Özet Anatomi Kitabı

ANATOMİ
İÇİNDEKİLER
1-GİRİŞ.........................................
2-HAREKET SİSTEMİ
A)KEMİKLER.....................
B)KASLAR........................
C)EKLEMLER.....................
3-SİNDİRİM SİSTEMİ...................
4-SOLUNUM SİSTEMİ....................
5-DOLAŞIM SİSTEMİ.....................
6-UROGENİTAL SİSTEM...............
7-ENDOKRİN ORGANLAR.............
8-SİNİR SİSTEMİ.........................
9-DUYU ORGANLARI....................
GİRİŞ
Anatomi insan vücudunun normal yapısını ve bunu oluşturan çeşitli
organları ve bunlar arasındaki ilişkiyi inceleyen bir bilim dalıdır.
Normal yapı nedir denildiği vakit normal olarak kabul ettiğimiz bir
ölçünün bilinmesi lazımdır fakat en küçük topluluklarda bile fertlerin
birbirlerinden çok farklı oldukları görülmektedir. Bütün dünyayı
düşündüğümüz zaman bu farkların nekadar çok olduğunun görmek
teyiz. Anatomistlere normal yapının ne ve nasıl olduğunu belirtmek
gibi zor bir görev düşmektedir. Toplum ve fertler arasında
gördüğümüz en önemli farklar cinsiyet farkı, yaş ve ırk farklarıdır.
Cinsiyet farkı;Canlıların çoğu erkek ve dişi olmak üzere 2 cinse
ayrılırlar.
Yaş farkı; İnsan vücudu ve çeşitli organlar arasındaki nisbi büyüklük
ve yapı bakımından görülen bu farkların en önemlileride yaş
farklarıyla ilgilidir. Yeni doğmuş coçuklarda karaçiğer bütün karın
boşluğunun 2/3 nü kapsarken yetişkinlerde bu oran takriben 1/8 e
kadar düşer.
Irk farkı; İnsanlar ait oldukları ırk'larla ilgili olarak çeşitli farklar
görülmektedir.
Anatomi tarihi tarih öncesine uzanmaktadır. Bilgilerimize göre
İbraniler insan vücudunu inceleyen ilk toplumdu. Yanlız birkaç kemik,
tendon ve damarlardan oluşmuş bilgiye sahip oldukları sanılmaktadır.
Hippocrates (M.Ö. 460-370) İnsan kadavrasında ilk diseksiyonu
yapan bilim adamı olarak bilinen Hippokrat en iyi düzeyde yürüttüğü
hasta-hekim, hekim-hekim ve hekim-toplum ilişkilerini özetlediği
Hekimlik Andı bugün bile güncelliğini sürdürmektedir. (Primum nihil
nocere-önce zarar verme) sözü ünlü olmuştur.
Aristotle (M.Ö. 384-322)"Anatome" kelimesini kullanan ilk bilim
adamıdır.
Herophilus (M.Ö. 375-280)Aleksandrae mektebinde ilk hakiki
disseksiyonu gerçekleştiren bilim adamıdır.
Galen (A.D.131-201); Maymunda disseksiyon yapmayı gerçekleştiren
bilim adamıdır.
(A.D.= Anno Domini Milattan sonra manasına gelen latince
kelimeler).
Daha sonra Anatomik araştırmalar Dini inançlar yüzünden hemen
hemen 12 asır boyunca yasaklandı. Nihayet M.S.13 yüzyılda
Mondino (1275-1321) Papa 8.Benifacio'nun müsadesiyle 2 insan
kadavrasında disseksiyon yaptı. Şu sözü ünlüdür "Et non credat
aliquis per solam vivam vocem aut scripturam hanc disciplinam
habere posse quina hinc requisitur visus et tactus-Öğrenmek için
dinlemek ve okumak yetmez, görmek ve işlemek'te gereklidir"
Anatomi bilim dalına çizimleriyle hizmet etmiş kişi olarakta Leonardo
da Vinci (1452-1519) yi görmekteyiz.
Modern Anatomi öğrenimi Andreas Vesalius'la (1514-1564)başlar.
İtalya'nın Pedua Üniversitesinde Anatomi Professörü olan
Vesalius'un "De Humani Corporis Fabrica" eseri çok ünlüdür.
Henry Gray 1859 yılında o zamana kadar birikim yapmış Anatomi
bilgisini kitabında toplamış (Gray's Anatomy)böylece yeni baskıları
klasik kitaplar arasında yerini almıştır.
Yurdumuzda Anatomi;
1-Medrese Dönemi (1205-1816); Kayseride Gevher Nesibe Sultan
Hastanesi ve Giyasüddin Tıp Mektebi görülmektedir.Buralarda İbni
Sina (M.S.980-1037) gibi üstadların eserleri okutuluyordu.
2-Şanizade Dönemi (1816-1827); Şanizade Mehmet Ataullah efendi
yazdığı Teşrih (Anatomi) 1816 kitabının fazla etkisi olmamıştır.
3-Tıphane ve Cerrahhane-i Amire Dönemi (1827-1839);
Şehzadebaşında Tulumbacı konağında açılmış tır. Öğretim
fransızca'dır. Kadavra öğrenime girmemiştir. Model planş ve resimler
kullanılmaktadır. Bu dönemde kişi olarak Osman Saib Efendiyi
görmekteyiz.
4-Tıbbiye-i Adliye-i Şahane Dönemi (1839-bugün) ll.Mahmut
döneminde okul Galatasaray Lisesine taşındı. Dr.Bernard Viyana'dan
getirtildi ve Türkiye de ilk kadavrada disseksiyon Abdülmecit'in izniyle
Dr.Bernard ve yardımcısı Dr.Spitzer tarafından yapıldı 1841. Daha
sonra şu Anatomistleri sırasıyla görüyoruz. Palelog efendi, Davut
Efendi, Callias Efendi, Aristidi Bey, Mazhar Paşa(1845-1920); Teşrih
Atlası,İlmi Teşrih Tevsifi ve Usul-u Teşrih gibi eserleri vardır.
Anatomi terimi eski Yunanca Anatome kelimesinden orijinini alır.
Anatomi'nin kelime manası açmak, kesmektir. Şimdi bu manada
Disseksiyon kelimesini kullanmaktayız. Bugün Anatomi bir bilim
dalının adı olup insan vucudunun genel yapısını, bu yapıyı oluşturan
organların şekil, pozisyon münasebetlerini incelemek anlamına
gelmektedir.
Bilim ve tekniğin gelişmesi ile Anatomi bilim dalı birçok bölümlere
ayrılmıştır:
l-Makroskopik Anatomi (Gross Anatomi) Organizmayı çıplak gözle
inceleyip anlatan bilim dalıdır. Bu incelemelerimizde de değişik
metodlar kullanabiliriz.
a)Topoğrafik Anatomi (Regional Anatomi): Çeşitli bölgeleri
yüzeyden derine doğru kat kat inceleyip anlatır.
b)Sistematik Anatomi, aynı fonksiyonu gören organ ve dokuların
meydana getirdiği sistemleri sırasıyla ayrı ayrı inceler.
2-Mikroskopik Anatomi, (Histoloji): Organizmayı meydana getiren
oluşumları bir mikroskop yardımıyla inceleyip anlatan bilim dalıdır.
3-Fonksiyonel Anatomi: Vücud'daki organları fonksiyonları ile
birlikte anlatan bilim dalıdır.
4-Developmental Anatomi: Yumurtanın (ovum) döllenişinden itibaren canlının gelişimini inceleyen bilim dalıdır. Doğuma
kadar olan dönemi inceleyen bölümüne "Embriyoloji" denir.
5-Komparatif anatomi: Çeşitli hayvanlarla insanın yapısını
karşılaştırarak inceleyen bilim dalıdır.
Bu bilim dallarından başka anatomi, öğretim bakımından Cerrahi
Anatomi, Radyolojik Anatomi gibi daha bir takım dallara da ayrılır.
Vücudun kısımlarını kolayca tarif etmek, bu parçaların birbiriyle olan
ilişkisini tam ve doğru olarak anlatmak için vücudun değişmez,
standart bir biçimdeki pozisyonu kullanılır. Buna anatomik duruş
(anatomik pozisyon) denir. Buna göre ayakta duran, başı dik,
ayakları bitişik, kolları vücudun iki yanında sarkık, avuç içleri açık ve
öne doğru bakan bir insanın durumu esas olarak alınır.
Bundan başka vücudun bir çok parçası vücuttan geçtiği tasarlanan
hayali bir takım düzlem ve eksenlerle ilgili olarak tarif edilirler.
Düzlemler:
1.Planum medianum (orta düzlem): Vücudun ortasında yukarıdan
aşağıya geçen düzlem olup vücudu sağ ve sol eşit iki yarıma böler.
2.Planum sagittale (sagital düzlem): Herhangi yukarıdan aşağı geçen
ve median düzleme paralel olan düzlemdir.
3.Planum frontale veya coronale (frontal veya coronal düzlem):
Median plana dik açılı ve yukarıdan aşağıya geçen ve vücudu önarka olmak üzere bölen düzlemdir.
4.Planum transversale veya horizontale (transversal veya
horizontal düzlem): Enine geçen herhangi bir düzlem olup diğer
düzlemlere dik açıdadır.
İnsan organizmasını oluşturan organların durumunu kolayça tarif
edebilmek için bazı yön terimleri kullanırız.
Anterior ön
posterior: arka
ventral: ön, karın tarafı
dorsal:
arka, sırt tarafı
superior: üst
inferior:
alt
medialis: orta düzleme yakın
lateralis: orta düzlemden uzak, dışyan
dexter:
sağ
sinister: sol
superficialis: yüzeysel, deriye yakın
profundus: derin
internus:
iç
externus: dış
Aşağıdaki yön terimleri daha ziyade kol ve bacaklarda kullanılır.
proximalis:
distalis:
plantaris:
palmaris:
gövdeye yakın
gövdeden uzak
ayak tabanına doğru
avuç içine doğru
Hareket bildiren terimler şunlardır.
flexio:
eğilme, bükülme(iki kemik arasındaki açı küçülür)
extentio:
gerilme (iki kemik arasındaki açı büyür)
abductio:
orta düzlemden uzaklaşma
adductio:
orta düzleme yaklaşma
rotatio:
dönme
HAREKET SİSTEMİ ( SYSTEMA LOCOMOTORİUM )
Vücudu hareket ettiren bu sistem kemikler, kaslar ve eklemlerden
oluşur.
Eklemlerle bağlanan kemiklerin meydana getirdiği çatıya iskelet
diyoruz. Kemik ve eklemler pasif, kaslar ise aktif hareket ederler. Bu
sistem üç bölümde incelenir.
l-Kemik bilim (osteologia)
2-Kas bilim (myologia)
3-Eklem bilim (arthrologia)
KEMİK BİLİM-OSTEOLOGİA
Osteologia, Yunanca osteon (kemik) ve logos (bilim) terimlerinin
birleşmesiyle oluşmuştur. Latince olan Os (kemik) terimi bazı
kemiklerin isminin başına getirilmez. Mandibula, Maxilla gibi. Kemik
yapısının 1/3 kısmı organik, 2/3 kısmı inorganik tuzlardan yapılmıştır.
Organik kısım kemiğe elastiklik verir. İnorganik tuzlar kemiğe sertlik
verir ve rontgen ışınlarını geçirmezler (radiopak).
Kemiğin Fonksiyonları:
l-Vücudun sert iskeletini yaparak yumuşak dokuları korur ve dayanak
vazifesi görürler.
2-Kaslar ve eklemlere yapışma yeri sağlayarak vücud hareketlerine
imkan sağlarlar.
3-İçerdikleri kemik iliği ile kan hücresi yaparlar(hematopoesis).
4-Kalsiyum ve fosfor gibi minerallerin depo yeri olarak vazife görürler.
Kemikler,gösterdikleri değişik dış görünüşleri itibarıyle 4 grup altında
toplanırlar.
l-Uzun kemikler (ossa longa): Ekstremitelerde bulunan bu kemiklerin
boyu enlerinden çok daha fazladır.Humerus, Femur gibi
2-Kısa kemikler (ossa brevis): Bunların enleri,boyları ve yükseklikleri
hemen hemen birbirlerine yakındır. El ve ayakta çok sayıdadırlar.
3-Yassı kemikler (ossa plana): İnce, yassı görünümlü bu kemikler dış
ve iç iki kompakt tabaka ile bunun arasındaki spongios (süngersi)
kemikten yapılmışlardır. Kafatası kemiklerindeki spongios
tabakaya özel olarak (diploe) denir.
4-Düzensiz kemikler (ossa informia): Düzenli bir şekilleri olmıyan
kemiklerdir. Kompakt tabaka tarafından çevrelenmiş spongios
kemikten yapılmışlardır. Os coxae, Os temporale gibi . Bunlardan
başka sesamoid (susamsı) kemik dedi- ğimiz kemikler el ve ayakta
tendon ve eklem kapsülü içinde bulunabilirler.
Kemiklerin makroskopik yapısında iki kısım ayırt edilir:
1-Tıkız doku (substantia corticalis) kemiğin dış kısmını yapan
sağlam kemik dokusudur.
2-Süngersi doku ( substantia spongiosa ) kemiğin iç kısmında yer
alan gözenekli kemik dokusudur.
Uzun kemiklerin gövdelerinin ortasındaki boşluğa cavum medullare
denir.İçindeki kemik iliği (medulla ossium) bulunur. Kemikler periost
denilen sağlam fibröz bir zarla sarılmışlardır. Gelişmekte olan bir
kemiği uç kısımları (epifiz) tamamen kıkırdak yapıdadır. Halbuki
gövdeleri (diafiz) sert, dayanıklı, kompakt yapıdadır. Kemikler zengin
bir damar sistemine sahiptirler. Periosteum zengin damar ağından ve
diğer taraftan kemiklerin besler damarı (arteriae nutricae) ile
beslenirler. Kemiğin kalsifikasyonunun yetersiz kaldığı Raşitizm
hastalığında fazla ağırlık taşıyan baçakların kemiğin
sertleşmemesinden dolayı büküldüğü görülür.
İSKELET SİSTEMİ-SYSTEMA SKELETTİ
İnsan çatısını erişkinde 206 kemik oluşturur. Doğumda kemik sayısı
270 olmasına rağmen yaş ilerledikçe kemiklerin aralarında birleşip
kaynaşmasıyla bu sayı yetişkinde 206 ya inecektir. Yetişkin insan
iskeleti şu parçalardan ibarettir:
1-Baş (caput)
29
2-Omurga (columna vertebralis)
26
3-Göğüs kafesi (thorax)
25
4-Üst taraf kemikleri (membri superior)
64
5-Alt taraf kemikleri (membri inferior)
62
TOPLAM =
206
BAŞ- CAPUT
Baş iskeleti iki kısma ayrılır.
l-Neurocranium(beyin,denge ve işitme organlarına kemik muhafaza
yapan kemikler).
2-Splanchnocranium(yüz iskeletini yapan kemikler) göz,burun ve
ağız boşluklarını çevreleyen kemikler.
KAFA-CRANİUM-NEUROCRANİUM
Cranium, dördü orta çizgi üzerinde, ikisi yanlarda çift olmak üzere
sekiz kemiğin birbiri ile eklem yapmasından meydana gelmiştir. Orta
çizgi üzerindeki tek kemikler, os frontale, os ethmoidale, os
sphenoidale, os occipitale'dir. Yanlarda bulunan çift kemikler, os
parietale, os temporale'dir.
ALIN KEMİĞİ-OS FRONTALE
Kafanın ön kısmını yapan bu kemik aynı zamanda kafa boşluğunun
ön bölümü ile göz çukurunun tavanını yapmaya yardım eder. Biri
dikey (squama frontalis), diğeri yatay (pars orbitanasalis) olmak üzere
iki kısmı vardır.
a)Squama Frontalis: Bu parçanın iki yüzü vardır.
l-Dış yüz(facies externa).
Bu yüzde orta çizginin iki yanında görülen geniş kabartıya tuber
frontale adı verilir. Bu çıkıntıların altında konkavlığı aşağıya bakan
kavis şeklindeki kabartılara kaş kemeri (arcus superciliaris) denir.
Bu kemerlerin arasında orta çizgi üzerindeki hafifçe kabarık düz alana
glabella denir. En altta bulunan ve bu dikey kısım ile pars orbitalis' in
arasındaki sınırı yapan keskin kenara margo supraorbitalis adı
verilir. Bu kenarın orta kısmı os nasale ve maxilla ile eklem yapar.
Margo supraorbitalis üzerinde orta kısma yakın görülen çentik
incisura supraorbitalis'tir. Bazen bu çentik delik halinde de olabilir
ki, o zaman foramen supraorbitalis denir. Bu çentik veya delikten
göz boşluğundan gelen damar ve sinirler geçecektir.
2-İç yüz(facies interna).Konkav olan bu yüzde orta çizgi üzerinde
yukarıdan aşağı doğru uzanan sulcus sagittalis superior denir. Bu
oluğun devamı olan ibik şeklindeki bir çıkıntı (crista frontalis)
bulunur ve bunun da altında kör bir delik (foramen caecum) vardır.
Çocuklarda bu kör delik kafa boşluğunu burun boşluğuna birleştiren
bir kanal halinde olup içinden emisser damarlar (vena emissariae)
geçer.
b)Pars Orbitanasalis: Bu parçanın iki yüzü vardır.
l-Alt yüz: Bu yüzün ortasında konkavlığı arkaya bakan büyük bir
çentik (incisura ethmoidalis) vardır. Bu çentiğin kenarlarındaki
küçük çukurcuklara (foveolae ethmoidalis) adı verilir. Bu çukur
cuklar eklem yapmış baş iskeletinde os ethmoidale'nin aynı addaki
çukurcukları ile birleşerek küçük boşluklar yaparlar. Bunlara ethmoid
hücreler (cellulae ethmoidales) denir. Alt yüzün dış yanlara yakın
bulunan çukurlara gözyaşı bezi çukuru (fossa glandulae lacrimalis )
denir. Alın kemiğinin iç ve dış iki laminası arasında bulunan boşluğa
sinus frontalis denir.
2-Üst yüz.Kafa boşluğuna bakan bu yüz pürtüklü olup kafa tabanının
ön bölümünü yapmağa yardımcı olur.
KALBURSU KEMİK-OS ETHMOİDALE
Tek ve orta çizgide olan bu kemik göz çukuru ve burun boşluklarının
oluşmasına yardımcı olur. Bu kemiğin delikli bir yatay laminası
(lamina cribrosa) , yanlarda asılı kitleleri (labyrinthus ethmoidalis)
ve ortasında aşağıya dikey inen bir laminası (lamina
perpendicularis) vardır.
Kalbursu lamina (lamina cribrosa), os frontale'nin incisura
ethmoidale'sine yerleşen dörtgen şeklindeki bir lamina olup
üzerindeki deliklerden koku sinirleri geçecektir.
Ethmoid labirenti(labyrinthus ethmoidalis) içinde cellulae
ethmoidales denilen boşlukları ve çıkmazları bulunduran bir kübe
benzetilir. Bu kübün, orbitanın oluşmasına yardımcı olacak dış
yüzü(facies orbitalis) düzgün ve ince kemik lamından yapılmıştır.
İçyan yüz (facies nasalis) burun dışyan duvarlarının oluşmasına
yardım eder. Üzerinde boynuzcuk şeklin de kıvrıntılar vardır.
Bunlardan üsttekine concha nasalis superior, alttakine concha
nasalis media denir. Dikey lamina (lamina perpendicularis) burun
boşlukları kemik bölmesi(septum nasi)nin üst kısmına yapar.
TEMEL KEMİK-OS SPHENOİDALE
Kafa tabanında (basis cranii) yer alan bu tek kemiğin küb şeklinde
bir cismi ve bundan yanlara ve aşağıya doğru uzanan üç çift çıkıntısı
vardır. Yan uzantılar büyük kanatlar ala majoris ve küçük kanatlar ala
minoris'dir. Küçük kanatlar göz boşluğu tavanının en arka kısmını
yapar. Küçük kanadın cisme bağlandığı yerde bulunan kanala
canalis opticus adı verilir.
Büyük kanadın üç yüzü vardır. Kafa içine bakan yüzde önden arkaya
üç delik vardır. Foramen rotundum, burdan nervus maxillaris
geçer, foramen ovale, bundan nervus mandibularis geçer,
foramen spinosum, bundan arteria meningea media geçer. Büyük
kanadın ön dış yüzü şakak çukurunun (fossa temporalis)
oluşmasına, ön dörtgen şeklindeki düzgün yüz, orbita yüzü olup
orbitanın dışyan yüzünü yapmaya yardım eder. Cisimden çıkıp
aşağıya doğru uzanan çıkıntı processus pterygoideus adını alır.
Bunun iç ve dış laminaları vardır. Cisme bağlandığı yerde horizontal
bir doğrultuda bulunan kanala canalis pterygoideus denir ki içinden
aynı isimde bir sinir geçer. Processus pterygoideus'un ön yüzündeki
oluğa sulcus pterygopalatinus adı verilir. Cismin içinde sinus
sphenoidalis denilen boşluk vardır. Cismin üst yüzündeki eğer
biçimindeki oluşuma sella turcica denir. Bu eğerin ortasındaki çukura
da fossa hypophysialis adı verilir. Cismin arka yüzü occipital
kemiğin pars basilaris'i ile hayatın ilk yıllarında kıkırdak olan bir
eklem (synchondrosis sphenooccipitalis) ile bağlanmıştır.
ARTKAFA KEMİĞİ-OS OCCİPİTALE
Kafanın arka ve alt bölümünü yapan bu tek kemiğin üç kısmı vardır.
1-Önde pars basilaris,
2-Yanlarda partes laterales, 3-Arkada squama occipitalis. Bu üç
oluşum arasında kalan büyük delik foramen magnum olup kafa
boşluğunu omurga kanalına birleştirir.
l-Pars basilaris'in iki yüzü vardır. Üst yüz düzgün olup clivus adını
alır. Piyeste pons ve medulla oblangata oturur. Alt yüzde görülen
küçük kabartıya tuberculum pharyngea adı verilirki buraya pharynx
tutunacaktır.
2-Partes laterales denilen yan parçaların alt yüzünde bulunan oval
şekilde kabarık eklem yüzlerine condylus occipitalis adı verilir ki
bunlar iskelette ilk omur atlas ile eklem yaparlar. Bu condyl'lerin
tabanında içten dışa doğru seyreden kanala canalis nervi
hypoglossi denir.
3-Squama parçasının konkav olan bir iç ve konveks olan birde dış
yüzü vardır. Dış yüzün en çıkıntılı yerine protuberentia occipitalis
externa denir. Bu yüzde paralel iki enine çizgiye linea nuchae
superior ve linea nuchae inferior adları verilir. Konkav olan iç yüzde
ikisi üstte ikisi altta olmak üzere 4 çukurcuk vardır. Üstteki çukurlara
fossa occipitalis superior(cerebralis), alttakilere fossa occipitalis
inferior(cerebellaris) denir. Bu çukurların tam ortasında bulunan
çıkıntıya protuberentia occipitalis interna adı verilir. Buradan iki
yana uzanan oluklara sulcus sinus transversus denir.
ÇEPER KEMİK-OS PARİETALE
Kafanın üst yan kısmını yapmaya yardım eden dört köşeli, dört
kenarlı çift kemiklerdendir. İç yüzü konkav olup bu yüz üzerinde en alt
köşeden başlayıp yukarı doğru giden oluklara sulci arteriosi denir ki
piyeste içinden A.meningea media'nın dalları bulunur. Dış yüz
konveks olup en tümsek yeri tuber parietale'dir. Bunun altında
açıklığı aşağı bakan birbirine paralel iki çizgi vardır. Üsttekine linea
temporalis superior, alttakine linea temporalis inferior denir.
ŞAKAK KEMİĞİ - OS TEMPORALE
Kafanın üst yan kısmını yapmaya yardım eden dört köşeli, dört
kenarlı çift kemiklerdendir. Bu kemiğin üç parçası vardır.
l-Pars
squamosa, 2-Pars mastoidea, 3-Pars petrosa
1-Pars squamosa şakak kemiğinin üst dış kısmını yapar ve buradan
öne doğru uzanan çıkıntıya processus zygomaticus denir. Os
zygomaticum'un temporal çıkıntısı(processus temporalis) ile eklem
yaparak arcus zygomaticus denen kemeri meydana getirir.
Processus zygomaticus'un başlangıç yerinin alt kısmında mandibula
ile eklem yapacak bir boşluk fossa mandibularis ve onun önünde bir
çıkıntı tuberculum articulare bulunur.
2-Pars mastoidea kemiğin arka ve alt kısmındadır. Dışyan yüzünde
aşağı ve öne doğru uzanmış olan çıkıntıya processus mastoideus
adı verilir. Bunun içyanındaki çentik incisura mastoidea'dır. İçyan
yüz ise konkav ve düzgündür. Bu yüzdeki oluğa sulcus sinus
sigmoideus denir. Genellikle bunun üzerinde bir delik (foramen
mastoideum) vardır.
3-Pars petrosa yatay olarak öne ve içe doğru uzanır. Ön üst ve arka
üst yüzler ile bir de alt yüzü vardır. Arka üst yüzün ortasında iç kulak
yolunun (meatus acusticus internus) ağzı vardır. Alt yüzde aşağıya
uzanan kalemsi çıkıntıya processus stylomastoideus denir. Bunun
hemen arkasındaki delikten (foramen stylomastoideum), nervus
facialis çıkacaktır.
Yine bu yüzün ortasında arteria carotis interna'nın kafa boşluğuna
girmesini sağlayaçak bir delik apertura externa canalis carotici
vardır. Pars petrosa'nın arka ve dışta bulunan tabanı mastoid parça
ile birleşik olup, burda dış kulak yolunun (meatus acusticus externa)
dışarıya açılma deliği vardır. Pars petrosa'nın tepesinde canalis
caroticus'un kafa boşluğuna açılan deliği (apertura interna canalis
carotici) bulunur.
YÜZ KEMİKLERİ - OSSA FACİEİ
Yüz iskeletini meydana getiren bu kemikler l4 tane olup bunlardan
ikisi tek (mandibula, vomer), 6 tanesi çifttir (maxilla, os zygomaticum,
os palatinum, os lacrimale, os nasale, concha nasalis inferior).
MAXİLLA-ÜST ÇENE KEMİĞİ
Çift olan bu kemik, göz boşluğu, ağız boşluğu ve burun boşluğu nun
oluşmasına yardım eder. Küb şeklinde bir cismi ve dört çıkıntısı
vardır. Cisim(corpus maxilla) iç ve dış olmak üzere iki yüz gösterir.
Cisim içinde büyük bir boşluk(sinus maxillaris) bulundurur. Sinus
maxillaris cismin iç yüzüne geniş bir delikle (hiatus maxillaris)
açılır. Maxilla'nın dört çıkıntısından üçü dışyan yüzden, biri içyan
yüzden uzanır.
Elmacık çıkıntısı(processus zygomaticus): Bu çıkıntı nın üç yüzü
vardır. a) Üstteki orbital yüzü göz çukurunun (orbita) alt duvarını
yapar. b)Öne bakan yüze yanak yüzü (facies malaris) denir.
Üzerinde foramen infraorbitale denilen bir delik görülür. c)Arkaya
bakan yüz şakakaltı yüzü(facies infratemporalis) olup buradaki
tümsekliğe tuber maxillae denir. Bu tümseğin üzerinde foramina
alveolaria denilen küçük delikler bulunur ki bu deliklerden dişlere
giden damar ve sinirler geçecektir.
Alın çıkıntısı(processus frontalis): Öne ve yukarıya, frontal kemiğe
doğru uzanır.
Alveol çıkıntısı(processus alveolaris): Aşağı uzanan bu çıkıntıda
dişlerin içine girdiği alveol denilen yuvalar bulunur.
Damak çıkıntısı (processus palatinus): Cismin içyan yüzünde
bulunan bu çıkıntı, eş kemiğin aynı addaki çıkıntısı ile birlikte sert
damağın (palatum durum) 2/3 ön bölümünü oluşturur.
DAMAK KEMİĞİ-OS PALATİNUM
Çift olan bu kemik maxilla'nın arkasında yer almış olup ağız ve burun
boşluğunun oluşmasına yardım eder. Bir dikey (lamina
perpendicularis), birde yatay (lamina horizontalis) olmak üzere iki
laminası vardır. Dikey lamina maxilla'nın arka kenarı ile, os
sphenoidale'nin processus pterygoideus'unun ön yüzü ile eklem
yapar ve bu kemiklerin arasında yukarıdan aşağıya uzanan bir kanal
(canalis pterygopalatinus) meydana gelir. Dikey laminanın üst
kenarında iki çıkıntı (processus orbitalis, processus sphenoidalis)
ile aralarında bir çentik (incisura sphenopalatina) vardır. Processus
orbitalis göz çukuru tabanının en arka parçasıyla, processus
sphenoidalis ise os sphenoidale'nin cismi ile eklem yapar. Yatay
lamina eş kemiğin yatay laminasıyla birlikte sert damağın l/3 arka
bölümünü yapar.
