ANATOMİ İÇİNDEKİLER 1-GİRİŞ......................................... 2-HAREKET SİSTEMİ A)KEMİKLER..................... B)KASLAR........................ C)EKLEMLER..................... 3-SİNDİRİM SİSTEMİ................... 4-SOLUNUM SİSTEMİ.................... 5-DOLAŞIM SİSTEMİ..................... 6-UROGENİTAL SİSTEM............... 7-ENDOKRİN ORGANLAR............. 8-SİNİR SİSTEMİ......................... 9-DUYU ORGANLARI.................... GİRİŞ Anatomi insan vücudunun normal yapısını ve bunu oluşturan çeşitli organları ve bunlar arasındaki ilişkiyi inceleyen bir bilim dalıdır. Normal yapı nedir denildiği vakit normal olarak kabul ettiğimiz bir ölçünün bilinmesi lazımdır fakat en küçük topluluklarda bile fertlerin birbirlerinden çok farklı oldukları görülmektedir. Bütün dünyayı düşündüğümüz zaman bu farkların nekadar çok olduğunun görmek teyiz. Anatomistlere normal yapının ne ve nasıl olduğunu belirtmek gibi zor bir görev düşmektedir. Toplum ve fertler arasında gördüğümüz en önemli farklar cinsiyet farkı, yaş ve ırk farklarıdır. Cinsiyet farkı;Canlıların çoğu erkek ve dişi olmak üzere 2 cinse ayrılırlar. Yaş farkı; İnsan vücudu ve çeşitli organlar arasındaki nisbi büyüklük ve yapı bakımından görülen bu farkların en önemlileride yaş farklarıyla ilgilidir. Yeni doğmuş coçuklarda karaçiğer bütün karın boşluğunun 2/3 nü kapsarken yetişkinlerde bu oran takriben 1/8 e kadar düşer. Irk farkı; İnsanlar ait oldukları ırk'larla ilgili olarak çeşitli farklar görülmektedir. Anatomi tarihi tarih öncesine uzanmaktadır. Bilgilerimize göre İbraniler insan vücudunu inceleyen ilk toplumdu. Yanlız birkaç kemik, tendon ve damarlardan oluşmuş bilgiye sahip oldukları sanılmaktadır. Hippocrates (M.Ö. 460-370) İnsan kadavrasında ilk diseksiyonu yapan bilim adamı olarak bilinen Hippokrat en iyi düzeyde yürüttüğü hasta-hekim, hekim-hekim ve hekim-toplum ilişkilerini özetlediği Hekimlik Andı bugün bile güncelliğini sürdürmektedir. (Primum nihil nocere-önce zarar verme) sözü ünlü olmuştur. Aristotle (M.Ö. 384-322)"Anatome" kelimesini kullanan ilk bilim adamıdır. Herophilus (M.Ö. 375-280)Aleksandrae mektebinde ilk hakiki disseksiyonu gerçekleştiren bilim adamıdır. Galen (A.D.131-201); Maymunda disseksiyon yapmayı gerçekleştiren bilim adamıdır. (A.D.= Anno Domini Milattan sonra manasına gelen latince kelimeler). Daha sonra Anatomik araştırmalar Dini inançlar yüzünden hemen hemen 12 asır boyunca yasaklandı. Nihayet M.S.13 yüzyılda Mondino (1275-1321) Papa 8.Benifacio'nun müsadesiyle 2 insan kadavrasında disseksiyon yaptı. Şu sözü ünlüdür "Et non credat aliquis per solam vivam vocem aut scripturam hanc disciplinam habere posse quina hinc requisitur visus et tactus-Öğrenmek için dinlemek ve okumak yetmez, görmek ve işlemek'te gereklidir" Anatomi bilim dalına çizimleriyle hizmet etmiş kişi olarakta Leonardo da Vinci (1452-1519) yi görmekteyiz. Modern Anatomi öğrenimi Andreas Vesalius'la (1514-1564)başlar. İtalya'nın Pedua Üniversitesinde Anatomi Professörü olan Vesalius'un "De Humani Corporis Fabrica" eseri çok ünlüdür. Henry Gray 1859 yılında o zamana kadar birikim yapmış Anatomi bilgisini kitabında toplamış (Gray's Anatomy)böylece yeni baskıları klasik kitaplar arasında yerini almıştır. Yurdumuzda Anatomi; 1-Medrese Dönemi (1205-1816); Kayseride Gevher Nesibe Sultan Hastanesi ve Giyasüddin Tıp Mektebi görülmektedir.Buralarda İbni Sina (M.S.980-1037) gibi üstadların eserleri okutuluyordu. 2-Şanizade Dönemi (1816-1827); Şanizade Mehmet Ataullah efendi yazdığı Teşrih (Anatomi) 1816 kitabının fazla etkisi olmamıştır. 3-Tıphane ve Cerrahhane-i Amire Dönemi (1827-1839); Şehzadebaşında Tulumbacı konağında açılmış tır. Öğretim fransızca'dır. Kadavra öğrenime girmemiştir. Model planş ve resimler kullanılmaktadır. Bu dönemde kişi olarak Osman Saib Efendiyi görmekteyiz. 4-Tıbbiye-i Adliye-i Şahane Dönemi (1839-bugün) ll.Mahmut döneminde okul Galatasaray Lisesine taşındı. Dr.Bernard Viyana'dan getirtildi ve Türkiye de ilk kadavrada disseksiyon Abdülmecit'in izniyle Dr.Bernard ve yardımcısı Dr.Spitzer tarafından yapıldı 1841. Daha sonra şu Anatomistleri sırasıyla görüyoruz. Palelog efendi, Davut Efendi, Callias Efendi, Aristidi Bey, Mazhar Paşa(1845-1920); Teşrih Atlası,İlmi Teşrih Tevsifi ve Usul-u Teşrih gibi eserleri vardır. Anatomi terimi eski Yunanca Anatome kelimesinden orijinini alır. Anatomi'nin kelime manası açmak, kesmektir. Şimdi bu manada Disseksiyon kelimesini kullanmaktayız. Bugün Anatomi bir bilim dalının adı olup insan vucudunun genel yapısını, bu yapıyı oluşturan organların şekil, pozisyon münasebetlerini incelemek anlamına gelmektedir. Bilim ve tekniğin gelişmesi ile Anatomi bilim dalı birçok bölümlere ayrılmıştır: l-Makroskopik Anatomi (Gross Anatomi) Organizmayı çıplak gözle inceleyip anlatan bilim dalıdır. Bu incelemelerimizde de değişik metodlar kullanabiliriz. a)Topoğrafik Anatomi (Regional Anatomi): Çeşitli bölgeleri yüzeyden derine doğru kat kat inceleyip anlatır. b)Sistematik Anatomi, aynı fonksiyonu gören organ ve dokuların meydana getirdiği sistemleri sırasıyla ayrı ayrı inceler. 2-Mikroskopik Anatomi, (Histoloji): Organizmayı meydana getiren oluşumları bir mikroskop yardımıyla inceleyip anlatan bilim dalıdır. 3-Fonksiyonel Anatomi: Vücud'daki organları fonksiyonları ile birlikte anlatan bilim dalıdır. 4-Developmental Anatomi: Yumurtanın (ovum) döllenişinden itibaren canlının gelişimini inceleyen bilim dalıdır. Doğuma kadar olan dönemi inceleyen bölümüne "Embriyoloji" denir. 5-Komparatif anatomi: Çeşitli hayvanlarla insanın yapısını karşılaştırarak inceleyen bilim dalıdır. Bu bilim dallarından başka anatomi, öğretim bakımından Cerrahi Anatomi, Radyolojik Anatomi gibi daha bir takım dallara da ayrılır. Vücudun kısımlarını kolayca tarif etmek, bu parçaların birbiriyle olan ilişkisini tam ve doğru olarak anlatmak için vücudun değişmez, standart bir biçimdeki pozisyonu kullanılır. Buna anatomik duruş (anatomik pozisyon) denir. Buna göre ayakta duran, başı dik, ayakları bitişik, kolları vücudun iki yanında sarkık, avuç içleri açık ve öne doğru bakan bir insanın durumu esas olarak alınır. Bundan başka vücudun bir çok parçası vücuttan geçtiği tasarlanan hayali bir takım düzlem ve eksenlerle ilgili olarak tarif edilirler. Düzlemler: 1.Planum medianum (orta düzlem): Vücudun ortasında yukarıdan aşağıya geçen düzlem olup vücudu sağ ve sol eşit iki yarıma böler. 2.Planum sagittale (sagital düzlem): Herhangi yukarıdan aşağı geçen ve median düzleme paralel olan düzlemdir. 3.Planum frontale veya coronale (frontal veya coronal düzlem): Median plana dik açılı ve yukarıdan aşağıya geçen ve vücudu önarka olmak üzere bölen düzlemdir. 4.Planum transversale veya horizontale (transversal veya horizontal düzlem): Enine geçen herhangi bir düzlem olup diğer düzlemlere dik açıdadır. İnsan organizmasını oluşturan organların durumunu kolayça tarif edebilmek için bazı yön terimleri kullanırız. Anterior ön posterior: arka ventral: ön, karın tarafı dorsal: arka, sırt tarafı superior: üst inferior: alt medialis: orta düzleme yakın lateralis: orta düzlemden uzak, dışyan dexter: sağ sinister: sol superficialis: yüzeysel, deriye yakın profundus: derin internus: iç externus: dış Aşağıdaki yön terimleri daha ziyade kol ve bacaklarda kullanılır. proximalis: distalis: plantaris: palmaris: gövdeye yakın gövdeden uzak ayak tabanına doğru avuç içine doğru Hareket bildiren terimler şunlardır. flexio: eğilme, bükülme(iki kemik arasındaki açı küçülür) extentio: gerilme (iki kemik arasındaki açı büyür) abductio: orta düzlemden uzaklaşma adductio: orta düzleme yaklaşma rotatio: dönme HAREKET SİSTEMİ ( SYSTEMA LOCOMOTORİUM ) Vücudu hareket ettiren bu sistem kemikler, kaslar ve eklemlerden oluşur. Eklemlerle bağlanan kemiklerin meydana getirdiği çatıya iskelet diyoruz. Kemik ve eklemler pasif, kaslar ise aktif hareket ederler. Bu sistem üç bölümde incelenir. l-Kemik bilim (osteologia) 2-Kas bilim (myologia) 3-Eklem bilim (arthrologia) KEMİK BİLİM-OSTEOLOGİA Osteologia, Yunanca osteon (kemik) ve logos (bilim) terimlerinin birleşmesiyle oluşmuştur. Latince olan Os (kemik) terimi bazı kemiklerin isminin başına getirilmez. Mandibula, Maxilla gibi. Kemik yapısının 1/3 kısmı organik, 2/3 kısmı inorganik tuzlardan yapılmıştır. Organik kısım kemiğe elastiklik verir. İnorganik tuzlar kemiğe sertlik verir ve rontgen ışınlarını geçirmezler (radiopak). Kemiğin Fonksiyonları: l-Vücudun sert iskeletini yaparak yumuşak dokuları korur ve dayanak vazifesi görürler. 2-Kaslar ve eklemlere yapışma yeri sağlayarak vücud hareketlerine imkan sağlarlar. 3-İçerdikleri kemik iliği ile kan hücresi yaparlar(hematopoesis). 4-Kalsiyum ve fosfor gibi minerallerin depo yeri olarak vazife görürler. Kemikler,gösterdikleri değişik dış görünüşleri itibarıyle 4 grup altında toplanırlar. l-Uzun kemikler (ossa longa): Ekstremitelerde bulunan bu kemiklerin boyu enlerinden çok daha fazladır.Humerus, Femur gibi 2-Kısa kemikler (ossa brevis): Bunların enleri,boyları ve yükseklikleri hemen hemen birbirlerine yakındır. El ve ayakta çok sayıdadırlar. 3-Yassı kemikler (ossa plana): İnce, yassı görünümlü bu kemikler dış ve iç iki kompakt tabaka ile bunun arasındaki spongios (süngersi) kemikten yapılmışlardır. Kafatası kemiklerindeki spongios tabakaya özel olarak (diploe) denir. 4-Düzensiz kemikler (ossa informia): Düzenli bir şekilleri olmıyan kemiklerdir. Kompakt tabaka tarafından çevrelenmiş spongios kemikten yapılmışlardır. Os coxae, Os temporale gibi . Bunlardan başka sesamoid (susamsı) kemik dedi- ğimiz kemikler el ve ayakta tendon ve eklem kapsülü içinde bulunabilirler. Kemiklerin makroskopik yapısında iki kısım ayırt edilir: 1-Tıkız doku (substantia corticalis) kemiğin dış kısmını yapan sağlam kemik dokusudur. 2-Süngersi doku ( substantia spongiosa ) kemiğin iç kısmında yer alan gözenekli kemik dokusudur. Uzun kemiklerin gövdelerinin ortasındaki boşluğa cavum medullare denir.İçindeki kemik iliği (medulla ossium) bulunur. Kemikler periost denilen sağlam fibröz bir zarla sarılmışlardır. Gelişmekte olan bir kemiği uç kısımları (epifiz) tamamen kıkırdak yapıdadır. Halbuki gövdeleri (diafiz) sert, dayanıklı, kompakt yapıdadır. Kemikler zengin bir damar sistemine sahiptirler. Periosteum zengin damar ağından ve diğer taraftan kemiklerin besler damarı (arteriae nutricae) ile beslenirler. Kemiğin kalsifikasyonunun yetersiz kaldığı Raşitizm hastalığında fazla ağırlık taşıyan baçakların kemiğin sertleşmemesinden dolayı büküldüğü görülür. İSKELET SİSTEMİ-SYSTEMA SKELETTİ İnsan çatısını erişkinde 206 kemik oluşturur. Doğumda kemik sayısı 270 olmasına rağmen yaş ilerledikçe kemiklerin aralarında birleşip kaynaşmasıyla bu sayı yetişkinde 206 ya inecektir. Yetişkin insan iskeleti şu parçalardan ibarettir: 1-Baş (caput) 29 2-Omurga (columna vertebralis) 26 3-Göğüs kafesi (thorax) 25 4-Üst taraf kemikleri (membri superior) 64 5-Alt taraf kemikleri (membri inferior) 62 TOPLAM = 206 BAŞ- CAPUT Baş iskeleti iki kısma ayrılır. l-Neurocranium(beyin,denge ve işitme organlarına kemik muhafaza yapan kemikler). 2-Splanchnocranium(yüz iskeletini yapan kemikler) göz,burun ve ağız boşluklarını çevreleyen kemikler. KAFA-CRANİUM-NEUROCRANİUM Cranium, dördü orta çizgi üzerinde, ikisi yanlarda çift olmak üzere sekiz kemiğin birbiri ile eklem yapmasından meydana gelmiştir. Orta çizgi üzerindeki tek kemikler, os frontale, os ethmoidale, os sphenoidale, os occipitale'dir. Yanlarda bulunan çift kemikler, os parietale, os temporale'dir. ALIN KEMİĞİ-OS FRONTALE Kafanın ön kısmını yapan bu kemik aynı zamanda kafa boşluğunun ön bölümü ile göz çukurunun tavanını yapmaya yardım eder. Biri dikey (squama frontalis), diğeri yatay (pars orbitanasalis) olmak üzere iki kısmı vardır. a)Squama Frontalis: Bu parçanın iki yüzü vardır. l-Dış yüz(facies externa). Bu yüzde orta çizginin iki yanında görülen geniş kabartıya tuber frontale adı verilir. Bu çıkıntıların altında konkavlığı aşağıya bakan kavis şeklindeki kabartılara kaş kemeri (arcus superciliaris) denir. Bu kemerlerin arasında orta çizgi üzerindeki hafifçe kabarık düz alana glabella denir. En altta bulunan ve bu dikey kısım ile pars orbitalis' in arasındaki sınırı yapan keskin kenara margo supraorbitalis adı verilir. Bu kenarın orta kısmı os nasale ve maxilla ile eklem yapar. Margo supraorbitalis üzerinde orta kısma yakın görülen çentik incisura supraorbitalis'tir. Bazen bu çentik delik halinde de olabilir ki, o zaman foramen supraorbitalis denir. Bu çentik veya delikten göz boşluğundan gelen damar ve sinirler geçecektir. 2-İç yüz(facies interna).Konkav olan bu yüzde orta çizgi üzerinde yukarıdan aşağı doğru uzanan sulcus sagittalis superior denir. Bu oluğun devamı olan ibik şeklindeki bir çıkıntı (crista frontalis) bulunur ve bunun da altında kör bir delik (foramen caecum) vardır. Çocuklarda bu kör delik kafa boşluğunu burun boşluğuna birleştiren bir kanal halinde olup içinden emisser damarlar (vena emissariae) geçer. b)Pars Orbitanasalis: Bu parçanın iki yüzü vardır. l-Alt yüz: Bu yüzün ortasında konkavlığı arkaya bakan büyük bir çentik (incisura ethmoidalis) vardır. Bu çentiğin kenarlarındaki küçük çukurcuklara (foveolae ethmoidalis) adı verilir. Bu çukur cuklar eklem yapmış baş iskeletinde os ethmoidale'nin aynı addaki çukurcukları ile birleşerek küçük boşluklar yaparlar. Bunlara ethmoid hücreler (cellulae ethmoidales) denir. Alt yüzün dış yanlara yakın bulunan çukurlara gözyaşı bezi çukuru (fossa glandulae lacrimalis ) denir. Alın kemiğinin iç ve dış iki laminası arasında bulunan boşluğa sinus frontalis denir. 2-Üst yüz.Kafa boşluğuna bakan bu yüz pürtüklü olup kafa tabanının ön bölümünü yapmağa yardımcı olur. KALBURSU KEMİK-OS ETHMOİDALE Tek ve orta çizgide olan bu kemik göz çukuru ve burun boşluklarının oluşmasına yardımcı olur. Bu kemiğin delikli bir yatay laminası (lamina cribrosa) , yanlarda asılı kitleleri (labyrinthus ethmoidalis) ve ortasında aşağıya dikey inen bir laminası (lamina perpendicularis) vardır. Kalbursu lamina (lamina cribrosa), os frontale'nin incisura ethmoidale'sine yerleşen dörtgen şeklindeki bir lamina olup üzerindeki deliklerden koku sinirleri geçecektir. Ethmoid labirenti(labyrinthus ethmoidalis) içinde cellulae ethmoidales denilen boşlukları ve çıkmazları bulunduran bir kübe benzetilir. Bu kübün, orbitanın oluşmasına yardımcı olacak dış yüzü(facies orbitalis) düzgün ve ince kemik lamından yapılmıştır. İçyan yüz (facies nasalis) burun dışyan duvarlarının oluşmasına yardım eder. Üzerinde boynuzcuk şeklin de kıvrıntılar vardır. Bunlardan üsttekine concha nasalis superior, alttakine concha nasalis media denir. Dikey lamina (lamina perpendicularis) burun boşlukları kemik bölmesi(septum nasi)nin üst kısmına yapar. TEMEL KEMİK-OS SPHENOİDALE Kafa tabanında (basis cranii) yer alan bu tek kemiğin küb şeklinde bir cismi ve bundan yanlara ve aşağıya doğru uzanan üç çift çıkıntısı vardır. Yan uzantılar büyük kanatlar ala majoris ve küçük kanatlar ala minoris'dir. Küçük kanatlar göz boşluğu tavanının en arka kısmını yapar. Küçük kanadın cisme bağlandığı yerde bulunan kanala canalis opticus adı verilir. Büyük kanadın üç yüzü vardır. Kafa içine bakan yüzde önden arkaya üç delik vardır. Foramen rotundum, burdan nervus maxillaris geçer, foramen ovale, bundan nervus mandibularis geçer, foramen spinosum, bundan arteria meningea media geçer. Büyük kanadın ön dış yüzü şakak çukurunun (fossa temporalis) oluşmasına, ön dörtgen şeklindeki düzgün yüz, orbita yüzü olup orbitanın dışyan yüzünü yapmaya yardım eder. Cisimden çıkıp aşağıya doğru uzanan çıkıntı processus pterygoideus adını alır. Bunun iç ve dış laminaları vardır. Cisme bağlandığı yerde horizontal bir doğrultuda bulunan kanala canalis pterygoideus denir ki içinden aynı isimde bir sinir geçer. Processus pterygoideus'un ön yüzündeki oluğa sulcus pterygopalatinus adı verilir. Cismin içinde sinus sphenoidalis denilen boşluk vardır. Cismin üst yüzündeki eğer biçimindeki oluşuma sella turcica denir. Bu eğerin ortasındaki çukura da fossa hypophysialis adı verilir. Cismin arka yüzü occipital kemiğin pars basilaris'i ile hayatın ilk yıllarında kıkırdak olan bir eklem (synchondrosis sphenooccipitalis) ile bağlanmıştır. ARTKAFA KEMİĞİ-OS OCCİPİTALE Kafanın arka ve alt bölümünü yapan bu tek kemiğin üç kısmı vardır. 1-Önde pars basilaris, 2-Yanlarda partes laterales, 3-Arkada squama occipitalis. Bu üç oluşum arasında kalan büyük delik foramen magnum olup kafa boşluğunu omurga kanalına birleştirir. l-Pars basilaris'in iki yüzü vardır. Üst yüz düzgün olup clivus adını alır. Piyeste pons ve medulla oblangata oturur. Alt yüzde görülen küçük kabartıya tuberculum pharyngea adı verilirki buraya pharynx tutunacaktır. 2-Partes laterales denilen yan parçaların alt yüzünde bulunan oval şekilde kabarık eklem yüzlerine condylus occipitalis adı verilir ki bunlar iskelette ilk omur atlas ile eklem yaparlar. Bu condyl'lerin tabanında içten dışa doğru seyreden kanala canalis nervi hypoglossi denir. 3-Squama parçasının konkav olan bir iç ve konveks olan birde dış yüzü vardır. Dış yüzün en çıkıntılı yerine protuberentia occipitalis externa denir. Bu yüzde paralel iki enine çizgiye linea nuchae superior ve linea nuchae inferior adları verilir. Konkav olan iç yüzde ikisi üstte ikisi altta olmak üzere 4 çukurcuk vardır. Üstteki çukurlara fossa occipitalis superior(cerebralis), alttakilere fossa occipitalis inferior(cerebellaris) denir. Bu çukurların tam ortasında bulunan çıkıntıya protuberentia occipitalis interna adı verilir. Buradan iki yana uzanan oluklara sulcus sinus transversus denir. ÇEPER KEMİK-OS PARİETALE Kafanın üst yan kısmını yapmaya yardım eden dört köşeli, dört kenarlı çift kemiklerdendir. İç yüzü konkav olup bu yüz üzerinde en alt köşeden başlayıp yukarı doğru giden oluklara sulci arteriosi denir ki piyeste içinden A.meningea media'nın dalları bulunur. Dış yüz konveks olup en tümsek yeri tuber parietale'dir. Bunun altında açıklığı aşağı bakan birbirine paralel iki çizgi vardır. Üsttekine linea temporalis superior, alttakine linea temporalis inferior denir. ŞAKAK KEMİĞİ - OS TEMPORALE Kafanın üst yan kısmını yapmaya yardım eden dört köşeli, dört kenarlı çift kemiklerdendir. Bu kemiğin üç parçası vardır. l-Pars squamosa, 2-Pars mastoidea, 3-Pars petrosa 1-Pars squamosa şakak kemiğinin üst dış kısmını yapar ve buradan öne doğru uzanan çıkıntıya processus zygomaticus denir. Os zygomaticum'un temporal çıkıntısı(processus temporalis) ile eklem yaparak arcus zygomaticus denen kemeri meydana getirir. Processus zygomaticus'un başlangıç yerinin alt kısmında mandibula ile eklem yapacak bir boşluk fossa mandibularis ve onun önünde bir çıkıntı tuberculum articulare bulunur. 2-Pars mastoidea kemiğin arka ve alt kısmındadır. Dışyan yüzünde aşağı ve öne doğru uzanmış olan çıkıntıya processus mastoideus adı verilir. Bunun içyanındaki çentik incisura mastoidea'dır. İçyan yüz ise konkav ve düzgündür. Bu yüzdeki oluğa sulcus sinus sigmoideus denir. Genellikle bunun üzerinde bir delik (foramen mastoideum) vardır. 