SIFIRCI HOCAYA iNAT YATIRIM luslararası yatırımcılar sıfırcı hoca Fitch'in olumsuz açıklamalarına aldırmadı. Ekonomi Bakanlığı, bu yıl Haziran ayında 376 firmaya yatırım teşvik belgesi verdi. Yatırım tutarı 3.76 milyar TL olurken, istihdam sağlanacak kişi sayısı 11 bin 612 olarak belirlendi. En yüksek yatırımda ilk iki sırayı yabancı sermaye aldı. U ÜÇ BüYüKLERDE MALi DEPREM yüknda "Üç Bü ürk futbolu itelendirilen ler" olarak n, Beşiktaş ve Fenerbahçe İstanbul'da 'ın Borsa Galatasaray tlerinde mali tablo de- r e rk şi n spo işlem gören ıyor. Üç büyük kulübü rarları n za şa a yıllık premi ya mayıs ayınd şirketlerininmilyon lirayı aşarken, geçen toplam 400 enerbahçe'nin zararını ikkati d şampiyon F klaşık 12 kat artırması ınlatma d a y y A u re y ö g u a m ıl a y irinin K b a h gilere u il m b i A iğ çekti.A ) derled P A (K n a u yılın d b Platfomu'n taş Futbol Yatırımları bin 222 2 k 0 şi 9 e n B milyo göre, a yıllık 143 nda en mayıs ayınd erek üç büyükler arası . Beşikd u e ld r o ra rketi lira za den kulüp şi da 68 fazla zarar egeçen yılın mayıs ayın ı yüzde n rı ce ra le za taş böy 282 lira olan in b 9 29 n o y mil oldu. 111 artırmış dönemde AŞ ise aynı lamasına l o tb u F çe h r açık Fenerba daha az zara göre Beşiktaş'tan yılın aynı dönemine kat 12 n k çe karşın ge ında zararını yaklaşı ılın y ığ d n n çe a e .G kıyasl dikkati çekti 5 bin 576 lira la y sı a m ır 78 rt a aynı a 10 milyon mayıs ayındyan Fenerbahçe, bu yıl zarar ra la zarar açık 8 milyon 75 bin 552 li eçen g dönemde 12 üç büyükler arasında n fazla e k ı n ra rı a y ra la k za açı e göre in m e n ö d ı n yılın ay p oldu. artıran kulü T onom KDV dahil 25 Krş BMM'de görüşmeleri devam eden "Torba Yasa"da iş kolu barajının % 1 olarak sabitlenmesini içeren düzenleme, 2016 yılında % 2'lik baraja takılma ihtimali olan 16 sendikayı rahatlattı.TBMM'de görüşmeleri devam eden "Torba Yasa"da iş kolu barajının % 1 olarak sabitlenmesini içeren düzenleme, 2016 yılında % 2'lik baraja takılma ihtimali olan 16 sendikayı rahatlattı. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kailim, Sanayi ve nunu'na göre, Ekonomik ve Sosyal KonTeknoloji Bakansey'e üye konfederasyonlara bağlı işçi lığınca, Türk Patent sendikaları için 2016'ya kadar % 1, Enstitüsüne (TPE) başvuru2016'dan 2018'e kadar % 2, 2018'den sonra ların ve yeni tescillerin ise % 3 olarak belirlenen iş kolu barajı, TBsayısının arttığı belirtilerek, MM'de görüşmeleri devam eden "Torba geçen yılın ilk yarısında 19 bin Yasa"yla yeniden düzenlendi. Mevcut üye 631 yerli tasarım tescil sayılarıyla % 1 ile % 2 arasında kalan bu edilirken, söz konusu sendikalar, yeni düzenlemeyle baraj stresi rakamın bu yılın aynı döneyaşamadan toplu sözleşme kapsamında minde 23 bin 562'ye yükkalmaya devam edebilecekler. seldiği bildirildi. T İCATÇILAR ARTTI HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA 14 AGUSTOS 2014 Perşembe SENDiKALAR 'NEFES' ALDI B www.ekonomigazetesi.net Türkiye‘ye Rusya‘dan MERKEZ BANKASI'DAN 'öRTüLü' BÜYÜK MÜJDE! FAiZ ARTISI! TCMB son dönemde artan jeopolitik ve politik risklerin TL'de yarattığı değer kaybını telefi etmek adına daha önce de sıklıkla kullandığı ve piyasada "örtülü faiz artışı" olarak da nitelendirilen likidite sıkılaştırma adımlarına yeniden başladı . CMB Ocak ayında gerçekleştirmek zorunda kaldığı sert faiz artışı öncesinde sıklıkla kullandığı likidite adımları ile piyasaya sağladığı borçlanma maliyetini bugün % 8.25 olan politika faizinin üzerine % 8.29'a yükseltti. Piyasa Yapıcı bankalara tanınan zorunlu karşılık yükümlülüklerinin bir kısmını bir sonraki döneme erteleme hakları nedeniyle ortalama fonlama maliyetindeki ilk etki sınırlı kalsa da bugün bankalararası piyasada gecelik faiz uzun T bir aradan sonra % 10.30'a yükseldi.TCMB sert faiz artışına gitmek zorunda kaldığı Ocak ayından geçtiğimiz hafta Perşembe gününe kadar politika faizi ile piyasaya uyguladığı ortalama fonlama maliyetini yaklaşık olarak aynı seviyede tutuyor ve likiditede bir sıkılaştırma gerçekleştirmiyordu. Analistler siyasi baskılar nedeniyle faiz artışı gibi bir seçeneği olduğu düşünülmeyen TCMB'nin gerçekleştirdiği faiz indirimlerine karşın bugünkü gibi durumlar için faiz koridorunun üst bandını % 12'de tuttuğunu ve önümüzdeki dönemde gerekmesi halinde TCMB'nin bu adımları kullanmakta çekinmeyeceğini daha önce açıkladığını hatırlattılar. &P YENi Tü S Standard & Poor's R Ki YE (S&P), seçim sonucunun Türkiye'nin BB+ olan kredi notuna doğrudan etkisi olmayacağını açıkladı. U KAN KAYBI ARTIYOR İLAÇTA KUR Gündemde Neler Var? Yazısı S.4’de BORSA i Ayrıca, Türkiye'nin kredi notunun BB+ ve görünümünün negatif olarak sabit kaldığı kaydedilirken, mayıs ayında yayımlanan raporda yer alan eleştirilerin tekrar gözden geçirilebileceği dile getirildi. S&P mayıs ayında, Türkiye'nin en önemli sorununun dış kırılganlık olduğu yorumunda bulunmuştu. Süleyman GÖKSU MÜ'MİNİN NİYETİ AMELİNDEN HAYIRLIDIR Yazısı S.10’da Yalçın İÇYER AVRUPA SOKAKLARINDA-I AVRUPA SOKAKLARINDA NEBİNLE OLMAK NE BÜYÜK ŞEREF ALLAH'IM! BAHŞ ETTİĞİN İÇİN SANA ŞÜKÜRLER OLSUN Yazısı S.10’da 7 Aralık operasyonundan bu yana bünyesindeki mevduat çıkışını engelleyemeyen Bank Asya'da kan kaybı giderek artıyor. Bankanın bu yılın ilk yarısındaki net karı 2013'ün aynı dönemine göre % 50 düşerek 51,4 milyon liraya geriledi. Bank Asya, bu yılın ilk yarısında geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre net karını % 50 düşürdü. 2013 yılının Ocak-Mart döneminde 23 milyar lira aktif büyüklükle 45 milyon lira net kar elde eden Bank Asya, 2014 yılının aynı döneminde net karı yarı yarıya eriyerek 28 milyon liraya indi. Banka, 2013'ten bu yana toplam 7,6 milyar liralık aktifini kaybetti. 1 END NOT SABİT KALDI Faruk BAKAÇ Güne Bakış PAZARLIĞI V GÜ S&P tarafından cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair önceki gün akşam yayımlanan notta seçimin ardından makroekonomi politikaların ortaya konulması ve uygulanması safhasında değişiklik beklenmediği ifade edilerek, 'Bu nedenle sonuçlar Türkiye'deki kurumsal çerçevenin ve yönetim (yapısının) etkinliği üzerinde önemli bir değişiklik yaratmamıştır' denildi. 'İSTİKRARA DEVAM' VURGUSU S&P'den yapılan yazılı açıklamada, yeni başbakanın Ak Parti'nin ekonomik politikalarını devam ettirecek bir isim olacağı beklentisi taşıdıklarına dikkat çekilerek, 'Başbakan Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanlığı seçimini ilk turda kazandı, onun yerine geçecek isim yine AK Parti'den olacak. Bu nedenle Türkiye'nin makroekonomi politikasının genel gidişatında bir değişiklik olmasını beklemiyoruz' ifadelerine yer verildi. A Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, AB ve ABD’den gıda ithalatına sınırlama kararı alan Rusya’dan Türk firmalara ithalat talepleri geldiğini söyledi. Değerli Taş Kesim Merkezi’nin açılışından sonra soruları yanıtlayan Büyükekşi, yıllık 45 milyon ton meyvesebze üretim kapasitesi bulunan Türkiye’nin, Rusya tarafında oluşabilecek ani talebi karşılayacak kapasite ve birikiminin bulunduğunu belirtti.Bu doğrultuda Rus firmalardan bir takım talepler gelmeye başladı, artarak devam etmesini diliyoruz.” E 'Y luslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P), cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçlarının Türkiye'nin kurumsal ve yönetimsel yapısının etkin işleyişi önünde bir engel oluşturmadığını ve kredi notu üzerinde şu anda bir etkisi olmadığını belirtti. B ve ABD’nin yaptırımlarına karşı gıda itlahatı silahını çeken Rusya’dan Türkiye’ye siparişler gelmeye başladı. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Rusya’dan Türk firmalara ithalat taleplerinin geldiğini belirtti. Gündem 8 İŞTE ERDOĞAN'IN ARADIĞI 4 ÖNEMLI ŞART amunun ilaç alımında geçerli Euro kurunu 1.95 TL’de sabit tutmasının sektörde yarattığı sıkıntı ancak eylül ayında yeni hükümetle çözülebilecek. Kurun ilk etapta 2.2 lira olması talep ediliyor.İLAÇ sektörünün uzun süredir gündeminde olan kur sorunu yeni hükümeti bekliyor. Döviz kurunda yaşanan artışların kendilerine yansıtılmaması nedeniyle sorun yaşayan ve bir çok firmanın kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirten sektör temsilcileri, ekonomi yönetimiyle uzun süre önce masaya oturdu.Bu, artış yokmuş gibi davranılamaz” dedi. K 2 14 AĞUSTOS 2014 Ekonomi HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 'FİTCH'İN DEĞERLENDİRMELERİ OBJEKTİF KABUL EDİLEMEZ' konomi Bakanı Zeybekci, Fitch'in E cumhurbaşkanlığı seçiminin ertesi sabahında yaptığı siyasi risk uyarısı için, "Tarihimizin en demokratik seçiminin sabahında siyasi risk uyarısı yapan kurumu objektif değerlendirme olarak almamız mümkün değil" dedi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci Twitter üzerinden yaptığı 60 bin ton cam atığı toplandı açıklamalarda cumhurbaşkanlığı seçiminin ertesi sabahında siyasi risk uyarısı yapan kredi derecelendirme kurumu Fitch'in değerlendirmelerinin objektif kabul edilemeyeceğini söyledi. Fitch dün yaptığı açıklamada, Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'nin 12. Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından siyasi riskin hâlâ yüksek olduğunu ve bunun kredi notu için kırılganlık olmayı sürdüreceğini söyleyerek, bu kırılganlığın hükümetin etkinliğini ve politikaların öngörülebilirliğini azaltırsa kredi notunda negatif bir adım atılmasına yol açabileceğine dikkat çekmişti. Zeybekci Twitter'da, "Tarihimizin en önemli, demokratik, net seçiminin Engelsiz 'Değerli Taş Kesim Merkezi' açıldı sabahında siyasi risk uyarısı yapan kurumu objektif değerlendirme olarak almamız mümkün değil" dedi. Zeybekci, Fitch ve benzerleri kurumların 2008'deki kriz başta olmak üzere hiçbir ekonomik gelişmeyi öngöremediğini belirterek, temerrüde düşen Yunanistan'ın notunu hemen bu gelişme arifesinde artırdığına dikkat çekti. CİHAN Türkiye'de kırmızı et üretimi 218 bin ton oldu Mücevher İhracatçıları Birliği'nin "Taşların Tılsımını Duymak" projesi kapsamında kurulan "Değerli Taş Kesim Merkezi" açıldı ücevher İhracatçıları Birliği'nin (MİB), İstanbul M Kuyumcular Odası, İstanbul evre ve Şehircilik Bakanlığının kayıtlarına göre, bu yıl 60 bin 745 ton atık camın geri kazanımı sağlandı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye genelinde yaklaşık 15 cam ambalaj atığı geri dönüşüm tesisi bulunduğu bildirildi. Ç Çevre ve Şehircilik Bakanlığından lisans alan geri dönüşüm tesislerinde toplanan atık camların, renk ve türlerine göre kırma işleminden geçirildiği belirtilen açıklamada, bu işlem sonrasında fırına hazır hale getirilen atıkların, cam üreticisi firmalara satıldığı kaydedildi. Kayıtlara göre, geçen yıl 641 bin 800 ton camın piyasaya sürüldüğü ifade edilen açıklamada, bunun 182 bin 878 tonunun geri kazanıldığı belirtildi. Bu yıl temmuza kadar piyasaya sürülen 380 bin ton camın 60 bin 745 tonunun geri kazanıldığı ifade edilen açıklamada, ayrıca 1 ton cam atığın geri dönüşümüyle 100 litre petrol tasarrufunun sağlandığı bildirildi. Açıklamada, bu atıkların öğütülerek yeniden cam ambalaj ve hediyelik eşya yapımında kullanıldığı kaydedildi. CİHAN Temmuzda elektrik tüketimi yüzde 2.4 arttı Ticaret Üniversitesi ve İşitme Engelliler Federasyonu ile ortaklaşa hayata geçirdiği ve İstanbul Kalkınma Ajansı'nın desteklediği "Taşların Tılsımını Duymak" projesi kapsamında kurulan "Değerli Taş Kesim Merkezi" hizmete açıldı. Açılışta konuşan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye'nin GSYH'nın 10 bin dolar, 2023 yılı hedefinin 25 bin dolar olduğunu anımsatarak, "Bundan sonra mutlaka katma değerli ürün ihraç etmemiz gerekiyor. Bunu yapabilmek için Ar-Ge, tasarım, inovasyon ve markaya ihtiyaç var" diye konuştu. Değerli taşları işleyebilmek ve sosyal sorumluluk adına bakıldığında önemli bir proje olduğunu belirten Büyükekşi, "Hindistan'da 28 milyar dolarlık taş ihraç ediliyor ama bizim 2 milyar dolar ihracatımız var. Burada alınabilecek 10 katından fazla hedef var. Bunu göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Meslek liselerine de önem vermemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşarı Nesrin 2.4 artarak 23.2 milyar kWh oldu. Temmuz sonu itibariyle kümülatif olarak tüketime sunulan elektrik miktarı ise yüzde 3.4 artışla 147.1 milyar kWh oldu. Temmuz ayında elektrik üretimi ise yüzde 2 artışla 22.7 milyar kWh'ye ulaştı. Kümülatif olarak ise Temmuz ayı sonu itibariyle elektrik üretimi yüzde 4 artarak 144.1 milyar kWh oldu. Barajlı santrallerdeki su miktarı da 1.7 milyar metreküpe geriledi. Uzun yıllar ortalamasına göre Temmuz ayında barajlarda 2.6 milyar kWh su bulunuyordu.CİHAN "Sosyal sorumluluk bir kavram olarak oturdu, herkese yüklediği sorumluluk bakımından memnuniyet verici. Fakat engelli diye tabir ettiğimiz ve engeller koyarak tanımladığımız insanların önündeki engelleri kaldırma yolunda olan önemli bir proje olarak görüyorum. Mevzu tabirlere takılmak değil ama büyük resme bakmayı başardığımızda bütün içinde bir boşluğu doldurduğunu görüyoruz. Mücevher kesiminde işitme engellinin istihdamı sanki bu iş için yaratılmış olduğunu gösteriyor." kesildiğini, daha sonra Belçika'dan Hindistan'a doğru kaydığını anlatarak, "Bizim üzerimizden uçakla taşlar gidiyor, tekrar üzerimizden kıymetlenerek geçiyordu. Ama artık öyle olmayacak, çünkü biz bu taşları burada kesmeye başlayacağız. İTO olarak hem sektörün hem de bu alanda yapılacak faaliyetlerin yanında olacağız" dedi. MİB Başkanı Güner: "Değerli taş kesim köyleri kurulabilir" MİB Başkanı Ayhan Güner de Değerli Taş Merkezi'nin teşvik belgesine bağlandı. 100 milyon liranın üzerinde 5 yatırım teşvik belgesinin düzenlendiği haziranda en yüksek hacimli başvuru Mersin Uluslararası Liman İşletmeleri AŞ’den geldi. Şirket Mersin’de 332 milyon liralık tevsi yatırımı yapacak. Ekonomi Bakanlığı Haziran 2014’e ilişkin yatırım teşvik belgeleri istatistiklerini yayınladı. Buna göre, haziran ayında 3 milyar 762 milyon 585 bin liralık yatırım öngören 376 teşvik belgesi düzenlendi. Yatırımlar çerçevesinde 617 milyon dolarlık ithal makine teçhizat kullanılacak ve 11 bin 612 kişi istihdam edilecek. Türkiye'de bir ilk olduğunu ve bunun devamının geleceğini aktararak, tüm çalışanların engelli olduğunu söyledi. Güner, değerli taşları kilo ile yurt dışına satıp işlenmiş olarak Türkiye'ye getirildiğini belirterek, şunları dile getirdi: ürkiye'nin toplam kırmızı et T üretimi, bu yılın ikinci çeyreğinde bir önceki döneme "Mesela kalsedon Eskişehir'de çıkıyor. Bunun kilosunu yurt dışına 10 dolara satıyoruz, işlendikten sonra kilosunu 30 bin dolara alıyoruz. Dünyada 200 çeşit taş çıkıyor bunun 100'ü Türkiye'de bulunuyor”AA Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2014'ün 2. çeyreğine ilişkin kırmızı et üretimi istatistiklerini açıkladı. Mercedes yılda 2 bin otobüs üretecek Haziranda Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği AŞ, yıllık 2 milyon 200 bin TEU kapasiteli liman işletme hizmetleri (tevsi yatırımı) için 332 milyon 202 bin liralık teşvik belgesi aldı. Bir süredir üretim ve satış sıkıntısı çeken otomotiv sektöründen de dikkat çekici bir yatırım haberi geldi. Mercedes Benz Türk AŞ, modernizasyon yatırımı çerçevesinde, şehiriçi, şehirlerarası ve okul otobüsleri olmak üzere çeşitli kategorilerde yıllık 2 bin otobüs üretecek. Aynı dönemde İdil İki Enerji AŞ Ordu’da HES göre yüzde 18,1 artarak 218 bin 432 ton oldu. Buna göre, toplam kırmızı et üretimi, ikinci çeyrekte 218 bin 432 ton oldu. Kırmızı et üretimi, bir önceki döneme göre yüzde 18,1, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2,6 arttı. Söz konusu dönemde, kırmızı et üretiminin 189 bin 848 tonunu sığır eti, 23 bin 451 tonunu koyun eti, 4 bin 859 tonunu keçi eti, 274 tonunu manda eti oluşturdu. İTO Başkanı İbrahim Çağlar da güzel bir atölye kurulduğunu belirterek, "Türkiye'de ilk defa açılan bu atölyede kuyumculuk sektörümüz, İTO meslek komitemiz ve MİB ile birlikte eğer ki bu işi arzu ettiğimiz şekilde hayata geçirebilirsek dünyadaki kıymetli taş trafiğinde etkin bir rol oynayacağız" şeklinde konuştu. Çağlar, eskiden taşların en çok Hollanda'da Sığır eti üretimi bir önceki döneme göre yüzde 15,8, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,2 artış kaydetti. Koyun eti üretimi de bir önceki döneme göre yüzde 35, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,8 arttı.CİHAN MERSİN LİMAN İŞLETMELERİ 332 MİLYON LİRA YATIRIM aziran ayında 3 milyar 762 milyon liralık H yatırım öngören 376 proje emmuz ayında TEİAŞ'ın geçici T verilerine göre, Türkiye'de tüketime sunulan toplam elektrik miktarı yüzde Avşar Çelik de bu projenin ekonomiye katkısı açısından sevindirici olduğunu anlatarak, şunlara dikkati çekti: Haziran ayında 3 milyar 762 milyon liralık yatırım öngören 376 projeye teşvik belgesi verildi. En yüksek hacimli yatırım başvurusu Mersin Uluslararası Liman İşletmeleri AŞ’den geldi projesi için 180 milyon liralık, Saygın Tekstil Gaziantep’te pamuklu iplik yatırımı için 108.4 milyon liralık, Agrolino Tarım AŞ de Amasya’da yağ üretimi için 102 milyon liralık teşvik belgesi aldı.CİHAN Haziranda toplanan inek sütü miktarı yüzde 0,7 arttı bin 95 da 767 ürkiye genelinde haziran iye ürk dı.T lan top ü ton inek süt , haziran ayına İK) (TÜ u um Kur ik tist İsta ri Üretimi" ilişkin "Süt ve Süt Ürünle göre, ticari süt a verilerini açıkladı. Bun 767 bin 95 ton da iran haz nce işletmeleri m ve takvim vsi Me inek sütü toplandı. iye göre, ser ış ılm dır arın den etkisin haziranda ı, tar mik ü toplanan inek süt KOBİDER'den acil anayasa çağrısı T 0,7 arttı.Mevsim bir önceki aya göre yüzde ılmış seriye dır ve takvim etkisinden arın afından tar leri tme işle göre, ticari süt ı, haziranda bir üretilen içme sütü miktar , inek peyniri önceki aya göre yüzde 6,8 un, keçi, koy ış, üretimi yüzde 7,6 art elde edilen en lerd süt ışık kar ve manda gösterdi. lış aza 8,4 peynir çeşitleri ise üretimi urt yoğ e gör a yıs ma nda Hazira 0,1 arttı. de yüz i tim üre yüzde 2,4, ayran ılmış seriye göre Takvim etkisinden arındır tarı, haziranda mik ise toplanan inek sütü yüzde 10,8 e gör na ayı ı ayn geçen yılın afından tar leri arttı. Ticari süt işletme iranda haz ı, tar mik ü süt e içm üretilen de 17,9, yüz e gör na geçen yılın aynı ayı koyun, 7,3, de yüz i tim üre i nir inek pey elde en lerd süt ışık kar keçi, manda ve yüzde 6,1 artış ise ri itle çeş nir pey len edi kaydetti. iranda geçen Söz konusu seriye göre, haz üretimi urt yoğ yılın aynı ayına göre, timi ise üre an ayr en, ark art yüzde 2,4 yüzde 3,9 azaldı. leri tarafından Haziranda ticari süt işletme ortalama nı toplanan inek sütü yağ ora alama ort ise nı ora tein yüzde 3,4, pro ldi. CİHAN edi pit tes rak ola 3,2 de yüz üçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği K (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve TBMM'ye acil yeni anayasa çağrısında bulundu.