ELMACIK KEMİK-OS ZYGOMATİCUM
Çift olan bu kemik göz boşluğu ve şakak çukurunun meydana
gelmesine yardım eder. Üç yüzü ile üç çıkıntısı vardır. a)Dışyüz veya
yanak yüzü, b)Orbita yüzü, c)Şakak yüzü. Çıkıntılar ise maxilla, os
temporale ve os frontale ile eklem yaparlar.
GÖZYAŞI KEMİĞİ-OS LACRİMALE
Göz boşluğu içyan duvarını ve burun boşluğu dışyan duvarının küçük
bir kısmını yapan bu çift kemik ince ve dörtgen şeklindedir. Kemiğin
göz boşluğuna bakan yüzündeki oluk, canalis nasolacrimalis
denilen kanalın başlangıç kısmının meydana gelmesine yardım eder.
ALT BOYNUZCUK KEMİĞİ - CONCHA NASALİS İNFERİOR
Burun boşluğunun alt dışyan duvarı üzerinde önden arkaya uzanan
ince, kıvrılmış bir yaprak şeklinde çift kemik olup hiatus maxillaris
denilen maxiller sinus'un açılma ağzını daraltmaya yardım eder.
BURUN KEMİĞİ - OS NASALE
Burun kökünde yer almış küçük, düzgün dörtgen şeklinde çift
kemiktir.
SAPAN KEMİK - VOMER
Burun boşluğu bölmesinin arka alt kısmını yapan bu tek kemik
yukarıda ethmoid kemiğin lamina perpendicularis'i ve os
sphenoidale'nin cismi ile, aşağıda maxilla ve os palatinum ile eklem
yapar. Kemiğin arka kenarı ise serbest sonlanır.
ALTÇENE KEMİĞİ - MANDİBULA
Atnalı şeklinde bir cismi ve ona arkada dikey olarak duran iki kol
(ramus mandibula)dan oluşmuş tek bir kemiktir. Cismin üst
çıkıntısına pars alveolaris denir. Alt dişlerin alveolleri bu çıkıntının
içindedir. Cismin ön yüzünde orta çizgi üzerindeki kabartıya
protuberentia mentalis denir. Bu çıkıntının hemen alt iki yanındaki
kabarıklıklara tuberculum mentale denir.Her iki yanda küçük azı
dişlerinin kök uçları hizasında bulunan deliklere foramen mentale
denir. Cismin arka yüzünün orta çizgi hizasında dikensi bir çıkıntı
(spina mentalis) vardır. Bu dikenin biraz dışyanından arkaya doğru
uzanan çizgiye linea mylohyoidea denir. Bu çizginin ön üst
bölümünde görülen çukurcuğa fovea sublingualis, arka alt
bölümünde görülen çukurcuğa fovea submandibularis denir ki aynı
addaki tükrük bezleri bu kemik oyuklarına oturacaktır. Ramus
mandibula'nın dış yüzündeki pürtüklü sahaya tuberositas
masseterica , iç taraftaki pürtüklü sahaya da tuberositas
pterygoidea denir. Ramus mandibula yukarı ve hafifce arkaya doğru
uzanır. Ramus'un üst kenarında iki oluşum vardır. Öndeki processus
coronoideus, arkadaki processus condylaris ve ikisinin arasındaki
çentiğe incisura mandibulae denir. Üst kenara yakın iç yüzdeki
deliğe de foramen mandibula adı verilir. Buradan alt çene dişlerine
gidecek damar ve sinirler geçecektir.
DİL KEMİĞİ - OS HYOİDEUM
İskelette kafa ve diğer kemiklerle doğrudan eklem yapmayan,
konkavlığı arkaya bakan U harfi şeklindeki tek kemiktir. Boynun
önünde, dilin altında bulunur. Üç parçası vardır. Cisim, bundan
arkaya doğru uzanan cornu majus ve yukarıya doğru uzanan cornu
minus'tur.
OMURGA - COLUMNA VERTEBRALİS
Çocukta 33-34 vertebranın (omur) üst üste eklem yapması ile
meydana gelen ve gövdenin arkasında orta çizgide bulunan bu uzun
kemik kolonunun iskelette üst ucu caput (baş), orta kısmı costae
(kaburgalar), alt ucu da pelvis (leğen) ile eklem yapar. Yetişkin bir
insanda en alt 4-5 omur kaynaşarak os coccygis denilen bir kemik,
yine bu kemiğin üstündeki 5 omurda kemikleşmek suretiyle os
sacrum denilen tek kemik haline geçer. Böylece yetişkinde omurga 26
ayrı kemikten meydana gelmiştir.
Vertebra cervicales
Vertebra thoracicae
Vertebra lumbales
Os sacrum
Os coccygis
Toplam =
7 tane
12
"
5 "
l
"
l
"
26
"
Columna vertebralis yeni doğanda hemen hemen düz bir sütun
halinde iken zamanla oturma, yürüme ve ayakta durma esnasında
taşıdığı vücud yükü dolayısıyle eğrilikler kazanır. Göğüs omurları, os
sacrum ve os coccygis hizasında omurganın arkaya bakan konveks
bir eğriliği vardır. Göğüsteki bu konveks lik aşırı derecede artar ve
arkaya doğru bir kamburluk olursa buna kifos (kyphosis) denir.
Konvekslik arkaya değil de öne doğru olursa lordos (lordosis) denir.
Konvekslik yana doğru olursa skolyos (skolyosis) denir.
Columna vertebralisin görevi baş, boyun, göğüs ve karın
boşluğundaki iç organların ağırlığını taşıma, onlara destek olmaktır.
Ayrıca columna vertebralis içinde bulunan medulla spinalis'i korur.
Omurların Genel Karekterleri:
Atlas (ilk vertebra) hariç bütün vertebra'ların 6 esas kısmı vardır:
l-Corpus vertebrae (omur cismi). Omurun en geniş silindirik biçimde
kısmı olup alt ve üst iki yüzü vardır.
2-Arcus vertebrae (omur kavsi). Corpus vertebrae'nın arka
yanlarından başlayarak foramen vertebrale'nin yan ve arkasını
yaparak arkada orta çizgide birleşirler.
3-Processus spinosus (diken çıkıntı). Arcus vertebrae'nin arka
ortasından arkaya doğru giden dikensi çıkıntıdır.
4-Processus transversus (enine çıkıntı) Arcus vertebrae'nin iki
yanından yanyana uzanan kemik çıkıntılarıdır.
5-Processus articularis (eklem çıkıntısı). Processus transversus'un
başlangıç yerinde yukarı ve aşağı doğru olmak üzere ikisi üst,ikisi alt
4 çıkıntıdır.
6-Foramen vertebrae (omur deliği). Arcus vertebrae ile corpus
vertebrae arasında kalan yuvarlak veya üçgenimsi deliklerdir. Bütün
omurlardaki delikler üst üste gelerek omurga kanalını(canalis
vertebralis) meydana getirirler.
BOYUN OMURLARI-VERTEBRAE CERVİCALİS
7 tanedirler. Birinci (atlas) ve ikinci (axis) diğerlerinden farklıdır. Bu
omurlar diğerlerine nazaran küçüktürler. Bunların processus
transversuslarında bir delik bulunur. Bu deliklerden (foramen
transversium), a.vertebralis geçerek beyne gider. Bu omurların diken
çıkıntıları genellikle kısa ve çatallanmıştır. Foramen vertebrale
üçgene benzer. Yedinci boyun omurunun diken çıkıntısı uzundur ve
deri üzerinde kolayca bulunabilir. Birinci boyun omuru atlas'ın corpus
vertebrae'sı yoktur. İkinci boyun omuru axis'in corpus vertebrae'sinin
üst yüzünden yukarı uzanan bir çıkıntısı vardır. Buna dens (diş)
denir.
GÖĞÜS OMURLARI-VERTEBRAE THORACİCAE
Bu omurların cisimleri yukarıdan aşağı gittikçe büyürler. Cisimlerinin
yan yüzlerinin arka tarafında yukarıda ve aşağıda olmak üzere iki
eklem yüzü (fovea costalis superior et inferior) bulunur. Processus
transversus'ları bariz olup uçlarının ön yüzlerinde birer eklem yüzü
(fovea costalis transversalis) görülür ki bunlar kaburgalarla eklem
yapacaklardır. Processus spinosus'ları uzun olup arkaya ve aşağı
doğru uzanmıştır.
BEL OMURLARI-VERTEBRAE LUMBALES
Cisimleri çok büyüktür.Processus spinosus dörtgen şeklinde kalın ve
horizontal olarak arkaya doğru uzanır. Foramen vertebrale oval veya
üçgen şeklindedir.
SACRAL OMURLAR - VERTEBRAE SACRALES (OS SACRUM)
5 adet vertebrae sacrales kaynaşarak os sacrum denilen tek kemiği
meydana getirmişlerdir. Bu kemiğin ön ve arka yüzü vardır.
Konkavlığı öne bakar. Ön yüzde görülen 4 çift deliğe foramina
sacraliae pelvina denir. Arka yüzde de bu delikler mevcuttur.Arka
yüzde kemik içinde tabandan tepeye kadar uzanan bir kanal (canalis
sacralis) vardır.
KOKSİKS OMURLARI - VERTEBRAE COCCYGEA (OS
COCCYGİS)
Omurganın sonunda birbirleriyle kaynaşmış 4-5 vertebradan oluşmuş
tek kemiktir. Yukarıda sacrumla eklem yapar.Kemiğin tepesi küt bir
şekilde sonlanır.
GÖĞÜS-THORAX
Göğüs kafesi denen ve göğüs boşluğunu çevreleyen bu kemikler
arkada ortada 12 göğüs omuru, yan ve önde 12 çift kaburga ve önde
tam ortada göğüs kemiğinden (sternum) oluşmuştur. Thorax'ın üst
açıklığını önde sternum yanlarda 1.kaburga, arkada 1.göğüs omuru
sınırlar ve bu açıklık yukarıda boyun ile ilgilidir. Thorax'ın alt açıklığı
arka ortada 12. göğüs omuru, önde sternum'un alt ucu, yanlarda ise 7
den 10' a kadar kıkırdak kaburgaların birleşme- sinden meydana
gelen kaburgalar kemeri (arcus costalis) ile 11.kaburganın serbest
olan ön ucu ve 12. kaburganın alt kenarı ile sınırlanır.
GÖĞÜS KEMİĞİ-STERNUM
Göğüs duvarının ön ortasını yapan bu kemik yassı bir kemik olup
hançer biçimindedir. Bunun üç parçası vardır.1-Manubrium sterni
(sap), 2-Corpus sterni(cisim), 3-Processus xiphoideus (hançersi
çıkıntı).
Manubrium sterni ile corpus sterni'nin birleştikleri yerde
synchondrosis manubriosternalis denilen bir eklem bulunur.
Arkaya doğru geniş açı yapan bu birleşme yerine angulus sterni
denir. Sternum'un her iki kenarında kaburgalarla eklem yapacak 7
tane çentik bulunur. En üstte ise köprücük kemiğinin eklem yapacağı
8.bir çentik vardır. Angulus sterni hizasındaki çentik 2.kaburga ile
eklem yapacaktır. Angulus sterni çizgi şeklinde bir kabarıklık
yaptığından yüzeyden bu kabarıklığı görmek ve dolayısıyle
2.kaburgayı bulmak nisbeten kolaydır.
KABURGALAR-COSTAE
Kaburgalar uzun yay şeklinde yassı kemikler olup sağda ve solda 12
şer tanedir. Hepsi arkada omurga ile eklem yapmıştır. Önde ilk yedi
çifti göğüs kemiğine doğrudan tutunurlar 8.,9.,10.kaburgaların
kıkırdak kısımları birleşerek arcus costalis'i meydana getirirler, bu
da 7.çifte bağlanır. Son iki kaburga serbest sonlanır. Her kaburga bir
kemik(os costale) ve birde kıkırdak (cartilago costalis) kısma
sahiptir. Kemik kaburganın da şu kısımları vardır.
1-Caput costae (kaburga başı)
2-Collum costae(kaburga boynu)
3-Corpus costae(kaburga cismi)
4-Tuberculum costae(kaburga tüberkülü)
Kaburgalar ufak tefek farklarla kendilerine özgü tanıtın özelliklerine
sahiptirler. En kolay tanınan 1.kaburgadır çünkü kısa, geniş ve yassı
olup üst ve alt yüz gösterir.
ÜST TARAF KEMİKLERİ
Bu kemikler omuz kavşağı, kol önkol, el bileği, el tarağı ve el
parmakları kemikleridir.
OMUZ KAVŞAĞI (OMUZ KEMERİ)
Arkada kürek kemiği ile önde köprüçük kemiğinden oluşmuştur.
KÜREK KEMİĞİ-SCAPULA
Üçgen şeklinde yassı kemiktir. Omuzun arkasında kaburgalara
dayanan bu kemiğin ön, arka iki yüzü ve üç köşesi vardır. Dışyan
köşesi üzerinde kol kemiği ile eklem yapmaya yardım edecek bir
çukur bulunur, buna cavitas glenoidalis denir. Arka yüzde bulunan
çıkıntı spina scapulae olup dışyana doğru uzar ve yassılaşır. Bu
yassılaşmış serbest uca da akromiyon (processus acromialis) denir
ki bu da köprüçük kemiği ile eklem yapacaktır. Üst kenarda bir çentik
ile öne doğru uzanan gagamsı çıkıntı(processus coracoideus)
bulunur.
KÖPRÜCÜK KEMİĞİ-CLAVİCULA
Omuzun önünde S harfini andıran bir kemiktir. İki ucu vardır. Yuvarlak
olan ucu sternum ile, yassılaşmış dışyan ucu kürek kemiği ile eklem
yapar.
KOL KEMİĞİ-HUMERUS
Kol(brachium) iskeletini yapan bu uzun kemik yukarıda kürek kemiği,
aşağıda önkol kemikleri ile eklem yapar. Bu kemiğin iki ucu, bir cismi
vardır. Üst uçta caput humeri denilen yarımküre şeklindeki baş omuz
eklemini yapmağa yardım edecektir. Başın dış yanında ve alt
içyanında olmak üzere iki tümsek görülür (tuberculum majus et
minus). Bu iki kabartının arasında yukarıdan aşağı doğru inen
oluğa sulcus intertubercularis denir. Alt uçta bulunan humerus
makarası(trochlea humeri) denen kemik kısmı ulna'nın üst ucu ile
eklem yapar. Humerus başcığı (capitulum humeri) ise radius ile
eklem yapar. Bu iki oluşumun üst iç ve üst dışyanında bulunan
çıkıntılara içyan ve dışyan epikondiller denir. Ortada arkada bulunan
büyük çukurluğa fossa olecranii, öndeki çukurcuğa ise fossa
coronoidea denir.
Humerus'un gövdesinin dışyan yüzünde deltoid kasın yapışmasına
yarayacak pürtüklü bir alan (tuberositas deltoidea) vardır.
DÖNER KEMİK-RADİUS
Önkol (antebrachium) iskeletini yapan iki kemikten dışyan taraftaki
uzun kemiktir. İki ucu, bir cismi vardır. Üst ucu caput radii denilen
bir baş oluşturur. Bunun üst yüzünde bir çukur vardır ki humerus ile
eklem yapaçaktır. Başın kendisi aynı zamanda ulna ile eklem
yaparak dirsek ekleminin oluşmasına yardım edecektir. Alt uç üst
uçtan daha büyüktür ve alt yüzündeki eklem yüzü eklembileği
kemiklerinden os naviculare ve os lunatum'la eklem yapar.
DİRSEK KEMİĞİ-ULNA
Önkol iskeletinin içyanında bulunan bu uzun kemiğin de bir cismi ve
iki uçu vardır. Üst uçta biri arkada olecranon ve bir de önde
processus coronoideus denilen iki çıkıntı ile bunlar arasında büyük
bir çentik vardır. Alt uç ufaktır ve küçük bir başcıkla (caput ulna)
içyana doğru uzanan bir çıkıntı (processus styloideus) gösterir.
ELBİLEĞİ KEMİKLERİ-OSSA CARPİ
Bu kısa kemikler 2 sıra üzerinde dizilmiş 8 kemikten oluşmuştur.Üst
sıradaki dört kemik dışyandan içyana doğru sırasıyla os
scaphoideum (sandal kemik), os lunatum (ay kemik), os
triquetrum (piramit kemik), os pisiforme (nohutsu kemik) dir. Alt
sıradaki dört kemik dışyandan içyana doğru sırasıyla os
trapezium(trapez kemik), os trapezoideum (trapezoid kemik), os
capitatum (başlı kemik), os hamatum (çengel kemik)dir.
ELTARAĞI KEMİKLERİ-OSSA METACARPALİA
Bunlar 5 tane olup os metacarpalia I,II,III,IV,V olmak üzere
adlandırılırlar.
ELPARMAĞI KEMİKLERİ-OSSA DİGİTORİUM MANUS
Bir parmakta üç parmak kemiği (phalanx) bulunur. Yalnız
başparmakta iki tanedir.
ALTTARAF KEMİKLERİ
Bu kemikler leğen kavşağı kemikleri,uyluk, bacak, ayak bileği, ayak
tarağı ve ayak parmağı kemikleridir.
Leğen kavşağı: Bu kemeri sağlı sollu os coxae(kalça kemiği) yapar.
KALÇA KEMİĞİ-OS COXAE
Bu kemik üç ayrı parçadan yapılmıştır.Yukarıda olan kısım leğen
parçası (os ilium) ,aşağı arkadaki kısım oturak kısmı (os ischii) ,ön
aşağıdaki kısım çatı kısmı (os pubis) olarak isimlendirilir.Bu parçalar
arasındaki kıkırdak 20 yaş civarında kemikleşir ve tek kemik os coxae
meydana gelir. Bu üç parçanın birleştiği yerde büyük bir çukur
(acetabulum) görülür ki femoris'in başıyla birlikte kalça eklemini
yapacaktır.Üst kenara crista iliaca denir ve ön uçu (spina iliaca
anterior superior) sivri sonlanır.
Crista iliaca'nın arka uçuna da (spina iliaca posterior superior)
denir.
İskiyon pubis kolu denilen alt kenarın hemen üstünde büyük bir
delik(foramen obturatum) bulunur ki piyeste bu delik zar ve kaslarla
kapanmıştır.
LEĞEN-PELVİS
Pelvis iki yanda ve önde kalça kemikleri(os coxae), arkada os sacrum
ve os coccygis kemiklerinden oluşmuştur. İki bölümü vardır. Üstte
büyük pelvis (pelvis major), altta küçük pelvis (pelvis minor). Pelvis
major os ilium'ların çevrelediği bir boşluk tur.
Pelvis minor'la arasında bulunan açıklığa üst darlık (apertura pelvis
superior) denir.Bu darlığı arka ortada os sacrum'un 5. bel omuru ile
birleştiği yerdeki çıkıntı (promontorium),yanlarda linea terminalis
denilen çizgiler ve önde de pubis'lerin üst kenarı ve iki pubis'in
birleşme yeri olan symphysis pubica'nın üst kenarı sınırlar. Asıl
pelvis denilen pelvis minor'u arkada sacrum ve coccygis, yanlarda os
ilium'un alt kısmı, os ischium'un corpus'u ve os pubis ve önde
symphysis pubis tarafından çevrelenen bu boşluk , ön duvarı alçak
arka duvarı yüksek bir kanal şeklindedir. Pelvisin çıkışını veya alt
darlığını (aperture pelvis minoris inferior) arkada os coccygis'in
tepesi, yanlarda piyeste lig.sacrotuberale ,iskiyon-pubis kolları önde
symphysis pubica'nın alt kenarı sınırlar.
Doğum esnasında doğumun normal seyretmesi açısından bu pelvis
darlıklarının çapları önem kazanır. Alt darlık nisbeten doğum
esnasında biraz genişleyebilir fakat üst darlık için bu genişleme
kısıtlıdır. Çocuğun kafa kemikleri birbiriyle kaynaşmamış olduğu için
kafa çaplarında daralma olabilir ama genede kafanın pelvisten
geçebilmesi için kafa çapları ile pelvis çaplarının birbirine uyması
lazımdır. Bu bakımdan pelvis çaplarının tesbit edilmesi lazımdır.
Bunlardan en önemlisi üst darlığın önden arkaya uzanan
çapıdır(conjugata vera). Ortalama 11 cm. olan bu mesafe
promontorium ile symphysis pubica'nın arka yüzü arasındaki en kısa
mesafedir. 9 cm.den aşağı olan uzunluklarda normal doğum zorlaşır.
Bu çapın ölçülmesi zordur ve hesaplanabilmesi için önce diamater
diagonalis denilen uzunluk ölçülür.Bu uzunluk pubis symphysinin altı
ile promontorium'un en çıkıntılı yeri arasındaki mesafedir ve
vaginadan sokulan işaret parmağı ile ölçülür.Bu tesbit edilen
uzunluktan 2-2,5 cm çıkararak conjugata vera'yı (ön arka çapı)
hesaplarız. Üst darlığın enine çapına diamater transversa denir. Yan
kenarların ortalarını birleştiren en kısa mesafedir. Bu uzunluk
ortalama 13,5 cm.kadardır. Üst darlığın 3. çapı diamater oblique
denilen eğik çap olup sacroiliac eklemden eminentia iliopectina
denilen yan tarafların önlerinde bulunan kabarıklıklara olan en kısa
mesafedir. Bu uzunlukta 12,5 cm kadardır. Sağ sacroiliac eklem ile
sol eminentia iliopectina arasındaki çapa birinci eğik çap, sol
sacroiliac eklem ile sağ eminentia iliopectina arasındaki çapa ikinci
eğik çap denir. Birinci eğik çap ikinci eğik çaptan biraz daha uzundur.
Alt darlık (apertura pelvis inferior) çapları: Ön-arka çap
(anteroposterior) os coccygis'in ucu ile symphysis pubis'in alt kenarı
arasındaki uzunluk olup 10 cm kadardır. Doğum esnasında
coccygis arkaya doğru 2-2,5 cm kadar itilebilir.Transverse çap, tuber
ischiadicum'lar arasındaki mesafe olup 10 cm kadardır.
İnsan iskeletinde cins farkları en çok pelviste görülür.
1-Erkeklerde kasların yapışma yerleri çok belirgindir.Kadınlarda
oldukça belirsiz ve kemikler daha incedir.
2-Kadınlarda bütün çaplar daha geniştir.
3-Kadınlarda os ilium'ların ala'ları (kanad çıkıntıları) daha fazla yatık
ve konkaviteleri daha azdır.
4-Kadınlarda arcus pubis'ler arasında meydana gelen pubis açısı dik
veya geniş açıdır. Erkeklerde dar açıdır.
5-Kadınlarda sacrum kemiği daha geniş ve daha kısadır.
6-Kadınlarda apertura pelvis superior oval biçimdedir. Erkeklerde
promontorium'un yaptığı çıkıntıdan dolayı böbrek şeklini almıştır.
7-Erkeklerde tuber ischiadicum'lar içe dönmüş ve dolayısıyla
aralarındaki mesafe nispeten dardır. Kadınlarda tuber ischiadicum'lar
dışa dönmüş olup aralarındaki mesafe daha geniştir.
UYLUK KEMİĞİ-FEMUR
İskelettin en uzun ve sağlam kemiği olan femur vücud uzunluğunun
hemen hemen 1/4 ü kadardır. Bir cismi iki de ucu vardır. Cisim
silindirik olup arkaya doğru hafifce konkavlık gösterir. Üst uçta
büyükçe bir baş ve bunu bağlayan bir boyun bulunur. Üst ucun arka
dışyanında bir tümsek (trochanter major) vardır. Aşağıda ve içyanda
olarak ufak bir çıkıntı (trochanter minor) bulunur. Alt uçta içyanda ve
dışyanda iki çıkıntı (condylus medialis ve lateralis ) bulunur. Bu
çıkıntıların arasında ve arkada olmak üzere bir çukur(fossa
intercondillaris) vardır. Kondillerin üstünde içyanda ve dışyanda
geniş kabartılar(epicondylus medialis ve lateralis) bulunur. Alt ucun
ön yüzünde patella kemiği ile eklem yapacak olan bir eklem yüzü
vardır.
DİZKAPAĞI KEMİĞİ-PATELLA
Üçgen şeklinde bir kemik olup tepesi aşağıda, tabanı yukarıdadır.
Tamamen M.quadriceps femoris'in kirişi içinde yer almıştır.
KAVAL KEMİĞİ-TİBİA
Bacak (crus) iskeletini yapan iki kemikten içyanda bulunanıdır. Bir
cismi iki ucu vardır. Üç yüzlü olan cismi kalındır. Üst uçta içyanda ve
dışyanda birer kondil (condylus medialis et lateralis) bulunur ve
bunların üst yüzleri yatay eklem yüzleri olup diz eklemini yapmaya
yardım edeceklerdir. Alt ucun alt yüzünde görülen eklem yüzü de
ayak bileği kemiklerinden talus ile eklem yapar. İçyana doğru uzanan
bir çıkıntı (malleolus medialis) deri altında kendini kolayça belirtir.
KAMIŞ KEMİK-FİBULA
Bacağın dışyanında yer almış olan bu uzun kemik ince bir cisim ve iki
uca sahiptir.Üst uçta ufak bir başcık (caput fibula) bulunur. Alt uçta
ki çıkıntının (malleolus lateralis) içyan yüzü bir eklem yüzü gösterir
ve bu da tibia ile eklem yapar.
AYAKBİLEĞİ KEMİKLERİ-OSSA TARSİ
Ayakbileği kemikleri 7 tanedir. En üstte aşık kemiği (talus), onun
altında topuk kemiği (calcaneus), bunların önünde os naviculare ve
daha önde de os cuneiforme mediale, intermedium ve laterale vardır.
Bununda dışyanında zar kemik (os cuboideum) yer almıştır.
AYAK TARAĞI KEMİKLERİ-OSSA METATARSALİA
Bunlar 5 tane olup içyandan dışyana doğru os metatarsi I,II,III,IV,V
olarak adlandırılır.
AYAKPARMAĞI KEMİKLERİ-OSSA DİGİTORİUM PEDİS
Phalanx da denilen bu kemikler başparmakta iki, diğerlerinde üç
tanedir.
BAŞ VE BOYUN KASLARI
Bunlar 1) Yüzün mimik kasları 2) Çiğneme kasları 3)Boyun ön ve yan
kasları 4) Hyoidüstü kasları 5)Hyoidaltıkasları 6)Skalen kasları
7)Praevertebral kaslardır.
1) YÜZÜN MİMİK KASLARI
Bir uçları ile yüzdeki kemik ve kıkırdaklara , diğer uçları ile derinin iç
yüzüne tutunurlar. Yüzün mimik ifadelerini (sevinç, korku, sıkıntı gibi
yüz ifadeleri) temin ederler. Bu kasların hiç birinin fasciası yoktur ve
sinirleri N. Facialistir. Bu kaslar yüzdeki deliklerin etrafında
toplanmışlardır.
GÖZ ÇEVRESİNDEKİ MİMİK KASLAR:
Bunlar 3 tanedir. Göz kapaklarının açılıp kapanması, gözyaşı
akımının temini ve kaşları içe aşağı doğru çekme işini görürler. Bu
kaslar: M. Orbicularis Oculi, M. Depressor Supercilii, M. Corrugator
Supercilii.
BURUN ÇEVRESİNDEKİ MİMİK KASLAR:
Dört tanedirler .M.Procerus,M.Depressor septi,
M. Nasalis, M.Dilatator naris .Bu kaslar kaşlar arası deriyi aşağı
çeker, burun deliklerini daraltıp genişletir ve burun bölmesini de
aşağı çekerler.
AĞIZ ÇEVRESİNDEKİ MİMİK KASLAR:
Bunlar 11 tanedir. M.Orbicularis Oris, M.Depressor anguli oris,
M.Depressor labii inferioris, M.Risorius, M.Levator labii superioris,
M.Zygomaticus major, M.Zygomaticus minor, M.Levator anguli oris,
M.Buccinator, M.Mentalis.
Bu kaslar ağız çevresini büzmek, dudakkları aşağı yukarı ve yanlara
çekmek gibi fonksiyon görürler. M.Buccinator üfleme işini gördüğü
gibi, yiyecekleri de azı dişleri arasına iterek çiğnemeye yardımcı olur.
2-ÇİĞNEME KASLARI
Alt çenenin hareketini sağlıyarak çiğneme fonksiyonunu temin
ederler. Hyoid altı kaslarının da ayrıca çiğneme işinde rolü vardır.
Çiğneme kasları 4 tane olup hepsinin motor siniri
N.Mandibularis'dir.
M.MASSETER
Başlangıç-Zygomatik kemiğin alt ucu ve arcus zygomaticus'dan
Sonlanış-Mandibula'nın alt kenarı ve dışyan yüzündeki tuberositas
masseterica
İşi-Mandibula'yı yukarı kaldırır.
M.TEMPORALİS
Başlangıç-Linea temporalis inferior ve altındaki kemik bölümünden
Sonlanış-Processus coronoideus
İşi-Mandibula'yı yukarı ve arkaya çeker.
