belediye seçimleri olmaktan çıktı

20 ŞUBAT - 05 MART 2014
\\ www.212haber.com //
‘Ayakkabı kutusu da
kaset şantajı da tutmaz’
<(1ú ûA)AK yazarı Cem
Küçük, “Eğer bir yolsuzluk varsa zaten bu
iddianamelerde yazılacak ve ortaya çıkacak.
Bunun üstünü kimse
örtmez. Ayakkabı kutuları filan da kara propaganda amaçlı şeyler.
O paranın aslında kime
ait olduğunu o operasyonu yapanlarda biliyor.” diye konuştu. Î 13
Saadet kazanınca
Türkiye kazanacak
Yıl:4
sahipliği yaptı. Saadet Partisi Başakşehir Belediye Başkan
Adayı Neşet Çevik ve meclis
üyesi adayları, Konistan’da düzenlenen organizasyonla tanıtıldı. Î 7
Yetki verin problemlerinizi çözeyim
ONLAR başkanlık için uykudan, sağlıktan, yeme içmeden,
eşten, evlattan ve huzurdan
feragat ettiler. Yeri geldi bir simit ya da poğaça ile akşam ettiler, yeri geldi gün içinde bir
bardak su içmeye zaman bulamadılar. Gövde gösterilerinin sergilendiği siyasi arenada
CHP Başakşehir Belediye Baş-
kan Adayı Özgür Karabat’ın
bir gününü mercek altına aldık. Î 20
Fiyatı: 1
Başakşehir’de yapılacak Şehir Hastanesi’nin temel atma
töreni, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla
gerçekleşti. Törene Başbakan Erdoğan’ın yanı sıra Sağlık
Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, AK Parti Başakşehir Belediye
Başkan adayı Mevlüt Uysal ve çok sayıda vatandaş katıldı.
‘ABILERE,
ABLALARA’
DIKKAT!
SON MANŞETİ MİLLET ATACAK
<(5(/ 6(dú0/(5( sayılı günler
kala Saadet Partisi seçim çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. Hız kesmeden devam eden aday tanıtım coşkusuna bu kez Başakşehir ev
Sayı:499
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir kısım
medyanın manşet ve köşe yazarlarıyla iftira attığını söyleyerek, “Nasıl bir aşağılık operasyon içinde olduğunu biz de görüyoruz millet de görüyor. Biz bu operasyonları
çok iyi biliriz. Bizim hayatımız bu tür operasyonlarla mücadele etmekle geçti” dedi.
KENDİNİZE GÜVENİNİZ VARSA PARTİNİZİ KURUN
Vatandaşları ‘paralel yapı’ konusunda uyaran
Erdoğan şunları söyledi: “Olur ya sizin de kapınızı gelip çalabilir. Bazı bayanlar gelebilir. Bazı
ablalar, abiler gelebilir. Onlara şunu söyleyin, biz
halimizden memnunuz, ülkemizde olanları görüyoruz, eğer sizin de kendinize güveniniz varsa
partinizi kurun da öyle ortaya çıkın deyin.”
Î11’DE
30 belediye seçimleri
Mart olmaktan çıktı
AK Parti İlçe teşkilatı, Belediye Başkan adayı Mevlüt Uysal’ın da katılımıyla
1. Etap Site Yönetim Kurulu üyeleri ve blok tem-
silcileriyle Başakşehir
Sofrası’nda bir araya geldi. 17 Aralık operasyonuna değinen Uysal, “İş artık
belediye seçimleri olmak-
tan çıktı. 30 Mart Ak Parti
hükümetine güven oyu ve
Cumhurbaşkanlığı seçimleri için bir prova niteliğindedir” dedi. Î 12
PARTİLERİN BELEDİYE MECLİS ÜYESİ ADAY LİSTESİ
40 farklı şehirden 200 İmam Hatipli öğrenciyi misafir ettik
‘KARDEŞİM DEDİLER’
İmam Hatip
Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği
(ÖNDER)’nin
kış ve yaz
olmak üzere
yılda iki defa
gerçekleştirdiği “Kardeşim
Dedim” kamplarının sekizincisi Başakşehir
Mehmet Emin
Saraç İmam
Hatip Lisesi ve
TÜRGEV Öğrenci Yurdu’nda
gerçekleştirildi.
08+A&úR dO&8KLAR
<(Nú OK8LLAR,N'A Î 4
KAR7AL·,N % PLAN,
Î 6
%AûAKû(+úR
İMAM HATİPLİLİK BİLİNCİYLE KARDEŞLİK
7hRKú<(’nin 40 farklı şehrinden yaklaşık 200 İHL’li öğrencinin katıldığı bir haftalık kampta
İstanbul’un simgeleşen yerlerine
geziler, sosyal ve sportif faaliyetler, eğitim seminerleri, okuma
saatleri gibi programlar yer aldı.
ÖNDER Gençlik Komisyonu Başkanı Abdülkerim
Buğra Şimşek, programın amacının öğrencilerin aralarında imam hatiplilik bilinciyle bir kardeşlik tesis etmek olduğunu söyledi. Î 21
9A7AN'Aû,N
6OR8NLAR,N,
dOK ú<ú
%úLú<OR8=
Î 8
Î 18
2
Sİ YASET
*(ťM:9L%(-E9JL2014
www.212haber.com
‘5 adımda millete
hizmet yolunda 12 yıl’
Başbakan Erdoğan yerel seçimlere doğru Ankara’da AK Partili adaylarla buluştu. Erdoğan,
burada yaptığı konuşmada AK Parti’nin seçim beyannamesini açıkladı.
A
K PAR7ú Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
Ankara Spor Salonu’nda düzenlenen, AK Parti Seçim Beyannamesi ve Belediye Başkan Adayları Toplantısı’ndaki konuşmasında, yeni Türkiye için sürdürdükleri yolculuğa yeni bir
güçle devam ettiklerini belirtti.
Başbakan Erdoğan, 30 Mart
2014 Seçim Beyannamesi’nin,
“katılımcı belediyecilik”, “kültürel belediyecilik”, “sosyal belediyecilik”, “çevre dostu belediyecilik” ve “hizmet belediyeciliği”
olmak üzere 5 ana başlıktan oluştuğunu bildirdi.
30 Mart yerel seçimlerinin ülkeye, millete, tüm şehirlere, ilçe,
belde ve köylere, dünyaya ve insanlığa hayırlı olmasını dileyen
Erdoğan, “Rabbim bizleri utandırmasın, Rabbim bu kutlu yolculukta bizleri korusun, her türlü tehditten, tehlikeden esirgesin diye dualar ediyorum” dedi.
Erdoğan, 27 Mart 1994’te İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığına seçildiğini anımsatarak, şunları söyledi: “Seçileceğimizi beklemiyorlardı. İstanbul’un bizi tercih edeceğini tahmin etmiyorlardı. 28
Mart sabahına kadar bizim seçilmiş olduğumuza ihtimal vermiyor, kendilerince zaferlerini ilan ediyorlardı. Hiçbir tartışmaya mahal bırakmayacak bir neticeyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçildik. Çok
‘ARTIK İNCE İŞÇİLİĞE
GEÇİYORUZ’
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
şunları söyledi: “AK Parti yerel yönetimlerden elde ettiği
tecrübeyi genele yaymıştır. Bazılarının AK Parti çatısı altında 1 veya 2 dönemi tamamladınız, birileri ilk kez seçilecek. 30
Mart’ta artık çok farklı bir an-
farklı şeyler ifade ettiler. Kalktılar şunu söylemeye başladılar,
yapamayacağımızı, beceremeyeceğimizi, başarılı olamayacağımızı iddia ettiler. Köşelerinden,
manşetlerinden bu şekilde yazdılar, çizdiler. Her türlü tuzağı
kurdular. Hükümet gücünü kullanarak, devlet gücünü kullanarak başarısız olmamız için ellerinden geleni yaptılar ama biz
İstanbul için aşkla çalıştık, sevdayla çalıştık, tutkuyla çalıştık
ve orada tarih yazdık.”
KAN
BAŞBA AN
ERDOĞ
SEÇİM İNİ
NAMES
BEYAN LADI
AÇIK
layışla şehirlerimiz, ilçe ve beldelerimizi idare edecekler. Yatırımlarla yerleşim birimlerimizin temel sorunlarını, acil sorunlarını çözdük, ulaştırma, su
gibi temel sorunlarını çözdük.
30 Mart’ta medeniyet bakış açımızla şehirlerimizi imar edeceğiz, burası çok önemli. Artık ince işçiliğe geçiyoruz. Tarihte nasıl güzel, yaşanabilir şehirlerimiz varsa, o şehirlerimizi günümüz şartlarına uygun yeniden imar etme sürecini başlatıyoruz.
İlk kez bir yerel seçim beyannamesini açıklıyoruz. Burada
100 sayfalık beyannamede, AK
Parti’nin şehircilik, belediye anlayışı, insan anlayışını bulacak-
sınız. Bütün aday arkadaşlarımızın bunu okumalarını istiyorum. Adeta yeniden diriliş dönemi olacaktır. Yeni Türkiye yerelden başlayarak genele sirayet
edecektir. Gönüllerle şehri inşa edeceğiz, şehri inşa ederken
kendimiz de o şehirle inşa edeceğiz. Kardeşlerim unutmayın
şehir insanın aynasıdır, şehir de
insanın aynasıdır. Sizler nasılsanız şehirleriniz de öyle olur.
Gönlümüzde olanı şehirle buluşturmanın mücadelesini vereceğiz. Öyle bir şehir inşa edeyim ki; şairler, ressamlar ondan
ilham alsın, öyle bir şehir imar
edeyim ki mühendislere, mimarlara, şehir planlamacılarına ilham kaynağı olsun, öyle bir
şehir tanzim edeyim ki çocuklar, kadınlar orada rahat etsin.
Bu uzun soluklu bir medeniyet yolculuğudur, hayırlı olsun.
Kardeşlerim belki ömrümüz
bunu görmeye yetmeyebilir ama yolunda olmak çok önemli.
Bizden sonra gelecek belediye
başkanları da o izden yürüsün,
1 yıllık, 5 yıllık planlar değil, 50
yıllık planlarımız, hayallerimiz,
hedeflerimiz olsun.”
İŞTE YOL
HARİTASI
1
Katılımcı belediyelik:
lik: Yerel yö
yönetim demokrasinin ilk basamağıdır. Her şehir yerleşim birimi mutlaka
orada yaşayanların süreçlere katılmasıyla, halk ile STK’larla kanaat önderleriyle
istişare içinde olmak görevleri olacaktır.
2
Kültürel belediyecilik: Kültür sanat merkezlerinden tarihi eser
çalışmalarına, konser sinema tiyatroya kadar, genç ve çocuklarımızın hayata bakışlarını derinleştirecek adımlar atacağız.
3
Sosyal belediyecilik: AK Partili
belediyeler bugüne kadar bu konuda ilkleri başardılar. Sosyal yatırımlarımıza, yardım ve faaliyetlerimize daha
da ağırlık vereceğiz. Bir şehrin yoksulları kimsesizleri engellileri çocuk ve yaşlıları, özellikle gazilerimiz şehitlerimizin
yakınları o şehrin belediye başkanlarına
emanettir. Şehirdeki herkese ulaşılacak.
4
Çevre dostu belediyecilik: bugüne kadar çevre konusunda çok
büyük hassasiyet içinde olduk. Hem
Türkiye genelinde hem de görevde bulunduğumuz belediyelerde, parkları
bahçeleri kat kat artırdık. Yeşile en fazla
öneme veren parti olduk. Yeşili insanımızla buluşturmaya devam edeceğiz.
5
Hizmet belediyeciliği: Sudan
çevre temizliğine, ulaşımdan hava kirliliğine kadar her soruna akılcı çözümler üretecek, projelerle şehirlerimizin alt yapısını imar etmeye devam edeceğiz. //
www.212haber.com
HA BER
*(ťM:9L%(-E9JL2014
3
Bu ‘Market’te para geçmiyor
Başakşehir Kızılay ve Başakşehir Kaymakamlığı ortak
protokolü ile kurulan ‘Sosyal
Market’, dar gelirli vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyor. Giyimden,
temizlik malzemesine kadar
birçok ürünün yer aldığı
mağazadan ocak ayı itibariyle yaklaşık 2 bine yakın aile
yararlandı.
KDV’DEN MUAF TUTULUYOR
Her anlamda kolaylık sağlayan sistem sayesinde, bağış yapmak isteyen hayırsever vatandaşların Sosyal Market’e bağışlayacağı ürünlerin
maliyet bedeli yıl sonunda ödeyecekleri vergiden mahsup edilebiliyor. Ürünler yardım şartıyla bağışlandığı için bağışçı KDV’den de muaf tutuluyor. Protokol gereği vergi indiriminin getirildiği ve makbuzun kesildiği bağışlar sayesinde, ihtiyaç sahipleri utanmadan gereksinimlerini buradan karşılayabiliyor. Başakşehir’de ikamet eden vatandaşların Sosyal Market’ten alışveriş yapabilmesi için; Başakşehir Kaymakamlığı- Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na
veya Başakşehir Kızılay Şubesi’ne başvurmaları yeterli oluyor.
‘SOSYLAL MARKET’TE
PARA GEÇMİYOR
Başakşehir Kızılay Başkanı İlyas Bilen, yardıma
muhtaç ailelerin yaşam kalitesini yükseltmek ve
ihtiyaçlarına daha rahat ulaşımını saylayabilmek adına, Başakşehir Kaymakamlığı ile ‘Sosyal
Market’ projesinin hayata geçirdiklerini söyledi. Başakşehir 5. Etap İmam-ı Azam Cami altında hizmete açılan market için, ‘İhtiyaç sahibi vatandaşlarla üretici firmalar arasında köprü görevi görüyor’ diyen Bilen, ‘Sosyal Market’te para geçmiyor. Marketten yararlanacak ihtiyaç sahipleri giyimden, temizlik ürününe kadar her
türlü ihtiyaçlarını buradan ücretsiz karşılayabilecek. Bu market veren el ile alan eli ortak noktada buluşturuyor. Tüm bağışları tutanakla teslim alıyor, tutanakla teslim ediyoruz” şeklinde
konuştu.
HER ZAMAN BU BİLİNÇLE
HAREKET EDİYORUZ
Dini, dili, cinsi, kimliği, kişiliği, ne olursa olsun,
her vatandaşın ihtiyaç sahibi vatandaşların kendileri için önemli olduğunu söyleyen Bilen, “Bu
tür sosyal projelere vatandaşlar arasında hiçbir
ayırım gözetmeden herkese yardım elini uzatıyoruz. Sosyal projelerimizi imkânlarımız çerçevesinde, Başakşehir’in en ücra köşelerine kadar
götürmeye kararlıyız. Hepimiz biliyoruz ki yoksulluk toplum huzurunu tehdit eden en temel
sorunların başında geliyor. Her zaman komşusu
açken kendisi tok yatmayan bir saygı medeniyetinin mirasçıları olduğumuzun bilinciyle hareket ediyoruz. Daha huzurlu, daha mutlu ve daha
güzel yarınlar için giyerken giydirelim, yerken
yedirelim, varken onlara yardım elimizi uzatalım. Yüzü gülen bir Başakşehir için canla başla
çalışıyoruz. Bu nedenle vatandaşlarımızı da bizlere destek olmaya davet ediyorum” ifadelerini
kullandı. //
O
CAK AYINDA Başakşehir Kızılay ve
Başakşehir Kaymakamlığı ile imzalanan protokol doğrultusunda, Başakşehir’de hayata geçirilen
projede, dar gelirli ailelerin ihtiyaçları karşılanıyor. Hayırseverlerin yaptığı bağışların ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldığı markette, hijyen, giyim ve kırtasiye malzemesine kadar birçok ürün buluyor. İhtiyaç sahiplerine en kolay yoldan ulaşılmayı hedefleyen
ve teslim alınan bağışlar, tam bir
market mantığı ile tasarlanmış
‘Sosyal Market’ reyonlarında, sahiplerini bekliyor. Bu reyonlardan
ihtiyaç sahipleri, marketin açık
olduğu saatlerde istediği ürünü
seçerek alış verişini yapabiliyor.
4
E Ğ İ Tİ M
*(ťM:9L%(-E9JL2014
www.212haber.com
Muhacir çocuklar
yeni okullarında
İMKANDER’in Türkiye’ye sığınan çoğunluğu yetim muhacir çocuklar için açtığı ‘Muhacir Okulu’ eğitim yılının ikinci dönemine Kayaşehir Plaza’daki yeni yerinde başladı.
Çeçenistan eski Şeyhülislamı Şemseddin Batukayev’in de katıldığı bir törenle hizmete
başlayan okulda 112 çocuk eğitim görüyor
ú
SLAM DÜNYASININ farklı bölgelerinden savaş ve işgaller sebebiyle Türkiye’ye sığınan muhacir çocuklar için açılan Muhacir Okulu, Kayaşehir Plaza’daki yeni yerinde hizmet vermeye başladı. Savaş muhacirlerine ekonomik ve hukuki destek
veren İMKANDER tarafından,
3 yıldır yürütülen eğitim hizmeti, eğitim yılının ikinci döneminin başlamasıyla birlikte daha da büyüdü. Çoğunluğu babaları savaşlarda yaşamını yitirmiş yetimlerden oluşan
Kafkasya ve Orta Asyalı çocuklar yeni eğitim döneminde
yeni hizmet binasında başlamanın mutluluğunu yaşadılar.
Çeçenistan eski Şeyhülislamı Şemseddin Batukayev’in
de katıldığı bir törenle hizmete başlayan okulda 112 çocuk
eğitim görüyor. Muhacir Okulu, özellikle Türkiye’de okula
gidemeyen çocuklara hizmet
veriyor. Burada Türkçe eğitimini tamamlayan ve sığınmacı
ya da düzenli ikamet alan çocuklar daha sonra istedikleri
okula kayıt yaptırabiliyorlar.
%AûAKû(+úR söyleşilerine katılan Prof.
Dr. Mehmet Okuyan, katılımcılara
Kur’an-ı Kerim’i anlamak ve onu hayatımıza geçirebilmek için kıymetli ipuçları
verdi: “Kur’an-ı evlerden ellere aktarmadığımız sürece, satırlardan gönüllere aktarmadığımız sürece, gönüllerden hayata taşımadığımız sürece onunla iletişimimizi tamamlamış olamayız.”
Başakşehir Emin Saraç Kültür
Merkezi’nde düzenlenen ve İlçe sakinlerinin salonun tamamını doldurduğu
söyleşinin ev sahipliğini Başakşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş
ile Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Basri
Akdemir yaptı. Kur’an Allah (c.c)’ın bize
mirasıdır, sahip çıkmalıyız
KOLEJ KALİTESİNDE
EĞİTİM
İMKANDER’in Muhacir
Okulu’nda çocuklar, Türkçe, Rusça, İngilizce ve Arapça
dil eğitiminin yanı sıra; Türkiye’deki İlköğretim müfredatında olan Matematik, Sosyal Bilgiler-Hayat Bilgisi ve Fen derslerini alıyorlar. Muhacir çocuklar bu derslerle birlikte
Kur’an-ı Kerim, İslam TarihiSiyer ve temel İslami İlimler alanındaki konular hakkında
da yoğun bir eğitim alıyorlar.
Türkçe dil eğitimi veren öğretmenler dışındaki öğretmen-
Kur’an’dan
Hayata
lerin tamamı da çocuklar gibi
muhacirlerden oluşuyor. Öğretmenlerin içinde Çeçen, Özbek, Kazak ve Suriyeli mülte-
ciler de bulunuyor. Bu şekilde
dernek mültecilere istihdam oluşturmayı da hedefliyor. Muhacir Okulu, dünyanın tanın-
mış dergilerinden National
Geographic tarafından da haberleştirilerek “örnek bir çalışma olarak” tanıtıldı. //
Kur’an cahiliyiz diyerek sözlerine başlayan Prof. Dr. Mehmet Okuyan: “Kur’an-ı
Kerim’deki pek çok ayeti üstümüze alınmıyoruz. Kutsal kitabımız Allah (c.c)’ın
bize mirasıdır, mirasımıza sahip çıkmalıyız. Bazı insanlar kitabımızı okumak yerine başkalarına okutuyor. Allah (c.c)’ın
mirasına sahip çıkmak hayır işlerinde
önde olmayı gerektirir.”dedi. Ayetlerin içlerini boşaltarak, Kur’an-ı Kerim’i hayatlarımızdan uzaklaştırdık diyen Prof. Dr.
Mehmet Okuyan kutsal kitabımızdan
bizleri uzaklaştıran üç konuyu sıraladı:
“Bizleri Kur’an’dan uzaklaştıran konuların ilki kitabımızı okumamaktır, ikincisi Kur’an-ı okuyup anlamamak, üçüncüsü ise onun anlaşılmaz bir kitap olduğunu iddia etmektir.” //
6
SPOR
*(ťM:9L%(-E9JL2014
www.212haber.com
B PLANI Başakşehir
Yeni stadyumun 2014-15 sezonuna yetişmeme ihtimalini göz önünde bulunduran Beşiktaş, yapımı büyük ölçüde tamamlanan Başakşehir Stadı’nı gözüne kestirdi. Kartal gelecek yıl stat hazır olana dek maçlarını burada oynamayı planlıyor.
D
Beşiktaş heyecanla yeni evi Vodafone
Arena’nın hazır olmasını bekliyor. Siyah-beyazlılar stadı ağustosta bitirmeyi hedefliyor ancak başkan Fikret Orman da dâhil tüm yöneticiler bu hedefin çok iyimser olduğunu kabul ediyor.
Dolayısıyla stadın 2014-15 sezonuna
yetişmeme ihtimaline karşın bir B planı belirlendi...
na burada başlamak istiyor. BEŞİKTAŞ
yönetimi bu sezon başında da Başakşehir Stadı’nı gündemine almıştı. Yetkililer yapım çalışmaları süren stadı gezdi
ancak henüz burada maç oynanamayacağına kanaat getirildi. Bunun üzerine
iç saha maçlarının Kasımpaşa Recep
Tayyip Erdoğan ve Atatürk Olimpiyat
Stadı’nda oynanması kararı alındı.
18 BİN 500 KİŞİLİK
160.000 m2 alan üzerine kurulu olan,
UEFA ve FIFA standartlarındaki Başakşehir Stadı 18 bin 500 seyirci kapasiteli olacak. PTT 1. Lig ekibi İstanbul BŞ’nin karşılaşmalarını oynayacağı bu stadın 4 tribünün de üzeri kapalı olacak. //
GENÇLİK ve Spor Bakanlığı bünyesinde yapımı süren yeni statlar arasında yer alan Başakşehir Stadı büyük ölçüde tamamlandı. İşte siyah-beyazlılar olumsuz bir durumda gelecek sezo-
Spor malzemeleri belediyeden
Başakşehir Belediyesi, ‘Okullar Arası Spor
Müsabakaları’nın açılış töreninde ilçedeki okul
takımlarına spor malzemeleri hediye etti.
%AûAKû(+úR %(L(DúY(Sú ‘Okullar Arası Spor
Müsabakaları’nın açılış töreninde ilçedeki okul takımlarına spor
malzemeleri hediye etti. İBB İkitelli Spor Kompleksi’nde düzenlenen
açılış törenine Başakşehir Belediye
Başkanı Mevlüt Uysal, İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Baltacı, Belediye Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş, öğrenciler ve öğretmenler katıldı.
Müsabakaların açılış programında
konuşan Mevlüt Uysal, eğitime her
zaman önem verdiklerini vurgulayarak, “Eğitim sadece Milli Eğitim
Bakanlığı’nın işi demedik. Okullarımızın her türlü ihtiyacını karşılamaya çalıştık. En az eğitim kadar önemli olan spor alanında da güzel
hizmetler yaptık. Fakat yetmez dedik ve yeni bir karar aldık. Herhangi bir okulda okusun ya da okumasın Başakşehir’de bir gencimiz ‘Ben
düzenli şekilde spor yapmak istiyorum ama imkânım yok’ diyorsa bununla ilgili bir düzenleme yapıyoruz. Bilgievlerimizle eğitime takviye yaptığımız gibi ilçede sporla ilgilenen ve yeterli imkânı bulamayan gençlerimiz için de bir müjdemiz var. Başakşehir’de her bölgemize gençlerimize spor yapabilecekleri alanlar, halı sahalar kuruyoruz. Güvercintepe, 2. Etapta, Kayabaşı Rumeli Sitesi’nde, Kayaşehir’de,
Şamlar’da spor alanlarımızın yapımı bitmek üzere. En kısa zamanda
diğer bölgelere de halı sahalar, başında görevlisi olan düzenli spor yapılabilecek alanlar yapacağız.” dedi.
10 BRANŞTA 3 BİN
500 ÖĞRENCİ
İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Baltacı ise, müsabakaların
tüm öğrencilere hayırlı olması
dileklerinde bulundu ve “Belediye Başkanımız Mevlüt Uysal
spor araç gereçleri konusunda
bize bir jest yaptı. Sizlere spor
malzemelerini armağan ediyor.
Bu ve bunun dışında da öğrencilerin yararına olan her etkinlikte yanımızda olan, okullarımızı yakından takip edip ihtiyaçları tespit eden Başkanımıza teşekkür ediyorum. Sizlere düşen başarıyı İstanbul ve
Türkiye genelinde yakalamak
olacak.”diye konuştu. //
Sİ YASET
www.212haber.com
*(ťM:9L%(-E9JL2014
7
Saadet kazanınca
Türkiye kazanacak
Yerel seçimlere sayılı günler kala Saadet Partisi seçim çalışmalarına ara vermeden
devam ediyor. Hız kesmeden devam eden aday tanıtım coşkusuna bu kez Başakşehir
ev sahipliği yaptı. Saadet Partisi Başakşehir Belediye Başkan Adayı Neşet Çevik ve
meclis üyesi adayları, Konistan’da düzenlenen organizasyonla tanıtıldı.