3-Pars petrosa yatay olarak öne ve içe doğru uzanır. Ön üst ve arka üst yüzler ile bir de alt yüzü vardır. Arka üst yüzün ortasında iç kulak yolunun (meatus acusticus internus) ağzı vardır. Alt yüzde aşağıya uzanan kalemsi çıkıntıya processus stylomastoideus denir. Bunun hemen arkasındaki delikten (foramen stylomastoideum), nervus facialis çıkacaktır. Yine bu yüzün ortasında arteria carotis interna'nın kafa boşluğuna girmesini sağlayaçak bir delik apertura externa canalis carotici vardır. Pars petrosa'nın arka ve dışta bulunan tabanı mastoid parça ile birleşik olup, burda dış kulak yolunun (meatus acusticus externa) dışarıya açılma deliği vardır. Pars petrosa'nın tepesinde canalis caroticus'un kafa boşluğuna açılan deliği (apertura interna canalis carotici) bulunur. YÜZ KEMİKLERİ - OSSA FACİEİ Yüz iskeletini meydana getiren bu kemikler l4 tane olup bunlardan ikisi tek (mandibula, vomer), 6 tanesi çifttir (maxilla, os zygomaticum, os palatinum, os lacrimale, os nasale, concha nasalis inferior). MAXİLLA-ÜST ÇENE KEMİĞİ Çift olan bu kemik, göz boşluğu, ağız boşluğu ve burun boşluğu nun oluşmasına yardım eder. Küb şeklinde bir cismi ve dört çıkıntısı vardır. Cisim(corpus maxilla) iç ve dış olmak üzere iki yüz gösterir. Cisim içinde büyük bir boşluk(sinus maxillaris) bulundurur. Sinus maxillaris cismin iç yüzüne geniş bir delikle (hiatus maxillaris) açılır. Maxilla'nın dört çıkıntısından üçü dışyan yüzden, biri içyan yüzden uzanır. Elmacık çıkıntısı(processus zygomaticus): Bu çıkıntı nın üç yüzü vardır. a) Üstteki orbital yüzü göz çukurunun (orbita) alt duvarını yapar. b)Öne bakan yüze yanak yüzü (facies malaris) denir. Üzerinde foramen infraorbitale denilen bir delik görülür. c)Arkaya bakan yüz şakakaltı yüzü(facies infratemporalis) olup buradaki tümsekliğe tuber maxillae denir. Bu tümseğin üzerinde foramina alveolaria denilen küçük delikler bulunur ki bu deliklerden dişlere giden damar ve sinirler geçecektir. Alın çıkıntısı(processus frontalis): Öne ve yukarıya, frontal kemiğe doğru uzanır. Alveol çıkıntısı(processus alveolaris): Aşağı uzanan bu çıkıntıda dişlerin içine girdiği alveol denilen yuvalar bulunur. Damak çıkıntısı (processus palatinus): Cismin içyan yüzünde bulunan bu çıkıntı, eş kemiğin aynı addaki çıkıntısı ile birlikte sert damağın (palatum durum) 2/3 ön bölümünü oluşturur. DAMAK KEMİĞİ-OS PALATİNUM Çift olan bu kemik maxilla'nın arkasında yer almış olup ağız ve burun boşluğunun oluşmasına yardım eder. Bir dikey (lamina perpendicularis), birde yatay (lamina horizontalis) olmak üzere iki laminası vardır. Dikey lamina maxilla'nın arka kenarı ile, os sphenoidale'nin processus pterygoideus'unun ön yüzü ile eklem yapar ve bu kemiklerin arasında yukarıdan aşağıya uzanan bir kanal (canalis pterygopalatinus) meydana gelir. Dikey laminanın üst kenarında iki çıkıntı (processus orbitalis, processus sphenoidalis) ile aralarında bir çentik (incisura sphenopalatina) vardır. Processus orbitalis göz çukuru tabanının en arka parçasıyla, processus sphenoidalis ise os sphenoidale'nin cismi ile eklem yapar. Yatay lamina eş kemiğin yatay laminasıyla birlikte sert damağın l/3 arka bölümünü yapar. ELMACIK KEMİK-OS ZYGOMATİCUM Çift olan bu kemik göz boşluğu ve şakak çukurunun meydana gelmesine yardım eder. Üç yüzü ile üç çıkıntısı vardır. a)Dışyüz veya yanak yüzü, b)Orbita yüzü, c)Şakak yüzü. Çıkıntılar ise maxilla, os temporale ve os frontale ile eklem yaparlar. GÖZYAŞI KEMİĞİ-OS LACRİMALE Göz boşluğu içyan duvarını ve burun boşluğu dışyan duvarının küçük bir kısmını yapan bu çift kemik ince ve dörtgen şeklindedir. Kemiğin göz boşluğuna bakan yüzündeki oluk, canalis nasolacrimalis denilen kanalın başlangıç kısmının meydana gelmesine yardım eder. ALT BOYNUZCUK KEMİĞİ - CONCHA NASALİS İNFERİOR Burun boşluğunun alt dışyan duvarı üzerinde önden arkaya uzanan ince, kıvrılmış bir yaprak şeklinde çift kemik olup hiatus maxillaris denilen maxiller sinus'un açılma ağzını daraltmaya yardım eder. BURUN KEMİĞİ - OS NASALE Burun kökünde yer almış küçük, düzgün dörtgen şeklinde çift kemiktir. SAPAN KEMİK - VOMER Burun boşluğu bölmesinin arka alt kısmını yapan bu tek kemik yukarıda ethmoid kemiğin lamina perpendicularis'i ve os sphenoidale'nin cismi ile, aşağıda maxilla ve os palatinum ile eklem yapar. Kemiğin arka kenarı ise serbest sonlanır. ALTÇENE KEMİĞİ - MANDİBULA Atnalı şeklinde bir cismi ve ona arkada dikey olarak duran iki kol (ramus mandibula)dan oluşmuş tek bir kemiktir. Cismin üst çıkıntısına pars alveolaris denir. Alt dişlerin alveolleri bu çıkıntının içindedir. Cismin ön yüzünde orta çizgi üzerindeki kabartıya protuberentia mentalis denir. Bu çıkıntının hemen alt iki yanındaki kabarıklıklara tuberculum mentale denir.Her iki yanda küçük azı dişlerinin kök uçları hizasında bulunan deliklere foramen mentale denir. Cismin arka yüzünün orta çizgi hizasında dikensi bir çıkıntı (spina mentalis) vardır. Bu dikenin biraz dışyanından arkaya doğru uzanan çizgiye linea mylohyoidea denir. Bu çizginin ön üst bölümünde görülen çukurcuğa fovea sublingualis, arka alt bölümünde görülen çukurcuğa fovea submandibularis denir ki aynı addaki tükrük bezleri bu kemik oyuklarına oturacaktır. Ramus mandibula'nın dış yüzündeki pürtüklü sahaya tuberositas masseterica , iç taraftaki pürtüklü sahaya da tuberositas pterygoidea denir. Ramus mandibula yukarı ve hafifce arkaya doğru uzanır. Ramus'un üst kenarında iki oluşum vardır. Öndeki processus coronoideus, arkadaki processus condylaris ve ikisinin arasındaki çentiğe incisura mandibulae denir. Üst kenara yakın iç yüzdeki deliğe de foramen mandibula adı verilir. Buradan alt çene dişlerine gidecek damar ve sinirler geçecektir. DİL KEMİĞİ - OS HYOİDEUM İskelette kafa ve diğer kemiklerle doğrudan eklem yapmayan, konkavlığı arkaya bakan U harfi şeklindeki tek kemiktir. Boynun önünde, dilin altında bulunur. Üç parçası vardır. Cisim, bundan arkaya doğru uzanan cornu majus ve yukarıya doğru uzanan cornu minus'tur. OMURGA - COLUMNA VERTEBRALİS Çocukta 33-34 vertebranın (omur) üst üste eklem yapması ile meydana gelen ve gövdenin arkasında orta çizgide bulunan bu uzun kemik kolonunun iskelette üst ucu caput (baş), orta kısmı costae (kaburgalar), alt ucu da pelvis (leğen) ile eklem yapar. Yetişkin bir insanda en alt 4-5 omur kaynaşarak os coccygis denilen bir kemik, yine bu kemiğin üstündeki 5 omurda kemikleşmek suretiyle os sacrum denilen tek kemik haline geçer. Böylece yetişkinde omurga 26 ayrı kemikten meydana gelmiştir. Vertebra cervicales Vertebra thoracicae Vertebra lumbales Os sacrum Os coccygis Toplam = 7 tane 12 " 5 " l " l " 26 " Columna vertebralis yeni doğanda hemen hemen düz bir sütun halinde iken zamanla oturma, yürüme ve ayakta durma esnasında taşıdığı vücud yükü dolayısıyle eğrilikler kazanır. Göğüs omurları, os sacrum ve os coccygis hizasında omurganın arkaya bakan konveks bir eğriliği vardır. Göğüsteki bu konveks lik aşırı derecede artar ve arkaya doğru bir kamburluk olursa buna kifos (kyphosis) denir. Konvekslik arkaya değil de öne doğru olursa lordos (lordosis) denir. Konvekslik yana doğru olursa skolyos (skolyosis) denir. Columna vertebralisin görevi baş, boyun, göğüs ve karın boşluğundaki iç organların ağırlığını taşıma, onlara destek olmaktır. Ayrıca columna vertebralis içinde bulunan medulla spinalis'i korur. Omurların Genel Karekterleri: Atlas (ilk vertebra) hariç bütün vertebra'ların 6 esas kısmı vardır: l-Corpus vertebrae (omur cismi). Omurun en geniş silindirik biçimde kısmı olup alt ve üst iki yüzü vardır. 2-Arcus vertebrae (omur kavsi). Corpus vertebrae'nın arka yanlarından başlayarak foramen vertebrale'nin yan ve arkasını yaparak arkada orta çizgide birleşirler. 3-Processus spinosus (diken çıkıntı). Arcus vertebrae'nin arka ortasından arkaya doğru giden dikensi çıkıntıdır. 4-Processus transversus (enine çıkıntı) Arcus vertebrae'nin iki yanından yanyana uzanan kemik çıkıntılarıdır. 5-Processus articularis (eklem çıkıntısı). Processus transversus'un başlangıç yerinde yukarı ve aşağı doğru olmak üzere ikisi üst,ikisi alt 4 çıkıntıdır. 6-Foramen vertebrae (omur deliği). Arcus vertebrae ile corpus vertebrae arasında kalan yuvarlak veya üçgenimsi deliklerdir. Bütün omurlardaki delikler üst üste gelerek omurga kanalını(canalis vertebralis) meydana getirirler. BOYUN OMURLARI-VERTEBRAE CERVİCALİS 7 tanedirler. Birinci (atlas) ve ikinci (axis) diğerlerinden farklıdır. Bu omurlar diğerlerine nazaran küçüktürler. Bunların processus transversuslarında bir delik bulunur. Bu deliklerden (foramen transversium), a.vertebralis geçerek beyne gider. Bu omurların diken çıkıntıları genellikle kısa ve çatallanmıştır. Foramen vertebrale üçgene benzer. Yedinci boyun omurunun diken çıkıntısı uzundur ve deri üzerinde kolayca bulunabilir. Birinci boyun omuru atlas'ın corpus vertebrae'sı yoktur. İkinci boyun omuru axis'in corpus vertebrae'sinin üst yüzünden yukarı uzanan bir çıkıntısı vardır. Buna dens (diş) denir. GÖĞÜS OMURLARI-VERTEBRAE THORACİCAE Bu omurların cisimleri yukarıdan aşağı gittikçe büyürler. Cisimlerinin yan yüzlerinin arka tarafında yukarıda ve aşağıda olmak üzere iki eklem yüzü (fovea costalis superior et inferior) bulunur. Processus transversus'ları bariz olup uçlarının ön yüzlerinde birer eklem yüzü (fovea costalis transversalis) görülür ki bunlar kaburgalarla eklem yapacaklardır. Processus spinosus'ları uzun olup arkaya ve aşağı doğru uzanmıştır. BEL OMURLARI-VERTEBRAE LUMBALES Cisimleri çok büyüktür.Processus spinosus dörtgen şeklinde kalın ve horizontal olarak arkaya doğru uzanır. Foramen vertebrale oval veya üçgen şeklindedir. SACRAL OMURLAR - VERTEBRAE SACRALES (OS SACRUM) 5 adet vertebrae sacrales kaynaşarak os sacrum denilen tek kemiği meydana getirmişlerdir. Bu kemiğin ön ve arka yüzü vardır. Konkavlığı öne bakar. Ön yüzde görülen 4 çift deliğe foramina sacraliae pelvina denir. Arka yüzde de bu delikler mevcuttur.Arka yüzde kemik içinde tabandan tepeye kadar uzanan bir kanal (canalis sacralis) vardır. KOKSİKS OMURLARI - VERTEBRAE COCCYGEA (OS COCCYGİS) Omurganın sonunda birbirleriyle kaynaşmış 4-5 vertebradan oluşmuş tek kemiktir. Yukarıda sacrumla eklem yapar.Kemiğin tepesi küt bir şekilde sonlanır. GÖĞÜS-THORAX Göğüs kafesi denen ve göğüs boşluğunu çevreleyen bu kemikler arkada ortada 12 göğüs omuru, yan ve önde 12 çift kaburga ve önde tam ortada göğüs kemiğinden (sternum) oluşmuştur. Thorax'ın üst açıklığını önde sternum yanlarda 1.kaburga, arkada 1.göğüs omuru sınırlar ve bu açıklık yukarıda boyun ile ilgilidir. Thorax'ın alt açıklığı arka ortada 12. göğüs omuru, önde sternum'un alt ucu, yanlarda ise 7 den 10' a kadar kıkırdak kaburgaların birleşme- sinden meydana gelen kaburgalar kemeri (arcus costalis) ile 11.kaburganın serbest olan ön ucu ve 12. kaburganın alt kenarı ile sınırlanır. GÖĞÜS KEMİĞİ-STERNUM Göğüs duvarının ön ortasını yapan bu kemik yassı bir kemik olup hançer biçimindedir. Bunun üç parçası vardır.1-Manubrium sterni (sap), 2-Corpus sterni(cisim), 3-Processus xiphoideus (hançersi çıkıntı). Manubrium sterni ile corpus sterni'nin birleştikleri yerde synchondrosis manubriosternalis denilen bir eklem bulunur. Arkaya doğru geniş açı yapan bu birleşme yerine angulus sterni denir. Sternum'un her iki kenarında kaburgalarla eklem yapacak 7 tane çentik bulunur. En üstte ise köprücük kemiğinin eklem yapacağı 8.bir çentik vardır. Angulus sterni hizasındaki çentik 2.kaburga ile eklem yapacaktır. Angulus sterni çizgi şeklinde bir kabarıklık yaptığından yüzeyden bu kabarıklığı görmek ve dolayısıyle 2.kaburgayı bulmak nisbeten kolaydır. KABURGALAR-COSTAE Kaburgalar uzun yay şeklinde yassı kemikler olup sağda ve solda 12 şer tanedir. Hepsi arkada omurga ile eklem yapmıştır. Önde ilk yedi çifti göğüs kemiğine doğrudan tutunurlar 8.,9.,10.kaburgaların kıkırdak kısımları birleşerek arcus costalis'i meydana getirirler, bu da 7.çifte bağlanır. Son iki kaburga serbest sonlanır. Her kaburga bir kemik(os costale) ve birde kıkırdak (cartilago costalis) kısma sahiptir. Kemik kaburganın da şu kısımları vardır. 1-Caput costae (kaburga başı) 2-Collum costae(kaburga boynu) 3-Corpus costae(kaburga cismi) 4-Tuberculum costae(kaburga tüberkülü) Kaburgalar ufak tefek farklarla kendilerine özgü tanıtın özelliklerine sahiptirler. En kolay tanınan 1.kaburgadır çünkü kısa, geniş ve yassı olup üst ve alt yüz gösterir. ÜST TARAF KEMİKLERİ Bu kemikler omuz kavşağı, kol önkol, el bileği, el tarağı ve el parmakları kemikleridir. OMUZ KAVŞAĞI (OMUZ KEMERİ) Arkada kürek kemiği ile önde köprüçük kemiğinden oluşmuştur. KÜREK KEMİĞİ-SCAPULA Üçgen şeklinde yassı kemiktir. Omuzun arkasında kaburgalara dayanan bu kemiğin ön, arka iki yüzü ve üç köşesi vardır. Dışyan köşesi üzerinde kol kemiği ile eklem yapmaya yardım edecek bir çukur bulunur, buna cavitas glenoidalis denir. Arka yüzde bulunan çıkıntı spina scapulae olup dışyana doğru uzar ve yassılaşır. Bu yassılaşmış serbest uca da akromiyon (processus acromialis) denir ki bu da köprüçük kemiği ile eklem yapacaktır. Üst kenarda bir çentik ile öne doğru uzanan gagamsı çıkıntı(processus coracoideus) bulunur. KÖPRÜCÜK KEMİĞİ-CLAVİCULA Omuzun önünde S harfini andıran bir kemiktir. İki ucu vardır. Yuvarlak olan ucu sternum ile, yassılaşmış dışyan ucu kürek kemiği ile eklem yapar. KOL KEMİĞİ-HUMERUS Kol(brachium) iskeletini yapan bu uzun kemik yukarıda kürek kemiği, aşağıda önkol kemikleri ile eklem yapar. Bu kemiğin iki ucu, bir cismi vardır. Üst uçta caput humeri denilen yarımküre şeklindeki baş omuz eklemini yapmağa yardım edecektir. Başın dış yanında ve alt içyanında olmak üzere iki tümsek görülür (tuberculum majus et minus). Bu iki kabartının arasında yukarıdan aşağı doğru inen oluğa sulcus intertubercularis denir. Alt uçta bulunan humerus makarası(trochlea humeri) denen kemik kısmı ulna'nın üst ucu ile eklem yapar. Humerus başcığı (capitulum humeri) ise radius ile eklem yapar. Bu iki oluşumun üst iç ve üst dışyanında bulunan çıkıntılara içyan ve dışyan epikondiller denir. Ortada arkada bulunan büyük çukurluğa fossa olecranii, öndeki çukurcuğa ise fossa coronoidea denir. Humerus'un gövdesinin dışyan yüzünde deltoid kasın yapışmasına yarayacak pürtüklü bir alan (tuberositas deltoidea) vardır. DÖNER KEMİK-RADİUS Önkol (antebrachium) iskeletini yapan iki kemikten dışyan taraftaki uzun kemiktir. İki ucu, bir cismi vardır. Üst ucu caput radii denilen bir baş oluşturur. Bunun üst yüzünde bir çukur vardır ki humerus ile eklem yapaçaktır. Başın kendisi aynı zamanda ulna ile eklem yaparak dirsek ekleminin oluşmasına yardım edecektir. Alt uç üst uçtan daha büyüktür ve alt yüzündeki eklem yüzü eklembileği kemiklerinden os naviculare ve os lunatum'la eklem yapar. DİRSEK KEMİĞİ-ULNA Önkol iskeletinin içyanında bulunan bu uzun kemiğin de bir cismi ve iki uçu vardır. Üst uçta biri arkada olecranon ve bir de önde processus coronoideus denilen iki çıkıntı ile bunlar arasında büyük bir çentik vardır. Alt uç ufaktır ve küçük bir başcıkla (caput ulna) içyana doğru uzanan bir çıkıntı (processus styloideus) gösterir. ELBİLEĞİ KEMİKLERİ-OSSA CARPİ Bu kısa kemikler 2 sıra üzerinde dizilmiş 8 kemikten oluşmuştur.Üst sıradaki dört kemik dışyandan içyana doğru sırasıyla os scaphoideum (sandal kemik), os lunatum (ay kemik), os triquetrum (piramit kemik), os pisiforme (nohutsu kemik) dir. Alt sıradaki dört kemik dışyandan içyana doğru sırasıyla os trapezium(trapez kemik), os trapezoideum (trapezoid kemik), os capitatum (başlı kemik), os hamatum (çengel kemik)dir. ELTARAĞI KEMİKLERİ-OSSA METACARPALİA Bunlar 5 tane olup os metacarpalia I,II,III,IV,V olmak üzere adlandırılırlar. ELPARMAĞI KEMİKLERİ-OSSA DİGİTORİUM MANUS Bir parmakta üç parmak kemiği (phalanx) bulunur. Yalnız başparmakta iki tanedir. ALTTARAF KEMİKLERİ Bu kemikler leğen kavşağı kemikleri,uyluk, bacak, ayak bileği, ayak tarağı ve ayak parmağı kemikleridir. Leğen kavşağı: Bu kemeri sağlı sollu os coxae(kalça kemiği) yapar. KALÇA KEMİĞİ-OS COXAE Bu kemik üç ayrı parçadan yapılmıştır.Yukarıda olan kısım leğen parçası (os ilium) ,aşağı arkadaki kısım oturak kısmı (os ischii) ,ön aşağıdaki kısım çatı kısmı (os pubis) olarak isimlendirilir.Bu parçalar arasındaki kıkırdak 20 yaş civarında kemikleşir ve tek kemik os coxae meydana gelir. Bu üç parçanın birleştiği yerde büyük bir çukur (acetabulum) görülür ki femoris'in başıyla birlikte kalça eklemini yapacaktır.Üst kenara crista iliaca denir ve ön uçu (spina iliaca anterior superior) sivri sonlanır. Crista iliaca'nın arka uçuna da (spina iliaca posterior superior) denir. İskiyon pubis kolu denilen alt kenarın hemen üstünde büyük bir delik(foramen obturatum) bulunur ki piyeste bu delik zar ve kaslarla kapanmıştır. LEĞEN-PELVİS Pelvis iki yanda ve önde kalça kemikleri(os coxae), arkada os sacrum ve os coccygis kemiklerinden oluşmuştur. İki bölümü vardır. Üstte büyük pelvis (pelvis major), altta küçük pelvis (pelvis minor). Pelvis major os ilium'ların çevrelediği bir boşluk tur. Pelvis minor'la arasında bulunan açıklığa üst darlık (apertura pelvis superior) denir.Bu darlığı arka ortada os sacrum'un 5. bel omuru ile birleştiği yerdeki çıkıntı (promontorium),yanlarda linea terminalis denilen çizgiler ve önde de pubis'lerin üst kenarı ve iki pubis'in birleşme yeri olan symphysis pubica'nın üst kenarı sınırlar. Asıl pelvis denilen pelvis minor'u arkada sacrum ve coccygis, yanlarda os ilium'un alt kısmı, os ischium'un corpus'u ve os pubis ve önde symphysis pubis tarafından çevrelenen bu boşluk , ön duvarı alçak arka duvarı yüksek bir kanal şeklindedir. Pelvisin çıkışını veya alt darlığını (aperture pelvis minoris inferior) arkada os coccygis'in tepesi, yanlarda piyeste lig.sacrotuberale ,iskiyon-pubis kolları önde symphysis pubica'nın alt kenarı sınırlar. Doğum esnasında doğumun normal seyretmesi açısından bu pelvis darlıklarının çapları önem kazanır. Alt darlık nisbeten doğum esnasında biraz genişleyebilir fakat üst darlık için bu genişleme kısıtlıdır. Çocuğun kafa kemikleri birbiriyle kaynaşmamış olduğu için kafa çaplarında daralma olabilir ama genede kafanın pelvisten geçebilmesi için kafa çapları ile pelvis çaplarının birbirine uyması lazımdır. Bu bakımdan pelvis çaplarının tesbit edilmesi lazımdır. Bunlardan en önemlisi üst darlığın önden arkaya uzanan çapıdır(conjugata vera). Ortalama 11 cm. olan bu mesafe promontorium ile symphysis pubica'nın arka yüzü arasındaki en kısa mesafedir. 9 cm.den aşağı olan uzunluklarda normal doğum zorlaşır. Bu çapın ölçülmesi zordur ve hesaplanabilmesi için önce diamater diagonalis denilen uzunluk ölçülür.Bu uzunluk pubis symphysinin altı ile promontorium'un en çıkıntılı yeri arasındaki mesafedir ve vaginadan sokulan işaret parmağı ile ölçülür.Bu tesbit edilen uzunluktan 2-2,5 cm çıkararak conjugata vera'yı (ön arka çapı) hesaplarız. Üst darlığın enine çapına diamater transversa denir. Yan kenarların ortalarını birleştiren en kısa mesafedir. Bu uzunluk ortalama 13,5 cm.kadardır. Üst darlığın 3. çapı diamater oblique denilen eğik çap olup sacroiliac eklemden eminentia iliopectina denilen yan tarafların önlerinde bulunan kabarıklıklara olan en kısa mesafedir. Bu uzunlukta 12,5 cm kadardır. Sağ sacroiliac eklem ile sol eminentia iliopectina arasındaki çapa birinci eğik çap, sol sacroiliac eklem ile sağ eminentia iliopectina arasındaki çapa ikinci eğik çap denir. Birinci eğik çap ikinci eğik çaptan biraz daha uzundur. Alt darlık (apertura pelvis inferior) çapları: Ön-arka çap (anteroposterior) os coccygis'in ucu ile symphysis pubis'in alt kenarı arasındaki uzunluk olup 10 cm kadardır. Doğum esnasında coccygis arkaya doğru 2-2,5 cm kadar itilebilir.Transverse çap, tuber ischiadicum'lar arasındaki mesafe olup 10 cm kadardır. İnsan iskeletinde cins farkları en çok pelviste görülür. 1-Erkeklerde kasların yapışma yerleri çok belirgindir.Kadınlarda oldukça belirsiz ve kemikler daha incedir. 2-Kadınlarda bütün çaplar daha geniştir. 3-Kadınlarda os ilium'ların ala'ları (kanad çıkıntıları) daha fazla yatık ve konkaviteleri daha azdır. 4-Kadınlarda arcus pubis'ler arasında meydana gelen pubis açısı dik veya geniş açıdır. Erkeklerde dar açıdır. 5-Kadınlarda sacrum kemiği daha geniş ve daha kısadır. 6-Kadınlarda apertura pelvis superior oval biçimdedir. Erkeklerde promontorium'un yaptığı çıkıntıdan dolayı böbrek şeklini almıştır. 7-Erkeklerde tuber ischiadicum'lar içe dönmüş ve dolayısıyla aralarındaki mesafe nispeten dardır. Kadınlarda tuber ischiadicum'lar dışa dönmüş olup aralarındaki mesafe daha geniştir. UYLUK KEMİĞİ-FEMUR İskelettin en uzun ve sağlam kemiği olan femur vücud uzunluğunun hemen hemen 1/4 ü kadardır. Bir cismi iki de ucu vardır. Cisim silindirik olup arkaya doğru hafifce konkavlık gösterir. Üst uçta büyükçe bir baş ve bunu bağlayan bir boyun bulunur. Üst ucun arka dışyanında bir tümsek (trochanter major) vardır. Aşağıda ve içyanda olarak ufak bir çıkıntı (trochanter minor) bulunur. Alt uçta içyanda ve dışyanda iki çıkıntı (condylus medialis ve lateralis ) bulunur. Bu çıkıntıların arasında ve arkada olmak üzere bir çukur(fossa intercondillaris) vardır. Kondillerin üstünde içyanda ve dışyanda geniş kabartılar(epicondylus medialis ve lateralis) bulunur. Alt ucun ön yüzünde patella kemiği ile eklem yapacak olan bir eklem yüzü vardır. DİZKAPAĞI KEMİĞİ-PATELLA Üçgen şeklinde bir kemik olup tepesi aşağıda, tabanı yukarıdadır. Tamamen M.quadriceps femoris'in kirişi içinde yer almıştır. KAVAL KEMİĞİ-TİBİA Bacak (crus) iskeletini yapan iki kemikten içyanda bulunanıdır. Bir cismi iki ucu vardır. Üç yüzlü olan cismi kalındır. Üst uçta içyanda ve dışyanda birer kondil (condylus medialis et lateralis) bulunur ve bunların üst yüzleri yatay eklem yüzleri olup diz eklemini yapmaya yardım edeceklerdir. Alt ucun alt yüzünde görülen eklem yüzü de ayak bileği kemiklerinden talus ile eklem yapar. İçyana doğru uzanan bir çıkıntı (malleolus medialis) deri altında kendini kolayça belirtir. KAMIŞ KEMİK-FİBULA Bacağın dışyanında yer almış olan bu uzun kemik ince bir cisim ve iki uca sahiptir.Üst uçta ufak bir başcık (caput fibula) bulunur. Alt uçta ki çıkıntının (malleolus lateralis) içyan yüzü bir eklem yüzü gösterir ve bu da tibia ile eklem yapar. AYAKBİLEĞİ KEMİKLERİ-OSSA TARSİ Ayakbileği kemikleri 7 tanedir. En üstte aşık kemiği (talus), onun altında topuk kemiği (calcaneus), bunların önünde os naviculare ve daha önde de os cuneiforme mediale, intermedium ve laterale vardır. Bununda dışyanında zar kemik (os cuboideum) yer almıştır. AYAK TARAĞI KEMİKLERİ-OSSA METATARSALİA Bunlar 5 tane olup içyandan dışyana doğru os metatarsi I,II,III,IV,V olarak adlandırılır. AYAKPARMAĞI KEMİKLERİ-OSSA DİGİTORİUM PEDİS Phalanx da denilen bu kemikler başparmakta iki, diğerlerinde üç tanedir. BAŞ VE BOYUN KASLARI Bunlar 1) Yüzün mimik kasları 2) Çiğneme kasları 3)Boyun ön ve yan kasları 4) Hyoidüstü kasları 5)Hyoidaltıkasları 6)Skalen kasları 7)Praevertebral kaslardır. 1) YÜZÜN MİMİK KASLARI Bir uçları ile yüzdeki kemik ve kıkırdaklara , diğer uçları ile derinin iç yüzüne tutunurlar. Yüzün mimik ifadelerini (sevinç, korku, sıkıntı gibi yüz ifadeleri) temin ederler. Bu kasların hiç birinin fasciası yoktur ve sinirleri N. Facialistir. Bu kaslar yüzdeki deliklerin etrafında toplanmışlardır. GÖZ ÇEVRESİNDEKİ MİMİK KASLAR: Bunlar 3 tanedir. Göz kapaklarının açılıp kapanması, gözyaşı akımının temini ve kaşları içe aşağı doğru çekme işini görürler. Bu kaslar: M. Orbicularis Oculi, M. Depressor Supercilii, M. Corrugator Supercilii. BURUN ÇEVRESİNDEKİ MİMİK KASLAR: Dört tanedirler .M.Procerus,M.Depressor septi, M. Nasalis, M.Dilatator naris .Bu kaslar kaşlar arası deriyi aşağı çeker, burun deliklerini daraltıp genişletir ve burun bölmesini de aşağı çekerler. AĞIZ ÇEVRESİNDEKİ MİMİK KASLAR: Bunlar 11 tanedir. M.Orbicularis Oris, M.Depressor anguli oris, M.Depressor labii inferioris, M.Risorius, M.Levator labii superioris, M.Zygomaticus major, M.Zygomaticus minor, M.Levator anguli oris, M.Buccinator, M.Mentalis. Bu kaslar ağız çevresini büzmek, dudakkları aşağı yukarı ve yanlara çekmek gibi fonksiyon görürler. M.Buccinator üfleme işini gördüğü gibi, yiyecekleri de azı dişleri arasına iterek çiğnemeye yardımcı olur. 2-ÇİĞNEME KASLARI Alt çenenin hareketini sağlıyarak çiğneme fonksiyonunu temin ederler. Hyoid altı kaslarının da ayrıca çiğneme işinde rolü vardır. Çiğneme kasları 4 tane olup hepsinin motor siniri N.Mandibularis'dir. M.MASSETER Başlangıç-Zygomatik kemiğin alt ucu ve arcus zygomaticus'dan Sonlanış-Mandibula'nın alt kenarı ve dışyan yüzündeki tuberositas masseterica İşi-Mandibula'yı yukarı kaldırır. M.TEMPORALİS Başlangıç-Linea temporalis inferior ve altındaki kemik bölümünden Sonlanış-Processus coronoideus İşi-Mandibula'yı yukarı ve arkaya çeker. M.PTERYGOİDEUS LATERALİS Başlangıç-Tuber maxilla ve sphenoid kemiğin dış pterygoid laminasından Sonlanış-Processus condlaris'in boyun kısmındaki fovea pterygoidea ve alt çene eklem kapsül ve diskine İşi-Mandibula'yı öne çeker. M.PTERYGOİDEUS MEDİALİS Başlangıç-Sphenoid kemiğin processus pterygoidea denen çıkıntısının iç ve dış laminaları arasında bulunan fossa pterygoidea Sonlanış-Ramus mandibula'nın iç yüzünde bulunan tuberositas pterygoidea İşi-Mandibula'yı yukarı çeker. 