M.PTERYGOİDEUS LATERALİS
Başlangıç-Tuber maxilla ve sphenoid kemiğin dış pterygoid
laminasından
Sonlanış-Processus condlaris'in boyun kısmındaki fovea pterygoidea
ve alt çene eklem kapsül ve diskine
İşi-Mandibula'yı öne çeker.
M.PTERYGOİDEUS MEDİALİS
Başlangıç-Sphenoid kemiğin processus pterygoidea denen
çıkıntısının iç ve dış laminaları arasında bulunan fossa pterygoidea
Sonlanış-Ramus mandibula'nın iç yüzünde bulunan tuberositas
pterygoidea
İşi-Mandibula'yı yukarı çeker.
3-BOYUN ÖN ve YAN KASLARI
PLATYSMA:
Çok ince ve hemen derinin altında bulunan bu kasa boyun deri kası
da denir. Omuz çevresinden başlayıp yukarda alt çenenin alt
kenarına tutunur ve yukarıda dudağın yan birleşiklerine uzanır.
İşi-Dudak birleşiğini ve kısmende mandibula'yı aşağı çeker.
Siniri-N.Facialis'tir.
M.STERNOCLEİDOMASTOİDEUS:
Başlangıç-Manubrium sterni ve clavicula'nın medial kısmına
Sonlanış-Processus mastoideus
İşi-Başı dik tutar.Tek taraflı kasıldığında başı aynı tarafa eğer ve yüzü
karşı tarafa çevirir. Thorax'ı kaldırmak suretiyle inspirasyona yardım
eder.
Sinir-N.Accessorius'tur.
4-HYOİDÜSTÜ KASLARI
M.DİGASTRİCUS:
İki karınlı bir kastır.
Başlangıç-Arka karın incisura mastoidea'dan, ön karın mandibula'nın
arka yüzündeki orta çizginin alt kenara yakın bulunan fossa
digastricus'dan
Sonlanış-Hyoid kemik
İşi-Hyoid uç sabit kalırsa mandibula'yı aşağı çeker. Mandibula sabit
kalırsa hyoid kemiği yukarı kaldır. Siniri:Facial ve mandibular
sinirden gelir.
M.STYLOHYOİDEUS:
Başlangıç-Processus styloideus
Sonlanış-Hyoid kemiğin büyük boynuzuna
İşi-Hyoid kemiği yukarı kaldırır.
Siniri-N.Facialis'ten gelir.
M.MYLOHYOİDEUS:
Başlangıç-Mandibula'nın iç yüzünde linea mylohyoidea'ya
Sonlkarşılaşırlar ve arkada hyoid kemiğe tutunur.
İşi-Ağız döşemesini yükselterek dili de yükseltir. Hyoid kemik sabit ise
bu kas kasıldığı zaman Mandibula'yı aşağı çeker.
Siniri-N.Mandibularis'tir.
M.GENİOHYOİDEUS:
Başlangıç-Corpus mandibula'nın iç yüzündeki spina'ya
Sonlanış-Hyoid kemiğin cismine
İşi-Hyoid kemiği ve dolayısıyle larynx'i yukarı çeker. Hyoid kemik
sabit ise mandibula'yı aşağı çeker.
Siniri-N.Hypoglossus'tur.
5-HYOİDALTI KASLARI
Boynun ön tarafında yukarda hyoid kemik ile aşağıda sternum,
clavicula arasında bulunan dört yass ıkastır. M.Sternohyoideus,
M.Sternothyroi- deus, M.Thyrohyo-ideus, M.Omohyoideus.
İşleri hyoid kemiği ve larynx'i aşağı çekerler.
6-SKALEN KASLAR
Boynun yan tarafında ve derinde bulunan sağ, sol üçer kastır.
M.Scalenus anterior, M.Scalenus medius, M.Scalenus posterior. Bu
kaslar inspirasyona (nefes almak) yardım ederler.
7-PREAVERTEBRAL KASLAR
Boyun ve üç göğüs omurlarının önünde bulunan üç tane kastır.
Boynu öne,tek taraflı kasılırlarsa yana eğerler.
BOYUN FASYALARI
Boyun kaslarını ve boyundaki damar ve organları örten bağ dokusu
örtülerine boyun fasyası (fascia cervicalis) denir. Bunlar üç tanedir.
1-Superficial boyun fasyası (lamina superficialis fascia cervicalis).
Platysma hariç boyun yüzeyel kaslarını örter.
2-Pretrecheal boyun fasyası (lamina preatrachealis fascia
cervicalis). Bu lamina hyoid kemikten aşağıya uzanan üçgen
şeklinde olup Larynx, trechea, oesophagus, gl.thyroidea ve hyoid altı
kaslarını sarar.
3-Prevertebral boyun fasyası (lamina preavertebralis fascia
cervicalis).En derinde bulunan bu fascia preavertebral ve skalen
kasları örter.
GÖĞÜS KASLARI-Mm.THORACİS
Göğsün ön ve yan tarafında bulunurlar.
M.PECTORALİS MAJOR:
Başlangıç-Geniş üçgen şeklinde olan bu kas clavicula ve
sternum'dan
Sonlanış-Humerus'un üst ucundaki crista tuberculi majoris
İşi-Kolu gövdeye yaklaştırır. Humerus ucu sabit kalırsa kaburgaları
kaldırarak inspirasyona yardım eder.
Siniri-N.Brachialis'den gelir.
M.PECTORALİS MİNOR:
M.pectoralis major'un altındadır.
Başlangıç-3.,4.,5. kemik kaburgaların ön ucuna
Sonlanış-Yukarda processus coracoideus'a
İşi-Omuzu aşağı ve öne çeker.Humerus ucu sabit kalırsa kaburgaları
kaldırarak inspirasyona yardım eder.
Siniri-Plexus brachialis'den gelir.
M.SUBCLAVİUS:
Başlangıç-Clavicula'nın dışyan yüzü
Sonlanış-1.Kıkırdak kaburga
İşi-Bu küçük kas clavicula'yı aşağı çeker.
Siniri-Plexus brachialis'den gelir.
M.SERRATUS ANTERİOR:
Başlangıç-Göğüsün yan yüzündeki 1- 8 kaburgadan
Sonlanış-Scapula'nın içyan kenarı ve alt köşesi
İşi-Scapula'yı öne ve dışa çeker.Scapula sabit kalırsa inspirasyona
yardım eder.
Siniri-N.thoracicus longus'tur.
Mm.İNTERCOSTALES:
Kaburgalar arasındaki aralıkları dolduran bu kasların dışta olanları
M.intercostalis externa, içte olanları M.intercostalis interna'dır. Bu
kaslar solunuma yardım ederler.
DİAPHRAGMA:
Göğüs kafesini karın boşluğundan ayıran, solunumda en çok
yardımcı olan kastır. Tutunduğu yerlere göre üç parçası vardır. Pars
lumbalis, pars costalis, pars sternalis. Bu kasın ortası kubbe
şeklindedir ve tendon yapısındadır (centrum tendineum).
Diyafragma'da üç büyük delik vardır. Tam ortada V.cava inferior'un
geçtiği bir delik, arkada orta çizginin biraz solunda bir delik (hiatus
aorticus), buradan aort geçer. Gene orta çizginin biraz solunda
(hiatus oesophageus), buradan da oesophagus ve Nn.vagi geçerler.
KARIN KASLARI-Mm Abdominis
Karın kaslarını, karın önyan duvarı kasları ve karın arka duvarı kasları
olarak iki gruba ayırabiliriz.
A)Karın önyan duvarı kasları olarak 4 kas bulunur
:
1-M.RECTUS ABDOMİNİS:
Kasın 3 veya 4 tane enine doğrultuda ara kirişleri vardır.
Başlangıç-Processus xiphoideus
Sonlanış-Symphysis pubis'in yan tarafları
2-M.OBLİQUUS EXTERNUS ABDOMİNİS:
Başlangıç-Son 8 kaburganın dış yüzleri
Sonlanış-Kas demetleri yukarıdan aşağı arkadan öne doğru
seyrederler. Crista iliaca, lig.inguinale ve içyanda M.rectus
abdominis'in fascia'sına tutunur. Alt fasyamsı kirişleri tuberculum
pubicum'a yapışmadan önce iki bacağa ayrılarak kasık kanalının
(canalis inguinalis) dış deliğini meydana getirirler.
3-M.OBLİQUUS İNTERNUS ABDOMİNİS
Başlangıç-Fascia thoracolumbalis,crista iliaca
Sonlanış-Kas demetleri yukarı ve içyana giderek son üç kaburganın
dışyanına ve M.rectus abdominis'in kılıfına yapışır.
4-M.TRANSVERSUS ABDOMİNİS
Başlangıç-Son 6 kaburganın iç yüzlerine, fascia thoracolumbalis ve
crista iliaca
Sonlanış-Kas demetleri yatay giderler ve M.rectus abdominis'in
kılıfına yapışırlar.
Karın önyan duvarı kaslarının işi: Karın içi basıncını arttırarak doğum
esnasında ve barsakların boşaltılması işinde rol oynarlar. Thorax'ın
öne eğilmesinde de yardımcı olurlar.
Sinirleri: İntercostal sinirlerden, n.iliohypogastricus ile
n.ileoinguinalis'den gelirler.
B)Karın arka duvarı kasları:
1-M.PSOAS MAJOR:
Başlangıç-Dört bel omuru cisimlerine yapışırlar.
Sonlanış-M.iliacus'un kirişi ile birleşerek trochanter minor'a
yapışır.Beraberce bu iki kasa birlikte
M.iliopsoas da denir.
İşi-Omurgayı öne eğer.Yukarı uç sabit olursa femuru büker ve
dışyana çevirir.
2-M.QUADRATUS LUMBORUM:
Başlangıç-12. kaburga ve ilk üç bel omurunun enine çıkıntılarına
yapışır.
Sonlanış-Crista iliaca
İşi-12.kaburgayı aşağı çeker.
Sinirleri: Plexus lumbalis'den gelirler.
ENSE ve SIRT KASLARI
Bu kasları yüzeysel ve derin planda bulunan kaslar olarak iki gruba
ayırabiliriz.
a)ENSE ve SIRTIN YÜZEYSEL KASLARI: Sırtta en yüzeysel olarak
M..Trapezius ve bel bölgesinde M.Latissimus dorsi vardır. Bunların
altında da M.Levator scapulae, Mm.Rhomboidei, M.Serratus posterior
superior ve M.Serratus posterior inferior bulunur.
M.TRAPEZİUS (Trapez kas):
Ense ve sırtı örten bu kas tek başına üçgen biçiminde olmasına
karşın karşı taraftaki eş kasıyla birlikte trapez görünüşündedir.
Başlangıç-Linea nuchae superior,boyun omurlarının diken
çıkıntılarına
Sonlanış-Clavicula'nın 1/3 dış kısmına, acromion'a ve spina
scapulae'ye ortada göğüs vertebralarının iken çıkıntılarına
İşi-Scapula'yı arkaya çeker.Omuz sabit olduğunda başı arkaya çeker.
Siniri-N.Accessorius'tur.
M.LATİSSUMUS DORSİ:
Sırtı ve lumbal bölgeyi geniş bir şekilde kaplar.
Başlangıç-Fascia thoracolumbalis'le son altı thoracal vertebra ve 5
lumbal vertebra'dan ve crista
iliaca'dan
Sonlanış-Humerus'ta crista tuberculi minoris'e
İşi-Kolu arkaya çeker, içyana döndürür ve inspirasyona yardımcı olur.
Siniri-N.Thoracodorsalis'tir.
M.LEVATOR SCAPULAE:
Boynun yanlarında bulunur.
Başlangıç-1.den 4.e boyun omurlarının enine çıkıntılarına
Sonlanış-Scapula'nın üst köşesine
İşi-Scapula'nın üst köşesini yukarı çeker.
Siniri-N.Dorsalis scapulae
Mm.RHOMBOİDEİ:
Bu kaslar iki tanedir.
1-M.Rhomboideus Major:
Başlangıç-İlk dört göğüs omuru diken çıkıntısı
Sonlanış-Scapula'nın alt içyan kenarına
2-M.Rhomboideus Minor:
Başlangıç-Son iki boyun omurunun diken çıkıntısına
Sonlanış-Scapula'nın üst içyan kenarına
İşleri-Scapula'yı içe yukarı doğru çekerler ve thorax'a yak laştırırlar.
M.SERRATUS POSTERİOR SUPERİOR:
Başlangıç-Son iki boyun omuru ve ilk iki göğüs omurunun diken
çıkıntıları
Sonlanış-Thorax'ın dışyanında 2.den 5.ye kaburgalara
İşi-Kaburgaları kaldırarak inspirasyona yardım eder.
Siniri-Nn.İntercostales
M.SERRATUS POSTERİOR İNFERİOR:
Başlangıç-Fascia thoracolumbalis'ten
Sonlanış-Son dört kaburgada
İşi-İnspirasyona yardım eder.
Siniri-Nn.İntercostales
ENSE ve SIRTIN DERİN KASLARI
Derin planda boyun ve göğüs omurları hizasında dışyanda
Mm.Splenius capitis ve cervicis, içyanda ise M.semispinalis bulunur.
Bu kaslar başı ve boynu arkaya çekerler. Derin planın göğüs ve bel
omurları hizasında ise kuvvetli bir kas M.Erector spinae vardır ki
omurgayı dik tutar. Tek taraflı kasılırsa gövdeyi yana eğer. Ensenin
en derin katında dört kas daha vardır ki M.Rectus capitis posterior
major, M.Rectus capitis posterior minor, M.Obliquus capitis inferior,
M.Obliquus capitis superior. Bu kaslar başın dik durması ve yana
döndürülmesine yardım ederler.
OMUZ KASLARI
Omuzun yuvarlak şeklini verecek olan bu kaslar omuz kavşağından
kol kemiğine uzanırlar.
M.DELTOİDEUS:
Omuzun şeklini veren kastır.
Başlangıç-Clavicula'nın 1/3 dışyan bölümü acromion ve spina
scapulae'ye
Sonlanış-Humerus'un deltoid tüberkülüne (tuberositas deltoidea)
İşi-Kolu öne ve arkaya çeker, yana kaldırır ve içyana, dışyana çevirir.
Siniri-N.Axillaris
M.SUPRASPİNATUS:
Başlangıç-Scapula'nın spina scapula'sının üstünde kalan kısımdan
başlar
Sonlanış-Humerus'un tuberculum majus'una tutunur.
İşi-Kolun gövdeden uzaklaşmasına yardım eder.
Siniri-Plexus brachialis'tir.
M.SUBSCAPULARİS:
Başlangıç-Scapula'nın ön yüzünden( costal yüz) başlar.
Sonlanış-Humerus'un tuberculum minus'unda sonlanır.
İşi-Kolu gövdeye yaklaştırır ve içyana döndürür.
Siniri-Plexus brachialis'ten gelir.
M.TERES MAJOR:
Başlangıç- Scapula'nın dışyan kenarının alt kısmından
Sonlanış-Humerus'un crista tuberculi minoris'ine
İşi-Kolu gövdeye yanaştırır, içyana çevirir.
Siniri- N.Subscapularis
M.TERES MİNOR:
Başlangıç-Scapula'nın dışyan kenarına
Sonlanış-Humerus'un tuberculum majus'una
İşi-Kolu gövdeye yaklaştırır ve dışyana çevirir.
Siniri-N.Axillaris
KOL KASLARI
Ön ve arka grup olmak üzere ikiye ayrılırlar. Öndekiler fleksör
(bükücü), arkadakiler extensör'dünler (gerici).
ÖN GRUP KASLAR:Fleksör grubu oluşturan bu kasların
siniriN.Musculocutaneus'tur.
M.BİCEPS BRACHİİ:
Bir uzun bir kısa başı vardır.
Başlangıç-Uzun başı tuberositas supraglenoidale, kısa başı
processus coracoideus'dan başlar.
Sonlanış-Radius kemiğinde bulunan tuberositas radii'de
M.BRACHİALİS:
Başlangıç-Humerus'un distal yarısından
Sonlanış-Tuberositas ulnae
M.CORACOBRACHİALİS:
Başlangıç-Processus coracoideus
Sonlanış-Humerus'un üst kısmı
ARKA GRUP KASLAR:Bunlar extensör'dür.
M.TRİCEPS BRACHİİ:
Başlangıç- Uzun baş, scapula'nın tuberculum infraglenoidale'sinden,
lateral ve medial başlar humerus'un iç ve dış taraflarından başlar.
Sonlanış-Olecranon'a tutunur.
Siniri-N.Radialis
ÖNKOL KASLARI
Ön kol kasları ön,dışyan ve arka olmak üzere 3 gruba ayrılırlar.
1-Ön gruptaki kaslar ele ve el parmaklarına fleksiyon yaptıran
kaslardır.
Genel olarak humerus'un epicondylus medialis'ine yapıştığından iç
epikondil kasları da denir ki şunlardır:
YÜZEYSEL TABAKADAKİ KASLAR:
M.Pronator teres
M.Flexor carpi radialis
M.Palmaris longus
M.Flexor carpi ulnaris
ORTA TABAKADAKİ KASLAR:
M.Flexor digitorum superficialis
DERİN TABAKADAKİ KASLAR:
M.Flexor pollicis longus
M.Flexor digitorum profundus
M.Pronotor quadratus
Bütün bu kasların siniri N.Medianus'tur.
2-Dışyan gruptaki kaslar önkolu büker, dışa çevirir, aynı zamanda eli
gerer ve uzaklaştırır(abductor). Bunlar iki tanedirler ve humerus'un
alt dışyanına tutunurlar.
M.Brachioradialis
M.Extensor carpi radialis longus
Sinirleri N.Radialis'ten gelir.
3-Arka grup kasları.Bunlar ele ve el parmaklarına ekstansiyon
yaptıran kaslardır. Humerus'un epicondylus lateralis'inden
başladıklarından dış epikondil kasları da denir.
YÜZEYSEL TABAKADAKİ KASLAR:
M.Extensor carpi radialis brevis
M.Extensor digitorum
M.Extensor digiti minimi
M.Extensor carpi ulnaris
M.Anconeus
DERİN TABAKADAKİ KASLAR:
M.Supinator
M.Abductor pollicis longus
M.Extensor pollicis brevis
M.Extensor pollicis longus
M.Extensor indicis
Sinirleri N.Radialis'ten gelir.
EL KASLARI
Thenar kaslar:Başparmak hizasında thenar denilen kabartıyı yapan
dört kastır. El başparmağının hareketinde rol oynarlar.
Hypothenar kaslar: Küçük parmak hizasında hypothenar kabartıyı
yapan dört kas olup el küçük parmağının hareketiyle ilgilidir.
Lumbrical kaslar: El ayası içinde silindir şeklinde kaslardır.
İnterosseus kaslar: El tarağı kemikleri arasındaki kaslardır.
ALT TARAF KASLARI
Bu kaslar 4 gruba ayrılırlar.
1)İlye kasları
2)Uyluk kasları
3)Bacak kasları
4)Ayak kasları
İLYE KASLARI:
M.GLUTEUS MAXİMUS:
Kalçanın şeklini veren geniş kalın kastır.
Başlangıç-İlium'un dış yüzüne, fascia thoracolumbalis'e, sacrum ve
coccygis'in yan kenarlarına
Sonlanış-Femur'da tuberositas glutea'ya tutunur.
İşi-Uyluğu gerer dışyana çevirir.Bu kas koşma, tırmanma, oturur
pozisyondan ayağa kalkma gibi güç isteyen işlerde kullanılır.
Siniri-N.Gluteus inferior
M.GLUTEUS MEDİUS:
Başlangıç-İlium'un dış yüzüne tutunur.
Sonlanış-Femur'da trochanter major'a yapışır.
İşi-Abdüksiyon ve iç rotasyon yaptırır. Yürüme hareketi için önemlidir.
Yürüme sırasında pelvis'in yerden kesilmiş ayak tarafına düşmesini
önler.Felçinde ördek yürüyüşü denilen klinik bir şekil ortaya çıkar.
Siniri-N.Gluteus superior'dan gelir.
M.GLUTEUS MİNİMUS:
Başlangıç-İlium'un dış yüzünden
Sonlanış-Femur'da trochanter major'a
İşi-Abdüksiyon ve iç rotasyon yaptırır ve pelvisi destekler
,Siniri-N.Gluteus superior'dan gelir.
M.PİRİFORMİS:
Başlangıç-Os sacrum'un ön yüzüne
Sonlanış-Trochanter major'a
İşi-Uyluğu dışyana döndürür.
Siniri-Plexus sacralis
M.OBTURATOR İNTERNUS:
Başlangıç-Foramen obturatorium'un çevresine
Sonlanış-Fossa trochanterica'ya
İşi-Uyluğu dışyana döndürür.
Siniri-Plexus sacralis
M.GEMELLUS SUPERİOR et İNFERİOR:
Başlangıç-Spina ischiadica ile tuber ischiadicum
Sonlanış-Fossa trochanterica
Siniri-Plexus sacralis
M.QUADRATUS FEMORİS:
Başlangıç-Tuber ischiadicum
Sonlanış-Crista intertrochanterica
İşi-Uyluğu dışyana döndürür.
Siniri-N.İschiadicus
M.OBTURATORİUS EXTERNUS:
Diğer kasların önünde yer alır.
Başlangıç-Membrena obturatoria ve çevresindeki kemik bölümüne
Sonlanış-Fossa trochanterica'ya
İşi-Uyluğu dışyana döndürür ve orta çizgiye yaklaştırır.
Siniri-N.Obturatorius
M.TENSOR FASCİA LATA:
Kalçanın ve uyluğun dışyanında bulunur.
Başlangıç-Spina iliaca anterior superior
Sonlanış-Tibia'nın dış kondiline
İşi-Uyluğu gerer, dışyana döndürür.
Siniri:N.Gluteus superior
UYLUK KASLARI
Bu kaslar ön,içyan ve arka olmak üzere 3 gruba ayrılırlar.
Ön grup kasları:
M.SARTORİUS:
terzi kası da denilen bu kas vücudun en uzun kasıdır.
Başlangıç-Spina iliaca anterior superior'dan başlar eğik olarak aşağı
ve içe doğru uzanır.
Sonlanış-Tuberositas tibiae'nın medial yüzüne
İşi-Uyluğu ve bacağı büker ve uyluğu dışyana, bacağı içyana
döndürür.
Siniri-N.Femoralis
M.QUADRİCEPS FEMORİS:
Uyluğun 4 başlı büyük ve uzun bir kasıdır.
Başlangıç-Rectus femoris denilen parçası Spina iliaca anterior inferior
'dan, diğer kısımlar ise femurdan başlarlar.
Sonlanış-Patellae'nın önünden geçip tuberositas tibiae'ye ortak bir
tendonla(tendo m. recti femoris) yapışırlar.Bu tendona ligamentum
patellaris de denilir.
İşi-Bacağı gerer, uyluğu büker.
Siniri-N.Femoris
İçyan grup kasları:Bunlar adductor kaslar olup uyluğu orta çizgiye
yaklaştırırlar.Bu kasların hepsinin siniri N.Obturatorius'dan gelir.
PECTİNEUS:
Başlangıç-Tuberculum pubicum ve dışyanından
Sonlanış-Trochanter minor ve alt tarafına
M.ADDUCTOR LONGUS:
Başlangıç-Os pubis'in önünden başlar
Sonlanış-Femur'un orta kısımlarına
M.GRACİLİS:
Başlangıç-Os pubis
Sonlanış-Tuberositas tibiae'ya
M.ADDUCTOR BREVİS:
Başlangıç-Symphysis pubica'nın alt yüzünden
Sonlanış-Femur'un trochanter minor'a yakın yerlerine yapışır.
M.ADDUCTOR MAGNUS:
Başlangıç-Pubis'in ön yüzüne
Sonlanış-Femur'un arka orta bölümüne
Arka grup kasları:Bu üç kasın sinirleri N.İschiadicus'tan gelir.
M.BİCEPS FEMORİS:
İki başlı bir kastır.
Başlangıç-Uzun başı tuber ischiadicum'dan, kısa başı fe mur'un arka
yüzünden
Sonlanış-Caput fibulae'ya
İşi-Uyluğu gerer,bacağı büker ve dışyana çevirir.
M.SEMİTENDİNOSUS:
Başlangıç- Tuber ischiadicum
Sonlanış-Tuberositas tibiae'ya
İşi-Bacağı büker, içyana çevirir.
M.SEMİMEMBRANOSUS:
Başlangıç-Tuber ischiadicum
Sonlanış-Condylus medialis tibiae
İşi-Uyluğu gerer,bacağı büker ve içyana çevirir.
BACAK KASLARI
Bacakta bulunan kaslar 3 gruba ayrılırlar: Ön grup, Dışyan grup, Arka
grup
ÖN GRUP KASLAR: Burada bulunan 3 kas tibia, fibula ve bu iki
kemik arasında bulunan zardan başlangıç alıp 1.metatars ve ayak
falanx'larında sonlanırlar.
M.Tibialis anterior, ayağı gerer ve içyana çevirir. M.Extensor
hallucis longus ve M.Extensor digitorum longus kasları
başparmağı ve ayak parmaklarını gererler.
DIŞYAN GRUP KASLAR: Burada iki kas vardır. M.fibularis
(peroneus) longus, M.fibularis (peroneus) brevis. Bu iki kas fibula
kemiğinden başlar. Malleolus lateralis'in arkasından geçip ayakta
1.metatars ile 5.metatars kemiklerine yapışırlar. Ayağı gerer ve
dışyana döndürürler.
ARKA GRUP KASLAR: 4 kas vardır. Baldırın şeklini veren kas
M.triceps surae'dir ve 2 kasın birleşmesinden oluşmuştur. 1.kas
Gastrocnemius olup başlangıcını femur'un iç ve dış kondillerinden
alır. 2.kas M.soleus'tur. Tibia' nın üst arka yüzüne tutunmuştur. Bu
iki kas aşağıda ortak bir kirişle (tendo calcaneus, achillis
tendonu) topuk kemiğinin (calcaneus) arka yüzüne yapışır. Topuğu
kaldırır ve ayağı gerer. Bu kasın altında bazen bulunmayan küçük bir
kas vardır. M.plantaris, uzun ince bir kirişi vardır ve topuğa yapışır.
Derin planda ise 3 kas vardır(M.Tibialis posterior, M.Flexor
digitorum longus, M.flexor hallucis longus). Bu kaslar malleolus
medialis'in arkasından geçtikten sonra ayak falanx'larına yapışırlar.
Ayak parmaklarını bükerler. M.tibialis posterior,os naviculare'ye
yapışır ve ayağı içyana döndürür.
AYAK KASLARI
Ayak'da bacak kaslarının buraya uzanan tendonlarından başka
ayağın sırtında ve tabanında kaslar vardır.Ayak sırtında iki kas vardır
ki bunlar ayak parmaklarının gericisidirler. M.extensor digitorum
brevis, M.extensor hallucis brevis. Ayak tabanı ( plantar) kasları
flexor kaslar olup ayak parmaklarını bükerler. Bu kaslar 3 tabakada
dizilmşlerdir.
1-Yüzeyel olanlar M.abductor hallucis, M.flexor digitorum brevis,
M.abductor digiti minimi
2-Orta tabakada olanlar: M.quadratus plantae, M.lumbricalis .Bazı
bacak kaslarına ait kirişler(M.flexor digitorum logus et M.flexor
hallucis longus kirişleri)
3-Derin tabakada olanlar: M.flexor hallucis brevis, M.adductor
hallucis,M.flexor digiti minimi brevis, M.interossei.
EKLEM BİLİM-SYNDESMOLOGİA
Hareket sisteminin bir parçasını oluşturan eklemler kemikler
arasındaki bağlantıları temin ederler.Eklemler hareket ve yapı
bakımından iki sınıfta incelenebilirler.
1-Hareket yeteneğine göre:
a)Oynamaz eklemler
b)Yarı oynar eklemler
c)Oynar eklemler
2-Yapısal özelliklerine göre:
a)Fibröz eklemler
b)Kıkırdak eklemler
c)Synovial eklemler
Bu iki sınıflandırmadaki şıklar birbirlerine çok uymaktadırlar. Fibröz
eklemler genellikle oynamaz cinsten, kıkırdak eklemler yarı oynar
cinsten ve synovial eklamler de oynar cinsine örnek teşkil ederler.
a)Fibröz eklemler: Kafatasında gördüğümüz sutural cinsinden
eklemler birbirleriyle çok kısa fibröz bağ dokusu iplikleriyle bağlanmış
olup oynamaz eklemlerdir.
b)Kıkırdak eklemler: Bu grup eklemlerdeki bağlantı ince bir kıkırdak
doku aracılığı ile olurki bunlarda Synchondrosis ve Symphysis olmak
üzere ikiye ayrılırlar.
1-Synchondrosis: Kemikler arasındaki bağlantı hyalin kıkırdak
aracılığı ile olur. İleri yaşlarda çok defa kemikleşir. Örnek: Os
occipitale ile os sphenoidale arasındaki eklem, Synchondrosis
sphenooccipitalis.