Özgenç açıklamasında, Türkiye'nin 12. Cumhurbaşkanını seçmek için sandığa koşarak gittiğine işaret ederek, seçimi kazanan Erdoğan'ın, Ankara'da AK Parti Genel Merkezi'nde yaptığı balkon konuşmasında yeni anayasa konusuna vurgu yaptığını anımsattı. Son on yılda önemli adımlar atan Türkiye'nin yeni anayasayı bir türlü yapamadığını belirten Özgenç, "Böylesine elzem bir konuda hükümet üzerine düşen görev için adım atsa da süreci gerektiği kadar hızlandırmadığı anlaşılıyor" dedi. Diğer siyasi parti temsilcilerinin de yeni anayasadan yana olduklarını belirttiklerini, ancak iş yapmaya gelince "şu madde olmaz bu maddeye dokunulmaz" diyerek işi yokuşa sürdüklerini öne süren Özgenç, "Yeni Anayasa konusunda herkesi samimi olmaya davet ediyoruz. Halkı oyalamanın, süreci tıkamanın ve yapılıyor gözüküp de bir şey yapmamanın kimseye faydası olmaz" değerlendirmesinde bulundu. Halkın referandumda yeni anayasa için "evet" oyu verdiğini vurgulayarak, "Şimdi yapamadık kısmetse başka bahara demek olmaz" diyen Özgenç, yeni anayasa yapamayacak bir meclisin kendini feshetmesi gerektiği görüşünü savundu. AA 3 14 AĞUSTOS 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Avrupa, Türk ayakkabılarını parlatıyor Turizme 6 ayda 3,1 milyar liralık teşvik Dünyada her yıl 117 milyar dolar değerinde 21 milyar çift ayakkabı üretiliyor. Bunun da yüzde 90’ı Asya Kıtası'nda imal ediliyor. unun da yüzde 90’ı Asya Kıtası'nda imal ediliyor. Türkiye B ise yıllık 500 milyon çift ayakkabı üretimi ile dünyada 8’inci, Avrupa’da ise ilk sırada yer alıyor. Ayakkabı sektöründe Çin, yüzde 50’nin üzerindeki payıyla en büyük üretici, tüketici ve ihracatçı konumunda bulunuyor. Üretimde Çin’i Hindistan, Brezilya, Endonezya, İtalya, izliyor. Çin’de her yıl 6.5 milyar çift ayakkabı üretilirken, Hindistan’da bu rakam 800 milyon çifti, Brezilya’da 600 milyonu aşıyor. Yan sanayiyi geliştirmemiz lazım gibi ülkelerde üretim canlandı. Bu süreçte Türkiye ucuz işgücü ile ön plana çıkıyor. Bundan sonraki süreçte daha da ileri gitmek için yan sanayiyi geliştirmemiz lazım. Türkiye’nin dezavantajı da bu.” İnouvo markası ile üretim yapan Doğaner, dünyanın en büyük markalarına da üretim yapıyor. AB’de 800 adet noktaya satış yapan şirket, 750 noktaya kendi markası ile satış yaparken, 50 civarında markaya da fason üretim gerçekleştiriyor. Bu markalar arasında Steve Madden, Kenneth Cole gibi markalar da yer alıyor. pazarı olan Irak’a yapılan ihracat ise bu dönemde yüzde 5.9 artarak 67.2 milyon dolara çıkarken, Irak’ın deri ürünleri ihracatındaki payı yüzde 14.5’e yükseldi. Ancak bu sürede en büyük atılım AB pazarlarında görüldü. Bu dönemin diğer yükselen pazarları yüzde 56 artışla 28 milyon dolar ihracat seviyesine yükselen Almanya ile yüzde 60 artışla 20.7 milyon dolar ihracat yapılan İngiltere oldu. Yine bu sürede ayakkabı denince akla gelen ilk ülke olan İtalya’ya da ihracat yüzde 34.2 artarak 12.2 milyon dolara yükseldi. İthalat oranları da düşecek İnuovo Ayakkabı Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Doğaner, Çin’de fiyatların yükselmeye başladığını, bu nedenle üretimin yeniden Avrupa’ya yönelmeye başladığını söyledi. Doğaner şöyle devam etti: “En büyük üretici olan Çin’de fiyatlar yükseliyor. Üretim de Avrupa’ya kayıyor. Portekiz, İspanya Türkiye fiyat avantajı ile öne çıkıyor Üretim süreçlerinde ve maliyetlerdeki değişim ile birlikte Portekiz, İspanya ve Türkiye’nin ön plana çıktığını dile getiren Doğaner, Türkiye’nin de nispeten düşük işçilik sayesinde ön plana çıktığını dile getirdi. Ocak-temmuz döneminde en büyük pazar Rusya’ya ayakkabı ihracatı yüzde 11 düşüşle 71.6 milyon dolara gerilemişti. Rusya’nın Türkiye’nin ayakkabı ihracatındaki payı yüzde 15.4 seviyesinde bulunuyor. Ayakkabı ihracatının yükselen Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı Hüseyin Çetin, sektörün ithalatının da azaldığını belirtti. Hüseyin çetin ayakkabı da ithalatın 5.7, ihracatının ise yüzde 9.3 arttığına dikkat çekti. 10 Ağustos itibari ile getirilen koruma önlemi ile bu açığın daha da azalacağına dikkat çeken Çetin, “10 Ağustos ile vergi devreye girdi. İç piyasada üretici normal kapasite kulanım oranları artacak. Bu kapasite kullanım oranları artınca birim başına düşen maliyetler de azalacak. Bu şekilde hem nihai tüketici uygun fiyata ayakkabı alabileceği için tüketim artacak hem de dünya ayakkabı üretiminde daha uygun fiyatlar ile daha da ön plana çıkacağız” değerlendirmesinde bulundu.CİHAN KTOB verilerine göre A turizm sektörüne yılın ilk yarısında 205 proje için 3,1 milyar liralık yatırım teşviği verildi. Turizm sektörü, bu yılın ocakhaziran döneminde 47 bin 607 yeni yatağı öngören 205 proje için 3,1 milyar liralık yatırım teşviki aldı. Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) tarafından derlenen verilere İNEGÖL KÖFTESİNİ İZİNSİZ YAPANA DAVA AÇILACAK göre, projelerden 169'u komple yeni yatırımları kapsıyor. 2,7 milyar liralık komple yeni yatırımlarla toplamda, 11 bin yeni istihdam ve 47 bin 607 yeni yatak kapasitesi üretilecek. Yeni konaklama tesisi yatırımlarında ilk sıraları yüzde 36 ile 3 yıldızlı, yüzde 33 ile 4 yıldızlı oteller alırken, bunları yüzde 15 ile 5 yıldızlı oteller ve yüzde 7,7 ile butik oteller izledi. Komple yeni yatırımların illere göre dağılımda ilk sıraları Antalya ve İstanbul aldı. Bu illeri Muğla, Mersin, Yalova, Aydın, Bursa, Konya, Balıkesir, Adana ve İzmir takip etti. Yaratılacak toplam yatak kapasitesinin yüzde 36'sı Antalya, yüzde 15'i İstanbul ve yüzde 6'sı da Muğla'da yer alıyor. Bu illeri Mersin, aydın ve Yalova izliyor.AA Petkim karını 10 kat birden arttırdı İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası'nın (İTSO) marka tescili için başvurusu neticesinde, Avrupa Birliği’ne üye 28 ülkede de İnegöl Köftesi Coğrafi İşaretiyle korunacak eçtiğimiz yıl markası G tescil edilen İnegöl köftesini kendi bünyesinde korumaya alan İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası (İTSO), taklitlere karşı mücadelede ‘dava’ dönemini başlattı. Türkiye’nin dört bir yanını tarayan oda, bazı büyük firmalara açtığı tazimnat davalarını da kazandı. İTSO, diğer yandan yalnızca Türkiye sınırlarında geçerli olan marka tescilini, uluslararası alana taşımak için de müracaat etti. Bundan böyle, Avrupa Birliği’ne üye 28 ülkede de İnegöl Köftesi Coğrafi İşaretiyle korunacak, izinsiz üretim yapılamayacak. İTSO Başkanı Metin Anıl, İnegöl ile bütünleşen köftenin, 2012 yılında marka tesciline müracaat edildiğini, geçtiğimiz yıl da ilçenin tescilli markası olduğunu söyledi. 2002 yılında ise İnegöl köftesinin coğrafi işaretini aldıklarını anımsatan Anıl, 2005’te de Türk Patent Enstitüsü tarafından coğrafi işaret tecilinin yapıldığını hatırlattı. İnegöl köftesinin özel bir tarif ve sunumunun olduğuna dikkat çeken Anıl, “Bu özel lezzet aynı zamanda İnegöl insanımızın markasıdır. Hedefimiz marka değerimizi artırmak. Bu kapsamda, henüz Türkiye sınırları içinde olan tescilimizi yurtdışına da yaymaya hazırlanıyoruz. Yılın ilk aylarında Avrupa Birliği’ne üye 28 ülkede İnegöl Köftesi Coğrafi İşareti’ni korumak amacıyla tescil müracaatında bulunduk. Çünkü yalnızca yurtiçindeki büyük markalar değil, yurtdışında da çeşitli köfte türlerinin İnegöl köftesi adı ile satıldığını biliyoruz” dedi. karşı dava açıldığını belirtti. Dava açılanlar arasında büyük firmalar da var Dava açılan şirketler arasında, ismi bilindik, büyük firmaların da bulunduğunu kaydeden Anıl, şöyle devam etti: “Davaları sonuçlandı. Ancak temyiz aşamasında olduklarından firma isimlerini veremiyoruz. Oda olarak tazminattan daha çok İnegöl köftesinin korunması ve aslına uygun üretilmesi tarafındayız. İnegöl köftesini aslına yani Resmi Gazete’de yayınlanan tarifine uygun üretmeyen firmaları önce uyarıp, hatada ısrar ettikleri taktirde dava ediyoruz.” Uygun tarif Resmi Gazete'de yayınlandı İnegöl köftesini ilk olarak Bulgaristan’ın Filibe eyaletinin Pazarcık ilçesinden İnegöl’e göç eden Köfteciler ailesine mensup Mustafa oğlu İbrahim Besler, Uludağ eteklerinde yetişen hayvanların etlerinden yapmaya başladı. İnegöl köftesinde yüzde 20 kuzu eti, yüzde 80 büyükbaş hayvanların kaburga eti kullanılıyor. Et 18 saat dinlendirildikten sonra pişiriliyor. Köftelerin en çok 2 cm kalınlığında, aynı şekil ve büyüklükte olmasına dikkat ediliyor. Yanında piyaz ile servis edilen İnegöl köftesi, Resmi Gazete’de yayınlanan tarifine uygun olarak üretilmek zorunda.CİHAN Petkim'den yapılan açıklamaya göre, ilk 6 aylık dönemde 2.44 milyar lira ciro yapan şirketin kapasite kullanım oranı da 9 puan artarak yüzde 90'a ulaştı. Şirket, geçen yılın ilk yarısında 5 milyon lira, yılsonunda ise 49 milyon lira net kar açıklamıştı. Bu taklitçiliğin önüne geçmek için İTSO olarak bir komisyon kurduklarını anlatan Anıl, komisyonun ülke genelinde geniş çaplı bir tarama yaptığını ve tespit ettiği firmalara Açıklamada görüşlerine yer verilen Petkim Genel Müdürü Sadettin Korkut, yılın ilk yarısında pazar odaklı dinamik planlama politikasının sonucu olarak ciro, brüt kar, faaliyet karı ve net kar 700 liraya damızlık horoz 'Özel ırk' olarak nitelendirilen Denizli Horozu, damızlık olarak 700 lirayı bulan fiyatlara satılıyor.Heybetli duruşu, uzun ve ahenkli ötüş özellikleriyle ünü yurt dışına kadar yayılan Denizli horozu, Türkiye'nin dört bir yanına damızlık olarak 700 liraya kadar çıkan fiyatla satılıyor. arihi, 3 bin yıl öncesine kadar bilinen ötüş süreleri, T ahenkleri ve heybetli duruşu ile liraya kadar alıcı bulduğu kaydediliyor. 'özel ırk' olarak nitelendirilen Denizli Horozu, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ve bazı özel işletmelerde özen içerisinde yetiştiriliyor. Denizli Horozu Yetiştiricileri Derneği Başkanı Hasan Sağlam, derneğe kayıtlı 20 üreticinin, bin 500 civciv ile bin 500 horoz yetiştirerek gelen talepler doğrultusunda farklı illere satışını yaptığı bilgisini verdi. 'Denizli horozları bellidir' adlı belgeselle ünü yurt dışına da taşan Denizli Horozu, Türkiye'nin yanı sıra dünyanın birçok ülkesinde de 'damızlık' olarak talep görüyor. En yoğun talebi Rize, Trabzon, Samsun, Ordu, Karabük, Amasya ileri ile Trakya bölgesinden aldığı bildirilen horozun fiyatının, görünüş ve ötüşüne göre 700 etkim Petrokimya Holding AŞ, 2014 yılının ilk yarısında 55 milyon lira net P kar açıkladı. Denizli horozunun özel bir ırk olduğunu, yumurta, civciv ve yetişmiş olmak üzere 3 ayrı grupta satışının yapıldığını kaydeden Sağlm, yumurtaların 5-20 lira, civcivlerin 15-100, yetişkinlerin ise özelliklerine göre 150-700 lira arasında satıldığını dile getirdi. Sağlam, "Görüntü bakımından daha gösterişli, vücudu ve renkleri daha hoş, ötüşü çok daha güzel. Davudi ötenler var, cırtlak ötenler var, uzun ötenler var. Renk bakımından dört beş çeşidimiz var" ifadesini kullandı. Irkın korunması için dikkat ediliyor Horozun has ırkını korunması için çok dikkatli ve titiz davrandıklarını söyleyen Sağlam, horozuna ilginin her geçen gün artmasının kendilerini mutlu ettiğini belirtti. CİHAN rakamlarında artışların devam ettiğini belirtti. Açıklamada, Petkim'de yılın ilk yarısında üretimin yüzde 6 artışla 1 milyon 471 bin tona yükseldiği, kapasite kullanım oranının ise geçen yılın 9 puan üzerine çıkarak yüzde 90 düzeyine ulaştığını bildiren Sadettin Korkut, "Petkim, sadece 2. çeyrekte yüzde 35 artışla 1 milyar 253 milyon liralık ciroya imza attı. Yılın ilk yarısında pazar odaklı dinamik planlama politikasının sonucu olarak ciro, brüt kar, faaliyet karı ve net kar rakamlarında artışlarımız devam etti. Geçen yılın ilk altı ayına göre bu yıl net karda 10 kat artış yaşandı" ifadelerini kullandı.AA 4 14 AĞUSTOS 2014 Borsa Finans HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Kazakistan: Rusya ile görüşmüyoruz Faruk BAKAÇ Şirket Haberleri Tümosan Altay Tankı Güç Geliştirme Projesi" için Savunma Sanayi Bakanlığı ile sözleşme görüşmelerine başlanması kararı verildiğini açıkladı. Şirket belirlenen sürede Altay Tankı için güç grubunun tasarlanması, geliştirilmesi, prototiplerinin üretilmesi ve Altay Tankına entegre edilerek kalifiye edilmesi aşamalarını gerçekleştireceğini açıkladı. Brisa yeni bir işbirliği anlaşması yaptı. Şirket müşteri odaklılık vizyonu doğrultusunda, Autority Group'un 200'ü aşkın Speedy ve Lastik Vs noktalarında, Brisa'nın Lassa, Bridgestone, Dayton ve Energizer markalarının , tüketicilerle buluşmasını sağlamak üzere Autority Group ile işbirliğine gitme kararı aldığını açıkladı. Datagate Bilgisayar ek distribütörlük anlaşması imzaladı. Şirket Avea İletişim Hizmetleri A.Ş. ile yapmış olduğu distribütörlük anlaşması kapsamında Apple Teknoloji ve Satış Limited Şirketi ile iPhone ve iPad ürünleri konusunda yetkili distribütörlük ek sözleşmesi imzaladığını açıkladı. Türk Hava Yolları uçak müsaitliğine ve izinlere bağlı olarak Hindistan'ın Haydarabad şehrine ve Vietnam'ın başkenti Hanoi'ye tarifeli kargo seferleri başlatılmasına karar verildiğini açıkladı.Dagi Yatırım Holding Koç Çelik Sanayi Anonim Şirketi’ne katılarak devrolma yoluyla birleşmeye karar verdi. İlaçta kur pazarlığı. İlaç sektörünün uzun süredir gündeminde olan kur sorunu yeni hükümeti bekliyor. Döviz kurunda yaşanan artışların kendilerine yansıtılmaması nedeniyle sorun yaşayan ve bir çok firmanın kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirten sektör temsilcileri, ekonomi yönetimiyle uzun süre önce masaya oturdu. Ancak yapılan görüşmelere karşın bir sonuç alınamadı. 2015 bütçesini hazırlamakla işe başlayacak olan yeni hükümetin ilaçta kur sorununu da eylül ayıyla birlikte gündemine alması bekleniyor. Geçtiğimiz yıldan bu yana gündemde olan ilaçta kur farkı sorununun aşılması için sektör temsilcileriyle ekonomi bürokrasisi birkaç kez masaya oturuldu. 1.95 lira düzeyinde olan kamunun ilaç alımındaki geçerli olan Euro kurunun çok geride kaldığını belirten sektör ilk aşamada kurun 2.2, daha sonrasında ise 2.7 liraya çıkarılmasını talep etti. Ancak Hazine bu yönteme, yılda 5 milyar TL yük getirdiği için karşı çıktı. Ekonomi bürokrasisi ilaç sektörüne her yıl enflasyon artışlarının yansıtıldığını belirterek, enflasyon farkı dikkate alındıktan sonra kurda yeni düzeyin belirlenebileceğini söyledi. İlaçta sabit kur politikasının başladığı yıl, toplam ilaç bütçesinin 13 milyar lira olduğuna dikkat çeken ekonomi yönetimi, “Şu anda ise rakam 17 milyar liraya çıktı. Her yıl enflasyon farkı verdik. Bu, artış yokmuş gibi davranılamaz” dedi. Temmuzda elektrik tüketimi yüzde 2.4 arttı. Temmuz ayında TEİAŞ'ın geçici verilerine göre, Türkiye'de tüketime sunulan toplam elektrik miktarı yüzde 2.4 artarak 23.2 milyar kWh oldu.Temmuz sonu itibariyle kümülatif olarak tüketime sunulan elektrik miktarı ise yüzde 3.4 artışla 147.1 milyar kWh oldu.Temmuz ayında elektrik üretimi ise yüzde 2 artışla 22.7 milyar kWh'ye ulaştı. Ruslar gıda ithalatını artırmak içinTürkiye'ye geldi sınırlamaya giderek alternatif ülkelere yönelmesi üzerine bu pazara girmek için harekete geçti. Bu bağlamda iki ülke arasında gıda alışverişi yapılabilmesinde gerekli olan "sağlık sertifikalarının" hazırlanması için görüşmeler başladı. A Rusya Federal Bitki Koruma ve Karantina Servisinin üst düzey yöneticileri, Gıda, Tarım ve Hayvancılık, Ekonomi ve Dışişleri bakanlıklarının bürokratlarıyla bir araya geldi. Toplantıda, Türkiye'nin bu ülkeye yönelik balık, süt, hayvansal gıdalar, sebze ve meyve ihracatını artırması için yapılması gerekenler ele alınacak.Türkiye'den gıda itha- latının artırılması için görüşmelerde bulunmak üzere dün Ankara'ya gelen Rus yetkililer, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığındaki toplantıya katıldı. Gün boyu sürmesi öngörülen toplantıda, Gıda, Tarım ve Hayvancılık, Ekonomi ve Dışişleri bakanlıklarının bürokratları bulunuyor. Rusya'ya yönelik özellikle yumurta, süt ve hayvansal gıda ihracatı çok az olan Türkiye, Rusya'nın ABD ve AB'den gıda ithalatında Görüşmeler sonucunda Türkiye'nin Rusya'ya ihracat yapabilmesinin önündeki bürokratik engellerin kaldırılması öngörülüyor. Toplantıda, bundan sonraki süreçte Rusya'ya gıda ihracatı yapma iznine sahip firma sayısının artırılması için atılması gereken adımların da ele alınması planlanıyor. Rus yetkililerin ziyaret kapsamında ayrıca Türkiye'deki hayvansal gıda, süt ürünleri ve balık üretim tesislerinde de incelemelerde bulunması bekleniyor.CİHAN Kürtlere bir kötü haber daha İkinci yüklemenin hangi gemiye yapıldığı ve bu geminin akıbetine yönelik bilgilere ise ulaşılamıyor. eksas merkezli petrol şirketi T Axeon Kuzey Irak petrolünü almaktan vazgeçtiğini duyurdu. Böylelikle Irak petrolü 4. kez geri çevrilmiş oldu. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi gemilerle yolladığı petrole bir türlü alıcı bulamıyor. IKBY'nin dünya piyasalarına ulaştırmaya çalıştığı petrolü taşıyan son gemi de Erbil ve Bağdat arasındaki anlaşmazlık nedeniyle ABD'li alıcının vazgeçmesi nedeniyle yükünü teslim edemedi. ATLANTİK'E DEMİR ATTI Sincar bölgesindeki Şeyhan'dan çıkarılarak kamyonlarla Hatay'ın Dörtyol limanından 23 Temmuz'da yola çıkan 300 bin varil petrol yüklü geminin 11 Ağustos'ta Paulsboro limanına gelmesi bekleniyordu ancak Atlantik'te demir attı. New Jersey'deki rafineride işlenmek üzere petrolü alan Teksas merkezli petrol ürünleri şirketi Axeon, Paulsboro limanına gelmesi planlanan petrolü, web sitesinde yaptığı açıklamayla "tartışmalı olması" gerekçesiyle almaktan vazgeçtiğini duyurdu. 4. KEZ GERİ ÇEVRİLDİ IKBY tarafından yaptırılan boru hattı ile Ceyhan'a ulaştırılan petrolün ilk yüklemesi mayısta 'United Leadership' adlı tankerle gerçekleştirilmiş, merkezi Irak hükümetinin karşı çıkması üzerine yükünü boşaltamayan gemi, halen Fas açıklarındaki uluslararası sularda bekliyor. Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı, 11 Ağustos'ta giriş-çıkış yapan 90 bin 336 yolcuyla rekor kırdı. unvanına sahip Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı'nın, günlük yolcu sayısında yeni bir rekora daha imza attığı bildirildi. Havalimanından 3 Ağustos'ta 84 bin 809, 9 Ağustos'ta ise 84 bin 972 yolcunun giriş-çıkış yaptığı hatırlatılan açıklamada, günlük 90 bin yolcu sınırının aşıldığı havalimanında ağustosta üçüncü kez rekor kırıldığı kaydedildi. Açıklamada, 11 Ağustos'ta toplam 90 bin 336 yolcunun havalimanına Havalimanından yapılan giriş-çıkış yaptığı, açıklamada, "dünyanın böylece bugüne kadarki ve Avrupa'nın en hızlı en yüksek yolcu sayısına Bu yılın 7 ayında havalibüyüyen havalimanı" ulaşıldığı belirtildi. manından 13 milyon yol- Mehmet CAVLI Ruslar büyük anlaşma için Türkiye'de B ve ABD yaptırımları sonrası Ruslar gıda ithalatını artırmak için Türkiye'ye geldi. abiha Gökçen HavaliS manı'nda yolcu rekoru kırıldı. Üçüncü yükleme ise haziranda 1 milyon varil ile 'United Emblem' adlı gemiye yapıldı ve geminin taşıdığı petrolün son olarak İsrail'in Aşkalon limanına boşalttığı iddia edildi. Haziranda 1 milyon varillik yükleme yapılan "United Kalavrvta' adlı gemi ise Bağdat'ın, Teksas mahkemesine yaptığı başvurunun "geminin ABD karasularına girmesi halinde alıkonulacağına" ilişkin kararla sonuçlanmasından sonra, Galveston limanına ulaşamadı, halen Teksas'ın 60 mil açığında bekliyor.CİHAN Eğitimde Açlık ve Açıklık Her insanın enerjisi eğitimdir. Bir ülkenin enerjisi elektrik, petrol ve su. Enerji kaynaklarını bir ülkede yok edin o ülke yok olur. Enerji ile eğitim aynı anlamlarla yüklüdür. Eğitim ruhun enerjisi. Bedenin kontrolüdür. Uzaktan eğitim diye bir kavram var. Eğitimli görünmenin başka bir yolu. Uzaktan eğitim topluma ait bir ihtiyaç haline getiriliyor. Uzaktan eğitim yararlı bir eğitim mi? Eğitimli görünmek için, özgeçmişi doldurmak için kullanılan bir istismar aracı mı? Yoksa kazanç ve ticaret kapısı mı? Uzaktan eğitim ile hangi imkanlar verilir? İyi niyetle sorulursa soru çok. Değerlendirmede birkaç açıdan fikirler müzakere edilebilir. Ama uzaktan eğitime harcanan zaman ve para masaya yatırılmalı galiba. Niçin uzaktan eğitim? İki kuşak önceki nesil çamaşırını derelerde kum ile yıkıyordu. Köy şöminesinde odun ve tezek yakarak bakır tencerede yemek pişiriyor, tahta kaşık ile o yemek yeniliyordu. Yer sofrasında oturuluyor, ekmek evde pişiriliyordu. Çiftçi kendi tarlasını hayvanlarla sürüyor, kendi ekinini, sebzesini, meyvesini mutlu ve huzurlu ruh hali ile topluyordu. İşini yaparak ustalaşıyordu. Alın teri onların eğitimiydi.Şimdi elektronik malzemeler çıktı. Elektrik ve petrol ile çalışan bu malzemeleri kullanmak görünürde bir kolaylık. Çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, ocak, fırın, otomobil, traktör, kamyon, vinç, mikser, uçak, saç kurutma makinesi, tv ve daha neler yok ki… Bunları üreten ülkelerin başarısını ve takdirini bir kenara bırakalım. Bunları satın almaya sürekli kazanç ve gelir lazım. Kullanmak için diğer taraftan ya elektrik yada petrol lazım. Sürekli harcama gerektiren bu kullanım malzemeleri kişinin kazancı bittiğinde alınamayacak malzemeler. Eğitimli insanların bulduğu yenilikler bu malzemeler. Kısacası köyden kasabadan göçün sebebi belli. Köylülükle başa çıkılacak durum değil. Eğitimle çağ atlatılmış.Köylüye kasabalıya, eskiden ne güzeldi petrol gerekmiyordu. Ot ve saman lazımdı, onu da köylü kendi eliyle üretiyordu. Eğitim akil insanlarla, kanaat önderleriyle karşılanıyordu. Çok çalışarak öğreniliyordu. Tecrübe değerliydi. Zaman ne kadar değişmiş değil mi? İşte farklı zamanın farklı insan profillerinin eğitimleri de farklı. Mükemmel insan modeli olan bir toplum vardı. Saygılı, sevgi dolu, fedakar, cömert, samimi duygulu, diğer gam, sadık, güzel huylu bir insanlıktı. Şimdi ise okuması ve eğitilmesi gereken bir toplum oluşuyor. Köylerde toprağın kıymeti kalmadı. Bugün üretim kaynaklarının artması gerekiyor. Ama her noktada üretim yetersiz. Kazançlar her sahada sağlanması gerekiyor ki, ihtiyaçlar karşılanabilsin. İnsan sevilen eşya kullanılan bir unsur iken, insan kullanılan eşya sevilen bir unsur haline dönüştü.Doktorun doktorluk yapmaması, mühendisin iş sahasında çalışmaması, birçok meslek sahiplerinin kendi işlerini yürütmemesi düşündürücü olamaz mı? Meslek sahipleri kendi mesleklerinden kaçıyorsa bir yerde tuhaflık var yada kişilerde bir anormallik mi oluşuyor? Yakın geçmişte “Kütüphaneler Haftası” sebebiyle hazırlanan rapora göre bir Japon yılda ortalama 25, bir İsviçreli yılda ortalama 10, bir Fransız yılda ortalama 7, bir Türk ise 10 yılda sadece 1 kitap okuyormuş.Yine farklı araştırmalarda gösteriyor ki, düzenli kitap okuyanların oranı Japonya’da yüzde 14, Amerika’da yüzde 12, İngiltere ve Fransa’da yüzde 21. Türkiye’de ise yalnızca binde 1 kişi düzenli kitap okuyormuş. Kütüphane sayıları da aynı oranda çok farklılıklar gösteriyor. Yazılan makaleler, icatlar, araştırmalar ve her şey aynı oranlarda.Neticede uzaktan eğitim böyle bir karşılaştırmada ne kadar önemsenir sormak lazım. Diplomalı kişi sayılarının hızla yükselmesi, diğer taraftan kitap okuyanların sayılarının çok düşük olması bir yerlerde eksiklik olduğunu göstermez mi? Diplomaların ne kadar işe yaradığını masaya yatırmak lazım. Diploma bir gömlek gibi giyiliyor. cunun giriş-çıkış yaptığı belirtilen açıklamada, "Ocak-Temmuz döneminde toplam yolcu sayısı geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 31 oranında arttı. Söz konusu dönemde iç hat yolcu sayısı yüzde 30 artarak 8,3 milyon, dış hat yolcu sayısı da yüzde 33 oranında artarak, 4,7 milyona ulaştı" denildi. 