ELEKTRiĞE DEV YATIRIM

ELEKTRiĞE DEV YATIRIM
Uluslararası Enerji Ajansı'nın raporuna göre
dünyada 2040 yılına kadar elektrik sektörüne 20,8 trilyon dolar yatırım gerçekleştirilecek. Çin bu dönemde 4,2 trilyon
dolarla toplam yatırımın dörtte birini tek
başına yapacak.
yüzde 2,1 artacak. Elektrik, petrol ve doğalgaz gibi
enerji çeşitleri içinde talebi en fazla artan kaynak
olarak yerini koruyacak.Raporda yer alan yeni
politika senaryolarına göre, dünya genelinde
2040 yılına kadar elektrik sektörüne yapılacak
yatırım 20,8 trilyon doları bulacak. Elektrik sektöründe en fazla yatırım ise yenilenebilir enerji
alanında gerçekleşecek.Bu dönemde, rüzgar,
hidroelektrik, güneş gibi 'yeşil enerji'
kaynaklarına yapılacak yatırım miktarı toplamda
7,8 trilyon doları bulacak. Yenilenebilir kaynaklar
içinde en fazla yatırım ise rüzgar enerjisi alanında
gerçekleşecek.
D
ünyada 2040 yılına kadar elektrik sektörü yönelik 20,8 trilyon dolar yatırım
yapılacak.Uluslararası Enerji Ajansı
(IEA) "2014 Dünya Enerji Görünümü Raporu"na
göre, küresel elektrik talebi 2040'a kadar her yıl
onom
HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA
23 KASIM 2014 Pazar
KDV dahil 25 Krş
www.ekonomigazetesi.net
15 MiLYAR LiRAYA YAKLAŞTI
Türkiye'de gayri safi yurtiçi Ar-Ge harcaması, 2013'te bir önceki yıla göre yüzde 13,4 artarak 14,8 milyar lira olarak hesaplandı.Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), "2013 Yılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetleri Araştırması" sonuçlarını açıkladı.
Türkmen gazının Güney
Asya'ya yolculuğu başlıyor
ürkmenistan doğalgazının Afganistan
üzerinden Pakistan ve Hindistan'a
ulaşmasını sağlayacak TAPİ doğalgaz
boru hattı projesi, Türkmenistan'ın başkenti
Aşkabat'ta ele alındı. 2010 yılında Türkmenistan-Afganistan-Pakistan-Hindistan
(TAPİ) doğalgaz boru hattı projesine ilişkin
hükümetlerarası anlaşmanın imzalanmasından sonra geçen 4 yıl içerisinde projede nihai sonuca ulaşılması için büyük
gayret sarfedildi. Enerji kaynaklarının ihraç
yollarını çeşitlendirme konusunda kararlı
olan Türkmenistan hükümeti, bu projenin
yapımına 2014 yılında başlamayı hedefliyor.
Aşkabat yönetimi, bu projenin yapımına
üslenecek lider firma araştırıyor.
T
una göre, kamu kuruluşları, vakıf üniversiteleri
ve ticari sektördeki anket sonuçları ile devlet
üniversitelerinin bütçe ve personel dökümlerine
dayalı olarak Türkiye'de gayri safi yurt içi Ar-Ge
harcaması geçen yıl, bir önceki yıla göre yüzde
13,4 artarak 14 milyar 807 milyon lira olarak
hesaplandı.
B
Ar-Ge personeli arttı
Türkiye'de söz konusu harcamanın gayri safi
yurt içi hasıla içindeki payı 2013'te yüzde
0,95 oldu. Bu oran bir önceki yıl yüzde
0,92 olarak hesaplanmıştı.
Ar-Ge harcamalarında
ticari kesim lider
Gayri safi yurt içi Ar-Ge harcamalarının yüzde 47,5'i ticari
kesim, yüzde 42,1'i yükseköğretim kesimi ve yüzde
10,4'ü kamu kesimi tarafından gerçekleştirildi. Bir
önceki yıl ticari kesim
yüzde 45,1 ile yine ilk
sırada yer alırken,
bunu yüzde 43,9 ile
yükseköğretim,
yüzde 11 ile
kamu kesimi
takip etmişti.
Üretici fiyatları Ekim'de arttı
kim ayında yurt dışı üretici fiyat endeksi aylık yüzde 0,6 arttı. Ülke sınırları
içinde üretimi yapılarak yurt dışına
ihraç edilen malların üretici fiyatlarındaki
değişimi ölçen yurt dışı üretici fiyat endeksi
(YD-ÜFE), bir önceki yılın Aralık ayına göre
yüzde 4,22, bir önceki yılın aynı ayına göre
yüzde 8,2 ve 12 aylık ortalamalara göre
yüzde 14,77 artış gösterdi.Türkiye İstatistik
Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre
sanayinin iki sektörünün bir önceki aya göre
değişimleri; madencilik ve taşocakçılığı sektöründe yüzde 0,79, imalat sanayi sektöründe ise yüzde 0,6 artış olarak
gerçekleşti.
E
nümüzdeki aylarda yürürlüğe
girmesi beklenen Karayolları
Trafik Yönetmeliği çerçevesinde
sürücü belgesi alabilmek zorlaşıyor.
Yaş sınırı ile tecrübeyi öne çıkaran
düzenlemeye göre mevcut yasalara
göre 9 çeşit olan sürücü belgesinin 17
farklı türü olacak. Ağır vasıta ehliyeti
almak isteyen sürücü adayları öncelikle B sınıfı ehliyet alacak.
Ö
EBSO Türkiye'nin 'mükemmel
sivil toplum kuruluşu' oldu
ge Bölgesi Mükemmellik Ödülü ile
başarılarını perçinleyen Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO), sivil
toplum kategorisinde de Türkiye
Mükemmellik Ödülü’nün sahibi oldu.
Küçük ve orta ölçekli işletmeler kategorisinde ise ödülü, Method Research
Company kazandı. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, bu
ödülle Türkiye genelinde oda ve borsalara örnek olduklarını söyledi.
E
M
Ekonomi
2
Tam Zaman Eşdeğeri (TZE) cinsinden
2013'te toplam 112 bin 969 kişi Ar-Ge
personeli olarak çalıştı. Bir önceki yıla
göre TZE cinsinden Ar-Ge personeli
sayısındaki artış yüzde 7,5 oldu. Ar-Ge
personelinin sektörler itibarı ile
dağılımına bakıldığında ise TZE
cinsinden toplam Ar-Ge personelinin yüzde 51,7'si ticari kesimde, yüzde 37,7'si
yükseköğretim kesiminde ve
yüzde 10,6'sı kamu kesiminde
yer aldı.
İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 1. Düzey'e göre, aynı
dönemde Ar-Ge harcamalarının en
yüksek olduğu bölge yüzde 27,5 ile
Ankara, Konya ve Karaman'ın dahil olduğu
Batı Anadolu Bölgesi olurken, bu bölgeyi
yüzde 21,3 ile Doğu Marmara ve yüzde 20,3 ile
İstanbul Bölgesi takip etti.
Ar-Ge personel sayısına göre ise yüzde 22,7 ile
İstanbul ilk sırada yer aldı. İstanbul'u yüzde
22,2 ile Batı Anadolu Bölgesi ve yüzde
15,5 ile Doğu Marmara Bölgesi izledi.
Ehliyet almak zorlaşıyor
Otomotivcide ’serbest ticaret’ umudu
itsubishi’nin distribütörü Temsa Motorlu Araçlar’ın Genel Müdürü Eşref
Zekâ, 2015’ten umutlu olup; “Bir
yandan Euro/Yen kurunda Yen adına
olumlu tablo, bir yandan Japonya ile serbest
ticaret anlaşması (STA) görüşmelerinin
yakında başlaması lehimize olacaktır. STA
ile gümrük vergileri inecek. Bu da Mitsubishi’ye Türkiye’de fiyat avantajı
sunacak.” dedi.2014’te otomobil ve hafif
ticari satışlarının yüzde 10-15 daralma ile
750 bin seviyesinde kalacağını belirten
Zekâ, “Tahminimize göre satışlarımız seneye 2014’ü bir miktar aşacak ancak 2013’ün
altında olacak. 2015’te otomobil ve hafif
ticari satışlarının 780-800 bin seviyelerinde
olacağına ihtimal veriyoruz.” ifadelerini
kullandı.Zekâ, Mitsubishi’nin de 2014’ü 6
bin ticari, 7 bin binek satışı tamamlayacağını açıkladı.
Ar-Ge harcamaları, finanse eden kesimler itibarıyla ince
lendiğinde, 2013'te harcamaların yüzde 48,9'unun ticari
kesim, yüzde 26,6'sının kamu kesimi, yüzde 20,4'ünün
yükseköğretim kesimi, yüzde 3,3'ünün yurt içi
diğer kaynaklar ve yüzde 0,8'inin yurt dışı kaynaklar tarafından karşılandığı görüldü.
Türkiye’nin
en büyük
traktörü 210 bin
Euro’ya satıldı
Zeytinde uygun hasat dönemi
için çalışma yapılıyor
ürkiye’nin en büyük traktörü
210 bin Euro’ya Adanada
alıcı buldu.Adana Tarım ve
Adana Sera-Bahçe Fuarı’nda
sergilenen ve Türkiye’nin en
büyük traktörü Massey Ferguson
8737, 210 bin Euro’ya alıcı buldu.
400 beygir gücünde, klimalı ve
kabinli olan traktörün sahibi,
Adana’nın en büyük çiftçilerinden olan Haydar Özgören
oldu. Traktörün satışında
pazarlığı ise Vali Mustafa Büyük
ile Büyükşehir Belediye Başkanı
Hüseyin Sözlü yaptı.
T
Özgören’in kendisinin 200 bin
Euro verdiğini, firmanın ise 220
bin Euro talep ettiğini bildirmesi
üzerine Vali Büyük ile Büyükşehir Belediye Başkanı Sözlü devreye girdi. Özgören ile Massey
Ferguson Genel Müdürü İbrahim
Aksoy ile konuşan Büyük ve
Sözlü, ikiliyi 210 bin Euro’da
uzlaştırdı. Böylece Türkiye’nin en
büyük traktörü 210 bin Euro’ya
(yaklaşık 600 bin TL) Adanalı
çiftçi Haydar Özgören’in oldu.
Ekonomi
3
B
alıkesir Gıda
Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından, yağlık zeytinde zeytin
sineği zararının verim ve kaliteye etkisi
açısından uygun hasat döneminin belirlenmesi için tarla günü düzenlendi.
Havran ilçesinde düzenlen etkinlikte
üreticilere, uzman personel tarafından
uygulamalı olarak bilgi verildi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
tarafından 2012 yılından bu yana uygulanmakta olan "Tarımsal Yeniliklerin
Yaygınlaştırılması" projesi kapsamında
çalışmalar yürütülüyor. "Araştırma Yayım
ve Çiftçi Bağının Güçlendirilmesi" çalışmaları doğrultusunda İzmir Zeytincilik
Araştırma İstasyonu Müdürlüğü ile ortaklaşa çalışma yapılıyor.