3-BOYUN ÖN ve YAN KASLARI PLATYSMA: Çok ince ve hemen derinin altında bulunan bu kasa boyun deri kası da denir. Omuz çevresinden başlayıp yukarda alt çenenin alt kenarına tutunur ve yukarıda dudağın yan birleşiklerine uzanır. İşi-Dudak birleşiğini ve kısmende mandibula'yı aşağı çeker. Siniri-N.Facialis'tir. M.STERNOCLEİDOMASTOİDEUS: Başlangıç-Manubrium sterni ve clavicula'nın medial kısmına Sonlanış-Processus mastoideus İşi-Başı dik tutar.Tek taraflı kasıldığında başı aynı tarafa eğer ve yüzü karşı tarafa çevirir. Thorax'ı kaldırmak suretiyle inspirasyona yardım eder. Sinir-N.Accessorius'tur. 4-HYOİDÜSTÜ KASLARI M.DİGASTRİCUS: İki karınlı bir kastır. Başlangıç-Arka karın incisura mastoidea'dan, ön karın mandibula'nın arka yüzündeki orta çizginin alt kenara yakın bulunan fossa digastricus'dan Sonlanış-Hyoid kemik İşi-Hyoid uç sabit kalırsa mandibula'yı aşağı çeker. Mandibula sabit kalırsa hyoid kemiği yukarı kaldır. Siniri:Facial ve mandibular sinirden gelir. M.STYLOHYOİDEUS: Başlangıç-Processus styloideus Sonlanış-Hyoid kemiğin büyük boynuzuna İşi-Hyoid kemiği yukarı kaldırır. Siniri-N.Facialis'ten gelir. M.MYLOHYOİDEUS: Başlangıç-Mandibula'nın iç yüzünde linea mylohyoidea'ya Sonlkarşılaşırlar ve arkada hyoid kemiğe tutunur. İşi-Ağız döşemesini yükselterek dili de yükseltir. Hyoid kemik sabit ise bu kas kasıldığı zaman Mandibula'yı aşağı çeker. Siniri-N.Mandibularis'tir. M.GENİOHYOİDEUS: Başlangıç-Corpus mandibula'nın iç yüzündeki spina'ya Sonlanış-Hyoid kemiğin cismine İşi-Hyoid kemiği ve dolayısıyle larynx'i yukarı çeker. Hyoid kemik sabit ise mandibula'yı aşağı çeker. Siniri-N.Hypoglossus'tur. 5-HYOİDALTI KASLARI Boynun ön tarafında yukarda hyoid kemik ile aşağıda sternum, clavicula arasında bulunan dört yass ıkastır. M.Sternohyoideus, M.Sternothyroi- deus, M.Thyrohyo-ideus, M.Omohyoideus. İşleri hyoid kemiği ve larynx'i aşağı çekerler. 6-SKALEN KASLAR Boynun yan tarafında ve derinde bulunan sağ, sol üçer kastır. M.Scalenus anterior, M.Scalenus medius, M.Scalenus posterior. Bu kaslar inspirasyona (nefes almak) yardım ederler. 7-PREAVERTEBRAL KASLAR Boyun ve üç göğüs omurlarının önünde bulunan üç tane kastır. Boynu öne,tek taraflı kasılırlarsa yana eğerler. BOYUN FASYALARI Boyun kaslarını ve boyundaki damar ve organları örten bağ dokusu örtülerine boyun fasyası (fascia cervicalis) denir. Bunlar üç tanedir. 1-Superficial boyun fasyası (lamina superficialis fascia cervicalis). Platysma hariç boyun yüzeyel kaslarını örter. 2-Pretrecheal boyun fasyası (lamina preatrachealis fascia cervicalis). Bu lamina hyoid kemikten aşağıya uzanan üçgen şeklinde olup Larynx, trechea, oesophagus, gl.thyroidea ve hyoid altı kaslarını sarar. 3-Prevertebral boyun fasyası (lamina preavertebralis fascia cervicalis).En derinde bulunan bu fascia preavertebral ve skalen kasları örter. GÖĞÜS KASLARI-Mm.THORACİS Göğsün ön ve yan tarafında bulunurlar. M.PECTORALİS MAJOR: Başlangıç-Geniş üçgen şeklinde olan bu kas clavicula ve sternum'dan Sonlanış-Humerus'un üst ucundaki crista tuberculi majoris İşi-Kolu gövdeye yaklaştırır. Humerus ucu sabit kalırsa kaburgaları kaldırarak inspirasyona yardım eder. Siniri-N.Brachialis'den gelir. M.PECTORALİS MİNOR: M.pectoralis major'un altındadır. Başlangıç-3.,4.,5. kemik kaburgaların ön ucuna Sonlanış-Yukarda processus coracoideus'a İşi-Omuzu aşağı ve öne çeker.Humerus ucu sabit kalırsa kaburgaları kaldırarak inspirasyona yardım eder. Siniri-Plexus brachialis'den gelir. M.SUBCLAVİUS: Başlangıç-Clavicula'nın dışyan yüzü Sonlanış-1.Kıkırdak kaburga İşi-Bu küçük kas clavicula'yı aşağı çeker. Siniri-Plexus brachialis'den gelir. M.SERRATUS ANTERİOR: Başlangıç-Göğüsün yan yüzündeki 1- 8 kaburgadan Sonlanış-Scapula'nın içyan kenarı ve alt köşesi İşi-Scapula'yı öne ve dışa çeker.Scapula sabit kalırsa inspirasyona yardım eder. Siniri-N.thoracicus longus'tur. Mm.İNTERCOSTALES: Kaburgalar arasındaki aralıkları dolduran bu kasların dışta olanları M.intercostalis externa, içte olanları M.intercostalis interna'dır. Bu kaslar solunuma yardım ederler. DİAPHRAGMA: Göğüs kafesini karın boşluğundan ayıran, solunumda en çok yardımcı olan kastır. Tutunduğu yerlere göre üç parçası vardır. Pars lumbalis, pars costalis, pars sternalis. Bu kasın ortası kubbe şeklindedir ve tendon yapısındadır (centrum tendineum). Diyafragma'da üç büyük delik vardır. Tam ortada V.cava inferior'un geçtiği bir delik, arkada orta çizginin biraz solunda bir delik (hiatus aorticus), buradan aort geçer. Gene orta çizginin biraz solunda (hiatus oesophageus), buradan da oesophagus ve Nn.vagi geçerler. KARIN KASLARI-Mm Abdominis Karın kaslarını, karın önyan duvarı kasları ve karın arka duvarı kasları olarak iki gruba ayırabiliriz. A)Karın önyan duvarı kasları olarak 4 kas bulunur : 1-M.RECTUS ABDOMİNİS: Kasın 3 veya 4 tane enine doğrultuda ara kirişleri vardır. Başlangıç-Processus xiphoideus Sonlanış-Symphysis pubis'in yan tarafları 2-M.OBLİQUUS EXTERNUS ABDOMİNİS: Başlangıç-Son 8 kaburganın dış yüzleri Sonlanış-Kas demetleri yukarıdan aşağı arkadan öne doğru seyrederler. Crista iliaca, lig.inguinale ve içyanda M.rectus abdominis'in fascia'sına tutunur. Alt fasyamsı kirişleri tuberculum pubicum'a yapışmadan önce iki bacağa ayrılarak kasık kanalının (canalis inguinalis) dış deliğini meydana getirirler. 3-M.OBLİQUUS İNTERNUS ABDOMİNİS Başlangıç-Fascia thoracolumbalis,crista iliaca Sonlanış-Kas demetleri yukarı ve içyana giderek son üç kaburganın dışyanına ve M.rectus abdominis'in kılıfına yapışır. 4-M.TRANSVERSUS ABDOMİNİS Başlangıç-Son 6 kaburganın iç yüzlerine, fascia thoracolumbalis ve crista iliaca Sonlanış-Kas demetleri yatay giderler ve M.rectus abdominis'in kılıfına yapışırlar. Karın önyan duvarı kaslarının işi: Karın içi basıncını arttırarak doğum esnasında ve barsakların boşaltılması işinde rol oynarlar. Thorax'ın öne eğilmesinde de yardımcı olurlar. Sinirleri: İntercostal sinirlerden, n.iliohypogastricus ile n.ileoinguinalis'den gelirler. B)Karın arka duvarı kasları: 1-M.PSOAS MAJOR: Başlangıç-Dört bel omuru cisimlerine yapışırlar. Sonlanış-M.iliacus'un kirişi ile birleşerek trochanter minor'a yapışır.Beraberce bu iki kasa birlikte M.iliopsoas da denir. İşi-Omurgayı öne eğer.Yukarı uç sabit olursa femuru büker ve dışyana çevirir. 2-M.QUADRATUS LUMBORUM: Başlangıç-12. kaburga ve ilk üç bel omurunun enine çıkıntılarına yapışır. Sonlanış-Crista iliaca İşi-12.kaburgayı aşağı çeker. Sinirleri: Plexus lumbalis'den gelirler. ENSE ve SIRT KASLARI Bu kasları yüzeysel ve derin planda bulunan kaslar olarak iki gruba ayırabiliriz. a)ENSE ve SIRTIN YÜZEYSEL KASLARI: Sırtta en yüzeysel olarak M..Trapezius ve bel bölgesinde M.Latissimus dorsi vardır. Bunların altında da M.Levator scapulae, Mm.Rhomboidei, M.Serratus posterior superior ve M.Serratus posterior inferior bulunur. M.TRAPEZİUS (Trapez kas): Ense ve sırtı örten bu kas tek başına üçgen biçiminde olmasına karşın karşı taraftaki eş kasıyla birlikte trapez görünüşündedir. Başlangıç-Linea nuchae superior,boyun omurlarının diken çıkıntılarına Sonlanış-Clavicula'nın 1/3 dış kısmına, acromion'a ve spina scapulae'ye ortada göğüs vertebralarının iken çıkıntılarına İşi-Scapula'yı arkaya çeker.Omuz sabit olduğunda başı arkaya çeker. Siniri-N.Accessorius'tur. M.LATİSSUMUS DORSİ: Sırtı ve lumbal bölgeyi geniş bir şekilde kaplar. Başlangıç-Fascia thoracolumbalis'le son altı thoracal vertebra ve 5 lumbal vertebra'dan ve crista iliaca'dan Sonlanış-Humerus'ta crista tuberculi minoris'e İşi-Kolu arkaya çeker, içyana döndürür ve inspirasyona yardımcı olur. Siniri-N.Thoracodorsalis'tir. M.LEVATOR SCAPULAE: Boynun yanlarında bulunur. Başlangıç-1.den 4.e boyun omurlarının enine çıkıntılarına Sonlanış-Scapula'nın üst köşesine İşi-Scapula'nın üst köşesini yukarı çeker. Siniri-N.Dorsalis scapulae Mm.RHOMBOİDEİ: Bu kaslar iki tanedir. 1-M.Rhomboideus Major: Başlangıç-İlk dört göğüs omuru diken çıkıntısı Sonlanış-Scapula'nın alt içyan kenarına 2-M.Rhomboideus Minor: Başlangıç-Son iki boyun omurunun diken çıkıntısına Sonlanış-Scapula'nın üst içyan kenarına İşleri-Scapula'yı içe yukarı doğru çekerler ve thorax'a yak laştırırlar. M.SERRATUS POSTERİOR SUPERİOR: Başlangıç-Son iki boyun omuru ve ilk iki göğüs omurunun diken çıkıntıları Sonlanış-Thorax'ın dışyanında 2.den 5.ye kaburgalara İşi-Kaburgaları kaldırarak inspirasyona yardım eder. Siniri-Nn.İntercostales M.SERRATUS POSTERİOR İNFERİOR: Başlangıç-Fascia thoracolumbalis'ten Sonlanış-Son dört kaburgada İşi-İnspirasyona yardım eder. Siniri-Nn.İntercostales ENSE ve SIRTIN DERİN KASLARI Derin planda boyun ve göğüs omurları hizasında dışyanda Mm.Splenius capitis ve cervicis, içyanda ise M.semispinalis bulunur. Bu kaslar başı ve boynu arkaya çekerler. Derin planın göğüs ve bel omurları hizasında ise kuvvetli bir kas M.Erector spinae vardır ki omurgayı dik tutar. Tek taraflı kasılırsa gövdeyi yana eğer. Ensenin en derin katında dört kas daha vardır ki M.Rectus capitis posterior major, M.Rectus capitis posterior minor, M.Obliquus capitis inferior, M.Obliquus capitis superior. Bu kaslar başın dik durması ve yana döndürülmesine yardım ederler. OMUZ KASLARI Omuzun yuvarlak şeklini verecek olan bu kaslar omuz kavşağından kol kemiğine uzanırlar. M.DELTOİDEUS: Omuzun şeklini veren kastır. Başlangıç-Clavicula'nın 1/3 dışyan bölümü acromion ve spina scapulae'ye Sonlanış-Humerus'un deltoid tüberkülüne (tuberositas deltoidea) İşi-Kolu öne ve arkaya çeker, yana kaldırır ve içyana, dışyana çevirir. Siniri-N.Axillaris M.SUPRASPİNATUS: Başlangıç-Scapula'nın spina scapula'sının üstünde kalan kısımdan başlar Sonlanış-Humerus'un tuberculum majus'una tutunur. İşi-Kolun gövdeden uzaklaşmasına yardım eder. Siniri-Plexus brachialis'tir. M.SUBSCAPULARİS: Başlangıç-Scapula'nın ön yüzünden( costal yüz) başlar. Sonlanış-Humerus'un tuberculum minus'unda sonlanır. İşi-Kolu gövdeye yaklaştırır ve içyana döndürür. Siniri-Plexus brachialis'ten gelir. M.TERES MAJOR: Başlangıç- Scapula'nın dışyan kenarının alt kısmından Sonlanış-Humerus'un crista tuberculi minoris'ine İşi-Kolu gövdeye yanaştırır, içyana çevirir. Siniri- N.Subscapularis M.TERES MİNOR: Başlangıç-Scapula'nın dışyan kenarına Sonlanış-Humerus'un tuberculum majus'una İşi-Kolu gövdeye yaklaştırır ve dışyana çevirir. Siniri-N.Axillaris KOL KASLARI Ön ve arka grup olmak üzere ikiye ayrılırlar. Öndekiler fleksör (bükücü), arkadakiler extensör'dünler (gerici). ÖN GRUP KASLAR:Fleksör grubu oluşturan bu kasların siniriN.Musculocutaneus'tur. M.BİCEPS BRACHİİ: Bir uzun bir kısa başı vardır. Başlangıç-Uzun başı tuberositas supraglenoidale, kısa başı processus coracoideus'dan başlar. Sonlanış-Radius kemiğinde bulunan tuberositas radii'de M.BRACHİALİS: Başlangıç-Humerus'un distal yarısından Sonlanış-Tuberositas ulnae M.CORACOBRACHİALİS: Başlangıç-Processus coracoideus Sonlanış-Humerus'un üst kısmı ARKA GRUP KASLAR:Bunlar extensör'dür. M.TRİCEPS BRACHİİ: Başlangıç- Uzun baş, scapula'nın tuberculum infraglenoidale'sinden, lateral ve medial başlar humerus'un iç ve dış taraflarından başlar. Sonlanış-Olecranon'a tutunur. Siniri-N.Radialis ÖNKOL KASLARI Ön kol kasları ön,dışyan ve arka olmak üzere 3 gruba ayrılırlar. 1-Ön gruptaki kaslar ele ve el parmaklarına fleksiyon yaptıran kaslardır. Genel olarak humerus'un epicondylus medialis'ine yapıştığından iç epikondil kasları da denir ki şunlardır: YÜZEYSEL TABAKADAKİ KASLAR: M.Pronator teres M.Flexor carpi radialis M.Palmaris longus M.Flexor carpi ulnaris ORTA TABAKADAKİ KASLAR: M.Flexor digitorum superficialis DERİN TABAKADAKİ KASLAR: M.Flexor pollicis longus M.Flexor digitorum profundus M.Pronotor quadratus Bütün bu kasların siniri N.Medianus'tur. 2-Dışyan gruptaki kaslar önkolu büker, dışa çevirir, aynı zamanda eli gerer ve uzaklaştırır(abductor). Bunlar iki tanedirler ve humerus'un alt dışyanına tutunurlar. M.Brachioradialis M.Extensor carpi radialis longus Sinirleri N.Radialis'ten gelir. 3-Arka grup kasları.Bunlar ele ve el parmaklarına ekstansiyon yaptıran kaslardır. Humerus'un epicondylus lateralis'inden başladıklarından dış epikondil kasları da denir. YÜZEYSEL TABAKADAKİ KASLAR: M.Extensor carpi radialis brevis M.Extensor digitorum M.Extensor digiti minimi M.Extensor carpi ulnaris M.Anconeus DERİN TABAKADAKİ KASLAR: M.Supinator M.Abductor pollicis longus M.Extensor pollicis brevis M.Extensor pollicis longus M.Extensor indicis Sinirleri N.Radialis'ten gelir. EL KASLARI Thenar kaslar:Başparmak hizasında thenar denilen kabartıyı yapan dört kastır. El başparmağının hareketinde rol oynarlar. Hypothenar kaslar: Küçük parmak hizasında hypothenar kabartıyı yapan dört kas olup el küçük parmağının hareketiyle ilgilidir. Lumbrical kaslar: El ayası içinde silindir şeklinde kaslardır. İnterosseus kaslar: El tarağı kemikleri arasındaki kaslardır. ALT TARAF KASLARI Bu kaslar 4 gruba ayrılırlar. 1)İlye kasları 2)Uyluk kasları 3)Bacak kasları 4)Ayak kasları İLYE KASLARI: M.GLUTEUS MAXİMUS: Kalçanın şeklini veren geniş kalın kastır. Başlangıç-İlium'un dış yüzüne, fascia thoracolumbalis'e, sacrum ve coccygis'in yan kenarlarına Sonlanış-Femur'da tuberositas glutea'ya tutunur. İşi-Uyluğu gerer dışyana çevirir.Bu kas koşma, tırmanma, oturur pozisyondan ayağa kalkma gibi güç isteyen işlerde kullanılır. Siniri-N.Gluteus inferior M.GLUTEUS MEDİUS: Başlangıç-İlium'un dış yüzüne tutunur. Sonlanış-Femur'da trochanter major'a yapışır. İşi-Abdüksiyon ve iç rotasyon yaptırır. Yürüme hareketi için önemlidir. Yürüme sırasında pelvis'in yerden kesilmiş ayak tarafına düşmesini önler.Felçinde ördek yürüyüşü denilen klinik bir şekil ortaya çıkar. Siniri-N.Gluteus superior'dan gelir. M.GLUTEUS MİNİMUS: Başlangıç-İlium'un dış yüzünden Sonlanış-Femur'da trochanter major'a İşi-Abdüksiyon ve iç rotasyon yaptırır ve pelvisi destekler ,Siniri-N.Gluteus superior'dan gelir. M.PİRİFORMİS: Başlangıç-Os sacrum'un ön yüzüne Sonlanış-Trochanter major'a İşi-Uyluğu dışyana döndürür. Siniri-Plexus sacralis M.OBTURATOR İNTERNUS: Başlangıç-Foramen obturatorium'un çevresine Sonlanış-Fossa trochanterica'ya İşi-Uyluğu dışyana döndürür. Siniri-Plexus sacralis M.GEMELLUS SUPERİOR et İNFERİOR: Başlangıç-Spina ischiadica ile tuber ischiadicum Sonlanış-Fossa trochanterica Siniri-Plexus sacralis M.QUADRATUS FEMORİS: Başlangıç-Tuber ischiadicum Sonlanış-Crista intertrochanterica İşi-Uyluğu dışyana döndürür. Siniri-N.İschiadicus M.OBTURATORİUS EXTERNUS: Diğer kasların önünde yer alır. Başlangıç-Membrena obturatoria ve çevresindeki kemik bölümüne Sonlanış-Fossa trochanterica'ya İşi-Uyluğu dışyana döndürür ve orta çizgiye yaklaştırır. Siniri-N.Obturatorius M.TENSOR FASCİA LATA: Kalçanın ve uyluğun dışyanında bulunur. Başlangıç-Spina iliaca anterior superior Sonlanış-Tibia'nın dış kondiline İşi-Uyluğu gerer, dışyana döndürür. Siniri:N.Gluteus superior UYLUK KASLARI Bu kaslar ön,içyan ve arka olmak üzere 3 gruba ayrılırlar. Ön grup kasları: M.SARTORİUS: terzi kası da denilen bu kas vücudun en uzun kasıdır. Başlangıç-Spina iliaca anterior superior'dan başlar eğik olarak aşağı ve içe doğru uzanır. Sonlanış-Tuberositas tibiae'nın medial yüzüne İşi-Uyluğu ve bacağı büker ve uyluğu dışyana, bacağı içyana döndürür. Siniri-N.Femoralis M.QUADRİCEPS FEMORİS: Uyluğun 4 başlı büyük ve uzun bir kasıdır. Başlangıç-Rectus femoris denilen parçası Spina iliaca anterior inferior 'dan, diğer kısımlar ise femurdan başlarlar. Sonlanış-Patellae'nın önünden geçip tuberositas tibiae'ye ortak bir tendonla(tendo m. recti femoris) yapışırlar.Bu tendona ligamentum patellaris de denilir. İşi-Bacağı gerer, uyluğu büker. Siniri-N.Femoris İçyan grup kasları:Bunlar adductor kaslar olup uyluğu orta çizgiye yaklaştırırlar.Bu kasların hepsinin siniri N.Obturatorius'dan gelir. PECTİNEUS: Başlangıç-Tuberculum pubicum ve dışyanından Sonlanış-Trochanter minor ve alt tarafına M.ADDUCTOR LONGUS: Başlangıç-Os pubis'in önünden başlar Sonlanış-Femur'un orta kısımlarına M.GRACİLİS: Başlangıç-Os pubis Sonlanış-Tuberositas tibiae'ya M.ADDUCTOR BREVİS: Başlangıç-Symphysis pubica'nın alt yüzünden Sonlanış-Femur'un trochanter minor'a yakın yerlerine yapışır. M.ADDUCTOR MAGNUS: Başlangıç-Pubis'in ön yüzüne Sonlanış-Femur'un arka orta bölümüne Arka grup kasları:Bu üç kasın sinirleri N.İschiadicus'tan gelir. M.BİCEPS FEMORİS: İki başlı bir kastır. Başlangıç-Uzun başı tuber ischiadicum'dan, kısa başı fe mur'un arka yüzünden Sonlanış-Caput fibulae'ya İşi-Uyluğu gerer,bacağı büker ve dışyana çevirir. M.SEMİTENDİNOSUS: Başlangıç- Tuber ischiadicum Sonlanış-Tuberositas tibiae'ya İşi-Bacağı büker, içyana çevirir. M.SEMİMEMBRANOSUS: Başlangıç-Tuber ischiadicum Sonlanış-Condylus medialis tibiae İşi-Uyluğu gerer,bacağı büker ve içyana çevirir. BACAK KASLARI Bacakta bulunan kaslar 3 gruba ayrılırlar: Ön grup, Dışyan grup, Arka grup ÖN GRUP KASLAR: Burada bulunan 3 kas tibia, fibula ve bu iki kemik arasında bulunan zardan başlangıç alıp 1.metatars ve ayak falanx'larında sonlanırlar. M.Tibialis anterior, ayağı gerer ve içyana çevirir. M.Extensor hallucis longus ve M.Extensor digitorum longus kasları başparmağı ve ayak parmaklarını gererler. DIŞYAN GRUP KASLAR: Burada iki kas vardır. M.fibularis (peroneus) longus, M.fibularis (peroneus) brevis. Bu iki kas fibula kemiğinden başlar. Malleolus lateralis'in arkasından geçip ayakta 1.metatars ile 5.metatars kemiklerine yapışırlar. Ayağı gerer ve dışyana döndürürler. ARKA GRUP KASLAR: 4 kas vardır. Baldırın şeklini veren kas M.triceps surae'dir ve 2 kasın birleşmesinden oluşmuştur. 1.kas Gastrocnemius olup başlangıcını femur'un iç ve dış kondillerinden alır. 2.kas M.soleus'tur. Tibia' nın üst arka yüzüne tutunmuştur. Bu iki kas aşağıda ortak bir kirişle (tendo calcaneus, achillis tendonu) topuk kemiğinin (calcaneus) arka yüzüne yapışır. Topuğu kaldırır ve ayağı gerer. Bu kasın altında bazen bulunmayan küçük bir kas vardır. M.plantaris, uzun ince bir kirişi vardır ve topuğa yapışır. Derin planda ise 3 kas vardır(M.Tibialis posterior, M.Flexor digitorum longus, M.flexor hallucis longus). Bu kaslar malleolus medialis'in arkasından geçtikten sonra ayak falanx'larına yapışırlar. Ayak parmaklarını bükerler. M.tibialis posterior,os naviculare'ye yapışır ve ayağı içyana döndürür. AYAK KASLARI Ayak'da bacak kaslarının buraya uzanan tendonlarından başka ayağın sırtında ve tabanında kaslar vardır.Ayak sırtında iki kas vardır ki bunlar ayak parmaklarının gericisidirler. M.extensor digitorum brevis, M.extensor hallucis brevis. Ayak tabanı ( plantar) kasları flexor kaslar olup ayak parmaklarını bükerler. Bu kaslar 3 tabakada dizilmşlerdir. 1-Yüzeyel olanlar M.abductor hallucis, M.flexor digitorum brevis, M.abductor digiti minimi 2-Orta tabakada olanlar: M.quadratus plantae, M.lumbricalis .Bazı bacak kaslarına ait kirişler(M.flexor digitorum logus et M.flexor hallucis longus kirişleri) 3-Derin tabakada olanlar: M.flexor hallucis brevis, M.adductor hallucis,M.flexor digiti minimi brevis, M.interossei. EKLEM BİLİM-SYNDESMOLOGİA Hareket sisteminin bir parçasını oluşturan eklemler kemikler arasındaki bağlantıları temin ederler.Eklemler hareket ve yapı bakımından iki sınıfta incelenebilirler. 1-Hareket yeteneğine göre: a)Oynamaz eklemler b)Yarı oynar eklemler c)Oynar eklemler 2-Yapısal özelliklerine göre: a)Fibröz eklemler b)Kıkırdak eklemler c)Synovial eklemler Bu iki sınıflandırmadaki şıklar birbirlerine çok uymaktadırlar. Fibröz eklemler genellikle oynamaz cinsten, kıkırdak eklemler yarı oynar cinsten ve synovial eklamler de oynar cinsine örnek teşkil ederler. a)Fibröz eklemler: Kafatasında gördüğümüz sutural cinsinden eklemler birbirleriyle çok kısa fibröz bağ dokusu iplikleriyle bağlanmış olup oynamaz eklemlerdir. b)Kıkırdak eklemler: Bu grup eklemlerdeki bağlantı ince bir kıkırdak doku aracılığı ile olurki bunlarda Synchondrosis ve Symphysis olmak üzere ikiye ayrılırlar. 1-Synchondrosis: Kemikler arasındaki bağlantı hyalin kıkırdak aracılığı ile olur. İleri yaşlarda çok defa kemikleşir. Örnek: Os occipitale ile os sphenoidale arasındaki eklem, Synchondrosis sphenooccipitalis. 2-Symphysis: Bu eklemlerde de kemik yüzlerini hyalin kıkırdak örtmüştür fakat arada fibrocartilagines disk vardır. Örneğin iki os pubis arasındaki bağlantı (symphysis pubica) , omur cisimleri arasındaki eklem bağlantılar . Eklem kapsülleri olmıyan fakat bağları bulunan bu iki tip eklem sınırlı hareket imkanı tanır. c)Synovial eklem : Serbest hareketli olan bu tip eklemlere articulatio'da denir Bu eklemlerde şu eklem elementleri vardır. 1-Eklem yüzü(facies articularis):Eklem yüzleri hyalin bazende fibröz kıkırdakla örtülüdür. 2-Eklem kapsülü(capsula articularis): Eklem yüzlerini birbirine bağlıyan fibröz bir kılıftır. 3-Eklem boşluğu (cavum articulare) Eklem yüzleri ve eklem kapsülü arasında meydana gelen bir boşluktur. 4-Eklem bağları (ligamenta articulares): Bunlar çoğu defa eklem kapsülünün yer yer kalınlaşmasıyla meydana gelen fibröz bağlardır. 5-Eklem sıvısı (synovia): Renksiz,yağ ve hücre artıkları ve musin içeren bir sıvıdır. Eklem yüzlerini kaygan hale getirir.Eklem kapsülünin iç katı synovial zar (membrana synovialis) tarafından salgılanır. Bu 5 eklem elementinden başka bazı oynar eklemlerde eklem yüzlerinin birbirine uymasını sağlıyan discus ve meniscus adı verilen fibröz kıkırdaktan yapılmış eklem içi oluşumlar da vardır. Oynar eklemlere örnek olarak ekstremitelerdeki eklemleri gösterebiliriz. Başta ise alt çene eklemi (articulatio temporomandibularis) oynar eklemdir. SİNDİRİM SİSTEMİ-SYSTEMA DİGESTORİUM İnsanın büyümesi ve hayatını devam ettirebilmesi için enerjiye gereksinimi vardır. Bu enerjinin gıda maddelerinden alınabilmesini sağlıyan sisteme sindirim sistemi denir. Bu sistem iki kısma ayrılabilir. A) Sindirim borusu (canalis digestorius veya alimentarius) B) Sindirimle ilgili bezler (glandulae) Sindirim borusu: Sindirim borusu kas ve zardan yapılı 9-11 m. uzunluğunda düzensiz bir boru şeklindedir. Bu boru 7 kısma bölünerek incelenir: 1-Cavum oris (ağız boşluğu) 2-Pharynx (yutak) 3-Esophagus (yemek borusu) 4-Gaster,Ventriculus (mide) 5-İntestinum tenue (ince bağırsak) 6-İntestinum crassum (kalın bağırsak) 7-Anus CAVUM ORİS- İkiye ayrılır. Önde ağız vestibülü (vestibulum oris), diğeri arkada asıl ağız boşluğu (cavum oris proprium). Vestibulum oris-Diş ve gingiva ile örtülü olan alveol kemerlerinin dış yüzü ile dudak ve yanakların iç yüzü arasında bulunan, konkavlığı arkaya bakan at nalı şeklinde bir aralıktır. Kapalı bir ağızda vestibulum oris, asıl ağız boşluğu ile sadece 3.büyük azı dişi ile ramus mandibula'nın ön kenarı arasındaki azı dişi ardı aralığı (trigonum retromolare) ile birleşir .Bu aralık çenenin kilitlendiği patolojik hallerde hastanın sıvı gıdalarla beslenmesi açısından önem kazanır. Dudaklar (labia oris)- Biri üstte, üst dudak (labium superius), diğeri altta alt dudak (labium inferius) olmak üzere iki tanedir. Dudaklar rima oris denilen ağız açıklığını sınırlarlar. Yanaklar (buccae)-Vestibulum oris'in dışyan duvarlarını yapan ince ve çok damarlı bir deriye sahiptirler. Yağ ve ter bezleri fazladır. Yanakların deri altında M.buccinator ile M.masseter arasında ki çukurda bir yağ kitlesi bulunur ki buna corpus adiposum buccae denir. Yanağın dolgunluğunu veren bu yağ kitlesinin türlü nedenlerle erimesiyle yanak çukurlaşır ve avurtlar çöker. Yanağın içyüzünde üst ikinci büyük azı hizasında parotis bezinin kanalının (ductus parotideus) buraya açılma ağzı bulunur . Bunun ucunda çeşitli büyüklükte olmak üzere genellikle bir papil bulunur. Cavum oris proprium-Oval biçimde boşluktur. Ön ve yan duvarını diş ve alveol kemerleri, üst duvarını sert damak,arka duvarını üstte yumuşak damak, altta boğaz geçidi, alt duvarını hyoid kemik ile mandibula'ya tutunmuş kaslar yapar. Dil bu boşluğu tamamiyle doldurur.