14 AĞUSTOS 2014 Muhasebe HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 5 İnternetten alışveriş yapanlara kritik 4 uyarı İnternet kulanımının yaygınlaşmasıyla birlikte bilişim suçlarında da belirgin artış gözleniyor. sanal alemde Özellikle yapılan alışverişlerde birçok vatandaş mağduriyet yaşıyor. Konuyla ilgili vatandaşları uyaran Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, vatandaşların bankalardan gelen SMS'lerin içeriğini üçüncü kişilerle paylaşmamalarını, mesajları yine bankalara teyit edilmesi gerektiğini öğütledi. KREDİ ÇEKENLER DİKKAT! PARANIZI ALMAYI UNUTMAYIN Bir vatandaşın, "Sanal ortamda alışveriş yaparken, siber suçlara zemin hazırlayan en sık yapılan hatalar neler?" sorusunu cevaplandıran Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, cep telefonu ile arayarak kendilerini polis, savcı, bankacı ya da diğer kamu görevlisi olarak tanıtan şahıslara itibar edilmemesi gerekiğinin altını çizdi. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:"Sizlerden talep edilen kimlik ve kredi kartı bilgilerini ne suretle olursa olsun paylaşmamalısınız. Bankalar tarafından gönderilen SMS’ leri üçüncü şahıslar ile paylaşmamalı, gelen SMS içeriğini teyit etmek için bankalar ile görüşmelisiniz. Sizler, güvenlik güçleri tarafından sadece davet amacı ile aranmaktasınız, kredi kartı ve kimlik bilgilerinizin talep edilmediğini unutmayınız. Google ve benzeri arama motorlarında ilk sıralarda çıkan sitelerin güvenli olduğu kanaati yanlıştır. Dolandırıcıların ilk yaptığı iş arama motorlarına kendi sitelerini tanıttırmak ve belirledikleri kelimeler arandığında ilk sırada çıkmalarını sağlamaktır. Bunun için güvenli olduğunu bildiğiniz sitenin tam adresini adres çubuğuna yazarak bağlanmalısınız."CİHAN Afetzede işveren prim borcunu öteleyebilecek Esnik, paranın geri ödenmesi noktasında iki hususun olduğunu belirterek, alanların sayısında adeta patlama yaşanıyor. Sebebi ise ücretsiz gönüllü avukatlar... ‘’BDDK veya avukatlık bürosundan arıyoruz’’ diyerek vatandaşı ‘’ Kredi dosya masrafınızı sizin adınıza bankanızdan geri alıyoruz’’ şeklindeki vaatlerle kandıran dolandırıcılara karşı geçtiğimiz günlerde BDDK ve ilgili kurumlardan uyarılar yapılmış, vatandaşın bu noktada daha dikkatli olması istenmişti. Bu uyarılar kulağınızın bir yerinde küpe olsun ama, kredi dosya masrafı noktasında şimdiye kadar sıkı durun öyle ya da böyle tam 3 milyon kredinin dosya masrafı bankalardan temin edilerek hak sahiplerine geri ödendi.Ülke genelinde son 10 yıl içinde verilen kredilerden ötürü ödemesi yapılması gereken dosya sayısı ise 40 milyondan fazla. Yani daha on milyonlarca kişiye başvuru olması halinde ödeme yapılacak. Tüketici Kanunu’nda yapılan değişiklikler ve Yargıtay tarafından verilen emsal kararlar sonrası son 1,5 yıldır avukatlar yoğun bir mesai içerisine girdi. TALEP PATLAMASI YAŞANIYOR Uzun yıllar tartışma konusu olan ve kredi kullanan vatandaştan haksız yere alındığı savunulan dosya masrafları Yargıtay tarafından verilen emsal kararlar göz önünde bulundurularak bankalardan bir bir geri alınırken, son zamanlarda vatandaşın bilinçlenmesi ile birlikte bu yöndeki taleplerde adeta patlama yaşanmaya başlandı. VATANDAŞDAN MASRAF ALMIYORLAR Ortalama 250 lira olan dosya masrafını geri almak için açacağı davanın masrafından çekinen vatandaşın imdadına avukatlar yetişti. Göz korkutan dava masraflarını vatandaştan almadan dosyaları devralan avukatlar dosyaları mahkemelere taşıyarak birkaç gün içerisinde sonuç alıyor ve vatandaşa parasını iade ediyor. "VATANDAŞ UĞRAŞMAK İSTEMİYOR" Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz tüketici haklarında uzman Av. Ezgi Esnik, süreci şu sözlerle özetliyor; "Son on yılda çekilmiş olan kredilere ilişkin dosya masraflarının iadesi alınabilmektedir. Bu konu ile ilgili süratli ve etkin bir çalışma yürütmekteyiz. Ne yazı ki çoğu vatandaş uğraşamam diyerek dosya masraflarının iadesi için başvuru yapmamaktadır. Oysaki avukata vekâlet veren vatandaşın bu konuda uğraşacak bir durumu kalmamaktadır. Üstelik tüketiciyi ilgilendiren bu tarz başvurularda tarafımızca vatandaştan dosya masrafı alınmamakta olup dosya masrafları karşı taraftan tahsil edilmektedir. PARA 10 GÜN İÇİNDE HESAPTA! Türkiye genelinde 1,5 -2 yıl içinde 3 milyon başvurunun yüzde 99’una geri dönüş yapıldığını belirten SON 10 YILLIK KREDİLERİ KAPSIYOR Yargıtay tarafından verilen emsal karar 2004 yılından bu yana yani 10 yıllık zaman aşımını doldurmamış kredileri kapsıyor. İstatistiklere göre ise son 10 yılda 40 milyondan fazla kişinin kredi kullandığı görülüyor. Normal kredilerde ortalama 250 TL olan dosya masrafı konut kredilerinde 3 bin TL gibi çok ciddi rakamlara kadar da çıkabiliyor.CİHAN osyal Güvenlik Kurumu (SGK) eski S Başmüfettişi Ahmet Metin Aysoy, işyerleri ve üretim alanları geçtiğimiz hafta yaşanan sel baskını sonucu zarar görenlerin prim borçlarını bir yıl erteleyebileceklerini söyledi. Geçen hafta, başta İstanbul olmak üzere önemli sanayi ve tarımsal alanların bulunduğu illerde yaşanan yoğun yağışlar nedeniyle maddi zararlar meydana geldi. İşyerleri ve üretim alanları sel baskını sonucu zarar görenler ödeme güçlüğü içine düştü. DÜNYA yazarı ve SGK eski Başmüfettişi Aysoy, işverenlerin konuyla ilgili hakları ve zamanı gelen prim borçlarının durumuyla ilgili açıklama yaptı. Aysoy, sel baskınları nedeniyle zarara uğrayanlar işyeri sahipleri ve üreticilerin SGK haklarını şöyle sıraladı: Öğrencilerin yeni gözdesi Su Altı Teknolojisi Programı ğrencilerin yeni gözdesi Su Altı Teknolojisi Programı... Mezun olanlar 3.500 TL maaşla iş başı yapıyor.Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Yumurtalık Meslek Yüksekokulu Su Ö Altı Teknolojisi Programı, Türkiye’de eğitim veren 4 programdan en iyisi konumunda.Kendi branşında yüksek teknolojik imkânlara ve akademik kadroya sahip olan bu bölüm, öğrenciler tarafından da büyük ilgi görüyor. Nedeni de, iki yıl sonra mezun olduklarında iş bulamama kaygısı yaşamıyor olmaları. Çünkü bu bölümde eğitime başladıkları ilk gün, mezun olduklarında çalışacakları yerler belli oluyor. Çukurova Üniversitesi Yumurtalık Meslek Yüksek Okulu Müdür Yardımcısı Öğretim Görevlisi Mustafa Çekiç ise programın kuruluşunu ve alt yapısını anlatarak, iş imkânı yüksek olan bu programla ilgili şunları söyledi: "Çukurova Üniversitesi Yumurtalık Meslek Yüksek Okulu Su Altı Teknolojisi Programı 2011 yılında kuruldu. Kurulduğu yıldan bu yana, üniversiteler içerisinde en iyi alt yapıya sahip olan bölümlerden bir tanesiyiz. İlk mezunumuzu gecen yıl verdik. Bu süreç içerisinde 12 öğrencimiz mezun oldu. • Birinci fıkradaki durumlarda, afetin meydana geldiği ayda verilmesi gereken prim ve hizmet belgeleri, afetin meydana geldiği ayı takip eden üç ayda kuruma verildiği takdirde, süresinde verilmiş sayılır. • Prim borcunun ertelendiği sürede zaman aşımı işlemez ve ertelenen kısmına gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmaz. • 5510 sayılı Yasa’nın 91'inci maddesine göre, işyerleri afete uğrayan, tabii afet nedeniyle tarımsal faaliyetinden dolayı zarar gören işverenler ile 4'üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi Diplomayı alan 3 bin 500 TL maaşla işe başlıyor kapsamındaki sigortalılar, belgelemeleri kaydıyla olayın meydana geldiği tarihten itibaren üç ayda talepte bulunmaları ve prim ödeme aczine düştüklerinin, inceleme sonucu anlaşılması halinde, afet tarihinden önce ödeme süresi dolmuş mevcut prim borçları ile afetin meydana geldiği tarihten itibaren üç aylık prim borçları, olayın meydana geldiği tarihten itibaren bir yıla kadar kurumca ertelenebilir. • İtfaiye ve zabıtaya tespit yaptırılıp, afet belgelenebilir. Defter ve kayıtların zarar gördüğü, mahkemenin zayi belgesiyle kanıtlanabilir.DÜNYA ISSN 1308 7606 redi çekerken K ödediği dosya masrafını geri ‘’Birincisi Tüketici Hakem Heyetine gitmeden icra takibi başlatılır ve bankaya bu icra evrakı bir gün sonra tebliğ edilir. Banka tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde bu karara itiraz edebilir. Şayet banka bu tebliğe itiraz etmez ise 10 Gün içinde vatandaş parasını alıyor. Şayet eder ise bu sefer de İtiraz ile birlikte tüketici hakem heyetine başvuruluyor. Burada iş yoğunluğu olduğu için en az 3 ayda sonuç alınıyor. Ancak Hükümet 550 raportör ataması yapacak. Bu atamalardan sonra bu sürede 1 aya kadar inecek.’’ diye konuştu. Yıl:70 Sayı:24889 Tarih:14 Ağustos 2014 Perşembe Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. Genel Yayın Yönetmeni Reyhan AYTEKİN Sorumlu Müdür Bilal ÇETİN Yazıişleri Müdürü Şüheda YILDIRIM Sayfa Editörü Sayfa Editörü Gülşan KURT İstihbarat Şefi Caner ERDOĞAN Yasemin ERENER Haber Müdürü İnternet Site Editörü Kenan KURTOĞLU İdari Merkez Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ Küçükçekmece/İST Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99 www.ekonomigazetesi.net . [email protected] Ankara Temsilciliği Macun Mah.3. Cadde No:2 Yenimahalle /ANK. Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254 İstanbul Dağıtım ALKIM BASIM YAYIN DAĞITIM Kübra ERENER Reklam Pazarlama ve Dağıtım Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ Küçükçekmece/İST Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99 www.ekonomigazetesi.net . [email protected] ANKARA İRTİBAT Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254 Ankara Dağıtım AKDAĞ DAĞITIM ABDULGANİ AKDAĞ Yayın Türü: Yerel Ticari Süreli Bu 12 öğrencimizin 2 tanesi dikey geçiş sınavında başarılı olup fakülteye geçiş yaparken, diğer kalan 10 öğrencimizin 9'u şu an sektörde 3 bin – 3 bin 500 TL gibi bir maaşla çalışıyor."CİHAN Basıldığı Yer İstanbul Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş. Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL Tel : 0212 540 40 45 Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net) EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. 6 14 AĞUSTOS 2014 Dış Haberler HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA ROMANYA Romanya'da 51 yaşındaki bir Romen ve ailesi Ebola şüphesiyle karantinaya alındı. Pazar günü Sağlık Bakanı Nicolae Banicioiu tarafından yapılan açıklamada, bir ailenin Ebola şüphesiyle karantinaya alındığı belirtildi. Başkente 70 km uzaklıktaki Ploieşti şehrinde bulunan aileye virüsü, Temmuz ayında Nijerya'da iş seyahatinde bulunan babanın taşıdığı tahmin ediliyor. Eğer 51 yaşındaki babadan alınan örnekler pozitif çıkarsa Ebola virüsü Doğu Avrupa'daki ilk vaka olacak. Nijerya Ebola virüsü ile mücadelede yetersiz kaldığı için ulusal yardım talep eden Afrka'daki üçüncü ülke olmuştu. CİHAN RUSYA Çin, Filipinler, Güney Kore ve Japonya’yı vuran Halong tayfunu bu kez etkisini Rusya’nın güneydoğusunda gösterecek. Vatandaşlar dikkatli olmaları konusunda uyarıldı. Meteoroloji merkezi, Halong tayfununun Rusya’nın güneydoğusundaki Primorye, Sahalin, Habarovsk ve Yevreysk bölgelerinde etkili olacağını açıkladı. Adı geçen bölgelerde şiddetli yağmur, fırtına ve su baskınları bekleniyor. Arama kurtarma ve devletin diğer kurumları hazır hale getirilirken, vatandaşlara dikkatli olmaları ve ihtiyaçları haricinde yaşam alanlarını terk etmemeli konusunda uyarı yapıldı. Ayrıca, bölgeler arası vapur seferleri durdurulurken diğer deniz araçlarına da uyarılar yapıldı. CİHAN Maliki'den Irak Cumhurbaşkanı Fuat Masum'a anayasa tepkisi rak Başbakanı Nuri el Maliki, Irak Cumhurbaşkanı Fuat Masum'u anayasayı ihlal etmekle suçladı. Maliki, Fuat Masum'un ülkenin kritik süreçten geçmesine rağmen hükümeti kurma görevini geciktirdiğini iddia etti. I Maliki Irak Anayasa Mahkemesi'ni görevini yapmaya çağırdı. Maliki:" Irak çok tehlikeli bir durumdan geçiyor. Cumhurbaşkanı ise, hala hükümeti kurma görevini vermedi. Irak Anayasasını çiğnemiştir. Bu denle anayasa mahkemesi ve Irak Meclis Başkanı Selim Ceburi'yi görevlerini yerine getirmeye çağırdım." dedi. Irakiye televizyonuna konuşan Maliki, pazartesi sabahı Fuat Masum aleyhine anayasa mahkemesine dava açacağını kayd etti. Fuat Masum'un Irak Anayasası'nı çiğnemekle ülkeyi karanlık bir döneme götüreceğini söyleyen Maliki, Irak bütünlüğünün tehlikede olduğunu hatırlattı. CİHAN Rusya ile Mısır arasında işbirliği Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile görüşen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Mısır ile Gümrük Birliği arasında serbest bölge oluşturulması ihtimalini değerlendirdiklerin i söyledi. oçi'deki Başkanlık Rezidansı'nda Mısır'da darbeden sonra yapılan seçimle cumhurbaşkanı olan Abdulfettah es-Sisi ile görüşen Putin, Mısır ile Rusya arasında tarihi iyi ilişkiler olduğunu belirterek, bunun geliştirilmesi için çaba gösterdiklerini ifade etti. S Putin, Mısır ile Gümrük Birliği arasında serbest bölge oluşturulması ihtimalini değerlendirdiklerinin altını çizerek, bu konuda bazı adımlar atıldığı bilgisini paylaştı. Mısır'ın önümüzdeki dönemde Rusya'ya yaptığı tarım ürünü ihracatını yüzde 30 artırmaya hazır olduğunu kaydeden Putin, "Mısır tarım ürünü satışını yüzde 30 artırdı, önümüzdeki dönemde yüzde 30 daha artıtmayı planlıyor. Bizim Mısır'dan ithalatımız yüzde 90'sınını portakal, patates ve soğan oluşturuyor, Mısır'ın tahıl ihtiyacının yüzde 40'ını da Rusya karşılıyor" dedi. Putin, Mısır ürünlerinin Rus pazarına daha kolay girmesi için bazı gümrük kolaylıklarının da sağlanacağını dile getirdi. Görüşmede Gazze ve Suriye başta olmak üzere uluslararası güddem maddelerinin ele alındığını belirten Putin, Mısır ve Rusya arasında askeri ve savunma sanayi alanlarındaki işbirliğinin artırılma kararı alındığını kaydetti. Mısır halkı Rusya ile ilişkilerden çok şey bekliyor Sisi ise Mısır Cumhurbaşkanı olarak Arap ülkeleri dışında ilk resmi ziyaretini Rusya'ya düzenlemesinin Moskova ve Kahire'nin ikili ilişkilere ne kadar değer verdiğinin bir göstergesi olarak değerlendirilebileceğini kaydederken, Putin'e daveti için teşekkür etti. Görüşmede Suriye ve Gazze başta olmak üzere güncel krizlerin ele alındığını belirten Sisi, "Suriye'de akan akın durdurulması için Moskova ile tüm uluslararası aktörlerle işbirliğiyle her şeyi yapmayı hazırız" değerlendirmesinde bulundu. Sisi, Mısır'ın her zaman dünyada sevilen bir ülke olduğunu savunarak, "Dış politikada bize saygıyla yaklaşan ülkelere karşı dostça tutumuzu devam ettireceğiz" diye konuştu.Öte yandan görüşmenin ardından Putin ve Sisi, Soçi'deki roket kruvazörünü ziyaret ederek, askeri araçları inceledi. İkili görüşmeden önce de, 2014 Kış Olimpiyat Oyunları'na ev sahipliği yapan Soçi'deki Krasnaya Polyana dağnıdaki spor tesislerini gezmişti. CİHAN YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ One M8 HTC'yi uçurdu KIBRIS Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, yeni süreç ile birlikte Türkiye'den Kıbrıs konusunda yeni bir yaklaşım ve rota değişikliği beklediklerini söyledi. enüz bir tedavi yöntemi bulunamayan Ebola salgınına karşı Nijerya'nın geleneksel Igala Kralı Attah'ın “Virüsten korunmak için tuzlu su ile banyo yapın” çağrısı ülkede paniğe neden oldu. Kralın çağrısı üzerine bildiri yayınlayan Nijerya hükümeti, Attah’ın “büyülü aşı” dediği tuzlu su banyosunun Ebola için tedavi olmadığı konusunda halkı uyardı. H Güney Kıbrıs'ta düzenlenen bir etkinlikte konuşan Anastasiadis, cumhurbaşkanı seçiminin ardından Türkiye'den Kıbrıs konusunda yeni bir yol haritası beklediklerini ifade etti. Türkiye’deki seçimlerden sonra yeni bir politika beklediğini kaydeden Rum lider, Maraş konusunda sonuna kadar ısrarcı olacağını aktardı. Hükümetin açıklamasına rağmen yerel radyolar ve televizyon kanalları Kral Attah'ın çağrısına haberlerde yer verince halk tuzlu su ile banyo yapmaya başladı. Tuzlu su banyosu önerisi sosyal medyada da hızla yayıldı. Anastasiadis, Maraş'ın kendilerine verilmesi gerektiğini yineleyerek bunun Kıbrıslı Türkler tarafından da kabul gördüğünü iddia etti. CİHAN BD, Avrupa, Çin ve Hindistan pazarlarında sağlam bir yer edinen HTC, 2014'ün mali yarı yılı sonuçlarına göre kârını yüzde 22,2 oranında artırdı. HTC'nin CEO'su Peter Chou "Bu kârlı çeyreğin, HTC One (M8) ile dünyaya mümkün olan en iyi akıllı telefonu sunduklarının bir kanıtı olduğunu" söyledi. A HİNDİSTAN Hintli bir tekstil şirketi sahibi, doğum günü hediyesi olarak kendisine değeri 213 bin dolar (457 Bin TL) olan bir gömlek yaptırdı. Hintli tekstil patronu Pankaj Parakh, 45’inci doğum günü için kendisine altın bir gömlek tasarladı. Gömleğin 1822 karat altından yapıldığı ve yaklaşık dört kilo ağırlığında olduğu belirtildi. Altın gömlek üreten Parakh, bu alanda yalnız değil. Geçen yıl da 23 bin 500 dolar değerinde altından bir tişört yapılmıştı. CİHAN Tedavisiz Ebola için kraldan "büyülü aşı" önerisi HTC, 30 Haziran 2014 tarihinde sona eren 2014 ikinci çeyrek konsolide mali sonuçlarını açıkladı. Açıklanan sonuçlara göre şirketin üç aylık geliri 65.1 milyar $ olarak gerçekleşti. Şirketin üç aylık kârı 2.3 milyar $ olurken, hisse başına 2.74 $ olarak gerçekleşti. Brüt kâr marjı ise yüzde 22,2 olurken, faaliyet kâr marjı yüzde 3,7 olarak gerçekleşti. HTC'nin kâra geçmesinde, HTC One (M8), HTC One Mini 2 ve Desire 816 ürünlerinin dünya çapında yakaladığı satış ivmesi etkili oldu. Amerika Birleşik Devletlerinde, dört büyük operatör tarafından da kullanıcılarına sunulan HTC One (M8) bu pazarda etkileyici satış rakamlarına ulaşırken, Avrupa'da HTC One Mini 2, sınıfının en iyisi olan HTC One (M8) deneyimini daha kompakt boyutuyla geniş kitlelere ulaştırdı. HTC Desire serisi de, Desire 816'nın yakaladığı başarı ile birlikte, bu sonuçlarda pay sahibi oldu. 'HTC One (M8) mümkün olan en iyi telefon' HTC'nin CEO'su Peter Chou "Bu çeyrek sonuçlarının da gösterdiği üzere, bir yandan ticari faaliyetlerimizi her yönüyle geliştirirken diğer yandan, mevcut ürün yelpazemizin yarattığı inanılmaz heyecanı daha yükseklere taşıdık" dedi. Chou şunları söyledi: "Bu kârlı çeyrek, HTC One (M8) ile dünyaya mümkün olan en iyi akıllı telefonu sunarken, HTC One Mini 2 ve Desire serisi ile de sunduğumuz seçenekleri genişletmeye odaklanmamızın sonucu olan olumlu bir adımdır." HTC One (M8) ve Desire 816 Tayvan'da piyasa liderliğini korurken HTC ilk kez hem birim hisse, hem de hisse değeri bazında ülkede 1. sıraya yükseldi. Büyük bir hızla büyüyen Çin ve Hindistan pazarlarında da genel satış ivmesi, HTC'nin her ihtiyaca cevap veren ürün portföyü sayesinde oldukça iyi seviyelerde gerçekleşti. HTC'nin üstün tasarım ve mühendislik özellikleri, HTC One (M8) ve HTC Dot View kılıfı ile Haziran ayında Tayvan Dış Ticareti Geliştirme Konseyi (TAITRA) ve İF (Uluslararası Forum Tasarımı) tarafından düzenlenen, Computex d&i ödüllerinde bir kez daha Tasarım ve İnovasyon Altın Madalyası'nı HTC'ye kazandırdı. 