same excitement when
making a plate or a cup?
There is no difference between the largest and the smallest of
my works in terms of artistic value but your excitement is greater
when you make a big work.
What are your recommendations to the youth
wishing to engage in this trade?
My doors are open to everyone in love with this trade. Our duty is
to teach, if you teach then you have pay your dues, if you don’t,
you will go to the other world in debt, having done your religious
duties in an incomplete manner. I owe it to humanity; the more
works I create, the more debt I will have paid. So far, I made more
than five thousand works.
Presently, I groom students; I have opened my door to everyone
who knocked on it, I can give my special formulae (except for the
coral) to those who deserve it. I gave the formula for the coral only
to my son. In UNESCO awards, they asked me whom I gave my
hand, I said: To my son”.
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 47
sanat makalesi / art article
AVANOS ÇÖKMLEKÇİLİĞİ
SORUNLARI VE BAZI RENK
VEREN METAL OKSİTLERİ,
HAZIR PİGMENTLER
İLE İLİŞKİLENDİRİLMİŞ
DÜŞÜK DERECELİ YENİ SIR
ÖNERMELERİ
PROBLEMS OF AVANOS
POTTERY AND PROPOSITIONS
FOR NEW LOW TEMPERATURE
GLAZES ASSOCIATED WITH
COLORANT METAL
OXIDES AND READYMADE
PIGMENTS
D oç . K aan C A N D U R A N E rciyes Ü niversitesi , G üzel S anatlar
Fakültesi , S eramik ve C am Tasarımı B ölümü , K ayseri
A ssoc . P rof. K aan C A N D U R A N E rciyes U niversity, Faculty of F ine
A rts , C eramic and G lass D esign D e partment, Kayseri
48 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
art article / sanat makalesi
ÖZET
Seramik üretiminin Hititlere kadar uzandığı Avanos’ta gerek seramikçi sayısının azalması, gerekse üretim
maliyetlerinin yüksekliği ve ürünlerin daha ucuz fiyatlarla pazarlanması nedeniyle seramik üretim ve tüketiminde
büyük oranda gerilemeler yaşanmıştır. Bu da daha pahalı görülen seramik sır ve boyaları yerine seramik yapıyla
uyumsuz ve kaliteyi düşürücü malzemelerin kullanımının yaygınlaşmasına neden olmuştur. Yörenin geleneksel
kili olan yüksek demir oranına sahip kırmızı kilin yapısına uygun, düşük dereceli sır çeşitlerinin ve yeni sır
reçetelerinin oluşturulması, kırmızı kil bünye üzerinde yörede üretilen ürünlere uygun, hammadde açısından ucuz
sır çeşitliliğinin artırılması, kalıcı ve kaliteli ürünlerin kullanımını sağlamak için bu araştırma hazırlanmıştır.
Bu doğrultuda sır reçeteleri hazırlanmış, çeşitli seramik boyaları ile birlikte bu reçetelerden elde edilen sırların
denemeleri yapılmış ve renk çeşitliliği, estetik görünüm ve seramik bünyeye uygunluk açısından başarılı sonuçlar
elde edilmiştir. Yapılan araştırmalarda elde edilen sonuçların yerel üretimde çeşitliliği ve kaliteyi artırarak, Avanos
seramik üretiminin kalıcılığı ve devamı için önemli bir rol oynayabileceği gözlenmiştir.
Anahtar Sözcükler: Kil, sır, sıraltı boya, seramik.
ABSTRACT
In Avanos where ceramic pottery making dates back to Hittites, large scale reductions have taken place in
the production and consumption of ceramic due to the decrease in the number of ceramicists and also high
production cost and marketing of products at lesser prices. This has caused popularity of use of materials that are
inconsistent with ceramic structure, bringing down quality in place of ceramic glazes and colorants deemed to be
more expensive. This study was prepared for formation of low temperature glaze types and new glaze recipes in
line with the composition of red clay with high iron content which is the traditional clay of the region, increasing
the diversity of glazes with inexpensive raw materials fit for products produced in the region on red clay bodies. To
that end, glaze recipes were prepared; tests were made on glazes derived from such recipes with various ceramic
colorants and successful results were achieved in terms of color diversity, aesthetic look and fitness to ceramic body.
It was observed that the results derived in carried out studies could play an important role for the sustainability
and continuation of Avanos ceramic production, increasing the diversity and quality in local production.
Keywords: Clay, glaze, underglaze colorant, ceramic.
* Avanos Yöresi Yerel Kil Örnekleri Üzerinde Düşük Dereceli Sır ve Sır Altı Boya Araştırmaları, Erciyes Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projesi
* Low temperature Glaze and Underglaze Colorant Research on Avanos Region Local Clay Specimens, Erciyes University Scientific Research Project
Avanos’ta Hititlere kadar uzanan çömlek yapımı babadan oğla günümüze
kadar ulaşmıştır. Geleneksel Avanos çömlekçiliğine olan talebin azalması,
çalışma şartlarının zorluğu ve rapido, vernik gibi seramik dışı malzeme kullanımı bu sanat dalını yozlaştırmıştır. Bu araştırma kapsamında yağlı boya,
mürekkep ve rapido ile desen ve renklendirme yapılan yöre çömlekçiliğinde,
uygun seramik sırları ve boyaları kullanımının yaygınlaşmasını sağlamak
amaç edinilmiştir. Yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen sır ve sır altı
boya uygulamalarının bundan sonra yöre çömlekçiliğinde örnek teşkil edebileceği ve yeni araştırmalara öncülük edebileceği düşünülmektedir.
Pottery making dating back to Hittites has survived passed from father to
son in Avanos. The decrease in demand for traditional Avanos pottery, difficulty in working conditions and use of non-ceramic materials like technical pen and varnish have corrupted this art discipline. This study has sought
ensuring use of appropriate ceramic glazes and colorants being popular in
the region’s pottery where design and coloring is done using oil paint, ink and
technical pen. It is believed that glaze and underglaze coloring applications
derived as a result of done research may serve as models in region’s pottery
or pave the way for new research from now on.
AVANOS ÇÖMLEKÇİLİĞİ
AVANOS POTTERY MAKING
Topraktan çanak çömlekler yapma ve bunu meslek olarak benimseme işi olan
çömlekçilik, en eski mesleklerden biridir. Seramik ve çömlekçiliğin bir meslek
haline dönüşmesi yerleşik hayatın iyice benimsenmesi ve yerleşim bölgelerinin kurulması ile oluşmuştur. İnsanlar ihtiyaçları doğrultusunda çömlekler
üretmiş ve kurulan ticaret ilişkilerinde de yoğun olarak seramiğe yer vermişlerdir. Ekonomik anlamda gelişme olanağı bulan çömlekçilikte, zaman içinde
sanatsal açıdan da gelişmeler yaşanmıştır.
Gelişim süreci günümüzde dahi devam etmekte olan çömlekçiliğin ilk ürünleri
Mezopotamya ve Anadolu topraklarında verilmiştir denilebilir. “Neolitik çağa
Pottery making which is the craft of building pots and bowls from earth and
adopting this as a trade is one of the oldest trades. Transformation of ceramic and pottery making into a trade has taken place when settled life was
fully adopted and settlements were set up. People have produced pots in
line with their needs including ceramic intensely in set up trade relations. In
time, artistic developments have also occurred in pottery making, finding the
opportunity of developing economically as well.
The initial products of pottery making, the process of development of which
is still ongoing, may be said to have produced in Mesopotamia and Anatolia.
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 49
sanat makalesi / art article
kadar uzanan seramiğe ait ilk buluntuların Anadolu topraklarında elde edilmesi, seramiğin geleneksel boyutuna da eşsiz bir değer kazandırmaktadır.”1
İç Anadolu’nun orta Kızılırmak bölümünde bulunan Nevşehir iline bağlı Avanos ilçesinde çömlek yapımı MÖ. 1700’li yıllara, Hitit Çağı’na dayanmaktadır.
“Topraklı Höyük kazıları sonucu Avanos’un ilk bronz çağından beri sürekli
oturum yeri olduğu öğrenilmiştir. Hitit, Frig, İskit, Lidya, Pers, Roma, Bizans,
Selçuklu, Osmanlı uygarlıkları bu topraklarda izlerini bırakmışlardır.”2 Turistik açıdan son derece önemli bir bölge olan Kapadokya bölgesinde bulunan
geleneksel seramik merkezi Anadolu’nun çömlekçilik açısından önemli değere sahip merkezlerinden birisidir. Çanak çömlek yapımının Avanos’un kuruluşuyla birlikte başladığı düşünülmektedir. Avanos’un Hititlerden beri süregelen seramik yapım geleneği, kuruluşuyla birlikte gelişmeye başlamış ve
günümüzdeki durumuna erişmiştir. Bu geleneksel uğraşı yıllardır yaşatmaya
çalışan Avanos insanı, çömlek yapmak için kullandığı malzeme olan çamuru
Kızılırmak çevresinden çıkarır.
Avanos yöresinde “Formlar ve boyutlar ihtiyaca ve çamur türüne göre şekillenir. Geleneksel üretim; boyları 20 cm’den 1,5 m’ye kadar değişen; çömlek, küp,
testi ve güveçlerden oluşan işlevsel gereçler üretimidir. Son yıllarda Hitit ve
Frig seramikleri başta olmak üzere, Anadolu’nun en eski formlarını tekrarlayan
üretim hediyelik eşya üretimi başlamıştır.”3 Bölgede; özlük, el testisi, su çömleği, gebece ve yağdan gibi adlar alan kap türleri üretilmektedir. Son dönemlerde elektrik maliyetinin yüksek olmasına karşın gelişmiş atölyelerde elektrikli
fırın kullanımı yaygınlaşmıştır. Günümüz Avanos çömlekçiliği daha çok turistik
amaçlı üretime yöneliktir. Üretilen geleneksel kaplar turistik açıdan önem arz
etmekte ve çömlekten hediyelik eşya anlayışını yaratmaktadır. Bu anlayışın,
sır haricinde kullanılan ve seramikle ilgisi olmayan malzemelerle çömleklerin
kalitesini düşürmesi, seramik mantığına ve bölgenin geleneksel çömlekçilik
tarzına aykırı uygulamalar yaratması da söz konusu olmaktadır. Turizmi canlı
tutmaya çalışan yöre halkı, bu çeşitliliği arttırmak için yeni tasarılarla ürünlerini
geliştirmekte ve ülkenin birçok kentine satılmak üzere farklı ihtiyaçlara yönelik
sırlı, sırsız, perdahlı, dekoratif ürünler üretmeye devam etmektedir.
The first artifacts of ceramic dating back to the Neolithic age being found in
Anatolian land bring a unique value to the traditional dimension of ceramic.”I
Pottery making in the district of Avanos of Nevşehir Province in the Central
Kızılırmak part of Central Anatolia dates back to 1700 B.C. to Hittite Age.
“As a result of Topraklı Tumulus excavations, it was learned that Avanos has
been a continuous settlement since the first Bronze Age. Hittite, Phrygian,
Iskit, Lydia, Persian, Roman, Byzantine and Seljuki Ottoman civilizations have
left their traces on these lands”2 The traditional ceramic hub in the Cappadocia Region which is a very important touristic area is one of Anatolia’s centers
with significance as regards pottery making. It is believed that pot and bowl
production has started with the foundation of Avanos. The ceramic tradition
of Avanos, going back to Hittites, has started to develop with its foundation
reaching its present state. Avanos people, trying to make this traditional craft
live extract the clay used for pottery making from around Kızılırmak.
In Avanos region, “Forms and dimensions are shaped according to need and
type of clay. The traditional production is of utilitarian ware, namely pots,
urns, pitchers and casserole pots ranging in size from 20 cm to 1.5 m. In recent years, giftware production has started reiterating the oldest forms of
Anatolia, lead by Hittite and Phrygian ceramic ware.3 Types of containers given names like özlük, el testisi, su çömleği, gebece and yağdan are produced in
the region. Despite high cost of electricity in recent times, use of electric kilns
has become widespread in advanced workshops.
Present Avanos pottery making is rather oriented to touristic purposes. The
traditional containers produced are important touristically, giving rise to the
concept of ceramic giftware. This concept may decrease the quality of pots
due to materials used other than glazes with no relationship to ceramic, creating applications in contrast with the logic of ceramic and the traditional
pottery style of the region. The people of the region attempting to keep tourism alive are developing their wares with new designs to enhance this diversity, continuing to produce glazed, unglazed, finished and decorative ware,
catering to different needs to be sold to different cities of the country.
AVANOS ÇÖMLEKÇİLİĞİNİN SORUNLARI
PROBLEMS OF AVANOS POTTERY MAKING
Avanos yöresinde geleneksel çömlekçilik sanatın yaşatılma çabası yüzyıllardır sürmektedir. Avanos’un kuruluşundan beri günlük kullanım ve ihtiyaçlara
yönelik üretimin söz konusu olması, bu sanatın bir zanaattan doğduğunu
ve ilk çömleklerin insanların günlük yaşamlarında eşya ve kap kacak olarak
kullanımı için üretildiğini göstermektedir. Kızılırmak’ın getirdiği olanaklardan
yararlanmaya çalışan yöre halkı, aynı zamanda onları sınırlayan durumlarla
da karşı karşıyadır. Anadolu’nun çömlekçilik ve geleneksel el sanatları merkezi konumunda olan Avanos yöresinde, diğer birçok merkezde de olduğu gibi
birçok sorun yaşanmaktadır.
Avanos’un geleneksel çamuru olan kırmızı kilin, geleneksellik özelliğini ona
kazandıran pişme rengi, yağlı plastik kıvamı ve kullanımda yarattığı kolaylıkların yanı sıra ustalarını ve çömlekçilik mesleğini icra eden yöre halkını, üretim
ve tasarım açısından kısıtlayan birtakım özelliklere de sahiptir.
1. Son yıllarda geleneksel Avanos çömlekçiliğine olan talebin azalması sonucu yöre çömlekçileri farklı seramik uygulamalara yönelmişlerdir. Turistik
satışlar amaçlanarak bezeme dekorlu ürünler ve çini üretimi de başlamış ve
yüksek dereceli kil, astar ve sıra ihtiyaç duyulmuştur. Bu da çömlekçileri Kütahya ve İznik gibi daha gelişmiş diğer seramik merkezlerine yönlendirmiştir.
“Çini çamurunun ve sırların Kütahya’dan getirtilmesi üretim maliyetini arttırmaktadır.” Yörenin geleneksel çömlekçiliğine uygun olmayan Kütahya çinileri
ve döküm tekniği ile çoğaltılan farklı seramikler geleneksel çömlekçiliğin yerini almaya başlamıştır.
2. Avanos’un geleneksel kırmızı kilinin pişirim sıcaklığının düşük olması düşük
dereceli sırların oluşturulabilmesi ve bulunabilmesi açısından yöre çömlekçileri
için sorun oluşturmaktadır. Düşük dereceli sırlar daha çok güveçler içinde şeffaf olarak kullanılmaktadırlar. Güveçlerde kullanılan sırlar yüksek maliyetlerde
hazır olarak satın alınan sırlardır. Bu yüksek maliyetler düşük fiyatlarda satılan çömleklerin sırlanmasını etkilemektedir. Bu durum seramik mantığına son
derece aykırı ve ürünün kalitesini düşüren uygulamaları ortaya çıkarmaktadır.
The efforts for keeping the traditional craft of pottery has been ongoing for
centuries in the Avanos region. That utilitarian ware being produced since
the foundation of Avanos indicates that this craft originated from a trade and
that the initial pots were produced for people to use in the day-to-day affairs. The people of the region, in an effort to make use of means provided by
Kızılırmak, at the same time faces situations restricting them. Like in other
centers, there are numerous problems that are experienced in the Avanos
region which is the pottery and traditional handicrafts section of Anatolia.
The red clay, which is the traditional clay of Avanos in addition to its firing
color, oily plastic consistency and being easy to use which make it traditional,
also has certain characteristics which restrict the people of the region and
masters involved in the trade of pottery in terms of production and design.
1. As a result of the decrease in demand for traditional Avanos pottery, in
recent years pottery makers of the region have moved towards different ceramic applications. “Seeking touristic sales; decorated ware and china production has started, requiring the need for high temperature clay, lining and
glazes. These have moved pottery makers to more advanced other ceramic
centers like Kütahya and Iznik.” “Bringing çini clay and glazes from Kütahya
increases the cost of production.” Kütahya china ware not consistent with the
traditional pottery making of the region and various ceramic ware reproduced
by casting technique have started to replace traditional pottery making.
2. The low firing temperature of Avanos’s traditional red clay poses a problem for the pottery makers of the region for creating and availability of low
temperature glazes. Low temperature glazes are mostly used in transparent
form in casserole pots. The glazes used in casserole pots are glazes purchased readymade at high cost. This high cost affects the glazing of pots sold
cheap. This leads to practices in extreme contrast to the ceramic logic, bringing down the quality of the product. For example, in Avanos where terracotta
characteristic is dominant, ceramic forms are dyed with materials like car
50 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
art article / sanat makalesi
“Örneğin Terra Cotta özelliğin hakim olduğu Avanos’ta, seramik formlar, oto boyası, yat verniği vb. seramikle ilgisi olmayan malzemelerle boyanarak aslından
uzaklaştırılmaktadır.”4 Tüm bu uygulamaların malzeme yetersizliği, var olan
malzemenin kalite düşüklüğü ve ekonomik sıkıntılardan kaynaklanmaktadır.
3. Üretim maliyetlerine yakıt sıkıntısı da eklenmektedir. Yörede yakıt amaçlı
odun sıkıntısı yaşanmakta ve bu ihtiyaç talaş, saman, bağ çubukları ve araba
lastikleri gibi çevreye zarar veren birtakım malzemelerle karşılanmaktadır. Bu
kirletici problem de ilçenin içinde atölyesi olan, fırın yakmak zorunda kalan
çömlekçiler için zorlayıcı bir durum oluşturmaktadır.
4. Hammadde, malzeme ve yakıt sıkıntısı yanında Avanos çömlekçiliğinin karşı karşıya olduğu birçok sorun mevcuttur. Ekonomik sıkıntılar ve teknolojinin
getirdiği yenilikler de bu geleneksel sanatımızı zor durumda bırakmaktadır.
Sanayi devrimi ile birlikte gelen alışkanlıklar ve yeni teknoloji, çömlekçilik sanatının teklik anlayışını zedelemekte, kısa sürede ucuz maliyetlerle üretilen,
farklı materyallerden yapılan ürünler insanların tercihi olmaya başlamaktadır.
Gelişen teknolojinin talep artışına cevap vermeye çalışması kaliteyi düşürmüş, ucuzlamayı başlatarak kullanımda geleneksel olanı ikinci plana itmiştir.
“Çömlek, kullanıcının ve kültürün geleneksel, fonksiyonel ve/veya teknolojik
ihtiyaçlarını temel alır. Bu bağlamda düşünüldüğünde ve araştırmalarımızda
ortaya çıkan sonuçlarda kimi yerlerde artık teknolojiye yenik düşmüş çömleğin elde kalan fotoğraflarıyla yetinilirken kimi yerlerde de aynı canlılığın devam ettiğini görüyoruz.”5 Avanos yöresi de bu canlılığı sürdürmek için çaba
sarf eden ve kendini sürekli yenilemek durumunda kalan yörelerden biridir.
paint, yacht varnish, etc. that have no connection to ceramic, being removed
from their origin.4 All these practices stem from inadequate materials, the
low quality of available materials and economic problems.
3. Fuel shortage is a problem added to production cost. There is shortage
of fuel wood in the region and this demand is met using a set of materials
harmful to the environment like saw dust, hay, vine sticks and car tyres. This
pollutant problem makes life difficult for pottery makers with workshops in
the district who have to start fire in their kilns.
4. In addition to the problems of raw material, material and fuel, there are
others faced by Avanos pottery making. Economic problems and innovations
introduced by technology also put this traditional art in a difficult situation.
Habits earned with industrial revolution and new technologies impair the singularity concept of the art of pottery, wares produced cheap in a short time
made of different materials being opted for by people. The attempt of the
advancing technology to meet the increasing demand has lowered quality,
pushing the traditional into a secondary position in consumption, starting
lowering of prices.
“The pot is based on the traditional, functional and/or technological needs
of consumption and the culture. Looking from this perspective and in results
of our studies, we see that in certain locations, one just has to settle for the
surviving photographs of pots already lost to technology and in other places,
the same vitality is still going on.”5 Avanos region is one of those making an
effort to keep this vitality alive, having to continuously renew itself.
AVANOS YÖRESİ KİL ÖRNEKLERİNE UYGULANAN
DÜŞÜK DERECELİ SIR DENEMELERİ
EXPERIMENTS ON LOW TEMPERATURE GLAZES
APPLIED TO AVANOS REGION CLAY SPECIMENS
Yöntem
Method
Proje kapsamında öncelikle düşük dereceli sırlar ile ilgili literatür taraması
yapılmıştır. Yapılan tarama sonucunda projenin kapsamına uygun düşük dereceli sır reçeteleri bulunarak listelenmiştir. Yapılan taramadan sonra projeye
uygun yeni sır reçeteleri oluşturulmuştur. Araştırmalar yapıldıktan sonra kil
örneklerinden deneme plakaları hazırlanmış ve aynı zamanda hazırlanan sır
altı boyalar ve düşük dereceli sırlar deneme tabletlerine uygulanmıştır.
Firstly, a literature search was done on low temperature glazes under the
project. As a result of the search, low temperature glaze recipes fit for the
project were found and listed. After the search, new glaze recipes fit for the
project were created. After research, test plaques were prepared from glaze
specimens and underglaze stains and low temperature glazes prepared simultaneously were applied to the test plaques.
Bulgular
Findings
Proje kapsamında 22 adet sır denemesi yapılmıştır. Elde edilen sır denemesi sonuçlarından S11 kodlu sır denemesi sonuçları proje için uygun görülmüş ve farklı oranlarda renklendiriciler ile renklendirilerek başarılı sonuçlara ulaşılmıştır.
Renklendirici oksitler; S11 kodlu sıra aşağıdaki oranlarda uygulanmıştır.