B
úN kişinin katıldığı aday tanıtım toplantısına Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu, Tv5 Genel Koordinatörü Mustafa Geçer, GİK Üyesi Sadrettin Karaduman, İstanbul İl Başkanı Hüseyin Oruç,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı
Selman Esmerer, Başakşehir İlçe Başkanı Yusuf Güşen, Başakşehir Belediye Başkan Adayı
Neşet Çevik, Anadolu Gençlik Derneği İstanbul Şube Başkanı Ali Uğur Bulut, Bahçelievler
Belediye Başkan Adayı Ali İhsan Gündoğdu,
Güngören Belediye Başkan Adayı Abdulkadir
Çelebi, Esenler Belediye Başkan Adayı Erol
Urhan, Küçükçekmece Belediye Başkan Adayı
Varol Şahin, Şişli Belediye Başkan Adayı Engin Yılmaz’ın yanı sıra ulusal-yerel basın mensupları, akademisyenler‚ muhtar adayları, sivil
toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı. Toplantıda konuşan Saadet Partisi
Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu, “Saadet Partisi olarak yaşanabilir bir Türkiye için canla başla çalışacağız inşallah.” dedi.
tün ülkeler krize giderken Türkiye’de kriz yok;
çünkü Türkiye her zaman zirvede gösteriliyor.
IMF’ye dahi borç para verir hale gelmişiz. Öte
yandan yapılan yolsuzlukların üzerini de kapatmayı ihmal etmiyor. Hükümet, paralel yapının oluşmasına izin vermeyiz diyor. Paralel
yapının oluşmasına zaten hükümet izin vermedi mi?” ifadelerine yer verdi.
hocamız her şeyi o kadar iyi anlattı ki şu anda onun meyvelerini yiyoruz. Bizde esas olan
hizmettir. Mevcut hükümet rant peşinde. Biz
ise hizmet peşindeyiz.”
BAŞAKŞEHİR BELEDİYESİ
SINIFTA KALMIŞTIR
Karamollaoğlu, “Biz Saadet Partisi olarak yaşanabilir bir Türkiye için canla başla çalışacağız inşallah. Bunları teker teker açıklamama gerek yok; çünkü geçmişte yaptıklarımız,
bugün yapacaklarımızın teminatıdır.” diyerek şunları kaydetti: “Sanayileşme ve ileri teknoloji temel görevlerimizden biridir. Necmettin Erbakan hocamız yüz yıllar içerisinde yetişen en büyük liderlerden biriydi. Bize Erbakan
Sinevizyon gösteriminin ardından “Başakşehir seninle gurur duyuyor” sloganları eşliğinde sahneye çıkan Saadet Partisi Başakşehir Belediye Başkan Adayı Neşet Çevik, “Başakşehir Belediyesi sınıfta kalmıştır.” ifadelerinin ardından “Başakşehir 2009 yılında Büyükçekmece, Küçükçekmece ve Esenler ilçemizden ayrılan ve on mahalleden oluşan yeni bir
ilçemizdir. Ele alacağımız bu iki bölgemizin i-
BİZ HİZMET PEŞİNDEYİZ
Temel Karamollaoğlu, Türkiye’nin felakete gittiğini söyleyerek, “Başbakanın en iyi yaptığı şeylerden biri de çok güzel algı oluşturuyor
olmasıdır. Bunu iyi yapıyor. Türkiye daima ekonomik olarak mükemmel gözüküyor. Bü-
Selman Esmerer
Temel Karamollaoğlu
Yusuf Güşen
ki ana problemi bulunmaktadır. İlaveten orta
bölgemizin bir problemi daha mevcuttur..” diye konuştu.
ALTINŞEHİR’İN TRAFİK ÇİLESİ
HER GÜN DAHA DA ARTIYOR
Başakşehir ulaşımına da değinen Neşet Çevik,
Kayaşehir’de en az 500 bin kişinin yaşaması
planlanırken, yolların daha altı ayda iflas ettiğinin, bu yolları hangi mantıkla bu hale getirdiklerini bir ulaşım uzmanı olarak anlamakta zorlandığının altını çizerek şöyle konuştu:
“Aynı şekilde Altınşehir’in trafik çilesi her gün
daha da artmaktadır. Başakşehir’in giriş ve çıkışları halkımızı bezdirmektedir. İlçemizin bir
mahallesinden bir başka mahallesine para ödeyerek gidilmektedir. Başakşehir de özel aracı olmayan vatandaşlarımız bazı yerlere gitmek istediklerinde toplu ulaşım araçlarımızın
yetersizliği nedeniyle sıkıntı yaşamaktadırlar.
Yine Bahçeşehir, Şahintepe, Şamlar, Güvencintepe ve Altınşehir’de oturanlar kaymakamlık ve belediyeye gitmek istediklerinde iki araç
kullanmak zorunda kalıyorlar. Bütün bunların
dışında Başakşehir’de özel araçların yeraltına alınması zaruret haline gelmiştir. Çok katlı
yollar kaçınılmazdır ve mahallelerimizi birbirine bağlayan havadan monoray sistemi mutlaka kurulmalıdır.”
GENÇLİK
RABBİMİZİN
BiZE
EMANETİDİR
Başakşehir’in ikinci büyük
probleminin gençlik olduğuna dikkat çeken Çevik,
“Şu anda ilçemizde 2 bin
500’ün üzerinde uyuşturucu madde bağımlısı gencimiz var. Bu kardeşlerimiz
bugün kendilerine zarar
veriyor ama bilesiniz ki yarın para bulamadıkları zaman bu parayı bulmak için
sokağa çıkacaklar. Sokağa çıktıklarında ne kadınlarımız ne kızlarımız ne de
biz asla emniyette olmayacağız. Bugün bizler bu kardeşlerimize duyarsız kalırsak, yarın hayat bizim için yaşanmaz olacak. Bana
ne diyemeyiz, o yavrular da
bir anne babanın yavruları.
Mutlaka el uzatmak ve onları kurtarmak gerekiyor.”
dedi. //
Çevik, projeleriyle dikkat çekiyor
Yerel seçimler için artık adaylar netleşti. Bundan sonra adayların seçim propagandaları ve seçim projeleri konuşuluyor.
Saadet Partisi Başakşehir adayı Neşet Çevik de seçim kampanyası için ortaya koyduğu projeler ile dikkat çekiyor.
Y(R(L S(dúML(R( sayılı günler kala belediye başkan adayları halkın desteğini almak için, çeşitli projeler ile siyaset sahnesin de boy gösteriyor. Yapılan araştırmalarda da vatandaş siyasi partiden çok adayın kendilerine sunacağı projelere oy vereceğini dile getiriyor. Saha çalışmalarına aralıksız devam eden Başakşehir Saadet Partisi Belediye Başkan Adayı Neşet Çevik’in de seçim öncesi vatandaşlara açıkladığı projeler arasında öne çıkanlar şöyle:
SEÇTİKLERİNİ DENETLE
(SEDE) PROJESİ
Bu proje ile Başakşehir’de yaşayan vatandaşlar istediği zaman Belediye’yi
denetleyip, istek ve şikâyetlerini bizzat başkan ve belediyedeki üst düzey yöneticilere aktarabilecek. “Halk
Meclisleri” tekrar hayata geçirildikten
sonra mahallelilerle toplantılar yapılacak. Milli Görüş Belediyeciliği, rüşvetsiz bir belediye anlayışı düsturunu kendine şiar edinir ve bu minvalde ihaleler şeffaf bir şekilde yapılacak.
Başakşehirliler herhangi bir işlemin
ortalama ne kadar sürede biteceğini
bilecek, beyaz masalar tekrar eski işlevselliğinde çalışması sağlanacak.
STK’LAR İÇİN MEKÂN VE
TANITIM ALANLARI
Topluma yararlı hizmetler geliştirmek için çalışan Sivil toplum kuruluşlarına mekân ve tanıtım alanı imkânı sunularak ilçede yapılacak
hizmetlerde istişare edilecek. Faaliyetlerde STK’lar rakip değil, partner
görülecek.
MAHALLE MERKEZLİ PROJELER
HER MAHALLEYE
ÇOCUK PARKI VE SPOR
SAHALARI
Mahallelerde çocuk parkları ve spor alanları yetersiz olduğu için çocukların,
gençlerin ve yetişkinlerin sağlıklı beden ve ruh gelişimleri için gerekli tesisler sosyal donatı alanları, her mahallenin ihtiyaç ve beklentilerine göre inşa edilecek.
HER MAHALLEDE
TAZİYE ODASI
Yakınını kaybetmiş kişilere taziye için
gelen insanları ağırlamaları için her mahallede en az bir taziye odası.
BAŞAKŞEHİRLİYİZ BİZ BİR
AİLEYİZ PROJESİ
Başakşehir’de toplumsal uzlaşmayı beraberinde getirecek olan bu projeyle
kardeş mahalle çalışması yapılarak, birbirinden kopuk yaşayan bu mahalleler arasında Belediye öncülüğünde sosyal, kültürel ve ekonomik bağ kurulacak. Sosyal Şehir projesi olan bu çalışma suç oranlarını düşürecek, Başakşehirlileri “Biz”leştirecek ve Başakşehirli
ruhu oluşturulacak.
HAVA METROSU
(MONORAIL)
Mevcut trafiği ve yolları etkilemeden havadan ulaşımı sağlayan proje Türkiye’de ilk defa Başakşehir’de uygulanacak. Arazi yapılaşmasını boz-
madan, bağımsız olarak yerden 5 ile 30
metre arasında değişen yükseklikte inşa edilecek.
GÜÇLÜ AİLE, SAĞLIKLI
NESİL PROJELERİ
HUZUR SOKAĞI
Gençlerle yaşlılar arasındaki iletişimin güçlenmesini sağlamak, yaşlılara
yalnız olmadıklarını hissettirmek, fiziksel olarak yaşlanmış olsalar da ruhsal olarak genç hissetmelerine katkıda
bulunmak, yaşlıların sevilme, sayılma
ve ilgi görme gibi duygusal ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve gençlerinde
sosyal sorumluluk bilincini geliştirmek için Huzur Sokağı kurulacak.
GENÇLİK EVLERİ
15 -24 yaşları arasındaki gençlere hizmet verecek olan ‘Gençlik Evleri’ haftanın 7 günü açık olacak. ‘Gençlik Evleri’ Başakşehirli gençlerin buluşma noktası haline gelecek. Gençlik Evleri, sportif, psiko sosyal, sosyal ve kültürel faali-
yetler, eğitime destek faaliyetleri- sağlık
hizmetleriyle çalışan ve okuyan gençlerin boş zamanlarını değerlendirebilecekleri modern mekânlar olarak faaliyet gösterecek. Uyuşturucu ve madde bağımlısı olan gençler topluma kazandırılacak. Gençlerin doğayla bütünleşmesini sağlamak, tarihi zenginliklerimizi tanımak, gençlerimize paylaşımı
aşılamak, geleneklerimizi öğretmek ve
geleceğin umut dolu çocuklarını yetiştirirken, onların geçmiş değerlerini unutmamalarını sağlamak için aktiviteler düzenlenecek, manevi eğitimler verilecek.
ÖRNEK AİLE PROJESİ
Aile danışmanlık merkezleri ile çocukla anne – baba arasındaki olumlu ilişkinin sağlanması, anne-baba arasındaki iletişimsizliğe çare bulması, sağlıklı nesiller ve güvenli bir gelecek için ebeveynlere programlar tertip edilecek.
Bilim insanı ve devlet adamı yetiştirme
projesi Fen Bilimleri ile Sosyal Bilimler alanında ilgiye, yeteneğe ve devlet adamlığı vasfına sahip olan öğrencilere
sunulan imkânlarla yeteneklerini en üst
düzeyde kullanacak //
İMTİYAZ SAHİBİ
Erne Gazetecilik
ve Matbaacılık Ltd. Şti.
GENEL MÜDÜR
Halil Gölve
GENEL KOORDİNATÖR
Erol Çakır
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Abidin Koçoğlu
YAYIN DANIŞMANLARI
Necmettin Çakmak
Metin Öztürk
HUKUK DANIŞMANLARI
Av. Adem Yıldırım
Av. Ömer Geyik
GÖRSEL YÖNETMEN
Enis Ak
www.212haber.com
BÖLGESEL SÜRELİ YAYIN
Adres: Deposite AVM
A-1 Blok Kat: 3 No: 304
Başakşehir/İstanbul
Telefon: (0 212) 486 39 36
Web: www.212haber.com
e-mail: [email protected]
Baskı: İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.
Merkez Mah. 29 Ekim Cd. İhlas Plaza
No: 11/A41 Yenibosna-Bahçelievler/
İSTANBUL Tel: (212) 454 30 00
Gazetemiz basın ve meslek
ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yayınlanan köşe yazılarından
yazarları sorumludur. Reklamların
sorumluluğu reklam verene aittir.
GAZETEMİZ ÜCRETSİZ OLARAK DAĞITILMAKTADIR
8
YÖNETİCİ
*(ťM:9L%(-E9JL2014
www.212haber.com
Vatandaşın sorunlarını
ÇOK İYİ BİLİYORUZ
Yönetim Kurulu’nda görev değişikliğine gidilen Bayındırlık
Sitesi’nde, Adem Güler’den boşalan koltuğa oy birliğiyle İbrahim
Ersoylu getirildi. Uzun süredir başkan yardımcılığı görevinde
bulunan Ersoylu, vatandaşların ne tür zorluklarla karşılaştığını
bildiğini ve bu doğrultuda hareket edeceğini söyledi.
B
AYINDIRLIK Site yönetiminde 22 aydır başkan yardımcılığı yapan Ersoylu, seçimlerin 1.5 ay önce yapıldığını ve başkanlık için yeterli düzeyde tecrübe sahibi olduğunu söyledi. Sitenin kalkınması ve daha güzel çalışmaların yapılması için böyle
bir göreve talip olduklarını kaydeden Ersoylu, görevi layıkıyla yerine getireceklerini ve site sakinlerinin haklarına sonuna kadar sahip çıkacaklarını belirtti. Sitenin en önemli 4 sorununun olduğunun
kaydeden Ersoylu konuşmasına şöyle devam etti: “Sitemizin kalkınabilmesi için
bu göreve talip olduk. Sitemizin 4 ana
halter sorunu var. 1. güvenlik, 2.’si giriş ve
çıkışlarda ki kemerler, 3.sü site içerisinde 12 yıldan beri değişmeyen kilit ve bordür taşları. Yağmur yağdığı zaman yollar
adeta gölet oluyor. İnsanlar kapılarının önünde biriken su yüzünden evlerine giremiyor. Bu bizim için büyük bir eksiklik.
4.sü ise de peyzajla ilgili sorunumuz” diye konuştu.
BUNU YAPMAYA GÜCÜMÜZ
YETMEZ
Kısa süre önce belediye başkanının yanın gittiklerini söyleyen Ersoylu, Belediye
Başkanı Mevlüt Uysal’ın kendilerini çok
iyi karşıladığını ve yaşanan sorunları başkana ilettiklerini söyledi. Ersoylu, “Önümüzde yerel seçimler var. Bu zamana kadar gözle görülür çalışmaların yapılmasını istiyoruz. Zaten bazı ihtiyaçlarımızı
ve eksiklerimizi park ve bahçeler müdürlüğü tarafından karşılanıyor. Belediyeden sadece bordür ve kilit ve bordür taşlarımızın değişip asfalt çalışmasının yapılmasını istiyoruz. Bunun dışında hiçbir şey istemiyoruz. Bütün bu eksiklikleri Belediye Başkanına liste halinde
verdim. Allah razı olsun belediye başkanımızı çok
seviyorum. Başkanımız diyor ki
bu tür eksiklikleri siteniz yapacak.
Bu
tür
çalışmaları yapmaya bizim gücümüz yetmez. Vatandaşlardan zaten 50 TL. aidat
topluyoruz” şeklinde konuştu.
HİÇBİR ŞEY İÇİN GEÇ
KALINMIŞ DEĞİL
‘Aidatlarla ilgili ev sahiplerinin ve kiracıların konuya duyarlı olmalarını bekliyoruz’ diyen Ersoylu, “Allah’ın izniyle biz sitemize sahip çıkmak istiyoruz onun için
şuan buradayız. Geçmiş dönemlerde arkadaşlarımız keşke daha iyi sahip çıksaymış o zaman burası çok daha farklı bir
yer haline gelirdi ama hiçbir şey için geç
kalınmış değil. Sitemizi daha farklı yerlere getirip herkesin imrenerek baktığı toplu bir yaşam alanına dönüştüreceğiz. Sitemiz kapalı olmadığı ve alanının çok büyük olduğu için hırsızlık olayları her etapta olduğu gibi bizde de yaşanıyor. 4 güvenliğimiz var ama 4 değil 24 tane de güvenlik koysak da sıkıntılar bitmez. Kameralarımız için yer altı çalışmalarımız bitti. Eğer kamera takılırsa bizim açımızdan biraz daha güvenli olacak” ifadelerini kullandı.
BİZ ZATEN BUNUN İÇİN
BURADAYIZ
Bayındırlık Sitesi’nin ferah ve yeşil alanlarıyla Başakşehir’in en güzel sitelerinden
birisi olduğunu söyleyen Ersoylu, konuşmasına şöyle devam etti: “Dışarıdan gelen misafirlerimiz de aynı şekilde söylüyor. Bunu duyunca inanın çok daha mutlu oluyoruz. Eğer vatandaşlarımızda bize
yardımcı olup aidatlarını aksatmazsa daha güzel çalışmalar yapıp zorlukların üstesinden rahatlıkla gelebiliriz. Zaten ben
ve yönetim kurulum bunun için buradayız. Göreve yeni geldik önümüzde uzunca
zamanımız var” dedi.
KİMSE BURAYA KAZMA VURAMAZ
Bayındırlık Sitesi yıkılacak şeklinde çıkan söylentileri önemsemediklerini söyleyen Ersoylu, “Bize bazı teklifler geldi.
Tekliflerle ilgili firma ismi vermek istemiyorum. Kendi başımıza asla böyle bir şeye
adım atmayız. İnsanlarımızı toplarız çoğunluk ne derse o olur. Ama şuan için asla böyle bir şey yok. Site sakinlerinin izni
olmadan kimse buraya kazma vuramaz.
Teklif geliyor, geldi ama biz vatandaşlarımıza bilgilendirme yapmadık. Yani önemsemedik. Önemli olan sitemizi 5-6 ay
içerisinde farklı bir yere getirmektir. Amacımız evlerimizi değerlendirerek değerine değer katmaktır” diye konuştu.
BİRAN ÖNCE ÖNLEM
ALINMALI
Sitenin arka tarafından geçen yoldan araçların hızlı geçmesinden ve kazalara sebebiyet vermesinden dolayı duyduğu üzüntüyü dile getiren Ersoylu, “Şuan
Onurkent’e yol açıldı Hürriyet Bulvarı yolundan arabalar çok hızlı geçiyor. İBB’den
hız kesici istedik ama herhangi bir geliş-
me olmadı. Bölgeden her geçen gün bir
kaza haberi geliyor. Biran önce daha fazla can ve mal kaybı yaşanmadan tedbir alınması gerekiyor. Vatandaşlar ve site yönetimi olarak bizlerde bu konudan dolayı
sürekli tedirgin haldeyiz” ifadelerini kullandı.
BELEDİYEDEN YARDIM
İSTEMEMİZİN SEBEBİ BUDUR
‘1999 depreminden dönemin Bayındırlık
ve İskan Bakanlığı evini kaybetmiş mağdur insanlara burada ev yapmış. Kimisi annesini, kimisi kardeşini, kimisi çocuğunu kaybetmiş. Bizim belediyemizden
yardım istememizin en temel sebebi zaten budur’ diyen Ersoylu, “Burada günlük
bir lira kenara koyup aidatını veren aileler var. Vatandaşlar biraz daha duyarlı olsun. Kul hakkı ile öbür dünyaya gitmesin.
Allah-u Teala: ‘Ne ile gelirsen gel kul hakkıyla gelme’ diyor. Aidatını ödemeyen insanlar kul hakkı yiyor. Biz yönetime geldikten sonra aidatlar düzenli olarak ödenmeye başladı. İnşallah bundan sonra
da böyle devam eder” şeklinde konuştu. //
M E DYA
www.212haber.com
*(ťM:9L%(-E9JL2014
9
VATANDAŞA HEM GÖZ HEM DE KULAK OLUYOR
Trafik onlardan
soruluyor
Bir
radyodan
daha
fazlası
HACER TÜRKEL
B
AûLAN*Id7A şehir haberlerini de kapsayacak bir içerik düşünülse de kısa sürede neredeyse tamamen trafik odaklı sunumlara
geçiş yapan, dinleyicilerini de yayınlarına
dahil ederek kısa sürede güçlü bir marka
olarak ortaya çıkan Radyo Trafik ve ekibi, kimi zaman yol ortasında kalp krizi geçiren birine yardımcı oldular kimi zaman
hamile eşini hastaneye götürmeye çalışan
telaşlı sürücüye. Gönüllü muhabirleri sayesinde trafiğin en yoğun saatlerinde sokak sokak tarifler yaparak, annenin doğum başlamadan hastaneye ulaşılmasını sağladılar. Kimi zaman ise uyanık kadın dinleyenlerin, eşinin saatler önce trafikte kaldığını iddia etmesi üzerine, yolda
neler yaşandığının sorgulandığı bir merkez oldu Radyo trafik. On binlerin dinlediği Radyo Trafiğin Yayın Yönetmeni Cezayir Doğan bey ile İstanbul trafiği ve radyonun ekibi hakkında hoş bir söyleşi gerçekleştirdik.
Radyo Trafik fikri nasıl doğdu? Nasıl
bu kadar kabul gördü?
Saran Holding Radyolar yönetiminin ve
Sayın Saadettin Saran’ın, radyo sektöründe yıllardır dillendiren Trafik Radyosu
fikrini benimsemelerinden sonra projelendirme görevini devraldım ve haber kökenli bir ekiple yola çıktık. Başlangıçta
şehirden haberleri de içine kapsayacak bir
içerik düşünülse de kısa sürede neredeyse tamamen trafik odaklı sunumlara geçiş yaptık ve dinleyicileri de yayınlarımıza
dahil ederek kısa sürede güçlü bir marka
ortaya çıkarttık. Radyoculuğun altın kuralı benimsenmektir. Bu kelime sihirlidir,
eğer dinleyici sizi sahiplenirse başarı kaçınılmazdır. Biz üçer aylık planlamalarımızı yaparken sürekli dinleyenlerimizle iletişim halinde olduk, telefonla düzenlediğimiz anketlerle, onları dinleyerek en doğru
akışı oluşturmaya çalıştık.
Radyo Trafik
ekibi kimi
zaman yol
ortasında kalp
krizi geçiren
birine yardımcı
oldu, kimi
zaman hamile
eşini hastaneye
götürmeye
çalışan telaşlı
sürücüye.
hayatını kolaylaştıran her adımı desteklemiştir, gönüllü muhabir fikrine de beklediğimiz gibi duyarsız kalmadılar.
Radyo Trafik sadece yolda olan gönüllü
muhabirlerinden değil,canlı yayın aracı ve
canlı yayın helikopterinden de kendi muhabirleriyle yol durumunu takip etmektedir. İl ve ilçe belediyelerin ilgili birimleri,
trafik ekipleri, itfaiye, ambulans, haber ajansları ve yerel gazete muhabirleriyle de
bilgi paylaşımı yapılmaktır.
Her gün düzenli olarak arayıp rapor
verenler var mı?
Daha fazlası da var. Hiç yayına katılmadan sosyal medya üzerinden ya da telefonla arkadaşlarımıza bilgi bırakarak geçtiği güzergâhların durumunu anlatanlar var. Yani klasik sesimiz, adımız duyulsun mantığındaki dinleyici kavramı bizde yok. Dinlemekle kalmıyor, yardım isteyene destek oluyor birçok muhabir. En
son yol kenarında kalp krizi geçiren yaşlı bir çifti hastaneye kadar götürüp, başında bekleyerek iyi haberi yayında verdiler.
Yani salt rapor veren değil, duyarlı, yardımsever, gerçekten gönülden radyoyu sahiplenen ve bizi sürekli şaşırtan, mutlu e-
den bir kitleye sahibiz. Artık azaldı denilen dayanışma duygusu, imece olgusu
Radyo Trafik sayesinde yeniden hayat buldu ve bunda katkımızın olmasından gurur duyuyoruz.
YÜZDE 20 CİVARINDA KADIN
ARAYANIMIZ VAR
Muhabirler daha çok kimlerden oluşuyor? Örneğin kadın sürücülerin arama
oranıyla erkek sürücülerin arama oranı
arasında fark var mı?
Yüzde 20 civarında kadın arayanımız var.
Ama onlar dengeyi sosyal medyada kuruyorlar. Özellikle twitter hesabımızda neredeyse yarı yarıya aktif kullanıcı oranımız
var. İşadamı, gazeteci, ulaşım sektöründe
çalışan, her kesimden muhabirimiz var.
Taksi, servis şoförü dinleyici oranı bazılarının tahmin ettiği kadar çok değil, aksine
yüzdelik dilimde payları küçük.
Bilgilendirmenin yanı sıra trafik bilincine sahip sürücülerin artması adına programlar yapıyor,kampanyalar düzenliyoruz. Emniyet şeridi ihlalinin yol açtıklarını anlatan kampanyamız süresince radyomuza ait stickerlar araçlara yapıştırıldı,
yayına katılanlar pişmanlaıklarını dile getirdi, birçok gazete ve televizyon konuyu
haberleştirmeye başlarken, emniyetin aldığı tedbirler ve verilen cezalar arttı. Önceliğimiz bilgi ama trafik yoğunluğunun
azaldığı zamanlarda eğitici yayınlar yapıyoruz. Bilgilendiriyor, bilinçlendiriyor ve
dayanışmayı hatırlatıyoruz.
Başka konularda da arayanlar oluyor
mu?
Biz Beyaz Masa’nın sesli versiyonu gibi olduk. Trafik dışında yaşadığı yerde sorunu
olan bizimle paylaşıyor. Ya yayında sesini duyuruyor ya da elektronik posta gönderiyor. Biz de özellikle sabah saatlerinde trafiğin azaldığı dakikalarda öncelik ulaşım olmak üzere İstanbul ile ilgili görüş,
öneri ve şikâyetlere de yer veriyor, yetkililerle paylaşıyoruz.
TRAFİKTE
BİLİNÇLENDİRME
SEFERBERLİĞİ
BAŞLATILMALI
BU DENLİ HIZLI BİR DÖNÜŞ
BEKLEMİYORDUK
Devlet kararlı olmalı. Sigarayla mücadelede yakalanan başarı referans alınarak,
”trafikte bilinçlendirme seferberliği” başlatılmalıdır.Karar vericinin gerçekten caydırıcı cezalar belirlemesi ve kararlılığı, denetim noktasında bulunanların tam
yetkiyle ve müsamaha göstermeksizin uygulamalar yapması, medya başta olmak üzere sivil toplum örgütlerinin eğitim odaklı faaliyetleriyle bu seferberlik ivedilikle başlatılmalıdır.