3. Çeyrek 2014 Görünümü HTC'nin, 2014'ün 3. çeyreğinde ise gelirinin 42 milyar NT$ ile 47 milyar NT$ aralığında olması, brüt kâr marjının yüzde 22,5 ila yüzde 23.00 aralığında gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Hisse başına kârın ise 0.05 NT$ ile 0.69 NT$ düzeyinde gerçekleşmesi öngörülüyor. Ölümcül Ebola'ya karşı çaresiz kalan Nijeryalılar, Kralın önerisi üzerine sabun kullanmadan 15 litre su ile duş aldı. Yerel medyaya konuşan Attanasius Ameh, "Aşı yok, ilaç yok. Tuzlu su ile banyo yapınca bir şey kaybetmeyiz. Kendim yıkandım çocuklarımı da yıkadım." dedi. Akrabalarda birbirini tuzlu su ile yıkanma konusunda bilgilendirmek için ararken, hızla yayılan SMS'lerde banyonun gece 04.00'den önce yapılması çağrısı insanları zor durumda bıraktı. Borno eyaletinin başkenti Maiduguri'de evinde tuz olmayanların gece yarısı komşudan tuz istemek zorunda kaldıkları haberleri yerel medyaya yansıdı. Kralın yanında bazı dini liderlerin de tuzlu su ile yıkanma çağrısı yaptığı iddia edildi. CİHAN 14 AĞUSTOS 2014 Politika HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Destici: Yeni seçilen cumhurbaşkanı uzlaşının öncülüğünü yapmalı umdeleri esas alarak demokratik bir sürecin sonucunda, demokratik bir tercihi ortaya koyduklarını vurgulayan Destici, şöyle devam etti: “Sonuçtan çok ilkelerimizi ve umdelerimizi önemsedik. Seçim süreci boyunca da Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nun ortaya koyduğu uzlaşmacı ve kucaklayıcı tavır, üslubu, çelebi ruhlu davranışları ve sözleri haklılığımızı ortaya çıkartmıştır. Kendisine de ayrıca da bu sürece katkısından dolayı teşekkür ediyorum.” Destici, “Büyük Birlik Partisi olarak bu kararımızla partimizi ve taleplerini dikkate almayanlara da bir uyarı yapmış olduk. Özellikle (rahmetli Muhsin başkanımızın ve arkadaşlarımızın şehadet sürecinin aydınlatılamamış olması, çözüm sürecindeki yanlışlıklar, Türkiye’nin hâlâ yeni, demokratik sivil bir anayasa’ya kavuşturulmamış olması, Ortadoğu’daki sıcak gelişmeler ve yerel seçimlerde yaşadığımız problemler öncelikli uyarı sebeplerimizdi.” şeklinde konuştu. CHP’li Büyükerşen: Erdoğan, halkın değil katılanların çoğunluğunu aldı B Destici, “Sandıktan çıkan sonuca, milletimizin tercihine saygılı olduğumuzu öncelikle ifade etmek istiyorum. Resmi olmayan sonuçlara göre ilk defa halkın oyları ile Cumhurbaşkanı seçilen Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı tebrik ediyorum. Kendisine ailesine hayırlı olmasını temenni ediyorum ve başarılar diliyorum.” dedi. ‘SONUÇTAN ÇOK İLKELERİMİZİ VE UMDELERİMİZİ ÖNEMSEDİK’ Büyük Birlik Partisi olarak ilkeleri ve M Destici açıklamasının devamında şunları dile getirdi: “2010 referandumu sonucu ile bu akşam ki sonucu katılım oranlarını da dikkate alarak değerlendirdiğimizde, gerçekte Büyük Birlik Partisi’nin kararının ve tavrının Türk siyasetindeki özgül ağırlığının ne kadar önemli ve sonuca etkili olduğunu gördük. Bu akşam ki sonuçlar şunu da göstermiştir ki; bu seçimin galiplerinden birisi de Büyük Birlik Partisi olmuştur. Bu süreçte partimizin istişare ile almış olduğu karara imkânları ölçüsünde tüm güçleri ile destek veren partililerimize, gönüldaşlarıma, dava arkadaşlarıma ve alperenlere şükranlarımı sunuyorum.” Destici, son olarak; “Bugünkü sonuçlar itibari ile 12. Cumhurbaşkanı seçilen Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı bir kere daha tebrik ediyorum. Kendisinden temennimiz bundan sonra toplumun her kesimini kucaklaması, uzlaşmacı bir tavır sergilemesi ve herkesin cumhurbaşkanı olduğunu açıkça ifade etmesidir. Ülkemizin en çok ihtiyaç duyduğu şey birlik beraberlik ve uzlaşıdır. Bununda öncülüğünü yeni seçilen cumhurbaşkanımız yapmalıdır.” dedi. CİHAN başkanı Erdoğan’ın ‘başbakan’ sıfatı ile göreve devam etmesi halinde yetki karmaşası olacağını vurgulayan Kamalak, “Bu arada hali ile bir takım kararnameler imzalayacaktır. Bir takım atama işlemleri gerçekleştirecektir. Anayasa bakımından bu işlem yetki itibarı ile sakat olur. Bir takım problemler ortaya çıkar.” şeklinde konuştu. “Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün AK Parti’deki pozisyonu ile ilgili bir tartışma var. Çünkü bir kimsenin başbakan olabilmesi için milletvekili olması lazım. Olsa, genel başkanlığa aday olabilirdi. Buradan öte konuşmamız doğru olmaz.” dedi. Kamalak, cumhurbaşkanı seçimini değerlendirmek için parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Kamalak konuşmasına 12. cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ı tebrik ederek başladı. Halkın kendi cumhur- Abdullah Gül’ün başbakan olma olasılığının önünün kesildiği söyleniyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Kamalak, “Bizim diğer partilerin iç işlerine karışmamız doğru olmaz. 27 Ağustos’ta AK Parti’nin olağanüstü kongre yapmış olması sayın cumhurbaşkanının başbakanlığını önleyici bir etkilisi olmaz. Çünkü bir kimsenin başbakan olabilmesi için milletvekili olması lazım. Olsa, genel S Kamalak Erdoğan’ın başbakanlığı, cumhurbaşkanı seçildiği an düştü başkanını aday gösterememesinin kabul edilemez bir durum olduğunu vurgulayan Kamalak halkın, milletvekillerinin dayatmış olduğu bir adaya oy verdiklerini dile getirdi. Cumhurbaşkanı seçiminde uygulamalarda bazı hatalarının olduğunun altını çizen Kamalak, bir partinin üyesi cumhurbaşkanı adayı olduğunda istifa ettiğini ama aynı partinin genel başkanının cumhurbaşkanı adayı olunca istifa etmediğini hatırlattı. Kamalak, “Bir partinin üyesinin istifa etmesi mi daha önemli yoksa, genel başkanın istifa etmesi mi daha önemli?” diye sordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakanlık görevi tartışmalarına da değinen Kamalak, “Yeni cumhurbaşkanımızın başbakanlık görevi seçildiğinin açıklandığı an sona ermiştir. Mazbata bir derece önemli ama o bildirici bir işlemdir.” dedi. Kamalak ayrıca, “Bu tartışılmalıdır denilse bile ayın 15’inde kesin sonuçların açıklanması ile sayın cumhurbaşkanın, başbakanlık görevinin sona ermesinde tereddüt yoktur.” ifadelerini kullandı. Yeni cumhur- Yani asıl kadroları ellerinden alınmış, iktidarın uygun gördükleri de görevlendirme olarak makamında oturacaktır. Bu kabul edilemez bir durumdur. Zira yeni görevlendirilecek yöneticiler, yönetmelik gereği 100 üzerinden bir puanlamaya tabi tutulacak, 75 ve üzeri alanlar görevlendirilebilecektir. ‘Bunda ne var’ diyebilirsiniz? İşin ilginçliği işte buradadır; 100 üzerinden verilecek puanın 60 puanlık kısmı ilçe milli eğitim müdür ve şube müdürlerince verilecektir. ‘UZLAŞMACI VE KUCAKLAYICI TAVIR SERGİLEMELİ’ aadet Parti Genel Başkanı Mustafa Kamalak, cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçildiği an başbakanlık görevinin düştüğünü söyledi. Kamalak, cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ‘partime geri döneceğim’ sözleri ile ilgili olarak ise “27 Ağustos’ta AK Parti’nin olağanüstü kongre yapmış olması sayın cumhurbaşkanının başbakanlığını önleyici bir etkisi olmaz. başkanlığa aday olabilirdi. Buradan öte konuşmamız doğru olmaz.” şeklinde cevap verdi. “Seçimlere son yılların en düşük katılımı oldu bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna ise Kamalak şu cevabı verdi: “Seçimlerin düşük olmasının sebeplerinden biri halkın kendisinin aday belirlememiş olması rol oynamıştır, diye düşünüyorum. Siyasi partilerin aday belirleyememiş olması seçimlerin düşük oyla sonuçlanmış olmasına en önemli etki yapmıştır diye düşünüyorum.” “Cumhurbaşkanı seçiminde hiçbir adayı desteklemeyeceğinizi söylemiştiniz. Parti tabanınız buna sadık kalmış mıdır?” sorusuna ise Kamalak şu şekilde cevap verdi: “Biz genel merkez olarak teşkilatlarımız genel eğilimi almak sureti ile kamuoyu ile paylaştık sizler basın mensubu olarak tabanın sandığa gidip gitmediğini, kitmişse kime oy verip vermediğini bize nispetle daha fazla araştırma imkânına sahipsiniz. Dolayısıyla sorunun cevabını soran sorulandan daha iyi biliyor.” CİHAN MHP'li Demeli: Kamuyu siyasallaştırmayın HP Trabzon İl Başkanı Muammer Demeli, Milli Eğitim’de yılların emeği ve birikimlerinin bir kenara bırakıldığı ve siyasi ikbal peşinde koşanlara eğitimin teslim edildiğini savundu. İl Başkanı Demeli, yaptığı yazılı açıklamada, özellikle kamu çalışanlarının maruz bırakıldığı baskılara dikkat çekmek istediğini belirtti. Milli Eğitim Bakanlığı'nda 4 yılını doldurmuş binlerce yöneticinin bir düzenlemeyle yöneticiliklerinin düşürüldüğüne dikkat çeken Demeli, “Yeni bir yöntemle görevlendirileceklerdir. ‘GALİPLERİNDEN BİRİSİ DE BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ OLMUŞTUR’ üyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, yeni seçilen cumhurbaşkanının birlik beraberlik ve uzlaşının öncülüğünü yapması gerektiğini söyledi. 12. cumhurbaşkanlığı seçimleriile ilgili yazılı açıklama yapan BBP Lideri Mustafa Destici, öncelikle seçim sonuçlarının ülkeye, millete, devletimize ve Türk - İslam âlemine hayırlar getirmesini yüce Allah'tan niyaz ettiklerini ifade etti. 7 eçimlerinden önce çatı aday olarak cumhurbaşkanlığı adaylığına ismi geçen Eskişehir’in CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, “Bütün gücüyle yüklenmiş olmasına rağmen, Türk halkının çoğunluğunu alan değil, katılanların çoğunluğunu aldı. İkinci tura kalsaydı Tayyip Bey'in işi ciddi tehlikedeydi. İmkan ve fırsat eşitliği her üç adaya da uygulansaydı o zaman İhsanoğlu yüzde yüz birinci turda kazanacaktı. Kazanamasa bile ikinci tura kalırdı. İkinci turda Tayyip Bey kaybederdi. Hesaplar gayet açık.” dedi. Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisi’ne takibe gelen gazetecilere, cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin açıklama yapan Büyükerşen, Eskişehir açısından seçimlerin iyi geçtiğini söyledi. S Büyükerşen, tanınmadığı halde, seçimin tatil aylarına rastlaması, gayri adil şartlarda yapılan çalışmalara rağmen İhsanoğlu’nun aldığı oyun bir başarı olduğunu vurguladı. Büyükerşen, şöyle dedi: “Biraz daha zaman uzasaydı, propaganda imkânlarına sahip olsaydı. Tarafsız zannettiğiniz medya gerçekten tarafsız olsaydı. İhsanoğlu’na TRT dâhil diğer medya da kendisini biraz daha tanıtabileceği zaman verilseydi. İmkân ve fırsat eşitliği her üç adaya da uygulansaydı, o zaman İhsanoğlu yüzde yüz birinci turda kazanacaktı. Kazanamasa bile ikinci tura kalırdı. İkinci turda Tayyip Bey kaybederdi. Hesaplar gayet açık.” “ORTADOĞU VE DÜNYA SİYASETİNDEKİ POZİSYONA BAKARSAK İHSANOĞLU DOĞRU BİR ADAYDI” İhsanoğlu’nun, aslında doğru bir aday olduğunun altını çizen Büyükerşen, “Türkiye’nin Ortadoğu’daki durumuna, dünya siyasetindeki pozisyonuna bakarsak yine de İhsanoğlu doğru bir adaydı. Ama şanssız bir adaydı. Propagandada bir tarafta büyük bir devlet gücü, büyük bir para, büyük bir örgütlenme. Diğer yanda ise zavallı vatandaşın vereceği 5’er, 10’ar lira ile propaganda yapmaya çalışan bir İhsanoğlu. Bu kadar kısa zamanda bu kadar tanınması son derece önemli.” şeklinde konuştu. “TÜRK HALKININ ÇOĞUNLUĞUNU DEĞİL, SEÇİME KATILANLARIN ÇOĞUNLUĞUNU ALDI” Türkiye’de seçim tarihlerinin özellikle seçildiğini, bir tarafta din ticareti yapıldığını savunan Büyükerşen, Başbakan Erdoğan’ın, yaptığı balkon konuşmalarındaki vaatlerini yerine getirmediğini ileri sürdü. Büyükerşen, şöyle devam etti: “Göreceğiz bakalım. Her balkon konuşmasında vaat ettiklerini unutan bir cumhurbaşkanımız var. Ne diyor ‘eşit davranacağım, herkesi kucaklayacağım’. Yaptı mı? Sizler basın mensubu olarak nasıl görüyorsunuz? Var mı içinizde inanan, söylediklerini hemen yapan? Tayyip bey, Tayyip beydir. Asıl bundan sonrası önemli. Türk milletinin büyük bir çoğunluğunu kapsayan bir oyla gelmedi. Bu benim yorumum. Kucaklayan, kavrayan, kapsayan Türk halkının gerçekten çoğunluğu alan değil. Ancak seçime katılanların çoğunluğunu aldı. Bütün gücüyle yüklenmiş olmasına rağmen. İkinci tura kalsaydı Tayyip bey ciddi olarak tehlikedeydi.”" CİHAN Bugün ilimizin tüm ilçelerindeki ilçe milli eğitim müdür ve şube müdürleri değişmiş, yeni görevlendirilenlerin kahir ekseriyeti iktidara yakınlığı ile bilinen bir sendikanın mensupları olmuştur. Bu durumda, bu insanların tanımadıkları yöneticileri objektif olarak değerlendireceklerinden endişeliyiz.” dedi. Yöneticilerin başarılarına göre değil, sendika, siyasi görüş, hemşehricilik gibi pek çok bilimsel gerçeğin dışındaki hususlarla değerlendirildiğini gördüklerini vurgulayan Demeli, eğitimin hata kabul etmeyeceğinin altını çizdi. Yılların emeği ve birikimlerinin bir kenara bırakılıp, siyasi ikbal peşinde koşanlara eğitimin teslim edildiğini savunan Demeli, sözlerine şöyle devam etti: “Bu duruma; siyasi parti il başkanı olmaktan öte, bir öğrenci velisi, bir öğretmen babası ve eski bir öğretmen olarak tepki koymayı boynumun borcu olarak görüyorum. Eğitim, herkesin at oynatacağı bir alan değildir. Buradan sayın valimize ve iktidar partisi yöneticilerine seslenmek istiyorum; sizin adınıza eğitimi yozlaştırma, siyasileştirme ve benim adamlarımın alanı yapma gayreti içinde olanlara dur demeliyiz. Aksi takdirde Trabzon eğitimi kaybedecek, hakkı yenen insanlar adaletin dışında da hak aramaya yönelecektir. Böyle bir durum ilimizi kargaşa ortamına sürükleyecektir.” Benzer durumların Orman Genel Müdürlüğü ile Diyanet İşleri Başkanlığı kadrolarında da yaşandığını dile getiren Demeli, rotasyon adı altında sürgünler yapıldığını anlattı. Kamuda siyasallaşmanın olumsuz sonuçlar doğuracağına dikkat çeken Demeli, “Kamu çalışanı, hükümetlerin değil devletin memurudur. Onları anlamsız gerekçelerle, yerlerinden ve işlerinden etmeyiniz, huzurlarını kaçırmayınız. Ne eğitim, ne de Diyanet siyasetin yapılacağı yer değildir. İktidar gücünü elinde tutanların herkese eşit mesafede olması gerekir. Siyaset kamu çalışanı üzerindeki baskısını kaldırmalı, sayın valimiz de bunun takipçisi olmalıdır. İlerleyen günlerde gelişmeleri yakından takip ederek, atılması gereken adımları her alanda atacağımızın bilinmesini isteriz.” diye ifade etti. CİHAN 8 14 AĞUSTOS 2014 14 AĞUSTOS 2014 Gündem HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA BBP’de "çatı" pişmanlığı var mı ? HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA pişman değiliz. Doğru bir yerde durduk ve siyasi parti olarak demokratik tercih ortaya koyduk. Sandıkta da Ekmeleddin İhsanoğlu’nun destekledik" dedi. HAYIRLI OLSUN BBP Genel Başkanı Destici, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçlarını partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında değerlendirdi. Seçimlerin Türkiye için hayırlara vesile olmasını dileyen Destici, "Yeni seçilen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı tebrik ediyorum. Kendisi için de ailesi için de camiası için de hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum" dedi. "BBP OLARAK KARARIMIZDAN PİŞMAN DEĞİLİZ" Destici, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ekmeleddin İhsanoğlu’nu destekleme kararından asla pişman olmadıklarını belirtti. Destici, "Doğru bir yerde durduk ve siyasi parti olarak demokratik tercih ortaya koyduk, sandıkta da Ekmeleddin İhsanoğlu’nun destekledik. Netice millet bir tercih yapmıştır. Katılım öyle ya da böyle olmuştur. Bütün bu eksikliklere rağmen sandıktan çıkan milli iradeye saygılıyız, milletin kararının başımızın üstünde yeri vardır, milletin seçtiklerine de saygılıyız. Devletimiz, milletimiz ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan için ailesi için hepimiz için hayırlısı olsun. O bundan sonra hem Türkiye Cumhuriyeti’nin hem de hepimizin cumhurbaşkanıdır. Herkesin de bu tavır içerisinde olmasının doğru olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı adaylarından Ekmeleddin İhsanoğlu’nu destekleme kararını BBP partisinin tüm organlarının bir araya gelerek aldığına dikkat çeken Destici, "İnançlı olduğunu söyleyen adam elinde bilgi, belge olmadan bütün televizyon önünde çıkıp ’Yok bunlar paralel yapının etkisinde kaldılar, bunlar CHP ile birlikte hareket ediyorlar’ şeklinde siyaset için Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül arasında kavga çıkarılmak istendiğini belirten Arınç, "Sayın Cumhurbaşkanımız ile Sayın Başbakanımızın çevresindeki bazı kişilerin zaman zaman gazetelere servis ettikleri bir takım duyumlar, iki isim arasına girme çabalarından başka bir şey değildir" dedi. vicdansızlaşabilir mi? Esas sorgulanması gerekenler bunlar" dedi. "CUMHURBAŞKANI GÜL’ÜN VERECEĞİ RESEPSİYONA KATILMAYACAĞIM" Destici ayrıca, bugün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, 28 Ağustos’ta görevi bırakmadan vereceği veda resepsiyonuna katılmayacağını açıkladı. Destici, Öncelikle Sayın Cumhurbaşkanımıza nazik davetleri için eşime ve tarafıma gönderdiği davet için teşekkür ediyorum. Ama şunu belirtmek isterim ki bir önceki resepsiyona da Ahmet Kaya’ya ödül verdikleri için katılmamıştık, protesto etmiştik. Çünkü o kararın doğru olmadığını düşünüyorum. Bu akşamki resepsiyona da Sayın Cumhurbaşkanımızın son dönemlerde rahmetli Muhsin Başkanımızın şahadet sürecine olan ilgisizliğinden dolayı konuyla ilgili görüşme talebimize olumlu bir talep vermediği için katılmayacağız" diyerek sözlerini tamamladı.AA İşte Erdoğan'ın aradığı 4 önemli şart Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra AK Parti'yi yönetecek ve başbakanlık görevini üstlenecek isimde aranan özellikler netleşti. aşbakan Tayyip Erdoğan'ın yakın çevresindeki danışman kadro ile arasının iyi ol- B madığı bilinen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, danışmanlara fena patladı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, katıldığı canlı yayında, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yeniden AK Parti'ye dönmesi, Tayyip Er- doğan ile Gül arasında kavga beklentileri ile ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın çevresindeki bazı kişilerin iki ismin arasını bozmaya çalıştığını ifade eden Arınç’ın “Yeni yetmelerin kendilerine bir şeyler evham ederek, mevhum bazı değerler üzerinden ‘aslında öyle olması gerek, aslında böyle olması gerekir’ diye hesaplar vermesi bizim aramızda yıllardan beri bozulmayan kardeşliği zedeleyebilir” sözleri dikkati çekti.CİHAN T Partisinin MKYK toplantısına başkanlık eden Erdoğan, kendisinden sonra gelecek isim için 3 dönem kuralı üzerinden mesaj verdi. Toplantıda MKYK üyelerinden kimi başbakan olarak istediklerini yazılı olarak zarf içinde isteyen Erdoğan'ın, 'Biz değişimci partiyiz, Türkiye'yi de dönüştürüyoruz. Dolayısıyla üç dönem kuralından dönüş yok' ifadelerini kullanması dikkati çekti. ERDOĞAN'IN İSTEDİĞİ ÖZELLİKLER 'Genel Başkan ve Başbakan aynı olmalı' görüşünün ağırlık kazandığı MKYK toplantıda, kimin genel başkan ve başbakan olacağıyla ilgili kriterler Erdoğan tarafından dile getirildi. AK Parti kulislerinden edinilen bilgiye göre, Erdoğan, partisinin başına geçecek ve Başbakan olacak adayla ilgili kriterleri toplantıda kurul üyelerine açıkladı. Erdoğan, şu kriterleri sıraladı: - Partide ve kabinede uyumlu bir çalışma yürütecek - Partiyi sevk ve idare edebilecek - 2015 genel seçimlerine giderken AK Parti'yi meydanlara taşıyacak - Kucaklayıcı ve bütünleştirici olacak. CİHAN CHP'yi sarsacak iddia, İkili bir araya geliyor HP’nin bu iki eski “kurt”u, C CHP’nin son Cumhurbaşkanlığı seçiminden Odatv’nin haberine göre; uzunca süredir “küs” durumda olan CHP Eski Genel Başkanı Deniz Baykal ile Eski Genel Sekreter Önder Sav, son durumu değerlendirmek üzere kısa süre içinde bir araya gelecekler. Parti yönetiminde yer almamalarına rağmen, il bazında delegeler üzerinde etkili olan ikilinin, partiye müdahale etme kararı aldıkları söyleniyor.AA CHP'de ulusalcı kanada en sert tepki "Gidin İşçi Partisi’ne ya da kendi partinizi kurun" sözleriyle İzmir Milletvekili Moroğlu’n dan geldi. Aralarından Emine Ülker Tarhan, Nur Serter, Süheyl Batum ve Birgül Ayman Güler’in de olduğu milletvekilleri, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçadroğlu’nun istifasını istedi. Çatı adayın yüzde 58 ile en yüksek oyu aldığı İzmir’de milletvekillerini istifa çağrılarına sert çıktı. En sert tepki "Gidin İşçi Partisi’ne ya da kendi partinizi kurun" sözleriyle İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu’ndan geldi. Moroğlu ve diğer vekiller görüşlerini şöyle aktardı: Mustafa Moroğlu: Bugüne kadar arkadaşların parti yardımların artırılması, Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanmasına yönelik çabaların yoğunlaştırılması, İsrail'in saldırılarının önlenmesi ve Gazze'nin yeniden inşaasını da içine alan 7 maddelik eylem planı sunduklarını açıkladı. AK Parti'nin son MKYK'sında seçim analizi yapıldı. Devlet Bahçeli'nin son mitingleri AK Parti'ye oy verecek MHP'lileri engelledi Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı Genişletilmiş İcra Komitesi Toplantısı'na katılmak için geldiği Cidde'de gazetecilerin sorularını cevapladı. enel merkezde yapılan toplantıda, öncelikle seçim G analizi yapıldı. Başbakan Recep İsrail'in Gazze'deki saldırıları yoğunlaştığı günlerde Türkiye'nin çok geniş kapsamlı bir inisiyatif başlatığını dile getiren Davutoğlu, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, BM İnsan Hakları Konseyi'nin acil toplantıya çağrılması yanında İİT Genişletilmiş İcra Komitesi toplantısı için acil çağrıda bulunduklarını hatırlattı. Erdoğan’a verilen oyun beklenenden düşük olması, sandığa gitmeyen AK Parti seçmeni ile son dakikada Erdoğan’a oy vermekten vazgeçen MHP seçmenine bağlandı. ahlakına, kültürüne disipliline yola çıktığı insanların yoldaşlık, arkadaşlık vefa duygusu içinde hareket etmedikleri davranış biçimi yeni değil. Bu arkadaşlar partinin yetkili organlarındaysalar genel başkanla iyiler ama başka arkadaşlara görev verilirse muhalifler. Bu ikiyüzlülüğün dik alasıdır. Kılıçdaroğlu partinin gövdesini koruyarak sağdan soldan isimler aldı. Bunlar parti sözcüsü, grup başkanvekili oldular. Bu ihanettir. Türkiye’nin çıkarı için büyük bir uzlaşı sağlayarak aday çıkarıldı ama onun başarısız olması için el- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin son hafta meydanlara inerek yürüttüğü kampanyanın da MHP seçmeninden gelecek oyun azalmasına neden olduğu ifade edildi. AK PARTİ'DE ÖZELEŞTİRİ: İYİ ORGANİZE OLAMADIK Örgütün seçimlerde iyi organize edilememesi de diğer faktör olarak dile getirildi. CİHAN Davutolu, bir önceki toplantının haziranda yapıldığını hatırlatarak, bugünkü toplantıda son gelişmeleri gözden geçirdiklerini dile getirdi. "Burada her şeyden önce bir dayanışma sergilendi. Sergilenmesi zaruri olan bir dayanışma" ifadesini kullanan Davutoğlu, toplantıda yaptığı konuşmada sadece sözlerle değil gerçekte ve fiiliyatta da herkesin Gazze'nin yanında olması, Filistin'in haklarını desteklemek konusunda hiçbir tereddüte mahal bırakmadan açık bir tutum sergilenmesi gerektiği vurgusunda bulunduğunu aktardı. Türkiye'nin toplantıda 7 maddelik ortak eylem planı teklifinde bulunduğunu açıklayan Davutoğlu, "Eylem planının birinci adımı bütün ülkelerin elindeki bütün imkanlarla Gazze'nin yanında insani yardımda bulunması" diye konuştu. İnsani ateşkes sürerken bütün İslam ülkelerini süratle Gazze'ye dönük insani yardım çalışmasını yoğunlaştırmasını gerektiğine dikkati çeken Davutoğlu, Türkiye'nin konuyla ilgili faaliyetleri hakkında bilgi verdiğini ifade etti. Tedavi edilmek üzere dün 4 Filistinlinin Türkiye'ye getirildiğini, bugün ise 40 yaralı Filistinlinin daha getirilmesi için yoğun çaba içinde olduklarını söyleyen Davutoğlu, yemek ihtiyacının yanı sıra elektrik ve su konularında da da yapılan çalışmaları anlattığını açıkladı. Planının ikinci maddesinin sürdürülebilir ateşkes olduğunu ifade eden Davutoğlu, "sadece insani amaçla değil sürdürülebilir bir ateşkes için ki bu ateşkesin mutlaka Gazze'deki ablukanın kaldırılmasını da içermesi gerektiğini" söyledi.Davutoğlu, bu konuda İsrail'e yönelik uluslararası baskının Kılıçdaroğlu'ndan partililere veryansın artırılması, uluslararası forumlarda konunun dile getirilmesi gerektiğine de dikkati çektiklerini belirtti. