Bilimsel Araştırma Yöntemleri Dr. Tuncay CANBULAT 11.12.14 1 Bu dersin genel amacı; amacı araştırma sürecini (sorun belirleme, veri toplama, veri analizi ve sonuçları yorumlama) incelemek, belli başlı bilimsel araştırma yöntemlerini (deneysel yöntem, betimleme yöntemi, tarihi yöntem) ve kullanım biçimlerini incelemek, belirli bir konu hakkında araştırma yapabilmek için gereken literatür bulma, veri toplama, verileri değerlendirme ve rapor yazma tekniklerini uygulamalı olarak kullanabilmek Bu süreçte; veri değerlendirme ve rapor yazma için gereken bazı istatistik ve yazım paket programlarını seminer süresince kullanacağız. 11.12.14 2 Bu Dersin Genel Hedefleri Bilimde araştırmanın rolü konusunda anlayış geliştirmek; Araştırma süreci ve yöntemleri hakkında bilgi ve beceri kazandırmak; Eğitim alanındaki araştırmaları ciddi bir biçimde analiz etme ve değerlendirme yetisi edindirmek; Eğitim alanındaki sorunların çözümünde sistemli düşünme ve analitik yöntemleri uygulama becerisi kazandırmak; Veri toplama, veri analiz ve değerlendirme tekniklerini uygulayabilme becerisi geliştirmek; ve Araştırma raporu hazırlamaya katkı getirmektir. 11.12.14 3 KONULAR Temel Kavramlar Problem Amaç, Sınırlılılar, Tanımlar Yöntem Araştırma Modeli Veri Kaynakları Veri Toplama Verilerin Analizi Bulgular ve Yorum Araştırma Raporunun Hazırlanması İçerik ve Biçim Araştırma Raporunun Bölümleri Aktarma, Kaynak Gösterme Çizelge ve Şekiller 11.12.14 Raporun Yazılması ve Çoğaltılması 4 İlgili kaynaklar 11.12.14 Niyazi Karasar, Araştırmalarda Rapor Hazırlama. 15. bs. 3A Araştırma Eğitim, Danışmanlık Ltd. Şti., 2005. Ali Yıldırım ve Hasan Şimşek, Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri. 2. bs. Ankara: Seçkin, 2000. Baloğlu, B. (2009). Sosyal bilimlerde araştırma yöntemi. 4. Bs. İstanbul: Der Yayınları. Büyüköztürk ve diğerleri. (2010). Bilimsel araştırma yöntemleri. Ankara: Pegem Yayıncılık. 5 Giriş Araştırma konusunda deneyimlerimiz nelerdir? (eğitim, bilimsel araştırma yapma, bilgisayar ve internet kullanma) 11.12.14 6 Sizce Bilginin kaynağı nedir? 11.12.14 7 11.12.14 8 BİLGİNİN KAYNAĞI İnsanlar, sürekli olarak, kendilerini ve çevrelerini aydınlatma, tanıma, olay ve oluşumları açıklama ve karşılaştıkları problemlere güvenilir çözümler arama uğraşındadırlar. Bu çaba için doğru bilgiye ihtiyaç duyarlar. Bilginin kaynağının ne olduğu ise tüm düşünenleri özellikle de felsefecileri sürekli uğraştıran bir konu olmuştur. BİLGİNİN KAYNAĞI Bilginin kaynağı konusundan değişik görüşler ve düşünce akımları oluşmuştur: Pozitivizm, materyalizm, idealizm, rasyonalizm, realizm, ampirizm gibi. Bu ders kapsamında iki ana grup olarak rasyonalizm ve ampirizm ele alınacaktır. Rasyonalizm (akılcılık) Ampirizm (deneycilik) Bacon – Descartes/Emprik-Rasyonel Bilim Anlayışı Doğanın düzenli ve yöntemli bir biçimde araştırılması ve gözlem ve deneyler aracılığıyla kavranan olgulara dayalı bir bilim sisteminin kurulması (Bacon)=Emprik Anlayış Yalnızca akıl tarafından “açık ve seçik” olarak kavranan bilgiler güvenilirdir. Açık ve seçik bilgileri sağlayan sezgi yanılmaz yargının ön koşuludur. (Descartes)=Rasyonel Anlayış •Deneyci gelenek: Francis Bacon, John Locke, George Berkeley, David Hume •Akılcı gelenek: Rene Descartes, Baruch Spinoza, Gottfried Wilhelm von Leibniz •Immanuel Kant iki geleneği tek sistemde birleştirdi: “Bütün bilgi deneyle başlar, ama bütünüyle deneyden çıkmaz.” •Georg Wilhelm Friedrich Hegel: “mutlak idealizm” – “akılcı olan her şey gerçektir, gerçek olan her şey de akılcıdır.” 11.12.14 11 Bilgi kaynağı 1) 2) 11.12.14 Rasyonalizm (akılcılık) Emprizm (deneycilik) 12 BİLGİNİN KAYNAĞI Rasyonalizm (akılcılık); Akla öncelik veren ve onu gerçek bilgi kaynağı sayan düşünce sistemidir. Tek bilgi kaynağı akıldır bu nedenle gözleme yer verilmemektedir. BİLGİNİN KAYNAĞI Ampirizm (deneycilik); Bilginin kaynağı olarak duyu ve deneyimleri esas alır. İdeal bilgi bilimdir ve olgusal niteliktedir. Ampirist yaklaşımın yeni yorumcularından en etkilileri “Viyana Çevresi”dir. Önemli temsilcilerinden Carnap ve Popper arasındaki fikir ayrılığı dikkat çekicidir. BİLGİNİN KAYNAĞI Ampirizm (deneycilik); Carnap, tümevarım mantığını benimser: önce doğrulanabilirlik, sonra pekiştirme ve sınanabilirlik mantığını savunur. Popper ise, tümdengelim mantığını benimser: akıl ya da gözlem yoluyla geliştirilen bir genelleme (hipotez), gözlem ya da mantıksal sonuçlara bakarak yanlışlanmaya çalışılmalıdır. Doğruya ulaşmanın yolu, yanlışların bulunup ayıklanmasıdır, görüşünü savunur. 16 BİLİM TARİHİ •Bilimin ortaya çıkışı yazının bulunuşundan önceye dayanır. •İlk bilimsel faaliyetler eski Mısırlılarda ve Mezopotamya’da görülür (Nil Nehrinin alçalıp yükselmesi, takvim, geometri, haritacılık, piramitler). •Çin – takvim yaparak takım yıldızların konumunu belirlemişler; Çin Devleti İ.Ö. 2000’lerde bilimden yararlanmış •Hindistan – Güneş ve ayın hareketleri; Hint numaralama sistemi •Mayalar – Takvim •Ortadoğu – Mısır ve Mezopotamya; matematik-astronomi; 60 tabanlı sayı sistemi (derece, dakika, saniye, vs.); Babilli matematikçiler 2. derece denklem ve bileşik faiz hesaplarını çözebiliyorlardı. 11.12.14 17 Antik Çağda Bilimin Doğuşu Düşünür Eğitimle ilgili görüşü Thales Pisagor okulu Bilim felsefesinin ilk örneğidir. Eukleides, Archimedes, Galenos Sokrates Geometriyi sistemleştirdi. Platon (Eflatun) Aristoteles Mekaniği geliştirdi. Fizyoloji ve anatomiyi sistemleştirdi. Öğrenmenin bir hatırlama öğretmenin de bir hatırlatma işi olduğunu savunmuştur. Bu hatırlatma sürecinde kendi adıyla anılan Sokratik diyalog (bir tür soru-cevap) yöntemini kullanmıştır. Sokrates'in soru cevap metodunu daha etkili bir hale getirmekle kalmayıp, Sokrates'in metoduna sezgiyi de katmıştır. Eğitim ve öğretim faaliyetlerinde mantıksal düşünceye, deney ve gözleme yer vermiştir. 18 11.12.14 19 ORTAÇAĞDA-YENİÇAĞ-YAKINÇAĞDA BİLİM •İslamda Bilim (7. yy) Tıp, astronomi, astroloji; Ebubekir Razi, İbni Sina, Cabir İbni Hayyan (Kimya), İbni Rüşd, İbnül Heysem (Optiği)El Harizmi (Cebir), Biruni (Astronomi ve Coğrafya), Gazali (tasavvuf), Uluğ bey (Astronomi), Ali Kuşçu (matematik ve Astronomi), Takiyuddin (Astronomi)… Farabi, “öğretim” ile “eğitim” kavramlarını ayırmıştır. Öğretimin kolaydan zora, basitten karmaşığa, yakından uzağa ilkelerine uygun olması gerektiğini savunmuştur •Çağdaş Bilimin Doğuşu (15. yy) Leonardo da Vinci Kopernik (güneş merkezli evren) Tycho Brahe, Kepler, Galile (Yerin Güneş ve kendi etrafında dönmesi) Descartes Newton – 1687-Doğa Felsefesinin Matematik İlkeleri (Principia); Newton mekaniği; evrensel kütle çekimi •Bilim ve Sanayi Devrimi – 18.-19. yy •20. yy Bilim Devrimi Newton mekaniği Einstein’ın görelilik kuramı Bilim Felsefesi: “varsayımsal tümdengelim”: deneysel olguların en az sayıda genel ilke ve tanımdan yola çıkarak tümdengelim yoluyla açıklandığı matematiksel bir sistem Karl Popper: Bilimselliğin temel ölçütü doğrulanabilirlik değil, yanlışlanabilirliktir. 20 Problem Çözerken Hangi bilgi kaynaklarından yararlanıyoruz? Emsal arama Otorite Kişisel deneyim Bilim 11.12.14 21 TEMEL KAVRAMLAR Bilim Bilimsel Yöntem Bilimsel Araştırma 11.12.14 22 11.12.14 23 BİLİM – TANIMI Geçerliliği kabul edilmiş sistemli bilgiler bütünüdür 11.12.14 24 Bilimin Amaçları/ İşlevleri (a) anlama/betimleme (b) açıklama (c) yordama (d) kontrol Anlama/Betimleme: Bilim, var olan şeylerin tek tek ya da ilişkiler halinde tanınması, ayrıntılı özelliklerinin öğrenilmesi ile başlar. Anlama/betimleme işlevi, işte bu amaca dönük “nedir?” sorusunu cevaplandırmayla ilgilidir ve var olan durumu olduğu gibi ortaya koyar. Betimsel araştırmalar, bilimin anlama/betimleme işlevine hizmet eder. Açıklama: Mevcut durumun olduğu gibi tanınmasından sonra, o durumların açıklanması muhtemel nedenlerinin ve ilişkilerin belirlenmeye çalışılması söz konusudur. Bağıntısal araştırmalar bilimin açıklama işlevine hizmet eder. Yordama: Gözlenen durumlardan yararlanarak gözlenmeyen durumlar hakkında tahmin yürütmektir. Olayları açıklayabilen genellemeler yararlıdır; ancak olayların oluşunu daha önceden kestirebilmek bilim ve insanlık için çok daha önemlidir. Nedensel karşılaştırmalı araştırmalar bilimin yordama işlevine hizmet eder. Kontrol: Bilimin kontrol amacı/işlevi, üretilen bilgilerin fiilen uygulamalara aktarılması, doğa ve toplum olaylarının denetim altına alınmasını amaçlar. Bilim, olayları yordamakla yetinmeyip kontrol altına almayı amaçlar. Özellikle deneysel araştırmalar bilimin kontrol işlevine hizmet eder. Bilimin Türleri Toplum (Sosyal) Bilimleri Doğa Bilimleri Fen Bilimleri 11.12.14 28 Bilim Dalları Bilim dalları TÜBİTAK tarafından Frascati Kılavuzu’na (2002) dayanılarak şu şekilde sınıflandırılmaktadır. Doğa Bilimleri Matematik ve Bilgisayar Bilimleri . Fiziki Bilimler . Kimya Bilimleri . Dünya ve İlişkili Çevre Bilimleri . Biyoloji Bilimleri . Genetik Mühendislik ve Teknoloji Tıbbi Bilimler Tarımsal Bilimler Sosyal Bilimler . İnşaat Mühendisliği . Elektrik Mühendisliği . Elektronik . Diğer Mühendislik Bilimleri .Temel Tıp . Klinik Tıp . Sağlık Bilimleri . Tarım .Ormancılık . Balıkçılık ve İlişkili Bilimler .Veterinerlik .Psikoloji Beşeri Bilimler . Tarih .Ekonomi .Felsefe, Müzik, . Eğitim Arkeoloji, Bilimleri •Coğrafya Sanat Tarihi… . Diğer