Çok fazla gönüllü muhabiriniz var.
Öncesinde bu kadar olacağını tahmin etmiş miydiniz?
Çalıştığım radyolarda yaptığım programların çeşitliliği ve sürekli hayatın içinde
olduğumdan insanımızın neye nasıl tepki
verebileceğini çoğunlukla doğru tahmin
edebiliyorum. Gönüllü muhabir sisteminin de ilgi göreceğini öngördük ama çok
kısa sürede bu denli hızlı bir dönüş beklemiyorduk. İnsanımız, hayatına dokunan,
POLİSİN YÜKÜ AZALTILMALI
Koordinasyon sağlanmalı. Başta İstanbul olmak üzere tüm illerde trafik akışının kontrol edildiği, şehirdeki çalışmalardan, yol durumuna kadar gerekli görüldüğünde müdahale edebilecek teknolojik
altyapıya sahip bir birimin kurulması ve
bu oluşumun tam yetkiyle tüm birimlerle koordinasyonunun sağlanması gerekmektedir.
İstanbul’daki araç ve sürücü sayısıyla karşılaştırdığımızda denetim görevini tam
anlamıyla gerçekleştiremeyen trafik polislerinin görev alanları daraltılmalı. Her ilçe belediyesi kendi sınırları içinde ve kendi oluşturacağı ekiplerle trafiği yönetebilmeli. Kaldırımları yapan belediye buraya park eden araçlara yaptırım uygulayabiliyor olmalı. İlçe belediyelerin trafik denetimlerini üstlenmesiyle vatandaşta karşısında muhatap bulacak, bu durum ilçe
trafik sorununun giderilmesi adına fayda
sağlayacaktır. Polis ekiplerinin de ana yollara kaydırılması ile şehrin trafiğine tam
anlamıyla hakim olma şansı doğacaktır.
İstanbul’da trafikte her gün 3 buçuk 4
milyona yakın araç yer alıyor. Gittikçe
artan trafik yoğunluğuna çözüm olacak,
insanların hayatını kolaylaştıracak, trafiğin daha rahat yol almasını sağlayacak
öneriler/iniz var mı?
Yollar, köprüler, kavşaklar, tüneller… Ne
yaparsanız yapın bilinçli sürücü sayısını artıramadığınız, trafik kültürü oluşturamadığınız sürece istenilen sonuca ulaşamayız. Elbette trafik yoğunluğunu katlanabilir seviyelere çekmek mümkün.
Öncelikle sürücülerin yaşadıkları şehirde hangi yolları kullanabileceğini bilmesi,
kaçış yollarını kullanabilmesinin sağlanması lazım. Günde ortalama 200 kaza haberi verdiğimizde, gün boyu trafik yoğunluğunun sürdüğünü görüyoruz. Bu oran
düştükçe sıkışıklılar da azalıyor. Ne yazık
ki yeterli teorik, pratik ve psikolojik eğitim almadan yola çıkan sürücüler çok sayıda kazaya karışıyor ve kaza sonrası uzun
süre olay yerinde bekleyerek geride ciddi trafik yoğunluğuna neden oluyor. Sadece kaza sonrası yapılması gerekenleri yeterince anlatabildiğimizde dahi trafik kaosunun en az yüzde 10 azalmasını sağlayabiliriz. Sık sık şerit değiştirme, emniyet şeridi kullanma, kavşaklarda geçiş üstünlüğü, aşırı hız, takip mesafesine uymama, otoban ortasında dahi durarak yolcu
indirip bindirmek gibi trafik akışını yavaşlatan onlarca sürücü hatası var. Bunların da eğitim ve sıkı denetimle asgariye
indirlmesi gerekiyor. Elbette sürücü kusurları dışında çok şeritli yolların bir anda düşmesi, gişe geçişlerinde hala yavaşlamının olması, yol çalışmalarının koordineden ve bilgilendirmeden yoksun kalması da trafiği artıran faktörler. Herkesin
hemfikir olduğu toplu taşıma ve deniz ulaşımının yetersizliği de vatandaşın alternatif ulaşım seçeneklerinin azalmasına ve
otomobile yönelmesine neden olmaktadır.
İstanbul’un her geçen gün büyüyen nüfusu ve yerleşim alanlarının -özellikle de
AVM gibi büyük yapıların şehir merkezlerinde- çoğalması da ulaşım sorunlarının
devamına yol açmaktadır.
Trafiğin en yoğun olduğu belirli bir
gün var mı İstanbul’da?
Sabah ve akşam trafiği hepimizin malumu. Bunun dışında kazalar trafiğin seyrini belirliyor. Kaza, olay yerinde bekleyiş, beklerken izleme nedeniyle tahin edilenden daha etkin yoğunluklar yaşanabiliyor. O yüzden yola çıkmadan önce ve gideceğiniz yere kadar mutlaka
radyonuz açık olsun.
duğundan ufak bir kaza ya da araç arızası durumunda sıkışıklık çok etkin olabiliyor ya da bir büyük araç önümüzde ağır ağır ilerleyerek akışı yavaşlatabiliyor.
Gerçekten alternatif yol diye bir şey
var mı?
Elbette var. Üstelik sayı da az değil; ama
bu yollar genelde 1-2 şeritten oluştuğu
için kısa sürede dolabiliyor. 10 dakika içinde tamamen açık ya da tam tersi bir
görüntü oluşabiliyor.
Hiç şüphesiz ilginç olaylar da yaşıyorsunuz. Yayın sırasında başınızdan
geçen en ilginç olay ne oldu?
2010 yılında TEM üzerinde meydana gelen kaza haberi radyoya bakışımızı değiştirdi. Sabah saatlerinde olan kaza yerinden bağlanan gönüllü muhabirlerimiz ölü ve yaralı sayısının çokluğunu anlatıyor, hala hayatta olanların acil müdaheleye ihtiyaç duyduklarını belirtiyorlardı. 5 saat süren kesintisiz canlı yayında emniyet şeridi ihlalinin nelere yol açtığına şahit olduk. Hayata tutunmaya çalışanlara ambulans ulaşamı-
Bilmediğimiz için mi başka yollara
girmiyoruz yoksa bir alışkanlıkla mı
hareket ediyoruz?
Elbette bilmediğimiz bir yola girmeye
cesaret edemiyoruz. Az önce de aktardığım gibi bu yollarda şerit sayısı az ol-
YOL ORTASINDA KALP
KRİZİ GEÇİREN KİŞİYE
YARDIMCI OLDUK
yor, siren sesleri telefondan stüdyomuza kadar geliyor, bu bizi sevindirirken,
bir başka telefondaki dinleyicimiz, emniyet şeridi tamamen dolduğundan görevlilerin olay yerine ulşamadığını belirtiyordu. Sonunda doktorlar hemşireler ellerinde malzemeleriyle otoyolda
koşturmaya başladılar. Tüm bu yaşadıklarımızdan sonra biz Radyo Trafik’in
bir radyodan daha fazlası olduğunu düşünerek mikrofon karşısına geçmeye
başladık. Yol ortasında kalp krizi geçiren kişiye de yardımcı olduk, hamile eşini hastaneye götürmeye çalışan telaşlı sürücüye de. 3 doğumda Radyo Trafik anne adaylarının hastaneye ulaşmasına yardımcı oldu. Gönüllü muhabirlerimiz trafiğin en yoğun saatlerinde sokak sokak tarifler yaparak doğum başlamadan hastaneye ulaşılmasını sağladı.
Bunu dışında Radyo Tarfik’in gücünü
keşfeden uyanık kadın dinleyenlerimiz,
eşinin saatler önce trafikte kaldığını iddia ettiği yolda neler yaşandığını sorguladılar. Elbette var olanı anlattık.
Bayramlarda ve trafiğin yoğun olduğu dönemlerde işiniz zor olmuyor
mu?
İstanbul dışından bilgi vermek zorunda
kaldığımızdan elbette zaman zaman sıkıntı yaşıyoruz ama dinleyici artık alıştı. Ya netten dinleyerek telefon açıyor ya
da sosyal medyadan sık sık paylaşımda bulunuyor. @radyotrafiktr hesabını
şehir dışı trafik durumu için kullanıyoruz. Bu yaz daha aktif olacağız. Elbette özellikle arife günleri ya da yaz tatili dönemlerinde ekip olarak fazla mesai yapıyor, bazen sabaha kadar süren yayınlar gerçekleştiriyoruz.
CEZAYİR DOĞAN KİMDİR?
ϭϵϳϳŶŬĂƌĂͲĞLJƉĂnjĂƌŦĚŽŒƵŵůƵLJƵŵ͘dŝLJĂƚƌŽǀĞƐĞƐůĞŶĚŝƌŵĞLJĂƉƨŒŦŵĚƂŶĞŵůĞƌĚĞϭϵϵϱ-ϵϲLJŦůůĂƌŦŶĚĂƌĂĚLJŽĐƵůƵŒĂďĂƔůĂĚŦŵ͘PŶĐĞ
7njŵŝƚĂƌĚŦŶĚĂŶ7ƐƚĂŶďƵů͛ĂŐĞůĚŝŵ͘
,ĂďĞƌ͕ƐƉŽƌ͕ĞŬŽŶŽŵŝǀĞŵƺnjŝŬŝĕĞƌŝŬůŝƌĂĚLJŽůĂƌĚĂLJĂŬůĂƔŦŬϮϬLJŦůůŦŬ
ŵĞƐůĞŬŚĂLJĂƨŵŦŶϭϰLJŦůŦŶĚĂLJƂŶĞƟĐŝůŝŬLJĂƉƨŵ͘zĂLJŦŶĐŦůŦŒŦŶLJĂŶŦŶĚĂ
ƌĂĚLJŽŝĕĞƌŝŬĚĂŶŦƔŵĂŶůŦŒŦǀĞƔŝƌŬĞƚůĞƌŝŶƌĂĚLJŽƌĞŬůĂŵĚĂŶŦƔŵĂŶůŦŒŦŶŦLJĂƉŦLJŽƌ͕ƂnjĞůĚŝŬƐŝLJŽŶĚĞƌƐůĞƌŝĚĞ
ǀĞƌŝLJŽƌƵŵͬͬ͘
10
HA BER
*(ťM:9L%(-E9JL2014
Prof. Dr. Sevgi Kurtulmuş, 28
Şubat’ın asıl sebebinin üniversitelerde
başörtülü öğrenci
sayısının artışı olduğunu belirterek,
doçentlik yaptığı
yıllarda çok sayıda
başörtülü öğrencisi
olduğunu anlattı. Kurtulmuş, “28
Şubat sürecinin
Müslümanlar için
öğretici olduğunu düşünüyorum.
En azından sadece
şekil olarak değil
Rabbimin istediği
gibi Müslüman olmayı öğreniyoruz.”
ifadelerini kullandı.
www.212haber.com
‘28 Şubat süreci
Müslümanlar için
öğretici oldu’
A
K PAR7ú Genel Başkan Yardımcısı Numan
Kurtulmuş’un eşi Prof. Dr. Sevgi Kurtulmuş, ABD ile Avrupa’nın birçok ülkesinde
aile altyapısının çöktüğünü ve boşanma oranlarının arttığını belirterek, “İnsanlar, çocuk sahibi olmak yerine kedi ve köpek sahibi oluyor” dedi.
Bağcılar Belediyesi Kadın ve Aile Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlenen Kadınlar Akademisi programına konuk olarak katılan Prof. Kurtulmuş, “İnsan ve Anne Olarak Kadın” konulu bir konuşma yaptı. İnsan olmanın kolay bir şey olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, bu konuda çok düşünmek ve konuşmak gerektiğini ifade etti. Davetlilere “Hoca Yusuf Hemedani” Hazretlerinin “Hayat” isimli kitabını okumaları tavsiyesinde bulunan Kurtulmuş, kitapta hayatın canlılar için teselli ve avunmak olduğunun vurgulandığını belirtti.
Kurtulmuş, “Sadece bütün canlıların yaptığı gibi yiyip içip barınma ihtiyacımızı karşılayıp ve eş bulup hayatımızı sürdürebiliriz. Ancak, bu mahlukatın en aşağı derecesidir. Bunların dışında bir şeyler yapmalıyız. Hemedani Hazretleri, insanın en doğru
ilişkisinin Allah ile olan ilişkisi olduğunu ifade ediyor. Sınırlı bir hayatımız var. Geldik
gidiyoruz. Gittiğimiz yerde de yapamadıklarımız ve yapmadıklarımızdan hesaba çekileceğiz.” şeklinde konuştu. Modern insanın hayata şaşı baktığını ifade eden Kurtulmuş, batılı insanın kendisini her şeyin sahibi olarak gördüğünü ve Allah’ın konumunu
unuttuğunu belirtti. Müslümanların hayat-
ta her şeyin kendisine emanet olduğunun
farkında olması gerektiğini anlatan Kurtulmuş, mülk ve emanet duygusuyla hayata
bakmanın çok farklı olduğunu kaydetti.
MODERN DÜNYADA AİLE
YAPISI ÇÖKMÜŞ
Basın ve televizyon vasıtasıyla bu bakış açısının kaybedildiğini savunan Kurtulmuş,
bugün modern insanın mutsuz olduğunu
anlattı. Modern dünyada aile yapısının çöktüğünü de kaydeden Kurtulmuş, uzun yıllar ABD’de yaşadığını ve Avrupa ülkelerini gezdiğini belirterek şöyle konuştu: “Aile
yapısı çökmüş, boşanma oranları artmış ve
evlilik dışı ilişkiler yükselmiş çocuk sayısı ise azalmış. İnsanlar, çocuk sahibi olmak yerine kedi, köpek sahibi oluyorlar. Batıda aile
yapısı çökmüştür. Eğer ülkemizde de tedbir
alınmazsa bu tehlike Türkiye için de geçerli.
Türkiye’de de evlilik yaşı yükseliyor ve evlilik dışı ilişki yaygınlaşıyor.”
Her şeye emanet gözüyle bakıldığı için insanın kendi bedenine, ailesine ve evlatlarına özel ihtimam göstermesi gerektiğini kaydeden Kurtulmuş, iyi bir örnek sergilemeyen anne ve babanın evlatlarını da iyi yetiştiremeyeceğini anlattı.
İnsanların anne ve babalarının davranışlarını tekrar ettiklerini ifade eden Kurtulmuş,
ebeveynlerin tutarlı ve ölçülü olması gerektiğinin altını çizdi. Kurtulmuş, “Maalesef
bugün çoğumuz bunu yapamıyoruz. Dün
ak dediğimize bugün kara diyoruz. Onurlu
olmayı beceremiyoruz. Eğer çocuklarımıza
yeterli sevgiyi versek, onurlu yaşamayı öğretebilirsek çocuklarımıza verebileceğimiz
en önemli şey budur.” diye konuştu.
28 ŞUBAT’IN SEBEBİ
BAŞÖRTÜLÜ ÖĞRENCİ
SAYISININ ARTMASIDIR
Kurtulmuş, konuşmasının sonunda kendisine yöneltilen soruları cevapladı. 28 Şubat
sürecinde yaşadıklarıyla ilgili bir soru yöneltilmesi üzerine Kurtulmuş, profesör olmasına kısa süre kala başörtüsünden dolayı İstanbul Üniversitesi’nden ayrılmaya zorlandığını belirtti. Tırnaklarıyla kazıyarak elde etmeye çalıştığı kariyerine son verilmek
istendiğini anlatan Kurtulmuş, oysa önceden Amerika’daki bir üniversitede başörtüsüyle rahatça eğitim alabildiğini anlattı.
Buna karşın İstanbul Üniversitesi’nde görevinden uzaklaştırıldığını belirten Kurtulmuş, “Türkiye’de başörtüsü taktığınız için
bunu yaşıyorsunuz.” dedi. 28 Şubat’ın asıl
sebebinin üniversitelerde başörtülü öğrenci sayısının artışı olduğunu savunan Kurtulmuş, doçentlik yaptığı yıllarda çok sayıda başörtülü öğrencisi olduğunu anlattı.
“Merhum bir hocam bana demişti ki; ‘Evladım gözlemliyorum, kız öğrenciler seni örnek alıyor ve sana benzemek istiyor. Erkek
öğrenciler de senin senin gibi birisiyle evlenmek istiyor.” diye konuşan Kurtulmuş,
şu an bir çok öğrencisinin profesör olduğunu söyledi. Kurtulmuş, “28 Şubat sürecinin
Müslümanlar için öğretici olduğunu düşünüyorum. En azından sadece şekil olarak
değil Rabbimin istediği gibi Müslüman olmayı öğreniyoruz. İnançlarımızı tekrar öğrenmeye çalışıyoruz. Kolay değil. Yıllar sonra üniversiteye tekrar döndüm profesörlük
unvanını aldım.’ //
‘Bana Mahşeri Anlat’
KgYÜND(N toprağından
kopartılıp bir apartman
dairesinde yaşamaya mecbur bırakılan bir savaş gazisinin hikâyesinin anlatıldığı oyun, Başakşehir Emin
Saraç Kültür Merkezi’nde
tiyatro severlerle buluştu.
Geçmiş ile günümüz arasında kalmış, bir zamanlar
insanların uğrunda öldüğü
değerlerin şimdilerde ayaklar altına alınışını dramatik bir dille anlatan tiyatro
oyunu, sahne dekoru, ışık
ve kostümleriyle hikâyeyi
bir bütün olarak izleyenlere yansıttı.
lar. Şefika’sını kaybeden Gazi Baba ise eski günlerin özlemiyle yanıp tutuşmaktadır. Çocuklarına yük olmak istemeyen Gazi Abdullah çareler aramaya başlar.
Aklı bir gidip bir gelen Gazi Baba camide namaz kılmak için evden çıkar, kendini kaybeder ve İstiklal Savaşı yıllarına döner. Yüzbaşısını ve arkadaşlarını aramaya başlayan Gazi Baba,
yaşadığı şaşırtıcı olaylarla
ülkenin gündemini oluşturur. Başakşehirlilerin yoğun
ilgiyle takip ettiği oyun alkışlarla sona erdi. //
Türk tiyatrosunun usta oyuncusu ve yazarı Hasan Nail Canat’ın eşsiz
eseri “Bana Mahşeri Anlat” tiyatro oyunu Başakşehir’de sahnelendi.
GEÇMİŞLE GÜNÜMÜZ ARASINDA
YOLCULUK
Yaşanan dramı kara mizah
tarzında anlatan oyunun
konusu ise; Gazi’nin kendi
elleriyle yetiştirdiği çocukları artık onu kabul edemez
hale gelmesi ve ondan kurtulmaya çalışmalarıyla baş-
Keman Kulübü öğrencilerinden nostalji
N(CD(7 YILDIRIM BúL*ú(9ú Keman Kulübü öğrencileri sahnede Yeşilçam rüzgârı
estirdi. Başakşehirli çocukların okul derslerine yardımcı etüdlerin yanında aile sıcaklığı ile çocukların ikinci evi haline gelen
Bilgievleri’nde sanatsal faaliyetlerde profesyonel eğitimler alınırken, bireysel ve sosyal
gelişimleri de sağlanıyor.
Özellikle tiyatro ve müzik eğitimlerine büyük ilgi gösteren öğrenciler eğitimlerinin sonuçlarını verdikleri mini konserlerle veli ve
öğretmenleriyle paylaşıyor. Necdet Yıldırım
Bilgievi Keman Kulübü öğrencileri mini bir
program düzenleyerek Yeşilçam Şarkılarını
seslendirdi. Yeşilçam filmlerinden hatırladığımız Türk sanat müziğinin unutulmaz parçaları olan; “Duydum ki Unutmuşsun, Veda
Busesi, Fikrimin İnce Gülü, Muhabbet Bağı
gibi eserleri icra eden genç müzisyenleri veliler ve öğretmenlerinden büyük alkış aldı.
Başakşehirli
öğrenciler
İspanya Yolcusu
úBB Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu öğrenci ve öğretmenleri AB projesi kapsamında 9 Mart’ta İspanya’ya
gidiyor. Comenius programında, “War and Peace: Making of Europe” (Savaş ve
Barış: Avrupa’nın Oluşumu)
başlıklı projelerinin ortakları İngiltere, İtalya, İspanya,
Polonya, Fransa ve Macaristan. Proje kapsamında İBB
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu öğrencilerini ve öğretmenlerini ortak tarihimizin
içine çekip AB’nin neden ve
nasıl oluştuğunu göstermeyi,
geçmişteki savaşlarının günümüz dünyasını nasıl etkilediğini göstermeyi ve onların bu konudan eleştirel ve
yaratıcı düşünmelerini sağlamayı amaçlamakta. İki yıl
sürecek olan bu proje kapsamında, İBB Mehmet Akif
Ersoy Ortaokulu ilk ziyaretini 27 Ekim-2 Kasım tarihleri arasında ortaklarından bi-
ri olan İtalya’ya gerçekleştirdi. İtalya’nın Milano Şehrinde yapılan proje toplantısına
Okul Müdürü Taner Başaran, Hamiyet Başaran, Naciye Bayrak, öğrencilerden Taha Yılmaz, Özgenur Karakuz
ve Selim Korkmaz katıldı.
MİLANO’DA
İSTANBUL TANITIMI
Proje toplantı öncesi Roma şehir merkezinin önemli yerlerini gezen öğretmen
ve öğrenciler daha sonra ortaklarının buluşma noktası
olan Milano’daki okulda yapılan toplantıda 5 gün süren proje çalışmalarını başarıyla tamamlandı. Toplantıda Türkiye ile ilgili bir poster sunumu ve şehrin belediye binasında, İstanbul’u,
Başakşehir’de bulunan okullarını tanıtan video izletildi. İlk ziyarette, İtalya’nın önemli yerleri olan Kolezyum, Trevi Çeşmesi, Sforzesco Şatosu ve Müzesi, Sforze
Castle, yapımı 500 yıl süren
Milano’nun simgesi haline
gelmiş olan Duomo Kadetralini ziyaret edilerek programın son günü düşler şehri Venedik’i ve deniz ortasına kondurulmuş o muhteşem yapıları gondolla turladılar. //
Sİ YASET
www.212haber.com
*(ťM:9L%(-E9JL2014
SON MANŞETİ
MİLLET ATACAK
Başakşehir’de yapılacak Şehir Hastanesi’nin temel atma töreni, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın
katılımıyla gerçekleşti. Törene Başbakan Erdoğan’ın yanı sıra Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, AK Parti Başakşehir Belediye Başkan adayı Mevlüt Uysal ve çok sayıda vatandaş katıldı.
11
Prof. Dr. Mazhar
BAĞLI
[email protected]
Rüya ve Peygamber
Bú= MÜSLÜMANLAR için Hz. Muhammed (sav), varlığın nurudur. Onun yüzü suyu hürmetine âlemlerin yaratıldığına inanırız. Peygamberlerin hepsine iman ederiz ama bizim efendimiz bir istisnadır. O, bize dünyanın en
kıymetli değerler manzumesini nakleden rabbimizin elçisidir. Ebedi hayatımızı kurtaracak yolu gösteren
rehberimizdir. Gelen emirleri sevgiyle kalbimize nakşeden gönüller sultanıdır. Bundan dolayı da sahip olduğumuz her şeyden daha çok sevmedikçe kâmil bir iman sahibi olamayacağımızı biliriz.
Nitekim, her biri gökteki yıldızlar gibi olan sahabeler O’na hitap ederken
“anam babam sana feda olsun ey Allahın resulü” diyerek bu duygularını
izhar etmişlerdir. İslam coğrafyasında Hz. Peygambere olan sevginin son
derece büyük olduğu görülür. Müslümanlar, ona olan sevgilerini göstermek için adeta birbirleri ile tatlı bir
yarış içindedirler hep.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir kısım medyanın manşet ve köşe
yazarlarıyla iftira attığını söyleyerek, “Nasıl bir aşağılık operasyon içinde
olduğunu biz de görüyoruz millet de görüyor. Biz bu operasyonları çok iyi
biliriz. Bizim hayatımız bu tür operasyonlarla mücadele etmekle geçti” dedi.
B
AûAKû(+úR’de yapılacak Şehir
Hastanesi’nin temel atma töreni, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşti. Başakşehir Belediye
Başkanı Mevlüt Uysal’ın ev sahipliğinde düzenlenen temel törene; Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir
Topbaş, Milletvekilleri Egemen Bağış,
Tülay Kaynarca, Burhan Kuzu, Ünal
Kacır, Ak Parti İstanbul İl Başkanı Aziz
Babuşçu, Ak Parti Başakşehir İlçe Başkanı Ayhan Özgürel, Ak Parti Başakşehir Kadın Kolları Başkanı Sevgi İlhan
ve vatandaşlar da katıldı.
Törende konuşan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, sağlık alanında yapılan yatırımları anlattı.
Başakşehir Şehir Hastanesi’nin
Türkiye’nin dev eserler zincirinin yeni
bir halkası olarak İstanbul tarihindeki
yerini alacağını söyleyen Müezzinoğlu, “Bu entegre sağlık merkezinde sağlık çalışanlarımız da mesleklerini daha
iyi şekilde icra edeceklerdir. 2 bin 682
yatak kapasitesiyle İstanbul’un en büyük sağlık merkezlerinden biri olacaktır. Bu devasa yapılar hizmet alanında yapacaklarımızın sonuncusu değil,
bundan sonra yapacaklarımız için basamak olacaktır” dedi.
Ak Parti’nin karanlık oyunlarla çökertmeye çalışan her girişimin başarısızlıkla sonuçlandığını belirten Müezzinoğlu, “Bu günlerde de benzer karanlık senaryoları kurgulayanla da aynı akıbeti yaşayacaklardır. Masum insanların saf duyguları üzerinden kirli pazarlıklar içine girenler milletimizin kararlılığını karşılarında bulduklarında nasıl bir yanlış yaptıklarını bir daha göreceklerdir. Milletimizle bir olup
buna asla müsaade etmeyecek ve yeni Türkiye’nin inşa sürecinde önümüze çıkan engelleri birlikte aşacağız” diye konuştu.
Mevlit, Hz. Muhammed’e olan sevginin en güzel örneklerinden birisidir. Ki orada efendimizin bu dünyaya
gelişinde nasıl el üstünde, gönül içinde tutulduğu anlatılır. “Hem hava üzre döşendi bir döşek/Adı Sündüs, döşeyen anı melek (Hem havada bir döşek döşendi. Adı Sündüs’tü onu döşeyen meleğin.)