Kobalt Oksit; % 0,3 – 0,6 – 0,9
Krom Oksit; % 0,9 – 1,5 – 2
Bakır Oksit; % 0,9 – 1,2 – 1,5
Demir Oksit; % 1,5 – 1,8 – 2,4
Mangan Dioksit % 1,5 – 2 – 2,5
Bisküvi pişirimi yapılmış kırmızı kil bünyeye kahverengi, kırmızı ve lacivert sır
altı boyalar uygulanmış ve S1 kodlu şeffaf sır ile sırlanmıştır.
Twenty-two glazes were tested under the project. Out of the derived glaze test
results, glaze specimens coded S11 deemed fit for the project and successful
results were achieved by coloring with different ratios of colorants. Colorant
oxides were applied to the glaze coded S11 in the following percentages.
Cobalt Oxide; % 0,3 – 0,6 – 0,9
Chromium Oxide; % 0,9 – 1,5 – 2
Copper Oxide; % 0,9 – 1,2 – 1,5
Iron Oxide; % 1,5 – 1,8 – 2,4
Manganese Dioxide; % 1,5 – 2 – 2,5
Brown, red and navy underglaze stains were applied on the biscuit fired red
clay body and glazing was done using S1 coded transparent glaze.
Proje için uygun görülen S1 kodlu sır denemesi
S1 coded glaze test deemed fit for the project
0,55 Na2O
0,18 CaO 0,16 Al2O3
0,27 Li2O
0,55 Na2O
0,18 CaO 0,16 Al2O
0,27 Li2O
1 SiO2
1,23 B2O3
0,11 ZrO2
Hammaddeler / Raw
Formül / Formula
Uleksit / Ulexite
Na20 2CaO 5B2O3 12H2O
Boraks / Borax
Na20 2B2O3 10H2O
Sodyum Feldspat / Sodium Feldspar
Na20 Al2O3 6SiO2
Reçete
Lityum
Karbonat / Lithium Carbonate
Li2CO3
Alüminyum Oksit / Aluminum Oxide
Al2O3
Zirkon Dioksit / Zirconium Dioxide
ZrO2
Silisyum Dioksit / Silicon Dioxide
SiO2
Na2O
0,09
0,39
0,07
0,55
CaO
0,18
0,18
B2O3
0,45
0,78
1,23
Al2O3
0,07
0,09
0,16
1 SiO2
1,23 B2O3
0,11 ZrO2
Li2O
0,27
0,27
SiO2
0,42
0,58
1
ZrO2
0,11
0,11
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 51
sanat makalesi / art article
REÇETE
% (Yüzde)
Recipe Uleksit
0,09 x 739 = 66,51 = 20,2 Uleksit
Boraks
0,39 x 382 =148,98 = 45,2 Boraks
Sodyum Feldspat
0,07 x 524 = 36,68 = 11,13 Sodyum Feldspat
Lityum Karbonat
0,27 x 74 = 19,98 = 6,06 Lityum Karbonat
Alüminyum Oksit
0,09 x 102 = 9,18 = 2,78 Alüminyum Oksit
Zirkon Dioksit
0,11 x 123 = 13,23 = 4,01 Zirkon Dioksit
Silisyum Dioksit
0,58 x 60 = 34,8 = 10,55 Silisyum Dioksit
329,66
% (Percentage)
Ulexite
0,09 x 739 = 66,51 = 20,2 Ulexite
Borax 0,39 x 382 =148,98 = 45,2 Borax
Sodium Feldspar
0,07 x 524 = 36,68 = 11,13 Sodium Feldspar
Lithium Carbonate
0,27 x 74 = 19,98 = 6,06 Lithium Carbonate
Aluminum Oxide
0,09 x 102 = 9,18 = 2,78 Aluminum Oxide
Zirconium Dioxide
0,11 x 123 = 13,23 = 4,01 Zirconium Dioxide
Silicon Dioxide
0,58 x 60 = 34,8 = 10,55Silicon Dioxide
329,66
Tablo 1. Avanos Yöresi Çamuruna ve Kil Örneklerine Uygulanan Düşük Dereceli Sır Denemeleri (960 – 980°C)
Table 1. Low Temperature Glaze Tests Applied on Avanos Region Clay and Clay Specimens (960 – 980°C)
No
S1
S2
S3
Reçete % (Yüzde)
20,2
Uleksit
45,2
Boraks
11,13
Sodyum
Feldspat
6,06
Lityum Karbonat
2,78
Alümina
4,01
Zirkonyum
Dioksit
10,55
Kuvars
20,2
Uleksit
45,2
Boraks
11,13
Sodyum
Feldspat
6,06
Lityum Karbonat
2,78
Alümina
4,01
Zirkonyum
Dioksit
10,55
Kuvars
+% 6 Zirkonyum Dioksit
20,2
Uleksit
45,2
Boraks
11,13
Sodyum
Feldspat
6,06
Lityum Karbonat
2,78
Alümina
4,01
Zirkonyum
Dioksit
10,55
Kuvars
+% 12 Zirkonyum Dioksit
Görsel
Seger Formülü
Parlak
0,55 Na2O
0,18 CaO 0,16 Al2O3
1,23 B2O3
0,27 Li2O
0,55 Na2O
1 SiO2
0,18 CaO
0,16 Al2O3
1,23 B2O3
0,27 Li2O
0,11 ZrO2
%6 ZrO2
+
0,55 Na2O
0,18 CaO 0,16 Al2O3
1,23 B2O3
0,27 Li2O
%12
ZrO
+
2
S4
32,62
32,60
26,37
Feldspat
2,7
5,64
Dioksit
Uleksit
Boraks
Sodyum
Uleksit
Boraks
Sodyum
S5
32,62
32,60
26,37
Feldspat
2,7
5,64
Dioksit
+% 20 Talk
S6
32,62
Uleksit
32,60
Boraks
26,37
Sodyum
Feldspat
2,7
Lityum Karbonat
5,64
Zirkonyum
Dioksit
+% 12 Titanyum Dioksit
0,59 Na2O
0,29 CaO 0,165 Al2O3 1,28 B2O3
0,12 Li2O
+%12 TiO2
Potasyum
S7
27,15
Feldspat
9,62
Karbonat
3,96
40,23
19,04
0,4 CaO
0,2 BaO 0,2 Al2O3
0,6 B2O3
0,2 ZnO
0,2 K2O
S8
84,8
8,5
6,7
Kolemanit
Kaolin
Kuvars
Boraks
Potasyum
S9
14,4
20,16
Feldspat
7,1
Karbonat
19,15
37,4
1,77
20,15
45,15
9,5
Feldspat
6,27
3,4
3,9
11,6
Uleksit
Boraks
Sodyum
S10
Lityum Karbonat
Zirkonyum
Lityum Karbonat
Zirkonyum
Baryum
Çinko Oksit
Kolemanit
Kuvars
Kalsiyum
Silisyum Dioksit
Borik Asit
Alümina
Lityum Karbonat
Alümina
Titanyum Dioksit
Kuvars
1 SiO2
0,11 ZrO2
0,59 Na2O
0,29 CaO 0,165 Al2O3
1,28 B2O3
0,12 Li2O
0,59 Na2O
0,29 CaO 0,165 Al2O3 1,28 B2O3
0,12 Li2O
+%20 Talk
1 CaO 0,08 Al2O3
0,54 Na2O
0,18 CaO 0,17 Al2O3
1,23 B2O3
0,28 Li2O
52 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
Yarı Parlak
Opak
*
*
Saydam
Çatlama
*
*
*
*
*
1 SiO2
0,11 ZrO2
0,99 SiO2
0,15 ZrO2
*
*
*
0,99 SiO2
0,15 ZrO2
*
*
0,99 SiO2
0,15 ZrO2
*
2,5 SiO2
0,43 SiO2
1,5 B2O3
0,26 Na2O
0,49 CaO 0,37 Al2O3
2,6 B2O3
0,25 K2O
Mat
3,7 SiO2
1 SiO2
0,16 TiO2
*
Yarı
Opak
*
Yarı
Opak
*
*
*
*
art article / sanat makalesi
34,64
Feldspat
11,78
14,95
38,62
Potasyum
S11
S12
87,9
4,74
Karbonat
7,35
Kolemanit
Kalsiyum
34,7
39,3
Feldspat
11
1,88
Karbonat
13,2
Uleksit
Sodyum
S13
Çinko Oksit
Silisyum Dioksit
Borik Asit
Kaolin
Kaolin
Kalsiyum
0,3 K2O
0,7 ZnO
0,3 Al2O3
1,5 B2O3
1,0 CaO 0,06 Al2O3
3 SiO2
0,12 SiO2
1,36 B2O3
0,52 Na2O
0,48 CaO 0,5 Al2O3
1 B2O3
*
Yarı
Opak
*
3,2 SiO2
*
*
*
Kuvars
S14
55
Kolemanit
30Kaolin
15
Kuvars
1,0 CaO 0,44 Al2O3
1,8 SiO2
1,5 B2O3
S15
28,4
14,87
46,7
Lityum Karbonat
Kaolin
Kuvars
1,0 Li2O 0,15 Al2O3
2,76 SiO2
S16
60
35
5
Kolemanit
Spodümen
Kaolin
0,76 CaO 0,29 Al2O3
1,14 B2O3
0,24 Li2O
30,6
Karbonat
8,5
22,5
38,5
Sodyum
S17
S18
33,3Kolemanit
33,3
Boraks
33,4
Kaolin
0,35 Na2O
0,65 CaO 0,52 Al2O3
1,68 B2O3
Potasyum
S19
36,28
Feldspat
6,43
Karbonat
13,05
Karbonat
10,38
Karbonat
18,2
15,66
0,2 K2O
2 SiO2
0,1 BaO 0,2 Al2O3
0,45 B2O3
*
0,4 CaO
0,3 Na2O
S20
18,5
39,7
8,1
33,7
Dolomit
Boraks
Alümina
Kuvars
Potasyum
S21
30,96
Feldspat
11,14
Karbonat
10,97
4,5
20,71
21,71
S22
18,5
Dolomit
39,7
Boraks
8,1
Alümina
33,7
Kuvars
+% 12 Titanyum Dioksit
Lityum Karbonat
Kaolin
Kuvars
Baryum
Kalsiyum
Sodyum
Borik Asit
Kuvars
Kalsiyum
BaryumKarbonat
Çinko Oksit
Borik Asit
Kuvars
0,715 Na2O 0,216 Al2O3
0,285 Li2O
*
1,06 SiO2
2,02 SiO2
0,34 Na2O
0,33 CaO 0,26 Al2O3
0,68 B2O3
0,33 MgO
0,2 K2O
SiO2
0,4 CaO
0,2 Al2O3
0,6 B2O3
0,2 BaO
0,2 ZnO
0,34 Na2O
0,33 CaO 0,26 Al2O3
0,68 B2O3
0,33 MgO
+ %12 TiO2
Yarı
Opak
*
1,04 SiO2
1,84 SiO2
*
*
*
*
*
*
*
Yarı
Opak
*
*
Yarı
Opak
*
2,5
*
Yarı
Opak
*
*
1,84 SiO2
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 53
sanat makalesi / art article
Görsel
Parlak
Mat
Opak
*
*
S1+Kırmızı Sıratlı Boya
*
Yarı Opak
S1+Lacivert Sıratlı Boya
*
*
Kobalt Oksit
(% 0,3)
Yarı Mat
*
Kobalt Oksit
(% 0,6)
Yarı Mat
*
Kobalt Oksit
(% 0,9)
Yarı Mat
*
Krom Oksit
(% 0,9)
Yarı Mat
*
Krom Oksit
(% 1,5)
Yarı Mat
*
Krom Oksit
(% 2)
Yarı Mat
*
Bakır Oksit
(%0,9)
*
*
Bakır Oksit
(%1,2)
*
*
Bakır Oksit
(%1,5)
*
*
54 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
Saydam
art article / sanat makalesi
Demir Oksit
(%1,5)
Yarı Mat
*
Demir Oksit
(%1,8)
Yarı Mat
*
Demir Oksit
(%2,4)
Yarı Mat
*
Mangan Dioksit
(%1,5)
Yarı Mat
*
Mangan Dioksit
(%2)
Yarı Mat
*
Mangan Dioksit
(%2,5)
Yarı Mat
*
SONUÇ
RESULT
Proje kapsamında yapılan literatür çalışmalarında seçilen 22 adet seramik
sırının denemeleri sonucunda bir çok başarılı sır uygulamasına ulaşılmıştır.
Avanos yöresinde kullanılan kil bünye üzerinde yapılan denemelerde yörenin
karakterine ve uygulanan biçimlere uygun olarak S11 kodlu mat ve S1 kodlu
şeffaf sır denemeleri seçilmiş S11 kodlu opak sıra Kobalt, Bakır, Demir, Krom
ve Mangan Oksitler ile 15 ayrı sır denemesi yapılmıştır. Denemelerde kapatıcı,
çatlaklar oluşmayan farklı renk skalası içinde Avanos yöresinde kullanılan
killere uygun estetik değeri yüksek sır denemelerine ulaşılmıştır.
S1 kodlu şeffaf sır ile kahverengi, kırmızı ve lacivert sır altı boyaların kullanıldığı üç ayrı sır altı boya denemelerinde renklerin canlılığını koruduğunu ve
bünye üzerine yapılacak desenlerin şeffaf sır ile korunabileceği görülmüştür.
Yapılan araştırmalar ve uygulamalar sonucunda yörede rapido kalem ile yapılan bünye üstü sanatsal değeri düşük desenler yerine seramik sır altı boyaların kullanılıp şeffaf sır ile sırlanarak estetik değerinin yükseltilebileceği
dayanıklılığının artırılabileceği sonucuna varılmıştır.
Yörede kullanılan çömleklerin ayakkabı cilası ve mazot ile renklendirilmesi
yerine kolaylıkla temin edilen hammaddeler ile basit formüller ile hazırlanan
sırlar ile sırlanabileceği ve bu sayede çömleklerin değerinin artarak piyasadaki gerçek değerine ulaşabileceği görülmektedir.
Dolaylı olarak elde edilecek sonuç ise bu proje kapsamında elde edilen sonuçların geliştirilerek kullanılması yöredeki seramik kalitesini yükselterek
kazançların artmasını babadan oğla geçen çömlekçilik mesleğinin durma
noktasından gelişmesini ve devamlılığını etkileyeceği düşünülmektedir.
Numerous successful glaze applications were achieved as a result of testing
of 22 ceramic glazes selected in the literature search done under the project.
In the tests done on clay body used in Avanos region, S 11 coded matt and S1
coded transparent glaze tests were picked in line with the character of the
region and applied forms; 15 individual glaze tests were applied to S1 coded
opaque glaze with cobalt, copper, iron, chromium and manganese oxides. In
the tests, glazes with high aesthetic value fit for clays used in Avanos region
were derived in a different color scale free from cracks. It was observed in three
different underglaze stain tests where S1 coded transparent glaze and brown,
red and navy underglaze stains were used, the colors preserve their liveliness
and the patterns applied on the body may be protected by transparent glazes.
As a result of done research and applications, it was concluded that aesthetic
value may be raised and resilience increased by using ceramic underglaze
stains glazed by transparent glazes in place of the superficial designs with low
artistic value applied using technical pens in the region.
It is observed that the pottery used in the region may be glazed with glazes
prepared with simple formulae using readily available raw materials instead
of being colored by shoe polish and diesel fuel and hence the value of the
pots would increase reaching the true value in the marketplace. It is believed
that an indirect result would be that use of the results obtained under this
project would raise the ceramic quality in the region, increasing earnings, affecting advancement from a stop and continuity of the trade of pottery making passed from father to son.
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 55
sanat makalesi / art article
KAYNAKÇA
Alpaut, Okyay; Ataman, Mualla; Erdoğan, Baki; Seramikçiler İçin Seramik Kimyası, Ankara, 1990
(Basılmamış Kitap)
Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müze Rehberi, Ankara, 1997
Arcasoy, Ateş; Seramik Teknolojisi, Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Anasanat Dalı Yayınları No:2,
İstanbul 1983
Ayta, Tülin; Toprak Sanatlarında Dekoratif Uygulama Yöntemleri, İstanbul, 1976
Behrens, Richard; Glaze Projects, A Ceramic Montly Magazine Handbook, 1971
Burleson, Mark; The Ceramic Glaze Handbook, Lark Books, New York 2003
Chavarria, Joaquim; Glazing Techniques, Watson Guptill Publications, New York 1998
Cooper, Emmanuel; Seramik Ve Çömlekçilik, Çeviri: Dr. Ömür Bakirer, Remzi Kitabevi Yayınları, İstanbul, 1. Baskı: 1978
Çobanlı, Zehra, Öney, Gönül; Anadolu’da Anadolu Türk Devri Çini Ve Seramik Sanatı, T.C.Kültür ve
Turizm Bakanlığı Yayınları, Sanat Eserleri Dizisi, İstanbul, 2007
Daly, Greg; Glazes And Glazing Techniques, A&C Black, London 1994
Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi; Yem Yayınları, İstanbul 1997
Frigola, Dolors Ros I; Seramik(Çev: Feza Altuniç), İnkılap Yayınevi, İstanbul 2006
Karadeniz, Tayfun; Anadolu Çömlekçiliğinde Biçim Sorunu, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Sanatta Yeterlik Eseri Raporu, Ankara, 1991
Kartal, Ali; Sır ve Sırlama Tekniği, Çizgi Matbaacılık, Banaz 1998
Kibici, Yaşar; Seramik Hammaddeleri ve Teknolojik Özellikleri, Afyon Kocatepe Üniversitesi Yayınları, Afyon 2002
Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü Resmi İnternet Sitesi, http://www.tanitma.
gov.tr/TR,22548/avanos.html (Erişim: 30.09.2013)
Matson F.R.; Technological Development of Pottery in Northern Syria During The Calcholithic Age,
Journal of The American Ceramic Society, 1945
Mutlu, H.Serdar; Zamanın Çarkında Anadolu’da Seramik, Anadolu Sanat Dergisi, Sayı:18, Eskişehir,
2007
Nevşehir Valiliği Resmi İnternet Sitesi, http://www.nevsehir.gov.tr/nevsehir/sosyo-kulturel-yapi/17.
html (Erişim: 30.09.2013)
ÖNEY, Gönül; ÇOBANLI, Zehra; Anadolu’da Türk Devri Çini ve Seramik Sanatı, TC. Kültür ve Turizm
Babanlığı Yay. Sanat Eserleri Dizisi, İstanbul, 2007
Peterson, Susan; Peterson, Jan; Seramik Yapıyoruz (Çev: Sevim Çizer), Karakalem Kitabevi, İzmir,
2009
Rhodes, Daniel; Clay And Glazes For The Potter, Chilton Book Company, United States of America
1973
Sivas, H; Arkeolojik Veriler Işığında Eskiçağda Anadolu Seramik Sanatı, I. Uluslararası Pişmiş Toprak
Sempozyumu Bildiriler Kitabı, Eskişehir, 2001
Sümer, Güner; Seramik Sırları, AK Ofset, Eskişehir, 2002
Tanışan, Hüseyin; Mete, Zeliha; Seramik Teknolojisi ve Uygulaması, Söğüt Matbaası, Söğüt, 1988
Türedi Özen, Ayşegül; Geleneksel Çömlek Sanatı, Anadolu Üniversitesi Yayınları, Eskişehir, 2001
Ünal, Serap; Anadolu Seramik Kültüründe Geleneksel Yapının, Koruma, Geliştirme ve Tanıtım Kapsamında Sorunları”. II. Uluslararası Avanos Seramik Sempozyumu, 2001
BIBLIOGRAPHY
Alpaut, Okyay; Ataman, Mualla; Erdoğan, Baki; Seramikçiler İçin Seramik Kimyası, Ankara, 1990
(Unpublished Book)
Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müze Rehberi, Ankara, 1997
Arcasoy, Ateş; Seramik Teknolojisi, Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Anasanat Dalı Yayınları No:2,
Istanbul 1983
Ayta, Tülin; Toprak Sanatlarında Dekoratif Uygulama Yöntemleri, Istanbul, 1976
Behrens, Richard; Glaze Projects, A Ceramic Montly Magazine Handbook, 1971
Burleson, Mark; The Ceramic Glaze Handbook, Lark Books, New York 2003
Chavarria, Joaquim; Glazing Techniques, Watson Guptill Publications, New York 1998
Cooper, Emmanuel; Seramik Ve Çömlekçilik, Translated by: Dr. Ömür Bakirer, Remzi Kitabevi
Yayınları, Istanbul, 1st Edition: 1978
Çobanlı, Zehra, Öney, Gönül; Anadolu’da Anadolu Türk Devri Çini Ve Seramik Sanatı, T.C.Kültür ve
Turizm Bakanlığı Yayınları, Sanat Eserleri Dizisi, Istanbul, 2007
Daly, Greg; Glazes And Glazing Techniques, A&C Black, London 1994
Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi; Yem Yayınları, Istanbul 1997
Frigola, Dolors Ros I; Seramik(Translated by: Feza Altuniç), Inkılap Yayınevi, Istanbul 2006
Karadeniz, Tayfun; Anadolu Çömlekçiliğinde Biçim Sorunu, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Sanatta Yeterlik Eseri Raporu, Ankara, 1991
Kartal, Ali; Sır ve Sırlama Tekniği, Çizgi Matbaacılık, Banaz 1998
Kibici, Yaşar; Seramik Hammaddeleri ve Teknolojik Özellikleri, Afyon Kocatepe Üniversitesi
Yayınları, Afyon 2002
Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü Official Website, http://www.tanitma.gov.tr/
TR,22548/avanos.html (Accessed: 30.09.2013)
Matson F.R.; Technological Development of Pottery in Northern Syria During The Calcholithic Age,
Journal of The American Ceramic Society, 1945
Mutlu, H.Serdar; Zamanın Çarkında Anadolu’da Seramik, Anadolu Sanat Dergisi, Sayı:18, Eskişehir,
2007
Nevşehir Valiliği Resmi İnternet Sitesi, http://www.nevsehir.gov.tr/nevsehir/sosyo-kulturel-yapi/17.
html (Accessed: 30.09.2013)
ÖNEY, Gönül; ÇOBANLI, Zehra; Anadolu’da Türk Devri Çini ve Seramik Sanatı, TC. Kültür ve Turizm
Babanlığı Yay. Sanat Eserleri Dizisi, Istanbul, 2007
Peterson, Susan; Peterson, Jan; Seramik Yapıyoruz (Çev: Sevim Çizer), Karakalem Kitabevi, Izmir,
2009
Rhodes, Daniel; Clay And Glazes For The Potter, Chilton Book Company, United States of America
1973
Sivas, H; Arkeolojik Veriler Işığında Eskiçağda Anadolu Seramik Sanatı, I. Uluslararası Pişmiş Toprak
Sempozyumu Bildiriler Kitabı, Eskişehir, 2001
Sümer, Güner; Seramik Sırları, AK Ofset, Eskişehir, 2002
Tanışan, Hüseyin; Mete, Zeliha; Seramik Teknolojisi ve Uygulaması, Söğüt Matbaası, Söğüt, 1988
Türedi Özen, Ayşegül; Geleneksel Çömlek Sanatı, Anadolu Üniversitesi Yayınları, Eskişehir, 2001
Ünal, Serap; Anadolu Seramik Kültüründe Geleneksel Yapının, Koruma, Geliştirme ve Tanıtım
Kapsamında Sorunları”. II. Uluslararası Avanos Seramik Sempozyumu, 2001
56 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
Dipnotlar/Footnotes
1 Anadolu Seramik Kültüründe Geleneksel Yapının, Koruma, Geliştirme ve Tanıtım
Kapsamında Sorunları. ÜNAL, SERAP. II. International Avanos Ceramic Symposium, 2001
2 Anadolu Çömlekçiliğinde Biçim Sorunu. KARADENİZ, TAYFUN. Hacettepe Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanatta Yeterlik Eseri Raporu, Ankara, 1991)
3 Nevşehir Valiliği Resmi İnternet Sitesi, http://www.nevsehir.gov.tr/nevsehir/sosyokulturel-yapi/17.html (Accessed: 30.09.2013)
4 Anadolu Seramik Kültüründe Geleneksel Yapının, Koruma, Geliştirme ve Tanıtım
Kapsamında Sorunları, ÜNAL, SERAP. II. International Avanos Ceramic Symposium, 2001
5 Geleneksel Çömlek Sanatı, TÜREDİ ÖZEN, AYŞEGÜL. Eskişehir, 2001
1979 yılından beri otomativ, seramik, ısıl işlem, demir
çelik, döküm, gıda ve ilgili diğer sektörler için,
endüstriyel fırınlar, kurutma sistemleri ve yardımcı
makinalar üretmekteyiz. Müşterilerimizin özel istek ve
beklentilerini karşılayabilmek için kişiye özel çözümler
ve dizaynlar oluşturmaktayız. Üretim yelpazemizde
endüstriyel fırınlar yanında, gerekli diğer teçhizatları
ve makinaları ile birlikte anahtar teslimi tesisler de yer
almaktadır.