Sosyal Bilimler Bilimselliğin Ölçütlerİ (a) Gözlenebilirlik (b)Ölçülebilirlik İletilebilirlik (d) Tekrarlanabilirlik (e) Sağdanabilirlik (c) Gözlenebilirlik: Bilimsel bilgi görgül (emprical) olandır. Görgül, gözleme dayalı olandır. Bilimsel bilginin görgül olması, gözlemler yoluyla bilginin doğruluğunun ya da yanlışlığının kanıtlanabilir olması demektir. Gözlenebilirlik: Ölçülebilirlik: Ölçme; herhangi bir değişkenin niteliğini,niceliğini ya da derecesini saptama ve sayısal olarak belirtme işidir. Ölçme, gözlemleri, bu gözlemlerdeki farklılıkları yansıtacak şekilde sayılarla temsil etme, sayılara dönüştürme işlemidir. İletilebilirlik Aktarılmak istenenin tam olarak anlaşılmasını, ifade edilmek istenenden başkasının anlaşılmamasını içerir. İfadelerin iletilebilir olmasını sağlamanın yolu ise, işevuruk tanımlar kullanmaktır. İşevuruk tanım, soyut ve öznel olan kavramların anlaşılabilmesi için somut ifadeler kullanılmasıdır. Tekrarlanabilirlik Yapılan gözlemler ve alınan ölçümler, benzeri bir eğitimden geçmiş, aynı araç-gereç ve teknik imkanları kullanan diğer kişilerce de tekrar edilebilmelidir. Bilimsel çalışmalar, başkaları tarafından da tekrarlanabildiğinde, kişiye bağımlı ve öznel olma durumundan uzaklaşır, nesneye bağımlı hale gelir. Bu durum da güvenirliğin yüksek olması demektir. Sağdanabilirlik/ Sınanabilirlik/ Test Edilebilirlik: Hipotezlerin ya da olaylar arasında var olduğu düşünülen ilişkilerin doğruluğu araştırılabilmeli, sınanabilir nitelikte olmalıdır. Diğer bir deyişle sonuçların, öne sürülen hipotezi ve iddia edilen ilişkileri destekleyip desteklemediği gösterilebilmelidir. Bunun için de uygun analiz teknikleri kullanılmalıdır. Önemli!!! Gözlenebilirlik ve ölçülebilirlik temel nitelikte ölçütler olarak gözükmektedir. Çalışmaların iletilebilmesi, tekrarlanabilmesi ve sağdanabilmesi/sınanabilmesi için, bunların gözlenebilir ve ölçülebilir olması gerekmektedir. Tekrarlanabilirlik ve sağdanabilirlik/sınanabilirlik ise, iletilebilir olmaya bağlıdır. Bilimin Temel Nitelikleri Olgusaldır Sistemlidir Akılcıdır Genelleyicidir Evrenseldir Birikimlidir Kayıtlıdır Sağlam fakat görelidir 11.12.14 38 OLAY-OLGU-GÖRÜŞ (DÜŞÜNCE)KAVRAM-GENELLEME OLAY: Ortaya çıkan, oluşan durum, ilgi çeken veya çekebilecek özellikte olan her türlü iş veya hadiseye denir. Örn. çocukların parkta oynaması, insanların alışveriş yapması, iki kişinin birbiriyle tartışması, trafik kazasının yaşanması, çevre kirliliğinin ortaya çıkması vs. OLGU: Kolayca anlaşılabilen, tam olarak bilinen, objektif olarak kanıtlanabilen ve bilimsel verilere (bilgilere) dayandırılabilen somut şeyler, olay ve düşünceler. Örn: Atatürk, TC’nin ilk cumhurbaşkanıdır. Türkiye’nin en büyük gölü Van Gölü’dür. Atatürk’ün Samsuna çıkması olay, 19 mayıs 1919’da çıkması olgudur. Olgu olaydan daha kapsamlıdır ve olayı içine alır. GÖRÜŞ-DÜŞÜNCE: Kişiden kişiye değişen ve insanların bireysel düşüncelerini yansıtan bilgiye denir. Örn: Sinema tiyatrodan daha eğlencelidir. En kolay ders matematik dersidir. Gelişmiş Gelişmişülkelerde ülkelerdeortalama ortalama insan ömrü az gelişmiş insan ömrü az gelişmişve ve gelişmekte olan ülkelerden gelişmekte olan ülkelerden daha dahauzundur. uzundur. Genelleme Kavramlar Ortalama Ortalamaömür ömür Gelişmişlik Gelişmişlik Olgular Kişi başına düşen GSMH Ülke Adı Arjantin Afganistan ABD Türkiye “Dolar” 8.380 310 28.200 2.928 Ortalama ömür Okuma yazma oranı Kadın Erkek 95.5 31 96 82 77 43 80 71 69 44 74 66 Genellemelerin öğretimi Doğanay’a göre tümevarım, tümdengelim ve problem çözme, araştırma-inceleme aşamalarını izler. Tümevarım-Bacon Yöntemi Buluş yoluyla öğrenme yaklaşımına dayalıdır. Var olan olgudan hareket edilir. Kavramın örnekleri verilir. Örneklerin kritik ve ortak özellikleri tespit edilir. Genellemeye gidilir. Bu yaklaşımda;gözlem ve tartışmaya dayalı süreçler yoluyla öğrenicilerin kavramı tanımları hedeflenmektedir. Tümdengelim-Aristo-Descartes yöntemi Ausubel kavram öğrenmeye tümdengelim yöntemiyle başlamayı önermektedir. (öğrencilerin ön bilgisi çok zayıftır ve kavram öğretiminde geleneksel yöntemdirsunuş yoluyla öğrenme) -Genellemeyi Gruba Sunma -Genellemeyi Destekleyen veri, örnek ve olayları sunma -Öğrencileri ek bilgi kaynaklarına yönlendirme -Öğrencilerin ek kaynaklardan ek destekleyici bilgiler bulmalarını isteme BİLİMSEL YÖNTEM – TANIMI Kanıtlanmış bilgi üretmek için izlenen yol Bilime katkı getirmiş ve getireceğine güvenilen süreçler Ya da genel bir anlatımla; Problem çözmek için izlenen düzenli yol Tümevarım ve tümdengelim yöntemlerinin bir sentezidir. Önce tümevarım sonra tümdengelimi içerir. 11.12.14 44 BİLİMSEL YÖNTEMİN AŞAMALARI Karasar, John Dewey’in bilimsel basamaklarını esas almış ve son basamak olarak raporlamayı kendisi önermiştir. 1. 2. 3. 4. 5. 6. Güçlüğün sezilmesi Problemin tanımlanması Çözümün tahmin edilmesi Gözlenebilir sınayıcıların belirlenmesi Deneme ve değerlendirmenin yapılması Raporlaştırma Örnek I. Basamak Tatilden döndüğümde, bahçemin harap edilmiş olduğunu gördüm (zorlukla karşılaşma, problem durumu) 11.12.14 46 II. Basamak Bahçe zarara uğramıştır. Problem: Bahçeyi harap edeni bulmak (Problemin tayini ve tarifi) 11.12.14 47 III. Basamak İzah yolu arama: 1. Hipotez: Acaba komşu çocuklar mı bahçeyi harap etti? Çocukları bahçeye girerken görmedim, ama yapmış olabilirler 2. Hipotez: Acaba bahçeyi fırtına mı harap etti? (Hipotezlerin saptanması, Durumun tahminen açıklanması) 11.12.14 48 IV. Basamak Bahçeyi komşunun çocukları harap etmişse, ben tatildeyken, çocukların evde olması gerekir. Çocukları sorayım! Öğrendim ki çocuklar başka bir şehirde tatildeymişler. Bu durumda doğrulayıcı ve hipotez uyuşmamaktadır. (hipotez red - V. Basamak) Sebep fırtına ise komşuların bahçesi de harap olması gerekir. Gözlemeye gittim, baktım ki komşuların bahçesi de harap olmuş (tümdengelim yoluyla doğrulayıcıların belirlenmesi) 11.12.14 49 V. Basamak Konuyla ilgili ek kanıtlar aradım. Birkaç hafta önceki gazetelerde yağmur ve fırtınayı doğrulamaktadır. O halde bahçeyi çocuklar değil fırtına harap etmiştir (Karar) 11.12.14 50 Bilimsel Yöntemin Temel Nitelikleri Açık seçiktir, Denetlenebilir, Yansızdır Önceden belirlenen tahminleri ve doğrulayıcıları kullanır-seçicidir. Duruma göre genelden özele, özelden genele akıl yürütmeler yapılır Ölçme ve istatistik bilimlerinden yararlanılır 11.12.14 51 ARAŞTIRMA – TANIMI Problemlere güvenilir çözümler aramak amacıyla, planlı ve sistemli olarak, verilerin toplanması, çözümlenmesi, yorumlanarak değerlendirilmesi ve raporlaştırılması sürecidir. 11.12.14 52 Araştırma Bilim İlişkisi Geçerli Soru Yöntem ve Teknikler Geçerli Cevap Araştırma; Bilimsel yöntemin kullanılması sonucunda bilimsel bilgi üretmeye yarayan bir çalışma olduğu için bilimin vazgeçilmez aracıdır. Bilimsel bilgi araştırma ile üretilebilir. O halde denilebilir ki bilim, araştırmanın hem sonucudur, hem de sebebidir. Bilimsel Araştırma; sorunların çözülmesi sürecine bilimsel yöntemin sistematik olarak uygulanmasıdır. Bilimsel Araştırma Türleri Temel aldıkları felsefeye, bakış açısına göre başlıca iki araştırma metodolojisi (Yöntem bilimi) vardır: Niceliksel araştırma Kantitatif (quantitative research) Niteliksel araştırma Kalitatif (qualitative research) Nitel araştırma Niçin? Nasıl? Ne şekilde sorularına yanıt arar. Nicel araştırma Ne kadar? Ne miktarda? Ne kadar sık, Ne kadar yaygın? sorularına yanıt arar. Olaylara bakışımız Nicelik mi? Nitelik mi? – Sonuç mu? Süreç mi? Harekete bak şiir gibi Bu çocuk tek başına bir takım Ohh.. Bahse girerim 128 m den fazla (Fraenkel & Wallen, 2006) Nicel Araştırma Desenleri (Fraenkel ve Wallen, 2006) Tarama çalışmaları Öğretmenler yeni program hakkında ne düşünüyorlar? Anket Uygulama Verilerin Analizi ve Bulgular Tarama araştırmaları (TA) Çok sayıda katılımcının görüşlerinin ya da özelliklerinin belirlenmeye çalışıldığı araştırmalardır. TA’nın özellikleri Tarama araştırmalarında genellikle çok sayıda kişiyi (evreni) temsil eden belli sayıda kişi seçilir ve veri toplama sürecince bu kişilerle yani örneklem üzerinde çalışılır. Bilgi toplama süreci farklı veri toplama aracı türleriyle sorulabilen sorulara verilen yanıtlara dayalıdır. Korelasyonel çalışmalar Öz yeterlik r2 r3 1. Keşfedici Korelasyonel Çalışmalar Başarı Tutum r1 11.12.14 Şener Büyüköztürk 61 Korelasyonel araştırma (KA) İki ya da daha çok değişken arasındaki ilişkinin değişkenler manipüle edilmeden incelendiği araştırmadır. KA’nın özellikleri Korelasyonel araştırmalarda neden-sonuç ilişkisi kurulmaz. Değişkenler arasındaki ilişkiyi gösteren bir korelasyon katsayısı hesaplanır. Korelasyon katsayısının ±1 olması mükemmel bir ilişkiyi; işaretine bakmaksızın 0 olması ilişkinin olmadığını, 0.30’dan küçük olması zayıf, 0.30 ile 0.70 arası orta, 0.70’den büyük ise yüksek ilişkiyi gösterir. Nedensel karşılaştırma çalışmaları Grup1 Ana okula gidenler İletişim Ölçeği Öğrenciler Grup2 Ana okuluna gitmeyenler Fark? İletişim Ölçeği Varolan farkların etkisi 11.12.14 64 Nedensel karşılaştırma araştırmaları (NKA) NKA, ortaya çıkan, olmuş bir durum ya da olayın nedenlerinin belirlenmeye çalışıldığı araştırmadır. NKA’nın özellikleri Araştırmacı bağımsız değişkeni manipüle edemez. Nedenlerin belirlenebilmesi için araştırma sorularının diğer