2-Symphysis: Bu eklemlerde de kemik yüzlerini hyalin kıkırdak
örtmüştür fakat arada fibrocartilagines disk vardır. Örneğin iki os
pubis arasındaki bağlantı (symphysis pubica) , omur cisimleri
arasındaki eklem bağlantılar . Eklem kapsülleri olmıyan fakat bağları
bulunan bu iki tip eklem sınırlı hareket imkanı tanır.
c)Synovial eklem : Serbest hareketli olan bu tip eklemlere
articulatio'da denir Bu eklemlerde şu eklem elementleri vardır.
1-Eklem yüzü(facies articularis):Eklem yüzleri hyalin bazende fibröz
kıkırdakla örtülüdür.
2-Eklem kapsülü(capsula articularis): Eklem yüzlerini birbirine
bağlıyan fibröz bir kılıftır.
3-Eklem boşluğu (cavum articulare) Eklem yüzleri ve eklem kapsülü
arasında meydana gelen bir boşluktur.
4-Eklem bağları (ligamenta articulares): Bunlar çoğu defa eklem
kapsülünün yer yer kalınlaşmasıyla meydana gelen fibröz bağlardır.
5-Eklem sıvısı (synovia): Renksiz,yağ ve hücre artıkları ve musin
içeren bir sıvıdır. Eklem yüzlerini kaygan hale getirir.Eklem
kapsülünin iç katı synovial zar (membrana synovialis) tarafından
salgılanır.
Bu 5 eklem elementinden başka bazı oynar eklemlerde eklem
yüzlerinin birbirine uymasını sağlıyan discus ve meniscus adı
verilen fibröz kıkırdaktan yapılmış eklem içi oluşumlar da vardır.
Oynar eklemlere örnek olarak ekstremitelerdeki eklemleri
gösterebiliriz. Başta ise alt çene eklemi (articulatio
temporomandibularis) oynar eklemdir.
SİNDİRİM SİSTEMİ-SYSTEMA DİGESTORİUM
İnsanın büyümesi ve hayatını devam ettirebilmesi için enerjiye
gereksinimi vardır. Bu enerjinin gıda maddelerinden alınabilmesini
sağlıyan sisteme sindirim sistemi denir. Bu sistem iki kısma ayrılabilir.
A) Sindirim borusu (canalis digestorius veya alimentarius)
B) Sindirimle ilgili bezler (glandulae)
Sindirim borusu: Sindirim borusu kas ve zardan yapılı 9-11 m.
uzunluğunda düzensiz bir boru şeklindedir. Bu boru 7 kısma
bölünerek incelenir:
1-Cavum oris (ağız boşluğu)
2-Pharynx (yutak)
3-Esophagus (yemek borusu)
4-Gaster,Ventriculus (mide)
5-İntestinum tenue (ince bağırsak)
6-İntestinum crassum (kalın bağırsak)
7-Anus
CAVUM ORİS- İkiye ayrılır. Önde ağız vestibülü (vestibulum oris),
diğeri arkada asıl ağız boşluğu (cavum oris proprium).
Vestibulum oris-Diş ve gingiva ile örtülü olan alveol kemerlerinin dış
yüzü ile dudak ve yanakların iç yüzü arasında bulunan, konkavlığı
arkaya bakan at nalı şeklinde bir aralıktır. Kapalı bir ağızda
vestibulum oris, asıl ağız boşluğu ile sadece 3.büyük azı dişi ile
ramus mandibula'nın ön kenarı arasındaki azı dişi ardı aralığı
(trigonum retromolare) ile birleşir .Bu aralık çenenin kilitlendiği
patolojik hallerde hastanın sıvı gıdalarla beslenmesi açısından önem
kazanır.
Dudaklar (labia oris)- Biri üstte, üst dudak (labium superius), diğeri
altta alt dudak (labium inferius) olmak üzere iki tanedir. Dudaklar
rima oris denilen ağız açıklığını sınırlarlar.
Yanaklar (buccae)-Vestibulum oris'in dışyan duvarlarını yapan ince
ve çok damarlı bir deriye sahiptirler. Yağ ve ter bezleri fazladır.
Yanakların deri altında M.buccinator ile M.masseter arasında ki
çukurda bir yağ kitlesi bulunur ki buna corpus adiposum buccae
denir. Yanağın dolgunluğunu veren bu yağ kitlesinin türlü
nedenlerle erimesiyle yanak çukurlaşır ve avurtlar çöker. Yanağın
içyüzünde üst ikinci büyük azı hizasında parotis bezinin kanalının
(ductus parotideus) buraya açılma ağzı bulunur . Bunun ucunda
çeşitli büyüklükte olmak üzere genellikle bir papil bulunur.
Cavum oris proprium-Oval biçimde boşluktur. Ön ve yan duvarını
diş ve alveol kemerleri, üst duvarını sert damak,arka duvarını üstte
yumuşak damak, altta boğaz geçidi, alt duvarını hyoid kemik ile
mandibula'ya tutunmuş kaslar yapar. Dil bu boşluğu tamamiyle
doldurur.Çeneler birbirinden ayrıldığı vakit ağız boşluğu oluşur.
Dişler (dentes) - İnsanlarda dişler fonksiyon bakımından aşağıdaki
grublar altında toplanır:
1-Kesici veya keser dişler (dentes incisivi)
2-Köpek dişleri (dentes canini)
3-Küçük azı dişleri (dentes premolares)
4-Büyük azı dişleri (dentes molares)
Dentes decidui (süt dişleri): Yeni doğan coçuklarda normal olarak diş
yoktur. Genellikle ilk diş 6 aylıkken alt ön keser diş olmak üzere dişler
sürmeye başlar.İlk senenin sonunda keser dişler tamamlanır ve ilk
süt azısı sürer. Böylece iki yaşında sürmesi biten süt dişlerinin sayısı
20 ye ulaşmış olur.
Dentes permanentes (sürekli dişler): Sürekli dişler 6 yaşından
itibaren yerlerini almaya başlarlar. 6 yaşında süren ilk sürekli diş
1.büyük azı dişidir. Süt azılarının arkasında yer alır. Erişkin bir
insanda heryarım çenede 8 er tane olmak üzere toplam 32 diş
bulunur ki bunu önden arkaya doğru takip ederek aşağıdaki gibi
sıralayabiliriz.
Her yarım çenede:
Keser diş
(2 adet) orta keser 1+ yan keser 1
Köpek dişi
(1 adet)
Küçük azı dişi (2 adet)
Büyük azı dişi (3 adet)
Toplam
= 8 adet
Her sene bir grup dişin çıktığını kabul edersek sürme zamanlarını
şöyle formüle edebiliriz.
1.Büyük azı dişi
Orta keser dişi
Yan keser diş
1.Küçük azı dişi
Köpek dişi
2.Küçük azı dişi
2.Büyük azı dişi
3.Büyük azı dişi
6 yaş
7 "
8 "
9 "
10 "
11 "
12 "
17- 30 yaş
Görüldüğü gibi üçüncü büyük azı dişinin sürme zamanı değişiktir.
Bazen sürmediği veya eksikliği görülebilir.
Üst büyük azı dişleri 3 köklüdür. Alt büyük azı dişleri 2 köklüdür. Diğer
dişler tek köklüdür.
Dişlerin yapısı: Dişlerin ortasında bir boşluk bulunur ki bu boşluğu
pulpa denilen damar ve sinirden oluşan yumuşak bir madde
doldurur. Bunun çevresinde dentin denilen dişin şeklini verecek olan
sarımsı beyaz renkli esas maddesi bulunur. Dentinin ağız boşluğuna
bakan kısmında mina denen beyaz sert bir madde kaplar. Kök
kısmında ise daha az sert sement denilen bir madde kaplamıştır.
Sert damak-Palatum durum
Sert damağın kemik katında maxilla'nın ve os palatinum'un damak
çıkıntıları (processus palatinus) bulunur. Bunun üstünü örten pembe
renkli mukoza kalın ve dayanıklı olup arkaya gittikçe incelir.
Yumuşak damak-Palatum molle
Ağız boşluğunun arka duvarının üst bölümünü yapan ve sert damağın
arkaya ve aşağıya doğru bir devamı olan yumuşak damak, kas ve
zardan yapılmış olup serbest olan alt kenarının orta yerinde aşağı
doğru küçük bir uzantı, küçük dil (uvula) vardır. Uvula'nın her iki
yanında yanlara doğru uzanan ve açıklığı aşağı bakan iki kemer
bulunur ki bunlardan öndeki arcus palatoglossus adını alıp yumuşak
damağı dile bağlar. Arkadaki kemer arcus palatopharyngeus olup
yumuşak damağı yutağın yan duvarlarına bağlar. Bu iki kemer
arasında sağlı sollu tepesi yukarıda tabanı aşağıda bir üçgen
şeklinde çukurcuk meydana gelir ki fossa tonsillaris adını alıp,
içinde damak bademciği (tonsilla palatina) bulunur.
Damak bademceği-Tonsilla palatina
Değişik büyüklükte ve ovoid şekilde olup genellikle bir badem
büyüklüğündedir. İç yüzü mukoza ile örtülü olup dışyan yüzü fibröz bir
kapsül ile sıkıca yapışıktır. Bu yüze yakın olarak A.Pharyngea
ascendens geçer.
Dil-Lingua
Arka bölümü ile os hyoideum'a bağlı olan dil önde serbest bölümü ile
ağız boşluğu içinde hareketli olup konuşma, yutma ve çiğneme
işlerinde önemli roller oynadığı gibi tad alma duyusunun da organıdır.
Dil ovoid üstten basık biçimde olup arka bölümüne radix linguae
denir ki lenfoid yapıdadır ve bu lenfoid oluşuma tonsilla lingualis
denir. Ucu veya tepesi apex linguae'dir.
Üst yüzüne dorsum linguae denir.Papillae lingualis denilen 4 çeşit
papilla ile pürtüklenmiştir. 1)Papilla vallata,2)Papilla fungiformes,
3)Papilla foliatae, 4)Papilla filiformes. Bunlardan 1.,2.,3. tad alma
işiyle 4. si ısı ve dokunum fonksiyonu ile ilgilidir Dilin alt yüzünü örten
mukoza ince,parlak ve gevşek olup orta çizgi üzerinde dil ile ağız
döşemesi arasında mukoza plikası (frenulum linguae) vardır Bunun
ön ucundan dışyana ve arkaya uzanan iki taraflı diğer mukoza
kabartılarına plica sublingualis denir.
Dil kasları (Mm.Linguae):Bunlar dile dışarıdan gelenler ve dilin içinde
bulunanlar olarak 2 kısma ayrılabilir.
Dile dışarıdan gelen kaslar: M.Genioglossus, M.Hyoglossus,
M.Styloglossus, M.Palatoglossus, M.Glossopharyngeus.
Dilin içinde bulunan kaslar M.Longitudinalis superior,
M.Longitudinalis inferior, M.Transversus lingue, M.Verticalis
lingue.
Bütün bu kasların motor siniri N.Hypoglossus'tan gelir. Dilin duyu
sinirleri ise papilla vallatalar'ın arkasında bulunan tersine V harfi
şeklindeki oluğun (sulcus terminalis lingue) önünde kalan kısmın
duyu siniri N.Trigeminus'un dalı olan N.Lingualis'ten, oluğun
arkasında kalan kısmın duyu siniri N.Glossopharyngeus ve
N.Vagus'tan gelir.Tad duyusunu alan sinırler ise Facialis,
N.Glosspharyngeus ve N.Vagus’tur.
PHARYNX-YUTAK
Burun boşlukları ve ağız boşluğunun arkasında yer alan kafa
tabanından 6.boyun omuru hizasına kadar uzanan kas ve zardan
yapılmış açıklığı öne bakan bir oluk şeklindedir. 3 parçası vardır.
1)Yukarıda burun boşluklarına bakan kısım (pars nasalis)
2)Ortada ağız boşluğuna bakan kısım (pars oralis)
3)Aşağıda gırtlağın arkasında yer almış kısım (pars laryngea)
Pars nasalis veya nasopharynx kafa tabanından yumuşak damak
hizasına kadar uzanan bölümüdür. Tavanında tonsilla pharyngea
(yutak bademciği) denilen lenfoid bir oluşum bulunur Çocuklarda
büyük olan bu lenfoid oluşum zamanla ufalacaktır. Burun arka
deliklerini tıkayaçak kadar büyük olduğunda burundan nefes almak
güçleşecektir (adenoid vegetation).
Yan duvarlarda orta kulağı yutağa birleştiren kanalın buraya açılma
delikleri (ostium pharyngeum tubae auditiva) görülür. Bu deliğin ön
alt tarafından aşağı doğru uzanan kabartı torus tubarius'tur. Bu
kabarıklığın altında lenfoid bir oluşum tonsilla tubaria bulunur.
Pars oralis veya oropharynx yumuşak damakla hyoid kemik
arasındaki bölümdür. Önde ağız boşluğuna açılır. Hemen ağız
boşluğuna açıldığı yerin iki yanında damak tonsilleri yerleşmiştir.
Pars laryngea veya laryngopharynx hyoid kemikten 6.boyun omuru
seviyesine kadar uzanan bölümdür. Önde gırtlak girişi (aditus
laryngis) bulunur.
Yutak lenfa halkası (Waldeyer'in lenfa halkası): Yutakta yukarda
ortada bulunan tonsilla pharyngea ile yanlarda iki yanda bulunan
tonsilla tubaria'lar, tonsilla palatina'lar ve aşağıda ortada bulunan
tonsilla lingualis'in meydana getirdiği lenfa halkasına yutak lenfa
halkası denir. Bu lenfoid düğümler ağız ve burun yoluyla giren
mikroorganizmaları tutarak koruyucu bir fonksiyon görürler.
ESOPHAGUS-YEMEK BORUSU
6.boyun omurundan 11.göğüs omuruna kadar uzanan 25-30 cm
uzunluğunda kas ve zardan yapılmış bu borunun iki parçası vardır.
1)Boyun parçası(pars cervicalis),sternum'a kadar uzanan bölümüdür.
Önde trachea, yanlarda gl.thyroidea ve damar-sinir paketi ile
komşuluk yapar.
2)Göğüs parçası (pars thoracica), sternum'la diaphragma arasındaki
bölümü olup mediastinum posterior'da yer alır. Bu parça yukarıdan
aşağı doğru giderken columna vertebralis'ten uzaklaşır ve ikisinin
arasına aorta, ductus thoracicus ve v.azygos et hemi azygos girer.
Sağ ve sol n.vagus yemek borusunu biri önünde biri arkasında olmak
üzere çok yakından takip ederek diaphragma'daki hiatus
oesophagus'dan yemek borusuyla birlikte geçerek karın boşluğuna
gelirler.
Esophagusun darlıkları: Başlangıç kısmında, arcus aortada ve
diaphragmayı geçerken olmak üzere 3 darlık gösterir.
GASTER,VENTRİCULUS-MİDE
Sindirim borusunun genişlemiş olan bu kısmı karın boşluğunun sol
üst kısmında bulunur. J harfi şeklindedir. Şu kısımlar ayırt edilir:
1)Pars cardiaca-Diaphragma'nın altında oesophagus'un açıldığı huni
şeklindeki kısım
2)Fundus ventriculi-İçi hava ve gazla dolu sol üst çıkmazdır ki
diaphragma ile komşuluk yapar.
3)Corpus ventriculi-Fundus'tan pylor'a kadar uzanan ve aşağıya
doğru daralan kısımdır.
4)Pars pylorica-Midenin daralmış duodenum'la birleşecek son
kısmıdır. l2. göğüs ve 1.bel omurları hizasındadır. Antrum ve canalis
pylori olmak üzere iki parçası vadır.Burada sirküler kas iplikleri bir
kabarıklık ve sertlik gösterirler ki halka şeklinde bir darlık yaparlar
(sphincter pylori).
Omentum majus
Midenin ön ve arka yüzlerini örten periton yaprağı midenin alt
kenarında birleşerek bir önlük yaparlar. Bu önlük barsakların önünde
olarak pelvise kadar uzanır ve buradan yukarıya döner ve yukarıda
kalın barsağın enine kolonuna tutunur. Enine kolonu sardıktan sonra
karın arka duvarına uzanan bu periton parçasına mesocolon
transversum denir. Omentum majus hareketli olup iç organlardaki
herhangi bir enfeksiyonun yayılmasını önlemek için oraya uzanıp
toplanarak tıkamaya çalışır.
Omentum minus
Midenin ön ve arka yüzlerini örten periton aynı zamanda duodenum'u
da sarar ve burada ve midenin küçük eğriliğinde karaciğer'in porta
hepatis'ine uzanır. Böylece bir periton çıkmazı olan Bursa
omentalis'in ön duvarının oluşmasını sağlar. Periton çıkmazı olan
Bursa omentalis önde mide ve omentum minus, arkada pankreas, sol
böbrek ile sol böbreküstü bezi arasında kalan boşluktur.
İntestinum tenue - İnce barsak
6-8 m. uzunluğundaki sindirim borusunun bu parçası karın
boşluğunun büyük kısmını doldurur. Duodenum, jejunum ve ileum
olmak üzere 3 kısma ayrılır.
Duodenum-Mideden sonra gelen ilk kısım olup önce sağ ve arkaya
giden üst parçası (pars superior) sonra aşağı doğru inen parçası
(pars descendens) sonra sola yukarı doğru çıkan parçası (pars
ascendens) vardır. Bu seyri sırasında açıklığı yukarı sola bakan bir
boşluk meydana getirirler ki bunu pankreas'ın başı doldurur. Periton
duodenum'u karın arka duvarına hareketine imkan vermiyecek
şekilde tutturur.
Jejunum ve ileum-Duodenum'dan sonra gelen 5-6 m. uzunluğundaki
ince barsakların hemen hemen 2/5i jejunum ve 3/5 i de ileum'a ait
olmakla beraber bu iki parça arasında kesin bir sınır yoktur.
Jejunum'un duvarları daha kalın ve rengi biraz daha koyudur. İç
görünüşleri ile birbirinden ayrılmaları daha olasıdır. Jejunum'da plica
circulares denilen mukoza kıvrıntıları bariz bir şekilde bulunurlar.
İleum'da az ve seyrektir. Fakat folliculi lymphatici denilen lenf
folikülleri çok miktarda bulunur. Jejunum ve ileum mesenterium
denilen periton bağı ile karın arka duvarına asılmıştır. Bu bağın karın
arka duvarına yapışan kısmı (radix mesenteri)15-20 cm
uzunluğunda olup ikinci lumbal vertebra'nın sol kısmından aşağıya
sağ fossa iliaca'ya kadar uzanır. Mesenterium'un içinde superior
mesenteric damarlar, enf bezleri ve autonomic sinirler vardır.
Kalın barsak-intestinum crassum
Sağ fossa iliacadan başlayıp os coccygis hizasında anus'le
sonlanır. Ortalama 1,5 m uzunluğundadır. Kalın barsaklar ince
barsaklardan daha kalındırlar . Uzunluğuna şeritler (taeniae coli) ve
yağ kitleleri (appendices epiploicea) colonların üzerinde yer
almışlardır. Colonlardan kısa olan bu şeritler kalın barsağa tipik
keselenmiş -kabartılı-şeklini (haustra coli) verirler. Kalın barsak şu
parçalardan oluşur:
1.Caecum (körbarsak)-Kalın barsağın ileum ile birleşen bu
genişlemiş kısmı sağ kalça çukuru içerisinde yerleşmiştir. Tamamı
peritonla sarılmış olan bu çıkmazın arka iç tarafında solucanımsı bir
uzantı çıkar. Appendix'in pozisyonu ve uzunluğu çok değişik olabilr.
Ve umumiyetle çekum'un alt tarafına yerleşmiştir. İleumun çekum'a
açıldığı yerde valva ileocaecalis denilen iki mukoza plikası bir kapak
görevi görerek kalın barsak içeriğnin ileuma geri dönmesine engel
olur.
2.Colon ascendens(çıkan kolon)-Sağ fossa ilaca'dan karaciğerin alt
yüzüne kadar çıkan bu kalın barsak bölümünün arka yüzü
retroperitonealdır. Periton tarafından karın arka duvarına sıkıca
tutturulmuştur. Karaciğerin altında bir dirsek yaparak (flexura
hepatica) sola doğru devam eder.
3.Colon transversum (enine kolon)-Karaciğerden dalağa kadar
uzanan bu bölümü periton her taraftan sararak karın arka duvarına
tutturur. Peritonun yaptığı bu askıya mezocolon transversarium
denir ki enine kolona hareket imkanı verir. Enine kolon dalağın
etrafında yaptığı bir dirsekle (flexura lienalis) aşağı döner ve inen
kolon adını alarak devam eder.
4.Colon descendens(inen kolon)-Dalaktan aşağıda pelvisin üst
kenarına kadar uzanır. Periton bu bölümü ön yüzden örterek karın
arka duvarına sıkıca tutturur.
5.Colon sigmoideum(sigmoid kolon)-Pelvisin sol üst kenarı
hizasından başlayan bu parça S harfine benzer. Aşağıda 3. veya 4.
sakral omur hizasında kalın barsağın son bölümü olan rektum ile
devam eder. Bu bölüm periton tarafından her yanından sarılmış olup
pelvisin arka duvarına tuturulmuştur.
6.Rectum(düz barsak)-3. sakral omur hizasından
başlar. Koksiksin tepesi önünde anus denilen delikle dışarı açılır.
Rektumun pelvisin alt açıklığına (perine) kadar olan geniş kısmına
ampulla recti denir. Altta perine içerisinde kalan bölümü darlaşmıştır
ve buraya canalis analis denir.
Anus- Sindirim borusunun dışarı açılma deliği olup os coccygis'in
tepesinde bulunur. Biri çizgili ,diğeri düz kas olmak üzere 2 büzücü
kas (sphincter ani externus ve internus) anus'un fonksiyonunu
sağlar.
B-Sindirimle ilgili bezler
TÜKÜRÜK BEZLERİ-Glandulae Salivatoriae
Ağız çevresinde yerlrşmiş büyük tükürük bezleri ile ağız mukozası
altında bulunan küçük tükürük bezleri(gl.buccales, gl.labiales vs.)
ağıza alınan gıdayı yumuşatarak yutulacakkıvama getirir. Büyük
tükürük bezleri şunlardır.
1-Kulakaltı bezi (Glandulae Parotis)
Bu tükürük bezlerinin en büyüğü olup processus mastoideus ‘la
meatus acusticus externus’un önünde mandibulanın ramusunun
arkasında bulunur. Önde masseter kasının arka kenarını biraz
aşmıştır.Gayrı muntazam üçgen prizma şeklinde olan bezin ön
kenarından bezin kanalı (ductus parotideus) çıkar. 5 cm.
uzunluğunda olan bu kanal transverse olarak öne doğru giderek
masseterin dışyan yüzünü çaprazlar ve ön kenarınıda dolandıktan
sonra m.buccinator kası delip 2.üst büyük azı dişi hizasında
vestibulum oris’in dışyan duvarına açılır. Bu bezin içinde bulunan
oluşumlar ise dıştan içe doğru sırasıyla n.facialis, v.jugularis externa,
a.carotis externa ve n.auriculotemporalis’tir.
2-Çenealtı bezi (Glandula submandibularis)
Bu bez mandibula cisminin iç yüzündeki fovea submandibularis’e
yerleşmiştir. M.mylohyoideus tarafından yüzeyel ve derin iki parçaya
bölünmüş olan bu bezin derin parçasının ön yüzünden çıkan kanal
(ductus submandibularis) öne doğru giderek dil altındaki papillaya
(caruncula sublingualis) açılır.
3-Dilaltı bezi(Glandula sublingualis)
Ağız tabanına ayrı ayrı kanallarla açılan bu bez mandibulanın iç
yüzündeki fovea sublingualis denilen çukurcuğa yerleşmişiir. Bu bez
ağız tabanında mukoza altında bir kabarıklık yapacaktır ki buna plica
sublingualis denir.15-18 adet kanalcıkla bu plika üzerine açılır.
Pankreas- Pancreas
Tükürük bezlerine benzer bir yapısı olan pankreas karın arka
duvarında 2. Bel omuru hizasında horizontal doğrultuda
duodenum’dan dalağa uzanır. Baş, cisim ve kuyruk (caput ,corpus
ve cauda) olmak üzere üç parçası vardır. Baş (caput pancreatis)
duodenum’un sola bakan oyukluğu içine yerleşmiş geniş kısmıdır. Bu
kısım arkada V.porta, V.cava inferior ve sağ böbrek damarları ile
komşudur. Pankreas kanalı (ductus pancreaticus) soldan sağa
transverse olarak gider ve safra kanalı ile birlikte duodenum’un ikinci
parçasına açılır.
Karaciğer – Hepar
Karın boşluğunun sağ üst bölümünde diyaragmanın altında bulunan
bu bez iç organların en büyüğüdür. (ortalama 1500 gr.). Sindirim
işinde önemli rolü olan safrayı salgıladığı gibi genel metabolizmada
da önemli bir rol oynar.
Karaciğerin bir üst yüzü (facies diaphragmatica), birde alt yüzü
(facies visceralis) ve sağ, sol iki ucu, alt ve arka olmak üzere iki
kenarı vardır.
Facies diaphragmatica; Konveks olan bu üst yüzün ön bölümü
peritonla örtülü olup arka üst bölümü ise peritonsuz olup doğrudan
doğruya diaphragma ile komşudur. Bu yüzün orta yerinin biraz
solunda olmak üzere yukarıdan aşağıya uzanan periton
bağı(ligamentum falciforme) karaciğeri diyafragmaya ve karın ön
duvarının arka yüzüne bağlar ve aynı zamanda karaciğeri sağ ve sol
loblara ayırır.
Facies visceralis; Bu alt yüz üsttekinin tersine oldukca konkav olup
arkaya birazda sola bakar. Bu yüz üzerinde sagittal durumda bulunan
yarığın ön tarafına fissura ligamenti teretis denir ki içinde
ligamentum teres denilen vena umbilicalisin kalıntısı olan bağ
bulunur. Sagittal yarığın arka tarafına fissura ligamenti venosi denir
ve buradada intrauterin hayatta V.cava’yı V.porta’ya bağlıyan bir
venin artığı olan ligamentum venosum bulunur. Sagittal yarığın
sağında ve önde bulunan çukura fossa vesica fellae(biliferi) denir,
buraya safra kesesi(vesica fellae) yerleşmiştir. Arka sağda bulunan
oluğa sulcus vena cava adı verilir ve buradan v.cava inferior geçer.
Fissura ligamenti teretis ile fossa vesica fellae arasında kalan
dörtgen şeklindeki karaciğer parçasına lobus quadratus denir.
Fissura ligamenti venosi ile sulcus vena cava arasındaki karaciğer
bölümüne de lobus caudatus denir. Lobus quadratus ile lobus
caudatus arasındaki enine yarığa karaciğer kapısı (porta hepatis)
denirki burada karaciğere gelen a.hepatica propria, v.porta ve
karaciğerden giden safra yolları bulunur.
Karaciğerin bağları; Bunlar peritonun yaptığı bağlardır.
1- Ligamentum coronarium hepatis diyafragmaya bağlar.
2- Ligamentum falciforme hepatis diyafragma ve karın ön duvarının
arka yüzüne bağlarlar, bu ligament göbeğe kadar devam eder.
3- Ligamentum teres hepatis lig. Falciforme’nin serbest alt kenarı
içinde bulunan bu bağ göbeğe tutunacaktır.
4- Ligamentum hepatogastricum, karaciğer, mide ve duodenum
arasında bulunan peritonun( omentum minus) iki parçasından
mide ile karaciğer arasında olan kısmıdır.
5- Ligamentum hepatoduodenale, omentum minus’un ikinci parcası
olup pilor ve duodenum’un birinci parçasını karaciğere bağlar.
Karaciğerin damarları:
Karaciğerin bir besleyci ve birde fonksiyonel damarı vardır.
Besleyici damarı a.hepatica propria olup truncus coeliacus’un
yandalıdır.
Fonksiyonel damarı V.portae’ dır. Bu ven sindirim kanalı
parçalarından gelen ven kanını karaciğere götürür.
Ductus Biliferi – Safra Yolları
Karaciğer içinde meydana gelen safra, küçük safra kanalcıkları
(ductuli biliferi) ductuli interlobaris denilen loblar arasındaki
kanalcıklardan başlayıp bunlar birbirleriyle birleşerek ductus
hepaticus’ları yaparlar. Sağ ve sol ductus hepaticus genellikle porta
hepatis’de birleşerek ductus hepaticus communis’i meydana
getirirler. Ductus hepaticus communis safra kesesi kanalı(ductus
cysticus) ile birleşerek ductus choledochus’u yapar. 6 veya 7 cm.
uzunluğunda olan bu kanal duodenum’un ikinci parcasının iç
yüzündeki papilla duodeni major üzerine ductus pancreaticus ile
birlikte açılarak sonlanır. Safra kanalı boyunca komşuluk bakımından
4 parçaya ayrılır.
1-Supraduodenal parça; Omentum minus’un lig.hepatoduodenale
parcası içinde olup solunda
a.hepatica propria ve arkasında v. Portae ile komşudur.
2 Retroduodenal parça, duodenum’un birinci parçası arkasında
bulunan kısmıdır.
3- Retropancreatik parça; Pankreas başının arkasında bulunan
kısmıdır.