En büyük zenginliğimiz, özel çözüm ve dizaynlarımız
ile müşterilerimizi tatmin ve memnun edebilme
becerimizdir. Yıllar boyunca tatpik ettiğimiz farklı
mühendislik uygulamaları ile bir çok alanda tecrübe
kazandık; amacımız en uygun çözümü, en uygun
fiyatla müşterilerimize sunmak ve firmamızla çalışmış
olmaktan dolayı bir ayrıcalık hissetmelerini
sağlamaktır.
Uzmanı olduğumuz konularda üretim yapmayı, diğer
alanlarda ise konusunda uzman, sektör lideri firmalar
ile çalışmayı prensip olarak benimsedik. Bu düşünce
ile seramik fırınları ve makinaları imalatında 30 yıldan
fazla tecrübeye sahip Alman ROHDE GmbH firması ile
Türkiye’de çalışmaya karar verdik ve Rohde’nin
Türkiye distribütörü ve servis sağlayıcısı olduk.
Rohde ‘nin kalitesi ve fiyat avantajı yanında en
büyük zenginliği seramik sektöründeki tecrübesi ve
uzmanlığıdır. Burada iş yalnızca fırını satmak değil,
müşterinin ihtiyaçları doğrultusunda, uygulayacağı
proses için doğru fırını sunmaktır.
Bemaktherm olarak Türkiye’de 30 yılı aşkın süredir
özel endüstriyel fırınlar ve makinalar imal ediyoruz.
Fırın konusundaki tecrübemiz ve ROHDE’nin desteği
ile seramik sektörüne en iyi şekilde hizmet
edeceğimizi düşünüyoruz. Satış sonrası destek ve
servis zaten firmamızın yıllardır sürdürdüğü, titizlikle
uyguladığı bir politikadır, bu ROHDE içinde aynı
şekilde devam edecektir.
BEMAKTHERM ENDÜSTRİYEL FIRINLAR VE TESİSLER SAN.TİC.LTD.ŞTİ.
10040 Sk. NO : 17 AOSB. ÇİĞLİ / İZMİR—TÜRKİYE
Web : www.bemaktherm.com - e-mail : [email protected]
Tel : +90 232 328 04 75 / 85 - Fax : +90 232 328 04 95
ISO 9001-2008
endüstri röportajı / industrial interview
Zafer
Madencilik
Sn. Zafer Temel ile madencilik sektörü ve Zafer Madencilik üzerine yaptığımız söyleşiyi aşağıda
okuyabilirsiniz: Our interview with Mr. Zafer Temel on the mining industry and Zafer Madencilik:
Firmanızı ve kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
Could you introduce your firm and yourself briefly please?
1987 yılında ODTÜ Maden Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra Etibank madenlerinin şark kromlarında göreve başladım. 1989 yılında
Bigadiç Bor madenlerine gelip 6 yıl çalıştıktan sonra Balıkesir’de faaliyet
gösteren Gürbüz Madencilik’e transfer oldum. Orada Dış Ticaret ve Pazarlama ile bir süre ilgilendikten sonra kendi şirketimiz olan Zafer Madencilik’i
kurmaya karar verdim. Önce ticaretle başlayan serüvenimiz Çanakkale
Bayramiç’te feldspat ocakları devralmamızla bugünün temellerini atmış
oldum. Geçtiğimiz yıllarda Erzincan ve Eskişehir’de krom üretimine girdiysek de 2012 yazında krom piyasasının düşmesi ve üretim maliyetlerimizin
artmasından dolayı krom piyasasından çekilmeye, halihazırda var olduğumuz endüstriyel hammaddeler pazarına yenilikçi ürünlerimizle devam
etmeye karar verdik. Böylelikle Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde Kaolin ocaklarımızı geçtiğimiz yaz açtık. Bu arada 2012 yılı içerisinde üretim kalitemizi
de ISO 9001 belgesini alarak belgelemiş olduk.
After graduating from METU Mining Engineering Department in 1987,
I started working at Etibank’s eastern chromium operations. I came to
Bigadiç Boron mines in 1989, worked six years and transferred to Gürbüz
Madencilik operating in Balıkesir. There, after being involved in international
trade and marketing for a while, I decided to set up our own company,
Zafer Madencilik. Our journey started with trade first and later, we laid the
foundations of today when we took over feldspar quarries in Bayramiç,
Çanakkale. In recent years, we started chromium production in Erzincan
and Eskişehir but due to the drop in chromium market and the increase
in chromium costs in 2012, we decided to withdraw from the chromium
market and continue with our innovative products in the industrial raw
materials market. Hence, we opened our kaolin quarries in Sındırgı district
of Balıkesir last summer. In the meantime, we evidenced our production
quality in 2012 by obtaining the ISO 9001 certificate.
58 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
industrial interview / endüstri röportajı
Çanakkale’den üretim yaptığınız madenden bahseder
misiniz?
Could you tell us about the mine you extract from in
Çanakkale?
Çanakkale’de 15 yıldır feldspat madeni üretmekteyiz. Bu maden, endüstriyel hammaddeler grubundan olup genel olarak seramik hammaddesi
olarak kullanılır. 2011 yılında Güney Marmara Kalkınma Ajansı’ndan hibe
desteği alarak 2012 yılı sonunda tamamladığımız yeni tesis yatırımımızla
birlikte üretim kapasitemizi 150 ton/saate çıkardık. Böylelikle hem ihracatta yeni pazarlara açılıp hem de yurtiçinde var olan pazarımıza daha hızlı
ürün gönderebileceğiz.
We’ve been extracting feldspar for 15 years in Çanakkale. This
mineral is an industrial raw material which is typically used as a ceramic
raw material. Obtaining a grant from Southern Marmara Development
Agency in 2011, we raised our production capacity to 150 tons/hour with
our new plant we completed at the end of 2012. Hence, we will both be able
to open to new markets for exports and also will be able to sell products
faster to our domestic market.
Sındırgı bölgesindeki madenden bahseder misiniz?
Could you tell us about your mine in Sındırgı region?
Orada çok enteresan bir Kaolin yatağı bulduk. Biliyorsunuz ki Sındırgı’nın
özellikle Düvertepe bölgesinde pek çok kaolin yatağı vardır. Fakat bizim
yeni açtığımız ocakta henüz literatürde bile bulunmayan kükürt değerleri
maksimum 0,30, demir değerleri 0,20 ve alümina değerleri yer yer 36’ları
bulan bir malzemeye rastladık. Görünen rezervimiz ise bir buçuk milyon
ton. Orası için de yazın 200 ton/saat kapasiteli büyük bir seyyar tesis yatırımı yaptık. Kaolin pazarına hızlı ve güçlü bir giriş yaptığımızı düşünüyorum. Spektlerimiz ile ilgili daha ayrıntılı bilgiye www.zafermaden.com
sitemizden ulaşabilirsiniz.
There we discovered an interesting kaolin deposit. As you know, there
are many kaolin deposits in especially Düvertepe region of Sındırgı. But
we found a material with maximum sulphur value of 0.30, iron 0.20 and
alumina, at times, 36 which is not mentioned in literature in our new
quarry. Our visible research is 1.5 million tons. For this place, we made a
large mobile plant investment with 200 ton/hour capacity in the summer.
I believe that we made a fast and powerful entrance to the kaolin market.
You may access more detailed information on our specs from HYPERLINK
“http://www.zafermaden.com”www.zafermaden.com.
Madencilik sektörünün şuan ki durumunu nasıl
tanımlarsınız? Sizce madencilik sektöründe neler
değişmeli/değiştirilmeli?
How do you describe the present situation of the mining industry? What should change/be changed in the
mining industry as far as you’re concerned?
Başbakan’ın 16 Haziran 2012 genelgesiyle birlikte ne yazık ki izinlerin alınma süresi çok uzadı. Bu durum, pek çok firmayı olduğu gibi bizi de etkiledi.
Çanakkale’deki yeni ocak iznimiz için 2 yıl önce işlemlerine başlamış olmamıza rağmen geçtiğimiz ay ancak iznimizi alabildik. Bunun dışında madencilere ve madenciliğe karşı çevreci grupların projektörü altındayız. Çevreyi
katlettiğimiz yönünde araştırmadan yaptıkları propagandalar var ki biraz
araştırsalar her şeyi kanunlara uygun olarak yaptığımızı görebilirler. Biz
izinlerimizi alıyoruz, üretim faaliyeti biten ocaklarımızdan ceketimizi alıp
gitmiyoruz. Orman alanları için rehabilitasyon projesi veriyor ve projeye
uygun olarak araziyi Orman Müdürlüğü’ne teslim ediyoruz. Bu konuda belki de yetkililerin çevreci gruplar ve madencileri aynı platformda buluşturmak adı altında bir takım yeni projeler/seminerler yapmasını bekliyorum.
With Prime Minister’s directive of June 16, 2012, unfortunately, the time period
required for obtaining permits became a lot longer. This, like many other firms,
affected us too. Although we started procedures two years ago for our new
quarry permit in Çanakkale, we were able to get our permit only last month.
Also, we are under the head light of environmental groups against miners
and mining. There is propaganda done without research that we’re murdering
the environment, yet if they would research a bit, they could see that we do
everything legally. We obtain our permits. We do not take our coats and leave
the quarries where production stops. We submit rehabilitation projects for forest
areas and deliver the land in line with the project to forestry departments. On
this subject, I expect authorities to bring together environmental groups and
miners in the same platform holding a set of new projects/seminars.
Yabancı yatırımcıların Türkiye pazarına girmesi
konusunda ne düşünüyorsunuz? What do you think
about foreign investors entering the Turkish
market?
Biz yüzde yüz Türk sermayeli bir firmayız. Yabancı yatırımcıların
düşük maliyetleri nedeniyle küçük yerli maden firmaları aynı pazarda
yarışamayıp pes ediyorlar. Bu sebeple belki bu konuda düzenlemeler getirilebilir. Bir
yandan doğal kaynaklarımızı en optimal yönde kullanmaya çalışırken diğer yandan yerli
yatırımcılarımızı da sektörden kaybetmemek gerektiği kanısındayım. We are a firm with
one hundred percent Turkish capital. Due to low costs of foreign investors, small local
mining firms give up, being unable to compete in the same market.
Therefore, some regulations may be introduced in this area. I believe
that while on the one hand attempting to utilize our natural resources
in the most optimal manner, on the other hand we should not lose our
local investors from the industry.
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 59
bilim röportajı / science interview
Prof. Dr. Erdal ÇELİK
ile Üniversite-Sanayi
İşbirliği Üzerine…
On University-Industry
Collaboration with
Prof. Dr. Erdal ÇELIK…
60 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
science interview / bilim röportajı
Bize kendinizi tanıtır
mısınız?
“Firmalardan beklentilerimiz üniversitelerdeki
bilim insanlarıyla çok yakın temasa geçip,
ürünlerine çok yüksek özellikler kazandırabilir
ve patent sahibi olabilirler. Bunun sonucunda
ticarileştirilmiş ürün sayılarında ciddi artışlar
sağlanabilir.” “Our expectations from the firms
are that they can be in close contact with scientists
in universities; hence introduce very high properties
to their products and become patent owners. As a
result, significant increases may be achieved in the
number of commercialized products.”
1993 yılında İTÜ Sakarya Mühendislik Fakültesi,
Metalurji Mühendisliği Bölümünden mezun olarak
mühendis ünvanını aldım.
Sakarya Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümünde 1995 yılında
yüksek lisansımı tamamladım ve Sakarya ve Florida
State Üniversitesi’nde 1995
ve 2000 yılları arasında doktora eğitimimi gerçekleştirdim. 2001 yılında Dokuz
Eylül Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümüne Öğretim
Görevlisi olarak başladım. 2002 yılında Japonya’nın Nagoya şehrinde
Uluslararası Süperiletkenlik Araştırma Laboratuvarında doktora sonrası
çalışmalarımı gerçekleştirdim ve aynı yıl içinde Dokuz Eylül Üniversitesi
Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümüne Yardımcı Doçent olarak
atandım. 2005 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Metalurji ve Malzeme
Mühendisliği Bölümüne Doçent olarak atandıktan sonra, 2006 yılında
Çelik Leibniz-Institut für Festkörper- und Werkstoffforschung (IFW), Solid-State and Materials Research’de (Dresden, Almanya) kısa dönem misafir araştırmacı olarak çalıştım. 2009 yılından itibaren Dokuz Eylül Üniversitesi, Elektronik Malzemeler Üretimi ve Uygulaması Merkezi (EMUM)
(9.000.000 TL DPT projesi) Müdürü olarak görev aldım. 2010 yılında TÜBİTAK Danışma Kurulu Üyeliğine seçildim ve aynı yıl içinde Dokuz Eylül
Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümüne Profesör olarak atandım. 2012 yılında TÜBİTAK Yürütme Kurulu Üyeliğine atandım.
Halen Dokuz Eylül Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Üretim Anabilim Dalı Başkanlığını ve Nanobilim ve Nanomühendislik Bölüm
Başkanlığını sürdürmekteyim.
Akademik kariyeriniz süresince yürüttüğünüz
çalışmalar hakkında da bilgiler verebilir misiniz?
DPT, SAN-TEZ, BOREN, TÜBİTAK-TEYDEB, KOSGEB, TEKNOGİRİŞİM
(Türkiye), National Science Foundation (NSF, ABD), DFG-TÜBİTAK (Türkiye-Almanya), EUROKA, İZKA, NESPA, ERA-NET (Avrupa Birliği), İkili
İşbirliği (Romanya), NEDO (JSPS, Japonya), BAP (Sakarya, Florida State, Dokuz Eylül ve Ege Üniversiteleri) projeleri, İstanbul Segman Sanayi,
Fuat Diş Laboratuvarı (Türkiye), Nordic Superconducting Technology Inc.
(Danimarka), Plastronic-Eurus (ABD), DEKA, VESTEL, DYO, AYÇE MÜHENDİSLİK, PVC Plastik, TEKNOBİM, İNCİ AKÜ, VOLT Elektrik ve KROMA
şirketleri (Türkiye) tarafından maddi destek almış ve desteklenmekte
olan ulusal ve uluslararası projelerim mevcuttur. Bu projelerde termal
sprey (alev sprey, elektrik ark sprey, plazma sprey ve HVOF), sol-jel (insulatör, buffer, süperiletken, yarıiletken, dielektrik filmler, kaplamalar,
nanofiberler, nanopartiküller), sır (diş malzemeleri), elektrolitik metal ve
vakum teknikleri (PLD, CVD, magnetron sputtering vs.) filmler, kaplamalar ve fonksiyonel polimerik nanokompozitler konusunda araştırmalarım
bulunmaktadır. Ayrıca bu çalışmaları içeren konularda GOLDAŞ, AYÇE
MÜHENDİSLİK, TEKNOBİM ve PVC plastik gibi firmalara 4 farklı tesis kurulumunu sağladım. Çalışmalarım arasında yer alan, piyasadan 1600 kat
daha etkin antibakteriyel sıvıların üretimi patenti tescillenmiş olup, ticari olarak satılması için Sağlık Bakanlığından ruhsatı alınmış ve TEKNO-
Could you please
tell us about yourself?
In 1993 from ITÜ Sakarya
School of Engineering
Metallurgical Engineering
Department, I gained the
title of engineer. I completed my Master’s studies in 1995 at Sakarya University Metallurgical and
Materials Engineering Department and pursued my
Ph.D. studies in Sakarya
and Florida State Universities from 1995 to 2000. In
2001, I started as Instructor in Dokuz Eylül University Metallurgical
and Materials Engineering Department. I did Post-Doctorate studies
at International Superconductivity Research Laboratory in the city
of Nagoya of Japan in 2002 and in the same year, I was assigned to
Dokuz Eylül University Metallurgical and Material Engineering Department as Assistant Professor. After my assignment as Associate
Professor to Dokuz Eylül University Metallurgical and Materials Engineering Department, in 2006, I worked as a short-term guest researcher at Leibniz-Institut für Festkörper- und Werkstoffforschung
(IFW), Solid-State and Materials Research (Dresden, Germany).
Starting from 2009, I served as Dokuz Eylül University Electronic
Materials Production and Application Center (EMUM) (9.000.000 TL
SPO project) Director. In 2010, I was elected as Member of TÜBITAK Advisors Board and the same year, I was assigned as professor
to Dokuz Eylül University Metallurgical and Materials Engineering
Department. I was appointed as TÜBITAK Executive Board in 2002.
Presently, I’m serving as Dokuz Eylül University Production Principal Science Discipline Head and Nano Science and Nano Engineering
Department Head.
Could you also tell us about your work during your
academic career?
I have national and international projects supported by SPO, SANTEZ, BOREN, TÜBITAK-TEYDEB, KOSGEB, TEKNOGİRİŞİM (Turkey),
National Science Foundation (NSF, ABD), DFG-TÜBITAK (Turkey-Germany), EUROKA, İZKA, NESPA, ERA-NET (European Union), Bilateral
Collaboration (Rumania), NEDO (JSPS, Japan), BAP (Sakarya, Florida
State, Dokuz Eylül and Ege Universities) projects, Istanbul Segman
Sanayi, Fuat Diş Laboratuvarı (Turkey), Nordic Superconducting Technology Inc. (Denmark), Plastronic-Eurus (USA), DEKA, VESTEL, DYO,
AYÇE MÜHENDISLIK, PVC Plastik, TEKNOBIM, INCI AKÜ, VOLT Elektrik
and KROMA companies (Turkey). In these projects, I have had research
on thermal spray (flames spray, electric arc spray and HVOF), sol-gel
(insulator, buffer, superconductor, semiconductor, dielectric films, coverings, nanofibers, nanoparticles), glaze (dental materials), electrolytic metal end vacuum techniques (PLD, CVD, magnetron sputtering,
etc.), films, coverings and functional polymeric nanocomposites. Also,
I caused installation of 4 different plants on subjects involving these
studies to firms like GOLDAŞ, AYÇE MÜHENDISLIK, TEKNOBIM and
PVC plastic. The patent for production of anti-bacterial fluids 1600
times more effective than what’s in the market among my studies has
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 61
bilim röportajı / science interview
BİM firması vasıtasıyla satımı başlanmıştır. TEKNOBİM (İzmir) ve ARTI
KALİTE (Ankara) firmalarıyla Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’yle
nanoteknolojik ürünleri gübre olarak üretme ve uygulama çalışmalarını
halen sürdürmekteyim.
Uluslararası (SCI) dergilerde yayınlanmış 135 adet, basımda ve incelemede 34 tane, ulusal dergilerde 15 adet, uluslararası konferans bildirileri 134 adet, ulusal konferans bildirileri 12 adet, davetli makale 3 adet,
çalıştay 2 adet, raporlar 32 adet, patentler 14 adet ve kitap bölümleri 3
adet olmak üzere termal sprey, sır, yalıtkan, yarıiletken, süperilerken,
elektro-optik, manyetik, alev geciktirici, radar absorblayan, antibakteriyel, ısı yayan, kendi-kendini temizleyen, kendi-kendini tamir eden malzemeler konularında toplam 385 eserim bulunmaktadır. Yaptığım çalışmalar 950 uluslararası ve 160 ulusal olmak üzere toplam 1110 kez atıf
almıştır. Çok sayıda dergide ve projelerde hakemlik yaptım. Bunun yanında araştırma aktivitelerinde danışman ve yardımcı danışman olarak
1 Post-doc, 16 doktora (9’u tamamlamış, 6’sı devam eden), 16 yüksek
lisans (10’u tamamlanmış 6’sı devam eden), 57 lisans öğrencisini akademik hayata kattım ve katmaya devam etmekteyim.
Teknik ve ileri teknoloji ürünü seramikler konusunda
ülkemizin bulunduğu konumu nasıl değerlendirirsiniz?
Bu konuda ARGE çalışmalarına yeterli önem veriliyor
mu?