Çeneler birbirinden ayrıldığı vakit ağız boşluğu oluşur. Dişler (dentes) - İnsanlarda dişler fonksiyon bakımından aşağıdaki grublar altında toplanır: 1-Kesici veya keser dişler (dentes incisivi) 2-Köpek dişleri (dentes canini) 3-Küçük azı dişleri (dentes premolares) 4-Büyük azı dişleri (dentes molares) Dentes decidui (süt dişleri): Yeni doğan coçuklarda normal olarak diş yoktur. Genellikle ilk diş 6 aylıkken alt ön keser diş olmak üzere dişler sürmeye başlar.İlk senenin sonunda keser dişler tamamlanır ve ilk süt azısı sürer. Böylece iki yaşında sürmesi biten süt dişlerinin sayısı 20 ye ulaşmış olur. Dentes permanentes (sürekli dişler): Sürekli dişler 6 yaşından itibaren yerlerini almaya başlarlar. 6 yaşında süren ilk sürekli diş 1.büyük azı dişidir. Süt azılarının arkasında yer alır. Erişkin bir insanda heryarım çenede 8 er tane olmak üzere toplam 32 diş bulunur ki bunu önden arkaya doğru takip ederek aşağıdaki gibi sıralayabiliriz. Her yarım çenede: Keser diş (2 adet) orta keser 1+ yan keser 1 Köpek dişi (1 adet) Küçük azı dişi (2 adet) Büyük azı dişi (3 adet) Toplam = 8 adet Her sene bir grup dişin çıktığını kabul edersek sürme zamanlarını şöyle formüle edebiliriz. 1.Büyük azı dişi Orta keser dişi Yan keser diş 1.Küçük azı dişi Köpek dişi 2.Küçük azı dişi 2.Büyük azı dişi 3.Büyük azı dişi 6 yaş 7 " 8 " 9 " 10 " 11 " 12 " 17- 30 yaş Görüldüğü gibi üçüncü büyük azı dişinin sürme zamanı değişiktir. Bazen sürmediği veya eksikliği görülebilir. Üst büyük azı dişleri 3 köklüdür. Alt büyük azı dişleri 2 köklüdür. Diğer dişler tek köklüdür. Dişlerin yapısı: Dişlerin ortasında bir boşluk bulunur ki bu boşluğu pulpa denilen damar ve sinirden oluşan yumuşak bir madde doldurur. Bunun çevresinde dentin denilen dişin şeklini verecek olan sarımsı beyaz renkli esas maddesi bulunur. Dentinin ağız boşluğuna bakan kısmında mina denen beyaz sert bir madde kaplar. Kök kısmında ise daha az sert sement denilen bir madde kaplamıştır. Sert damak-Palatum durum Sert damağın kemik katında maxilla'nın ve os palatinum'un damak çıkıntıları (processus palatinus) bulunur. Bunun üstünü örten pembe renkli mukoza kalın ve dayanıklı olup arkaya gittikçe incelir. Yumuşak damak-Palatum molle Ağız boşluğunun arka duvarının üst bölümünü yapan ve sert damağın arkaya ve aşağıya doğru bir devamı olan yumuşak damak, kas ve zardan yapılmış olup serbest olan alt kenarının orta yerinde aşağı doğru küçük bir uzantı, küçük dil (uvula) vardır. Uvula'nın her iki yanında yanlara doğru uzanan ve açıklığı aşağı bakan iki kemer bulunur ki bunlardan öndeki arcus palatoglossus adını alıp yumuşak damağı dile bağlar. Arkadaki kemer arcus palatopharyngeus olup yumuşak damağı yutağın yan duvarlarına bağlar. Bu iki kemer arasında sağlı sollu tepesi yukarıda tabanı aşağıda bir üçgen şeklinde çukurcuk meydana gelir ki fossa tonsillaris adını alıp, içinde damak bademciği (tonsilla palatina) bulunur. Damak bademceği-Tonsilla palatina Değişik büyüklükte ve ovoid şekilde olup genellikle bir badem büyüklüğündedir. İç yüzü mukoza ile örtülü olup dışyan yüzü fibröz bir kapsül ile sıkıca yapışıktır. Bu yüze yakın olarak A.Pharyngea ascendens geçer. Dil-Lingua Arka bölümü ile os hyoideum'a bağlı olan dil önde serbest bölümü ile ağız boşluğu içinde hareketli olup konuşma, yutma ve çiğneme işlerinde önemli roller oynadığı gibi tad alma duyusunun da organıdır. Dil ovoid üstten basık biçimde olup arka bölümüne radix linguae denir ki lenfoid yapıdadır ve bu lenfoid oluşuma tonsilla lingualis denir. Ucu veya tepesi apex linguae'dir. Üst yüzüne dorsum linguae denir.Papillae lingualis denilen 4 çeşit papilla ile pürtüklenmiştir. 1)Papilla vallata,2)Papilla fungiformes, 3)Papilla foliatae, 4)Papilla filiformes. Bunlardan 1.,2.,3. tad alma işiyle 4. si ısı ve dokunum fonksiyonu ile ilgilidir Dilin alt yüzünü örten mukoza ince,parlak ve gevşek olup orta çizgi üzerinde dil ile ağız döşemesi arasında mukoza plikası (frenulum linguae) vardır Bunun ön ucundan dışyana ve arkaya uzanan iki taraflı diğer mukoza kabartılarına plica sublingualis denir. Dil kasları (Mm.Linguae):Bunlar dile dışarıdan gelenler ve dilin içinde bulunanlar olarak 2 kısma ayrılabilir. Dile dışarıdan gelen kaslar: M.Genioglossus, M.Hyoglossus, M.Styloglossus, M.Palatoglossus, M.Glossopharyngeus. Dilin içinde bulunan kaslar M.Longitudinalis superior, M.Longitudinalis inferior, M.Transversus lingue, M.Verticalis lingue. Bütün bu kasların motor siniri N.Hypoglossus'tan gelir. Dilin duyu sinirleri ise papilla vallatalar'ın arkasında bulunan tersine V harfi şeklindeki oluğun (sulcus terminalis lingue) önünde kalan kısmın duyu siniri N.Trigeminus'un dalı olan N.Lingualis'ten, oluğun arkasında kalan kısmın duyu siniri N.Glossopharyngeus ve N.Vagus'tan gelir.Tad duyusunu alan sinırler ise Facialis, N.Glosspharyngeus ve N.Vagus’tur. PHARYNX-YUTAK Burun boşlukları ve ağız boşluğunun arkasında yer alan kafa tabanından 6.boyun omuru hizasına kadar uzanan kas ve zardan yapılmış açıklığı öne bakan bir oluk şeklindedir. 3 parçası vardır. 1)Yukarıda burun boşluklarına bakan kısım (pars nasalis) 2)Ortada ağız boşluğuna bakan kısım (pars oralis) 3)Aşağıda gırtlağın arkasında yer almış kısım (pars laryngea) Pars nasalis veya nasopharynx kafa tabanından yumuşak damak hizasına kadar uzanan bölümüdür. Tavanında tonsilla pharyngea (yutak bademciği) denilen lenfoid bir oluşum bulunur Çocuklarda büyük olan bu lenfoid oluşum zamanla ufalacaktır. Burun arka deliklerini tıkayaçak kadar büyük olduğunda burundan nefes almak güçleşecektir (adenoid vegetation). Yan duvarlarda orta kulağı yutağa birleştiren kanalın buraya açılma delikleri (ostium pharyngeum tubae auditiva) görülür. Bu deliğin ön alt tarafından aşağı doğru uzanan kabartı torus tubarius'tur. Bu kabarıklığın altında lenfoid bir oluşum tonsilla tubaria bulunur. Pars oralis veya oropharynx yumuşak damakla hyoid kemik arasındaki bölümdür. Önde ağız boşluğuna açılır. Hemen ağız boşluğuna açıldığı yerin iki yanında damak tonsilleri yerleşmiştir. Pars laryngea veya laryngopharynx hyoid kemikten 6.boyun omuru seviyesine kadar uzanan bölümdür. Önde gırtlak girişi (aditus laryngis) bulunur. Yutak lenfa halkası (Waldeyer'in lenfa halkası): Yutakta yukarda ortada bulunan tonsilla pharyngea ile yanlarda iki yanda bulunan tonsilla tubaria'lar, tonsilla palatina'lar ve aşağıda ortada bulunan tonsilla lingualis'in meydana getirdiği lenfa halkasına yutak lenfa halkası denir. Bu lenfoid düğümler ağız ve burun yoluyla giren mikroorganizmaları tutarak koruyucu bir fonksiyon görürler. ESOPHAGUS-YEMEK BORUSU 6.boyun omurundan 11.göğüs omuruna kadar uzanan 25-30 cm uzunluğunda kas ve zardan yapılmış bu borunun iki parçası vardır. 1)Boyun parçası(pars cervicalis),sternum'a kadar uzanan bölümüdür. Önde trachea, yanlarda gl.thyroidea ve damar-sinir paketi ile komşuluk yapar. 2)Göğüs parçası (pars thoracica), sternum'la diaphragma arasındaki bölümü olup mediastinum posterior'da yer alır. Bu parça yukarıdan aşağı doğru giderken columna vertebralis'ten uzaklaşır ve ikisinin arasına aorta, ductus thoracicus ve v.azygos et hemi azygos girer. Sağ ve sol n.vagus yemek borusunu biri önünde biri arkasında olmak üzere çok yakından takip ederek diaphragma'daki hiatus oesophagus'dan yemek borusuyla birlikte geçerek karın boşluğuna gelirler. Esophagusun darlıkları: Başlangıç kısmında, arcus aortada ve diaphragmayı geçerken olmak üzere 3 darlık gösterir. GASTER,VENTRİCULUS-MİDE Sindirim borusunun genişlemiş olan bu kısmı karın boşluğunun sol üst kısmında bulunur. J harfi şeklindedir. Şu kısımlar ayırt edilir: 1)Pars cardiaca-Diaphragma'nın altında oesophagus'un açıldığı huni şeklindeki kısım 2)Fundus ventriculi-İçi hava ve gazla dolu sol üst çıkmazdır ki diaphragma ile komşuluk yapar. 3)Corpus ventriculi-Fundus'tan pylor'a kadar uzanan ve aşağıya doğru daralan kısımdır. 4)Pars pylorica-Midenin daralmış duodenum'la birleşecek son kısmıdır. l2. göğüs ve 1.bel omurları hizasındadır. Antrum ve canalis pylori olmak üzere iki parçası vadır.Burada sirküler kas iplikleri bir kabarıklık ve sertlik gösterirler ki halka şeklinde bir darlık yaparlar (sphincter pylori). Omentum majus Midenin ön ve arka yüzlerini örten periton yaprağı midenin alt kenarında birleşerek bir önlük yaparlar. Bu önlük barsakların önünde olarak pelvise kadar uzanır ve buradan yukarıya döner ve yukarıda kalın barsağın enine kolonuna tutunur. Enine kolonu sardıktan sonra karın arka duvarına uzanan bu periton parçasına mesocolon transversum denir. Omentum majus hareketli olup iç organlardaki herhangi bir enfeksiyonun yayılmasını önlemek için oraya uzanıp toplanarak tıkamaya çalışır. Omentum minus Midenin ön ve arka yüzlerini örten periton aynı zamanda duodenum'u da sarar ve burada ve midenin küçük eğriliğinde karaciğer'in porta hepatis'ine uzanır. Böylece bir periton çıkmazı olan Bursa omentalis'in ön duvarının oluşmasını sağlar. Periton çıkmazı olan Bursa omentalis önde mide ve omentum minus, arkada pankreas, sol böbrek ile sol böbreküstü bezi arasında kalan boşluktur. İntestinum tenue - İnce barsak 6-8 m. uzunluğundaki sindirim borusunun bu parçası karın boşluğunun büyük kısmını doldurur. Duodenum, jejunum ve ileum olmak üzere 3 kısma ayrılır. Duodenum-Mideden sonra gelen ilk kısım olup önce sağ ve arkaya giden üst parçası (pars superior) sonra aşağı doğru inen parçası (pars descendens) sonra sola yukarı doğru çıkan parçası (pars ascendens) vardır. Bu seyri sırasında açıklığı yukarı sola bakan bir boşluk meydana getirirler ki bunu pankreas'ın başı doldurur. Periton duodenum'u karın arka duvarına hareketine imkan vermiyecek şekilde tutturur. Jejunum ve ileum-Duodenum'dan sonra gelen 5-6 m. uzunluğundaki ince barsakların hemen hemen 2/5i jejunum ve 3/5 i de ileum'a ait olmakla beraber bu iki parça arasında kesin bir sınır yoktur. Jejunum'un duvarları daha kalın ve rengi biraz daha koyudur. İç görünüşleri ile birbirinden ayrılmaları daha olasıdır. Jejunum'da plica circulares denilen mukoza kıvrıntıları bariz bir şekilde bulunurlar. İleum'da az ve seyrektir. Fakat folliculi lymphatici denilen lenf folikülleri çok miktarda bulunur. Jejunum ve ileum mesenterium denilen periton bağı ile karın arka duvarına asılmıştır. Bu bağın karın arka duvarına yapışan kısmı (radix mesenteri)15-20 cm uzunluğunda olup ikinci lumbal vertebra'nın sol kısmından aşağıya sağ fossa iliaca'ya kadar uzanır. Mesenterium'un içinde superior mesenteric damarlar, enf bezleri ve autonomic sinirler vardır. Kalın barsak-intestinum crassum Sağ fossa iliacadan başlayıp os coccygis hizasında anus'le sonlanır. Ortalama 1,5 m uzunluğundadır. Kalın barsaklar ince barsaklardan daha kalındırlar . Uzunluğuna şeritler (taeniae coli) ve yağ kitleleri (appendices epiploicea) colonların üzerinde yer almışlardır. Colonlardan kısa olan bu şeritler kalın barsağa tipik keselenmiş -kabartılı-şeklini (haustra coli) verirler. Kalın barsak şu parçalardan oluşur: 1.Caecum (körbarsak)-Kalın barsağın ileum ile birleşen bu genişlemiş kısmı sağ kalça çukuru içerisinde yerleşmiştir. Tamamı peritonla sarılmış olan bu çıkmazın arka iç tarafında solucanımsı bir uzantı çıkar. Appendix'in pozisyonu ve uzunluğu çok değişik olabilr. Ve umumiyetle çekum'un alt tarafına yerleşmiştir. İleumun çekum'a açıldığı yerde valva ileocaecalis denilen iki mukoza plikası bir kapak görevi görerek kalın barsak içeriğnin ileuma geri dönmesine engel olur. 2.Colon ascendens(çıkan kolon)-Sağ fossa ilaca'dan karaciğerin alt yüzüne kadar çıkan bu kalın barsak bölümünün arka yüzü retroperitonealdır. Periton tarafından karın arka duvarına sıkıca tutturulmuştur. Karaciğerin altında bir dirsek yaparak (flexura hepatica) sola doğru devam eder. 3.Colon transversum (enine kolon)-Karaciğerden dalağa kadar uzanan bu bölümü periton her taraftan sararak karın arka duvarına tutturur. Peritonun yaptığı bu askıya mezocolon transversarium denir ki enine kolona hareket imkanı verir. Enine kolon dalağın etrafında yaptığı bir dirsekle (flexura lienalis) aşağı döner ve inen kolon adını alarak devam eder. 4.Colon descendens(inen kolon)-Dalaktan aşağıda pelvisin üst kenarına kadar uzanır. Periton bu bölümü ön yüzden örterek karın arka duvarına sıkıca tutturur. 5.Colon sigmoideum(sigmoid kolon)-Pelvisin sol üst kenarı hizasından başlayan bu parça S harfine benzer. Aşağıda 3. veya 4. sakral omur hizasında kalın barsağın son bölümü olan rektum ile devam eder. Bu bölüm periton tarafından her yanından sarılmış olup pelvisin arka duvarına tuturulmuştur. 6.Rectum(düz barsak)-3. sakral omur hizasından başlar. Koksiksin tepesi önünde anus denilen delikle dışarı açılır. Rektumun pelvisin alt açıklığına (perine) kadar olan geniş kısmına ampulla recti denir. Altta perine içerisinde kalan bölümü darlaşmıştır ve buraya canalis analis denir. Anus- Sindirim borusunun dışarı açılma deliği olup os coccygis'in tepesinde bulunur. Biri çizgili ,diğeri düz kas olmak üzere 2 büzücü kas (sphincter ani externus ve internus) anus'un fonksiyonunu sağlar. B-Sindirimle ilgili bezler TÜKÜRÜK BEZLERİ-Glandulae Salivatoriae Ağız çevresinde yerlrşmiş büyük tükürük bezleri ile ağız mukozası altında bulunan küçük tükürük bezleri(gl.buccales, gl.labiales vs.) ağıza alınan gıdayı yumuşatarak yutulacakkıvama getirir. Büyük tükürük bezleri şunlardır. 1-Kulakaltı bezi (Glandulae Parotis) Bu tükürük bezlerinin en büyüğü olup processus mastoideus ‘la meatus acusticus externus’un önünde mandibulanın ramusunun arkasında bulunur. Önde masseter kasının arka kenarını biraz aşmıştır.Gayrı muntazam üçgen prizma şeklinde olan bezin ön kenarından bezin kanalı (ductus parotideus) çıkar. 5 cm. uzunluğunda olan bu kanal transverse olarak öne doğru giderek masseterin dışyan yüzünü çaprazlar ve ön kenarınıda dolandıktan sonra m.buccinator kası delip 2.üst büyük azı dişi hizasında vestibulum oris’in dışyan duvarına açılır. Bu bezin içinde bulunan oluşumlar ise dıştan içe doğru sırasıyla n.facialis, v.jugularis externa, a.carotis externa ve n.auriculotemporalis’tir. 2-Çenealtı bezi (Glandula submandibularis) Bu bez mandibula cisminin iç yüzündeki fovea submandibularis’e yerleşmiştir. M.mylohyoideus tarafından yüzeyel ve derin iki parçaya bölünmüş olan bu bezin derin parçasının ön yüzünden çıkan kanal (ductus submandibularis) öne doğru giderek dil altındaki papillaya (caruncula sublingualis) açılır. 3-Dilaltı bezi(Glandula sublingualis) Ağız tabanına ayrı ayrı kanallarla açılan bu bez mandibulanın iç yüzündeki fovea sublingualis denilen çukurcuğa yerleşmişiir. Bu bez ağız tabanında mukoza altında bir kabarıklık yapacaktır ki buna plica sublingualis denir.15-18 adet kanalcıkla bu plika üzerine açılır. Pankreas- Pancreas Tükürük bezlerine benzer bir yapısı olan pankreas karın arka duvarında 2. Bel omuru hizasında horizontal doğrultuda duodenum’dan dalağa uzanır. Baş, cisim ve kuyruk (caput ,corpus ve cauda) olmak üzere üç parçası vardır. Baş (caput pancreatis) duodenum’un sola bakan oyukluğu içine yerleşmiş geniş kısmıdır. Bu kısım arkada V.porta, V.cava inferior ve sağ böbrek damarları ile komşudur. Pankreas kanalı (ductus pancreaticus) soldan sağa transverse olarak gider ve safra kanalı ile birlikte duodenum’un ikinci parçasına açılır. Karaciğer – Hepar Karın boşluğunun sağ üst bölümünde diyaragmanın altında bulunan bu bez iç organların en büyüğüdür. (ortalama 1500 gr.). Sindirim işinde önemli rolü olan safrayı salgıladığı gibi genel metabolizmada da önemli bir rol oynar. Karaciğerin bir üst yüzü (facies diaphragmatica), birde alt yüzü (facies visceralis) ve sağ, sol iki ucu, alt ve arka olmak üzere iki kenarı vardır. Facies diaphragmatica; Konveks olan bu üst yüzün ön bölümü peritonla örtülü olup arka üst bölümü ise peritonsuz olup doğrudan doğruya diaphragma ile komşudur. Bu yüzün orta yerinin biraz solunda olmak üzere yukarıdan aşağıya uzanan periton bağı(ligamentum falciforme) karaciğeri diyafragmaya ve karın ön duvarının arka yüzüne bağlar ve aynı zamanda karaciğeri sağ ve sol loblara ayırır. Facies visceralis; Bu alt yüz üsttekinin tersine oldukca konkav olup arkaya birazda sola bakar. Bu yüz üzerinde sagittal durumda bulunan yarığın ön tarafına fissura ligamenti teretis denir ki içinde ligamentum teres denilen vena umbilicalisin kalıntısı olan bağ bulunur. Sagittal yarığın arka tarafına fissura ligamenti venosi denir ve buradada intrauterin hayatta V.cava’yı V.porta’ya bağlıyan bir venin artığı olan ligamentum venosum bulunur. Sagittal yarığın sağında ve önde bulunan çukura fossa vesica fellae(biliferi) denir, buraya safra kesesi(vesica fellae) yerleşmiştir. Arka sağda bulunan oluğa sulcus vena cava adı verilir ve buradan v.cava inferior geçer. Fissura ligamenti teretis ile fossa vesica fellae arasında kalan dörtgen şeklindeki karaciğer parçasına lobus quadratus denir. Fissura ligamenti venosi ile sulcus vena cava arasındaki karaciğer bölümüne de lobus caudatus denir. Lobus quadratus ile lobus caudatus arasındaki enine yarığa karaciğer kapısı (porta hepatis) denirki burada karaciğere gelen a.hepatica propria, v.porta ve karaciğerden giden safra yolları bulunur. Karaciğerin bağları; Bunlar peritonun yaptığı bağlardır. 1- Ligamentum coronarium hepatis diyafragmaya bağlar. 2- Ligamentum falciforme hepatis diyafragma ve karın ön duvarının arka yüzüne bağlarlar, bu ligament göbeğe kadar devam eder. 3- Ligamentum teres hepatis lig. Falciforme’nin serbest alt kenarı içinde bulunan bu bağ göbeğe tutunacaktır. 4- Ligamentum hepatogastricum, karaciğer, mide ve duodenum arasında bulunan peritonun( omentum minus) iki parçasından mide ile karaciğer arasında olan kısmıdır. 5- Ligamentum hepatoduodenale, omentum minus’un ikinci parcası olup pilor ve duodenum’un birinci parçasını karaciğere bağlar. Karaciğerin damarları: Karaciğerin bir besleyci ve birde fonksiyonel damarı vardır. Besleyici damarı a.hepatica propria olup truncus coeliacus’un yandalıdır. Fonksiyonel damarı V.portae’ dır. Bu ven sindirim kanalı parçalarından gelen ven kanını karaciğere götürür. Ductus Biliferi – Safra Yolları Karaciğer içinde meydana gelen safra, küçük safra kanalcıkları (ductuli biliferi) ductuli interlobaris denilen loblar arasındaki kanalcıklardan başlayıp bunlar birbirleriyle birleşerek ductus hepaticus’ları yaparlar. Sağ ve sol ductus hepaticus genellikle porta hepatis’de birleşerek ductus hepaticus communis’i meydana getirirler. Ductus hepaticus communis safra kesesi kanalı(ductus cysticus) ile birleşerek ductus choledochus’u yapar. 6 veya 7 cm. uzunluğunda olan bu kanal duodenum’un ikinci parcasının iç yüzündeki papilla duodeni major üzerine ductus pancreaticus ile birlikte açılarak sonlanır. Safra kanalı boyunca komşuluk bakımından 4 parçaya ayrılır. 1-Supraduodenal parça; Omentum minus’un lig.hepatoduodenale parcası içinde olup solunda a.hepatica propria ve arkasında v. Portae ile komşudur. 2 Retroduodenal parça, duodenum’un birinci parçası arkasında bulunan kısmıdır. 3- Retropancreatik parça; Pankreas başının arkasında bulunan kısmıdır. 4- İntramural parça; Duodenum’un duvarı içinde bulunan parçadır. Vesica Fellae(Biliferi) – Safra Kesesi Kas ve zardan yapılmış olan bu safra kesesi karaciğerin alt yüzünde bulunan çukura (fossae vesicae fellae) yerleşmiştir. 