araştırmalara göre daha esnek olması önerilmektedir. Seçkisiz yöntemle evren ve örneklem seçilemez, durumun içindeki ya da olayı yaşayan kişilerle çalışılır. Deneysel çalışmalar Grup1 A Yöntemi İletişim Ölçeği Öğrenciler Fark? Grup2 B Yöntemi İletişim Ölçeği Oluşturula n farkların etkisi 11.12.14 67 Deneysel Yöntem Bir araştırmada, değişkenleri (nicel olarak ölçülebilen ve farklı değerler alabilen özellikler) ölçebilmek ve bu değişkenler arasındaki sebep-sonuç ilişkilerini ortaya çıkarmak için genelde deneysel yöntem kullanılır. Deneysel çalışmalarda çoğu kez yapay bir durum oluşturulur. Bir çok araştırmacı deneysel çalışmalarda değişkenler arasında sebep-sonuç ilişkilerini saptamaya ve bulguları etkileyen etkenleri belirlemeye çalışır. Genel olarak, eğer bir araştırmacının amacı, araştırdığı konuyu ‘neden’ sorusu ile ve sebep-sonuç ilişkisi ile irdelemek istiyorsa, onun için en uygun araştırma yöntemi deneysel yöntemdir. Bununla birlikte, planlama aşaması kolay, fakat yürütülmesi zor olan bir yöntemdir. Deneysel çalışmanın bir kolay tarafı da onun ölçülebilir durumlar ile ilgilenmesidir. Deneysel çalışmalar daha çok Tıp Fakültelerinde yapılan çalışmalarda kullanılır. Örneğin, bir ilacın etkisi araştırılmak istensin. İlacın etkisini ortaya koyabilmek için bazı faktörlerin belirlenip, ölçümlerinin yapılması gerekmektedir. Burada faktör olarak ilacın kan basıncına etkisi alınabilir. İlacı kullanan hastalarla kullanmayan hastaların kan basınçları karşılaştırılır. Deneysel çalışmanın planlanması genelde bu ilaç etkisinin araştırılmasındaki yönteme benzer şekilde yapılmaktadır. Bu yaklaşımda genelde kontrol grubu ve deney grubu olmak üzere eşdeğer gruplar seçilir. Ön-test ve son-testlerle kullanılan herhangi bir yaklaşımın deney grubu üzerindeki etkililiği araştırılır. Deney sürecinde, deney grubuna özel davranımlar yapılır, bununla birlikte kontrol grubuna ise herhangi bir özel davranım yapılmaz. Deneysel uygulamanın sonunda örneklem üzerinde herhangi bir değişim olup olmadığına bakılır. Eğitim araştırmalarında da sıkça deneysel yöntemden faydalanılmaktadır. Örnek olarak, yeni bir metotla yazılmış bir ders kitabının öğrenci başarıları üzerisindeki etkisini deneysel yöntem kullanarak araştırabiliriz. Deneysel Yönteme Örnek Çalışma Konu: Karamustafaoğlu ve Ayas (2004), “Maddenin İç Yapısına Yolculuk” ünitesi ile ilgili kimya kavramlarının öğretilmesinde analoji tekniğinin bilişsel ve duyuşsal öğrenmelere etkisini araştırmışlardır. Gerekçe: Öğrencilerin kimya kavramlarını istenilen düzeyde öğrenemedikleri, kavram kargaşası yaşadıkları, kazandıkları bilgileri günlük yaşamla ilişkilendirerek kullanamadıkları bilinmektedir. Bunun en önemli nedeni kimya konuları içerisinde birçok soyut kavramın olmasıdır. Fen bilimleri dersleri içerisinde yer alan kimyasal kavramların anlaşılma oranının %33 olduğu bilinmektedir. Bu konu, öğretmenlerle tartışıldığında, ortaya sürülen en önemli problemin okullara yeterli araç ve gereçlerin mevcut olmadığı yönündedir. Zaman içerisinde, fen öğretiminde soyut olan kavramların öğrencilerin aşina oldukları objelerle ilişkilendirerek sunulması önem kazanmıştır. Amaç: Çalışma, fen bilgisi 7. sınıf programında bulunan “Maddenin İç Yapısına Yolculuk” ünitesinde yer alan bazı kimya kavramlarının öğretiminde analojilerin kullanımına dayalı bir öğretimin gerçekleştirilmesi ve öğrencilerin bilişsel ve duyuşsal öğrenmeleri üzerine etkililiğini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Çalışmada yarı deneysel yöntem kullanılmıştır. Deney grubunda bulunan öğrencilere ilgili ünitedeki katı, sıvı, gaz molekülleri, atom numarası, kütle numarası, (-) ve (+) yüklü iyonlar, izotop atom kavramlarına yönelik analojiler yapılarak konunun sunumu gerçekleştirilmiştir. Bu süreçte ilgili kavramların daha iyi pekiştirilmesi amacıyla öğrencilerden yapılan analojilere benzer yeni analojiler oluşturmaları istenmiştir. Kontrol grubuna ise geleneksel yöntemle öğretim yapılmıştır. İşlem yolu: Konuya yönelik çoktan seçmeli ve yazılı cevap gerektiren sorulardan oluşturulan bir test geliştirilerek veri toplama aracı olarak öğretim öncesinde ve sonrasında her iki gruba uygulanmıştır. Bulguların karlaştırılması SPSS programıyla yapılmıştır. Öğrencilerin öğrenme ortamındaki davranışları gözlemlenerek, analojilere ilişkin öğrenci düşünceleri yapılandırılmamış mülakatlar yardımıyla sağlanmıştır. Diğer nicel çalışmalar Tasarım ve Geliştirme Araştırması Bilimsel sonuç ve önerilere dayalı olarak yeni ürün ve çözümlerin tasarlanması ve geliştirilmesi Meta-Analiz Yapılan bir çok araştırmanın birlikte göz önüne alınarak bir sentez yapma çalışması. Nitel Araştırma Desenleri (Cresswell ve ark., 2003 ; Fraenkel ve Wallen, 2006; Patton, 1990 ) Durum (örnek olay) çalışması Bir ya da daha fazla olayın, ortamın, programın, sosyal grubun ya da diğer birbirine bağlı sistemlerin derinlemesine incelendiği araştırma desenidir. Eğitim araştırmalarında örnek olay, özel durum, vaka çalışmaları gibi temelde aynı anlamı taşıyan fakat farklı çağrışımlar yapan terimlerle karşılaşılmaktadır. Örnek olay çalışmaları daha çok nitel bir araştırma yöntemi olarak bilinir. Örnek olay çalışmaları özellikle bireysel yürütülen çalışmalar için çok uygundur. Bunun nedeni, araştırılan problemin bir yönünün derinlemesine ve kısa sürede çalışılmasına imkan sağlamasıdır. Eylem araştırması Bir işle ilgili; bileşenlerin geliştirilmesi, sorunlarının çözülmesi için doğrudan ilgili kişilerle planlanan ve yürütülen araştırmalardır. Uygulayıcı (öğretmen vb..) araştırmalar olarak bilinir. Bilimsel Araştırma Yöntemleri Şener Büyüköztürk, Ebru Kılıç Çakmak, Özcan Erkan Akgün, Şirin Karadeniz, Funda Demirel Eylem araştırması (EA) Bir işle ilgili; bileşenlerin geliştirilmesi, varsa sorunlarının çözülmesi için doğrudan ilgili kişilerle planlanan ve yapılan araştırma eylem araştırmasıdır. EA yapmak kim için uygundur? Eylem araştırması yaptığı işi: sorunlarından arındırmak, geliştirmek isteyen herkes için uygundur. EA’nın özellikleri (I) EA, araştırmacının kendi işini geliştirmesi süreci olduğundan araştırmanın planlanması, uygulanması, verilerin toplanması, çözümlenmesi, yeni eylemlerin belirlenmesi gibi aşamalar açısından diğer araştırmalara göre daha dinamiktir. EA’nın aşamaları EA’nın aşamaları amaca göre değişebilir, genel aşamaları: Tanılama, Tanımlama, Geliştirme, Uygulama ve değerlendirme, Sonuçların paylaşılmasıdır. EA’da veri toplama - çözümleme Hem nicel hem de nitel veri toplama araçları ve çözümleme teknikleri kullanılabilir. EA dinamik ve hızlı ilerlediğinden bu süreçte veri toplama araçlarının geçerlik ve güvenirlik düzeyleri diğer araştırmalara göre görece düşük kalabilir. EA’nın Kalitesini Artırma Yolları Farklı görüşlerden yararlanarak Araştırma sonuçlarının gerçekten çözüm olup olmadığını sınayarak Oluşan değişimlerin etkililiğini inceleyerek Bulunan çözümlerin uygulanabilirliğini deneyerek daha kaliteli eylem araştırmaları yapılabilir. Etnografik araştırması Bir kültür analizidir. Grubun davranışını doğrudan gözlemlemek ve bu gözleme dayanarak gruba ilişkin bir betimleme yapmak esastır. Kültürü, içinde yaşayanların bakış açılarıyla anlamaya çalışır. Katılımcıların “neler düşündükleri, kullandıkları materyaller, inançlar ve eylemleri” etnografinin temel odağıdır. Amaç, davranışların bilişsel değil kültürel ve sosyal temellerini açıklamaktır. Birinci amacı gruba ilişkin sosyal yaşam sürecini, katılımcıların bakış açısıyla ortaya koymaktır. İkinci amacı ise karmaşık ve değişken bir yapıya sahip olan insan davranışını olduğu gibi ve geliştiği haliyle ortaya koymak ve bu bağlamda tanımlamalar yapmaktır. (Agafnoff, 2006; Ekiz, 2003; Hatch, 2002) Etnografik Yönteme Örnek Çalışma Konu: Kiraz ve Altunsoy (1999) Üniversitelerde kopya çekme nedenleri ve tekniklerini etnografik bir yaklaşımla araştırdılar. Amaç: Lisans öğrencilerinin kopya çekme nedenlerini ve tekniklerini ortaya çıkarmaktır. Yöntem: Çalışmada etnografik yaklaşım kullanılmıştır. Çalışmanın örneklemini, 1998-1999 öğretim yılında K.T.Ü. Fatih Eğitim Fakültesinde okuyan öğrenciler oluşturmuştur. Araştırmacılarda öğrenci olduğu için, sınavlarla ilgili diğer öğrencilerin görüş ve düşüncelerini doğal ortamlarda mülakat yöntemiyle irdelemişlerdir. Ayrıca, araştırmacılar ‘katılımcı gözlemci’ yöntemini kullanarak, kendi sınavları sırasında kendi arkadaşlarının sınav süresindeki tavır ve davranışlarını bir dönem boyunca yapılan sınavlarda gözlemişlerdir. Mülakatlardan ve gözlemlerden elde edilen veriler. Bulgular, kopya çekme teknikleri ve nedenleri başlığı altında iki grupta toplanarak yorumlanmıştır. Fenomenolojik (Olgu bilim) Araştırmalar Aynı ortamlarda yetişmemize rağmen, aynı olayları çok farklı bir şekilde anlıyor ve yorumlamaya çalışıyoruz. Bireylerin kendilerini çevreleyen dünyanın çeşitli yönlerine ait bu farklı anlayışları karakterize etmeye çalışan bir grup İsveçli araştırmacı, çalışmalarında fenomenografik araştırma yaklaşımı olarak adlandırdıkları bir yaklaşımı kullandılar. Fenomenografik araştırma yaklaşımı, özellikle eğitim araştırmalarda, düşünme ve öğrenme hakkındaki bir takım soruları cevaplamak için geliştirildi. Bu yaklaşımın ortaya atılmasının en temel nedeni, yapılan gözlemler sonucunda öğrenmenin gerçekleşmesinde bireysel farklılıkların dikkat çekmesidir. Bu yaklaşımın ortaya atılması sürecinde iki temel sorunun cevabı araştırıldı. Bunlar: Bazı insanların öğrenmede diğerlerinden daha iyi olması ne anlama gelir? Niçin bazı insanlar öğrenmede diğerlerinden daha iyidirler? Düzeylerine Göre Araştırma Türleri Betimsel (Survey) Yöntemi 1. 