Bu kapsamda zeytin sineği zararının
zeytinyağı verimi ve kalitesine etkisi
açısından en uygun hasat döneminin belirlenmesi için çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Söz konusu projenin sonuçları,
Havran'daki tarla günü ile üreticilere
uygulamalı olarak anlatıldı. Proje
Gündem
8
‘Çözüm süreci
Türkiye’nin önünü açar’
Projelerde ‘mahalle
kültürü’nü yaşatacak
Davutoğlu: Kürtler temsil
hakkını bize verdi
anko Holding Onursal Başkanı
Abdülkadir Konukoğlu’na göre
Türkiye’nin ekonominin önünü
açacak en önemli gelişme ‘çözüm
süreci.’ Konukoğlu, Güneydoğu’da
yatırımlar yapılmasını öneriyor.
oplu Konut İdaresi (TOKİ) yeni
projelerinde konsept değişikliğine giidyor. Yeni projelerde
sosyal beklentilerin karşılanması,
değişik gelir gruplarından insanların
kaynaşması hedefleri gözetilecek.
aşbakan Ahmet Davutoğlu,
“Türkiye ekonomisinin
başarısının üç temeli var: Siyasi
istikrar, makro ekonomik istikrar ve
yapısal reformlar”şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
S
T
B
yürütücüsü Zeytincilik Araştırma İstasyonu Müdürlüğü tarafından zeytin sineği
zararının zeytinyağı verimi ve kalitesine
etkisi açısından en uygun hasat zamanının belirlenmesi yönünde uygulamalar yapıldı. Çiftçilerin katıldığı
etkinlikte uzman personel, sahada uygulamalı olarak bilgi verdi. Çiftçiler de
merak ettikleri soruları sordu.
Yalçın İÇYER
Allah’ım arap baharını Kur"an
baharına çevir "Gelin bu
yalancı ismi değiştirelim" Yazısı
S.10’da
Süleyman GÖKSU
UMEYR BİN
VEHB (R.A.)
Yazısı
S.10’da
2
Ekonomi
23 KASIM
2014
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
YÜZDE 95'İ TÜRKİYE'DEN KARŞILANIYOR
AZİ Üniversitesi Eğitim
G
Fakültesi Kimya Eğitim
Anabilim Dalı öğretim üyesi
ve Defne Tanıtım Grubu
Kurucusu Prof. Dr. İbrahim
Uslu, dünyanın defne
yaprağı, yağı ve sabunu
ihtiyacının yüzde 95'inin
Türkiye'den karşıladığını,
ülkeye ekonomik katkısının
yılda 200 milyon dolar
olduğunu söyledi.
Mersin'in Silifke İlçesi'nde
gerçekleştirilen 1'inci Defne
Tanıtım Çalıştay'ına katılan
Ucuz uçak bileti geliyor
Defne Tanıtım Grubu
Kurucusu Prof. Dr. İbrahim
Uslu, defnenin ülke
ekonomisine katkısını anlattı.
Defne ormanlarının ilk defa
Romalılar tarafından Silifke
bölgesinde oluşturulduğunu
belirten Uslu, "İlk çalıştayımız
bir kıvılcımdır. İlk defne
ormanları bu bölgelerde
Romalılar tarafından
oluşturuldu. Romalılar bu
eşsiz ağacın faydalarını çok
iyi biliyorlardı. Tohumunu,
yaprağını, yağını
kullanıyorlar ve yağından da
kül ile sabun yapıyorlardı.
Tapınaklarında defne
tütsüsünü kullanıyorlar,
rahipler defne yaprağı
çiğneyerek kendinden
geçiyordu" dedi.
200 MİLYON
DOLARLIK GELİR
Dünyanın defne yaprağı, yağı
ve sabunu ihtiyacının yüzde
95'inin Türkiye'den
karşılandığını belirten Uslu
şöyle konuştu:
"Bor gibi defne de ülkemizin
önemli ihracat kalemidir.
Defne sabunu, yağ, baharat
ve kozmetik sanayisi
açısından önemli bir bitki
olan defne ağaçları, orman
köylüsünün ek kazanç
kaynağı olmasının yanı sıra
ülke ekonomisinin de önemli
ihracat kalemleri arasında yer
alıyor. ABD ve AB ülkelerine
her yıl 20 bin ton dolayında
kurutulmuş defne yaprağı
ihraç edilerek, yaklaşık 30-40
milyon dolar kazanç
sağlanıyor. Türkiye'de
Dünya pizza liginde ilk 3'e oynuyor
Türkiye’de 400 şubeye ulaşan Dominos Pizza, dünya liginde ilk 3’ü hedefliyor. Genel Müdür Aslan Saranga, bunun
için 150 şube daha açmaları gerektiğini belirterek, 3 yıllık hedeflerinin ise 1 milyar TL ciro olduğunu söyledi
0’e yakın ülkede 11 binden
7veren
fazla restoran ile hizmet
Dominos Pizza’nın en
laştırma Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı ve Milli Savunma
U
Bakanlığı tarafından imzalanan asker
ve sivil ayrımı gözetilmeden Türk Hava
Sahası’nın esnek kullanımına imkan
tanıyan yönetmelik yürürlüğe girdi.
Böylece artık hem daha kısa hem de
daha ucuz yolculuk edilebilecek.
Buna göre artık yolcu uçakları Türkiye
genelinde serbestçe gidebilecek.
Böylece askeri alanların çevresine göre
çizilen uçuş rotaları kısalacak ve yeni
rotalar 'kuş uçuşu' belirlenecek.
Bundan sonra uçaklar daha kısa
mesafeden uçacağı için hem yıllık 500
milyon dolar kar sağlanacak hem de
biletlerde indirim yolu açılacak.
Anlaşmadan önce yolcu uçaklarının
uçuş güzergahı üzerindeki askeri
alanların üstünden uçması yasaktı.
Yapılan anlaşmayla birlikte yolcu
uçakları ihtiyaçlarına göre doğrudan
rota belirleyebilecek. Ve uçakların
yolları kısalacak, ilave uçuş yolları
anlık belirlenebilecek, önemli oranda
yakıt ve zaman tasarrufu sağlanacak,
uçakların bakım maliyetleri azalacak,
çevre kirliliği ile birlikte küresel
ısınma etkisi azalacak ve uçakların
toplam aktif kullanma süresinin artışı
gibi doğrudan veya dolaylı tasarruflar
ile birlikte yıllık 500 milyon dolar kar
elde edilecek.CİHAN
Tarım, kadınlarda işsizliği
rekor seviyede düşürdü
hızlısı Türkiye. Genel Müdür
Aslan Saranga, Türkiye ile
birlikte 4 ülkenin yönetimini
gerçekleştirdiklerini belirterek
“Türkiye, dünya sıralamasında
en büyük 6'ncı ülke
konumunda ve dükkan artışı
olarak en hızlı büyüyen ülke. 2
yıl içinde hedefimiz ilk 3’e
girmek. Bu hedef için de 150
mağaza daha açmalıyız. 2014
yılını yaklaşık 450 şube ile
tamamlayacağız” dedi.
Şu anda sıralamada ABD
dışında Hindistan 800 restoran
ile ilk sırada bulunurken,
İngiltere benzer rakamla ikinci
sırada. Meksika ve Avustralya
500’er restoran ile 3 ve 4’üncü
sırada yer alıyor. Türkiye'de
400’üncü şubesini geçtiğimiz
günlerde açan Dominos
Türkiye, bu yıl sonuna kadar
sadece Türkiye’de 450 şubeye
ulaşmayı ve 2014’ü 500 milyon
TL ciro ile kapatmayı hedefl
iyor. Marka, hali hazırda
faaliyette olan 100 franchise,
250 restoran işletiyor.
Büyüdükçe franchise oranını
artıracaklarını söyleyen
Saranga, franchise oranının
yüzde 70–80’e çıkmasını
beklediklerini belirtti.
Saranga, bu rakamlar ile
birlikte 2014’ü 75 yeni restoran
T
Cironun yüzde 70’i eve
servisten
Domino’s olarak evlere serviste
yüzde 40–45’ine sahip
olduklarını anlatan Aslan
Saranga, tüm pizza pazarının
ise yüzde 20–25’ini
kapsadıklarını dile getirdi.
grup gazeteci birlikte,
Sanko Holding Onursal
Başkanı Abdülkadir
Konukoğlu ile de sohbet
imkanı bulduk.
Konukoğlu’nun günlük
işlerden ayrıldıktan sonra
kullandığı holding binası
dışındaki çalışma ofisinde
gerçekleşen sohbet
toplantısında, Gaziantep,
Sanko’nun planları,
yatırımları ve genel durum
konuşuldu.
Markanın cirosunun yüzde 70’i
evlere servisten oluşuyor.
Dominos Türkiye, geçtiğimiz ay
5 milyon TL yatırım ile bir
inovasyon merkezi de açtı.
Ürün geliştirme için araştırma,
insan kaynakları, pazarlama
vb. kalemler ile birlikte
yaklaşık yıllık 3–4 milyon
TL’lik bütçe ayırdıklarını
anlatan Aslan Saranga,
“Yurtdışı gelişmelerini de takip
edip buradaki
müşterilerimizde test ediyoruz.
İnovasyon mutfağımızın da
kuruluş amacı bu. 4 tane de
merkez mutfaklarımız var. Bu
mutfaklarımız bizim lojistik
noktalarımız. Domino’s
Pizza’da şubelere tüm ürünler
taze bir şekilde merkez
mutfaklardan sevk ediliyor.
Franchise sonrasında sadece
Sanko’nun patronuna,
bölgenin en büyük iş
grubunun başındaki isme,
“Türkiye’yi, ekonomiyi
koşturacak en önemli
birkaç tedbir ne olabilir?”
diye sordum... Konukoğlu,
birkaç şey değil de bir
konunun üzerinde durdu:
Çözüm süreci.
Konukoğlu’na göre
ürünü açıp, pişirip, servis ile
ilgileniyor” diye konuştu. Son
olarak Mangal Pizza çeşidini
çıkaran marka, Ocak 2015
itibariyle yeni ürünlerini
piyasaya sunarak tüketiciyle
buluşturacak.
En büyük sorun gıda
enflasyonu
Aslan Saranga, genç nüfus ile
birlikte sektörün çok hızlı
büyüdüğünü ve yıllık büyüme
oranının sektörde yüzde 10
olarak gerçekleştiğini,
önümüzdeki 10 yılda da aynı
oranda büyümenin sürmesini
beklediklerini söyledi.