4- İntramural parça; Duodenum’un duvarı içinde bulunan parçadır.
Vesica Fellae(Biliferi) – Safra Kesesi
Kas ve zardan yapılmış olan bu safra kesesi karaciğerin alt yüzünde
bulunan çukura (fossae vesicae fellae) yerleşmiştir. 30-50 cc.’lik bir
kapasitesi olan bu kesenin kanalı ortalama 3-4 cm. uzunluğunda olup
ductus hepaticus communis ile birleşerek ductus choledochus’u
oluştururlar.
Peritoneum – Periton
Karın ve pelvis duvarlarını ve bunların çevirdiği boşluklarda bulunan
organları örten periton seröz bir zardır. İki parçası bulunur. Karın ve
pelvis duvarlarını örten parçasına parietal periton, iç organları saran
parçasına visceral periton denir. Bu iki yaprak arasında bulunan
boşluğa periton boşluğu(cavum peritonei) denir. İç organların periton
tarafından örtülüp örtülmediğine göre organlar intraperitoneal veya
extraperitoneal olarak adlandırılırlar. Mide ve bağırsaklar
intraperitoneal pankreas ve böbrekler karın arka duvarında bulunup
sadeca önden örtülü olduklarından extraperitoneal(retroperitoneal)
organ olarak adlandırılırlar.
Bursa Omentalis; Bir periton çıkmazı olan bu boşluk midenin arka
yüzü ile arkada pankreas so lböbrek, sol böbreküstü bezi,
diyafragmanın buraya rastlıyan kısmı arasındadır. Altta
mesocolontransversium ile sınırlandırılmıştır. Bursa omentalis periton
boşluğu ile solda bulunan bir delik (foramen epiploicum) aracılığıyla
birleşir.
SOLUNUM SİSTEMİ-SYSTEMA RESPİRATORİUM
Solunum sistemi havanın oksijeninin alınması ve meydana geleçek
karbondioksidin atılmasını sağlayan organlardan oluşur. Bunun
yanında sesin de meydane gelmesinde rol oynar. Bu organlar
sırasıyla:
1-Nasus
(burun)
2-Cavum nasi (burun boşluğu)
3-Pharynx
(yutak)
4-Larynx
(gırtlak)
5-Trachea
(soluk borusu)
6-Pulmones (akciğerler)
Burun-Nasus
Burun yüzün tam ortasında piramit şeklindedir. Solunum yolu ve koku
alma işini görür. Kemik ve kıkırdaktan yapılmıştır ve üzeri deri ile
kaplıdır. Burun sırtına dorsum nasi, tepesine radix nasi veya burun
kökü, ucuna apex nasi denir. Yanlara giden kabartılar da burun
kanatlarıdır (alae nasi). Burun deliklerine nares adı verilir.Arkada
nasopharynx'e açılan deliklerin herbirine choana denir .Burun
iskeletinde burnu öne ve aşağı doğru uzatan iki kıkırdak cartilago nasi
laterales ve cartilago nasi alares bulunur. Bir de orta bölmede
cartilago septi nasi vardır.
Burun boşluğu-Cavum nasi
Sağ ve sol iki bölmeye ayrılmıştır.Bu boşluğun dış duvarı girintili
çıkıntılıdır. Üst üste sıralanmış önden arkaya uzanan üç çıkıntı
(concha) ve bunlarla dış duvar arasında meydana gelen yollar
bulunur (meatus nasi superior, meatus nasi medius, meatus nasi
inferior).Meatus nasi medius'a rastlayan dışyan duvarda yarım ay
şeklindeki yarığa hiatus semilunaris denir ki buraya sinus maxillaris
açılacaktır. Gene bu yarığın ön tarafına sinus frontalis, arka üst
tarafına da cellulae ethmoidalis anterior (etmoid ön hücreleri) açılırlar.
Meatus nasi inferior'a ductus nasolacrimalis denilen gözyaşı burun
yolu açılır .Meatus nasi superior'a ise sinus sphenoidalis ve cellulae
ethmoidalis posterior (arka etmoid hücreleri) açılır. Septum nasi
denilen orta bölme ise önde cartilogo septi nasi denilen kıkırdaktan,
arkada vomer'den, yukarıda ethmoid kemiğin lamina
perpendicularis'inden yapılmıştır. Tavanı ethmoid kemiğin lamina
cribrosa'sı, döşemesi ise maxilla'nın ve palatin kemiğin yatay
çıkıntıları tarafından yapılmıştır.
Pharynx-Yutak (bk:sindirim sistemi)
Larynx-Gırtlak
Solunum sisteminin bir parçası olan gırtlak aynı zamanda sesin
oluşmasını da sağlayan bir organdır. Hyoid kemiğin altında, boynun
ön tarafında trachea'nın üstünde yer almıştır. Larynx'in tabanı
yukarıda, tepesi aşağıda 3 yüzlü piramide benzer. Larynx ön yanlarda
thyroid bezin yan lobları ve hyoid altı kasları ile komşuluk yapar.
Arkada pharynx ile yanlarda boyun damar-sinir paketi ile komşuluk
yapar.
Aditus laryngis-Larynx'in girişi olan bu üst delik oval biçimde önden
arkaya eğik bir durumdadır.
Gırtlağın iç boşluğu-Üst,orta ve alt olmak üzere üç kısma ayrılır:
1-Üst kısım (vestibulum laryngis), aditus laryngis'ten plica
vestibularis'lere kadar olan kısım.
2-Orta kısım (ventriculus laryngis), bu kısımda iki üstte iki altta
olmak üzere dört plica vardır. Alt ve üst plica'lar arasında meydana
gelen boşluğa ventriculus laryngis denir.
3-Alt kısım (cavum infraglotticum), plicae vocales'ler altında kalan
kısımdır.
Larynx'in yapısı: Kıkırdaklar, bunları birbirine bağlayan eklem ve
bağlar, kaslar ve içyüzünü döşeyen mukozadır. arynx'in kıkırdakları
üçü tek, üçü çift olmak üzere 9 kıkırdaktır.
Tek olanlar, 1- Cartilago epiglottica:Yaprak şeklinde elastik tipte bir
kıkırdaktır.
2-Cartilago thyroidea:Kalkana benzeyen bu kıkırdağın iki dörtgen
şeklindeki lamı önde açıklığı arkaya bakan bir açı yaparak
birleşmiştir. Üstte öne doğru yaptığı çıkıntıya prominentia laryngis
(adem elması) denir.3-Cartilago cricoidea:Taşlı bir yüzüğe benzer.
Geniş kısmı pharynx'e bakar.
Çift olanlar: Bunlar daha küçük kıkırdakladır. Cartilago arytenoidea,
cartilago corniculata cartilago cuneiformis.
Bu kıkırdaklar arasında şu bağlar bulunur. Membrana
thyrohyoidea,lig.cricothyroideum. lig.thyroideum.
Larynx'in kasları: İki gruba ayırmak mümkündür.
1-Extrinsic kaslar:M.cricothyroideus
2-İntrinsic kaslar:M.cricoarytenoideus posterior et
lateralis,M.arytenoideus transversus et obliquus,
M.thyroarytenoideus,
M.vocalis
Bütün bu kaslar sesin oluşmasında fonksiyon gören kaslardır.
Trachea-soluk borusu
Kıkırdak ve zardan yapılmış bir boru olup 6. boyun omuru ile 5. göğüs
omuru arasında bulunur. Ortalama 11 cm boyunda, 2-2,5 cm
genişliğindedir. İki parçası vardır. 1-Boyun parçası, vertebral kolon ve
oesophagus'un önünde bulunan bu parça, omurganın eğriliğine göre
aşağıya doğru indikçe yüzeyden uzaklaşarak derinleşir. Boyun
parçası önde tiroid bezi, yanlarda a.carotis communis, arkada ise
oesophagus ile komşudur. 2-Göğüs parçası, önde truncus
brachiocephalicus, sol a.carotis communis ve v.brachiocephalicus ile
komşudur.Çatallanma yerinin yakınında ise arcus aorta, n.vagus ve
v.cava superior ile komşudur. Trachea'nın hyalin kıkırdak tan yapılmış
at nalı şeklinde 16-20 arsında halkaları bulunur. Kıkırdaklar arasında
fibroelastik bağlar vardır ve kıkırdakların arka açıklığı düz kaslarla
arkadan kapatılmıştır.
Bronchuslar-bronchi
Trachea 4. göğüs omuru hizasında çatallanarak ikiye ayrılır. Soldaki
bronchus principalis sinister dar uzun ve yatay bir doğrultuda giderek
sol akciğere hilus pulmonis'ten girer. Sağdaki bronchus principalis
dexter kısa, geniş ve dikey doğrultudadır. Yapısal bakımdan
trachea'ya benzerler.
Mediastinum
Göğüs boşluğu (cavum thoracis) akciğerlerin arasında,önde sternum
ve arkada göğüs omurları ile çevrelenmiş bir aralığa sahiptir. Buna
mediastinum denir. Mediastinum önde sternal açı'dan arkada 4.göğüs
omurunun alt kenarından geçirilen hayali bir çizgi ile üst ve alt
mediastinum'a bölünür. Alt mediastinum'da 3 kısma ayrılır. Orta
mediastinum pericardium ve kalbi içerir. Ön mediastinum, pericard ile
sternum arasındaki aralık olup thymus bulunur.
Arka
mediastinum, pericardium ile göğüs omurları arasındaki boşluk olup
burada trachea, oesophagus, aorta thoracica, ductus thoracicus,
Vv.azygos at hemi azygos,Nn.vagi, truncus sympaticus bulunur.
Üst mediastinum yukarıda boyun kökü ile devam eder Burada büyük
damarlarN.phrenicus, N.vagus, N.laryngeus recurrent, trachea,
oesophagus ve ductusthoracicus bulunur.
Akciğerler-Pulmones
Göğüs boşluğunun büyük bir kısmını dolduran koni şeklinde esas
solunum organı olan akciğerler, sağ ve sol olmak üzere iki tanedirler.
Elastik bir yapıya sahip olan akciğerler üç yüz ve bir tepeye (apex
pulmonis) sahiptir.
1-Costal yüzü thorax duvarı ile komşudur ve üzerinde kaburgaların
izlerini taşıyan bu yüz konvekstir.
2-Mediastinal yüz konkav olup ortada bulunan hilus pulmonis'te
akciğere giren ve çıkan oluşumlar (a.,v.pulmonalis, bronchus'lar,
plexus ve lenf damarları) vardır.
3-Diyafragmatik yüze basis pulmonis'te denir ve düzgün, konkav olup
diyafragmanın üstüne oturur.
Apex pulmonis 1.kaburgayı önde 3-4 cm aşar, arkadan ise 1.kaburga
seviyesindedir. Sol akciğer eğik bir yarıkla üst ve alt (lobus superior
ve lobus inferior) iki loba ayrılmıştır. Sağ akciğer bu eğik yarığa ilave
yatay bir yarıkla 3 loba (lobus superior inferior ve medius) ayrılmıştır.
Her lob'da segmentlere ayrılır ve kendi bronchus'u ve damarlarını
içeren bu segmentler herbir akciğerde 10 ar tanedir. Bronchus'lar
akciğer içine girdikten sonra önce loblara sonra segmentlere giderek
daha küçük dalçıklara ayrılırlar. Bunları şöyle sıralayabiliriz.
Bronchus principales(akciğer dışında) bronchus lobaris- bronchioli
lobaris-bronchioli terminales - bronchioli respiratorii bronchioli alveolaris-ductuli alveolares--sacculi alveolores-alveoli
pulmonis
Akciğerlerin fonksiyon damarları, Truncus pulmonis ve Venae
pulmonales'dir.
Besleyici damarları, Aort'tan çıkan rami bronchiales ve Vv.azygos et
hemiazygos'a dökülecek olan venae bronchiales'dir.
Plevra-Pleura
Seröz bir zar olan pleura'nın göğüs boşluğu duvarlarının içyüzünü
döşeyen laminasına Pleura parietalis, akciğeri örten laminasına
Pleura visceralis denir. İki pleura yaprağı arasında kalan boşluğa
cavum pleura denir ki sağ ve sol olmak üzere iki tanedir. Bu
boşluğun içinde seröz bir sıvı bulunur. Pleura parietalis bazı
yerlerde çıkmazlar yaparlar ve bulundukları yerlerle ilgili olarak
isimlendirilirler. Recessus costomediastinalis,recessus
costodiaphragmatica gibi
ANGİOLOGİA-DAMARBİLİM
(SYSTEMA VASORUM-DOLAŞIM SİSTEMİ)
Vücuttaki her organın ve dokunun ihtiyaçı olan oksijen, besin
maddelerinin alınabilmesini sağlıyan aynı zamanda artık maddeleri
ilgili organlara taşımak, bunun yanında vücudu korumak vazifesini
üstlenen sisteme dolaşım sistemi diyoruz. Kanın dolaşımını sağlıyan
kalp ve kan damarları ve ayrıca lenf düğümleri bu sistemi meydana
getirirler. Emme basma tulumba ödevi gören kalp, kanı büyük
damarların içine (arterlere)pompalar. Bu arterlerin çapı vücuda
dağıldıkça gittikçe küçülür ki bunlara arterioller denir Nihayet kılcal
damarlar (capiller) dediğimiz çok ince damarlarla bütün organ ve
dokulara gider. Bu ince damarlar daha sonra birbirleriyle birleşerek
venul dediµimiz küçük toplar damarları meydana getirirler. Gittikçe
çapı büyüyen bu toplar damarlara venalar denir ki sonra da kalbe geri
dönerler. Arter ve arter capillerinde kan basıncı pozitif, ven ve vena
capillerinde ise basınç negatiftir. Kalbten pompalanan kan vücut'ta
ayrı damarlar aracılığı ile iki şekilde dolaşarak kalbe dönerler.Böylece
dolaşım:1)Büyük dolaşım, 2) Küçük dolaşım olarak ikiye ayrılır.
1)Büyük dolaşım: Kalbin sol ventriculus'undan aort'la çıkan kanın
bütün vücudu dolaşıp sonunda V.cava superior ve V.cava inferior'lar
yoluyla sağ atrium'a dönmesine denir.
2) Küçük dolaşım: Buna akciğer dolaşımıda denir. Sağ
ventriculus'dan A.pulmonales kirli kanı akciğerlere
götürür.Akciğerlerden temiz kan V.pulmonales ile sol atrium'a gelir.
Genelde vücuttaki kan miktarının yetişkin bir insanda ortalama vücut
ağırlığının 1/10 u kadar olduğunu söyleyebiliriz.
KALP-COR
Kalp, dolaşım sisteminin merkez pompası olup özel çizgili kaslardan
yapılmış konik bir organdır. Göğüs boşluğunda mediastinum
anterior da bulunur. Genel olarak insanın yumruğu büyüklüğündedir.
Aşağı yukarı 300 gm. kadardır. Önde konveks bir yüz (facies
sternocostalis), altta düzgün diyafragma yüzü (facies
diaphragmatica), bir taban (basis cordis) ve birde tepesi (apex
cordis) vardır.
1)Facies sternocostalis (önyüz): Öne ve yukarı bakar. Bu yüzün
üzerinde biri enine (sulcus coronarius), diğeri uzunluğuna (sulcus
inter ventricularis) iki oluk vardır. Enine oluk üstteki atrium denilen
kalp boşluklarını, alttaki ventriculus denilen kalp boşluklarından dıştan
ayıran bir oluktur. Uzunluğuna oluk sağ ve sol ventrikül boşluklarını
ayıran sınır üzerindedir ve her iki oluğun üzerinde kalbin besleyici
damarları (Aa.coronariae) bulunur Aort' un başlangıcının sağ
yanında auricula dextra denilen, a.pulmonolis'in başlangıcının sol
yanında da auricula sinistra denilen kalp kulakçıkları bulunur.
2)Facies diaphragmatica (alt yüz): Aşağı ve birazda arkaya bakan
bu yüz diaphragma üstüne yaslanmıştır. Burada da yine iki oluk,
enine (sulcus coronarius) ve uzunluğuna (sulcus interventricularis
posterior) olmak üzere görülür.
Basis cordis (kalbin tabanı): Konveks olup sağ yukarı arkaya bakar.
Kalp tabanında atrium'lar ve büyük damarlar bulunur.
Apex cordis (kalbin tepesi):Oldukça künttür.Tam tepenin ucunda
olmıyarak burada bulunan çentiğe incisura apicis cordis denir .Kalbin
tepesi göğüs ön duvarında linea mamillaris üzerinde 5.kaburgalar
arası aralığa isabet eder.
Kalbin komşuluğu: Alt yüz diyafragma aracılığı ile karaciğerin üst
yüzü ile ve midenin fundus parçası ile komşudur. Önde kendini saran
pericard aracılığıyla thymus ve akciğer ile , arkada ise oesaphagus,
aorta thoracica, ductus thoracicus ve Vv.azygos et hemiazygos ve
N.vagus 'la, yanlarda da akciğerlerin iç yan yüzleri ve N.phrenicus ile
komşuluk yapar.
Kalb Projeksiyosu:Kalbin göğüs duvarındaki projeksiyosu
(izdüşümü sınırları) şöyledir.Bu sınırlar normal durumda sağda
sternum kenarının 1,5-2 cm. kadar sağında 3. kaburganın üst
kenarından başlıyan ve sağa doğru hafif konvekslik yaparak aşağıya
doğru uzanan ve sternum'un 1,5 cm. kadar sağında 5. kaburganın üst
kısmına kadar devam eden bir çizgi ile gösterilebilinir.
Solda ise kalbin tepesinin vuruşu duyulan noktadan başlıyan (8-10
cm. orta çizginin solunda) ve sola doğru hafif konvekslik yaparak
yukarıya uzanan ve sternum'un 2-2,5 cm. solunda 2. interkostal
aralığın ortasında sonlanan bir çizgi ile sınırlanmıştır.
Kalbin iç görünüşü:Kalbin iç boşluğu enine ve uzunluğuna iki bölme
ile dört boşluğa ayrılmıştır. Üstte olan boşluklar arasındaki bölmeye
septum interatriale denir.Sadece zardan (pars membranecea)
yapılmıştır. Alttaki boşluklar arasındaki bölmeye septum
interventriculare denir ki hem zar hemde kas parçası vardır. Üstte
bulunan atrium'larla altta bulunan ventrikül'ler arasında ostium
atrioventriculare dextrum et sinistrum denen iki delik
vardır ki
sağdakinde üç parçalı kapak (valvula tricuspidalis), sol delikte ise iki
parçalı bir kapak(valvula bicuspitalis) bulunur.
Kalbin Atrium'ları: Sağ atrium (atrium dextrum), iç duvarını septum
interatriale yapar. Bu duvardaki çukurcuğa fossa ovalis denir. Üst
duvarda v.cava superior'un açıldığı büyük bir delik bulunur. Alt
duvarda v.cava inferior'un açıldığı bir delik ile sinus coronarius'un
açıldığı küçük bir delik vardır. Bu deliklerin yarım ay şeklinde
kapakçıkları bulunur. Dışyan duvarda auricula dextra'nın açıldığı delik
vardır. Ön duvarda ostium atrioventriculare dextra denilen 3 lü bir
kapakçık bulunur. Arka duvarda, bu duvarın dışyan duvara yakın
yerinde crista terminalis denilen bir çıkıntı vardır.
Sol atrium (atrium sinistrum), içyan duvarını septum interatriale
yapar. Arka duvarda ikisi sağ ikisi solda ve birbirleri üzerinde olmak
üzere Vv.pulmonalis'e ait 4 delik vardır. Dışyan duvarına auricula
sinistra' açılır. Ön duvarda ostium atrioventriculare sinistrum denilen
delik bulunur.Valva atrioventricularis sinistra denilen iki parçalı
kapakçık vardır.
Kalbin ventrikülleri:
Sağ ventrikül (ventriculus dexter): Ön arka ve içyan olmak üzere 3
duvarı, bir tabanı , bir de tepesi vardır. Her duvarda M.papillaris
denilen kas kabartıları vardır ki, bu kabartılardan 3'lü kapakçığın
herbirine uzanan chorda tendinea denilen kirişler uzanır. Tabanın ön
üst kısmında conus arteriosus (infundibulum) denilen bir genişlik
bulunurki bunun dibine truncus pulmonalis'in ağzı açılır. Bu deliği
kapatan ve arterin ağzında bulunan 3 parçalı kapakçığa valva trunci
pulmonalis denir.
Sol ventrikül (ventriculus sinister): Bu boşluğun içyan ve dışyan
olmak üzere iki duvarı ve bir tabanı, bir de tepesi vardır. Burada da
M.papillaris denilen kas kabartıları vardır ve uçlarında chorda
tendinea denilen kirişler valva atrioventricularis sinistra'nın
kapaklarına (cuspid'lerine) uzanırlar. Ventrikül'ün tabanının sağ üst
kısmında ostium aortae denilen aort'un açılma ağzı vardır ki burada
da 3 'lü bir kapakçık bulunur.Sol ventrikül'ün tabanında bulunan deliği
(ostium atrioventriculare sinistrum) kapatan bir kapak valva
bicuspitalis (mitral ) kapak bulunup bu boşluğu sol atriumdan ayırır.
Kalbin yapısı:
Kalp içten dışa doğru 3 tabakadan yapılmıştır. 1)Endokard,
2)myokard, 3)perikard,
1)Endokard:(endocardium).Kalp boşluklarının içyüzünü döşeyen bu
zar kalbten çıkan büyükdamarların da kalp boşluğuna bakan yüzlerini
örter.
2)Myokard:(myocardium). Çizgili kas iplikçiklerin den yapılmış
olmasına rağmen isteğimiz dışı (involanter) çalışır. Bu kaslar ostium
atrioventriculare'nin çevresindeki kuvvetli fibröz destekten (anulus
fibrosus) başlar. Bu kaslar bundan sonra kıvrılarak atrium ve
ventriküllerin kas katını yapmak üzere dağılırlar.
3)Perikard:(pericardium).Kalbi saran bu kesenin iki yaprağı vardır.
Seröz yaprak (tunica serosa) içteki yaprak olup iki laminası bulunur.
Lamina viseralis denilen laminası kalbin dışyüzüne yapışıktır. Lamina
parietales denilen diğer laminası dıştaki fibröz yaprağın içyüzüne
sıkıca yapışıktır.
Tunica fibrosa dışta olup sedef renginde bir torba
şeklindedir. Bu torbanın tabanı diyafragmaya, tepesi kalp tabanındaki
büyük damarlara uzanır. Seröz yaprağın iki laminası arasında
meydana gelen boşluğa cavum pericardii denir ki içinde seröz bir sıvı
(liquor pericardii) bulunur.Yine seröz yaprağın iki laminası kalp
tabanındaki büyük damarların başlangıç yerlerinde bu damarlara
yapışırlar ve bu yapışma yerlerine reflex çizgisi denir.
Kalbin özel kas sistemi (cardionectar sistem)
Kalp kasının fonksiyonunu idare eden bu özel kas sistemi, sağ
atrium'daki crista terminalis'in üst ucundaki bir düğümden (nodus
sinoatrialis) başlar. Bundan çıkan iplikler sinus coronarius'un ön alt
kısmında bulunan ikinci bir düğüme (nodus atrioventrucularis)
giderler. Buradan çıkan iplikler His demeti adıyla aşağı devam
ederler ve septum interventriculare'nin üst bölümünde (pars
membranecea) iki bacağa (crus dextrum et sinistrum) ayrılarakaşağı
doğru Mm. papillares'lere kadar uzanarak dağılırlar.
Kalbin damar ve sinirleri
Kalbin besleyici damarları iki büyük damar halinde aort kapağının
hemen üstünden başlarlar.
A.coronaria dextra: Bu damar aort kapağının hemen üstünden ve
sağdan başlar. Sulcus coronarius içinde olarak sağa doğru gider ve
arka sulcus interventricularis içinde kalp tepesine ulaşır.
A.coronaria sinistra: Bu damar da aort kapağının hemen üstünden ve
soldan başlar, truncus pulmonalis ile auricula sinistra arasından
geçerek sulcus coronarius'a gelir.Burada ramus interventricularis ve
ramus circumflexus denilen iki dala ayrılır.Ramus interventricularis,
sulcus interventricularis anterior içinde kalp tepesine kadar gider.
R.circumflexus ise sulcus coronarius içinde kalbin arka tarafına
dolanır ve o bölümde dağılır.
Venleri: En önemli venler sinus coronarius'a dökülür.
Bunlar:1)V.cordis magna, sulcus interventricularis anterior içindedir.
2)V.cordis media, sulcus interventricularis posterior içindedir.
3)V.cordis parva, kalbin sağ yanının ven kanını toplar ve sinus
coronarius'a ulaşır. Sinus coronarius da sağ atrium'a açılır. Bu
venlerden başka sağ ventrikül duvarından gelen küçük venler
(Vv.cordis anteriores) sağ atrium'a ayrı ayrı küçük delikler halinde
açılırlar.
Truncus Pulmonalis ( akciğer atardamarı)
Bu damar kalbin sağ ventrikülünden akciğerlere venöz kan taşır .
Kalbten çıktıktan sonra yukarı ve arkaya giderek arcus aorta'nın
altında sağ ve sol ikiye ayrılarak sağ ve sol akciğere gider.
Aort (aorta)
Kalbin sol ventrikül'ünden çıkan bu büyük atardamarın 3 parçası
vardır.
1)Çıkan parça (pars ascendens), 2)Aort kemeri(arcus aorta), 3)İnen
parça (pars descendens)
1-Pars ascendens: Perikart'la örtülü olan ve önde bulunan kısmı olup
kalb'den çıktığı yerin hemen üstünde coroner damarları verir.
2-Arcus aorta: Önde 2.sağ kaburganın sternumla birleştiği hizadan
sola ve arkaya doğru bir yay çizer ve 4.göğüs omuru hizasından
itibaren aşağı doğru yönelir ve aorta descendens'le devam eder. Bu
kemerden 3 tane büyük damar çıkar. a)Truncus brachiocephalicus,
b)A.carotis communis sinistra, c)A.subclavia sinistra.
a)Truncus brachiocephalicusAort kemerinden en önde olarak ayrılan bu dal trachea'nın önündedir
ve sağa yukarı gidip sternum'un clavicula ile birleştiği yerin arkasında
A.carotis communis dextra ile A.subclavia dextra olmak üzere ikiye
ayrılır.
b)A.carotis communis sinistraArcus aorta'dan ikinci olarak ayrılan bu dal larynx'in üst kenarı
hizasına kadar yükselir ve orada A.carotis interna ve A.carotis
externa denilen dallarına ayrılır. Bu dalların ayrıldığı yerde kan
basıncının düzenlenmesi ile ilgisi olan glomus caroticum denilen bir
cisimcik bulunur.
1)A.carotis interna yukarı gidip kafa boşluuna aynı addaki kanaldan
geçerek girer. Orta kulağa hipofiz bezine, göz boşluğuna girerek
retinaya, gözyaşı bezine ve foramen supraorbitale'yi geçerek alına,
burun sırtına, üst göz kapaklarını kanlandırırlar. Kafa boşluğundaki
uç dalları
beynin ön ve orta kısımlarını kanlandırdıkları gibi beynin tabanında
beyin artar poligonu denilen (circulus arteriosus cerebri) bir arter
çemberinin oluşmasına yardım ederler.
2)A.carotis externa. Bu dal A.carotis interna'ya nazaran daha yüzeyel
olarak yukarı çıkar ve collum mandibula hizasında A.temporalis
superficialis ve A.maxillaris uç dallarını vererek sonlanır. Uç dallarını
vermeden önce öne, arkaya ve içyana giden dallar verir. Öne
gidenler: a)A.thyroidea superior, b)A.lingualis, c)A.facialis. İçyana
gidenler: a) A.pharyngea ascendens. Arkaya gidenler: a)A.occipitalis,
b)A.auricularis posterior.
A.carotis externa uç dallarına parotis bezinin içinde ayrılır ve
A.temporalis superficialis bezi yukarı doğru geçerek şakak bölgesine
gider ve dağılır. A.maxillaris üst çenenin arkasında derine doğru
gederken çiğneme kaslarına ve M.buccalis'e dallar verir. A.meningea
media denilen dalı yukarı gidip foramen spinosum'u geçip kafa
boşluğuna girer ve duramater'de dağılır. Alveolaris inferior denilen
dalı alt çene dişlerine foramen mandibula'yı geçerek gider.
A.alveolaris superior posterior denilen dalı üst çene dişlerini
kanlandıraçaktır ve bu dal öne devam edip foramen infraorbitale'yi
geçip yüzün mimik kaslarından bazıları ile derisini
kanlandırıcaktır.Derine giden A.spenopalatina denilen uç dal ise
burun boşluğuna geçerek burun boşluğu dışyan duvarı ile burun
bölmesinde dağılaçaktır.
c)A.subclavia sinistra
Arcus aorta'dan en arkada olarak ayrılan bu dal yukarı doğru bir yay
çizerek 1.kaburganın üzerinden geçer. Daha sornra clavicula'nın
altından geçip koltuk boşluğuna gelir ve A.axillaris adını alır. Sağda
ise truncus brachiocephalicus'tan ayrılan A.subclavia dextra aynı
seyri takip eder.