2. 3. 4. İlişkisel Yöntem 1. 2. Tarama Araştırmaları Etnografik Araştırmalar Tarihi Araştırmalar Fenomenojik Araştırmalar Korelasyonel Araştırmalar Nedensel Araştırmalar Müdahaleli Yöntem 1. 2. Deneysel Araştırmaları Eylem Araştırmalar 1. Betimsel Araştırmalar: • Betimleyici çalışmalar belirli bir ilişki durumunu tanımlar, • Verilen durumu tam ve dikkatli tanımlar • Eğitim alanındaki en yaygın araştırma betimsel yöntem tarama çalışmasıdır • Örnekler: • Çeşitli öğrenci gruplarının başarılarını belirlemek • Öğretmenlerin, yöneticilerin ya da danışmanların davranışlarını tanımlamak • Ebeveynlerin tutumlarını tanımlamak Betimlemeli çalışmalar genelde verilen bir durumu aydınlatmak, standartlar doğrultusunda değerlendirmeler yapmak ve olaylar arasında olası ilişkileri ortaya çıkarmak için yürütülürler. Bu tür araştırmalarda asıl amaç incelenen durumu etraflıca tanımlamak ve açıklamaktır. 2. İlişkisel Araştırmalar: • Eğitim alanındaki araştırmacılar sadece durumları ya da olayları betimlemenin ötesinde bir şeyler yapmak istemektedir. • Örneğin; • Başarı konusundaki farklılıkların öğretmenin davranışı, öğrencinin alışkanlığı, öğrencinin ilgileri ile ne şekilde ilişkili olduğunu öğrenmek isterler. • Araştırmacılar bu tür olası ilişkileri araştırarak, olguyu daha iyi anlayabilmektedir. • İlişki ve bağlantıları inceleyen araştırma ilişkisel araştırma olarak adlandırılır. • Korelasyonel ve nedensel karşılaştırma yöntemleri ilişkisel araştırmanın başlıca örnekleridir 3. Müdahaleli Araştırmalar: • • • Müdahale araştırmaları bir uygulama ya da yöntemin sonuçlar üzerindeki etkilerini değerlendirir. Kullanılan başlıca yöntem deneydir. Eğitim konusundaki bazı araştırma türleri betimsel, ilişkisel ve müdahale araştırma türlerini birleştirebilir • Örneğin; Üniversite sınavında başarılı olmak için gereklilikler ile matematikteki başarı arasındaki ilişkileri inceleyen, bu gereklilikleri zaman içinde inceleyen betimsel tarihi bir araştırma aynı zamanda ilişkiseldir. • Kavram öğrenme ve cinsiyet arasındaki ilişkiyi de bildiren, kavram öğrenme ile ilgili farklı öğretim yöntemlerinin etkilerine ilişkin bir araştırma, hem müdahale araştırması hem de ilişkisel araştırma tipine örnektir. Araştırma Sorusu – Desen - İstatistik Araştırmacının Odağı Betimleme İlişkiyi test etme Nedir? Korelasyon var mıdır? Tarama Korelasyonel Betimsel Analiz + Hipo. Testleri Korelasyonel Analizler Neden-sonuç test etme Fark var mıdır? Fark Var mıdır? NedenselKarşılaştırma Deneysel Karşılaştırmalı Analizler 93 Bilimsel Araştırma Süreci Bilimsel bir araştırma süreci en genel anlamda yedi basamaktan oluşur. Bunlar; 1. Literatür taraması 2. Araştırma probleminin belirlenmesi 3. Kaynakların okunması ve özetlenmesi 4. Araştırma ve analiz yöntemlerinin belirlenmesi 5. Veri toplama ve analiz 6. Bulguların Yorumlanması 7. Araştırma Raporunun Hazırlanması. ARAŞTIRMAYA KARŞI YANLIŞ TUTUMLLAR Alışkanlıklara aşırı bağlı olma-emsal arama. Kişisel görüşünü üstün tutma Araştırma olmadan gelişimin devam edeceğine inanma Araştırmacıyı otorite görme Çabuk sonuç bekleme Araştırmayı doğa bilimleriyle eşleştirme 11.12.14 96 İYİ BİR ARAŞTIRMACININ ÖZELLİKLERİ Açık fikirli olmak. Karşı görüşlerde mantık aramak Kuşkucu olmak Düşünce ve gözlemlerinde bağımsız kalabilmek Kanıt için kararı erteleyebilmek Ölçülü düşünebilip, karar verebilmek Çalışmalarında sebatlı ve özenli olmak Bağıntılı düşünebilmek Yanılabileceğini düşünerek, mütevazi olmak ve yargılarında olasılığa yer vermek 11.12.14 97 PROBLEM Giderilmek istenen her güçlük bir problemdir. Bir problemden bahsedebilmek için (1) kararsızlık durumu ve (2) Bir’den çok olası çözüm yolu bulunmalıdır. 11.12.14 98 PROBLEM SEÇİMİ İÇİN ÖLÇÜTLER Genel Ölçütler; Çözülebilirlik Önemlilik Yenilik Araştırılabilirlik Özel Ölçütler; Alanda yeterlilik Yöntemde ve tekniklerde yeterlilik Veri toplama izni Zaman ve imkan yeterliliği İlgi yeterliliği 11.12.14 99 PROBLEMİN TANIMLANMASI Bütünleştirme Sınırlandırma Tanımlama 11.12.14 100 Araştırma Sorununun Tanımlanması Bütünleştirme Sınırlandırma Tanımlama Bütünleştirme Araştırılacak sorun dilimi Tanımlama Araştırma amaçlarının belirlenmesi Kaynak: Karasar bütünleştirme sınırlandırma tanımlama 11.12.14 102 EĞİTİM Arkadaş grubu finansman aile yönetim okul donanım Rehberlik 11.12.14 Öğretmen Öğrenci başarısı 103 PROBLEM DURUMU YAZARKEN Kuramsal Dayanaklar Yasal Dayanaklar Pratik Olanaklar 11.12.14 Problem Durumu Genel ve alt problemler (amaçlar) olarak ifade edilir Problem cümlesi; genel problem cümlesinin metin olarak ifadesidir Alt problemler genel amacı gerçekleştirmek için alt sorular ya da denenceler olarak düzenlenir. “Türkiye’de okullaşma durumunun bugünkü düzeyini belirlemek” bir problem cümlesidir. Okullaşma durumu ayrıntılı alt problemlere dönüştürülmedikçe kişileri faklı beklentilere yönlendirir. Bu yüzden alt problemler; Cinsiyete, yerleşim merkezlerine, bölgelere, yaşlara ve yıllara göre ayrıntılı bir şekilde sorular oluşturularak belirlenebilir 11.12.14 PROBLEM Aşağıdaki 9 noktayı, kalemi kağıttan kaldırmadan, hiçbir nokta dışta kalmayacak biçimde 4 çizgi ile birleştiriniz. . . . . . . . . . PROBLEM EL SANATLARI EĞİTİMİ BÖLÜMÜ ÖĞRETMENLİK PROGRAMINDA YER ALAN SANAT EĞİTİMİ DERSLERİNİN ÜRÜN TASARIMINA ETKİSİ NEDİR? Alt Problemler El Sanatları Eğitimi Bölümü öğrencileri ürün tasarım becerileri açısından kendilerini ne derece yeterli görmektedir? 1.1. Öğrencilerin ürün tasarımında, yaratıcılıklarını kullanabilme becerilerine ilişkin görüşleri nelerdir? 1.2. Öğrencilerin ürün tasarımında, teknik bilgileri kullanabilme becerilerine ilişkin görüşleri nelerdir? 1.3. Öğrencilerin ürün tasarımında, tasarım öge ve ilkelerini kullanabilme becerilerine ilişkin görüşleri nelerdir? El Sanatları Eğitimi Bölümü öğrencileri ürün tasarım becerileri açısından eğitim sürecini ne derece yeterli görmektedir? 2.1. Öğrenciler, ürün tasarımı becerilerini kazandırması açısından sanat eğitimi sürecini ne derece yeterli görmektedir? 2.2. Öğrenciler, ürün tasarımı becerilerini kazandırması açısından ürün tasarım eğitimi (alan) sürecini ne derece yeterli görmektedir? 3. El Sanatları Eğitimi Bölümü öğrencilerinin eğitim sürecinde aldıkları bazı dersler, ürün tasarım becerilerini yordamakta mıdır? 4. El Sanatları Eğitimi Bölümü öğrencilerinin ürün tasarım becerilerinin, tasarladıkları ürünler üzerindeki etkisi nedir? 11.12.14 108 BİLİMSEL ARAŞTIRMADA TEMEL KAVRAMLAR Veri (Data); sözcük anlamı olarak, “… bir sonuca varabilmek için gerekli olan ilk bilgi…” demektir. Bilimsel açıdan, “… anlam çıkarmada ya da sonuca varmada kullanılan nicelikler, olaylar, kanıtlar ya da sayı kümeleridir”. Veri, henüz işlenmemiş kanıtlardır. Araştırma için gerekli olan hertürlü gözlem, kaydedilen şey “veri”yi oluşturur. Bulgu; Bir araştırmada verilerin işlenmesi, nesnel araştırma tekniklerinin kullanılmasından sonra ortaya çıkan bilgilerdir. Hipotez (Denence); “… doğruluğu test edilmek üzere ortaya atılan gözlemsel ya da algısal önermeler, genellemeler…”dir. Araştırma Hipotezi: Araştırma sonucunu öngören ve genellikle taraf tutan (değişkenler arası ilişkileri – farklılıkları iddia eden) hipotezler olarak adlandırılmaktadır (H1 hipotezi). H1:Adidas marka ayakkabıları içinde ortalama dayanma süresi en fazla olan markadır. Sıfır Hipotezi (H0): İki değişken arasında önemli bir ilişki bulunmadığını ya da gruplar arasında önemli bir farkın bulunmadığını belirten hipotezdir. (Birbirinden önemli derecede farklı değildir). H0:Adidas ve Nike marka ayakkabıların ortalama dayanma süreleri birbirine eşittir. DENENCE 11.12.14 Olaylar ve değişkenler arasında var olduğu düşünülen ilişkilere denence denir Denenceler, denenen yargılardır. Deneysel araştırmalarda amaçlar denence olarak ifade edilir Araştırmacı her aklına geleni denence olarak yazamaz, bunun için denencenin mantıklı bir gerekçesi olması gerekir. Denenceler geniş zamanlı cümlelerle ifade edilmelidir. Örneğin; “sigara akciğer kanserine neden olur”, “ödüllendirme öğrenmeyi artırır”, “zeki öğrenciler daha çabuk öğrenir” gibi, İki tür denence vardır. Bunlar; araştırma denencesi ve istatistiksel-sıfır-denencedir Araştırma denecesi taraflar arasında fark olduğunu, birinin diğerinden üstün olduğunu ya da iki değişken arasında ilişki olduğunu savunur İstatistiksel denence yansızlığı savunur 112 Değişken; birden çok değer alan, değişebilen her şeye değişken denir. Araştırmanın önemli öğelerindendir. Araştırılacak konuyu oluşturan olgular, genel olarak yöntembilimsel açıdan “değişken” adını alır. Değişebilen, yani en az iki değer alabilen her şey. DEĞİŞKEN 11.12.14 Değişkenler kontrol şekillerine göre 3 şekilde sınıflanabilir; (1) bağımlı (açıklanan/sonuç), (2) bağımsız (açıklayan/sebep) (3) kontrol olarak sınıflanabilir. Bağımlı değişken; hakkında bilgi toplanacak değişkendir. Problemi-sorunu ifade eder. Örneğin “öğrenci başarısına etki eden faktörler” araştırılıyorsa, burada bağımlı