30-50 cc.’lik bir kapasitesi olan bu kesenin kanalı ortalama 3-4 cm. uzunluğunda olup ductus hepaticus communis ile birleşerek ductus choledochus’u oluştururlar. Peritoneum – Periton Karın ve pelvis duvarlarını ve bunların çevirdiği boşluklarda bulunan organları örten periton seröz bir zardır. İki parçası bulunur. Karın ve pelvis duvarlarını örten parçasına parietal periton, iç organları saran parçasına visceral periton denir. Bu iki yaprak arasında bulunan boşluğa periton boşluğu(cavum peritonei) denir. İç organların periton tarafından örtülüp örtülmediğine göre organlar intraperitoneal veya extraperitoneal olarak adlandırılırlar. Mide ve bağırsaklar intraperitoneal pankreas ve böbrekler karın arka duvarında bulunup sadeca önden örtülü olduklarından extraperitoneal(retroperitoneal) organ olarak adlandırılırlar. Bursa Omentalis; Bir periton çıkmazı olan bu boşluk midenin arka yüzü ile arkada pankreas so lböbrek, sol böbreküstü bezi, diyafragmanın buraya rastlıyan kısmı arasındadır. Altta mesocolontransversium ile sınırlandırılmıştır. Bursa omentalis periton boşluğu ile solda bulunan bir delik (foramen epiploicum) aracılığıyla birleşir. SOLUNUM SİSTEMİ-SYSTEMA RESPİRATORİUM Solunum sistemi havanın oksijeninin alınması ve meydana geleçek karbondioksidin atılmasını sağlayan organlardan oluşur. Bunun yanında sesin de meydane gelmesinde rol oynar. Bu organlar sırasıyla: 1-Nasus (burun) 2-Cavum nasi (burun boşluğu) 3-Pharynx (yutak) 4-Larynx (gırtlak) 5-Trachea (soluk borusu) 6-Pulmones (akciğerler) Burun-Nasus Burun yüzün tam ortasında piramit şeklindedir. Solunum yolu ve koku alma işini görür. Kemik ve kıkırdaktan yapılmıştır ve üzeri deri ile kaplıdır. Burun sırtına dorsum nasi, tepesine radix nasi veya burun kökü, ucuna apex nasi denir. Yanlara giden kabartılar da burun kanatlarıdır (alae nasi). Burun deliklerine nares adı verilir.Arkada nasopharynx'e açılan deliklerin herbirine choana denir .Burun iskeletinde burnu öne ve aşağı doğru uzatan iki kıkırdak cartilago nasi laterales ve cartilago nasi alares bulunur. Bir de orta bölmede cartilago septi nasi vardır. Burun boşluğu-Cavum nasi Sağ ve sol iki bölmeye ayrılmıştır.Bu boşluğun dış duvarı girintili çıkıntılıdır. Üst üste sıralanmış önden arkaya uzanan üç çıkıntı (concha) ve bunlarla dış duvar arasında meydana gelen yollar bulunur (meatus nasi superior, meatus nasi medius, meatus nasi inferior).Meatus nasi medius'a rastlayan dışyan duvarda yarım ay şeklindeki yarığa hiatus semilunaris denir ki buraya sinus maxillaris açılacaktır. Gene bu yarığın ön tarafına sinus frontalis, arka üst tarafına da cellulae ethmoidalis anterior (etmoid ön hücreleri) açılırlar. Meatus nasi inferior'a ductus nasolacrimalis denilen gözyaşı burun yolu açılır .Meatus nasi superior'a ise sinus sphenoidalis ve cellulae ethmoidalis posterior (arka etmoid hücreleri) açılır. Septum nasi denilen orta bölme ise önde cartilogo septi nasi denilen kıkırdaktan, arkada vomer'den, yukarıda ethmoid kemiğin lamina perpendicularis'inden yapılmıştır. Tavanı ethmoid kemiğin lamina cribrosa'sı, döşemesi ise maxilla'nın ve palatin kemiğin yatay çıkıntıları tarafından yapılmıştır. Pharynx-Yutak (bk:sindirim sistemi) Larynx-Gırtlak Solunum sisteminin bir parçası olan gırtlak aynı zamanda sesin oluşmasını da sağlayan bir organdır. Hyoid kemiğin altında, boynun ön tarafında trachea'nın üstünde yer almıştır. Larynx'in tabanı yukarıda, tepesi aşağıda 3 yüzlü piramide benzer. Larynx ön yanlarda thyroid bezin yan lobları ve hyoid altı kasları ile komşuluk yapar. Arkada pharynx ile yanlarda boyun damar-sinir paketi ile komşuluk yapar. Aditus laryngis-Larynx'in girişi olan bu üst delik oval biçimde önden arkaya eğik bir durumdadır. Gırtlağın iç boşluğu-Üst,orta ve alt olmak üzere üç kısma ayrılır: 1-Üst kısım (vestibulum laryngis), aditus laryngis'ten plica vestibularis'lere kadar olan kısım. 2-Orta kısım (ventriculus laryngis), bu kısımda iki üstte iki altta olmak üzere dört plica vardır. Alt ve üst plica'lar arasında meydana gelen boşluğa ventriculus laryngis denir. 3-Alt kısım (cavum infraglotticum), plicae vocales'ler altında kalan kısımdır. Larynx'in yapısı: Kıkırdaklar, bunları birbirine bağlayan eklem ve bağlar, kaslar ve içyüzünü döşeyen mukozadır. arynx'in kıkırdakları üçü tek, üçü çift olmak üzere 9 kıkırdaktır. Tek olanlar, 1- Cartilago epiglottica:Yaprak şeklinde elastik tipte bir kıkırdaktır. 2-Cartilago thyroidea:Kalkana benzeyen bu kıkırdağın iki dörtgen şeklindeki lamı önde açıklığı arkaya bakan bir açı yaparak birleşmiştir. Üstte öne doğru yaptığı çıkıntıya prominentia laryngis (adem elması) denir.3-Cartilago cricoidea:Taşlı bir yüzüğe benzer. Geniş kısmı pharynx'e bakar. Çift olanlar: Bunlar daha küçük kıkırdakladır. Cartilago arytenoidea, cartilago corniculata cartilago cuneiformis. Bu kıkırdaklar arasında şu bağlar bulunur. Membrana thyrohyoidea,lig.cricothyroideum. lig.thyroideum. Larynx'in kasları: İki gruba ayırmak mümkündür. 1-Extrinsic kaslar:M.cricothyroideus 2-İntrinsic kaslar:M.cricoarytenoideus posterior et lateralis,M.arytenoideus transversus et obliquus, M.thyroarytenoideus, M.vocalis Bütün bu kaslar sesin oluşmasında fonksiyon gören kaslardır. Trachea-soluk borusu Kıkırdak ve zardan yapılmış bir boru olup 6. boyun omuru ile 5. göğüs omuru arasında bulunur. Ortalama 11 cm boyunda, 2-2,5 cm genişliğindedir. İki parçası vardır. 1-Boyun parçası, vertebral kolon ve oesophagus'un önünde bulunan bu parça, omurganın eğriliğine göre aşağıya doğru indikçe yüzeyden uzaklaşarak derinleşir. Boyun parçası önde tiroid bezi, yanlarda a.carotis communis, arkada ise oesophagus ile komşudur. 2-Göğüs parçası, önde truncus brachiocephalicus, sol a.carotis communis ve v.brachiocephalicus ile komşudur.Çatallanma yerinin yakınında ise arcus aorta, n.vagus ve v.cava superior ile komşudur. Trachea'nın hyalin kıkırdak tan yapılmış at nalı şeklinde 16-20 arsında halkaları bulunur. Kıkırdaklar arasında fibroelastik bağlar vardır ve kıkırdakların arka açıklığı düz kaslarla arkadan kapatılmıştır. Bronchuslar-bronchi Trachea 4. göğüs omuru hizasında çatallanarak ikiye ayrılır. Soldaki bronchus principalis sinister dar uzun ve yatay bir doğrultuda giderek sol akciğere hilus pulmonis'ten girer. Sağdaki bronchus principalis dexter kısa, geniş ve dikey doğrultudadır. Yapısal bakımdan trachea'ya benzerler. Mediastinum Göğüs boşluğu (cavum thoracis) akciğerlerin arasında,önde sternum ve arkada göğüs omurları ile çevrelenmiş bir aralığa sahiptir. Buna mediastinum denir. Mediastinum önde sternal açı'dan arkada 4.göğüs omurunun alt kenarından geçirilen hayali bir çizgi ile üst ve alt mediastinum'a bölünür. Alt mediastinum'da 3 kısma ayrılır. Orta mediastinum pericardium ve kalbi içerir. Ön mediastinum, pericard ile sternum arasındaki aralık olup thymus bulunur. Arka mediastinum, pericardium ile göğüs omurları arasındaki boşluk olup burada trachea, oesophagus, aorta thoracica, ductus thoracicus, Vv.azygos at hemi azygos,Nn.vagi, truncus sympaticus bulunur. Üst mediastinum yukarıda boyun kökü ile devam eder Burada büyük damarlarN.phrenicus, N.vagus, N.laryngeus recurrent, trachea, oesophagus ve ductusthoracicus bulunur. Akciğerler-Pulmones Göğüs boşluğunun büyük bir kısmını dolduran koni şeklinde esas solunum organı olan akciğerler, sağ ve sol olmak üzere iki tanedirler. Elastik bir yapıya sahip olan akciğerler üç yüz ve bir tepeye (apex pulmonis) sahiptir. 1-Costal yüzü thorax duvarı ile komşudur ve üzerinde kaburgaların izlerini taşıyan bu yüz konvekstir. 2-Mediastinal yüz konkav olup ortada bulunan hilus pulmonis'te akciğere giren ve çıkan oluşumlar (a.,v.pulmonalis, bronchus'lar, plexus ve lenf damarları) vardır. 3-Diyafragmatik yüze basis pulmonis'te denir ve düzgün, konkav olup diyafragmanın üstüne oturur. Apex pulmonis 1.kaburgayı önde 3-4 cm aşar, arkadan ise 1.kaburga seviyesindedir. Sol akciğer eğik bir yarıkla üst ve alt (lobus superior ve lobus inferior) iki loba ayrılmıştır. Sağ akciğer bu eğik yarığa ilave yatay bir yarıkla 3 loba (lobus superior inferior ve medius) ayrılmıştır. Her lob'da segmentlere ayrılır ve kendi bronchus'u ve damarlarını içeren bu segmentler herbir akciğerde 10 ar tanedir. Bronchus'lar akciğer içine girdikten sonra önce loblara sonra segmentlere giderek daha küçük dalçıklara ayrılırlar. Bunları şöyle sıralayabiliriz. Bronchus principales(akciğer dışında) bronchus lobaris- bronchioli lobaris-bronchioli terminales - bronchioli respiratorii bronchioli alveolaris-ductuli alveolares--sacculi alveolores-alveoli pulmonis Akciğerlerin fonksiyon damarları, Truncus pulmonis ve Venae pulmonales'dir. Besleyici damarları, Aort'tan çıkan rami bronchiales ve Vv.azygos et hemiazygos'a dökülecek olan venae bronchiales'dir. Plevra-Pleura Seröz bir zar olan pleura'nın göğüs boşluğu duvarlarının içyüzünü döşeyen laminasına Pleura parietalis, akciğeri örten laminasına Pleura visceralis denir. İki pleura yaprağı arasında kalan boşluğa cavum pleura denir ki sağ ve sol olmak üzere iki tanedir. Bu boşluğun içinde seröz bir sıvı bulunur. Pleura parietalis bazı yerlerde çıkmazlar yaparlar ve bulundukları yerlerle ilgili olarak isimlendirilirler. Recessus costomediastinalis,recessus costodiaphragmatica gibi ANGİOLOGİA-DAMARBİLİM (SYSTEMA VASORUM-DOLAŞIM SİSTEMİ) Vücuttaki her organın ve dokunun ihtiyaçı olan oksijen, besin maddelerinin alınabilmesini sağlıyan aynı zamanda artık maddeleri ilgili organlara taşımak, bunun yanında vücudu korumak vazifesini üstlenen sisteme dolaşım sistemi diyoruz. Kanın dolaşımını sağlıyan kalp ve kan damarları ve ayrıca lenf düğümleri bu sistemi meydana getirirler. Emme basma tulumba ödevi gören kalp, kanı büyük damarların içine (arterlere)pompalar. Bu arterlerin çapı vücuda dağıldıkça gittikçe küçülür ki bunlara arterioller denir Nihayet kılcal damarlar (capiller) dediğimiz çok ince damarlarla bütün organ ve dokulara gider. Bu ince damarlar daha sonra birbirleriyle birleşerek venul dediµimiz küçük toplar damarları meydana getirirler. Gittikçe çapı büyüyen bu toplar damarlara venalar denir ki sonra da kalbe geri dönerler. Arter ve arter capillerinde kan basıncı pozitif, ven ve vena capillerinde ise basınç negatiftir. Kalbten pompalanan kan vücut'ta ayrı damarlar aracılığı ile iki şekilde dolaşarak kalbe dönerler.Böylece dolaşım:1)Büyük dolaşım, 2) Küçük dolaşım olarak ikiye ayrılır. 1)Büyük dolaşım: Kalbin sol ventriculus'undan aort'la çıkan kanın bütün vücudu dolaşıp sonunda V.cava superior ve V.cava inferior'lar yoluyla sağ atrium'a dönmesine denir. 2) Küçük dolaşım: Buna akciğer dolaşımıda denir. Sağ ventriculus'dan A.pulmonales kirli kanı akciğerlere götürür.Akciğerlerden temiz kan V.pulmonales ile sol atrium'a gelir. Genelde vücuttaki kan miktarının yetişkin bir insanda ortalama vücut ağırlığının 1/10 u kadar olduğunu söyleyebiliriz. KALP-COR Kalp, dolaşım sisteminin merkez pompası olup özel çizgili kaslardan yapılmış konik bir organdır. Göğüs boşluğunda mediastinum anterior da bulunur. Genel olarak insanın yumruğu büyüklüğündedir. Aşağı yukarı 300 gm. kadardır. Önde konveks bir yüz (facies sternocostalis), altta düzgün diyafragma yüzü (facies diaphragmatica), bir taban (basis cordis) ve birde tepesi (apex cordis) vardır. 1)Facies sternocostalis (önyüz): Öne ve yukarı bakar. Bu yüzün üzerinde biri enine (sulcus coronarius), diğeri uzunluğuna (sulcus inter ventricularis) iki oluk vardır. Enine oluk üstteki atrium denilen kalp boşluklarını, alttaki ventriculus denilen kalp boşluklarından dıştan ayıran bir oluktur. Uzunluğuna oluk sağ ve sol ventrikül boşluklarını ayıran sınır üzerindedir ve her iki oluğun üzerinde kalbin besleyici damarları (Aa.coronariae) bulunur Aort' un başlangıcının sağ yanında auricula dextra denilen, a.pulmonolis'in başlangıcının sol yanında da auricula sinistra denilen kalp kulakçıkları bulunur. 2)Facies diaphragmatica (alt yüz): Aşağı ve birazda arkaya bakan bu yüz diaphragma üstüne yaslanmıştır. Burada da yine iki oluk, enine (sulcus coronarius) ve uzunluğuna (sulcus interventricularis posterior) olmak üzere görülür. Basis cordis (kalbin tabanı): Konveks olup sağ yukarı arkaya bakar. Kalp tabanında atrium'lar ve büyük damarlar bulunur. Apex cordis (kalbin tepesi):Oldukça künttür.Tam tepenin ucunda olmıyarak burada bulunan çentiğe incisura apicis cordis denir .Kalbin tepesi göğüs ön duvarında linea mamillaris üzerinde 5.kaburgalar arası aralığa isabet eder. Kalbin komşuluğu: Alt yüz diyafragma aracılığı ile karaciğerin üst yüzü ile ve midenin fundus parçası ile komşudur. Önde kendini saran pericard aracılığıyla thymus ve akciğer ile , arkada ise oesaphagus, aorta thoracica, ductus thoracicus ve Vv.azygos et hemiazygos ve N.vagus 'la, yanlarda da akciğerlerin iç yan yüzleri ve N.phrenicus ile komşuluk yapar. Kalb Projeksiyosu:Kalbin göğüs duvarındaki projeksiyosu (izdüşümü sınırları) şöyledir.Bu sınırlar normal durumda sağda sternum kenarının 1,5-2 cm. kadar sağında 3. kaburganın üst kenarından başlıyan ve sağa doğru hafif konvekslik yaparak aşağıya doğru uzanan ve sternum'un 1,5 cm. kadar sağında 5. kaburganın üst kısmına kadar devam eden bir çizgi ile gösterilebilinir. Solda ise kalbin tepesinin vuruşu duyulan noktadan başlıyan (8-10 cm. orta çizginin solunda) ve sola doğru hafif konvekslik yaparak yukarıya uzanan ve sternum'un 2-2,5 cm. solunda 2. interkostal aralığın ortasında sonlanan bir çizgi ile sınırlanmıştır. Kalbin iç görünüşü:Kalbin iç boşluğu enine ve uzunluğuna iki bölme ile dört boşluğa ayrılmıştır. Üstte olan boşluklar arasındaki bölmeye septum interatriale denir.Sadece zardan (pars membranecea) yapılmıştır. Alttaki boşluklar arasındaki bölmeye septum interventriculare denir ki hem zar hemde kas parçası vardır. Üstte bulunan atrium'larla altta bulunan ventrikül'ler arasında ostium atrioventriculare dextrum et sinistrum denen iki delik vardır ki sağdakinde üç parçalı kapak (valvula tricuspidalis), sol delikte ise iki parçalı bir kapak(valvula bicuspitalis) bulunur. Kalbin Atrium'ları: Sağ atrium (atrium dextrum), iç duvarını septum interatriale yapar. Bu duvardaki çukurcuğa fossa ovalis denir. Üst duvarda v.cava superior'un açıldığı büyük bir delik bulunur. Alt duvarda v.cava inferior'un açıldığı bir delik ile sinus coronarius'un açıldığı küçük bir delik vardır. Bu deliklerin yarım ay şeklinde kapakçıkları bulunur. Dışyan duvarda auricula dextra'nın açıldığı delik vardır. Ön duvarda ostium atrioventriculare dextra denilen 3 lü bir kapakçık bulunur. Arka duvarda, bu duvarın dışyan duvara yakın yerinde crista terminalis denilen bir çıkıntı vardır. Sol atrium (atrium sinistrum), içyan duvarını septum interatriale yapar. Arka duvarda ikisi sağ ikisi solda ve birbirleri üzerinde olmak üzere Vv.pulmonalis'e ait 4 delik vardır. Dışyan duvarına auricula sinistra' açılır. Ön duvarda ostium atrioventriculare sinistrum denilen delik bulunur.Valva atrioventricularis sinistra denilen iki parçalı kapakçık vardır. Kalbin ventrikülleri: Sağ ventrikül (ventriculus dexter): Ön arka ve içyan olmak üzere 3 duvarı, bir tabanı , bir de tepesi vardır. Her duvarda M.papillaris denilen kas kabartıları vardır ki, bu kabartılardan 3'lü kapakçığın herbirine uzanan chorda tendinea denilen kirişler uzanır. Tabanın ön üst kısmında conus arteriosus (infundibulum) denilen bir genişlik bulunurki bunun dibine truncus pulmonalis'in ağzı açılır. Bu deliği kapatan ve arterin ağzında bulunan 3 parçalı kapakçığa valva trunci pulmonalis denir. Sol ventrikül (ventriculus sinister): Bu boşluğun içyan ve dışyan olmak üzere iki duvarı ve bir tabanı, bir de tepesi vardır. Burada da M.papillaris denilen kas kabartıları vardır ve uçlarında chorda tendinea denilen kirişler valva atrioventricularis sinistra'nın kapaklarına (cuspid'lerine) uzanırlar. Ventrikül'ün tabanının sağ üst kısmında ostium aortae denilen aort'un açılma ağzı vardır ki burada da 3 'lü bir kapakçık bulunur.Sol ventrikül'ün tabanında bulunan deliği (ostium atrioventriculare sinistrum) kapatan bir kapak valva bicuspitalis (mitral ) kapak bulunup bu boşluğu sol atriumdan ayırır. Kalbin yapısı: Kalp içten dışa doğru 3 tabakadan yapılmıştır. 1)Endokard, 2)myokard, 3)perikard, 1)Endokard:(endocardium).Kalp boşluklarının içyüzünü döşeyen bu zar kalbten çıkan büyükdamarların da kalp boşluğuna bakan yüzlerini örter. 2)Myokard:(myocardium). Çizgili kas iplikçiklerin den yapılmış olmasına rağmen isteğimiz dışı (involanter) çalışır. Bu kaslar ostium atrioventriculare'nin çevresindeki kuvvetli fibröz destekten (anulus fibrosus) başlar. Bu kaslar bundan sonra kıvrılarak atrium ve ventriküllerin kas katını yapmak üzere dağılırlar. 3)Perikard:(pericardium).Kalbi saran bu kesenin iki yaprağı vardır. Seröz yaprak (tunica serosa) içteki yaprak olup iki laminası bulunur. Lamina viseralis denilen laminası kalbin dışyüzüne yapışıktır. Lamina parietales denilen diğer laminası dıştaki fibröz yaprağın içyüzüne sıkıca yapışıktır. Tunica fibrosa dışta olup sedef renginde bir torba şeklindedir. Bu torbanın tabanı diyafragmaya, tepesi kalp tabanındaki büyük damarlara uzanır. Seröz yaprağın iki laminası arasında meydana gelen boşluğa cavum pericardii denir ki içinde seröz bir sıvı (liquor pericardii) bulunur.Yine seröz yaprağın iki laminası kalp tabanındaki büyük damarların başlangıç yerlerinde bu damarlara yapışırlar ve bu yapışma yerlerine reflex çizgisi denir. Kalbin özel kas sistemi (cardionectar sistem) Kalp kasının fonksiyonunu idare eden bu özel kas sistemi, sağ atrium'daki crista terminalis'in üst ucundaki bir düğümden (nodus sinoatrialis) başlar. Bundan çıkan iplikler sinus coronarius'un ön alt kısmında bulunan ikinci bir düğüme (nodus atrioventrucularis) giderler. Buradan çıkan iplikler His demeti adıyla aşağı devam ederler ve septum interventriculare'nin üst bölümünde (pars membranecea) iki bacağa (crus dextrum et sinistrum) ayrılarakaşağı doğru Mm. papillares'lere kadar uzanarak dağılırlar. Kalbin damar ve sinirleri Kalbin besleyici damarları iki büyük damar halinde aort kapağının hemen üstünden başlarlar. A.coronaria dextra: Bu damar aort kapağının hemen üstünden ve sağdan başlar. Sulcus coronarius içinde olarak sağa doğru gider ve arka sulcus interventricularis içinde kalp tepesine ulaşır. A.coronaria sinistra: Bu damar da aort kapağının hemen üstünden ve soldan başlar, truncus pulmonalis ile auricula sinistra arasından geçerek sulcus coronarius'a gelir.Burada ramus interventricularis ve ramus circumflexus denilen iki dala ayrılır.Ramus interventricularis, sulcus interventricularis anterior içinde kalp tepesine kadar gider. R.circumflexus ise sulcus coronarius içinde kalbin arka tarafına dolanır ve o bölümde dağılır. Venleri: En önemli venler sinus coronarius'a dökülür. Bunlar:1)V.cordis magna, sulcus interventricularis anterior içindedir. 2)V.cordis media, sulcus interventricularis posterior içindedir. 3)V.cordis parva, kalbin sağ yanının ven kanını toplar ve sinus coronarius'a ulaşır. Sinus coronarius da sağ atrium'a açılır. Bu venlerden başka sağ ventrikül duvarından gelen küçük venler (Vv.cordis anteriores) sağ atrium'a ayrı ayrı küçük delikler halinde açılırlar. Truncus Pulmonalis ( akciğer atardamarı) Bu damar kalbin sağ ventrikülünden akciğerlere venöz kan taşır . Kalbten çıktıktan sonra yukarı ve arkaya giderek arcus aorta'nın altında sağ ve sol ikiye ayrılarak sağ ve sol akciğere gider. Aort (aorta) Kalbin sol ventrikül'ünden çıkan bu büyük atardamarın 3 parçası vardır. 1)Çıkan parça (pars ascendens), 2)Aort kemeri(arcus aorta), 3)İnen parça (pars descendens) 1-Pars ascendens: Perikart'la örtülü olan ve önde bulunan kısmı olup kalb'den çıktığı yerin hemen üstünde coroner damarları verir. 2-Arcus aorta: Önde 2.sağ kaburganın sternumla birleştiği hizadan sola ve arkaya doğru bir yay çizer ve 4.göğüs omuru hizasından itibaren aşağı doğru yönelir ve aorta descendens'le devam eder. Bu kemerden 3 tane büyük damar çıkar. a)Truncus brachiocephalicus, b)A.carotis communis sinistra, c)A.subclavia sinistra. a)Truncus brachiocephalicusAort kemerinden en önde olarak ayrılan bu dal trachea'nın önündedir ve sağa yukarı gidip sternum'un clavicula ile birleştiği yerin arkasında A.carotis communis dextra ile A.subclavia dextra olmak üzere ikiye ayrılır. b)A.carotis communis sinistraArcus aorta'dan ikinci olarak ayrılan bu dal larynx'in üst kenarı hizasına kadar yükselir ve orada A.carotis interna ve A.carotis externa denilen dallarına ayrılır. Bu dalların ayrıldığı yerde kan basıncının düzenlenmesi ile ilgisi olan glomus caroticum denilen bir cisimcik bulunur. 1)A.carotis interna yukarı gidip kafa boşluuna aynı addaki kanaldan geçerek girer. Orta kulağa hipofiz bezine, göz boşluğuna girerek retinaya, gözyaşı bezine ve foramen supraorbitale'yi geçerek alına, burun sırtına, üst göz kapaklarını kanlandırırlar. Kafa boşluğundaki uç dalları beynin ön ve orta kısımlarını kanlandırdıkları gibi beynin tabanında beyin artar poligonu denilen (circulus arteriosus cerebri) bir arter çemberinin oluşmasına yardım ederler. 2)A.carotis externa. Bu dal A.carotis interna'ya nazaran daha yüzeyel olarak yukarı çıkar ve collum mandibula hizasında A.temporalis superficialis ve A.maxillaris uç dallarını vererek sonlanır. Uç dallarını vermeden önce öne, arkaya ve içyana giden dallar verir. Öne gidenler: a)A.thyroidea superior, b)A.lingualis, c)A.facialis. İçyana gidenler: a) A.pharyngea ascendens. Arkaya gidenler: a)A.occipitalis, b)A.auricularis posterior. A.carotis externa uç dallarına parotis bezinin içinde ayrılır ve A.temporalis superficialis bezi yukarı doğru geçerek şakak bölgesine gider ve dağılır. A.maxillaris üst çenenin arkasında derine doğru gederken çiğneme kaslarına ve M.buccalis'e dallar verir. A.meningea media denilen dalı yukarı gidip foramen spinosum'u geçip kafa boşluğuna girer ve duramater'de dağılır. Alveolaris inferior denilen dalı alt çene dişlerine foramen mandibula'yı geçerek gider. A.alveolaris superior posterior denilen dalı üst çene dişlerini kanlandıraçaktır ve bu dal öne devam edip foramen infraorbitale'yi geçip yüzün mimik kaslarından bazıları ile derisini kanlandırıcaktır.Derine giden A.spenopalatina denilen uç dal ise burun boşluğuna geçerek burun boşluğu dışyan duvarı ile burun bölmesinde dağılaçaktır. c)A.subclavia sinistra Arcus aorta'dan en arkada olarak ayrılan bu dal yukarı doğru bir yay çizerek 1.kaburganın üzerinden geçer. Daha sornra clavicula'nın altından geçip koltuk boşluğuna gelir ve A.axillaris adını alır. Sağda ise truncus brachiocephalicus'tan ayrılan A.subclavia dextra aynı seyri takip eder. Yolu boyunca verdiği yan dallar şunlardır. 1)A.thoracica interna: Göğüs ön duvarının arka yüzünde aşağıya doğru inip diyafragmayı önden geçer ve bundan sonra A.epigastrica superior adını alır. Bu arter yolu boyunca ön intercostal aralıklarda dağılan dallar verir. 2)A.vertebralis: Bu dal yukarı doğru gidip 6.boyun omurunun foramen transversarium'undan girip yukarıdaki boyun omurlarının aynı addaki deliklerinden ve foramen magnum'dan geçerek kafa boşluğuna girer. Kafa boşluğunda sağ ve soldan gelen A.vertebralis birleşerek A.basilaris'i meydana getirir. Bu arterde medulla spinalis'e ve beyinciğe giden dallar verdiği gibi, beyin tabanında meydana gelen arter poligonu nun (circulus arteriosus cerebri) arka kısmını tamamlayacak uç dallarını verir. 3)Truncus thyrocervicalis: Bu kalın kütüğün 4 uç dalı olup bunlar glandula thyroidea'ya,i kinci boyun omuru hizasındaki boyun kısmına, M.trapezius'a ve scapula'nın üst kısmındaki fossa supraspinata civarındaki bölgelerde dağılır. 4)Truncus costocervicalis: Arkaya doğru giden bu dal iki uç dala ayrılır. Bunlardan biri ense kaslarında, biri üst iki kaburgalar arası aralıkta dağılır 5)A.transversa colli: Bu dal dışa arkaya gidip M.trapezius'un altından geçip scapula'nın içyan kenarı boyunca dağılır. Koltuk arteri-A.axillaris A.subclavia clavicula'nın altından geçtikten sonra a.Axillaris adını alır ve M.pectoralis major'un ön kenarına kadar devam eder. Bu arter üst kaburgalar arası aralıkta, göğüs kaslarında, omuz kası ve derisinde, göğüs yanduvarı kas ve derisinde ve omuz ekleminde dağılan dallar verir. Kol arteri-A.brachialis M.pectoralis major'un alt kenarından dirsek eklemine kadar uzanan bu arter koldaki kaslarda, kol kemiğinde ve dirsek ekleminde dağılan dallar verir. Dirsekte A.radialis ve A.ulnaris olmak üzere iki uç dala ayrılır. A.radialis radius kemiği boyunca aşağıya devam edip bilek eklemine gelir ve oradan el sırtına geçer. A.ulnaris M.pronotor teres'in altından geçerek flexor bölgeye gelir ve ulnar kemik boyunca aşağya elbileğine kadar gider. Buradan el ayasına geçerek burada bir arter kemeri yapar ve aynı zamanda el sırtından gelen A.radialis'in uç dalıyla anostomoz yapar. Bu kemerden ayrılan dallar el parmaklarına gider. 