Törende konuşan Başbakan Erdoğan ise projenin özelliklerinden bahsederek, “Kampusün bir bölümünü dev bir
teşhis ve tedavi kütlesi ve buna bağlı 6 hastane binası inşa ediyoruz. Diğer bir bölümde ise psikiyatri hastanesi ve spor hastanesi kuruyoruz. Olimpiyat stadı burada. Böyle bir spor hastanesinin ilk defa yapılacak olması ayrı bir önem taşıyor. Bu aynı zamanda
Türkiye’nin en büyük spor hastanesi olacak.” dedi.
Malum Samanyolu TV toplumu cahil, ehlileştirilmesi gereken hastalıklı aktörlerden oluşan bir mekanizma olarak gören anlayışının yansıması olan dizilerinden birisinde (kurgusal bir mizansen olmakla birlikte) Hz.
Muhammed’i dizi setine çağıran bir
seansla süsledi. O kadar inandırıcılığını kaybetmişler ki söylemlerine mistik
bir mizansen katmadan bir şey anlatamayacaklarının farkındadırlar.
Müteahhit firma ile süre konusunu da
görüşeceklerini söyleyen Başbakan Erdoğan, “Sözleşmedeki süre 36 ay. 36
ayda buranın bitmesi gerekiyor ama
ben biraz daha bu noktada heyecanlıyım. Diyorum ki özel sektör ortakları ile burada bir görüşelim. Kendileri ile süreyi de bir gündemden geçirelim.
Daha kısa zamanda burayı nasıl yaparız. Ben yapacaklarına inanıyorum.
Kendilerinde o gücü de görüyorum.
İnşallah bu hastane daha kısa zamanda
hizmet vermeye başlar” diye konuştu.
Sağlık sisteminde geçmişte yaşanan sıkıntıları anlatan Başbakan Erdoğan,
“Benim vatandaşımı hastanelerde insan yerine koymadılar. Acil servislerde dahi hasta kardeşime yeterince ilgi
göstermediler. Hastanelere sağlam giren hasta çıktı. Yeri geldi yoksul kardeşim rehin alındı. Ana muhalefetin genel müdür SSK’nın başındaydı. Onun
döneminde de rehin alınıyordu. Hani
bunlar halkçıydı. Rehin aldılar rehin.
Nice hamile kardeşlerimiz doğum yaparken yavrusunu kaybetti, kendisi rehin alındı. Yeri geldi SSK hastanelerinde ölen vatandaşımı bırakmadılar re-
Peygamber ve rüya İslam dünyasında önemli bir konu elbette. İslam bilgi sisteminde rüyanın bir bilgi kaynağı olmasını da anlarım ve bilirim. Ancak kamusal alanı ilgilendiren ve buyurulmuş olan metinde (Kur’an da) açık bir biçimde beyan edilen alanlarda rüya üzerinden bir tavır alınması
ciddi imani sorunlara işaret eder.
hin aldılar. Öldü ya öldü ölü rehin alınır mı. Bu ülke bunu bile gördü.” şeklinde konuştu.
HEYBENİZDE NE VARSA
HEPSİNİ ÇIKARIN
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir
kısım medyanın manşet ve köşe yazarlarıyla iftira attığını söyleyerek, “Nasıl bir aşağılık operasyon içinde olduğunu biz de görüyoruz millet de görüyor. Biz bu operasyonları çok iyi biliriz. Bizim hayatımız bu tür operasyonlarla mücadele etmekle geçti” dedi. Erdoğan, “1994’te İstanbul’da seçildiğim
andan itibaren bu manşetlerle üzerimize geldiler. Muhtar bile olamaz dediler.
Ne oldu? Milletimiz bırakın muhtarlığı bu kardeşinizi Başbakan yaptı” diye konuştu. Kendilerine gündem dayatılmaya çalışıldığına dikkat çeken Başbakan, şunları söyledi: “Şimdi bu medya arkasına belli sermaye çevrelerini ve
paralel yapıyı alarak güya bize gündem
dayatmaya çalışıyor. Üzerinden aylar
geçtikten sonra Kabataş’taki saldırının görüntülerini yayınlıyorlar. Türkiye genelinde gezi olayları sırasında başörtülülere yapılan saldırıları görmüyorlar. Bir mağdurenin beyanlarına itibar etmiyorlar. İfade tutanağına itibar
etmiyorlar. Adli tıp raporuna itibar etmiyorlar. Darp izlerine itibar etmiyorlar. Elinizden geleni yapın. Heybenizde
ne kaldıysa hepsini çıkarın. Ne marifetiniz varsa onu yapın. Son manşeti benim milletim atacak milletim.”
KAPINIZA BAZI ABLALAR
GELEBİLİR
Temel atma töreninde vatandaşları paralel yapı konusunda uyaran Erdoğan
şunları söyledi: “Olur ya sizin de kapınızı gelip çalabilir. Bazı bayanlar gelebilir. Bazı ablalar gelebilir. Onlara şunu
söyleyin, biz halimizden memnunuz,
ülkemizde olanları görüyoruz, eğer sizin de kendinize güveniniz varsa partinizi kurun da öyle ortaya çıkın deyin.”
2 BİN 682 YATAKLI SAĞLIK KAMPÜSÜ
789 bin metrekare alana inşa edilecek olan şehir hastanesi, toplam 2 bin 682 yatak kapasiteli 8 farklı hastaneyi kapsayan bir entegre sağlık kampüsü şeklinde yapılacak ve 36
ayda bitirilecek. Kampüste yer
alacak hastaneler şunlar: 443
yatak kapasiteli Genel Hastane, 451 yatak kapasiteli Çocuk
Hastanesi, 451 yatak kapasiteli Kadın Doğum Hastanesi,
359 yatak kapasiteli Onkoloji Hastanesi, 347 yatak kapasiteli Nörolojik ve Ortopedik
Bilimler Hastanesi, 303 yatak
kapasiteli Kalp Hastalıkları
Hastanesi, 128 yatak kapasiteli Psikiyatri Hastanesi, 200 yatak kapasiteli Fizik Tedavi ve
Rehabilitasyon Hastanesi.
Bu sevgi şiirde yansır, mimari de somutlaşır, nesirde gönüllere akan sel
olur. Özellikle de bizim coğrafyada
Nat yazmamış/yazamamış olan şairlerin rüştünü ispat edemediği varsayılır.
ŞEHİR HASTANESİ
PROJESİNİ HANGİ ŞİRKETLER
GERÇEKLEŞTİRECEK?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından temeli atılan İkitelli Şehir Hastanesi için İstanbul İkitelli Uluslararası Sağlık Hizmetleri Yatırım ve İşletme A.Ş. (IHIC) kuruldu. İkitelli Entegre Sağlık Kampüsü Yapım İşleri ile Ürün ve Hizmetlerin Temin Edilmesi İşi için T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından ihale açıldı ve bu ihaleyi Emsaş İnşaat Turizm Ticaret ve Sanayi
A.Ş. (“EMSAŞ”), Sürat Bilişim Teknolojileri Sanayi Ticaret A.Ş. (“SÜRAT”) ve Sağlık Kentleri İnşaat Ticaret ve Hizmet Yönetimleri A.Ş. (PBK Architects Inc., Ascension Group Architects L.P., Allen Shariff
Corporation, Meinhardt Group Pte. Ltd.,
May Eczanesi, Forcimsa Empresa Cons-
Hele de dünyalık pek çok iş ve işleme rüya üzerinden Hz. Peygamberin
dâhil edilmesi gerçekten inanılır gibi değildir. Müzikli-eğlenceli malayani her bir işe onun ruhaniyetini dâhil
edip meşrulaştırmak İslam açısından büyük bir sorun teşkil eder ve bizim inancımıza göre de dinin mutlak
sahibi olan yüce Allah, aynı zamanda onun koruyucusudur da. Dünyalık zevklere dalmayı inançlarına ya
da kişiliklerine yediremeyip itiraz edenlere veyahut ta edebilme durumuna karşı “Dün gece rüyamda Hz.
Muhammed’i gördüm o da Türkçe
Olimpiyatlarına geleceğini buyurdu” hamlesi ile bertaraf etme girişimi bence imani tehlikeden öte ürkütücü bir duruma işaret etmektedir ki
o da her kutsalın araçsallaştırma gerçeğidir.
Aslında İslam düşüncesi ya da akaid benim uzmanlık alanım değil, ancak İslam’ın temel prensiplerine olan
“iman” ile “günahın” farkını bilirim. Bu
tür hataları dile getirenlere karşı kişisel bir günahı öne sürmeleri ise bir
başka soruna işaret eder. Kendi hatasını bir başka hata üzerinden örtme
gayreti ise ilkesizliği doğurur.
tructora, S.A., Consortio Intenational Engineering Consultants and Şahin Tıp Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti ortaklığı) tarafından
kurulmuş olan konsorsiyum kazandı. Bu
firmalar, özel amaçlı şirket olan IHIC İstanbul İkitelli Uluslararası Sağlık Hizmetleri Yatırım ve İşletme A.Ş.’yi (IHIC) kurdular. //
Efendimize övgü dolu natların yazıldığı bu coğrafyada onun ruhaniyetini aramak yanlış değil, ama bu ruhaniyetin en son uğrayacağı yer o “eylem” merkezli düşünce dünyasının
yansıdığı dizi setleridir. Lütfen, rica ediyorum ellerinizi efendimizin nurlu
yolundan çekin. Kirli işlerinize onu alet etmeyin.
12
Sİ YASET
*(ťM:9L%(-E9JL2014
www.212haber.com
30 MART BELEDİYE
seçimleri olmaktan çıktı
AK Parti İlçe teşkilatı,
Belediye Başkan adayı
Mevlüt Uysal’ın da katılımıyla 1. Etap Site Yönetim
Kurulu üyeleri ve blok
temsilcileriyle Başakşehir
Sofrası’nda bir araya geldi.
17 Aralık operasyonuna
değinen Uysal, “İş artık
belediye seçimleri olmaktan çıktı. 30 Mart Ak
Parti hükümetine güven
oyu ve Cumhurbaşkanlığı
seçimleri için bir prova
niteliğindedir” dedi.
BİLAL KELEBEK
B
AûAKû(+úR 1. Etap Site Yönetim
Kurulu üyeleri ve blok temsilcileri Ak Parti İlçe Başkanlığı’nın
organize ettiği programda bir araya geldi. Sıcak ve samimi bir
ortamda gerçekleşen program
yaklaşık 1.5 saat sürdü. 2009 yılından itibaren yapılan çalışmalardan bahseden ve yeni dönem için tekrardan oy isteyen
Belediye Başkanı Mevlüt Uysal,
Başakşehir’de güzel çalışmalara
imza attıklarını fakat son kararı
30 Mart’ta vatandaşların vereceğini belirtti. Orta bölge için her
zaman pozitif ayrımcılık yaptıklarının bir kez daha altını çizen
Uysal, “70-80 kişilik sınıflarda eğitim veriliyorsa, 4.-5. sınıfa gelmiş çocuklar okuma yazma bilmiyorsa, öğretmenler sadece saatini doldurduktan sonra oradan kaçmayı düşünüyorsa öncelikle bu problemleri çözmemiz
gerekir diye düşündük ve çözdük” diye konuştu. ‘Bu zamana
kadar Mevlüt Uysal olarak sizlere ‘Keşke şu oyu vermeseydim’
diyecek bir şey yaptığımı düşünmüyorum’ diyen Uysal, “Eksikliklerimiz elbette vardır. Cenab-ı
Allah insanları doğru yola davet
etsin diye peygamberler gönderiyor, peygamberler bile hata yapıyor ki vahiyle o hata düzeltiliyor” şeklinde konuştu.
SİZ ÜLKEYİ
KURTARMAYA BAKIN
‘Seçimlere az bir süre kaldı normalde benim burada
Başakşehir’de yaptığım çalışmaları ve seçim sonrası yapacaklarımı anlatmam lazım’ diyen
Uysal, başından geçen bir olayı şöyle anlattı: “Şahintepe’ye ziyarete gittim ve cami önünde oturan yaşlı bir amcaya ‘Nasıl gidiyor’ dedim, ‘Ya başkan sokaklarda ki bu çalışmalar iyi kötü olur, siz ülkeyi kurtarmaya bakın’
dedi. İnsanlar böyle düşündüğüne göre iş belediye seçimleri olmaktan çıkmış. Seçimler artık
Ak Parti hükümetine güven o-
yu ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri için bir prova niteliğindedir” dedi.
ORTA BÖLGENİN
GEÇMİŞTEN
ALACAĞI VAR
2009’da seçimleri aldıktan sonra Şahintepe’de kapısı olmayan
okullar, 5. Sınıfta ise okuması yazması oymayan çocukların olduğunu vurgulayan Uysal,
“Başakşehir’in bir bütün olarak
ele alınması gerekiyorsa öncelikle bu bölgeleri düzeltilmemiz
gerekiyordu. Şuan bütün bu çalışmalarla birlikte orta bölgede
yüzde 90 alt yapı çalışmalarımız
tamamlandı. İstanbul’da bir üniversitenin yapmış olduğu ankette belediyenin sorumluluğunda
olan temizlik, park-bahçeler ve
asfalt konusunda İstanbul’da belediye olarak 1. olduk. Eğer sadece kendi bölgemizde uğraşsak orta bölgeyi ihmal etseydik
bu kaliteyi yakalayamazdık. Orta bölgeye her zaman geçmişten
sizin alacağınız var deyip pozitif ayrımcılık yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE’NİN
YÜKSELİŞİNİ
DURDURMAK
İSTEDİLER
Ak Parti iktidarından sonra gerek Türkiye’de gerekse
İstanbul’da olup bitenleri yaşayarak gördüklerinin belirten İlçe Başkanı Ayhan Özgürel, Türkiye’nin ekonomik, demokratik ve birçok alanda büyümesinin birilerini rahatsız ettiğini savundu. Ak Parti iktidarının ülke borçlarını bitirip para biriktirmeye başladığını, milli gelirini arttırarak yıllardır ülkeyi sömüren IMF’yi bu ülkeden göndererek çok güzel işlere imza attığını söyleyen Özgürel, Gezi olayları ve 17 Aralık operasyonunda Türkiye’nin yükselişini durdurmak istediklerini kaydetti.
BU İŞ AK PARTİ’NİN
DEĞİL TÜRKİYE’NİN
MESELESİDİR
Ak Parti’yi vatandaşın gözünde itibarsızlaştırmak adına
böyle bir çamur atıldığını iddia eden Özgürel konuşmasına şöyle devam etti: “Bu operasyon aynı zamanda gayri ahlakidir. Eğer bir derdiniz varsa
Ak Parti’nin vatandaşa vaat ettiği hizmetlerden daha fazlasını sunabiliyorsanız çıkıp partinizi kurarsınız. En son Gezi olaylarında Beşiktaş’ta bir bayana yapılan saldırıyı yokmuş gibi medyada döndürmeye başladılar. Burada en büyük vurgun ‘Milli İrade’ye yapılmıştır.
Hangi hükümet gelecek hangisi gidecek buna yalnızca halk
karar verebilir. Bu iş artık Ak
Parti’nin değil Türkiye’nin meselesidir. Ak Parti’yi zafiyete
uğratıp Cumhurbaşkanlığı seçimlerini engellemek ve milletvekilliği seçimlerini öne almak istiyorlar. Kendi huzurumuz ve geleceğimiz için irademize sahip çıkmamız lazım”
diye konuştu.
EN BÜYÜK SIKINTIMIZ GÜVENLİK
Yapılan çalışmalardan dolayı Belediye Başkanı Mevlüt
Uysal’a teşekkür ederek yönetim kurulu üyeleri ve blok
temsilcileriyle birlikte alınan ortak kararı İlçe yöneticilerine ve belediye başkanına aktaran 1.Etap Site Yönetim Kurulu Başkanı Zinnuri Eroğlu konuşmasına şöyle
devam etti: “Bizim en büyük
sıkıntımız güvenliktir. Güvenliğimizi sağlayabilmemiz
için giriş ve çıkışa bariyer
sistemi de koymak istiyoruz. Fakat yollar bize ait olmadığı için bunu imkânsız.
Kalyon bölgesinde ise marketin önünden geçen yol arka taraftan açılmak isteniyor. Eğer burası trafiğe açılırsa çocuklarımızın can
güvenliği olmayacak. İkinci bir sorunumuz ise otopark sıkıntısıdır. C-10 sitesinin hemen yan tarafında ki
kapalı alanın otopark yeri olarak inşa edilmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.
BÜTÜN TEKNİK
EKİBİ TOPLAYIP
ÜZERİNDE
ÇALIŞALIM
Eroğlu’nun konuşmasından
sonra söz hakkı alan Uysal, “
Site içerisinden geçen yol için
plan tadilatı yapılıp site yönetimine kazandırılması için
bütün teknik ekibi toplayıp üzerinde çalışalım ama bunun
gerçekleşmesi çok zor. Otopark konusu için ise biraz düşünmek lazım. C-11’in hemen yan tarafında bilgi evi
yaptık. Kanunen imarlı yaptığımız yer olmasına rağmen açılan bir davayla yıkılma tehlikesi yaşadık. Otopark için de
böyle bir sıkıntıyla karşı karşıya kalabiliriz. Her blok kendi
otopark alanlarıyla ilgili çalışma yapıp, belediye de bize bu
şekilde destek versin demek
daha doğru olur. Otopark
yapmaya kalkıştığımız zaman
biliyorum ki çok büyük problemler karşımıza çıkacak. Neticeyi değiştirecek formül varsa bunu hep beraber araştırıp
uygulayalım” dedi.
www.212haber.com
RÖPORTAJ
*(ťM:9L%(-E9JL2014
13
‘BUNU YAPANLAR
ya ajandır ya da hain!’
Yeni Şafak yazarı Cem Küçük, “Eğer bir yolsuzluk varsa zaten bu iddianamelerde yazılacak ve ortaya çıkacak.
Bunun üstünü zaten kimse örtmez. Ayakkabı kutuları filan da kara propaganda amaçlı şeyler. O paranın aslında
kime ait olduğunu o operasyonu yapanlarda biliyor.” diye konuştu.
1
HACER TÜRKEL
7 ARALIK yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla başlayan süreç gün geçtikçe farklı boyut
kazanmaya başladı. Ortaya atılan kasetler,
ses kayıtları, tapeler… Ayaklar altına alınan ‘özel hayatın gizliliği’, ‘masumiyet karinesi’, ‘hukuk’, ‘adalet’, ‘devlet’, ‘sır’, ‘milli irade’ ve ‘ahlak’ kavramları… Dün demokrasiyi savunarak kapatmanın karşısında olup bugün Parti kapatma çığırtkanlığı yapan sözde demokratlar, ‘yandaş medya’
mavalları… Köşelerinden birbirlerine fütursuzca hakaret eden meslektaşlar, dostlar… Vatandaş olarak adeta, ‘acaba bugün
kim kime hakaret edecek’, ‘kimin ses kaydı çıkacak’ düşüncesiyle güne başlar olduk.
Konuyla alakalı Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Cem Küçük ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Halkın bu tür ses kayıtlarına ve kasetlere itibar etmediğini söyleyen Cem Küçük, “MİT müsteşarının kendi ağzından
‘Uludere’yi ben bombalattırdım’ diye bir
ses kaydı dahi çıksa, o bile etki etmez toplumda. Montajlanmış ses kayıtlarının ya
da o cinsel içerikli kasetlerin artık toplum
nezdinde hiçbir itibarı yok.” dedi.
Bugünlerde bildiğiniz üzere ‘yandaş
medya’, ‘muhalif medya’ kavramlarını sık
sık duyar olduk sizin için bu kavramlar
ne ifade ediyor?
Yandaş medya kavramı genellikle Ergenekoncu tayfanın ya da kendisine merkez
medyası diyen Aydın Doğan medyasının i-
BİR
A
NUMAR
BİLAL I
AN’D
Ğ
O
D
R
E
leri sürdüğü bir şey. Bu kavramı hükümete yakın olmak anlamında söylüyorlar. Bizim gibi gazeteciler ya da gazeteler genelde hükümete ideolojik olarak yakın kişilerdir, yandaş değil. Eğer buna yandaşlık
diyorlarsa onlar da o zaman sermayenin,
CHP’nin, darbecilerin, askerlerin, cuntanın, vesayetin, bürokrasinin yandaşı oluyorlar. Bizim gibi gazeteler ya da gazeteciler hiçbir zaman ve hiçbir şartta vesayetçinin, darbecinin ya da cuntacının yanında olmamıştır; fakat onlar her dönemde vesayeti, darbeyi, cuntayı tercih etmişlerdir. Mesela 2008’de AK Parti’ye kapatma davası açıldığında normal bir gazetenin yapması gereken şey demokrasinin yanında dik durmaktı. Onlar gidip askerlerin yanında ya da o kararı açanların yanında dik durdular.
CEMAAT MEDYASI SESİNİ
ÇIKARMAMIŞTI
Gezi olayları olduğu zaman Yeni Şafak’ta
da Star’da da Sabah’ta da olaylara farklı perspektiften bakan bir sürü muhalif yazar görebilirdiniz. Yine dershane olayı olduğu zaman bizim gazetede örneğin Yusuf
Kaplan ve Atilla Yayla dershanelerin kapatılmaması gerektiği yönünde görüş bildirmişlerdi. Hem gezi olaylarında hem diğer olaylarda Hürriyet’te, Cumhuriyet’te,
Radikal’de, Vatan’da ve Milliyet’te kendilerinden farklı düşünen bir tane yazar göstersinler bana. Yine cemaat medyası o-
lan Zaman, Bugün, Samanyolu vb. dershane meselesinde kendileri gibi düşünmeyen bir tek kişi göstersinler. Gazetemiz ya
da bizler bir konuda muhalif olmamız gerekiyorsa zaten muhalif oluruz. Orda hiç
hükümet filan diye de bakmayız. Örneğin
2003 Irak işgaline giden yolda o işgali hemen herkes desteklerken, Yeni Şafak’ın içinde olduğu grup o işgali desteklememişti ama cemaat medyası desteklemişti ya da
sesini çıkarmamıştı.
Medyamızın bugünkü görünümünden/haberciliğinden rahatsız mısınız?
Bence habercilerin, gazetecilerin en rahat
olduğu ortamlardan biri şuan ki ortamdır. Bakmayın siz medyada yapılan tezviratlara, yalanlara. Bu ülkede 28 Şubat döneminde bizim gazetemizin sahipleri işkenceden geçti. Mesela o dönemde Objektif programını yapan Kadir Çelik’in arabası kurşunlatıldı, Mesut Yılmaz’ın gazetecilere olan tehditlerini bilmeyen yok.
Şimdi Başbakana diktatör dendi, eleştirildi. Eğer belirli patronlar kendi işlerinden
korkup, ‘hükümetten bana zarar gelmesin’ ya da ‘işlerim olumsuz etkilenmesin’,
‘muhafazakâr kesimi karşıma almayayım’
diye bazı gazetecilerle yollarını ayırıyorsa,
o onların tasarrufudur. Hükümetin kalkıp da şunu çıkar, bunu yap diyecek hali
yok. O, gazete patronunun cesur olmasıyla alakalı bir şey.
ERDOĞAN SADECE HABERTÜRK’Ü MÜ ARADI?
‘Alo Fatih’ olayıyla birlikte medyaya
baskı oluşturuluyor söylemleri gündeme
geldi. Bu konu hakkında ne söylemek istersiniz?
‘Alo Fatih’ onların propagandasıdır. Devletin içinde çete kurmuş yapıya laf edemedikleri için, Erdoğan’ı hazmedemeyip 30
Mart seçimlerinde iktidardan indirmek için bunları kullanıyorlar. Bu da ters teper. Halk nezdinde bunun hiçbir geçerliliği yok. Bir de şunu söylemek lazım. Erdoğan sadece Habertürk’ü mü aradı? Aydın
Doğan’la olan konuşmalarını ya da cemaat medyasının yöneticileriyle yaptığı telefon görüşmelerini de yayınlasınlar. Onlar
da var. Onları niye yayınlamıyorlar?
Fetullah Gülen’in ortaya çıkan ses kaydıyla alakalı bir şey söylemiyorlar. TUSKON genel sekreteri, Habertürk gazetesinde haklarında önceden çıkacak bir yazıyı haberi alıp, çıkmasını engelliyor. Burası hizmet müessesidir, burada hakkınızda olumsuz hiçbir şey çıkmaz gibi şeyler
deniliyor. Onu söylemezler; çünkü dert o
değil. Bir de bu gruptaki gazete patronları ve gazeteciler yargıdaki dosyalarından
çok korkarlar. O yüzden de en kolay şey
bu ülkede şu an hükümeti eleştirmek, cemaati ya da paralel yapıyı değil.
17 ve 25 Aralık operasyonuyla başlayan bu süreç nereye gider?
17 - 25 Aralık dalgasında işin bir numarası olarak Bilal Erdoğan görünüyordu. 5
Şubat’ta Bilal Erdoğan ifadesini verdi. Şuan zaten bu iş daha nitelikli ya da objektif
diyebileceğimiz savcıların elinde. Soruşturma devam ediyor. Halk Bankası genel
müdürü tahliye edildi. İçeride Reza Zarrab ve bakan çocukları kaldı. Eğer bir yolsuzluk varsa zaten bu iddianamelerde yazılacak ve ortaya çıkacak. Yolsuzluk ya da
herhangi bir şey çıkacaksa da bunun üstünü kimse örtmez. Bu ayakkabı kutuları
filan da kara propaganda amaçlı şeyler. O
paranın aslında kime ait olduğunu o operasyonu yapanlarda biliyor ama bunu hükümet aleyhine ‘Türkiye’de rüşvet-yolsuzluk var, AK Parti yolsuzluğa batmış, bunun içinden çıkamıyor’ gibi göstermek için yapılan haberler bunlar. Soruşturma
sonuna kadar gider. Yolsuzluk varsa cezasını çekecekler, yoksa tahliye olacaklar.
Savcıların yerlerinin değiştirilmesi bazı kesimler tarafından tepkiyle karşılandı. Hükümet yargıya müdahale ediyor
şeklinde eleştiriler yapıldı. Bununla alakalı neler söylemek istersiniz?
Hükümet HSYK kanununu meclise getirdi. Ondan önce de HSYK’daki kontrol Adalet Bakanlığına devredildi. İki defa hâkimler ve savcılar kararnameleri çıktı. Bu meşru hükümetin ya da HSYK’nın
hakkıdır. Siyaseti o yapar. Mesela Başbakan, icra kurumunun başındaki kişi olarak her memurun görev yerini değiştirir.
Hak onundur.
Değişikliklerin tutukluları kollamak
amacıyla yapıldığı söyleniyor.
