NEWS • HABER - degirmencidergisi.com

NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
1
NEWS • HABER
2
September • Eylül 2014
MILLER MAGAZINE
EdItOr
EDİTÖR
World grain production
serves to millers
Dear readers,
As all we know, some political and social events in the
world affected the grain prices and trade significantly in the
beginning of 2014/15 season. Especially the tension between Russia and Ukraine. However, high expectation both
for the grains in general and production of wheat prevents
the possible increases in the wheat prices in the market.
This is an important advantage especially for millers.
The data show that millers would not experience raw
material shortage much in 2014/15 season. Although the
drought affected the production in some countries like
Turkey, wheat production around the world is expected to
maintain its record level in the previous season. Announcing
its latest report on the subject on 29 August 2014, International Grains Council (IGC) projects that world grain production will be realized at 1.976 million tons level in 2014/15
season. This amount seems to be low compared to the production amount of 1.992 million tons in 2013/14 but it is still
a high amount compared to the previous seasons.
The projections of IGC on total grain consumption and
trade as follows; total grain consumption amount is 1.952
million tons, world grain trade is 292 million tons… These
projections are a little bit higher than the projection of July.
While the institution projects world wheat production to
be 713 million tons for 2014/15 season, it projects that
the consumption will be realized around 706 million tons.
We see that the projections provided by IGC on 31 July increased in August (July production projection was 702 million tons). In the last season, these amounts were conjecturally 713 million tons for production and 695 million tons for
consumption. World wheat trade, which is estimated being
realized as 156 million tons in 2013/14 season, is projected
to decrease to 146 million tons in 2014/15 season.
When we evaluate other products; IGC projects that world
corn production, which was 982 million tons in 2013/14
season, will decrease to 973 million tons in 2014/15 season. The projection for rice as another important product is
478 million tons for 2014/15 season.
We wish the increase expectations in the production
would continue…
Dünya tahıl üretimi
değirmenciye yarıyor
Değerli okurlar,
Hepimizin bildiği gibi 2014/15 sezonun başlangıcında,
dünyada yaşanan bazı siyasi ve toplumsal olaylar tahıl fiyatlarını ve ticaretini önemli ölçüde etkilemişti. Özellikle de
Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilim. Ancak gerek genel
itibariyle tahılların gerekse buğdayın üretimiyle ilgili beklentilerin yüksek olması, piyasada buğday fiyatında olabilecek
artışları engelliyor. Bu da özellikle değirmenciler için önemli
bir avantaj.
Veriler, 2014/15 sezonunda değirmencilerin çok fazla
hammadde sıkıntısı yaşamayacağını gösteriyor. Her ne
kadar kuraklık Türkiye gibi bazı ülkelerde üretimi etkilese
de, dünya genelinde buğday üretiminin, bir önceki sezondaki rekor seviyesini korumaya devam etmesi bekleniyor.
Konuyla ilgili son raporunu 29 Ağustos 2014’te açıklayan
Uluslararası Tahıl Konseyi (IGC), dünya tahıl üretiminin
2014/15 sezonunda 1.976 milyon ton seviyesinde gerçekleşeceğini öngörüyor. Bu miktar, 1.992 milyon ton olan
2013/14 üretim miktarıyla kıyaslandığında daha düşük gibi
görünüyor ancak daha önceki sezonlara kıyasla hala çok
yüksek bir miktar.
IGC’nin toplam tahıl tüketimi ve ticariyle ilgili öngörüleri ise
şöyle; toplam tahıl tüketim miktarı 1.952 milyon ton; dünya
tahıl ticareti 292 milyon ton… Bu öngörüler, Temmuz ayı
öngörüsünden bir miktar daha yüksek.
Kurum, 2014/15 sezonu için dünya buğday üretimini 713
milyon ton olarak öngörürken, tüketimin ise 706 milyon
ton civarında gerçekleşeceğini tahmin ediyor. IGC’nin 31
Temmuz’da sunduğu üretim öngörülerini, Ağustos ayı içerisinde arttırdığını görüyoruz (Temmuz ayı üretim tahmini
702 milyon ton). Geride bıraktığımız sezonda, bu miktarlar tahmini olarak üretimde 713 milyon, tüketimde ise 695
milyon tondu. 2013/14 sezonunda 156 milyon ton olarak
gerçekleştiği tahmin edilen dünya buğday ticaretinin ise
2014/15 sezonunda 146 milyon tona gerileyeceği öngörülüyor.
Diğer ürünlere bakacak olursak; IGC, 2013/14 sezonunda 982 milyon ton olan dünya mısır üretiminin, 2014/15
sezonunda 973 milyon tona gerileyeceğini öngörüyor. Bir
diğer önemli ürün olan pirinçte ise 2014/15 öngörüsü 478
milyon ton.
Üretimdeki artış beklentilerinin devam etmesi dileğiyle…
Derya GÜLSOY
14
September • Eylül 2014
MILLER MAGAZINE
Leading Article
Başyazı
Zübeyde KAVRAZ
The cliché of our lives:
“Education is an obligation!”
Hayatımızın klişesi: “Eğitim Şart!”
Değerli okurlar,
Dear readers,
We present you another good issue. As you know, I try
to share my thoughts arising from a story I am impressed,
an incident or a situation I encounter during our work activities. I would like to make my introduction from a cliché
sentence which we use a lot but cannot apply in our lives;
“Education is an Obligation!”
Is education really an obligation? Just like in other lines
of work, occupations have been brought today majorly
with “from father to son” or “master-apprentice” relationship in our industry. Today lots of people working in the
flour mills or technology producing companies have been
grown with this system we call self-education. Anyway, is
it possible for this process to continue like that?
It is indisputable that self-education has many advantages
especially in terms of practice. It is a priceless education environment that a person spends his/her years personally in
the production process, experience every stage or problem
in the production and provide solutions. However, production or manufacturing is a process including many dynamics
from the laws of physics to chemistry. Experiencing this process personally does not mean evaluating these experiences
within cause and effect relationship all the time. Cause and
effect relationship is the key of stepping up to the next point
and innovation majorly for developing technology. Innovation
is the way to survive in today’s competition environment.
It should be appreciated that our industry has developed
this much although it has not been supported with a sufficient academic education. However, this does not mean
it can be maintained without academic education. We are
operating in the international market, the number of our competitors is increasing each passing day and we are still trying
to survive with “master-apprentice” relationship! Actually this
really is not right to me especially when I see how successful
companies have reached to top. The thing I see is education
and expertise combined with practice. Therefore, I believe
that it is an obligation to support practice of experiencing with
an academic education in today’s conditions.
It has become the number one rule of trade very long
time ago to know what to do why, tell the work done with
reasons and results. If we do not want to wander around
the existing system, I think it's high time for all of us to act
according to that rule.
Bir sonraki sayıda buluşmak üzere…
See you on the next issue…
Best regards…
16
September • Eylül 2014
Yine dolu dolu bir sayıyla sizlerle birlikteyiz. Malum her
ay etkilendiğim bir hikayeden, olaydan ya da çalışmalarımız
esnasında karşılaştığım bir durumdan hareketle sizlerle fikirlerimi paylaşmaya çalışıyorum. Bu yazımda da hep kullandığımız ancak özüne bir türlü nail olmadığımız klişe bir cümle
üzerinden giriş yapmak istiyorum; “Eğitim Şart!”
Gerçekten eğitim şart mı? Diğer tüm iş kollarında olduğu
gibi sektörümüzde de meslekler büyük oranda “babadan
oğula” geçerek ya da “usta çırak” ilişkisiyle gelişip bugünlere geldi. Bugün gerek un değirmenlerinde gerekse teknoloji
üreten firmalarda çalışan birçok insan da alaylı olarak tabir
ettiğimiz bu sistemle yetişti. Peki bu sürecin bu şekilde devam etmesi mümkün mü?
Alaylı sistemin özellikle pratik açısından birçok avantajı olduğu inkar edilemez. Bir insanın yıllarını birebir olarak
üretim sürecinde geçirmesi, üretimdeki her aşamayı veya
sorunu deneyimlemesi ve çözüm geliştirmesi aslında paha
biçilemez bir eğitim ortamı. Ancak üretim ya da imalat, fizik
kanunlarından kimyaya içerisinde pek çok dinamiği barındıran bir süreç. Bütün bu süreci deneyimleyerek görmek,
her zaman deneyimleyip gördüklerini neden sonuç ilişkisi
içerisinde değerlendirebilmek anlamına gelmiyor. Neden sonuç ilişkisi, başta teknoloji geliştirmede olmak üzere bir üst
noktaya geçmenin, yeniliğin anahtarıdır. Yenilik ise günümüz
rekabet ortamında ayakta kalma yoludur.
Sektörümüzün yeterli bir akademik eğitimle desteklenmediği halde bu kadar gelişmesi gerçekten takdir edilmesi gereken bir konu. Ancak bu durum, akademik eğitim olmadan
devam edilebileceği anlamına gelmiyor. Uluslararası pazarda faaliyet gösteriyoruz, rakiplerimizin sayısı her geçen gün
artıyor ve biz hala “usta çırak” ilişkisiyle yola devam etmeye
çalışıyoruz! Doğrusu bu bana hiç doğru gelmiyor, özellikle
de çok başarılı firmaların bu noktaya nasıl ulaştıklarına baktığımda. Çünkü gördüğüm tek şey pratikle birleştirilmiş bir
eğitim ve uzmanlık. Dolayısıyla günümüz koşullarında, pratik deneyimlemenin akademik bir eğitimle desteklenmesinin
zorunluluk olduğu kanaatindeyim.
Neyi neden yaptığını bilmek, yaptığını nedenleri ve sonuçlarıyla anlatabilmek, çok uzun zaman önce ticaretin bir numaralı kuralı haline geldi. Mevcudun üzerinde dolanıp durmak istemiyorsak, bence hepimizin bu kurala göre hareket
etmesinin zamanı geldi de geçiyor.
Saygılarımla…
MILLER MAGAZINE
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
17
Contents
İçindekiler
42
84
96
ROLLS IN THE
FLOUR MILLS
World Barley
Market and Turkey
Grain and Flour
Market in Sudan
Değİrmencİlİkte
Vals Topları
Alternatİf Tahıl
Ürünlerİ Pazarı
Sudan’da Tahıl ve
Un Pazarı
Agricultural Businesses For Cassava Production
20 500
30
in Nigeria
Nijerya’da Manyok Üretimi için 500 Tarım
İşletmesi
thousand-dollar award for Alaska Flour Company
26 91
37
Alaska Flour Company’e 91 bin Dolar ödül
MINISTER EKER: “TMO would intervene in the
market if necessary”
BAKAN EKER:
“TMO gerektiğinde piyasaya müdahale eder”
17 thousand-ton flour aid for Somali
Somali’ye 17 bin ton un yardımı
Advertisement Index
Reklam İndeksi
ALAPALA MAKİNA........................................................................ Ö.K.
ENTİL ENDÜSTRİ YATIRIMLARI ...................................................Ö.K.İ.
SELİS MAKİNA................................................................................... 1
YENAR DÖKÜM SANAYİ.................................................................... 2
PETKUS............................................................................................. 3
ALTUNTAŞ HAVALANDIRMA VE HAYVANCILIK.................................. 4
MEKO MİKRO BİLGİSAYAR ELEKTRONİK KONTROL........................ 5
ALTINBİLEK MAKİNE....................................................................... 6-7
BBCA DEPOLAMA SİSTEMLERİ TARIM İNŞ................................... 8-9
DEĞİRMENCİNİN EL KİTABI............................................................. 10
GRAİN AFRİCA................................................................................. 11
TAPCO............................................................................................. 13
MOLİNO........................................................................................... 15
ABP MC........................................................................................... 21
ABP TDS TAHIL DEPOLAMA SİSTEMLERİ....................................... 23
ABP PERTEN................................................................................... 25
GENÇ DEĞİRMEN MAKİNALARI ..................................................... 27
AYBAKAR DIŞ TİCARET ................................................................. 29
5S MAKİNA ................................................................................ 30-31
SİLOS CORDOBA............................................................................ 33
ÜÇEL SİLO....................................................................................... 35
FRIGORTEC ................................................................................... 37
İDMA................................................................................................ 38
MOLİNO........................................................................................... 39
CONSEGRA..................................................................................... 41
BÜHLER...................................................................................... 48-49
SKF TÜRK SANAYİ........................................................................... 51
ALPSAN........................................................................................... 55
ACITER............................................................................................ 57
PAKETSAN....................................................................................... 63
MY SİLO INSERT........................................................................ 64-65
WAM EURASIA MAKİNE SANAYİ..................................................... 69
BAKER MAGNETİK.......................................................................... 71
ORTAŞ............................................................................................. 79
ENDRESS........................................................................................ 83
DEĞİRMEN MAKİNA...................................................................... 103
TEKNİK DEĞİRMEN MAKİNALARI..........................................104/A.K.İ
UĞUR MAKİNA .............................................................................A.K.
52
Effects of Rolls on Milling
Vals Toplarının Öğütme Üzerine Etkileri
62
Features of Rolls: Advantages and
Disadvantages
Vals Toplarının Özellikleri: Avantaj ve
Dezavantajlar
72
The Increase Expectation in The Production
Increases The Sales Pressure
Üretimdeki Artış Beklentisi Satış Baskısını Arttırıyor
76
El-Hamama is Determined to Maintain Its
Investment Rush
El-Hamama Flour Mill Yatırım Atağını Sürdürmeye
Kararlı
NEWS • HABER
Bunge accelerates its
activities in Australia
..............................................................
Bunge, Avustralya’daki
çalışmalarına hız verdi
With the new port project , Bunge prepares to restrengthen its position in the Australian market in
which the company had assets in different fields
in the past.
Bunge, geçmişte farklı alanlarda varlığa sahip
olduğu Avustralya pazarındaki konumunu, yeni
liman projesiyle yeniden güçlendirmeye hazırlanıyor.
As one of the world’s leading grain traders, Bunge accelerated its activities to regain scale in Australia where it once
owned assets from flour milling to steel. According to the
news from Agrimoney.com; the company plans include a
second port grain terminal, less than a month after opening
its first. The company announced that its Australian subsidiary will build a bulk grain export terminal at Geelong, in the
state of Victoria.
The terminal, which will handle 450,000 tons of grain a
year, will comprise a grain receival facility and three storage
silos, and link to an existing woodchip loading facility at the
port. Bunge Australia general manager Chris Aucote, who is
also president of the Australian Grains Exporters Association,
and was formerly grains representative of the Victorian Farmers Federation, said that the company had received "very
good co-operation" from Geelong's port managers and
added; "We see this investment as being strongly positive.”
Dünyanın önde gelen tahıl tüccarlarından biri olan Bunge, bir zamanlar un değirmenciliğinden çeliğe kadar farklı
alanlarda varlığa sahip olduğu Avustralya’daki pozisyonunu,
yeniden kazanma çabalarını hızlandırdı. Agrimoney.com
kaynaklı habere göre; bu hızlandırma çabaları arasında, ilkinin açılmasının üzerinden 1 aydan kısa bir süre geçmişken
ikinci liman tahıl terminali planı yer alıyor.
Firma, Avustralya’daki iştirakinin Victoria eyaletinde bulunan Geelong bölgesinde yığın tahıl ihracatı için terminal inşa
edeceğini açıkladı. Yılda 450 bin ton tahıl taşıyacak olan terminal, bir adet tahıl alım tesisi ve üç adet de depolama silosundan oluşacak ve limandaki mevcut talaş yükleme tesisine
bağlanacak. Bunge Avustralya Genel Müdürü, Avustralya Tahıl İhracatçıları Birliği Başkanı ve Victoria Çiftçiler Federasyonu
eski temsilcisi olan Chris Aucote; firmanın Geelong’daki liman
yöneticilerinden “çok yardım” aldığını söyledi ve ekledi; “Bu
yatırımı oldukça güçlü bir yatırım olarak görüyoruz.”
CHS sold its port joint venture in Argentina
.......................................................................................................................
CHS, Arjantin’deki liman ortaklığını sattı
As one of the global grain businesses, CHS announced that the company sold a portion of port
joint venture in Necochea, Argentina to Noble Argentina.
Küresel tahıl işletmelerinden biri olan CHS Inc.,
Arjantin Necochea’da bulunan ihracat terminalindeki hissesinin bir kısmını sattığını açıkladı.
As North America's largest farmer-owned company and a
global energy, grains and foods business, CHS Inc. announced
that it sold a portion of port joint venture in Necochea that is a
province of Buenos Aires, Argentina to Noble Argentina S.A.
CHS Argentina currently has 30 percent of Sitio 0 de
Quequen S.A. (Sitio 0). After completing the transaction,
CHS and Noble Argentina that is a subsidiary of Noble
Grain Group Ltd., each will hold 22.75% ownership in Sitio
Kuzey Amerika’nın en büyük çiftçi kooperatifi ve küresel
enerji, tahıl ve gıda işletmesi olan CHS Inc., Arjantin Buenos
Aires’in bir bölgesi olan Necochea’da bulunan ihracat terminalindeki hissesinin bir kısmını Noble Argentina S.A. firmasına
sattığını duyurdu. CHS Arjantin, şu anda “Sitio 0 de Quequen S.A.”nın (Sitio 0) yüzde 30 hissesini elinde bulunduruyor.
İşlemler tamamlandıktan sonra CHS ve Noble Grain Group
Ltd.’nin iştiraki olan Noble Argentina’nın her biri yüzde 22.75
20
September • Eylül 2014
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
0. Other terminal owners are South American grain companies E-Grain SA, A&J Nari SA, Alea y Companía SA and
Lartirigoyen y Companía S.A.
Now being under construction, the first stage of Sitio 0 will
consist of an export terminal with 119 thousand tons of storage capacity and a high-speed loader with 1,200 tons per
hour capability at one pier. A planned second stage would
include an additional pier and 100 thousand tons of storage.
Sitio 0 has the right to use the Quequen port for 45 years.
The first phase is expected to be operational by May 2015.
Necochea is located on the Atlantic Ocean, 528 km
(328 miles) southwest of Buenos Aires at the mouth of the
Quequen Grande River. CHS will use the terminal to load
soybeans, corn, wheat, sorghum, and barley and soybean
meal sourced from the area southeast of Buenos Aires.
hisseye sahip olacak. Terminalin diğer hissedarları arasında
E-Grain SA, A&J Nari SA, Alea y Companía SA ve Lartirigoyen
y Companía S.A gibi Güney Amerika tahıl firmaları yer alıyor.
Şu anda yapım aşamasında olan Sitio 0’ın ilk aşaması, 119
bin tonluk depolama kapasitesine sahip bir ihracat terminalinden
ve tek bir iskelede saatte 1,200 tonluk kapasiteye sahip yüksek
hızda çalışan yükleyiciden oluşacak. Planlanan ikinci aşamada
ise ekstra bir iskele ve 100 bin tonluk depo yer alacak. Sitio 0,
Quequen limanını 45 yıllığına kullanma hakkına sahip. İlk aşamanın Mayıs 2015 gibi faaliyete başlaması bekleniyor.
Necochea, Quequen Grande Nehri’nin ağzında Buenos
Aires’in 528 km (328 mil) kadar güney batısında Atlantik
Okyanusu’nda yer almaktadır. CHS terminali Buenos Aires’in
güney batı bölgesinden alınan soya fasulyesi, mısır, buğday,
sorgum, arpa ve soya küspesi yüklemesinde kullanacak.
Flour Mills of Nigeria
outdoes its competitors
....................................................................
Flour Mills of Nigeria rakiplerine
fark atıyor
As one of the leading flour mills of Nigeria, Flour
Mills of Nigeria Plc continues to surpass its competitors as diversification is maintained.
Nijerya’nın önde gelen un değirmenlerinden
Flour Mills of Nigeria Plc, ürün çeşitlendirmesi
sürdükçe rakiplerini gölgede bırakmaya devam
ediyor.
In Nigerian milling industry, Flour Mills of Nigeria Plc
has remained the biggest player in the flour milling industry even as intense diversification into other sub-sectors
continues.
According to the news from BusinessDay; known with
its widely-attested quality and efficient packaging, the
Golden Penny Flour brand has remained the number one
choice of bakers.
With the inauguration of “West Mills” in September
2012, the firm now boasts of a large number of mills with
a daily wheat grinding capacity of well over 8,000 tons.
Real Sector Watch investigations have shown that the
Golden Penny Noodles brand is the number one choice
of Nigerian consumers who desire to get the best out of
existing noodles. Consumers’ testimony confirms that it
is nutritious, non-sticky; while its taste and texture reflect
high quality wheat flour, which functions as a binding
agent during dough formation.
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
Nijerya değirmencilik sektöründe, Flour Mills of Nigeria
Plc, alt sektörlerdeki yoğun ürün çeşitlendirmesi sürdürüldüğü için un değirmenciliği endüstrisindeki en önemli
oyuncu olarak kalmaya devam ediyor. BussinessDay’da
yer alan habere göre; geniş kitlelerce kalitesi ve etkili paketlemesi kabul edilen Golden Penny Flour markası, fırıncıların bir numaralı tercihi olarak kalmaya devam ediyor.
Eylül 2012’de “West Mills”in açılışını gerçekleştiren firma, günlük 8 bin tonluk buğday öğütme kapasitesine sahip çok sayıda değirmeniyle övünüyor.
Real Sector Watch araştırmaları, mevcut erişte markaları arasında en iyisini almak isteyen Nijeryalı tüketicilerin
bir numaralı tercihinin Golden Penny Eriştesi olduğunu
gösteriyor. Tüketicilerin ürün hakkındaki düşünceleri; ürünün hem besleyici ve yapışmaz olduğunu hem de lezzetinin ve dokusunun hamur yoğurulması esnasında birleştirici madde olarak kullanılan yüksek kaliteli buğday ununu
yansıttığını kanıtlıyor.
September • Eylül 2014
21
NEWS • HABER
500 agricultural businesses
for cassava production
in Nigeria
...........................................................................
Nijerya’da manyok üretimi
için 500 tarım işletmesi
Nigerian government plans to clear a thousand
hectares of 5 thousand-hectare agricultural land
for cassava production in order to increase its
production in the country. If it happens, 500 new
cassava businesses will enter into the market.
Nijerya hükümeti, ülkedeki manyok üretimini arttırmak için 5 bin hektarlık tarım alanının bin hektarını manyok üretimi için temizlemeyi planlıyor.
Bunun gerçekleşmesi halinde yaklaşık 500 yeni
manyok işletmesi pazara adım atacak.
Government officials plan to clear a thousand hectares
of 5 thousand-hectare agricultural land for cassava production. If this plan is realized, 500 businesses making
cassava production with approximately 150 thousand
tons of cassava production capacity will enter into the
market.
According to the news from Businessdayonline.com;
Nigeria Cassava Growers Association (NCGA) Chairman
Segun Adewunmi stated that this would be made possible if the state government firstly does the clearing of
about a thousand hectares of land.
According to Adewumi, about 10 hectares of land
would be apportioned to every identified youth who
would be expected to produce 30 tons per hectare of
cassava to realize about 300 tons. If every of these 500
businesses get 300 tons of cassava, these new businesses will be supplying 150,000 tons annually. This
output is specifically targeted at industries in Ogun State
and neighboring states that use cassava as major raw
material in their production process. This is to solve the
problem of cassava milling plants that produce below
their capacity or go under as a result of not being able to
get sufficient quantities of cassava for their operations.
Nijerya’nın Ogun eyaletinde hükümet yetkilileri 5 bin
hektarlık alandan bin hektarını manyok üretimi için temizleyip hazır hale getirmeyi planlıyor. Eğer bu plan gerçekleşirse yaklaşık 150 bin ton manyok üretim kapasitesine
sahip 500 manyok tarımı yapan işletme pazardaki yerini
alacak.
Businessdayonline.com’un haberine göre; Nijerya
Manyok Üreticileri Derneği (NCGA) Başkanı Segun Adewunmi, bu üretim kapasitesine ulaşmanın eyalet hükümetinin ilk olarak bin hektarlık alanı üretime açması ile
mümkün olacağını belirtti.
Adewumi’ye göre; belirlenen her yeni işletmeciye 300
tonluk üretime ulaşabilmeleri için 10’ar hektarlık alan verilerek hektar başına 30 tonluk üretim bekleniyor. Yeni
açılacak 500 işletmeden her biri 300’er tonluk manyok
üretimi gerçekleştirişe, bu tesislerden yıllık 150 bin ton
ürün tedarik edilecek. Elde edilecek bu üretimin, manyoku üretim süreçlerinde ana hammadde olarak kullanan
Ogun eyaleti ve komşu eyaletlerde gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Yeni projeyle, kapasitelerinin altında üretim yapan veya operasyonları için yeterli manyoka sahip olmayan manyok değirmenciliği tesislerinin sorunlarına çözüm
bulunmuş olacak.
Olam expands its partnership with Sanyo Foods
......................................................................................................................................
Olam, Sanyo Foods ile ortaklığını büyütüyor
Olam International decided to expand its partnership with Sanyo Foods in order to grow its packaged food business in sub-Saharan Africa.
22
September • Eylül 2014
Olam International, Sahra Altı Afrika bölgesindeki paketli gıda işletmesini genişletebilmek için
Sanyo Foods ile ortaklığını büyütme kararı aldı.
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
23
NEWS • HABER
As one of the leading agricultural businesses, Olam International Limited and Sanyo Foods as the third largest
instant noodle producer agreed to expand their partnership. According to this agreement; Sanyo Foods acquired
25.0% stake in Olam’s Packaged Foods business for
US$187.5 million. Olam expects to record a net cash inflow
of US$167.5 million and an addition to reserves of US$80.8
million after the transaction is completed. The transaction is
subject to the conclusion of a definitive agreement and customary closing conditions and is expected to be completed
by the second quarter of 2015 fiscal year.
Önde gelen tarım işletmelerinden olan Olam International Limited ve Japonya’nın en büyük üçüncü hazır erişte
üreticisi olan Sanyo Foods Co. Ltd., mevcut stratejik ortaklıklarını büyütmek için anlaşmaya vardı. Bu anlaşmaya
göre; Sanyo Foods, Olam’ın Paketli Gıda işletmesinin yüzde 25 hissesini 187.5 milyon dolar karşılığında satın aldı.
Olam, bu anlaşmadan 167.5 milyon dolarlık net nakit girişi ve ek olarak da 80.8 milyon dolarlık rezerv elde etmeyi
umuyor. İşlem, kesin anlaşmanın sonuçlarına ve olağan
kapanış koşullarına tabi tutulacak. İşlemlerin, 2015 mali
yılının ikinci çeyreğinde de tamamlanması bekleniyor.
Philippines rejects bids
in 500 thousand-ton rice
tender
.......................................................................
Filipinliler 500 bin tonluk pirinç
ihalesinde teklifleri reddetti
The National Food Authority (NFA) of the Philippines has rejected bids for 500 thousand tons of
25% rice tender due to high prices.
Filipinler Milli Gıda Kurumu (NFA), düzenlemiş
olduğu 500 bin tonluk pirinç ihalesinde verilen
teklifleri yüksek fiyatlardan dolayı reddetti.
The National Food Authority (NFA) of the Philippines has rejected bids for 500 thousand tons of 25% broken white rice
tender due to high prices. According to the news from Reuters; the government allocated around 10.27 billion pesos
(around $234.5 million) for the rice import. NFA received bids
between $460 and $496.75 per ton, while the government set
an undisclosed threshold of $456.6 per ton. The head of the
NFA bidding panel said, "Based on the non-responsive bids,
we can declare a failure of bidding." on the subject. One of the
NFA spokespersons stated that the agency would hold another tender following the rejection of bids. The imports, which
are slated to arrive between September and November, are
expected to strengthen state stockpiles and curtail local retail
rice price hikes in the country.
According to the Philippine Statistics Authority (PSA); the
country is likely to miss its production target of around 19.07
million tons this year by 2%. With possible crop losses over
the next four months, the government has authorized the NFA
to import another 500 thousand tons of rice in addition to already imported 800 thousand tons and today's tender for 500
thousand tons. Therefore, the Philippines is expected to import over 2 million tons of rice this year at zero-percent duty.
Additionally, the private sector can import around 350,000
tons at 40% duty under WTO quota.
24
September • Eylül 2014
Filipinler Milli Gıda Kurumu (NFA), yüksek fiyatlardan ötürü 500 bin tonluk %25 kırık pirinç ihalesindeki teklifleri geri
çevirdi. Reuters’ın haberine göre; Filipinler hükümeti pirinç
ithalatı için 10.27 milyar pezo (yaklaşık 234.5 milyon dolar)
ayırdı. Hükümet ton başına 456.6 dolarlık açıklanmayan eşik
değer oluşturmasına rağmen ton başına 460-496.75 dolar
teklif aldı. NFA teklif paneli başkanı konuyla ilgili, “İhtiyacımıza
yanıt vermeyen tekliflere dayanarak ihalenin iptal olduğunu
bildirebiliyoruz.” dedi.
NFA sözcülerinden biri, bu ihalenin iptalinden sonra
ajansın bir başka ihale açabileceğini belirtti. Eylül ve Kasım ayları arasında ulaşması gereken ithal ürünlerin, devlet stoklarını güçlendirmesi ve ülkede artan yerel pirinç
zamlarını sınırlandırması bekleniyordu. Filipin İstatistik
Kurumu’na (PSA) göre; ülke, bu sene 19.07 milyon tonluk
üretim hedefini %2 oranında gerçekleştiremeyecek. Hükümet, önümüzdeki dört ay içerisindeki gerçekleşebilecek
muhtemel ürün kaybı nedeniyle NFA’yı 500 bin ton pirinç
ithalatı konusunda yetkilendirdi. Ülke halihazırda 800 bin
ton ithalat yapmış ve iptal edilen 500 bin tonluk için de
onay vermişti. Bu yüzden Filipinler’in yüzde sıfır gümrük
vergisi ile 2 milyon tonluk pirinç ithalatı yapması bekleniyor.
Bunlara ek olarak özel sektör DTÖ kotası adı altında 350
bin ton ithalat yapabiliyor.
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
25
NEWS • HABER
Central Milling Company
heads for sprouted grain
.......................................................................
Central Milling Company
filizlenmiş tahıla yöneliyor
As one of the oldest businesses in the state of
Utah in U.S., Central Milling Company heads for
sprouted grain by considering the demand for
healthy food consumption.
ABD’nin Utah eyaletinin en eski işletmelerinden
bir olan Central Milling Company, sağlıklı gıda
tüketimine yönelik talebi göz önüne alarak filizlenmiş tahıla yöneliyor.
As one of the biggest organic flour suppliers in the
country, Central Milling Company announced that it is
starting to place emphasis on developing sprouted grain
from its wheat varieties. According to the news by Kevin
Opsahi from HJNews.com; these sprouted grains would
help bakers create bread that is thought to be a healthy
alternative to many of the packaged varieties in grocery
stores.
A spouted grain is the one that is harvested before
the shoot turns into a full-fledged plant. While it is
agreed that a sprouted grain is a healthier alternative
to the grains used to make white bread, pasta and
rice; nutritionists are debating over its overall health
impacts.
Founded in 1867 in Logan, Utah; Central Milling
Company is one of the biggest organic flour suppliers
in the country. Also known as the longest continually
running business in Utah, the facility can store about
3.6 million pounds of raw wheat in 11 silos, and 10-15
truckloads of wheat come into the facility every day.
26
September • Eylül 2014
ABD’deki en büyük organik un tedarikçilerinden biri
olan Central Milling Company, geliştirdiği buğday çeşitlerinden filizlenmiş tahıl üretimine ağırlık vermeye başladığını duyurdu. HJNews.com’dan Kevin Opsahi’nin haberine
göre; bu filizlenmiş tahıllar, marketlerdeki paketli ekmek
çeşitlerine karşı sağlıklı bir alternatif olması beklenen ekmeğin üretiminde fırıncılara yardımcı olacak.
Filizlenmiş tahıl, bitki tam olgunlaşmadan önce hasat
edilen kısmı oluşturuyor. Filizlenmiş tahılın beyaz ekmek,
makarna ve pirinç yapımında daha sağlıklı bir alternatif
olduğu konusunda anlaşmaya varılmışken bazı beslenme
uzmanlarının, sağlık üzerindeki genel etkileri konusundaki
tartışmaları hala sürüyor.
1867’de Utah Logan’da kurulmuş bir un ve tahıl değirmeni olan Central Milling Company, ülkedeki en büyük
organik un tedarikçilerinden biri. Aynı zamanda Utah eyaletindeki en uzun faaliyet süresine sahip işletme olarak
bilinen Central Milling’in tesisi, sahip olduğu 11 siloda 3.6
milyon pound ham buğday depolayabiliyor ve tesise her
gün 10-15 kamyon buğday yükü getiriliyor.
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
27
NEWS • HABER
91 thousand-dollar award
for Alaska Flour Company
.........................................................................
Alaska Flour Company’e 91 bin
Dolar ödül
United States Department of Agriculture
(USDA) awarded Alaska Flour Company as the
only commercial flour mill in Alaska with 91
thousand dollars.
Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı
(USDA), Alaska’daki tek ticari un değirmeni olan
Alaska Flour Company’i 91 bin Dolar’la ödüllendirdi.
As an artisan flour company based out of Delta Junction, the flour mill called as Alaska Flour Company has
been awarded $91,100 from the United States Department of Agriculture as a grant.
Co-founder of Alaska Flour Company Bryce Wrigley
said, "We are really hopeful that this will help us develop our market," about the subject. Wrigley says that
together with his wife he plants the grain, harvests it,
makes it into flour and distributes it; although the two
work full time jobs. Besides
Wrigley states that they plan
to use the grant money to
offset costs of an expanding
business by creating more attractive packaging and paying
for travel involved with developing new buyers.
According to the USDA; the
Alaska Flour Company is the
only commercial flour mill in
Alaska. It specializes in highquality, artisan, stone-ground
barley flour and barley cereals.
The company's product
range includes flour, barley
cereal and pancake mix.
28
September • Eylül 2014
Delta Junction’ın dışına kurulmuş küçük bir esnaf işletmesi olan Alaska Flour Company isimli un değirmeni, hibe
olarak Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı’nca 91
bin 100 dolarla ödüllendirildi. Alaska Flour Company kurucu ortağı Bryce Wrigley, konuyla ilgili “Bu ödülün pazarımızı
geliştirmemize yardım edeceğini umuyoruz.” dedi. Wrigley,
eşiyle birlikte her tam zamanlı işlerde çalışmalarına rağmen
tahılı ektiklerini, hasadını yaptıklarını, una dönüştürüp dağıtımını yaptıklarını anlatıyor. Ayrıca Wrigley; hibe edilen parayı, daha çekici ambalajlar
yaratmada ve yeni alıcılarla
bağlantı sağlamak için yapılan seyahatlerde kullanarak
işletmeyi büyütmeyi planladıklarını da belirtti.
USDA’ya göre; Alaska
Flour Company, Alaska
Eyaletinde bulunan tek ticari
un değirmeni konumunda.
Firma; yüksek kalite, el yapımı, taş değirmende öğütülmüş arpa unu ve arpa
tahılında uzmanlaşmış. Değirmenin ürün yelpazesinde
ise un, arpa ve krep karışımı
bulunuyor.