değişken “öğrenci başarısı’dır. Çeşitli faktörlerden etkilenmesi beklenen, açıklanmaya çalışılan değişken yani sorunun kaynağı bağımlı değişkendir. Bağımsız değişken; bağımlı değişken üzerindeki etkisi öğrenilmek istenen uyarıcı değişkendir. Örneğin araştırmacı öğrenci başarısı değişkenini bağımlı değişken olarak ele alıyorsa, buna etki edeceğini düşündüğü değişkenleri/faktörleri tahmin etmeye, kestirmeye çalışacaktır. Yani bağımsız değişkenleri belirleyecektir. Bunun için araştırmacı, zekanın, çalışma alışkanlıklarının, ortamın, aile yapısının bağımlı değişkeni etkileyeceğini düşünüp, bağımsız değişkenler olarak ele alabilir. Bu durumda farklı zekalarda, farklı çalışma alışkanlıklarında, farklı ortamlarda ve farklı aile yapılarında olan öğrencileri gruplandırarak karşılaştırabilir ve etki etme derecelerini bulabilir. Kontrol değişkenleri; ele alınan bağımsız değişkenlerin dışında, bağımlı değişkeni etkileme olasılığı bulunan değişkenlerdir. Bunlar; evrene ait kontrol değişkenleri (zeka, yaş, cinsiyet, deneyim gibi bireylerde mevcutta bulunan bireysel farklılıklardır), araştırma sürecine ait kontrol değişkenleri (ölçme, zaman, işlem farklılıkları), araştırmanın yapıldığı yere ait kontrol değişkenleri (ısı, ışık, nem, gürültü)dir. Araştırmacı bağımlı değişkeni, bağımsız değişkenlerin nasıl etkilediğini bulabilmek için kontrol değişkenlerini sabit tutmak, etkisiz hale getirmek, dengelemek çabası içerisindedir. Varsayım kavramını kullanabilir. 114 Evren ve Örneklem 115 Evren; Bir araştırmada bilgi sağlamak üzere, gözlem yapılacak birey ve objelerin tümüdür. Araştırmada verilerin kaynağıdır ve her araştırmada evrenin büyüklüğü farklıdır. Örnekleme; araştırma evreninin temsilidir. Örneklem büyüklüğünü ne olmalıdır? Amaç (iç/dış geçerlik, ölçek geliştirme / uyarlama, norm çalışması.) Desen (nicel/nitel, tek/çok faktörlü, gruplararası/gruplariçi...) İstatistik (tek/çok faktörlü, çok değişkenli) Analiz birimi Değişkenin türü (sürekli/süreksiz) Tahmine ilişkin sapma ve güven düzeyi (Büyüköztürk ve diğerleri, 2006; Helberg, 1996; Patton, 1990; Rudner ve Schafer, 1999; Wilknson ve diğerleri, 1999) 118 ÖRNEKLEM 11.12.14 Örneklem, belli bir evrenden, belli kurallara göre seçilmiş ve seçildiği evreni temsil yeterliliği kabul edilen küçük kümedir. Araştırmalar çoğunlukla örneklem üzerinde yapılır ve sonuçlar ilgili evrene genellenir Örneklem üzerinde çalışmanın 3 temel nedeni vardır: (1) maliyet güçlükleri, (2) kontrol güçlükler ve (3) etik zorunluluklardır. 119 İYİ BİR ÖRNEKLEME YAPILABİLMESİ İÇİN Çalışma evreninin tanımlanması Evrendekilerin listelenmesi Örnekleme türünün belirlenmesi Örneklem büyüklüğünün kararlaştırılması Örneklemin alınması Temsilliğinin sınanması gerekir 11.12.14 120 Örnekleme yöntemleri Seçkisizlik, örneklemede temel alınan birimlerin örneklem için seçilme olasılıklarının eşit olmasıdır. Bilimsel Araştırma Yöntemleri Örnekleme yöntemlerinin gruplandırılması Seçkisiz örnekleme yöntemleri, evrenden örneklem için birim çekme işleminin seçkisizlik ilkesine uygun olarak yapıldığı örnekleme yöntemleridir. Seçkisiz olmayan örnekleme yöntemleri, örnekleme alınacak birimlerin seçkisizlik ilkesine bağlı olmaksızın belirlendiği yöntemlerdir. Bilimsel Araştırma Yöntemleri Örnekleme yöntemleri Bilimsel Araştırma Yöntemleri Basit seçkisiz örnekleme Oluşturulan evren listesinden örnekleme birimlerinin seçkisiz olarak çekilmesidir. Bilimsel Araştırma Yöntemleri Tabakalı örnekleme Evrendeki alt grupların evrendeki ağırlıkları oranında örneklemde temsil edilmelerini amaçlar. Alt evrenlerden birim çekme işlemi basit yansız örnekleme ile gerçekleştirilir. Bilimsel Araştırma Yöntemleri Seçkisiz olmayan örnekleme yöntemleri Sistematik örnekleme: Birimlerin belli bir sistematik izlenerek bulunan bir aralık ve başlangıç noktasına dayalı olarak örnekleme seçilmesidir (1. 10. 20. öğrenciler gibi) Amaçlı örnekleme: Derinlemesine araştırma yapabilmek amacıyla çalışmanın amacı bağlamında bilgi açısından zengin durumların seçilmesidir. Uygun örnekleme (Kazara örnekleme): Zaman, para ve işgücü açısından var olan sınırlılıklar nedeniyle örneklemin kolay ulaşılabilir ve uygulama yapılabilir birimlerden seçilmesidir. (Önerilmez, yeterli sayıda örnekleme ulaşana kadar kişiler rastgele seçilir.) Bilimsel Araştırma Yöntemleri Amaçlı örnekleme yöntemleri Aykırı durum örnekleme. Örneklemin problemle ilgili olarak birbirine aykırı (uç) durumlardan, örneklerden oluşturulmasıdır. Maksimum çeşitlilik örnekleme. Örneklemin problemle ilgili olarak kendi içinde benzeşik farklı durumlardan oluşturulmasıdır. Benzeşik örnekleme. Örneklemin araştırmanın problemi ilgili olarak evrende yer alan benzeşik bir alt grubundan ya da durumundan oluşturulmasıdır. Bilimsel Araştırma Yöntemleri Amaçlı örnekleme yöntemleri II Tipik durum örnekleme. Örneklemin araştırma problemi ile ilgili olarak evrende yer alan çok sayıdaki durumdan tipik olan biriyle oluşturulmasıdır. Tabakalı amaçsal örnekleme. Örneklemin ilgilenilen belli alt grupların özelliklerini göstermek, betimlemek ve bunlar arasında karşılaştırmalar yapabilmek amacıyla bu alt gruplardan oluşturulmasıdır. Ölçüt örnekleme. Örneklemin problemle ilgili olarak belirlenen niteliklere sahip kişiler, olaylar, nesneler ya da durumlardan oluşturulmasıdır. Bilimsel Araştırma Yöntemleri Örneklem büyüklüğü Nicel araştırmalarda incelenen değişkenin sürekli ve süreksiz olmasına göre farklı formüller kullanılarak hesaplanır. Nitel araştırmalarda ise örneklem büyüklüğünü hesaplamada belli bir kural yoktur. Araştırmanın amacına ve sahip olunan olanaklara göre kararlaştırılır. Bilimsel Araştırma Yöntemleri Örneklem Sayısını Belirlenmesi ve Seçimi Bilinen bir gerçek var ki bir araştırmadaki örneklem sayısı araştırmanın amacı, doğası ve ihtiyaç duyulan verilerin özelliklerine göre değişim göstermektedir. Bununla birlikte bu soruya mutlaka bir cevap verilecekse, Cohen ve Manion (1989)’un da belirttiği gibi, eğer toplanan veriler üzerinde istatistiksel işlemler veya analizler yapılacaksa bu sayının en az 30 olması gerekliliğidir. Bu durum anket çalışmalarıı için en az 100, deneysel ve nedenini bulmak için karşılaştırmalı çalışmalarda her bir grup için en az 15 kişiden oluşmalıdır (Borg ve Gall, 1989). SAYILTI (VARSAYIM) Varsayım: Araştırma sırasında doğruluğunun ispatlanması gerekmeyen önerme Doğru olarak kabul edilmiş yargılar, genellemelerdir Doğru ya da yanlış olabilirler, ancak araştırmada doğruluğu araştırılmayacak olan yargılardır Herhangi bir yargının sayıltı olabilmesi için elde kuvvetli kanıtlar olması gerekir Örneğin; yeşil ışık yandığında arabamızla kavşaktan geçeriz. Çünkü, çünkü diğer yönde kırmızı ışık yandığını kabul ederiz (oysaki lamba bozuk olabilir) Ya da karşı yönden gelenin ışığı gördüğünü kabul ederiz (oysaki adam kör ya da sarhoş olabilir) Örneğin öğretmenlerin verilen anketleri yansız olarak dolduracağını kabul ederiz (oysaki bir öğretmen yanlı doldurabilir) 11.12.14 131 SINIRLILIKLAR 11.12.14 İdeal olan ancak, isteyipte vazgeçmek zorunda olduğumuz durumlardır. Kontrol imkanı, etki alanı, fayda-maliyet gibi nedenlerle sınırlandırmalar yapılabilir Problem alanı, araştırma amaçları, yöntem, örneklem sınırlandırılabilir. Örneğin eğitimde değerlendirme sistemi incelenirken, tüm sistem yerine yalnızca liseler ele alınabilir. Ya da bir konu tarih boyutu açısından ele alınırken yalnızca belirli yıllar ele alınabilir Araştırmalar sınırlılıklarına göre yorumlanır 132 TANIMLAR) 11.12.14 Araştırmada sık kullanılan ya da önemli görülen bazı kavramlar tanımlanabilir (özellikle tezlerde tanım verilir). Örneğin belli bir işin verimi araştırılıyorsa, araştırmacı “verim” ile neyi ifade etmektedir parasal verim mi?, fiziksel verim mi? Açık seçik bir şekilde kavrama yüklediği anlamı tanımlamalıdır 133 YÖNTEM) 11.12.14 Araştırmada problemin çözümünde izlenen yolu gösteren planlamalardır. Bilimsel yöntemin 4. basamağı ve kısmen de 5. basamağını kapsamaktadır. Yöntem; araştırmanın modelini, evren ve örneklemi, veriler ve toplanmasını, verilerin çözümlenmesi ve yorumlanmasını içerir. Problemin çözümü uygun yöntemin seçilmesine bağlıdır. Bu yüzden ayrıntılı bir şekilde planlanması ve uygulamaya dönüştürülmesi gerekir. Ayrıca en çok eleştiri yönteme yapılır. 134 BİLİMSEL ÇALIŞMANIN BASAMAKLARI Problem Tespiti Veri Toplama Hipotez Kurma Tahminler Yapma Kontrollü Deneyler 7 PROBLEM: "Bitkilerin büyümesinde ışığın renkleri etkili midir?“ HİPOTEZ: "Bitkiler bazı ışık renklerinde daha iyi büyür.“ TEORİ: "Eğer bir bitki bazı ışık renklerinde daha iyi büyürse o ışık renklerinde bitkinin boyunda artış olur". 8 ARAŞTIRMA MODELİ Model, önemli görülen değişkenleri içerisine alacak şekilde gerçek durumun özetlenmiş halidir. Araştırmanın amacına uygun ve ekonomik olarak verilerin toplanması, çözümlenmesi ve yorumlanması için gerekli koşulların düzenlenmesidir Koşulların düzenlenmesinde iki yaklaşım vardır. Bunlar (1) Tarama, (2) deneme modelleridir. 