Hiç ilgisi yok. Kollayacak olsa ya da başbakan Erdoğan’ın böyle bir gücü, yetkisi
olsa bu operasyonları yer miydi?
HÜKÜMETİN AYAĞINI
KAYDIRMAK İÇİN HER ŞEYİ
DENEYECEKLER
Yeni Şafak gazetesi yazarı Salih Tuna’nın
HSYK’nın savcı atamalarıyla ilgili önemli değerlendirmeleri oldu. Tuna, Zekeriya Öz’ün Bolu’ya atanmasının aldatmaca olduğunu ve paralel yapının seçimlerden sonra farklı planlarının ortaya çıkabileceğini söyledi. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
İşadamı Ali Ağaoğlu Zekeriya Öz’ün bütün tatil masraflarını karşıladığını söyledi.
HSYK’nın 26. maddesine göre normalde
Zekeriya Öz’ün meslekten ihraç edilmesi gerekirdi. Edilmedi, düz savcı olarak atandı. Devletin, yargının ya da polisin içerisinden birileri, seçilmiş meşru hükümetin ayağını kaydırmak için her şeyi yapmayı deneyecektir ama yetki hükümetindir. Devlet olarak kontrolü sağladıktan
sonra hiçbir savcı, hiçbir polis bir şey yapamaz. 17 Aralık’ta denediler, bütün savcıların yerleri değiştirildi veya görevden
alınanlar oldu. Bir şey yapamadılar. Örneğin Türkiye’de 12 bin hâkim ve savcı var. Bunların 10 bini cemaatten olsa bile HSYK’nın kontrolü sivil iradenin ya da
hükümetin kontrolünde olursa, o 10 bin
hâkim bir şey yapamaz. Yine emniyette 1
milyon polis var diyelim. Bu 1 milyon polisin 900 bini cemaatten olsa bile en kritik
noktadakiler hükümetten ya da hükümetin atadıkları olursa bir şey yapamazlar.
“8 HSYK üyesi rapor alarak Genel
Kurul’un toplanmasını engelliyor” yönünde haberler çıktı. HSYK üyelerinin
bu tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
HSYK’da 22 üye var. 13’ünün cemaatten,
9’unun normal olduğu söyleniyor. Tabi bu
durum bir skandal ama eğer bir karar alınacaksa, son karar HSYK başkanı olarak
Adalet Bakanlığındadır. HSYK’nın başkanı istemediği sürece HSYK bir şey yapamaz. O rapor alanlar HSYK’nın karar almasını geciktirirler. O çok önemli değil.
Er ya da geç gelecekler, eğer gelmezlerse zaten onlarla da ilgili bazı kararlar alınabilir.
KİMSE ONLARI CİDDİYE
BİLE ALMAZ
Peki, seçimlere birkaç gün kala yeni kasetler ya da ses kayıtları çıkar
mı?
Çıkar. Geçtiğimiz günlerde Başbakanla Kadir Topbaş’ın, KİPTAŞ genel müdürünün ses kaydı çıktı ama
bunlar hiç etki etmez. MİT Müsteşarının kendi ağzından ‘Uludere’yi ben
bombalattırdım’ diye bir ses kaydı dahi çıksa, o bile etki etmez toplumda.
Montajlanmış ses kayıtlarının ya da
o cinsel içerikli kasetlerin artık toplum nezdinde hiçbir itibarı yok. Kimse onları ciddiye bile almaz; fakat Fethullah Gülen’in ses kayıtları ortaya
çıktığında bunlar daha çok ciddiye alınıyor veya daha çok tartışılıyor.
STV’de yayınlanan Şefkat Tepe dizisindeki skandal Peygamber sahnesi sosyal medyada büyük tepki çekti.
Siz bununla alakalı neler söylemek
istersiniz?
Fethullah Gülen dini bir kişilik olduğu için ruhani bir lider olarak görülüyordu. Perspektif bakış bu tür işlerle
ilgisinin olmadığı yöndeydi ama rafineri olayı, Koç grubu, ananas meselesi, Habertürk’te çıkacak yazıyı engelledik sözleri, Ali Sabancı ve CNR
Holding Başkanı Ceyda hanımla olan ilişkileri ortaya çıkınca, Fethullah
Gülen’in dini kimlikten ziyade siyasi
kimliğinin de olduğu görüldü. O dizi tamamen bir kara propaganda dizisi. İnsanları hedef gösteriyor. Yine dizideki bazı şeyler de Türkiye’nin milli
çıkarlarına bir hamledir. En son da zıvanadan çıkıp Peygamberimizi de işin
içine kattılar. İnsan ne diyeceğini bilemiyor. Dini referanslı bir grubun kanalında bu tür dizilerin çıkması, üstelik de bu dizilerin o cemaat yazarları tarafından destek görmesi de ayrı
bir soru işareti. Cemaatin bilinçaltına
bakmak lazım. Bunlar cemaatin ruh
halini gösteriyor.
MİT’in TIR’larına yapılan operasyonları nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu operasyonlarla Türkiye ElKaide’ye yardım ediyor algısı mı oluşturulmaya çalışılıyor?
Sabah gazetesi görüntüleri yayınladı.
Sanki MOSSAD birlikleri Türkiye’nin
MİT’ine operasyon yapıyor gibi bir
durum var. MİT çalışanlarının Başbakanın izni olmadan aranamaz ya
da yargılanamaz olduğu bilinmesine
rağmen, MİT’e yönelik bu tür operasyonlar ya da MİT, İHH üzerinden El-
Kaideye yardım ediyor türü kara propaganda haberler, zaten milli insanların işi
olamaz. Bunu yapan adamlar ya ajandır
ya hain ya da kendi çıkarını ülke menfaatinin üzerinde gören bu tür kliklerdir.
O görüntüleri kimsenin kabul etmesi
mümkün değil. O ihbarı yapanlar kimse, o TIR’ları kimler durdurduysa bunun
bedelini ödeyeceklerdir.
Bu operasyonun amacı, uluslararası arenada Türkiye El Kaide’ye yardım ediyor
havası oluşturmak, Cenevre 2- Cenevre
3 görüşmelerini etkilemek, Türkiye’yi uluslararası ceza mahkemelerinde yargılatılabilir hale getirmek ya da Türkiye’yi
Avrupa Birliği meselesinden dışlatıp, demokratik ülkelerin gözünde teröre yardım eden ülke konumuna getirmek.
Today’s Zaman’ın yaptığı da dışarıya
postalanan Mahir Zeynalov’un 76 milyonu El Kaideci gösteren türdeki yayınlarının amacı da budur. Bunun hesabı da
er ya da geç hukuk ve yargı yolu üzerinden sorulur.
TÜRKÖNE KENDİ AYAĞINA
KURŞUN SIKIYOR
Zaman Gazetesi yazarı Mümtazer
Türköne geçtiğimiz günlerde ‘AK Parti kapatılmalı’ yönünde bir görüş bildirdi. Türköne’nin bu söylemlerinin amacı nedir?
O gazetede yazan Etyen Mahcupyan gibi
çok kıymetli demokrat bir yazar var. Onu da geri kalanları da geçelim ama İhsan Dağı ile Mümtazer Türköne’nin üzerinde bir durmak lazım. Türköne, Ergenekonculara karşı mücadele verilirken de kapatma davasında da demokratik siyasetin yanında olmuştur. Şuan
paralel yapı gerçeğini en net görenlerden birisi Türköne. 7 Şubat krizinde bunun hükümete yönelik bir hamle olduğunu ilk söyleyenlerden biri de oydu.
‘AK Parti kapatılmalı’, ‘Anayasa Mahkemesi harekete geçsin’ gibi söylemleri ya
tam bir cemaat mensubu olduğunu gösterir ya AK Parti’ye olan şahsi bir nefretinden olabilir ya da AK Parti’nin bu
tür rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarıy-
la devrileceğine inanmış olabilir. Bu gibi şeyler akademik hayata yakışmaz. Aynı şey İhsan Dağı için de geçerli. Dağı da
yazılarında Kürtlerin sokağa dökülmesini, silaha başvurmasını, çözüm sürecinin baltalanmasını istiyor. Batı’da buna
medeni ölüm deniyor. Eğer bir akademisyen demokratik yoldan sapıp, meşru hükümetleri sorgulamaya başlarsa,
bu akademisyenler için medeni ölümdür. Türköne’nin ve Dağı’nın bu duruma
düşmesi kabul edilebilir bir şey değil.
Demokrasi mücadelelerini görmüş, darbeler yaşamış birinin bugün gelip de AK
Parti kapatılsın demesi, akademik olarak
kendi ayağına kurşun sıkması demektir.
Son günlerde Öcalan’ın kasetlerinin
yayınlanmasındaki amaç ne olabilir?
Öcalan yakalandıktan sonra birkaç kez
sorgulandı. O sorguları yapanın Albay
Atilla Uğur olduğu söyleniyor. O da bugün Ergenekon davasından ceza evinde. Büyük ihtimalle o kişinin kayıtlarıydı. Onları montajlayarak servis etmişler. Ergenekon soruşturmalarını cemaate yakın polisler yaptı. Muhtemelen bu
polisler Atilla Uğur’un evine girip o kasetleri aldı. Aydınlık’a servis eden de yine bu gruplar olabilir. Amaç, Öcalan’ı silik, Kürtlerin gözünde yitik, davasına sahip çıkmayan görüntüsüne sokmak. O
kayıtlarda ‘Ben sizinle her türlü işbirliğine hazırım.’ diyor. Öcalan’ı davasını satmış adam pozisyonuna getirerek,
Güneydoğu’da, Kuzey Irak’ta, Rojava’daki Kürtlere, isyan edin, elinize silah alın,
Öcalan’ı devre dışı bırakın diyorlar; çünkü Türkiye çözüm sürecini Öcalan’la götürüyor. Hakan Fidan’a yapılanların amacı da buydu. //
14
*(ťM:9L%(-E9JL2014
E Ğ İ Tİ M
www.212haber.com
Hayat boyu sağlıklı
yaşayacaklar
Ahmet Kabaklı İlkokulu’nda uygulanmaya başlayan, Avrupa Birliği Komisyonu
tarafından yürütülen ‘Hayatboyu Öğrenme Programı, Comenius çok taraflı okul
ortaklığı projesiyle, çocukların sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve düzenli sportif faaliyetlerle hareketli bireyler olması hedefleniyor. Okul Muhammet Bahadır ve proje
koordinatörü sınıf öğretmeni Mehmet Soylu ile çalışmalar hakkında konuştuk.
Ö
NC(LúKL( Comenius nedir bundan
biraz bahsedebilir miyiz?
Comenius Programı, genel olarak, okul
eğitiminde kaliteyi artırmayı ve Avrupa boyutunu güçlendirmeyi hedefleyen
bir hayat boyu öğrenme programıdır. Comenius Programı, öğrenciler ve eğitim personeli arasında Avrupa kültür ve dil çeşitliliği ile değerleri
hakkında bilgi ve anlayış oluşturmayı, iş birliğini güçlendirmeyi, aktif bir Avrupa vatandaşı olma yolunda öğrencilerin kişisel gelişimleri için
gerekli olan temel becerileri ve yeterlilikleri edinmelerini amaçlamaktadır.
Comenius programı kapsamında ne tür
çalışmalar yapılacak?
Projemizin başlığı ‘HEALTHY SCHOOL SCHOOL IN MOVE’ sağlıklı okul- hareketli okul anlamına geliyor. Sağlıklı beslenme konusunda öğrencilerimizi bilinçlendirmek, aynı zamanda hareketli bireyler olmaları sağlamak için çeşitli etkinlikler yapılıyor. Sağlıklı beslenme
konusunda kendi kültürümüze özgü yiyecekleri kullanarak, çocukların günümüzdeki hazır gıdalardan, aşırı yağlı besinlerden, asitli ve gazlı içeceklerden uzak durmalarını, sportif faaliyetler kapsamında ise televizyon, bilgisayar, telefon
vb. aletlerden uzak durmalarını sağlayarak hareketli bireyler olmalarını sağlamayı hedefliyoruz. Sportif faaliyetleri teşvik ederek, açık alanlarda ve kapalı alanlarda oynanan çeşitli oyunlar
öğrenme ve oynamaya gayret etme, geleneksel
halk oyunlarımızı tanıma, öğrenme ve oynama,
bunları yaparken aynı zamanda kendi kültürümüzü de gelecek nesillere aktaracaklar.
Program takvimi belli mi?
İspanya, Almanya ve Türkiye olmak üzere 3
proje toplantısı yapılacak. İlk toplantı Mart ayının 11 ile 16 arasında İspanya’nın Valencia şehrinde düzenlenecek. Öğrencilerimiz orada halk
oyunları gösterisi sunarak kendi kültürümüzü
Avrupa’ya tanıtarak ön yargıların yok edilmesine katkıda bulunacaklar. Haziran ayında ise Almanya ve İspanya ortak okulların öğretmen ve
öğrencilerini Türkiye’de ağırlayacağız. 2015 ayının şubat ayında son toplantısı Almanya’da gerçekleştirilecek. Değişik kültürlerden bir araya
gelen çocuklar, hem dünya barışına katkı sağlayacaklar hem de yabancı dillerini geliştirme konusunda istekli hale gelecekler.
Çocukların düşünceleri neler?
Yabancı ülkeden bir arkadaşıyla tanışmanın heyecanını yaşıyorlar. İspanya ve Almanya’daki okulların yapısını görmek, öğrencilerin oynadıkları oyunlarını bilmek, yöresel yiyeceklerini ve
halk danslarını izlemek istiyorlar. Farklı kültürlerdeki insanları tanıyarak kıyaslama yapmayı
seviyorlar. Beslenirken yedikleri yiyeceklerin çeşitliliği, azlığı çokluğu vb karşılaştırmaları yapabilecekler.Başka ülke yemeklerini, mutfaklarını tanıyarak kendi elindeki gıdaya saygı duymayı öğrenecekler.
Yaptığınız ve yapacak olduğunuz birçok uygulamadan bahsettiniz. Bunları yapmazsak ileride bizleri ne tür tehlikeler bekliyor?
Eğer bu şekilde sağlıksız beslenmeye devam edersek, televizyon, bilgisayar başında uzun süre oturup kalırsak, gelecekte aşırı kilolu ve sağlık sorunlarıyla boğuşan bir nesil ortaya çıkacak. Sağlığımızı düzeltmek için bireysel ve toplum olarak ciddi paralar harcayacağımız gibi,
yeterli düzeyde hayat kalitesine de kavuşamayacağız. Bu nedenle şimdiden geleceğin büyükleri
çocuklarımızı bu konuda bilinçlendirerek ve bunu yaşam tarzına dönüştürerek geleceğe sağlam
adımlarla ilerlemeliyiz.
TÜRKİYE’YE KARŞI ÖN
YARGILAR YOK OLUYOR
Okul Müdürü Muhammet Bahadır:
Artık okulumuz Türkiye’nin AB Müzakere heyetinin fahri bir üyesidir. Ulusal Ajans sayesinde
Türkiye ile Avrupa’nın birbirine daha da yakınlaştığını görüyoruz. Bu da Avrupa’da Türkiye’ye
karşı önyargıların da yavaş yavaş kırılması anlamına gelmektedir. Günümüz dünyasının ihtiyaç
duyduğu barış ikliminin yakalanmasında okulumuzun çok ciddi katkıları olacağı, Avrupa’da
yepyeni dostluk köprüleri ve iletişim kanalları kurulacağına inancımız tamdır. Kurumsal anlamda Türkiye’nin Avrupa’daki gönüllü elçisi olan okulumuzun, ülkemizi, kültürümüzü, zenginliklerimizi ve en önemlisi de Türkiye’nin Avrupa Birliğine yapacağı katkıları en iyi şekilde
anlatarak tanıtacağına inanıyoruz. Bu kapsamda
özveri ile çalışan başta koordinatör öğretmenlerimiz olmak üzere tüm personelimizi, öğrencilerimizi velilerimizi ve diğer paydaşlarımızı tebrik eder, başarılarının devamını dilerim. //
HA BER
www.212haber.com
*(ťM:9L%(-E9JL2014
15
Bahçeşehirlilere
hayırlı olsun!
Bahçeşehir trafiğini önemli ölçüde rahatlatacak olan Bahçeşehir-Boğazköy
Viyadüğü’nün açılışı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gerçekleştirdiği “20 Yol ve
Kavşağın Açılış Töreni’’ ile birlikte yapıldı.
B
A+d(û(+úR-BOøA=KÖY Viyadüğü’nün de
aralarında olduğu toplu açılış töreninde konuşan Başbakan Erdoğan, son 10
yılda İstanbul’a yapılan yatırımların altını çizdi. 3. köprü, 3. havaalanı ve Marmaray gibi Cumhuriyet tarihinin en büyük projelerini İstanbul’a kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Erdoğan, sadece kavşak ve yol yapımı için İstanbul’a 5 katrilyon lira harcadıklarını söyledi.
Türk Pop Müziği’nin güçlü sesi
Zerrin Özer Bahçeşehir Kültür
Sanat Merkezi’nde unutulmaz
bir konser verdi.
BAûAKû(+úR Belediye Başkan Yardımcısı Nurettin Ertemel, Kültür ve Sosyal
İşler Müdürü Basri Akdemir ve Başakşehirliler katıldı. Konser boyunca eskimeyen şarkılarının yanında türküler
de seslendiren sanatçı, şarkılarını salonu dolduran dinleyicilerinin arasında
dolaşarak söyledi.
Bahçeşehir’de gerçekleşen, Başakşehir
Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Ak Parti
İlçe Başkanı Ayhan Özgürel’in de katıldığı törene canlı yayınla bağlanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bahçeşehir-Ispartakule viyadük ve bağlantı yolu için, “Çevre düzenlemesini görüyorsunuz. Katlı köprülü bir kavşak düzenlemesi bu. Biz laf değil icraat yapıyoruz.
Buradan Başakşehir’e sevgiler. Ayrıca
İBB Başkanımız Kadir Topbaş ve ekibine teşekkür ediyorum. “ diye konuştu.
Törende konuşan Başakşehir Belediye
Başkanı Mevlüt Uysal, yeni kavşak düzenlemesinin Bahçeşehirlilere hayırlı olması temennisinde bulundu ve, “Bahçeşehir 1. ve 2. Kısım mahallelerimizin
trafiği bu kavşak ile önemli ölçüde azalmış oldu. Daha öncesinde Bahçeşehirliler otobana tek yoldan çıkıyordu. Bu yeni kavşakla burada trafik önemli ölçüde rahatlamış oldu. Bahçeşehir mahallel-
Zerrin Özer
Bahçeşehir’i
salladı
BKSM OLAĞANÜSTÜ BİR
KÜLTÜR MERKEZİ
lerimiz adına İBB Başkanımıza da teşekkür ediyoruz” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılan Bahçeşehir-Ispartakule viyadük ve bağlantı yolu köprü, 2 şerit
gidiş, 2 şerit geliş olmak üzere toplam 4
şeritten oluşuyor. Köprü Eşkinoz deresi
ve tren yolu üzerinden karşıya bağlanıyor. Ispartakule-Hadımköy bağlantı yolu projesinin hayata geçirilmesi ile Bahçeşehir ve Boğazköy halkının bir taraftan
TEM’e bağlantısı sağlanırken diğer taraftan yapılacak 3. Köprü yoluna kolayca ulaşımı sağlanacak. Trafik işaretleri ve
sinyalizasyon çalışmalarının tamamlanması ve güvenlik testlerinin yapılması ile
birlikte köprü trafiğe açılacak. //
Bahçeşehir Kültür Sanat Merkezi’ni olağanüstü bulduğunu belirten Zerrin
Özer, “BKSM inanılmaz güzel bir yer.
Olağanüstü bir kültür merkezi. Az önce orkestra şefim de geldi ve ‘Burası en
güzel salon’ dedi. Gerçekten bu merkezi kazandıran, dinleyicilerimize ve biz
sanatçılara Başakşehir Belediyesi’ne teşekkür ediyorum. Daha sık etkinlikler
olsun istiyorum.” dedi.
-15 derecede eğitim aldılar
BAûAKû(+úR B(L(DúY(Sú BúL*ú(9L(Rú İzcilik
Kulübü öğrencileri, Türkiye İzcilik Federasyonu’nun
Bolu Aladağlar’da düzenlediği kış kampına katıldı.
Bolu Aladağ’ın zirvelerinde düzenlenen kış kampına katılan öğrenciler, zorlu
hava şartlarında ileri düzey
kış izciliği eğitimleri aldı.
ca Faaliyetleri, Ateş Çeşitleri Öğrenme ve Yakma, Kardan Sanat Eserleri Oluşturma, Kar Üstünde Çadır Kurma, Kamuflaj, Kış Şartlarında Giyinme, Beslenme
ve Yaşam, Kar Barınakları,
Kar Oyunları, Soba Yakma,
Odun Kırma, Balta ve Bıçak Kullanımı, Karda Vahşi Hayvan İzi Takibi, Kar Eriterek Su Elde Etme ve Oryantring (pusula ile yön bulma) eğitimleri uygulamalı uygulamalı olarak öğrendiler. Kamp süresince Bolu Aladağ’da kış şartlarında
barınma ve yaşama koşulları pratik uygulamalarla gösterilen izciler, teorik bilgilerini pratiğe dökme imkânı
buldu.
Daha önce en az bir milli
kış kampına katılan izcilerin yer aldığı Bolu Aladağ
‘İleri Düzey Kış İzci Kampı’ iki kamp dönemi şeklinde düzenlenirken kampın ilk bölümü 27 Ocak-2
Şubat 2014 ikinci bölümü
ise 2-8 Şubat 2014 tarihleri
arasında gerçekleştirildi.
TEORİK BİLGİLER,
PRATİĞE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Tecrübeli izcilerin ağır kış
şartları altında kamp yapma ve hayatını idame ettirme becerilerini kazanma amacı ile düzenlenen kampta eğitimlerin geneli arazide düzenlendi. Hava sıcaklığının -15, -20 dereceyi bulduğu Bolu Aladağ’da zirveye
çıkarak burada çadır kuran
izciler, eğitimlerin yanı sıra muhteşem manzaranın ve
doğanın tadını çıkarttılar. //
Başakşehirli 30 izcinin de
5 liderle katıldığı kampta öğrenciler ileri düzey kış
kampçılığı eğitimi kapsamında; Kış Şartlarına Uygun İlkyardım, Dağcılık,
Kayak, Kızak, Karda Yürüyüş Teknikleri, Kaplı-
‘Bizim elimizden bırakmayın’
MAK(DONYA Üsküp İlahiyat Fakültesi öğrencileri Başakşehir Belediyesi’ni ziyaret etti. Üsküp İlahiyat Fakültesi Hadis Hocası Prof. Dr Beyadin Ameti eşliğindeki İlahiyat
Fakültesi 4. Sınıf öğrencilerini Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş ağırladı. Konuklar ilk olarak
belediyenin birimlerini gezerek Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Basri Akdemir’den belediyenin işleyişi hakkında bilgiler aldı.
Makedonyalı konuklarla bir toplantı yapan
Haluk Dikbaş, “Sizleri özel bir mekânda ağırlıyoruz. Başakşehir temellerini ilk olarak Başbakanımız Recep Tayip Erdoğan’ın attığı bir ilçedir” dedi. Dikbaş, “İlçemiz yeni yapılanan bir
bölgede. Altyapıdan üst yapıya kadar şu an inşa aşamasında olan bir ilçe. Biz belediye olarak
inşası ve altyapısından üstyapısına eğitim kültür sosyal faaliyetlerine kadar hepsinden sorumlu tutuyoruz kendimizi. Hangi alanda geli-
şim bekleniyorsa belediyemiz orada. Hangi alanda bir eksiklik varsa belediye oradadır. İnsanlara en yakın temas alanı olan belediye olduğu için bir çocuk doğup ölene kadar arada
geçen tüm zamanlarda kanunun bize tanımış
olduğu sorumluluk ve yükümlülükler çerçevesinde belediyemiz orada.” diye konuştu.
‘BİZ SİZİNLEYİZ’ SÖZÜ ÇOK
ANLAMLI
Dikbaş, “Bu anlamlı ziyaretinizden dolayı
Başkanımız Mevlüt Uysal adına da sizlere teşekkür ediyorum. İnanç ve medeniyetimizin
yürümesiyle ilgili sizlere daha çok iş düştüğünü düşünüyorum. Gönül birliği içerisindeyiz.
Hangi eli tutarsak sımsıcak tutacağız. Başakşehir olarak ve Türkiye olarak biz sizinleyiz.” dedi. Öğrencilerden biri Başkan Yardımcısı Ha-
luk Dikbaş’a, “Biz Sizinleyiz” sözünü, Tetova
(Kalkandelen) şehrinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan duymuştum, ikinci kez sizden
duyuyorum. Bu söz bizim için çok anlamlı, sözü biz unutmuyoruz. Bu sözlerin söz olarak
kalmamasını diliyorum” diye konuştu.
Üsküp İlahiyat Fakültesi Hadis Profesörü Dr.
Beyadin Ameti ziyaretten memnuniyetlerini
dile getirerek, “Böyle bir belediye görmek çok
mutluluk verici. Keşke ülkemizde bunun çeyreği olsa. İnşallah desteklerinizle ve buradan alınan fikirlerle bizde ülkemizde böyle belediyeler görmek istiyoruz. Sadece görmek değil
sizlerle çalışmak da istiyoruz. Bundan sonra
misafir olmak için kapısını çalabileceğimiz bir
Başakşehir Belediyesi var diye ayrılıyoruz. Belediyenizi Üsküp’te İlahiyat Fakültesi’nde misafir etmek istiyoruz. Bizi unutmayınız. Biz sizlerle uzak değil yakın olmak istiyoruz.” dedi. //
Kültür merkezlerinde düzenlenen
konserlere farklı bir heyecanla geldiğini ifade eden sanatçı, “Bir sanatçı olarak burada olmaktan olağanüstü mutluluk duyuyorum. Kim bilir burası konsere gittiğim kaçıncı yer ama bu
kültür merkezlerindeki konserlerde bir
sanatçı olarak en büyük hazzı alıyorum ve moralle gidiyorum. Çünkü sizi
gerçekten seven insanlarla birlikte oluyoruz. O kadar yıllar oldu bu kadar sade sadece müziğinizi seven dinleyicileri bulmak çok zor.” diye konuştu.