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Gazze'nin altyapısının büyük bir sarsıntı geçirdiğini ve Gazze'nin yeniden inşaası ile ilgili bir uluslararası toplantı konusunda öncülük etmesi ve bu konuda bütün ülkelerin taahhütlerde bulunmasının planın üçüncü maddesini oluşturduğunu dile getirdi. Dördüncü madde ile ilgili olarak BM İnsan Hakları Konseyi'nin Gazze'ye düzenlenen saldırıyla ilgili çok önemli bir karar aldığını hatırlatan Davutoğlu, maddenin "Gazze'ye dönük saldırılar çerçevesinde işlenen suçların incelenmesi noktasında BM'nin çalışmaların takip ve lerinden ne gelirse yaptılar. Ahlaki mi bu? Ben 40 derece sıcakta mücadele edeceğim. Bu hanımfendiler, beyefendiler oturacak, seçim biter bitmez ’istediğimiz oldu artık genel başkanla hesaplaşmanın zamanıdır’ diyerek ölü seviciliğe soyunacaklar. Kurultay isteyebilirler ama bu basın toplantısıyla istenmez. Yeterli imzayı bulursan kurultay toplanır. Üç kişi istedi diye olmaz. Hangi ahlak bunu kabul eder? Parti herkese göre karar mı alacak? Ağaç gölgesinde militanlık yapmak, meydan okumak yok. İşçi Partisi’ne mi gidecekler yeni bir parti mi kuracaklar buyursunlar. Yolları açık olsun"AA katkı hususunda İİT'nin öncü bir rol oynaması" olduğunu söyledi.Filistin Uzlaşı Hükümeti'ne destek verilmesinin planın beşinci maddesini oluşturduğunu dile getiren Davutoğlu, "Bu çok önemli" diye konuştu. Filistin Başbakanı Rami el-Hamdallah'la yaptıkları görüşmede uzlaşı hükümetine destek verilmesi konusunu detaylı olarak ele aldıklarını söyledi.AA CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, istifa çağrısı yapan milletvekillerine rest çekti: Bu toplantıyı yapanlar CHP’nin yakasından düşsünler.“Ortada büyük hezimet var” diyen CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce’nin ardından “ulusalcı kanat” olarak nitelendirilen grup adına konuşan Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, Kılıçdaroğlu’na seçmeni sorgulamaktan vazgeçip genel başkanlıktan çekilme ve kurultaya gitme çağrısı yaptı. Abdullah Gül bu sözlerle veda etti eleştiriden ders çıkarmaya da çalıştım. Bu da benim tabiatımda olan bir şey. Hem çalışmayıp hem partiyi suçlamak doğru değil. Eyvallah. Çalıştı, eleştirisini yapar; saygı duyarım. Oturacaksın, hiçbir iş yapmayacaksın. Kabul edilemez. Önümüzdeki süreçte hepsini göreceğiz. İmza toplasınlar, kurultayı yapacağım. Zaten daha önce söyledim; getirirsiniz kurultayı yaparız, hiçbir tereddüdümüz yok. Ne kadar süre istiyorlarsa veririm. İllere bir telefon açsınlar bakalım ne cevap alacaklar.” İHSANOĞLU BEKLENTİNİN ÇOK ÖTESİNDE PERFORMANS SERGİLEDİ “Çatı çöktü mü?” sorusuna yanıt veren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Çatı niye çöksün? Bir seçim vardı. Bunu çatı olarak adlandırmak da yanlış, bu toplumsal uzlaşmaydı. Büyük uzlaşmaydı. Demokrasi tarihine, uzlaşma kültürüne yaptığımız en büyük katkıdır. Elimizden gelen desteği verdik. Kendisi de (Ekmeleddin İhsanoğlu) beklentinin çok ötesinde performans gösterdi. Türk siyasetine yeni üslup getirdi, hiçbir hakarete yanıt vermedi.” bdullah Gül ile Recep A Tayyip Erdoğan seçimden sonra ilk kez bir araya geldi. Gül düzenlediği resepsiyonda yaptığı veda konuşmasında şu ifadeleri kullandı; sonra, parti içindeki muhalefeti yönlendirmek ve delege bazında muhaliflere destek vermek amacıyla “ateşkes” ilan etmiş durumdalar. "Biz demiştik" dedi. ışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İslam İşbirliği TeşkiD latı'na (İİT) Gazze'ye yönelik insani Seçimlere katılım oranının düşük olmasıyla ilgili yapılan saptamanın ardından, sandığa gitmeyen seçmenler arasında AK Partililerin de olduğu belirtildi. ürkiye'nin halk oylaması ile seçilen ilk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kendisinden sonra AK Parti ve hükümeti yönetecek ismi belirlemek için çalışmalarını sürdürüyor. HP’de çatı adaya sıcak bakmayan ulusalcı C kanat, seçimin ardından Davutoğlu'ndan İİT'ye 7 maddelik eylem planı Bahçeli'den AK Parti'ye son dakika golü Bu rakamın yüzde 2-3 düzeyinde olduğu ifade edilen toplantıda, özellikle köylerine giden bağ ve bahçede çalışan AK Partililerin “Erdoğan ilk turda kazanacak zaten” yaklaşımı nedeniyle oy kullanmaya gitmediği yorumu yapıldı. 9 CHP'li vekil rest çekti! O partiye gidin danışmanları ikili arasında kavga çıkarmaya çalıştığını söyledi Arınç fena patladı: Yeni yetmeler... üyük Birlik Partisi (BBP) B Genel Başkanı Mustafa Destici, "Kararımızdan asla Gündem Sayın seçilmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer davetliler hepinize geldiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı da canı gönülden tebrik ediyorum.Her zaman söylediğim gibi demokratik hayat bir mükemmelleşme sürecidir. Türkiye'de bugün demokratik bir olgunluğa erişmiş bulunmaktadır. Ancak son günlerde başta yakın çevremiz olmak üzere insanlık düzeyine yakışmayan çok ciddi siyasi gerginliklerin ve silahlı çatışmaların olduğunu görüyoruz. Önüzmüzdeki hafta sivil toplum örgütleriyle bir araya geleceğiz ve son olarak hepinizi saygı ve sevgiyle selamlayarak Allah'a emanet ediyorum. SALONDA GÖRÜŞTÜLER Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, uzun zaman aldığı gerekçesi ile resepsiyona katılanlar ile tek tek el sıkışmak yerine resepsiyonun yapılacağı salonda görüştü. KILIÇDAROĞLU VE DEMİRTAŞ KATILMADI Tüm devlet erkanının davet edildiğinin öğrenildiği resepsiyona, 12. Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve bakanlar katıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Selahattin Demirtaş'ın yoğun programları nedeniyle resepsiyona katılmadığı öğrenildi.CİHAN EN BÜYÜK YANLIŞTIR ılıçdaroğlu, seçim sonuçlarının ardından ''Eve kapandı'' haberlerine ilişkin, “Müsaade etsinler de seçimden sonra öğleye kadar dinleneyim. K Genel merkeze gittim. AKP’nin içindeki karışıklıklar dışarı yansımasın diye CHP’ye yönelik böyle bir operasyon yapılıyor. Her zamanki çalışmalarımı sürdürüyorum. Gidebilirdim ama tatile bile gitmedim” ifadelerini kullandı. CHP'NİN YAKASINDAN DÜŞSÜNLER “Ortada büyük hezimet var” diyen CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce’nin ardından “ulusalcı kanat” olarak nitelendirilen grup adına konuşan Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, Kılıçdaroğlu’na seçmeni sorgulamaktan vazgeçip genel başkanlıktan çekilme ve kurultaya gitme çağrısı yaptı. Kılıçdaroğlu, bu yaklaşıma yönelik şu ifadeleri kullandı; ''Partili olan önce genel başkanının ne söylediğini bilir. Hiçbir yerde, ‘Bu bir başarıdır’ diye bir tek cümlem dahi olmadı. Bir televizyon programında bana sordular; ‘Bu işin başarı kıstası nedir?’ diye. Verdiğim yanıt şu: ‘Ekmeleddin Bey seçilirse başarılı oluruz, seçilmezse başarısız oluruz.’ Bu toplantıyı yapanlar CHP’nin yakasından düşsünler. Hem gidip seçimde çalışmayacaksın, yerinde oturacaksın; aday başarısız olsun diye dua edeceksin. Sonra da kalkıp basın toplantısı yapacaksın. Bunlar doğru değil. Bir partili, önce partisinin aldığı karar çerçevesinde gider çalışır, bunların hiçbiri partili değil.” BU KABUL EDİLEMEZ Parti içinden gelen eleştiriye en fazla saygı gösteren genel başkan olduğunu vurgulayan CHP Lideri, “Eleştiri yerinde ve haklı olursa, Kılıçdaroğlu, “Tekrar seçim olsa yine İhsanoğlu’nu aday gösterirdim dediniz. Bundan sonra da benzer hamleleriniz olur mu? Sosyal demokrat çizginiz değişir mi, bundan sonra CHP’nin yönü ne olur?” sorusu üzerine şöyle konuştu: “Yönümüz, programımız, ilkelerimiz belli. Sorun algılama hatasında. Sosyal demokrasiyi kişiye indirgemek. ‘O kişi olursa olur, o olmazsa olmaz.’ Bu, en büyük yanlıştır. Partimiz, programımız belli. Hiçbir zaman ‘Biz şu ilkelerden vazgeçtik’ demedik. Kapımız bu ilkeleri benimseyen herkese açıktır. ‘Küçük olsun, benim olsun’ düşüncesinde değiliz.”CİHAN 10 14 AĞUSTOS 2014 Basın-Kritik HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Yalçın İÇYER Süleyman GÖKSU Aavrupa sokaklarında-I Avrupa sokaklarında nebinle olmak ne büyük şeref Allah’ın! Bahş ettiğin için sana şükürler olsun Mü'minin niyeti amelinden hayırlıdır “.....Seni kınayan ve sana ebter(ocağı sönük) diyen kendisi ebterdir. (1) 02.03.06 sabah Ketviger str. C.& A yokuşu. Hava dün yağan kardan dolayı oldukça soğuk. Ben ve Enes adeta donan ellerimizi ikide birde ağzımıza götürüp üflüyoruz. Diyorum benim elim alıştı artık pek üşümüyor. Sen yenisin de ondan. Ben sabahtan beri çalışıyorum. Sonra anladım ki ellerim uyuşmuş. Standımızı kuruyoruz. Yaklaşık iki buçuk yıldan beri aynı gün aynı yerde Rabbimi, Kitabını, Resulünü ve dinini dostlarım ve talebelerimle Avrupa caddelerinde anlatmak üzere… Yirmi yıllık hayal ettiklerimin adım adım gerçekleşmesi. İnsanlığın kurtuluş reçetesi ve insanlığın kurtarıcısı Muhammed’in(s.a.v) mesajını insanlara ulaştırmak. İnsanları önce kendi arzu ve isteklerinin köleliğinden sonra insanlar tarafından köleleştiren insanları yani sömürülen insanları hürriyetine kavuşturmak. O’nu (s.a.v) anlatmak ne büyük mutluluktur. O’nu karikatürize iftiralarla karalayacaklarını sananlar ne kadar yanıldıklarını bir bilseler. Akşam Standı kaldırırken bir genç yaklaştı ve sordu: “Bu işin resmi müsaadesini nasıl yapıyorsunuz? Abi biz bu karikatür meselesinden sonra Türkiye’de bir kitabı Almancaya tercüme ettik. On bin adet bastırdık. Ve bedava dağıtıyoruz. Size verelim siz de burada hediye edin. Resulullah’ı karikatürlerle küçük düşüreceğini sananlar bu ve benzeri olayları işitseydiler. Ne yaptık? Baltayla ayağımızı vurduk, diyeceklerdi.” Rabbimiz öyle buyuruyor:” Onlar isterler ki Allah’ın nurunu ağızları ile söndürsünler. Allah(c.c) onlar istemese de nurunu tamamlayacaktır.” Sabah soğuğu, dün kar yağmıştı. Bugün güneş var. Standın demirlerini kuruyoruz. Her zaman olduğu gibi polisler yoklamak için bir geldiler bir de geçtiler. Biz devam ediyoruz ve kurduk. Bir bayan yaklaştı. Sakin bir şekilde soru sordu. Başta bir şeyler öğrenmek istediğini sanmıştım. Sonra öğrendim ki bize acımış. Soğuk havada yalnız olduğumu görmüş. Oğlum Enes gittiği için yalnızdım. Beni yalnız bırakmamak ve meşgul edip soğuğu unutmamı istemiş ve bana yaklaşmış. Demek ki iyi niyetli bir insan. Ona bazı kitapçıklar hediye ettim. Gitti ikinci sefer tekrar geldi gelişinin sebebi bana acımakmış. Ama hayretle sorular sordu. Çok rahat ve samimi bir hanım. Ona Standa mealini astığımız bir ayeti okuttum. “İnsanlar tek bir ümmetti...” ayetteki “GEMEİNSCHAFT(Tek ümmet) kelimesi çok hoşuna gitti. Ve bana enteresan sorular sordu. Cevaplarımı mümkün oldukça Kur’an’dan verdim, çok ilgi gösterdi. Bir ara bir arkadaş geldi selamlaştık. Tabii ona cevap veriyordum. Arkadaş beklemek durumunda kaldı. Çok üzüldü bayan. Bana kızmasın. Kalbini bırakmasın. Kardeş bekleyemedi. Gitti daha çok üzüldü. Ben sebep oldum. Sen onunla konuşmadın. Kendi kendime, Sübhanellah! Fıtrat ne güzeldir. Bayanın fıtratının bazı yönlerden bozulmadığını görmek mümkün oluyordu. Aldıklarını mutlaka okuyacağını söyleyerek güler yüzlü çekip giderken tekrar geleceğini söyledi. Onunla standımız hoş başladı. Yoğun ziyaret olmadı. Ama gelen insanların çoğu güzel insanlardı. Hele kaybettiğimiz gençler... Kızlar ve erkekler. Çok büyük ilgi gösterdiler. O gençler... Onlara ulaşmanın sevdası hep içimde yaşayıp durmakatdır. Kimi soru soruyor. Kimi bizi ve stanttaki kitapları gördüğünde hayret ediyor. “Aaaa! Bu da var mı? Kur’an İslam burada” der gibi bize yaklaşıyorlar. Bir iki genç kız hayretle Kur’an’na dokunuyor. Fiyatını soruyor. Hayret ediyorum. Kendi kendime soruyorum. Acaba bu gençler hangi ülkeden? Tabii kendi ülkelerinin anlaşılmaması için hayli caba gösteriyorlar.. Ama biraz sonra tanıyoruz onları. Mağripli, Tunuslu, Lübnanlı, Mısırlı, İranlı, Türkiyeli..... Bir ahhhh! çekiyorum. Bizim yapmamız gereken daha çok işler var. Yukarda anlattığım hanımla konuşurken bizi dinleyen bir bayan dikkatimi çekti. Söylediklerimi tasdik edercesine… O gittikten sonra ona yöneldim. Konuşmamızın ilerleyen bölümünde “Bir Müslüman’la evlendiğini, daha sonra onu bırakıp genç ve kendi akrabasından veya tanıdıklarından birsi ile evlendiğini onun da onu terk ettiğini” söyledi. Tabii onun İslam’ı da yaşamadığını söyledi. Onunla epey konuştuk. Alman bayana İslam’ın anlamını sormuştu. Ben de kök anlamı ile “selim” kelimesinin anlamını açıkladım. Barış, kurtuluş ve emniyet anlamına geldiğini anlattım. İlk kez işitiyormuş gibi hayret etti. Aslında o da Müslüman’dı. Ama sadece Müslüman olduğunu biliyordu. O bayan gittikten sonra onunla konuşmaya devam ettik. Bir Türkiyeli ile evlenmiş. Ama sonra adam yirmi yaşında birisi ile evlenmiş ve oğlunu da alıp gitmiş. Bir daha görüştürmemiş. Kadıncağız ruh hastasına dönüşmüş. Ona bir soru sordum: - Kur’an’da en büyük günah nedir? - Adam öldürmek, dedi. - Hayır, dedim. - En büyük günah adaletsizlik ve zulümdür, dedim. Hayret etti. Dedim zalim olan sınırları tanımaz. Hak ve hukuk dinlemez. Ve diğer tüm haksızlıkları yapar. Biraz duraksadı ve başını sallayıp “doğru” dedi. Biraz daha konuştuk: Beyinin İslam’ı yaşamadığını söyledi. Dedim yaşasaydı sana onu yapmazdı. “Doğru” dedi ve ayrıldı. Bugün yardıma fazla gelen olmadı. Hava oldukça soğuk. Bekliyoruz. stantta hep dil sorunu oluyor. Ah şu Almancayı daha iyi bilseydim diyorum. Haksızlık ve zulüm olmazsa son dönemlerde dil öğrenmek için alınan kararlara katılacağım. Son zamanlarda Almanya’nın hemen hemen tüm suçları, onların “yabancı” dedikleri insanlara yükleyerek adeta bir baskı aracı haline getirdikten sonra da sürekli yasalar çıkarmalarıdır. Bunun başında, okul öncesinden tutun buraya gelen damat ve gelinlere kadar her Almanya’ya gelenlerin Almanca dilini öğrenme zorunluluğu getirmeleridir. Bir davetçi olarak içinde bulunduğum toplumun dilini yeterince bilmemek çok acı bir olay. Nitekim bir genç Almanla karikatür konusunu konuştuk. Ona dedim İslam’da Resulullah’ın resminin yasak olmadığına dair bir şey yok. Ama buna rağmen yapılması yasaktır. Kendisi ressam olduğu için olaya o açıdan bakıyor. Dedim biz de Allah’tan yüce bir güç yoktur. Şayet Peygamberin resmi yapılsaydı belki Müslümanlar onun heykeline veya resmine karşı ibadet edebilirlerdi. Onun için yasaklanmıştır. O bizim en sevdiğimiz ve uğruna her türlü fedakârlığı yapacağımız kişi olmasına rağmen o insandır. Hayret etti. Ama ben ona istediğim detayda izahat yapamadım. Bunun için bir Müslüman gittiği yerde dinine faydalı olmak istiyorsa önce oranın dilini çok iyi öğrenmelidir. (Devam edecek) R esûlullâh Efendimiz (s.a.v.) bir gün Ashâbına: "Mü'min kimdir bilir misiniz?" buyurdular. "Allâh ve Resûlü en iyisini bilir." dediler. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Mü'min, Allâhü Teâlâ'nın hoşuna giden şeylerle kulaklarını doldurmadıkça ölmeyen kimsedir. Eğer bir kul Allâh'dan korksa yetmiş demirden kapısı olan yetmiş hücrenin içindeki bir hücrede bulunsa, Allah ona amelinin elbisesini giydirir. Hatta öyle ki insanlar onun iyiliklerini konuşurlar ve yaptığından fazlasını da söylerler." Ashâb-ı Kirâm "Nasıl fazlasını söylerler" dedi. Şöyle buyurdu: "Çünkü Allâh'tan korkan, gücü yetmiş olsaydı, elbette daha fazla güzel amel işleyecekti. Bundan dolayı Allâh da onun amelini artırır. cevap verdi: "Zira mü'minin niyetinde onu bozacak, sevabını giderecek riya bulunmaz." Amel aşikârdır, niyet ise gizli bir ameldir. Gizli amellere mükâfât kat kat verilir. Kâfir de böyledir. İnsanlar onun kötü amelini konuşurlar ve yaptığından fazlasını da söylerler. Eğer onun gücü yetseydi elbette daha çok kötü amel işlerdi." Amel; âzâların Allâhü Teâlâ'ya yönelmesi, gayret etmesidir. Niyet ise kalbin Allâhü Teâlâ'ya yönelmesi ve zikretmesidir. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.): "Mü'minin niyeti amelinden daha hayırlıdır." buyurdular. (Beyhakî, Şuabü 'l-imân) Kalbin Allâhü Teâlâ'ya yönelmesi zikr-i hafî (gizli zikir) iledir. Bir adam: "Yâ Resûlallâh! Amellerin en faziletlisi hangisidir" diye sordu, "Sâdık niyettir" buyurdular. İbn-i Cüreyc rahimehullâh, "Mü'minin niyeti amelinden niçin hayırlıdır" diye Hz. Atâ'ya sordu. O da şöyle Ayet-i Celîle'de -meâlenşöyle buyuruldu "...Hoş bir ağaç gibi ki kökü sâbit, dalı semâda." (İbrâhîm sûresi, âyet 24) Ağacın kökü kalpteki îmândır. Semâya uzanan dalları kalbdeki niyet, meyvesi de amellerdir. Kiralık otomobille gelip hırsızlık yaptılar stanbul'dan otomobil kiİşüpheli, ralayıp Bursa'ya gelen 3 burada buluştukları arkadaşlarıyla iddiaya göre girdikleri evlerden cep telefonu ve para çaldı. Sorgularından sonra adliyeye sevk edilen şüphelilerden 2'si tutuklandı, 2'si tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Merkez Nilüfer ilçesi Demirci Mahallesi'nde K.M.'ye ait bir evin penceresinden giren hırsızlar bir cep telefonu çaldı. Uyanması üzerine pencereden atlayıp kaçan şüphelileri gören ev sahibi K.M., plakasını aldığı aracı polise bildirdi. Bölgede devriye gezen ekipler, kovalamacanın ardından otomobili Üçevler Mahallesi'nde ara sokakta durdurdu. Aracın içinde bulunan Erkan A. (25), Fuat K. (25), İ.S. (26) ve M.Ş. (27) gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği'ne getirilen şüphelilerden E.A., F.K. ve İ.S.'nin İstanbul'dan kiraladıkları otomobille Bursa'ya gelip burada bulunan arkadaşları M.Ş. ile birlikte gündüz tespit ettikleri yerlere gece girmek için çalışma yaptıkları belirlendi. Şüphelilerin iki ayrı evden iki cep telefonu ile 500 lira para çaldıkları belirlendi. Asayiş Şube Müdürlüğü'nde sorgulamaları tamamlanan şüpheliler adliy- eye götürülürken, Emniyet Müdürlüğü önünden geçen yaşlı bir kadın "Ah be evladım niye hırsızlık yaptınız, yaktınız kendinizi" dedi. Bunun üzerine şüphelilerden E.A. "İş var da biz mi çalışmıyoruz teyze" diye cevap verdi. Mahkemeye çıkarılan şüphelilerden E.A. ve F.K. tutuklanırken, İ.S. ve M.Ş. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. AA Minibüse binmek isterken ayağı mazgala sıkıştı Üçüz bebek babasının maaşı mama ve bez ücretini karşılayamıyor Ataşehir'de, otoyol kenarında minibüse binmek isteyen genç kızın ayağı, kırık mazgalın arasına sıkıştı. On dört yıl sonra tüp bebek yöntemiyle üçüz çocuk sahibi olan çift, tek maaşla üçüzlere bakmakta zorlanıyor. enç kızın ayağı, itfaiye G tarafından kurtarıldı. Kırık mazgalın kaldırım taşıyla kapatılması dikkat çekti. Olay, E-5 karayolu Bostancı Köprüsü altında meydana geldi. Ayşe Merve Sungur'un (24), minibüse binmek için hamle yaptığı sırada bacağı kırık mazgal demirlerinin arasına girdi. Sungur, kendi çabası ile bacağını kurtaramayınca yardımına vatandaşlar koştu. Vatandaşlar da genç kızı sıkıştığı yerden çıkartamayınca olay yerine itfaiye ekipleri çağrıldı. Yarım saat süren çalışmanın ardından Sungur'un bacağı kurtarıldı. Sungur, ambülansla hastaneye kaldırıldı. Bu arada, kırık mazgalın üzerinin kaldırım taşı ile kapatılması dikkat çekti. CİHAN ntalya'nın Manavgat ilçesi Sarılar A Mahallesi'nde yaşayan Salih(36)Sevda(30) Solak çifti, 14 yıl sonra üçüz çocuk sahibi olmanın sevincini yaşıyor. Daha önce iki defa düşük yapan anne Sevda Solak, 48 gün önce üçüz çocuk sahibi olduğu için mutlu olduğunu, tek sıkıntılarının bebek maması ve bebek masraflarının yüksek olması olduğunu söyledi. Manavgat Side'de bir otelde aşçı olarak çalıştığını belirten baba Salih Solak, ikinci tüp bebek denemesinde üçüz çocuk sahibi olduklarını söyledi. Tüp bebekle çocuk sahibi olmada toplamda 40 bin liraya yakın masraf ettiklerini belirten Solak, 48 gün önce bin 900 gram halinde dünyaya gelen ikisi kız, biri erkek çocuklarına Mehmet Emir, Fatma Yaren ve Cemre ismini verdiklerini söyledi. Eşinin tüp bebek yöntemiyle dördüz hamile kaldığını bir bebeğin anne karnında öldüğünü belirten Solak, "Üçüzler 34 haftalık olarak dünyaya geldi. Bir bebek de anne karnında öldü. Bir bebeğimizde ölmeseydi dördüz bebeğimiz olacaktı. Üçüzler doğumdan sonra gelişmesi için 24 gün küvezde kaldı. Allah'a çok şükür üç çocuğumuzun üçü de sağlıklı. Hiç birinin sıkıntısı ve hayati tehlikesi yok. Bugün dünyaya geleli 48 gün oldular. " diye konuştu. Manavgat'ta bir otelde aylık bin 600 liraya aşçı olarak çalıştığını belirten Solak, kardeşinin ve akrabalarının yardımıyla üçüzlerin ihtiyacını karşılayabildiğini kaydetti. Solak, "Aldığımı maaş bin 600 lira, üçüz- , gören çocuklar rını bağırırken k polise haber la şu m ko lkokilitleyere ki dairesinin ba balkon kapısını gelen polis, Orhan ursa’da, 6. katta nun balkonuna ne ri ye y su ns istedi. verdi. Ola nundan komşu elik oldu. Şahsı, ası için ambula e ılm ar rt ku an in st ha C.’n rinc düşen bir kişi lkonun2 sağlık ekiple tan alt katın ba ardı. Yaralı şahıs, 11 dirilerek hastaneye yere çakılmak rt in leri ku güçlükle aşağı rüldüğü daki çamaşır ip angazi ilçesi mbulansa götü ’ye bazı A sm i. O ild z ed ke er vk m se Olay, eyOrhan C. esi üzerinde m acıdan bağıran . Komşusunu da ra sı Gazcılar Cadd i gösterdi tlı binanın 6. yen 15 komşuları tepk dana geldi. 7 ka Orhan C.(36), ve kapıyı kilitle ı n re gö n ya da on lk ar ba nl na şa katında yaşa nehan A., ya duğu sırada de ardayay yaşındaki Met is lg bi balkonda otur üşmeye , m di D lattı: "Evdey ti. an et e yb yl m ka şö yı ni ka si ge a başladı. Ba bir alt katın dım. Bağırmay lağımı dayadım. başlayan şahıs, maşır iplerine ku ya pı ça dedim, ka ini aşağı balkonundaki a düştü. Kurtulm dedim, kend rdeşimi yı ka çı on a lk on ba lk Ba Ka . ım takılarak, kt re çı kapıyı n kolu demirle attı, kilitledim mşuya geçtim. Üst kat maya çalışırke Orhan C.’nin ko n ya n ak la ar rı al de den bir sürü i sıkışarak kı de bulunan ik du ama gelip gi ev uz e m in şu er m üz CİHAN ı ko ıs bağırt ." rku yaşadı. insan oluyordu çocuk büyük ko balkonda ve Balkona koşan Altıncı kattan düşen şahıs, çamaşır ipleri B sayesinde yere çakılmaktan kurtuldu lerin aylık masrafı bin 500 lira. Evim kira ve aylık 400 lira kira parası veriyorum. Bebek mamaları çok pahalı. Çocuk maması ve bebek bezi maddi sıkıntı oluşturuyor. Kardeşimin yardımıyla üçüzlerin yardımı gidermeye çalışıyorum. Hayırseverlerden üçüzlerin maması ve bebek bezleri hususunda yardım bekliyorum. Üçüzlerin aylık masrafı bin 500 lira. Biz üçüzlere elbise hediyesi getirenlere mama ve bebek bezi almalarını öneriyoruz." diye konuştu. Anne Sevda Solak, 14 yıl sonra anne olmanın mutluluğunu yaşadığı için Allah'a şükrettiğini söyledi. Tek sıkıntılarının bebek maması ve bebek masraflarının yüksek olması olduğunu belirten Solak, hayırseverlerden üçüzlerin mama ve bebek bezi masrafına destek olmalarının kendilerini sevindireceğini kaydetti. CİHAN Bakanlık binasında yangın paniği İddialara göre girişinde bakanlığa bağlı Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğü yazan bir binada yağ kazanı alev aldı. Yangının büyümesi üzerine olay yerine Beyoğlu ve Fatih gruplarından itfaiye ekipleri sevk edildi. eyoğlu Fındıklı'da Ulaştırma B Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'na ait bir binada yangın çıktı. Ölen ya da yaralananın olmadığı yangın çevrede paniğe yol açtı. Olay, Fındıklı'da limanının bulunduğu yerde gerçekleşti. Yangın merdivenleri yardımıyla alevler kontrol altına alındı. Boş olduğu belirtilen binadan yükselen dumanlar çevredekileri korkuttu. Yangının kontrol altına alınmasıyla liman ve çevresinde hayat normale döndü. CİHAN 14 AĞUSTOS 2014 Eğitim HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 11 Kılıçaslan'da liseyi ingilizce TÖDER, MEB’den istedi: Eğitim okuyan öğrencilerin hedefi büyük desteği koleje devam edene de verilsin Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)’in 2014-2015 eğitimöğretim yılında özel okullar için verilecek eğitim öğretim teşvikinin özel okullara devam eden öğrencilere de yapılmasını istedi. T ÖDER Başkanı İbrahim Taşel, “ Bu uygulama şu anda sadece devlet okullarından özel okula geçmek isteyen öğrenciler için geçerlidir. Ancak bize velilerden gelen talep bu uygulamanın özel okullara şu anda devam eden öğrenciler için de yapılmasıdır. Bundan sonraki adımda bunun da gerçekleşeceğine inanıyoruz. ayseri Özel Kılıçaslan K Lisesi’nde eğitimlerini İngilizce alan öğrenciler, Çocuğunu özel okula gönderen veli zaten devletin "bir öğrencinin devlete maliyeti kadar olan" yükünü üstlenmiştir. Yapılacak olan bu payın veliye iadesidir.” dedi. Taşel, yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi: “ Özel Okullara Eğitim Desteği, Türkiye'de Özel Okullaşma oranın artırılması konusunda önemli bir adımdır. Çocuğunu özel okullara göndermek isteyen önemli bir kesim bunu maddi imkansızlıkları nedeniyle yapamıyor. Bu anlamda verilecek maddi destek, velilerin de yapacakları fedakarlıklarla özel okullara yönelimi arttıracak. Daha iyi bir eğitim almak her çocuğun hakkı. Dünya'daki bütün gelişmiş ülkeler eğitimde kaliteyi artırmak için bu tür katkılar yapar. Ülkemizde de bu uygulamanın başlamış olması özel okul sektörünü geliştirecek ve ülke genelinde kaliteyi arttır. Katkı payından dönüşüm sürecinde açılacak olan Temel Lise öğrencileri de yararlanabilecek. Bu da kuruluş aşamasında bu okullar için önemli bir katkı oluşturur.” Taşel, “ Uygulama ilk olduğu için bazı aksaklıklar olabilir. Özellikle okullara öğrenci gönderilirken sınıflarının yarısını doldurmuş olma şartı sorun oluşturabilir. Bütün velilerin bu desteğe başvuru hakkının olması velileri kayıt yaptırma konusunda beklemeye yöneltir ve okulda istenen şartı sağlayamayabilir. Ancak Özel okullarımızın ve Bakanlığımızın gayretleriyle bunların giderilebileceğini düşünüyoruz. Bu konudaki görüşlerimizi de TÖDER olarak genel müdürlüğümüzle paylaştık.” dedi. AA üniversite öğrenimlerini yurt dışında yapmak istiyor. üniversiteyi Türkiye’de burslu okuma imkânı bulurken, dünyada da yaklaşık 5 bin üniversiteye sınavsız kabul edilebiliyor. Yüksek öğrenim sonunda Türkiye’de hizmet edeceklerini dile getiren öğrenciler, gittikleri ülkede kültür elçiliği yapacaklarını ifade ediyor. Kılıçaslan’da öğrenim gören öğrencilerin büyük çoğunluğunun hedefinde ise yurt dışında burslu okuyarak, Kayseri’nin ve Türkiye’nin kültür elçisi olabilmek var. Özel Kılıçaslan Liseleri bünyesinde açılan ve halen 45 öğrencinin eğitim aldığı uluslararası IB World School’da, Türk Dili ve Edebiyatı dışındaki bütün dersler İngilizce veriliyor. Harvard, Stanford, Cambridge ya da Chicago State üniversitelerinden birinde burslu okumak için çalıştığını ifade eden öğrencilerden Ertuğrul Yıldırım, “Amerika’nın ya da İngiltere’nin birikimlerinden faydalanarak üniversiteyi orada okuyup ülkeme dönecek ve bilim insanı olarak Türkiye’ye hizmet edeceğim. Yurt dışındaki eğitimim esnasında da Kayseri’yi ve Türk insanını en Ekonomi ve işletme gibi ilave dersler de uluslararası yeterlik belgesine sahip öğretmenler tarafından veriliyor. IB World School’dan mezun olan öğrenciler, diploma puanlarına göre iyi şekilde temsil ederek kültür elçisi olacağım.” dedi. Okulun Ruandalı öğrencisi Douglas ise adeta bir Kayseri aşığı, Douglas’ın hayalinde de üniversite eğitimi ardından Türkiye’de özellikle de Kayseri’de yaşamak var. Özel Kılıçaslan Liseleri IB World School Koordinatörü Yılmaz Gürsakal, Kayseri’de liseyi İngilizce okuyabilmenin büyük bir fırsat olduğunu söyledi. Bu yıl dokuzuncu sınıfa yeni kaydedecekleri öğrencilerle eğitim gören öğrenci sayısının 60’ı geçeceğini belirten Gürsakal, “Bu sayı, okulumuzun toplam öğrenci sayısının yüzde 8’ine karşılık geliyor. Bu da iyi bir oran.” dedi. CİHAN D Ü N K Ü Okul müdürlerine puanlama geliyor Ç Ö Z Ü M 21-25 yıl arası müdürlük yapanların sayısı ise bin 76 olarak kayıtlara geçti. Bakanlık yıllarca aynı okulda görev yapan ve verimliliği azalmış yöneticileri değiştirmek üzere de harekete geçti. Bu kapsamda MEB, ilçe milli eğitim müdüründen öğrenci meclisi başkanına kadar 10 kişilik değerlendirme komisyonu kurarak müdürlere puan sistemi Ç E N G E L B U L M A C A illi Eğitim Bakanlığı M (MEB), yönetici atama yönetmeliğinin yayımlanmasından sonra okul müdürleri, müdür baş yardımcıları ve müdür yardımcılarının profilini çıkardı. Buna göre 26 yıl ve üzeri aynı okulda müdür olarak görev yapan 899 eğitimci olduğu tespit edildi. uygulama kararı alındı. Değerlendirmeden en az 75 puan alan okul müdürü görevine devam edebilecek. Bakanlığın hazırladığı Türkiye geneli okul yöneticilerinin görev süresi raporunda ise şu ayrıntılar yer aldı: Okul müdürü: 899 müdür 26 yıl ve üzeri, bin 76 müdür 21-25 yıl arası, 2 bin 506 müdür 16-20 yıl arası, bin 749 müdür 11-15 yıl, 4 bin 620 müdür 6-10 yıl, 14 bin 874 müdür ise 0-5 yıl arasında aynı okulda görev yapıyor. Müdür baş yardımcısı: 27 müdür baş yardımcısı 26 yıl ve üzeri, 76 baş yardımcı 21-25 yıl, 253 baş yardımcı 16-20 yıl, 641 baş yardımcı 11-15 yıl, bin 51 baş yardımcı 6-10 yıl, 3 bin 851 baş yardımcı ise 0-5 yıldır aynı okulda görevinin başında bulunuyor. Müdür yardımcısı: 278 müdür yardımcısı 26 yıl ve üzeri, bin 18 yardımcı 21-25 yıldır, 2 bin 541 yardımcı 16-20 yıldır, 4 bin 765 yardımcı 11-15 yıldır, 5 bin 25 yardımcı 6-10 yıldır, 28 bin 223 yardımcı ise 0-5 yıldır aynı okulda görevde. AA 12 14 AĞUSTOS 2014 Sağlık HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Astım hastalarına uzmanından havuz yerine deniz tavsiyesi Daha fazla tıp daha iyi tıp değildir Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA aha fazla tahlil, MR, enD doskopi, anjiyo, tomografi yaptırmanın; daha fazla aşı ve ilaç kullanmanın; kanser taramalarının; check-up’ ların insanlara fayda yerine zarar verdiğini gösteren araştırmaların sayısı giderek artıyor. Tıp literatürüne son senelerde adı kalp krizi, felç, kanser, astım, alerji, romatizma kadar sık geçen iki “hastalık” girdi: Bunlar, “overdiagnosis” yani “aşırı teşhis” ve “overtreatment” yani “aşırı tedavi”. Aşırı teşhis, bir kişide onda ömrü boyunca bir problem yaratmayacak olan bir hastalığın teşhis edilmesi, aşırı tedavi ise bu hastalığın tedavisi anlamına geliyor. Aşırı teşhis ve aşırı tedavi yapılanlar, tetkiklerle ve tedavilerle ilgili çeşitli risklere maruz kalabiliyor, bu yüzden hayatlarını kaybedebiliyorlar. Bu, gereksiz olması yanında insanlara zarar da veren uygulamalar aynı zamanda “milyarlarca liranın da heba olmasına” yol açıyor. Aşırı teşhis kongreleri başladı Araştırmalar, overdiagnosis ve overtreatment’ in her geçen gün daha çok insana zarar vermeye başladığını ortaya koyuyor. Overdiagnosis ve overtreatment’ i ele alan kitaplar yazılıyor, kongreler düzenleniyor (1, 2). Kısa adı “BMJ” olan muteber tıp dergisi British Medical Journal, bu mevzuya dikkat çekmek için “Too much Medicine” (Çok Fazla Tıp) adıyla bir kampanya başlattı (3). Daha fazla yapmak daha iyi yapmak değildir İtalya’da da bizim de tüm dünyanın da dikkatle takip etmesi gereken “Fare di più non significa fare meglio” yani“Daha fazla yapmak daha iyi yapmak değildir” adında bir “hareket” hızla taraftar buluyor (4). Slow Medicine (www.slowmedicine.it) tarafından başlatılan bu kampanya doktorlar, diğer sağlık profesyonelleri, hastalar ve vatandaşlarca yürütülüyor. Kampanyanın amacı, “ölçülü, saygılı ve âdil tıp hizmetini” teşvik etmek. Bugüne kadar dokuz liste yayınlandı ve birçok başka doktor ve hemşire dernekleri de hastaneler de bu kampanyaya katılıyor. Projenin temel hedefi, masrafları azaltmak amacıyla sağlık hizmetlerini “vesika ile dağıtmak” değil, “sağlık profesyonelleri ve hastaların ortaklığında hastaların menfaatlerini korumak”. az sıcaklarının etkisini Y sürdürdüğü günlerde uzmanlar özellikle astım hastalarının daha dikkatli olması gerektiği konusunda uyarılarda bulundu. Aşırı sıcak ve nemin astım hastaları üzerinde olumsuz etkisi bulunduğu ve astım nöbetlerine neden olabileceği ifade edildi. Prof.Dr. Necla Songür, astım hastalarının fiziksel aktiviteden uzak kalmaları gerektiğini ve sudaki klorün nefes darlığını tetikleyebileceği uyarısını paylaşarak havuz yerine denize girilmesini tavsiye etti. Doktorların, malpraktis suçlamalarına maruz kalmamak için gereksiz olduklarını bilmelerine rağmen hastalardan birçok test ve tahlil istedikleri, ilaç yazdıkları dile getiriliyor. Medyanın da “daha fazla tetkik ve tedavinin daha iyi olduğu” algısının oluşmasındaki rolüne dikkat çekiliyor. Projenin yürümesi için hem bilgi ve eğitim veren doktor ve sağlık profesyonellerine hem de başta pratisyen hekimler ve uzmanlar arasındaki olmak üzere çeşitli sağlık uygulayıcıları arasındaki iletişimin artmasına ihtiyaç duyuluyor. Gelelim neticeye Ülkemizde de aşırı tetkik, aşırı teşhis ve aşırı tedavinin boyutları her geçen gün katlanarak artıyor ama ne tıp âlemi ne de halk, tehlikenin farkında olmadığı gibi adeta alan râzı satan râzı. Ü Yaz aylarını yaşayan Türkiye’de astım hastalarının dikkat etmesi gereken unsurları sıralayan Songür, “Astım hastaları için ortamdaki havanın en uygun nem miktarı %30 ile 50 arasındadır ve sıcaklıkların yükseldiği ve nem oranının %60’ı geçtiği durumlarda evden çıkmamalıdır. Bulunulan ortamlarda nem oranını azaltmak amacıyla klimalar tercih edilmelidir. Fakat klima Prof. Dr. Necla Songür, yaz aylarında astım hastalarının dikkat etmesi gerekenler hakkında bilgi verdi. Ailesinde astım öyküsü bulunanlar başta olmak üzere özellikle hava kirliliğinin yoğun görüldüğü bölgelerde yaşayan kişilerde de astım ataklarının daha sık görüldüğünü belirten Songür, hastalığın akciğerler içindeki Bir okuyucumdan aldığım şu eposta her şeyi çok güzel özetliyor: “Ben 19 yaşında bir kızım, kalp ağrısı, kalpte sıkışma nedeni ile hastaneye gittim. Tomografi çekildi, alınan sonuçlara göre akciğerimde nodül tespit edildi. Sizce ne yapmalıyım, teşekkür ederim…” 19 yaşında kalbi ağrıyan, kalbi sıkışan bir genç kızdan tomografi istemek “çok fazla tıbbın tâ kendisidir”. Meslekdaşlarımızı, halkı ve idarecilerimizi uyarıyorum: “Daha fazla tıp daha iyi tıp demek değildir”. ütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de ciddi bir halk B sağlığı sorunu olan astım, akciğerler içindeki bronşların çeşitli uyaranların etkisiyle yaygın olarak daralması sonucu ortaya çıkar ve nefes darlığı atakları ile seyreder. bileğinde kırıklara yol açabilmesi. Kırığa bağlı ciddi ve inatçı ağrılar gelişebilir ve bu sorun yaşam kalitesini ciddi boyutlarda düşürebiliyor. Ayrıca omurgada gelişen volüm kaybı ve çökme kırıklarına bağlı olarak boyumuz kısalıyor. Bu da kamburluk gibi çok önemli bir sorunu daha beraberinde getiriyor. Daha da kötüsü osteoporoz özellikle yaşlılarda önemli, hatta ölümcül sonuçlara neden olabiliyor. Oysa osteoporoz önlemler alındığı takdirde gelişmesi engellenebilir ve AA tedavi edilebilir bir hastalık. Astımlı hastalarda nefes darlığına yol açan nedenlerin başında viral enfeksiyonlar ve alerjenlere maruziyet gelmektedir. Bununla birlikte diğer önemli risk faktörleri ise özellikle yaz aylarında sıcak hava ve yüksek nem oranıdır. Özellikle aşırı sıcak hava ve solunum yollarında gelişen ani ısı kaybı astım bulgularının başla- masına yol açabilmektedir. Ayrıca artan küresel ısınma, polenlerin uzun süre atmosferde kalmasına neden olarak astım ataklarını tetiklemektedir. Astım hastaları için ortamdaki havanın en uygun nem miktarı %30 ile 50 arasındadır ve sıcaklıkların yükseldiği ve nem oranının %60’ı geçtiği durumlarda evden çıkmamalıdır. Bulunulan ortamlarda nem oranını azaltmak amacıyla klimalar tercih edilmelidir. Fakat klima kullanırken de özellikle hava aşırı derecede soğutulmamalı ve dış ortama göre kademeli olarak sıcaklık geçmelidir. Yaz aylarında tatil amacıyla çok sıcak olmayan, yüksek nem içermeyen ve polenlerin yoğun olmadığı yerler tercih edilmeli, kalınacak mekânın halı kaplı olmamasına dikkat edilmelidir. Tatil süresince gerektiğinde antialerjik yatak kılıfı gibi özel eşyaların kullanımına devam edilmelidir.” HAVUZA DEĞİL, DENİZE GİRİN Tatilci astım hastaları için havuz yerine denizi öneren Songür, “Özellikle ev dışı ortam aktivitelerinin azaltılması ve egzersizden kaçınmak gerekir. Fiziksel aktivitenin tek başına astım belirtilerini tetikleyebileceği bilinmelidir. “Sıcak hava ve nem maruziyeti astım hastalarında, hastalığın kontrolünü zorlaştırmakta ve kurtarıcı ilaç kullanma ihtiyacı artmaktadır. Bu nedenle yaz aylarında acil servislere başvuru sıklığı artış yaşanmaktadır. Yaz mevsimi boyunca astım hastaları tedavilerini aksatmamaları ve kurtarıcı ilaçlarını mutlaka yanlarında bulundurmaları gerekmektedir. Astım bulgularını kontrol altına almakta zorlanan hastaların ilaç dozlarını yetersiz olabileceği akla getirerek en kısa sürede doktor ile temasa Sıcak ve nemli hava astım nöbetini tetikliyor Çay ve kahve kemiklerin düşmanı lkemizde oldukça sık görülen ve halk arasında “kemik erimesi” olarak bilinen osteoporoz, kemik dokusundaki yoğunluğun veya kitlenin azalması anlamına geliyor ki bunun sonucunda kemikler daha zayıf ve kırılgan oluyor. Üstelik hastalık sinsi sinsi gelişiyor ve kemiklerin giderek güçsüzleşmesi hissedilmiyor. Tüm dünyada kadınlarda 50 ve erkeklerde 70 yaş üstündeki her 5 kişiden birinde ortaya çıkan osteoporoz önemli bir hastalık. En ciddi komplikasyonu ise kalça, omurga ve el bronşların çeşitli uyaranların etkisiyle yaygın olarak daralması sonucu ortaya çıktığını ve nefes darlığı atakları ile seyrettiğini anlattı. Astımlı hastalarda nefes darlığına yol açan nedenlerin başında viral enfeksiyonlar ve alerjenlere maruziyet konusunun öne çıktığını belirten Songür, sıcak ve nemli havaların da astım krizlerinin baş aktörleri arasında yer aldığını hatırlattı. kullanırken de özellikle hava aşırı derecede soğutulmamalı ve dış ortama göre kademeli olarak sıcaklık ayarlanmalıdır. Klima temizliğine özellikle dikkat edilmelidir.” dedi. Sıcak hava ve neme bağlı olarak ev ortamında küf mantarları oluşabileceğini, ev tozu ve akarlarının artmasının da benzer etki yapabileceğini hatırlatan Songür, şöyle devam etti: Zorunlu aktivasyona başlamadan önce hastalık belirtililerini önlemek amacıyla semptom giderici ilaçlar kullanılabilir. Ayrıca serinlemek amacıyla girilen havuzlardaki klor, astım hastalarında nefes darlığını tetikleyebilmektedir. Hastalar için en doğru seçim deniz tatilleridir. Yüzmek ve tuzlu su buharı solumanın tüm hava yolları için doğal bir ilaç olduğu unutulmamalıdır. CİHAN Ailesinde astım öyküsü buluna nlar başta olmak üzere öze llikle hava kirli liğinin yoğun görüldüğü bölg elerde yaşayan kişilerde de ast atakları daha sı ım k görülüyor. M emorial Şişli H tanesi Göğüs H asastalıkları Bölü mü’nden Prof. Necla Songür, Dr. yaz aylarında a stım hastaların dikkat etmesi g ın erekenler hakk ında bilgi verdi. ayarlanmalıdır. Klima temizliğine özellikle dikkat edilmelidir. Sıcak hava ile birlikte artan nem oranı ev ortamında küf mantarlarının ve ev tozu akarlarının artmasına sebep olmaktadır. Sıcak hava ve nem maruziyeti astım hastalarında, hastalığın kontrolünü zorlaştırmakta ve kurtarıcı ilaç kullanma ihtiyacı artmaktadır. Bu nedenle yaz aylarında acil servislere başvuru sıklığı artış yaşanmaktadır. Yaz mevsimi boyunca astım hastaları tedavilerini aksatmamaları ve kurtarıcı ilaçlarını mutlaka yanlarında bulundurmaları gerekmektedir. Astım bulgularını kontrol altına almakta zorlanan hastaların ilaç dozlarını yetersiz olabileceği akla getirerek en kısa sürede doktor ile temasa geçmelidir. Yaz aylarında tatil amacıyla çok sıcak olmayan, yüksek nem içermeyen ve polenlerin yoğun olmadığı yerler tercih edilmeli, kalınacak mekanın halı kaplı olmamasına dikkat edilmelidir. Tatil süresince gerektiğinde antialerjik yatak kılıfı gibi özel eşyaların kullanımına devam edilmelidir. Özellikle ev dışı ortam aktivitelerini azaltmaları ve egzersizden kaçınmaları gerekir. Fiziksel aktivitenin tek başına astım belirtilerini tetikleyebileceği bilinmelidir. Zorunlu aktivasyona başlamadan önce hastalık belirtililerini önlemek amacıyla semptom giderici ilaçlar kullanılabilir. Ayrıca serinlemek amacıyla girilen havuzlardaki klor, astım hastalarında nefes darlığını tetikleyebilmektedir. Hastalar için en doğru seçim deniz tatilleridir. Yüzmek ve tuzlu su buharı solumanın tüm hava yolları için doğal bir ilaç olduğu unutulmamalıdır. AA Sıcaklıklar bu hafta mevsim ortalamasını 5 ila 7 derece aşacak. Özellikle Perşembe, Cuma ve Cumartesi çok sıcak geçecek, ısı çarpmalarına karşı tedbirli olunmalı. Sıcaklık batıda Pazar'dan itibaren düşecek. İstanbul az bulutlu, nem oranı yüksek, sıcaklık 33 derece, Perşembe 34 dereceye çıkacak. Cuma ve Cumartesi nem oranı biraz düşüyor. Ankara az bulutlu 33, Cuma ise 36 derece. İzmir bu hafta gölgede bile 36-37 derece, zayıf rüzgar da fazla serinlik vermiyor. Bursa ve Adana 35 derece.Marmara'da Pazar'a kadar sıcak çarpması tehlikesi var, sıcaklık 34-35 derece, Perşembe ve Cuma ise 36-37 dereceye çıkacak. Karadeniz'e yakın ilçelerde nem de yüksek olduğundan, poyraz bile serinlik vermeyecek. İç Anadolu'da hava güneşli, 30-33 dereceye çıkan sıcaklık, Cuma'ya doğru 35-36'ları görecek. Egeliler dikkat! Bu yazın en sıcak günleri yaşanacak, gölgede Muğla 38, Denizli 39, Aydın 40 dereceye çıkıyor. Perşembe ise termometreler Manisa'dan, Denizli'ye kadar olan kesimde 40-41 dereceye yükselecek. Akdeniz'de güneş bol, Antalya'da sıcaklık 39 derece ancak nem oranı bugünlerde düşük seyrediyor. Mersin, İskenderun, Hatay tarafında ise yüksek nem bunaltıyor. Güneydoğu güneşli, Gaziantep 38, Diyarbakır 40 derece. Doğu Anadolu'da sadece Kars, Ağrı ve Erzurum'da kısa bir süre yağmur olabilir, ama sıcaklık yüksek, Erzurum 30, Malatya 36 derece. Karadeniz'de sadece Rize ve Artvin'de kısa süreli yağmur var, kıyılarda sıcaklık 29 ila 30 derece. Cuma ve Cumartesi Bolu, Karabük, Kastamonu boyunca sıcaklık 35'leri geçecek. ANKARA İS TAN BUL Bugün 14 Ağustos Perşembe 35 Rüzgar 14 23 Bugün 14 Ağustos Perşembe Nem %63 35 Rüzgar 13 17 AN TAL YA İZ MİR Bugün 14 Ağustos Perşembe Nem % 76 38 Rüzgar 22 23 Bugün 14 Ağustos Perşembe Nem % 96 37 Rüzgar 20 23 Nem % 72 14 AĞUSTOS 2014 Turizm HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 13 BAE'den gelen Arap turistler çiçeklerle karşılandı ntalya'ya Birleşik Arap Emirlikleri'nden gelen Arap turistler A karanfillerle karşılandı. Proje kapsamında BAE'den ilk 168 Arap turist Antalya Manavgat'a ulaştı. Arap turistleri, karşılama töreninde Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası'da (MATSO) yer aldı. Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) ve Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) geçtiğimiz aylarda yaptığı işbirliği kapsamında zengin ve nitelikli Arap turistleri Antalya ve her yıl 4 milyon turistin tatil yaptığı 200 bin yatak kapasiteli Manavgat destinasyonuna çekmek için çalışma yaptı. Çalışma kapsamında BAE'den 29 Temmuz itibaren Arap turistler Antalya'ya gelmeye başladı. Antalya'ya gelen Arap turistleri turizmden sorumlu Antalya Vali Yardımcısı Recep Yüksel, Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Acar, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) Antalya Koordinatörü Alaaddin Özyürek, MATSO Yönetim Kurulu Üyeleri Şükrü Arslan, Murat Oğuz Öncel ile Antalya Genç Girişimciler Kurulu Üyesi Ahmet Kurt, Air Arabia Türkiye Müdürü Nüket Angın ve acente temsilcileri karşıladı. yönelik çalışmalar kapsamında Air Arabia ve BAKA arasındaki işbirliği çerçevesinde, Antalya ile Dubai'ye 25 kilometre uzaklıktaki Sharjah Emirliği arasındaki ilk uçuş gerçekleştirildi. Dubai'ye gitmek isteyenlerin Ankara, İstanbul üzerinden değil, Antalya üzerinden de gidebilmesi büyük kolaylık." diye konuştu. Heyet Antalya'ya gelen turistlere hoş geldiniz diyerek EXPO ANTALYA 2016 sembolü olan şakayık çiçeği ile karanfil takdim etti. Vali Yardımcısı Recep Yüksel, Antalya'da turizmin çeşitlendirilmesi ve 12 aya yayılması için Arap turistlerin bölgeye gelmesini önemsediklerini söyledi. Bölgede turizm çeşitlenmesi adına BAE'den gelen turistleri önemsediklerini belirten Yüksel, "BAKA'nın 4 yıl önce başlattığı Körfez pazarına Birleşik Arap Emirlikleri'nden Antalya'ya direk uçuşlar olmaması nedeniyle bir günde aktarmalı olarak geldiğini hatırlatan Yüksel, direkler uçuşların başlaması ile Arap turistlerin 3 saat 15 dakikada Antalya'ya gelebileceğini kaydetti. Bölgeden Antalya'ya haftada 3 gün uçak seferleri düzenleneceğini kaydeden Yüksel, önümüzdeki süreçte uçak seferlerini artırılması ile Arap turist sayısının daha artacağını ifade etti. BAKA Antalya Koordinatörü Alaaddin Özyürek'te yaptığı açıklamada, Körfez ülkelerinden Antalya'ya zengin ve nitelikli turist çekmenin önündeki en büyük engellerden biri olarak belirlenen aktarmalı uçuş sorunu sektörün aktörleriyle işbirliği içinde çözdüklerini söyledi. Bölgeye Arap turistlerin gelmesi için yaklaşık 2 yıldır çalışma yürüttüklerini kaydeden Özyürek, Air Arabia'nın Körfez’deki geniş uçuş ağı sayesinde bağlantılı uçuşlarla çevre ülkelerden de yolcuları Antalya’ya getireceğini kaydetti. Özyürek, bu çalışmalarda en büyük desteği veren kurumun Manavgat'ta MATSO olduğunu dile getirdi. MATSO Yönetim Kurulu üyesi Şükrü Arslan, yaptığı açıklamada, Antalya'ya gelen 12 milyon turistin 4 milyonunun Manavgat ağırladığını bölge destinasyonunda turizmin 12 aya yayılması için Arap turistlerin ağırlanmasına özel önem verdiklerini söyledi. BAKA ile birlikte birçok çalışmaya imza atmanın sevinci yaşadıklarını belirten Arslan, Körfez ülkelerinden direk uçuşların başlaması ile çalışmaların meyvelerini almaya başladıklarını kaydetti. Arslan," Arap turistlerin özellikle villa ve villa konsepti bulunan oteller ile alternatif turizm alanlarına ilgi gösteriyor." dedi. MATSO Yönetim Kurulu üyesi Murat Oğuz Öncel'de Manavgat’ın kültürel ve tarihi alanların yanı sıra ırmak, şelale, baraj gölgeleri, alternatif turizm alanları ile Körfez ülkeleri turistleri içinde uygun bir destinasyon olduğunu söyledi. Direk uçuşlarla gelen Arap turistlerin yüzde 30'unun Manavgat'ı tercih ettiğini belirten Öncel, bunun önümüzdeki günlerde daha da artacağına inandıklarını kaydetti. CİHAN or üy ür ld gü nü zü yü rin ile gc in ft ra r tle ris Yerli ve yabancı tu Kapadokya’nın ziyaretçi sayısı arttı ünyaca ünlü Beşkonak Köprü Konya'da 45 gündür yaşayan rafting durgunluğu RaD mazan Bayramı ile birlikte açıldı. Raftingciler, Köprülü Kanyon'da geçen yıl aynı döneme göre kano ve rafting su sporları taleplerine göre yüzde 100 oranında artış ürkiye'nin peribacaları, eşsiz güzellikteki vadileri, sıcak hava balonculuğu, yeraltı şehirleri ile ünlü turizm merkezlerinden Kapadokya bölgesini ilk yedi ayda 1 milyon 479 bin 590 yerli ve yabancı turist ziyaret etti. Geçen yılın aynı döneminde ziyaretçi sayısı 1 milyon 409 bin 651 idi. Kapadokya’yı bu yıl Temmuz ayında 218 bin 177 turist, geçen yıl aynı ayda ise 249 bin 061 kişi ziyaret etti. Nevşehir Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgilere göre, Göreme Açık Hava Müzesi başta olmak üzere Zelve, Mustafapaşa ve Açıksaray örenyeri, Çavuşin, El Nazar, Karanlık, Gülşehir St. Jean Kilisesi, Nevşehir, Ürgüp ve Hacıbektaş Veli Müzesi, Hacıbektaş Atatürk Evi, Özkonak, Tatlarin, Kaymaklı ve Derinkuyu yer altı kentlerini geçen Temmuz ayında 74 bin 536’sı ücretli, 31 bin 804’ü ücretsiz, 80 bin 407’si seyahat acenteleri aracılığıyla ve 31 bin 430’u da müze kartlı olmak üzere 218 bin 177 yerli ve yabancı turist ziyaret etti. Kapadokya bölgesindeki en yüksek ziyaretçi sayısı Göreme Açık Hava Müzesi'nde gerçekleşti. Sadece temmuz ayında ilk Hristiyanlar tarafından tüf kayaya oyulu kilise, şapel ve manastırların yer aldığı Göreme Açık Hava Müzesi’ni 77 bin 384 yerli ve yabancı turist gezdi. CİHAN T olduğunu belirtiyor. Beşkonak Karabük Turizmi Geliştirme Kooperatifi Başkanı Refik Armağan, yaptığı açıklamada, 45 gündür süre durgunluğun, Ramazan Bayramı'nın ilk gününden itibaren yerini hareketliliğe bıraktığını söyledi. 1 Ağustos'tan itibaren Türk rafting turizminin kalbi olan Köprülü Kanyon'da rafting su sporunun altın dönemi yaşadığını belirten Armağan, bu canlılığın eylül ayını sonuna kadar sürmesi halinde toplamda geçen yıla göre yüzde 20'lik bir artış olacağını tahmin ettiklerini kaydetti. Beşkonak Köprülü Kanyon'da son 10 yıl içinde ortalama 850 bin ile 1 milyon arasında yerli ve yabancı turistin rafting yaptığını belirten Armağan, bununda ülke ekonomisine yıllık 20 milyon Euro katkı sağladığını söyledi. Bölgede 40 raftingcinin su sporu yaptırdığını belirten Armağan şunları söyledi:45 gündür bölgede yaşanan durgunluk yerini Ramazan Bayramı ile bir anda yoğunluğuna bıraktı. Yerli ve yabancı turist yoğunluğu yüzde 50 oranlarında. Bu canlılığın eylül ayı sonuna kadar süreceğine inanıyoruz. Raftingciler tam dolulukla çalışıyor. Bu canlılık sürmesi halinde bölgeye gelen turist sayısında geçen yıla göre yüzde 15'lik bir artışla 1 milyon 150 bine ulaşacağına tahmin ediyoruz. gurbetçilerde bu sene raftinge yoğun ilgi gösterdi. Yerli turizm ise çok iyi durumda. Son 10 gündür raftingde altın çağımızı yaşıyoruz desek yalan olmaz. " dedi. CİHAN Bursa, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmese 53 yıl bekleyecekti Silifke'de sütunlu caddelere ait dükkanlar keşfedildi Şubesi toplantı salonunda gerçekleşen Bursa toplantıya; akademik oda temsilcileri, ve Cumalıkızık: Bursa alan başkanlığı UNESCO çalışma grubu üyeleri ile oda üyesi çok Osmanlı İmparatorsayıda mimar katıldı. Sürece ilişkin luğu’nun Doğuşu isimli bir sunum yapan Prof. Dr. Neslihan dosya ile Bursa’nın UNTürkün Dostoğlu, Bursa Büyükşehir ESCO Dünya Miras Liste- Belediyesi bünyesinde kurulan Bursa si’ne girmesini sağlayan Alan Başkanlığı ekibi tarafından hazırlanan ve UNESCO Dünya Miras ekibin Başkanı Prof. Dr. Listesi’ne girme başarısı gösteren Neslihan Türkün Dostoğlu, ‘Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğuşu’ dosyası ve “Bursa’nın, UNESCO çalışmalar hakkında bilgi verdi. Dünya Mirası Listesi’ne girmesi bizi çok sevindirdi. Ç ünkü Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan bildiriye göre, eğer bu yıl Bursa listeye giremeseydi ancak 53 yıl sonra başvuru tekrar yapılabilecekti.” dedi. Mimarlar Odası Bursa Şubesi, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girme başarısı gösteren ‘Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğuşu’ başlıklı dosyasını masaya yatırdı. Bursa Akademik Odalar Birliği (BAOB) yerleşkesindeki Mimarlar Odası Bursa EĞER BU YIL LİSTEYE GİRMESE 53 YIL BEKLEYECEKTİ ‘Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğuşu’ isimli dosya ile Bursa’nın UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmesini sağlayan ekip başkanı Prof. Dr. Neslihan Türkün Dostoğlu, dosyanın kabul sürecini anlatırken, “Bursa, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde Türkiye’nin 12., dünyanın da 998. sırasına yerleşti. Çalışmalarımız, M.Ö. 185 yılında Bitinyalılar tarafından kurulan, Roma ve Bizans dönemlerinden sonra 1326’da Osmanlı topraklarına katılan ve başkent ilan edilen Bursa’nın üstün evrensel değerinin; İstanbul, Osmanlıların başkenti olana kadar geçen süredeki kentleşme modeli üzerinden okunması çerçevesinde yoğunlaştı. Toplam 6 alanda başvurumuzu yaptık. 6 alanla ilgili arama toplantılarında her alanın güçlü ve zayıf yanları, fırsat ve tehditlerden oluşan GZFT analizleri yapıldı. UNESCO aracılığıyla ICOMOS’un gönderdiği uzmanlara alanlar anlatıldı.” şeklinde bilgi verdi. Son aşamada ise 15-25 Haziran 2014 tarihleri arasında Katar’ın Doha kentinde düzenlenen UNESCO Dünya Miras Komitesi toplantısında Bursa’yı anlattıklarını vurgulayan Prof. Dostoğlu, “Osmanlı dönemindeki kentsel ve kırsal alanlar bütününün üstün evrensel değerinin, bin 400 kişi karşısında yalnızca 2 dakikada en iyi şekilde anlatılması ve delegelerin ikna edilmesi gerekiyordu. Bursa’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesi bizi çok sevindirdi, çünkü Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan bildiriye göre, eğer bu yıl Bursa listeye giremeseydi ancak 53 yıl sonra başvuru tekrar yapılabilecekti.” diye konuştu. CİHAN K ültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle 2007 yılından beri Silifke'de sürdürülen kazılarda sütunlu caddelere ait dükkanlar keşfedildi. Bu yıl 21 Temmuz'da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eskiçağ Tarihi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Hamdi Şahin başkanlığındaki bir ekiple doğuda Tarsus’tan, batıda Alanya ve kuzeyde Karaman’a kadar olan bölgede Dağlık Kilikia Yerleşim Tarihi ve Epigrafya Araştırmaları yapılıyor. Konuyla ilgili bilgi veren İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eskiçağ Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hamdi Şahin, "Bu kapsamda ilk olarak Silifke İlçesi ve çevresindeki antik kırsal yerleşmeler üzerinde yoğunlaşılmıştır. Çalışma programı içerisinde yer alan ve bölgenin en iyi korunmuş eserlerinden biri olan Zeus Olbios Tapınağı’nın bulunduğu Uzuncaburç’ta (Diokaisareia) yerleşim tarihi odaklı epigrafik ve arkeolojik araştırmalar yürütülmektedir. Söz konusu çalışmalar kapsamında Uzuncaburç’ta 2007 yılından bu yana kesintisiz olarak yürütülen çalışmalarda antik kentin yerleşim tarihine ilişkin önemli bulgular elde edilmiştir. 2011 yılında ise tapınak ve çevresinde yapılan jeoradar çalışmaları sonucu, sütunlu caddede dükkânlara ait olabilecek izlere rastlanmıştır. Söz konusu tarihten itibaren Uzuncaburç ve çevresinde gerçekleştirilen epigrafik araştırmalar sonucunda, antik kentin sosyal, siyasal ve dini hayatına ışık tutacak Roma Dönemi’ne ait yazıtlar saptanmıştır." dedi. Doç. Dr. Hamdi Şahin ve başkanlığındaki ekibin Uzuncaburç ve çevresindeki çalışmalara önümüzdeki yıllarda da devam etmeyi planladığı öğrenildi. Silifke Belediye Başkanlığının, İstanbul Üniversitesi ekibine çalışmalarını daha verimli yürütebilmeleri için gerekli lojistik desteği büyük bir ilgiyle sağladığı açıklandı. Doç. Dr. Hamdi Şahin, Silifke Belediye Başkanı Dr. Mustafa Turgut’a desteklerinden ötürü ayrıca CİHAN teşekkür etti. Side Anıtsal Çeşme'de restorasyon çalışması başladı ntalya Side Antik Kent'te M.S 2'nci yüzyıldan A kalma Anıtsal Çeşme'de (Dokuz Çeşmeler) 2014 yılı restorasyon çalışması başladı. Dünyaca ünlü çeşmede 2004 yılından bu yana belirli aralıklarla restorasyon ve onarım çalışması yapıldığı belirtiliyor. Anıtsal Çeşme restorasyon sorumlusu arkeolog Altan Algül, restorasyon çalışmasını Barut Turizm Ticaret A.Ş. sponsorluğunda Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Röleve, Restitüsyon Projesi kapsamında yaptıklarını söyledi. Restorasyon çalışmasını Side Müze Müdürlüğü ve Antalya Röleve ve Anıtlar Müdürlüğü kontrolünde yaptıklarını belirten Algül, 7 yıl içinde tarihi çeşmede 23 tarihi sütunu ayağa kaldırdıklarını bu sene içinde de 6 sütunu ayağa kaldırmayı planladıklarını ifade etti. Algül, "Anıtsal Çeşme M.S Antoninuslar Dönemine ait bir çeşme. Anadolu'nun en görkemli çeşmelerinden biri. Anıtsal Çeşme ile Burdur'un Ağlasun ilçesinde bulunan Sagalassos Antik Kent'teki dünyaca ünlü Antoninler Çeşmesi ile aynı döneme ait." diye konuştu. CİHAN 14 14 AĞUSTOS 2014 Magazin-Tv HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Açıkhava'da Karadeniz rüzgârı Şebnem heyecanı Serdar gece gezmelerinde urcell Yıldızlı Geceler kapsamında sahneye çıkan T Niyazi Koyuncu, Fuat Saka ve Karmate Açıkhava sahnesinde sevenlerine unutulmaz bir konser verdi. şi Chloe E Laughnan ile Ayayorgi'de Sahne öncesi gazetecilerin sorularının yanıtlayan sanatçılardan Fuat Saka "Bugün buraya müzik yapmaya geldik, inşallah hep beraber eğleneceğiz" dedi. Muhabirlerin "Bu grupla albüm çıkar mı?" sorusuna ise Saka, "Albüm çıkarmanın bir anlamı yok, bu güzellik burada kalsın. Bize teklif ettiler, bizde uygun bulduk ve insanları eğlendirmeye geldik" dedi. HABER bulunan Paparazzi'ye giden Ortaç gecenin geç saatlerine kadar eğlendi. Çıkışta soruları yanıtlayan Ortaç, "Gayet iyiyim. Konserlerime devam ediyorum. Çeşme bana iyi geliyor" dedi. Ortaç'ın yürürken destek almadığı ise gözlerden kaçmadı. HABER MERKEZİ ock müziğin usta ismi Şebnem R Ferah, 30 Ağustos'ta Açıkhava'da hayranlarıyla buluşacak.Kısa aralıklarla konser vermeyen Ferah'ın hayranları Açıkhava buluşması için adeta saatleri sayıyor. Sanatçıya konserde yıllardır aynı sahneyi paylaştığı Ozan Tügen, Metin Türkcan, Buket Doran, Aykan İlkan ve Ceren Tügen eşlik edecek.HABER MERKEZİ MERKEZİ iz r p r ü s k ü y ü b e 'y li r e z U Meryem lmanya Berlin’de yaşayan A Meryem Uzerli 32 yaşına girdi.2 yıllık aşkın ardından Haziran 2014’te ayrıldığı, kızı Lara’nın babası Can ateş, Meryem Uzerli’ye İstanbul’dan 32 gül gönderdi.HABER MERKEZİ KANAL AKIŞLARI 08:35Böyle Bitmesin 10:40Beni Böyle Sev 13:00Haber 13:15Spor 13:18Hava Durumu 13:25 1 Çorba 13:30Küçük Hanımefendi 15:25Hayat Yokuşu 16:25Zengin Kız Fakir Oğlan 18:20Yoldaki Haber 19:00Ana Haber Bülteni 19:45Spor 19:50Hava Durumu 19:55Kızılelma 21:55Reis-i Cumhur 07:00Oynat Bakalım 08:30Batman 09:00Casper 09:30Duck Dodgers 10:00Aramızda Kalsın 12:15Özge İle Güzel Bir Gün 14:30Batman 14:55Casper 15:25Duck Dodgers 15:45Oynat Bakalım 16:45Söyle Söyleyebilirsen 18:00Batman 20:00O Ses Türkiye 06:00Geniş Aile 08:00Galip Derviş 10:00Küçük Ağa 12:00Çok Güzel Hareketler Bunlar 14:00Akasya Durağı 16:30Arka Sokaklar 19:00Kanal D Ana Haber 20:00Çarkıfelek 21:45Arkadaşım Hoşgeldin 23:15 112 Acil 06:05Benim Annem Bir Melek 07:00Doksanlar 08:40Selena 10:25Karadayı 13:10Adanalı 15:10Çocuklar Duymasın 17:10Alemin Kıralı 18:55ATV Ana Haber 20:00Truvalı Helen 23:00Şoray Uzun’la 7’de 7 07:00Her Sabah 08:45Gagguk 09:15Dünyayı Geziyorum 10:20Burada Ne Yenir? 11:20Yeter Ki Sen Kazan 12:30Öğle Haberleri 12:50Derya'nın Dünyası 14:30Fatmagül'ün Suçu Ne? 16:30Dolu Dolu Anadolu 17:55Sıcak Gündem 18:15Ana Haber 18:50Ekip 19:50Uçuş 93 01:00Gossip Girl 01:405 Yıldızlı Şefler 02:10Kanıt 03:30Acemi Pilotlar 05:00Gossip Girl 06:00Shappies 07:30Ejder Avcıları 08:305 Yıldızlı Şefler 09:10Elveda Derken 11:10Kavak Yelleri 13:10Çalıkuşu 15:10Kuzey Güney 17:30Ejder Avcıları 18:30Gossip Girl 19:30Yalan Dünya 21:30Anneler ve Kızları 23:20The Killing 04:5020 Dakika 05:20Geniş Aile 06:45İki Aile 08:30Kadın İsterse 10:00Dürüye'nin Güğümleri 12:00Aramızda Kalsın 14:00Medcezir 16:45En Güzel Bölüm 17:15Benim Kuaförüm 19:00Star Haber 20:00Açlık Oyunları 22:45Kardeş Payı Görmedikleriniz 08:45Lifestyle 08:55 Hava Durumu 09:00Haber Merkezi 09:15Ekonomi Piyasalar 09:20Spor 09:30Ekonomi Notları 10:00Haber Merkezi 10:15Ekonomi Piyasalar 10:20Spor 10:30Seçim Aktüel 10:45Spor 10:55Hava Durumu 11:00Haber Merkezi 11:15Ekonomi Piyasalar 11:20Spor 11:30Haber Merkezi 11:35Ekonomi Piyasalar 11:40Spor 06:30Cennet Mahallesi 07:30Ayı Kardeşler 08:00Pepee 08:30Hayat Bilgisi 10:00Elveda Dostum 12:00Ender Saraç ile Sağlıklı Günler 14:00Dila Hanım 16:30Fatih Harbiye 19:00Show Ana Haber 20:00Güldür Güldür Show 22:00Muhteşem Yüzyıl 02:00Gece Haberleri 02:15Tarafsız Bölge 04:00Gece Haberleri 04:155N1K 05:20Serra ile İtalyan İşi 06:00Güne Merhaba 07:40Spor 07:50Güne Merhaba 08:40Spor 08:49Güne Merhaba 09:00Parametre 10:00Haber 10:35Paranın Gündemi 11:00Haber 12:00Bugün 13:48Hava Durumu 14:00Günlük 14:50Hava Durumu 05:00Rizzoli and Isles 06:30Sullivan and Son 07:00Geri Sayım 09:45Cnbc-e.com'da Bugün 10:00Piyasa Ekranı 10:30Piyasaya Bakış 11:00Piyasa Ekranı 12:00Finans Cafe 14:00Piyasaya Bakış 14:30İş Dünyasından 15:00Piyasaya Bakış 15:30Piyasa Ekranı 16:00Kapanışa Doğru 17:00Son Baskı 17:30Piyasaya Bakış 18:00Planet Sheen 18:30Penguins of Madagascar 11:35Spor Bülteni 11:55Hava Durumu + Yol Durumu 12:00Ajans Bugün 12:35İşin Sırrı 12:503 Dakika 12:55Hava Durumu + Yol Durumu 13:00Ajans 13:50Hava Durumu 13:55Yol Durumu 14:00Ajans 14:30Spor Bülteni 14:50 3 Dakika 15:00Ajans Gün İçi 15:25Bize Sorun 16:00Ajans Gün İçi 16:30Spor Bülteni 01:15Ruhumun Aynası 03:00BKM Güldür Güldür 04:45Komedi Türk 05:30Çocuklar Duymasın 07:30İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat 10:00BKM Güldür Güldür 12:00O Hayat Benim 14:30Ruhumun Aynası 16:30Çocuklar Duymasın 19:00Fatih Portakal ile FOX Ana Haber 19:45Kocamın Ailesi 21:00Kocamın Ailesi 23:30Kiraz Mevsimi 12:00Haber Masası 12:25Dünya Raporu 12:35Ekonomide Görünüm 12:45Spor Bülteni 13:00Gün Ortası 13:35Ekonomide Görünüm 13:45Spor Bülteni 14:00Gün Ortası 14:45Ekonomide Görünüm 15:00Güne Bakış 15:35Ekonomide Görünüm 15:45Spor Bülteni 16:00Güne Bakış 16:35Ekonomide Görünüm 16:45Spor Bülteni 17:00Akşam Haberleri 18:00Akşam Raporu 20:00Televizyon Gazetesi 14 AĞUSTOS 2014 Spor HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA İmza töreni öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Başkan Aziz Yıldırım, medyada çıkan haberlere sert tepki gösterdi. Bugün bir gazetede çıkan ‘Aziz Yıldırım, Arda Turan’ı azarladı’ şeklinde çıkan haberin gerçeği yansıtmadığını kaydeden Başkan Yıldırım, “Bugün Arda ile ilgili basında yer alan haber, tamamen yalandır. Fenerbahçe'de İsmail Kartal, sözleşmeyi imzaladı A rda Turan'a kızma, işimize karışma gibi bir durum söz konusu değil. Arda çok kıymetli bir oyuncu. Arda Turan'dan yeni transferimiz Diego Ribas ile ilgili bilgi aldık. Arda da bize ‘hocanın sistemine uymadığı için oynatmıyor.’ dedi. Sonrasında Ersun Yanal da Arda Turan ile konuştu. Arda Turan bize sadece bunu söyledi. Bizim ona kızmaya hakkımız yoktur. Herkes doğru olanı yazsın. Herkesi azarlamak için mi buradayım? Çok ağır konuşurum, altından kalkamazsınız. Konumuz bu değil ama buna üzüldüğüm için açıklamak istedim. Eğer bu konuda bilgi ve belgeniz varsa götürün önüme koyun ben de özür dileyeyim." dedi. İsmail Kartal’ın Fenerbahçe teknik direktörlüğünü hak ettiğini kaydeden Başkan Aziz Yıldırım, “Hiçbir anlaşma imzalamadık İsmail Kartal ile paran şu olacak bu olacak diye. İsmail Kartal ile ilgili gerekli açıklamayı Futbol AŞ yapacaktır. Hep şöyle söylenir; işte bu camianın çocuğu denir. Hayır İsmail Kartal, Fenerbahçe teknik direktörlüğüne hak ederek gelmiş bir spor adamıdır. İki üç gündür gerekli çalışmaları yapıyoruz. Biz Fenerbahçe Futbol Kulübü’nü İsmail Kartal ile yürütmeye karar verdik. Herşeyi açık ve net bir şekilde kendisiyle konuştuk.” diye konuştu. Aziz Yıldırım, başarının İsmail Kartal’a ait olacağını, başarısızlığın ise Aziz Yıldırım ve yönetimin olacağını ifade etti. Fenerbahçe ile şampiyonluklar yaşayan bazı eski teknik direktörlere de göndermelerde bulunan Başkan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Ne Aykut Kocaman ne Zico ne de Ersun Yanal, Türkiye'de Fenerbahçe dışında başarılı olamamışlardır. Kimse şampiyonlukları üstüne alınıp 'Ben yaptım' demesin. Bu isimler takımı kendileri şampiyon yapmadı. Burada bir ekip çalışması var. Başkanından yöneticisine, futbolcusuna, malzemecisine kadar. Bir ekip aynı melodiyle çalışmazsa başarılı olamaz. Kimse ben tek başıma takımı şampiyon yaptım falan demesin.” Fenerbahçe’nin yeni teknik direktörü İsmail Kartal da Fenerbahçe teknik direktörlük görevine gelebilmek için çok çalıştığını, uğraştığını ve beklediğini ifade etti. Genç hoca, “Profesyonel hayatta böyle değişiklikler oluyor. 19 yıldır antrenörlük yapıyorum. 7 tane takım çalıştırdım. Son 4 yılda üç yıl Aykut Kocaman, son yılda Ersun Yanal ile birlikte çalıştım. Bilgi ve birikimlerim doğrultusunda hep beraber kenetlenerek yolumuza devam etmek için bu görevi seve seve kabul ettim. Bazılarının kafasında soru işaretleri olabilir. 'İsmail Kartal bu göreve hazır mı?' diye. Çok açık ve net bir şekilde söylüyorum. 4 yıldır bu takımın içinde olan birisi olarak biz de kendimizi yeniledik. Planlarımızı yaptık. Neler yapılması gerekiyor konusunda her şeye hakim olduğumu düşünüyorum.” şeklinde konuştu. Öte yandan Aziz Yıldırım’ın teknik direktörlerin işine karıştığı şeklindeki söylemelere de açıklık getiren yeni teknik adam, “Başkan, her hocanın işine karışıyor. İsmail Kartal'a da karışır algısı var. Ben futbolculuk hayatımda da antrenörlük hayatımda da Aziz Yıldırım ile işimize karıştığı gibi bir durum yaşamadım. Bugünden itibaren tek amacım; Fenerbahçe'yi şampiyon yapmak olacaktır. Aziz Yıldırım bu kulübün babasıdır, başkanıdır. Eksiklerimiz olabilir, bunları kendisiyle çözebileceğimize inanıyorum." dedi. İsmail Kartal, sessiz bir şekilde çalışarak hep işini yapmak istediğini, takıma faydalı olmak için gece gündüz çalışacağını kaydetti. CİHAN Sezer Sezgin: Basketbol şubemiz hayırlı olsun Bursaspor Amatör Şubelerden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Sezer ha da yukarıya anlayışıyla da n sı ba de i’n acak. Bu er Sezgin, zlüce Tesisl taşımaya çalış en ey nl büyük ze k, dü ço sı toplantı süreçte en Ö tirdi: ge le ft di ra ı ta ar nl or yeşil-beya- Sezginar,dışur özlemini çektiğimiz Burstsaeğspine ihtiyaçarımızın de “Yıll mizin kuruluş Sezgin, basketbol şube rum. Bugün duyacağız.” zlı camisteği yo de ri ve uk sponsorl müjdesini l “Sponsorluk bo et e, is sk a ba nd or su nu ko Bursasp bir firma anın Lig'de görüştüğümüz in iç takımımızın, 3. in ca ilmesi iç vardı fakat sonu mücadele edeb . ri ık le ad m m le yıllardır ulaştıra gerekli iş Türkiye tamamlayarak syonu lışmalarımız Yeni sponsor ça kat özlemi çek- BneaszdkeintbdeolreFesmdeiyraete Fa devam ediyor. sa da olur ol uz k. m ru du so ur spon tiği basket- kavuşt Bursaspor . ur masa da ol ol bir kulüptür futbol Kulübü büyük mımızı 3. Gözbebeğimiz nda yeşil kı nı bol ve basketbol ta tirecek takımımızın ya gururla et e ın el ız ad am üc m m ar z ligde beya r bi ni ye güçtedir. sergileneceği şubesinin hayata branşımız daha oynanacağı r. üsabakaların yo çi "M ge kurulbilgi veren lon ile ilgilide fer 100.Yıl sa ce “Nilü daha ön Sezer Sezgin; Başkanımızın hafta n Atatürk Spor çe ve ge duğunu nu ve i lo tiğ Spor Sa ifade et u uğ larımızı rd aç yu Salonu’nda m kamuoyuna du iz maslarımız te m in be söyledi. oynamak iç basketbol şu de lerini yırlısıyla 3. Lig' sürüyor.” ifade ha ek Bursaspor mücadele eder y la -p markasını fair kullandı. Antalyaspor, yüzde 50 değer kaybetti kadro değeri de dibe vurdu. Geçtiğimiz sezon Süper Lig'de mücadele veren Kırmızı-Beyazlılar, kadrosunda bir birinden önemli yıldızları barındırırken, futbolcuların piyasa değeri de dudak uçuklatıyordu. Sezon boyunca ortalama 32 milyon Euro değerindeki kadroyla mücadele veren Antalyaspor, yeni sezon öncesi bu değeri yarıya indirdi. Sezonun tamamlanmasıyla kiralık oyuncularla birlikte 12 yeni oyuncuyu fiyatlarını belirledi. Manisa 19 Mayıs Stadı'nda kale arkası kombine kartı 100, Tarzan tribünü 150, kapalı alt tribün 400, VIP A ve B tribünleri 500 TL'den satılacak. Basın Sözcüsü İbrahim Evren Acar, kombine bedellerinin Passolig kartlarına yüklenmesine bugünden itibaren başlanacağını söyledi. Kardemir Karabükspor, St. Etienne maçına Topuk Yaylası'nda hazırlanıyor larından Rosenborg'u eleyerek adından söz ettiren Kardemir Karabükspor, Avrupa Ligi play-off turunda Fransa’nın St. Etienne takımı ile oynayacağı karşılaşmanın hazırlıklarına Topuk Yaylası’nda sürdürüyor. Kamp çalışmalarına yeni transferler Joseph Akpala, Aykut Akgün, Turgay Bahadır ve kiralık olarak alınan Arjantinli Valentin Nicolas Viola de katıldı. BAŞKAN YOLBULAN: İLK MAÇIN SAHAMIZDA OLMASI AVANTAJ Kardemir Karabükspor Kulüp Başkanı Mustafa Yolbulan, 21 Ağustos'ta sahasında Fransa'nın Saint- kadrosuna dahil eden Akdeniz temsilcisi, 17 futbolcusuyla da yollarını ayırdı. Ayrılan futbolcular arasında Rizespor'a giden Giray Kaçar, 4 milyon Euro'luk değeriyle en dikkat çeken oyuncu olurken, başarılı oyuncuyu 3.5 milyon Euro ile Isaac, 2,8 milyon Euro da Tita takip etti. Kırmızı-Beyazlıların transferleri arasında en değerli oyuncu olarak da Boluspor'dan gelen Adem Alkaşi dikkat çekti. 30 yaşındaki oyuncunun piyasa değeri sadece 500 bin Euro. Antalyaspor'un küme düşmesiyle birlikte takımda kalmak istemeyen oyuncular gibi yoluna Kır- mızı-Beyazlı takımda devam etmeyi tercih edenler de olurken, bu oyuncuların değer kaybettiği de gözlerden kaçmadı. Transfer piyasasının nabzını tutan Alman internet sitesi Transfermarkt'ın verilerine göre Kırmızı-Beyazlılarda kalmak isteyen futbolcular arasında en çok değer kaybeden isim Serkan Balcı oldu. Geçen sezon 2.5 milyon Euro'luk değeriyle dikkat çeken deneyimli oyuncunun bugünkü piyasa değeriyse 1.5 milyon Euro'da kaldı. Değer kaybeden futbolcular sıralamasında Serkan Balcı'yı 2 milyon Euro'dan 1.3 milyon Euro Akhisarspor'da kombine bilet fiyatları belli oldu por Toto Süper Lig’de Ege S temsilcisi Akhisar Belediyespor, kombine bilet CİHAN EFA Avrupa Ligi 3. ön U eleme turunda Norveç'in güçlü takım- r’un o p s a y l Anta Süper k ı l l ı y 6 ndan ı s a r e c Lig ma ro değeri ad sonra k ü. Geçen de çökt milyon 32 sezona k kadro Euro'lu iyle değer veren e l e d a c mü Kırmızı TT 1. ların P ı l z a y e B Lig için u duğ oluştur eriyse un ed kadron 5.5 milyon 1 sadece oduğu Euro i. bildirild por Toto Süper Lig’e yeni yönetim ve teknik S heyet değişikliğiyle başlayan Antalyaspor, sezon sonunda küme düşmesinin ardından 15 Acar, “Taraftarlarımız, üç büyüklerle oynanacak müsabakalarda da geçerli olacak kombine bedellerini, Akhisar merkezdeki Akhisarspor Store'da yükletebilirler.” dedi. Diğer yandan Akhisar Belediyespor'un 5 milyon euro bonservis bedeliyle Lokomotif Moskova'ya sattığı Oumar Niasse, Akhisarlılara mesaj gönderdi. Senegalli yıldız, kulübe gönderdiği mesajda kendisine gösterilen yakınlığı asla unutmayacağını belirterek, “Başkan Hüseyin Eryüksel ve yöneticilere, teknik direktörüm Hamza Hamzaoğlu ve ekibine, kulüp personeline, beni Türkiye'ye getiren ve motivasyonumu sağlayan İbrahima Sonko'ya, bana hep evimde olduğum hissini veren Akhisar Belediyespor'un eşsiz taraftarları Akigolara ve Türk halkına sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Akhisar'ı asla unutmayacağım.” dedi. CİHAN düşen Fornezzi, 1.3 milyon Euro'dan 700 bin avroya düşen Joseph Boum ve 2.2 milyon Euro'dan 2 milyon Euro'ya düşen Lamine Diarra takip etti. Kırmızı-Beyazlılarda değer kazanan tek isimse Emrah Başsan oldu. Trabzonspor'un kapısından dönen başarılı oyuncu, geçen sezon Süper Lig'de 2 milyon Euro değerle mücadele ederken, gelecek sezon PTT 1. Lig'de 2,7 milyon Euro'luk piyasa değeriyle sahaya çıkacak. 22 yaşındaki genç oyuncu, şu an 31 kişi olan Antalyaspor kadrosunun da en değerli ismi olarak dikkat çekiyor. CİHAN Etienne takımıyla oynayacağı UEFA Avrupa Ligi play-off eleme turu ilk maçının kendi sahalarında oynayacakları bunun da kendileri için avantaj olduğunu söyledi. Başkan Yolbulan, "Hedefimiz play-off turunu da geçip gruplara kalmak. Böylece kulübümüzün tarihinde ikinci kez bir ilki yaşamak istiyoruz. İnşallah Rosenborg maçından daha çok taraftarımız tribünlerde yerini alırlar. Karabük tarihinde bir ilki yaşıyor ama şehrimiz de ne bir heyecan ne de bir sevinç var. Bu bizleri tabii ki üzüyor ama ben bu sefer Karabük halkının bu coşkuya ortak olacağına inanıyorum. Tribünlerde bizi yalnız bırakmayacaklardır. Yeni transferlerle takımız güç kazandı. Kendi sahamızda golsüz beraberlik veya bir golle maçı kazanıp, Fransa'da tur atlayacağımıza inanıyorum. Başta teknik heyetime, futbolcularıma ve Karabük halkına güveniyorum." dedi. CİHAN onom HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA 14 AĞUSTOS 2014 Perşembe KDV dahil 25 Krş www.ekonomigazetesi.net erkez M BANKASI'DAN 'örtülü' faiz artışı! Merkez Bankası (TCMB) son dönemde artan jeopolitik ve politik risklerin TL'de yarattığı değer kaybını telefi etmek adına daha önce de sıklıkla kullandığı ve piyasada "örtülü faiz artışı" olarak da nitelendirilen likidite sıkılaştırma adımlarına yeniden başladı. TüRKiYE’DE EKONOMiMiZ iÇiN RAHATLAMA DöNEMi OLACAK Ekonomi Bakanı Zeybekci, "Ben bu seçimlerden sonra yakın geleceği ekonomimiz için bir rahatlama dönemi ola rak görüyorum. Artık önümüz deki en az 5 yılı da çok rahat bir şekilde görebiliyoruz" dedi. konomi Bakanı Nihat Zeybekci, milletin ilk defa oylarıyla seçtiği cumhurbaşkanının ülkeye, millete ve dünyaya hayırlı olmasını diledi.Bakan Zeybekci, TRT Haber'e seçime ilişkin yaptığı değerlendirmede, Türkiye tarihi için çok önemli bir gelişmeden sonraki ilk gün olan bugünün, milletin oylarıyla seçilen ilk Cumhurbaşkanı için çok önemli mesajların da alındığı ilk gün olduğunu ifade eden Zeybekci, "Ölçülü ve çok demokratik bir seçim süreci oldu. Oy oranlarına baktığımızda ise hakikaten hiçbir tartışmaya meydan vermeyecek ama içinde çok güzel mesajlar barındırdığına inandığım bir seçim oldu. Zaten son seçimlerde sandığın içine çok güzel mesajlar konuluyor, doğru okuyabilmek çok önemli. Ben bu seçimlerin ve sonuçların hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu. Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarının Türkiye ekonomisi üzerinde öngörülen doğrudan etkilerini değerlendiren Zeybekci, Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşmak için T Piyasa Yapıcı bankalara tanınan zorunlu karşılık yükümlülüklerinin bir kısmını bir sonraki döneme erteleme hakları nedeniyle ortalama fonlama maliyetindeki ilk etki sınırlı kalsa da bugün bankalararası piyasada gecelik faiz uzun bir aradan sonra yüzde 10.30'a yükseldi. TCMB sert faiz artışına gitmek zorunda kaldığı Ocak ayından geçtiğimiz hafta Perşembe gününe kadar politika faizi ile piyasaya uyguladığı ortalama fonlama maliyetini yaklaşık olarak aynı seviyede tutuyor ve likiditede bir sıkılaştırma gerçekleştirmiyordu. Analistler siyasi baskılar nedeniyle faiz artışı gibi bir seçeneği olduğu düşünülmeyen TCMB'nin gerçekleştirdiği faiz indirimlerine karşın bugünkü gibi durumlar için faiz koridorunun üst bandını yüzde 12'de tuttuğunu ve önümüzdeki dönemde gerekmesi halinde TCMB'nin bu adımları kullanmakta çekinmeyeceğini daha önce açıkladığını hatırlattılar. E Başbakan Erdoğan'ın balkon konuşmasında ön plana çıkardığı birlik-beraberlik, 2012'den beri yaşanan ekonomik gelişmeler ve benzeri konular üzerine yaptığı vurgulara ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Zeybekci, "Sayın Başkanımızın daha doğrusu yeni Cumhurbaşkanımızın konuşmasında çok açık mesajlar vardı. Kaybeden yoktur, kazanan 77 milyondur demesi oy vermeyenler de kazandı, ülke kazandı, demokrasimiz kazandı, dünya standartlarında bir hukuk sistemine doğru yürüyen yeni Türkiye Cumhuriyeti kazandı, 2023'ü hedefleyen yeni Türkiye Cumhuriyeti kazandı, Gazi Mustafa Kemal'in muasır medeniyeti ve daha ilerisini hedef gösteren bütün Türkiye kazandı demesi önemle altı çizilmesi gereken noktalardır" dedi. CMB Ocak ayında gerçekleştirmek zorunda kaldığı sert faiz artışı öncesinde sıklıkla kullandığı likidite adımları ile piyasaya sağladığı borçlanma maliyetini bugün yüzde 8.25 olan politika faizinin üzerine yüzde 8.29'a yükseltti. Merkez Bankası siyasilerden gelen tek seferde sert faiz indirimi taleplerine karşın ölçülü faiz indirimlerine devam eden ve üst üste üçüncü ayda gerçekleştirdiği indirimler ile politika faizini toplamda 175 baz puan indirken yüzde 12 olan faiz koridorunun üst bandında herhangi bir indirime gitmemişti. SIKILAŞTIRMA İHTİYACI NE KADAR SÜRER? TCMB'nin son bir kaç gündür likidite ile sıkılaştırma adımları attığını belirten TEB Stratejisti Erkin Işık, "TCMB yarın kamu maaş ödemeleri nedeniyle artacak likidite öncesi ve TL'deki değer kaybı nedeniyle likiditeyi bugün de sıkılaştırmayı tercih etti. önümüzdeki dönemle ilgili siyasi istikrarını garanti altına almasının şart olduğunu ve dünkü seçimlerle bu garantinin sağlandığını ifade etti. Zeybekci, "Ben bu seçimlerden sonra yakın geleceği ekonomimiz için bir rahatlama dönemi olarak görüyorum. Artık önümüzdeki en az 5 yılı da çok rahat bir şekilde görebiliyoruz ve bu sayede çok önemli gelişmeler sağlayacağız. Çok önemli kalkınmalar, büyümeler, performanslar sağladığımız için de 2023 hedeflerine de elle tutabilecek kadar yakın olacağız. Bunu başardığımız zaman da önümüzdeki on yılı rahat görebilir hale geleceğiz. Bu görebilen, planlayabilen bir siyasi iradeden sonra ise artık hedef 2053'ler 2071'ler diyoruz. Ama bilhassa 2023'e kadar olan bölüm şu an için çok nettir" dedi. Türkiye'nin çok doğru bir dönemde siyasi istikrar kararını verdiğini belirten Zeybekci, dünya haritasının ekonomik ve siyasi anlamda yeniden çizildiği dönemde, Türkiye'nin bu sürece çok rahat bir şekilde, önünü görerek ve politik istikrarını sağlamış bir şekilde girdiğini bildirdi. "Ekonomi kadrolarındaki değişikliği o kadar da önemli bulmuyorum" Ekonomi yönetiminde revizyon olup olmayacağı sorusuna Bakan Zeybekci, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nde yapılan Sanayi ve Ticaret Şurası'nda Başbakanın gelecekle ilgili, ekonomik performansın devamı yönünde çok olumlu mesajlar verdiğini anımsattı. Başbakanın genel hatlarıyla ekonominin kontrolünü elinde tutacağını anlatan Zeybekci, bunun için ekonomi kadrolarındaki olası bir değişikliği o kadar da önemli bulmadığını söyledi. Temmuz ayında beklentilerin üzerinde çıkan enflasyon rakamlarının önümüzdeki dönem faiz indirimlerini nasıl etkileyeceği ve yılsonu enflasyon hedefinin yukarı yönlü revize edilmesiyle ilgili düşüncelerinin sorulması üzerine Zeybekci, temmuz ayı enflasyonunun çok daha olumlu yönde olan beklentilerin üzerinde çıktığını belirtti. Türkiye'de bugün enflasyonun 9.3 olduğundan dolayı faizler daha fazla düşürülemez mantığının piyasaya pompalamaya çalışıldığını bildiren Zeybekci, "Bun- ların bilerek veya bilmeyerek ıskaladığı veya kasıtlı olarak yaptığı bir şey var. Enflasyon temmuz sonu 9.3 dendiğinde bu enflasyon Temmuz 2014 sonu ile Temmuz 2013 arasındaki 365 günlük geçmiş dönemi kapsamaktadır. Ama faiz dediğiniz zaman bu Temmuz 2014 ile Temmuz 2015 arasını hedef alır. Geçmiş enflasyonla gelecek faizi eğer siz kıyaslarsanız bu kendinizi kandırmak olur. Hatta içinde iyi niyetin olmayacağını söyleyebileceğim bir noktaya varmak olur. Kıyaslama yapılacaksa faiz ile kıyaslanabilecek bir enflasyon varsa, o da beklenti enflasyonudur. O da 2015 yılı Temmuzundaki enflasyondur ve Türkiye'de yüzde 6'lar seviyesindedir" diye konuştu.Bir yıl sonrası için tüketicinin, üreticinin, ticaret erbabının katlandığı faize bakıldığında bunun yüzde 13-15 aralığında seyrettiğini ifade eden Zeybekci, beklenti enflasyonunun yüzde 6'lar seviyesinde olduğu bir Türkiye'de reel katlanılan faizin yüzde 13-15 seviyesindeyse ve aradaki fark yüzde 100'e yakınsa bunun katlanılabilir bir faiz olmadığını anlattı. Petrol son bir yılın en düşük seviyesinde Küresel ekonomide yavaşlama öngörülerine bağlı olarak, petrol talebinde gerileme ve arzda yaşanan artışa bağlı olarak fiyatlardaki gerileme hız kazandı. Dünyanın en büyük petrol üreticileri arasında sayılan Irak ve Libya'da devam eden çatışma ve gerilimlere bağlı olarak artan arz kesintisi riskine rağmen, küresel petrol arzındaki hızlı artış, fiyatları aşağıya çekmeye devam ediyor. T Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) Petrol Piyasası Raporu'nda dünyada arzın yüksek olduğu belirtilirken, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) açıklamasında da, Temmuz ayında Suudi Arabistan ve Libya'nın petrol üretimindeki artışın Irak, İran ve Nijerya'daki üretim gerilemesini fazlasıyla karşıladığı vurgulandı. Irakta, İslam Devleti militanlarının Musul'u alarak ilerlemeye başladığı Haziran ayında 115 dolara kadar çıkan Brent petrolünün varil fiyatı 102.5 dolara kadar geriledi. ABD hafif petrolünün varil fiyatı da 97.0 dolar düzeyine indi. IEA'nın Ağustos Raporu'nda, "IEA, Uluslararası Para Fonu'nun küresel ekonomik büyüme tahminini düşürmesine ve ikinci çeyrekteki beklenenden düşük satışlara paralel olarak, 2014 yılında günlük petrol talebi artış tahminini 1.0 milyon varil düzeyine çekti" denildi. Türkiye'nin de fiyatlamada temel aldığı Brent petrolünün varili 103 doların da altına inerek, 2013 Temmuz ayından bu yana en düşük düzeylere geriledi. TCMB zaten politika faizlerinde indirime giderken koridorunun üst bandı olan yüzde 12'yi gerektiğinde sıkılaştırma için kullanmak için sabit tutmuştu. Kur üzerindeki baskı devam ettiği sürece likiditenin sıkılaşma adımları da devam edecektir. Sıkılaştırmanın ne kadar süreceği ve likiditenin ne kadar sıkı olacağında küresel risk iştahı ve lokal gelişmeler belirleyici olacak" dedi ve ekledi: "Eğer sıkılaştırma ihtiyacı uzun sürerse yüzde 8.25 anlamı kalmadığı vakitler de yine gelebilir ki bu durumda özellikle kısa vadeli faizlerde belirgin yükseliş yaşanabilir. Kademeli olarak faizler ayarlanacaktır. Gecelik faizinin bugün yüzde 10.3 olarak gerçekleştiğini düşünürsek, TCMB'nin likiditeyi daha fazla sıkılaştırması için oldukça yeri var. Piyasa yapıcısı bankaların yaklaşık 6.5 milyar TL'ye kadar yüzde 11.5'ten gecelik fonlama kullanma imkanı bulunuyor ve bu da Merkez Bankası'na gecelik faizlerde kademeli yükseliş imkanı sunuyor."
© Copyright 2024 Paperzz