11.12.14 137 VERİLER VE TOPLANMASI 11.12.14 Veriler doğrudan ve dolaylı ölçümlerle toplanır. Doğrudan ölçmelerde; ölçülmek istenen kavram ile onu temsil eden değişken ilgili hatta özdeştir. Doğrudan ölçmelerde herkes tarafından üzerinde anlaşılan standart ölçümler yapılır. Örneğin boy ölçülecekse metre, kilo ölçülecekse kg kullanılır. Fizik ve tabiat bilimlerinde ölçmeler daha çok doğrudan ölçmelerdir. Dolaylı ölçmeler; herkes tarafından üzerinde anlaşılmış standart birimleri olan ölçümleri içermez. Ölçümler dolaylı olarak belirtiler üzerinden yapılır. Örneğin genel yetenek bir problemin çözülmesi yoluyla ölçülür. Toplumsal statü ise eğitim, gelir gibi dolaylı değişkenlerle ölçülür. Başarı, ilgi, görüş, tutum vb. değişkenler dolaylı ölçümlerle belirlenmeye çalışılır 138 Ölçme sonuçlarının nitelikleri Geçerlik 11.12.14 Güvenirlik Yapılandırılmış ölçme araçları: ölçülmesi: Görüşler, davranışlar… Anket Niceliğin Yapılandırılmış Gözlem Formu “Dünya, bir parça sağduyusu olan ve basit İngilizce yazma becerisine sahip olan herhangi birinin iyi bir anket hazırlayabileceğine inanan iyi niyetli insanlarla doludur.” Abraham Naftali Oppenheim 11.12.14 141 Yapılandırılmış ölçme araçları: Niceliğin ölçülmesi: Psikolojik yapılar Başarı testleri Sınır yeterlikler (Maksimum performans) Yetenek testleri Tipik davranışlar (Duyuşsal Özellikler) Tutum / Motivasyon… Ölçeği İlgi / Kişilik …. Envanteri Yapılandırılmamış ölçme araçları: Niteliğin, ölçülmesi: Görüşler, davranışlar Yapılandırılmamış Görüşme Formu Yapılandırılmamış Gözlem Formu ANKET 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) 11) 11.12.14 Ankette geniş kitlelere ulaşmak mümkündür. Örneklemin temesil düzeyini yükseltir. Cevaplarda bir standart sağlar, ancak soru sayısı sınırlıdır Hem olgusal (yaş, medeni durum vb.) hem de yargısal veriler (derse ilgi, programın yeterliliği vb.) toplanabilir Veri kaynağı ile araştırmacı arasındaki iletişim yazıyla yapılır Sosyal bilimlerde en çok kullanılan veri toplama araçlarından birisidir. Konular arasındaki geçiş ve soruların sırası önemlidir Anket diğer veri toplama araçlarına göre daha ekonomiktir. Anketi dolduran kimsenin etkisi altında değildir Anketi cevaplayanlar, seçenekleri geri dönüp tekrar tekrar inceleme şansına sahiptir. Anketi cevaplayanların soruları anlaması en önemli husustur Sorular basit ve kısa olmalıdır, her soru tek bir bilgi içermelidir 144 ANKET ÖRNEĞİ Değerli Öğretmen Bu anket ilköğretim okulları birinci kademede görev yapan sınıf öğretmenlerinin etkililikleri konusunda yapılan araştırmaya veri toplamak üzere geliştirilmiştir. Öğretmen etkililiği, öğretmenin öğrencilerin gelişimine maksimum düzeyde katkıda bulunarak eğitimin amaçlarını gerçekleştirmesini, böylece öğrenci, veli, yönetici, müfettiş gibi okul katılımcılarının hoşnutluğunu kazanmasını sağlayan bir öğretmen özelliğidir. Ankette yer alan ifadelerin sizin için ne ölçüde uygun olduğunu belirtmeniz istenmektedir. Eğer bir ifadeye hiç katılmıyorsanız (1); katılmıyorsanız (2); az katılıyorsanız (3); katılıyorsanız (4); tamamen katılıyorsanız (5) rakamını daire içine almanız gerekmektedir. Sınıf öğretmenlerinin etkililik düzeylerinin belirlenmesi için hazırlanan bu anket bir kişisel değerlendirme formu değildir. Elde edilecek veriler yalnızca bilimsel amaçlar için kullanılacak başka bir kişi ya da kuruma verilmeyecektir. Veriler toplu olarak değerlendirileceğinden isminizi yazmanız beklenmemektedir. Araştırmanın sağlıklı sonuçlara ulaşması anketi titizlikle ve samimiyetle doldurmanıza bağlıdır. Yardımlarınız için şimdiden teşekkür eder saygılar sunarım. Ankara Ünv. Eğitim Bilimleri Fakültesi Arş. Gör. Mustafa Tatar Eğitim Programları ve Öğretim (E.S.T.T.) 11.12.14 Anabilim Dalı 145 Cebeci /Ankara Kişisel Bilgiler Açıklama: Aşağıda kişisel bilgilere yönelik sorular yer almaktadır. Lütfen ilgili bölümleri doldurunuz. 1-Okulunuzun adı:................................................................................. 2-Kaç yıllık öğretmensiniz:................................... 3-Mezun olduğunuz fakülte ve bölüm:...................................................................................... ... 4.Cinsiyetiniz: Bayan ( ) Erkek ( ) Sınıf Öğretmenlerinin Etkililiği Anketi Açıklama: Aşağıda dört boyutta etkililik düzeyinizi belirlemeye yönelik ifadeler yer almaktadır. Lütfen sizin için en uygun seçeneği, ilgili rakamı daire içine alarak belirtiniz. 11.12.14 146 ANKET FORMU Tamamen katılıyorum Katılıyorum Az katılıyorum Katılmıyorum Hiç Katılmıyorum ALAN BİLGİSİ 1-Alanımla ilgili temel ilke, kuram, kavram ve modelleri bilirim. 1 2 3 4 5 2-Öğrencilerin sorduğu sorulara doyurucu cevaplar verebilirim. 1 2 3 4 5 3-Alanımla ilgili kitapları, dergileri ve yayınlanmış araştırmaları takip ederim. 1 2 3 4 5 4-Ders kitabının ihtiyacı karşılamadığı durumlarda ders notu hazırlarım. 1 2 3 4 5 5-Gelişimime katkıda bulunacak her fırsatı (panel, konferans, seminer vb.) değerlendiririm 1 2 3 4 5 6-Öğrencilerimde önemli değişiklikler meydana getirebileceğime inanırım. 1 2 3 4 5 7-Çocukların bilişsel, sosyal ve kişisel gelişimlerine katkıda bulunacak öğrenme ortamları oluştururum. 1 2 3 4 5 11.12.14 147 İNSAN İLİŞKİLERİ-İLETİŞİM 1-Öğrencilere “sevgili çocuklar, arkadaşlar” gibi hoşlarına gidecek ifadelerle hitabederim. 1 2 3 4 5 2-Konuları öğrencilerin seviyelerine uygun, açık ve anlaşılır bir dille anlatırım. 1 2 3 4 5 3-Ders sırasında öğrencilerle sürekli göz iletişimi kurarım. 1 2 3 4 5 4-Birbirleriyle ve benimle iletişim kurmaları için öğrencileri teşvik ederim. 1 2 3 4 5 5-Öğrenciler benimle çekinmeden, oldukça rahat iletişim kurarlar. 1 2 3 4 5 6-Öğrencilerin cinsiyeti, giyim kuşamı, konuşma biçimi, kişiliği vb. faktörlerden kaynaklanabilecek önyargılardan kendimi korurum. 1 2 3 4 5 7-İnsanca davrandığım ve değer verdiğim için öğrencilerim, sınıfımda olduklarından dolayı kendilerini şanslı kabul ederler. 1 2 3 4 5 8-Yöneticilerle ve meslektaşlarımla olumlu ve işbirliğine dayalı bir ilişki geliştiririm. 1 2 3 4 5 9-Veliler istedikleri zaman (okulda, evimde veya bir başka yerde) benimle görüşebilirler. 1 2 3 4 5 10-Gerektiğinde velilerle öğrencinin gelişimine katkıda bulunacak planlar yaparız. 1 2 3 4 5 11-Velileri ve aile üyelerini, çocuklarının eğitimine daha fazla katkıda bulunmaları için teşvik ederim. 1 2 3 4 5 12-Öğrencilerin gelişimi hakkında velileri bilgilendiririm. 1 2 3 4 5 13-Ev ortamını görmek ve daha fazla bilgi sahibi olmak için öğrencilerimin ailelerini ziyaret ederim. 1 2 3 4 5 11.12.14 148 TUTUM ÖLÇEĞİ ÖRNEĞİ Sayın Yönetici / Öğretmen, Lisansüstü öğretime ilişkin görüşlerinizi belirlemek amacıyla bir araştırma yapılmaktadır. Araştırma için sizlerin görüşlerinin alınmasına gerek duyulmaktadır. Birinci bölümde kişisel bilgiler, ikinci bölümde öğretmenlerin lisansüstü öğretimi konusunda ifadeler bulunmaktadır. Görüşünüzü yansıtan bir seçeneğe ait kutu içine (x) işaretini koyunuz. Hiçbir ifadeyi boş bırakmayınız. Göstermiş olduğunuz ilgi ve ayıracağınız zaman için teşekkür eder, saygılar sunarım. Feride DOĞUSAN Öğretmen Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Yönetimi ve Denetimi rogramı Yüksek Lisans Tez Öğrencisi 11.12.14 149 BÖLÜM I Kişisel Bilgiler Cinsiyetiniz: 1 ( ) Kadın 2 ( ) Erkek Kurumdaki Göreviniz: 1 ( ) Yönetici 2 ( ) Sınıf Öğretmeni 3 ( ) Genel bilgi ve meslek dersi öğretmenliği Mezun olduğunuz yüksek öğretim kurumu: 1 ( ) Eğitim Enstitüsü 2 ( ) Eğitim Fakültesi 4( ) Fen-Edebiyat Fakültesi 3( ) Eğitim Yüksek Okulu 5 ( ) Diğer (yazınız) …………. Meslekteki Kıdeminiz: 1 ( ) 0-5 yıl 11.12.14 2 ( ) 6-10 yıl 3 ( ) 11-15 yıl 4( ) 16-20 yıl 5( ) 21+ 150 TUTUM ÖLÇEĞİ X 3. Lisansüstü öğretim kazanan öğretmenin tayininin üniversitenin bulunduğu ilde uzak bir okula yapılması öğretmenin lisansüstü öğrenimini engellemektedir. X 4. Lisansüstü öğrenimi yapanların ilgili kadrolara atanmamaları, öğretmenleri lisansüstü öğretim konusunda olumsuz etkilemektedir. X 5. Lisansüstü öğrenimle birlikte öğretmenlik görevinin sürdürülmesi, öğretmenin lisansüstü eğitimdeki başarısını olumsuz etkilemektedir. X 6. Yöneticilerce lisansüstü öğrenime devam eden öğretmenlere gerekli kolaylık (tayin, izin, ders programı) sağlanmamaktadır. 7. Lisansüstü öğretimin önemini öğretmenler yeterince anlayamamıştır. 8. Lisansüstü öğretim, öğretmenlerin mesleki formasyonuna katkı sağlamamaktadır. 11.12.14 1.Tamamen Katılıyorum 2. Öğretmenlerin lisansüstü öğretimi konusunda Bakanlık mevzuatı yeterli değildir. 2 Katılıyorum X 3.kararsızım 5Kesinlikle Katılmıyorum 1. Bakanlıkça lisansüstü öğretime gereken önem verilmemektedir. 