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
29
NEWS • HABER
Export route of Turkish
producers is
U.S. and Africa
....................................................................
Türk üreticilerin ihracat rotası
ABD ve Afrika
The problems experiences in Middle Eastern
countries that have an important place on the
grain and pulses export of Turkey, caused producers to focus on new markets in the export.
New target markets of the grain and pulses producers are U.S. and Africa.
Türkiye’nin hububat ve bakliyat ihracatında
önemli bir yere sahip olan Ortadoğu ülkelerinde
yaşanan sorunlar, üreticilerin ihracatta yeni pazarlara odaklanmasına neden oldu. Hububat ve
bakliyat üreticilerinin yeni hedef pazarları ABD ve
Afrika.
Coming together at the Board of Directors Meeting of
Southeastern Anatolia Cereals, Pulses, Oil Seeds and
Products Exporters Union; the leading representatives
of grain and pulses industry evaluated the January-July
period export amounts. At the meeting in which 2014
objectives were reviewed, the effects of the recent incidents occurring in neighboring countries on the exports
were discussed and it was decided to increase the support to the studies conducted for accelerating the activities related with the American, African, Far Eastern, EU
countries and other markets.
Chairman of the Union Mahsum Altunkaya said the following on his statement after the meeting: “We decided to
accelerate the activities conducted for finding new markets
by negotiating the industrial problems and solutions for
them and increase the support especially for our promoting
group. Of course we follow the recent negative incidents
experienced in Iraq as one of our largest markets closely.
However, our alternative market researches continue as our
exporters do not work single market-oriented. We will maintain our activities in order to strengthen our market share
in Africa, America, Far East and Middle Eastern countries.
We think that we will reach the year-end figures we aimed.”
30
September • Eylül 2014
Güneydoğu Anadolu Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin Yönetim Kurulu
Toplantısı’nda bir araya gelen hububat ve bakliyat sektörünün önde gelen temsilcileri, Ocak- Temmuz dönemi
ihracat rakamlarını değerlendirdi. 2014 yılı hedeflerinin
gözden geçirildiği toplantıda, son dönemlerde komşu ülkelerde gelişen olayların ihracat üzerindeki etkileri masaya yatırılarak Amerika, Afrika, Uzakdoğu, AB ülkeleri ve
diğer pazarlarla ilgili çalışmalara hız verilmesi yönünde
yürütülen çalışmalara desteğin arttırılması kararlaştırıldı.
Birliğin Yönetim Kurulu Başkanı Mahsum Altunkaya,
toplantı sonrası yaptığı açıklamada şunları dile getirdi: “Sektörel sorunlar ve bunlarla ilgili çözüm önerilerini
görüşerek yeni pazarlar bulunması yönünde yürütülen
çalışmaların hızlandırılmasına ve özellikle tanıtım guruplarımıza desteğin arttırılmasına karar verdik. Elbette son
dönemlerde en büyük pazarlarımızdan birisi olan Irak’ta
yaşanan olumsuzlukları dikkatle izliyoruz. Ancak ihracatçılarımız tek bir pazar odaklı çalışmadığı için alternatif pazar arayışlarımız sürüyor. Afrika, Amerika, Uzakdoğu ve
Ortadoğu ülkelerindeki pazar payımızı güçlendirmek için
çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Hedeflediğimiz yılsonu rakamlarına ulaşacağımızı düşünüyoruz.”
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
31
NEWS • HABER
32
September • Eylül 2014
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
33
NEWS • HABER
MINISTER EKER:
“TMO would intervene in
the market if necessary”
.....................................................................
BAKAN EKER:
“TMO gerektiğinde piyasaya
müdahale eder”
Stating that agriculture has to be supported;
Food, Agriculture and Livestock Minister Mehmet
Mehdi EKER indicated that they gave the possibility of regulating the market when necessary to
Turkish Grain Board (TMO) as the market intervention agency.
Tarımın desteklenmek zorunda olduğunu belirten Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet
Mehdi EKER, Toprak Mahsulleri Ofisi’ne (TMO),
piyasaya müdahale kurumu olarak gerektiğinde
piyasayı düzenleme imkânı verdiklerini belirtti.
Coming together with the Economy Minister Nihat
Zeybekci and Turkish Exporters' Assembly (TIM) Delegation; Food, Agriculture and Livestock Minister Mehmet
Mehdi EKER made some assessments on the topics on
the agenda for the members of the press during a meeting. Stating that agriculture is supported in any country excluding New Zealand, Minister Eker reminded that
there was a frost on night of 30 March and added: “65
provinces of Turkey were affected from that. Although we
took some precautions but the system was affected. If
you say this is a completely liberal policy and that I won’t
support this, you will risk and expose not only your producer group but also your production system to danger.
Therefore, we need to support them. We only give the
possibility of regulating the market to Turkish Grain Board
by intervening in the market when necessary.”
Mentioning also on the possibility of more agricultural
product export to Russia; Food, Agriculture and Livestock Minister Eker said: “Russian Federation has an attitude of not buying products from one market and directing to other markets due to the political and commercial
reasons. We will evaluate whether we can make an additional supply in here by considering our other markets.”
34
September • Eylül 2014
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Heyeti ile bir araya gelen Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, toplantı esnasında basın mensuplarına gündemdeki konulara ilişkin
değerlendirmelerde bulundu. Yeni Zelanda dışında dünyada her ülkede tarımın desteklendiğini ifade eden Bakan
Eker, 30 Mart gecesi bir don olayının meydana geldiğini
hatırlattı ve şunları ekledi: “Türkiye’nin 65 vilayeti bundan
etkilendi. Tedbirler aldık, bunlara rağmen sistem etkilendi. Siz bütünüyle buna liberal politika derseniz, ben bunu
desteklemeyeceğim derseniz, siz sadece üretici kitlesini
değil üretim sisteminizi de belirli bir şekilde tehlikeye maruz bırakırsınız, risk altına alırsınız. Onun için biz bunları
desteklemek durumundayız. Sadece Toprak Mahsulleri
Ofisi’ne gerektiğinde piyasaya müdahale ederek piyasayı
regüle edebilme imkân veriyoruz.”
Rusya’ya olası daha fazla tarım ürünü ihracatı konusuna da değinen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker,
“Rusya Federasyonu’nun siyasi veya ticari sebeplerle bir
pazardan mal almama, başka bir pazara yönelme gibi bir
tutumu var. Biz burada diğer pazarlarımızı da dikkate almak suretiyle bir ilave tedarik yapıp yapamayacağımıza
bakıp değerlendireceğiz.” dedi.
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
35
NEWS • HABER
Sezon Pirinc Chairman of the Board
Mehmet Erdogan:
“Long-term food import
would kill the production”
............................................................................
Sezon Pirinç Yönetim Kurulu Başkanı
Mehmet Erdoğan:
“Uzun vadede gıda ithalatı
üretimi öldürür”
After the increase in the food prices in Turkey that
has a harsh year in terms of agriculture, Central
Bank Chairman Erdem Basci called for imports.
Making a statement for this call, Sezon Pirinc
Chairman of the Board Mehmet Erdogan stated
that long-term import would strategically mean
only supporting Western farmers and made the
warning of “it would destroy the Turkish producers in the long-term”
Tarımda zor bir yıl geçiren Türkiye’de gıda fiyatlarının artması üzerine Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, ithalat çağrısı yaptı. Bu çağrıya karşı
bir açıklama yapan Sezon Pirinç Yönetim Kurulu
Başkanı Mehmet Erdoğan, stratejik olarak uzun
vadede ithalatın sadece Batılı çiftçiyi desteklemek anlamına geleceğini kaydederek “Uzun vadede Türk üreticiyi yok eder” uyarısında bulundu.
The Chairman of the Board of Sezon Pirinc as one of the
leading companies of the Turkey’s grain and pulses industry,
Mehmet Erdogan made important statements on the precautions of making import against the increasing food prices
in Turkey. Stating that food prices in Turkey are higher compared to the other producer countries, Erdogan said; “The
biggest reason of this is that the production input is much
higher than other countries.” Telling that when the input cost
is reviewed, it is seen that the cost of energy and water is
high and the input has higher prices as a great part of the
fertilizer is imported, Mehmet Erdogan added: “Seed is already imported in small amounts. Therefore, this results in
a cost. When we review the yield average, we have a yield
lower than the West. Products cost a lot for the producers.”
Stating that he agreed with the concerns of the Central
Bank Chairman Erdem Basci on decreasing the inflation,
Mehmet Erdogan said; “If the priority target is decreasing the
inflation, imports can be made in order for decreasing the
domestic prices. I believe that it can be realized in the shortterm although I do not approve it in principle.” However stating that import is not correct in the long-term strategically,
Erdogan said that food import in the long-term would stop
Turkey’s domestic production.
36
September • Eylül 2014
Türkiye'nin bakliyat ve hububat sektörünün öncü şirketlerinden Sezon Pirinç Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet
Erdoğan, Türkiye’de giderek artan gıda fiyatlarına ilişkin
ithalat yapılması yönündeki önlemlerle ilgili olarak önemli
açıklamalarda bulundu. Türkiye’deki gıda fiyatlarının, üretici diğer ülkelere kıyasla yüksek olduğunu belirten Erdoğan,
“Bunun en büyük nedeni üretim girdilerinin diğer ülkelerden
çok daha yüksek olmasıdır” dedi. Girdi maliyetlerine bakıldığında, enerji ve suyun maliyetinin fazla olduğunu, gübrenin önemli bir kısmının da ithal olması nedeniyle girdilerin
yüksek fiyat tuttuğunu söyleyen Mehmet Erdoğan, şunları
ekledi: “Tohum zaten ithal ediliyor. Bu nedenle de bir maliyet
çıkıyor. Verim ortalamasına baktığımızda Batı’dan düşük bir
verimliliğimiz var. Üretici ürünü pahalıya mal ediyor.”
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın enflasyonu düşürmek anlamındaki kaygılarına katıldığını belirten Mehmet
Erdoğan, “Öncelikli hedef enflasyonu düşürmek yönünde
ise içerdeki fiyatları düşürmek için ithalat yapılabilir. Prensip
olarak doğru bulmasam da kısa dönemli olarak yapılabileceğine inanıyorum” dedi. Ancak uzun dönem için ithalatın
stratejik olarak doğru olmadığını kaydeden Erdoğan, uzun
vadede gıda ithalatı yapmanın Türkiye’nin kendi üretimini
durduracağını söyledi.
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
37
NEWS • HABER
Journey from fingerprint
to the purest product in
wheat
.......................................................................
Buğdayda parmak izinden en
saf ürüne yolculuk
Transitional Zone Agricultural Research Station
Biotechnology Laboratory fingerprints 450 seed
variety for obtaining the best, purest and cleanest
product.
Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü Bioteknoloji Laboratuvarı, en iyi, saf ve temiz ürün
üretmek için 450 tohum çeşidinin parmak izlerini
çıkarıyor.
Transitional Zone Agricultural Research Station Biotechnology Laboratory in Eskisehir tries to obtain the
best, purest and clean products by fingerprinting the
450 wheat varieties. Stating that DNA samples were
taken from the products in order to determine the pure
varieties, Department Head of Biotechnology Ozcan
Yorgancilar emphasizes that they operated some studies on plant genetics and created solutions for the factors such as resistant and diseases.
Telling on his statement for Anadolu Ajansi that around
450 seed varieties are similar to each other, Yorgancilar
says: “You cannot separate them easily. Their appearances are similar but it is not hard to find out the genetic
differences. Crops also have ‘fingerprints’ like human
beings. We can ‘fingerprint’ these seeds
by isolating their proteins. You do obtain
a pure seed with this
useful system.
Others may lay claim
on a variety you produce but it can proved
that it belongs to you
when you ‘fingerprint’
the variety. No one will
lay claim on your product. You can prove
whether the variety is
a mixed one or it belongs to us or right
variety is given to the
farmer or not.”
38
September • Eylül 2014
Eskişehir’de bulunan Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma
Enstitüsü Bioteknoloji Laboratuvarı, 450 buğday tohumunun parmak izini çıkararak en iyi, saf ve temiz ürünleri
elde etmeye çalışıyor. Saf çeşitleri saptamak için ürünlerden DNA örnekleri alındığını belirten Bioteknoloji Bölüm
Başkanı Özcan Yorgancılar, bitkilerde genetik çalışmalar
yaptıklarını ve dayanıklılık, hastalık gibi etkenler konusunda çözüm ürettiklerini vurguluyor.
Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada sayısı 450’yi bulan tohum çeşitlerinin birbirine çok benzediğini anlatan
Yorgancılar, şunları aktarıyor: “Bunları kolay kolay ayırt
edemiyorsunuz. Dış görünüşleri birbirine benziyor fakat
genetik olarak farklılığı anlamak güç değil. İnsanların nasıl
parmak izi varsa bitkilerin de ‘parmak izi’ var. Bu tohumların proteinlerini izole
ederek ‘parmak izleri’ni
rahatlıkla çıkarabiliyoruz.
Çok yararlı olan bu sistemle saf bir tohum elde
ediyorsunuz. Ürettiğiniz
bir çeşidi başkaları sahiplenebilir fakat bunun
‘parmak izi’ni çıkardığınız
zaman çeşidin size ait
olduğu kanıtlanır. Kimse
sizin ürününüzü sahiplenemez. Çeşidin karışık
olup olmadığını ya da o
çeşidin bize ait olup olmadığını veya çiftçiye
doğru çeşit verilip verilmediğini bu şekilde ispat
edebilirsiniz.”
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
17 thousand-ton flour aid
for Somali
........................................................................
Somali’ye 17 bin ton
un yardımı
Turkish Grain Board (TMO) will make flour aid equivalent
to 50 thousand tons of bread wheat to the regions affected
from the drought majorly in Somali and the east of the African continent within the decision of the Council of Ministers. The statement made by TMO on the subject includes
as following: “Our organization has been appointed to grant
flour equivalent to 50.000 tons of bread wheat for the disaster victims affected from the drought experienced majorly in Somali and the east of the African continent with the
Decision of Council of Ministers dated as 10.08.2011 and
numbered as 2011/2148 that was published on the Official Gazette dated as 17.08.2011 and numbered as 28028.
Within this scope; 112.000 tons of flour in total has been
delivered to the Somalian people in cooperation with the
Turkish Red Crescent until today. on the other hand; the
production and delivery of 5.000 tons of flour demanded by
the Turkish Red Crescent for sending to Somali has started
at Derince Port on 12.08.2014.”
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), Bakanlar Kurulu kararı çerçevesinde başta Somali olmak üzere Afrika kıtasında kuraklıktan etkilenen bölgelere 50 bin ton ekmeklik buğday karşılığı
un yardımı yapacak. TMO’dan konuyla ilgili yapılan açıklamada şunlara yer verildi: “Kuruluşumuz, 17.08.2011 tarihli
ve 28028 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 10.08.2011
tarihli ve 2011/2148 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile başta
Somali olmak üzere Afrika Kıtası'nın doğusunda yaşanan
kuraklık afetinden zarar gören afetzedeler için 50.000 ton
ekmeklik buğday karşılığı unu hibe ile görevlendirilmiştir. Bu
kapsamda bugüne kadar; Türk Kızılayı ile iş birliği içerisinde toplam 12.000 ton un, Somali halkına ulaştırılmıştır. Diğer taraftan; Türk Kızılayı tarafından Somali'ye gönderilmek
üzere talep edilen 5.000 ton unun imalat ve sevkiyatına,
12.08.2014 tarihinde Derince Limanı'ndan başlanmıştır.”
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
39
NEWS • HABER
40
September • Eylül 2014
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
41
NEWS • HABER
Buhler empowers pulses
processors with 150-year
experience
........................................................................
Bühler bakliyatçıları 150 yıllık
tecrübeyle destekliyor
Pulses processors benefit from over 150 years
of Buhler’s expertise and experience to improve
their productivity and yield.
Bakliyat üreticileri, üretim ve verimlilikleri arttırmak için Bühler’in 150 yıllık uzmanlığından ve
tecrübesinden yararlanıyor.
The Buhler Group, a global leader in food processing and optical sorting solutions, continues to underpin
excellence in the treatment of pulses by offering cutting edge technology at every stage of the production
process, from pre-cleaning, cleaning, grading, hulling,
drying and splitting, through to optical sorting, polishing and final bulk packing, for the world’s vast array of
pulse products. Specializing in turnkey as well as individual solutions, Buhler represents the perfect technology partner for pulse processors everywhere.
Gıda işleme ve optik ayıklama çözümlerinde küresel
bir lider olan Bühler Group; dünyadaki geniş bakliyat
ürün dizileri için ön temizleme, temizleme, sınıflandırma,
kabuk çıkarma, kurutma, yarma, optik ayıklama, parlatma ve nihai yığın paketleme gibi üretim sürecinin tüm
aşamalarında son teknoloji ürünlerini sunarak bakliyat
uygulamalarında mükemmelliği desteklemeye devam
ediyor. Bireysel çözümlerin yanı sıra anahtar teslim projelerde de uzmanlaşan Bühler, dünyanın her yerindeki
bakliyat işleyicileri için mükemmel bir teknoloji ortağı olduğunu gösteriyor.
Buhler’s dedicated pulse processing equipment has
been developed to handle all types of pulses. The stateof-the-art technology overcomes the various adhesive
forces within the grain, with minimum loss of the endosperm and produces the optimum in finished product yield and quality. Each individual component of
Buhler’s complete pulse processing line offering, such
as Buhler’s Pulsroll AIHI, which gives exceptional hulling
performance with minimum loss of cotyledon with skin,
is designed to operate with lower energy consumption
and easier, smoother operation.
Bühler’in özel bakliyat işleme ekipmanları, tüm bakliyat çeşitlerinin işlenmesi için geliştirilmiş durumda. En
son teknoloji ürünleri, minimum endosperm kaybı ile
tahıl içerisindeki çeşitli yapışkan kuvvetleri aşarak nihai üründe verim ve kaliteyi arttırıyor. Bühler’in Pulsroll
AIHI gibi minimum kotiledon kaybıyla olağanüstü kabuk
soyma performansı sağlayan tam bakliyat işleme hattı
sunan her bir bileşeni, düşük enerji tüketimi ve kolay ve
sorunsuz çalışma prensibiyle işleyecek şekilde tasarlanmıştır.
For the drying of incoming raw materials, or for pulses
at other stages in the intricate pulse production process, Buhler designed its Pulse Dryer, to give uniform
and consistent drying performance. As a stand-alone
piece of equipment or as part of Buhler’s turnkey solution, the Pulse Dryer consistently delivers efficiency,
Bühler, gelen hammaddenin kurutulması ya da karışık
bakliyat üretim süreçlerinin diğer aşamalarındaki bakliyat için değişmez ve istikrarlı kurutma performansı elde
etme olanağı sağlayan Bakliyat Kurutucusunu tasarladı.
Tek başına çalışan bir ekipman veya Bühler’in anahtar
teslim çözümünün bir parçası olarak kullanılabilecek
42
September • Eylül 2014
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
yield and final end-product quality.
As pulse quality is often defined by appearance and
by the absence of foreign material, Buhler has perfected a range of equipment to support this. The Buhler
Destoner ensures the removal of even the smallest of
stones from incoming material, while the Buhler Gravomat Density Grader machine can be fed with 10 tons of
product per hour and separate out 85% of the input into
valuable grain. For the ultimate in peace of mind, the
Buhler SORTEX optical sorting solutions remove even
the most subtle light and dark color defects, spots,
damaged or blemished grains and foreign materials.
Buhler expresses the following on its written statement on the subject: “Understanding evolving customer
and market requirements is a key factor and Buhler’s
experience with these extends far beyond the pulse industry. Knowledge of the intricacies involved in each
stage of handling processes, not only for pulses but for
sesame, spices, rice and more, coupled with the versatility of solutions Buhler can offer, support a wide range
of processors in their bid to increase yield and ensure
a more profitable product, clean and free from foreign
material, time and time again.”
bakliyat kurutucusu, istikrarlı randıman, verim ve nihai
ürün kalitesi sunmaktadır.
Bakliyat kalitesi genellikle görünüş veya yabancı
materyalden arınmış olmakla ifade edildiği için Bühler,
bunu desteklemek adına ekipman yelpazesini kusursuzlaştırdı. Bühler taş ayırıcı, gelen hammaddeden en
ufak taşların bile ayıklanmasını sağlarken, Bühler Gravomat Yoğunluk Düzenleyici makinesi saatte 10 ton
ürünle beslenebilmekte ve girdinin yüzde 85’ini değerli
tane olarak ayırabilmektedir. Gönül rahatlığıyla kullanabilecek Bühler SORTEX optik ayıklama çözümleri de
en ince, açık ve koyu renk kusurlarını, lekeleri, bozuk
veya lekelenmiş taneleri ve yabancı maddeleri ortadan
kaldırabilmektedir.
Bühler konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada şunları
ifade etmektedir: “Değişen müşteri ve pazar gereksinimlerini anlamak önemli bir faktördür ve Bühler’in bu
gereksinimlerle olan tecrübesi de bakliyat endüstrisini
aşmaktadır. Sadece bakliyat için değil aynı zamanda susam, baharat, pirinç ve diğer ürünler için de her bir işleme sürecinde yer alan incelikleri çok yönlü çözümleri ile
birleştiren Bühler; verimi arttırmak ve tekrar tekrar daha
karlı, temiz ve yabancı maddeden arınmış ürün elde etmek için çok sayıda işleyici firmaya teklif sunup onların
tekliflerini destekleyebilir.”
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
43
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
44
September • Eylül 2014
MILLER MAGAZINE
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
rolls in Flour Milling and
Their Effects on GRINDING
Değİrmencİlİkte Vals
Topları ve Öğütmeye Etkİsİ
Flour milling is defined mainly with grinding process. Grinding is the process in which wheat kernel is separated from the husk and the germ and
the endosperm is transformed into particles. Wheat passes through many
operations until this grinding stage but rolls realized the grinding process
which is the basis of milling.
Un değirmenciliği, temelde öğütme işlemiyle tanımlanmaktadır. Öğütme ise buğday tanesinin kabuk ve rüşeym kısımdan ayrılması, un olarak
tanımladığımız endosperm kısmının ise parçacıklar haline getirilmesi işlemidir. Buğday bu öğütme aşamasına gelene kadar pek çok işlemden
geçmektedir ancak değirmenciliğin temeli olan öğütme işlemini vals topları gerçekleştirmektedir.
Grinding process in the mills is defined
as the separation of kernel from husk and
germ by passing through different stages.
The most important element in this stage
is the rolls that realize the grinding process. Each parameter related with the
rolls is significantly effective on quality,
yield, tonnage and energy usage. Therefore, selection of the right rolls and making proper adjustments related with the
rolls is significantly important. Thus, we
tried to find the answers for the mostly
wondered about the rolls on this issue.
Experts states on the subject that there
are some universal consent rules based
on the long experiences about the features of the rolls and their adjustments
during practice but the real important
thing is experience as there are too many
elements affecting the process.
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
Değirmenlerde öğütme işlemi, tanenin
kabuk ve ruşeym kısımlarının değişik aşamalardan geçerek endospermden ayrılması olarak tanımlanmaktadır. Bu aşamadaki en önemli eleman ise öğütme işlemini
gerçekleştiren vals toplarıdır. Vals toplarıyla
ilgili her parametre kalite, randıman, tonaj
ve enerji kullanımı üzerinde son derece
etkilidir. Bu yüzden topların doğru seçilmesi ve toplarla ilgili ayarlamaların doğru
yapılması son derece önemlidir. Biz de bu
ayki sayımızda, vals toplarıyla ilgili merak
edilenlere cevap bulmaya çalıştık. Konuyla
ilgili uzmanlar, vals toplarının özellikleri ve
uygulama esnasındaki ayarları hakkında
uzun yılların tecrübelerine dayanan bazı
genel geçer kuralların bulunduğunu ancak
süreci etkileyen çok fazla unsur olduğundan asıl önemli olanın deneyim olduğunu
belirtiyor.
September • Eylül 2014
45
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
“People produce
the flour,
not the machines”
....................................................................
“Unu makİneler değİl
İnsanlar üretİr”
Known for his breakage equation for roller milling, Prof. Dr. Grant CAMPBELL emphasizes especially
experience and knowledge while giving information on rolls and milling process. Campbell explains his
view as following: “It is not the flour milling technology that produces the flour that quietly underpins
the quality and affordability of much of the food industry; it is the people who design and operate the
flour mills.”
Valsli öğütme için geliştirdiği kırılma denklemiyle tanınan Prof. Dr. Grant CAMPBELL, vals topları ve
öğütme süreciyle ilgili bilgi verirken özellikle tecrübe ve bilgi birikimine vurguda bulunuyor. Campbel,
bu görüşünü şu sözlerle dile getiriyor: “Gıda endüstrisinin kaliteli ve ekonomik üretime ulaşmasını
sağlayan unu üreten, un değirmenciliği teknolojisi değildir; bunu yapan un değirmenlerini tasarlayan
ve çalıştıran kişilerdir.”
Taking office in Huddersfield University as Professor of
Chemical Engineering a while ago; Prof. Dr. Grant CAMPBELL is known for his studies on wheat features and
grinding process in roller mills. Prof. Dr. CAMPBELL, who
will establish the Centre for Cereal Process Engineering
at Huddersfield University where he took office, states
that grinding and screening are the two most important
processes in the mills.
Bir süre önce Huddersfield Üniversite’nde Kimya Mühendisliği Profesörü olarak göreve başlayan Prof. Dr. Grant
CAMPBELL, buğday özellikleri ve valsli değirmenlerdeki
öğütme süreciyle ilgili çalışmalarıyla tanınıyor. Göreve başladığı Huddersfield Üniversite’nde Tahıl İşleme Mühendisliği Merkezi’ni kuracak olan Prof. Dr. CAMPBELL, öğütme
ve elemenin değirmendeki en önemli iki süreç olduğunu
belirtiyor.
Giving information on the effects of rolls in the milling
process, CAMPBELL expresses that there are many parameters related with the adjustments of the rolls in this
process and these parameters have important effects
on quality and yield. However; emphasizing that not all
of the adjustments can be made systematically, Prof.
Dr. CAMPBELL draws attention to the experience and
knowledge. Campbell explains his view as following: “It
is not the flour milling technology that produces the flour that quietly underpins the quality and affordability of
much of the food industry; it is the people who design
and operate the flour mills.” Grant CAMPBELL answers
our questions on rolls and their roles on milling process.
Vals toplarının öğütme sürecindeki etkileri hakkında bilgi veren CAMPBELL, bu süreçte vals topu ayarlarıyla ilgili
birçok parametre olduğunu, bu parametrelerin de kalite
ve verimlik üzerinde çok önemli etkilere sahip olduğunu
ifade ediyor. Ancak vals toplarıyla ilgili tüm ayarların sistematik bir şekilde yapılamayacağını da vurgulayan Prof.
Dr. CAMPBELL, özellikle tecrübe ve bilgi birikimine dikkat
çekiyor bulunuyor. Campbel, bu görüşünü şu sözlerle dile
getiriyor: “Gıda endüstrisinin kaliteli ve ekonomik üretime
ulaşmasını sağlayan unu üreten, un değirmenciliği teknolojisi değildir; bunu yapan un değirmenlerini tasarlayan
ve çalıştıran kişilerdir.” Grant CAMPBELL, vals topları ve
öğütme sürecindeki rolleriyle ilgili sorularımızı yanıtlıyor.
46
September • Eylül 2014
MILLER MAGAZINE
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
Professor Campbell, firstly could you please introduce yourself? Could you give information on your
studies related with the milling industry?
I have recently joined the University of Huddersfield
as Professor of Chemical Engineering, having previously
spent 19 years teaching chemical engineering at the University of Manchester and undertaking research in cereal
process engineering. My research interests include wheat flour milling, aeration aspects of bread making, and
cereal biorefineries. At Huddersfield I will be leading the
introduction of a new undergraduate degree programme
in chemical engineering, and establishing the Centre for
Cereal Process Engineering to continue these research
themes.
Regarding wheat milling, I have introduced and developed the breakage equation for roller milling as a basis for
studying and interpreting the effects of wheat properties
and roller mill operation on wheat breakage. First Break
is the most critical stage of the flour milling process, as
the particle size distribution produced at First Break determines the flows through the rest of the mill and hence
the overall “mill balance” and flour yield and quality. My
studies have therefore focussed on First Break and on the
effects on breakage of roll gap and roll disposition, and of
kernel hardness, size, shape and moisture content.
Mr. Campbell, could you please tell us what do rolls
mean in milling and why are they important?
The milling of wheat into flour has been a key technology underpinning and influencing Western civilization,
technology and culture for millennia. Over thousands of
years this evolved from the use of saddlestones to rotary querns and eventually to millstones. Then, between
1880-1900, millstones were suddenly displaced by roller
mills, which offered greater versatility and control and,
crucially, were better suited to milling hard wheat which
gave better bread. Modern flour milling is defined by the
use of roller mills within the “gradual reduction process”
in which wheat stocks are repeatedly milled and sifted to
give a high yield of relatively pure white flour. Roller milling and sifting are thus the two central operations in flour
milling; that fact that “milling” refers to the whole process
as well as to just one of these two operations shows that
it is the dominant and more important operation.
What is the effect of rolls on the milling process?
The wheat kernel is a baby plant; it contains the germ
which, if placed in soil and given warmth and water, will
germinate, sending a root down and a shoot up. Once
the shoot pops out of the ground, it can begin to photosynthesise food for the growing plant. However, until
it can photosynthesise its own food, the seed needs an
on-board food supply to get the germination process go-
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
Profesör Campbell öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz? Değirmencilik sektörüyle ilgili çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Tahıl işleme mühendisliği alanında 19 yılımı Manchester
Üniversitesi’nde kimya mühendisliğini öğreterek geçirdikten sonra şu anda Huddersfield Üniversite’ne Kimya
Mühendisliği Profesörü olarak katıldım. Uzmanlık alanım
arasında buğday unu değirmenciliği, ekmek yapımında
havalandırma yöntemleri ve tahıl biyorafinerileri bulunuyor.
Huddersfield Üniversitesi’nde, kimya mühendisliği alanında yeni bir lisans programına liderlik edeceğim ve araştırma konularının devamı için Tahıl İşleme Mühendisliği
Merkezi’ni kuracağım.
Buğday değirmenciliğine gelirsek, buğday özellikleri ve
valsli değirmen operasyonlarının temel olarak buğdayın
kırılması üzerindeki etkilerini araştırıp yorumlayarak valsli
öğütme için kırılma denklemini geliştirdim ve tanıttım. İlk
Kırılma, un değirmenciliğindeki en önemli aşamadır çünkü
ilk kırılmada elde edilen parçacık boyutu dağılımı, değirmenin kalan bölümleri boyunca akışı ve buna bağlı olarak
genel “değirmen dengesi”ni, un verimini ve kalitesini belirler. Bu sebeple de çalışmalarım daha çok İlk kırılma ve
vals aralığı, vals eğilimi, tane sertliği, boyutu, şekli ve nem
içeriğinin kırılma üzerindeki etkileri konusunda yoğunlaşmaktadır.
Sayın Campbell, bize değirmencilikte vals toplarının ne
anlama geldiğini ve neden önemli olduğunu anlatır mısınız?
Buğdayın una öğütülmesi binlerce yıldır Batı medeniyeti, teknolojisi ve kültürünü destekleyen ve etkileyen önemli
bir teknoloji konusudur. Bu öğütülme süreci, binlerce yılda
dönen el değirmenlerinin ve taş değirmenlerin kullanımıyla
geliştirildi. Daha sonra 1880 ve 1900 arasındaki yıllarda
taş değirmenlerin yerini valsli değirmenler almaya başladı.
Valsli değirmenler, taş değirmenlere oranla çok yönlülük
ve daha fazla kontrol imkanı sağlıyordu ve daha iyi ekmek
elde edilen sert buğdayın öğütülmesi için daha uygundu.
Modern un değirmenciliği, “kademeli olarak inceltme süreci” dahilinde valsli değirmenlerin kullanımıyla tanımlanmaktadır. Bu süreçte, buğday stokları yüksek verimli ve
nispeten daha beyaz un elde etmek için tekrar tekrar öğütülmekte ve elenmektedir. Bu yüzden de valsli öğütme ve
eleme, un değirmenciliğindeki iki ana operasyondur; tüm
süreç anlamına gelen “öğütme” gerçeği ise bu iki operasyon içerisinde öğütmenin daha baskın ve önemli bir operasyon olduğunu göstermektedir.
Peki vals toplarının öğütme sürecindeki etkisi nedir?
Buğday çekirdeği ürünün olgunlaşmamış kısmıdır; bu
kısım, toprağa ekilip ısı ve su verildiğinde çimlenen, aşağı kök salan ve uzayan rüşeym kısmını içermektedir. Bitki
toprağın üzerine çıktıktan sonra büyümesi için gerekli olan
gıda için fotosenteze başlayabilir. Fakat kendi gıdasını fo-
September • Eylül 2014
47
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
ing. Thus most of the wheat kernel is endosperm, the
white part on the inside of the wheat kernel, which is food
for the baby plant in the form of starch and protein, and
potentially food for us as well – this is why wheat (and other cereals) are such an important part of the global food
supply. The endosperm is also potentially food for insects
and micro-organisms, so the whole kernel is surrounded
by a protective layer of bran. The purpose of flour milling
is to separate the floury endosperm from the bran.
The effect of rolls is that they break open the wheat
kernel in such a way that the bran tends to stay as large
particles and the floury endosperm breaks into smaller
particles, so that bran and endosperm can be separated
by sifting. By using repeated milling and sifting, a high
yield of relatively pure white flour is obtained using a dry,
and therefore cheap, process.
The wheat kernel features a crease, in which the bran
layers fold in to the centre of the kernel. The rice kernel
does not have a crease, such that for rice, bran can be
separated from endosperm simply by polishing the bran
layers off the outside. For wheat, however, complete separation of bran from endosperm requires breaking open
the wheat kernel in order to remove the crease bran.
Thus the technologies for wheat and rice milling are very
different, which has influenced the technological and social evolution of Western versus Eastern civilisation over
the last several thousand years. However, in recent years
rice debranning technology has been applied as the first
stage in wheat milling, to remove some of the bran prior
to conventional milling, which has given advantages in
terms of improved bread and pasta quality.
What are the types of rolls and according to which
area of usages they vary?
The flour milling process can be divided into two broad
areas, the Break system and the Reduction system. The
Break system typically uses 4-5 sets of fluted rolls with
progressively finer fluting to open up the wheat kernel and
scrape the endosperm from the bran. Flour is endosperm
material smaller than about 200 µm; some flour is produced at each Break stage. The Reduction system takes
the larger endosperm material and uses around 10-12
pairs of smooth rolls to reduce the size of these particles.
Break rolls operate with a gap between the rolls, the size
of which affects the degree of breakage and the effectiveness of scraping of endosperm from bran.