İleri teknolojik seramikler konusunda son yıllarda Türkiye çok büyük atak
göstermiş olup, değerli çalışmalar çıkmaktadır. Bu konuda hükümetimizin büyük destekleri devam etmektedir. Öncelikli alanlarda Türkiye’nin ve
bölgelerin ihtiyaçlarına göre proje çağrıları açılmaktadır. Öğretim üyeleri/
elemanları, araştırmacılar, bilim insanları ve sanayicilerde çok büyük bir
motivasyon görülmektedir. Farklı disiplinlerdeki bilim insanları bir ürünü
üretebilmek için birleşmekte ve sanayicilerle işbirliği yapmak için yüksek
performans göstermektedir. Her durum ve konuma göre projeler bulunmaktadır. Firmalar genellikle sürekli bir şekilde üretecekleri ürünlerin
daha iyiye nasıl götürüleceği konularında işbirliği yapmak için çalışmalar
yapmaktadır. Yurt dışındaki bilim insanları ve firmalar Türkiye’deki firmalar ve bilim insanları ile çalışma yapma konusunda ülkemize gelmekte ve
fizibilite çalışmaları yapmaktadır.
Üniversite ve Seramik sanayi ilişkisini nasıl
değerlendiriyorsunuz? Üniversitede yapılan seramik
malzemeler konusunda yapılan çalışmalar, seramik
sanayinde yeteri kadar yer bulabiliyor mu?
Üniversitemizde yapılan seramik çalışmalarına sanayiciler tarafından
büyük rağbet gösterilmektedir. Bunlardan bazılarını örnek olarak verilebilirim: Üniversite bünyesinde gerçekleştirdiğimiz ışık saçan, radar
absorblayan, antibakteriyel, alev geciktirici, kendi-kendini tamir eden,
kromojen, enerjitik ve renk değiştiren malzemeler, seramikler ve kompozitlerin üretimi konusunda firmalardan talepler alınmaktadır. Üniversitemizde Si wafer üretme kabiliyetine sahip olduğumuzdan dolayı,
güneş panellerini üretmek için firmalarla faaliyetlerimiz sürmektedir.
Elektronik aygıtların ve cihazların üretiminde yüksek potansiyellerimiz firmaları Elektronik Malzemeler Üretim ve Uygulama Merkezimize
(EMUM) çekmektedir. Bu kapsamda 4 farklı tesis kurmak için faaliyetimiz olmuştur. Farklı firmalarla faaliyetlerimiz sürmekte olduğu için
üniversite-sanayi işbirliğimiz çok ileri seviyelerde bulunmaktadır. Firmalardan beklentilerimiz üniversitelerdeki bilim insanlarıyla çok yakın
temasa geçip, ürünlerine çok yüksek özellikler kazandırabilir ve patent
sahibi olabilirler. Bunun sonucunda ticarileştirilmiş ürün sayılarında ciddi artışlar sağlanabilir.
62 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
been registered, its licence has been obtained from Ministry of Health
for commercial sale and sales have been started through TEKNOBIM.
I’m presently continuing with studies on production and application
as fertilizer of nano-technological products with TEKNOBIM Izmir and
ARTI KALITE (Ankara) in collaboration with Ankara University School
of Agriculture.
I have 385 works in total including 135 published in international
technology journals, 34 in print and review, 15 in national journals,
134 international conference papers, 12 national conference papers,
3 invited articles, 2 workshops, 32 reports, 14 patents and 3 book
chapters on the subjects of thermal spray, glaze, conductor, semiconductor, superconductors, electro-optics, magnetic, flame retardants, radar absorbers, anti-bacterials, thermal radiators, self-cleaning ware and self-repairing materials. My studies have been cited
1100 times, 950 internationally and 160 nationally. I have served
as jury member in many journals and projects. Also, I introduced
to academic life 1 Post-Doc, 16 Ph.D. (9 completed, 6 ongoing), 16
graduate (10 completed, 6 ongoing) and 57 undergraduate students
in research activities as advisor and assistant advisor.
How do you assess the position our country is in
on technical and advanced technology product ceramic ware? Are R&D studies given adequate significance on this topic?
In recent years, Turkey has made a great leap in the field of advanced technology ceramic ware and valuable studies are emerging. Our government’s great support is in place on this topic. In priority fields, project invitations are made according to the needs of
Turkey and regions. A great motivation is observed among instructors, researchers, scientists and industrialists. Scientists in different disciplines get together to produce a product displaying high
performance to collaborate with industrialists. There are projects
for each situation and position. The firms typically pursue studies for collaborating on how products they will manufacture will
be taken to the better. Scientists and firms abroad coming to our
country working with the firms and scientists in Turkey carry out
feasibility studies.
How do you assess the relationship of university
and ceramic industry? Are the studies done on ceramic materials at universities finding the place
they deserve in the ceramic industry?
There is great demand by industrialists for ceramic work carried
out in universities: I can cite some of them as examples: There is
demand from firms on production of light emitting, radar absorbing,
antibacterial, flame retarder, self-repairing, chromogene, energetic
and color changing materials, ceramic ware and composites we hold
at universities. As we are able to produce Si wafers in our university,
we’re working with firms to produce solar panels. Our high potential
in production of electronic devices draw firms to Electronic Materials
Production and Application Center. We have worked on installing 4
different plants in this scope.
As we have ongoing studies with different works, our universityindustry collaboration is at a very advanced level. Our expectations
from the firms are that they can be in close contact with scientists in
universities, hence introduce very high properties to their products
and become patent owners. As a result, significant increases may be
achieved in the number of commercialized products.
science interview / bilim röportajı
EMUM (Elektronik Malzemeler Üretim
ve Uygulama Merkezi) Faaliyetlerimiz
EMUM (Electronic Materials Production
and Application Center) Activities
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Metalurji-malzeme, elektrik-elektronik, makine, çevre, maden,
biyomühendislik, tekstil ve deri mühendisliği olmak üzere çeşitli mühendislik alanları ile matematik, fizik, kimya, biyoloji ve tıp
gibi farklı disiplinlerin birleşimi sonucu, nanoteknolojik yöntemler
yardımıyla çeşitli alanlarda kullanılmak üzere iletken, yarıiletken,
yalıtkan, piroelektrik, pieozoelektrik, elektrooptik, manyetik gibi
toz, bulk, kaplama ve filmler şeklinde katma değeri çok yüksek,
çevre dostu elektronik malzemeler ve aygıtların üretilmesi, dizaynı, geliştirilmesi ve endüstriye uygulanmasını sağlamak,
Üretilen ürünlerin ve elektronik aygıt ve cihazların endüstriyel boyutta fabrikasyonunu gerçekleştirmek, yeni tesisler ve fabrikalar
kurmak, takibini sağlamak ve yeni istihdam alanları oluşturmak,
Aynı alanlarda çalışmalar yapan yurt içi ve dışındaki akademik ve
araştırma birimleriyle bilimsel, teknolojik ve eğitsel alanlarda işbirliğini geliştirmek,
Üniversiteler ile endüstri kuruluşları arasında bilgi alışverişini ve
bilimsel bir çalışma ortamını sağlamak ve yüksek lisans ve doktora öğrencileri için ortak danışmanlıklar yapmak,
Sanayide çalışan mühendisler veya araştırmacıların EMUM’da,
EMUM bünyesinde çalışan bilim adamlarının ise fabrikalarda altı
aylık gibi sürelerle çalışmasını sağlayarak gerçek problemlerle
ilgilenilmesini temin etmek,
EMUM’un çalışma alanına giren konularda eğitsel faaliyetlerde
bulunmak ve teknik hizmet vermek,
Lise, ön lisans, lisans, yüksek lisans, doktora ve post-doktora
öğrencilerin merkezde çalışmasını sağlayarak bilimi seven, üstün
özellikli, nitelikli, vizyon ve misyon sahibi ara teknik elemanlar,
mühendisler, teknokratlar, öğretim elemanları ve bilim adamları
yetiştirmek,
Çalışma alanlarına giren konularda teknolojik yenilikleri takip etmek, uygulamak, geliştirmek ve elde edilen birikimleri sanayiye
aktarmaktır.
•
•
•
•
•
•
•
Production, design, development and application to the industry of
very high value added, environmentally friendly electronic materials and devices in the form of powder, bulk, lining and films like
conductors, semi-conductors, insulators, piroelectrical, piezoelectrical, electrooptical and magnetic to be used in various fields with
the aid of technological techniques as a result of combination of
various fields of engineering lead by metallurgical materials, electrical-electronics, mechanical, environmental, mining, bioengineering, textile and leather engineering and different disciplines like
mathematics, physics, chemistry, biology and medicine.
To realize industrial fabrication of produced wares and electronic
devices, to set up new plants and factories, to monitor the same
and to create new fields of employment,
To develop collaboration in scientific, technological and educational fields with domestic and international, academic and research
units engaged in the same fields,
To ensure exchange of knowledge and a scientific working environment between universities and industrial organizations and to provide common consulting services for Master’s and Ph.D. students,
To allow engineers or researchers working in the industry to work
at EMUM and scientists working for EMUM at factories for sixmonth like periods, being involved in real problems.
To provide educational activities and technical services on fields
covered by EMUM’s scope of work,
Allowing high school, pre-undergraduate, undergraduate, Master’s,
Ph.D. and Post-Doctorate students to work at the center, developing science-loving, high quality, vision and mission owning intermediate technical staff, engineers, technocrats, instructors and
scientists,
To monitor, apply and develop technological innovations on fields
covered by its field of engagement and to transfer derived knowledge to the industry.
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 63
bilim makalesi / science article
BOR OKSİT VE PYREX KATKILI HİDROKSİAPATİT
BİO-MADDELERİN SENTEZİ VE KARAKTERİZASYONU
BORON OXIDE AND PYREX ADDED HYDROXYAPATITE
BIOMATERIALS SYNTHESIS AND CHARACTERIZATION
G amze Ş enkal , B urcu N . Ç etiner , Z iya E ngin E rkmen
M armara Ü niversitesi , M etalurji ve M alzeme D epartmanı , G öztepe K ampusu , K uyubaşı , İ stanbul
G amze Ş enkal , B urcu N . Ç etiner , Z iya E ngin E rkmen
M armara U niversity, D ept. O f M etallurgy and M aterials , G öztepe C ampus , K uyubaşı , İ stanbul
Seramik, metalik, polimer ve kompozit malzemeler genellikle insan sağlığını
iyileştirmek için biyo-malzeme olarak kullanılmaktadır. Biyo-malzemelerin
istenilen mekanik özelliklerine ek olarak; biyo-uyum, vücut organlarının tedavisi veya değiştirilmesi konusunda önemlidir. Piyasaya yeni biyo-malzemelerin verilmesi öncesinde vücutta istenmeyen yan etkilerin önlenmesi için
ayrıntılı biyolojik testler yürütülmektedir.
Bu çalışmanın amacı, Hidroksiapatit-Pyrex ve Bor oksit karışımının hazırlanması ve özelliklerinin belirlenmesidir. Üçlü karışım sentezi, biyo-malzemelerde en yeni başlık olduğundan, bu ilk örneklerden biridir. Bu malzemeyi
biyo-uyumlu kılmak için, B2O3 miktarı % 10 ile sınırlanmıştır. Bu sınır, kanser
yapıcı doku oluşumunu engellemek için belirlenmiştir. Daha sonra, pyrex ve
hidroksiapatit içeriğine 5-7,5-10 wt% B2O3 eklenmiştir. Harmanlar, öğütülmüş ve karıştırılmıştır. Peletler, 10000C, 11000C ve 12000C’de sinterlenmiştir.
Sinterleme sonrasında SEM, XRD, EDS ve Dilatometri analizleri yapılmıştır.
Yoğunluğun belirlenmesi için Arşimet yöntemi, kitle yoğunluk yöntemi, hacim
yoğunluk yöntemi ve Dispersiyon yöntemleri kullanılmıştır.
Sonuçta, Harman 1’in diğerlerinden daha yüksek yoğunlukta olduğu görülmüş ve en yüksek yoğunluk, beklendiği gibi 1200oC’de sinterleme sonrasında
elde edilmiştir. Sıcaklığın artırılması aynı zamanda buharlaşma ve XRD analizinde gözlemlenen yeni fazların oluşumundan dolayı gözeneklilik yüzdesinde
de artışa yol açmıştır. 1000oC’nin üzerinde bor oksidin buharlaştığı ve XRD desenlerindeki eksik bor oksit difraksiyon düzlemlerinden dolayı yeni bileşimin
oluştuğu sonucuna varılmıştır. En yüksek kristalinite, 1100oC’de elde edilmiş
ve Harman 2 için 1200oC’de yüksek miktarda faz transformasyonu gözlemlenmiştir. Her üç sinterleme sıcaklığında hidroksiapatit tüm partiler için ortak
faz olmuştur. Sinterleme esnasında, tridimit’in yüksek kristobalit’e dönüşmesinden sonra pyrex camının devitrifikasyonu gerçekleşmiştir. Sinterleme
sıcaklığında artış, gözenek morfolojisini etkilemiş ve hidroksiapatit’in küresel şekil almasına yol açarken, camsı fazın miktarını da artırmıştır. Bu faz,
ötektik’lerin yerel ergimeye ve daha sonra süratli soğumaya yol açmasından
dolayı oluşmuştur.
TEORİK GENEL BAKIŞ
Bir biyo-malzeme, tıbbi bir aygıtın üretiminde kullanılan biyolojik sistemler ile etkileşen ömürsüz bir malzemedir. Cerrahi veya dişçilik enstrümanları gibi aygıtlar
için kullanılan malzemeleri dışladığından, bu tanım biraz kısıtlayıcıdır. Bir çalışma
alanı olarak biyo-malzemeler; fiziksel özellikler, kimyasal oluşumlar ve yapılar ile
ilgili farklı disiplinleri bir araya getirmektedir. Disiplinler arası bir bilim olarak biyomalzemeler, canlı ve cansız malzemeler arasındaki etkileşimler olarak tanınır. Bir
tıp bilimi olarak amaçları insan sağlığı ve yaşam kalitesini iyileştirmektir. Bilinen
malzemelerden ancak birkaçı, vücuda implantasyon koşullarını yerine getire-
64 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
Ceramic, metallic, polymeric and composite materials are generally used as
biomaterials in order to improve human health. In addition to desired mechanical properties of biomaterials, biocompatibility is important in the treatment or replacement of body parts. Prior to the introduction of new biomaterials to the market, detailed biological tests are carried out to prevent any
undesired side effects in the body.
The aim of this study is to prepare and determine characteristic of Hydroxyapatite-Pyrex and Boron oxide mixture. It is one of the first examples, because
triple mixture synthesis is one of the newest topic in biomaterials. To make
this material biocompatible, its B2O3 amount was limited up to 10%. This
limit was fixed to avoid cancerous tissue formation; then
5-7,5-10 wt% B2O3 was added on pyrex and hydroxyapatite contents. The
batches were grinded and mixed. Pellets were sintered at 10000C, 11000C and
12000C. Following the sintering SEM, XRD, EDS and Dilatometry analysis
were done. In order to determine density, Archimed’s method, Bulk density
method, Volume percentage method and Dispersion methods were used.
As a result, batch 1 had higher density than others and highest density was
obtained after 1200oC sintering, as expected. Increasing temperature also increased porosity percentage due to evaporation and formation of new phases which were observed by XRD analysis. It was concluded that boron oxide
evaporated and formation of new compound took place due to missing boron
oxide diffraction planes in XRD patterns above 1000oC. Highest crystallinity was obtained at 1100oC and high amount of phase transformation was
observed at 1200oC for batch 2. Hydroxyapatite was the common phase for
all batches at three sintering temperatures. During sintering, devitrification
of Pyrex glass occurred due to transformation of tridymite to high crystobalite. Increasing sintering temperature affected pore morphology and hydoxyapatite changing to spherical shape and also increased the amount of
glassy phase. The latter was formed due to eutectics causing local melting
and then rapid cooling.
THEORETICAL BACKGROUND
A biomaterial is a non-viable material that interacts with biological systems which is used in the production of a medical device. This definition is
somewhat restrictive, because it excludes materials used for devices such as
surgical or dental instruments. As a field of study, biomaterials combine different disciplines related with the physical properties, chemical compositions
and structures. As an interdisciplinary science, biomaterials are considered
the interactions between living and non-living materials. As a medical science, their goal is the improvement of the human health and quality of life.
Only a few of the materials known satisfy the requirements of implantation in
science article / bilim makalesi
bilmektedir. Bu biyo-malzemeler, tüm beş ana malzeme sınıfına aittir: metaller,
seramikler, polimerler, kompozitler ve doğal malzemeler. Tıpta bu malzemelerin
kullanımındaki çeşitlilik, malzemelerin oluşumu, saflığı ve fiziksel özelliklerinin
kontrol altına alınması ve yeni ve özel özellikleri olan yeni malzemelerin sentezlenmesi yolu ile son 50 yılda yapılan malzeme araştırmalarının sonucudur. Vücut
sıvılarına açık olma genellikle biyo-malzemenin vücudun içine konulması anlamına gelir ve bu, bir biyo-malzeme olarak kullanılabilecek malzemelere bazı sıkı
kısıtlamalar getirir. Bunların en başında geleni, bir biyo-malzemenin biyo-uyumlu
olmasıdır. Vücuttan olumsuz bir tepki çekmemeli ve bunun aksi de geçerli olmalıdır. Ek olarak, toksik ve kanserojenik olmamalıdır. Bu koşullar, kullanılabilecek
birçok mühendislik malzemelerini engellemektedir. Sonraki konu, biyo-malzemenin vücut dokularının büyütülmesi veya değiştirilmesi olarak görev yapacak
yeterli fiziksel ve mekanik özelliklere sahip olmasıdır. Pratik açıdan bir biyo-malzeme, farklı şekiller alabilmeli veya alacak şekilde işlenebilmeli, maliyeti göreceli
olarak düşük olmalı ve kolayca bulunabilir olmalıdır.
the body. These biomaterials belong to all 5 major classes of materials: metals, ceramics, polymers, composites and natural materials. Wide diversity of
these materials used in medicine is a result of materials research done in the
last 50 years by controlling the composition, purity, physical properties of the
materials and synthesizing new materials with new and special properties.
Exposure to body fluids usually implies that the biomaterial is placed within
the interior of the body, and this places several strict restrictions on materials that can be used as a biomaterial. First and foremost, a biomaterial must
be biocompatible—it should not elicit an adverse response from the body,
and vice versa. Additionally, it should be nontoxic and noncarcinogenic. These
requirements eliminate many engineering materials that are available. Next,
the biomaterial should possess adequate physical and mechanical properties
to serve as augmentation or replacement of body tissues. For practical use,
a biomaterial should be amenable to being formed or machined into different
shapes, have relatively low cost, and be readily available.
Dispersiyonla Güçlendirilen Biyo-kompozitler
Dispersion Strengthening Biocomposites
Metaller ve metal alaşımları, çok sert ve inert bir malzemenin ince parçacıklarının birkaç hacim yüzdesi şeklinde üniform dispersiyonu ile güçlendirilebilir ve sertleştirilebilir. Disperse olmuş faz, mekanik veya metalik dışı olabilir.
Sıklıkla, oksit malzemeler kullanılmaktadır. Belirtilmelidir ki, güçlendirme
mekanizması çökertme sertleştirmesinde olduğu gibi, matris içindeki parçacık ve yerinden oynamalar arasında etkileşimler içermektedir. Dispersiyon
güçlendirme etkisi, çökeltme sertleştirmede olduğu kadar belirgin değildir;
ancak disperse olan parçacıkların matris fazı ile tepkisiz olacak şekilde seçilmelerinden dolayı güçlendirme artan sıcaklıklarda ve uzun süre muhafaza edilebilmektedir. Çökertme sertleştirmeli alaşımlar için çökelti büyümesi
veya çökelti fazının çözülmesi sonunda ısıl işlem durumunda güç artışı ortadan kalkabilir. Kitle iletkenliği için, dispersiyon güçlendirme formülü aşağıda
verilmiştir. Bu formül, sistemin her mekanik özelliği tarafından uygulanabilir. Metals and metal alloys may be strengthened and hardened by the uniform
dispersion of several volume percent of fine particles of a very hard and inert
material. The dispersed phase may be metallic or nonmetallic; oxide materials are often used. Again, the strengthening mechanism involves interactions
between the particles and dislocations within the matrix, as with precipitation
hardening. The dispersion strengthening effect is not as pronounced as with
precipitation hardening; however, the strengthening is retained at elevated
temperatures and for extended time periods because the dispersed particles
are chosen to be unreactive with the matrix phase. For precipitation-hardened alloys, the increase in strength may disappear upon heat treatment as
a consequence of precipitate growth or dissolution of the precipitate phase.
Dispersion Strengthening Formula is given below for bulk conductivity. It can
be applied by every mechanical properties of the system.
km = kc 1 + 2Vd(1 – kc/kd) / (2kc/kd + 1 ) (denklem 1.1 / eqn.1.1)
1- Vd(1 – kc/kd) / (kc/kd + 1 )
km = kc 1 + 2Vd(1 – kc/kd) / (2kc/kd + 1 )
1- Vd(1 – kc/kd) / (kc/kd + 1 )
Burada;
kc = Sürekli fazın termal iletkenliği
kd = Disperse fazın termal iletkenliği
Vd = Disperse fazın hacim fraksiyonu
Where;
kc = thermal conductivity of the continuous phase
kd = thermal conductivity of the dispersed phase
Vd = volume fraction of the dispersed phase
DENEYSEL PROSEDÜR
EXPERIMENTAL PROCEDURE
İlk olarak, Pyrex camı, tane boyutunu azaltmak için çekiç kullanılarak ezildi.
Granülatlar, parçacık büyüklüğünün daha da düşürülmesi için çeneli eziciye
verildi. Daha sonra, yaklaşık 15 dakika, bir harç öğütücüsü kullanılarak öğütüldü. Düşük viskoziteli, kolay akan cam parçacıklar elde edildi. Pyrex parçacıklarını temizlemek için aseton eklenerek çok iyi karıştırıldı, daha sonra üç
kez süzülürek üç saat süreyle 50oC’de kurutuldu. Bor oxit, pyrex ve hydroxyapatite, partiye % 5-7.5-10’luk bor oksit katılarak deney kabında karıştırıldı.