Konser sonunda ayakta alkışlanan
Zerrin Özer’e Başakşehir Belediye Başkan Yardımcısı Nurettin Ertemel de çiçek takdim etti. //
16
HA BER
*(ťM:9L%(-E9JL2014
www.212haber.com
MAVİ MARMARA
davalarında taviz yok
KONFERANSA
DAVET
<oŶƵƔmacŦ
Prof. Dr. Adem Esen
İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Yıldırım, Mavi Marmara davalarından geri
adım atmayacaklarını belirterek, “Bu konuda hiç taviz vermiyoruz” dedi.
ú
++ İnsani Yardım Vakfı Genel
Başkanı Bülent Yıldırım, Mavi Marmara davalarına ilişkin
tutumlarını değiştirmeyeceklerini söyledi.
Gazze’deki abluka ve ambargo kaldırılmadan hiçbir anlaşmanın yapılmaması gerektiğini dile getiren Yıldırım, Mavi Marmara olayı sonrasında
İsrail’in uluslararası kamuoyunda zayıf duruma düştüğünü, kendilerinin ise güçlü olduğunu aktardı.
Yıldırım; İsrail’in, uluslararası
arenada “ambargoya” tabi tutulduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: “İsrail tazminat ödeyecek, tamam ama tazminat daha yüksek miktarlarda
olacak. Özür diledi. İnşallah
abluka ve ambargo kalkacak.
Bunun dışında da İsrail, açık
denizde bizi katlettiği için davalar ve mahkemeler mutlaka
devam edecek, katiller mutlaka cezasını çekecek. Bu konuda hiç taviz vermiyoruz. Zaten Başbakan bu konuda bize
adeta bir güvence verdi. Şehit
ailelerinin onayı olmadan, bu
davaların kaldırılamayacağını
söylemiş oldu. Çünkü hukukta da, İslam hukukunda da bu
böyledir. Ancak mağdurların
aileleri bu konuda karar sahibidir.”
SURİYE’DEKİ
SAVAŞ UZAR
İHH’nın Suriye’deki yardım
faaliyetlerinin devam ettiğini
anlatan Yıldırım, yaşanan iç
savaşta en çok halkın mağdur
olduğunu vurguladı. Yıldırım,
Suriye’deki iç savaşın uzun sü-
<ŽŶƵ͗͞7ƐůĂŵŦŶ,ĞĚĞŇĞƌŝ
/ƔŦŒŦŶĚĂ7ƐůĂŵŝ<ĂůŬŦŶŵĂ
sŝnjLJŽŶƵ͟
dĂƌŝŚ͗Ϯϰ͘ϬϮ͘ϮϬϭϰ
^ĂĂƚ͗ϭϵ͗ϯϬ
zĞƌ͗Z^7^ĞŵŝŶĞƌ^ĂůŽŶƵ
receğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Suriye’deki savaş uzar. Bu savaşla ilgili kendimizi 8-10 yıla göre ayarlamamız gerekiyor. Bütün yardım kuruluşlarına bu çağrıda bulunuyoruz. Çünkü Esed
gitmeye niyetli değil. Suriye’de
sadece Esed’le muhalifler savaşmıyor. Dünyadaki güç
dengeleri mücadele ediyor. Oradaki durum halk açısından
sıkıntılı. Biz halkın yanında
olmak zorundayız. Çocukların ve kadınların yanında olmak zorundayız. Kısa nefesli olmayacağız, uzun zamanlı
sabretmeyi bileceğiz. Son tahlilde Suriye halkının bu savaşı kazanacağına inanıyorum.
Suriye’de çok güçlü, kendi tarihi ve toplumsal değerlerine bağlı bir yapılanma meydana geldi. Bu da gittikçe büyüyor.” //
Bütün Üyelerimiz
Davetlidir.
Z^7-ƺŶLJĂƌĚĞŵůŝ
^ĂŶĂLJŝĐŝǀĞ7ƔĂĚĂŵůĂƌŦĞƌŶĞŒŝ
7ŬŝƚĞůůŝĞƉŽƐŝƚĞsDϭůŽŬ<͗ϰ
EŽ͗ϰϭϴ-ϰϭϵĂƔĂŬƔĞŚŝƌͬ7^d͘
dĞů͗ϬϮϭϮϲϳϭϵϲϴϴ&ĂŬƐ͗ϬϮϭϮϲϳϭϵϲϴϵ
[email protected] / www.dersiad.org.tr
facebook.com/dersiad
Hedef namağlup şampiyon
Lú* A kategorisinde mücadele eden Bağcılar Belediyesi Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı oynadığı 7 maçtan da galibiyet alarak ilk yarıyı namağlup
lider tamamladı. Takımın hedefi namağlup olarak 1. lige yükselmek.
FARKLI SONUÇLARLA
İLK YARI LİDER
Bağcılar Belediyesi Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı
2013-2014 sezonunu galibiyet-
lerle sürdürüyor. İlk maçında
Küçükçekmece Dostlukspor’u
73-42 , İkinci maçında İzmir
Buca Engellilerspor’u 10012, üçüncü maçında İzmir
Karşıyakaspor’u 68- 24, dördüncü maçında Sultangazi Belediye
Engellispor’u 20-0, beşinci maçında Kocaeli Engellispor’u 11910, altıncı maçında İzmir R.S.K
Engellispor’u 83-29 ve ilk yarının yedinci maçında ise Aydın
Nazilli Engellispor’u 80-28 yenerek ligin ilk sezonunu lider olarak tamamladı. Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağı-
rıcı alınan başarılı sonuçlardan
dolayı engelli sporcularla gurur
duyduğunu belirterek, “Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımımız oynadığı yedi maçtan da
galip geldi. Galibiyetlerde farklı sonuçlar bizi ayrıca mutlu etti.
Takımımızı gönülden destekliyorum. 1.lig hedeflerine emin adımlarla yürüyor. Engel tanımayan yürekleriyle oynayan sporcularımızı tebrik ediyorum. İnşallah 2014-2015 sezonunda
Bağcılarımızı 1. Ligde temsil edeceklerine inancımız tamdır.”
diye konuştu. //
Sami Yusuf’tan Suriyelilere:
‘SESSİZ KELİMELER’
Suriyeliler için “Sessiz Kelimeler” isimli şarkıyı yapan dünyaca ünlü müzisyen Sami Yusuf,
“Suriye ve Suriye halkı bu durumu aşacaktır, çok metanetli ve harika insanlar” dedi.
DÜNYACA ünlü müzisyen
Sami Yusuf, geçen yıl Ürdün’deki Suriyeli mültecilerin
kampını ziyareti sırasında karşılaştığı tablonun içler acısı ve
orada hissettiği acının tarif edilemez olduğunu söyledi.
İHH’dan yeni
çadır kentler
İç savaşın başladığı günden beri Suriye halkının yanında yer
alan İHH İnsani Yardım Vakfı, son dönemde sınır bölgelerinde
meydana gelen yığılmaları önlemek için yeni çadır kentler kuruyor.
ú++·DAN yapılan yazılı açıklamada,
Halep’te devam eden varil bombalı saldırıların ardından halkın şehri terk etmeye
devam ettiği, buradan ayrılan Suriye halkının sığınabileceği tek yerin ise Türkiye sınırı olduğu belirtildi.
Türkiye sınırına yığılmaların başladığı,
Halep’ten kaçan insanların özellikle Kilis sınırına yakın bölgelere yerleşmeye çalıştığı
aktarılan açıklamada, Türkiye -Suriye sınırınınSuriye tarafında kalan mevcut kampların talepleri karşılamakta zorlandığı vurgulandı.
Açıklamada, evlerini terk ederek güvenli
bölgelere kaçan insanların soğuk hava şartlarına rağmen boş bulduğu alanlarda yaşam
mücadelesi verdiğine işaret edilerek, şunlar
kaydedildi: “Savaşın başladığı günden beri Suriye halkının yanında yer alan ve çalışmalarına ilk günden itibaren aralıksız de-
vam eden İHH İnsani Yardım Vakfı, son
dönemde sınır bölgelerinde meydana gelen
yığılmaları önlemek için yeni çadır kentler
kuruyor. İHH Kilis Ofisi ekiplerinin yeni
kurduğu çadır kentlerden birisi de Kilis sınırına yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta olan
Şemmarin bölgesinde kurulan Babennur
çadır kenti. Geçtiğimiz günlerde başlayan
çalışmalarda şu ana kadar 1000 çadır kurulurken ailelerde çadırlara yerleşmeye başladı. Toplamda 2000 çadır kapasiteli olması
hedeflenen çadır kentte yaklaşık 10 bin kişi kalacak. İHH ekipleri ayrıca yeni kurulan
çadır kentte kalanların ekmek sıkıntısı çekmemesi için çadır kentin girişine bir ekmek
fırını kurdu. Ekmek fırınında kamp sakinleri için düzenli olarak ekmek üretilerek dağıtım yapılacak. Kamp girişine yemekhane
kuran İHH ekipleri, sıcak yemek dağıtımı
da yapacak. Ayrıca kampta kalanların kullanımı için çamaşırhane de kuruldu.” //
Yusuf, kamptaki izlenimlerini
şöyle anlattı: “Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı elçisi olarak gittiğim kampta karşılaştığım insanlara onlar için
ne yapabileceğimi sordum. Orta yaşlı bir kadın bana şu cevabı verdi: ‘Sami, sadece bizim için şarkı söyle. Biz bu acıları inşallah geride bırakacağız.
Sadece bir şarkı söyle ki tüm
dünya tüm acılarımızı bilsin’.
O yüzden ‘Sessiz Kelimeler’ i-
simli parçamı Suriyeli insanlara adadım.”
Şarkıyı yaparken mümkün
mertebe siyasetin etkisinden
uzak kalmaya çalıştığını söyleyen Yusuf, “Siyaseti sevmiyorum, bu yüzden bu parçamda tüm bölgeye dağılmış olan 1
milyondan fazla insanın acılarını ve ne kadar güçlü olduklarını anlatması açısından sadece
‘sessizliği’ resmetmesini istedim. Bu durum çok üzücü ancak Suriye ve Suriye insanı bu
durumu aşacaktır, çok metanetli ve harika insanlar” dedi.
Yusuf, şunları ifade etti: “Kutsal olan adına şarkı söylüyorum, kendime göre oluşturduğum müzik türümle insanları
ruhlarımızın gerçeğine götürmeye çalışıyorum. Aslında vermek istediğim mesaj en iyi şekilde son parçalarımdan biri
olan Salaam’ın şu satırlarında
gizli: Adalet ve birliğin kurulacağı, farklılıklarımızı bir kenara koyacağımız, savaşmanın
anlamını yitirdiği bir gün için
dua ediyorum, bu dünyayı daha iyi bir yer yapmak için buradayız, izin verin bunu göstereyim.”
“Dünyaya müziğimle vermek
istediğim mesaj, birbirimizi
sevmek ve birlik olmak” diyen
Yusuf, İstanbul’da 1 Mart’ta
Küçükçekmece Arena Mega’da
konser verecek. //
Bir yanım üşüyor!
YARDIM(Lú D(RN(øú’nin Başakder ile Suriyeli mağdur aileler için düzenlediği
‘Bir Yanım Üşüyor’ kampanyasıyla ikinci el giyim eşyası, yatak, yorgan, battaniye, gıda, ısıtıcı ve zorunlu ihtiyaçlar toplanarak tırlarla mülteci kamplarına gönderildi.
Suriye’de 2011 Nisan ayında başlayan ve
yaklaşık 3 yıldır süren iç çatışmalar şiddetini artırarak devam ediyor. Toplamda 20 milyon civarında nüfusa sahip olan
Suriye’de bugün yaklaşık 10 milyon kişinin acil insani yardıma ihtiyacı var. Özellikle ülke dışına çıkmak zorunda kalan
Suriyelilerin dörtte üçü kadın ve çocuklardan oluşmakta. Bölgede ağır kış şartlarından ve açlıktan çocuk ölümleri yaşanıyor. Başta çocuklar olmak üzere, kadın,
yaşlı ve hastaların hayata tutunabilmeleri, dertlerine çare, yaralarına merhem olmak için Yardımeli Derneği, BAŞAKDER
ile ortaklaşa ‘Bir Yanım Üşüyor’ kampanyası düzenledi. Suriye’deki mağdurlara
yardım ulaştırılmak üzere düzenlenen bu
kampanyaya, Başakşehir halkı büyük bir
ilgi gösterdi. Kullanılabilir ikinci el giyim
eşyası, yatak, yorgan, battaniye, gıda ve ısıtıcı ve zorunlu ihtiyaçlar toplanarak tırlarla mülteci kamplarına gönderildi.
Hizmet nimettir, diyerek savaşın biran
önce sona ermesi gerektiğini söyleyen
Yardımeli Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Halil Aykut, mülteci kamplarının haricinde Başakşehir’de bulunan mağdur durumdaki Suriye’li mültecilere de yardım
edildiğini belirtti. //
Sİ YASET
www.212haber.com
MEVLÜT UYSAL:
GEZİCİLER
DEV PROJELERİ
HEDEF ALDI
*(ťM:9L%(-E9JL2014
17
‘BAŞAKŞEHİR,
Gezi eylemcilerin birinci hedefindeydi’
AK Parti’nin dev projeleriyle adeta uçuşa geçecek olan Başakşehir İstanbul’un modern yüzü olmaya devam
edecek. Doğal vadi yapısı ve belediye projeleriyle yıldızı parlayan ilçeyi, Başakşehir Belediye Başkan Adayı
Mevlüt Uysal anlattı. Uysal’a göre Başakşehir, Gezi eylemcilerin birinci hedefindeydi.
M
(RK(=ú +ÜKÜM(7úN 3. Havalimanı, Yavuz
Sultan Selim Köprüsü ve Kanal İstanbul
projeleriyle Başakşehir adeta uçuşa geçecek. Başakşehir’in mevcut Belediye Başkanı
ve yeni dönem adayı Mevlüt Uysal, Haber
7’yi ziyaret ederek, belediyenin vizyon projeleriyle çehresi değişen Başakşehir’i Haber
7’ye anlattı.
cek ihtiyacını karşılasın. Her ay 220 lira para veriyoruz.
Kaç aileye yapılıyor bu yardım?
7 bin 500 aileye yapılıyor. Tabii bu yardımların bir kısmına her ay, bir kısmına 3 ayda 1, bir kısmına 6 ayda 1 olmak üzere gerçekleşiyor. Ayrıca biz ikinci olarak yılda iki sefer giyim yardımı da yapıyoruz. Bu tür
ailelerin en büyük sıkıntısı mahcubiyet yaşamak, birilerinin giymemiş, kullanmamış
olduğu giysileri almak. Bu yüzden biz bir
kart veriyoruz ve kendileri gidip mağazalardan alıyorlar. Düşünün bir aile daha önce hiç mağazaya gidip ailecek alışveriş yapamamış ama biz destek kart sistemiyle her
ailede kaç kişi varsa, sayı başına 100 lira ödüyoruz ve kendileri istediği gibi alışveriş
yapıyor.
Yeni dönem için çıtayı daha da yükselttiklerini belirten Başkan Uysal, “Başakşehir’de
yaşamak ayrıcalıktı. Önümüzdeki yıllarda
ise özellikle dev projelerin kazanımlarıyla Başakşehir bambaşka bir merkez olacak”
diye konuştu.
Geçtiğimiz günlerde bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla coşkulu bir tören yapıldı ve Avrupa’nın en büyük şehir hastanesi Başakşehir Kent
Hastanesi’nin temeli atıldı. Başakşehir’e
sağlıktan yaşama, eğitimden sosyal alanlara
kadar yatırımların sürdüğünü belirten Başkan Uysal, özellikle Taksim Gezi Parkı olaylarından sonra üç büyük proje ile birlikte Başakşehir’in neden hedef alındığını anlattı.
İŞTE MEVLÜT UYSAL’IN
HABER 7’YE ÖZEL YAPTIĞI
AÇIKLAMALAR:
Başakşehir İstanbul’un modern şehircilik anlayışıyla kurulan bölgelerinden bir
tanesi. Başakşehir’in bu yönünü ve gelişimini anlatabilir misiniz?
Başakşehir’in ilçe olmasıyla birlikte nüfusu 200 bin idi. Şimdi 350 bin, yapılaşma aşamasından sonra ise 1 milyon hedefi var.
Bu şu manaya geliyor; Kurulan bir ilçenin
mevcut nüfusun yüzde 20’si, yüzde 80’i yeni kurulacak ya da yapılaşacak bir yapı. Burada da ilçemizi şekillendirirken yeni kurulacak bir ilçe olmanın avantajlarını yaşıyoruz. Başakşehir, 1994 yılında Başbakanımızın büyükşehir belediye başkanı olduğu dönemde İstanbul’da yeni konutlar üretme, yeni yerleşim alanları oluşturma çabasıyla kurulan bölgelerden oluşan bir bölge.
Bunun için Başakşehir İstanbul’un vitrini,
yeni yüzü, şehircilik anlayışının yeni şekli. Karayolları, yol ulaşımı, büyükşehir ulaşımı, metrosu. Bunlara baktığımız zaman
bizim ilçe belediyesi olarak altından kalkamayacağımız büyük yükler de bir şekilde hükümet tarafından, bakanlıklar tarafından, büyükşehir tarafından karşılanıyor.
Mesela, Türkiye’de ilk defa bir spor hastanesi, bir sağlık şehri kuruluyor. Bunlara
baktığımız zaman gerçekten çok önemli bir
misyon biçiliyor Başakşehir için. O misyonu inşallah biz adım adım gerçekleştiririz.
HALKALI ÇÖPLÜĞÜ OLARAK
BİLİNİYORDU AMA...
Başakşehir, Halkalı çöplüğü diye bilinen bir
yerdi. Artık İstanbul’un en güzel yerlerinden biri olarak bilinen bir yer. Örneğin iki
ay önce Emlak Konut dairelerini satışa sundu. 2 bin civarında daireye 25 bin talep geldi. Bu Başakşehir’in vatandaş algısında da
gelecekteki İstanbul’un en güzel yerlerinden birisi olacağını gösteriyor.
AK Parti Başakşehir Belediye Başkan Adayı
Mevlüt Uysal, Haber7 Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Erdoğan, Haber7 Yayın Koordinatörü Osman Ateşli ve Haber7 Editörü Samet Tunçer’in sorularını yanıtladı.
Başakşehir’de ulaşım alanlarında da çalışmalar var. Özellikle metro ve yeni bağlantı yollarıyla ilgili. Bunlardan bahsedebilir misiniz?
Şu an Başakşehir’in şöyle bir sıkıntısı var.
Ulaşım aksları ve nüfus birlikte planlanmış
ama fiilen gerçekleşenlere baktığımız zaman hızlı bir şekilde 150 bin nüfus gelmiş.
Ulaşım akslarında planlanan hala gelemeyenler var. Böyle olunca bizim organize sanayinin girişinden Başakşehir’in bir girişi
var, hem organize sanayide çalışan 300 bin
nüfus, 25-30 bin iş yerinin trafiği, hem de
arka tarafta Başakşehir in Kayaşehir’in trafiği var. Öyle olunca bizim Başakşehir trafiğimiz İstanbul’da en çok problemli ilçelerden birisidir. Ama planlanan ulaşım akslarına baktığımız zaman İstanbul’un önümüzdeki yapıları, imarları gerçekleştikten
sonra ulaşımı en rahat ilçelerden birisi haline gelecektir. Şu anda 3. Havalimanı yapılıyor, bize 13 km. Tam ortasındayız. Şu anda 3. Havalimanına giden yolun ihalesi yapıldı. 2015’te bu yol açılmış olacak. 3.köp-
DESTEK KART PROJEMİZİ
UYGULAMAYI
PLANLAMIŞLARDI
rünün yolu Arnavutköy’den Çatalca’ya ulaşıyor ama onun bir Kuzey Marmara bağlantı yolu var. Bizim oradan mevcut otobana paralel bir yolumuz daha var. Bunun adı Kuzey Marmara bağlantı yolu. Bu yol bizim tam ilçeden geçiyor. Bu yol 1.köprüye, 2.köprüye ve 3.köprüye gidiyor. Toplu ulaşım olarak baktığımızda da zaten yeni
planlanmış bir bölge olarak oradaki nüfus
hesaplanınca, öncesinden metrosu planlanmış. Ancak bu metronun uzatılıp direkt vatandaşın oturduğu bölgeden itibaren hareket etmesi sağlanması lazım, o da 2017’lerde tamamlanmış olacak. Marmaray’ın
da devamınında Bahçeşehir’e entegresi var. Bunlara baktığımız zaman Başakşehir ulaşımı en rahat yer olacak. Şu anda ise Kayaşehir’de normal olarak ulaşımı en
rahat, arka taraftan yollar var. Kayaşehir’in
giriş çıkışını sağlayan yollarda trafik kilitleniyor. Ama asıl yapılması gereken yerler yapıldığı zaman çok rahat bir ulaşım aksı olacak.
BAŞBAKANIMIZ 30 AYA
İNDİRDİ
Ne kadarlık bir süre var bununla
ilgili olarak?
3. Köprü’ye giden yol 2014 sonu gibi bitecek. Kuzey Marmara bağlantı yolu dediğimiz yolun, proje ihalesi yapıldı. 2015 sonu en geç 2016 gibi hizmete girmiş olucak.
Metronun devamı, dün temeli atılan Kent
Hastanesi’nin orada 11 tane ihtisas hastanesi vardı. Bir tane daha eklendi 12 oldu.
O da Türkiye’de ilk defa bir spor hastanesi.
Dün Başbakanımız temeli atarken oradaki
imalatçı firmayla pazarlık etti. 36 ayı 30 aya
indirdi. Bugünden itibaren saysak hastane
2.5 senede bitecekse ulaşım daha kısa sürede bitmek durumunda.
Başakşehir için vitrin ilçe ve İstanbul’un
örnek ilçesi diyoruz. Çok iddialı sözler bunlar. Burada ilçe belediyesi olarak bizim yapacaklarımız var. Büyükşehir
Belediyesi’nin, hükümetin yapacakları var.
Hükümetin yapacakları büyük mega projeler Büyükşehir’in ise ulaşım aksları vesairedir. Eğer biz o iddialı duruşumuzu devam
ettireceksek bizim de iddialı şeyler yapmamız lazım. Bizim bir sloganımız var; “Ne
yapıyorsak en iyisini yapalım”. İlk başladığımız günle birlikte kurban kesim alanı yapalım dedik. Türkiye’nin en iyisini kurduk.
Modern bir Pazar yeri yaptık.
Özelliği nedir peki bu projelerin?
Örneğin Kurban kesim ve pazar alanının
kapalı otoparkı, asansörleri, yürüyen merdivenleri, ısıtması ve havalandırması var.
Aslında bir pazar değil, bir AVM. Kameralarla takibi var, marketlerdeki gibi taşıma araçları var. Bir AVM’nin otoparkı nasıl ise aynı otopark sistemi var. Kapalı otoparka geldiğiniz zaman dışarıdaki led ekrandan içeride kaç tane boş park yeri olduğunu görebiliyorsunuz. Çöp konteynır sistemi yaptık. Birçok belediye yeraltı çöp konteynır sistemi oluşturuyor. Şu anda bizim
yaptığımız hem sistem olarak en düzenlisi.
Yaklaşık 2 yıl araştırdık. Dünya’daki en yeni sistemi kuralım istedik. GPRS sistemiyle çöp konteynırlarının içerisinin boş mu,
dolu mu olduğunu merkezden takip eden
bir sistem oluşturduk. Dünya’da ilk bu. Öte
yandan Kültür Merkezi yaptık. Kültür merkezi gerçekten İstanbul’daki ilçe belediyeleri içinde bizimki kadar büyük yoktur. 1200
koltuğu var, yaklaşık 600 m sahne genişliği
Anlattıklarınıza göre Türkiye’nin en
büyük projelerine talipsiniz.Bu noktada
Başakşehir’ de önümüzdeki dönemde vizyon projeleriniz neler olacak, neler planlıyorsunuz?
Bu yüzden mi hedef alınıyorsunuz. Özellikle Gezi parkı olayları sonrası?
Evet. Biz Bahçeşehir’deki göleti 5 kat büyüteceğiz dediğimizde bu yüzden hedef alındık. Onlar da ‘Ya buraya bina dikerseniz?’
diyorlar. Böyle bir mantık üzerine hareket
ediyorlar. Ama oturup konuşsak ‘evet bu
proje çok güzel diyecekler’.
İNSANLAR AKIN AKIN
GELİYOR
Bizim şu anda Başakşehir’deki projelerimiz gerçekleştiği zaman Sular Vadisi’nde
yazın biz 25-30 bin kişiyi ağırladığımız oluyor. Özellikle Ramazan akşamlarında. Ve bunların en az 3/2’si o ilçenin dışından geliyor. Bağcılar’dan, Bahçelievler’den,
Bakırköy’den insanlar akın akın geliyor.
Metro geldikten sonra çok daha hareketlenecek. Şu anda bizim ilçemiz yapı itibariyle hem geniş hemde oluşumu derelerden ve
tepelerden oluşuyor. Yani ortada vadi, kenarlarda yamaçlar ve tepeler. Vadilere sosyal alanlar, tepelere konutlar oluyor. Bizim
sular vadisi gibi 5 tane vadimiz var. Her biri
sular vadisinden daha büyük ve daha uzun.
O DA GEÇERSE
BOĞAZ DA
GELMİŞ OLACAK
GEZİCİLER DEV PROJELERİ
VE BAŞAKŞEHİR’İ HEDEF
ALDI
Başakşehir’in kuzey sınırında yapılacak
Türkiye için devasa projeler var. 3. Köprü, 3. Havalimanı ve Kanal İstanbul’un
Başakşehir’e nasıl etkisi olacak?
İlk olarak projelerin nasıl engellenmeye çalışıldığından bahsetmek istiyorum. Geziciler çıktı 3. Köprü’yü, 3. Havalimanı’nı ve
Kanal İstanbul’u yapmayın dediler. Projelerin hepsi Başakşehir’e uzanıyor. Yani böylece direkt Başakşehir’i hedef aldılar. 3. Havalimanı ile şu anki mevcut havalimanının
ve 3. Köprü’nün geçiş güzergahının tam ortasındayız. Kanal İstanbul zaten bizim oradan planlanıyor ve oradan geçecek. Dün
Başbakanımız da ‘Kanal İstanbul’u yapacağız ve buraya yakın bir yerden de geçecek’
dedi. Ama henüz yerini ilan etmedi. Bunlara baktığımız zaman hele hele Kanal İstanbul projesi ile Başakşehir’in İstanbul’da oluşturulacak yeni kent, yeni yerleşim alanı bilinci Başakşehir sınırlarında oluşuyor
ve Arnavutköy’e doğru çıkıyor. Böylece 3.