Break rolls also operate under different speeds, with
the fast roll typically rotating around 2.7 times as fast as
the slow roll. Reduction rolls operate without a gap and
with a lower differential of around 1.3:1. Reduction rolls
operate under pressure, which causes a degree of da-
48
September • Eylül 2014
tosentezleyene kadar tohum, çimlenme sürecinin devamı
için yerleşik bir gıda kaynağına ihtiyaç duyar. Bu yüzden
buğday tanesinin çoğu endospermden oluşur; endosperm, olgunlaşmamış bitki içindeki nişasta ve protein formundaki beyaz kısımdır ve buğday tanesinin içinde bulunur. Bu kısım aynı zamanda hepimiz için potansiyel gıdadır
ve bu sebeple de buğday (ve diğer tahıllar) küresel gıda
tedarikinin önemli bir kısmını oluşturur. Endosperm ayrıca
böcek ve mikroorganizmalar için de potansiyel yiyecektir,
bu yüzden tanenin tamamı koruyucu bir kepek tabakası ile
kaplanmıştır. Un değirmenciliğinin amacı da bu unlu endospermi kepekten ayırmaktır.
Vals toplarının etkisine değinirsek; bu toplar buğday tanesini, kepek büyük parçalar halinde kalacak ve unlu endosperm de küçük parçalara ayrılacak şekilde kırmaktadır;
böylece kepek ve endosperm eleme yöntemi ile ayrılabilmektedir. Tekrarlayan öğütme ve eleme işlemleri kullanılarak yüksek verimli ve nispeten beyaz bir un, kuru ve dolayısıyla ucuz bir süreçle elde ediliyor.
Buğday tanesinde, kepek tabakaları tanenin ortasından
katlandığı için iz yapmaktadır. Pirinç tanesinde hiçbir iz bulunmamaktadır, böylece kepeğin endospermden ayrılabilmesi için dışarıdan cilalanması yeterlidir. Fakat söz konusu
MILLER MAGAZINE
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
buğday olduğunda, kepeğin endospermden tamamen ayrılabilmesi ve kepek izinden kurtulmak için buğday tanesinin
kırılarak açılması gerekmektedir. Bu yüzden de buğday ve
pirinç için öğütme teknolojileri birbirinden farklıdır; bu durum
da son birkaç yıldır Batı ve Doğu medeniyetlerinin teknolojik ve sosyal gelişimini etkilemiştir. Fakat son yıllarda pirinç
kepeğini ayırma teknolojisi, geleneksel öğütme işlemleri kullanmadan önce kepeğin ayrılması için buğdayda ilk aşama
olarak uygulanmaktadır ve bu durum geliştirilmiş ekmek ve
makarna kalitesi açısından çeşitli avantajlar sunmaktadır.
Vals çeşitleri nelerdir ve bu çeşitler hangi kullanım
alanına göre farklılık gösterir?
Un öğütme süreci iki ana bölüme ayrılabilir: Kırma sistemi ve İnceltme sistemi. Kırma sistemi genellikle, buğday
çekirdeğinin açılması ve kepeğin endospermden kazınabilmesi için tedricen daha ince yivli 4-5 set yivli vals kullanır.
Un, yaklaşık 200 µm’dan daha küçük endosperm malzemesidir; bazen un her bir Kırma aşamasında üretilmektedir. İnceltme sistemi, en büyük endosperm malzemesini
almakta ve bu parçacıkların boyutunu küçültmek için yaklaşık 10-12 çift düz vals topu kullanmaktadır. Kırma vals
topları, kırılma derecesini ve kepekten endospermi kazıma
etkinliğini etkileyen büyüklüğü, vals topları arasındaki boşlukta yapmaktadır.
mage to the starch granules and hence their susceptibility to enzyme attack and their ability to absorb water.
The final flour is made up of the flours produced at each
Break and Reduction stage; the overall quality of the final
flour depends on the quality and amounts of the flours
produced at each stage.
Kırma vals topları, yavaş vals topları kadar hızlı, genellikle 2.7 kez dönen hızlı vals topları ile farklı hızlarla çalışabilmektedir. İnceltme vals topları, 1.3:1 civarında daha
düşük bir diferansiyelle ve boşluk olmadan çalışmaktadır.
İnceltme valsleri, nişasta taneciklerine ve dolayısıyla onların
hassasiyetine, enzim ataklarına ve su emme kapasitelerine zarar verecek ölçüde basınç altında çalışırlar. Nihai un,
her bir Kırma ve İnceltme aşamasında üretilen undan elde
edilmektedir; nihai unun genel kalitesi, her bir aşamada
üretilen unun kalitesine ve miktarına bağlıdır.
First Break, where the wheat first enters the process,
is the critical control point in the flour milling process, as
the particle size distribution produced at this point determines the flows through the rest of the mill, and hence
the overall “mill balance” and the yield and quality of the
final flour. A wide range of particle sizes can be produced
at this stage, ranging from smaller than 200 µm to larger
than 3000 µm; the bran tends to stay as the larger particles, with adhering endosperm which is subsequently
scraped off, while the smaller particles tend to be mostly
endosperm with a small amount of bran dust. The particle size distribution depends on the design and operation
of the mill, including the roll fluting and the gap between
the rolls, and depends on the wheat properties, in particular hardness.
Buğdayın işlenmeye alındığı İlk Kırma, un öğütme sürecindeki kritik kontrol noktasıdır. Çünkü bu aşamada üretilen tanecik boyutu dağılımı, değirmenin kalan bölümleri
boyunca akışı, böylece de genel “değirmen dengesi” ve
nihai un verimi ve kalitesini belirlemektedir. 200 µm’dan
3000 µm’a kadar geniş yelpazede parçacık boyutları bu
aşamada üretilebilmektedir; kepek tozunun küçük bir miktarıyla endosperm, daha küçük parçacıklar halinde kalma
eğilimindeyken sonradan kazınarak çıkarılan endosperme
yapışan kepek, daha büyük parçacıklar halinde kalma eğilimindedir. Parçacık boyutlarının dağılımı ise vals toplarının diş açılarına ve vals topları arasındaki boşluk da dahil
olmak üzere değirmenin tasarımına ve işletilmesine ve de
özellikle sertlik olmak üzere buğday özelliklerine bağlıdır.
The challenge of flour milling is to try to keep the output particle size distribution from First Break relatively
Un değirmenciliğinde karşılaşılan engel, nispeten sabit olan değirmenin geri kalanının performansını korumak
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
49
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
constant in the fact of a constantly changing feedstock,
in order to keep the performance of the rest of the mill
relatively constant.
amacıyla sürekli değişen bir besleme ortamında, ürün tanecik boyutu dağılımını ilk kırmadan itibaren sabit tutmaya
çalışmaktır.
How do the details of the roll fluting and operation
affect milling?
First Break rolls typically have 10.5 flutes per inch,
with each flute having a sharp face and a dull face (i.e.
referring to the angle of the face of the flute). Pairs of
rolls can be operated such that the flutes on the faster
roll “meet” the flutes on the slower roll with their sharp
face first, called a “Sharp-to-Sharp” disposition, or with
their dull face first, called “Dull-to-Dull”. Sharp-to-Sharp
milling gives a narrower particle size distribution, while
Dull-to-Dull milling produces large proportions of very
large and very small particles, with fewer in the mid-size
range. This wider particle size distribution is easier to
separate by sifting; hence millers tend to use Dull-toDull milling at First Break. It is also possible to operate
the mills under Dull-to-Sharp or Sharp-to-Dull dispositions, which give in-between particle size distributions.
As the rolls wear down during operation and the flutes
become more dull, millers may change the disposition
progressively from D-D, then D-S, then S-D and final
S-S, to try to maintain a consistent particle size distribution for longer before sending the rolls for regrinding
of the flutes.
Vals toplarının diş açma ve çalışma detayları öğütme
sürecini nasıl etkiler?
İlk Kırma vals topları, tipik olarak inç başına 10.5 dişlere; her bir diş de keskin ve kör bir yüze sahiptir (örneğin
diş yüzeyinin açısıyla ilgili). Vals topu çiftleri, hızlı toptaki
dişler yavaş toptaki dişlerle “karşı karşıya olacak” şekilde çalıştırılabilir; bu yöntemde ilk olarak “Diş Dişe (DD)” şeklinde adlandırılan yerleştirmede dişler ya da “Sırt
Sırta (S-S)” olarak adlandırılan yerleştirmede sırtlar karşı
karşıya koyulur. “Diş dişe” öğütme yöntemi daha dar bir
parçacık boyutu dağılımı verirken, “Sırt sırta” öğütme ise
orta aralıkta daha az olmak kaydıyla çok büyük ve çok
küçük parçacıkların büyük bölümünü üretmektedir. Bu
daha büyük parça boyutu dağılımı, elemeyle daha kolay
ayrılmaktadır; bu yüzden de değirmenciler İlk Kırmada
Sırt sırta olan yöntemini daha çok kullanır. Aradaki tane
büyüklüğü dağılımlarını sunan “Sırt dişe” veya “Diş sırta”
karşı yöntemleriyle de değirmenleri çalıştırmak mümkündür. Operasyonlar sırasında vals topları yıprandığı ve
dişler kör hale geldiğinden dolayı değirmenciler, dişlerin
yeniden taşlanması için vals toplarını göndermeden çok
önce istikrarlı parçacık boyutu dağılımını sürdürmede
yerleştirme yöntemlerini D-D’den D-S’ye, sonra S-D’ye
ve son olarak da S-S’ye değiştirebilirler.
What changes should be done in settings of such
parameters depending on the type of the milled raw
material? How do the different settings affect the milling quality?
The five most important factors that affect the particle
size distribution produced from First Break milling are the
roll disposition, the roll gap, the size of the wheat kernel,
its moisture content and, most importantly, its hardness.
As noted above, most millers operate under a Dull-toDull disposition at First Break, to give a wide particle size
distribution that is easily separated by sifting. Breakage
depends on the ratio between the roll gap (G) and the
wheat kernel size (D), called the milling ratio (G/D); increasing the milling ratio (by increasing roll gap or by decreasing the input kernel size) results in larger particles.
Roughly speaking, increasing the First break roll gap from
0.5 to 0.6 mm will increase the average output particle
size by about 8-10%. Millers tend to condition wheat
to around 16% moisture prior to milling, which toughens
the bran and softens the endosperm, such that the bran
stays more intact in larger particles and the endosperm
shatters more readily into smaller particles, facilitating the
separation of bran from endosperm. But the most important property of wheat in relation to milling is hardness.
Soft wheat breaks easily to produce a lot of small endosperm particles, with the bran staying relatively intact as
50
September • Eylül 2014
Öğütülen hammaddenin çeşidine göre bu tür parametrelerin ayarlarında ne gibi değişiklikler yapılmalıdır? Farklı ayarlar öğütme kalitesini nasıl etkiler?
İlk Kırılma öğütme aşamasında üretilen parçacık boyut
dağılımını etkileyen beş önemli faktör bulunmaktadır: vals
topu yerleşimi, vals topu aralığı, buğday tanesinin boyutu, nem içeriği ve en önemlisi de sertliğidir. Yukarıda da
bahsedildiği üzere, değirmencilerin çoğu eleme yöntemiyle
kolayca ayrılabilen geniş parça boyutu dağılımını sağlamak
için İlk Kırmada “Sırt sırta” olan yöntemi kullanmaktadır.
Kırılma, öğütme oranı (G/D) adı verilen vals topu aralığı
(G) ve buğday tanesi boyutu (D) arasındaki orana bağlıdır;
öğütme oranını arttırmak (vals topu aralığını arttırarak veya
girdi tane boyutunu küçülterek) daha büyük parçacıklarla
sonuçlanmaktadır. Kabaca söylemek gerekirse, İlk kırma
vals topu boşluğunu 0.5’ten 0.6’ya çıkarmak, ortalama çıkan ürün parçacık boyutunu %8-10 civarında arttıracaktır.
Değirmenciler, buğdayı öğütme işlemlerinden önce %16
civarında nem oranına sahip olacak şekilde tavlamayı tercih ediyor; bu durum kepeği öyle sertleştirip endospermi
öyle yumuşatıyor ki kepek daha büyük parçacıklar halinde kalırken endosperm kepekten ayrılmayı kolaylaştırarak
küçük parçacıklara kolayca kırılabilir hale geliyor. Fakat
öğütmeyle alakalı buğdayın en önemli özelliği sertliğidir.
Yumuşak buğday, kepeğin bozulmamış büyük parçacıklar
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
51
NEWS • HABER
52
September • Eylül 2014
MILLER MAGAZINE
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
large particles. In hard wheat the bran and endosperm
tend to break together to give a much narrower particle size distribution with fewer large particles and fewer
small particles, and more in the mid-size range.
The widest particle size distribution is therefore produced when soft wheat is milled under a Dull-to-Dull disposition. The narrowest particle size distribution is produced from hard wheat milled under a Sharp-to-Sharp
disposition. Hence millers tend to employ Dull-to-Dull
initially, to give a wider particle size distribution that is easier to sift. It might also appear, from this logic, that soft
wheat are easier to mill for the same reason. However,
hard wheat produces particles from which endosperm
is more easily scraped from bran during the subsequent
milling stages, such that it is easier to produce cleaner
flour, with less bran contamination, from hard wheat.
How do the features of the rolls and the parameters
related with these rolls affect the consistency in the
production?
The flour milling process is very complex; as noted
above, First Break is critical in determining the initial
particle size and hence the flows through the rest of the
mill, but the rest of the mill features numerous stages
arranged in complex configurations such that there is
not an easy relationship between the settings at any
one point and the overall flour yield and quality. The
major control parameters available to the miller are the
rolls gaps between Break rolls and the pressure app-
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
olarak kalmasıyla çok sayıda küçük endosperm parçacıklarına kolayca kırılabilmektedir. Sert buğdayda kepek ve
endosperm, birlikte, orta boy aralığından daha az büyüklükte veya daha az küçüklükte partiküllerle çok daha dar
bir parçacık boyutu dağılımı verecek şekilde kırılma eğilimindedir.
Bu yüzden en büyük parçacık boyutu dağılımı, yumuşak
buğday “Sırt sırta” yerleştirmede öğütüldüğü zaman elde
edilmektedir. En dar parçacık boyutu dağılımı ise sert buğday “Diş dişe” yerleştirmede öğütüldüğünde elde edilmektedir. Bu sebeple de değirmenciler, elemesi daha kolay olan
daha geniş parça boyutu dağılımı elde etmek için ilk başta
“Sırt sırta” yerleştirmeyi tercih etmektedir. Bu açıdan bakıldığında, yumuşak buğdayın da aynı sebepten ötürü daha
kolay öğütülmesi de düşünülebilir. Fakat sert buğday, arka
arkaya gerçekleştirilen öğütme aşamaları boyunca, endospermin kepekten daha kolay şekilde ayrıldığı parçacıklar
üretmektedir; öyle ki sert buğdaydan daha az kepeğe sahip
daha temiz un elde etmek çok daha kolay hale gelmektedir.
Vals toplarının özellikleri ve topla ilgili parametrelerin ayarları üretimdeki istikrarı nasıl etkiler?
Un öğütme süreci oldukça karışıktır; yukarıda da bahsedildiği üzere İlk Kırma, ilk parçacık boyutunun ve dolayısıyla değirmenin geri kalanındaki akışı belirlemede önemlidir;
fakat değirmenin geri kalanı karışık konfigürasyonlarla düzenlenen çeşitli aşamalara sahiptir. Öyle kompleks konfigürasyonlarla düzenlenir ki herhangi bir noktadaki ayarlar
ve genel un verimi ile kalitesi arasında kolay olmayan ilişki-
September • Eylül 2014
53
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
lied to Reduction rolls. Millers aim to run as much as
possible at a steady state using a consistent feedstock,
such that small fluctuations in wheat properties can be
addressed by constant small adjustments in roll gaps,
based on experience and guided by a sensible understanding of how roll gap affects breakage (larger gaps
give less breakage) and how that will affect downstream
operations. In general millers have a set of operating
parameters that they know will work tolerably well for
wheat within a given range of hardnesses, based on
long experience, and adapted each year in response to
the new harvest.
However, the complexity of the flour milling process
means that it is unlikely these operations are optimal;
mills are no doubt overdesigned, which gives them a
degree of robustness and flexibility to respond to changes in the wheat and to produce a consistent product,
but at a cost. A greater understanding of milling operations throughout the process would allow a cheaper and
more sophisticated operation that responds more effectively to changes in wheat properties and that delivers
more targeted and consistent flour quality. Flour milling
is a very long-standing industry and somewhat conservative; there is scope to understand flour milling more
deeply and, on the basis of that deeper understanding,
to design and operate flour mills more effectively.
Finally, what would you like to add about this
subject?
Ultimately, it is not the flour milling technology that
produces the flour that quietly underpins the quality and
affordability of much of the food industry; it is the people
who design and operate the flour mills. The benefit of my
research into flour milling, I hope, is that it can stimulate those people to think about their process in different
ways and with greater insight, as well as a greater appreciation of the fascination of this process and its importance, and hence a greater sense of personal pride
and commitment. I have studied flour milling all these
years simply because I find it a fascinating process, and
my hope is not just to generate new understanding, but
to inspire flour millers to deepen their own fascination
and insight, and hence to operate this important industry
with greater effectiveness. Wheat is the world’s most
important cereal, in terms of its influence on world history and its ongoing importance for global trade, food
security and sustainability. Wheat is also playing an important role in developing non-food uses of cereals. In
both cases, however, the value of wheat is only realised
by breaking it open, by milling it. The effectiveness with
which we mill wheat is key to exploiting and maximising
the value of this most important seed.
54
September • Eylül 2014
ler olur. Değirmencilere sunulan temel kontrol parametreleri, inceltme vals toplarına uygulanan basınç ve Kırma vals
topları arasındaki vals topu aralıklarıdır. Değirmenciler, sabit besleme stoku kullanarak mümkün olduğunca sabit bir
durumda çalışmayı amaçlarlar ancak buğday özelliklerindeki küçük dalgalanmalar, “vals topu aralığı kırılmayı nasıl
etkiler” (daha büyük aralıklar daha az kırılma sunar) ve “bu
durum işlem sonrası operasyonları nasıl etkiler” gibi sorular
tarafından yönlendirilen ve tecrübeye dayanan vals topu
aralıklarındaki sabit küçük ayarlamalarla çözülebilir. Genel
olarak, değirmencilerin çalışma parametreleri vardır, değirmenciler bilir ki bu parametreler belli bir sertlik aralığında
verilmiş buğday için oldukça iyi bir şekilde çalışacaktır. Bu
bilgi, uzun tecrübelere dayanmaktadır ve her yıl yeni hasada uygulanmaktadır. Fakat un öğütme işlemlerinin karmaşıklığı, bu operasyonların uygunluğunun mümkün olmadığı
anlamına gelmektedir; değirmenler şüphesiz ki abartılı tasarlanırlar, bu durum da bir maliyet karşılığında buğdaydaki değişikliklere cevap vermek ve istikrarlı bir ürün elde
etmek için bir dereceye kadar sağlamlık ve esneklik sağlar.
Süreç boyunca değirmencilik operasyonlarının daha iyi anlaşılması, buğday özelliklerindeki değişikliklere daha etkin
cevap veren ve hedeflenen istikrara sahip un kalitesini sağlayan daha gelişmiş ve ucuz bir operasyona olanak sağlar.
Un değirmenciliği uzun süredir ayakta olan ve bir şekilde
geleneksel olan bir endüstridir; un değirmenciliğini daha
derin bir şekilde anlamayı sağlayan bir anlayış mevcuttur
ve bu anlayış un değirmenlerinin daha etkin bir şekilde tasarlanması ve çalıştırılması esasına dayanmaktadır.
Son olarak bu konuyla ilgili neler eklemek istersiniz?
Gıda endüstrisinin kaliteli ve ekonomik üretime ulaşmasını sağlayan unu üreten, un değirmenciliği teknolojisi
değildir; bunu yapan un değirmenlerini tasarlayan ve çalıştıran kişilerdir. Umuyorum ki un değirmenciliği üzerine
yaptığım araştırmam, hem insanların uğraştıkları süreci
daha iyi bir anlayışla farklı yönlerden de ele almalarını hem
de bu süreç ve onun önemine gereken ilgilinin verilmesini
sağlar; böylece ben de bu çalışmamla gurur duyup çalışmalarıma bağlılığımı sürdürebilirim. Bunca yıldır un değirmenciliği konusunda araştırmalar yaptım çünkü bu süreci etkileyici buluyorum. Umudum sadece yeni bir anlayış
oluşturmak değil, aynı zamanda un değirmencilerinin de
bu konuyla ilgili görüş ve düşüncelerini derinleştirmelerini
sağlamak. Böylece bu önemli endüstri daha etkin şekilde
yönetilecektir. Buğday, dünya tarihine olan etkisi; küresel
ticaret, gıda güvenliği ve sürdürülebilirlik üzerindeki önemi
açısından dünyadaki en önemli tahıldır. Buğday ayrıca gıda
dışı tahıl geliştirmede de önemli bir rol oynamaktadır. Fakat
her iki durumda da buğdayın değeri sadece onu kırarak
ve öğüterek elde edilmektedir. Buğday değirmenlerinin
etkinliği, bu en önemli tohumun işlenmesi ve maksimum
değerin elde edilmesinde kilit noktadır.
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
55
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
Effects of Rolls
on Grinding
..........................................................................
Vals Toplarının Öğütme
Üzerine Etkileri
Mustafa ÖZDEMİR
Executive Vice President - Genel Müdür Yardımcısı
Electrical and Electronics Engineer - Elektrik Elektronik Mühendisi
İmaş makine Sanayi A.Ş.
“The most important factors affecting the quality and the amount of the flour are roll adjustments.
Roll adjustments affect ash amount, color and yield of flour and bread quality. If the reduction rolls
are too close to each other; adverse effects such as heating, starch damage, flaking and bran contamination are seen due to excessive pressure.”
“Unun kalite ve miktarına etki eden en önemli etken vals ayarlarıdır. Vals ayarları unun kül miktarına,
rengine, randımanına ve ekmeklik kalitesine etki etmektedir. Eğer liso valsleri birbirine çok yakın
olursa basıncın fazlalığından dolayı ısınma, nişasta zedelenmesi, pulcuklaşma ve kepek bulaşması
gibi olumsuz etkiler görülür.”
Wheat kernel is composed of 3 parts;
1. Husk surrounding the kernel from outside (% 13-16),
2. Embryo (% 2,5-3,5) ,
3. Endosperm where the flour is made (% 81-84).
Grinding in the mills is the action of separating husk and
germ of the kernel from endosperm in different stages. The
most important grinding element is rolls. The mission of
the rolls is to open the grain kernel and reduce its size with
the effect of crushing, breaking, cutting and friction. Rolls
are divided into two as break and reduction. The mission
of the break rolls is to remove the husk from endosperm
and the mission of the reduction rolls is to transform endosperm into flour. The number of these mills is different
from each other in the mills.
Generally 60% of the grinding surface is reserved for
reduction rolls and 40% for break rolls in the mills. As cutting is not used in the reduction rolls unlike break rolls, the
effect of the pressure that compresses the particles and
transforms them into fine particles is high in these rolls.
56
September • Eylül 2014
Buğday tanesi 3 kısımdan meydana gelmiştir;
1. Taneyi dıştan kuşatan kabuk (% 13-16),
2. Embriyo (% 2,5-3,5) ,
3. Unun meydana geldiği endosperm (% 81-84).
Değirmenlerde öğütme işlemi, değişik aşamalarda tanenin kabuk ve ruşeym kısımlarının endospermden ayrılması işidir. En önemli öğütme elemanı ise vals toplarıdır.
Vals toplarının görevi, tahıl tanesini açıp; ezme, kırma,
kesme, kazıma ve sürtünme etkisiyle boyutunu küçültmektir. Valsler; kırma ve liso olarak ikiye ayrılır. Kırma
valslerinin görevi kabuğu endospermden uzaklaştırmak,
liso valslerinin görevi de endospermi una dönüştürmektir.
Değirmenlerde bunların adetleri birbirinden farklıdır.
Değirmenlerde öğütme yüzeyinin genellikle %60’ı liso
valslerine, %40’ı kırma valslerine ayrılmaktadır. Liso valslerinde kırma valslerindeki gibi kesme işlemi olmadığı için
bu valslerde genel olarak parçacıkları sıkıştıran ve ince
parçacıklar haline getiren basıncın etkisi fazladır. Unun
kalite ve miktarına etki eden en önemli etken vals ayar-
MILLER MAGAZINE
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
The most important factors affecting the quality and the
amount of the flour are roll adjustments. Roll adjustments
affect ash amount, color and yield of flour and bread quality. If the reduction rolls are too close to each other; adverse effects such as heating, starch damage, flaking and
bran contamination are seen due to excessive pressure.
The main action in here is caking as a result of the damage
on the flour particles.
The mission of the reduction rolls is to damage the
starch granules and gluten particles at the lowest level
and transform the endosperm into flour by reducing the
size of the endosperm separated from its bran in same
sizes after eroding the bran and embryo particles with minimal amount. While the endosperm particles are reduced
in size, bran and embryo particles are flattened and separated from the product by being sieved with the screens.
Theoretically, it is possible to transform the endosperm
particles into flour at one time but it is not realized in this
way in the applications. When the wheat is transformed
into flour in the stone mills at one time, the product temperature increases to 60-70°C. This temperature coagulates
the proteins, damages the starch, decreases the bread
quality and browning the flour.
In order to operate the rolls in the mills smoothly, it is
important that the product to be milled is distributed to
all of the rolls in a balanced manner and brought to the
rolls with a constant fine flow. The most important components in this subject are the grains. The upper surfaces of
the grains are different in each milling product. There are
coarse, long and horizontal flutes on the grains in the first
break rolls. The grain flutes are rounded towards the rear
rolls. The surface of the rolls changes depending on rotate
speed, rotate ratio and the features of the milling products
on the rolls. Gear rolls are used in order to obtain the dissolution of coarse semolina and scrape for avoiding flour in
the obtained bran at the end. Reduction rolls are used for
the purpose of fining the semolina and being transformed
into flour. The gears are needed to be opened depending
on the feature of
the product to be
milled.
Some of the important factors related with the rolls
are roll diameter
and rotate speed.
Rolls are casting
rollers coated with
hardened steel.
They are coated
with hardened co-
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
larıdır. Vals ayarları unun kül miktarına, rengine, randımanına ve ekmeklik kalitesine etki etmektedir. Eğer liso
valsleri birbirine çok yakın olursa basıncın fazlalığından
dolayı ısınma, nişasta zedelenmesi, pulcuklaşma ve kepek bulaşması gibi olumsuz etkiler görülür. Burada asıl
gerçekleşen olay, un taneciklerindeki zedelenme sonucu
yapışkanlaşmadır.
Liso valslerinin görevi nişasta taneciklerini ve gluten
parçalarını en düşük seviyede zedelemek, kepek ve
embriyo parçalarını en az miktarda aşındırarak, kepeğinden ayrılmış endospermi aynı irilikte küçülterek un haline
getirmektir. Endosperm parçaları küçülürken, kepek ve
embriyo parçaları yassılaşır ve eleklerde elenerek üründen ayrılır. Teorik olarak endosperm parçalarını bir defada
una çevirmek mümkündür ancak uygulamalarda bu şekilde yapılmamaktadır. Taş değirmenlerde buğday bir defada una çevrildiğinde ürün sıcaklığı yaklaşık 60-70°C’yi
bulmaktadır. Bu sıcaklık proteinleri pıhtılaştırmakta, nişastada zedelenmelere yol açmakta, unun ekmeklik kalitesini
düşürmekte ve unun rengini esmerleştirmektedir.
Değirmenlerde valslerin sorunsuz çalışabilmesi için
öğütülecek ürünün bütün valslere dengeli bir şekilde dağılması ve sürekli ince bir akış ile vals toplarına gelmesi
önemlidir. Bu konudaki en önemli bileşenler daneliklerdir.
Daneliklerin üst yüzeyleri her öğütme ürününde farklılık
göstermektedir. İlk kırma valslerinde daneliklerde kaba,
uzun, yatay oluklar bulunmaktadır. Arka valslere doğru
gidildikçe danelik oluklar yuvarlaklaştırılmıştır. Valslerin
yüzeyleri, dönme hızı, dönme oranı ve valslerdeki öğütme
ürünlerinin özelliklerine bağlı olarak değişmektedir. Dişli
valsler kırma yapmak, iri irmiklerin çözülmesini sağlamak
ve sonunda da elde edilen kepekte un bırakmamak için
kazıma yapmak amacıyla kullanılmaktadır. Liso valsler irmiklerin inceltilmesi ve un haline getirilmesi amacıyla kullanılmaktadır. Dişli valslerde öğütülecek ürünün özelliğine
bağlı olarak dişlerin açılması gerekmektedir.
Valslerle ilgili önemli faktörlerden bazıları, vals topu çapı
ve dönme hızıdır.
Vals topları, sertleştirilmiş
çelik
ile kaplanmış döküm silindirlerdir.
60 cm - 200 cm
boyunda, 25-30
cm çapında, ortalama 500 dyn
sertlikte ve 3-4
cm kalığında sert
kaplama ile kaplanmıştır. Yaygın
uzunluğu
100
September • Eylül 2014
57
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
ating with 60-200 cm-height, 25-30 cm-diameter, averagely 500 dyn hardness and 3-4 cm-thickness. Its common
length is 100 cm. Rolls are placed in a roller chassis as
roll pair and generally horizontal. Roll pairs rotate towards
each other with different speeds. The rotating ratio of two
rolls is (1,2:1 and 2,5:1). Fast rotating roll is placed outside
in the roller. The roll gap is adjusted via the slowly rotating
roll.
In the break rolls, the wheat kernel is opened easily and
endosperm can be scraped from the husk more easily
with the fluting of the rolls. Thus features like the fluting
frequency, angle and inclination are important in milling. In
break rolls, flutes and barriers are fluted on the rolls. They
are called as flute and flute. The shapes of these flute and
barriers are different from each other. They are processed
as to make a specific horizontal angle. The reason of this
horizontal angle is to provide both rotating movement to
the wheat kernel and being easily cracked of the wheat
with the cutting action. If these flutes were parallel, the
cutting action could not be realized and it would be crushing action. The angle of the flutes of the roll with the horizontal plane from a 100 mm-distance affects grinding. As
the angle grows, the grinding capacity and ash increases.
cm’dir. Vals topları bir vals şasesi içinde vals çifti şeklinde
yer alır ve genelde yatay yerleştirilirler. Top çiftleri birbirine doğru, farklı hızlarda dönmektedirler. İki vals topunun
dönme oranı (1,2:1 ve 2,5:1)’dir. Hızlı dönen top, vals
içinde dış tarafa yerleştirilir. Top aralığı yavaş dönen top
vasıtası ile ayarlanır.
Kırma valslerinde topların yivlenmesi ile buğday tanesi
daha kolay açılmakta, endosperm kabuktan daha kolay
ayrılıp kazınabilmektedir. Bu sebeple öğütmede yiv sıklığı,
yiv açısı, yiv eğimi gibi özellikler önemlidir. Kırma valslerde, vals topları üzerine yiv ve setler oyulmuştur. Yiv ve
diş olarak da adlandırılmaktadır. Bu yiv ve setlerin şekli
birbirinden farklıdır. Yatayda belli bir açı yapacak şekilde
işlenmişlerdir. Yatayda belli bir açı yapacak şekilde olmasının nedeni, hem buğday tanesine dönme hareketini verebilmek hem de kesme hareketi yaparak buğdayın daha
kolay parçalanmasını sağlamaktır.
Eğer bu dişler paralel olsaydı kesme işlemi olmaz,
ezme işlemi olurdu. Bir vals topunda bulunan dişlerin 100
mm’lik mesafede yatay düzlemle yaptığı açı, öğütme üzerine etki yapmaktadır. Açı büyüdükçe öğütme kapasitesi
artmakta, kül yükselmektedir.
In break rolls, there are many factors such as screened
product amount. The most important one among them
is the amount of the products brought to the roll per unit
time. The increase or decrease in the amount per unit time
affects yield. Besides, the operating principles of the break
rolls change the features and the quality of the products.
When the rolls are operated in Dull-Dull position, the amount of the fine products increases and the amount of the
coarse ones decreases.
Kırma valslerinde elekten geçen ürünün miktarı gibi birçok etken bulunmaktadır. Bunların içerisinde en önemlisi
valse gelen ürünlerin birim zamandaki miktarıdır. Birim zamandaki miktarın azalıp çoğalması randımanı etkiler. Ayrıca kırma valslerinin çalışma prensipleri ürünlerin özelliklerini ve kalitesini değiştirir. Vals topları genellikle sırt sırta
çalıştığında ince ürünlerin miktarı artmakta, irilerin miktarı
ise azalmaktadır.
In general, rolls in the break units are placed and
used in 4 different ways;
For grinding too soft wheat : Sharp – Sharp
For grinding medium soft wheat : Sharp – Dull
For grinding medium hard wheat : Dull – Sharp
For grinding hard wheat : Dull – Dull
Genel olarak kırma ünitelerindeki vals topları 4 şekilde yerleştirilip kullanılır;
Çok yumuşak buğdayları öğütmede : Dişe - Diş
Orta yumuşak buğdayları öğütmede : Dişe - Sırt
Orta sert buğdayları öğütmede : Sırta - Diş
Sert buğdayları öğütmede : Sırta - Sırt
The status of the flutes in the rolls is expressed with
the number of flutes per cm and flute depth. There is
Vals toplarındaki dişlerin durumu cm başına diş sayısı
ve diş derinliği ile ifade edilmektedir. Her dişte kesme ve
58
September • Eylül 2014
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
59
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
cutting and
back angle
in each flute. The flute
number per
cm generally
differs between 3-12
depending
on the feature and size of the product to be milled. While the cutting
angle is between 25 and 45°, the back angle is between 50 and 65°. Although flutes with low angle and deeply
opened are more suitable for obtaining semolina, flat flutes
give better results for obtaining more flour. Both the fineness of the product and the number of the flutes per cm
increases towards to the last rolls.
sırt açısı bulunmaktadır. Cm’deki
diş
sayısı
öğütülecek ürünün
özelliğine ve
iriliğine bağlı
olmakla
beraber genellikle 3-12 arasında değişiklik göstermektedir. Kesme
açısının büyüklüğü 25-45° arasında iken, sırt açısının büyüklüğü 50-65° arasındadır. Küçük açılı ancak derin açılmış dişler irmik elde etmede uygun iken, yassı dişler daha
fazla un almak için daha iyi sonuçlar vermektedir. Öğütme
sırasında son valslere doğru gittikçe hem ürünün inceliği
hem de cm’deki diş sayısı artmaktadır.
As the flute angle is reduced, more semolina is obtained
from the wheat kernel; when the flute angle is increased,
more flour is obtained. As the gap of the break rolls narrows, roll diameter and flute number per unit time increase;
fragmentation increases as well. The mission of the first
three break roll is to open the wheat kernel and fine it to
a specific size, the mission of the last two break roll is to
separate endosperm from the husk as much as possible.
Yiv açısı küçüldükçe buğday tanesinden daha fazla irmik elde edilir, yiv açısı büyüdüğünde ise daha fazla un
elde edilir. Kırma valslerinin aralığı daraldıkça, vals top
çapı büyüdükçe ve birim uzunluktaki yiv sayısı arttıkça
ufalanma artmaktadır. İlk üç kırma valsinin görevi buğday
tanesini açmak ve belirli iriliğe kadar inceltmek, son iki
kırma valsinin görevi ise endospermi kabuktan mümkün
olduğunca ayırmaktır.