Partilerin homojen hale getirilmesi için asetona ek olarak toplam hacmin üçte
biri kadar zirkon toplarının konulduğu plastik kaplara yerleştirildiler. Kapların
kapağı, sızıntının engellenmesi için sıkıca kapatıldı. Daha sonra, 24 saat işlendiler ve 50oC’de 3 saat kurutuldular. Kurutulan karışımlar fırından alındılar ve
dağıtımı homojen hale getirmek için elle tekrar karıştırıldılar.
Firstly, Pyrex glass was crushed using a hammer to reduce its particle size. The granulates were fed to the jaw crusherfor further reduce the particle size. Then they were
further subjected to be ground using a mortar grinder for nearly 15 min. Low viscosity, easy flowing glass particles were obtained. In order to clean pyrex particles, aceton was added on them which were mixed very well, they were then filtered for three
times subsequently and dried at 50oC for three hours. Bor oxide, pyrex and hydroxyapatite were mixed in the beaker with 5- 7,5 -10% boron oxide addition into the batch.
In order to make batches homogeneous, they were put into plastic containers in which
zirconia balls were added one third of the total volume in addition with acetone. The
lid of the conatiners were closed firmly to avoid any leakage. They were then milled
for 24 hours and dried for 3 hours at 50oC for. Dried mixtures were taken out from the
furnace and were mixed again by hand to make homogeneous distribution.
Tablo 1, Harman 1, 2 ve 3 oluşumlarını vermektedir:
Tablo 1. Parti Oluşumları
Table 1 provides, Batch 1, Batch2 and Batch 3 compositions:
Table SEQ Table \* ARABIC 1. Batch compositions
Harman 1 / Batch 1
Harman 2 / Batch 2
Harman 3 / Batch 3
B2O3 (g)
2,5
3,75
5
Pyrex (g)
19,23
28,85
38,46
(eqn.1.1)
HA (g)
78,27
67,40
56,54
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 65
bilim makalesi / science article
Sonraki aşama, her parti için 36 örneğin preslendiği peletleştirme idi (Toplam
örnek sayısı 108 idi). Sinterleme sonrasında SEM, XRD, EDS ve Dilatometri
analizleri yapıldı. Yoğunluğun belirlenmesi için Arşimet yöntemi, hacim yoğunluk yöntemi ve dispersiyon yöntemleri kullanıldı. Hacim yoğunluk hesabı,
ölçülen ağırlığın bir kaliper kullanılarak bulunan hesaplanmış hacme bölünmesi yolu ile yapıldı. Dispersiyon yoğunluğu 1.1. denklemi kullanılarak hesaplandı. Arşimet yoğunluğunun belirlenmesi için örneğin kuru ağırlığı, batırılmış
ağırlığı ve suda yüzen ağırlığı ölçüldü ve sonuçlar şu şekilde hesaplandı:
Kitle yoğunluğu: Db=wd / ( ws-ww ) x D1
( denklem 1.2)
Görünür yoğunluk: Da= wd /( wd-ww ) x D1 (denklem 1.3)
burada wd kuru ağırlık, ws ıslatılmış ağırlık ve ww suda yüzen ağırlıktı.
SONUÇLAR
Parti 1-3 için 100 ve 2000 magnifikasyonda farklı sinterleme sıcaklıkları için
SEM analiz sonuçları Şekil 1-24’te verilmiştir. Gözeneklilik düzeylerinin harman 1’den parti 3’e doğru arttığı görülmüştür. Ayrıca, sinterleme sıcaklığı ile
birlikte camsı faz miktarları da artmıştır. 1200oC’de Şekil 16 ve 24’te devitrifikasyona işaret eden kristalitler de görülmüştür. Örneklerin yüzeyleri ve kesitlerinin morfolojileri, beklendiği gibi farklı idi ve morfolojiler presleme yönüne
dik olarak oluşan uzayan gözenek kanalları da sergiledi.
Harman 1 10000C’de Batch 1 at 10000C
Şekil 2.
Harman 1’in
2000X’te
1000°C’de
SEM
görüntüsü
Figure 2.
SEM images
of batch 1
at 2000X at
10000C
Next step was pelletizing during which 36 specimens were pressed for each
batch (Total # of samples was 108). Following the sintering SEM, XRD,
EDS and Dilatometry analysis were done. In order to determine density, Archimed’s method, Bulk density method and Dispersion methods were used.
Bulk density calculation was done by dividing measured weigth to the calculated volume found using a caliper. Dispersion density was calculated using
eqn. 1.1. In order to determine Archimed density, dry weight, soaked weight
and suspended weight in water of the sample were measured, results were
calculated as follows:.
Bulk density: Db=wd / ( ws-ww ) x D1
( eqn 1.2)
Apparent density: Da= wd /( wd-ww ) x D1 (eqn.1.3)
where wd is dry weigh, ws is soaked weigth and ww is suspended weigth
in water.
RESULTS
SEM analysis results are provided in Figures 1-24 for Batch 1-3, for different sintering temperatures at 100 and 2000 magnifications. It was seen that
porosity levels increased from batch 1 to batch 3. In addition, glassy phase
amounts also increased with sintering temperature. At 1100 and 1200oC,
crystallites indicating devitrification were also seen in Fig. 16 and 24. The
surface and cross sections of the samples had different morphology as expected and the latter exhibited elongated pore channels which were formed
perpendicular to the pressing direction.
Harman 3 11000C’de Batch3 at 11000C
Şekil 15. Harman 3’ün 100X’te kesitten
1100°C’de SEM görüntüleri
Figure 15. SEM images of batch 3 at
100X from cross section at 11000C
Harman 2 12000C’de Batch 2 at 12000C
Şekil 22.
Harman 2’nin
2000X’te
1200°C’de
SEM
görüntüleri
Figure 22.
SEM images
of batch 2
at 2000X at
12000C
Harman 3 12000C’de Batch 3 at 12000C
Şekil 24. Parti
3’ün 2000X’te
1200°C’de
SEM
görüntüleri
Figure 24.
SEM images
of batch 3
at 2000X at
12000C
66 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
Şekil 17. Harman 3’ün 2000X’te
1100°C’de kesitten SEM görüntüleri
Figure 17. SEM images of batch 3 at
2000X from cross section at 11000C
science article / bilim makalesi
Harman 1’den 1000oC ve 1200oC’de alınan EDS Analizi, Tablo 2 ve Tablo 3’te verilmiştir.
EDS Analysis taken from batch 1 at 1000oC and 1200oC are given in Table 2 and Table 3.
Tablo 2. Parti 1 için 10000C’de EDS analizi / EDS analysis for batch 1 at 10000C
Spectrum
Spectrum 1
Maks.
Min.
O
44.67
44.67
44.67
Na
0.88
0.88
0.88
Mg
0.80
0.80
0.80
Si
0.47
0.47
0.47
P
18.90
18.90
18.90
Ca
34.27
34.27
34.27
Tablo 3. Parti 1 için 12000C’de EDS analizi / EDS analysis of batch 1 at 12000C
Total
100.00
Spectrum
Spectrum 1
Maks.
Min.
O
45.95
45.95
45.95
Na
0.44
0.44
0.44
Mg
0.72
0.72
0.72
Al
0.34
0.34
0.34
Si
7.47
7.47
7.47
P
16.37
16.37
16.37
Ca
28.71
28.71
28.71
Total
100.00
XRD
X ışını difraksiyonu, adım açıklığı 0.02o’de 40 mA’da ve 20KV potansiyel ile CuKα radyasyonu kullanılarak bir düşey difraktometre (Rigaku) ile yapıldı.
X ray diffraction was performed with a vertical diffractometer (Rigaku ) using CuKα radiation with step size 0.02o at 40 mA and 20KV potential.
Harman 1 / Batch 1
Hidroksiapatit - Hydroxyapatite
Ca5(PO4)3(OH)
Kalsiyum Hidrojen Fosfat - Calcium Hydrogen
Phopshate
HCaO4P
Sodyum Silikat - Sodium Silicate Na2SiO3
Kalsiyum Hidrojen Fosfat - Calcium Hydrogen
Phopshate
HCaO4P
Silikon Fosfat - Silicon Phosphate Si3(PO4)4
Kanemit - Kanemite NaHSi2O5•3(H2O)
1100
Harman 3 / Batch 3
Hidroksiapatit - Hydroxyapatite Ca5(PO4)3(OH)
Hidroksiapatit - Hydroxyapatite
Ca5(PO4)3(OH)
1000
Harman 2 / Batch 2
Sodyum kalsiyum fosfat - Sodium calcium
phosphate
CaNaO4P
Hidroksiapatit - Hydroxyapatite Ca5(PO4)3(OH)
Hidroksiapatit - Hydroxyapatite Ca5(PO4)3(OH)
Whitlockite Ca9(Mg,Fe++)(PO4)6(PO3OH)
Hydroxide - OH
Silikon fosfat - Silicon phosphade Si3(PO4)4
Boroksit - Boron oxide B2O3
Sodyum Silikat - Sodium silicate Na2SiO3
Tridimit - Tridimiyte SiO2
Hidroksiapatit - Hydroxyapatite Ca5(PO4)3(OH)
Sodyum Fosfat - Sodium Phosphate Na3PO4
Hidroksiapatit - Hydroxyapatite Ca5(PO4)3(OH)
Yüksek Kristabolit - High Crystobalite SiO2
Dellaite - Ca6Si3O11(OH)2
Kalsiyum Hidrojen Fosfat - Calcium Hydrogen
Phopshate
HCaO4P
Silikon fosfat - Silicon phopshate Si3(PO4)4
Kernit - Kernite Na2B4O6(OH)2·3(H2O)
Hidroksit - Hydroxide OH
Hydroxyapatite Hydroxyapatite Ca5(PO4)3(OH)
Kalsiyum fosfat hidrat - Calcium phosphate
hydrate
H2Ca3O9P2
Kalsiyum Silikat - Calcium silicate Ca2O4Si
Kalsiyum fosfat dihidrat - Calcium phosphate
dihydrate
CaHPO4 · 2H2O
Sodyum kalsiyum fosfat- Sodium calcium
phosphate
CaNaO4P
1200
Sodyum hidrojen fosfat - Sodium hydrogen
phosphate
Na2HPO4
Tablo / Table 4. Parti 1, 2 ve 3 için her sinterleme sıcaklığında XRD analizinde bulunan fazlar /
Phases which are found from XRD analysis for batch 1,2 and 3 at every sintering temperatures
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 67
bilim makalesi / science article
Farklı sinterleme sıcaklıkları için Harman 1-3 için XRD analiz sonuçları
Şekil 25-33’te verilmiştir.
XRD analysis results are provided in Figures 25-33 for Batch 1-3,
for different sintering temperatures.
Harman 3 Batch 3
10000 C
Şekil 31. Harman 3’ün 1000° C’de XRD analizi
Figure 31. XRD analysis of batch 3 at 10000 C
12000 C
Şekil 33. Harman 3’ün 1200° C’de XRD analizi
Figure 33. XRD analysis of batch 3 at 12000 C
Tablo 5. Hidroksiapatit’in Dönüşümü [16]
Table SEQ Table \* ARABIC 5.Transformation Of Hydroxyapatite [16]
Sıcaklık / Temperature
25-600°C
600-800°C
800-900°C
1050-1400°C
< 1120°C
1120-1470°C
1550°C
1630°C
1730°C
Tepkimeler / Reactions
Suyun buharlaşması / Evaporation of water
Dekarbonasyon / Decarbonation
Kısmen dehidroksilate (OHA) veya
tam dehidroksilat oksihidroksiapatit
(OA) oluşturan HA dehidroksilasyonu /
Dehydroxylation of HA forming partially
dehydroxylated (OHA) or completely
dehydroxylated oxhydroxyapatite (OA)
HA β-TCP ve TTCP oluşturacak şekilde
çözünür / HA decomposes to form β-TCP
and TTCP
β-TCP stabildir / β-TCP is stable
β-TCP, a-TCP’a dönüşür / β-TCP is
converted to a-TCP
HA’nın ergime sıcaklığı / Melting
temparature of HA
Geride CaO bırakarak TTCP’ın ergime
sıcaklığı / Melting temperature of TTCP,
leaving behind CaO
TCP’ın ergimesi / Melting of TCP
68 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
Dilatometri
Dilatometri analizi (Netzsch – 402 C), çevre koşullarında 10oC/dak ısıtma hızı
ile yapıldı. Sonuçlar Şekil 34 ve 35’te verilmiştir.
Dilatometry
Dilatometry analysis was performed (Netzsch – 402 C) with a heating rate
10 oC/min. at ambient conditions. Results were given in Figures 34 and 35.
Harman 1 12000C’de /
Batch 1 at 12000C
Harman 2 12000C’de /
Batch 2 at 12000C
Şekil 34. Parti 1’in 12000C’de DTA
analizi
Şekil 35. Parti 2’nin 12000C’de DTA
analizi
Figure 34. DTA analysis of batch 1 at
12000C
Figure 35. DTA analysis of batch 2 at
12000C
Dilometri analizinde sinterlenen örnekler için 1000oC’deki termal genleşme
katsayısı bulundu. Şekil 34 için 635-8000C arasında termal genleşme katsayısı 5,7835*10-6 (1/K) idi. 800-11000C arasında termal genleşme katsayısı
6,4983*10-6 (1/K) idi. Harman 2 için 55-5650C arasında termal genleşme katsayısı 4,1080*10-6 (1/K) idi. 655-7700C arasında termal genleşme katsayısının
3,4926*10-6 (1/K) olduğu bulundu. Ayrıca, benzer termal genleşme katsayılarından dolayı bunların benzer davranışlar gösterdiği de söylenebilir. Daha
yüksek bor içeriği dolayısıyla harman 2, harman 1’den daha yüksek dönüşüm
aralığı gösterdi. Harman 1 için iki faz dönüşümü gerçekleşti. Harman 2 için
esas olarak bor oksidin buharlaşması ve Hidroksiapatit’in dönüşmesinden
oluşan üç faz dönüşümü oldu. 1000oC’nin üzerinde ötektik formasyon dolayısıyla yumuşama görüldü.
Bu faz dönüşümleri, hidroksiapatit dönüşümlerdir.
Ca10(PO4)6(OH)2 → Ca10(PO4)6(OH)2-2xOxVx + H2O
(hidroksiapatit) → (oksihidroksiapatit)
Ca10(PO4)6(OH)2-2xOx Vx → Ca10(PO4)6O xVx + (1-x)H2O
(oksihidroksiapatit) → (oksiapatit)
Burada V is boşluk ve x < 1’dir.
With dilatometry analysis, thermal expansion coefficient was found for sintered
samples at 1000oC. For Fig. 34, between 635-8000C, thermal expansion coefficient was 5,7835*10-6 (1/K). Between 800-11000C, thermal expansion coefficient was 6,4983*10-6 (1/K).
For batch 2, between 55-5650C, thermal expansion coefficient was 4,1080*106 (1/K). Between 655-7700C, thermal expansion coefficient was found as
3,4926*10-6 (1/K).
It could also be said that they had similiar thermal behaviour due to their similiar thermal expansion coefficients. Batch 2 showed higher transformation
range than Batch 1 due to its higher boron content. For batch 1, two phase
transformations took place. For batch 2, three phase transformations took
place which were essentially evaporation of boron oxide and transformations
of Hydroxyapatite. Softening occurred due to eutectic formation above 1000oC.
These phase transformations are hydroxyapatite transformations.
Ca10(PO4)6(OH)2 → Ca10(PO4)6(OH)2-2xOxVx + H2O
(hydroxyapatite) → (oxyhydroxyapatite)
Ca10(PO4)6(OH)2-2xOx Vx → Ca10(PO4)6O xVx + (1-x)H2O
(oxyhydroxyapatite) → (oxyapatite)
Where V is vacancy and x < 1
science article / bilim makalesi
Şekil 34 için termal aralığından dolayı ilk dönüşümün dekarbonasyon olduğu söylenebilir. İkinci boyun, B-TCP’ın TTCP’a dönüştüğünü gösterir. Aşağıda
gösterilmiştir.
Ca3(PO4)2 2 Ca4O(PO4)2 Şekil 35 için birinci dönüşümün termal aralığından
dolayı su buharlaşması olduğu söylenebilir
H20(l) 2 H20(v) İkinci boyun, B-TCP’ın TTCP’a dönüşümünü gösterir. Aşağıda
gösterilmiştir.
Ca3(PO4)2 2 Ca4O(PO4)2 Üçüncü boyun, örneğin büzüştüğünü gösterir.
Ayrıca, 600 oC’nin üzerinde sinterleme sonrasında hızlı soğuma esnasında
camsı fazın devitrifikasyonu gerçekleşebilir.
For Figure 34, it could be said that first transformation was decarbonation
beacuse of its thermal range. Second necking indicated transformation of
β-TCP to TTCP. It was shown below.
Ca3(PO4)2 2 Ca4O(PO4)2 For Figure 35, it could be said that first transformation was evaporation of water because of its thermal range.
H20(l) 2 H20(v) Second necking indicates transformation of β-TCP to TTCP. It
is shown below.
Ca3(PO4)2 2 Ca4O(PO4)2 Third necking indicates shrinkage of specimen.
Also over 600 oC , devitrification of glassy phase due to during rapid cooling
after sintering might occur.
ARŞİMET SONUÇLARI VE YOĞUNLUK
ARCHIMED’S RESULTS& DENSITY
Su yoğunluğu, her hesaplama için suyun oda sıcaklığı değeri olan 998,14342
kg/m3 olarak alınmıştır. Arşimed yoğunluk analiz sonuçları, farklı sinterleme
sıcaklıkları için parti 1-3 için Tablo 6-10 ve Şekil 36-41’de verilmiştir.
Density of water is taken 998,14342 kg/m3 for every calculations which is room
temperature value of water. Archimed density analysis results are provided in
Tables 6-10 and Figures 36-41 for Batch 1-3, for different sintering temperatures.
Tablo 6. 10000C’de sinterlemede Arşimed test sonuçları
Archimed test results for 10000C sintering
Tablo 7. 11000C’de sinterlemede Arşimed test sonuçları
Archimed test results for 11000C sintering
B1
B2
B3
wa1
0,625
0,5565
0,6242
wa2
0,6255
0,6884
0,6568
wa3
0,6377
0,6481
0,5761
wb1
0,3734
0,2678
0,2529
wb2
0,3897
0,3283
wb3
0,383
0,3897
wc1
0,6267
wc2
wc3
B1
B2
B3
Wa1
0,3612
0,5038
0,6356
Wa2
0,3802
0,558
0,5531
Wa3
0,3555
0,5488
0,5706
Wb1
0,2373
0,278
0,3297
0,3517
Wb2
0,2499
0,3214
0,2838
0,3086
Wb3
0,2289
0,3
0,2924
0,5721
0,6348
Wc1
0,3631
0,5104
0,6396
0,6256
0,6971
0,662
Wc2
0,3898
0,5797
0,5661
0,6383
0,6567
0,5828
Wc3
0,3651
0,557
0,5826
Table 8. 12000C’de sinterlemede Arşimed test sonuçları
Archimed test results for 12000C sintering
wb1
0,2851
0,4522
0,8017
wb2
0,2553
0,4384
0,7784
wb3
0,3186
0,3937
0,7048
wa1
0,3941
0,3406
0,5101
wa2
0,4372
0,3207
0,5443
wc1
0,4061
0,4405
0,8529
0,5937
wc2
0,4475
0,4862
0,9447
wc3
0,5683
0,4205
0,8133
wa3
0,5594
0,3552
Tablo 9. Her sinterleme sıcaklığında parti 1-2-3 için Da değerleri / Da values of batch 1-2-3 at every sintering temperatures
BATCH1
da1
2479,49
BATCH1
da1
2909,84
BATCH1
da1
3845,79
10000C
da2
2647,75
11000 C
da2
2912,47
12000C
da2
3889,49
da3
2499,08
da3
2802,84
da3
3886,37
avarage
2542,11
avarage
2875,05
avarage
3873,88
BATCH2
da1
1924,03
BATCH2
da1
2227,04
BATCH2
da1
3608,88
10000C
da2
1908,14
11000C
da2
2267,77
12000C
da2
2399,06
da3
2503,47
da3
2201,69
da3
2318,78
avarage
2111,88
avarage
2232,17
avarage
2775,57
BATCH3
da1
1678
BATCH3
da1
2073,95
BATCH3
da1
2443,15
1000 C
da2
2148,74
1100 C
da2
2050,03
1200 C
da2
3274,8
da3
2149,65
da3
2047,23
da3
2051,22
avarage
1992,13
avarage
2057,07
avarage
2589,73
0
0
0
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 69
bilim makalesi / science article
Tablo 10. Her sinterleme sıcaklığında parti 1-2-3 için Dc değerleri / Dc values of batch 1-2-3 at every sintering temperatures
BATCH1
dc1
2462,85
BATCH1
dc1
2865,89
BATCH1
dc1
3250,98
10000C
dc2
2646,62
11000 C
dc2
2834,16
12000C
dc2
2270,49
dc3
2493,21
dc3
2605,29
dc3
2236,13
ortalama
2534,23
ortalama
2768,45
ortalama
2585,87
BATCH2
dc1
1825,39
BATCH2
dc1
2163,79
BATCH2
dc1
2026,88
1000 C
dc2
1863,13
1100 C
dc2
2083,67
1200 C
dc2
3266,92
dc3
2422,83
dc3
2131,44
dc3
1920,9
ortalama
2037,12
ortalama
2126,3
ortalama
2404,9
0
0
0
BATCH3
dc1
1631,43
BATCH3
dc1
2047,18
BATCH3
dc1
1805,46
10000C
dc2
2112,73
11000C
dc2
1955,63
12000C
dc2
1291,79
dc3
2097,12
dc3
1962,58
dc3
3110,93
ortalama
1947,09
ortalama
1988,46
ortalama
2069,39
4500
4000
3500
3000
2500
2000
1500
1000
500
0
Da and Dc values of batc h 3
3000
2500
Da values
Dc values
2000
Da values
1500
Dc values
1000
500
0
1000
1100
1200
1000
T e mpe ra ture
Şekil 36. Her sinterleme sıcaklığında
parti 1 için Da ve Dc değerleri
Da and Dc values of batch 1 at every
sintering temperatures
3000
2500
2000
Da values
1500
Dc values
1000
500
0
1000
1100
1100
T e mpe ra ture
Da and Dc values of batc h 2
Dens ity
Dens ity
Dens ity
Da and Dc values of batc h 1
1200
T e mpe ra ture
70 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
Şekil 37. Her sinterleme sıcaklığında
parti 2 için Da ve Dc değerleri
Da and Dc values of batch 2 at every
sintering temperatures
Şekil 38. Her sinterleme sıcaklığında
parti 3 için Da ve Dc değerleri
Da and Dc values of batch 3 at every
sintering temperatures
1200
science article / bilim makalesi
4500
3000
4000
2500
3500
3000
2000
1000C
2500
1100C
2000
1000C
1100C
1500
1200C
1200C
1000
1500
1000
500
500
0
0
batch1
batch2
batch3
Şekil 39. Her sinterleme sıcaklığı için her partinin Da değerleri
Da values of every batches at every sintering temperatures
Tablo 11. Dispersiyon ve kitle yöntemi yoğunluk karşılaştırması
Dispersion and bulk method density comparision
Harman 1 / Batch 1
Harman 2 / Batch 2
Harman 3 / Batch 3
Kitle Yöntemi /
Bulk Method
3,198g/cm3
2,366g/cm3
2,246g/cm3
Dispersiyon Yöntemi / Dispersion
Method
2,87g/cm3
2,76g/cm3
2,67g/cm3
İRDELEME
Arşimed kitle ve teorik yoğunluk değerlerine göre, parti 1’in diğerlerinden yüksek yoğunluğa sahip olduğu söylenebilir. Bunun nedeni, yüksek hidroksiapatit
içeriğidir. Sinterleme sıcaklığı arttıkça yoğunluk değerleri de artmıştır. Yüksek
yoğunluklu partilerin minimum gözeneklilik düzeyi gösterdiği de söylenebilir.