Saranga, kendilerinde ise bu
oranın yüzde 30’lara ulaştığı
bilgisini paylatı.H
HABER
MERKEZİ
Marmara’ya otoyol
çemberi
Sanko Holding
Onursal Başkanı
Abdülkadir Konukoğlu’na
Türkiye’yi ve
göre Türkiye’nin ekonominin
ekonomiyi en
önünü açacak en önemli
pozitif
gelişme ‘çözüm süreci.’
etkileyebilecek
tedbir, çözüm
Konukoğlu, Güneydoğu’da
süreci. İki açılı
kâr - zarara bakmadan kamu
bir görüşü var.
yatırımları yapılmasını
Çözüm sürecinin
öneriyor
siyaseten Türkiye’yi
rahatlatacak bir
gelişme olarak görüyor.
Ekonomide ise bölge için,
zaman zaman başka
mecralarda da savunulan
‘kamu yatırımları’
öneriyor. Bölgenin en
önemli kanaat
önderlerinden biri olarak
Konukoğlu’nun bu
yaklaşımı önemli. Şöyle
düşünüyor:
“Çözüm süreci normal
seyrinde ilerliyor. Sürece
çomak sokmak isteyenlere
rağmen süreç devam
ediyor. İstemeyenler var
tabii. Buna da milletin
karşı çıkması lazım. Biz
Gaziantep’te yüzyıllar
Müslümanlar, Yahudiler,
Hıristiyanlar ve Ermeniler,
çok iyi ilişkiler içerisinde
yaşadık. ABD’de ne kadar
millet var. Türkiye bir
mozaik. Kürdü, Türkü, Lazı
diye ayırmak yanlış.
Diyarbakırlı İstanbul’u
bırakır mı? Bu konunun
çözümü Türkiye’yi
rahatlatır. Ekonomide,
bölgede kamunun
öncülüğünde yatırımlar
yapılmalı. Bunda kazanç –
zarar hanesine
bakılmamalı. Bölgede
22 dakikada 9
kilometre yol
üyükşehir Belediye
Başkanı Recep Altepe,
B
Bursa'nın daha ulaşılabilir
marka bir kent haline
getirilmesi amacıyla
sürdürülen çalışmalar
kapsamında yenilenen şehrin
simgesi teleferiğin yılbaşından
itibaren kayak pistlerinin
bulunduğu oteller bölgesine
ulaşım sağlayacağını bildirdi.
Altepe, Büyükşehir Belediyesi
Genel Sekreter Yardımcısı
Mustafa Altın ile yeni
teleferiğin ikinci etabında
devam eden çalışmaları
yerinde inceleyip Bursa
Teleferik AŞ Genel Müdürü
İlker Cumbul'dan bilgi aldı.
‘ÇÖZÜM SÜRECİ TÜRKİYE’NİN
ÖNÜNÜ AÇAR’
novasyon Haftası için
Gaziantep’te
İbulunduğumuz
sırada, bir
ürkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB)
Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2014
Ağustos ayında 3 milyon 54 bin erkek, 2
milyon 761 bin kadının tarımda
istihdam edildiğini söyledi.Bayraktar,
“Tarım, kadınlarda işsizliği 5,5 puanla
rekor bir seviyede düşürdü ve yüzde
18,2’den yüzde 12,7’ye indirdi. Ağustosta
tarım genel işsizliği 2,2 puan gerileterek
yüzde 12,3’ten yüzde 10,1’e çekti.” dedi.
Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan
Şemsi Bayraktar, tarımın işsizliği
erkeklerde 1,3 puan düşürerek yüzde
10,2’den yüzde 8,9 indirdiğini belirtti.
TZOB Başkanı, mart ayında 1,9, nisanda
1,8, mayısta 1,9, haziranda 2, temmuzda
ise 2,2 puan azalttığını dile getirdi.
Bayraktar, ağustos ayında tarımda
çalışan sayısının, temmuz ayına göre 99
bin kişi azalarak 5 milyon 914 bin
kişiden 5 milyon 815 bin kişiye indiğini
belirtti. CİHAN
ve 15 milyon dolarlık bir
yatırım ile tamamlayacaklarını
belirtti ve önümüzdeki 3 yıla
dair hedefleri hakkında ise
şunları söyledi: “Önümüzdeki
3 yıl içinde Rusya cirosunu da
dahil ederek 1 milyar TL’lik bir
ciro hedefimiz var. Bu rakamın
yaklaşık yüzde 20’si
yurtdışından olacak. Rusya’da
100 şubeye ulaşmak istiyoruz.
Gürcistan ve Azerbaycan’da da
etrafındaki 2–3 ülkeyi alarak
toplamda 50 restoranlık bir
büyüklük hedefl iyoruz. 2015
yılı ciro hedefimiz de yaklaşık
650–700 milyon TL yönünde.
Bu sürede toplam yatırım 50–
60 milyon TL olacak.” Kasım
ayı içinde Azerbaycan’da ilk
restoranı açacak olan Dominos
Türkiye, 2015’in ilk çeyreğinde
Gürcistan’a da gitmiş olacak.
Saranga’nın verdiği bilgilere
göre tüm dünyada pizza
sektörü yaklaşık 40 milyar
dolara yakın bir pazarı
oluşturuyor. Türkiye’de ise
yaklaşık 1 milyar dolarlık bir
büyüklük var.
Akdeniz kıyıları başta olmak
üzere Ege, Marmara ve
Karadeniz kıyıları ile bu
kıyıların iç kısımlarında
yetişen ve Akdeniz bitki
örtüsünün en fazla gelir
getiren ağacıdır.
Zeytin dahil tüm ağaçların
sadece meyvesinden gelir
elde edilirken defne
ağaçlarının hem meyvesinden
hem de yapraklarından
istifade edilir. Bu nedenle en
yüksek gelir defne
ağaçlarından elde
edilir.”C
CİHAN
ile
Marmara Bölgesi otoyollar
M
ber
çem
bir
cak
ıla
yap
adeta ring
zaman içerisinde sanayi
kültürü oluşunca kamu
çekilip, meydanı özel
sektöre bırakmalı. Devletin
katkısı ve öncülüğü
olmazsa özel sektör
bölgede yatırıma
yönelmez. İş ve aş olanağı
sağlanırsa, çözüm
sürecinin hız
kazanacağına
inanıyorum.”
Bölgede kar - zarara
bakılmadan kamu
yatırımları yapılması
zaman zaman gündeme
geldi. Et Balık Kurumu’nun
bölgedeki birimlerinin
özelleştirilmemesi
bu anlayışla benimsendi.
Bu elbette yeterli değil.
Özel sektör bölgede
güvenlik tam tesis
edilmeden yatırıma
sıcak bakmıyor. Ancak
bölgenin de ekonomik
kalkınmaya ihtiyacı
var. Bu konudaki
gelişmelerin, gençlerin iş
sahibi olmalarının
yumuşamaya, kaynaşmaya
katkı yapacağı
düşünülüyor. CİHAN
nbul,
altına alınıyor. Projede İsta
esir,
lık
Ba
,
rsa
Bu
,
Kocaeli, Yalova
kenti
7
.
var
ağ
ird
Tek
ve
le
Çanakka
je
pro
otobanla birleştirecek
atacak.
Marmara'da trafiği rahatl
la
Türkiye’de ulaşımın en faz
ara ili ise
rm
Ma
lge
bö
en
yükünü çek
zaten
lığı
İstanbul. Ulaştırma Bakan
en
yet
e
trafik yükü kendin
rle transit
İstanbul’un diğer şehirle
ara
geçişini yapacak Marm
ber otoyolu
Bölgesi’ne adeta bir çem
i ile ring
ber
çem
yol
Oto
or.
oluşturuy
un
ul’
nb
alanı olacak bölge İsta
lerden
lge
bö
er
diğ
ve
İçanadolu, Ege
an
ınd
alt
ı
kıs
bas
rın
çla
gelen ara
kurtulacak.
K
YENİ GÜZERGAH AÇILACA
er
Otoyol ile İstanbul’un diğ
merkezine
ir
şeh
tısı
lan
bağ
re
irle
şeh
ylece
uğramadan geçilecek. Bö
en gelen
erd
gel
böl
er
diğ
un
İstanbul’
ah
erg
araçlarına yeni bir güz
e
açılacak. İstanbul’un için
ansit
tar
bir
iği
ild
geç
n
girilmede
ih
Fat
ve
içi
şehir olacak. Boğaz
i
ler
prü
Kö
et
Sultan Mehm
üzerindeki baskı böylecek
de kurulan
Çanakkale Boğazı üzerin
sü’nde
prü
Kö
a
Asm
it
köprü ve İzm
iz
den
in
olacak. Köprüde dairen
ile
ası
lam
bağ
rı
kısmındaki alanla
arı
ml
ksı
ik
kes
ın
otobanlar
AN
tamamlanmış olacak.CİH
Yeni teleferiğin büyük ilgi
gördüğünü anlatan Altepe,
"Bursa'nın simgesi olan
teleferiğin yenileme
çalışmaları hızla sürüyordu.
İlk etapta Teferrüç ile Sarıalan
arasında çalışan hattımızı bu
yıl içinde açmıştık. Teleferik
ilk etabında, 4 ay içinde 450
bin kişiyi taşıdı. Şimdi esas
hedefimiz olan oteller
bölgesine ulaşma konusunda
Sarıalan ile oteller bölgesi
arasındaki hatta devam eden
çalışmalarımızın da artık
sonuna doğru geliyoruz" diye
konuştu.
Altepe, kent merkezindeki
Teferrüç İstasyonu ile Sarıalan
arasındaki ilk etabın 4 bin 500
metrelik hattan oluştuğunu
ifade etti.C
CİHAN
Toprağımız artık
akıp gitmiyor
ürkiye’nin içinde
bulunduğu coğrafi konum,
T
iklim, topografya ve toprak
şartları, erozyona karşı
hassasiyetini artırıyor.
Erozyon ile taşınan toprakla
birlikte organik madde de
taşınıyor ve toprakların
verimliliği azalıyor.
Toprakların korunması, tabii
kaynakların sürdürülebilir
yönetimi ve gıda güvenliğinin
sağlanması erozyonla
mücadele edilmesini zorunlu
kılıyor.
Ormanların, toprak
erozyonunu azaltıcı, hatta
tamamen engelleyici
tesirlerinin olduğu çeşitli
araştırmalarla açıkça ortaya
konuluyor. Toprağı erozyona
karşı koruyan en önemli
etkenin bitki örtüsü olduğu da
herkes tarafından biliniyor. Bu
kapsamda çalışmalarını
yürüten Orman ve Su İşleri
Bakanlığı, 2003-2014 yılları
arasında 4 milyon 112 bin
hektar alanda ağaçlandırma,
erozyon kontrolü ve
rehabilitasyon çalışması
yaparak, toplam 3 milyar 250
milyon adet fidanı toprakla
buluşturdu.