3-Pars descendens: Aort'un bu parçası göğüs ve karın olmak üzere iki kısma ayrılır. Göğüs aortu-Aorta thoracica 4.göğüs omuru ile 12. göğüs ıomuru arasındaki aort parçası olup, arka yüzünden çıkan dalları son 9 kaburgalar arası aralıklarda dağılır.Bundan başka akciğerlere, oesophagus'a ve diyafragmanın üst yüzüne giden dallar verir. Karın aortu-Aorta abdominalis Göğüs aortu diyafragmayı hiatus aorticus'u geçerek karın boşluğuna gelir.Buradan 4.bel omuru hizasına kadar olan kısmına aortaabdominalis denir ve 4. bel omuru hizasında iki uç dala (A.iliaca communis) ve bir küçük ,ince dala (A.sacralis media) ayrılır. Aorta abdominalis'in yan dallarını tek ve çift olanlar diye iki gruba ayırabiliriz. A)Tek olanlar: 1-Truncus coeliacus 2-A.mesenterica superior 3-A.mesenterica inferior B)Çift olanlar: 1-A.phrenica inferior 2-A.suprarenalis media 3-A.renalis 4-A.testicularis veya ovarica 5-A.lumbalis Truncus coeliacus- Pankreas'ın üstünde olarak aort'tan ayrılan bu kütük, A.hepatica communis, A.lienalis, ve A.gastrica sinistra denilen dalları verir. A.hepatica communis'te A.gastrica dextra (midede dağılır), A.hepatica propria (karaciğerde dağılır), A.gastroduodenalis (duodenum, pankreas ve midede dağılır) olmak üzere üçe ayrılır. A.gastrica sinistra ise midede dağılır. A.mesenterica superior-Mesenterium içinde ince barsaklara gider ve dağılır.Aynı zamanda pankreas'a, duodenum'a, yükselen kolona ve enine kolona gideçek dalları da verir. A.mesenterica inferior-Enine kolonun son parçasına , inen kolona ve sigmoid kolona giden dalları verir. A.phrenica inferior-Diyafragmanın alt yüzü ve glandula suprarenalis'e gideçek dallara ayrılır. A.suprarenalis media-Glandula suprarenalis'e gider ve dağılır. A.renalis-Böbreğe gider. A.testicularis veya ovarica-Erkekte testiste, kadında ovariumda dağılır. A.lumbalis-Bel kasları, omurga ve karın yanduvarlarında dağılır. A.iliaca communis-Bu uç dallar biraz aşağı ve dışyana gittikten sonra A.iliaca interna ve A.iliaca externa olmak üzere ikişer uç dala ayrılır. A.iliaca interna-Pelvisteki kasları, ilye kaslarını, idrar kesesi, prostat, meni keseçikleri, rectum'un 1/3 alt tarafını, uretra, uterus, vagina, penis'i kanlandıran dallar verir. A.iliaca externa-Aşağı dışyana ve öne doğru gider. Lig. inguinale'nin arkasından geçtikten sonra A.femoralis adını alır. A.femoralis-Lig.inguinalis'le hiatus tendineus arasında uzanır.Hiatus tendineus'tan itibaren A.poplitea adını alır.A.poplitea M.solei'ye vardıktan sonra A.tibialis anterior ve A.tibialis posterior uç dallarına ayrılır.A.tibialis anterior bacağın ön yüzüne geçer, aşağıya devam ederek ayak sırtına varır ve ayak sırtında ve tabanında dağılır.A.tibialis posterior bacağın arka yüzünde aşağı doğru gider ve ayak tabanı ve ayak parmaklarında dağılır.Yolları boyunca bu iki arter kaslara giden dallar verirler. Nabız alınan yerler: 1-A.carotis communis - Larynx'in arka iki dışyanından 2-A.facialis - Alt çenenin alt kenarıyla M.massetericus'un ön kenarının karşılaştığı yerden 3-A.brachialis - Kol kemiğinin iç yanından 4-A.radialis - Radius kemiğinin alt ucuyla bilek kemikleri dış ön yüzü arasından 5-A.femoralis - Lig.inguinale'nin altından 6- A.tibialis posterior -Malleolus medialis'in arkaya bakan yüzü üzerinden Venler-Venae Kapiller damarlardan (vasa capillaria) kanı toplayıp kalbe götüren damarlara toplar damar (vena) denir.Venlerin duvarları arterlere nazaran incedir ve çoğunun iç boşluğunda kapakçıklar (valvula venosa) bulunur.Bu kapakçıklar kanın geri gitmesini önlerler.Genelde venlerin sayısı arterlerden çok fazladır ve her artere yandaş iki ven bulunur.Büyük arterlerin ise tek yandaş veni vardır.Yüzeyel venler çok daha fazla sayıdadır. Venleri 3 grubta inceleyebiliriz.Bunlardan biri akciğer venleri, diğeri vena cava'lar ve üçüncü vena porta'dır. Akciğer venleri-Venae pulmonales Akciğer alveolleri çevresindeki kapiller damarlardan başlayarak oluşacak olan 2 sağ, 2 sol akciğer toplar damarları (venae pulmonales dextra et sinistra) kalbin sol atrium'una temiz kan getirirler. Venae cavae; Bu toplar damarlar vücudun üst ve alt tarafından gelen kanı iki büyük kütük halinde (vena cava superior ve inferior) kalbin sağ atrium'una taşırlar. 1-Üst vena cava-Vena cava superior-Baş, boyun, göğüs, üst tarafların ven kanını toplayan vena cava superior sağ ve soldan gelen V.brachiocephalica dextra ve sinistra'nın birleşmesiyle oluşur. Kalbe dökülmeden önce .azygos'u da alır. V.brachiocepha lica'lar V.jugularis interna ile V.subclavia'nın birleş mesinden oluşur.Bu birleşme yerlerine (angulus venosus) solda ductus thoracicus, sağda truncus lymphaticus dexter denilen lenfe yolları açılır. V.jugularis interna baş venlerini, boyun venlerini ve V.jugularis externa'yı alır. Baş venleri-Bunlar Vv.ceribri denilen beyin venleriyle, beyin zarlarından duramater'in yaprakları arasında oluşmuş duramater sinuslarıdır (sinus duraematris). Boyun venleri-V.facialis, V.lingualis,V.thyroidea superior, Vv.pharyngea'dır. V.jugularis externa- Bu ven şakaktan gelen V.temporalis superficialis ile diş, çiğneme kasları burnun içinden başlıyan V.maxillaris'in parotis bezi içinde birleşmesiyle oluşur. Venae Aygos-Karın boşluğunun üst kısmından başlayıp diyafragmayı arkadan geçip göğüs boşluğuna gelen bu venler, omurganın sağında (V.azygos) ve solunda (V.hemiazygos) iki toplar damar olarak yukarı çıkarlarken Vv.intercostales posterior denilen venleri toplarlar.V.hemiazygos 7.göğüs omuru hizasında sağa geçer ve V.azygos'la birleşir.Daha sonra V.azygos V.cava superior'a açılır. Üsttaraf Venleri: Bunlar derin ve yüzeyel olmak üzere ikiye ayrılır.Derin olanlar arterlerin yandaşı olup elden başlayıp ters yönde kalbe doğru giderler.Ön kolda V.radialis ve V.ulnaris adını alıp kolda birleşerek V.brachialis'i oluştururlar. Bu da M.pectoralis ma jor'un alt kenarından geçtikten sonra V.axillaris adını alır. V.axillaris clavicula'nın altındangeçtikten sonra V.subclavia olarak tanımlanır ve V.jugularis interna ile birleşir. Yüzeyel olan venler ise el sırtından başlarlar, içyanda V.basilica, dışyanda da V.cephalica adıyla ön kolun ön yüzünde yukarı dirseğe doğru giderler. Dirsek hizasındaön kolun ön yüzünün ortasından gelen bir venin (V.mediana) ikiye ayrılan ucları ile bu iki toplar damar M harfi şeklinde birleşir.Bundan sonra kolun içyanından yukarıya giden V.basilica V.axillaris'in distal ucuna, kolun dışyanından yukarıya giden V.cephalica ise V.axillaris'in proximal ucuna açılırlar. 2-Alt vena cava-V.cava inferior Karın, pelvis boşluğuve alt tarafın ven kanını kalbin sağ atrium'una taşıyan bu kütük iki V.iliaca communis'in birleşmesiyle oluşur.Karın içinde yolu boyunca bel bölgesinden gelen(Vv.lumbales), böbrek lerden gelen (Vv.rnales), ağ böbreküstü bezinden gelen (V.suprarenalis dextra), erkekte testisten (V.testicularis), kadında ovarium'dan gelen (V.ovarica dextra), diyafragmanın alt yüzünden gelen (Vv.phrenica), karaciğerden gelen (Vv.hepaticae) toplardamarları alır.V.iliaca communis ise V.iliaca interna ve externa'nın birleşmesiyle oluşur.Bunlarda aynı isimli arterlerin bütün kollarına ait ven kanını toplar. Alttaraf venleri: Bunlar derin ve yüzeysel olanlar diye iki grubta toplanırlar. Derin olanlar arterlerin yandaşı olup ayaktan başlayıp bacakta V.tibialis anteridr et posterior olarak dize kadar yükselip orada birleşerek V.poplitea'yı oluştururlar.Bu ven de uylukta V.femoralis adını alıp lig.inguinale'nin arkasından geçip V.iliaca externa adını alır. Yüzeyel olanlar V.sephana magna ile V.sephana parva'dır.V.sephana magna ayak sırtının içyanından başlar, bacağın veuyluğun içyanında yukarı doğru gidip V.femoralis'e açılır.V.saphana parva ayağın dışyanından başlar, bacağın arka orta bölgesinde olarak yukarı çıkıp fossa poplitea da V.poplitea'ya dökülür. Vena Portae Karın ve pelvis boşluğunda bulunan sindirim kanalının mideden rectum'un üst yarımına kadar olan parçasının ven kanıyla, pankreas ve dalağın ven kanını toplar.Venae portae pankreas'ın başının arkasında V.mesenterica superior ve V.lienalis'in birleşmesiyle oluşur.V.mesenterica inferior'da V.lienalis'e açılaçaktır.Venae portae omentum minus içinde yukarı porta hepatis'e gider.Karaciğer içinde kılçal damarlara ayrılıp lobuluslara kadar dağılırlar.Sonra tekrar toplanarak Venae hepaticae denilen karaciğer venlerini meydana getirirler.Bunlarda V.cava inferior'a çok kısa bir gidişle açılırlar.V.portae bazı yerlerde vena cava superior ve vena cavainferior'la birleşmeler (anastomozlar) yapar.Önemli olanları eosaphagus'un alt bölümüile rectum çevresindeki anastomozlardır. SYSTEMA LYMPHATİCUM-LENFATİK SİSTEM Bu sistem lenfa damarları (vasa lymphatica) ve lenfa düğümlerinden (nodus lymphaticus) oluşmuştur. 1-Vasa lymphatica-Lenfa damarları yüzeyel vederin olarak bulunurlar.Derin olanlar arter ve venlerin yandaşıdırlar.Yüzeyel olanlar ise deri altında bulunurlar.Vücudun bağ dokusundan başlıyan lenfa kapillerlerinde kapak yoktur fakat permeabiliteleri çok fazladır.Gittikçe büyüyen lenfa damarlarında pek çok kapak vardır. Barsaklardan gelen lenfa damarları chylus denilen lenfa sıvısı taşırlar. Baş ve boynun sağ tarafından gelen lenfa'yı toplayan truncus jugularis dexter, üst taraftan gelen lenfa'yı toplıyan truncus subclavius dexter, göğüsün sağ tarafından gelen lenfa'yı toplıyan truncus bronchomediastinalis dexter sağ angulus venosus'a ya tek tek açılırlar yada bir kütük halinde (ductus lymphaticus dexter) açılırlar. Baş ve boynun sol tarafından gelen lenfayı ise truncus jugularis sinister, göğüsten gelenleri truncus bronchomediastinalis sinister, üst taraftan gelenleri truncus subclavius sinister toplar.Bunlar ya ayrı ayrı veya birleşerek alt taraftan gelen ductus thoracicus denilen lanfa borucuğuna açılırlar.Buda sol angulus venosus'a dökülür. Ductus thoracicus-1.bel omuru civarındaki bir yerde bulunan ufak bir keseden (cisterna chyli) başlayan ductus thoracicus alttaraf, karın ve pelvis boşluğunun lenfasını toplar.Yukarıya omurganın önünde olarak çıkan bu boru diyafragmayı hiatus aorticus'dan geçerek göğüs boşluğuna girer.Yukarıya yoluna devam ederek sol angulus venosus'a dökülür.Bu borunun içinde kapakçıklar bulunduğundan boğumlu bir görünüşe sahiptir. Nodi lymphatici-Bunlar çeşitli büyüklükte (1-25 mm.çapında) lenfa damarları boyunca sıralanmış lenforetiküler yapıda düğümlerdir. Çok defa gruplar oluştururlar ve belirli bölgelerin lenfasını alırlar. En fazla bulundukları yerler iç organlar çevresidir ve büyük venler boyunca sıralanmışlardır. Baş ve boynun düğümleri:Parotis bezinin içinde ve dışyanında, submandibular bezin lojunda, çene ucu, kulak arkası ve yüzeysel olarak boyunda bulunur.Derin olarak V.jugularis interna boyunca 2025 lenfa düğümü sıralanmıştır. Larynx'in önünde ve pharynx'in arkasında, trachea'nınalt yarımı boyunca sıralanmış lenfa düğümleri bulunur. Üsttaraf lenfa düğümleri: Koltuk boşluğunda önemli miktarda lenf düğümü bulunur. Thorax'da sternum'un hemen arkasında, kaburgalar arası aralıkta,diyafragma üzerinde ve akciğer içinde bronchus çevresinde, oesophagus ve aorta çevresinde bulunurlar. Karın ve pelvis boşluğu düğümleri: Aort boyunca ve onun uç dalı olan A.iliaca externa ve interna ve onların kolları boyunca sıralanmış çok sayıda lenfa düğümü vardır. Grublar olarak ise coeliac arter çevresinde, superior ve inferior mesenteric arter çevresinde, iliak arterler çevresindekiler olmak üzere adlandırabiliriz. Alttaraf düğümleri:Yüzeysel venleri takip eden düğümler superficial inguinal düğümlerde sonlanır.Derin olanlar, derin damarları takip ederek kasık bölgesi derin düğümlerine (nodi lymphatici inguinales profundi) giderler. ÜROGENİTAL SİSTEM - SYSTEMA UROGENİTALE Bu sistem idrar meydana getiren ve bunu dışarı atan organlar (organa uropoetica) ile üremeyi sağlıyacak organlardan (organa genitalia) meydana gelmiştir. Bunların birarada ele alınmasının sebebi müşterek bir embriyolojik gelişime sahip bulunmaları sebebiyledir. Önce boşaltım sistemi (üriner sistem) olarak, idrar meydana getiren ve bunu dışarı atan organları göreceğiz. Böbrekler-Renes Kandaki artık ürünleri alarak idrar denilen sıvıyı meydana getiren ve vücuddaki alkali dengesini sağlıyan bu organlar çift olup karın boşluğunun arka üst tarafında yer almışlardır. Fasulye şeklindeki böbrekler peritonun arkasında bulunurlar. Omurganın iki yanında 12. göğüs omuruyla 3. bel omuru arasında olup, iki yüz gösterirler. 1) Ön yüzü öne ve dışyana, 2) Arka yüzü içe ve geriye bakar. Sağ böbrek sol böbreğe nazaran karaciğerin baskısı yüzünden biraz aşağıdadır. Böbreklerin komşuluğu: Arka yüz (facies posterior) komşulukları, sağ ve sol böbrekte birbirine benzer. M.psoas major, M.quadratus lumborum ve M.transversus abdominis arka komşuluğunu yapar ve N.subcostalis, N.iliohypogastricus bu yüzü arkadan çaprazlar. Ön yüz (facies anterior), öne ve yana bakan bu yüz farklı komşuluk gösterir. Sağda, karaciğerin sağ lobu, duodenumun 2. parçası, sağ kolon dirseği ve suprarenal bezle komşuluk yapar. Solda, sol suprarenal bez, mide, dalak, pankreas kuyruğu,jejunum ve inen kolonla komşuluk yapar. Her böbreğin üst ucunu piramid şeklinde glandula suprarenalis örtmüştür. Alt uç crista iliaca'lardan 2,5 cm. kadar yukarıdadır. Konkav olan içyan kenarın orta yerine hilus renalis denir. Burada böbrek damarları ve sinirleri ile pelvis renalis bulunur. Bu oluşumların hilus'taki durumları şöyledir. V.renalis ön altta, A.renalis orta ve yukarda, pelvis renalis arka ve altta yer almışlardır. Böbreğin yapısı- En dışta kendisini saran ince fibröz bir zar (tunica fibrosa) ile böbrek parenkiminden yapılmıştır. Parenchyma renis (böbrek parankimi)-Boyuna yapacağımız bir kesitte dışta açık renkli bir kısım (cortex renis), içte koyu renkli kısım (medulla renis) görürüz. Cortex renis- Dıştaki ince kısım olup iç kısma doğru gönderdikleri uzantılara columna renales denir. Tubuli renalis contorti denilen kıvrıntılı borulardan yapılmıştır. Medulla renis- Bu kısımda tabanları cortex renis'de, tepeleri hilus renalis'e doğru olan piramit şeklinde oluşumlar (pyramis renalis) görürüz. Bunların sayısı her böbrekte 1015 arasında değişir. Bu piramit'lerin böbrek çanağına (calix renalis) açılan tepelerine papilla renalis denir ve uçlarındaki delikleri tubuli renales recti denilen düz borucuklar açılır. Nephron-Böbrekte en küçük fonksiyonel birim nephron'dur. Ortalama 2,5 milyon kadardır. Nephron'un ilk parçasına böbrek cisimciği (corpusculum renismalpighi cisimçiği) denir ve cortex'de bulunur. Bunun içinde kapiller damarların oluşturduğu glomerulus denilen yumak bulunur. Bu yumağa gelen damarlara vas affarens, gidenlere ise vas efferens denir. Buradan başlıyan idrar boruları başlangıçta kıvrıntılıdır (tubulus contortus). Daha sonra düz borucuklar halinde devam eder (tubulus recti). Sonunda böbrek çanaklarına açılırlar.Calix renalis- Kas ve zardan yapılı çanakcıklardır. Calices renales minores-Küçük çanakcıklar olup bir ucu papilla renalis'in çevresine yapışmıştır. Diğer uçları calices renalis major'u yapacaktır. Calices renales majoresKüçük çanakcıkların birleşmesiyle meydana gelmiş 3-4 adet büyük çanaklardır. Bunlar birleşerek pelvis renalis'i yaparlar. Pelvis renalis (böbrek leğeni)- Önden arkaya basık, huniye benziyen böbrek pelvis'i ureter'le devam eder. Böbreğin damarları- Arterleri A.renalis olup aorta abdominalis'ten ayrılır. Venleri V.renalis'tir ve V.cavainferior'a dökülür. Sinirleri plexus coeliacus'dan ayrılan plexus renalis'ten gelir. Lenfası- Nodi lymphatici lumbales'e gider. URETER Pelvis renalis'ten mesaneye kadar 25-30cm. uzunluğunda kas ve zardan yapılmış bir borudur. Yolu boyunca üç darlık gösterir. Başlangıçının biraz altındaki en dar yerine ureter'in boynu denir. İkinci darlık kalça darlığı adını alıp, ureter'in kalça arterleriniçaprazladığı hizadadır. Üçüncü darlık idrar torbası duvarlarından geçen kısımdadır. Ureter'in yolu boyunca karın boşluğundaki kısmına pars abdominalus, pelvis teki kısmına pars pelvina denir. MESANE-VESİCA URİNARİ Kas ve zardan yapılı olan bu torba boşken pelvis boşluğunun içinde olup üç yüz (üst, ön, arka alt) gösterir. Dolu iken küre şeklini alıp pubis'in üst kenarını yukarı doğru aşıp karın boşluğuna girer ve karın ön duvarı ile temas eder. Aşağıdaki daralan parçasına mesane'nin boynu (cervix vesicae) denir. Üst yüz- Düzgün olan bu yüz peritonla örtülü olup ileum, sigmoid kolonla komşudur. Ön-alt yüz: Öne aşağı bakan bu yüz pubis kemiği ile komşu olup aralarında gevşek bağ dokusu vardır. Lig.pubovesicale denilen bağ cervix vesica'yı pubis kemiğine sıkıca tutturur. Arka-alt yüz: Bu yüzün üst kısmı peritonla örtülü olup erkekte meni kesecikleri, ampulla ductus deferentis ve rectum , kadında collum uteri ve vagina ile komşudur. Yanlarda mesane, yan yukarda M.obturator internus, yan altta M.levator ani ile komşudur. Yapısı-Paracystium, mesaneyi dıştan saran gevşek bağ dokusu katıdır. Tunica muscularis- Dışta uzunluğuna, arkada sirküler, içte yine uzunluğuna kas iplikleri birbirleriyle girift haldedirler. Bu girift kas tabakasına Tunica dartos denir. Sirküler kaslar urethra'nın mesaneye açılma deliği hizasında (cervix vesica) sphincter vesica internum denilen ve idrarın dışarı atılmasını kontrol eden bir kas katı meydana getirirler. Tunica mucosa- Çok katlı yassı epitelden yapılmış olan bu kat mesane boş iken plikalar gösterir. Ureter'in üstteki iki açılma deliği ile altta bulunan urethra'nın açılma deliğiarasında meydana gelen üçgende (trigonum urethra) bu plikalar bulunmayıp burası düzoür. Damarları- A.iliaca interna'nın dalı olan A.vesicalis inferior et superior'dan gelir. Venleri- V.iliaca interna'ya gider. Sinirleri- Plexus vesicalis'ten gelir. URETRA-URETHRA İdrarın dışarı atılmasını sağlıyan bu boru erkek ve kadında değişik uzunluktadır. Erkekte spermanın dışarı atılmasını da sağlar. URETHRA MASCULİNA-ERKEK URETHRASI 20-25 cm uzunluğunda mesane ile penis'in ucu arasında bulunan bir yoldur. Üç parçası vardır. 1)Pars prostatica: 3 cm uzunluğundaki bu prostat içindeki yola ductus ejaculatorius'lar açılırlar. 2)Pars membranacea, pelvis'in alt açıklığını kapatan bir bölme (diaphragma uregenitalis)yı geçen bu parçası en dar ve kısa kısmıdır. 3)Pars spongiosa, bu parça penisin corpus spongiosum penis içinde bulunanen uzun (15-20 cm.) parçası olup, ucundaki bir delikle (ostium urethra externum) dışarı açılır. URETHRA FEMİNİNA-KADIN URETHRASI 4-5 cm uzunluğunda kısa bir yoldur. Pelvis ve perinedeki parçası olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Öne ve aşağıya doğrultuda olup arkasındaki vaginadan septum urethra denilen bir bölme ile ayrılmıştır. Dışarıya vagina vestibül'ündeki bir delikle (ostium urethra externum) açılır. ÜREME ORGANLARI-ORGANA GENİTALİA Erkek üreme organları (Organa genitalia masculina)- Bunlar testis, epididymis, ductusdeferens, vesicula seminalis, prostat ve penis'dir. Testis- Erkek cinsiyet hücrelerini (spermium) ve hormonlarını meydana getiren testis pelvis'in dışında, pubis kemiğinin altında scrotum denilen torbanın içindedir. Sağ ve sol iki tane olup beyaz görünümlü, dışyan ve içyan olmak üzere iki yüzlü ön, arka iki kenara sahip olan testislerin dış yüzü tunica albuginea denilen fibröz bir zarla örtülüdür. Bu zar testis içine doğru birtakım bölmeler (septula testis) gönderir ve testis'i loblara (lobuli testes) ayırır. Her lob tubuli seminiferi contorti denilen sperma kanalcıklarından oluşmuştur. Bu kanalcıklar daha sonra birleşerek düzkanalcıklar haline (tubuli seminiferi recti) geçerler ve testis'in arka kenarında damar, sinir ve kanalcıkların girip çıktığı mediastinum testis denilen yere 12-15 kanalcık halinde uzanırlar. Embriyolojik büyüme devrinde, testisler böbrekler hizasında ve omurganın iki yanındadır. Bu devirde testes'ler yavaş yavaş aşağı inip (descensus testis) kasık kanalı (canalis inguinalis) içinden geçerek karın boşluğundan çıkar ve doğarken normal olarak torbaların içinde bulunurlar. Bazen bir veya ikisi birden kasık kanalı içinde kaldıkları ve doğumdan sonra ilerleyemedikleri görülür. Vücud ısısında fonsiyon göremeyen testislerde gecikilmiş vak'alarda kısırlık oluşur. Epididimis-testisin üst ucunda ve arka kenarında yer alan epididymis virgül şeklindedir ve 3 parçası vardır. Baş (caput), cisim (corpus) ve kuyruk (cauda). Bu organı sperma götüren kanalcıklar (ductuli efferentes testis) oluşturur ve daha sonra ductus deferens'le devam ederler. Ductus deferens- Yarım metre uzunluğundaki bu boru epididymis'in kuyruğundan başlar. Yukarı doğru gidip testis'in üst ucu hizasında funiculus spermaticus içine girer. Funiculus spermeticus içinde plexus pampiniformis, A.testicularis, A.ductus deferentis ve N.genitofemoralis'in genital dalı ile komşudur. Funiculus spermaticus içinde kasık kanalını (canalis inguinalis) geçer ve karın boşluğuna girer. Pelvis içinde öne, aşağı ve içyana doğru gidip ureter'i çaprazlayarak mesaneye ulaşır. Mesanenin arka duvarında yapmış olduğu genişlemeye ampulla ductus deferentis denir ve bundan sonraki bölümü postat'ın tabanında vesicula seminalis'in ductuz excrotorius adını alan kanalının ucuyla birleşip ductus ejaculotorius denilen atıcı kanalı meydana getirir. Funiculus spermaticus-Ductus deferens ile testis damar ve sinirlerini bağ dokusu ve kas ipliklerinden yapılmış kılıfları ile sarılmasından meydana gelmiştir. Vesicula seminalis (meni kesesi)-Sağ ve sol iki tane olarak mesanenin arka yüzünde ductus deferenslerin dışyanında yer almış ve spermiumların hayatiyeti ile ilgili salgısı olan bir bezdir. Ductus excretorius denilen kanalı ductus deferen'le birleşerek ductus ejaculatorius'u meydana getirir. Buda prostat içinden geçen urethra'ya açılır. Prostat(prostate )- Mesanenin altında bir kestane büyüklüğünde bir bezdir. Pubis kemiğine lig.pubo prostatica denilen bağla tespit edilmiştir. Arkada rectum ile komşu olup yanlarda ise M.levator ani'nin ön bölümü ile komşudur. Tubulo-alveolar bezlerden oluşan prostat salgılarının ayrı ayrı urethra'ya dökerler. Glandula bulbourethralis-Nohut büyüklüğünde bu iki bez diyafragma urogenitalisin iki laminası arasında bulunur. Her iki bezde ayrı ayrı birer kanalla salgılarını urethra'ya boşaltırlar. Penis- İdrar'ın dışarı atılmasını sağlayan urethra'yı içinde bulunduran penis aynı zamanda çiftleşme (coitus) organıdır. Pubis'in önünde, uylukların arasında bulunan bu silindirik organ yumuşak olduğu zaman 8-10 cm dir. Katılaşma halinde (ereksiyon hali) 14-16 cm. olur. Bu uzunluk ve çapı kişiye göre az çok değişiklik gösterir. Ön arka iki uç bir gövdesi bulunan penis'in arka ucuna kök de denir ve pubis'e kas ve bağlarla tutunmuştur. Ön ucu konik biçimde bir şişlik gösterir ki glans penis denir. Penis'in üst yüzüne dorsum penis, alt yüzüne facies urethralis denir. Penis'in üstünü pigmentli ince bir deri örter. Bu deri ön uçta glans penis'te yapışık değildir ve kolayca kaydırılabilir. Bu glans penis'i saran deriye sünnet derisi praeputium denir. Penis'in içerisine kan dolarak katılaşmayı sağlayacak ve üst tarafta yanyana yer almış iki silindirik cisim (corpus cavernosum penis) bulunur. Bunların altında corpus spongiosum denilen silindirik cisim, içerisinde urethra'yı içerir ve glans penis buna bağlıdır. Kadın üretim organları-Organa genitalia feminina Bunlar ovarium, tuba uterina, uterus, vagina ve vulva'dar ibarettir. Ayrıca mammae ilave edilir. Yumurtalık (ovarium)-Badem biçiminde çift orgalar olup pelvis boşluğu yan duvarlarına asılıdırlar. Yumurtayı (ovum) yaptıkları gibi kadın genital hormonlarınıda yaparlar. Ovarium'ların bir içyan yüzü birde dışyan yüzü vardır. Ovarium'u yerinde tutan bağlar: 1-Mesovarium-Lig.latum'dan ovarium'un ön kenarına uzanan periton'un yaptığı bir bağdır. 