In this regard, the husk amount of the product obtained
from the first three break roll is less but its quality is higher.
Product obtained from the last two break rolls is residual
output with low quality. The distribution of the work to the
rolls is important in terms of the amount and quality of the
obtained product and this should be determined. The size,
distribution of the particles, pureness and quality of the
product obtained from each break roll are different.
Bu bakımdan ilk üç kırma valsinden alınan ürünün içerdiği kabuk oranı daha azdır, kalitesi daha yüksektir. Son
iki kırma valsinden elde edilen ürün ise kalıntı çıktısı olup
kalitesi düşüktür. İşin valslere dağılımı elde edilen unun
miktarı ve kalitesi bakımından önemlidir ve bu tayin edilmelidir. Her kırma valsinden elde edilen ürünün iriliği, partiküllerin dağılımı, saflığı ve kalitesi farklıdır.
With the increase of the yield
rate of flour; bran,
embryo and endosperm amount
of the flour changes. Accordingly
the amount of the
nutritional element
it includes also
changes. As the
yield rate increases; amount of the other nutrition elements
increases while amount of carbohydrate in the flour decreases. Loss of nutrients during the grinding changes depending on the flour yield.
Endosperm of wheat is really important for the millers.
When including husk even in small quantities, the quality of
60
September • Eylül 2014
Unun randıman
derecesinin
artışı
ile içerdiği kepek,
embriyo ve endosperm miktarı değişmektedir. Buna
bağlı olarak içerdiği
besin öğesi miktarı
da değişmektedir.
Randıman
oranı
arttıkça undaki karbonhidrat
miktarı
azalırken diğer besin öğeleri miktarı artmaktadır. Öğütme
sırasındaki besin öğesi kaybı, un randımanına bağlı olarak
değişmektedir.
Değirmenciler için buğdayın endosperm kısmının önemi çok büyüktür. Kabuğun az miktarlarda dahi una karışması, unun kalitesini düşürmektedir. Kepeğin un içerisine
MILLER MAGAZINE
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
flour decreases. The reasons why it is not desired to have
bran inside the flour are as follows;
1. Bran increases the ash amount just like it spoils the
quality of bread flour. Besides, it also browns the color of
the flour. However, lighter color and low ash amount are
the signs of quality. Ash amount is one of the most important factors in the classification of flour.
2. Compounds in the composition of bran and embryo
affect the bread flour quality adversely. Bran decreases
dough’s ability of gas retention.
3. When the bran is mixed with the flour, it retains water
due to its hygroscopic structure. In this sense, it causes
the occurring of the chemical reactions and supports the
activity of microorganisms.
4. Bran has a structure rich in cellulose. That is why it
cannot be digested easily.
karışmasının istenmeyişindeki sebepler şunlardır;
1. Kepek, unun ekmeklik kalitesini bozduğu gibi kül
miktarını artırmaktadır. Ayrıca unun rengini de esmerleştirmektedir. Halbuki rengin açık, külün az olması unun kalite belirtisidir. Unların sınıflandırılmasında kül miktarı en
önemli faktörlerden birisidir.
2. Kepek ve embriyonun bileşiminde bulunan bileşikler, unun ekmeklik kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Kepek, hamurun gaz tutma kabiliyetini azaltmaktadır.
3. Kepek una karıştığı zaman, nem çekme yapısından
dolayı kepek suyu tutmaktadır. Bu durum da kimyasal reaksiyonların başlamasına yol açmakta ve mikro canlıların
çalışmasını desteklemektedir.
4. Kepek selülozca zengin bir yapıdadır. Bu yüzden kolayca sindirilememektedir.
As the grinding process continues, there happens abrasion on the break and reduction rolls and cracks on the flutes. This decreases the quality and capacity of the grinding
process. In order to reach the same quality and capacity,
flutes of the break rolls are renewed and reduction rolls are
used after being sandblasted.
Öğütme süreci devam ettikçe, kırma ve liso toplarında
aşınmalar ve dişlerde kırılmalar meydana gelmektedir. Bu
öğütme işleminin kalitesini ve kapasitesini düşürmektedir. Aynı kalite ve kapasiteye ulaşmak için kırma topları
yeniden dişlenmekte, liso topları da kumlanarak kullanılmaktadır.
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
61
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
Yenar Dokum A.S. General Manager
Bekir YEĞİN:
“Rolls are the Most
Important Factor
Effecting Quality”
............................................................................................
Yenar Döküm A.Ş. Genel Müdürü
Bekir YEĞİN:
“Vals Topları Kalİteyİ
Belİrleyen En Önemlİ
Etkendİr”
62
September • Eylül 2014
“Maintenance and maintenance intervals
of the rolls is a frequently asked question.
However unfortunately, it is the most difficult question to answer. I can say that
each mill has a unique character. That is
why this interval may differ greatly from
one mill to another. Blending, tempering
of wheat and operating the cleaning section properly are the major factors affecting the maintenance intervals of rolls.”
“Vals toplarının bakımı ve bakım aralığı sürekli sorulan bir sorudur. Ancak bu
soru, cevaplaması maalesef en zor sorudur. Her değirmenin kendine göre bir
karakteri olduğunu söyleyebilirim. Onun
için de bu süre, bir değirmenden diğerine çok büyük farklılık gösterebilmektedir.
Paçal, buğdayın tavlanması ve temizleme
bölümünün düzgün çalışması vals toplarının bakım süresini etkileyen başlıca faktörlerdir.”
MILLER MAGAZINE
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
Yenar Dokum A.S. is one of the leading roll producers of
Turkey. Established as a family company in 1995, the company will celebrate its 20th anniversary in the industry next
year. Manufacturing rolls for the milling industry since the
year it was established, the company increased its modest production started with 5000 pieces annually to 22.000
pieces annually in its new facility to which it moved on
March this year and comprising 40,000 m2 in total 18.000
m2 of which is closed area.
Telling that Yenar has already exceeded the borders of Turkey with its importance on quality and customer satisfaction
today, company General Manager Bekir YEGIN states that
they are among the top 2 in the world in terms of manufacture. Expressing that they started rolls production also for the
oil industry besides milling rolls in their new facility, Bekir Yegin added that they now can produce oil rolls each of which
weighs 8 tons. Saying; “We are proud that we are frontiers
also in this field. Thank God our company has become a
brand in a short period of 20 years and become also one
of the most well-known manufacturers of the World milling
industry.”, Yegin answered the questions of our magazine in
the light of 20-year experience in roll manufacturing.
Mr. Yegin, we are discussing rolls in the flour mills on
our September Issue. Could you please tell us what do
rolls mean in milling and why are they important?
There are 2 important elements in milling. One is grinding
the wheat and the other is sorting, in other words screening, the grinded wheat according to the kernel size. Rolls
appear in this grinding process. Therefore, rolls are the main
elements of the mill. Today, the quality and the life pf the
rolls are significantly important in order for obtaining the desired milling economically in the competitive conditions of
the milling industry.
Yenar Döküm A.Ş., Türkiye’nin sayılı vals topu üreticilerinden birisi. 1995 yılında bir aile şirketi olarak kurulan
firma, önümüzdeki yıl sektördeki 20. yılını kutlayacak. Kurulduğu yıldan bu yana değirmen sektörüne vals topu üreten firma, yıllık 5000 adetle başladığı mütevazi üretimini bu
yıl Mart ayında taşınmış olduğu 18.000 m2’si kapalı olmak
üzere toplamda 40.000 m2’den oluşan yeni üretim tesisinde yıllık 22.000 adede çıkarmış durumda.
Yenar’ın kalite ve müşteri memnuniyetine verdiği önemle
bugün Türkiye sınırlarını çoktan aştığını söyleyen firmanın
Genel Müdürü Bekir YEĞİN, dünyada üretim bakımından
ilk 2 içerisinde yer aldıklarını belirtiyor. Yeni tesislerinde değirmen vals topları haricinde yağ sektörü için de top üretimine başladıklarını ifade eden Bekir Yeğin, şuan tanesi 8
ton gelen yağ vals toplarını da üretebildiklerini ekledi. “Bu
konuda da öncü olmaktan gurur duyuyoruz. Şükürler olsun firmamız, 20 yıl gibi bir kısa sürede marka olup bugün
Dünya değirmen sektörünün en tanınmış üreticilerinden
birsi haline gelmiştir.” diyen Yeğin, vals topu üretimindeki
20 yıllık tecrübesi ışığında dergimizin sorularını yanıtladı.
Bekir Bey, bu ayki konumuz vals topları. Bize değirmencilikte vals toplarının ne anlama geldiğini ve neden önemli olduğunu anlatır mısınız?
Değirmencilikte 2 önemli unsur vardır. Birisi buğdayı
öğütmek, diğeri ise öğütülen buğdayı tane büyüklüğüne
göre tasnif etmek yani elemektir. İşte vals topları da bu
öğütme aşamasında devreye giriyor. Bu yüzden de vals
topları değirmenin ana unsurlarıdır. Günümüzde, değirmencilik sektöründeki rekabet koşullarında istediğiniz
öğütmeyi en ekonomik şekilde elde edebilmeniz için vals
toplarının kalitesi ve ömrü çok önem arz etmektedir.
Vals toplarının öğütme sürecine ve kalitesine etkisi
nedir?
Vals topları un üretiminde çok kritik rol oynar.
Vals toplarının buğdayın kırılıp irmiğe ve irmikten una dönüştürme aşamasındaki performansı, unun kalitesini belirleyen en büyük etkenlerdendir. Değirmeninizde toplarınız bu işlemi
ne kadar iyi geçekleştiriyorsa, o kadar verimli
çalışıyorsunuz demektir.
Vals çeşitleri nelerdir ve bu çeşitler hangi
kullanım alanına göre farklılık gösterir?
Firmamız şu an itibariyle 3 çeşit vals topu
üretmektedir. Bunlar 1. Tip Kırıcı dediğimiz,
buğdayı kıran ve irmik elde etmeye yarayan
toplardır. Bunların üzerine elde edilmek istenilen ürüne göre uygun diş açılır ve topların
arasından geçen buğday kırılarak istenilen tanelenme elde edilir. Haliyle en fazla darbeyi de
bu toplar görür ve bu yüzden bu topların sert
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
63
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
What is the effect of rolls on the milling process?
Rolls have a critical role on the flour production. The performance of the rolls in the stage of wheat’s transformation into
semolina and then flour after being cracked is one of the biggest factors determining the flour quality. The better operating
of these rolls in your mill, the more efficient results you obtain.
What are the types of rolls and according to which
area of usages they vary?
Our company produces 3 types of rolls now. These are Type
1 Break rolls that crack the wheat and provide semolina. Proper flutes are opened on these depending on the desired product and the desired granulation is obtained by cracking the
wheat via rolls. Naturally these rolls are the mostly damaged
elements, so they are desired to be hard. However, unfortunately the hardness criterion is prominent today. Understanding of “the more it is hard, the better results are obtained” is
dominant. In accordance with the laws of nature, hard objects
are also fragile. The rolls should be supported with a specific
toughness for minimizing fragility and extending the economic
life time of the rolls. Ideal hardness level for the rolls is the 500
and 550 interval on Brinell scale. Cracks occur during indentation and the flutes are eroded quickly during grinding in the
rolls that are above this hardness interval. Another 2 types production is the rolls called as reduction that transforms semolina into flour. Hardness becomes harmful when we separate
bran by transforming wheat into semolina. Hard rolls batter the
semolina excessively or make it hard to grasp the semolina by
shining. This causes yield loss. Therefore, reduction rolls are
manufactured between 430 and 480 HB hardness intervals
and put into service by sandblasting the surfaces. Our company manufactures reduction rolls that roughen its own surface
according to the semolina with special alloy for the sections
in which semolina is fined properly. The hardness interval of
these is quite low (320-380 HB) and subjected to the special
processes after casting.
What do the parameters such as the number of the
flutes, the angle of these flutes, the position of the rolls
and pitch? What changes should be done in settings of
such parameters depending on the type of the milled
raw material? How do the different settings affect the
milling quality?
Indentation is very important in break rolls. The indentation that is not applied according to the diagram causes
yield losses definitely. By taking this into consideration; our
company checks the flute profiles all the time by purchasing
an electronic device measuring the flute profiles of the rolls
10 years ago with the principle of “you cannot control what
you do not measure”. It is seen in the measures made for
years that deviation tolerances in the angles are very high
in the indentation made on mechanic looms. Therefore, our
company bought 7 CNC indentation looms by disabling
the use of the entire mechanic looms 3 years ago. It is un-
64
September • Eylül 2014
olması istenir. Ama maalesef günümüzde öncelikle sertlik
kriteri öne çıkmaktadır. “Ne kadar sert o kadar iyi” anlayışı
hakimdir. Tabiat kanunları gereği sert cisimler aynı zamana kırılgandır. Kırılganlığın asgariye indirilmesi ve topların
ekonomik ömrünün uzaması için sertliğin belli bir toklukla
desteklenmesi gerekir. Toplar için ideal sertlik seviyesi Brinell skalasında 500 ile 550 aralığıdır. Bu sertlik aralığının
yukarısındaki toplarda, dişleme esnasında kılcal çatlaklar
meydana gelmekte ve öğütme esnasında dişler çok çabuk
aşınmaktadır. Diğer 2 tip üretimimiz ise liso olarak tabir ettiğimiz, irmiği una dönüştüren top çeşitleridir. Buğdayı irmiğe dönüştürüp kepeğinden arındırdığınız da artık sertlik
zararlı hale gelmektedir. Sert toplar, irmiği aşırı hırpalamakta ya da parlayıp irmiğin kavranmasını zorlaştırmaktadır. Bu
da verim kaybına sebep olmaktadır. Liso topları bu nedenle 430-480 HB sertlik aralığında üretilip yüzeyleri kumlanarak hizmete sunulmaktadır. Bununla beraber irmiğin iyice
inceldiği bölümler için de şirketimiz özel alaşımda kendi
yüzeyini irmiğe göre pürüzlendiren lisolar üretmektedir.
Bunların sertlik aralığı ise gayet düşük olup (320- 380 HB)
döküm sonrası özel prosese tabi tutulmaktadır.
Vals toplarındaki diş sayısı, diş açısı, topların pozisyonu, aralığı, basıncı ve hatve gibi parametreler ne anlama geliyor? Öğütülen hammaddenin çeşidine göre
bu tür parametrelerin ayarlarında ne gibi değişiklikler
yapılmalıdır? Farklı ayarlar öğütme kalitesini nasıl etkiler?
Kırma toplarda dişleme çok önemlidir. Diyagrama göre
yapılmayan dişleme, kesinlikle randıman kayıplarına sebep
olmaktadır. Şirketimiz bunu göz önüne alarak “ölçmediğini kontrol edemezsin” prensibiyle bundan 10 yıl önce vals
toplarının diş profillerini ölçen elektronik bir alet alarak açılan diş profillerini sürekli kontrol etmektedir. Yıllardır yapılan
ölçümlerde görülmektedir ki mekanik tezgahlarda yapılan
dişlemelerde, açılardaki sapma toleransları çok yüksektir.
Bu nedenle bundan 3 yıl önce firmamız tüm mekanik tezgahları kullanım dışı bırakarak 7 adet CNC dişleme tezgahı
almıştır. Değirmencilerden gelen geribildirimlerden de anlaşılıyor ki müşteri memnuniyetinde hissedilir bir artış var.
Lisolarda ise bombe değerleri çok önemli çünkü bu toplar
genelde çok baskılı çalışmakta ve bombe değerleri yanlış
verildiğinde toplar tam boy çalışmamaktadır. Bu da randıman kayıplarına ve toplarda aşırı ısınmaya sebebiyet vermektedir. Bu yüzden de aynı dişlemede olduğu gibi tezgah
parkımızı buna göre yeniledik ve bombe değerlerini tam
ölçüp CNC tezgâhlarda taşlamaktayız.
Vals toplarının bakımı ve değişimi hangi aralıklarla
yapılmalıdır?
Vals toplarının bakımı ve bakım aralığı sürekli sorulan bir
sorudur. Ancak bu soru, cevaplaması maalesef en zor sorudur. Her değirmenin kendine göre bir karakteri olduğunu
söyleyebilirim. Onun için de bu süre, bir değirmenden di-
MILLER MAGAZINE
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
derstood from the feedback obtained from the millers that
there is a noticeable increase in the customer satisfaction.
Camber values are very important in the reduction rolls as
these rolls operate with much pressure and the rolls do not
operate with full-length when the camber values are given
wrong. This causes yield losses and excessive heating of
the rolls. That is why we renewed our loom park accordingly
just like in indentation and we measure the camber values
properly and then rectify on CNC looms.
At what intervals should the maintenance and change
of the rolls be made?
Maintenance and maintenance intervals of the rolls is a
frequently asked question. However unfortunately, it is the
most difficult question to answer. I can say that each mill
has a unique character. That is why this interval may differ
greatly from one mill to another. The major factors affecting
the maintenance intervals of rolls are as follows:
1. Blending: Of course the roll life time would not be
same in a mill operating mainly for soft wheat and another
one operating mainly for hard wheat.
2. Tempering of wheat: As wheat cannot be separated
from its bran easily when the tempering is not realized well,
this situation affects the life time of the rolls.
3. Operating the cleaning section properly: If wheat
cleaning section is not operated well; rolls mill metal, stones
and similar foreign substances except for wheat and thus
this affects the life time of the roll.
However, statistical data we have show that maintenance
of these rolls should be made when 20.000 tons is reached
under normal conditions. This amount can increase to 40.000
tons in some mills. However, the best detection method of the
miller is the current drawn by the machine. If the machine
starts to draw current 15% more when a new roll is used, it
would be useful to perform maintenance on the rolls. An early
maintenance would extend the life of the rolls. In the
early maintenances, it is possible to rectify the flutes
of the rolls without cleaning all of the flutes but if the
roll flutes are excessively eroded, it is necessary to
open a new flute after cleaning all of the flutes. This
is a factor affecting the life time of the roll.
ğerine çok büyük farklılık gösterebilmektedir. Bakım süresini etkileyen başlıca faktörler şunlardır:
1. Paçal: Tabi ki sert buğday ağırlıklı çalışan bir değirmen ile yumuşak buğday ağırlıklı çalışan bir değirmende
top ömrü bir olamaz.
2. Buğdayın tavlanması: İyi tavlama yapılmamış bir
buğday tabi ki kepeğinden kolay ayrılmayacağı için topların
ömrünü etkilemektedir.
3. Temizleme bölümünün düzgün çalışması: Eğer
buğday temizleme bölümü düzgün çalışmıyor ise toplar
buğdaydan hariç metal, taş ve benzeri yabacı maddeleri
de öğütmekte ve dolayısıyla bunlar topun ömrünü etkilemektedir.
Fakat elimizdeki istatistik veriler gösteriyor ki normal
şartlarda ortamla 20.000 tonda bu topların bakımının yapılması gerekiyor. Bu rakam bazı değirmelerde 40.000 tona
kadar çıkabiliyor. Ama değirmencinin en iyi tespit yöntemi
makinenin çektiği akımdır. Eğer makine yeni top takıldığında çektiği akımın %15’inden fazla akım çekmeye başlamış
ise toplara bakım yapmakta fayda vardır. Zira erken yapılacak bir bakım, topların ömrünü de uzatacaktır. Erken
yapılan bakımlarda topların üzerindeki dişlerin tamamını
silmeden tekrar taşlamak mümkündür ama top dişleri çok
aşınmış ise topun üzerindeki tüm dişleri silip yeniden diş
açmak zorunluluğu vardır. Bu da topun ömrünü kısaltan
bir etkendir.
Son olarak neler eklemek istersiniz?
Son olarak şunu söyleyebilirim ki Türk değirmencisi çok
şanslıdır. Türkiye, değirmen makineleri ve yedek parça
üretiminde dünyanın önde gelen ülkelerinden birisidir. Ülkemizdeki üretim çeşitliliği ve üretici adedinden dolayı değirmencilerimiz en son teknolojiye, en cazip fiyatlarla ulaşabilmekte ve dünyanın birçok ülkesinden daha modern
ve rekabetçi üretim yapabilmektedir.
Finally, what would you like to add on this
subject?
Finally, I can say that Turkish miller is a real
lucky one. Turkey is one of the leading countries
in the world in the production of milling machines
and spare parts. Due to the production variety
and producer number in our country, our millers reach to the latest technology with the most
attractive prices and they can make more modern and competitive production than many other
countries in the world.
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
65
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
Features of Rolls
ADVANTAGES AND
DISADVANTAGES
..................................................................................
Vals Toplarının Özellikleri
AVANTAJ VE
DEZAVANTAJLAR
Metin KOÇ
Sakarya Hendek Fabrikasi Workmaster - Sakarya Hendek Fabrikası Ustabaşı
Akova Un San Tic. Ltd. Şti.
“Some users think that reduction roll needs to be soft and break roll needs to hard. However; in my
opinion, soft reduction roll has some adverse effects on milling. For instance; when the reduction roll
is soft, the semolina on which we apply pressure would deform our rolls quickly. In such a situation,
we need to increase the pressure a little more. However, increasing pressure means energy loss.”
“Bazı kullanıcılarda liso topunun yumuşak, kırma topunun çok sert olması gerektiği görüşü hakimdir. Oysa gözlemlerime göre yumuşak liso topunun öğütmeye bazı olumsuz etkileri vardır. Örneğin;
liso topu yumuşak olduğunda baskı uyguladığımız irmik çok çabuk vals topumuzu deforme edecektir. Böyle bir durumda baskıyı biraz daha arttırmamız gerekecektir. Ancak baskıyı arttırmak da
enerji kaybı demektir.”
As it is known, the effects of rolls on quality, yield,
tonnage and energy are significantly high. We use two
kinds of rolls as reduction and break in our grinding
system. Some users think that reduction roll needs to
be soft and break roll needs to hard. However; in my
opinion, soft reduction roll has some adverse effects on
milling. For instance; when the reduction roll is soft, the
semolina on which we apply pressure would deform our
rolls quickly. In such a situation, we need to increase
the pressure a little more. However, increasing pressure means energy loss. On the other hand; if we clean
our rolls with brush, sandblaster of the soft roll would
be deformed quickly. Spinning negativity may occur. As
the grinded semolina would deform the soft roll according to its own size if we use steel scraper, the effect
of the scraper would be decreased. These adverse effects cause unnecessary excessive energy consumption naturally. It affects tonnage, yield and quality. The
reduction roll we choose should not be hard and bright
like a glass and also should not have softness much
66
September • Eylül 2014
Vals toplarının kalite, randıman, tonaj ve enerji üzerindeki etkileri bilindiği üzere çok büyüktür. Öğütme sistemimizde liso ve kırma olmak üzere iki çeşit vals topu kullanırız. Bazı kullanıcılarda liso topunun yumuşak, kırma
topunun çok sert olması gerektiği görüşü hakimdir. Oysa
gözlemlerime göre yumuşak liso topunun öğütmeye bazı
olumsuz etkileri vardır. Örneğin; liso topu yumuşak olduğunda baskı uyguladığımız irmik çok çabuk vals topumuzu deforme edecektir. Böyle bir durumda baskıyı biraz
daha arttırmamız gerekecektir. Ancak baskıyı arttırmak
da enerji kaybı demektir. Diğer yandan eğer toplarımızı
fırça ile temizliyorsak, yumuşak toptaki kumlamamızı çok
çabuk bozulacaktır. Sarma olumsuzluğu da olabilir. Çelik
sıyırıcı kullanıyorsak öğütülen irmik yumuşak topu kendi
iriliğine göre deforme edeceğinden sıyırıcının etkisini azaltabilir. Bu olumsuz etkiler doğal olarak gereksiz aşırı enerji
sarfiyatını doğurur. Tonaj, randıman ve kaliteyi de etkiler.
Seçtiğimiz liso topu cam gibi sert ve parlak; fırça, çelik
sıyırıcı ve öğütülen ürünün deformasyonuna izin verecek
kadar yumuşak olmamalıdır.
MILLER MAGAZINE
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
67
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
that allow deformation of the steel scraper, brush and
grinded product.
Another important issue in the rolls is heating. In many
of the facilities I have observed, the rolls are heated up
to 60 degrees after 4 or 5 hours. This arises completely
from the ignorance or fault of the company manufacturing the rolls about the casting material.
Another issue is break roll. Most of the users want the
break roll to be very hard. This is true but the only positive
feature of very hard break roll is that it cannot be deformed quickly. Its negative feature occurs during indentation. Breaking of the flutes during indentation in very hard
break rolls causes extension of indentation labor and
change of more than one diamond bit. Although B1 roll
should be finished in at least three or four rounds, finishing it in one round would cause problems as they place
the diamond bit or deform the odontograph by opening
the gauge in order to realize in one round.
Besides, hard materials that may hit the rolls may cause breaking in the very hard rolls. Adverse effects of
the flutes of the break rolls exposed to breakage on ash
amount, starch damage and naturally quality would be
huge. Therefore, the break roll we use should be hard
enough not to be deformed quickly but have soft material
alloy quality enough to be processed easily.
I found the way to minimize these adverse effects both
as a manufacturing specialist and a roll grinding and indentation workmaster by using titanium alloy roll. In my
researches, I saw that TITANIUM element is very hard
but flexible, resistant against deformation with a feature
of being processed easily. I observed in our facility that
reduction rolls operate at 35 degrees and break rolls operate at 30 degrees.
Finally, I thank Miller Magazine for providing us this opportunity.
68
September • Eylül 2014
Vals topunda önem arz eden bir diğer konu da ısınmadır. Gözlemlediğim birçok tesiste 4 veya 5 saat sonunda
toplar 60 dereceye kadar ısınmaktadır. Bu ise tamamen
vals topunu imal eden firmanın döküm materyali hakkındaki bilgisizliği veya hatasından kaynaklanmaktadır.
Bir diğer konu ise kırma topudur. Birçok kullanıcı kırma
topunun çok sert olmasını ister. Bu doğrudur fakat çok
sert kırma topunun olumlu tek yanı çabuk deformasyona
uğramamasıdır. Olumsuz yanı ise dişleme esnasına ortaya çıkmaktadır. Çok sert kırma vals toplarında dişleme
esnasında dişlerin kırılması, dişleme işçiliğinin uzamasına
ve birden fazla kalemlin (elmas uç) değiştirilmesine neden
olur. B1 topunun en az üç veya dört turda bitirilmesi gerekirken bir turda bitirilmesi de sorun yaratır. Çünkü bir turda bunu yapabilmek için ya kalemi yatırırlar ya da istenen
diş mastarını açarak mastarı bozarlar.
Ayrıca çalışırken toplara gelebilecek olan sert materyaller de çok sert toplarda kırılmalara sebep olur. Kırılmaya
maruz kalmış vals topu dişlerinin kül miktarına, nişasta
zedelenmesine ve doğal olarak kaliteye yönelik olumsuz
etkisi büyük olacaktır. Bu sebeple kullanacağımız kırma
topu çabuk deforme olmayacak kadar sert; kolay işlenebilecek kadar yumuşak bir materyal alaşım kalitesine
sahip olmalıdır.
Ben hem bir un fabrikasında imalat sorumlusu hem de
top taşlama ve dişleme ustası olarak bu olumsuzlukları
minimize edecek çareyi titanyum alaşımlı vals topu kullanmakta buldum. Yapmış olduğum araştırmalarda; TİTANYUM elementinin çok sert, sert olduğu kadar esnek,
deformasyona karşı mukavemetli, bir o kadar da kolay
işlenebilme özelliğine sahip olduğunu gördüm. Liso vals
toplarında 35 derece, kırma vals toplarında ise 30 derece
sıcaklıklarda çalıştığını fabrikamızda gözledim.
Son olarak bu fırsatı bize sağladığından dolayı Miller/
Değirmenci Dergisi’ne teşekkür ederim.
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
69
NEWS • HABER
70
September • Eylül 2014
MILLER MAGAZINE
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
Influence of Rolls on
Damaged Starch during
Milling and Roll
Adjustments
.....................................................................................
Vals Toplarının Zedelenmiş
Nişastaya Etkisi ve Vals
Topu Kontrolü
Murat AKSOY
Perten & Chopin Sales Engineer - Perten & Chopin Satış Mühendisi
ABP Pazarlama Ltd. Sti.
“Damaged starch content changes with different pressures and roll gaps. While damaged starch
content increases in narrow roll gaps; this amount decreases with the wide roll gaps. Thus, it is an
essential issue to keep roll gaps and pressures under control. Improper roll gaps and pressures both
affect the physical structure and functionality of the product adversely and thus brings economic
problems together.”
“Farklı basınçlarda ve vals aralıklarında yapılan denemelerde zedelenmiş nişasta miktarı değişmektedir. Vals aralıklarının kısaldığı yerlerde zedelenmiş nişasta miktarı artarken, vals aralıkları genişletildiğinde bu miktar azalmaktadır. Dolayısıyla vals topu aralıklarının ve basınçlarının sürekli kontrol
altında tutulması elzem bir konudur. Vals topu aralıklarının ve basınçlarının uygun olmaması, hem
elde edilen ürünün fiziksel yapısını ve işlevselliğini olumsuz etkilemekte hem de buna bağlı olarak
ekonomik zararları beraberinde getirmektedir.”
Breaking and reducing rolls used on industrial milling,
comprises deformation of wheat properly and becoming
flour. During this process, embryo must be separated
from bran without damaging other contents and endosperm must be ground with proper particle size. Precision
of this action is highly important to obtain the flour with
good physical, chemical and rheological conditions according the end use purpose. 2 types of rolls are used
during the flour production process as breaking and reduction. Geared breaking rolls open the wheat and separate embryo and endosperm. Smoothed reduction rolls
grind the endosperm gradually and take it to the intended
particle size.
During all of this operation, starch structure which
composes the 70% of wheat becomes physically damaged and “damaged starch” particles occur. This damage is a desired structure with optimum level. Standard
starch particle absorbs 40% of its weight but damaged
starch absorbs twice of this amount. Anyhow damaged
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
Endüstriyel öğütme işleminde kullanılan kırma ve öğütme valsleri, buğdayın uygun bir şekilde deforme edilerek
un haline getirilmesini kapsar. Bu işlem süresince buğday
kabuk ve embriyosunun diğer bileşenlere zarar vermeden
yapıdan ayrılması ile endospermin istenilen irilikte öğütülmesi gerekmektedir. Bu işlemin hassasiyeti, son ürün
yapımında kullanılacak unun kimyasal, fiziksel ve reolojik olarak uygun olması açısından son derece önemlidir.
Buğdayın un haline gelene kadar gördüğü işlemlerde, kırma ve öğütme olmak üzere 2 çeşit vals kullanılmaktadır.
Kırma valsleri dişli olup buğday tanesini açarak embriyo
ve endospermi kepekten ayırır. Düz olan öğütme valsleri
ise endospermi aşamalı olarak öğüterek istenilen partikül
büyüklüğüne getirir.
Tüm bu öğütme aşamaları boyunca buğdayın %70’ini
oluşturan nişasta yapısı fiziksel olarak zedelenir ve zedelenmiş nişasta tanecikleri oluşur. Bu zedelenme optimum
düzeyde istenen bir yapıdır. Standart nişasta taneciği,
ağırlığının %40’ı kadar su kaldırırken zedelenmiş nişasta
September • Eylül 2014
71
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
starch seems really good for production, if the optimum
level increases more than intended, it causes functional
and physical problems on end product. Therefore damaged starch content must be under control all the time.
The main factor constituting the amount of the damaged starch that is already in the biological structure of
wheat is the milling roll gaps. When this gap decreases,
compression ratio and damaged starch content increases. An example study graph is given below:
As it is seen, damaged starch content changes with
different pressures and roll gaps. While damaged starch
content increases in narrow roll gaps; this amount decreases with the wide roll gaps. Thus, it is an essential issue
to keep roll gaps and pressures under control. Improper
roll gaps and pressures both affect the physical structure
and functionality of the product adversely and thus brings
economic problems together.
taneciği bunun iki katı kadar su kaldırmaktadır. Bu açıdan
bakıldığında zedelenmiş nişasta tanesi olumlu görüntü
çizse de optimum düzeyi aştıktan sonra son üründe işlevsel ve fiziksel problemlere yol açar. Bu yüzden sürekli
olarak kontrol altında tutulmak zorundadır.
Halihazırda buğdayın biyolojik yapısında da bulunan
zedelenmiş nişastanın miktarını oluşturan asıl etmen
öğütme valsi toplarının aralıklarıdır. Vals toplarının aralıkları kapandıkça sıkıştırma oranı artar ve zedeleme miktarı
yükselir. Bu durumla ilgili bir çalışma grafiği aşağıda verilmiştir:
Görüldüğü üzere farklı basınçlarda ve vals aralıklarında yapılan
denemelerde zedelenmiş nişasta
miktarı değişmektedir. Vals aralıklarının kısaldığı yerlerde zedelenmiş nişasta miktarı artarken,
vals aralıkları genişletildiğinde bu
miktar azalmaktadır. Dolayısıyla
nişasta zedelenmesi miktarının
yani vals topu aralıklarının ve
basınçlarının sürekli kontrol altında tutulması elzem bir konudur.
Çünkü vals topu aralıklarının ve
basınçlarının uygun olmaması, hem elde edilen ürünün
fiziksel yapısını ve işlevselliğini olumsuz etkilemekte hem
de buna bağlı olarak ekonomik zararları beraberinde getirmektedir.
Vals aralıklarının uygun olmadığı durumlarda görülebilecek zararları şu şekilde sıralayabiliriz (vals aralıklarının
optimum düzeyin altında (yüksek basınç) çalıştığı ve çok
zedeleme yaptığı durumlarda);
• Elektrik gereksiniminin artması,
• Doğru buğday seçiminin yapılamaması nedeniyle
hammaddeye daha yüksek fiyat ödenmesi,
• İşçilik masraflarının artması,
• Vals ömürlerinin kısalması (amortisman artışı),
• Uygun olmayan üründen dolayı müşteri şikayetlerinin oluşması ve ürün iadesinden dolayı gerçekleşebilecek
zararlar.
Konuyla ilgili teoriden bağımsız pratik çalışmalar yapılmış ve Fransa’da 300 gün çalışan bir un fabrikasında
zedelenmiş nişasta miktarının (yani vals toplarının) kontrol altında tutulmasıyla 2012 yılı rakamlarına göre 26.000
kW enerji tasarrufu sağlandığı görülmüştür. Bu tasarrufun
ekonomik getirisi ise Fransa enerji fiyatları göz önüne alındığında 3.250 €’dur.
Bunun tam tersi bir durumda, yani vals aralıklarının olması gerekenden çok düşük basınçla düşük zedelenmiş
72
September • Eylül 2014
MILLER MAGAZINE
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
We can specify the damages that can be seen when
the roll gaps are not proper as (when the roll gaps are
operated below the optimum level (high pressure) and
when they give much damage):
• Increase in the need of energy (electricity)
• Paying higher prices for raw material because of that
the selection the correct wheat type cannot be realized
• Increase in the manpower cost
• Lower roll robust life (increase in depreciation)
• Product rejecting and complaints from customers
because of improper product
Practical studies free from the theory on the subject
was performed and it was seen that 26.000 kW energy
saving was provided with controlling damaged starch
content and roll gaps in a flour mill being operated for
300 days in France in 2012. Economical profit is for this
saving is 3.250 € when the energy prices in France are
taken into consideration. In the opposite situation; in other words in a study in which low-damaged starch with
pressure of the roll gaps lower than the required amount,
yield decreased, end product quality was not at the desired level and economic losses occurred again . In this
study, it was seen that flour was produced with 79% yield
by assuming that the roll adjustments are not checked in
a mill with 200 ton/day capacity and being operated with
80%. Daily 280 dollar-loss was seen. This amount caused approximately 4.000-dollar loss in 2 weeks.