Yolu boyunca verdiği yan dallar şunlardır.
1)A.thoracica interna: Göğüs ön duvarının arka yüzünde aşağıya
doğru inip diyafragmayı önden geçer ve bundan sonra A.epigastrica
superior adını alır. Bu arter yolu boyunca ön intercostal aralıklarda
dağılan dallar verir.
2)A.vertebralis: Bu dal yukarı doğru gidip 6.boyun omurunun foramen
transversarium'undan girip yukarıdaki boyun omurlarının aynı addaki
deliklerinden ve foramen magnum'dan geçerek kafa boşluğuna girer.
Kafa boşluğunda sağ ve soldan gelen A.vertebralis birleşerek
A.basilaris'i meydana getirir. Bu arterde medulla spinalis'e ve
beyinciğe giden dallar verdiği gibi, beyin tabanında meydana gelen
arter poligonu
nun (circulus arteriosus cerebri) arka kısmını tamamlayacak uç
dallarını verir.
3)Truncus thyrocervicalis: Bu kalın kütüğün 4 uç dalı olup bunlar
glandula thyroidea'ya,i kinci boyun omuru hizasındaki boyun kısmına,
M.trapezius'a ve scapula'nın üst kısmındaki fossa supraspinata
civarındaki bölgelerde dağılır.
4)Truncus costocervicalis: Arkaya doğru giden bu dal iki uç dala
ayrılır. Bunlardan biri ense kaslarında, biri üst iki kaburgalar arası
aralıkta dağılır
5)A.transversa colli: Bu dal dışa arkaya gidip M.trapezius'un altından
geçip scapula'nın içyan kenarı boyunca dağılır.
Koltuk arteri-A.axillaris
A.subclavia clavicula'nın altından geçtikten sonra a.Axillaris adını alır
ve M.pectoralis major'un ön kenarına kadar devam eder. Bu arter üst
kaburgalar arası aralıkta, göğüs kaslarında, omuz kası ve derisinde,
göğüs yanduvarı kas ve derisinde ve omuz ekleminde dağılan dallar
verir.
Kol arteri-A.brachialis
M.pectoralis major'un alt kenarından dirsek eklemine kadar uzanan
bu arter koldaki kaslarda, kol kemiğinde ve dirsek ekleminde dağılan
dallar verir. Dirsekte A.radialis ve A.ulnaris olmak üzere iki uç dala
ayrılır. A.radialis radius kemiği boyunca aşağıya devam edip bilek
eklemine gelir ve oradan el sırtına geçer. A.ulnaris M.pronotor teres'in
altından geçerek flexor bölgeye gelir ve ulnar kemik boyunca aşağya
elbileğine kadar gider. Buradan el ayasına geçerek burada bir arter
kemeri yapar ve aynı zamanda el sırtından gelen A.radialis'in uç
dalıyla anostomoz yapar. Bu kemerden ayrılan dallar el parmaklarına
gider.
3-Pars descendens:
Aort'un bu parçası göğüs ve karın olmak üzere iki kısma ayrılır.
Göğüs aortu-Aorta thoracica
4.göğüs omuru ile 12. göğüs ıomuru arasındaki aort parçası olup,
arka yüzünden çıkan dalları son 9 kaburgalar arası aralıklarda
dağılır.Bundan başka akciğerlere, oesophagus'a ve diyafragmanın
üst yüzüne giden dallar verir.
Karın aortu-Aorta abdominalis
Göğüs aortu diyafragmayı hiatus aorticus'u geçerek karın boşluğuna
gelir.Buradan 4.bel omuru hizasına kadar olan kısmına
aortaabdominalis denir ve 4. bel omuru hizasında iki uç dala (A.iliaca
communis) ve bir küçük ,ince dala (A.sacralis media) ayrılır. Aorta
abdominalis'in yan dallarını tek ve çift olanlar diye iki gruba
ayırabiliriz.
A)Tek olanlar:
1-Truncus coeliacus
2-A.mesenterica superior
3-A.mesenterica inferior
B)Çift olanlar:
1-A.phrenica inferior
2-A.suprarenalis media
3-A.renalis
4-A.testicularis veya ovarica
5-A.lumbalis
Truncus coeliacus- Pankreas'ın üstünde olarak aort'tan ayrılan bu
kütük, A.hepatica communis, A.lienalis, ve A.gastrica sinistra denilen
dalları verir. A.hepatica communis'te A.gastrica dextra (midede
dağılır), A.hepatica propria (karaciğerde dağılır), A.gastroduodenalis
(duodenum, pankreas ve midede dağılır) olmak üzere üçe ayrılır.
A.gastrica sinistra ise midede dağılır.
A.mesenterica superior-Mesenterium içinde ince barsaklara gider ve
dağılır.Aynı zamanda pankreas'a, duodenum'a, yükselen kolona ve
enine kolona gideçek dalları da verir.
A.mesenterica inferior-Enine kolonun son parçasına , inen kolona ve
sigmoid kolona giden dalları verir.
A.phrenica inferior-Diyafragmanın alt yüzü ve glandula suprarenalis'e
gideçek dallara ayrılır.
A.suprarenalis media-Glandula suprarenalis'e gider ve dağılır.
A.renalis-Böbreğe gider.
A.testicularis veya ovarica-Erkekte testiste, kadında ovariumda
dağılır.
A.lumbalis-Bel kasları, omurga ve karın yanduvarlarında dağılır.
A.iliaca communis-Bu uç dallar biraz aşağı ve dışyana gittikten sonra
A.iliaca interna ve A.iliaca externa olmak üzere ikişer uç dala ayrılır.
A.iliaca interna-Pelvisteki kasları, ilye kaslarını, idrar kesesi, prostat,
meni keseçikleri, rectum'un 1/3 alt tarafını, uretra, uterus, vagina,
penis'i kanlandıran dallar verir.
A.iliaca externa-Aşağı dışyana ve öne doğru gider. Lig. inguinale'nin
arkasından geçtikten sonra A.femoralis adını alır.
A.femoralis-Lig.inguinalis'le hiatus tendineus arasında uzanır.Hiatus
tendineus'tan itibaren A.poplitea adını alır.A.poplitea M.solei'ye
vardıktan sonra A.tibialis anterior ve A.tibialis posterior uç dallarına
ayrılır.A.tibialis anterior bacağın ön yüzüne geçer, aşağıya devam
ederek ayak sırtına varır ve ayak sırtında ve tabanında
dağılır.A.tibialis posterior bacağın arka yüzünde aşağı doğru gider ve
ayak tabanı ve ayak parmaklarında dağılır.Yolları boyunca bu iki arter
kaslara giden dallar verirler.
Nabız alınan yerler:
1-A.carotis communis - Larynx'in arka iki dışyanından
2-A.facialis - Alt çenenin alt kenarıyla M.massetericus'un ön kenarının
karşılaştığı yerden
3-A.brachialis - Kol kemiğinin iç yanından
4-A.radialis - Radius kemiğinin alt ucuyla bilek kemikleri dış ön yüzü
arasından
5-A.femoralis - Lig.inguinale'nin altından
6- A.tibialis posterior -Malleolus medialis'in arkaya bakan yüzü
üzerinden
Venler-Venae
Kapiller damarlardan (vasa capillaria) kanı toplayıp kalbe götüren
damarlara toplar damar (vena) denir.Venlerin duvarları arterlere
nazaran incedir ve çoğunun iç boşluğunda kapakçıklar (valvula
venosa) bulunur.Bu kapakçıklar kanın geri gitmesini önlerler.Genelde
venlerin sayısı arterlerden çok fazladır ve her artere yandaş iki ven
bulunur.Büyük arterlerin ise tek yandaş veni vardır.Yüzeyel venler çok
daha fazla sayıdadır.
Venleri 3 grubta inceleyebiliriz.Bunlardan biri akciğer venleri, diğeri
vena cava'lar ve üçüncü vena porta'dır.
Akciğer venleri-Venae pulmonales
Akciğer alveolleri çevresindeki kapiller damarlardan başlayarak
oluşacak olan 2 sağ, 2 sol akciğer toplar damarları (venae
pulmonales dextra et sinistra) kalbin sol atrium'una temiz kan
getirirler.
Venae cavae;
Bu toplar damarlar vücudun üst ve alt tarafından gelen kanı iki büyük
kütük halinde (vena cava superior ve inferior) kalbin sağ atrium'una
taşırlar.
1-Üst vena cava-Vena cava superior-Baş, boyun, göğüs, üst
tarafların ven kanını toplayan vena cava superior sağ ve soldan
gelen V.brachiocephalica dextra ve sinistra'nın birleşmesiyle oluşur.
Kalbe dökülmeden önce .azygos'u da alır. V.brachiocepha lica'lar
V.jugularis interna ile V.subclavia'nın birleş mesinden oluşur.Bu
birleşme yerlerine (angulus venosus) solda ductus thoracicus, sağda
truncus lymphaticus dexter denilen lenfe yolları açılır.
V.jugularis interna baş venlerini, boyun venlerini ve V.jugularis
externa'yı alır.
Baş venleri-Bunlar Vv.ceribri denilen beyin venleriyle, beyin
zarlarından duramater'in yaprakları arasında oluşmuş duramater
sinuslarıdır (sinus duraematris).
Boyun venleri-V.facialis, V.lingualis,V.thyroidea superior,
Vv.pharyngea'dır.
V.jugularis externa- Bu ven şakaktan gelen V.temporalis superficialis
ile diş, çiğneme kasları burnun içinden başlıyan V.maxillaris'in parotis
bezi içinde birleşmesiyle oluşur.
Venae Aygos-Karın boşluğunun üst kısmından başlayıp diyafragmayı
arkadan geçip göğüs boşluğuna gelen bu venler, omurganın sağında
(V.azygos) ve solunda (V.hemiazygos) iki toplar damar olarak yukarı
çıkarlarken Vv.intercostales posterior denilen venleri
toplarlar.V.hemiazygos 7.göğüs omuru hizasında sağa geçer ve
V.azygos'la birleşir.Daha sonra V.azygos V.cava superior'a açılır.
Üsttaraf Venleri:
Bunlar derin ve yüzeyel olmak üzere ikiye ayrılır.Derin olanlar
arterlerin yandaşı olup elden başlayıp ters yönde kalbe doğru
giderler.Ön kolda V.radialis ve V.ulnaris adını alıp kolda birleşerek
V.brachialis'i oluştururlar. Bu da M.pectoralis ma
jor'un alt kenarından geçtikten sonra V.axillaris adını alır. V.axillaris
clavicula'nın altındangeçtikten sonra V.subclavia olarak tanımlanır ve
V.jugularis interna ile birleşir.
Yüzeyel olan venler ise el sırtından başlarlar, içyanda V.basilica,
dışyanda da V.cephalica adıyla ön kolun ön yüzünde yukarı dirseğe
doğru giderler. Dirsek hizasındaön kolun ön yüzünün ortasından
gelen bir venin (V.mediana) ikiye ayrılan ucları ile bu iki toplar damar
M harfi şeklinde birleşir.Bundan sonra kolun içyanından yukarıya
giden V.basilica V.axillaris'in distal ucuna, kolun dışyanından yukarıya
giden V.cephalica ise V.axillaris'in proximal ucuna açılırlar.
2-Alt vena cava-V.cava inferior
Karın, pelvis boşluğuve alt tarafın ven kanını kalbin sağ atrium'una
taşıyan bu kütük iki V.iliaca communis'in birleşmesiyle oluşur.Karın
içinde yolu boyunca bel bölgesinden gelen(Vv.lumbales), böbrek
lerden gelen (Vv.rnales), ağ böbreküstü bezinden gelen
(V.suprarenalis dextra), erkekte testisten (V.testicularis), kadında
ovarium'dan gelen (V.ovarica dextra), diyafragmanın alt yüzünden
gelen (Vv.phrenica), karaciğerden gelen (Vv.hepaticae)
toplardamarları alır.V.iliaca communis ise V.iliaca interna ve
externa'nın birleşmesiyle oluşur.Bunlarda aynı isimli arterlerin bütün
kollarına ait ven kanını toplar.
Alttaraf venleri:
Bunlar derin ve yüzeysel olanlar diye iki grubta toplanırlar. Derin
olanlar arterlerin yandaşı olup ayaktan başlayıp bacakta V.tibialis
anteridr et posterior olarak dize kadar yükselip orada birleşerek
V.poplitea'yı oluştururlar.Bu ven de uylukta V.femoralis adını alıp
lig.inguinale'nin arkasından geçip V.iliaca externa adını alır.
Yüzeyel olanlar V.sephana magna ile V.sephana parva'dır.V.sephana
magna ayak sırtının içyanından başlar, bacağın veuyluğun içyanında
yukarı doğru gidip V.femoralis'e açılır.V.saphana parva ayağın
dışyanından başlar, bacağın arka orta bölgesinde olarak yukarı çıkıp
fossa poplitea da V.poplitea'ya dökülür.
Vena Portae
Karın ve pelvis boşluğunda bulunan sindirim kanalının mideden
rectum'un üst yarımına kadar olan parçasının ven kanıyla, pankreas
ve dalağın ven kanını toplar.Venae portae pankreas'ın başının
arkasında V.mesenterica superior ve V.lienalis'in birleşmesiyle
oluşur.V.mesenterica inferior'da V.lienalis'e açılaçaktır.Venae portae
omentum minus içinde yukarı porta hepatis'e gider.Karaciğer içinde
kılçal damarlara ayrılıp lobuluslara kadar dağılırlar.Sonra tekrar
toplanarak Venae hepaticae denilen karaciğer venlerini meydana
getirirler.Bunlarda V.cava inferior'a çok kısa bir gidişle
açılırlar.V.portae bazı yerlerde vena cava superior ve vena
cavainferior'la birleşmeler (anastomozlar) yapar.Önemli olanları
eosaphagus'un alt bölümüile rectum çevresindeki anastomozlardır.
SYSTEMA LYMPHATİCUM-LENFATİK SİSTEM
Bu sistem lenfa damarları (vasa lymphatica) ve lenfa düğümlerinden
(nodus lymphaticus) oluşmuştur.
1-Vasa lymphatica-Lenfa damarları yüzeyel vederin olarak
bulunurlar.Derin olanlar arter ve venlerin yandaşıdırlar.Yüzeyel
olanlar ise deri altında bulunurlar.Vücudun bağ dokusundan başlıyan
lenfa kapillerlerinde kapak yoktur fakat permeabiliteleri çok
fazladır.Gittikçe büyüyen lenfa damarlarında pek
çok kapak vardır. Barsaklardan gelen lenfa damarları chylus denilen
lenfa sıvısı taşırlar.
Baş ve boynun sağ tarafından gelen lenfa'yı toplayan truncus
jugularis dexter, üst taraftan gelen lenfa'yı toplıyan truncus subclavius
dexter, göğüsün sağ tarafından gelen lenfa'yı toplıyan truncus
bronchomediastinalis dexter sağ angulus venosus'a ya tek tek
açılırlar yada bir kütük halinde (ductus lymphaticus dexter) açılırlar.
Baş ve boynun sol tarafından gelen lenfayı ise truncus jugularis
sinister, göğüsten gelenleri truncus bronchomediastinalis sinister, üst
taraftan gelenleri truncus subclavius sinister toplar.Bunlar ya ayrı ayrı
veya birleşerek alt taraftan gelen ductus thoracicus denilen lanfa
borucuğuna açılırlar.Buda sol angulus venosus'a dökülür.
Ductus thoracicus-1.bel omuru civarındaki bir yerde bulunan ufak bir
keseden (cisterna chyli) başlayan ductus thoracicus alttaraf, karın ve
pelvis boşluğunun lenfasını toplar.Yukarıya omurganın önünde olarak
çıkan bu boru diyafragmayı hiatus aorticus'dan geçerek göğüs
boşluğuna girer.Yukarıya yoluna devam ederek sol angulus
venosus'a dökülür.Bu borunun içinde kapakçıklar bulunduğundan
boğumlu bir görünüşe sahiptir.
Nodi lymphatici-Bunlar çeşitli büyüklükte (1-25 mm.çapında) lenfa
damarları boyunca sıralanmış lenforetiküler yapıda düğümlerdir. Çok
defa gruplar oluştururlar ve belirli bölgelerin lenfasını alırlar. En fazla
bulundukları yerler iç organlar çevresidir ve büyük venler boyunca
sıralanmışlardır.
Baş ve boynun düğümleri:Parotis bezinin içinde ve dışyanında,
submandibular bezin lojunda, çene ucu, kulak arkası ve yüzeysel
olarak boyunda bulunur.Derin olarak V.jugularis interna boyunca 2025 lenfa düğümü sıralanmıştır. Larynx'in önünde ve pharynx'in
arkasında, trachea'nınalt yarımı boyunca sıralanmış lenfa düğümleri
bulunur.
Üsttaraf lenfa düğümleri: Koltuk boşluğunda önemli miktarda lenf
düğümü bulunur.
Thorax'da sternum'un hemen arkasında, kaburgalar arası
aralıkta,diyafragma üzerinde ve akciğer içinde bronchus çevresinde,
oesophagus ve aorta çevresinde bulunurlar.
Karın ve pelvis boşluğu düğümleri: Aort boyunca ve onun uç dalı olan
A.iliaca externa ve interna ve onların kolları boyunca sıralanmış çok
sayıda lenfa düğümü vardır. Grublar olarak ise coeliac arter
çevresinde, superior ve inferior mesenteric arter çevresinde, iliak
arterler çevresindekiler olmak üzere adlandırabiliriz.
Alttaraf düğümleri:Yüzeysel venleri takip eden düğümler superficial
inguinal düğümlerde sonlanır.Derin olanlar, derin damarları takip
ederek kasık bölgesi derin düğümlerine (nodi lymphatici inguinales
profundi) giderler.
ÜROGENİTAL SİSTEM - SYSTEMA UROGENİTALE
Bu sistem idrar meydana getiren ve bunu dışarı atan organlar (organa
uropoetica) ile üremeyi sağlıyacak organlardan (organa genitalia)
meydana gelmiştir. Bunların birarada ele alınmasının sebebi
müşterek bir embriyolojik gelişime sahip bulunmaları sebebiyledir.
Önce boşaltım sistemi (üriner sistem) olarak, idrar meydana getiren
ve bunu dışarı atan organları göreceğiz.
Böbrekler-Renes
Kandaki artık ürünleri alarak idrar denilen sıvıyı meydana getiren ve
vücuddaki alkali dengesini sağlıyan bu organlar çift olup karın
boşluğunun arka üst tarafında yer almışlardır. Fasulye şeklindeki
böbrekler peritonun arkasında bulunurlar. Omurganın iki yanında 12.
göğüs omuruyla 3. bel omuru arasında olup, iki yüz gösterirler. 1) Ön
yüzü öne ve dışyana, 2) Arka yüzü içe ve geriye bakar. Sağ böbrek
sol böbreğe nazaran karaciğerin baskısı yüzünden biraz aşağıdadır.
Böbreklerin komşuluğu: Arka yüz (facies posterior) komşulukları, sağ
ve sol böbrekte birbirine benzer. M.psoas major, M.quadratus
lumborum ve M.transversus abdominis arka komşuluğunu yapar ve
N.subcostalis, N.iliohypogastricus bu yüzü arkadan çaprazlar. Ön yüz
(facies anterior), öne ve yana bakan bu yüz farklı komşuluk gösterir.
Sağda, karaciğerin sağ lobu, duodenumun 2. parçası, sağ kolon
dirseği ve suprarenal bezle komşuluk yapar. Solda, sol suprarenal
bez, mide, dalak, pankreas kuyruğu,jejunum ve inen kolonla
komşuluk yapar. Her böbreğin üst ucunu piramid şeklinde glandula
suprarenalis örtmüştür. Alt uç crista iliaca'lardan 2,5 cm. kadar
yukarıdadır. Konkav olan içyan kenarın orta yerine hilus renalis denir.
Burada böbrek damarları ve sinirleri ile pelvis renalis bulunur. Bu
oluşumların hilus'taki durumları şöyledir. V.renalis ön altta, A.renalis
orta ve yukarda, pelvis renalis arka ve altta yer almışlardır.
Böbreğin yapısı- En dışta kendisini saran ince fibröz bir zar (tunica
fibrosa) ile böbrek parenkiminden yapılmıştır. Parenchyma renis
(böbrek parankimi)-Boyuna yapacağımız bir kesitte dışta açık renkli
bir kısım (cortex renis), içte koyu renkli kısım (medulla renis) görürüz.
Cortex renis- Dıştaki ince kısım olup iç kısma doğru gönderdikleri
uzantılara columna renales denir. Tubuli renalis contorti denilen
kıvrıntılı borulardan yapılmıştır. Medulla renis- Bu kısımda tabanları
cortex renis'de, tepeleri hilus renalis'e doğru olan piramit şeklinde
oluşumlar (pyramis renalis) görürüz. Bunların sayısı her böbrekte 1015 arasında değişir. Bu piramit'lerin böbrek çanağına (calix renalis)
açılan tepelerine papilla renalis denir ve uçlarındaki delikleri tubuli
renales recti denilen düz borucuklar açılır. Nephron-Böbrekte en
küçük fonksiyonel birim nephron'dur. Ortalama 2,5 milyon kadardır.
Nephron'un ilk parçasına böbrek cisimciği (corpusculum renismalpighi cisimçiği) denir ve cortex'de bulunur. Bunun içinde kapiller
damarların oluşturduğu glomerulus denilen yumak bulunur. Bu
yumağa gelen damarlara vas affarens, gidenlere ise vas efferens
denir. Buradan başlıyan idrar boruları başlangıçta kıvrıntılıdır (tubulus
contortus). Daha sonra düz borucuklar halinde devam eder (tubulus
recti). Sonunda böbrek çanaklarına açılırlar.Calix renalis- Kas ve
zardan yapılı çanakcıklardır. Calices renales minores-Küçük
çanakcıklar olup bir ucu papilla renalis'in çevresine yapışmıştır. Diğer
uçları calices renalis major'u yapacaktır. Calices renales majoresKüçük çanakcıkların birleşmesiyle meydana gelmiş 3-4 adet büyük
çanaklardır. Bunlar birleşerek pelvis renalis'i yaparlar. Pelvis renalis
(böbrek leğeni)- Önden arkaya basık, huniye benziyen böbrek pelvis'i
ureter'le devam eder.
Böbreğin damarları- Arterleri A.renalis olup aorta abdominalis'ten
ayrılır. Venleri V.renalis'tir ve V.cavainferior'a dökülür. Sinirleri plexus
coeliacus'dan ayrılan plexus renalis'ten gelir. Lenfası- Nodi lymphatici
lumbales'e gider.
URETER
Pelvis renalis'ten mesaneye kadar 25-30cm. uzunluğunda kas ve
zardan yapılmış bir borudur. Yolu boyunca üç darlık gösterir.
Başlangıçının biraz altındaki en dar yerine ureter'in boynu denir. İkinci
darlık kalça darlığı adını alıp, ureter'in kalça arterleriniçaprazladığı
hizadadır. Üçüncü darlık idrar torbası duvarlarından geçen
kısımdadır. Ureter'in yolu boyunca karın boşluğundaki kısmına pars
abdominalus, pelvis teki kısmına pars pelvina denir.
MESANE-VESİCA URİNARİ
Kas ve zardan yapılı olan bu torba boşken pelvis boşluğunun içinde
olup üç yüz (üst, ön, arka alt) gösterir. Dolu iken küre şeklini alıp
pubis'in üst kenarını yukarı doğru aşıp karın boşluğuna girer ve karın
ön duvarı ile temas eder. Aşağıdaki daralan parçasına mesane'nin
boynu (cervix vesicae) denir. Üst yüz- Düzgün olan bu yüz peritonla
örtülü olup ileum, sigmoid kolonla komşudur. Ön-alt yüz: Öne aşağı
bakan bu yüz pubis kemiği ile komşu olup aralarında gevşek bağ
dokusu vardır. Lig.pubovesicale denilen bağ cervix vesica'yı pubis
kemiğine sıkıca tutturur.
Arka-alt yüz: Bu yüzün üst kısmı peritonla örtülü olup erkekte meni
kesecikleri, ampulla ductus deferentis ve rectum , kadında collum
uteri ve vagina ile komşudur. Yanlarda mesane, yan yukarda
M.obturator internus, yan altta M.levator ani ile komşudur.
Yapısı-Paracystium, mesaneyi dıştan saran gevşek bağ dokusu
katıdır. Tunica muscularis- Dışta uzunluğuna, arkada sirküler, içte
yine uzunluğuna kas iplikleri birbirleriyle girift haldedirler. Bu girift kas
tabakasına Tunica dartos denir. Sirküler kaslar urethra'nın mesaneye
açılma deliği hizasında (cervix vesica) sphincter vesica internum
denilen ve idrarın dışarı atılmasını kontrol eden bir kas katı meydana
getirirler. Tunica mucosa- Çok katlı yassı epitelden yapılmış olan bu
kat mesane boş iken plikalar gösterir. Ureter'in üstteki iki açılma deliği
ile altta bulunan urethra'nın açılma deliğiarasında meydana gelen
üçgende (trigonum urethra) bu plikalar bulunmayıp burası düzoür.
Damarları- A.iliaca interna'nın dalı olan A.vesicalis inferior et
superior'dan gelir. Venleri- V.iliaca interna'ya gider. Sinirleri- Plexus
vesicalis'ten gelir.
URETRA-URETHRA
İdrarın dışarı atılmasını sağlıyan bu boru erkek ve kadında değişik
uzunluktadır. Erkekte spermanın dışarı atılmasını da sağlar.
URETHRA MASCULİNA-ERKEK URETHRASI
20-25 cm uzunluğunda mesane ile penis'in ucu arasında bulunan bir
yoldur. Üç parçası vardır. 1)Pars prostatica: 3 cm uzunluğundaki bu
prostat içindeki yola ductus ejaculatorius'lar açılırlar. 2)Pars
membranacea, pelvis'in alt açıklığını kapatan bir bölme (diaphragma
uregenitalis)yı geçen bu parçası en dar ve kısa kısmıdır.
3)Pars spongiosa, bu parça penisin corpus spongiosum penis içinde
bulunanen uzun (15-20 cm.) parçası olup, ucundaki bir delikle
(ostium urethra externum) dışarı açılır.
URETHRA FEMİNİNA-KADIN URETHRASI
4-5 cm uzunluğunda kısa bir yoldur. Pelvis ve perinedeki parçası
olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Öne ve aşağıya doğrultuda olup
arkasındaki vaginadan septum urethra denilen bir bölme ile
ayrılmıştır. Dışarıya vagina vestibül'ündeki bir delikle (ostium urethra
externum) açılır.
ÜREME ORGANLARI-ORGANA GENİTALİA
Erkek üreme organları (Organa genitalia masculina)- Bunlar testis,
epididymis, ductusdeferens, vesicula seminalis, prostat ve penis'dir.
Testis- Erkek cinsiyet hücrelerini (spermium) ve hormonlarını
meydana getiren testis pelvis'in dışında, pubis kemiğinin altında
scrotum denilen torbanın içindedir. Sağ ve sol iki tane olup beyaz
görünümlü, dışyan ve içyan olmak üzere iki yüzlü ön, arka iki kenara
sahip olan testislerin dış yüzü tunica albuginea denilen fibröz bir zarla
örtülüdür. Bu zar testis içine doğru birtakım bölmeler (septula testis)
gönderir ve testis'i loblara (lobuli testes) ayırır. Her lob tubuli
seminiferi contorti denilen sperma kanalcıklarından oluşmuştur. Bu
kanalcıklar daha sonra birleşerek düzkanalcıklar haline (tubuli
seminiferi recti) geçerler ve testis'in arka kenarında damar, sinir ve
kanalcıkların girip çıktığı mediastinum testis denilen yere 12-15
kanalcık halinde uzanırlar. Embriyolojik büyüme devrinde, testisler
böbrekler hizasında ve omurganın iki yanındadır.
Bu devirde testes'ler yavaş yavaş aşağı inip (descensus testis)
kasık kanalı (canalis inguinalis) içinden geçerek karın boşluğundan
çıkar ve doğarken normal olarak torbaların içinde bulunurlar. Bazen
bir veya ikisi birden kasık kanalı içinde kaldıkları ve doğumdan sonra
ilerleyemedikleri görülür. Vücud ısısında fonsiyon göremeyen
testislerde gecikilmiş vak'alarda kısırlık oluşur.
Epididimis-testisin üst ucunda ve arka kenarında yer alan epididymis
virgül şeklindedir ve 3 parçası vardır. Baş (caput), cisim (corpus) ve
kuyruk (cauda). Bu organı sperma götüren kanalcıklar (ductuli
efferentes testis) oluşturur ve daha sonra ductus deferens'le devam
ederler.