Erozyonla mücadeleye hız
kesmeden devam eden Orman
ve Su İşleri Bakanlığı bu
çerçevede mücadelesini
hazırladığı eylem planları ile
sürdürüyor. CİHAN
23 KASIM
3
2014
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
TOKİ yeni projelerde ‘mahalle kültürü’nü yaşatacak
Tohumunun 1 gramı 1 gram altından pahalı
Toplu Konut İdaresi (TOKİ) yeni projelerinde konsept değişikliğine giidyor. Buna göre
yeni projelerde sosyal beklentilerin karşılanması, değişik gelir gruplarından insanların
kaynaşması, semt sakinleriyle esnafın iç içe olması gibi hedefler gözetilecek
arımsal
Araştırmalar ve
T
Politikalar (TAGEM)
konut üretimlerimizi
sosyal ihtiyaçlara
cevap verecek
biçimde
şekillendirmeye
başladık” dedi.
Kayaşehir’de ilk
adım atıldı
oplu Konut
T
İdaresi (TOKİ)
Başkanı Ergün
Turan, site
şeklindeki
yapılanmaların
insan ilişkilerini
zayıflattığını ve
insanları diğer
hayatlara
yabancılaştırdığını
belirterek, yeni
projelerde mahalle
kültürünün
yaşatılacağını
söyledi.
TOKİ’nin yeni
projelerine ilişkin
konsept değişikliği
hakkında açıklama
yapan Ergün Turan,
artık sosyal
beklentileri
karşılayan, değişik
gelir gruplarından
insanların
kaynaşacağı projeler
gerçekleştireceklerin
i bildirdi. Projelerde
semt sakinleriyle
esnafın iç içe olduğu
bir şehirleşme
hedeflediklerinin
altını çizen Turan,
“Temel üretim
yaklaşımlarımızın
başına mahalle
konseptini aldık.
İstanbul’daki
Kayaşehir’de
yürüttüğümüz
projeyle, içinden
cadde geçen,
etrafında tek katlı
dükkânların,
bisiklet yollarının,
spor alanlarının,
caminin ve çarşının
olduğu; büyük bir
meydana açılan,
meydanda kafe ve
restoranların
bulunduğu bir
mahalle konseptini
göreceksiniz”
ifadelerini kullandı.
Sosyal ihtiyaçlara
cevap verecek
Ekonomik ve sosyal
gelişimin
vatandaşların talep
ve beklentilerini de
değiştirdiğini
vurgulayan Turan,
“Toplumumuzda
her daim dayanışma
kültürünü yaşatma
arzusu vardır ancak
ikamet ettiğimiz
semtlerde, ‘çevreden
yalıtılmış’ siteler
kurulduğunda,
ilişkiler zayıflıyor ve
dışımızdaki hayata
yabancılaşıyoruz”
diye konuştu.
Geleneksel yaşam
kültürünün modern
şehirlerde hayat
bulması için TOKİ
olarak konutların
sadece nicelikleriyle
değil, nitelikleriyle
de ilgileneceklerini
kaydeden Turan,
“Temel üretim
yaklaşımlarımızın
başına ‘mahalle
konseptini’ aldık;
Bu kapsamda
İstanbul’un yanı sıra
Gaziantep’te de
proje başlattıkları
bilgisini veren
Ergün Turan,
İstanbulKayaşehir’de inşa
edilen 2 bin 618
konutluk projenin,
TOKİ’nin bundan
sonra takip edeceği
‘mahalle kültürü’
felsefesinin önemli
bir unsuru olduğunu
söyledi. Ergün’ün
verdiği bilgilere
göre, Kayaşehir’de,
içinden cadde
geçen, etrafında tek
katlı dükkânların,
bisiklet yollarının,
spor alanlarının,
caminin ve çarşının
olduğu, büyük bir
meydana açılan,
meydanda kafe ve
restoranların
bulunduğu bir
mahalle konsepti
oluşturulacak.AA
Genel Müdürü
Masum Burak, 1 gram
hibrit tohumunun 1
gram altından pahalı
olduğunu belirterek,
"Kullandığımız hibrit
tohumların 2003
yılında yüzde 90'ı
ithaldi, yaptığımız
çalışmalarla bu oranı
yüzde 50'ye çektik"
dedi.
Burak, düzenlediği
basın toplantısında,
tohumculuğa ilişkin
değerlendirmelerde
bulundu. Hibrit
tohumun bilinenin
aksine kısır olmadığı
ve içinde GDO
bulunmadığını ifade
eden Burak, bu
tohumların insan
eliyle teknoloji
kullanılarak arzu
edilen amaçlara göre
ıslah edilebildiğini
anlattı.
Hibrit tohumun en
üstün melez tohum
olduğuna işaret eden
Burak, hibrit
tohumların özellikle
örtü altı sebzecilikte
önem arz ettiğini
kaydetti. Hibrit
tohumların çok
pahalı olduğunu
belirten Burak, "1
ENERJİ İHTİYACININ YÜZDE 100'Ü YENİLENEBİLİRDEN KARŞILANABİLİR
GÜNDER Başkanı Bayraktar "Türkiye her yıl 2.5- megawat olabilir. Nereden bakarsanız bakın
3 bin megawatlık güç kurabilir. 8 yılda 24 bin
2023'e 23 bin megawat ile ilerleyebiliriz" dedi
belirten Bayraktar,
bireysel kullanıcının
daha kolay yatırım
yaptığını ifade etti.
luslararası Güneş
U
Enerjisi Topluluğu Türkiye Bölümü (GÜNDER)
Başkanı Kemal Gani
Bayraktar, Türkiye'nin
güneş enerjisi ile elektrik
üretiminde çok hızlı
ilerleyebilecek
kapasitesinin
bulunduğunu söyledi.
İzmir'de düzenlenen
"SOLARTR 2014"
konferansında soruları
cevaplayan Bayraktar,
dünyada kurulu kapasiteye
bakıldığında güneş
enerjisinden elektrik
üretiminde neredeyse sıfır
noktasında olan
Türkiye'nin yıl sonunda 80
ile 100 megawat kurulu
güce ulaşabileceğini
belirtti.
Güneş enerjisinden
elektrik üretiminin
dünyada 2013 sonu
itibariyle kurulu gücün 140
bin megawat olduğunu
hatırlatan Bayraktar,
Türkiye'nin bu alanda
katedeceği mesafenin çok
olduğunu kaydetti.
Bayraktar, "Türkiye güneş
enerjisi ile elektrik
üretiminde çok hızlı
ilerleyebilir. Türkiye her yıl
2.5-3 bin megawatlık güç
kurabilir. 8 yılda 24 bin
megawat olabilir. Nereden
bakarsanız bakın 2023'e 23
bin megawat ile
ilerleyebiliriz" dedi.
Türkiye'nin önündeki
mesafeyi çok hızlı kat
edebileceğine işaret eden
Bayraktar, şunları söyledi:
"Saha var, güneş var,
sanayimiz var. Nerede
tıkanıyor? Teşvikte falan
değil. Bürokratik
süreçlerin uzamasından
başka bir şey değil. Bu yıl
600 megawat kapasite
talebi için 496 proje, 8 bin
megawatlık kapasite talebi
oldu. Ölçüm zorunluluğu
gibi şeyleri eklenince 1
seneden beri 600
megawatlık yatırım
gerçekleşmedi."
Sanayicilerin kendi
çatılarında sistemi kurup
elektrik üretebildiğini
Bayraktar, Türkiye'nin
hidro elektrik dahil
yenilenebilir enerji
payının yüzde 29
olduğunu, son 10 yıllık
kalkıma planında yüzde
35'lik hedef
belirlendiğine işaret
ederek, "Türkiye'de
rüzgar var, güneş var.
Kaldı ki üretimimizi ve
binalarımızı daha verimli
yaptıkça yenilenebilir
enerjiden ihtiyacımızı
karşılamak bizim için daha
erişilebilir oluyor.
Türkiye'nin ihtiyacının
yüzde 100'ünü
yenilenebilir enerjiden
karşılaması hayal değil. Bu
hep yatırımla değil, talebi
tasarrufla daraltarak
olacak. Erişilebilir bir
hedeftir" diye konuştu.
Bayraktar, güneş enerjisi
yatırımlarında gelişen
teknolojiyle maliyetin
düştüğünü, yatırımcıların
kendi bütçeleriyle tesis
kurabildiğine işaret etti.
Bayraktar, Türkiye'de
güneş enerjisi
teknolojilerini üreten 20
civarında firmanın
bulunduğunu, "Teknoloji
üretiminin yüzde 55'i yerli
hale geldi. Gelecekte yüzde
85'i yerli olması
bekleniyor" dedi.
"Komşuda gördüm ben de
isterim etkisi ile yayılsın"
Türkiye'nin çatılarda
kurduğu sistemle ısıttığı
suyu sanayinin yanı sıra ev
ısıtma ve soğutmalarında
da kullanması gerektiğini
belirten Bayraktar şöyle
devam etti: "Güneş
enerjisiyle su ısıtmada
kurulu güç olarak dünyada
dördüncüyüz, ama bunu
kalitesiz kolektörlerle ve
sadece sıcak su
ısıtmasında kullanıyoruz.
O sıcak suyu alıpta
yıkanmanın dışında
kullanmıyoruz, sanayide
kullanmıyoruz. Biz 11 bin
metrekare kurulu güçle
dördüncüyüz. Üçünü
sırada Almanya'nın 12 bin
metrekare kurulu gücü var.
Almanya'nın güneşi bizim
üçte bir oranında ve süresi
daha da az. Biz 4. olarak
gurur duyulacak durumda
değiliz. İleride mesafe
kaydedeceğiz. Şu anda
kullandığımız teknolojiyi
ayrı bir hatla ısıtmada da
kullanabiliriz. Soğutma
tarafında şu anda
Türkiye'de yaygın bir
uygulama yok. Bu
teknoloji var ve pahalı da
değil, ama biraz
yaygınlaştırılması
gerekiyor. Bu da ne olacak
doğalgazdan tasarruf
anlamına gelecek. Ama ne
var Türkiye'de, yaygın
kullanımı yok. Komşuda
gördüm ben de isterim
etkisi ile yayılsın." AA
gramı 1 gram
altından pahalı.
Çünkü teknoloji
ile uzun
zamanlarda
geliştiriliyor.
2003 yılında
kullandığımız
hibrit
tohumların
yüzde 90'ı ithal
tohumlardı.
Yaptığımız
çalışmalarla bu
oranı yüzde
50'ye çektik.
Türkiye'de serbest
piyasa kuralları
uygulanıyor. Yabancı
tohumların
Türkiye'ye girmesini
engelleyemeyiz. Ama
Allah korusun
sınırları kapattığımız
zaman Türkiye'nin
tohum ihtiyacının
yüzde 100'ünü
karşılayabilecek
durumdayız" diye
konuştu.