As it is seen, roll adjustments are highly important and
it is not enough to adjust it with the traditional methods.
The most effective method is measuring the damaged
starch content continuously and taking the roll gaps under control all the time. Measuring damaged starch is
possible as colorimetric, enzymatic and amperometric.
The most accurate, fastest and lowest consumption is
amperometric method and it is used in Turkey and all
around the world frequently widely for more than 10 years with the “SDmatic Damaged Starch” device found by
Chopin Technologies SA.
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
nişastalı ürün üretildiği bir çalışmada ise randıman düşmüş, son ürün kalitesi istenen düzeyde olmamış ve yine
ekonomik zararlarla karşılaşılmıştır. Bu çalışmada ortalama %80 randıman ile çalışılan 200 Ton/gün kapasiteli bir
fabrikada, vals ayarlarının kontrol edilmediği varsayılarak
%79 randımanla un üretilmiş, günlük olarak 280 $’lık bir
kayıp olduğu görülmüştür. Bu miktar 2 haftada yaklaşık
4.000 $’lık bir zarar oluşturmuştur.
Görüldüğü üzere vals toplarının ayarı küçümsenemeyecek derecede önemli olup geleneksel yollarla kontrol
etmek yetersizdir. Bu ayarların yapılmasında en etkili
yöntem zedelenmiş nişastanın her daim ölçülmesi ile
vals topu ayarlarının kontrol altında tutulmasıdır. Zedelenmiş nişastanın ölçülmesi ise kolorimetrik, enzimatik
ve amperometrik olarak yapılabilmektedir. Bu yöntemlerden en kısa sürede en doğru sonuç veren ve en ekonomik olanı ise amperometrik yöntemdir ve son 10 yıldır
ülkemizde ve tüm Dünya’da Chopin firması tarafından
üretilen SDmatic cihazı ile oldukça sık ve yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
September • Eylül 2014
73
NEWS • HABER
Mahmut Arslan
is the Council Chairman
once more
.....................................................................
Mahmut Arslan
bir kez daha Konsey Başkanı
As one of the important names of the industry,
Mahmut Arslan was elected as the chairman
again at 4th Ordinary General Assembly of National Legume Council held in Mersin.
Ulusal Baklagil Konseyi’nin Mersin’de yapılan 4.
Olağan Genel Kurulu’nda sektörün önemli isimlerinden Mahmut Arslan, bir kez daha başkanlığa
seçildi.
4th Ordinary General Assembly of National Legume
Council as the largest organization bringing together all
the components in the pulses industry of Turkey was held
in Mersin. Making a written statement on the subject Mersin Commodity Exchange announced that Mahmut Arslan
as one of the important names of the industry was elected
as the chairman of National Legume Council again.
Reminding in his speech at the general assembly that
2016 is declared as the International Year of Pulses with
the efforts of Turkey, Mahmut Arslan mentioned about
their activities on this subject by addressing the decrease
in pulse production and quality problems. Giving examples
from the newly developed varieties obtained as a result
of these activities, Arslan underlined that these problems
cannot be solved without government support.
Council Board member and Chairman of Mersin Commodity Exchange Abdullah Ozdemir drew attention to the
decrease in the production and exports and the increase in
the imports and stated that this situation is a clear indication
of the insufficient production in Turkey. Informing that the
supports for the pulses products are insufficient, Ozdemir
emphasized that the supports should be increased in order
that Turkey would regain its old power in this industry.
74
September • Eylül 2014
Türkiye’nin bakliyat sektöründeki tüm bileşenlerini bir
araya getiren en büyük kuruluşu olan Ulusal Baklagil
Konseyi’nin 4. Olağan Genel Kurulu, Mersin’de yapıldı.
Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Mersin Ticaret Borsası, bakliyat sektörünün önde gelen isimlerinden Mahmut Arslan’ın bir kez daha Ulusal Baklagil Konseyi’nin
başkanlığına seçildiğini açıkladı.
Genel kurulda yaptığı konuşmada 2016 yılının
Türkiye’nin çabalarıyla Dünya Bakliyat Yılı ilan edildiğini
anımsatan Mahmut Arslan, bakliyat üretim miktarındaki azalma ve kalite sorunlarına değinerek, bu konularda
yaptıkları çalışmaları anlattı. Bu çalışmalar neticesinde
ortaya çıkarılan yeni tohum cinslerinden örnekler veren
Arslan, sorunların devlet desteği olmadan çözülemeyeceğinin altını çizdi.
Konsey Yönetim Kurulu Üyesi ve Mersin Ticaret Borsası
Başkanı Abdullah Özdemir de üretim ve ihracattaki azalmaya ve ithalattaki artışa dikkati çekerek, bu durumun
Türkiye’deki üretimin yetersiz olduğunun açık bir göstergesi olduğunu belirtti. Bakliyat ürünlerine verilen desteklerin yetersiz olduğunu dile getiren Özdemir, Türkiye’nin
bu sektördeki eski gücüne kavuşabilmesi için desteklerin
artırılması gerektiğini vurguladı.
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
75
NEWS • HABER
TMO announced the corn
intervention policy
........................................................................
TMO mısır müdahale
politikasını açıkladı
Turkish Grain Board (TMO) announced its 2014
corn intervention purchase price and intervention
policy on 15 August. TMO will pay 680 TL per ton
for corn in 2014.
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), 2014 yılı mısır müdahale alım fiyatını ve müdahale politikasını 15
Ağustos’ta açıkladı. TMO, 2014 yılında mısıra ton
başına 680 TL ödeyecek.
Turkish Grain Board (TMO) announced its 2014 corn
intervention purchase price and intervention policy with
public announcement made on 15 August. Announcing
intervention purchase price as 680 TL per ton this year
that was 640 TL/Ton in 2013, TMO stated that support
payments such as fertilizer, diesel fuel and soil analysis
besides the subsidy of 40 TL/Ton will continue like in the
previous years in addition to the intervention price. Determined as 680 TL/Ton, intervention purchase price will
increase to 735 TL/Ton with 55 TL/Ton subsidy and other
supports.
TMO lists the policies to be followed in corn purchases
this year as; “TMO will start corn purchases in all the offices in the regions where corn production is made on
Monday 18 August 2014. Producers who are registered
at Farmer Register System can sell the entire amount on
their documents in advance or deposit their products.
The farmers who do not have CKS (Farmer Information
System) Certificate can sell their products given as deposit to TMO warehouses between 1 January 2015 and
31 May 2015 providing that they purchased the products
from the producers. TMO will make the corn purchases
by appointment like in the last year for preventing the
producers from waiting at the offices for a long time.
Purchases without appointment will not be realized. Appointments can be made via randevu.tmo.gov.tr, www.
76
September • Eylül 2014
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), 2014 yılı mısır müdahale
alım fiyatını ve müdahale politikasını 15 Ağustos’ta yaptığı
bir kamuoyu duyurusuyla açıkladı. 2013 yılında 640 TL/
Ton olarak açıklanan müdahale alım fiyatını, bu yıl ton başına 680 TL olarak açıklayan TMO, bu fiyata ilave olarak
geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 40 TL/Tonluk primin yanında gübre, mazot ve toprak analizi gibi destek ödemelerine 2014 yılında da devam edileceğini belirtti. 680 TL/Ton
olarak belirlenen müdahale alım fiyatı, Bakanlık tarafından
verilen 55 TL/Ton prim ve diğer desteklerle birlikte 735
TL/Tona yükselecek.
TMO, bu yıl mısır alımlarında izlenecek politikaları ise
şöyle sıralıyor; “TMO, mısır üretimi yapılan bölgelerdeki
tüm işyerlerinde 18 Ağustos 2014, Pazartesi günü itibariyle mısır alımına başlayacaktır. Çiftçi Kayıt Sistemi'ne
kayıtlı üreticiler, belgelerindeki üretim miktarının tamamını
peşin satabilecek veya emanete bırakabileceklerdir. ÇKS
Belgesi olmayanlar ise üreticiden aldığını belgelemek
kaydıyla TMO depolarına emanete bıraktıkları ürünlerini,
1 Ocak 2015 – 31 Mayıs 2015 tarihleri arasında TMO'ya
satabileceklerdir. TMO, üreticilerimizin işyerleri önünde
uzun süre beklemelerini önlemek amacıyla geçen yıl olduğu gibi 2014 yılında da mısır alımlarını Randevulu olarak yapacaktır. Randevusuz alım yapılmayacaktır. Randevular, randevu.tmo.gov.tr, www.randevu.tmo.gov.tr ve
www.tmo.gov.tr internet adresleri üzerinden veya TMO
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
randevu.tmo.gov.tr and www.tmo.gov.tr websites or
from TMO offices. Purchases will be made in 6 days of
the week except for Sunday. The deposit purchases will
be made in all of our offices with empty storage capacity including temporary purchase centers. The producers who deposit their products to TMO warehouses can
get 30% advance from TMO with warehouse receipt or
get loans from contractual banks upon their request. The
ones who do not have CKS Certificate can only get loans
from the contractual banks with warehouse receipt. The
product money will be transferred to the bank accounts
of the producers within 30 days from the date of delivery
to TMO. The payment to the producers who deliver their
products with the product card obtained from the contractual banks will be made within 10 days not 30 days.
işyerlerinden alınabilecektir. Pazar günleri hariç haftanın 6
günü alım yapılacaktır.
Emanet alımlar, geçici alım merkezleri dahil boş depo
kapasitesi olan tüm işyerlerimizde yapılacaktır. Ürünlerini
TMO depolarına emanete bırakan üreticiler, talepleri halinde makbuz senediyle TMO'dan %30 avans alabilecek
veya anlaşmalı bankalardan kredi kullanabileceklerdir.
ÇKS belgesi olmayanlar ise anlaşmalı bankalardan makbuz senediyle yalnızca kredi kullanabileceklerdir. Bu yıl
ürün bedelleri, ürünün TMO'ya teslim tarihinden itibaren
30 gün içerisinde üretici banka hesaplarına aktarılacaktır.
Ürününü, anlaşmalı bankalardan alınan ürün kartı ile teslim eden üreticilere ise 30 gün yerine, 10 gün içerisinde
ödeme yapılacaktır.
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
77
author • yazar
The increase
expectation in the
production increases
the sales pressure
........................................................................
Üretimdeki artış beklentisi
satış baskısını arttırıyor
Zafer ERGEZEN
Futures and Commodity Market Specialist
Vadeli İşlem ve Emtia Piyasaları Uzmanı
[email protected]
There were response purchases and efforts for forming support in the wheat prices. With the announcements of the production projections for the new season,
wheat price has depreciated about 29% by decreasing
rapidly since May. It was seen that response purchases
increased in early August. However, this increase was
not permanent and it entered into a horizontal channel.
Wheat price succeeded to hold in the region which was
tested again and again since July. Despite that wheat
production projection showed an unexpected increase
compared to the previous month, the response of the
market was not harsh. Although sales were realized after
the first announcements, there was a movement in the
horizontal band by recovering. Yet, the production is expected to surpass the amount realized last year. Also the
wheat stocks increased to record levels as well.
Strong supply side in the wheat market causes downward price expectations. However the market ignored
that for now. We see that some short term positions are
closed after the 29% decrease experienced rapidly. Besides, the increase in the tension between Ukraine and
Russia caused concerns in the wheat market. Therefore,
there was a more balanced market in August.
78
September • Eylül 2014
“The general trend in the market and the projection reports point higher production and sales pressure. However the possibility of the new production projections is positive may cause increase in
the purchases. In the long term, it is seen highly
possible that the prices would decrease as these
production amounts continue.”
“Piyasadaki genel eğilim ve tahmin raporları, yüksek üretim ve satış baskısına işaret ediyor. Fakat
yeni tahmin raporlarının olumlu gelmesi, alımların
artmasına yol açabilir. Uzun vadede ise bu üretim
miktarları devam ettikçe fiyatların gerilemesi yüksek olasılık olarak görünmektedir.”
Ağustos ayında tepki alımları ve buğday fiyatında
destek oluşturma çabaları vardı. Buğday fiyatı, yeni
sezona yönelik üretim tahminlerinin açıklanmasıyla beraber, Mayıs ayından bu yana hızla gerileyerek yaklaşık yüzde 29 değer kaybetmişti. Ağustos ayı başında
tepki alımlarının arttığı görüldü. Fakat bu yükseliş kalıcı
olmadı ve yatay kanal içerisine girildi. Buğday fiyatı,
Temmuz ayından bu yana defalarca test ettiği bölgede
tutunmayı başardı. Buğday üretim tahminleri, önceki
aya göre beklenmedik bir artış göstermesine rağmen
piyasanın tepkisi sert olmadı. İlk açıklamalar sonrası
satış gelse de sonradan toparlanarak yatay bantta hareket oldu. Oysa üretimin geçen senenin bile üzerine
çıkması bekleniyor. Aynı zamanda buğday stokları da
rekor seviyelere yükseldi.
Buğday piyasasındaki arz tarafının güçlü olması, aşağı
yönlü fiyat beklentilerine yol açıyor. Fakat piyasa şimdilik
bunu görmezden geldi. Kısa sürede yaşanan yüzde 29
düşüş sonrasında, bazı kısa pozisyonların kapandığını
görüyoruz. Ayrıca Ukrayna ve Rusya arasında yeniden
tansiyonun yükselmesi, buğday piyasasında endişelere
neden oldu. Böylece Ağustos ayında buğday işlemlerinde
daha dengeli bir piyasa yaşanmış oldu.
MILLER MAGAZINE
author • yazar
WHEAT IMPORT OF TURKEY MAY EXCEED
5 MILLION TONS
Wheat harvest still continues in Turkey. Local wheat
prices had a fluctuating course during the month but
they were almost at the same levels. Regional differences
are effective on this fluctuating course. While the loss
is expected to be higher especially in Central Anatolia
and Eastern Anatolia regions, there is high production
amount in the Marmara region. However, it is inevitable
that there will be decline in the wheat yield of Turkey.
While it is stated that the loss in the production due to
the drought may exceed 20%, local prices are seen to be
higher than the global prices. Turkey is a wheat importer.
Turkey’s wheat import average in the last five years is at
3,7 million tons level. Wheat import may exceed 5 million
tons this year due to the drought. On the side of exports,
the country has a disadvantageous position.
THE HIGHEST INCREASE ON MONTHLY
BASIS: 10 MILLION TONS
According to the projection report released by U.S. Department of Agriculture; the production increased 10,92
million tons compared to the previous month. Thus the
production amount reached to 716,09 million tons. The
monthly increase in the projections can be the highest
increase so far. There is criticism for the report’s margin
of error due to the increase with this amount. It is not
considered as normal to have this much change in the
projections in a month. Increasing to 716,09 million tons,
the production projection points an increase of 2,02 million tons compared to the previous year. However; when
it is considered that last year was one of the production
years with record, it is understood well that the production projection for the new season points such a high
increase.
Together with the increase in the production, another
increase is also expected in the end period stocks. End
period stocks will increase to 192,96 million tons with an
increase of 3,42 million tons. In other words, 27% of the
world wheat production is reserved for stocks. Russia is
the country causing high amount of deviation in production projections. Wheat production in Russia showed an
increase of 6 million tons thanks to the favorable weather
conditions. Increasing to 59 million tons, wheat production projection in Russia causes increase expectation in
the exports. When considered from this point of view,
it is highly possible to see increase in the wheat import
of Turkey from Russia this year. There is the expectation
that the wheat supply in the global markets will increase
with the increase in the wheat export of Russia. Another
country for which an increase is expected in the production compared to the previous month is China. Wheat
production projection in China increased 2 million tons
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
TÜRKİYE BUĞDAY İTHALATI
5 MİLYON TONU AŞABİLİR
Türkiye’de buğday hasadı devam ediyor. Yerel buğday
fiyatları ay boyunca dalgalı bir seyir izledi ama ay sonunda hemen hemen aynı seviyelerdeydi. Fiyatın dalgalı bir
seyir izlemesinde bölgesel üretim farklılıkları etkili oluyor.
Özellikle İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerindeki kayıp miktarının daha yüksek olması beklenirken, Marmara bölgesinde ise yüksek üretim var. Fakat Türkiye’deki
buğday rekoltesinde düşüş olması kaçınılmaz. Üretimde
kuraklık nedeniyle uğranılan kaybın yüzde 20’yi aşabileceği belirtilirken, yerel fiyatların da küresel fiyatlara göre
yüksek kaldığı görülmektedir. Türkiye buğday ithal eden
bir ülke. Türkiye’nin son beş yıldaki buğday ithalatı ortalaması 3,7 milyon ton seviyesinde bulunuyor. Kuraklık
nedeniyle buğday ithalatı bu sene 5 milyon tonu aşabilir.
İhracat tarafında ise dezavantajlı konuma geldi.
AYLIK BAZDA EN YÜKSEK ARTIŞ:
10 MİLYON TON
ABD Tarım Bakanlığı’nın yayınladığı tahmin raporuna
göre üretim miktarı önceki aya göre 10,92 milyon ton artış gösterdi. Böylece üretim rakamı 716,09 milyon tona
ulaştı. Tahminlerde görülen aylık bazdaki artış, şimdiye
kadar ki en yüksek artış olabilir. Bu miktardaki artış nedeniyle raporun hata payına yönelik eleştiriler de geliyor.
Bir ay içerisinde tahminlerde bu kadar değişime gidilmesi,
olağan olarak görülmemektedir. 716,09 milyon tona yükseltilen üretim tahmini, geçen seneye göre 2,02 milyon
ton artışa işaret ediyor. Fakat geçen senenin rekor üretim
yıllarından biri olduğu düşünüldüğünde, yeni sezon üretim tahmininin aslında ne kadar yüksek bir artışa işaret
ettiği daha iyi anlaşılmaktadır.
Üretimdeki artışla beraber dönem sonu stoklarında da
artış bekleniyor. Dönemi sonu stokları 3,42 milyon ton
artışla 192,96 milyon tona yükselecek. Yani dünya buğday üretiminin yaklaşık yüzde 27’si stoklara gidiyor. Üretim tahminlerinde yüksek miktarda sapmaya neden olan
ülke ise Rusya oldu. Rusya’daki buğday üretimi, elverişli
September • Eylül 2014
79
author • yazar
compared to the previous month. Increase in the production in China would cause wheat import to decrease.
When it is considered that China is an important wheat
importer, the country is projected to have adverse effect on the global demand. Lastly, U.S.’s wheat production projection increased 1,03 million tons compared to
the previous month. With the support of the favorable
weather conditions in Russia, China and U.S. for wheat
production, 10,92 million-ton increase is expected in the
world production projections. We took the production
side into consideration all the time; however consumption projections increased 6,87 million tons compared
to the previous month despite it is not as much as the
production increase. There is 740 thousand-ton increase
compared to the last year. There is increasing consumption in the European Region. Additionally; it is seen that
wheat consumption increased in North Africa, India,
Ukraine and Russia.
INCREASE PROJECTION OF IGC IS
3 MILLION TONS
International Grain Commission (IGC) increased its
world wheat production projection 3 million tons compared to the previous month. Thus, global wheat production will increase to 702 million tons. There is 8 millionton decrease in the production amount compare to the
last year. IGC’s production projections contradict with the
projections of USDA. When it is taken into consideration
that there 10 days between the releases of the two institutions, it is not so easy to explain a difference with that
80
September • Eylül 2014
hava koşulları sayesinde 6 milyon ton artış gösterdi. 59
milyon tona yükselen Rusya’daki buğday üretim tahmini,
ihracatta artış beklentisine yol açıyor. Bu açıdan bakıldığında bu sene Türkiye’nin Rusya’dan buğday ithalatında
artış görülmesi çok yüksek olasılıktır. Rusya’nın buğday
ihracatındaki artış ile küresel piyasalardaki buğday arzının artacağı beklentisi var. Üretimde önceki aya göre artış beklenen bir diğer ülke ise Çin. Çin’deki buğday üretim tahmini önceki aya göre 2 milyon ton artış gösterdi.
Çin’deki üretimin artması, buğday ithalatının azalmasına
yol açacaktır. Çin’in önemli bir buğday ithalatçısı olduğu
düşünüldüğünde küresel talebe olumsuz etkisi olacağı
tahmin ediliyor. Son olarak ABD’nin buğday üretim tahmini ise önceki aya göre 1,03 milyon ton yükseldi. Rusya, Çin ve ABD’deki elverişli havanın buğday üretimini
desteklemesiyle, dünya üretim tahminlerinde 10,92 milyon ton artış olması bekleniyor. Hep üretim tarafına baktık fakat üretim kadar olmasa da tüketim tahminleri de
önceki aya göre 6,87 milyon ton yükseldi. Geçen seneye
göre 740 bin ton artış var. Avrupa Bölgesi’nde artan tüketim var. İlave olarak Kuzey Afrika, Hindistan, Ukrayna
ve Rusya’da buğday tüketiminin arttığı görülmektedir.
IGC’NİN ARTIŞ ÖNGÖRÜSÜ 3 MİLYON TON
Uluslararası Hububat Konseyi (IGC), dünya buğday
üretim tahminini önceki aya göre 3 milyon ton yükseltti.
Böylece küresel buğday üretimi, 702 milyon tona ulaşacak. Geçen seneye göre üretim miktarında 8 milyon ton
düşüş var. IGC’nin üretim tahminleri USDA ile çelişiyor.
İki kurumun açıklamaları arasında sadece 10 gün oldu-
MILLER MAGAZINE
author • yazar
amount. Even though there are different amounts on the
production side, the end period stocks are almost at the
same level. IGC increased its end period stock projection
to 193 million tons. According to the report; the production increase in Russia and Ukraine draws attention. It is
projected that world production will decrease 1% on annual basis with the expected decrease in the North Africa.
There is increasing consumption demand in South
Asia, Africa and the European Region. As a result of that,
the increase on annual basis is expected to be 8 million tons. One of the main differences between IGC and
USDA can be shown as this increase in the consumption.
SALES PRESSURE MAY INCREASE
As a result; when the projection averages of the two
institutions making global projections in the grain markets, world wheat production average is expected to be
709,04 million tons. This amount points 3 million tons of
increase compared to the previous month. The increase
trend in the monthly projections continues. Each month
has been revised upwardly since the projections for the
new season were announced. It can be met normally that
the sales pressure in the futures transactions increases
after the increase in the production projections.
December futures wheat price in Chicago Mercantile
Exchange started to recover in the horizontal band after
the harsh decrease started in May. It managed to hold
despite the adverse production projections. This situation increases the expectations that wheat has gathered
strength. Having increase before the new projection report, wheat price returned to the lower band again with
the increasing production projections. At this level, the
struggle of forming balance again is seen.
545 cent/bushel level is accepted as the short term
reference point. Strengthening trend in the wheat transactions would continue as it remains above this level.
If this level decreases, sales may accelerate. 580 and
then 600 cent/bushel level become prominent in the upward movements. The general trend in the market and
the projection reports point higher production and sales
pressure. However the possibility of the new production
projections is positive may cause increase in the purchases. In the long term, it is seen highly possible that
the prices would decrease as these production amounts
continue. The support point of the long term trend is at
425 cent/bushel level. If the production and consumption expectations still continue to remain as they are,
there can be a movement to the 425 cent/bushel levels. Therefore, investors had better take into consideration that upward movements will remain as a response
movement for now.
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
ğu düşünüldüğünde bu miktardaki bir farkı açıklamak
çok kolay değil. Üretim tarafında farklı rakamlar olsa bile
dönem sonu stokları hemen hemen aynı seviyede bulunuyor. IGC dönem sonu stok tahminini 193 milyon tona
yükseltti. Raporda, Rusya ve Ukrayna’daki üretim artışına dikkat çekiliyor. Kuzey Afrika’daki beklenen üretim
düşüşü ile dünya buğday üretiminin yıllık bazda yüzde 1
düşeceği tahmin ediliyor. Güney Asya ve Afrika ile Avrupa Bölgesi’nde artan tüketim talebi var. Bunun sonucunda yıllık bazdaki tüketim artışının 8 milyon ton olması
bekleniyor. Zaten IGC ve USDA arasındaki en temel farklılıklardan bir tanesi de tüketimde görülen bu artış olarak
gösterilebilir.
SATIŞ BASKISI ARTABİLİR
Sonuç olarak, hububat piyasalarında küresel tahmin
gerçekleştiren iki kuruluşun tahmin ortalamaları göz önüne alındığında, dünya buğday üretiminin ortalama 709,04
milyon ton olması bekleniyor. Bu rakam önceki aya göre
3 milyon ton artışa işaret ediyor. Aylık tahminlerdeki artış
eğilimi devam ediyor.
Yeni sezona yönelik tahminler ilk açıklandığı aydan bu
yana her ay yukarı yönlü revize edildi. Üretim tahminlerindeki bu artış sonrası vadeli işlemlerdeki satış baskısının
artması da normal karşılanabilir.
Şikago Ticaret Borsası’nda Aralık vadeli buğday fiyatı,
Mayıs ayında başlayan sert düşüş sonrası yatay bantta
toparlanma çabası içerisine girdi. Gelen olumsuz üretim tahminlerine rağmen tutunmayı başardı. Bu gelişme,
buğdayın güç topladığına yönelik beklentileri artırıyor. Yeni
tahmin raporu öncesinde yükseliş gösteren buğday fiyatı, artan üretim tahminleri ile yeniden alt banda geri dönmüştü. Bu seviyede yeniden denge oluşturma çabaları
görülüyor. 545 cent/bushel seviyesi, kısa vadeli referans
noktası olarak kabul edilmektedir.
Bu seviyenin üzerinde kaldıkça buğday işlemlerinde
güçlenme eğilimi devam edecektir. Bu seviyenin aşağı
yönlü geçilmesi durumunda ise satışlar hızlanabilir. Yukarı
yönlü hareketlerde 580 ve daha sonra 600 cent/bushel
seviyesi öne çıkıyor. Piyasadaki genel eğilim ve tahmin
raporları, yüksek üretim ve satış baskısına işaret ediyor.
Fakat yeni tahmin raporlarının olumlu gelmesi, alımların
artmasına yol açabilir. Uzun vadede ise bu üretim miktarları devam ettikçe fiyatların gerilemesi yüksek olasılık
olarak görünmektedir. Uzun vadeli trendin destek noktası
425 cent/bushel seviyesinde bulunuyor. Eğer üretim ve
tüketim beklentileri bu şekilde kalmaya devam ederse,
425 cent/bushel seviyelerine doğru bir hareket bile görülebilir. Bu nedenle yatırımcıların yukarı yönlü hareketlerin
şimdilik tepki hareketi olarak kalabileceğini göz önüne almaları yararlı olacaktır.
September • Eylül 2014
81
ıntervıew • röportaj
El-Hamama is
determined to
maintain its
investment rush
Ahmet Eltigani: “El Hamama is developing a
number of ambitious realistic plans, expected
to be see the light soon in the near future. In
other words, El Hamama is carving a complete
new vision, in order to earn being a landmark in
the history of the industry in Sudan.”
El-Hamama Flour
Mill yatırım atağını
sürdürmeye kararlı
Ahmet Eltigani: “El Hamama olarak oldukça iddialı ve de gerçekçi bazı planlar üzerinde çalışıyoruz. Bu planların sonuçlarını yakın gelecekte
görmeyi umuyoruz. Yani El Hamama’nın Sudan
değirmencilik endüstrisi tarihinde bir dönüm
noktası yaratmak için tamamen yeni bir vizyon
oluşturduğunu söyleyebiliriz.”
....................................................................
El-Hamama Flour Mill is one of the most important mills
of Sudan. Drawing attention with the technology investments especially since 2012, the company is determined
to maintain its investment rush. Preferring two important
Turkish technology producers in its prior technology investments, the company prepares to be the largest company
in Sudan’s flour milling industry with the new investments
planned.
Saying, “As El Hamama, we are developing a number of
ambitious realistic plans.”; CEO of El-Hamama Flour Mills
Ahmet Eltigani A. Moniem Musa answered our questions
on Sudan milling industry and their new investment plans.
Dear ELTIGANI, your company ELHAMAMA GROUP
82
September • Eylül 2014
El-Hamama Flour Mill, Sudan’ın en önemli değirmenlerinden birisi. Özellikle 2012’den bu yana yaptığı teknoloji
yatırımlarıyla dikkat çeken firma, yatırım atağını sürdürmeye
kararlı. Daha önceki teknoloji yatırımlarında iki önemli Türk
teknoloji üreticisini tercih eden firma, planlanan yeni yatırımlarla Sudan un değirmenciliği endüstrisindeki en büyük firma
olmaya hazırlanıyor.
“El Hamama olarak oldukça iddialı ve de gerçekçi bazı
planlar üzerinde çalışıyoruz.” diyen El-Hamama Flour Mill’in
CEO’su Ahmet Eltigani A. Moniem Musa, firmaları, Sudan
değirmencilik sektörü ve yeni yatırım planlarıyla ilgili sorularımızı yanıtladı.
Sayın
ELTIGANI,
firmanız
ELHAMAMA
GROUP,
MILLER MAGAZINE
ıntervıew • röportaj
is one of the leading flour mills of Sudan. Firstly, could
you give some information on your company and how
you have come to today?
First of all I would like to thank you very much for this opportunity. The wheat flour business is a family inheritance;
we have split and established new ideas of large capacities
of the latest technology and we have taken over from where
others stopped. We started with 360 tons mill from Ugur
and started the commercial production in April 2012 and
before the test- running of Ugur project we signed a contract witch Alapala for 750 tons and by the end of the year
2013 this project entered the market.
Sudan’ın sayılı un değirmenlerinden biri. Öncelikle bize
firmanız ve bugünlere nasıl geldiğiniz hakkında biraz
bilgi verir misiniz?
Öncelikle bana bu fırsatı sunduğunuz için çok teşekkür
ederim. Buğday unu işi, bizlere ailemizden kalan ve bölüştüğümüz bir miras. Mirasımızı devraldıktan sonra, son teknoloji ürünü geniş kapasiteler için yeni fikirler oluşturduk ve
diğerlerinin bıraktığı yerden devam ettik. İşe, Nisan 2012’de
Uğur firmasına 360 ton kapasiteye sahip değirmen siparişi
vererek başladık. Uğur’un kurduğu değirmenin test operasyonundan önce de, 750 ton kapasiteye sahip bir değirmen
kurulumu için Alapala’yla sözleşme imzaladık ve bu değirmen de 2013 yılının sonlarında pazara girdi.
What can you say about your product variety and
the position of your company in Sudan market? Which
properties of your company distinguish you from your
rivals in your country?
We produce several type of flour in different packing sizes
for different purposes such as bread, pasta and biscuit.
Both projects have their own contribution in the distinction
of the group in the field.
Ürün çeşitliliğiniz ve Sudan pazarındaki konumunuz
hakkında neler söyleyebilirsiniz? Firmanız, ülkenizdeki
diğer rakiplerinizden hangi yönleriyle ayrılıyor?
Ekmek, makarna ve bisküvi gibi farklı kullanım amaçları
için farklı ebatlarda birçok un çeşidinin üretimini gerçekleştiriyoruz. Tüm projelerimiz kendi gruplarında sektöre ve ülkemize önemli katkılarda bulunmaktadır.
Could you give information on your facility, capacity and
technologies you used? What can you say about the level
of your company in capacity and technology usage?
We do have existing capacity of 1110 tons of wheat per
day in two lines both from Turkey, the first one started the
production 2012 with capacity 360 tons per day fully automatic from Ugur making; we have installed the latest technology the second line started at the end of 2013 from Alapala
with 750 tons capacity full automatic project from A to Z.
Üretim tesisiniz, kapasiteniz ve kullandığınız teknolojiler hakkında bilgi verir misiniz? Firmanız kapasite ve
teknoloji kullanımında hangi düzeyde?
Her ikisi de Türk yapımı olan iki hattımızda, günlük toplam
1.110 tonluk buğday öğütme kapasitesine sahibiz. Bu hatlardan ilki, Uğur tarafından tam otomatik şekilde kurulup 2012
yılında 360 tonluk kapasite ile üretime başladı. İkincisi ise
A’dan Z’ye tam otomatik olarak 750 ton kapasite ile Alapala
tarafından kuruldu ve 2013 yılının sonlarında işletmeye alındı.
Are there any other fields you give service besides flour
production? If there are other fields you working on or other
products, could you give information also about them?
In the near future we are going to realize El Hamama
industrial compound; we wish to realize the production of
starch based nutrition products. Our researches and activities on this subject still continue.
Un üretiminin yanı sıra hizmet verdiğiniz başka alanlar da var mı? Varsa biraz da diğer çalışmalarınız ya da
ürünleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Yakın gelecekte El Hamama’nın endüstriyel bileşenlerini
kurmak için harekete geçtik. Nişasta bazlı beslenme ürünlerini üretimini gerçekleştirmek istiyoruz. Bu konudaki araştırmalarımız ve çalışmalarımız devam ediyor.
Are you working only for the Sudan market in the flour
Un değirmenciliğinde sadece Sudan pazarına yönelik
mi çalışıyorsunuz? Komşu ülkelere ihracata yönelik bir
çalışmanız ve bununla ilgili hedefleriniz var mı?
Aslında Sudan’daki un değirmenciliği endüstrisi oldukça
kısıtlı. Bu yüzden de hükümet ülkede un ihracatını yasaklamak durumunda kaldı.
ELHAMAMA GROUP olarak gelecekle ilgili yatırım ve
pazar hedefiniz nedir?
Sudan limanında bulunan bir Türk üretici ile 800’er tonluk iki büyük projeye imza attık. Bu projeler önümüzdeki yıl
içerisinde faaliyete geçirilecek ve bizi ülkedeki en büyük un
üreticisi konumuna yerleştirecek.
Biraz da ülkenizdeki un değirmenciliği sektörü hakkında bilgi verir misiniz? Ülkenizde tahmini olarak kaç
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
83
ıntervıew • röportaj
milling industry? Are there any export activities or do
you have any goals for export?
In fact the flour milling industry in Sudan is restricted and
bound by a government rolls which prohibit the export of flour.
As ELHAMAMA GROUP, what is your future goal for
the investment and market objective?
We have signed a contract of two big projects of 800
tons located in Port Sudan each from a Turkish producer
and it’s going to run within next year which is going to put
us in the first position of the wheat flour producers in the
country.
Could you give some information also on the flour
industry in your country? How many mills are there
in your country conjecturally? What is the position of
these mills in terms of using milling technologies?
There are less than 30 mills in Sudan most of them are
very old technology with low capacity and only the leading
four or five companies are enjoying sophisticated technology and produce good quality. We expect 5000 ton-capacity
next year which will make us the largest flour producer in
the country.
What can you say about the annual flour amount,
flour quality and consumption of your country? Sorghum seems to be the mostly consumed grain product
in Sudan. Is there any increase in the consumption of
wheat flour?