2-Fimbria ovarica-Tuba uterina'nın infundibulum'unda bulunan fimbria'lardan birisi uzundur ve ovarium'a tutunarak bu bağı yapar. 3-Lig.ovarii proprium- Uterus'un köşesini ovarium'a bağlıyan bağdır. 4-Lig.suspensorium ovarii- Ovarium'un üst ucundan karın arka duvarına uzanan ve içerisinde A.ovarica'yı bulunduran bu bağ düz kas ipliklerinide içerir. Uterus borusu (tuba uterina, salpinx) Yumurtalıkların üst uçları ile uterus arasında uzanan bu çift boru pelvis'in yan duvarlarına dayalıdır. 12 cm uzunluğunda olan bu borunun 5 parçası ayırt edilir. 1)Pars uterina tubae, 2)İsthmus tubae, 3)Ampulla tubae, 4)İnfundibulum, 5)Fimbria tuba Tuba uterina döllenmenin (fekondasyon) olduğu yerdir. Yumurtalık tarafındaki deliğin çevresinde sacaksı (fimbria) denen uzantılar vardır. Dölyatağı-Uterus Rektumla mesane arasında kastan yapılı bir organ olan uterus içinde fetusun gelişmesi işini üzerine almıştır. Arkadan öne basık bir armut şeklinde olan uterus ortalama 6 cm uzunluk 4 cm genişlik ve 2.5 cm kalınlık gösterir. Uterusun bir cismi (corpus uteri) , bir boyun (cervix Uteri)olmak üzere iki parçası vardır.iç boşluğuda iki parçaya ayrılır. Cavum uteri üçgen şeklinde boşluk olup üst iki yan köşesine tubauterina açılır. canalis cervicis-Cervix uterinin içinde olan bu boşluk vaginaya bir delikle (ostium uteri) açılır. Uterusun bağları: 1-Lig. latum; Uterusun iki yanından pelvis yan duvarına uzanan iki periton bağıdır. 2-Lig. ovarii proprium; Uterus ile ovarium arasındaki bağdır. 3-Lig. teres; Uterusun iki yanından çıkan bu yuvarlak bağlar canalis inguinalis'i geçerek os pubise giderler. 4-Lig. Uterosacrale;Cervix uterinin arkasından 1. sacral omura uzanan bağdır. Vagina (dölyatağı) Kas ve zardan yapılı 8-10 cm uzunluğunda boru biçiminde bir organdır. Pelvisin içinde, uretranın arkasında, uterusun altında, rektumun önündedir. Önden arkaya, aşağıdan yukarıya uzanan bu organ, çocuğun dışarı çıkış yoludur. Vagina'nın alt ucu ostium vaginae olup, vestibulum vaginae'ye açılır. Bu açılma deliğini hymen denilen kızlık zarı kapatır. Vulva-Pudendum femininum Dış genital organlar olarak adlandırılan vulva bir yarıkla bunun iki yanında görülen deri plikalarından ibarettir.iki uyluk arasında ki bu dıştaki deri kabartılarına labia majora (büyük dudaklar) ve bunlar arasındaki yarığa rima pudendi denir. Yarığın ön ucunda iki dudak birleşir. Pubis kemiğine rastlayan bu kabartıya (mons pubis ) denir. Labia minoralar (küçük dudaklar) ince ve dar deri plikası olup genelde büyük dudaklar tarafından örtülür. Clitoris ; 5-6 cm. uzunluğunda erektil bir organdır ve büyük dudaklar arasında önde ve orta çizgide bulunur. Bulbus vestibuli; 1 cm. uzunluğunda vestibulum vaginanın iki yanında yandan basık erektil bir organdır. Memeler-Mammae Göğüs duvarının önünde 3-6 kaburgalar hizasında çocuğun beslenmesini sağlayan süt denilen salgıyı meydana getiren ikincil üreme organlarıdır. Büyüklük ve şekilleri ırk , şahıs ve yaşa göre değişiklik gösterir. Göğüs duvarına yapışık bir tabanı ve bir dış yüzü vardır. Dış yüzün ortasında sivri bir meme başı (papilla mammae) çevresinde koyu bir halka (areola mammae) vardır. Puberteden sonra hızla gelişen memelerin içinde bulunan bezlere glandulae mammariae denir. Meme bezleri ince bir bağ dokusu ile loblara ayrılmış olup her lobun salgı kanalı ayrı ayrı papilla mammae'ye açılır. Perine-perineum Pelvis boşluğu alt deliğini alttan kapatan kas ve fasciadan yapılmış duvara perine denir. Bu açıklık önde symphisis pubicanın alt kenarı , yanlarda ischio pubis kolları , arkadan os coccygisin tepesi ile sınırlanmıştır. Eşkenar üçgen şeklinde olan bu açıklığın tuber ischiadicum'lardan geçirilen bir çizgi ile ön ve arka üçgen açıklıklara ayrılır. Ön perine denilen ön üçgende 1)Diaphragma pelvis, 2)Diaphragma urogenitalis, 3)Yüzeyel kaslar ve deriden meydana gelmiştir. 1)Diaphragma pelvis-M.levator ani ile M.coccygeus ve bunları üstten ve alttan örten fascia diaphragmatis pelvis superior et inferior denilen bağ dokusu yapar. 2)Diaphragma urogenitalis-M.transversus perinei profundus ve M.sphincter urethra ile bunları üstten ve alttan örten fascia diaphragmatis urogenitalis superior et inferior yapar. Bu katta kadında gl.vestibulares majores, erkekte gl.bulbourethrales adını alan bezler bulunur. 3)Yüzeyel planda ise M.sphincter ani externus, M.transversus perinei superficialis, önde M.bulbo cavernosus, M.ischiocavernosus ve bunları alttan örten fascia perinei superficialis vardır. Fossa ischiorectalis-Arka perinede ve rektum'un iki yanında bulunan bu çukuru yağlı gözeli bir bağ dokusu doldurur. ENDOKRİN ORGANLAR-İÇSALGILI BEZLER Dış salgı kanalı olmıyan fakat hormon denilen salgıyı doğrudan kana veren bez veya organlara endokrin organlar denir. 1-Corpus pineale-Kafada 3. karıncığın arkasında ufak kozalaksı bir bez olup melatonin denilen hormonu yapar. 2-Hypophysis cerebri-Kafatasıboşluğunda beyin tabanında ve infundibulum denilen bir uzantı ile diencephalonun ön altına tutunmuş olan bu organ, os sphenoidale'nin fossa hypophysialis'i içine oturmuştur. 3 lobu vardır. Ön lob (adenohipofiz) bezin büyük bir kısmını oluşturur ve somatotropin, ACTH gibi hormonları yapar. Orta lob (pars intermedia) çok ufak bir kısımdır. Arka lob (nörohipofiz) adiuretin, vasopressin ve oxytocin denilen hormonları yapar. 3-Gl.thyroidea-Boynun ön tarafında H harfi şeklinde organdır.Orta parçası (isthmus) trachea'nın ilk halkalarında, yan lobları larynx'in önyan yüzlerine dayalıdır. Tiroksin denilen hormonu salgılar. 4-Gl.parathyroidea-Tiroid bezinin yan loblarının arkasında darı tanesi büyüklüğünde sağ ve sol çift bezden oluşmuştur. Vücudun kalsiyum ve fosfor metabolizmasını düzenleyen parathormon denilen hormonu yaparlar. 5-Gl.suprarenalis-Böbreklerin üst uçları üzerinde yerleşmiş olan bu bezler önden peritonla örtülü olup karın arka duvarına tutturulmuştur. İki parçaya ayrılırlar. Dıştaki parçaya cortex denir ve cortin denilen hormonları salgılır. İçteki parça medullar kısım olup buda adrenalin ve noradrenalin denilen maddeleri meydana getirir. 6-Thymus-Göğüs boşluğunda trachea'nın önünde olan bu organ çocuklukta aktif olup, puberta'dan sonra yavaş yavaş küçülerek atrofiye olur. Lenfatik yapıda olup immün sistem ile ilgilidir. Ayrıca pankreas,testis, yumurtalıkda hormon yapan hücreler bulunur. SİNİR SİSTEMİ-SYSTEMA NERVOSUM Canlılarda çevreden ve iç alemden gelen uyartıları alan, bu uyartılara karşı merkezi cevapları ilgili organlara taşıyan va organlar arasında bağlantıyı sağlayan sisteme sinir sistemi diyoruz. Bu sistem iki büyük kısma ayrılır: 1-Systema nervosum cerebrospinale 2-Systema nervosum autonomicum 1- Systema nervosum cerebrospinale (serebrospinal sistem) Bu sistem iki kısma ayrılır. a) Systema nervosum centrale-Bu sistem medulla spinalis ve encephalon'dan meydana gelmiştir. b) Systema nervosum periphericum-Bu sistem nervi craniales ile nervi spinales'den meydana gelmiştir. 2- Systema nervosum autonomicum (otonom sinir sistemi) Bu sistem de ikiye ayrılır. a)Pars sympathica b)Pars parasympathica Sempatik ve para sempatik sistemler birbirinin karşıtı (antogonist) fonksiyon görürler. SYSTEMA NERVOSUM CEREBROSPİNALE Serebrospinal sistem irademizle (volonter) çalışan bir sistemdir. a)Systema nervosum centrale MEDULLA SPİNALİS-OMURİLİK Santral sinir sisteminin devamı olan omurilik canalis vertebralis içerisinde birinci boyun omurun'dan(atlas) ikinci bel omuruna kadar uzanan 40-45 cm uzunlukta, 1 cm genişlikte hafifçe önden arkaya basık silindir şeklinde bir kolondur. Üst ucu medulla oblangata ile devam eder. İkisi arasındaki sınır gözle görülebilecek oynatıcı yollara (decussatio pyramidium) ait çaprazlaşma hizasındadır. Omuriliğin alt ucu koni şeklindedir ve conus medullaris adı verilir. Dıştan ön , arka, iki yan yüz olarak 4 yüzlü bir görünüşe sahiptir. Önyüzün tam ortasında görülen yarığa fissura mediana anterior denir. Arka yüzdeki derin olmayan oluğa sulcus medianus posterior denir. Yan yüzlerde yerleşmiş olan oluklardan öndekine sulcus anterolateralis, arkadakine sulcus posterolateralis denir ki buralardan spinal sinirlere ait ön ve yan kökler çıkacaktır. Omuriliğin iç yapısı: Yapılacak bir yatay kesitte ortada H harfine benzeyen gri maddeden (substantia grisea) yapılmış bir kısım görülür. H harfinin uzantılarına ön ve arka boynuzlar denir. Gri madde sinir hücrelerinden beyaz madde sinir ipliklerinden meydana gelmiştir. Sinir hücrelerinin yaptığı gruplara nucleus adı verilir. H harfinin tam ortasında omurilik boyunca uzanan ince bir kanal vardır, buna merkez kanal (canalis centralis) denir. İçinde beyin omurilik sıvısı (liquor cerebrospinalis) bulunur. Beyaz madde myelinli sinir ipliklerinden yapılmıştır. Beyin ve omuriliğin çeşitli bölgelerini birbirine bağlayan demetler halinde yukarı ve aşağıya uzanırlar. Bu demetlere tractus ve fasciculus denir ki, motor veya sensitif (duyurucu) yollara ait olabilirler. Omurilik çevreden gelen uyartıları merkeze yani beyine taşıyıp, oradan gelen cevapları da organlara taşıdığı gibi, merkeze taşımadan içerdiği sinir hücrelerinden gereken cevabı kısa yoldan verdiği olur, buna reflex diyoruz. Reflex herhangi bir uyarana beynin haberi olmadan verilen cevap olarak tanımlanabilir. ENCEPHALON-BEYİN Kafatasını dolduran beyin a) Rhombencephalon (arka beyin), b) Mesencephalen (orta beyin), c)Procencephalon (ön beyin) olmak üzere 3 parçaya ayrılır. A-Rhombencephalon (arka beyin): 1-Medulla oblangata (bulbus), 2Pons, 3-Cerebellum (beyincik), 4-Ventriculus quartus (4.karıncık) dan oluşmuştur. 1- MEDULLA OBLANGATA-BULBUS Omuriliğin üst ucunun kalınlaşmasından meydana gelen bulbus, birinci boyun omuru atlas'dan 3 cm yukarıya clivus'un ortasına kadar uzanır. 2-3 cm genişliğinde olup omurilik gibi dört yüzü vardır. Ön yüzde decussatio pyramidium motor yollara ait bir çaprazlaşma kabartısı vardır. Yan yüzlerde sulcus lateralis anterior'da XII.kafa çifti N.hypoglossus'un görünen başlangıçına ait sinir iplikleri vardır. Sulcus lateralis posterior'da IX N.glossopharyngeus, X N.vagus, XI N.accesorius adını alan kafa çiftlerinin sinir ipliklerinin çıktığı görülür. Arka yüzün alt yarısı omuriliğin arka yüzüne benzer, üst yarısı ise 4.karıncığın tabanını (yarı alt) yapmak üzere genişlemiştir. İç yapısı:Omurilikte olduğu gibi dışta substantia alba, içte substantia grisea'dan yapılmıştır. Burada IX,X,XI,XII kafa çiftlerine ait motor V, VIII, IX, X kafa çiftlerine ait sensitif çekirdekler bulunur. 2-PONS Bulbus'un üstünde , cerebellum ve 4.karıncığın önünde, beyin saplarının (pedinculi cerebrales) altında bulunur. Ortalama 2,5-3,5 cm uzunluğu, 3-4 cm eni vardır Pons'un 4 yüzü vardır Ön yüzün orta çizgi üzerindeki oluğa sulcus basilaris denir ki a.basilaris bu oluk içinde bulunur. Ön yüz ile yan yüzün birleştiği kısımda N.trigeminus'un görünen başlangıçı vardır. Yan yüzler beyincik orta sapları (pedunculus cerebellaris medius) ile uzanır. Arka yüz dördüncü karıncığın (ventriculus quartus) döşemesinin üst yarısını yapar. İç yapısı: Gri madde içte, ak madde dıştadır. Beyin, beyinçik , omurilik arasında giden ve gelen yollara pons bir köprü vazifesi görür. Burada V., VI., VII. kafa çiftlerine ait motor çekirdekler V., VII., VIII. kafa çiftlerine ait sensitif çekirdekler bulunur. 3-CEREBELLUM-BEYİNCİK Pons ve bulbus'un arkasında, beynin altında , occipital kemiğin fossae cerebellaris denilen oyuklarına yerleşmiş olup, 125-150 gr. ağırlığın dadır. İki yarımküre (hemisphaeriae cerebelli) ile bu iki parçayı birleştiren orta parçadan (vermis) meydana gelir. Dış görünüş bakımından üzerinde paralel birtakım oluklar vardır ki bunların bazıları derin olup beyinciği üst, alt ve ön olmak üzere üç yüze ayırırlar. Cerebellum kas tonusunu ve dengeyi idare eder. İç yapısı:Substantia grisea cerebellumun dış yüzünde yani cortex'de, substantia alba içyüzde bulunur. Kesitte ağaç dallarına benzeyen bir görünümü vardır ki buna yaşam ağacı (arbor vitae) denir. Substantia alba içinde de substantia grisea'dan oluşmuş birtakım çekirdekler (nucleus) vardır. 4-VENTRİCULUS QUARTUS-DÖRDÜNCÜ KARINCIK Eşkenar dörtgen şeklinde olan dördüncü karıncık pons, bulbus ve cerebellum arasındaki bir boşluktur. Bu boşluk yukarıda aquaeductus cerebri (sylvius kanalı) denilen kanal ile üçüncü karınçık ile (ventriculus tertius) birleşir. Aşağıda da canalis centralis ile birleşir. Ön duvarına veya döşemesine fossa rhomboidea denir ve bunu alt ve üst iki üçgene ayırabiliriz. Alt üçgeni bulbus'un arka üst yarısı, üst üçgenini pons'un arka alt yarısı yapar. Arka duvarı veya tavanı üstten aşağıya doğru beyincik üst sapları ve bunlar arasında gerilmiş olan velum medullare, orta bölümü beyinciğin ön yüzündeki yarık, alt bölümü lamina tectoria denilen epitelyal zar meydana getirmiştir. Tavanın alt üçgeninde 3 delik vardır: Bunlardan biri alt köşede ortada olup apertura mediana ventriculi quarti (magendi deliği) adı verilir. Diğer ikisi yan köşelerde olup apertura laterales ventriculi quarti (luschka delikleri) adını alırlar. Plexus choroideus'ların yaptığı ve ventriculus'ları dolduran beyin omurilik sıvısı bu üç delik aracılığı ile cavum subarachnoidale'ye geçerler. B)MESENCEPHALON-ORTA BEYİN Beynin en küçük parçası olan mesencephalon, crura cerebri denilen beyin sapları ile corpora quadrigemina denilen dördüz cisimlerden meydana gelmiştir. Dört yüzlü olan mesencephalon içinden geçen ve aquaeductus cerebri denilen kanalla yukarıdaki ventriculus tertius'u aşağıda ventriculus quartus'la birleştirmiştir. İç yapısında bazı önemli çekirdeklerle III.kafa çifti, IV. kafa çiftine ait çekirdekler bulunur. C)PROSENCEPHALON-ÖN BEYİN Encephalon'un bu parçası beyin yarımküreleri (hemispheriae cerebri) ve bunlar arasındaki arabeyinden (diencephalon) oluşmuştur. 1)DİENCEPHALON-ARA BEYİN Beyin yarımkürelirinin arasındaki 3.karıncık denilen boşlukla bunun çevresinde bulunan thalamus, hypothalamus, epiphysis, hypophysis cerebri gibi oluşumlardan meydana gelmiştir. VENTRİCULUS TERTİUS-ÜÇÜNCÜ KARINCIK Canalis centralis'in genişlemesinden meydana gelen 3.karıncık tabanı yukarıda tepesi aşağda dörtgen prizma şeklinde bir boşluktur. Yan duvarlarında üstte thalamus'un içyan yüzü , altta hypothalamic bölge görülür ki ikisi arasındaki oluğa sulcus hypothalamicus denir. Önde bulunan foramen interventriculare denilen sağlı sollu delikler yan karıncıklara (ventriculus laterales) açılırlar. Tavanda tela choroidea ventriculi tertii denilen damar yumağı bulunur. Thalamus , üçüncü karıncığın iki yanında yer almış yandan basık oval bir gri madde çekirdeğidir. Epyphysis, (corpus pineale), corpus callosum'un arka alt tarafında, orta çizgide bulunan küçük iç salgılı bir bezdir. Görevi halen araştırılmaktadır. HYPOTHALAMUS Substantia perforata posterior, corpora mamillare, tuber cinereum, infudibulum, hypophysis cerebri ve chiasma opticum gibi oluşumların bulunduğu bölgenin bütününe hypothalamus denir. HYPOPHYSİS CEREBRİ : (GLANDULA PİTUİTARİA) İç salgılı bir bez olan hipofiz bezi hormonal ve otonom sistemler için çok önemlidir. Ovoid biçimde olup fossa hypophysialis içine yerleşmiştir. Bezin üst ucu diaphragma sellae denilen bir duramater uzantısı ile örtülmüştür. Yapısı: Üç parçası vardır. 1)Ön parça (adenohypophysis), 2) Ara parça (pars intermedia), 3) Arka parça (neurohypophysis). 2) HEMİSPHAERİAE CEREBRİ - BEYİN YARIMKÜRELERİ Kafa boşluğunda yer alan beyin yarım küreleri arasında ortadaki yarığa fissura longitudinalis cerebri denilir .Bu yarığın dibinde beyin yarımkürelerini birbirine bağlayan (corpus callosum) bir ak madde oluşumu bulunmaktadır. Hemispherlerin ortalama ağırlığı 1250-1400 gr. kadardır.Beyin yarım kürelerinin üzerindeki olukların sınırladıkları kıvrıntılı beyin parçalarına gyrus cerebri denir. Herbir beyin yarımküresinin dış , iç ve alt olmak üzere üç yüzü ön ve arka iki ucu vardır. Dışyan yüz: Konveks olan bu yüzde üst kenarın ortaya yakın yerinden başlayıp aşağı doğru uzanan oluğa sulcus centralis denir ki çevresinde yerleşmiş merkezlerden dolayı önemlidir. Burada motor ve duyurucu yollara ait merkezler bulunur. Sulcus centralis lobus frontalisi (ön lob) lobus parietalis'ten ayırır. İç yan yüz: Altta iki beyin yarım küresini birleştiren ak madde oluşumları, üstte yarım kürelerin birbirine bakan serbest parçası olmak üzere iki kısma ayrılır. Üstteki önden arkaya uzanan oluğa sulcus cinguli denir. Üst kenarın orta yerinden aşağı doğru uzanan olukta sulcus centralis'in bu yüzdeki devamıdır. Bu oluğun ön bölümü motor , arka bölümü duyurucu merkezleri bulundurur.Arkada sulcus calcarinus ve temporal lobun buna yakın kısmı görme merkezini ve temporal lobdaki gyrus parahippocampalis'de koku merkezlerini bulundururlar. Arka üst kenardan aşağı uzanan sulcus parietooccipitalis lobus parietalis'i lobus occipitalis'ten ayırır. Altta iki beyin yarım küresini birleştiren ak madde oluşumları şunlardır: 1)Corpus callosum-8 cm uzunluğunda enine sinir ipliklerinden yapılmış olan bu ak madde birleşiği önden arkaya uzanmaktadır.Arka ucuna splenium, orta bölümüne corpus, ön ucuna genu corporis callosi adı verilir. 2)Fornix cerebri-Corpus callosom'un altında, tepesi önde,tabanı arkada, üçgen şeklindedir. Substantia alba'dan yapılmıştır. Fornix cerebrinin ön ucundan uzanan iki uzantıya columna fornicis denir ve corpus mamillare'ye kadar uzanır. 3)Commissura anterior cerebri-Bu ak madde bileşiği corpus callosum'unön ucunun altında, ventriculus tertius'un önünde bulunur. İki lobus temporalis'i birleştiren ince bir kordondur. 4)Septum pellucidum-Corpus callosum ile fornix cerebri arasında iki sinir lamından yapılmış olup yan karıncıkların ön parçalarını birbirinden ayırırlar. 5)Commissura posterior cerebri-bu ak madde bileşiği aquaeductus cerebri'nin üçüncü karıncığa açıldığı yerin üstünde yer almıştır. BEYİN YARIM KÜRELERİNİN İÇ YAPISI Beyin yarım kürelerinin dış yüzünü cortex cerebri denilen substantia grisea'dan oluşmuş bir kabuk örter . Bu kabuk 4-5 mm kalınlıktadır. İç yüzü ise substantia alba'dan oluşmuştur. Substantia alba gri maddeden yapılmış çekirdekler ve ayrıca birer boşluk,yan karıncık(ventriculus lateralis) bulunur. Ventriculus lateralis-(yan karıncık) beyin yarım küreleri içinde orta çizginin iki yanında öne aşağıya bakan basık bir c harfi şeklindedir. Cornu frontalis, cornu temporalis ve cornu occipitalis adını alan üç parçası vardır. Ventriculus lateralis, foramen interventriculare (monro deliği) aracılığı ile ventriculus tertius ile birleşir. Corpus striatum-Üç çekirdekten meydana gelmiştir. İçten dışa doğru sırayla 1)Nucleus caudatus (kuyruklu çekirdek) 2) Nucleus lentiformis 3) Claustrum'dur. Substantia alba santral çekirdekler denilen corpus striatum çevresinde bulundukları yere göre şu adları alırlar:1)Capsula internaThalamus, nucleus caudatus ile dış yanda nucleus lentiformis arasında kalan ak madde parçası . 2)Capsula externa-Nucleus lentiformis ile nucleus claustrum arasında kalan ak madde parçası. Procencephalonun damarlarıA. Carotis interna ve A.Vertebralis beyni kanlandırır. A.Carotis internanın uç dalları a.cerebri anterior, a. cerebri media, ile a. vertebralislerin birleşerek meydana getirdikleri A.basilaris'in uç dalları olan a. cerebralis posterior ile önde a. cerebralis anteriorları birleştiren a. comminicans anterior, arkada a.cerebralis posteriorları birleştiren a. comminicans posterior bir arter çemberi meydana getirirler. Circulus arteriosus cerebri denilen bu arter •emberinden çıkan dallar beyinde dağılırlar. Venler-Cortex'ten gelen venler sinus sagittalis superior, sinus sagittalis inferiorla sinus cavernosus ve sinus transversusa giderler. Merkezden gelenler ise V. cerebri magna denilen büyük beyin veninde toplandıktan sonra sinus rectus'a dökülürler. Daha sonra sinus sigmoideus vasıtasıyla vena jugularis interna'ya dökülürler. MENİNGES-MENİNKSLER Encephalon ve medulla spinalis'i meninges denilen beyin zarları sarmıştır.Bunlar dıştan içe doğru 1)Dura mater, 2)Arachnoid, 3)Pia mater'dir. Arachnoidea ile pia materin ikisine birden leptomeninges adı da verilir. Bu iki zar arasındaki boşluk cavum subarachnoidale adını alır. Duramaterin iç yüzü ile arachnoid arasında kalan boşluğa da cavum subdurale denir. Duramater-Kalın, fibröz bir zar olan duramater'in iki yaprağı vardır ki dıştaki yaprak kafa kemiklerine sıkıca tutunmuştur. Kafa kemiklerindeki oluklarda dış ve iç yaprak arasında duramater sinusları oluşaçaktır. Duramater'in iç yüzünden çıkan bazı uzantılar beyin parçaları arasına sokulurlar. Bunlar 1)Falx cerebri, 2)Tentorium cerebelli, 3)Falx cerebelli, 4)Diaphragma sellae'dir. 1)Falx cerebri-İki beyin yarımküresi arasına uzanmış orak şeklindeki duramater uzantısıdır. Bunun serbest olan alt kenarı boyunca sinus sagittalis inferior bulunur. 