4 Katılmıyorum ÖĞRETMENLERİN LİSANSÜSTÜ ÖĞRENİMİ X X X 151 GÖZLEM 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 11.12.14 Gözlem olay, durum ve nesnelere yönelik belirli hedeflere yönelik bir bakış, bir dinleyiştir. Verilerin bir başkasının raporundan değil, doğrudan elde edilmesini sağlar, birincil kaynaktır Sözle olmayan davranışlara ilişkin verilerin toplanmasında önemlidir. Duyu organlarının yetersiz kaldığı durumlard gözlem araçları kullanılmalıdır Süre ve para yönünden pahalıdır. Gözlenenlerden doğru anlam çıkaraılması güçtür. Gözlemcilerin eğitilmesi gerekir 152 Gözlem Araştırmada ihtiyaç duyulan verilerin, belli hedeflere odaklanılarak çıplak gözle ya da bir araç kullanılarak izlenmesi suretiyle toplanması sürecidir. Gözlem Yöntemi Gözlem yöntemi, bilgi toplamak için gözlemin önceden yapılandırılma derecesi ve katılımcı rolü gibi iki farklı ölçüte göre sınıflandırılır. Gözlemci Rolü Tam katılımcı Kısmi katılımcı Gözlemci olarak katılımcı Katılımcı olarak gözlemci Etkisiz gözlemci/İzleyici (Gözlemci grubun üyesi değildir) GÖZLEM FORMU DAVRANIŞ Derse hazırlıklı gelme HİÇ (1) ORTA (2) TAM (3) İşlenecek konu ve dersin amacını açıkca belirtme Dersin başlama ve bitiş saatlerine uyma Ders konusuna hakim olma Ses tonunu, dil ve ifadelerini uygun olarak kullanma Dersi ilgi çekici ve zevkli hale getirme Öğretim araçlarını yerinde ve etkin kullanma Etkin bir şekilde sınıfı yönetebilme Demokratik ortam yaratarak, soru sorma ve görüş belirtmelerine fırsat verme Etkili iletişim kurabilme Öğrencilere eşit davranma Görünüş ve davranışlarıyla model oluşturma Ders sırasında dönüt (geribildirim) verme Dersin sonunda konuyu özetleme ve önemli noktaları vurgulama Hata ve eksiklikler konusunda uyarma 11.12.14 156 DOKÜMAN İNCELEMESİNİN TEMEL ÖZELLİKLERİ Doküman incelemesi,araştırılması hedeflenen olgu veya olgular hakkında bilgi içeren yazılı materyallerin analizini kapsar. Eğitimle ilgili bir araştırmada şu tür dokümanlar veri kaynağı olarak kullanılabilir: Eğitim alanında ders kitapları, Program (müfredat) yönergeleri, Okul içi ve dışı yazışmalar, Öğrenci kayıtları, Toplantı tutanakları, Öğrenci rehberlik kayıt ve dosyaları, Öğrenci ders ödevleri ve sınavları vb. Herhangi bir kurumu çalışmak isteyen bir araştırmacı için: Yıllık kurum raporları Halkla ilişkiler dokümanları Basın açıklamaları Muhasebe kayıtları Misyon tanımı Stratejik planlar Kurum içi ve dışı yazışmalar, v.b. Gözlem ve görüşme gibi diğer veri toplama yöntemleriyle birlikte kullanıldığında verinin çeşitlendirilmesi (data triangulation)amacına hizmet eder ve araştırmanın geçerliğini önemli ölçüde arttırır. Diğer doküman türleri: Film,Video ve Fotoğraf Avantajları Yüz ifadeleri,vücut hareketleri ve mimikler gibi sözel olmayan davranışları,orijinal formunda ve belirli bir süreklilik içinde sunar. Araştırmacı tarafından birden fazla ve değişik aralıklarla aynı davranışları izleme olanağı verir. Tekrar edilmesi zor veya nadiren oluşan olay ve olguların saptanmasına olanak verir. Bu dokümanlar,başka araştırmacılar tarafından kullanılabilir,bir araştırmacının vardığı sonuçların ne derece geçerli olduğu sınanabilir veya daha önce ulaşılmış sonuçlardan farklı ve alternatif diğer bazı sonuçlara ulaşılmasını mümkün kılabilir. DOKÜMAN İNCELEMESİNİN ARTILARI Bailey şu 7 boyuttan söz eder: 1)Kolay ulaşılamayacak özneler 2)Tepkiselliğin olmaması 3)Uzun süreli (zamana yayılmış) analiz 4)Örneklem büyüklüğü 5)Bireysellik ve özgünlük 6)(Göreli) düşük maliyet 7)Nitelik DOKÜMAN İNCELEMESİNİN AŞAMALARI 1)Dokümanlara ulaşma: -Araştırma problemi veya problemleri,araştırmacıya ne tür dokümanlara ihtiyacı olduğu hakkında genel bir çerçeve verir. -İhtiyaç duyulan doküman türleri tespit edildikten sonra bunların nereden bulunacağı saptanır. -Dokümanlar,uygun kaynaklara(bireysel ve kurumsal düzeyde)ulaşılarak elde edilmelidir. 2)Orijinalliğin kontrol edilmesi: Ulaşılan dokümanların orijinal olup olmadığı kontrol edilmelidir. 3)Dokümanların anlaşılması: Araştırma sadece dokümanlara dayalı olacaksa, bu dokümanların belirli bir sistem içinde ve birbirleriyle karşılaştırmalı olarak özümsenmesi gereklidir. Elde edilen dokümanlar görüşme ve gözlem gibi başka veri toplama yöntemleriyle kullanılıyorsa,araştırmacı bu yöntemlerle elde ettiği verileri dokümanlardan elde ettiği verilerle karşılaştırır. Dokümandan elde ettiği veriler doğrultusunda görüşme formuna ek sorular koyabilir. 4)Verinin analiz edilmesi: Dokümanlar diğer veri toplama yöntemleriyle birlikte kullanılırsa,araştırmacı elde edeceği verileri görüşme veya gözlem yoluyla elde edeceği verileri desteklemek,çürütmek veya bulduğu sonuçlara alternatif açıklamalar getirmek amacıyla kullanır. Eğer dokümanlar tek başına araştırmanın veri setini oluşturursa aşağıdaki gibi 4 şekilde analiz edilir. a)Analize konu olan veriden örneklem seçme: Seçkisiz örnekleme,sistematik örnekleme,tabaka örnekleme,küme örnekleme yöntemleri kullanılabilir. b)Kategorilerin geliştirilmesi: Araştırmacı araştırmasına başlamadan önce alandaki kuramlardan veya kendi geliştirdiği kategorilerden yola çıkar.Bu kategoriler veya temalar, yapılacak doküman analizinin de temel kategorileri olacaktır. c)Analiz biriminin saptanması: Araştırmanın amacına bağlı olarak değişik analiz birimleri söz konusudur.(Kelime,tema,karakter veya kişi,cümle veya paragraf ve içerik) d)Sayısallaştırma: Araştırmacı elde ettiği veriyi 3 yolla nicelleştirerek sunabilir. -Var veya yok: İlgili kategori dokümanda varsa 1 değeri,yoksa 0 değeri verilebilir.Böylece iki dokümanda kaç kez tekrar edildiğine bakılarak karşılaştırılabilir. -Yüzde dağılımı: Kategori tekrarları yüzde anlamında sayılır ve sunulur. -Kapsanan alan: Bir kategorinin ilgili dokümanda kapsadığı alandır. 5)Verinin kullanılması: Dokümanların bir araştırmada kullanılmasına ,açık atıfta bulunulmasına yönelik olarak mutlaka ilgili kişi kurum ve kuruluşlardan onay alınmalıdır. VERİ ANALİZİ BETİMSEL ANALİZ İÇERİK ANALİZİ BETİMSEL ANALİZ Elde edilen veriler daha önceden belirlenen temalara göre özetlenir ve yorumlanır. Elde edilen bulguları düzenlenmiş ve yorumlanmış bir biçimde okuyucuya sunmak için; 1.Elde edilen veriler mantıklı ve anlaşılır biçimde betimlenir. 2.Yapılan bu betimlemeler yorumlanır. 3.Neden-sonuç ilişkileri irdelenir ve birtakım sonuçlara ulaşılır. 4.Araştırmacının yapacağı yorumlar arasında ortaya çıkan temaların ilişkilendirilmesi, anlamlandırılması ve ileriye yönelik tahminlerde bulunulması işlemleri vardır. Betimsel analiz 4 aşamadan oluşur Betimsel analiz için bir çerçeve oluşturma: Veri analizi için araştırma sorularından, araştırmanın kavramsal çerçevesinden ya da görüşme veya gözlemde yer alan boyutlardan yola çıkarak veri analizi için bir çerçeve oluşturulur. Bu çerçeveye göre verilerin hangi temalar altında organize edileceği ve sunulacağı belirlenir. Tematik çerçeveye göre verilerin işlenmesi: Daha önce oluşturulan çerçeveye göre elde edilen veriler okunur ve organize edilir. Bulguların tanımlanması: Organize edilen veriler tanımlanır ve gerekli yerlerde doğrudan alıntılarla desteklenir. Bulguların yorumlanması: Tanımlanan bulguların açıklanması,ilişkilendirilmesi, anlamlandırılması bu aşamada yapılır. Örnek Tsai (2002), fen öğretmenlerinin, öğrenme, öğretme ve bilim hakkındaki görüşlerini mülakat yoluyla topladığını, analiz sırasında ise Kobella 2000, tarafından ortaya çıkarılan kategorileri kullandığını belirtmektedir. Bu kategorilerin ise; 1. Geleneksel 2. Süreç 3. Oluşturmacı (constructivist) olmak üzere üç bileşenden oluştuğunu bildirmektedir. 11.12.14 172 11.12.14 173 11.12.14 174 TARAMA MODELİNDE TABLO VE YORUMU 3.1.1. Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Elemanlarının, Müzik Öğretmeni Yetiştirme Sisteminin Amaçlarına İlişkin Görüşleri Araştırmanın birinci alt problemi içerisinde ilk olarak, öğretim elemanlarının, müzik öğretmeni yetiştirme sisteminin amaçlarına ilişkin görüşleri belirlenmeye çalışılmıştır. Öğretim elemanlarına kurumun amacıyla ilgili 3 soru sorulmuştur. Tablo 3.1.1'de görüşlere ilişkin frekans (f), yüzde (%), aritmetik ortalama () ve standart sapmalar, Şekil 3.1.1'de aritmetik ortalamalara ilişkin grafik verilmektedir. 11.12.14 175 TABLO 3.1.1. ÖĞRETİM ELEMANLARININ, MÜZİK ÖĞRETMENİ YETİŞTİRME SİSTEMİNİN AMACINA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİNE YÖNELİK FREKANS (f), YÜZDE (%), ARİTMETİK ORTALAMA (X) VE STANDART SAPMALAR (SS) 1 GÖRÜŞLER 2 3 f % f % f 1. Müzik eğitimi anabilim dalının temel amacı müzik öğretmeni yetiştirmek olmalıdır - - 1 1,3 6 2. Müzik eğitimi anabilim dalının temel amacı müzik öğretmeni yetiştirmek olmakla beraber, müzik eğitimi ve özel mesleksel alanlara da eleman yetiştirmelidir. 6 7,4 9 11,1 3. Mevcut sistemde, müzik eğitimi anabilim dalının müzik öğretmeni yetiştirme amacı ön plana çıkmalıdır 5 6,2 12 15,0 ORTALAMA Hiç Katılmıyorum Katılmıyorum Kısmen Katılıyorum Katılıyorum Tamamen Katılıyorum 11.12.14 (1) (2) (3) (4) (5) 4 % 5 n ss f % F % 7,4 18 22,5 55 68,8 80 4,59 ,69 18 22,2 26 32,1 22 27,2 81 3,60 1,21 18 22,5 28 35,0 17 21,3 80 3,50 1,17 79 3,88 ,60 1.00-1.80 1.81-2.60 2.61-3.40 3.41-4.20 4.21-5.00 176 YORUM Tablo 3.1.1’in incelenmesinden de anlaşılabileceği gibi öğretim elemanlarının yaklaşık % 69’u, müzik eğitimi anabilim dalının temel amacının, “müzik öğretmeni yetiştirmek” olması gerektiği görüşüne “Tamamen Katılmakta”dırlar. Görüşe “Katıldığını” ifade edenler birlikte değerlendirildiğinde, bu görüşe katılanların oranı yaklaşık % 91’i bulmaktadır. Diğer taraftan, kurumun temel amacının “müzik öğretmeni yetiştirmekle birlikte diğer özel alanlara da eleman yetiştirmek olmalıdır” görüşüne “Katılan” ve “Tamamen Katılan” öğretim elemanlarının oranı yaklaşık % 59’dur. Bununla birlikte öğretim elemanlarının yaklaşık % 56’sı ise “müzik öğretmeni yetiştirme amacının diğer alanlara oranla daha ön planda” olması gerektiği görüşüne ya “Katılmakta” ya da “Tamamen Katılmakta”dır. 11.12.14 177 İÇERİK ANALİZİ Amaç, toplanan verileri açıklayabilecek kavramlara ve ilişkilere ulaşmaktır. Betimsel analizde özetlenen ve yorumlanan veriler,içerik analizinde daha derin bir işleme tabi tutulur ve betimsel bir yaklaşımla fark edilemeyebilen kavram ve temalar bu analiz sonucu keşfedilebilir. 