633 tohumculuk
firmasından
614'ü yerli
Burak, GDO ile ilgili
de bazı bilgiler de
verdi. Biyogüvenlik
Kanunu'na göre
Türkiye'de genetiği
değiştirilmiş bitki ve
hayvan üretiminin
yasak olduğunu, bu
konuda çok yüksek
lma dünyada tam 144 milyar
E
dolarlık ekonomi oluşturuyor. Çin ve
ABD’nin ardından dünyanın üçüncü
büyük üreticisi Türkiye’de ise elma
ekonomisi 3 milyar dolar. Bir yılda tüm
dünyada 76 milyon ton elma üretiliyor.
Türkiye’de üretim 3 milyon tonu aşmış
durumda. Dünyada bir elma ortalama 2
dolardan satılırken, Türkiye’nin ürettiği
elma ancak 1 dolardan alıcı bulabiliyor.
Üçüncü büyük üretici Türkiye’nin 144
milyar dolarlık pazardan daha fazla
pay alması için elmaya katma değer
sağlaması gerekiyor. Aktardığımız tüm
bu rakamlar Cantek Soğutma’nın
Yönetim Kurulu Başkanı Can Hakan
Karacan ile Prof. Dr. Rahmi Türk’ün
araştırmaları sonucunda ortaya çıkmış
‘Elma’ kitabından.
Türkiye'de toplam 633
tohumculuk firması
bulunduğunu,
bunun 614'ünün yerli
olduğunu ifade eden
Burak, tohumculukta
2002 yılında ihracatın
ithalatı karşılama
oranının yüzde 31
iken 2013 yılına
gelindiğinde bu
rakamın yüzde 65'e
yükseldiğini kaydetti.
Burak, bir soru
üzerine üreticilerin
kullandığı mısır
tohumlarının yüzde
43'ünün yerli
olduğunu söyledi.
Türkiye'nin gayrisafi
milli hasıladan ArGe'ye ayırdığı payı
artırdığına dikkati
çeken Burak, tarımsal
Ar-Ge'ye ayrılan
payın geçen yıl 180
milyon lira olarak
gerçekleştiğini
anımsattı.
"Kimin tohum çeşidi
varsa bize önersin"
Burak, Tohum Gen
Banka'sında 108 bin
tür saklandığını
belirterek,
"Kamuoyunda
bilinen 'yerli
tohumlarımız yok
oldu' algısı yanlış.
Kimin tohum çeşidi
varsa bize önersinler
biz bunları kendi
isimleri ile alıyoruz ve
üzerinde
çalışıyoruz”dedi.A
AA
Türk tekstilini Rusya’da pazardan AVM’ye taşıdı
ntalya’da
düzenlediği moda
A
şovlarıyla Türk
tekstilcisini Rusya
başta olmak üzere
30’dan fazla ülkeyle
buluşturan Dosso
Dossi Fashion Show
Yönetim Kurulu
Başkanı Hikmet
Eraslan, “Fasonu
bırakalım, katma
değer yaratalım, Rusya lüks tekstil
pazarında yerimiz hazır, karlılık çok
daha yüksek” diye konuştu. Her yıl
dünyaca ünlü isimleri podyumuna
çıkartan Dosso Dossi, “Business
Holiday” iş konseptiyle de yargıtay
tarafından onaylanan “ilk özgün iş fikri”
oldu.
Yaklaşık 150 markanın ürünlerini 30
ülkeden gelen hazır tekstil alıcıları ile
buluşturan etkinlikte bugüne kadar
Adriana Lima, Miranda Kerr, Irina Shayk
ve eski KGB ajanı ve model Anna
Chapman gibi isimlerle Türk tekstilini
tüm dünyaya tanıtıyor. Başlangıçta 11
orta ölçekli türk tekstil üreticisinin
ürünlerini pazarlamakla yola çıkan
Dosso Dossi bugün 150 tekstil üreticisinin
ürünlerini, Rusya’nın ve 30’u aşkın
ülkenin lüks tekstil pazarıyla
buluşturuyor. 10 bine yakın tekstil
alıcısını Türkiye’ye getiriyor.
2023 hedefine ancak
katma değerle ulaşırız
Dosso Dossi Fashion Show Yönetim
Kurulu Başkanı Hikmet Eraslan, “Artık
fasonla savaşamayacağımızı anlamamız
lazım” diyerek, ”Fasonu Çin’e,
Hindistan’a bırakalım. Katma değeri
yüksek ürünlere yönelirsek 2023 hedefi
olan 500 milyar dolar rakamını
yakalayabiliriz” dedi. Rusya başta olmak
üzere doğu bloku ülkelerinde “lüks
Elma üretiminde 3 milyar dolara koşuyoruz
Dünyanın en büyük
3'üncü elma üreticisi
olan Türkiye'de
elmanın yarattığı
ekonomik büyüklük 3
milyar dolar.
Türkiye'nin dünyadaki
144 milyar dolarlık
pastadan daha çok pay
alması için elmaya
katma değer yaratacak
projeler geliştirmesi
gerekiyor
cezaların
bulunduğunu
vurgulayan Burak,
"İşlenen suça göre 12
yıla kadar hapis
cezası var. Kaçakçılık
her şeyde olduğu gibi
bu alanda da olabilir
ama cezalar çok ağır"
dedi.
“Bir ürünle ilgili depo yaparken o ürün
hakkında çok bilgi sahibi olmanız
gerekiyor” diyor Can Hakan Karacan
(üstte) ve kitabı yazma öykülerini,
“Bizim işimiz soğutma. Bir elma
deposu kurarken bu ürünün her halini
bilmek gerekiyor. Eksik bilirseniz, karşı
tarafı ikna edemezsiniz. Bunun için bir
temel oluşturmak istedik.
Ortaya mitolojisinden başlayıp, en son
ne kadara mal olacağına dair,
koskocaman ekonomi kitabı çıktı.
Memlekette bu ürünün sorunları ve
çözümleri de kitapla ortaya çıktı.
Çünkü rakamlar ortaya çıkınca, sorun
da tespit ediliyor, çözüm de
üretilebiliyor” şeklinde
anlatıyor.
Soğuk depo yaptıracak arkadaşlar,
hazırlayacağımız kitabı açsınlar,
buradan öğrensinler dedik. Elma nasıl
bir şey, kaça satılıyor, elmanın
dünyadaki ticareti ne, kısaca elma kaç
paralık bir şey... Elma bahçesi nasıl
işletiliyor, maliyeti nedir bunları
anlatalım istedik. Elma suyu yapma
teknolojileri ve maliyetlerini, sirke,
kuru yapmanın maliyetini öğrendik.
Karacan, kitabı hazırlayan ekip olarak
FAO’nun verilerinden, TÜİK’in
istatistiklerine kadar pek çok rakamı
elden geçirdiklerini, Amerika’daki
bahçeleri gezdiklerini, Hollanda,
Fransa, İtalya’da gözlem yaptıklarını ve
Çin piyasasından elma toplayıp kalite
ve fiyat kontrolü gerçekleştiklerini,
Türkiye’de bu işi yapan üreticilerle
konuştuklarını kaydediyor. CİHAN
tekstil ürünlerine” büyük talep olduğunu
belirten Eraslan, “Toptanda 300-400
dolara satılan kaliteli ürünler Rusya’da
perakendede bin doların üzerinde alıcı
buluyor. Gelişmekte olan ülkelerin ucuz
iş gü- Türk tekstilini Rusya’da pazardan
AVM’ye taşıdı cü maliyetlerinden dolayı
avantajlı durumları, ileride daha da
artacak. Türk tekstilinin altyapısı çok
uygun. İtalya, İngiltere ve Fransa gibi
tasarımı önemseyip, katma değeri
yüksek tekstil ürünlerine ağırlık
vermeliyiz” dedi. Eraslan, Türk
tekstilinin en zayıf halkasının ise
kumaşçılar olduğunu belirterek "Çok
garanti çalıştıkları için tasarımlı
ürünlerden kaçıyorlar. Hazır giyimde
kumaşçıların büyük önemi var. Cesur
davranmaları gerekir” dedi.
Rusya-Ukrayna krizinde
ciromuz yüzde 10 arttı
Batı ve Rusya arasında gerilimi Soğuk
savaş seviyesine taşıyan Ukrayna krizinin
ardından Rusya’da tüketici güveninin
azaldığını ve harcamaların kısıtlandığını
belirten Hikmet Eraslan, Dosso Dossi’nin
rublenin zayıfl adığı bir ortamda dahi
cirolarının yüzde 10 arttığını belirtti. Öte
yandan önümüzdeki dönemde kriz
devam ettiği takdirde herkesin kendi
payına düşeni alacağını belirten Eraslan
“Biz de Rusya ve Ukrayna ekonomileri
gibi bir sene daha büyüme
beklemiyoruz” diye konuştu. AA
4
Borsa Finans
23 KASIM
2014
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
2015`de çift rakamlı enflasyon beklemiyor
İş Bankası Kosova`da 2.şubesini açtı
Rusya Merkez
Bankası 2015’in ilk
yarısında çift haneli
enflasyon rakamlarını beklemediklerini açıkladı.
usya Merkez Bankası 2015’in ilk
yarısında çift haneli enflasyon
R
rakamlarını beklemediklerini açıkladı.
Rusya Ekonomi Bakanı Aleksey
Ulyukayev, önceki gün yaptığı açıklamada 2014 sonunda yüzde 9 olmasını bekledikleri enflasyon
rakamların 2015’in ilk yarısında
yüzde 10’a çıkabileceğini ifade etmişti.
Merkez Bankası’ndan Interfax’a
yapılan açıklamada çift haneli enflasyon rakamlarının görülmesini
beklemedikleri belirtildi.
Petrol varil fiyatlarının düşmesi ne-
deni ile ruble yüzde 30 civarında
zayıflarken, ithal ürünlerde yüzde
15-20 civarında artış yaşandı. Yerli
ürünlerin teşvik edilmesi nedeni
ile enflasyon rakamları tek haneli
rakamlarda tutuluyor.
Rusya Merkez Bankası’na göre
2015’in ilk çeyreğine kadar enflasyon rakamları artacak.Sonrasında ise gerileme başlayacak.
2015 sonunda yüzde 6,2-6,4 seviyesinde olmasını bekleyen
Merkez Bankası’na göre
petrol fiyatları düşük seviyede
kalmaya devam etse de çift
rakamlı enflasyon rakamlarıgörülmeyecek.A
AA
İş Bankası, Priştine'de ikinci şubesini hizmete soktu.
Türkiye
Kosovalı Türklerin yoğun olarak
yaşadığı ve Kosova'nın ikinci
büyük şehri olan Piriştine'deki
açılış töreninde konuşan Türkiye
Cumhuriyeti Kosova Büyükelçiliği
Ticaret Müsteşarı Tamer Topaloğlu,
İş Bankası'nın katkısıyla Kosova'nın daha da fazla kalkınacağına
inandığını söyledi.
Ardından söz alan Ticari
Bankacılık Satış Müdürü Salih
Karadurmuş: "Türkiye'nin en
büyük özel bankası ve bulunduğu
Resul KURT
Çalışma hayatında
sorunlar çözülecek mi?