Ductus deferens- Yarım metre uzunluğundaki bu boru epididymis'in
kuyruğundan başlar. Yukarı doğru gidip testis'in üst ucu hizasında
funiculus spermaticus içine girer. Funiculus spermeticus içinde plexus
pampiniformis, A.testicularis, A.ductus deferentis ve
N.genitofemoralis'in genital dalı ile komşudur. Funiculus spermaticus
içinde kasık kanalını (canalis inguinalis) geçer ve karın boşluğuna
girer. Pelvis içinde öne, aşağı ve içyana doğru gidip ureter'i
çaprazlayarak mesaneye ulaşır. Mesanenin arka duvarında yapmış
olduğu genişlemeye ampulla ductus deferentis denir ve bundan
sonraki bölümü postat'ın tabanında vesicula seminalis'in ductuz
excrotorius adını alan kanalının ucuyla birleşip ductus ejaculotorius
denilen atıcı kanalı meydana getirir.
Funiculus spermaticus-Ductus deferens ile testis damar ve
sinirlerini bağ dokusu ve kas ipliklerinden yapılmış kılıfları ile
sarılmasından meydana gelmiştir.
Vesicula seminalis (meni kesesi)-Sağ ve sol iki tane olarak
mesanenin arka yüzünde ductus deferenslerin dışyanında yer almış
ve spermiumların hayatiyeti ile ilgili salgısı olan bir bezdir. Ductus
excretorius denilen kanalı ductus deferen'le birleşerek ductus
ejaculatorius'u meydana getirir. Buda prostat içinden geçen urethra'ya
açılır.
Prostat(prostate )- Mesanenin altında bir kestane büyüklüğünde bir
bezdir. Pubis kemiğine lig.pubo prostatica denilen bağla tespit
edilmiştir. Arkada rectum ile komşu olup yanlarda ise M.levator ani'nin
ön bölümü ile komşudur. Tubulo-alveolar bezlerden oluşan prostat
salgılarının ayrı ayrı urethra'ya dökerler.
Glandula bulbourethralis-Nohut büyüklüğünde bu iki bez
diyafragma urogenitalisin iki laminası arasında bulunur. Her iki bezde
ayrı ayrı birer kanalla salgılarını urethra'ya boşaltırlar.
Penis- İdrar'ın dışarı atılmasını sağlayan urethra'yı içinde bulunduran
penis aynı zamanda çiftleşme (coitus) organıdır. Pubis'in önünde,
uylukların arasında bulunan bu silindirik organ yumuşak olduğu
zaman 8-10 cm dir. Katılaşma halinde (ereksiyon hali) 14-16 cm. olur.
Bu uzunluk ve çapı kişiye göre az çok değişiklik gösterir. Ön arka iki
uç bir gövdesi bulunan penis'in arka ucuna kök de denir ve pubis'e
kas ve bağlarla tutunmuştur. Ön ucu konik biçimde bir şişlik gösterir ki
glans penis denir. Penis'in üst yüzüne dorsum penis, alt yüzüne
facies urethralis denir. Penis'in üstünü pigmentli ince bir deri örter. Bu
deri ön uçta glans penis'te yapışık değildir ve kolayca kaydırılabilir.
Bu glans penis'i saran deriye sünnet derisi praeputium denir. Penis'in
içerisine kan dolarak katılaşmayı sağlayacak ve üst tarafta yanyana
yer almış iki silindirik cisim (corpus cavernosum penis) bulunur.
Bunların altında corpus spongiosum denilen silindirik cisim,
içerisinde urethra'yı içerir ve glans penis buna bağlıdır.
Kadın üretim organları-Organa genitalia feminina
Bunlar ovarium, tuba uterina, uterus, vagina ve vulva'dar ibarettir.
Ayrıca mammae ilave edilir.
Yumurtalık (ovarium)-Badem biçiminde çift orgalar olup pelvis
boşluğu yan duvarlarına asılıdırlar. Yumurtayı (ovum) yaptıkları gibi
kadın genital hormonlarınıda yaparlar. Ovarium'ların bir içyan yüzü
birde dışyan yüzü vardır.
Ovarium'u yerinde tutan bağlar:
1-Mesovarium-Lig.latum'dan ovarium'un ön kenarına uzanan
periton'un yaptığı bir bağdır.
2-Fimbria ovarica-Tuba uterina'nın infundibulum'unda bulunan
fimbria'lardan birisi uzundur ve ovarium'a tutunarak bu bağı yapar.
3-Lig.ovarii proprium- Uterus'un köşesini ovarium'a bağlıyan bağdır.
4-Lig.suspensorium ovarii- Ovarium'un üst ucundan karın arka
duvarına uzanan ve içerisinde A.ovarica'yı bulunduran bu bağ düz
kas ipliklerinide içerir.
Uterus borusu (tuba uterina, salpinx)
Yumurtalıkların üst uçları ile uterus arasında uzanan bu çift boru
pelvis'in yan duvarlarına dayalıdır. 12 cm uzunluğunda olan bu
borunun 5 parçası ayırt edilir. 1)Pars uterina tubae, 2)İsthmus tubae,
3)Ampulla tubae, 4)İnfundibulum, 5)Fimbria tuba
Tuba uterina döllenmenin (fekondasyon) olduğu yerdir. Yumurtalık
tarafındaki deliğin çevresinde sacaksı (fimbria) denen uzantılar vardır.
Dölyatağı-Uterus
Rektumla mesane arasında kastan yapılı bir organ olan uterus içinde
fetusun gelişmesi işini üzerine almıştır. Arkadan öne basık bir armut
şeklinde olan uterus ortalama 6 cm uzunluk 4 cm genişlik ve 2.5 cm
kalınlık gösterir.
Uterusun bir cismi (corpus uteri) , bir boyun (cervix Uteri)olmak
üzere iki parçası vardır.iç boşluğuda iki parçaya ayrılır. Cavum uteri
üçgen şeklinde boşluk olup üst iki yan köşesine tubauterina açılır.
canalis cervicis-Cervix uterinin içinde olan bu boşluk vaginaya bir
delikle (ostium uteri) açılır.
Uterusun bağları:
1-Lig. latum; Uterusun iki yanından pelvis yan duvarına uzanan iki
periton bağıdır.
2-Lig. ovarii proprium; Uterus ile ovarium arasındaki bağdır.
3-Lig. teres; Uterusun iki yanından çıkan bu yuvarlak bağlar canalis
inguinalis'i geçerek os pubise giderler.
4-Lig. Uterosacrale;Cervix uterinin arkasından 1. sacral omura
uzanan bağdır.
Vagina (dölyatağı)
Kas ve zardan yapılı 8-10 cm uzunluğunda boru biçiminde bir
organdır.
Pelvisin içinde, uretranın arkasında, uterusun altında, rektumun
önündedir.
Önden arkaya, aşağıdan yukarıya uzanan bu organ, çocuğun dışarı
çıkış yoludur. Vagina'nın alt ucu ostium vaginae olup, vestibulum
vaginae'ye açılır. Bu açılma deliğini hymen denilen kızlık zarı kapatır.
Vulva-Pudendum femininum
Dış genital organlar olarak adlandırılan vulva bir yarıkla bunun iki
yanında görülen deri plikalarından ibarettir.iki uyluk arasında ki bu
dıştaki deri kabartılarına labia majora (büyük dudaklar) ve bunlar
arasındaki yarığa rima pudendi denir. Yarığın ön ucunda iki dudak
birleşir. Pubis kemiğine rastlayan bu kabartıya (mons pubis ) denir.
Labia minoralar (küçük dudaklar) ince ve dar deri plikası olup
genelde büyük dudaklar tarafından örtülür.
Clitoris ; 5-6 cm. uzunluğunda erektil bir organdır ve büyük dudaklar
arasında önde ve orta çizgide bulunur.
Bulbus vestibuli; 1 cm. uzunluğunda vestibulum vaginanın iki
yanında yandan basık erektil bir organdır.
Memeler-Mammae
Göğüs duvarının önünde 3-6 kaburgalar hizasında çocuğun
beslenmesini sağlayan süt denilen salgıyı meydana getiren ikincil
üreme organlarıdır. Büyüklük ve şekilleri ırk , şahıs ve yaşa göre
değişiklik gösterir. Göğüs duvarına yapışık bir tabanı ve bir dış yüzü
vardır. Dış yüzün ortasında sivri bir meme başı (papilla mammae)
çevresinde koyu bir halka (areola mammae) vardır. Puberteden
sonra hızla gelişen memelerin içinde bulunan bezlere glandulae
mammariae denir. Meme bezleri ince bir bağ dokusu ile loblara
ayrılmış olup her lobun salgı kanalı ayrı ayrı papilla mammae'ye
açılır.
Perine-perineum
Pelvis boşluğu alt deliğini alttan kapatan kas ve fasciadan yapılmış
duvara perine denir. Bu açıklık önde symphisis pubicanın alt kenarı ,
yanlarda ischio pubis kolları , arkadan os coccygisin tepesi ile
sınırlanmıştır. Eşkenar üçgen şeklinde olan bu açıklığın tuber
ischiadicum'lardan geçirilen bir çizgi ile ön ve arka üçgen açıklıklara
ayrılır. Ön perine denilen ön üçgende 1)Diaphragma pelvis,
2)Diaphragma urogenitalis, 3)Yüzeyel kaslar ve deriden meydana
gelmiştir.
1)Diaphragma pelvis-M.levator ani ile M.coccygeus ve bunları üstten
ve alttan örten fascia diaphragmatis pelvis superior et inferior denilen
bağ dokusu yapar.
2)Diaphragma urogenitalis-M.transversus perinei profundus ve
M.sphincter urethra ile bunları üstten ve alttan örten fascia
diaphragmatis urogenitalis superior et inferior yapar. Bu katta kadında
gl.vestibulares majores, erkekte gl.bulbourethrales adını alan bezler
bulunur.
3)Yüzeyel planda ise M.sphincter ani externus, M.transversus perinei
superficialis, önde M.bulbo cavernosus, M.ischiocavernosus ve
bunları alttan örten fascia perinei superficialis vardır.
Fossa ischiorectalis-Arka perinede ve rektum'un iki yanında bulunan
bu çukuru yağlı gözeli bir bağ dokusu doldurur.
ENDOKRİN ORGANLAR-İÇSALGILI BEZLER
Dış salgı kanalı olmıyan fakat hormon denilen salgıyı doğrudan kana
veren bez veya organlara endokrin organlar denir.
1-Corpus pineale-Kafada 3. karıncığın arkasında ufak kozalaksı bir
bez olup melatonin denilen hormonu yapar.
2-Hypophysis cerebri-Kafatasıboşluğunda beyin tabanında ve
infundibulum denilen bir uzantı ile diencephalonun ön altına tutunmuş
olan bu organ, os sphenoidale'nin fossa hypophysialis'i içine
oturmuştur. 3 lobu vardır. Ön lob (adenohipofiz) bezin büyük bir
kısmını oluşturur ve somatotropin, ACTH gibi hormonları yapar. Orta
lob (pars intermedia) çok ufak bir kısımdır. Arka lob (nörohipofiz)
adiuretin, vasopressin ve oxytocin denilen hormonları yapar.
3-Gl.thyroidea-Boynun ön tarafında H harfi şeklinde organdır.Orta
parçası (isthmus) trachea'nın ilk halkalarında, yan lobları larynx'in
önyan yüzlerine dayalıdır. Tiroksin denilen hormonu salgılar.
4-Gl.parathyroidea-Tiroid bezinin yan loblarının arkasında darı
tanesi büyüklüğünde sağ ve sol çift bezden oluşmuştur. Vücudun
kalsiyum ve fosfor metabolizmasını düzenleyen parathormon denilen
hormonu yaparlar.
5-Gl.suprarenalis-Böbreklerin üst uçları üzerinde yerleşmiş olan bu
bezler önden peritonla örtülü olup karın arka duvarına tutturulmuştur.
İki parçaya ayrılırlar. Dıştaki parçaya cortex denir ve cortin denilen
hormonları salgılır. İçteki parça medullar kısım olup buda adrenalin ve
noradrenalin denilen maddeleri meydana getirir.
6-Thymus-Göğüs boşluğunda trachea'nın önünde olan bu organ
çocuklukta aktif olup, puberta'dan sonra yavaş yavaş küçülerek
atrofiye olur. Lenfatik yapıda olup immün sistem ile ilgilidir.
Ayrıca pankreas,testis, yumurtalıkda hormon yapan hücreler bulunur.
SİNİR SİSTEMİ-SYSTEMA NERVOSUM
Canlılarda çevreden ve iç alemden gelen uyartıları alan, bu
uyartılara karşı merkezi cevapları ilgili organlara taşıyan va organlar
arasında bağlantıyı sağlayan sisteme sinir sistemi diyoruz. Bu sistem
iki büyük kısma ayrılır:
1-Systema nervosum cerebrospinale
2-Systema nervosum autonomicum
1- Systema nervosum cerebrospinale (serebrospinal sistem)
Bu sistem iki kısma ayrılır.
a) Systema nervosum centrale-Bu sistem medulla spinalis ve
encephalon'dan meydana gelmiştir.
b) Systema nervosum periphericum-Bu sistem nervi craniales ile
nervi spinales'den meydana gelmiştir.
2- Systema nervosum autonomicum (otonom sinir sistemi)
Bu sistem de ikiye ayrılır.
a)Pars sympathica
b)Pars parasympathica
Sempatik ve para sempatik sistemler birbirinin karşıtı (antogonist)
fonksiyon görürler.
SYSTEMA NERVOSUM CEREBROSPİNALE
Serebrospinal sistem irademizle (volonter) çalışan bir sistemdir.
a)Systema nervosum centrale
MEDULLA SPİNALİS-OMURİLİK
Santral sinir sisteminin devamı olan omurilik canalis vertebralis
içerisinde birinci boyun omurun'dan(atlas) ikinci bel omuruna kadar
uzanan 40-45 cm uzunlukta, 1 cm genişlikte hafifçe önden arkaya
basık silindir şeklinde bir kolondur. Üst ucu medulla oblangata ile
devam eder. İkisi arasındaki sınır gözle görülebilecek oynatıcı yollara
(decussatio pyramidium) ait çaprazlaşma hizasındadır.
Omuriliğin alt ucu koni şeklindedir ve conus medullaris adı verilir.
Dıştan ön , arka, iki yan yüz olarak 4 yüzlü bir görünüşe sahiptir.
Önyüzün tam ortasında görülen yarığa fissura mediana anterior denir.
Arka yüzdeki derin olmayan oluğa sulcus medianus posterior denir.
Yan yüzlerde yerleşmiş olan oluklardan öndekine sulcus
anterolateralis, arkadakine sulcus posterolateralis denir ki buralardan
spinal sinirlere ait ön ve yan kökler çıkacaktır.
Omuriliğin iç yapısı: Yapılacak bir yatay kesitte ortada H harfine
benzeyen gri maddeden (substantia grisea) yapılmış bir kısım
görülür. H harfinin uzantılarına ön ve arka boynuzlar denir. Gri madde
sinir hücrelerinden beyaz madde sinir ipliklerinden meydana gelmiştir.
Sinir hücrelerinin yaptığı gruplara nucleus adı verilir. H harfinin tam
ortasında omurilik boyunca uzanan ince bir kanal vardır, buna merkez
kanal (canalis centralis) denir. İçinde beyin omurilik sıvısı (liquor
cerebrospinalis) bulunur. Beyaz madde myelinli sinir ipliklerinden
yapılmıştır. Beyin ve omuriliğin çeşitli bölgelerini birbirine bağlayan
demetler halinde yukarı ve aşağıya uzanırlar. Bu demetlere tractus ve
fasciculus denir ki, motor veya sensitif (duyurucu) yollara ait
olabilirler.
Omurilik çevreden gelen uyartıları merkeze yani beyine taşıyıp,
oradan gelen cevapları da organlara taşıdığı gibi, merkeze taşımadan
içerdiği sinir hücrelerinden gereken cevabı kısa yoldan verdiği olur,
buna reflex diyoruz. Reflex herhangi bir uyarana beynin haberi
olmadan verilen cevap olarak tanımlanabilir.
ENCEPHALON-BEYİN
Kafatasını dolduran beyin a) Rhombencephalon (arka beyin), b)
Mesencephalen (orta beyin), c)Procencephalon (ön beyin) olmak
üzere 3 parçaya ayrılır.
A-Rhombencephalon (arka beyin): 1-Medulla oblangata (bulbus), 2Pons, 3-Cerebellum (beyincik), 4-Ventriculus quartus (4.karıncık) dan
oluşmuştur.
1- MEDULLA OBLANGATA-BULBUS
Omuriliğin üst ucunun kalınlaşmasından meydana gelen bulbus,
birinci boyun omuru atlas'dan 3 cm yukarıya clivus'un ortasına kadar
uzanır. 2-3 cm genişliğinde olup omurilik gibi dört yüzü vardır. Ön
yüzde decussatio pyramidium motor yollara ait bir çaprazlaşma
kabartısı vardır. Yan yüzlerde sulcus lateralis anterior'da XII.kafa çifti
N.hypoglossus'un görünen başlangıçına ait sinir iplikleri vardır.
Sulcus lateralis posterior'da IX N.glossopharyngeus, X N.vagus, XI
N.accesorius adını alan kafa çiftlerinin sinir ipliklerinin çıktığı görülür.
Arka yüzün alt yarısı omuriliğin arka yüzüne benzer, üst yarısı ise
4.karıncığın tabanını (yarı alt) yapmak üzere genişlemiştir.
İç yapısı:Omurilikte olduğu gibi dışta substantia alba, içte substantia
grisea'dan yapılmıştır. Burada IX,X,XI,XII kafa çiftlerine ait motor V,
VIII, IX, X kafa çiftlerine ait sensitif çekirdekler bulunur.
2-PONS
Bulbus'un üstünde , cerebellum ve 4.karıncığın önünde, beyin
saplarının (pedinculi cerebrales) altında bulunur. Ortalama 2,5-3,5 cm
uzunluğu, 3-4 cm eni vardır Pons'un 4 yüzü vardır Ön yüzün orta
çizgi üzerindeki oluğa sulcus basilaris denir ki a.basilaris bu oluk
içinde bulunur. Ön yüz ile yan yüzün birleştiği kısımda
N.trigeminus'un görünen başlangıçı vardır.
Yan yüzler beyincik orta sapları (pedunculus cerebellaris medius) ile
uzanır.
Arka yüz dördüncü karıncığın (ventriculus quartus) döşemesinin üst
yarısını yapar.
İç yapısı: Gri madde içte, ak madde dıştadır. Beyin, beyinçik , omurilik
arasında giden ve gelen yollara pons bir köprü vazifesi görür. Burada
V., VI., VII. kafa çiftlerine ait motor çekirdekler V., VII., VIII. kafa
çiftlerine ait sensitif çekirdekler bulunur.
3-CEREBELLUM-BEYİNCİK
Pons ve bulbus'un arkasında, beynin altında , occipital kemiğin
fossae cerebellaris denilen oyuklarına yerleşmiş olup, 125-150 gr.
ağırlığın
dadır. İki yarımküre (hemisphaeriae cerebelli) ile bu iki parçayı
birleştiren orta parçadan (vermis) meydana gelir. Dış görünüş
bakımından üzerinde paralel birtakım oluklar vardır ki bunların
bazıları derin olup beyinciği üst, alt ve ön olmak üzere üç yüze
ayırırlar. Cerebellum kas tonusunu ve dengeyi idare eder.
İç yapısı:Substantia grisea cerebellumun dış yüzünde yani cortex'de,
substantia alba içyüzde bulunur. Kesitte ağaç dallarına benzeyen bir
görünümü vardır ki buna yaşam ağacı (arbor vitae) denir. Substantia
alba içinde de substantia grisea'dan oluşmuş birtakım çekirdekler
(nucleus) vardır.
4-VENTRİCULUS QUARTUS-DÖRDÜNCÜ KARINCIK
Eşkenar dörtgen şeklinde olan dördüncü karıncık pons, bulbus ve
cerebellum arasındaki bir boşluktur. Bu boşluk yukarıda aquaeductus
cerebri (sylvius kanalı) denilen kanal ile üçüncü karınçık ile
(ventriculus tertius) birleşir. Aşağıda da canalis centralis ile birleşir.
Ön duvarına veya döşemesine fossa rhomboidea denir ve bunu alt ve
üst iki üçgene ayırabiliriz. Alt üçgeni bulbus'un arka üst yarısı, üst
üçgenini pons'un arka alt yarısı yapar.
Arka duvarı veya tavanı üstten aşağıya doğru beyincik üst sapları ve
bunlar arasında gerilmiş olan velum medullare, orta bölümü
beyinciğin ön yüzündeki yarık, alt bölümü lamina tectoria denilen
epitelyal zar meydana getirmiştir. Tavanın alt üçgeninde 3 delik
vardır: Bunlardan biri alt köşede ortada olup apertura mediana
ventriculi quarti (magendi deliği) adı verilir. Diğer ikisi yan köşelerde
olup apertura laterales ventriculi quarti (luschka delikleri) adını alırlar.
Plexus choroideus'ların yaptığı ve ventriculus'ları dolduran beyin
omurilik sıvısı bu üç delik aracılığı ile cavum subarachnoidale'ye
geçerler.
B)MESENCEPHALON-ORTA BEYİN
Beynin en küçük parçası olan mesencephalon, crura cerebri denilen
beyin sapları ile corpora quadrigemina denilen dördüz cisimlerden
meydana gelmiştir. Dört yüzlü olan mesencephalon içinden geçen ve
aquaeductus cerebri denilen kanalla yukarıdaki ventriculus tertius'u
aşağıda ventriculus quartus'la birleştirmiştir.
İç yapısında bazı önemli çekirdeklerle III.kafa çifti, IV. kafa çiftine ait
çekirdekler bulunur.
C)PROSENCEPHALON-ÖN BEYİN
Encephalon'un bu parçası beyin yarımküreleri (hemispheriae cerebri)
ve bunlar arasındaki arabeyinden (diencephalon) oluşmuştur.
1)DİENCEPHALON-ARA BEYİN
Beyin yarımkürelirinin arasındaki 3.karıncık denilen boşlukla bunun
çevresinde bulunan thalamus, hypothalamus, epiphysis, hypophysis
cerebri gibi oluşumlardan meydana gelmiştir.
VENTRİCULUS TERTİUS-ÜÇÜNCÜ KARINCIK
Canalis centralis'in genişlemesinden meydana gelen 3.karıncık tabanı
yukarıda tepesi aşağda dörtgen prizma şeklinde bir boşluktur. Yan
duvarlarında üstte thalamus'un içyan yüzü , altta hypothalamic bölge
görülür ki ikisi arasındaki oluğa sulcus hypothalamicus denir.
Önde bulunan foramen interventriculare denilen sağlı sollu delikler
yan karıncıklara (ventriculus laterales) açılırlar. Tavanda tela
choroidea ventriculi tertii denilen damar yumağı bulunur.
Thalamus , üçüncü karıncığın iki yanında yer almış yandan basık oval
bir gri madde çekirdeğidir.
Epyphysis, (corpus pineale), corpus callosum'un arka alt tarafında,
orta çizgide bulunan küçük iç salgılı bir bezdir. Görevi halen
araştırılmaktadır.
HYPOTHALAMUS
Substantia perforata posterior, corpora mamillare, tuber cinereum,
infudibulum, hypophysis cerebri ve chiasma opticum gibi oluşumların
bulunduğu bölgenin bütününe hypothalamus denir.
HYPOPHYSİS CEREBRİ : (GLANDULA PİTUİTARİA) İç salgılı bir
bez olan hipofiz bezi hormonal ve otonom sistemler için çok
önemlidir. Ovoid biçimde olup fossa hypophysialis içine yerleşmiştir.
Bezin üst ucu diaphragma sellae denilen bir duramater uzantısı ile
örtülmüştür.
Yapısı: Üç parçası vardır. 1)Ön parça (adenohypophysis), 2) Ara
parça (pars intermedia), 3) Arka parça (neurohypophysis).
2) HEMİSPHAERİAE CEREBRİ - BEYİN YARIMKÜRELERİ
Kafa boşluğunda yer alan beyin yarım küreleri arasında ortadaki
yarığa fissura longitudinalis cerebri denilir .Bu yarığın dibinde beyin
yarımkürelerini birbirine bağlayan (corpus callosum) bir ak madde
oluşumu bulunmaktadır. Hemispherlerin ortalama ağırlığı 1250-1400
gr. kadardır.Beyin yarım kürelerinin üzerindeki olukların sınırladıkları
kıvrıntılı beyin parçalarına gyrus cerebri denir. Herbir beyin
yarımküresinin dış , iç ve alt olmak üzere üç yüzü ön ve arka iki
ucu vardır.
Dışyan yüz: Konveks olan bu yüzde üst kenarın ortaya yakın yerinden
başlayıp aşağı doğru uzanan oluğa sulcus centralis denir ki
çevresinde yerleşmiş merkezlerden dolayı önemlidir. Burada motor ve
duyurucu yollara ait merkezler bulunur. Sulcus centralis lobus
frontalisi (ön lob) lobus parietalis'ten ayırır.
İç yan yüz: Altta iki beyin yarım küresini birleştiren ak madde
oluşumları, üstte yarım kürelerin birbirine bakan serbest parçası
olmak üzere iki kısma ayrılır. Üstteki önden arkaya uzanan oluğa
sulcus cinguli
denir. Üst kenarın orta yerinden aşağı doğru uzanan olukta sulcus
centralis'in bu yüzdeki devamıdır. Bu oluğun ön bölümü motor , arka
bölümü duyurucu merkezleri bulundurur.Arkada sulcus calcarinus ve
temporal lobun buna yakın kısmı görme merkezini ve temporal
lobdaki gyrus parahippocampalis'de koku merkezlerini bulundururlar.
Arka üst kenardan aşağı uzanan sulcus parietooccipitalis lobus
parietalis'i lobus occipitalis'ten ayırır. Altta iki beyin yarım küresini
birleştiren ak madde oluşumları şunlardır:
1)Corpus callosum-8 cm uzunluğunda enine sinir ipliklerinden
yapılmış olan bu ak madde birleşiği önden arkaya uzanmaktadır.Arka
ucuna splenium, orta bölümüne corpus, ön ucuna genu corporis
callosi adı verilir.
2)Fornix cerebri-Corpus callosom'un altında, tepesi önde,tabanı
arkada, üçgen şeklindedir. Substantia alba'dan yapılmıştır. Fornix
cerebrinin ön ucundan uzanan iki uzantıya columna fornicis denir ve
corpus mamillare'ye kadar uzanır.
3)Commissura anterior cerebri-Bu ak madde bileşiği corpus
callosum'unön ucunun altında, ventriculus tertius'un önünde bulunur.
İki lobus temporalis'i birleştiren ince bir kordondur.
4)Septum pellucidum-Corpus callosum ile fornix cerebri arasında iki
sinir lamından yapılmış olup yan karıncıkların ön parçalarını
birbirinden ayırırlar.
5)Commissura posterior cerebri-bu ak madde bileşiği aquaeductus
cerebri'nin üçüncü karıncığa açıldığı yerin üstünde yer almıştır.
BEYİN YARIM KÜRELERİNİN İÇ YAPISI
Beyin yarım kürelerinin dış yüzünü cortex cerebri denilen substantia
grisea'dan oluşmuş bir kabuk örter . Bu kabuk 4-5 mm kalınlıktadır.
İç yüzü ise substantia alba'dan oluşmuştur. Substantia alba gri
maddeden yapılmış çekirdekler ve ayrıca birer boşluk,yan
karıncık(ventriculus lateralis) bulunur.
Ventriculus lateralis-(yan karıncık) beyin yarım küreleri içinde orta
çizginin iki yanında öne aşağıya bakan basık bir c harfi şeklindedir.
Cornu frontalis, cornu temporalis ve cornu occipitalis adını alan üç
parçası vardır. Ventriculus lateralis, foramen interventriculare (monro
deliği) aracılığı ile ventriculus tertius ile birleşir.
Corpus striatum-Üç çekirdekten meydana gelmiştir. İçten dışa doğru
sırayla 1)Nucleus caudatus (kuyruklu çekirdek) 2) Nucleus lentiformis
3) Claustrum'dur.
Substantia alba santral çekirdekler denilen corpus striatum
çevresinde bulundukları yere göre şu adları alırlar:1)Capsula internaThalamus, nucleus caudatus ile dış yanda nucleus lentiformis
arasında kalan ak madde parçası . 2)Capsula externa-Nucleus
lentiformis ile nucleus claustrum arasında kalan ak madde parçası.
Procencephalonun damarlarıA. Carotis interna ve A.Vertebralis beyni kanlandırır. A.Carotis
internanın uç dalları a.cerebri anterior, a. cerebri media, ile a.
vertebralislerin birleşerek meydana getirdikleri A.basilaris'in uç
dalları olan a. cerebralis posterior ile önde a. cerebralis anteriorları
birleştiren a. comminicans anterior, arkada a.cerebralis posteriorları
birleştiren a. comminicans posterior bir arter çemberi meydana
getirirler. Circulus arteriosus cerebri denilen bu arter •emberinden
çıkan dallar beyinde dağılırlar.
Venler-Cortex'ten gelen venler sinus sagittalis superior, sinus
sagittalis inferiorla sinus cavernosus ve sinus transversusa giderler.
Merkezden gelenler ise V. cerebri magna denilen büyük beyin
veninde toplandıktan sonra sinus rectus'a dökülürler. Daha sonra
sinus sigmoideus vasıtasıyla vena jugularis interna'ya dökülürler.