Actually sorghum was the mainly consumed grain but in
the last years the wheat consumption has been growing
very fast due to many reasons such as mainly stable cost of
bread and high cost of sorghum due to unstable production
of the grain.
Sudanese consume 2.4 million tons of wheat annually
imported form different countries like Australia, Russia and
Canada.
What do you think about the future development of
your country especially in terms of flour industry?
Elhamama is developing a number of ambitious realistic
plans, expected to be see the light soon in the near future,
all aiming at living up to the highest international standards,
concerning milling industries and extending to cover other
related industries.
These plans include all the following:
• Establishing a 1,600 tons/d mill at the main port, in Port
Sudan city.
• Establishing an integrated industrial compound for
starch – based nutritional industries such as biscuits, pasta,
and Noodles etc.
• Establishing a factory for animal feeds, thus serving the
growing market of animal products in Sudan.
In general, El-Hamama is carving a complete new vision, in order to earn being a landmark in the history of industry in Sudan.
84
September • Eylül 2014
değirmen bulunuyor? Bu değirmenler, yeni teknolojilerin kullanımında hangi noktada?
Sudan’da 30’dan fazla değirmen bulunuyor fakat bunların
çoğu eski teknolojiye sahip, düşük kapasiteli değirmenler.
Sadece en büyük dört ya da beş firmada gelişmiş teknoloji
kullanılıyor ve iyi kalitede ürün elde ediliyor. Gelecek yıl, ülkedeki yerel un endüstrisini harekete geçirecek olan 5 bin
tonluk bir kapasite artışı beklentisi içindeyiz.
Ülkenizdeki yıllık un üretim miktarı, kalitesi ve tüketimi hakkında neler söyleyebilirsiniz? Sudan’da en yoğun
tüketilen tahıl ürünü sorgum olarak gözüküyor. Buğday
unu tüketiminde bir artış söz konusu mu?
Aslında sizin de belirttiğiniz gibi sorgum en fazla tüketilen
tahıldı ancak son yıllarda özellikle ekmeğin fiyatının sabit kalması, sorgum üretim miktarının ise istikrarsız bir yapı sergilemesi gibi birçok nedenden dolayı buğday tüketiminde bir
artış söz konusu.
Şuanda Sudan halkı yıllık 2.4 milyon ton buğday tüketmekte ve bu miktar Avusturya, Rusya ve Kanada gibi ülkelerden ithal edilmektedir.
Gelecekte, özellikle un sanayi açısından ülkenizin nasıl bir gelişme kaydedeceğini düşünüyorsunuz?
Ülkedeki diğer un değirmenlerinin çalışmaları hakkında bilgi vermem zor ancak biz El Hamama olarak oldukça iddialı
ve de gerçekçi bazı planlar üzerinde çalışıyoruz. Bu planların
sonuçlarını yakın gelecekte görmeyi umuyoruz. Bu planların
tamamı, tüm üst düzey uluslararası standartları karşılamayı,
bunu da değirmencilik endüstrisi ve diğer ilgili endüstrileri
içerecek şekilde gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır.
Bu planlar arasında aşağıdaki projeler yer almaktadır:
• Sudan’ın liman şehrinde, ana limanda 1,600 ton/gün
kapasiteye sahip bir değirmen kurmak,
• Bisküvi, makarna ve erişte gibi nişasta bazlı besin endüstrisi için entegre bir endüstriyel bileşen tesisi kurmak,
• Hayvan yemi üretimi için bir tesis kurarak Sudan’da büyüyen pazar olan hayvan ürünleri pazarına katkıda bulunmak.
Genel olarak El Hamama’nın Sudan değirmencilik endüstrisi tarihinde bir dönüm noktası yaratmak için tamamen
yeni bir vizyon oluşturduğunu söyleyebiliriz.
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
85
ıntervıew • röportaj
Unfair competition
disturbs STE
Minoterie Achrak
.........................................................................
Haksız rekabet STE
Minoterie Achrak’ı
düşündürüyor
Mohamed TENOURI: “When the intense price competition and thus unfair competition between
Flour mills is taken into consideration, we prefer not to make investment for now in order not to
find us in a crisis and to make savings for different purpose and uses.”
Mohammed TENOURI: “Değirmenler arasında yoğun olarak yaşanan fiyat rekabeti ve bunun getirdiği haksız rekabet göz önüne alındığında, gelecekte kendimizi bir kriz içinde bulmamak için şimdilik yatırım yapmamayı ve farklı amaç ve kullanımlar için tasarruf etmeyi tercih ediyoruz.”
STE Minoterie Achrak is one of the mills of Morocco specialized in flour production and with a long history. As the
largest mill built as full automatic between 1995 and 2006
in Morocco, the company maintains its flour production in
its 12.750 square meter-facilities today. As the Technical
Director of STE Minoterie Achrak with approximately 2,5
million American Dollars capital, Mohamed TENOURI states
that they have stopped their investments and maintained
their alternative searches due to the increasing unfair competition in the flour industry in the recent years.
STE Minoterie Achrak, Fas’ın un üretiminde uzmanlaşmış ve köklü bir geçmişe sahip değirmenlerinden bir tanesi. 1995 ve 2006 yılları arasında Fas’ta tam otomatik olarak yapılandırılmış en büyük değirmen olan firma, bugün
12.750 m2’lik tesislerinde un üretimini sürdürüyor. Yaklaşık
2,5 milyon Amerikan Doları sermayeye sahip STE Minoterie
Achrak’ın Teknik Müdürü Mohammed TENOURI, son yıllarda un sektöründe artan haksız rekabet ortamı nedeniyle
yatırımlarını duraklattıklarını ve alternatif arayışlar sürdürdüklerini belirtiyor.
TENOURI answered our magazine’s questions on their company, investments and the flour milling industry in Morocco.
TENOURI, dergimizin firmaları, yatırımları ve Fas un değirmenciliği sektörüyle ilgili sorularını yanıtladı.
Mr. Mohamed Tenouri, your company STE MINOTERIE ACHARK is one of the leading flour mills of Morocco. Firstly, could you give some information on your
company and how you have come to today?
Achark mill is the new name of the mill Rif which was established in 1934 during the French protectorate and was
acquired by Moroccan businessmen in 1965. The latter
made it undergo several transformation, renovation and revision to increase its capacity 70 cwt/24h in 1965 and 1700
Sayın Tenouri, STE Minoterie Achrak Fas’ın önde gelen un fabrikalarından birisi. Öncelikle bize firmanız ve
bugünlere nasıl geldiğiniz hakkında biraz bilgi verir misiniz?
Achark Değirmen, eski adıyla Rif Değirmen, 1934 yılında Fransız mandası döneminde kurulmuş, 1965 yılında
Faslı işadamları tarafından satın alınmıştır. Sonraki süreçte
fabrikada bir yenileme, revizyon ve değişim yapıldı. Böylece 1965’de kapasite 70 cwt/24 saat iken 1982’de 1700
86
September • Eylül 2014
MILLER MAGAZINE
ıntervıew • röportaj
cwt/24h 1982. Operated in Boulevard Med 5 address under the name of Rif Mill, the mill was moved to the industrial
district with the new name of Ashrak which started as a (SA)
and was transformed into SARL. Having 21.000.000.00
Dirham-capital (approximately 2.475.043,62 American Dollars), our company is located in the industrial zone covering
an area of 12750m2.
What can you say about your product variety and the
position of your company in Moroccan market? Which
properties of your company distinguish you from your
rivals?
Achark Mill is a food company specialized in processing
raw material (wheat) necessary for the finished product. Our
company realizes the production of luxury flour known under the name strong flour, the national wheat flour known
as commercial flour, special round flour known as fino and
animal feed product as a by-product. The distinguishing
feature of our business from our competitors is service understanding and customer satisfaction.
Could you give information on your facility, capacity
and technologies you used? What can you say about
the level of your company in capacity and technology
usage?
The obligation to transfer the mill in the industrial area
prompted the owners to start work in 1993 to build a new
building with 7 floors, storage silos for the raw material and
finished products and to install a brand new, robust and
automatic equipment 100% BUHLER brand with a capacity
of 90 tons / hour upon receipt, 10 tons / hour cleaning, 220
tons/24 hours production and 45 tons / hour packaging.
These activities started in September 1995. Managed
by two programmable logic controllers called as SLC 500
D’Allain Bradley, the new mill meets the new technology
standards, hygiene and safety requirements. Employees of
our company consists of 40 workers, 6 drivers, 1 mechanic,
1 warehouse, 3 commercial agents, 2 accountants and assistant, one chief miller and 2 directors.
So to talk about the level of capacity and technology
used, I can tell you that our Milling was among the first
companies structure and automated in Morocco from 1995
to 2006 and then other larger mills appeared in terms of
capacity and technology.
Are there any other fields you give service besides
flour production? If there are other fields you working
on or other products, could you give information also
about them?
No, our company only realizes the production of flour. But
we have another company producing olive oil and it is located
in the region of Meknes and has a capacity of 150 Tons/8hour.
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
cwt/24 saatte yükseldi. Daha önce Boulevard Med 5 adresinde faaliyet gösteren Rif Değirmen, şartların değişmesiyle
birlikte Achark Değirmen adıyla daha sanayi içi bir adrese
taşındı. Daha küçük bir yapıyı temsil eden limitet şirket olarak çalışmaya başlayan Achark Değirmen, daha sonra anonim şirket olarak yoluna devam etti. Bugün 21.000.000.00
Dirhem (tahmini olarak 2.475.043,62 Amerikan Doları) sermayeye sahip olan firmamız, sanayi bölgesindeki 12.750
m2’lik tesislerinde faaliyet göstermektedir.
Ürün çeşitliliğiniz ve Fas pazarındaki konumunuz
hakkında neler söyleyebilirsiniz? Firmanız, ülkenizdeki
diğer rakiplerinizden hangi yönleriyle ayrılıyor?
Achark Değirmen, nihai ürün için gerekli hammaddenin
(buğdayın) işlenmesinde uzmanlaşmış bir gıda firmasıdır.
Firmamız güçlü un olarak bilinen lüks un, ticaret unu olarak
bilinen ulusal buğday unu, fino olarak bilinen özel yuvarlak
un ve yan ürün olarak da hayvan yemi üretimi gerçekleştirmektedir. Şirketimizi rakiplerimizden ayıran özelliği ise hizmet anlayışı ve müşteri memnuniyetidir.
Üretim tesisiniz, kapasiteniz ve kullandığınız teknolojiler hakkında bilgi verir misiniz? Firmanız kapasite ve
teknoloji kullanımında hangi düzeyde?
1993 yılında un değirmeninin sanayi bölgesine transfer
edilmesinin nedeni 7 katlı yeni bir bina inşa etmek, hammadde ve nihai ürün için depolama siloları ve yüzde 100 Bühler
marka sağlam ve tam otomatik yeni ekipmanlar kurmaktı.
Kapasite hedefi saatte 90 ton alım, saatte 10 ton temizleme,
24 saatte 220 ton üretim ve saatte 45 ton paketlemeydi.
Bu çalışmalar Eylül 1995’te başladı. SLC 500 D’Allain
Bradley denilen iki programlanabilir lojik denetleyici tarafından
tam otomatik olarak yönetilen yeni değirmen, yeni teknolojik
standartları, hijyen ve güvenlik standartlarını karşılamaktadır.
Firmamızın çalışanları 40 işçi, 6 şoför, 1 makine ustası, 1 satış sorumlusu, 3 ticari sorumlu, 2 muhasebe sorumlusu ve
yardımcısı, 1 değirmen şefi ve 2 yöneticisinden oluşmaktadır.
Firmamızın kapasite ve teknoloji kullanımı konusunda ayrıca şunları da söyleyebilirim; değirmenimiz 1995 yılından 2006
yılına kadar Fas’ta tam otomatik olarak yapılandırılmış en büyük şirketler arasında yer almıştır. Ancak daha sonra kapasite
ve teknolojisi daha büyük fabrikalar yeniden ortaya çıkmıştır.
Un üretiminin yanı sıra hizmet verdiğiniz başka alanlar da var mı? Varsa biraz da diğer çalışmalarınız ya da
ürünleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Hayır, bizim şirketimiz sadece un üretmektedir. Fakat sadece zeytinyağı üreten başka bir şirketimiz de mevcuttur.
Meknes şehrinde faaliyet gösteren zeytinyağı üretimi yapan
bu şirketimizin kapasitesi de 8 saatte 180 tondur.
Un değirmenciliğinde sadece Fas pazarına yönelik mi
September • Eylül 2014
87
ıntervıew • röportaj
Are you working only for the Moroccan market in the
flour milling industry? Are there any export activities or
do you have any goals for export?
Yes, our company is working only for the Moroccan market for the milling industry and for the moment we do not
have any export activity, but in the future we believe that we
will export abroad (especially to the African market).
çalışıyorsunuz? Komşu ülkelere ihracata yönelik bir çalışmanız ve bununla ilgili hedefleriniz var mı?
Evet, bizim şirketimiz sadece Fas pazarı içinde ticaret yapıyor ve şuan için ihracat faaliyeti yok ancak gelecekte yurtdışı pazarına (özellikle Afrika pazarına) ihracat yapacağımıza
inanıyoruz.
As STE MINOTERIE ACHARK, what is your future
goal for the investment and market objective?
When the intense price competition and thus unfair competition between Flour mills is taken into consideration, we prefer
not to make investment for now in order not to find us in a
crisis and to make savings for different purpose and uses.
STE Minoterie Achrak olarak gelecekle ilgili yatırım ve
pazar hedefiniz nedir?
Değirmenler arasında yoğun olarak yaşanan fiyat rekabeti ve bunun getirdiği haksız rekabet göz önüne alındığında,
gelecekte kendimizi bir kriz içinde bulmamak için şimdilik
yatırım yapmamayı ve farklı amaç ve kullanımlar için tasarruf
etmeyi tercih ediyoruz.
Could you give some information also on the flour industry in your country and the consumption habits of
your people? What is the position of Morocco in the
world in terms of using milling technologies, flour production amount, quality and consumption?
To understand the flour industry in Morocco you should
know that this area is controlled by the state intervene compensation on the national wheat flour tender. State fixed
price sale is 184Dhs per quintal and subsidizes 140Dhs quintal
for mills. In order to ensure the purchasing power of the majority
population, it fixes the selling price of flour luxury and flour round
with 350 Dirham per quintal. After the liberalization of licenses for
establishing mill in 1997, the wheat import was good for the new
mills and especially for the ones in coastal cities. This situation
caused excessive price undercutting.
Biraz da ülkenizdeki un sektörü ve tüketim alışkanlıkları hakkında bilgi verir misiniz? Teknoloji kullanımı,
un kalitesi, üretim ve tüketim miktarı açısından Fas’ın
dünyadaki konumu nedir?
Fas’taki un sanayisini anlamak için bu sektörün devlet tarafından kontrol edildiğini ve devletin ulusal yumuşak buğday unu üzerinden müdahale hakkı olduğunu bilmek gerekir.
Devletin satış fiyatı, kental başına 184 Dirhem’dir ve değirmenleri kental başına 140 Dirhem sübvanse etmektedir. Ayrıca nüfusun çoğunluğunun satın alma gücünü sağlamaktan
emin olmak için lüks un ve yuvarlak un satış fiyatlarını kental
başına 350 Dirhem olarak sabitler. 1997’de değirmen kurma
ruhsatlarının serbestleşmesinden sonra, buğday ithalatı yeni
değirmenlerin, özellikle de kıyı şehirlerindeki değirmenlerin yararına oldu ve bu durum aşırı fiyat kırılmalarına neden oldu.
What do you think about the future development of
your country especially in terms of flour industry?
Morocco improves in all industries but the government
does not take preventive measures for unfair competition
and excessive prices and does not support.
Gelecekte, özellikle un sanayi açısından ülkenizin nasıl bir gelişme kaydedeceğini düşünüyorsunuz?
Bütün sektörlerde Fas adım adım ileriye gidiyor ama devlet haksız rekabet ve aşırı fiyat konusunda önleyici tedbir
almıyor, destek olmuyor.
What would you like to add?
Thank you for your interest on our business.
88
September • Eylül 2014
Son olarak neler eklemek istersiniz?
Şirketimize ilgi gösterdiğiniz için teşekkür ederim.
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
89
RESEARCH • ARAŞTIRMA
Alternative Grain and
Agricultural Products
Alternatif Tahıl ve Tarım Ürünleri
Although the production and consumption of alternative grain and
agricultural products used in flour production are not very high in
the global scale, they are produced and consumed intensely in some
regions and countries compared to other products. This means a
brand new alternative technology for the processing industry that
focuses on wheat, rice and corn as most of these products can be
processed in primitive conditions today.
Un üretiminde kullanılan alternatif tahıl ve tarım ürünlerinin küresel
ölçekteki üretim ve tüketim miktarları çok yüksek olmamakla birlikte
bazı bölgelerde veya ülkelerde, diğer ürünlerle kıyaslandığında daha
yoğun olarak üretilmekte ve tüketilmektedir. Bu da buğday, pirinç
ve mısıra odaklanan işleme sanayi için aslında yepyeni bir alternatif teknoloji alanı anlamı taşıyor. Çünkü bu ürünlerin birçoğu, uygun
teknolojilerin yetersizliği nedeniyle ilkel koşullarda işlenip değerlendirilebiliyor.
Wheat, rice and corn are the mostly produced and consumed grain products in the world. These grain products
meet an important part of the human nutrition need. Besides these, barley is also a widely grown agricultural product but an important part of barley is used in feed and malt
industry. However; when the cultivation conditions needed
by all these products, different climates and production conditions in different regions are taken into consideration; it is a
fact that these products do not and won’t exist in the same
amount in each region of the world. Likewise, consumption
habits affect these processes. Thus, other grain products
that can be the alternatives of these products above are
produced and consumed in different regions of the world.
Dünya genelinde en yoğun olarak üretilen ve tüketilen tahıl
ürünleri buğday, pirinç ve mısırdır. Bu tahıl ürünleri, insanın
beslenme ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılamaktadır.
Bunların yanı sıra arpa da yoğun olarak yetiştirilen bir tarım
ürünüdür ancak arpanın önemli bir bölümü yem ve malt sanayinde değerlendirilmektedir. Ancak tüm bu ürünlerin ihtiyaç
duyduğu yetiştirme koşulları ile farklı bölgelerdeki farklı iklimler
ve üretim koşulları göz önünde bulundurulduğunda, bu ürünlerin dünyanın hemen hemen her bölgesinde aynı yoğunlukta
var olmadığı ve olamayacağı bir gerçektir. Aynı şekilde tüketim
alışkanlıkları da bu sürece etki eden bir unsurdur. Bu yüzden
dünyanın farklı noktalarında, bu ürünlere alternatif olabilecek
başka tahıl ürünleri üretilmekte ve tüketilmektedir.
The production and consumption amounts of these products that we discuss as alternative grain and agricultural
products used in flour production are not very high when
they are evaluated in the global scale but they are produced
and consumed intensely in some regions or countries compared to other products. This means a brand new alternative technology for the processing industry that focuses
on wheat, rice and corn as most of these products can be
processed in primitive conditions today. When the access
to the food that is the biggest problem of our age and also
called hunger is taken into consideration, there is this need
Un üretiminde kullanılan ve alternatif tahıl ve tarım ürünleri
olarak ele aldığımız bu ürünlerin üretim ve tüketim miktarları,
küresel ölçekte değerlendirildiğinde çok yüksek olmasa da
bazı bölgelerde veya ülkelerde, diğer ürünlerle kıyaslandığında daha yoğun olarak üretilmekte ve tüketilmektedir. Bu
da buğday, pirinç ve mısıra odaklanan işleme sanayi için aslında yepyeni bir alternatif teknoloji alanı anlamı taşıyor. Zira
bu ürünlerin birçoğu günümüzde çok ilkel koşullarda işlenip
değerlendirilebiliyor. Çağımızın en büyük sorunu olan gıdaya
erişim yani açlık göz önünde bulundurulduğunda, buğday,
pirinç ve mısır dışındaki diğer alternatif ürünlerin üretiminin
90
September • Eylül 2014
MILLER MAGAZINE
RESEARCH • ARAŞTIRMA
to increase the production of alternative products other than
wheat, rice and corn and develop the technologies that process these products.
We tried to provide brief information about some agricultural products that are produced and consumed in different
regions as the alternatives of wheat, rice, corn and barley in
this issue’s product/research file. As it is not much possible
to reach the real production amounts of these products,
we tried to focus on the subjects like especially the regions
where they are grown and consumed and consumption
types. Sorghum, millet, oats and rye are the most wellknown of these products. As we discussed these products
on our previous issues and will discuss these products in
more details, we have not given much detail in this issue.
However, we hope that we will be illuminating a little about
the products like amaranth, cassava, kaniwa that are not
known much.
MAJOR ALTERNATIVE GRAIN
AND AGRICULTURAL PRODUCTS
SORGHUM
Sorghum is a genus of numerous species of grasses, one
of which is raised for grain and many of which are used as
fodder plants either cultivated or as part of pasture. The
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
arttırılmasına ve bunları işleyen teknolojilerin geliştirilmesine
ihtiyaç vardır.
Bu araştırma dosyamızda buğday, pirinç, mısır ve arpaya
alternatif olarak, farklı bölgelerde üretilen ve tüketilen bazı tarım ürünleriyle ilgili kısa bilgiler vermeye çalıştık. Bu ürünlerin
gerçek üretim miktarlarına ulaşmak tam anlamıyla mümkün
olmadığından özellikle yetiştirildiği ve tüketildiği bölgeler ile tüketim şekilleri gibi konular üzerine odaklanmaya çalıştık. Sorgum, darı, yulaf ve çavdar bu ürünlerin en çok bilinenleridir.
Bu ürünleri geçmiş sayılarda işlediğimiz gibi ileriki sayılarda da
daha ayrıntılı işleyeceğimiz çok fazla detaya girmedik. Ancak
amarant, manyok, kaniwa gibi çok da bilmediğimiz ürünler
hakkında bir miktar aydınlatıcı olabileceğimizi umuyoruz.
BAŞLICA ALTERNATİF TAHIL VE TARIM ÜRÜNLERİ
SORGUM
Sorgum aslında bir çeşit ot türüdür ve bu otların bir kısmı
tahıl için yetiştirilir ancak çoğunluğu ya ekilerek ya da meraların bir parçası olarak yem bitkisi üretiminde kullanılır. Bu bitki
dünyada ılıman iklimlerde yetiştirilmektedir. Farklı türleri, Güney Batı Pasifik ve Avustralasya’ya ek olarak diğer tüm kıtalardaki tropik ve yarı tropikal bölgelerde yetişmektedir.
Bu türün çeşitlerinden birisi olan iki renkli Sorgum, biyoya-
September • Eylül 2014
91
RESEARCH • ARAŞTIRMA
plants are cultivated in warmer climates worldwide. Species
are native to tropical and subtropical regions of all continents in addition to the South West Pacific and Australasia.
One species, Sorghum bicolor, is an important world crop,
used for food (as grain and in sorghum syrup or “sorghum
molasses”), fodder, the production of alcoholic beverages,
as well as biofuels. Most varieties are drought tolerant and
heat tolerant, and are especially important in arid regions
where the grain is staple or one of the staples for poor and
rural people.
Sorghum is an important food crop in Africa, Central
America, and South Asia and is the “fifth most important
cereal crop grown in the world”. America, Nigeria, Mexico,
India and Argentina are the most important production regions. Averagely 4-5 million tons of sorghum is produced
yearly in each of these countries. The sorghum amount in
the whole world is between 55 and 60 million tons. According to the data of U.S. Department of Agriculture Foreign
Agricultural Service USDA; world sorghum production,
which was 57,2 million tons in 2009/10 season, reached
to 61,1 million tons in 2010/11 season. Declining to 57 million tons in 2011/12 and 2012/13 seasons, world sorghum
production reached to 59,6 million tons in 2013/14 season.
USDA estimates that world sorghum production will reach
to 63,8 million tons in 2014/15 season.
According to the data of 2013/14 season; world’s largest sorghum producer is U.S. with 9,8 million tons. Ranking first in world sorghum production with 6,4 million tons
in 2011/12 season, Mexico dropped to second place after
U.S. with 6,1 million tons in 2012/13 season and with 7,1
million tons in 2013/14 season. Nigeria, India, Argentina and
Ethiopia follow U.S. and Mexico in world sorghum production. Nigeria realized 6,5 million tons of sorghum production,
India realized 5,2 million tons, Argentina realized 4,2million
tons and Ethiopia realized 4 million tons in 2013/14 season.
Total sorghum production of these 6 countries represented
62,9% of world sorghum production in 2013/14 season.
OAT
The common oat (Avena sativa) is a species of cereal grain
grown for its seed, which is known by the same name (usually in the plural, unlike other grains). While oats are suitable
for human consumption as oatmeal and rolled oats, one of
the most common uses is as livestock feed. Used in the biscuit sector intensely as human food, oat is used as cattle
feed generally. . Oats are also used in some brands of dog
and chicken feed. Oat seeds are commonly marketed as cat
grass to cat enthusiasts since cats will readily harvest and
eat tender young oat, wheat and some other grass sprouts.
Oat, which is the weakest severe climate grain, is ranked
second among the products which have the least soil selectivity. Oat, which can even grow in the poor soil, is stated to
92
September • Eylül 2014
kıtların yanı sıra gıda (tahıl olarak sorgum şurubu veya sorgum pekmezinde), yem, alkollü içkilerin üretiminde kullanılan
önemli bir dünya tahılıdır. Birçok çeşidi kuraklığa ve sıcaklığa
karşı dayanıklıdır ve özellikle diğer tahıllar açısından fakir olan
kurak bölgelerdeki yoksul ve kırsal halk için en temel gıdalardan birisidir.
Sorgum Afrika, Orta Amerika ve Güney Asya için önemli bir
gıda ürünü olup “dünyada yetiştirilen en önemli beşinci tahıl
ürünüdür”. Amerika, Nijerya, Meksika, Hindistan ve Arjantin en
önemli üretim bölgeleridir. Bu ülkelerin her birinde yılda ortalama 7-8 milyon ton sorgum üretilmektedir. Dünya genelinde
üretilen sorgum miktarı ise 55 ile 60 milyon ton arasındadır.
ABD Tarım Bakanlığı Dış Tarım Servisi USDA’nın verilerine göre;
2009/10 sezonunda 57,2 milyon ton olan dünya sorgum üretimi, 2010/11 sezonunda 61,1 milyon tona ulaşmıştır. 2011/12
ile 2012/13 sezonlarına 57 milyon ton civarına gerileyen dünya
sorgum üretimi, 2013/14 sezonunda 59,6 milyon tona ulaşmıştır. USDA, 2014/15 sezonunda dünya sorgum üretiminin
63,8 milyon tona ulaşacağını tahmin etmektedir.
2013/14 sezonu verilerine göre; dünyadaki en büyük sorgum üreticisi, 9,8 milyon tonla ABD’dir. 2011/12 sezonunda
6,4 milyon ton üretimle dünya sorgum sezonunda ilk sırada yer alan Meksika, 2012/13 sezonunda 6,1 milyon ton,
2013/14 sezonunda da 7,1 milyon tonla ABD’den sonra
ikinci sıraya gerilemiştir. Dünya sorgum üretiminde ABD ve
Meksika’yı Nijerya, Hindistan, Arjantin ve Etiyopya takip etmektedir. 2013/14 sezonunda Nijerya 6,5 milyon ton, Hindistan 5,2 milyon ton, Arjantin 4,2 milyon ton, Etiyopya ise
4 milyon ton sorgum üretimi gerçekleştirmiştir. Bu 6 ülkenin
toplam sorgum üretimi, 2013/14 sezonunda dünya sorgum
üretiminin yüzde 62,9’unu temsil etmektedir.
YULAF
Yulaf (Avenasativa), aynı isimle bilinen tohumu için ekilen bir
tahıl çeşididir. Yulaf ezmesi ve yulaf unu olarak tüketilen bu tahıl çeşidi, insan tüketimi için uygun olmasının yanı sıra hayvan
yemi olarak da yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. İnsan gıdası olarak özellikle bisküvi sektöründe yoğun olarak kullanılan
yulaf, hayvancılıkta da genelde büyükbaş hayvan yemi olarak
kullanılmaktadır. Ayrıca bazı köpek maması ve tavuk yemleri
markalarınca da kullanılmaktadır. Yulaf tohumları, kediler körpe yulaf, buğday ve diğer ot filizlerini yedikleri için genelde
kedi otu olarak kedi severlere sunulmaktadır.
Soğuğa en dayanıksız serin iklim tahılı olan yulaf, en az
toprak seçiciliği olan ürünler arasında çavdardan sonra ikinci
sırada yer almaktadır. Yeterli nemi olan fakir topraklarda bile
yetiştirilebilen yulaf, bataklık alanların tarım arazisine çevrilmesinde kullanılabilecek bitkilerden biri olarak ifade edilmektedir.
Dünya genelinde her yıl 20 ile 24 milyon ton arasında olan
yulaf üretiminin önemli bir bölümünü AB (27), Rusya ve Kanada sağlamaktadır. USDA verilerine göre; 2009/10 sezonunda 23,5 milyon ton olarak gerçekleşen dünya yulaf üretimi,
MILLER MAGAZINE
RESEARCH • ARAŞTIRMA
be one of the plants that can be used in turning a swampland into an agricultural land.
A significant part of the world oat production that is between 20 and 24 million tons throughout the world every
year is carried out in EU (27), Russia and Canada. According to the USDA data; world oat production, which was 23.5
tons in 2009/10 season, dropped back to 19.6 million tons
in the season 2010/11 with a decrease of approximately
4 million tons. World oat production, which began to increase again and reached to 22.3 million tons in the season
2011/12, remained at 21.1 million tons level in 2012/13 and
reached to 23.5 million tons in the period 2013/14.
EU (27) is ranked first with 8.3 million tons of oat produced in the season 2013/14 whereas Russia followed the
EU (27) countries with 3.8 million tons, Canada with 1.3 million tons and Australia with 1.5 million tons, USA with 956
thousand tons.
In terms of consumption; an important part of oat is consumed where it is produced. Russia and EU countries are
the leading countries in consumption as well as production.
RYE
Rye is a grass grown extensively as a grain and as a forage crop. It is a member of the wheat tribe (Triticeae) and
is closely related to barley and wheat. Rye grain is used for
flour, rye bread, rye beer, some whiskies, some vodkas, and
animal fodder. It can also be eaten whole, either as boiled
rye berries, or by being rolled, similar to rolled oats.
Rye, which is commonly used either as breadstuff or fodder, is a highly nutritious cereal product. It is stated that the
protein mixtures (gluten) available in wheat flour and rye flour
leaven the dough and make it more flexible and softer. Therefore, it is suggested to add either wheat or rye flour into the
dough when bread is prepared with other type of cereal.
Rye, which is considered as the most cold-resistant plant
(hardy) that can be grown even under severest winter conditions and in arid lands that are not appropriate for wheat,
barley, corn and rice agriculture, is an overbearing crop.
Rye that is sown in fall and harvested in the early summer
of the following year may reach a height of 1-2 meters and
look much alike barley.
More than 1/3 of the world barley production, which is
approximately 11-15 million tons, is provided by EU (27)
countries. According to the data of USDA; the world rye production which was 17.5 million tons in 2009/2010 season
dropped to 11.4 million tons in 2010/11 with a decrease of
almost 6 million tons. The world rye production, which gained
momentum in 2011/12 and reached 12.2 million tons, is estimated being as 13.7 million tons in the season 2012/13 and
reaching to 15.8 million tons in 2013/14 season.
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
2010/11 sezonunda yaklaşık 4 milyon tonluk düşüşle 19,6
milyon tona gerilemiştir. 2011/12 sezonunda yeniden artışa
geçen ve 22,3 milyon tona ulaşan dünya yulaf üretiminin,
2012/13 sezonunda 21,1 milyon ton seviyesinde kaldığı,
2013/14 sezonunda da 23,5 milyon ton seviyesine ulaştığı
açıklanmaktadır.
Dünya yulaf üretiminde, 2013/14 sezonu üretim sıralamasında 8,3 milyon tonla AB (27) ilk sırada yer almaktadır. AB
(27) ülkelerini 4,9 milyon tonla Rusya, 3,8 milyon tonla Kanada, 1,3 milyon tonla Avustralya ve 956 bin tonla ABD takip
etmektedir.
Tüketim açısından bakıldığında, yulafın önemli bir bölümünün üretildiği bölgede tüketildiği görülmektedir. Üretimde olduğu gibi tüketimde de Rusya ve AB ülkeleri ön plandadır.
ÇAVDAR
Çavdar, çoğunlukla tahıl ve yem bitkisi olarak ekilen bir
ottur. Buğday (Triticeae) kabilesinin bir üyesi olup arpa ve
buğdaya benzemektedir. Çavdar tahılı; un, çavdar ekmeği,
çavdar birası, bazı viski ile votkaların ve hayvan yemi üretiminde kullanılmaktadır. Ayrıca haşlanmış çavdar meyveleri bütün
olarak ya da yulaf ezmesine benzer şekilde haddelenme yöntemiyle tüketilebilmektedir.
Günümüze daha çok ekmeklik un ve hayvan yemi olarak
değerlendirilen çavdar, besin değeri yüksek bir tahıl ürünüdür. Buğday ve çavdar ununda bulunan protein karışımlarının (glüten) hamurun kabararak esnek ve yumuşak olmasını
sağladığı belirtilmektedir. Bu yüzden, başka tahılların unundan
ekmek yapılırken, hamura buğday ya da çavdar unu katılması
tavsiye edilmektedir.
Soğuğa en dayanıklı tahıl ürünü olarak nitelendirilen çavdar,
Rusya ve İskandinav ülkeleri gibi kışları çok sert geçen yörelerde bile yetiştirilebilen; buğday, arpa, mısır ve pirinç tarımına
elverişli olmayan en verimsiz topraklarda bile, diğer tahıllardan
daha iyi ürün veren bir tahıl cinsidir. Sonbaharda ekilip ertesi
yıl yaz başlarında hasat edilen çavdar, genellikle 1-2 metre
yüksekliğe ulaşabilmekte ve görünüm olarak arpaya çok benzemektedir.
Her yıl 11 ile 15 milyon ton dolayında olan dünya çavdar
üretiminin üçte birinden fazlasını AB (27) ülkeleri sağlamaktadır. USDA verilerine göre; 2009/10 sezonunda 17,5 milyon
ton olarak gerçekleşen dünya çavdar üretimi, 2010/11 sezonunda yaklaşık 6 milyon tonluk düşüşle 11,4 milyon tona gerilemiştir. 2011/12 sezonunda yeniden artışa geçen ve 12,2
milyon tona ulaşan dünya çavdar üretim miktarının, 2012/13
sezonunda da 13,7 milyon tona, 2013/14 sezonunda da rekor artışla 15,8 milyon tona ulaştığı açıklanmaktadır.
Dünya çavdar üretiminde, 2013/14 sezonu üretim sıralamasında 10,1 milyon tonla AB (27) ilk sırada yer almaktadır.