Geçtiğimiz ay sonunda ülkemizin önemli sivil toplum
örgütlerinden MÜSİAD tarafından 88. Genel İdare Kurulu Toplantısında İş Hukuku, İş Sağlığı Ve Güvenliği,
Çalışma Hayatı Çalışma Raporu hazırlanarak çalışma
hayatındaki sorunlara çözüm önerileri getirildi.
MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak ve ekibinin çabalarıyla konuya ilişkin ciddi bir çalışma yapıldığını
belirtmek isterim.Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Sayın Faruk Çelik’e sunulan raporda yaşanan birçok
sorun gündeme getirilerek çözüm önerileri de paylaşılmıştır. Umarız bu öneriler bakanlık tarafından
dikkate alınır. İşte raporda yer alan ve kamuoyuyla paylaşılmasında yarar gördüğüm bazı önemli tespitler;
1- Damga Vergisi alınmamalıdır
SGK’na verilen Aylık Prim ve Hizmet Belgesi ve Muhtasar Beyannameden alınan damga vergisi alınmaktadır. Hem istihdam artışını isteyip hem de bu tür
gereksiz yükleri artırmak son derece yanlıştır. İşverenler üzerinde yük oluşturan Aylık Prim ve Hizmet Belgesi
ve Muhtasar Beyannameden alınan damga vergisi yükü
de azaltılmış olacaktır.
2- Toplu işe giriş yapılabilmeli
SGK e-bildirge sisteminde halen işe giriş ve işten çıkış
işlemleri tek tek yapılmaktadır. Bu da uygulamada
sorunlara ve emek kaybına yol açmaktadır. İşyerinin
kapanması veya nakledilmesi gibi çeşitli durumlarda
yoğun ihtiyaç duyulan işe giriş ve işten çıkış işlemlerinin toplu olarak yapılabilmesine ilişkin program
yapılmalıdır. İşverenlerin e-bildirge sistemi üzerinden
toplu işe giriş ve toplu işten çıkış işlemini XML dosya
transferi ile yapmaları sağlanmalıdır.
Ayrıca işverenler e-bildirge menüsünde ay içinde işe
girişi ve işten çıkışı yapılan işçilerin isim listesine
ulaşabilmeli ve kendi kayıtlarıyla karşılaştırabilmelidir.
E-bildirge sisteminde işe giriş - işten çıkış işlemlerinde
işverenlerin toplu rapor alabilmeleri sağlanmalıdır.
Mevcut sistemde kimlerin girişlerinin yapıldığını veya
hangi işyerine yapıldığını anlayabilmeleri mümkün olmamaktadır. Rapor alınarak program aracılığıyla işe
giriş ve çıkışların sigortalı bazında APHB ye eklenmesi
emek ve zaman kaybını ciddi anlamda azaltacaktır.
İşe iade davalarında geriye dönük verilmesi gereken
aylık prim ve hizmet belgelerinin de e-bildirge sisteminden verilmesi sağlanarak, SGK müdürlükleri
arasındaki uygulama farklılıkları kaldırılmalıdır.
3- SGK prim ödemelerinde kısmi ödeme yapılabilmeli
SGK sisteminde işveren primlerinde kısmi ödemeye
imkân tanınmamaktadır. Diğer bir deyişle 1 lira eksik
prim olsa dahi bankalar SGK primi tahsilatı yapamamaktadır. Vergi idaresinde olduğu gibi kısmi ödemeye
imkân tanınmalıdır. Sosyal Güvenlik Kurumu bir hesap
açması ( örneğin emanet hesabı) ve beyan usulü ödemenin tüm bankalarda yaygınlaşması ve zorunlu hale
getirilmesi gerekmektedir. Şu andaki uygulama internet
üzerinden bazı bankalarla beyan usulü işlem yapılabilmektedir fakat çok yetersizdir. Çoğu bankanın keyfi
uygulaması söz konusudur.
4- Profesyonel yöneticilerin sorumluluğuna dikkat!
Şirketlerin SGK’na olan borçlarından profesyonel yöneticiler sorumlu tutulmamalıdır. İşveren vekili
tanımının yeniden düzenlenmesi ile yapılmalıdır.
Latin Trio şimdi de Coca-Cola`yı istiyor
urger King, Heinz gibi gıda
B
devlerinin sahibi Latin Trio
olarak bilinen 3 Brezilyalı milyarder, Coca-Cola'nın peşinde.
Servetleri 44 milyar $'ı aşan Trio,
ABD'li dev için fon kurdu.
Coca-Cola'nın geçen yıl geliri 46
milyar doların üstündeydi. 79.2
milyar dolarla dünyanın en
değerli markaları araştırmasında
3'üncü sırada bulunan Coca-Cola'nın 306 bin çalışanı var.
milyar dolarla ülkenin en zengin
dördüncü ismi. Diğer ortak Carlos Alberto Sicupura ise 10.2 milyar dolarla Brezilya'nın yedinci
en zengin işadamı.
Burger King'in sahibi
ABD'nin dünyaca ünlü
markalarına göz koyan Brezilyalı
milyarderlerin yeni hedefi içecek
devi Coca-Cola oldu. Uluslararası
finans çevrelerinin Latin Trio
(Latin Üçlüsü) diye adlandırdıkları Brezilya'nın 3 zengin işadamı
Coca- Cola'ya göz dikti. Toplam
servetleri 44.5 milyar dolara
ulaşan Brezilyalı işadamlarının
kurduğu 3G Capital, Coca-Cola
için yeni bir fon oluşturdu.
Ülkenin en zenginleri
3G Capital'nin yanı sıra Budweiser'ın sahibi ve Anheuser-Busch
InBev'in en büyük ortakları olan
3 zengin arasında en dikkat
çeken isim Jorge Paulo Lemann.
Brezilya'nın en zengin işadamı
olan Lemann'ın kişisel serveti
22.7 milyar dolar. Diğer ortakları
ise Marcel Herrmann Telles, 11.6
3G Capital'in portföyünde iki
önemli Amerikan markası var. 3G
Capital, ABD'nin ikinci büyük
hamburger zinciri Burger King'in
yüzde 71'ine sahip. Brezilyalı fon,
ünlü yatırımcı Warren Buffett'ın
sahibi olduğu Berkshire Hathaway ile birlikte Heinz'ı eşit ortaklıklarla 23 milyar dolara satın
aldı.AA
1 milyonluk tirajıyla
Brezilya'da yayın
yapan en önemli
haftalık dergi olan
Veja'nın iddialarına
göre, ilk olarak 4-5
milyar dolarlık
büyüklüğü olacak
fonun Coca-Cola'dan
ne kadar hisse alacağı ise belirtilmiyor.
muz coğrafyanın finans sektöründe en değerli ve güçlü
markalarından biri olarak
bölgesel finansal güç kurumumuzu
ortak bir geçmişi ve kültürü
paylaştığımız kardeş ülke Kosova'daki ikinci şubemizle pekiştirmenin sevincini yaşıyoruz"
dedi.
Kosova'daki Türk yatırımlarının
toplam tutarının 280 milyon ABD
Doları olduğunu belirten Karadurmuş, Türkiye-Kosova dış ticaret
hacminin 2011 yılında 276 milyon
ABD Doları düzeyine ulaştığını ve
Türkiye'nin Kosova'nın ithalatında
4. sırada yer aldığı açıkladı. AA
Altında yeni alım
için 2015’te çok
fırsat çıkar
zmanlar, 2011 yılındaki zirve seU
viyesinden bugüne kadar yüzde 40’ı
aşan bir zarar yaratan altının 2015
yılında da düşüşünü sürdüreceğini bekliyor. Bunun nedeni ise Fed’in gelecek
yıl politika faizini artırmak için adım atacak olması.
Politik risklerin ön plana çıkmaması
şartıyla; ABD’nin para musluklarını kısmaya başlaması ve enflasyonda da
ciddi bir çıkış olmaması durumunda altının ons fiyatının 1000 dolarlara kadar
gerilemesi bekleniyor. Bu arada uluslararası piyasalardaki düşüşe bağlı
olarak yurtiçi piyasada gramının 82 liraya kadar gerilemesiyle geçen hafta
vatandaşlar altına adeta hücum etmişler ve kuyumcular talebi karşılamakta zorlanmıştı. Darphane'nin hafta
başından itibaren piyasaya 6 ton altın
sürmesiyle 148 liradan satılan çeyrek
Sabah Gazetesi'nden
Kerim Ülker'in
haberine göre, Yönetim Kurulu Başkanlığı ve CEO'luk
görevini Türk yönetici Muhtar Kent'in yaptığı
Fitch: "Türkiye'nin yerel yönetimleri için kurumsal yapı güçsüz"
itch "Türkiye'nin
F
yerel yönetimleri
için kurumsal yapı
yerel ve bölgesel yönetimlerinin kurumsal
çerçevede güçsüz olması da kredi
görünümünde sınırlayıcı oluyor. CİHAN
güçsüz" değerlendirmesinde bulundu.
Uluslararası kredi
derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'e
göre,Türkiye'nin yerel
yönetimleri için kurumsal yapı güçsüz
olmayı sürdürüyor.
Fitch, yerel yönetimlerin borç seviyelerinin ulusal
standartlaragöre
ılımlı bir düzeyde
olduğunu düşünüyor.
Bununla beraber,
toplam giderlere ilişkin sermaye harcama payı durağan
seyrederken, borç
stokları artış gösteriyor.Türkiye'nin
altın 141 liraya kadar geriledi.2011 yılından itibaren sert bir şekilde düşerek
yatırımcılarını şoke eden altın için beklentiler umutlu değil. 2011 yılındaki
zirve seviyesinden bugüne kadar yüzde
40’ı aşan bir zarar yaratan altının 2015
yılında düşüşünü hızlandırması bekleniyor.
Çünkü asıl düşüşün Fed’in politika
faizini artırmak için adım atması ile
geleceği düşünülüyor. Politik risklerin
ön plana çıkmaması şartıyla; ABD’nin
para muslukları kısmaya başlaması ve
enfl asyonunda ciddi bir çıkış olmaması
durumunda altının ons fiyatının
1000’lere doğru hareket etmesi bekleniyor. CİHAN
23 KASIM
2014
Muhasebe
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
5
Devletin 12 yılda en çok memur aldığı 4 bölüm
Kamu istihdam verilerine göre; 2002-2014 döneminde devletin en fazla personel
alımı sıralamasında ilk sırada öğretmenler, ikinci sırada sağlık çalışanları var.
52,8 artarak 1 milyon 475 bine
çıktı. Söz konusu dönemde
öğretmenlere 267 bin 907, sağlık
personeline 153 bin 973, emniyet
görevlilerine 82 bin 412,
hakim/savcılara da 5 bin 279 kişi
eklendi. Atanamayan
öğretmenler olmasına rağmen
devletin en fazla personel alımını
öğretmenler üzerinden yapması
dikkat çekti.