MENİNGES-MENİNKSLER
Encephalon ve medulla spinalis'i meninges denilen beyin zarları
sarmıştır.Bunlar dıştan içe doğru 1)Dura mater, 2)Arachnoid, 3)Pia
mater'dir. Arachnoidea ile pia materin ikisine birden leptomeninges
adı da verilir. Bu iki zar arasındaki boşluk cavum subarachnoidale
adını alır. Duramaterin iç yüzü ile arachnoid arasında kalan boşluğa
da cavum subdurale denir.
Duramater-Kalın, fibröz bir zar olan duramater'in iki yaprağı vardır ki
dıştaki yaprak kafa kemiklerine sıkıca tutunmuştur. Kafa
kemiklerindeki oluklarda dış ve iç yaprak arasında duramater sinusları
oluşaçaktır. Duramater'in iç yüzünden çıkan bazı uzantılar beyin
parçaları arasına sokulurlar. Bunlar 1)Falx cerebri, 2)Tentorium
cerebelli, 3)Falx cerebelli, 4)Diaphragma sellae'dir.
1)Falx cerebri-İki beyin yarımküresi arasına uzanmış orak şeklindeki
duramater uzantısıdır. Bunun serbest olan alt kenarı boyunca sinus
sagittalis inferior bulunur.
2)Tentorium cerebelli-Enine bir duramater uzantısı olup beyin ile
beyinciği birbirinden ayırır. Arkada sulcus transversus'ların
kenarlarına, yanda pyramid'in üst kenarına tutunur. Ön kenarı
serbesttir. Üst yüzüne tutunan falx cerebri ile sinus rectus'u oluşturur.
3)Falx cerebelli-İki beyincik yarımküresi arasına sokulmuş üçgen
şeklindeki duramater uzantısıdır. Tabanı yukarıda tentorium
cerebelli'ye tepesi aşağıda foramen magnum'a yakın tutunur.
4)Diaphragma sella-Sella turcica üzerinde, fossa hypophysis'i üstten
kapatan bu duramater uzantısı, processus anterior ve posterior'lara
tutunur. Diaphragma sella'nın ortasında hypophysis'in sapının
(infundibulum) geçmesine mahsus bir delik vardır.
Arachnoidea-Örümcek ağı görünümünde olan bu zar pia mater'in
üzerinde yer almıştır.Beynin girintilerinin içine girmeden beyni örter.
Pia mater ile arasında bulunan cavum subarachnoidale'yi liquor
cerebrospinalis denilen sıvı doldurur. Bu boşluğun genişlemiş
yerlerine cisterna denir ki en önemlisi cisterna cerebellomedullaris
olup bulbus'la cerebellum arasındadır.
Piamater- Bu ince zar beynin bütün girinti ve çıkıntılarını aralıksız
örter. Damardan zengin olan bu zar plexus chorioideus denilen damar
yumaklarının oluşmasını sağlar. Beyni örten duramater, arachnoidea
ve pia mater medulla spinalis'de de aralıksız olarak devam eder.
Liquor cerebrospinalis - Cavum subarachnoidale, ventriculus
quartus,ventriculus tertius, ventriculus lateralis ve canalis centralis'i
dolduran bu sıvı, 100-150 cc kadardır. Ventricuslarda bulunan plexus
chorioideuslar tarafından meydana getirilen bu sıvı dördüncü
karıncığın arka duvarındaki deliklerden cavum subarachnoidale'ye
geçer.
b)SYSTEMA NERVOSUM PERİPHERİCUM
Bu sistem nervi craniales ve nervi spinales'ten meydana gelmiştir.
Nervi craniales-Kafa sinirleri veya kafa çiftleri
12 çift sinirden oluşmuştur.
I-N. Olfactorius (koku siniri) - Koku almayı sağlayan bu sinir özel
sensitif (duyusal) bir sinirdir. Burnun koku almak için özelleşmiş üst
bölümü mukozasından (regio olphactoria) başlar. 20-30 adet sinir
ipliği ethmoid kemiğinin lamina cribrosa'sını geçerek kafa boşluğuna
girer ve bulbus olphactorius adını alan şişlikte sonlanır.
II-N.Opticus (görme siniri)-görme fonksiyonu le ilgili olan bu sinir özel
sensitif bir sinirdir. Bu sinir retina'daki multipolar ganglion
hücrelerinden başlar, arkaya gider, orbitayı canalis opticus'u geçerek
terkeder ve chiasma opticum'a varırlar. Burada bir kısım iplikler
çaprazlaşırlar bir kısmı aynı tarafta kalırlar. Daha sonra arkaya doğru
giderek corpus geniculatum laterale ile colliculus superior'daki
merkezlerde sonlanırlar. Buradan kalkan sinir iplikleri de lobus
occipitalis'in iç yan yüzündeki sulcus calcarinus çevresindeki cortex
cerebri içinde bulunan görme merkezinde sonlanır.
III-N.Oculomotorius (okulomotor sinir)- M.rectus lateralis ve
M.obluquus superior hariç diğer göz kaslarını oynatan motor bir
sinirdir. Bunun yanında pupulla genişletip daraltan kasların
parasympathetic ipliklerini de içerir. Bu sinirin 6 çift başlangıç
çekirdeği mesencephalon'da ve aquaeductus mesencephali
çevresindeki gri maddede yer almıştır. Bu sinir fissura orbitalis
superior'u geçerek orbitaya girerler.
IV-N.Trochlearis (troklea siniri)- Göz kaslarından sadece M.obliquus
superior'un motor siniridir. Başlangıç çekirdeği Mesencephalonda
oculomotor çekirdeklerinin önündedir. Mesencephalon'un arka
lüzünden çıkıp çaprazlaşarak öne gelen bu sinir, orbitaya fissura
orbitalis superior yoluyla girer.
V-N.Trigeminus (Üçüz sinir)- Sensitif ve motor ipliklerden yapılmıştır.
Üç dalı vardır:
1-N.Ophtalmicus- Ganglion trigeminale'den en üst içyanda ayrılan bu
sinir sensitiftir. Fissura orbitalis superior'dan geçerek orbitaya girer.
Girmeden önce verdiği nasociliar, frontal ve lacrimal dalların hepsi
orbitaya girerler. Bu dallar göz kapakları derisi, conjunctiva, alın
derisi, burun boşlukları, burun sırtı derisinin hissini sağlarlar. Lacrimal
dal ise gözyaşı bezine ganglion pterygopalatina'dan gelen
parasympathetic ipliklerin götürülmesine yardımcı olur.
2)N.Maxillaris-Ganglion trigeminale'nin ön dış kenarından çıkan ve
yalnız sensitif iplikler taşıyan bu dal foramen rotundum'u geçerek
fossa pterygopalatina'ya girer. Burada verdiği dallar üst çene dişleri
ve gingivaları, damak, burun boşluğu, üst dudak derisi, burun kanadı,
alt göz kapakları derisini, maxiller sinus mukozasını innerve eder.
3)N.Mandibularis- Motor ve sensitif ipliklerden yapılı olan bu dal
ganglion trigeminale'nin ön dış kenarının arka kısmından çıkar.
Foramen ovale'yi geçip fossa infratemporalis'e gelir.Çiğneme
keslarının motor siniridir.Alt azı dişleri ve gingivası duyusunu
duramater'in duyusunu parotis bezinin duyusunu yanak mukozası
duyusunu sağlayan ve şakak derisine, dile giden bu sinir aynı
zamanda N.Facialis'in parasympathetic ipliklerinin submandibuler ve
sublingual bezlere ulaşmasına da yardım eder.
VI-N.Abducens(abducens siniri)- Göz kaslarından yalnız M.rectus
lateralis'in motor siniridir. Çekirdeği pons'ta olup göze fissura orbitalis
superior yolu ile girer.
VII-N.Facialis (yüz siniri)- Motor, sensitif(tad duyusu iplikleri) ve
parasympathetic iplikler taşır. Motor iplikler mimik kaslarda dağılır.
Motor ipliklerin başlangıç çekirdeği pons'tadır. Sensitif iplikler(tad
duyusu) dilin sulcus terminalis'inin önünde kalan alanın duyusunu
sağlar.
Parasmypathetic iplikler glandula lacrimalis, glandula
submandibularis ve sublingualis'e gider. Başlangıç çekirdeği pons'ta
bulunan üst tükrük çekirdeği hücrelerdir.
VIII-N.Vestibulocochlearis (işitme ve denge siniri)- Özel sensitif bir
sinirdir. İki kısmı vardır: 1)Pars cochlearis (işitme ile ilgili) 2)Pars
vestibularis (vücud dengesi ile ilgili)
Kafanın dışına çıkmayan tek kranial sinirdir. İki parçasının başlangıçı
da iç kulakta bulunan iki sinir ganglionudur. Buradan başlıyan sinir
porus acusticus internus'tan çıkarak beyne N.facialis'in hemen dış
yanında olarak girer ve pons'taki çekirdeklere giderler.
IX-N.Glossopharyngeus (dil-yutak siniri)- Bu sinir motor, sensitif ve
parasympathetic iplikler taşır.Bu miks sinir foramen jugulare'yi
geçerek kafa boşluğunu terk ettikten sonra pharynx yanı aralığının
arka kısmında V.jugularis interna, A.carotis interna ile komşuluk
yaparak aşağı doğru gider. Daha sonra içyana doğru ilerleyerek
M.stylopharyngeus ile styloglossus arasından geçerek dil köküne
gelir. Motor ipliklerin çekirdekleri medulla oblanata içindedirler.
Medulla oblangata'nın yan yüzünde bulunan sulcus
posterolateralis'den encephalon'u terk ederler.Motor iplikler Pharynx
kaslarından M.stylopharyngeus'a giderler ve Plx.Pharyngeus'un
oluşmasına yardım ederler.
Sensitif ipliklerinin çekirdekleri ganglion superius'da bulunur. Bu
ganglion foramen jugulare'nin içindedir. Sensitif iplikleri dilin sulcus
terminalis arkasında kalan kısmına, pharynx'in arka ve yan duvarları
mukozasına,cavum tympani mukozasına gider.Tad duyusu iplikleri
sulcus terminalis'in arkasında kalan dil bölümünü innerve
edeçeklerdir.
Parasympathetic iplikleri ise medulla oblangata'da bulunan alt tükrük
merkezi çekirdeklerinden başlar. Ganglion oticum'agiden bu iplikler
ise buradanN.auriculotemporalis'e atlıyarak bu sinir yolu ile
Gl.parotis'e giderler.
X-Vagus, Bu sinir motor, sensitif ve parasympathetic ipliklerden
yapılmıştır. Bu sinir de foramen jugulare'yi geçerek kafa boşluğunu
terk eder. Boyunda, boyun damar-sinir paketini A.carotis communis
veV.jugularis interna ile birlikte yaparlar. Eosaphagus'uçok yakından
takip ederek aşağı karın boşluğuna gider. Motor ipliklerin çekirdekleri
medulla oblangata'dadır. sulcus lateralis posterior'da görünen
başlangıçları vardır. Yumuşak damak kaslarına,pharynx kaslarına,
larynx kaslarına giderler.Sensitif ipliklerinin başlangıçı ise foramen
jugulare'nin hemen altında bulunan ganglion superius ve ganglion
inferius'ta bulunan hücrelerdir. Genel olarak pharynx ve larynx
mukozası, yemek borusu, mide, bağırsak ve dış kulak yolunda
dağılırlar.
Parasympathetic ipliklerin başlangıç çekirdekleri medulla oblangata
içindedir. Buradan başlıyan parasympathetic iplikler göğüs ve karın
boşluğundaki iç organlara giderek dağılır. Bu organların fonksiyon
siniridir. Bunlara Viseromotor iplikler de denir.
XI-N.Accessorius
Sadece motor ipliklerden oluşan bu sinir M.sternocleidomastoideus ile
M.trapezius'a motor dallar verir. Motor çekirdekleri medulla oblangata
ve medulla spinalis'in üst kısımlarında bulunur.
Önce foramen magnum'dan kafa içine giren iplikler foramen jugulare
yoluyla kafayı terkederler.
XII-N.Hypoglossus (dilaltı siniri)-Bu sinir sadece motor ipliklerden
oluşmuştur. Dil kaslarına ve hyoid altı kaslarına motor dallar verir.
Motor çekirdekleri medulla oblangatadadır.Encephalon'u sulcus
lateralis anterior'dan terkeden ipliklerden oluşan bu sinir canalis
N.hypoglossi'den kafa boşluğunu terkeder. Pharynx'in arkasında ve
sonra yanında olarak aşağıya inip dile gider.
NERVİ SPİNALES
Medulla spinalis'in sulcus lateralis anterior'undan çıkan ön kökleri ile
sulcus lateralis posterior'undan çıkan arka kökleri foramina
intervertebralia hizasında birleşerek spinal sinirleri oluştururlar. Ön
kökler motor, arka kökler ise sensitif ipliklerden oluşmuştur. Arka kök
üzerinde bulunan ganglion'a, ganglion spinale denir. Nervi spinales
31 çifttir.Yukarıdan aşağıya doğru 8 çift cervical, 12 çift thoracal, 5 çift
lumbal, 5 çift sacral, son 1 çift nervus coccygeus adını alır. Motor ,
sensitif, sympathic iplikler taşıyan spinal sinirler, foramina
intervertebralia'yı geçer geçmez ön ve arka olmak üzere 4 dala
ayrılırlar. Arka dallar gövdenin arka kısmının derisine sensitif,
kaslarına motor dallar vererek sonlanırlar.Ön dallar miks sinir
olupbirbirleriyle birleşerek sinir plexuslarını yaparlar. Bunlar: 1)Plexus
cervicalis, 2)Plexus brachialis, 3)Plexus lumbalis, 4)Plexus sacralis.
5)Plexus pudendalis, 6)Plexus coccygeus'dur.
Thoracal spinal sinirlerin ön dalları birleşmezler ve plexus yapmazlar.
Herbir intercostal aralıkta bir tane olmak üzere 12 çift nervi
intercostales'i oluştururlar.
Plexus cervicalis'in bir dalı hyoid altı kaslara gider, diğer dalı
diyafragmanın motor siniri olup N.phrenicus adını alır.
Plexus brachialis (kol sinir ağı) göğüs ve üst tarafların siniri olup
kollara giden dalları verirler,
AUTONOM SİSTEM
İrademiz dışında çalışan bu sistem ikiye ayrılır:
a) Pars sympathica b) Pars parasymphatica
Bu sistemler birbirinin karşıtı (antagonist) olarak fonksiyon görürler.
a) Pars sympathica -Bu sistem 1) Central 2)Peripher olmak üzere
iki kısma ayrılır. Central kısım hypothalamus, medulla oblangatada
ve hatta cortex içinde bulunmaktadır. Bundan başka medulla spinalis
içindede bulunurlar. Periferik parçası ise omurganın iki yanında
sıralanmış kafa tabanında os cocygis'e kadar uzanan 20-25 çift
gangliondan oluşur. Birbirleriyle iplikler vasıtası ile birleşen bu
ganglion zincirine truncus symphaticus denir.
b) Pars parasympathica- Bu sistemin de bir central, bir de periferik
kısmı vardır. Central kısma ait merkezler beyin ve medulla spinalis'te
bulunurlar. Beyinde bulunan merkezler şunlardır: Gözbebeği
çekirdeği, gözyaşı çekirdeği, üst tükrük çekirdeği, alt tükrük çekirdeği,
vagusun parasympathic çekirdeği. Periferik kısmı ise bu
parasympathic iplikleri içinde taşıyan bazı kafa çifti sinirleri ve baş,
boyun, karın ve pelvis içindeki iç organlara yakın yer almış
ganglionlar ve aralarındaki plexuslar
oluşturur.Bu ganglionlar aynı zamanda sympathic kısma da aittir.
Başta autonom sisteme ait 4 ganglion bulunur:
1) ganglion ciliare, 2) ganglion pterygopalatinum, 3) ganglion oticum,
4) ganglion submandibulare ve sublinguale
DUYU ORGANLARI-ORGANA SENSUUM
Organizmanın dışarıdan gelen uyartıları almak üzere farklılaşmış ve
özel fonksiyon gören organlarına duyu organları denir. Bunlar:
1) Tad alma organı (organum gustus)
2) Koku alma organı (organum olfactus)
3) Görme organı (organum visus)
4) İşitme ve denge organı (organum vestibulocchlea)
5) Kokunum organı (organum tactus) dur.
Bunlara 5 duyu organı denir. Tad alma organı dil olup daha önce
görüldü.Koku alma organı burun olup kendi bahsinde ve1.kafa çifti
sinirinde etraflıca anlatıldı. Görme organı gözdür.
GÖZ
Gözü, göz küresi (bulbus oculi) ve ona yardımcı olan oluşumlar
(gözyaşı organı, göz kapakları ve göz kasları) olmak üzere ikiye
ayırabiliriz.
Göz küresi-Bulbus oculi
Orbita içine yerleşmiş küre şeklinde olan bulbus oculi'nin üç katı
vardır.
1)Tunica fibrosa bulbi (gözün fibros katı): Dışta bulunan bu kat kalın
ve sağlamdır. Bunun 1/6 bölümü saydam olup öne doğru çıkıntılıdır.
Buna cornea denir. 5/6 arka kısmı beyaz görünümlü olup sclera denir.
Sclera'yı dıştan vagina bulbi denilen bir zar çavreler. İkisi arasında bir
aralık vardır. Vagina bulbi'nin cornea önündeki parçası
conjunctiva'dır.
2)Tunica vasculosa bulbi (gözün damar katı): Bu tabakanın ön
parçasına iris denir. Dikey durumda ortası açık, halka şeklinde olan
iris gözün fibröz katının iç yüzüne tutunur. Ortadaki deliğe göz bebeği
(pupilla) denir. Göze gelen ışık şiddetine göre autonom olarak daralıp
genişler. İrisin önyüzü pigment hücreleri içerir ve açık maviden siyaha
kadar değişik renklerde olabilir. Pupilla'nın açılıp kapanmasını
çevresinde yerleşmiş bulunan M.sphincter pupillae ile M.dilatator
pupillae denilen düz kaslar sağlar. İris'in arkasında göz merceğinin
çevresinde halka şeklindeki kısım corpus ciliare'dir. Göz merceğinin
(lens) çevresindeki serbest kenarının üzerindeki küçük çıkıntılara
processus ciliares denir. Bunlardan göz merceğine uzanan iplikler
ligamentum suspensorium lentis olup merceğin uyum yapmasını
sağlarlar. Corpus ciliare yapı itibariyle M.ciliaris denilen düz
kaslardan ve damar ağı ve bağ dokusundan yapılmıştır. Tunica
vasculosa'nın arkaya doğru devam eden parçasına chorioidea denir.
3)Tunica interna bulbi-retina-(gözün sinir katı): Bu kat pupilla'dan
N.opticus'un çıkış yerine kadar uzanır. İki kat gösterir. Dışta stratum
pigmenti, içte stratum cerebrale (nervosa). Retina içyüzünde
makroskopik olarak iki oluşum içerir. N.opticus'un göz küresine girdiği
ve retinaya giren ve çıkan damarların bulunduğu yere discus
N.opticus denir. Burası görme fonksiyonu ile ilgili olmadıından kör bir
noktadır. İkinci oluşum macula'dır. Sarı nokta da denilen ve 2 mm
çapında bir nokta olan macula discus N.opticus'un 3-4 mm
dışyanında olup ortasında ki çukurluk fovea centralis adını alır ve en
iyi gören noktadır.
Göz kamaraları-İrisin önyüzü ile cornea'nın arka yüzü arasında
kalan boşluğu camera anterior bulbi denir. İris'in arka yüzü ile lens'in
önyüzü arasında kalan boşluk cameraposterior bulbi olup pupilla
aracılığı ile ön camera ile birleşir. Ön ve arka kamerayı humor
aquosus denilen bir sıvı doldurur.
Gözyaşı organı -Apparatus lacrimalis
Gözyaşı organı, gözyaşı bezi, gözyaşı kanalcıkları, gözyaşı kesesi ve
gözyaşı burun kanalından oluşur.
Gözyaşı bezi (glandulae lacrimalis)- Orbita'nın üst dışyan
duvarında kemikte aynı addaki çukur içinde bulunur. Salgısını göz
kapaklarının hareketi ile bütün konjunktiva üzerine yayarak buranın
kurumasını önler. Daha sonra göz kapaklarının serbest kenarlarının
içyan bölümünde toplanan gözyaşı buradaki papilla lacrimalis'lerin
üzerinde bulunan gözyaşı deliklerinden gözyaşı kanallarına geçerler.
Bunlarda saccus lacrimalis denilen gözyaşı kesesine açılırlar. Bu
kesenin alt ucu ductus nasolacrimalis'le (gözyaşı burun kanalı)
devam eder. 2 cm uzunluğunda olan bu kanal burunda meatus nasi
inferior'a açılır.
Gözkapakları (palpebrae)-Orbita'nın tabanını kapatan gözkapakları
biri üstte (palpebrae superior) ve biride altta (palpebra inferior) olmak
üzere iki tanedir. Dıştan içe doğru deri, deri altı, kas, fibroelastik doku
ve konjunktiva'dan yapılmıştır. Deri ince olup kılsızdır. Deri altı
dokusu gevşek bağ dokusudur. Kas katını M.orbicularis oculi'nin pars
palpebralis'i yapar. Fibroelastik katta gözkapağının esas iskeletini
yapacak tarsus adı verilen fibröz yapı vardır. Tarsus'ların ön yüzleri
M.orbicularis oculi, arka yüzleri de konjunktiva ile komşudurlar ve
içlerinde glandulae tarsales denilen bezler bulunur. Gözkapaklarının
serbest kenarlarının üzerinde cilia denilen kirpikler yerleşmiştir.
Göz kasları (Musculi bulbi) -Üst gözkapağına ait kası saymazsak 6
kas esas göz küresi kaslarıdır. Bunlarda ikisi eğik (Mm.obliquus
superior et inferior) seyrederler , dördüz (M.rectussuperior,
M.rectus inferior, M.rectus medialis ve M.rectus lateralis)
seyrederler. Bütün bu kaslar arkada olan uçları ile kemiğe ve ön
ucları ile de sclera'ya yapışırlar ve göz küresinin hareketini sağlarlar.
Bu kasların motor sinirleri III. , IV . ve VI. kafa çifti sinirinden
gelir.
İŞİTME ve DENGE ORGANI-ORGANUM VESTİBULOCOCHLEARE
İşitme ve denge organı kulaktır (auris) ve üç parçaya ayrılır.
1) Dış kulak (auris externa)
2) Orta kulak (auris media)
3) İç kulak (auris interna)
Dış kulak-auris externa
Kulak kepçesi ve dışkulak yolundan oluşur.
Kulak kepçesi (auricula)-Elastik kıkırdaktan yapılmış olup deriyle
örtülüdür. Çeşitli şekil ve büyüklükte olan kulak kepçesinin üzerinde
birçok girinti ve çıkıntı vardır. Alt ucta bulunan yağ dokusundan
yapılmış çıkıntı kulak memesidir (lobulus auricula).
Dışkulak yolu (meatus acusticus externus)-Kıkırdak ve kemik olmak
üzere iki parçadan yapılmıştır. Dıştaki kıkırdak yol 1,5 cm
uzunluğundadır. İçteki kemik yol biraz daha uzundur ve hafifce S
harfi şeklinde kıvrımlı olan bu yolun içyüzünü kılıl bir deri örter ve bu
deri kulak kirini yapacak bezleri içerir.
Orta kulak-auris media
Şakak kemiğinin içinde bulunan bu boşluk şu kısımlara ayrılır. Orta
kulak boşluğu, mastoid hücreler ve kulak borusudur. Orta kulak
boşluğu (cavum tympani) ile dış kulak yolu arasında 1 cm çapında
membrana tympani denilen bir zar vardır. Bu zardan başlıyarak
içkulağa kadar uzanan boşlukta 3 kulak kemikçiği bulunur. Bunlar
malleus (çekiç), incus (örs), stapes (üzengi) kemikleridir. Bu kemikler
kulak zarında oluşan titreşimleri iç kulağa aktarırlar. Mastoid hücreler
(cellulae mastoideae) çeşitli büyüklükte hava hücreleri olup bir tanesi
diğerlerinden büyüktür ve antrum adını alır. Bu boşluklar şakak
kemiğinin arka kısmını oluşturan mastoid parçasında bulunurlar ve
antrum vasıtasıyla orta kulak boşluğuna açılırlar. Kulak borusu (tuba
auditiva) orta kulak boşluğunun ön duvarından nasopharynx'in yan
duvarına uzanan kemik ve kıkırdaktan yapılmış bir boru (östaki
borusu) dur. Bu boru kulak dışındaki hava ile orta kulaktaki hava
basıncının dengelenmesine yardım eder ve dolayısıyle kulak zarının
korunmasını sağlar.
İçkulak-auris interna
İşitme ve denge organlarını içeren içkulak şakak kemiğinin pars
petrosası içindedir. İki parçası vardır. 1)Kemik labirent (labyrinthus
osseus),
2)Zar labirent (labyrinthus membranaceus)
1) Kemik labirent 3 parçadan oluşur. a) Vestibulum, b) Yarımdaire
kanalları (canales semicirculares), c) Koklea (cochlea)
a)-Vestibulum labyrinthi orta parçayı yapar içinde utriculus ve
sacculus adını alan zar labirentin parçaları vardır.
b)-Vestibulum'un arka tarafında birbirine dikey durumda üç tane (ön,
arka ve yan) yarım daire şeklinde kanalcıklar vardır.
c)-Koklea salyangoz kabuğuna benziyen 2,5 defa dolanan bir
kanaldır.
2) Zar labirent, kemik labirentin aynı şeklini muhafaza eden zar
labirentin içinde endolympha denilen sıvı bulunur. Kemik labirent'le
arasındaki sıvı ise perilympha'dır. Zar labirentin bir kısmı denge, bir
kısmı ise işitme fonksiyonu ile ilgilidir. Denge ile ilgili olanlar sacculus,
utriculus, ductus semicirculares ile ductus ve saccus
endolymphaticus'tur. İşitme ile ilgili olanlar ductus cochlearis ve
organum spirale'dir.
DOKUNUM ORGANI-ORGANUM TACTUS
DERİ; Vücudu dıştan örterek koruyan ve aynı zamanda çevre ile
temasını sağlıyan deri, dokunum duyusunun da organıdır. Yapısında
bulunan ter bezlerinin salgıları ile vücud ısısını ayarlar, asit-alkali
dengesini düzenler. Sinir uclarıyla özel sinir cisimcikleri (receptör)
sayesinde dokunum, ısı ve ağrı gibi izlenimlerin alınmasını sağlar.
Derinin rengi ırk ve cinse bağlı olarak açık renklerden siyaha kadar
değişik renk gösterir. Derinin kalınlığı da her yerde aynı değildir. Göz
kapaklarında ince, avuç içi ve ayak tabanında kalındır. Avuç içi ve
ayak tabanındaki deride bilhassa parmaklarda ince oluklar ile bunların
sınırladığı küçük kabartılar görülür. Bunların her şahıs için özel bir
karekteri olup adli tıp'ta şahısların hüviyet tesbitinde kullanılır. Deri
dıştan içe doğru 3 tabakadan yapılmıştır. 1)Epidermis, 2)Corium,
3)Tela subcutanea.
1)Epidermis-Çok katlı epitelden yapılmış olup yüzeyinde
boynuzlaşmış yassı epitel katı (stratum corneum), altında derinin
yenilenmesini sağlıyın kat (stratum germinativum) bulunur.
2)Corium-Kalın olan bu kat elastik ve kollagen lifler içerir.Epidermis'e
yakın olan kısmı ince olup epidermis'e bir takım uzantılar (papillae)
gönderir. Böylece girintili çıkıntılı bir görünüm kazanır ve bundan
dolayı bu kısma stratum papillare denilir. Altındaki kalın bağ dokusu
ile kan, lenf damarları, kıl kökleri, ter bezleri içeren kısma stratum
reticulare denir.
3)Tela Subcutanea (subcutis)- Gevşek bağ dokusundan yapılmış
olan bu katta çok miktarda yağ dokusu bulunur.
Derinin oluşumları: 1) Deri bezleri, 2)Tırnaklar, 3)Kıllardır
1) Deri bezleri(glandulae cutis)- Bunlar a) Ter bezleri(glandulae
sudoferiae,b) Yağ bezleri (glandulae sabacease), c) Süt bezleri
(glandulae mammariae)
2)Tırnaklar (ungues)-Yassı, yarısaydam, boynuzsu sert plaklardır.
Kökü gövdesi ve serbest kenarı bulunur. Tırnağın yapışık olan
içyüzünün oturduğu kısma tırnak yatağı (lectulus unguis) denir.
3) Kıllar (pili)- Boynuzlaşmış ve birbirine kaynamış epitel
hücrelerinden yapılmışlardır. Bir kılın (pilus) bir kök bir sap kısmı
bulunur. Kalın olan kökü kıl follikülü adını alır. Kıl köküne düz kas
iplikleri (M.arrector pili) tutunur.Bu kasın kasılmasıyla kıllar dik bir hal
alır.