AB (27) ülkelerini 3,3 milyon tonla Rusya, 648 bin tonla Be-
September • Eylül 2014
93
RESEARCH • ARAŞTIRMA
EU (27) is ranked first in respect of world rye production
in 2013/14 season with a production amount of 10.1 million
tons. The EU countries are followed by Russia with 3.3 million
tons, Byelorussia with 648 thousand tons, Ukraine with 638
thousand tons, Turkey with 350 thousand tons, Canada with
161 thousand tons and USA with 195 thousand tons.
MILLET
Evaluated with the same standards of corn and even being the other name of corn in Turkey, millet is a small-seeded
cereal crop or grain, widely grown around the world for food
and fodder. Having different varieties, millets do not form a
taxonomic group, but rather a functional or agronomic one.
Their essential similarities are that they are small-seeded
grasses grown in difficult production environments such as
those at risk of drought.
The millets include species in several genera, mostly in
the subfamily Panicoideae, except for finger millet. The
most widely cultivated species in order of worldwide production are pearl millet (Pennisetum glaucum), foxtail millet
(Setaria italica), proso/common/ broom corn/hog millet or
white millet (Panicum miliaceum) and finger millet (Eleusine
coracana). Especially pearl millet is one of the two most important plants grown in semi-arid, poor and less productive
agricultural regions of Africa and Southeastern Asia.
As an important grain product for the developing countries
in Asia and Africa that have semi-arid tropical climate; millet is
widely produced especially in India, Nigeria and Niger. These
three countries realize 97 % of world millet production. According to the 2013 estimations; only India has realized 11,5
million tons of world millet production that is 33 million tons in
total. While Nigeria has realized 7,7 million tons millet production, Niger has realized 3,4 million tons of millet production.
Millet is intensely produced in India, Nigeria and Niger.
These three countries realize 63,7% of world millet production. Solely India realized 10,6 million tons of 30 million-ton
world millet production in 2013/14 season. Ranking second
after India, Nigeria realized 5 million tons of millet production in 2013/14 season; while Niger realized 2,9 million tons
of production. Millet that can be used as human food and
animal feed is used in bread making in some countries including some cities of Turkey.
BUCKWHEAT
Buckwheat refers to a variety of plants in the dicot family
Polygonaceae: the Eurasian genus Fagopyrum, the North
American genus Eriogonum, and the Northern Hemisphere
genus Fallopia. Either of the latter two may be referred to as
wild buckwheat.
The crop plant, common buckwheat, is Fagopyrum esculentum. Tartary buckwheat (F. tataricum Gaertn.) or “bitter
buckwheat” is also used as a crop, but it is much less com-
94
September • Eylül 2014
larus, 638 bin tonla Ukrayna, 350 bin tonla Türkiye, 210 bin
tonla Kanada ve 195 bin tonla ABD takip etmektedir.
DARI
Türkiye’de mısırla aynı standartta değerlendirilen, hatta bazı
bölgelerde mısırın diğer adı olan darı, aslında dünya çapında
gıda ve yem için ekilen küçük tohumlu bir hububat ürünüdür.
Farklı çeşitleri bulunan darı, biyolojik bir sınıflandırma grubu
oluşturmaz, daha ziyade fonksiyonel veya tarımsal bir grup
oluşturur. Darı türlerinin temel benzerlikleri ise kuraklık riski altında olan zor üretim ortamına sahip yerlerde yetiştirilebiliyor
olmasıdır.
Parmak darı dışındaki darı çeşitleri, çoğunun Panicoideae
altfamilyasına ait olduğu birkaç cins içerir. Dünya çapında üretim sırasına göre en fazla yetiştirilen türleri inci darı, tilkikuyruğu
darı, akdarı/boz darı ve parmak darıdır. Özellikle inci darı, Afrika
ve Güneydoğu Asya’nın yarı kurak, yoksul ve daha az verimli
tarım bölgelerinde yetiştirilen en önemli iki bitkiden biridir.
Darı günümüzde yarı kurak tropik iklime sahip Asya ve Afrika’daki gelişmekte olan ülkeler için önemli bir tahıl ürünüdür. USDA verilerine göre; 2010/11 sezonunda 32,5 milyon
ton olan dünya darı üretimi, 2011/12 sezonunda 27,4 milyon
tona gerilemiş, 2012/13 sezonunda ise yaklaşık 3 milyon
tonluk artışla 30,4 milyon tona ulaşmıştır. USDA, 2013/14
sezonunda 29 milyon tona gerileyen dünya darı üretiminin,
2014/15 sezonunda yeniden 30,3 milyon ton seviyelerine
ulaşacağını öngörmektedir.
Darı özellikle Hindistan, Nijerya ve Nijer’de yoğun olarak üretilmektedir. Bu üç ülke, dünya darı üretiminin yüzde 63,7’sini
gerçekleştirmektedir. Sadece Hindistan, 2013/14 sezonunda
30 milyon ton olan dünya darı üretiminin 10,6 milyon tonunu
gerçekleştirmiştir. Hindistan’ın ardından ikici sırada yer alan
Nijerya, 2013/14 sezonunda 5 milyon ton darı üretimi gerçekleştirirken Nijer, 2,9 milyon ton üretim gerçekleştirmiştir.
İnsan gıdası ve hayvan yemi olarak kullanılabilen darı,
Türkiye’nin bazı illeri de dahil olmak üzere bazı ülkelerde ekmek yapımında da kullanılmaktadır.
KARABUĞDAY
Karabuğday, Avrasyalı Fagopyrum, Kuzey Amerikalı Eriogonum ve Kuzey Yarım Küreli Fallopia’dan oluşan çift çenekli
kuzukulağıgiller ailesinin bir çeşidini ifade eder. Eriogonum ve
Fallopia yabani karabuğday olarak da adlandırılabilir.
Genel
olarak
bilinen
karabuğday
türü
Fagopyrumesculentum’dur. Tataristan karabuğdayı (F. Tataricum Gaertn.) ya da “acı karabuğday” da bu ürünün çeşitlerindendir fakat daha az yaygındır. Yaygın adına ve tahıl benzeri
kullanımına rağmen, karabuğday tahıl değildir. Buğdayla bir ilgisinin olmadığını vurgulamak için yalancı karabuğday da denir.
Karabuğday bitkileri hızlı büyür; 6 haftada tohum üretir ve
MILLER MAGAZINE
RESEARCH • ARAŞTIRMA
mon. Despite the common name and the grain-like use of
the crop, buckwheat is not a cereal or grass. It is called a
pseudocereal to emphasize that it is not related to wheat.
Buckwheat plants are fast growers, producing seed in about
6 weeks and growing about 30 inches (75 cm) tall. This genus has five-petaled flowers arranged in spikes or panicles.
A century ago, Russia was the world leader in buckwheat
production. Growing areas in the Russian Empire were estimated at 6.5 million acres (26,000 km²), followed by those
of France (0.9 million acres; 3,500 km²). In 1970, the Soviet Union grew an estimated 4.5 million acres (18,000 km²)
of buckwheat. Production in China expanded greatly during the 2000s, to rival Russia's output. In the northeastern
United States, buckwheat was a common crop in the 18th
and 19th centuries. Cultivation declined sharply in the 20th
century due to the use of nitrogen fertilizer.
Buckwheat is native to Northern Europe as well as Asia.
From the 10th through the 13th century, it was widely cultivated in China. From there, it spread to Europe and Russia
in the 14th and 15th centuries, and was introduced in the
United States by the Dutch during the 17th century.
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
75 cm uzunluğa erişir. Başağında ya da birleşik salkımında
beş yapraklı çiçekler bulunur.
Geçtiğimiz yüzyılda karabuğday ekiminde dünya lideri
Rusya’ydı. 26.000 km2’lik ekim alanına sahip Rusya’yı, Fransa 3,500 km2 ile takip ediyordu. 1970’li yıllarda Rusya’nın
yaklaşık 18,000 km2’lik alanda ekim yaptığı tahmin ediliyor.
2000’li yıllarda ise Rusya’nın üretimine rakip olarak Çin karabuğday üretimini büyük ölçüde arttırmıştır. ABD’nin kuzeydoğusunda ise 18. ve 19. yüzyıllarda karabuğday oldukça
yaygın bir ürünken, 20. yüzyılda nitrojen gübre kullanımı yüzünden üretim aniden düşüşe geçmiştir.
Karabuğday Asya’nın yanı sıra Kuzey Avrupa’ya da özgü
bir üründür. 10. ve 13. yüzyıllar arasında Çin’de oldukça yaygın bir şekilde üretilen karabuğday, 14. ve 15. yüzyıllarda bu
bölgeden Avrupa’ya ve Rusya’ya yayılmıştır. 17. yüzyılda da
Almanlar tarafından ABD’ye götürülmüştür.
Özellikle erişte üretiminde kullanılan karabuğday, bira ve
viski yapımında da değerlendirilmektedir. Buğdayın yetiştirilemediği Tibet ve Kuzey Çin gibi dağlık bölgelerde karabuğday
eriştesi yoğun olarak tüketilmektedir. Japonların ve Korelilerin
de karabuğay eriştesini onlardan öğrendiği düşünülmektedir.
September • Eylül 2014
95
RESEARCH • ARAŞTIRMA
Used especially in noodle production, buckwheat is also
used in beer and whiskey making. In the highlands like Tibet
and North China where wheat cannot be produced, buckwheat noodle is consumed intensely. It is considered that
Japan and Korean people learned buckwheat noodle from
them. Today, buckwheat noodle has an important role in the
cuisines of Valtellina region in north Italy, Korea and Japan.
World buckwheat production is estimated to between 2 and
2.5 million tons. According to the official, semi-official and estimated data of FAO; world buckwheat amount, which was
1.4 million tons in 2010, was realized at 2.2 million tons level
in 2011 and 2012.reaching to 2.5 million tons level in 2013;
a great part of buckwheat production is realized by Russia,
China, Kazakhstan and Ukraine. According to 2013 data while
Russia ranked first with 833 thousand-ton production; China
with 733 thousand tons, Kazakhstan with 276 thousand tons,
Ukraine with 179 thousand tons, France with 154 thousand
tons and Poland with 90 thousand tons followed this country.
TRITICALE
Triticale (× Triticosecale) is a hybrid of wheat (Triticum) and
rye (Secale) first bred in laboratories during the late 19th
century. The grain was originally bred in Scotland and Sweden. Commercially available triticale is almost always a 2nd
generation hybrid, i.e. a cross between two kinds of triticale
(primary triticales).
As a rule, triticale combines the high yield potential and good
grain quality of wheat with the disease and environmental tolerance (including soil conditions) of rye. Only recently has it been
developed into a commercially viable crop. Depending on the
cultivar, triticale can more or less resemble either of its parents.
It is grown mostly for forage or fodder although some triticalebased foods can be purchased at health food stores or are to
be found in some breakfast cereals.
According to the data of FAO; world triticale production is
between 13 and 15 million tons. According to the estimated
and semi-official data; realized around 13 million tons in
2010, 2011 and 2012, world triticale production increased
to 14,5 million tons in 2013. Poland ranked first with 4,2
million tons in world triticale production realized in 2013.
Germany with 2,6 million tons, France with 2 million tons,
Belarus with 1,2 million tons and Russia with 581 thousand
tons followed this country.
CASSAVA
Cassava also known as manioc, yuca or tapioca, is a shrub
with tuberous roots. It is the third source of food calories in
tropical countries after rice and maize. Cassava is used in both
human and animal food, in many industrial sectors, particularly
in the form of starch, and more recently to produce ethanol.
Cassava is primarily grown for its roots but all of the plant can
be used: the wood as a fuel, the leaves and peelings for animal
feed and even the stem as dietary salt.
96
September • Eylül 2014
Günümüzde karabuğday eriştesi kuzey İtalya’nın Valtellina
bölgesi, Kore ve Japon mutfağında önemli bir yere sahiptir.
Dünya karabuğday üretiminin 2 ile 2,5 milyon ton arasında olduğu tahmin edilmektedir. FAO’nun resmi, yarı resmi ve
tahmini verilerine göre 2010 yılında 1,4 milyon ton olan dünya
karabuğday üretim miktarı, 2011 ve 2012 yıllarında 2,2 milyon ton seviyesinde gerçekleşmiştir. 2013 yılında 2,5 milyon
ton seviyesine ulaşan karabuğday üretiminin önemli bir bölümünü Rusya, Çin Kazakistan ve Ukrayna gerçekleştirmektedir. 2013 verilerine göre Rusya, 833 bin tonluk üretimle ilk
sırada yer alırken bu ülkeyi 733 bin tonla Çin, 276 bin tonla
Kazakistan, 179 bin tonla Ukrayna, 154 bin tonla Fransa ve
90 bin tonla Polonya takip etmektedir.
TİRTİKALE - ÇAVDAR BUĞDAYI
Çavdar buğdayı (Triticosecale) 19. yüzyılın sonlarında laboratuvarlarda üretilen buğday (Triticum) ve çavdar (Secale)
karışımı bir tahıl üründür. Bu tahıl ilk olarak İskoçya ve İsveç’te
üretilmiştir. Ticari olarak temin edilebilen çavdar buğdayının
neredeyse tamamı, ikinci nesil hibrit üründür.
Çavdar buğdayı genel olarak, buğdayın yüksek verim potansiyeli ve iyi tahıl kalitesi ile çavdarın hastalıklara ve çevreye
karşı (toprak koşullarını da içerir) direncini birleştirmektedir.
Yakın zamanda piyasaya sürülmüş bir tahıl ürünüdür. Türüne
bağlı olarak çavdar buğdayı, buğday ve çavdarla daha az ya
da daha çok benzerlik gösterebilmektedir. Çavdar buğdayı, sağlıklı gıda mağazalarından alınan bazı gıda ürünlerinde
kullanılabilmekte ya da bazı kahvaltılık gevreklerin içerisinde
bulunabilmektedir ancak bu ürünün büyük bir çoğunluğu
hayvan yemi olarak değerlendirilmektedir.
FAO verilerine göre dünya tirtikale üretimi 13-15 milyon ton
arasındadır. Tahmini ve yarı resmi verileri göre 2010, 2011
ve 2012 yıllarında 13 milyon ton olan civarında gerçekleşen
dünya tirtikale üretimi, 2013 yılında 14,5 milyon tona yükseldi.
2013 yılında gerçekleştirilen dünya tirtikale üretimde 4,2 milyon tonla Polonya ilk sırada yer almaktadır. Bu ülkeyi 2,6 milyon tonla Almanya, 2 milyon tonla Fransa, 1,2 milyon tonla
Beyaz Rusya (Belarus), 581 bin tonla Rusya takip etmektedir.
MANYOK
Aynı zamanda yuka ya da tapyoka olarak da bilinen manyok, yumrulu köklere sahip bir tür çalıdır. Pirinç ve mısırdan
sonra tropikal ülkelerde üçüncü gıda kalori kaynağıdır. Manyok çoğunlukla nişasta halinde bazı endüstriyel sektörler tarafından hem insan hem de hayvan gıdası olarak kullanılmaktadır. Özellikle son dönemlerde etanol (tahıl alkolü) yapımında
da kullanılmaktadır. Manyok, genellikle kökleri için yetiştirilir fakat gövdesinin odun kısmı yakıt olarak, yaprakları ve kabukları
da hayvan yemi olarak kullanılabilmektedir. Ayrıca kökü de bir
besin tuzu olarak kullanılabilmektedir.
Bu bitki türü kuraklığa, hastalıklara ve haşerelere karşı oldukça dayanıklıdır ve oldukça iyi verim sağlar. Dünyadaki
MILLER MAGAZINE
RESEARCH • ARAŞTIRMA
The plant shows good resistance to drought, diseases
and pests, and more particularly a very good yield. World
production of cassava has exceeded 270 million tons in the
recent years. According to the FAO data; world cassava
production, which was 243 million tons in 2010, reached to
261,7 million tons in 2011, 269,1 million tons in 2012 and
276,7 million tons in 2013.
Africa contributes to more than half of global supply, with
Nigeria on top, representing more than one fifth of African
production alone. World’s largest cassava producer so far,
Nigeria realized 54 million tons of cassava production in
2013. Thailand with 30.2 million tons, Indonesia with 23.9
million tons, Brazil with 21.2 million tons, Democratic Republic of Congo with 16.5 million tons, Angola with 16,4 million
tons, Ghana with 14.5 million tons and Mozambique with 10
million tons followed Nigeria in the world cassava production.
As a staple food, contributing greatly to food security, African
continent consumes almost all its production.
Unlike Africa, Asia encourages the development of cassava crops for industrial and energy purposes. This continent contributes to around a third of world production.
60% of the production realized in Asian continent is made
by Thailand and Indonesia. Vietnam, Cambodia and China
are growing in strength in the industry each passing day.
India, as another large cassava producer in Asia, is also experiencing continued growth in production with more than a
30% increase between 2006 and 2013.
In Latin America and the Caribbean production is relatively stable, around 35 million tons between 2006 and 2009,
which represents almost 20% of world supply. Brazil domi-
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
manyok üretimi son yıllarda 270 milyon tonu aşmıştır. FAO verilerine göre 2010 yılında 243 milyon ton olan dünya manyok
üretimi, 2011 yılında 261,7 milyon tona, 2012 yılında 269,1
milyon tona, 2013 yılında ise 276,7 milyon tona ulaşmıştır.
Afrika, küresel tedarikin yarısından çoğunu karşılamaktadır.
Kıtadaki en büyük üretici tek başına kıta üretiminin beşte birini sağlayan Nijerya’dır. Dünyanın şu ana kadarki en büyük
manyok üreticisi Nijerya, 2013 yılında 54 milyon ton manyok
üretimi gerçekleştirmiştir. Dünya manyok üretiminde Nijerya’yı
30,2 milyon tonla Tayland, 23,9 milyon tonla Endonezya,
21,2 milyon tonla Brezilya, 16,5 milyon tonla Demokratik
Kongo Cumhuriyeti, 16,4 milyon tonla Angola, 14,5 milyon
tonla Gana, 10 milyon tonla Mozambik takip etmektedir. Gıda
güvenliğine oldukça katkısı olan manyok üretiminin tamamı,
Afrika kıtasında temel gıda maddesi olarak tüketilmektedir.
Afrika'nın aksine, Asya manyok bitkisinin üretimini endüstriyel ve enerji amaçlı olarak desteklemektedir. Bu kıta dünya
üretiminin yaklaşık üçte birine katkıda bulunmaktadır. Asya kıtasındaki üretimin yaklaşık % 60’ı Tayland ve Endonezya tarafından gerçekleştirilmektedir. Vietnam, Kamboçya ve Çin, her
geçen gün artan üretimleriyle manyok sektöründeki yerlerini
almaktadır. Asya’daki bir diğer büyük manyok üreticisi olan
Hindistan ise 2006 ve 2013 yılları arasında % 30’dan fazla bir
artışla üretimini giderek arttırmaktadır.
Latin Amerika ve Karayipler’de ise üretim oldukça sabittir.
Brezilya bölge üretiminin % 70’ini elinde bulundurmakta ve
dünya üretiminde ikinci sıraya yerleşebilmek için Tayland ile
yarışmaktadır.
Manyok bitkisi, un ve nişasta olarak iki türde tüketilmekte-
September • Eylül 2014
97
RESEARCH • ARAŞTIRMA
nates with some 70% of regional production and battles
with Thailand, over the years, for second place in world
production. Apart from Brazil, the two other important producers are Paraguay (around 5 million tons) and Colombia
(1.5-1.7 million tons).
Cassava plant is mostly consumed as cassava flour and
starch. Cassava flour is obtained from drying the roots that
have been cut into pieces: roots are washed, peeled, cut
into chips, dried and milled. In Brazil, 70 to 80% of cassava production is used exclusively for making flour. Cassava
starch is a substance extracted from the tubers which must
be processed within 48 hours of being harvested. By washing, peeling and grating, the grains of starch are liberated and
then processed by soaking, successive sieving, centrifugation,
pressing, drying and sifting before packaging. The starch is
used in many sectors, including the food industry, pharmaceutical chemistry, foundry, textiles, paper and adhesives.
Only about 10% of global cassava production is traded.
For the last ten years, flows into Asia have greatly accelerated and today Asia represents 98% of world imports and
97% of exports. It was in 2001 that cassava imports by developing countries exceeded those of developed countries
for the first time. Since then, international flows have been
concentrated on Asia, especially China.
FONIO
Fonio is the term for cultivated grains in the Digitaria genus.
These are notable in parts of West Africa and one species in
India. The grains are very small. White fonio (D. exilis) is the
most important of a diverse group of wild and domesticated
Digitaria species that are harvested in the savannas of West
Africa. Fonio is the smallest of all species of millet. It is one of
the primary cereals of southern Sudan and Ethiopia in Africa.
It has potential to improve nutrition, boost food security, foster
rural development and support sustainable use of the land.
Fonio has continued to be important locally because it is
both nutritious and one of the world’s fastest growing cereals, reaching maturity in as little as six to eight weeks. It is a
crop that can be relied on in semi-arid areas with poor soils,
where rains are brief and unreliable. The grains are used in
porridge and couscous, for bread, and for beer.
Some regions in which this crop is important are the Fouta Djallon region of Guinea and the Akposso area of Togo. In
the latter, fonio is primarily a women’s crop; it and cowpeas
are used to make a traditional dish.
The small grains make it difficult and time-consuming to
remove the husk. Traditional methods include pounding it in
a mortar with sand (then separating the grains and sand) or
“popping” it over a flame and then pounding it (which yields
a toasted color grain; this technique is used among the Akposso). The invention of a simple fonio husking machine
offers an easier mechanical way to dehusk.
98
September • Eylül 2014
dir. Manyok unu, parçalara ayrılan köklerden elde edilmektedir. Kökler yıkanır, soyulur, parçalara ayrılıp kurutulduktan
sonra öğütülür. Brezilya’da manyok üretiminin % 70 ile 80’i
un üretiminde kullanılmaktadır. Nişastası ise hasat edildikten
sonra 48 saat içerisinde işlenmek zorunda olan yumru köklerden elde edilir. Yumru kökler yıkanır, soyulur ve rendelenir. Nişasta taneleri çıkartılır ve ıslatma, eleme, santrifüjleme,
presleme, kurutma ve paketlemeden önceki eleme aşamaları
ile işlenir. Manyok nişastası gıda endüstrisi, farmasötik kimya,
tekstil, kağıt ve yapıştırıcı sektörlerinde kullanılmaktadır.
Küresel manyok üretiminin sadece % 10’u ticarete tabi tutulmaktadır. Son 10 yıldır Asya ülkeleri, dünya ithalatının %
98’i ve ihracatının da % 97’sini gerçekleştirmektedirler.
FONIO
Fonio, yabani ot cinslerinden (Digitaria) üretilen bir tahıl ürünü için kullanılan tabirdir. Bu otlar Batı Afrika’da oldukça yaygındır ve türlerinden birisi de Hindistan’da görülür. Tohumları
oldukça küçüktür. Beyaz fonio (D. exilis) Batı Afrika ovalarında
üretilen yabani ve yabani olmayan geniş Digitaria ot grubunun önemli bir parçasıdır. Fonio, darı türlerinin en küçüğüdür.
Sudan’ın güneyinde ve Afrika’da bulunan Etiyopya’da temel
tahıllardan birisidir. Beslenmeyi geliştirme, gıda güvenliğini arttırma, kırsal kalkınmayı teşvik etme ve toprağın sürdürülebilirliğini sağlama gibi potansiyellere sahiptir.
Fonio yerel olarak önemli olmaya devam etmektedir çünkü
hem besleyici özelliğe sahip hem de 6 ile 8 hafta arasında
olgunlaşması ile dünyanın en hızlı büyüyen tahılları arasında
yer almaktadır. Yağmurların az ve güvenilmez olduğu fakir
topraklara sahip yarı kurak bölgelerde oldukça güvenilir bir
ürün olma özelliğine sahiptir. Fonio; lapa, kuskus, ekmek ve
bira yapımında kullanılmaktadır.
Bu bitkinin önemli olduğu bölgelerden bazıları Gine’nin
Fouta Djallon bölgesi ile Togo’nun Akposso bölgesidir.
Akposso’da fonio öncelikle kadınların bitkisidir ve börülceyle
birlikte geleneksel yemeklerin yapımında kullanılmaktadır.
Fanio’nun küçük tahıllardan oluşması, kabukların çıkarılmasını hem zorlaştırmakta hem de zaman kaybına neden
olmaktadır. Geleneksel işleme metotları arasında havanda
kumla dövme (daha sonra tahıl ve kumu ayrılıyor) ya da ateşte
patlattıktan sonra havanda dövme (bu metot kavrulmuş tahıl
rengini vermekte ve Akposso bölgesinde kullanılmaktadır) yer
almaktadır. Basit bir fonio kabuk soyma makinesinin icadıyla
birlikte kabukların ayrılması daha kolay ve mekanik şekilde
halledilebiliyor.
Bu ürünün dünyadaki üretimi 500 – 600 bin ton arasındadır. FAO verilerine göre 2010 yılında 570 bin ton olan dünyadaki fonio üretimi, 2011 yılında 585 bin tona, 2012 ve 2013
yıllarında ise 587 bin tona yükselmiştir. 2013 yılı verilerine göre
dünya üretiminin yüzde 73’lük kısmı Gine tarafından yapılmaktadır. 2013 yılında 429 bin ton fanio üretimi gerçekleştiren
MILLER MAGAZINE
RESEARCH • ARAŞTIRMA
The production of this product in the world is between
500 and 600 thousand tons. According to the data of FAO;
world fonio production, which was 570 thousand tons in
2010, increased to 585 thousand tons in 2011 and to 587
thousand tons in 2012 and 2013. According to the 2013
data; 73% of the world production is realized by Guinea.
Nigeria with 90 thousand tons, Mali with 22 thousand tons,
Burkina Faso with 20 thousand tons and Côte d'Ivoire with
17,5 thousand tons followed Guinea realizing 429 thousand
tons of production in 2013.
QUINOA
Quinoa (Spanish quinua), a species of goosefoot (Chenopodium), is a grain-like crop grown primarily for its edible seeds. It is a pseudocereal rather than a true cereal, or
grain, as it is not a member of the grass family.
As a chenopod, quinoa is closely related to species such
as beets, spinach, and tumbleweeds. Its leaves are also
eaten as a leaf vegetable, much like amaranth, but the commercial availability of quinoa greens is currently limited.
Quinoa originated in the Andean region of South America,
where it has been an important food for 6,000 years. Its
name is the Spanish spelling of the Quechua name. Quinoa
is generally undemanding and altitude-hardy, so it can be
easily cultivated in the Andes up to about 4,000 meters.
Even so, it grows best in well-drained soils and requires a
relatively long growing season. In eastern North America, it
is susceptible to a leaf miner that may reduce crop success.
Total production amount of quinoa in the world has
reached to 100 thousand tons today. According to the data
of FAO; world quinoa amount, which was 78.7 thousand
tons in 2010, increased to 82.9 thousand tons in 2011,
90.7 thousand tons in 2012 and 103.4 thousand tons in
2013. Almost all of this amount is met by Peru and Bolivia
and a small amount is realized by Equator. Ranking first with
52 thousand tons of production in 2013, Peru is followed by
Bolivia with 50.4 thousand tons and Equator with 800 tons.
TEFF
Eragrostis tef, known as teff, taf, or khak shir, is an annual
grass, a species of love grass native to the northern Ethiopian Highlands of Northeast Africa. It has an attractive nutrition profile, being high in dietary fiber and iron and providing
protein and calcium. Some people consider it to have a
sour taste. It is similar to millet and quinoa in cooking, but
the seed is much smaller, and thus cooks using less fuel.
Teff is an important food grain in Ethiopia and Eritrea,
where it is used to make injera, and less so in India and
Australia. Because of its small seeds (less than 1 mm diameter), one can hold enough to sow a large area in one
hand. This property makes teff particularly suited to a seminomadic lifestyle.
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
Gine’yi 90 bin tonla Nijerya, 22 bin tonla Mali, 20 bin tonla
Burkina Faso, 17,5 bin tonla Fildişi Sahili takip etmektedir.
KİNOA
Bir tür kazayağı (Chenopodium) olan kinoa, öncelikli olarak yenilebilir tohumları için ekilen tahıl benzeri bir üründür. Ot
ailesinin bir üyesi olduğu için gerçek bir tahıl ya da hububat
olarak değil, yalancı tahıl olarak adlandırılır.
Yabani bir ot olarak kinoa; pancar, ıspanak ve amarant türleri ile yakından ilgilidir. Amarant gibi yaprakları sebze olarak
da yenebiliyor fakat kinoa yeşillikleri piyasada sınırlı sayıda
bulunuyor.
Kinoa, Güney Amerika’nın Ant dağları bölgesinde ortaya çıkmıştır ve bölge için 6000 yıldır önemli bir gıda niteliği
taşımaktadır. Adını İspanyolca Quechua sözcüğünden alır.
Kinoa genellikle yüksek rakımlara ve soğuğa karşı dayanıklı
bir bitkidir. Bu sebeple Ant dağları bölgesinde 4000 metre
yüksekliklerde bile kolayca ekilir. İyi drenajlı topraklarda yetişir
ve oldukça uzun bir büyüme sezonuna ihtiyaç duyar. Kuzey
Amerika’nın doğusunda ürün, başarı oranını düşürebilen yaprak kemirgenlerine maruz kalmaktadır.
Kinoa’nın dünyadaki toplam üretim miktarı günümüzde
100 bin tona kadar ulaşmıştır. FAO verilerine göre 2010 yılında 78,7 bin ton olan dünyadaki kinoa miktarı, 2011 yılında
82,9 bin tona, 2012 yılında 90,7 bin tona, 2013 yılında ise
103,4 bin tona yükselmiştir. Bu üretimin tamamına yakını,
Peru ve Bolivya tarafından, çok az bir kısmı ise Ekvator tarafından gerçekleştirilmektedir. 2013 yılında 52 bin ton üretimle
ilk sırada yer alan Peru’yu 50,4 bin tonla Bolivya ve 800 tonla
Ekvator takip etmektedir.
TEFF
Teff, taf ya da khakshir olarak da bilinen Eragrostis tef, Kuzey Afrika’da bulunan kuzey Etiyopya dağlık alanlarına özgü
çayırgüzeli bitkisinin bir çeşidi olarak, yılda bir kez ekilen bir ot
grubudur. Diyet lif ve demir açısından zengin bir içeriğe sahip
olması ve protein ile kalsiyum sağlaması nedeniyle etkileyici
bir besleyicilik profiline sahiptir. Bazı kişilere göre ekşi bir tadı
vardır. Pişirmede, darıya ve kinoaya oldukça benzer, fakat tohumları daha küçüktür ve bu yüzden pişirme esnasında daha
az yakıt harcanır.
Etiyopya ve Eritre’de injera (Etiyopya’ya özgü ekmek) yapımında kullanılan önemli gıda tahılıdır. Bu tahılın kullanımında bu ülkeleri Hindistan ve Avustralya izlemektedir. Küçük
tohumlarından dolayı (çapı 1 mm’den daha küçük) tek elle
geniş bir alana ekilebilir. Bu özellik, teffi özellikle yarı göçebe
hayat tarzına uygun hale getirmektedir.
Teff, kuraklık stresinden su dolu toprak koşullarına kadar
birçok yetiştirme şartlarıyla baş edebilmektedir. Maksimum
teff üretimi, 1800-2100 metre yüksekliklerde, büyüme sezonunda 450-550 mm yağış miktarına ve 10-2727 °C sıcaklığa
September • Eylül 2014
99
RESEARCH • ARAŞTIRMA
Teff copes with a range of growing conditions ranging
from drought stress to waterlogged soil conditions. Maximum teff production occurs at altitudes of 1800 to 2100 m,
growing season rainfall of 450 to 550 mm, and a temperature range of 10 to 27 °C. Teff is day length sensitive and
flowers best with 12 hours of daylight.
AMARANTH
Amaranth is a broadleaf plant that could be mistaken
for soybeans early in the growing season .Late in the season; however, there is no mistaking this striking, tall crop
which develops brilliantly colored grain heads producing
thousands of tiny seeds. Amaranth was a major food of the
Aztecs and earlier American cultures, having been domesticated thousands of years ago.
The attraction of the crop to both earlier civilizations and modern consumers is the highly nutritious, golden seed. Amaranth
seeds are unusually high in protein for a non-legume, running
around 14 to 16% proteins. Even better, the protein is well balanced in amino acids, and is high in lysine, an amino acid most
grains are deficient in (legumes also have high lysine).
Amaranth was grown as a grain crop in the U.S. in the
late 1970s. Although grown on only a few thousand acres
each year, it is a common food item in the health food section of grocery stores. The relatively high price of amaranth,
while good for farmers, is a factor limiting the extent of its
current use in the food marketplace. Still, the valuable characteristics of amaranth grain, combined with its adaptation
to a wide range of growing areas, make it a very promising
crop for the future.
Grain amaranths are very diverse and actually represent
three distinct plant species: Amaranthus hypochondriacus is
the type most grown in the U.S., with some A. cruentus having
being grown. A. caudatus is the third type of grain species.
There are over 50 species in the Amaranthus genus, with several of them being weeds in the continental U.S., a few being
ornamentals, and some having forage use potential.
The amaranth species as a group is used for a wide variety of purposes. Although the crop is used exclusively for
seed production in the U.S., in other regions of the world
there are many other uses. In Africa and the Caribbean,
amaranth is commonly eaten as a pot herb, with individual
leaves picked off the plants periodically. Farmers in China
are reportedly growing over 100,000 acres of amaranth as
forage for hogs.
As a food crop, amaranth not only has high protein,
but high fiber as well. There may also be dietary benefits
from the relatively high levels of tocotrienols in the seed.
The seeds have some desirable functional characteristics,
having been processed in popped, flaked, extruded, and
ground flour forms. Since the food uses are similar to such
100
September • Eylül 2014
sahip bölgelerde gerçekleşir. Teff, gün uzunluğuna karşı duyarlıdır ve 12 saatlik güneş alırsa çiçek açar.
AMARANT
Amarant, yetiştirme sezonun başlarında soya fasulyesi ile
karıştırılabilen geniş yapraklı bir bitkidir. Sezonun sonlarına
doğru ise binlerce küçük tohum üreten renkli tane başları sayesinde göz alıcı şekilde ayırt edilebilir. Amarant, binlerce yıl
önce Azteklerin ve ilk Amerikan kültürlerinin temel gıda maddesiydi.
Bu ürünün, hem eski hem de modern medeniyetlerden
ilgi görmesinin nedeni ise son derece besleyici olan altın
tohumundan kaynaklanmaktadır. Amarant tohumları, baklagillerden olmamasına rağmen olağandışı bir şekilde yüksek
protein içermektedir. Bu oran % 14 ile 16 arasında değişiklik göstermektedir. Bunun yanı sıra proteinler amino asitlerle dengelenmektedir ve lisin bakımından zengindir. Tahılların
çoğu amino asit bakımından yetersizdir aslında (baklagiller de
lisin bakımından zengindir).
Amarant, ABD’de 1970’lerin sonlarına doğru bir tahıl ürünü olarak yetiştirilmeye başlandı. Her yıl sadece birkaç bin
dönümlük alana ekilmesine rağmen, marketlerin sağlıklı gıda
bölümlerinde sık rastlanan bir üründür. Aslında çiftçiler için
avantaj olan yüksek fiyatlar, ürünün gıda pazarındaki kullanımını oldukça kısıtlamaktadır. Geniş bir alanda ekilebilmesi ile
amarant tahılının değerli özellikleri, ürünü gelecek için umut
verici hale getirmektedir.