2)Tentorium cerebelli-Enine bir duramater uzantısı olup beyin ile beyinciği birbirinden ayırır. Arkada sulcus transversus'ların kenarlarına, yanda pyramid'in üst kenarına tutunur. Ön kenarı serbesttir. Üst yüzüne tutunan falx cerebri ile sinus rectus'u oluşturur. 3)Falx cerebelli-İki beyincik yarımküresi arasına sokulmuş üçgen şeklindeki duramater uzantısıdır. Tabanı yukarıda tentorium cerebelli'ye tepesi aşağıda foramen magnum'a yakın tutunur. 4)Diaphragma sella-Sella turcica üzerinde, fossa hypophysis'i üstten kapatan bu duramater uzantısı, processus anterior ve posterior'lara tutunur. Diaphragma sella'nın ortasında hypophysis'in sapının (infundibulum) geçmesine mahsus bir delik vardır. Arachnoidea-Örümcek ağı görünümünde olan bu zar pia mater'in üzerinde yer almıştır.Beynin girintilerinin içine girmeden beyni örter. Pia mater ile arasında bulunan cavum subarachnoidale'yi liquor cerebrospinalis denilen sıvı doldurur. Bu boşluğun genişlemiş yerlerine cisterna denir ki en önemlisi cisterna cerebellomedullaris olup bulbus'la cerebellum arasındadır. Piamater- Bu ince zar beynin bütün girinti ve çıkıntılarını aralıksız örter. Damardan zengin olan bu zar plexus chorioideus denilen damar yumaklarının oluşmasını sağlar. Beyni örten duramater, arachnoidea ve pia mater medulla spinalis'de de aralıksız olarak devam eder. Liquor cerebrospinalis - Cavum subarachnoidale, ventriculus quartus,ventriculus tertius, ventriculus lateralis ve canalis centralis'i dolduran bu sıvı, 100-150 cc kadardır. Ventricuslarda bulunan plexus chorioideuslar tarafından meydana getirilen bu sıvı dördüncü karıncığın arka duvarındaki deliklerden cavum subarachnoidale'ye geçer. b)SYSTEMA NERVOSUM PERİPHERİCUM Bu sistem nervi craniales ve nervi spinales'ten meydana gelmiştir. Nervi craniales-Kafa sinirleri veya kafa çiftleri 12 çift sinirden oluşmuştur. I-N. Olfactorius (koku siniri) - Koku almayı sağlayan bu sinir özel sensitif (duyusal) bir sinirdir. Burnun koku almak için özelleşmiş üst bölümü mukozasından (regio olphactoria) başlar. 20-30 adet sinir ipliği ethmoid kemiğinin lamina cribrosa'sını geçerek kafa boşluğuna girer ve bulbus olphactorius adını alan şişlikte sonlanır. II-N.Opticus (görme siniri)-görme fonksiyonu le ilgili olan bu sinir özel sensitif bir sinirdir. Bu sinir retina'daki multipolar ganglion hücrelerinden başlar, arkaya gider, orbitayı canalis opticus'u geçerek terkeder ve chiasma opticum'a varırlar. Burada bir kısım iplikler çaprazlaşırlar bir kısmı aynı tarafta kalırlar. Daha sonra arkaya doğru giderek corpus geniculatum laterale ile colliculus superior'daki merkezlerde sonlanırlar. Buradan kalkan sinir iplikleri de lobus occipitalis'in iç yan yüzündeki sulcus calcarinus çevresindeki cortex cerebri içinde bulunan görme merkezinde sonlanır. III-N.Oculomotorius (okulomotor sinir)- M.rectus lateralis ve M.obluquus superior hariç diğer göz kaslarını oynatan motor bir sinirdir. Bunun yanında pupulla genişletip daraltan kasların parasympathetic ipliklerini de içerir. Bu sinirin 6 çift başlangıç çekirdeği mesencephalon'da ve aquaeductus mesencephali çevresindeki gri maddede yer almıştır. Bu sinir fissura orbitalis superior'u geçerek orbitaya girerler. IV-N.Trochlearis (troklea siniri)- Göz kaslarından sadece M.obliquus superior'un motor siniridir. Başlangıç çekirdeği Mesencephalonda oculomotor çekirdeklerinin önündedir. Mesencephalon'un arka lüzünden çıkıp çaprazlaşarak öne gelen bu sinir, orbitaya fissura orbitalis superior yoluyla girer. V-N.Trigeminus (Üçüz sinir)- Sensitif ve motor ipliklerden yapılmıştır. Üç dalı vardır: 1-N.Ophtalmicus- Ganglion trigeminale'den en üst içyanda ayrılan bu sinir sensitiftir. Fissura orbitalis superior'dan geçerek orbitaya girer. Girmeden önce verdiği nasociliar, frontal ve lacrimal dalların hepsi orbitaya girerler. Bu dallar göz kapakları derisi, conjunctiva, alın derisi, burun boşlukları, burun sırtı derisinin hissini sağlarlar. Lacrimal dal ise gözyaşı bezine ganglion pterygopalatina'dan gelen parasympathetic ipliklerin götürülmesine yardımcı olur. 2)N.Maxillaris-Ganglion trigeminale'nin ön dış kenarından çıkan ve yalnız sensitif iplikler taşıyan bu dal foramen rotundum'u geçerek fossa pterygopalatina'ya girer. Burada verdiği dallar üst çene dişleri ve gingivaları, damak, burun boşluğu, üst dudak derisi, burun kanadı, alt göz kapakları derisini, maxiller sinus mukozasını innerve eder. 3)N.Mandibularis- Motor ve sensitif ipliklerden yapılı olan bu dal ganglion trigeminale'nin ön dış kenarının arka kısmından çıkar. Foramen ovale'yi geçip fossa infratemporalis'e gelir.Çiğneme keslarının motor siniridir.Alt azı dişleri ve gingivası duyusunu duramater'in duyusunu parotis bezinin duyusunu yanak mukozası duyusunu sağlayan ve şakak derisine, dile giden bu sinir aynı zamanda N.Facialis'in parasympathetic ipliklerinin submandibuler ve sublingual bezlere ulaşmasına da yardım eder. VI-N.Abducens(abducens siniri)- Göz kaslarından yalnız M.rectus lateralis'in motor siniridir. Çekirdeği pons'ta olup göze fissura orbitalis superior yolu ile girer. VII-N.Facialis (yüz siniri)- Motor, sensitif(tad duyusu iplikleri) ve parasympathetic iplikler taşır. Motor iplikler mimik kaslarda dağılır. Motor ipliklerin başlangıç çekirdeği pons'tadır. Sensitif iplikler(tad duyusu) dilin sulcus terminalis'inin önünde kalan alanın duyusunu sağlar. Parasmypathetic iplikler glandula lacrimalis, glandula submandibularis ve sublingualis'e gider. Başlangıç çekirdeği pons'ta bulunan üst tükrük çekirdeği hücrelerdir. VIII-N.Vestibulocochlearis (işitme ve denge siniri)- Özel sensitif bir sinirdir. İki kısmı vardır: 1)Pars cochlearis (işitme ile ilgili) 2)Pars vestibularis (vücud dengesi ile ilgili) Kafanın dışına çıkmayan tek kranial sinirdir. İki parçasının başlangıçı da iç kulakta bulunan iki sinir ganglionudur. Buradan başlıyan sinir porus acusticus internus'tan çıkarak beyne N.facialis'in hemen dış yanında olarak girer ve pons'taki çekirdeklere giderler. IX-N.Glossopharyngeus (dil-yutak siniri)- Bu sinir motor, sensitif ve parasympathetic iplikler taşır.Bu miks sinir foramen jugulare'yi geçerek kafa boşluğunu terk ettikten sonra pharynx yanı aralığının arka kısmında V.jugularis interna, A.carotis interna ile komşuluk yaparak aşağı doğru gider. Daha sonra içyana doğru ilerleyerek M.stylopharyngeus ile styloglossus arasından geçerek dil köküne gelir. Motor ipliklerin çekirdekleri medulla oblanata içindedirler. Medulla oblangata'nın yan yüzünde bulunan sulcus posterolateralis'den encephalon'u terk ederler.Motor iplikler Pharynx kaslarından M.stylopharyngeus'a giderler ve Plx.Pharyngeus'un oluşmasına yardım ederler. Sensitif ipliklerinin çekirdekleri ganglion superius'da bulunur. Bu ganglion foramen jugulare'nin içindedir. Sensitif iplikleri dilin sulcus terminalis arkasında kalan kısmına, pharynx'in arka ve yan duvarları mukozasına,cavum tympani mukozasına gider.Tad duyusu iplikleri sulcus terminalis'in arkasında kalan dil bölümünü innerve edeçeklerdir. Parasympathetic iplikleri ise medulla oblangata'da bulunan alt tükrük merkezi çekirdeklerinden başlar. Ganglion oticum'agiden bu iplikler ise buradanN.auriculotemporalis'e atlıyarak bu sinir yolu ile Gl.parotis'e giderler. X-Vagus, Bu sinir motor, sensitif ve parasympathetic ipliklerden yapılmıştır. Bu sinir de foramen jugulare'yi geçerek kafa boşluğunu terk eder. Boyunda, boyun damar-sinir paketini A.carotis communis veV.jugularis interna ile birlikte yaparlar. Eosaphagus'uçok yakından takip ederek aşağı karın boşluğuna gider. Motor ipliklerin çekirdekleri medulla oblangata'dadır. sulcus lateralis posterior'da görünen başlangıçları vardır. Yumuşak damak kaslarına,pharynx kaslarına, larynx kaslarına giderler.Sensitif ipliklerinin başlangıçı ise foramen jugulare'nin hemen altında bulunan ganglion superius ve ganglion inferius'ta bulunan hücrelerdir. Genel olarak pharynx ve larynx mukozası, yemek borusu, mide, bağırsak ve dış kulak yolunda dağılırlar. Parasympathetic ipliklerin başlangıç çekirdekleri medulla oblangata içindedir. Buradan başlıyan parasympathetic iplikler göğüs ve karın boşluğundaki iç organlara giderek dağılır. Bu organların fonksiyon siniridir. Bunlara Viseromotor iplikler de denir. XI-N.Accessorius Sadece motor ipliklerden oluşan bu sinir M.sternocleidomastoideus ile M.trapezius'a motor dallar verir. Motor çekirdekleri medulla oblangata ve medulla spinalis'in üst kısımlarında bulunur. Önce foramen magnum'dan kafa içine giren iplikler foramen jugulare yoluyla kafayı terkederler. XII-N.Hypoglossus (dilaltı siniri)-Bu sinir sadece motor ipliklerden oluşmuştur. Dil kaslarına ve hyoid altı kaslarına motor dallar verir. Motor çekirdekleri medulla oblangatadadır.Encephalon'u sulcus lateralis anterior'dan terkeden ipliklerden oluşan bu sinir canalis N.hypoglossi'den kafa boşluğunu terkeder. Pharynx'in arkasında ve sonra yanında olarak aşağıya inip dile gider. NERVİ SPİNALES Medulla spinalis'in sulcus lateralis anterior'undan çıkan ön kökleri ile sulcus lateralis posterior'undan çıkan arka kökleri foramina intervertebralia hizasında birleşerek spinal sinirleri oluştururlar. Ön kökler motor, arka kökler ise sensitif ipliklerden oluşmuştur. Arka kök üzerinde bulunan ganglion'a, ganglion spinale denir. Nervi spinales 31 çifttir.Yukarıdan aşağıya doğru 8 çift cervical, 12 çift thoracal, 5 çift lumbal, 5 çift sacral, son 1 çift nervus coccygeus adını alır. Motor , sensitif, sympathic iplikler taşıyan spinal sinirler, foramina intervertebralia'yı geçer geçmez ön ve arka olmak üzere 4 dala ayrılırlar. Arka dallar gövdenin arka kısmının derisine sensitif, kaslarına motor dallar vererek sonlanırlar.Ön dallar miks sinir olupbirbirleriyle birleşerek sinir plexuslarını yaparlar. Bunlar: 1)Plexus cervicalis, 2)Plexus brachialis, 3)Plexus lumbalis, 4)Plexus sacralis. 5)Plexus pudendalis, 6)Plexus coccygeus'dur. Thoracal spinal sinirlerin ön dalları birleşmezler ve plexus yapmazlar. Herbir intercostal aralıkta bir tane olmak üzere 12 çift nervi intercostales'i oluştururlar. Plexus cervicalis'in bir dalı hyoid altı kaslara gider, diğer dalı diyafragmanın motor siniri olup N.phrenicus adını alır. Plexus brachialis (kol sinir ağı) göğüs ve üst tarafların siniri olup kollara giden dalları verirler, AUTONOM SİSTEM İrademiz dışında çalışan bu sistem ikiye ayrılır: a) Pars sympathica b) Pars parasymphatica Bu sistemler birbirinin karşıtı (antagonist) olarak fonksiyon görürler. a) Pars sympathica -Bu sistem 1) Central 2)Peripher olmak üzere iki kısma ayrılır. Central kısım hypothalamus, medulla oblangatada ve hatta cortex içinde bulunmaktadır. Bundan başka medulla spinalis içindede bulunurlar. Periferik parçası ise omurganın iki yanında sıralanmış kafa tabanında os cocygis'e kadar uzanan 20-25 çift gangliondan oluşur. Birbirleriyle iplikler vasıtası ile birleşen bu ganglion zincirine truncus symphaticus denir. b) Pars parasympathica- Bu sistemin de bir central, bir de periferik kısmı vardır. Central kısma ait merkezler beyin ve medulla spinalis'te bulunurlar. Beyinde bulunan merkezler şunlardır: Gözbebeği çekirdeği, gözyaşı çekirdeği, üst tükrük çekirdeği, alt tükrük çekirdeği, vagusun parasympathic çekirdeği. Periferik kısmı ise bu parasympathic iplikleri içinde taşıyan bazı kafa çifti sinirleri ve baş, boyun, karın ve pelvis içindeki iç organlara yakın yer almış ganglionlar ve aralarındaki plexuslar oluşturur.Bu ganglionlar aynı zamanda sympathic kısma da aittir. Başta autonom sisteme ait 4 ganglion bulunur: 1) ganglion ciliare, 2) ganglion pterygopalatinum, 3) ganglion oticum, 4) ganglion submandibulare ve sublinguale DUYU ORGANLARI-ORGANA SENSUUM Organizmanın dışarıdan gelen uyartıları almak üzere farklılaşmış ve özel fonksiyon gören organlarına duyu organları denir. Bunlar: 1) Tad alma organı (organum gustus) 2) Koku alma organı (organum olfactus) 3) Görme organı (organum visus) 4) İşitme ve denge organı (organum vestibulocchlea) 5) Kokunum organı (organum tactus) dur. Bunlara 5 duyu organı denir. Tad alma organı dil olup daha önce görüldü.Koku alma organı burun olup kendi bahsinde ve1.kafa çifti sinirinde etraflıca anlatıldı. Görme organı gözdür. GÖZ Gözü, göz küresi (bulbus oculi) ve ona yardımcı olan oluşumlar (gözyaşı organı, göz kapakları ve göz kasları) olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Göz küresi-Bulbus oculi Orbita içine yerleşmiş küre şeklinde olan bulbus oculi'nin üç katı vardır. 1)Tunica fibrosa bulbi (gözün fibros katı): Dışta bulunan bu kat kalın ve sağlamdır. Bunun 1/6 bölümü saydam olup öne doğru çıkıntılıdır. Buna cornea denir. 5/6 arka kısmı beyaz görünümlü olup sclera denir. Sclera'yı dıştan vagina bulbi denilen bir zar çavreler. İkisi arasında bir aralık vardır. Vagina bulbi'nin cornea önündeki parçası conjunctiva'dır. 2)Tunica vasculosa bulbi (gözün damar katı): Bu tabakanın ön parçasına iris denir. Dikey durumda ortası açık, halka şeklinde olan iris gözün fibröz katının iç yüzüne tutunur. Ortadaki deliğe göz bebeği (pupilla) denir. Göze gelen ışık şiddetine göre autonom olarak daralıp genişler. İrisin önyüzü pigment hücreleri içerir ve açık maviden siyaha kadar değişik renklerde olabilir. Pupilla'nın açılıp kapanmasını çevresinde yerleşmiş bulunan M.sphincter pupillae ile M.dilatator pupillae denilen düz kaslar sağlar. İris'in arkasında göz merceğinin çevresinde halka şeklindeki kısım corpus ciliare'dir. Göz merceğinin (lens) çevresindeki serbest kenarının üzerindeki küçük çıkıntılara processus ciliares denir. Bunlardan göz merceğine uzanan iplikler ligamentum suspensorium lentis olup merceğin uyum yapmasını sağlarlar. Corpus ciliare yapı itibariyle M.ciliaris denilen düz kaslardan ve damar ağı ve bağ dokusundan yapılmıştır. Tunica vasculosa'nın arkaya doğru devam eden parçasına chorioidea denir. 3)Tunica interna bulbi-retina-(gözün sinir katı): Bu kat pupilla'dan N.opticus'un çıkış yerine kadar uzanır. İki kat gösterir. Dışta stratum pigmenti, içte stratum cerebrale (nervosa). Retina içyüzünde makroskopik olarak iki oluşum içerir. N.opticus'un göz küresine girdiği ve retinaya giren ve çıkan damarların bulunduğu yere discus N.opticus denir. Burası görme fonksiyonu ile ilgili olmadıından kör bir noktadır. İkinci oluşum macula'dır. Sarı nokta da denilen ve 2 mm çapında bir nokta olan macula discus N.opticus'un 3-4 mm dışyanında olup ortasında ki çukurluk fovea centralis adını alır ve en iyi gören noktadır. Göz kamaraları-İrisin önyüzü ile cornea'nın arka yüzü arasında kalan boşluğu camera anterior bulbi denir. İris'in arka yüzü ile lens'in önyüzü arasında kalan boşluk cameraposterior bulbi olup pupilla aracılığı ile ön camera ile birleşir. Ön ve arka kamerayı humor aquosus denilen bir sıvı doldurur. Gözyaşı organı -Apparatus lacrimalis Gözyaşı organı, gözyaşı bezi, gözyaşı kanalcıkları, gözyaşı kesesi ve gözyaşı burun kanalından oluşur. Gözyaşı bezi (glandulae lacrimalis)- Orbita'nın üst dışyan duvarında kemikte aynı addaki çukur içinde bulunur. Salgısını göz kapaklarının hareketi ile bütün konjunktiva üzerine yayarak buranın kurumasını önler. Daha sonra göz kapaklarının serbest kenarlarının içyan bölümünde toplanan gözyaşı buradaki papilla lacrimalis'lerin üzerinde bulunan gözyaşı deliklerinden gözyaşı kanallarına geçerler. Bunlarda saccus lacrimalis denilen gözyaşı kesesine açılırlar. Bu kesenin alt ucu ductus nasolacrimalis'le (gözyaşı burun kanalı) devam eder. 2 cm uzunluğunda olan bu kanal burunda meatus nasi inferior'a açılır. Gözkapakları (palpebrae)-Orbita'nın tabanını kapatan gözkapakları biri üstte (palpebrae superior) ve biride altta (palpebra inferior) olmak üzere iki tanedir. Dıştan içe doğru deri, deri altı, kas, fibroelastik doku ve konjunktiva'dan yapılmıştır. Deri ince olup kılsızdır. Deri altı dokusu gevşek bağ dokusudur. Kas katını M.orbicularis oculi'nin pars palpebralis'i yapar. Fibroelastik katta gözkapağının esas iskeletini yapacak tarsus adı verilen fibröz yapı vardır. Tarsus'ların ön yüzleri M.orbicularis oculi, arka yüzleri de konjunktiva ile komşudurlar ve içlerinde glandulae tarsales denilen bezler bulunur. Gözkapaklarının serbest kenarlarının üzerinde cilia denilen kirpikler yerleşmiştir. Göz kasları (Musculi bulbi) -Üst gözkapağına ait kası saymazsak 6 kas esas göz küresi kaslarıdır. Bunlarda ikisi eğik (Mm.obliquus superior et inferior) seyrederler , dördüz (M.rectussuperior, M.rectus inferior, M.rectus medialis ve M.rectus lateralis) seyrederler. Bütün bu kaslar arkada olan uçları ile kemiğe ve ön ucları ile de sclera'ya yapışırlar ve göz küresinin hareketini sağlarlar. Bu kasların motor sinirleri III. , IV . ve VI. kafa çifti sinirinden gelir. İŞİTME ve DENGE ORGANI-ORGANUM VESTİBULOCOCHLEARE İşitme ve denge organı kulaktır (auris) ve üç parçaya ayrılır. 1) Dış kulak (auris externa) 2) Orta kulak (auris media) 3) İç kulak (auris interna) Dış kulak-auris externa Kulak kepçesi ve dışkulak yolundan oluşur. Kulak kepçesi (auricula)-Elastik kıkırdaktan yapılmış olup deriyle örtülüdür. Çeşitli şekil ve büyüklükte olan kulak kepçesinin üzerinde birçok girinti ve çıkıntı vardır. Alt ucta bulunan yağ dokusundan yapılmış çıkıntı kulak memesidir (lobulus auricula). Dışkulak yolu (meatus acusticus externus)-Kıkırdak ve kemik olmak üzere iki parçadan yapılmıştır. Dıştaki kıkırdak yol 1,5 cm uzunluğundadır. İçteki kemik yol biraz daha uzundur ve hafifce S harfi şeklinde kıvrımlı olan bu yolun içyüzünü kılıl bir deri örter ve bu deri kulak kirini yapacak bezleri içerir. Orta kulak-auris media Şakak kemiğinin içinde bulunan bu boşluk şu kısımlara ayrılır. Orta kulak boşluğu, mastoid hücreler ve kulak borusudur. Orta kulak boşluğu (cavum tympani) ile dış kulak yolu arasında 1 cm çapında membrana tympani denilen bir zar vardır. Bu zardan başlıyarak içkulağa kadar uzanan boşlukta 3 kulak kemikçiği bulunur. Bunlar malleus (çekiç), incus (örs), stapes (üzengi) kemikleridir. Bu kemikler kulak zarında oluşan titreşimleri iç kulağa aktarırlar. Mastoid hücreler (cellulae mastoideae) çeşitli büyüklükte hava hücreleri olup bir tanesi diğerlerinden büyüktür ve antrum adını alır. Bu boşluklar şakak kemiğinin arka kısmını oluşturan mastoid parçasında bulunurlar ve antrum vasıtasıyla orta kulak boşluğuna açılırlar. Kulak borusu (tuba auditiva) orta kulak boşluğunun ön duvarından nasopharynx'in yan duvarına uzanan kemik ve kıkırdaktan yapılmış bir boru (östaki borusu) dur. Bu boru kulak dışındaki hava ile orta kulaktaki hava basıncının dengelenmesine yardım eder ve dolayısıyle kulak zarının korunmasını sağlar. İçkulak-auris interna İşitme ve denge organlarını içeren içkulak şakak kemiğinin pars petrosası içindedir. İki parçası vardır. 1)Kemik labirent (labyrinthus osseus), 2)Zar labirent (labyrinthus membranaceus) 1) Kemik labirent 3 parçadan oluşur. a) Vestibulum, b) Yarımdaire kanalları (canales semicirculares), c) Koklea (cochlea) a)-Vestibulum labyrinthi orta parçayı yapar içinde utriculus ve sacculus adını alan zar labirentin parçaları vardır. b)-Vestibulum'un arka tarafında birbirine dikey durumda üç tane (ön, arka ve yan) yarım daire şeklinde kanalcıklar vardır. c)-Koklea salyangoz kabuğuna benziyen 2,5 defa dolanan bir kanaldır. 2) Zar labirent, kemik labirentin aynı şeklini muhafaza eden zar labirentin içinde endolympha denilen sıvı bulunur. Kemik labirent'le arasındaki sıvı ise perilympha'dır. Zar labirentin bir kısmı denge, bir kısmı ise işitme fonksiyonu ile ilgilidir. Denge ile ilgili olanlar sacculus, utriculus, ductus semicirculares ile ductus ve saccus endolymphaticus'tur. İşitme ile ilgili olanlar ductus cochlearis ve organum spirale'dir. DOKUNUM ORGANI-ORGANUM TACTUS DERİ; Vücudu dıştan örterek koruyan ve aynı zamanda çevre ile temasını sağlıyan deri, dokunum duyusunun da organıdır. Yapısında bulunan ter bezlerinin salgıları ile vücud ısısını ayarlar, asit-alkali dengesini düzenler. Sinir uclarıyla özel sinir cisimcikleri (receptör) sayesinde dokunum, ısı ve ağrı gibi izlenimlerin alınmasını sağlar. Derinin rengi ırk ve cinse bağlı olarak açık renklerden siyaha kadar değişik renk gösterir. Derinin kalınlığı da her yerde aynı değildir. Göz kapaklarında ince, avuç içi ve ayak tabanında kalındır. Avuç içi ve ayak tabanındaki deride bilhassa parmaklarda ince oluklar ile bunların sınırladığı küçük kabartılar görülür. Bunların her şahıs için özel bir karekteri olup adli tıp'ta şahısların hüviyet tesbitinde kullanılır. Deri dıştan içe doğru 3 tabakadan yapılmıştır. 1)Epidermis, 2)Corium, 3)Tela subcutanea. 1)Epidermis-Çok katlı epitelden yapılmış olup yüzeyinde boynuzlaşmış yassı epitel katı (stratum corneum), altında derinin yenilenmesini sağlıyın kat (stratum germinativum) bulunur. 2)Corium-Kalın olan bu kat elastik ve kollagen lifler içerir.Epidermis'e yakın olan kısmı ince olup epidermis'e bir takım uzantılar (papillae) gönderir. Böylece girintili çıkıntılı bir görünüm kazanır ve bundan dolayı bu kısma stratum papillare denilir. Altındaki kalın bağ dokusu ile kan, lenf damarları, kıl kökleri, ter bezleri içeren kısma stratum reticulare denir. 3)Tela Subcutanea (subcutis)- Gevşek bağ dokusundan yapılmış olan bu katta çok miktarda yağ dokusu bulunur. Derinin oluşumları: 1) Deri bezleri, 2)Tırnaklar, 3)Kıllardır 1) Deri bezleri(glandulae cutis)- Bunlar a) Ter bezleri(glandulae sudoferiae,b) Yağ bezleri (glandulae sabacease), c) Süt bezleri (glandulae mammariae) 2)Tırnaklar (ungues)-Yassı, yarısaydam, boynuzsu sert plaklardır. Kökü gövdesi ve serbest kenarı bulunur. Tırnağın yapışık olan içyüzünün oturduğu kısma tırnak yatağı (lectulus unguis) denir. 3) Kıllar (pili)- Boynuzlaşmış ve birbirine kaynamış epitel hücrelerinden yapılmışlardır. Bir kılın (pilus) bir kök bir sap kısmı bulunur. Kalın olan kökü kıl follikülü adını alır. Kıl köküne düz kas iplikleri (M.arrector pili) tutunur.Bu kasın kasılmasıyla kıllar dik bir hal alır.
© Copyright 2024 Paperzz