Gözeneklilik miktarı, bileşenlerin buharlaşmasından dolayı 1200oC’de daha
yüksekti. Gözeneklilik miktarı, sıcaklık arttıkça arttı. Dispersiyon, hacim ve Arşimed yoğunluk sonuçları birbirine benziyordu. Dehidrasyon ve/veya B2O3’ün
buharlaşmasından dolayı SEM analizinde bazı gözenekler görüldü. Borun
atomik ağırlığı daha düşüktür. EDS ile algılanması olası değildir.
10000C için; Üç faz Hidroksiapatit, Bor oksit ve Pyrex gözlemlendi. Koyu
alanlar, gözenekleri, daha geniş düzeyli gri alanlar olasılıkla hidroksiapatit’i
ve beyaz alanlar olasılıkla pyrex bölgesini gösteriyordu. Presleme esnasında
gerçekleşmiş olabilecek çizgiler gözlemlendi. Homojen dağılım da görülüyordu. Genel olarak iki farklı faz arasında oluşan soğuma çatlakları da görüldü.
Bunların nedeni, homojen olmayan karıştırma ve farklı fazların farklı büzüşme davranışları olabilir.
Harman 1’den harman 3’e doğru pyrex miktarı arttı. Bu, aynı zamanda ışık fazlarındaki artış sayesinde SEM görüntülerinden de anlaşılabilmektedir. Harman 1’den parti 3’e doğru bor oksit eklendikçe gözeneklilik miktarı da arttı.
Bor oksit buharlaşması, arkasında gözeneklilik bıraktı. Bundan dolayı, parti
3’ün süngersi bir topolojisi vardı.
11000C’de; Partinin kendisinde gözenekler vardı. Karışım homojendi. İnce fiber kristalleri kolayca görülebiliyordu. Gözenekler, B2O3’ün buharlaşması ve
hidrosil (OH-) iyonları dolayısıyla oluşmuş olabilir. Sıcaklık arttıkça hidroksiapatit dönüşmeleri de gözenekliliğe yol açmış olabilir. XRD analizi ile belirlenmesi gerekmektedir.
12000C’de; Görüntülere göre, 12000C’de pyrex’in faz dönüşümü veya fazların oluşması/buharlaşmasından dolayı diğer sıcaklıklara göre daha düşük
pyrex görüldüğü söylenebilir. Gri ve siyah alanlar kolayca görülmektedir. Gri
alanlar, hidroksiapatit ve sıcak alanlar gözenekli alanlardır. Büyütme arttıkça,
pyrex daha kolay görünebilmektedir. Gözenek dağılımı ve faz dağılımı hayli
batch1
batch2
batch3
Şekil 40. Her sinterleme sıcaklığında Dc değerleri
Dc values of every batches at every sintering temperatures
3,5
3
2,5
2
Bulk method
Dis pers ion method
1,5
1
0,5
0
Batch1
Batch2
Batch3
Şekil 41. Her parti için kitle ve dispersiyon yöntemlerinden hesaplanan
yoğunluk değerleri / Density values calculated from bulk and dispersion
method for every batches
DISCUSSION
According to the Archimed, bulk and theoritical density values, it can be said
that batch 1 had higher density than the others. This was due to the its high
hydroxyapatite content. Increasing sintering temperature also increased
density values. It could also be said that higher density batches showed
minimum porosity levels. Porosity amount was higher at 1200oC, which was
due to the evaporation of components. Porosity amount increased with increasing temperature. Dispersion, Bulk and Archimed density results were
similiar. Some pores have been observed in SEM analysis which were due to
the dehydration and/or evaporation of B2O3. Boron has lower atomic weigth.
It is very unlikely to detect it with EDS.
For 10000C; Three phases, Hydroxyapatite, Boron oxide and Pyrex were observed. Dark areas represent pores whereas gray areas with a larger surface
might be hydroxapatite and white araes might be pyrex region. Lines were
observed which might occured during pressing. Homogeneous distribution
was also apparent. Cooling cracks was also observed which occured generally between two different phases. They might be due to some inhomogeneous mixing and differences in shrinkage behavior of different phases.
From batch 1 to batch 3, pyrex amount was increased. It can be seen also
from the SEM images due to the increase amount of ligth phases. From batch
1 to batch 3 porosity amount increased along with boron oxide addition. Bor
oxide evaporation took place causing porosity behind itself. Due to the this
fact, batch 3 had sponge like topology.
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 71
bilim makalesi / science article
homojendir. Soğuma çatlakları da görülmektedir. Bor oksit, Kalsiyum Hidrojen
Fosfat, Sodyum borat, Hidroksil, Hexa-hidrobonit, Silikon fosfat, Tridimit, Kalsiyum fosfat hidrat, Silikon fosfat veya OH buharlaşması partileri gözenekli
hale getirmiş ve süngersi bir yapıya da yol açmıştır. Sıcaklık arttıkça, gözenekliliğin de arttığı görülmüştür. Harman 3’ün gözenekliliği diğerlerinden daha çok olmuş ve daha yüksek süngersi morfoloji göstermiştir. Parti 3, ayrıca, 11000C’de pyrex fazlarının dönüşmesinden dolayı olabilecek asiküler şekilli kristaller göstermiştir. Daha düşük
sıcaklıklarda gözeneklerin uzunsu şekilleri görülmüştür. Sıcaklık arttıkça, küresel şekil almışlardır. Sıcaklıktaki artış, gözeneklilik miktarını da artırmıştır.
Sıcaklık artışı, aynı zamanda preslenme çizgilerini de azaltmıştır.
Harman1 için; Parti 1’de yüksek Hidroksiapatit miktarı görülmüştür. Daha fazla presleme çizgisi ve daha az gözeneklilik göstermiştir. SEM yapısı, yüksek
Hidroksiapatit oranından dolayı gri görülmüştür.
Harman 2 için; Hidroksiapatit ve pyrex oranları, parti 1 ve parti 3’ün arasında
kalmıştır. Parti 1’den daha yüksek gözeneklilik ve parti 1’den daha geniş soğuma çatlakları göstermiştir.
Parti 3 için; Parti 3’ün yüksek miktarda ve büyük gözeneklilikleri görülmüş,
ayrıca diğer partilere göre daha fazla pyrex içermiştir. Diğerlerinden daha fazla beyaz faz göstermiştir. Bir miktar aglomerasyon ile birlikte daha fazla jel
fazlası görülmüştür.
SONUÇ
Yoğunluk değerleri, her deneyde parti 1’den parti 3’e doğru oluşum değişiklikleri göstererek azalmıştır. Yoğunluklar, Hacim yüzdesi, Dispersiyon ve Arşimet yöntemleri ile çok benzer değerler göstermiştir. Bu olgu; değerler, hesaplamalar ve deneylerin doğru değerlendirilmiş olduğuna işaret etmektedir.
Hidroksiapatit miktarındaki düşüşten dolayı, yoğunluklar azalmıştır. Sıcaklık
arttıkça, yoğunluk değerleri de artmış, gözeneklilik içeriği ise tersine azalmıştır. Parti 3’ün yüksek miktardaki gözeneklilik dolayısıyla süngersi bir yapısı
olmuştur.
En yüksek yoğunluk değerinin elde edildiği 12000C’de parti bir optimum sinterleme sıcaklığını vermiştir.
Bor oksit buharlaşması ve yeni bileşimlerin kristalizasyonu, 1000oC’nin üzerinde gerçekleşmiştir. Mg-Al-K-P, O ile bağlanabilmekte ve XDR analizinden
görülebilen yeni fazlar da oluşturabilmektedir.
Tridimit’in yüksek kristobalite’ye dönüşmesinden dolayı 11000C’de optimum
kristalinite gözlemlenmiştir.
SEM görüntülerine göre; aglomerasyon, soğuma çatlakları ve presleme çizgileri görülmüş ve karışım ve gözenek dağılımları hayli homojen olmuştur.
Bor oksidin eklenmesinin nedeni, gözenekli oluşumlar elde etmek idi. Sistemin biyoaktivitesini artırmak için pyrex ve hidroksiapatit kullanılmıştır.
For 11000C; Batch contained pores itself. Its mixture was homogeneous.
Thin fiber crystals could easily be seen. Pores could be occured due to evaporation of B2O3 and hydroxyle (OH-) ions. With heat, hydroxyapatite transformations could also take place. Evaporation of hydrate or phase changes
migth also be caused porosity. It must be determined by XRD analysis.
For 12000C; At 12000C from the images, it can be said that low pyrex was
observed than the other temperatures due to the phase transformation of
pyrex or creation/evaporation of phases.
Gray and black areas were easily identified. Gray areas were Hydroxyapatite and black araes were pore regions. With increasing magnification, pyrex was easily observed. Pore distribution and distribution of phases were
quite homogeneous. Cooling cracks were also observed. Bor oxide, Calcium
Hydrogen Phopshate, Sodium borate, Hydroxyle, Hexa-hydrobonite, Silicon
phosphade, Tridimiyte, Calcium phosphate hydrote, Silicon phosphade or OH
evaporation maid batches porous and also caused sponge structure. Increasing temperature much more porosity could be observed.
Batch 3 had higher porosity than the others and showed higher spongelike
morphology. Batch 3 also had acicular shape crystals which could be due to
the transformation of pyrex phases at 11000C. At lower temperatures pores
had longitudional shapes. With increasing temperature they could transform
into spherical shape. Increasing temperatures increased porosity amount. Increasing temperature also reduced pressing lines.
For batch 1; Batch 1 had high Hydroxyapatite amount. It contained more
pressing lines and less amount of porosity. SEM structure was seen gray because of high Hydroxyapatite ratio.
For batch 2; Its Hydroxyapatite and pyrex ratios were between batch 1 and
batch 3. It had higher porosity than batch 1 and had wider cooling cracks than
batch 1.
For batch 3; Batch 3 had high amount and largest porosity, also contained
more pyrex than the other batches. Contained more white phases than the
others. More amount of jelly phase could also be seen along with some agglomeration.
CONCLUSION
Density values were decreased changing compositions from batch1 to batch 3
at every experiment. Densities were found very similiar with Volume percentage, Dispersion and Archimed methods. This fact showed that values, calculations and experiment were evaluated accurately. Densities were decreased
due to the fact that decreasing amount of hydroxyapatite. Increasing temperature also increased density values, conversely decreased porosity content.
Batch 3 had sponge like structure due to the high amount of porosity.
Optimum sintering temperature was determined to be 12000C with batch 1 with
the fact that highest density value was
REFERANSLAR / REFERENCES
[1] Sudağıdan, M., Test of Biomaterials in Biological Systems, Master Science Thesis, Izmir Instutie Of Technology, Izmir, 2001.
obtained.
[2] G. S. Brady, H. R. Clauser, J. A. Vaccari, “Biomaterials”, in Materials Handbook, 14th edition (McGraw Hill, New York, 1997), s. 99.
Boron oxide evaporation and crystalliza[3] D. F. Williams, “Definitions in biomaterials,” Proceedings of An Consensus Conference of the Europen Society for Biomaterials, ChesterEngland, March 3-5, (Elsevier-Amsterdam, 1986).
tion of new compounds took place above
[4]J. Black, “Biocompatibility: Definitions and issues”, in Biological Performance of Biomaterials, Fundamentals of Biocompatibility, edited
1000oC. . Mg-Al-K-P could make bonds
by J. Black, 3rd edition (Marcel Dekker, New York-Basel,1999), s. 11.
[5]L. L. Hench, “Bioceramics,” Journal of American Chemical Society 81, (1998),1705.
with O and they can also create new phas[6]N. A. Peppas, R. Langer, “New challenges in biomaterial,” Science 263, (1994),1715.
[7]D. C. Greenspan, “Developments in biocompatible glass composites,” Medical Device and Diagnostic Industry Magazine, (March 1999).
es which were found from XRD analysis.
[8]S. Ramakrishna, J. Mayer, E. Wintermantel, W. Leong Kam, “Biomedical applications of polymer-composite materials: a review,” ComOptimum crystalinity was observed at
posites Science and Technology 61, (2001), 1189.
[9]J. Black, “Implant materials: Properties”, in Biological Performance of Biomaterials, Fundamentals of Biocompatibility, edited by J.
11000C due to the transformation of
Black, 3rd edition (Marcel Dekker, New York-Basel, 1999), s.125
tridymite to high crystobalite.
[10]J. Black, “The inflammatory process”, in Biological Performance of Biomaterials, Fundamentals of Biocompatibility, edited by J. Black,
3rd edition (Marcel Dekker, New York-Basel, 1999), s. 132.
According to the SEM images, agglomera[11]D. F. Williams, “Tissue-biomaterial interactions,” Journal of Materials Science 22 (1987), 3421.
tion, cooling cracks and pressing lines were
[12]R. B. Pedley, G. Meachim, D. F. Williams, “Fundamentals aspects of biocompatibility”, edited by D. F. Williams (CRC, Boca Raton, 1981),
vol. 2, s.175.
seen at and mixture and pore distributions
[13]N. P. Ziats, K. M. Miller, J. M. Anderson, “In vitro and in vivo interactions of cells with biomaterials,” Biomaterials 9, (1988), 5.
were quite homogeneous.
[14]C. T. Hanks, J. C. Wataha, Z. Sun, “In vitro models of biocompatibility: a review,” Dental Materials 12, (1996), 186.
[15]G. Ciapetti, E. Cenni, L. Pratelli, A. Pizzoferrato, “In vitro evaluation of cell/biomaterial interaction by MTT assay,” Biomaterials 14,
Aim of addition of boron oxide was to ob(1993), 359.
tain porous composites. Pyrex and hy[16]Hasan, S., Desıgn Of Experıment Analysıs Of Hıgh Velocıty Oxy-Fuel Coating of Hydroxyapatite, Master Thesis, Dublin City University,
Eylül 2009
droxyapatite was used to increase bioactivity of the system.
72 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
%100 Türk sermayeli güney marmara bölgesinin kaolin ve feldspat üreticisi
www.zafermaden.com
Bahçelievler mh. Atatürk cd. Erdem sitesi No:14
BALIKESİR
Tel:0266 2452556
Fax:0266 2397825 [email protected]
haber / news
Türkiye’nin en büyük seramik
showroom’u NG Kütahya Seramik
ile Konya’da açıldı
Turkey’s largest ceramic showroom
opens in Konya with NG Kütahya Seramik
NG Kütahya Seramik, Türkiye’nin en büyük seramik showroom’unu Konya’da hizmete açtı. NG Kütahya
Seramik’in Konya’daki iş ortağı Konal İnşaat, 6.400 metrekaresi kapalı alan olmak üzere toplamda 10.000
metrekare alana sahip yeni showroom’unda Konyalılara benzersiz bir hizmet sunuyor. Tasarımıyla dikkat
çeken, ziyaretçilerine modern mimarisiyle rahat ve ferah bir ortam sunan showroom’da her beğeniye hitap edecek çeşitlilikte ürün sergileniyor. NG Kütahya Seramik launched the largest ceramic showroom of
Turkey in Konya. Konya Inşaat, NG Kütahya Seramik’s business partner in Konya, in its new showroom with
total 10,000 square meters of which 6,400 are indoors, offers a unique service to people of Konya. Products of diversity to cater to all tastes are on display in the showroom which draws attention with its
design, offering a comfortable and spacious environment to visitors with its modern architecture.
74 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
news / haber
Farklı tasarımların yaratıcı markası NG Kütahya Seramik, sektöründe
bir ilke daha imza atarak Türkiye’nin en büyük seramik showroom’unu
8 Ekim 2013 Salı günü gerçekleşen açılış töreniyle Konyalılarla buluşturdu. Konal İnşaat’ın yeni showroom’unun açılış töreni Kütahya Porselen Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nafi Güral, NG Kütahya Seramik Porselen Turizm A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral, Konal
İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Aslan Korkmaz’ın katılımıyla gerçekleşti.
Açılışa onur konuğu olarak katılan MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak
showroomu gezerek ürünleri inceledi ve NG Kütahya Seramik ile seramik
sektörü hakkında ayrıntılı bilgi aldı. Açılışa Konyalılar büyük ilgi gösterdi.
6.400 metrekaresi kapalı olmak üzere toplamda 10.000 metrekare alana sahip Türkiye’nin en büyük seramik showroomu’nda NG Kütahya
Seramik’in 2014 kreasyonları ve tüm ürün grubundaki en yeni tasarımları
sergileniyor. Ziyaretçiler muazzam ürün çeşitliliği içerisinde kendi beğenilerine uygun ürünleri kolayca bulabiliyor ve Konal İnşaat’ın uzman ekibinden her konuda ayrıntılı bilgi alabiliyor.
Konal İnşaat showroomu’nun açılış töreninde konuşma yapan NG Kütahya Seramik Porselen Turizm A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral, böylesine önemli bir hizmeti Konyalılarla buluşturmaktan mutluluk
duyduklarını söyledi: “NG Kütahya Seramik olarak her zaman ‘ilk ve en
büyük’ olma arzusuyla hareket ediyoruz. Bugün de Türkiye’nin en büyük
seramik showroomu’nu hizmete açtık. Yeni showroom’un Konyalılardan
büyük ilgi göreceğine inanıyoruz, çünkü Konya her zaman kaliteye önem
veren bir ilimiz oldu. Yeni ve modern yapıların yükseldiği Konya, seramik seçiminde son derece bilinçli hareket eden bir şehrimiz. İş ortağımız
Konal İnşaat’ın sahibi Sayın Aslan Korkmaz ile birlikte el ele vererek
büyük hedefler koyduk ve Türkiye’nin en büyük seramik showroomu’nu
Konya’da hayata geçirdik. Başta Sayın Aslan Korkmaz olmak üzere tüm
Konal İnşaat ailesine gerçekleştirdikleri titiz ve detaylı çalışmalardan
dolayı teşekkürlerimi sunuyor, ticari hayatlarında başarılar diliyorum.”
Konal İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Aslan Korkmaz, yeni showroom
hakkında şu bilgileri verdi: “Konal İnşaat olarak bugün Türkiye’nin en büyük seramik showroomu’nu açmanın gururunu yaşıyoruz. Biz yaptığımız
işi sadece bir ürünün satış ve pazarlaması olarak değerlendirmiyoruz.
Aslında şehrimizdeki yapılara estetik, nitelik ve nicelik bakımından değer
kazandırıyoruz. Konya’mızda son yıllarda konsept inşaat projelerinin sayısı her geçen gün büyük bir hızla artıyor. Biz de Konal İnşaat olarak her
beğeniye hitap eden tarzda ürünlerimizin yanı sıra satış öncesi ve satış
sonrası hizmetlerimizle benzersiz bir servis sunuyoruz. Kalite, çeşitlilik
ve yüksek nitelikli müşteri hizmeti Konal İnşaat olarak bizim her zaman
önceliğimiz oldu. Bu anlayışımızı hep daha ileriye götürüyoruz. Bizlerden
desteğini hiçbir zaman esirgemeyen bütün NG Kütahya Seramik ailesine
ve Konal İnşaat bünyesindeki emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma
teşekkürlerimi sunuyorum.”
Creative brand of different designs, NG Kütahya Seramik, achieving yet
another first in its industry, brought the largest ceramic showroom of
Turkey to people of Konya in an opening ceremony held Tuesday, October 8, 2013. The opening ceremony of Konal Inşaat’s new showroom
took place with Kütahya Porselen Sanayi A.Ş. Chairman of the Board Nafi
Güral, NG Kütahya Seramik Porselen Turizm A.Ş. Chairman of the Board
Erkan Güral and Konal Inşaat Chairman of the Board Aslan Korkmaz attending. MÜSIAD General Director Nail Olpak, who attended the opening
as a guest of honor examined the products, touring the showroom and
was briefed in detail on NG Kütahya Seramik and the ceramic industry.
The opening was highly popular for the people of Konya.
In the Turkey’s largest ceramic showroom with 10,000 square meters
of area in total, 6,400 square meters of which are indoors, NG Kütahya
Seramik’s 2014 creations and the newest designs in the whole product
spectrum are on display. The visitors can find the products that are to
their taste very easily, thanks to the enormous product diversity, and are
able to be briefed in detail in all topics by Konal Inşaat’s team of experts.