Yeşil amarantlar oldukça çeşitlidir ve üç ayrı bitki türünü
temsil ederler: Amaranthus hypochondriacus (ABD’de en
fazla yetiştirilen tür), A. cruentus ve A. caudatus. Amaranthus
sınıfında 50’nin üzerinde tür vardır ve bunların bir kısmı Amerika kıtasında yabani ot, bazıları süs bitkisi, bazıları da yem
olarak bulunur.
Grup olarak amarant türleri çeşitli amaçlar için kullanılmaktadır. Amarant bitkisi ABD’de çoğunlukla tohum üretimi için
kullanılsa da dünyanın diğer bölgelerinde farklı amaçlar için de
kullanılmaktadır. Afrika ve Karayipler’de Amarant’ın yaprakları
belirli zamanlarda koparılarak yeşillik olarak tüketilmektedir.
Çin’deki çiftçiler ise, büyük domuzlar için bitkiyi yem olarak
kullanmakta ve 100,000 dönümün üzerinde ekim yapmaktadırlar.
Bir besin ürünü olarak amarant sadece protein içermez,
bunun yanı sıra yüksek oranda life de sahiptir. Tohumdaki
yüksek tokotrienol seviyeleri de besleyici faydalara sahiptir.
Bu tohumlar; patlatılmış, pul pul ayrılmış, haddelenmiş ve
değirmen unu formlarında bulunabilmektedir. Amarant bitkisi,
buğday ve yulaf gibi tahıl taneli bitkilerle aynı gıda kullanım
şekline sahip olduğu için bazı durumlarda yalancı tahıl olarak
da adlandırılmaktadır.
ABD’de üretilen amarantın büyük çoğunluğu kahvaltılık
MILLER MAGAZINE
RESEARCH • ARAŞTIRMA
cereal grain grasses as wheat and oats, amaranth is sometimes called a pseudocereal.
Most of the amaranth in U.S. food products starts as
a ground flour that is blended with wheat or other flours
to make cereals, crackers, cookies, bread or other baked
products. Most commercial products use amaranth as a
minor portion of the ingredients, even if the product is touted as an amaranth product, such as "amaranth" breakfast
cereal, which may be only 10 to 20% amaranth. Utilization
studies have shown amaranth can often be blended at 50%
or even 75% levels with other flours in baked products without affecting functional properties or taste. The main producing areas of amaranth in mostly USA and then Limpopo,
North West, Mpumalanga and KwaZulu-Natal provinces of
South Africa come.
KANIWA
Kaniwa (Chenopodium pallidicaule) is a remarkably nutritious grain of the high Andes. Kaniwa reigns in the extreme
highland environment where wheat, rye, and corn grow unreliably or not at all because of the often intense cold. Even
barley and quinoa cannot yield dependably at the altitudes
where kaniwa grows.
Although kaniwa produces a cereal-like seed, it is not a
true cereal but a broad-leaved plant in the same botanical
genus as quinoa. At the time of the Conquest, kaniwa grain
was an important food in the high Andes. It is still widely
grown, but only in the Peruvian and Bolivian altiplano. Most
kaniwa is consumed by the family that grows it, but some
can be bought in Andean markets, especially near Puno.
Because of its adaptability to cold and aridity, kaniwa
could expand the amount of cultivable land in some marginal tropical highlands. However; it seems to have little
immediate potential as a cash crop for North America, Europe, or other industrialized areas. The lack of knowledge
of its productivity and mechanized cultivation would make
it a risky commercial undertaking. Nonetheless, kaniwa is
one of the most nutritious grains and most resilient plants
known. It could perhaps prove useful as a forage crop or as
a specialty grain for nutritionally conscious consumers. For
instance, kaniwa could become popular among vegetarians
and “health-food” consumers, as is happening with quinoa.
The seed is usually toasted and ground to form brownish
flour that is consumed with sugar or added to soups. It is
also used with wheat flour in breads, cakes, and puddings.
And it is made into a hot beverage, similar to hot chocolate,
and sold on the streets of cities such as Cuzco and Puno.
The leaves are especially high in calcium, and the plant
is valued for soil improvement. It also provides forage that
is especially important for animal survival during droughts,
when other forage is scarce.
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
gevrek, kraker, kurabiye, ekmek ve diğer fırıncılık ürünlerinin
yapımında kullanılmak için buğday unu ya da diğer unlarla
karıştırılarak değirmen unu olarak kullanılır. Birçok ticari ürün,
amarantı malzemelerin içinde küçük bir porsiyon olarak kullanır. Hatta bir ürün, amarant ürünü olarak tanıtılsa bile en fazla
% 10 ya da % 20 oranında amarant içermektedir. Kullanım
oranı çalışmaları, amarantın herhangi bir özellik ya da tat değişikliği yaratmadan fırıncılık ürünlerinde % 50 hatta % 75 oranında diğer unlara karıştırılabileceğini göstermiştir.
Amarantın temel üretim alanları büyük oranda ABD’dedir.
ABD’nin yanı sıra Güney Afrika’nın Limpopo, North West, Mpumalanga ve KwaZulu-Natal bölgelerinde de yetiştirilmektedir.
KANİWA
Kaniwa (Chenopodium pallidicaule), Ant dağlarının yüksek
kesimlerinde yetişebilen oldukça besleyici bir tahıldır. Aşırı soğuktan dolayı buğday, çavdar ve mısırın ya hiç yetişmediği ya
da oldukça küçük miktarlarda yetiştiği dağlık bölgelerde kaniwa hüküm sürer. Hatta kaniwanın yetiştiği yüksek yerlerde,
arpa ve kinoa bile verim sağlayamaz.
Kaniwa tahıla benzeyen bir tohum üretse de gerçek bir tahıl
değildir. Kinoa ile aynı botanik familyaya ait geniş yapraklı bir
bitkidir. Eski fetih dönemlerinde kaniwa tahılı Ant dağlarının
yüksek kısımlarında önemli bir gıda maddesiydi. Şu anda ise
sadece Peru ve Bolivya platolarında yaygın olarak yetiştirilmektedir. Ürünlerin çoğu, üretici aileler tarafından tüketilmekte olup özellikle Puno bölgesine yakın olan yerlerden de satın
alınabilmektedir.
Soğuğa ve kuraklığa dayanıklılığı sayesinde kaniwa, bazı uç
bölgelerdeki yüksek tropikal yerlerde ekim alanlarını genişletebilme potansiyeline sahiptir. Ancak Kuzey Amerika, Avrupa
ve diğer endüstrileşmiş bölgelerde, ihracata yönelik para getiren bir ürün olarak değerlendirilmemektedir. Verimliliği ve mekanize ekimi konusunda hiçbir şey bilinmemesi, ticari girişim
olarak ürünü riskli bir konuma sokmaktadır. Yine de; kaniwa
bilinen en besleyici tahıllardan ve dayanıklı bitkilerden birisidir.
Yem bitkisi olarak oldukça faydalı bir ürün ya da beslenme
bilinci olan tüketiciler için de oldukça rağbet göre bir tahıl olabilir. Örneğin kaniwa aynı kinoa gibi vejetaryenler ve “sağlıklı
gıda” tüketicileri arasında popüler olma potansiyeline sahiptir.
Kaniwa tohumu, genellikle şeker ile tüketilen ya da çorbalara katılan kahverengimsi un yapmak için kızartılır ve öğütülür.
Ayrıca ekmek, pasta ve puding yapımında buğday unu ile birlikte de kullanılabilir. Bunların yanı sıra sıcak çikolata gibi sıcak
bir içecek yapımında kullanılıp Cuzco ve Puno gibi şehirlerin
sokaklarında satılmaktadır.
Kaniwa’nın yaprakları yüksek oranda kalsiyum içerir, gövdesi ise toprak gelişimi için değerlidir. Özellikle diğer yem
ürünlerinin temininde sıkıntı yaşanan kuraklık dönemlerinde,
kaniwa hayvan beslenmesi için oldukça önemli bir yem ürünü
olarak kullanılabilmektedir.
September • Eylül 2014
101
COUNTRY PROFILE • ülke profİLİ
102
September • Eylül 2014
MILLER MAGAZINE
COUNTRY PROFILE • ÜLKE PROFİLİ
Grain and Flour
Market in Sudan
Sudan’da Tahıl ve Un Pazarı
Being among the major wheat importers of the world, Sudan continues to develop in the milling industry together with the wheat import.
In the country where there are over 30 mills, most of the mills have
old technology and low capacity. Around 5 mills are adapted to the
latest technology. Most of these companies have realized their investments on technology in the recent years. The increasing demand
especially for the wheat flour consumption points that these investments on technology would increase.
Dünyanın önemli buğday ithalatçıları arasında yer alan Sudan, buğday ithalatıyla birlikte değirmencilik alanında gelişmeye devam ediyor. 30’un üzerinde değirmenin bulunduğu ülkede, değirmenlerin
çok büyük bir bölümü eski teknolojiye ve düşük kapasiteye sahip. 5
civarında değirmen ise son teknolojiye adapte olmuş durumda. Bu
firmaların büyük bir çoğunluğu da teknoloji yatırımlarını son yıllarda
gerçekleştirdi. Özellikle buğday unu tüketimine yönelik artan talep,
teknoloji yatırımlarının daha da artacağına işaret ediyor.
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
Being among the major sorghum producers of the world, Sudan realizes sorghum production between 2,5 and 4,5
million tons annually. However, failure to
achieve stability in production and the
problems related with this failure are effective on the increase of the demand
for wheat flour. Thus the wheat import
of the country continues to increase in
the recent years. Today, wheat is the
most important item among all of the
imported goods by Sudan as a country and constitutes approximately 8% of
the imports. Dried legumes and wheat
flour are among the major import items.
Dünyanın sayılı sorgum üreticileri
arasında yer alan Sudan, her yıl 2,5 ile
4,5 milyon ton arasında sorgum üretimi
gerçekleştirmektedir. Ancak üretimde
istikrarın sağlanamaması ve buna bağlı
olarak yaşanan sorunlar, buğday ununa
yönelik talebin artışında etkili oluyor. Bu
yüzden de ülkedeki buğday ithalatı son
yıllarda artış göstermeye devam ediyor.
Bugün buğday, Sudan’ın ülke olarak
gerçekleştirdiği tüm ithalatta en önemli kalemdir ve ithalatın yaklaşık yüzde
8’ini oluşturmaktadır. Kuru baklagiller ve
buğday unu da önemli ithalat kalemleri
arasında yer almaktadır.
CEO of El-Hamama Flour Mills as one
of the most important flour mills of Sudan, Ahmet Eltigani A. Moniem Musa
states that there are over 30 mills in the
country but most these mills have old
Sudan’ın en önemli un değirmenlerinden bir tanesi El-Hamama Flour
Mill’in CEO’su Ahmet Eltigani A. Moniem Musa, ülkede 30’den fazla değirmen bulunduğunu ancak çoğunun eski
September • Eylül 2014
103
COUNTRY PROFILE • ülke profİLİ
technology and low capacity and only 4-5 companies have
the latest technology in the country.
When the latest investments are taken into consideration, it is seen that the mills in the country are more active
on investing on technology and growth. Increase in the
demand for the flour consumption depending on the failure
to achieve stability especially in sorghum production and
some other factors points that the industry would develop
more. Companies that are aware of that trend seem to
already plan their investments for the future.
teknolojiye sahip düşük kapasiteli değirmenler olduğunu,
gelişmiş teknolojinin ise ülkedeki en büyük 4-5 firmada bulunduğunu belirtiyor.
Son yıllarda yapılan yatırımlar göz önünde bulundurulduğunda, ülkedeki değirmenlerin teknolojiye yatırım yapma ve büyüme konusunda daha aktif olduğu görülüyor.
Özellikle sorgumdaki üretim istikrarsızlığına ve bazı diğer
etkenlere bağlı olarak un tüketimine yönelik talebin artış
göstermesi, sektörün daha da gelişeceğine işaret ediyor.
Bu trendin bilincinde olan firmalar, gelecek yıllar için yatırımlarını şimdiden planlamış gözüküyor.
GENERAL ECONOMIC OUTLOOK IN SUDAN
There have been positive developments in the Sudan’s
economy arising from the petroleum industry in the recent
years. The improvement in the petroleum industry increases foreign investments and brings high rate of increase in
national income together. Rapid increases made by the
government in the public expenses in parallel with the
petroleum income have affected the economy positively.
Sudan’s economy realized high rate of economic growth
such as 11,3% and 10,2% in 2006 and 2007. GDP, which
was 27,4 billion dollars in 2005, was realized as 63,8 billion dollars in 2011. However starting to decline in July
2011 by the separation of the South, Sudan’s economy is
estimated shrinking 8,7% in 2012. According to the purchasing power parity as of 2013; per capita income is estimated being as 2.750 dollars. It is foreseen that as of 2012
agriculture constituted 32% of GDP, industry constituted
25% and service industry constituted 43%. 80% of the
working population ism in the agricultural industry, 7% is
in the industrial sector and 13% is in the service industry.
Sudanese government has been trying to realize structural reform programs in the economy with IMF since
1997. In this context; successful results have been obtained on controlling inflation, monetary value protection,
high economic growth, retention of current account balance and privatization issues. Geographical position of
Sudan provides economic advantages to the country. It
has a more advantageous position compared to the neighboring landlocked countries. Within this scope, Ethiopian
Government uses Port Sudan by an agreement with Sudanese Government.
As a result of the economy policies trying to attract
foreign investment, increase has been seen in the investments on the country in the recent years. Although most of
the foreign investors head for the petroleum industry; it is
seen that China, Malaysia and India that are in this industry show interest in finance and communications industry.
Besides, it is seen that Arabian companies from the Gulf
countries have signed important agreements on agricultural production.
104
September • Eylül 2014
SUDAN’DA GENEL EKONOMİK GÖRÜNÜM
Sudan ekonomisinde son yıllarda petrol sanayisinden
kaynaklanan olumlu gelişmeler yaşanmaktadır. Petrol sanayisinin gelişmesi yabancı yatırımları artırmakta ve milli gelirde
yüksek oranlı artışları beraberinde getirmektedir. Yönetimin
petrol gelirleri paralelinde kamu harcamalarında ani artışlara gitmesi, ekonomiyi olumlu etkilemiştir. Sudan ekonomisi
özellikle 2006 ve 2007 yıllarında yüzde 11,3 ve yüzde 10,2
gibi yüksek oranlı ekonomik büyüme gerçekleştirmiştir.
2005 yılında 27,4 milyar dolar olan GSYİH 2011 yılında 63,8
milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Ancak 2011 yılı Temmuz
ayında Güney’in ayrılması ile birlikte düşüşe geçen Sudan
ekonomisinin 2012 yılında yüzde 8,7 oranında küçüldüğü
öngörülmektedir. 2013 yılı itibariyle satın alma gücü paritesine göre kişi başına milli gelirin 2.750 dolar olduğu tahmin
edilmektedir. 2012 yılı itibariyle GSYİH’nin yüzde 32’sini tarım, yüzde 25’ini sanayi ve yüzde 43’ünü de hizmet sektörünün oluşturduğu öngörülmektedir. Çalışan nüfusun yüzde
80’i tarım sektöründe, yüzde 7’si sanayi sektöründe, yüzde
13’ü ise hizmet sektöründe bulunmaktadır.
Sudan yönetimi 1997 yılından beri IMF ile birlikte ekonomide yapısal reform programları gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Bu kapsamda, enflasyonun kontrol altına alınması, para değerinin korunması, yüksek ekonomik büyüme,
cari işlemlerin dengede tutulması ve özelleştirme konularında başarılı sonuçlar alınmıştır. Sudan’ın coğrafi konumu
da, ülkeye ekonomik açıdan avantajlar da sağlamaktadır.
Denize kıyısı olmayan komşu ülkelere göre ticarette avantajlı bir konuma sahip bulunmaktadır. Bu kapsamda Etiyopya Hükümeti taşımacılık için Sudan Hükümeti ile anlaşarak Sudan Limanı’nı kullanmaktadır.
Yabancı yatırımları çekmeye çalışan ekonomi politikaları
sonucu son yıllarda ülkeye yapılan yatırımlarda artış görülmektedir. Yabancı yatırımların çoğunluğu petrol sektörüne
yönelmiş olmakla birlikte, bu sektörde bulunan Çin, Malezya ve Hindistan’ın finans ve haberleşme sektörüne de
ilgi gösterdikleri görülmektedir. Ayrıca Körfez ülkelerinden
Arap firmalarının tarımsal üretim konularında önemli anlaşmalara imza attıkları görülmektedir
MILLER MAGAZINE
COUNTRY PROFILE • ÜLKE PROFİLİ
AGRICULTURE IN SUDAN
Agricultural industry is the largest economic industry in
Sudan due to both its share in GDP and contribution to the
employment. According to the estimations of IMF, it provides job opportunities for about two-thirds of the population. Agricultural industry including livestock and forestry
constituted approximately 32% of GDP in 2012. The share
of the agricultural industry, which constituted 80% of the
export income of the country before the petroleum industry started gaining importance, in the exports decreased
by years. As of 2012, agricultural/food products have constituted approximately 9% of the total exports.
Sudan is among the important countries of the world
in the sesame production. Sesame that has various usage areas like vegetable oil production, food industry and
animal feed has important contributions to the country
economy. Sudan ranks fourth in the world ranking of the
sesame production. Cotton, gum arabic, sugar cane are
among the other important agricultural products grown in
the country.
The diversity of the climate, soil and water resources enables growing various garden plants throughout the year
(especially during winter months). That the production of
vegetable and fruit in Sudan is realized especially during
the winter months and that the production of these products cannot be realized in these months in European and
North American countries provide advantages to Sudan in
terms of exports.
Due to the fact that new investments are not made on
the irrigation channels, the industry remained vulnerable to
climatic changes. Agricultural production has not shown
improvement due to the displacement of the farmers by
the civil war and the lack of transport networks. Cotton
has left its place as the export product providing the most
revenue traditionally until the start of petroleum export to
sesame and livestock since 1996.
Although Sudan is a self-sufficient country in terms of
the food industry, the country has to import many food
products as a result of that good transfer between the
south where agricultural production is made and the north
where the demand is more intense was very limited during
the civil war, arable lands cannot be supported by the irrigation projects and the product distribution channels are
not operated well.
SUDAN’DA TARIM
Tarım sektörü hem GSYİH’daki payı hem de istihdama
katkısı nedeniyle Sudan’ın en büyük ekonomik sektörüdür.
IMF tahminlerine göre çalışan nüfusun yaklaşık üçte ikisine
iş imkanı sağlamaktadır. Canlı hayvan ve ormancılık dahil
olmak üzere tarım sektörü, 2012 yılında GSYİH’nin yaklaşık yüzde 32’sini oluşturmuştur.
Petrol sanayisinin önem kazanmaya başlamasından
önce ülkenin ihracat gelirlerinin yüzde 80’ini oluşturmakta
olan tarım sektörünün ihracat içindeki payı yıllara göre giderek azalmıştır. 2012 yılı itibariyle toplam ihracatın yaklaşık yüzde 9’unu tarım/gıda ürünleri oluşturmuştur.
Susam üretiminde Sudan dünyanın önemli ülkeleri arasında yer almaktadır. Bitkisel yağ üretimi, gıda sanayi ve
hayvan yemi gibi çeşitli kullanım alanları olan susamın ülke
ekonomisine önemli katkıları bulunmaktadır. Sudan, susam üretiminde dünya sıralamasında dördüncü sırada yer
almaktadır. Ülkede yetiştirilen diğer önemli tarım ürünlerin
arasında pamuk, Arap zamkı ve şeker kamışı bulunmaktadır.
Sudan’da iklim, toprak ve su kaynaklarının gösterdiği
çeşitlilik, yıl boyunca (özellikle de kış aylarında) çok çeşitli bahçe bitkisinin yetiştirilmesine imkan vermektedir.
Sudan’da sebze ve meyve üretiminin özellikle kış aylarında
gerçekleşmesi, bu aylarda Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinde bu ürünlerin yetişmiyor olması, ihracat açısından
Sudan’a avantaj sağlamaktadır.
Sulama kanallarına yeni yatırım yapılmaması nedeniyle
sektör, iklimsel değişimlere karşı savunmasız kalmıştır. Tarımsal üretim, iç savaşın çiftçileri yerinden etmesi ve nakliye ağlarının yetersizliği nedeniyle gelişme gösterememiştir.
Pamuk, petrol ihracatı başlayana kadar geleneksel olarak
en fazla gelir getiren ihraç ürünü olma özelliğini 1996’dan
bu yana susam ve hayvancılığa bırakmıştır.
Sudan gıda sektöründe kendi kendine yeterli bir ülke
olmasına rağmen, geçmişte yaşanan iç savaş süresince
tarımsal üretimin yapıldığı güney ile talebin daha yoğun olduğu kuzey bölgeleri arasında mal aktarımının çok kısıtlı
kalması, ekilebilir arazilerin sulama projeleri ile desteklenememesi ve bunun yanı sıra ülkede ürün dağıtım kanallarının
tam olarak işlememesi sonucunda birçok gıda maddesini
dışarıdan ithal etmek durumundadır.
HUBUBAT ÜRETİMİ VE TÜKETİMİ
GRAIN PRODUCTION AND CONSUMPTION
When the grain production of Sudan is reviewed, it is
seen that sorghum is prominent just like many other African
countries. Being among the top 10 countries in the world
sorghum production, Sudan realizes 2,5-4,5 million tons
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
Sudan’da tahıl üretimine bakıldığında, diğer birçok Afrika
ülkesinde olduğu gibi sorgumun ön plana çıktığı görülmektedir. Dünya sorgum üretiminde ilk 10 ülke arasında yer
alan Sudan, her yıl 2,5 - 4,5 milyon ton arasında sorgum
üretimi gerçekleştirmektedir. Amerikan Tarım Bakanlığı
September • Eylül 2014
105
COUNTRY PROFILE • ülke profİLİ
of sorghum production annually. According to the data
of United States Department of Agriculture Foreign Agricultural Service (USDA FAS); having an unstable course,
country’s sesame production reached to the highest production amount of the last 10 years in 2004/04 season.
5,1 million-ton production in 2003/04 season decreased
to 2,6 million tons in 2010/11 season, increased to 4,6 million tons with a significant increase in 2011/12 season and
remained at 4,5 million tons level in 2012/13 season. However, there was again a significant decrease in the production in 2013/14 season and country’s sesame production
was realized at 2,2 million tons level. USDA projects that
the country’s sesame production will increase to 3,8 million tons in 2014/15 season. Entire sorghum production is
used for domestic consumption.
After sorghum, maize is the other grain product produced
mostly but maize production is very limited compared to the
sorghum. USDA data show that maize production in the
country is between 600 and 700 thousand tons.
Wheat is consumed intensely but its production is significantly low. USDA data show that Sudan’s wheat production varies between 200 and 600 thousand tons.
However, consumption continues to increase day by day.
Realized at 1,3 million tons level in 2003/04 season, wheat
consumption in the country reached to 2,3 million tons in
2013/14 season. Wheat consumption is projected to be
realized at this level also in 2014/15 season.
FOREIGN TRADE IN SUDAN
Petroleum has a significant importance on the country’s
trade. Together of the beginning of Sudan to petroleum
export in 1999, there have been big changes in the foreign
106
September • Eylül 2014
Dış Tarım Servisi’nin (USDA FAS) verilerine göre; istikrarsız bir seyir izleyen ülkenin susam üretimi, son 10 yıldaki
en yüksek üretim miktarına 2003/04 sezonunda ulaşmıştır. 2003/04 sezonunda 5,1 milyon ton üretim, 2010/11
sezonunda 2,6 milyon ton seviyesine gerilemiş, 2011/12
sezonunda önemli bir artış göstererek 4,6 milyon tona
yükselmiş, 2012/13 sezonunda ise 4,5 milyon ton seviyesinde kalmıştır. Ancak 2013/14 sezonunda üretimde yeniden önemli bir düşüş yaşanmış ve ülkenin susam üretimi
2,2 milyon ton seviyesinde gerçekleşmiştir. USDA, ülkenin
susam üretiminin 2014/15 sezonunda 3,8 milyon ton seviyesine yükseleceğini öngörmektedir. Üretilen sorgumun
tamamı iç tüketimde değerlendirilmektedir.
Sorgumdan sonra en çok üretimi gerçekleştirilen diğer
tahıl ürünü darıdır ancak darı üretimi, sorgumla kıyaslandığında çok daha kısıtlıdır. USDA verileri, ülkedeki darı
üretiminin 600 ile 700 bin ton arasında olduğunu göstermektedir.
Buğday ise yoğun olarak tüketilmekle birlikte üretimi son
derece düşüktür. USDA verileri, Sudan’ın buğday üretiminin 200 ile 600 bin ton arasında değiştiğini göstermektedir. Ancak tüketim her geçen gün artış göstermeye devam
etmektedir. Ülkede 2003/04 sezonunda 1,3 milyon ton
seviyesinde gerçekleşen buğday tüketimi, 2013/14 sezonunda 2,3 milyon tona ulaşmıştır. Buğday tüketiminin
2014/15 sezonunda da bu seviyede gerçekleşeceği öngörülmektedir.
SUDAN’DA DIŞ TİCARET
Ülkenin ticaretinde petrolün büyük önemi bulunmaktadır. Sudan’ın 1999 yılında petrol ihracatına başlamasıyla
ülkenin dış ticaret yapısında büyük değişiklikler olmuştur.
MILLER MAGAZINE
COUNTRY PROFILE • ÜLKE PROFİLİ
trade structure of the country. While agricultural products
constituted nearly all of the exports until that date, petroleum started to constitute three quarters of the exports
after that date. Losing 75% of the petroleum reserves together with the separation of South in 2011, Sudan lost up
to 60 percent of exports in 2012 and had almost 4 billion
dollars foreign trade deficit. Recovering in 2013, exports
were realized over 6 billion dollars.
Most important products in the export of Sudan besides
petroleum are sesame gum arabic, gold, cotton, sugar,
ethanol, plants used in perfumery and pharmaceutical,
livestock and mutton. Reaching to the highest level with
11,9 billion dollars in 2010, Sudan’s import regressed with
the separation and was realized under 8 billion dollars in
2012 and 2013. Mostly imported products by Sudan are
wheat, sugar, pharmaceuticals, tires, shoes, petroleum
oils, telephone, automobile, milk, automotive industry
products, business and mining machinery and their parts,
tractor, furniture, plastic goods, iron and steel and glass
tableware and kitchenware goods.
Before the petroleum export, Saudi Arabia was on top
among the countries to which Sudan makes export mostly. However together with the petroleum export; Sudan’s
most important export markets became China, Japan, India and South Korea. Other important countries are Egypt,
Canada, France, Jordan and Lebanon. After becoming a
petroleum exporter country, the countries from which Sudan makes import changed as well. While Lebanon was
the country from which Sudan made imports mostly and
imported petroleum in 1990s, Sudan started to make imports mostly from China as of 2003. As of 2013; other
important countries in Sudan’s import are India, Egypt,
Uganda, Germany, Australia, Turkey, Italy, Thailand, South
Korea, UK and Canada.
THE PLACE OF GRAINS AND FLOUR IN THE
FOREIGN TRADE
Most important item in the imports realized by Sudan
as a country is wheat. Wheat constitutes approximately
8% of the total imports. As it is stated above, country’s
wheat production is very limited but it shows increase
each passing day. Accordingly wheat import continues to
increase day by day. According to the USDA data; wheat
import, which was 995 thousand tons in 2003/04 season, reached to 2,3 million tons as the highest level of the
last 10 years in 2012/13 season. Declining to 1,7 million
tons in 2012/13 season, import reached to 2 million tons
level again in 2013/14 season. Country’s wheat import
is projected to be realized around 2 million tons again in
2014/15 season. A great part of the wheat import is made
from countries such as Australia, Canada, Kazakhstan,
Russia and Germany.
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
Bu tarihe kadar ihracatın tamamına yakınını tarım ürünleri oluştururken bu tarihten sonra petrol, ihracatın ¾’ünü
oluşturmuştur. 2011 yılında Güney’in ayrılmasıyla birlikte
petrol rezervlerinin yüzde 75’ini kaybeden Sudan, 2012 yılında yüzde 60’lara varan ihracat kaybına uğramış ve 4 milyar dolara yakın dış ticaret açığı vermiştir. 2013 yılında toparlanan ihracat 6 milyar doların üzerinde gerçekleşmiştir.
Sudan’ın petrol dışı ihracatındaki önemli ürünler susam,
Arap sakızı, altın, pamuk, şeker, etil alkol, parfümeride ve
eczacılıkta kullanılan bitkiler, canlı hayvan ve koyun etidir.
2010 yılında 11,9 milyar dolarla en yüksek seviyesine ulaşan Sudan’ın ithalatı, ülkenin bölünmeyle birlikte gerilemiş,
2012 ve 2013 yıllarında 8 milyar doların altında gerçekleşmiştir. Sudan’ın en çok ithal ettiği ürünler buğday, şeker,
ilaç, dış lastik, ayakkabı, petrol yağı, telefon, otomobil, süt,
oto yan sanayi ürünleri, iş ve maden makinaları ile bunların
aksam ve parçaları, traktör, mobilya, plastik eşya, demirçelik ve camdan sofra ve mutfak eşyasıdır.
Petrol ihracatı başlamadan önce Sudan’ın en fazla ihracat yaptığı ülkelerin başında Suudi Arabistan gelmekteydi.
Ancak petrol ihracatı ile birlikte Sudan’ın en önemli ihraç
pazarları Çin, Japonya, Hindistan ve Güney Kore olmuştur.
Diğer önemli ülkeler ise Mısır, Kanada, Fransa, Ürdün ve
Lübnan’dır. Petrol ihracatçısı bir ülke konumuna gelmesiyle birlikte Sudan'ın ithalat yaptığı ülkeler de farklılaşmıştır.
1990'lı yıllarda petrol ithal ettiği Libya en fazla ithalat yaptığı
ülke konumundayken 2003 yılından itibaren en fazla ithalatı
Çin’den gerçekleştirmeye başlamıştır. 2013 yılı itibariyle ithalatındaki diğer önemli ülkeler; Hindistan, Mısır, Uganda,
Almanya, Avustralya, Türkiye, İtalya, Tayland, Güney Kore
İngiltere ve Kanada’dır.
DIŞ TİCARETTE HUBUBAT VE UNUN YERİ
Sudan’ın ülke olarak gerçekleştirdiği ithalatta en önemli
kalem buğdaydır. Buğday, toplam ithalatın yaklaşık yüzde
8’ini oluşturmaktadır. Yukarıda da belirtildiği gibi ülkenin
buğday üretimi son derece kısıtlıdır ancak tüketim her geçen artış göstermektedir. Buna bağlı olarak buğday ithalatı da her geçen gün artış göstermeye devam etmektedir.
USDA verilerine göre 2003/04 sezonunda 995 bin ton olan
buğday ithalatı, 2011/12 sezonunda son 10 yılın en yüksek
seviyesi olan 2,3 milyon tona ulaşmıştır. 2012/13 sezonunda 1,7 milyon tona gerileyen ithalat, 2013/14 sezonunda
yeniden 2 milyon ton seviyesine ulaşmıştır.
Ülkenin buğday ithalatının 2014/15 sezonunda da yine 2
milyon ton civarında gerçekleşeceği öngörülmektedir. Buğday ithalatının önemli bir bölümü Avustralya, Kanada, Kazakistan, Rusya ve Almanya gibi ülkelerden yapılmaktadır.
Kuru baklagiller ve buğday unu da önemli ithalat kalemleri arasında yer almaktadır. 2011 yılında 54 milyon dolar
September • Eylül 2014
107
COUNTRY PROFILE • ülke profİLİ
Dried legumes and wheat flour are also among the major
import items. Realized with a value of 54 million dollars in
2011, Sudan’s dried legumes import reached to 86 million
dollars in 2012 and remained at 64 million dollars level.
Realized with a value of 35 million dollars in 2011, country’s wheat flour import decreased to 32 million dollars in
2012 and reached to 44 million dollars by increasing again
in 2013. Turkey is one of the most important suppliers in
dried legumes and flour.
değerinde gerçekleşen Sudan’ın kuru baklagiller ithalatı,
2012’de 86 milyon dolara ulaşmış, 2013’te ise 64 milyon
dolar seviyesinde kalmıştır. 2011 yılında 35 milyon dolar
değerinde gerçekleşen ülkenin buğday unu ithalatı ise
2012’de 32 milyon dolara gerilemiş, 2013’te yeniden yükselişe geçerek 44 milyon dolara ulaşmıştır. Kuru baklagiller
ve un konusunda Türkiye en önemli tedarikçi ülkelerden
biridir.
SUDAN’DA UN DEĞİRMENCİLİĞİ
FLOUR MILLIN IN SUDAN
CEO of El-Hamama Flour Mills as one of the most important flour mills of Sudan, Ahmet Eltigani A. Moniem Musa
states that there are over 30 mills in the country but most
these mills have old technology and low capacity. Telling
that only 4-5 companies have the latest technology in the
country, Eltigani informs that product with good quality is
obtained from these mills.
Sudan’ın en önemli un değirmenlerinden bir tanesi ElHamama Flour Mill. Firmanın CEO’su Ahmet Eltigani A.
Moniem Musa, ülkede 30’den fazla değirmen bulunduğunu ancak çoğunun eski teknolojiye sahip düşük kapasiteli değirmenler olduğunu belirtiyor. Gelişmiş teknolojinin
ülkedeki en büyük 4-5 firmada bulunduğunu söyleyen
Eltigani, bu fabrikalarda iyi kalitede ürün elde edildiğini
belirtiyor.
According to the statements of Eltigani; when the latest
investments are taken into consideration, it is seen that the
mills in the country are more active on investing on technology and growth. Increase in the demand for the flour
consumption depending on the failure to achieve stability
especially in sorghum production and some other factors
points that the industry would develop more. Companies
that are aware of that trend seem to already plan their investments for the future.
Eltigani’nin açıklamalarının yanı sıra son yıllarda yapılan
yatırımlar göz önünde bulundurulduğunda ülkedeki değirmenlerin teknolojiye yatırım yapma ve büyüme konusunda
daha aktif olduğu görülüyor. Özellikle sorgumdaki üretim
istikrarsızlığına ve bazı diğer etkenlere bağlı olarak un tüketimine yönelik talebin artış göstermesi, sektörün daha
da gelişeceğine işaret ediyor. Bu trendin bilincinde olan
firmalar, gelecek yıllar için yatırımlarını şimdiden planlamış
gözüküyor.
References - Kaynaklar:
1. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, Sudan Ülke Raporu, Hazırlayan: Ümit SEVİM, Ankara - 06.08.2014
2. USDA Foreign Agricultural Service, http://www.fas.usda.gov/
108
September • Eylül 2014
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
109
COUNTRY PROFILE • ülke profİLİ
110
September • Eylül 2014
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
September • Eylül 2014
111
NEWS • HABER
112
September • Eylül 2014
MILLER MAGAZINE