YÜZDE 52,8'LİK ARTIŞ
Kamu istihdam verilerinden
derlediği bilgilere göre, kamu
kuruluşlarının personel
ihtiyacının karşılanmasına
yönelik çalışmaların önemli bir
bölümünü nitelikli eleman temini
oluşturdu.
İzlenen istihdam politikasının bir
sonucu olarak öğretmen,
hakim/savcı, sağlık personeli ve
emniyet görevlisinden oluşan
nitelikli personel sayısı 2002'de
965 bin 638 iken bu yılın
eylül ayı itibarıyla 1 milyon 475
bin 209'a yükseldi. Nitelikli
personel sayısında söz konusu
dönemde 509 bin 571 kişinin
eklenmesiyle yüzde 52,8'lik artış
oldu.
Bu şehir üç sektörde işsizliği durduracak
entin en büyük sorunu
olarak işsizliği gösteren
K
Mersin Büyükşehir
Belediye Başkanı
Burhanettin Kocamaz,
2015’ten itibaren
çalışmalarını bu sorunla
mücadele üzerinde
yoğunlaştıracaklarını
söyledi. Sorunun ise 1/
5.000 ve 1/100.000’lik imar
planlarının
tamamlanmasıyla
çözümlenebileceğine
dikkat çeken Kocamaz,
“Kentimizde imarlı yatırım
arazisi kalmadı. OSB’de
yatırım yapılabilecek yer
yok. İkinci OSB’nin üst
kısmı genişletilebilir ama
yetmez. Göç alan, işsizliğin
yoğun olduğu yerde
süratle yatırımların çapı
büyütülmeli” dedi.
Kentin uzun süredir imar
planları üzerinde
çalıştığını ancak henüz
meclisten çıkamadığını
hatırlatan Kocamaz,
“Yapılan planlara itirazlar
çok oldu. Bu plana
Tarsus’tayken biz de itiraz
etmiştik. Mersin daha önce
Karaman’la eşleşmişti.
Yapılan yanlıştan bu
itirazla dönüldü.
Sonrasında ise Mersin
Adana ile eşleşti. Eşleşme
sonrası yapılan
planlamada, yatırımcıya
verilebilecek arazinin
olmadığını görüyoruz”diye
konuştu. İmarlı alanların
her geçen gün azaldığını
vurgulayan Kocamaz, bu
durumun arazi
spekülatörlerinin işine
yaradığını söyledi. Arazi
fiyatlarının son 1,5-2 yılda
2,5-3 katına çıktığını
kaydeden Kocamaz,
dünyanın hiçbir yerinde
bu kadar rant
üretilmediğini
önümüzdeki dönemde
önceliği bu sorunun
çözümüne vereceklerini
dile getirdi.
Bünyemizde Tarım Daire
Başkanlığı oluşturduk
Mersin’de sanayi yanında
tarımın da istihdam için
göz ardı edilebilecek bir
sektör olmadığını
vurgulayan Başkan
Kocamaz, yürürlüğe giren
en son yasayla, büyükşehir
belediyelerine tarıma
destek verme yetkisinin
geldiğini ve istihdam için
bu yetkiyi de iyi
değerlendirmek
istediklerini söyledi.
Belediye olarak sektöre
nakit desteği
veremediklerini, bunun
yerine soğuk hava
depoları, konsantre
tesisleri, salamura tesisleri
ve şok merkezleri gibi
yatırımlar yapmak için
karar aldıklarını anlatan
Burhanettin Kocamaz, bu
hedefe ulaşmak adına da
belediye bünyesinde Tarım
Daire Başkanlığı
oluşturduklarını bildirdi.
Özellikle kırsal kesimdeki
vatandaşa öncülük yapıp
onların sorunlarını tespit
edip çözüm yolları arama
gayretinde olduklarını dile
getiren Kocamaz,
istihdama açık her türlü
konu üzerinde
durduklarını vurguladı.
Turizmin de istihdam
adına önem taşıdığına
dikkat çeken Kocamaz,
“Bölgedeki turizm
yatırımları artmalı. Tarsus
Kazanlı Kıyı Şeridi
Projesi’yle ilgili verilen
sözler yerine getirilmedi.
Altyapı ve yolun
yapılmaması, bölgedeki
yatırımcıları zora sokuyor.
Oysa bizim beklemeye
tahammülümüz yok.
Karboğazı Kayak
Merkezi’nin çalışmaları
başladı. En azından bir
telesiyej yaparak
insanların dikkatini
Karboğazı’na çekmek
istiyoruz. Çalışmalar
başarılı olursa yatırımcı
bölgeye gelir.
Karboğazı’nın planlarını
hazırlatıyoruz. İlk olarak
bölgedeki elektrik
sorununu çözmeye
çalışıyoruz. Planlar
tamamlanınca orayı bir
turizm bölgesi ve spor
merkezi haline getirmek
istiyoruz” dedi. Bölge
insanının kayak yapmak
için Erciyes’e gittiğini
bildiren Kocamaz,
Karboğazı’ndaki çalışmalar
tamamlanıp tesisler
açıldığında 1 saatte bölge
halkının bu imkanlardan
yararlanabileceğini
söyledi.
Denizi kirleten unsurları
ortadan kaldıracağız
Turizmin canlanması
adına temiz denizin büyük
önem taşıdığına da
değinen Burhanettin
Kocamaz, deniz kirliliğini
azaltıcı yönde çalışmalar
yaptıklarına da değindi.
Altyapı hizmetlerini ve
arıtma tesislerini
tamamlayıp, çevreci
belediye mantığı ile denizi
kirleten diğer unsurları
ortadan kaldırmayı
amaçladıklarını dile
getiren Kocamaz, özellikle
kente giriş çıkış yapan
gemilerden kaynaklanan
kirliliğin üzerine büyük bir
titizlikle gidip denetimleri
artırdıklarını bildirdi.
Denize sahip çıkmak için
Denizcilik Daire Başkanlığı
oluşturduklarını kaydeden
Kocamaz, deniz suyunun
laboratuvarlarda
incelenmesinden
sahillerin düzenlenmesine
kadar denizlerle ilgili tüm
konuların bu başkanlık
tarafından takip edildiğini
açıkladı. CİHAN
EN FAZLA ARTIŞ SAĞLIK
PERSONELİNDE
Bu alanda en fazla artış oranı
sağlık personelinde gerçekleşti.
Kamuda 2002'de 232 bin 588
sağlık personeli istihdam
edilirken, 153 bin 973 kişi
eklenmesiyle bu sayı eylül ayı
itibarıyla 386 bin 561'e yükseldi.
Sağlık personeli sayısında söz
konusu dönemde yüzde 66,2'lik
artış görüldü.
T
Şirketler, 2015 yılı yatırım ve
istihdam planlarını büyük
ölçüde netleştirdi,
çalışanlarına yapacakları
ücret zammının oranlarını da
belirledi. Yönetim
danışmanlığı şirketi Hay
Group’un, ağustos-kasım
arasında 1.227 şirketten 670
bin çalışana ilişkin toplanan
verileri baz alarak
gerçekleştirdiği araştırmaya
göre, özel sektörde 2015’te
ücret artış oranı ortalama
yüzde 9 olacak. İşgücü
yatırımında son birkaç yıldır
ön plana çıkan Türk şirketler,
2015’te de yabancılara oranla
ücretlere daha yüksek zam
yapacak. 2015 yılı ücret
zammı Türk şirketlerde yüzde
9 iken, yabancı şirketlerde
yüzde 8.5 olacak.
En düşük zam oranı eğitimde
Daha yetenekli çalışanları
şirkete çekmek ve elde
tutmak, tüm sektörler için
çok kritik öneme sahip. Bu
gelişme de farklı
sektörlerdeki ücret
artışlarının dağılımını
etkiliyor. Çalışmaya göre,
önceki yıllarda yüzde 5-6’lara
varan sektörler arası ücret
artış oranı farklılıkları bu yıl
itibariyle yüzde 2.3’e düşmüş
durumda. En yüksek ücret
artışını gerçekleştirecek
sektörler yüzde 10 ile
‘endüstriyel makineler’,
‘medikal cihazlar’ ile
‘elektrik, elektronik ve
otomasyon’ olacak. En düşük
ücret artışı ise yüzde 7.7 ile
eğitim sektöründe verilecek.
45 sektörün verilerinin yer
aldığı çalışma, Türkiye
istihdamına ve genel iş gücü
maliyetlerine yön veren
holdinglerin, genel ücret
artışıyla paralel yüzde 9’luk
bir bütçe belirlediğini ortaya
koydu. Önceki yılların zam
şampiyonları arasında yer
alan ilaç, perakende, inşaat
sektörlerinde ise 2015’te genel
ortalamaya oranla daha
düşük ücret artışı
uygulanacak. Dünyaya
bakıldığında önümüzdeki yıl
ortalama ücret artışı ABD’de
yüzde 3, İngiltere’de yüzde
2.5, Almanya’da yüzde 2.8,
Japonya’da yüzde 2,
Hollanda’da ise yüzde 2.3
oranında olacak. 2015’te
gelişmekte olan ülkelerden
Brezilya yüzde 6.1, Çin de
yüzde 8 oranında ücret
zammı yapacak. Türkiye’de
olduğu gibi tüm ülkelerde
ücret artış bütçesinin
belirlenmesinde en önemli
etken enflasyon oranı. Ancak
Türkiye’nin de dahil olduğu
gelişmekte olan ülkelerde
çalışan performansı da ücret
artışı değerlendirmesinde
enfl asyon oranı kadar ön
plana çıkıyor.
Emniyet görevlisi sayısında yüzde
48,7'lik artış oldu.Aynı dönemde
öğretmen sayısı ise yüzde 48,4
arttı. Kamuda 2002'de 553 bin 413
öğretmen çalışırken eylülde bu
sayı 821 bin 320'ye ulaştı. CİHAN
Hakim/savcı sayısı da yüzde 50,9
arttı. 2002'de 10 bin 377
hakim/savcı görev yaparken, bu
sayı eylül ayı itibarıyla 15 bin
ERKEN EMEKLİ OLABİLİRSİNİZ
adınlardaki doğum
K
borçlanmasının
benzeri, erkekler için de
askerlikte devreye giriyor.
Askerlik borçlanması
yapan çalışanlar, 1 yıl
daha erken emekli oluyor.
Borçlanma süresini ise işe
giriş tarihi belirliyor.
Takvim'İn haberine göre,
askerliğini işe girmeden
önce yapan çalışanlar, 1
yıl erken emekli oluyor.
Sosyal Güvenlik
Kurumu'ndaki (SGK)
sisteme göre, işe giriş
tarihine göre askerlik
borçlanan çalışanlar yaş
şartlarını 1 yıl öne çekme
imkanına kavuşuyor.