Köprü’yü de, Havalimanını da besleyecek
ilçe Başakşehir. Nüfus olarak, ulaşım aksı
olarak, şehir olarak. O projeler Başakşehir
ile bütünleşmiş oluyor birnevi.
çılması düşünülüyor. O bölgenin tamamını, halkın rahat vakit geçirebileceği, içinde
kültür merkezinin olduğu, alışveriş yapabileceği, gelip dolaşabileceği bir yer olarak
planlıyoruz. Sadece yaz aylarında fotoğraf
çektirmek için günlük herhalde 20-30 gelin
damat geliyor. Sular Vadisi’ndeki gölet 350
dönüm. Biz 1500 dönüme çıkartmayı planlıyoruz.
var. Açılışını Londra Filarmoni Orkestrası ile yaptık. Bunu şu manada söylüyorum;
öyle bir orkestranın gösteri yapabileceği kadar iyi bir sahnemiz var. Biz buna ilave olarak işletme sistemini de öyle kurduk ki
Türkiye’de ilk defa bir belediye kültürel faaliyetlerini özel bir tiyatro sahnesi gibi. Yani
bilet satarak ücretli bir şekilde işletiyoruz.
A sınıfı oyunlar sergiliyoruz. Bunlarla birlikte spor salonlarımız, parklarımız, ağaçlandırmamız ve yeşillendirmemiz var.
Birçok üniversitede olmayan kampüs
büyüklüğünde bir İmam Hatip Lisesi yaptınız. Nasıl olduğunu anlatabilir misiniz?
Belediye İl Milli Eğitim’e bir katkıda bulunduysa bunu öyle çok ön planda tutmuyoruz. Çünkü biz yeni bir ilçeyiz, diğer kurumların, birimlerin eksikleri varsa bunları
telafi edecek işler de yapmamız lazım. Mesela Başakşehir’e yakışan bir karakol yaptırdık. Yaptıracağımız okul Türkiye’nin ve
İstanbul’un en güzel okulu olsun istedik.
Bahçeşehir’deki vadi projemiz yeşil alan olarak 1500 dönümü kamu kullanımına a-
O projenin benzerlerini mi uygulayacaksınız oralara?
Evet. Yapılaşmalar ve vadisi oluşmuş. Şimdi Kayaşehir’de inşaatlar devam ediyor. O
vadiyi yapmak durumundayız. Vadinin bir
tanesinden de Kanal İstanbul geçme ihtimali var zaten. O da geçerse boğazda gelmiş oluyor. Biz ne diyoruz; Bahçeşehir’de
1500 dönüm rekreasyon alanı yapacağız.
Şimdi bir başka ilçede ‘1500 dönümü bulup
da, yerleşim yerleri arasında bir rekreasyon
alanı oluşturucağız’ deme ihtimali var mı?
yok tabiki. Çünkü böyle bir alanı yok. Gidersin ilçe dışında Beykoz’a dersin bilmem
ne köyünde rekreasyon yapacağım ama etrafında yerleşim alanı yoktur. Yerleşim alanının ortasına böyle bir yeri ancak Başakşehir yapabilir. Etrafında yapılaşma ve ortada
vadi var çünkü.
VATANDAŞLARIMIZA
‘DESTEK KART’
Birkaç bölgemizde maddi durumu iyi olmayan vatandaşlarımız var. O vatandaşlarımız için ‘Destek Kartı’ projemiz var.
İstanbul’da yaşayıp da bu akşam evde çocuklara yiyecek bir şey var mı diyen bir aile
varsa bu hepimizin ayıbıdır belediye olarak.
Bölgemizde oturan insanların böyle bir sorunu varsa bu bizim en büyük kusurumuzdur. O manada evde aile reisi olarak anneyi kabul ediyoruz. Anneye biz kart veriyoruz. Akşam evde çocuklarının mutlak yiye-
2011 seçimlerinde de bir siyasi partinin genel başkanı bizim destek kart projemizi
Türkiye’de hilal kart olarak vermeyi planlamıştı. Biz yaklaşık 4 yıldır bu projeyi uyguluyoruz ve çok önemlidir. Yani ben şuna inanıyorum Başakşehir’de eğer bu akşam çocuklarım ne yiyecek diye telaşlanan bir anne varsa, bize ulaşmamışsa, ya o
mahalledeki komşuların kusurudur ya da
yeni gelmiştir. Çünkü bize ulaşan herkese muhakkak o hizmeti sağlıyoruz. Açlığın
dini, imanı, siyasi görüşü olmaz diyoruz.
CHP’nin ilçe başkanı bize bir fakir yönlendirirse CHP’den geldi demeyiz. İhtiyacı
varsa anında karşılarız. O manada da hiçbir
ayrım olmaması gerekir.
Evde bakım hizmetleri ve sağlık taramalarından da bahsedebilir misiniz?
Sağlık taramalarımız ve evde bakımlarımız
var. Yaşlı ailelerimizin bazılarının bakacak
kimseleri yok veya bakacak yakınları var ama bakmıyor. Bunları tespit ediyoruz, yaklaşık 450-500 aileye periyodik bir şekilde
evde bakım hizmeti veriyoruz. Bunlar, yaşlı çiftin her hafta evine gidip temizliğinin ve
yemeğinin yapılması, 15 günde bir genel temizliğinin yapılması şeklindedir. Bu şekilde ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Sağlık taramasıyla ilgili değişik dönemlerde, değişik şekillerde yapıyoruz. Bütün okullarımızı okul başladığı dönemde sağlık taramasından geçiriyoruz. Bazı aileler imkansızlıktan
değil ihmalden dolayı çocuklarındaki değişiklikleri fark edemiyorlar. Mesela çocuğun gözünde bir problem var, çocuk şikayet etmediği zaman anne-baba fark etmiyor. Bu ciddi bir problem, onların hepsini
tarıyoruz. Esnaflarımızıda biz ciddi bir şekilde sağlık taraması ve hijyen konusunda
takip ediyoruz. Mesela ekmek fırını işleten
bir esnafın fırında çalışan çalışanının belirli bir hijyen kurallarına uygun olması lazım
ki bir sıkıntı olmasın. Gidip ceza yazmadan
önce biz sağlıklı bir şekilde nasıl çalışılması gerektiğini öğretiyoruz. Sağlık kontrollerini yapıyoruz. Ondan sonra takibine başlıyoruz. Sağlık takibiyle ilgili rakam çok büyük. Bizim her yıl taramadan geçirdiğimiz
35-40 bin öğrencimiz var. Devamında esnaflarla baktığımız zaman 40-50 bin kişi bizim sağlık taramamızdan istifade etmektedir. Bir de Türkiye’de ilk defa uyguluyoruz.
Her eve fiberoptik kablo çalışmamız var. Onun devamında her evde 1gb’lik internet erişimi olacak. Öyle olunca sağlık hizmetininde internet üzerinden takibi, aile hekimi
hastasını internet üzerinden takip edebilecek hale geliyor.
Başkanım Başakşehir’li olmanın avantajları nelerdir? Sosyal yaşam anlamında,
insanlara nasıl imkânlar sunmakta belediyeniz?
Başakşehir’li olmak modern yaşam ve doğal yapısı olan bir ilçenin tüm avatantajlarını beraberinde getiriyor. Çevre ilçelerden dahi bölgemize gezmeye haftasonunu geçirmeye gelenler var. Yani çevre ilçelere de avantaj sağlıyoruz. Biz belediye olarak bir kere kültürel faaliyetler noktasında
İstanbul’un en iyisi olduğumuzu düşünüyoruz. Ramazan etkinliklerimiz, kültürel faaliyetlerimiz olsun en iyisi olduğumuzu düşünüyoruz. Rekreasyon alanı olarak zaten
ilçemizde olanların diğer ilçelerde olabilme
ihtimali yok, çünkü mekânları yok. Bir sular vadisi’ni Güngören’de Bağcılar’da nereye
yapacaksın? Var mı böyle bir imkân? Ekonomik imkan olsa arazi imkanı yok. //
18
Sİ YASET
*(ťM:9L%(-E9JL2014
www.212haber.com
Meclis üyesi adayları
SAHAYA İNDİ
Başakşehir’de AK Parti, CHP, MHP, HDP ve Saadet Partisi 30 Mart yerel seçimleri öncesi meclis üyesi
adaylarını açıkladı. Partiler düzenledikleri programlarla adaylarını halka tanıttılar.
+
ŦnjůĂLJĂŬůĂƔĂŶLJĞƌĞůƐĞĕŝŵůĞƌƂŶĐĞƐŝƐŝLJĂƐŝƉĂƌƟůĞƌďĞůĞĚŝLJĞŵĞĐůŝƐƺLJĞƐŝĂĚĂLJůĂƌŦŶŦzƺŬƐĞŬ^Ğĕŝŵ<ƵƌƵůƵŶĂďŝůĚŝƌĚŝůĞƌ͘ĂƔĂŬƔĞŚŝƌ͛ĚĞŵĞĐůŝƐƺLJĞƐŝĂĚĂLJůĂƌŦŶŦ
ĂĕŦŬůĂLJĂŶƉĂƌƟůĞƌ͕ďƺLJƺŬďŝƌŐƂǀĚĞŐƂƐƚĞƌŝƐŝLJůĞĂĚĂLJůĂƌŦŶŦƚĂŶŦƴůĂƌ͘ŽŒƵůŝƐĂŶƐŵĞnjƵŶƵŽůĂŶ<WĂƌƟŵĞĐůŝƐƺLJĞƐŝĂĚĂLJůĂƌŦŝĕĞƌŝƐŝŶĚĞĚƂƌƚĂǀƵŬĂƚ͕ŝŬŝŝŶƔĂĂƚ
ŵƺŚĞŶĚŝƐŝ͕ďŝƌĚĞŐĂnjĞƚĞĐŝLJĞƌĂůŦLJŽƌ͘ŒŦƌůŦŬůŦŽůĂƌĂŬ<ĂƌĂĚĞŶŝnjǀĞŽŒƵ͛ĚĂŶƚĞƌĐŝŚĞĚŝůĞŶĂĚĂLJůĂƌŦŶĕŽŒƵŶůƵŒƵŶƵŝƐĞƟĐĂƌĞƚůĞƵŒƌĂƔĂŶůĂƌŽůƵƔƚƵƌƵLJŽƌ͘
AK PARTİ BELEDİYE
MECLİS ÜYESİ ADAYLARI:
SAADET PARTİSİ BELEDİYE
MECLİS ÜYESİ ADAYLARI:
7,E'm>&7E
,Dd,7>D7KzZ
D,Dd&/E/</
ϭ͘,Dd^>Dd
Ϯ͘,Dd,7>D7KzZ
ϯ͘,zZ7z7<
ϰ͘<)Eb,7E
ϱ͘D,Dd&/E/</
ϲ͘7Z,7D'mEK)h
ϳ͘DhDDZ/EZ
ϴ͘^,d7E<z^
ϵ͘Zhdb
ϭϬ͘,^E'mDmb
ϭϭ͘,DdD>7<
ϭϮ͘KEhZ'PE
ϭϯ͘ZWPZ
DhZdb,7E
z^7E<ZdK)>h
<)Eb,7E
,Dd^>Dd
ϭϰ͘EEP<
ϭϱ͘m>EdZd
ϭϲ͘sz^>D7Z
ϭϳ͘,d7D7Z>z
ϭϴ͘'>7Wd7Zz<7
ϭϵ͘'P<,EPdmZ<
ϮϬ͘sK><E<,ZDE
Ϯϭ͘EhZEZdh)Zh>
ϮϮ͘,Dd)/ZDE
Ϯϯ͘sZEP<E
Ϯϰ͘,zZh>>,7Edb
Ϯϱ͘,^ED><K
Ϯϲ͘&,Zdd7Esh
KEhZ'PE
Ϯϳ͘Dh,7dd7Ezb7>7<
Ϯϴ͘m><7Z<hZd
Ϯϵ͘zbZz/>/
ϯϬ͘Dd7E7bZ7
ϯϭ͘,d7>sEdK)>h
ϯϮ͘,zd7K<hzhh
ϯϯ͘zbZ<D>DhZ
KONTENJAN
K^DE<//<
DhZdb,7E
z^7E<ZdK)>h
mEzdz/>D
CHP BELEDİYE
MECLİS ÜYESİ ADAYLARI:
KZ,EE
KZ,EKWhZ
zshD7d
>K)DEd^
ϭ͘>7PD7Z
Ϯ͘>K)DEdb
ϯ͘KZ,EE
ϰ͘zshD7d
ϱ͘h>>,DEb
ϲ͘>7PDZZ^>E
ϳ͘K^DE<zK>
ϴ͘bs<d<KZ<hd
ϵ͘7^D7>7Z'm>
ϭϬ͘'msEzE7^h
ϭϭ͘D,Dd>7zm>
ϭϮ͘KZ,EKWhZ
ϭϯ͘ZDE<7<Z<hb
Dh^d&<hZb
ϭϰ͘</D7,d</>/EZ^>E
ϭϱ͘Dh,ZZDPD7Z
ϭϲ͘zsh7>^hE
ϭϳ͘,<E,d7zZ
ϭϴ͘Z/bz/>/
ϭϵ͘,DdbE>
ϮϬ͘D,Dhd<ZDE
Ϯϭ͘^ZW7>>>7^Kz
ϮϮ͘7,E'm>&7E
Ϯϯ͘zbZ<,ZDE
Ϯϰ͘zh^h&dK<
Ϯϱ͘Z7&<hZhD,Dhd
Ϯϲ͘>7>dhE
>7PD7Z
,zd7Kdz<D
Ϯϳ͘,7dzb7>
Ϯϴ͘&Zh<E
Ϯϵ͘Z,Ddh>>,h<hZ
ϯϬ͘ZD7h>>h
ϯϭ͘zZD<b/</
ϯϮ͘<7WE,7Z
ϯϯ͘,zd7Kdz<D
KONTENJAN
ϭ͘Dh^d&<hZb
Ϯ͘dhZEdbD7Z
ϯ͘<7Z77bz/
ϰ͘h>>,z//
MHP BELEDİYE
MECLİS ÜYESİ ADAYLARI:
h>,7<Dh'E
E7Ddd7E<mD
ϭ͘h>,7<Dh'E
Ϯ͘zE>z/>D
ϯ͘z,E'z'>
ϰ͘,zZdd7EP</Z
ϱ͘,7>>Z<E
ϲ͘E7Ddd7E<mD
ϳ͘zEWE7>K)E
ϴ͘DhZdP<hZd
ϵ͘D>^K>D
ϭϬ͘D>K)E
ϭϭ͘ZK)Eh><7Z
ϭϮ͘E7E
ϭϯ͘<EEWZ
z&Z7<b
z'm>KEd
ϭϰ͘&dKbZ7&K)E
ϭϱ͘z'm>KEd
ϭϲ͘ZDEE7dmZ<Z
ϭϳ͘P>D^D7Ed
ϭϴ͘^/D7
ϭϵ͘DmZd/b/<
ϮϬ͘,^E,m^z7ED7Z
Ϯϭ͘d7>b,7E
ϮϮ͘zbz<hZ
Ϯϯ͘hZhP<E
Ϯϰ͘d7E^>//
Ϯϱ͘></Zzm<^>
Ϯϲ͘z&Z7<b
<dbh>h^E
Ϯϳ͘DZ,<E7
Ϯϴ͘'P<,Ed>z
Ϯϵ͘'m>^EbEZ'm>^sE
ϯϬ͘,zZ7z7DE
ϯϭ͘^Z<EDb7
ϯϮ͘<7'mEK)h
ϯϯ͘^DZPD7Z
KONTENJAN
ϭ͘<dbh>h^E
Ϯ͘D,dW>zZ<
ϯ͘^ZZzZ<dZ
ϰ͘Z&7<<hZd
'm>zK)Ez
ϭ͘ZW'm>,Z
Ϯ͘>7h>h^Kz
ϯ͘D,DdbE
ϰ͘^>7,b
ϱ͘DhZdP<
ϲ͘ZDDb>/K)>h
ϳ͘&zh>>,mE>
ϴ͘^Z<Ez,E
ϵ͘͘77E<mZ<>m
ϭϬ͘,Dd>/Z
ϭϭ͘'m>zK)Ez
d,DKE
ϭϮ͘^KE'm>^z,E
ϭϯ͘<D>^KzE
ϭϰ͘K^DEb
ϭϱ͘sdd7EZ
ϭϲ͘D,Dd7'7>
ϭϳ͘Dh^WZ><
ϭϴ͘^7EEzhZ<h>
ϭϵ͘d,DKE
ϮϬ͘>s7E<K<
Ϯϭ͘<DhZEz/E
ϮϮ͘h>>,<m><
ZW'm>,Z
Ϯϯ͘,͘7Z,7DE7>
Ϯϰ͘^Z>/b<E
Ϯϱ͘zd'mEb
Ϯϲ͘<mZbP<D
Ϯϳ͘^ZW7>Ed<7E
Ϯϴ͘sddK<'mE
Ϯϵ͘d7EZ'm>
ϯϬ͘Z/>dhE/b/<
ϯϭ͘^<E'P<^h
ϯϮ͘mEzD7'E
ϯϯ͘&hdDd7E
20
Sİ YASET
*(ťM:9L%(-E9JL2014
www.212haber.ccom
www.212haber.com
om
YETKİ VERİN
problemlerinizi
çözeyim
Onlar başkanlık için uykudan, sağlıktan, yeme içmeden, eşten, evlattan ve huzurdan feragat ettiler. Yeri geldi bir simit ya da poğaça ile akşam ettiler, yeri geldi gün içinde bir bardak su içmeye zaman bulamadılar. Gövde gösterilerinin sergilendiği siyasi arenada CHP
Başakşehir Belediye Başkan Adayı Özgür Karabat’ın bir gününü mercek altına aldık.
Karabat’ın seçim çalışmaları olan bir gününe şahit olmak istedik.
HACER TÜRKEL
FOTOĞRAFLAR: BİLAL KELEBEK
Y
HESAP BİLEN DEĞİL,
HALDEN BİLEN
BAŞKAN OLACAĞIM
“Yuvayı dişi kuş yapar derler, oysa yuvalarınıza göz koyanlar var. Bugün itibariyle Şahintepe’deki evlerimiz Çevre
ve Şehircilik Bakanlığına bağlı
TOKİ’nin uygulama alanındadır. Şunu bilmelisiniz ki eğer bir
dönem daha AK Partili belediye devam ederse bu kardeşlerimizle, ablalarımızla beraber bu
ortamı paylaşamayacağız. Yuva
yıkanın yuvası olmaz. Bu konuda mücadele edeceğiz. Biz güzel
yuvalar kurmalı, güzel sofralar oluşturmalıyız. Ailelerimizi,
komşularımızı korumalıyız. Beraber çocuğumuzun düğününü
yaptıklarımızdan, beraber cenazelerimizi kaldırdıklarımızdan, beraber helallik aldıklarımızdan kimse bizi ayıramaz. A-
daletli olmak, adaletli davranmak zorundayız. Hz. Peygamberimizin dediği gibi bir saat adaletle hükmetmek, bir yıl ibadet etmekten daha hayırlıdır. İdareciler, belediye başkanları bin kat daha adaletli davranmak zorundadırlar. Size ant ve
söz olsun ki duvarlarınıza dokunanlar karşılarında kardeşiniz Özgür Karabat’ı bulacaklar.
İmar problemini, trafik sorununu çözeceğiz. Sağlık merkezlerini çoğaltacağız. Kadınların
kendini ifade edebileceği kültürel sosyal alanlar açacağız. Spor
kulüpleri, spor merkezleri açacağız. Şahintepe’de bir cenazemiz olsa, acımızı paylaşacağımız bir taziye evimiz yok. Biz
bir taziye evi kuracağız. Orada
acımızı birlikte paylaşacağız ve
gelen konukları ağırlayacağız.
Hesap bilen değil, halden bilen
belediye başkanınız olacak, o da
sizin bu kardeşiniz.”
zel bir görüşme gerçekleştirdi. 12.35’te Tema İstanbul’dan
ayrıldık, Mecidiyeköy’e doğru
yola koyulduk.
Neşeli bir yolculuğun ardından Özgür Karabat, 14.20’de
Bugün TV’de “Siyasetin Aktörleri” adlı canlı yayın programına katıldı. Saat 14.50’de
program bitti. Sonrasında ekibiyle birlikte kanalı gezdi.
Özgür Karabat’tan saat 09.00’da CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı
Mustafa Sarıgül’ün açılışını gerçekleştirdiği Organize Sanayi Bölgesinde bulunan İktidara Yürüyüş Merkezi’nin önünde buluşmak üzere randevu aldık. Programın değişmesiyle birlikte apar topar CHP Başakşehir
seçim aracına binerek Altınşehir’de Mercan
Pastanesi’nde bayanlara yönelik bir kahvaltı programına katıldık. 10.30’da kahvaltının başlamasıyla birlikte CHP Başakşehir
Kadın Kolları Başkanı Sevim Yavuz kısa bir
konuşma yaptı. Saat 11.00’da Özgür Karabat
pastaneye geldi. Halkı selamladıktan sonra
masaları tek tek dolaşıp vatandaşlarla birer
birer merhabalaştı. Vatandaştan büyük ilgi
gören Karabat, “Cennet anaların ayağının
altındadır sözünü tasdikleyerek öpülesi ellerinizden bir kez daha öpüyorum, hepinizi
saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Bugün sevgililer günü. Benim sevgim de sevgilim de
Başakşehir.” diyerek vatandaşa seslendi:
YETKİ VERİN PROBLEMLERİNİZİ ÇÖZEYİM
‘Seçim bittikten sonra kapınızı
çalacağız’ diyen vatandaşa, “Her
zaman kapım açık olacak. İsteyen cep telefonumdan da ulaşabilir hatta ben de bazen sizin kapılarınızı çalacağım. Yetki verin Aşık Veysel mahallesinin bütün problemlerini çözelim. Her
mahallede, her bölgede kent konseyi kuralım. Sizin istemediğiniz hiçbir şey belediyeden geçmesin. Başakşehir’e belediye başkanı olduğum taktirde size söz veriyorum ki devlet okuluna giden
bütün çocukların servis paralarını belediyemiz ödeyecek. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Ben
4 buçuk yıl burada ilçe başkanlığı
yaptım. Buranın sorunlarını biliyorum. Aşık Veysel’e haftada bir
kez geldim. Başkan olursam bundan sonra da gelmeye devam
ev edeceğim.
Ben başkan
olduğumda
ğ
ş
oldu
Aşık Veysel öteki olmayacak. Sizin aranızdan çıkmış bu kardeşinizi başkan yaparsanız, Şahintepe
güzel bir mahalle olacak. Bu konuda duanıza talibim. Benim muradımı biliyorsunuz. 30 Mart’ta
Allah’ın izni ile sizlerin de takdiri
ile belediye başkanı olacağıma inancım tam.”
esnafın ikram ettiği poğaçayı yerken bir yandan da telefon görüşmesi yaptı. 11.50’de bir fırını ziyaret etti. Kahvede oturan vatandaşlarla merhabalaştı, masaları tek
tek gezip hatır sorup oy istedi.
Karabat’ın samimi ve cana yakın
tavırlarıyla vatandaşlarla hasbihal etmesinin ardından 11.30’da
program bitti. Akabinde bölge esnafını gezen Özgür Karabat, mahalle sakinlerine hal hatır sordu. 11.35’te esnafın dükkânı önünde oturup vatandaşla çay içti. Orada hazır bulunan CHP 22.
Dönem Tokat Milletvekili Feramuz Şahin’le görüştü. Çayını yudumlarken bir taraftan da bölgenin sorunlarını not alan Karabat,
‘SİYASETİN AKTÖRÜ’ OLDU
11.55’te Bugün TV’deki canlı yayına katılmak üzere
Şahintepe’den ayrıldı. Ayrılırken kahvedeki vatandaşlara “Saat 14.00’da Bugün
TV’de canlı yayına katılacağım ve projelerimi anlatacağım, beni izleyin” demeyi de
ihmal etmedi. 12.05’te yolumuz üzerinde bulunan Tema İstanbul’u ziyaret etti. Ardından genel müdürlükte ö-
(R(L S(dúML(RúN yaklaşmasıyla birlikte belediye başkan adayları hummalı bir çalışma
içerisine girdiler. Gövde gösterilerinin sergilendiği bu yarışta adaylar neredeyse bütün mesailerini seçim üzerine kurdular. Kimi zaman yemek yemediler, kimi zaman
uykusuz kaldılar. Başkanlık için birkaç aylığına uykudan, sağlıktan, yeme içmeden, eşten, evlattan ve huzurdan feragat ettiler. Yeri geldi bir simit ya da poğaça ile akşam ettiler, yeri geldi gün içinde bir bardak su içmeye zaman bulamadılar. Gündüzleri programlara katıldılar, geceleri ev ziyaretlerinde
bulundular. Kimine göre belki her şey başkanlık için, kimine göre de gerçekten vatandaş ve hizmet içindi. Gelen bir bilgiyle aniden değişen programların olduğu, bin
bir telaş, heyecan ve endişe içinde akıp geçen yoğun mesainin ardından başkan adayları yorgun bir şekilde evlerinin yolunu tuttular. Biz de Başakşehir’de bir başkan adayının günü nasıl geçiyor düşüncesiyle Özgür
KARABAT SAMİMİ POZLAR VERDİ
CHP Başakşehir
Grup
akşehir Meclis G
Başkanı Bektaş
Ulusan’la birektaş U
likte kanal yetkilileriyle sohbet edip çay içtiler. Sohbetin ardından kanal yetkilisi
Karabat’ı kapının dışına kadar gelerek uğurladı. 15.00’da
kanaldan ayrıldık ve 16.00’da
Ziya Gökalp mahallesinde faaliyet gösterecek seçim irtibat
bürosunun açılışını gerçekleştirmek için yola koyulduk.
VATANDAŞLA İÇ İÇE
17.15’te yanındaki ekiple halk pazarını gezdi, bayanlarla ayaküstü sohbet edip oy istedi. Vatandaşa duanızı istiyorum, desteğinizi
bekliyorum dedi. Pazar esnafının ‘Ne olacak sebze meyve piyasasının hali?’ sorusuna ‘iyi olacak inşallah’ diye cevap verdi.