11.12.14 179 11.12.14 180 ARAŞTIRMA TEKNİKLERİ: RAPOR YAZMA TEKNİKLERİ I- Araştırma raporunun yazılmasında temel kurallar 1-Bilimsel kurallar 2-İçerik ile ilgili kurallar a-Alıntıların kullanılması b-Dipnotların yazılması -Kaynak belirtme amaçlı dipnot -Ek bilgi verme amaçlı dipnot II-Araştırma raporunun yazılması 1-Ön bölüm a-Başlık sayfası b-Önsöz c-içindekiler d-Listeler 2-Ana bölüm/Metin Özet a-Giriş -Amaç -Problem - Alt Problem -Tanımlar b-Yöntem -Araştırma modeli - Evren ve örneklem -Verilerin toplanması -Verilerin Analizi d- Bulgular ve Yorumlar e-Sonuç, Tartışma ve Öneriler f- Kaynakça 3-Arka bölüm a-Ekler b-Kaynaklar listesi KAYNAKÇA GÖSTERME Niçin kaynak gösterilmeli? – – – Başkalarının emeğine saygı Atıfta bulunacak diğer araştırmacıları yanlış yönlendirmeme Yasal zorunluluklar ALINTI YAPILIRKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR Doğrudan Alıntılar Kelimesi kelimesine aynen yapılan alıntılardır ve çift tırnak ( “......” ) işareti içerisine metin yazılır. Örnek: Yıldırım (1966, 21)’a göre, hipotez “araştırmacıya bir nevi ışık tutma niteliği taşıyorsa değerli sayılmalıdır.” Dolaylı Alıntılar Alıntı yapılan metin eğer birebir kaynakla aynı değilse, yazar kendi cümleleriyle ifade ediyorsa, alıntı yapılan kısım tırnak içine alınmaz ya da sıkıştırılmış paragraf gibi özel biçimler kullanılmaz; ancak kaynak göstermek zorunludur. KAYNAK GÖSTERMENİN ZORUNLU OLDUĞU DURUMLAR Başkasının eserinden bir aktarma yapılmış ise, Başkasının bulduğu yöntem, sonuç veya amaçtan faydalanılmış ise, Başkasının eserinden rakam, katsayı, şekil, grafik, resim vb. alınarak kullanılmış ise, Az veya çok başkasının eserinden esinlenilmiş ise, Yukarıdakilerin dışında başkasının eserinden doğrudan ve dolaylı olarak faydalanılmış ise yararlanılan kaynakların bildirilmesi zorunludur. KAYNAK GÖSTERMEYİ GEREKTİRMEYEN DURUMLAR Genel kurallar, prensipler veya uygulamalar konusunda kaynak göstermeye gerek yoktur. Örneğin, “yardımseverlik bir erdemdir” ifadesinde kaynak göstermeye gerek yoktur. Herkesin bildiği, açık ve seçik olarak fark edilen bilgiler için kaynak göstermeye gerek yoktur. Örneğin, “Almanya Avrupa Birliğinin en güçlü ekonomisine sahip ülkelerinden biridir” ifadesinde kaynak göstermeye gerek yoktur. KAYNAK NEREDE GÖSTERİLİR? DİPNOTU şeklinde aynı sayfanın sonunda Cümle içerisinde veya cümle sonunda Kitap veya makalenin sonunda Bölüm sonlarında Kaynakça Listesi Kitap veya makalenin sonunda Kaynakça Listesi Bu alternatiflerden bir veya bir kaçı yazının yayınlanacağı derginin veya kitabın yayın politikalarına; veya ödevlerde ise öğretmenin tercihleri doğrultusunda yapılır. METİN İÇERİSİNDE KAYNAK GÖSTERME ŞEKİLLERİ Dipnotu Yöntemi Soyadı, Tarih ve Sayfa Yöntemi Soyadı ve Tarih Yöntemi Numaralama Yöntemi KAYNAKÇA LİSTESİ Nerede yer alır? Yazının metin kısmından hemen sonra Ekler kısmından hemen önce yer alır. Kaynağın türüne göre bir gösterim şekli vardır. Ancak bazı yayıncı kuruluşlar Kaynakça Listesinde ayrı bir gösterim şekli isteyebilir. Hazırladığınız çalışmalarda bilgiyi nereden aldığınızı mutlaka yazınız. Bu şekilde davranmanız, ödevinizin değerini azaltmayacak, tam tersine ödevinizi daha da değerli kılacaktır. Raporlaştırma Bilimsel araştırma yöntemlerine uygun olarak yapılmış bir çalışmanın literatüre girebilmesi için öncelikle raporlaştırılması gerekir. Bilimsel yazıların hazırlanmasında belli kurallar dikkate alınır. Raporlaştırmanın önemi Okuyucular arasında ortak bir dilin oluşmasını, iletişimin kurulmasını sağlar. Kurallar, yazıların birbiriyle aynı olmasını sağlar ve böylece yazılar basılı hale geldiğinde, farklı formatlardan kaynaklanan okuyucudaki dikkat dağınıklığını engeller. Literatürde şekil olarak belli bir standardın yakalanmasını böylece okuyucu ve araştırmacıların bu yazılardan en yüksek verimlilikte yararlanmasını sağlamaktadır. Bir okuyucunun hangi başlığın altında nelerin olduğunu gösterilen kaynakla ilgili bilgileri nasıl bulacağını bilmesi, çözüm için zaman kaybetmeden yazının içeriğine yoğunlaşmasına neden olacaktır. Araştırmacı bir yazıyı hazırlarken hangi başlıklar altında yazısını şekillendireceğini kaynakları nasıl göstereceğini ve yazıyı şekil olarak nasıl düzenleyeceğini düşünmek zorunda kalmayacaktır. Bilimsel bir yazının bölümleri Genel yazım kuralları Genel yazım kuralları Tablo örneği Kötü Örnek: Uygun Örnek: Cinsiyet Eğitim Durumu Grup Kız Eğitim alan Kız Erkek Eğitim almayan Eğitim alan Eğitim alan Eğitim almayan Eğitim almayan Erkek Eğitim alan Eğitim almayan Kötü örnek: Çalışma alanı: Fen Gereğinden fazla sözcük: Fen çalışma alanı Matematik çalışma alanı Uygun örnek: Çalışma alanı Fen Matematik Matematik Kaynakların metin içinde gösterimi Yapılan bir çalışmada yapılmış başka bir çalışmadan yararlanıldığında, metin içinde bu kaynak mutlaka gösterilmelidir. Kaynakların metin içinde gösterimi Tek Yazarlı Bir Çalışma Kılıç (2006) iki farklı çoklu ortamı karşılaştırdığı çalışmada ………… Bu çalışmada iki farklı çoklu ortam karşılaştırılmış (Kılıç, 2006). İki yazarlı bir çalışma kaynak olarak gösterildiğinde, metin içinde her seferinde yazarların her ikisinin de soyadı belirtilir. Kaynakların metin içinde gösterimi Üç, dört ya da beş yazarlı bir çalışma: Büyüköztürk, Akgün, Demirel, Karadeniz ve Kılıç (2006) çalışmalarında [Metin içinde kaynağın ilk gösterildiği yerde kullanılır.] Büyüköztürk vd. (2006) çalışmalarında [Kaynağın ilk geçtiği yerden sonraki paragraflardaki gösterimi.] Büyüköztürk vd. çalışmalarında [Kaynağın ilk geçtiği paragrafta tekrar vurgulanması gerektiğinde tarih yinelenmez.] Kaynakların metin içinde gösterimi Altı ya da daha fazla yazarlı bir çalışma kaynak olarak gösterildiğinde, metin içinde alıntının yapıldığı ilk yerde yalnızca ilk yazarın soyadı verildikten sonra “vd.” eklenir ve virgülden sonra çalışmanın yayın yılı verilir. Grupların Yaptığı Yayınlar: Alıntının yapıldığı ilk yerde: (Türk Bilişim Derneği [TBD], 2005) Sonraki alıntılarda: (TBD, 2005) Kaynakların metin içinde gösterimi Aynı Parantez İçinde İki ya da Daha Fazla Çalışmanın Kaynak Olarak Gösterilmesi Aynı yazarın birden fazla çalışması aynı parantezde kaynak olarak gösterileceğinde ise yıllara göre sıralama yapılır. Baskıda olan yayınlar en sona eklenir. Örneğin; Aynı yazarın aynı yılda yayınlanmış birden fazla yayını kaynak olarak gösterileceğinde, yayın yıllarının yanına sırasıyla a, b, c ve diğer harfler alfabetik olarak eklenir. Yapılan çalışmada (Büyüköztürk ve Deryakulu, 2004, 2005) …….. Daha önceki araştırma (Büyüköztürk, 2000, 2002, baskıda) ……… (Karadeniz, 2004a, 2004b, 2004c; Kılıç, 2004, baskıda-a, baskıda-b) Farklı yazarlara ait iki ya da daha fazla çalışma aynı parantez içinde kaynak olarak gösterileceğinde, yazarların soyadlarına göre alfabetik sırada verilir. Kaynakların arasına noktalı virgül eklenir. (Büyüköztürk, 1999; Karadeniz, 2003; Kılıç ve Karadeniz, 1998) Kaynakların metin içinde gösterimi Bir Kaynağın Özel Bölümü Bir kaynağın özel bölümü kaynak olarak gösterileceğinde, sayfa, bölüm, şekil, tablo ya da denklem uygun şekilde belirtilir. Alıntılar için genellikle sayfa numarası kullanılır. (Kılıç ve Karadeniz, 2004, s. 72) Kaynaklar listesinin düzenlenmesi İsimlerin alfabetik sıraya konulur: Yazarların soyadları harf harf sıralanır. Örneğin, Kılıç, A., Kılıçer, Z. ‘den önce listelenir. Soyadları aynı olan farklı yazarların çalışmalarının sıralanması: Ceyhun, A. S. ve Canalp, E. (2002). Ceyhun, K. L. ve Öztürk, Y. (2001). Kaynaklar listesinin düzenlenmesi Aynı yazara ait farklı çalışmaların sıralanması: Aynı yazarın farklı yıllarda tek başına yaptığı çalışmalar: Aynı soyad ile başlayan çalışmalardan tek yazarlı olan önce gelir. Büyüköztürk, Ş., Karadeniz, Ş. ve Demirel, F. (2003). Büyüköztürk, Ş., Kılıç, E. (2002). Karadeniz, Ş., Akgün, Ö. E. ve Demirel, F. (2004). Karadeniz, Ş., Akgün, Ö. E. ve Kılıç, E. (2004). Aynı yazarların farklı yıllarda yaptıkları çalışmalar: Akgün, Ö. E. (2002). Akgün, Ö. E. ve Demirel, F. (2001). Kaynaklar listesinde ilk yazar aynı ve ikinci ya da üçüncü yazarı farklı çalışmalar: Büyüköztürk, Ş. (1999). Büyüköztürk, Ş. (2004). Büyüköztürk, Ş. ve Kılıç, E. (2003). Büyüköztürk, Ş. ve Kılıç, E. (2004). Aynı yazarın (iki ya da daha fazla yazarı aynı olan çalışmalarda) aynı tarihli çalışmaları: Büyüköztürk, Ş. (2002a). Deneysel ……. Büyüköztürk, Ş. (2002b). Sosyal ….. Kaynaklar listesinin düzenlenmesi / Genel stiller I Süreli yayınlar (Makale): Yazar, A. A., Yazar, B. B. ve Yazar, C. C. (2004). Makalenin adı. Süreli Yayının Adı, xx, xxx-xxx. Süresiz yayınlar (Kitap): Yazar, A. A.(2004). Çalışmanın adı. Yer: Yayınevi. Kitap bölümü Yazar, A. A. ve Yazar, B. B. (2004). Bölümün adı. A. Editör, B. Editör ve C. Editör. (Ed.), Kitabın adı (s. xxx-xxx). Yer: Yayınevi. Kaynaklar listesinin düzenlenmesi / Genel stiller II Online süreli yayınlar: Yazar, A. A., Yazar, B. B. ve Yazar, C. C. (2004). Makalenin adı. Süreli Yayının Adı, xx, xxx-xxx. Şu kaynaktan şu gün, ay, yılda alınmıştır. Online dokümanlar: Yazar, A. A. (2002). Çalışmanın adı. Şu kaynaktan şu gün, ay, yılda alınmıştır. Lisansüstü tezler: Yazar, A. A.(2004). Tezin adı. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi. Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İzmir.
© Copyright 2024 Paperzz