NG Kütahya Seramik Porselen Turizm A.Ş. Chairman of the Board Erkan
Güral, who spoke in the opening ceremony of Konal Inşaat showroom,
said: “We are so happy to provide such an important service to people
of Konya. As “NG Kütahya Seramik, we are always aiming to be the first
and the largest. Today, too, we opened the largest ceramic showroom
of Turkey. We believe that the new showroom will be of great interest
for people of Konya because Konya has always been a province committed to quality. Konya, where new and modern buildings are rising, is a
city which acts in great awareness in selection of ceramic. Hand in hand
with Mr. Aslan Korkmaz, the owner of our business partner Koral Inşaat,
we set great targets and launched Turkey’s largest ceramic showroom
in Konya. I offer my gratitude to whole Konal Inşaat family lead by Mr.
Aslan Korkmaz for their meticulous and detailed work, wishing them
success in their business life”.
Konal Inşaat Chairman of the Board Aslan Korkmaz provided the following
details on the new showroom: “As Konal Inşaat, today we are proud to
open Turkey’s largest ceramic showroom. We don’t look at what we do
just as the sale and marketing of a product. Actually, we add aesthetic,
quantitative and qualitative value to the buildings in our city. The number of concept construction projects have been growing rapidly in recent
years in Konya. We, as Konal Inşaat, are offering a unique service with our
presale and after sale services in addition to our products which cater to
every taste. Quality, diversity and high quality customer service have always been our priority as Konal Inşaat. We are always carrying this concept further. I express my thanks to the whole NG Kütahya Seramik family
who have never failed to give us support and all my colleagues in the Konal
Inşaat organization who have contributed to this project”.
Kütahya Porselen Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nafi Güral
Konal İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Aslan Korkmaz
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 75
haber / news
Seranova ihracatla büyüyor, seramik sektörü hızlı adımlarla ilerliyor
Seranova grows with exports, ceramic industry advances with rapid steps
Türkiye’nin seramik ihracatı
2023’te üçe katlanacak
Turkish ceramic exports will be three
times that of the present by 2023
Seramik sektörünün güçlü markası Seranova’yı bünyesinde barındıran Umpaş Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Hilmi Alper, 1 milyar dolara dayanan seramik ihracatının 10 yıl içinde üçe katlanacağını
belirtiyor. Alper, bu yıl Seranova’nın gerçekleştirdiği üretimin yüzde 50’sinin ihracata yönelik olduğunu
ifade ederek, mevcut pazarlarının yanı sıra ABD, Kanada, Ortadoğu ve Afrika pazarlarında yükselişe geçtiklerinin altını çiziyor. Hasan Hilmi Alper, Chairman of the Board of Umpaş Holding which accommodates
ceramic industry’s powerful brand Seranova, notes that exports of ceramics which reached 1 billion
Dollars will be three times the present in 10 years. Stating that 50 % of Seranova’s production this year
is exported, Alper stresses that they are advancing in the US, Canadian, Middle East and African markets
in addition to their present ones.
76 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
news / haber
Türkiye’nin önde gelen seramik markaları arasında yer
alan Seranova’nın 2013 yılında önemli bir atılıma kalktığını belirten Umpaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Hasan Hilmi Alper, halihazırda sektörün tüm dünyaya
ihracat gerçekleştirdiğini ve ihracat değerinin bir milyar dolara yaklaştığını ifade ediyor.
10 yıl içinde ihracatın önemli bir sıçramayla üçe katlanacağını belirten Alper, mevcut durumda ithalatın 50
milyon dolar düzeyinde olduğuna işaret ederek, seramik sektörünün Türkiye ekonomisi içinde katma değeri
en yüksek sektörlerin başında geldiğine vurgu yapıyor.
Alper, diğer sektörlerle kıyaslandığında seramik sektörü ihracatının 4-5 milyar dolara karşılık geldiğinin
altını çiziyor.
Lider ülkeler arasında
Türkiye’nin 104 milyon m2’yi aşan ihracatıyla seramikte
dünyanın dördüncü büyük ülkesi konumunda olduğunu
ifade eden Alper, 90’lı yıllarda yapılan yatırımların hedefi bulduğunu belirterek, bugün Türkiye’nin 220 milyon
m2’yi aşan üretimiyle dünyanın altıncı, Avrupa’nın ise
üçüncü büyük seramik karo üreticisi olduğunu kaydediyor. Diğer yandan, Türkiye’nin seramik kaplama malzemeleri sektöründe dünya üretiminin yüzde 3,2’sini, Avrupa üretiminin ise yüzde 11’ini karşıladığını söyleyen
Alper, Türkiye’nin aynı zamanda 160 milyon m2 yurtiçi
pazar büyüklüğüyle seramik karo kullanımında dünyanın 11’inci büyük pazarı konumuna ulaştığını belirtiyor.
Seramik sektöründe dünyada tek çatı altında entegre
üretim yapan en büyük fabrikaların Türkiye’de bulunduğunu söyleyen Alper, sektörün kapasite değerlerinin
birçok ülkenin çok üstünde olduğuna işaret ediyor. Alper, söz konusu oranın İtalya ve İspanya gibi seramikte
dünya çapında söz sahibi ülkelerle kıyaslandığında 3-4
kat daha fazla olduğunun altını çiziyor.
Kalitesiyle öne çıkıyor
İstihdama büyük
katkı sağlıyor
Great contribution
to employment
Seramik sektörünün
istihdama yüksek
düzeyde katkı
sağlayan sektörlerin
başında geldiğini
ifade eden Alper,
halihazırda sektörde
220 bin çalışanın
bulunduğunu,
aileleri de göz
önüne alındığında
bir milyon kişinin
geçimini sektörden
sağladığını belirtiyor.
Noting that the
ceramic industry
leads the sectors
contributing highly to
employment, Alper
states that presently
the industry employs
220,000 people
with more than one
million persons
making a living
on this industry
considering the
families.
Seranova olarak teknolojiye sürekli yaptırım yaptıklarını ifade eden Alper, Seranova’nın bugün kalitesiyle
uluslararası anlamda tescil edilmiş Türkiye markalarından biri olduğunu ifade ediyor.
Her ülkenin kendine has beğenileri ve alışkanlıkları
olduğuna da dikkat çeken Alper, bu olguyu göz önüne alan kuruluşların avantajlı konuma yükseldiğini
ve müşteri taleplerine hızlı cevap verebildiklerini belirtiyor. Seranova’nın da yeni konseptlerini belirlerken
bu konuyu göz önüne aldığını ancak yeni trendlerin
oluşturulmasını sağlamak amacıyla pazarlara yön
verdiklerini de ifade ediyor. Kalitenin kendileri için vazgeçilmez olduğuna vurgu yapan Alper, sadece ürün kalitesine odaklanmadıklarını, hizmet kalitesine de büyük önem verdiklerinin altını çiziyor.
Umpaş Holding Chairman of the Board Hasan Hilmi
Alper, who says that Seranova, one of the leading
ceramic brands of Turkey, has launched a significant
initiative in 2013, says that presently the industry exports to the whole world with an export volume of one
billion Dollars.
Noting that exports will be three times the present
with a significant leap in ten years, Alper points out
that presently imports are at the 50 million Dollar level and underlines that the ceramic industry leads the
sectors with highest added value within the Turkish
economy. Alper notes that the exports of the ceramic
industry corresponds to 4-5 million Dollars compared
to other industries.
Among leading countries
Stating that Turkey is the world’s fourth largest country in ceramics with its exports of over 104 milyon m2,
remarking that investments made in the 90s have met
their target states that today Turkey, with its production of over 220 million m2, is the world’s sixth and
Europe’s third largest ceramic tile manufacturer.
Alper, who notes that on the other hand, Turkey accounts for 3.2 percent of world production and 11
percent of European production in the field of ceramic
tile, also notes that Turkey has become the world’s
11th largest market in ceramic tile consumption with
its 160 million m2 domestic market. Stating that the
largest plants with integrated manufacturing under
a single roof in the world in the ceramic industry are
situated in Turkey, Alper points out that the capacity values of the industry is well above that of many
countries. Alper underlines that this percentage is 3-4
times greater than those of countries which are global
leaders in this industry like Italy and Spain.
Stands out with its quality
Pointing out that they have been investing continuously in technology as Seranova, Alper says that
Seranova today is one of the internationally registered Turkish brands with its quality.
Drawing attention to the fact that each country has
tastes and habits of its own, Alper says that institutions considering this fact become advantageous, being able to respond customer demand fast. He says
that they take this into consideration when setting
the new concepts of Seranova while guiding the markets to ensure that new trends are created. Stressing
that quality is indispensible for them, Alper underlines
that they do not just focus on product capacity but they are also committed to service quality.
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 77
haber / news
“MERT VE MACERACI AYI”
‘GÜVENLİ BANYOM’U
ANLATIYOR
“MERT AND ADVENTUROUS
BEAR” TELL ABOUT ‘MY SAFE
BATHROOM’
E.C.A. SEREL’in Banyo kazalarını önlemeye ve çocukları korumaya
yönelik olarak İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle gerçekleştirilen kurumsal sosyal sorumluluk projesinin kahramanları
“Mert ve Maceracı Ayı”, okul ziyaretlerine devam ediyor.
E.C.A. SEREL öncülüğünde başlatılan ve İstanbul İl Milli Eğitim
Müdürlüğü’nün işbirliği ile hayata geçirilen sosyal sorumluluk projesi “Benim Güvenli Banyom” gün geçtikçe daha fazla sayıda çocuğa ulaşıyor ve bilinirliği artıyor. Banyo içerisinde uyulacak kuralları
ebeveynlerine aktarmak amacıyla yola çıkılan proje kapsamında
okullarda bilgilendirici ve eğlendirici tanıtım günleri düzenleniyor.
Projenin ünlü karikatüristi Erdil Yaşaroğlu tarafından yaratılan kahramanları Mert ve Maceracı Ayı okul ziyaretlerine devam ediyor.
2012-2013 Eğitim ve Öğretim yılında Nilüfer Hatun İlkokulu, Şair
Nedim İlkokulu, Bilge Soyak İlköğretim Okulu, Çayırönü İlköğretim
okullarına ziyaretler gerçekleştirilmişti. Mert ve Maceracı Ayı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayram’ında
Bağdat Caddesinde çocuklar ve ebeveynleri
ile de buluşmuştur. Proje kapsamında 20132014 Eğitim ve Öğretim yılının başlaması ile
E.C.A. Elginkan İlköğretim Okulu, Yıldırım
Beyazıt İlkokulu, İbrahim Alaettin Gövsa İlkokulu, Halil Atamavcı İlkokulu, Şehit Öğretmen Hasan Akan İlkokulu, Deniz İş İlkokulu,
Namık Kemal İlkokulu ve Zeki Obdan İlkokulu
ziyaret edildi. “Mert ve Maceracı Ayı” maskotlarımızın yoğun ilgi gördüğü organizasyonlarda, binlerce çocuğa kitap ve boyama
kalemleri dağıtıldı “Mert ve Maceracı Ayı”
çocuklar kadar öğretmenlerin de ilgisini çekti.
Proje yıl boyunca farklı okullarda sürdürülecektir.
The heroes of the corporate social responsibility project, held by E.C.A. SEREL in collaboration with Istanbul Provincial National Education Office, in
connection with preventing bathroom accidents and protecting children,
“Mert and Adventurous Bear”, continue with their school visits.
My safe bathroom which is a social responsibility project, started by E.C.A.
SEREL in collaboration with Istanbul Provincial National Education Office,
is reaching more and more children day by day with its recognition on the
rise. Under the project, which was started to convey the rules to be obeyed
in the bathroom to parents, informative and recreational promotion days
are organized in schools. The heroes of the project, Mert and Adventurous
Bear, created by renowned cartoonist Erdil Yaşaroğlu, keep on visiting the
schools.
In 2012-2013 Academic Year, visits were held to Nilüfer Hatun Primary SchooL, Şair Nedim Primary School, Bilge Soyak Primary School and Çayırönü
Primary School. Mert and Adventurous Bear also met the children and their
parents and Bağdat Street on April 23 National
Sovereignty and Children’s Holiday. On the occasion of the project, as 2013-2014 Academic Year
started, E.C.A. Elginkan Primary School, Beyazıt
Primary School, İbrahim Alaettin Gövsa Primary
School, Halil Atamavcı Primary School, Şehit Öğretmen Hasan Akan Primary School, Deniz İş Primary School, Namık Kemal Primary School and
Zeki Obdan Primary School were visited. Books
and crayons were distributed to thousands of
children at the events where “Mert and Adventurous Bear” mascots were highly popular. Mert
and Adventurous Bear drew the attention of teachers as much as the children. The project will
continue in different schools through the year.
78 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
haber / news
“İNŞAAT 2023” ADANA’DA DEVAM
EDİYOR “CONSTRUCTION 2023”
ONGOING IN ADANA
E.C.A. SEREL, Capital ve Ekonomist Dergileri tarfından Türk inşaat sektöründeki gelişmeleri değerlendirmek ve sektörel hedefleri masaya yatırmak amacıyla başlatılan “İnşaat 2023” buluşmalarının devamı Adana’da gerçekleşti. The continuation of the “Construction 2023” conferences started for the
purpose of assessing the developments in the Turkish construction industry and to put the targets
of the industry on the table by E.C.A. SEREL, Capital and Economist Magazines, was held in Adana.
E.C.A. SEREL, Capital ve Ekonomist Dergilerinin işbirliği ile Türk inşaat sektöründeki hızlı gelişim ve büyüme üzerinde durarak, sektörün bugünkü konumu ile geleceğine dair vizyon ve hedef değerlendirmeleri yapmak amacıyla başlatılan “İnşaat 2023” buluşmalarının
dördüncüsü Adana’da gerçekleşti. İlki Antalya’da düzenlenen ve bir
zincir olarak devam eden “İnşaat 2023” toplantıları, yıl içinde farklı
kentlerde devam edecek.
“İnşaat 2023” Adana Toplantısı, E.C.A. SEREL markalarıyla faaliyet
gösteren Elmor A.Ş. Genel Müdürü Hakan Günderen, Ekonomist Dergisi Yayın Yönetmeni Talat Yeşiloğlu ve Adana Sanayi Odası Yönetim
Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç açılış konuşmaları ile başladı.
Adana Bölgesi’nde faaliyet gösteren inşaat firmalarının katılımıyla,
bölgesel değerlendirmeler ve hedeflerin ele alındığı panel gerçekleşti.
Panele; Adana Grup İnşaat A.Ş. İcra Kurulu Üyesi Salih Talay, Adana
Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Süleyman Sönmez, Adana Yapı
80 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
The fourth one of the “Construction “2023” conferences started for
the purpose of assessing the visions and targets on the present condition and the future of the industry, touching upon the rapid development and growth in the Turkish construction industry through the
collaboration of E.C.A. SEREL, Capital and Ekonomist magazines was
held in Adana. The “Construction 2023” conferences first organized in
Antalya, continuing as a chain event, will continue in different cities
through the year.
“Construction 2023” Adana Conference started with the opening
speeches of Hakan Günderen, General Manager of Elmor A.Ş. operating under E.C.A. and SEREL brands, Talat Yeşiloğlu, Editor of Economist Magazine, and Zeki Kıvanç, Chairman of the Board of Adana
Chamber of Industry.
There was a panel where regional assessments and targets were addressed with the participation of construction firms operating in Adana
news / haber
Müteahhitleri Derneği Başkanı Murtaza Kılçık, Çukurova Genç İşadamları Derneği Başkanı Ömer Faruk Sakarya’nın katılımıyla panel gerçekleşti. “İnşaat 2023” Adana Toplantısı, ünlü sanatçı Kadir Çöpdemir’in
izleyenlerin büyük beğenisini toplayan konuşması ile son buldu.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Elmor A.Ş. Genel Müdürü Hakan
Günderen şunları söyledi:
“E.C.A. SEREL olarak ülkemizin inşaat sektöründeki potansiyelinin
çok yüksek olduğuna inanıyoruz. E.C.A. ve SEREL Ege Bölgesinde
üretilen markalar olmak ile birlikte bugüne kadar her yıl en iyi satış
rakamlarını yakalayan bölgelerimizden biri olan Adana Bölgemiz’in
interland’ı içerisinde olan Akdeniz Bölgesi’nin batı kısmı, tüm Doğu
Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi yer alıyor. Sadece Türkiye’nin
değil, dünya standartlarını uygulamayı ilke edinmiş bir şirket olarak,
markamızın inşaat sektörünün geleceğine yönelik böyle bir toplantı
gerçekleştiriyor olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. E.C.A. SEREL
olarak, Elginkan Topluluğu’nun
gücünü arkamıza alarak, her platformda Türk inşaat sektörünün
yanında olacağımızı, bu sektörü
büyütmek için canla başla çalışacağımızı bir kez daha sizlerle paylaşmak istiyorum. 2012 ve 2013
yılı ‘İnşaat 2023’ toplantılarımız
ile şehir şehir inşaat sektörünün
nabzını tuttuğumuz yıllar olurken,
bir yandan da ürünlerimizin yurtiçi
ve yurtdışında tasarım ödülleri aldığı bir dönem.”
“İnşaat 2023”
toplantısı, ünlü
sanatçı Kadir
Çöpdemir büyük
beğeni ile izlenen
konuşmasıyla
renklendi.
“Construction 2023”
conference gained
color with the speech
of famed performer
Kadir Çöpdemir,
which drew
accolades.
region. The panel was attended by
Adana Grup İnşaat A.Ş. Member of
Executive Board Salih Talay, Adana
Industrialists and Businessman
Association President Süleyman
Sönmez, Adana Construction Contractors Association Head Murtaza
Kılçık, Çukurova Young Businessmen Association President Ömer
Faruk Sakarya. The “Construction
2023” Adana conference ended
with a speech by famed performer
Kadir Çöpdemir who was greatly
appreciated by the viewers. Elmor A.Ş. General Manager Hakan
Günderen, who made the opening
speech of the conference, said:
“As E.C.A. and SEREL, we believe that our country’s potential in the construction industry is quite high. Although E.C.A. and SEREL are brands
created in the Aegean Region, the western part of the Mediterranean
which is in the hinterland of our Adana Region, the whole Eastern Anatolia and Southern Anatolia are those regions which have captured the
best sales figures each year. As a company which has made its principle
to apply not only Turkey’s but world’s standards, we are very happy to
be holding such a conference on the future of the construction industry.
As E.C.A. SEREL, I would like to stress once more that we will be beside
the Turkish construction industry in every platform and do everything we
can do to enlarge this sector, taking behind the power of Elginkan Group.
2012 and 2013 were years we held the pulse of the construction industry town by town through our “Construction 2023” conferences and this
has been a period where our products have won local and international
design awards.”
Adana Bölgesi’nde inşaat
sektörünün bugünkü
konumu, gelecek vizyonu
ve hedeflerinin ele alındığı
toplantıya, Elmor A.Ş. Genel
Müdürü Hakan Günderen,
Adana Sanayi Odası Yönetim
Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç,
Ekonomist Dergisi Yayın
Yönetmeni Talat Yeşiloğlu ve
inşaat sektörünün önde gelen
firmalarının temsilcileri izleyici
ve panelist olarak katıldı.
Elmor A.Ş. General
Manager Hakan Günderen,
Adana Chamber of Industry
Chamber of the Board Zeki
Kıvanç, Ekonomist Magazine
Editor Talat Yeşiloğlu and
representatives of leading
firms of the construction
industry attended as viewers
and panelists, the conference
where the present position,
future vision and targets of the
construction industry in Adana
region were addressed.
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 81
haber / news
E.C.A. SEREL
“İNŞAAT 2023” BURSA TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ
“CONSTRUCTION 2023” BURSA CONFERENCE RECAP
7 Kasım 2013 tarihinde Bursa Hilton’da ‘İNŞAAT 2023’ toplantılarının
beşincisi gerçekleşmiştir. E.C.A. SEREL olarak Capital ve Ekonomist
dergileri ile gerçekleştirilen toplantıya Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Şakir Umutkan iştirak etmiştir. İnşaat şirketi
sahipleri, yöneticileri, otel yatırımcıları ve yöneticilerinin bir araya geldiği toplantı, Elmor A.Ş. Genel Müdürü Hakan Günderen, Ekonomist
Dergisi Yayın Yönetmeni Talat Yeşiloğlu ve Bursa Ticaret ve Sanayi
Odası Yönetim Kurulu Üyesi Şakir Umutkan’ın açılış konuşmaları ile
başlamıştır. Programa aynı zamanda KONUTDER Yönetim Kurulu
Başkanı Ömer Faruk Çelik de katılım göstermiştir.
Toplantının panel oturumunda, Bursa Bölgesi’nde faaliyet gösteren
derneklerin katılımıyla, bölgesel değerlendirmeler ve hedeflerin ele
alındığı panel gerçekleşmiştir. Bursa’nın ve Türkiye’nin önemli derneklerinden KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çelik, Bakyapı Group Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Bakgör, Barutçuoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Barutçuoğlu, Çekül Vakfı Başkan
Yardımcısı Mithat Kırayoğlu, Taşyakan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı
Alpaslan Taşyakan ve TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube
Başkanı Necati Şahin’in katılımlarıyla panel gerçekleşmiştir. Program,
Kadir Çöpdemir’in keyifli sunumu ile son bulmuştur.