Kuyumcuları, fırıncıları, zücaciyecileri, nalburları birer birer gezen Karabat, Ziya Gökalplilerden “Ben sizin damadınızım, desteğinizi istiyorum.” diyerek oy istedi. Beraberindeki ekiple akşam namazından çıkan
cami cemaatiyle görüştü. Ardından Hz. Ebu Talip Camii Derneği’ni ziyaret etti. Dernek başkanıyla sohbet edip çay içti. Esnaf
ziyaretlerine devam eden Karabat ve ekibi
20.30’da ev sohbetlerine katıldı. //
Özgür Karabat, irtibat bürosu açılışında vatandaşa hitap etti. Açılışın ardından AK Parti seçim irtibat bürosunu da ziyaret etti, yetkililerle selamlaştı.
Öğle yemeği olarak Ziya Gökalp’te ayaküstü kurabiye atıştıran Karabat, vatandaşlardan tek tek
oy istedi. Ardından çiğ köfte dükkânında vatandaşlarla muhabbet etti ve 16.50’de ilçe başkanıyla özel görüşmesinin ardından esnaf ziyaretlerine devam etti. Karabat, bölge vatandaşıyla tek tek
merhabalaştı, etrafa samimi pozlar verdi. Sempatik tavırlarıyla vatandaşın takdirini kazandı.
G Ü N DEM
www.212haber.com
*(ťM:9L%(-E9JL2014
21
40 FARKLI ŞEHİRDEN 200 İMAM HATİPLİ ÖĞRENCİYİ MİSAFİR ETTİK
‘KARDEŞİM DEDİLER’
İmam Hatip Liseleri Mezunları ve
Mensupları Derneği (ÖNDER)’
nin kış ve yaz olmak üzere yılda iki
defa gerçekleştirdiği “Kardeşim
Dedim” kamplarının sekizincisi
Başakşehir Mehmet Emin Saraç
İmam Hatip Lisesi ve TÜRGEV
Öğrenci Yurdu’nda gerçekleştirildi. Türkiye’nin 40 farklı şehrinden yaklaşık 200 İHL’li öğrencinin katıldığı bir haftalık kampta
İstanbul’un simgeleşen yerlerine
geziler, sosyal ve sportif faaliyetler,
eğitim seminerleri, okuma saatleri
gibi programlar yer aldı.
HACER TÜRKEL
ú
MAM +A7úP LúS(L(Rú M(=8NLARI 9( M(NS8PLARI D(RN(øú (ÖNDER)’nin organizasyonu
ile Anadolu’nun çeşitli illerinden İstanbul’a
gelen imam-hatipli öğrenciler ‘Kardeşim
Dedim’ kış kampında buluştu. Başakşehir
Mehmet Emin Saraç İmam Hatip Lisesi ve
TÜRGEV Öğrenci Yurdu’nda gerçekleştirilen kampa 40 ilden 100 erkek ve 100 kız öğrenci katıldı.
Bu yıl 8.si düzenlenen “Kardeşim Dedim”
kampında İstanbul’un tarihi ve turistik yerlerini gezen, eğitim ve eğlence programlarına katılan öğrenciler dolu dolu bir hafta geçirdiler. Topkapı Sarayı, Ayasofya, Panorama Müzesi, Eyüp Camii gibi birçok
mekânın ziyaret edilmesinin yanı sıra eğitim
seminerlerine de katılan öğrenciler bu seminerlerde yazarlarla tanışma fırsatı buldular.
Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Ege
ve Karadeniz Bölgelerinden gelen öğrencilerin bir kısmı ilk defa İstanbul’a gelmenin sevincini yaşadı.
ÖNDER Gençlik Komisyonu Başkanı Abdülkerim Buğra Şimşek, programın amacının öğrencilerin aralarında imam hatiplilik
bilinciyle bir kardeşlik tesis etmek olduğunu söyledi.
Şimşek, “ÖNDER’in yıllardır düzenlediği
Kardeşim Dedim eğitim kampının 8’incisini
yapıyoruz. 40 ilden gelen 100 erkek ve 100
kız öğrenciyle beraber kültürel, sportif eği-
tim faaliyetleri gibi çeşitli etkinliklerde bulunuyoruz. Halı saha maçlarımız, tenis faaliyetlerimiz oldu. Yazar Erol Erdoğan, ÖNDER Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Torun
öğrencilerimiz için konferanslar verdiler.”
şeklinde konuştu.
Şimşek, “Öğrencilerin yüzde 80’i ilk defa İstanbul’a geldi. Hepsi ilk defa bizimle beraber Marmaray’a bindi. Bu faaliyetlerimizin yanı sıra mümkün olduğu kadar da
İstanbul’da oturan hocalarımızı ziyaret ettik.
Nurettin Yıldız hocamızı ziyaretin ardından
STK’ları gezdik. İHH’ya, İnsan ve Medeniyet Hareketi (İMH)’ne ve Siyer Araştırmaları Merkezi (SAMED)’ne gittik. Bu şekilde arkadaşlarımızın bir hafta boyunca tatillerini verimli geçirmeye çalıştık.” ifadelerine yer verdi.
yorlar. Gece de yat yoklaması alıp yoğun bir temponun ardından günü bitiriyorlar. Gittiğim yerlerden en çok
Miniatürk’ü beğendim. Özellikle Osmanlı ve Selçuklu mimarisini. Sadece İstanbul’un değil, tüm Türkiye ve
tüm dünyada Türk mimarisinin maketini de olsa görmüş olduk. İnşallah
Allah gerçek hallerini de görmemizi nasip eder.
KEŞKE DAHA
UZUN OLSAYDI
DİYORUM
İMAM HATİPLİ OLMANIN NE OLDUĞUNU ÖĞRENDİM
Emre Üstün Akın
Tokat Turhallıyım. Lise son sınıfım. Kampa gelirken sıkıcı bir yer diye bekliyordum ama çok hoşuma gitti. Şimdi herkes gibi ben de bitmesini
istemiyorum. Burada ben İmam Hatipli olmanın ne olduğunu öğrendim.
İmam Hatipli abilerimiz vardı. Onlar
imam hatipli olmakla guru duyduklarını, bizlere de bu bağı koparmamamız gerektiğini söylüyorlardı; ama
ben 4 yıldır bir bağ kuramadım. Buraya gelince ÖNDER sayesinde imam
hatibin tarihini öğrendim, videolarını izledim. Abilerimin ne demek istediğini şimdi daha yeni anlıyorum.
Buraya geldiğimden beri izlediğim
videolardan dolayı çoğu zaman ağlamaklı oldum, bazen zor tuttum kendimi. Sağlam arkadaşlıklar edindim.
Farklı kültürden kardeşlerimle tanıştım. Komedi ortamlarımız da oldu.
Kültürel olarak İstanbul’un her yeri
güzel. Her yere gittik. Miniatürk olsun, Panorama 1453 olsun çok güzel
ama beni en çok etkileyen İHH’ydı.
Gönüllü olmak istedim. Dönünce okulda bir yardım kampanyası başlatmayı düşünüyorum. Her sınıfa bir
yetim düşüyormuş. Bir yetim için 90
TL toplanıyormuş. Sınıfça bir yetimi
manevi evlat edineceğiz. Onun adına
90 TL göndereceğim. Hiç olmadı ne
kadar toplayabilirsem o kadar göndermeye çalışacağım. Bu programın
tekrar yapılmasını istiyorum. Tekrarı
olsa çok güzel olur.
Program konsept olarak, Türkiye’nin
farklı illerinden gelen imam hatiplilerin, farklı etnik, farklı kültür,
farklı aile, farklı sosyal yapı,
hatta farklı mezheplerden olan arkadaşlarıyla bir hafta
boyunca beraber hareket etmeleri, beraber gezmeleri,
beraber slogan atmaları, beraber konferans dinlemeleri
vs. özelliği taşıyor. Kampın asıl amacı ise öğrencilerin arasında bir kardeşlik tesis etmek.
“Kardeşim Dedim” programının ismini Cahit Zarifoğlu’nun bir şiirinden
aldığını dile getiren Buğra Şimşek,
“Kampta 40 ilden gelen öğrenciler birlikte kitap okudular, yatakhanelerde
3 kişi olarak kaldılar. Örneğin
Elazığ’dan gelen Antalya’dan ve
Malatya’dan gelen öğrenciyle
aynı odayı paylaştı. Bütün aktiviteleri birlikte gerçekleştirdiler. En önemli tarafı da aralarında imam hatiplilik bilinciyle
bir kardeşlik tesis ediyor olmaları. Tesis ettikleri bu kardeşliği
diğer arkadaşlarına anlatacaklar. Bunun dışında her öğrenciye görev verdik. Hepsi de diğer illerden gelen 10 farklı öğrenciyle arkadaş oldu.
Numaralarını alıp, bundan sonrada
görüşmeye devam edecekler.” dedi.
DAHA ÖNCE BÖYLE BİR ORTAM
GÖRMEDİM
EN ÇOK MİNİATÜRK’Ü BEĞENDİM
Ahmet Furkan Metin
Kampa Malatya’dan katılıyorum. Malatya Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde
okuyorum. 9. sınıf öğrencisiyim. Buraya geleceğimiz haberini aldığımda çok mutlu olmuştum. Ben özellikle uzun yolculuğu çok severim. Hem
uzun yolculuğa çıkacağım için hem
de İstanbul’a ilk defa gideceğim için
sevindim. Allah razı olsun ağabeylerimiz burada bizimle ilgileniyorlar.
Bizimle güzel bir kamp geçiriyorlar.
Ben burada hiç görmediğim yerlere
gittim. Televizyonda görüyordum ama yakından görünce daha görkemli oluyor. Belletmen öğretmenler bizimle ellerinden geldiği kadar ilgileniyorlar. Her belletmen öğretmen
4 odadaki öğrencilerden sorumlu.
Toplam 12 belletmen öğretmenimiz
var. Bizi sabah namazı için uyandırı-
AMAÇ KARDEŞLİK TESİS ETMEK
Burak yılmaz
Rize’den geliyorum.
9. Sınıf öğrencisiyim. Gelirken mutlu geldim. Arkadaşlarımızla beraber güzel bir kamp geçiririz
diye düşündüm. İlk
gün biraz sıkıldım,
bir hafta nasıl geçecek dedim ama şimdi
keşke daha uzun olsaydı diyorum. Gittiğim yerlerden en çok
Panorama 1453’ü beğendim. Hala etkisindeyim. Sanki o anı
yaşadım gibi. Program çok güzel oldu.
Yeni arkadaşlarla tanışma imkânımız oldu. Farklı illerden,
farklı okullardan öğrencilerle yeni bir
dostluk kazanmış olduk. Programlar eğitici oldu. Bazı hocalarımız konferanslar verdiler. Bizim için iyi oldu. Bir nevi tatilimizi de değerlendirmiş olduk. Her
şey güzeldi.
Ali Haydar Kasım
Yalova’dan katıldım programa. 10. sınıfa gidiyorum.
Buraya gelirken açıkçası biraz isteksiz geldim. Kamp
dediler, nasıl bir şeydir bilmediğim için çekindim ilk
başta. İlk gün durgun geçti biraz. Daha sonraki günler arkadaşlarla tanıştık. Her yöreden, her ilden farklı kardeşlerimiz geldi. Herkesin konuşma şekli, kültürleri farklı olduğu için konuşurken bile için ısınıyor. Biz
Yalova’dan 5 kişi geldik. Odalarımız ayrı olduğu için
güzel. Üç kişilik odalarda farklı illerden olan kardeşlerimizle kalıyoruz. Benim oda arkadaşlarımın biri Burdurlu diğeri Ankaralı. İyi dostluk kurduk. Daha önce böyle bir ortam görmedim.
İstanbul’a ikinci gelişim ama
İstanbul’u şimdi gezdim, gördüm diyebilirim. Geziler çok
güzel geçti. Eğlenceli ve faydalı oldu. Arkadaşlarla beraber olmak en güzel yanıydı. Sunumlar, programlar güzel oldu. Manevi büyüklerimizi ziyaret etmemiz de çok önemliydi benim
için. Fazlaca etkiledi beni.
ELİMİZ KALBİMİZDE AĞLAYARAK
ANT İÇTİK
Muhammet Ali Sümer
Programa Antalya İmam Hatip Lisesi’nden katılıyorum. 11. sınıftayım. Ben öncelikle bu programı bize sağlayan ÖNDER’e teşekkür ediyorum. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Her derdimize deva olan belletmen abilerimizden de Allah razı olsun diyorum. Bu program başka vakıflarda bulunmaz. Keşke
bir 10-15 gün daha olsa da kalsam diyorum. Program
dolu doluydu. Özellikle İHH muhteşemdi. İHH’ya
gitmeyi kim düşündüyse Allah razı olsun. Nurettin Yıldız hocamıza gittik. Ufkumuzu açan konferanslar veren hocalarımız
oldu. Ekrem Torun,
Erol Erdoğan abilerimizden de Allah razı
olsun. İnşallah bu kardeşlerimle dokuzuncusunda buluşmak üzere diyorum.
PEZ'E>^<ZdZ7Dh^d&Ez͗
BU KAMPLAR KARDEŞLİĞİ
PEKİŞTİRİYOR
PEZ'ĞŶĞů^ĞŬƌĞƚĞƌŝDƵƐƚĂĨĂĂŶďĞLJ<ĂƌĚĞƔŝŵĞĚŝŵ-ϴ͛ŝďƵLJŦůĚĂďĂƔĂƌŦůŦďŝƌƔĞŬŝůĚĞŐĞƌĕĞŬůĞƔƟƌĚŝŬůĞƌŝŶŝďĞůŝƌƚĞƌĞŬ͕͞Ƶ
ƉƌŽũĞŶŝŶďĂƔůŦĐĂĂŵĂĐŦ͕ƺůŬĞŵŝnjŝŶĚƂƌƚďŝƌLJĂŶŦŶĚĂ7ŵĂŵ,ĂƟƉKŬƵůůĂƌŦ͛ŶĚĂĞŒŝƟŵŐƂƌĞŶŐĞŶĕůĞƌŝŵŝnjŝŶ
ďŝƌďŝƌŝŶŝƚĂŶŦŵĂƐŦǀĞŬĞŶĚŝĂƌĂůĂƌŦŶĚĂďŝƌŬĂƌĚĞƔůŝŬŬƺůƚƺƌƺŶƺŶŽůƵƔŵĂƐŦŶŦƐĂŒůĂŵĂŬƨƌ͘dƌĂďnjŽŶ͛ĚĂŶ͕
ĂůŦŬĞƐŝƌ͛ĚĞŶ͕ŶƚĂůLJĂ͛ĚĂŶ
ǀĞŝLJĂƌďĂŬŦƌ͛ĚĂŶŐĞůĞŶ
ŐĞŶĕůĞƌŝŶĂLJŶŦŵĂƐĂĚĂŽƚƵƌŵĂƐŦ͕ďŝƌůŝŬƚĞĨƵƚďŽůŽLJŶĂŵĂƐŦ͕ĚĞƌƚůĞƌŝŶŝƉĂLJůĂƔŵĂƐŦŶŦŶƂŶĞŵůŝŽůĚƵŒƵŶƵĚƺƔƺŶƺLJŽƌƵnj͘͟ŝĨĂĚĞůĞƌŝŶŝŬƵůůĂŶĚŦ͘ĂŶďĞLJ͕ŐĞŶĕůĞƌŝŶ
ďŝƌŚĂŌĂďŽLJƵŶĐĂŬĂůĚŦŬůĂƌŦŬĂŵƉŦŶƐŽŶƵŶĚĂĕŽŬĐŝĚĚŝďŝƌĚĞŒŝƔŝŵLJĂƔĂĚŦŬůĂƌŦŶŦŶĂůƨŶŦĕŝnjĞƌĞŬ͕͞^ŽŶŬĂŵƉŦĂƔĂŬƔĞŚŝƌ͛ĚĞLJĂƉƨŬ͘KŶůĂƌŝĕŝŶPEZ͛ĚĞŐĞŶĕůŝŬ
ĕĂůŦƔŵĂůĂƌŦŝůĞŝůŐŝůĞŶĞŶĂƌŬĂĚĂƔůĂƌŦŵŦnjĕŽŬƂnjĞŶůŝǀĞŶŝƚĞůŝŬůŝďŝƌƉƌŽŐƌĂŵŚĂnjŦƌůĂĚŦ͘
'ĞŶĕůĞƌ͕ŬĂŵƉƐŽŶƵŶĚĂĂLJƌŦůŦƌŬĞŶ͕ďŝƌƐŽŶƌĂŬŝŬĂŵƉŦŶ
ŶĞnjĂŵĂŶLJĂƉŦůĂĐĂŒŦŶŦƐŽƌƵLJŽƌůĂƌĚŦ͘KŶůĂƌŦŶŐƂnjůĞƌŝŶĚĞŬŝŚĞLJĞĐĂŶĚŽůƵŽŽůƵŵůƵĞŶĞƌũŝLJŝŚĞŵĞŶĂůŦLJŽƌƐƵŶƵnj
njĂƚĞŶ͘͟ĚŝLJĞŬŽŶƵƔƚƵ͘
GELECEK
NESİLLER İÇİN
DURMAYACAĞIZ
PEZ͛ŝŶďƵƺůŬĞŶŝŶĞŶƂŶĞŵůŝĞƚŬŝůŝǀĞďĂƔĂƌŦůŦ
^d<͛ůĂƌŦŶĚĂŶďŝƌŝƐŝŽůĚƵŒƵŶƵǀƵƌŐƵůĂLJĂŶĂŶďĞLJ͕ƔƵŶůĂƌŦƐƂLJůĞĚŝ͗͞zŦůůĂƌĚŦƌĚƵƌƵƔƵLJůĂǀĞLJĂƉƨŒŦŝƔůĞƌůĞďƵŐƺŶĞŬĂĚĂƌƺůŬĞƐŝŶĞ͕ŵŝůůĞƟŶĞ
ŚŝnjŵĞƚĞĚĞĐĞŬŶĞƐŝůůĞƌŝŶLJĞƟƔŵĞƐŝŝĕŝŶĕĂůŦƔƨ͕ĕĂůŦƔŵĂLJĂĚĂĚĞǀĂŵĞĚŝLJŽƌ͘DĂůƵŵƵŶƵnjPEZLJŦůůĂƌĐĂŚĞƉ
ŚĂŬĂƌĂŵĂŵƺĐĂĚĞůĞƐŝǀĞƌĚŝ
ĂŵĂĂƌƨŬďƵĚƂŶĞŵůĞƌĚĞ
ĕŽŬƔƺŬƺƌŐĞƌŝĚĞŬĂůĚŦ͘ƵŶĚĂŶƐŽŶƌĂŶŝƚĞůŝŬǀĞĚĞƌŝŶůŝŬ
ĕĂůŦƔŵĂůĂƌŦŶĂŽĚĂŬůĂŶŵĂŬ
ŐĞƌĞŬŝLJŽƌ͘můŬĞƐŝŶĞǀĞŵŝůůĞƟŶĞƐĞǀĚĂůŦďƵŶĞƐŝůĚĂŚĂ
ŶŝƚĞůŝŬůŝďŝƌƔĞŬŝůĚĞŶĂƐŦůLJĞƟƔŝƌďƵŶƵĚƺƔƺŶŵĞŬŐĞƌĞŬŝLJŽƌͬͬ͘͟
22
HA BER
*(ťM:9L%(-E9JL2014
İmam Hatip öğrencilerinin
tableti, Belediyeden
Başakşehir Belediyesi, yeni bir okul olması nedeniyle ‘Fatih
Projesi’ne dâhil edilemeyen Başakşehir M. Emin Saraç Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne Tablet Bilgisayar desteği sağladı
B
AûAKû(+úR B(L(DúY(Sú ilçede eğitim-öğretim kalitesini yükseltmek için okullara verdiği desteği sürdürüyor. Başakşehir Belediyesi, yeni bir okul olması nedeniyle ‘Fatih Projesi’ne dâhil edilemeyen Başakşehir M. Emin Saraç
Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne
Tablet Bilgisayar desteği sağladı.
M. Emin Saraç Anadolu İmam
Hatip Lisesi 9. sınıf öğrencileri
Tablet Bilgisayarlarını Başakşehir
Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ın
katıldığı bir törenle aldı.
418 TABLET
BİLGİSAYAR DAĞITILDI
Toplamda 418 Tablet
Bilgisayar’ın dağıtıldığı törene, Başkan Uysal’ın yanı sıra; İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Baltacı, Ak Parti Başakşehir İlçe Başkanı Ayhan Özgürel, İlim
Yayma Cemiyeti Başakşehir Şube
Müdürü Bilal Sağır, İlahiyatçı Ömer Döngeloğlu, Başkan Yardımcıları Haluk Dikbaş, Murat Şahin, öğretmen ve öğrenciler katıldı.
Başakşehir M. Emin Saraç Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen
Tablet dağıtım töreninin açılış
konuşmasını Okul Müdürü Aziz
Erdoğan yaptı.
Törende konuşan Başakşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail
Baltacı: “Okulumuzun temel atma töreni daha dün gibi, şimdi ise fabrika gibi ilim üretiyor. İlim
teknolojisiz olmaz. Başbakanımız
ve Belediye Başkanımız bu anlamda bizleri hiçbir zaman yalnız
bırakmadı. Okulumuz yeni açıldığı için Fatih projesi kapsamına
girememişti, Başkanımız öğrencilerimiz bir buçuk yıl daha beklemesinler diye bilgisayar dağıtı-
yor. Başkanımız, sadece belediye
hizmetlerinde değil okullarımıza,
eğitime verdiği destekle de fark
oluşturuyor. Çocuklarımızın yükünü tablet bilgisayarlarla azaltacağız.” dedi.
‘ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNE DE TABLET
DAĞITACAĞIZ’
Başakşehir Belediye Başkanı
Mevlüt Uysal ise yaptığı konuş-
mada eğitimin önemini vurguladı: “ Türkiye çağ atlayacaksa eğitimle atlayacaktır. Öğrencilerine
Tablet dağıtan başka ülke yoktur.
Milli Eğitim Müdürlüğü bu sene
600 bin Tablet bilgisayar dağıtacak. İmam Hatip Lisemiz bir buçuk sene beklemesin diye sizlere bilgisayar dağıtmayı daha okul
açılmadan planlamıştık. Ortaokul öğrencilerimize de Tabletlerindeki programlamalar tamamlandıktan sonra dağıtım yapacağız.” dedi. //
www.212haber.com
HA BER
www.212haber.com
İstanbul Toptancılar
Çarşısı’nda (İSTOÇ)
artan hırsızlık olayları üzerine esnaf eylem
yaptı. Sloganlar eşliğinde
yönetim binasına kadar
yürüyen esnaf, oturarak
hırsızlıkları protesto etti.
ú
Hayatın
kendini
okuyun
KARúKA7ÜRúS7 – Oyuncu Hasan Kaçan, Esenler Belediyesi Sanat Evi (ESEV)’nin düzenlediği “Sanatçı Buluşmaları” programı
kapsamında Esenlerli gençlerle bir araya geldi. Sabri Ülker Gençlik Merkezi’nde, samimi bir ortamda gerçekleşen programa; Esenler Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü
Hüseyin Cerrahoğlu, Kütüphaneler Müdürü
Hasan Taşçı ve çok sayıda vatandaş katıldı.
TRT 1’de yayınlanan “Gönül Hırsızı” dizisiyle yeniden hayranlarıyla buluşan usta oyuncu, Türk medya sektörüne ve sinema yaşamına ilişkin Esenlerli gençlere açıklamalarda bulundu. Medyada normal olana karşı bir
sistem olduğunu belirten Kaçan, “Normal olana düşman bir sistem var günümüzde. Oysa biz normal olanın mükemmel olduğunu
bilmeliyiz” dedi. Oyunculuk hayatına dair açıklamalarda bulunan Kaçan, “Her zaman
bir şey anlatan, bir derdi olan projelerde yer
almaya önem verdim. İnsanlar televizyondaki karakterleri örnek alıyor. Buna dikkat etmek gerek” diye konuştu.
Günden güne gelişen teknolojik sistemlerle ilgili düşüncelerini de dile getiren Kaçan,
“Teknolojinin böylesine geliştiği bir ortamda ruhen ve bedenen sağlıklı, iyi durumda
kalabiliyorsak ne mutlu bize” dedi. Gençlere
çeşitli tavsiyelerde de bulunan usta oyuncu,
“Kitap okunur ama sadece kitap okumak yeterli değil. Onu yaşatan bir şey olmalı. Dünyayı, hayatın kendini okumak gerek” şeklinde konuştu. //
23
İSTOÇ ESNAFI
hırsızlardan bezdi
S7Od’ta iş yerleri bulunan yaklaşık 100 esnaf
son günlerde artan hırsızlık olaylarını protesto için bir araya geldi. İş yerlerini kapatarak
eyleme katılan esnaflar, ‘Yönetim istifa’, ‘Esnaf burada başkan nerede’ şeklinde slogan atarak yönetim binasına doğru yürüdü. Sık sık
slogan atan ve alkışlarla hırsızlık olaylarını
protesto eden esnaflar, yönetim binası önünde oturma eylemi yaptı. Gece gündüz sürekli hırsızlıkların yaşandığını belirten esnaflar,
olayların sorumlusu olarak güvenlik zafiyeti-
Hırsızlık mağduru başka bir esnaf ise,
“Dükkânlarımız açılıp kasalarımız soyuluyor.
Benim iki defa dükkânım soyuldu. Yönetim bir
kez olsun ilgilenmedi. Güvenlikçi geliyor bir
mağduriyetin var mı diye soruyor. Dükkân soyulmuş daha ne mağduriyetim olacak. Yönetim
bir kez olsun bir arkadaşımı ziyaret edip nedir
şikâyetleriniz arkadaşlar diye sormamıştır.” şeklinde konuştu. Esnafın protesto için yürüdüğü
yönetim binası önünde herhangi bir olay yaşanmaması için polis güvenlik önlemi aldı. Kısa bir
bekleyişin ardından eylemciler arasından iki kişi yönetimle görüşmek için binaya girdi. Yarım
saat süren görüşmelerin ardından yarın toplantı
yapılmasına karar verildi. //
*(ťM:9L%(-E9JL2014
ni gösterdi. İş yerleri soyulan ve maddi zararlarının büyük olduğunu ifade eden esnaflar
durumu şöyle anlattı: “Geçtiğimiz günlerde
akşam saatlerinde kasam soyuldu. Aynı araç
aynı adamlar her gün kasa soyuyorlar ama
yönetimden bir çalışma göremiyoruz. Yönetime ki kere çıktım görüşme için ama bir cevap alamadım. Bununla beraber yönetimden
kimse bana gelip bir geçmiş olsun bile demedi o yüzden bu yönetimi protesto ediyorum.
Burada bir güvenlik zafiyeti var.”