82 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
The fifth one of Bursa Hilton ‘CONSTRUCTION 2023’ conferences was held
at Bursa Hilton on November 7, 2013. The conference held by E.C.A. SEREL with participation of Capital and Ekonomist magazines was attended
by Chairman of the Board of Bursa Chamber of Trade and Industry, Şakir
Umutkan. The conference, where construction company owners, directors, hotel investors and managers came together, started with opening
addresses by Elmor A.Ş. General Manager Hakan Günderen, Ekonomist
Magazine Editor Talat Yeşiloğlu and Bursa Chamber of Trade and Industry
Member of the Board Şakir Umutkan. KONUTDER Chairman of the Board
Ömer Faruk Çelik also participated in the program. In the panel session
of the conference, regional assessment and targets were discussed with
the participation of associations operating in Bursa region. The panel was
held with the participation of Ömer Faruk Çelik, Chairman of the Board
of KONUTDER, one of Bursa’s and Turkey’s important associations; Veysel Bakgör, Bakyapı Group Chairman of the Board; Chairman of the Board
Mustafa Barutçuoğlu, Barutçuoğlu İnşaat; Vice-President of Çekül Foundation, Mithat Kırayoğlu; Alpaslan Taşyakan, Chairman of the Board of
Taşyakan İnşaat; and Necati Şahin, TMMOB Chairman of Association of
Civil Engineers, Bursa Branch Head. The program ended with a pleasurable presentation by Kadir Çöpdemir.
haber / news
KALE GRUBU’NUN 19’UNCU KARO
FABRİKASININ TEMELİ ATILDI
THE FOUNDATION OF KALE GROUP’S 19TH
FLOOR TILE PLANT LAID
Türk seramik sektörünün güçlü ve lider markası Kale Grubu’nun, 19’uncu karo fabrikasının temeli bayramın ikinci günü atıldı. Kale Grubu Kurucusu ve Onursal Başkanı İbrahim Bodur ile Kale Grubu Başkanı
Zeynep Bodur Okyay tarafından, Çan’daki Kale Fabrikaları Alanı’nda temeli atılan yeni fabrika, Kale’nin
19’uncu karo fabrikası olarak kayıtlara geçti. 32 bin metrekare kapalı alan üzerine inşa edilen ve bittiğinde yıllık 21 milyon metrekarelik karo üretimi kapasitesine sahip olacak yeni fabrika 45 milyon TL’lik yatırımla gerçekleştiriliyor. The foundation of 19th floor tile plant of Kale Group, Turkish ceramic industry’s
powerful and leader brand Kale Group, was laid on the second day of the Ramadan Holidays. The new
plant, the foundation of which was laid by Kale Group Founder and Honorary President Ibrahim Bodur and
Kale Group Zeynep Bodur Okyay and the Kale Factories Ground in Çan was registered as Kale’s 19th floor
tile plant. The new plant constructed on an indoor space of 32,000 square meters which will have a floor
tile production capacity of 21 million square meters a year will cause TL 45 million.
84 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
news / haber
Kale Grubu’nun 19’uncu karo fabrikasının temeli, 1957 yılında kurulan
ilk seramik fabrikasının yanında atıldı. Kale Grubu Kurucusu ve Onursal Başkanı İbrahim Bodur ile Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay
tarafından temeli atılan yeni fabrika ile Kale Grubu’nun Çan’daki fabrikaları, “tek alanda üretim yapan dünyanın en büyük seramik kuruluşu”
özelliğini bir kez daha tescilledi. Temel atma törenine Çanakkale Valisi
Ahmet Çınar, AK Parti Çanakkale Milletvekili İsmail Kaşdemir, Boğaz ve
Garnizon Komutanı Tuğamiral Aydın Şirin, Çan Kaymakamı Nurettin Kakillioğlu ve Çan Belediye Başkanı Abdurrahman Kuzu’nun yanı sıra Kale
Grubu yöneticileri ve çalışanları katıldı.
Törende konuşan Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, Kale
Grubu’nun 1957’de başlayan sanayileşme aşkının her geçen yıl artarak devam ettiğini belirterek, “Bugün Kaleseramik firması Avrupa’nın
3’üncü, dünyanın 12’nci en büyük seramik karo üreticisidir. Yapı kimyasalları alanında Türkiye ve bölgemizde birinci, Avrupa’da ise 5’inci sıradayız. Yüzde 100 Türk şirketi olarak havacılık ve savunma konusunda
uluslararası alanda itibar kazanmış bir şirketiz, bu alanda hızlı adımlarla
ilerliyoruz” dedi. Bayramın ikinci günü temeli atılan karo fabrikası, 32
bin metrekare kapalı alan üzerine kuruluyor. İlk etapta 20 bin metrekare
günlük, 7 milyon metrekare yıllık üretim kapasitesiyle üretime başlayacak karo fabrikası, ilerleyen dönemde günlük 60 bin metrekare, yıllık 21
milyon metrekare üretim kapasitesine ulaşacak.
80x80, 60x60 ve 45x45 sırlı granit yer karosu üretimi yapılacak yeni karo
fabrikası ile artan müşteri talepleri daha kısa sürede karşılanacak. Yüksek kapasiteli ve enerji verimli çalışan fırınların kullanılacağı fabrikada
bu amaçla 160 metre uzunlukta son teknoloji fırınlar çalışacak.
İlk etapta 70 kişiye doğrudan istihdam yaratacak yeni fabrikada üretim sürecine bağlı olarak ek istihdam olanağı da sağlanacak. Kale
Grubu’nun Çan’daki 19’uncu karo üretim fabrikası olacak tesis 45 milyon
TL yatırımla gerçekleştiriliyor.
The foundation of Kale Group’s 19th floor tile plant was laid beside the
first ceramic plant founded in 1957. With the new plant, the foundation
of which was laid by Kale Group founder and honorary president Ibrahim
Bodur and Kale Group President Zeynep Bodur Okyay, Kale Group’s plants
in Çan, once again proved the feature of being “the world’s largest ceramic
institution manufacturing in a single area”. The foundation laying ceremony was attended by Çanakkale Governor Ahmet Çınar, AK Parti Çanakkale
MP Ismail Kaşdemir, Strait and Garrison Commander Rear Admiral Aydın
Şirin, Çan District Governor Nurettin Kakillioğlu and Çan Mayor Abdurrahman Kuzu, alongside of Kale Group executives and employees.
Speaking at the ceremony, Kale Group President Zeynep Bodur Okyay,
noting that the desire for industrialization of Kale Group starting in
1957, is progressing increasingly year by year, said, “Today, Kaleseramik is Europe’s 3rd, world’s 12th largest ceramic tile manufacturer. We
are first in Turkey and our region and fifth in Europe in the field of building chemicals. As a 100 percent Turkish company, we are one which has
gained respect internationally in aviation and defence; we are advancing rapidly in this field.
The floor tile plant, the foundation of which was laid on the second day of
Ramadan Holidays, is being set up on an indoor space of 32,000 square
meters. The floor tile plant, which will start production with a capacity of
20,000 square meters daily in the first phase and a yearly production capacity of 7 million square meters in time will reach a production capacity of
60,000 square meters a day and 21 million square meters a year. With the
new floor tile plant which will manufacture 80x80, 60x60 and 45x45 glazed
granite floor tiles, increasing customer demand will be satisfied in a shorter time period. To that end, 160-meter-long state-of-the-art kilns will be
run at the plant where high capacity and energy efficient kilns will be in use.
At the new plant, which will employ 70 persons directly in the first phase,
additional employment will also be offered. The plant, which will be Kale
Group’s 19th tile production plant in Çan will cost TL 45 million.
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 85
haber / news
Kale Grubu’ndan Mardin’e 5 milyon TL’lik yatırım
Kalekim Mardin Fabrikası
hizmete açıldı
5 mIllIon TL investment in Mardin by Kale Group
Kalekim Mardin Plant opens
Geçmişte önemli bir ticaret merkezi ve binlerce yıllık kültür mirasına sahip olan Mardin’de; bölge ekonomisine büyük katkı sağlayacak Kalekim’in yeni fabrikasının açılışı, İçişleri Bakanı Muammer Güler ve Kale
Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay tarafından yapıldı. The opening of the new plant of Kalekim which will
make a great contribution to the region’s economy was made by Minister of the Interior Muammer Güler
and Kale Group President Zeynep Bodur Okyay in Mardin which has been an important trade center in the
past with a millenium old cultural heritage.
86 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
news / haber
Kale Grubu’nun 5 milyon TL yatırımla kurduğu Kalekim Mardin Fabrikası, İçişleri Bakanı Muammer Güler ve Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur
Okyay tarafından törenle hizmete açıldı. Fabrikada, bölgenin yapı kimyasalları pazarına yönelik ekonomik, standart ve teknik yapıştırıcılar ile
ısı yalıtımı ürünleri üretilecek. Kuzey Irak ve bölgedeki yakın ülkeler için
sağladığı lojistik avantajdan dolayı Kale Grubu için üs görevi görecek Kalekim Mardin Fabrikası’nda, önümüzdeki süreçte su yalıtımı malzemeleri
üretimi de yapılacak.
Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, Kalekim Mardin Fabrikası’nın,
bölgedeki mevcut ve potansiyel pazar ihtiyacını karşılamak amacıyla 5
yıllık yatırım planları çerçevesinde hayata geçirildiğini söyledi. Birçok
dinin ve medeniyetin izlerini taşıyan ve binlerce yıllık bir kültür mirasına
sahip olan Mardin’in geçmişte önemli bir ticaret merkezi olduğunun altını
çizen Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay şunları söyledi:
“Türkiye’de 40. kuruluş yıldönümünü kutlayan, “seramik yapıştırıcıları”
ve “derz dolgu” pazarında en çok tercih edilen ve koşulsuz müşteri memnuniyetini sağlayan Kalekim, kuruluşundan bugüne 500 çalışana, 8 fabrikaya, 500.000 ton satışa, 250 milyon TL ciroya ulaştı. Kalekim Mardin
fabrikamız, kuruluş yeri analizi açısından; gerek lojistik imkânları, gerek
hammadde kaynaklarına yakınlık, gerekse 190 km’lik Mardin hinterlandı içinde üretimin satışa çevrilmesi bakımından hem grubumuz hem de
yapı kimyasalları sektörü için önemli bir tesis olacak. Şu ana kadar 5 milyon TL’lik bir yatırım yaptığımız Kalekim Mardin Fabrikası’nın, kısa süre
içinde 10 milyon TL’lik yatırım değerini aşmasını planlıyoruz. Fabrikamız
üretimi ile geçmişte önemli bir ticaret merkezi olan Mardin’e ve bölge
ekonomisine büyük katkı sağlayacak.
Mardin fabrikamız ile bölgede hem bu anlayışı sergilemek hem de kendi hinterlandı içinde oluşmuş mevcut ve potansiyel pazar ihtiyaçlarımızı
karşılayıp rekabet gücümüzü yükseltmek, böylece bölgeye yakın olan
Ortadoğu ve Arap ülkeleri ile Türki Cumhuriyetlerine ve özellikle de Kuzey Irak’a yönelik satış potansiyelimizi artırmak istiyoruz. Bu amacımızın somut bir göstergesi olan Kalekim Mardin Fabrikamız, Türkiye için
çok önemli bir adım. Kurulduğu günden itibaren ülkemizin sanayileşme
sürecinde çok önemli bir rol oynamış; “Ticaretin bireyleri, sanayinin ise
toplumları zenginleştireceği” sözünü şiar edinen Kale Grubu olarak, aynı
felsefenin yeni bir zincirini, bir sanayi tesisini daha ülkemize kazandırdığımız için çok mutluyuz.”
Kalekim Mardin Plant set up by Kale Group with an investment of TL 5
million was opened by a ceremony by Minister of the Interior Muammer
Güler and Kale Group President Zeynep Bodur Okyay. At the plant, economic standard and technical adherence and heat insulation products
will be created oriented to the building chemicals market in the region.
Thanks to the logistic advantage Mardin has for Northern Iraq and closeby countries, water insulation products will also be produced at Kalekim
Mardin Plant which will serve as a hub for Kale Group.
Kale Group President Zeynep Bodur Okyay said that Kalekim Mardin
Plant was launched under their five-year investment plan to meet the
present and potential market demand in the region. Stressing that Mardin, which bears the traces of many religions and civilizations which has
a millenium old cultural heritage, has been an important trade center in
the past, Kale Group President Zeynep Bodur Okyay, added:
“Kalekim, which celebrates its 40th annivarsary in Turkey, which is the
most popular product in the market of “ceramic adherants” and “joint
fillers” ensuring unconditional customer satisfaction since its foundation has reached 500 employees, 8 plants, a sales volume of 500,000
tons and TL 250 million. Our Kalekim Mardin plant will be an important
one both for our group and also the building chemicals sector because
of its logistic facilities, its proximity to raw material resources and also
transformation of production into sales in the 190-km Mardin hinterland
in terms of location analysis. We plan that the Kalekim Mardin Plant in
which we have made an investment of TL 500,000 so far will surpass an
investment value of TL 10 million in a short time. Our plant will make a
great contribution to Mardin which has been an important trade center in
the past and the region’s economy with its production.
With our Mardin plant, we hope to display this concept in the region and
also raise our competitiveness by meeting the present and potential
market demand in the hinterland and increase our sales potential to
Northern Iraq. Our Kalekim Mardin Plant which is a clear indication of
this target is a very important step for Turkey.
As Kale Group, which has played a very important role in the industrialization process of our country since its inception, making its motto the
phrase “trade enriches individuals and industry enriches societies”, we
are very happy to bring yet another link of the same philosophy, an industrial plant.
Rakamlarla Kalekim
Mardin Fabrikası…
Kalekim
Mardin Plant in Figures…
Yatırım miktarı:
Üretim kapasitesi:
Arsa alanı:
Fabrika binası:
İdari bina:
Çatı kaplı açık stok sahası:
Fabrika toplam alanı:
Beton zeminli açık kullanım alanı:
5 milyon TL
90 bin ton/yıl
22.000 metrekare
1.800 metrekare
870 metrekare
1.600 metrekare
4.250 metrekare
5.900 metrekare
Investment amount:
Production capacity:
Land area:
Plant building:
Administrative building:
Roofed outdoor inventory area:
Total plant area:
Concrete floor outdoor space:
5 million TL
90,000 tons/year
22,000 square meters
1,800 square meters
870 square meters
1,600 square meters
4,250 square meters
5,900 square meters
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 87
haber / news
Kale’s New Awards Kale’nİn Yeni Ödülleri
Karodan vitrifiyeye ıslak zeminlerde sunduğu birbirinden estetik ve uyumlu ürünleriyle Kale, yeni
ve özgün tasarım anlayışını simgeleyen koleksiyonlarıyla yeni ödüllerin sahibi oldu. With products
each more aesthetical and harmonious than the other offered for wet spaces ranging from tiles to vitreous china, Kale won new awards with its collections symbolizing the new and original design concept.
88 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
news / haber
Tasarım alanındaki atılımlarına devam ederek,
uluslararası başarılarına yenilerine ekleyen
Kale, A’ Design Awards 2012-2013’de 3056 tasarımın yarıştığı ödül sisteminde; Beyaz Saray banyo
mobilyası koleksiyonu ile yarışmadaki en yüksek
ödül olan “A’Design Platinium Award” ödülünü
kazandı. Kale’nin yeni ve özgün tasarım anlayışını simgeleyen Beyaz Saray bu yıl ayrıca dünyanın en prestijli ve köklü tasarım ödüllerinden
iF Product Design Award 2013’te de banyolara
fonksiyonel ve minimalist bir dil kazandırması
sebebiyle banyo mobilyası olarak ödül aldı. iF
Product Design Award 2013’te banyo ve sağlık
gereçleri kategorisinde Beyaz Saray ile birlikte yarışan ve bütünsel banyo çözümlerinde
ödüle layık görülen Nordic banyo koleksiyonu,
2013’te “A’Design Award” ödülünü de Kale’ye kazandırdı.
Kale, adding new successes to its international
achievements, continuing with its initiatives in the
field of design, won A’ Design Awards which is the
highest prize in the contest with its Beyaz Saray
bathroom furniture collection in A’Design Awards
2012-2013 where 3056 designs were in competition.
Beyaz Saray, symbolizing Kale’s new and original
design concept also this year won an award as
a bathroom furniture bringing a functional and
minimalist expression to bathrooms in one of the
most prestigious and rooted design awards of
the world in iF Product Design Award 2013. Nordic
bathroom collection which competed alongside
of Beyaz Saray in bathroom and sanitary ware
category and iF Product Design Award 2013 which
was found worthy of a prize in integral bathroom
solutions discipline brought “A’Design Award” to
Kale in 2013.
Kale Grubu’nun mükemmeliyetçi yaklaşımı
Kale Group’s perfectionist approach
Tasarıma dair kazandığı bunca ödülün yanı sıra Kale, ürünleri haricinde
üretim süreçleri ve yönetimiyle ilgili de birçok ödülün sahibi olmayı başardı.
International Business Awards 2013’te Kale Grubu, gümüş “Stevie
Winner” ödülünü Integrated Mobile Experience kategorisinde özenli ve
hummalı çalışmalar sonucunda ortaya çıkan Kale Kataloğu ile kazandı.
Kale Grubu aynı yarışmada “Woman Mason Project” ile “Corporate
Social Responsibility Program of the Year in Europe” kategorisinde
bronz “Stevie Winner” ödülüne layık görüldü. Kale, 2012 yılında ayrıca,
firmaların tasarım alanındaki yönetim stratejilerini ve tasarıma bakış
açılarını değerlendirerek ödüllendiren Design Management Europe (DME)
ödüllerinde, DME “Onur Ödülü”’nün de sahibi olmuştu.
Alongside of numerous awards on design, Kale also managed to be
the holder of many awards in terms of production processes and
management as well. At International Business Awards 2013, Kale Group
won the silver “Stevie Winner” award with its Kale Catalogue which was
the result of meticulous and arduous efforts in the Integrated Mobile
Experience category. In the same contest, Kale Group, with its “Woman
Mason Project”, won the bronze “Stevie Winner” prize in “Corporate
Social Responsibility Program of the year in Europe” category. Kale
had also won DME “Honor Award” in the Design Management Europe
(DME) awards which assessed the management strategies and design
perspectives of firms in 2012.
Doğal ve ihtişamlı
Natural and magnificent
A’Design ödüllerinin bir başka kazananı da Şule Koç tarafından
tasarlanan Stone&More doğaltaş koleksiyonu oldu. “A’Design Golden
Award” ödülünü kazanan Kale’nin doğaltaş koleksiyonu Stone&More,
doğal taşın doku çeşitliliğinden hareketle Şule Koç tarafından
tasarlanmış, yeni form ve kullanım senaryoları ortaya koyan bir tasarım
diliyle kurgulanmıştı. Kendi içinde farklılıklar sergilerken, bütününde
birbirini tekrar eden formlar, boyut ve renk farklılıklarıyla çeşitlilik ve
akışkanlık kazandıran Vertica ve Eclipse serilerinden oluşan koleksiyon,
geçtiğimiz yıl Elle Decoration dergilerinin editörleri tarafından 13
kategoride belirlenen EDIDA ödüllerinde, Duvar Kaplamaları Kategorisi
1.si oldu. “Dünya çağında tasarım odaklı ürünleri, tasarım konseptleri
ve tasarımda kalite kavramını ödüllendiren A’Design, son dönemde
Avrupa Birliği’nin en önemli ve kapsamlı yeni tasarım yarışması kabul
ediliyor. Bu yarışmada Kale Seramik, “A’ Design Silver Award” tasarım
ödülünü ise Osmanlı İmparatorluğu’nun ihtişamlı yaşam tarzını evinde
hissetmek isteyenler için gösterişli desenleri, geleneksel ile modernizmi
birleştiren çizgileriyle, yüzlerce yıllık geçmişe sahip saray motiflerini
seramik karolar, banyo mobilyası, vitrifiye ve tamamlayıcı ürünlerine
yansıtan Saraylı Koleksiyonu ile kazanmayı başardı. Dekor seti Zeynep
Fadıllıoğlu tarafından tasarlanan Saraylı Koleksiyonu’nun reklam
kampanyası da International Business Awards 2013’ün “Marketing
Campaign of the Year - Materials & Construction” kategorisinde altın
“Stevie Winner” ödülünü kazandı.
Yet another winner of “A’Design Award” was the Stone&More natural
stone collection designed by Şule Koç. Kale’s natural stone collection,
which won the “A’Design Golden Award”; Stone&More, was designed
by Şule Koç starting from the texture diversity of natural stone, being
set up with a design language, revealing new form and usage scenarios.
The collection comprising Vertica and Eclipse series which feature forms
reiterating each other in the whole while displaying differences among
themselves, introducing diversity and fluidity through size and color
differences was first in the wall tile category in the EDIDA awards given
in 13 categories by Elle Decoration journal editors last year. A’Design
which gives awards for design based products, design concepts and
quality concept in design is deemed to be the most important and
comprehensive new design contest in the European Union. At the
contest, Kale Seramik won the A’Design Silver Award Design Prize with
its Saraylı Collection which caters to those desiring to experience the
elegant lifestyle of Ottoman Empire at their homes with elegant designs,
lines combining the traditional and the modern, reflecting the palace
motifs of a history of hundreds of years onto ceramic tiles, bathroom
furniture, vitreous china and complementary products. The advertising
campaign of the Saraylı Collection, the decorations set of which was
designed by Zeynep Fadıllıoğlu, also won the gold “Stevie Winner” prize
in the “Marketing Campaign of the Year - Materials & Construction”
category at International Business Awards 2013.
Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014 • seramik 89
kitap tanıtımı / book review
Methods For
Shaping Plaster
and Clay in
Industrial Ceramic
Those receiving ceramic education or dealing with ceramic production
are unable to find a detailed work when they look for a source book
relating to their subjects. There is no local work outside a few foreign
ones that are translated on these topics. Müçteba Kundul, who has
been involved with ceramic since 1962 offers an important reference
to those concerned authoring the book “Methods for Shaping Plaster
and Clay in Industrial Ceramic” based on his experiences. The book
contains basic information on preparation and use of plaster since
its invention on model and form
preparation systems and clay
shaping methods. Highly valuable
information based on application
experience of Mr. Kundul put in
tablet form are offered to the
readers in this book.
90 • seramik Kasım 2013-Şubat 2014 / November 2013-February 2014
Endüstriyel
Seramikte Alçı ve
Çamur Şekillendirme
Yöntemleri
Seramik Eğitimi alanlar ve seramik
üretimiyle uğraşanlar konuları ile
ilgili bir kaynak kitap aradıklarında
detaylı yazılmış bir çalışmaya
ulaşamamaktadırlar. Bu konuda
tercüme olarak yayınlanmış birkaç
yabancı kitabın dışında yerli bir
çalışma mevcut değildir. 1962
yılından beri seramik çalışmaları
içinde bulunan Müçteba Kundul,
edindiği deneyimleri sahip olduğu
tecrübeleri “Endüstriyel Seramikte
Alçı ve Çamur Şekillendirme
Yöntemleri” isimli kitapta kaleme
alarak konunun ilgililerine önemli
bir kaynak sunmaktadır. Kitap
alçı malzemenin bulunuşundan
günümüze
dek,
hazırlanması
ve kullanımı, model ve kalıp
hazırlama
sistemleri,
çamur
şekillendirme yöntemleri hakkında
temel bilgileri içermektedir. Sayın
Kundul’un bizzat tecrübe ettiği
bir uygulama deneyiminden gelen
ve komprime edilmiş çok değerli
bilgilere bu kitapta okuyucusuna
ulaştırmaktadır.
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K