Emeklilik için prim günü
ve sigortalılık süresi
şartlarını yerine getirmiş
ve yaşı bekleyen
milyonlarca vatandaş,
erken emeklilik imkanına
askerlik sayesinde
kavuşuyor.
yaptığınız süre, bu tarihi
borçlandığınız zaman
kadar geri çekiyor. Böylece
emeklilikteki yaş şartınız 1
yıl önceye gelirken, prim
şartınız da 75 gün azalıyor.
İHTİYAÇ KADAR
Örneğin; 1993 yılında işe
giren bir çalışan,
borçlanarak bunu 1992'ye
çekebilirse, 53 yerine 52
yaşında emekli olabiliyor.
Askerlik borçlanmasının
yaşı geri çekmesi için,
askerliğin sigorta olunan
tarihten önce yapılması
gerekiyor. Askerliğin
tamamının (18 ay)
borçlanılması
gerekebileceği gibi, bazı
durumlarda 1 ay bile
borçlanmak yaşı 1 yıl öne
çekebiliyor. Bu yüzden
haberimizde verdiğimiz
tabloyu incelemenizde
yarar var.
MİKTAR BELLİ
Bunun için öncelikle işe
giriş tarihiniz önemli.
Askerlik borçlanması
Burada işe giriş tarihini
size gereken kadar geri
Özel sektör 2015’te yüzde 9 zam yapacak
ürkiye’de özel sektörde
2015 yılında ücret artış
oranı ortalama yüzde 9
olacak. En yüksek zammı,
yüzde 10 ile ‘endüstriyel
makineler’, ‘medikal cihazlar
ve elektrik’ ile ‘elektronik ve
otomasyon’ sektörleri
verecek. En düşük zam ise
yüzde 7.7 ile eğitim
sektöründe yapılacak.
656'ya çıktı. Yargı sisteminde
görev alan hakim/savcılara söz
konusu dönemde 5 bin 279 kişi
eklendi.Kamunun nitelikli
personel istihdamı artışında
üçüncü sıra ise emniyet
görevlileri aldı. Söz konusu
dönemde emniyet görevlisi sayısı
169 bin 260'dan, 82 bin 412
kişinin istihdama katılmasıyla 251
bin 672'ye yükseldi.
çekmek için, o kadar süre
borçlanmanız yeterli
oluyor. Borçlanma miktarı
ise brüt asgari ücrete göre
belirleniyor. Şu anda en az
borçlanma, brüt asgari
ücretin yüzde 32'si kadar
oluyor. Bu miktar da 2014
yılı için aylık 362 lira 88
kuruş olarak belirleniyor.
PRiMi ARTIRIR
Askerliğini sigortadan
sonra yapanların ise yine
borçlanma imkanı
bulunuyor. Fakat burada
yaşı geri çekme durumu
olmuyor. Eğer primler
eksikse, bu sayede primler
tamamlanarak yine erken
emeklilik imkanı doğuyor.
Yani 540 gün prime
ihtiyacı olan bir çalışan,
bunu 1.5 yıl çalışarak
doldurmak yerine
borçlanırsa 1.5 yıl erken
emekli olabiliyor. Yedek
subay olarak askerliğini
yapanlar ise sadece yedek
subay okullarında geçen
süreyi
borçlanabiliyor.C
CİHAN
ISSN 1308 7606
2002-2014 döneminde
Kamuda
nitelikli personel sayısı yüzde
‘Çalışanlara zam, maliyet
değil yatırım’
Hay Group Türkiye Bilgi
Hizmetleri Müdürü Görkem
Balcı, hem sektörler arası
ücret artışı farklılıklarının
hem de Türk-yabancı şirketler
arasındaki ücret
farklılıklarının azalmasının,
Türkiye’de bulunan birçok
şirketin ücret, yan haklar,
gelişim programları gibi
kalemlere artık maliyet değil
yatırım gözüyle bakmaya
başladıklarını gösterdiğini
söyledi. Balcı’ya göre, Hay
Group 2014 Ücret ve Yan
Haklar Araştırması verileri de
bu gelişmeyi doğruluyor.
Araştırmaya katılan
şirketlerin yüzde 75’i, 2015
yılında insan kaynakları
bölümleri için ayıracakları
bütçelerin artacağını bildirdi.
Şirketlerin önümüzdeki
dönemde en fazla kaynak
ayıracağı alanlar arasında ise
çalışan motivasyonu, yetenek
yönetimi ve liderlik gelişim
programları
bulunuyor.C
CİHAN
Yıl:70 Sayı:24991 Tarih:23 Kasım 2014 Pazar
Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş.
Genel Yayın Yönetmeni
Reyhan AYTEKİN
Sorumlu Müdür Yazı İşleri Müdürü Yayın Sahibi Temsilcisi
Bilal ÇETİN
Kübra ERENER
Şüheda YILDIRIM
Sayfa Editörü
Sayfa Editörü
Gülşan KURT
Yasemin ERENER
İstihbarat Şefi
Caner ERDOĞAN
Haber Müdürü
İnternet Site Editörü
Kenan KURTOĞLU
Yücel TANOL
İdari Merkez
Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu
Cad. No:2 Sefaköy/
Küçükçekmece/İST
Reklam Pazarlama ve Dağıtım
Tevfik Bey Mah. Tahsin
Tekoğlu Cad. No:2
Sefaköy/ Küçükçekmece/İST
Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99
www.ekonomigazetesi.net .
[email protected]
Tel :0212 540 40 45
Fax 0212 540 39 99
www.ekonomigazetesi.net .
[email protected]
Ankara Temsilciliği
Macun Mah.3. Cadde No:2
Yenimahalle /ANK.
Tel :0312 397 91 40 41
Fax 0312 397 41 5254
ANKARA İRTİBAT
Tel :0312 397 91 40 41
Fax 0312 397 41 5254
İstanbul Dağıtım
DORUKKAYA MATBACILIK YAY. REKL. MADENCİLİK ENERJİ VE İNŞAAT A.Ş
ALKIM BASIM YAYIN DAĞITIM
Yayın Türü: Yerel Ticari Süreli
Basıldığı Yer İstanbul
Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş.
Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL
Tel : 0212 540 40 45 Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de
görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net)
EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
6
23 KASIM 2014
Dış Haberler
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
YUNANİSTAN
Yunanistan polisi,
Türkiye-Arnavutluk seferini yapan yolcu otobüsünde yaptığı
aramada 20 kilo 659
gram eroin ele
geçirirken, 2 Arnavutluk
vatandaşını da tutukladı.
Yunanistan medyasının
haberine göre, Yunan
polisi dün gece yarısı
gerçekleştirilen operasyonda İstanbul'dan
gelen yolcu otobüsnü
Kapştica gümrüğünde
durdurdu.
Özel eğitimli köpeklerin
yardımıyla yapılan aramada, aracın klima aksamına gizlenen 20 kilo
659 gram eroin ele geçirildi. Gözaltın alınan 2 Arnavutluk vatandaşı,
çıkarıldıkları
mahkemede tutuklandı.
CİHAN
ALMANYA
Almanya'da 1 Temmuz
günü yürürlüğe giren
emeklilik yasası reformuna halkın ilgisinin
yoğun olduğu bildirildi.
Alman medyasında yer
alan haberlere göre
şimdiye kadar yaklaşık
163 bin kişinin erken
emeklilik için başvuru
yaptığı haber verildi.
Başvuruların daha da
artması beklenirken,
yeni yasa Almanya'da
45 yıl çalışmış vatandaşlara 63 yaşında
emekli olma imkanı
sunuyor.
Erken emekliliğe yoğun
ilginin bu yıl için devlete 0,9 milyar yerine
1,5 milyar Euro maliyeti
olacağı kaydedildi.
Önümüzdeki yıl ise
maliyetin 1,9 milyar
Euro değil, 3 milyar
Euro olacağı dile getiriliyor. Federal Çalışma
bakanlığı rakamların
yanlış hesaplamalara
dayandığını savundu.
CİHAN
ABD
ABD'nin Florida Eyalet
Üniversitesi'nde silahlı
saldırıda 3 kişi yaralandı, saldırgan ise polis
tarafından öldürüldü.
Almanya ve ABD
arasındaki güvenlik
işbirliği ele alındı
ıristiyan Sosyal Birlik Partisi'ne
(CSU) yakınlığı ile bilinen Hans
Seidel Vakfı (HSS) tarafından programda Almanya ve Amerika Birleşik
Devletleri arasındaki iş birliğinin önemine vurgu yapıldı. Programın ana
konusu ise ABD'li NSA istihbarat biriminin Almanya'yı dinlemesi skandalı sonrası güvenin nasıl tekrar sağlanacağı idi.
Programda ABD'nin Berlin Büyükelçisi
John B. Emerson, Almanya ile başta Irak
olmak üzere bazı konularda ayrı
düşseler de transatlantik ilişkinin yıllardır çok iyi yürüdüğünü söyledi.
Başbakan Angela Merkel'in telefonunun
dinlenmesinin şart olmadığını kaydeden
ABD'li diplomat, terör ve internet üzerinden yapılan casusluklara dikkat
çekti.
H
Dünyadaki sorunları ülkelerin tek
başına çözmesinin mümkün olmadığını
dile getiren büyükelçi, durumun tekrar
gözden geçirilmesinin yerinde olacağını
kaydetti ve alkışlarla kürsüden indi.
NSA skandalı sonrası mecliste komisyon
kurulduğunu hatırlatan CDU/CSU İç
Politika Sözcüsü Stephan Meyer, ABD ile
güvenlik alanındaki işbirliği sayesinde
en az 10 saldırının engellendiğini
söyledi ve NSA'nin hedefinde Alman
vatandaşların olmamasına rağmen NSA
konusunda dünyada en çok tepkiyi Almanların verdiğini dile getirdi. NSA
skandalı sonrası iki ülke arasındaki
güvenin zedelendiğini söyleyen Münih
Güvenlik Zirvesi şefi Alman diplomat
Wolfgang İschinger ise istihbarat
sayesinde dünyadaki gelişmeler
konusunda daha akıllı hareket edebildiklerini belirtti.
CİHAN
Wulff: Kur’an’ı gerekçe göstererek
İslam’ın temeline karşı geliyorlar
İslam Almanya’ya
aittir cümlesiyle
hafızalarda yer eden
Almanya’nın eski
cumhurbaşkanı
Christian Wulff,
Hıristiyanlar ile
Müslümanlara teröre
karşı 'ortak duruş'
çağrısı yaptı. Wulff,
“Birbirimize yanlış
sözler sarf etmek,
iftira etmek, genel
konuşmalarla
birbirimizi suçlamak
yerine artık ortak
duruş
sergilememizin
zamanı geldi.” dedi.
lmanya eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff Berlin Endüstri ve Ticaret
Odası’nda yaptığı bir konuşmada
İslam dinini istismar eden teröristleri sert
bir dille kınadı ve Almanya’da ikamet eden
ve teröre ve şiddete karşı duran Müslümanlarla aynı hisleri paylaştığını söyledi. Wulff,
“Tam da bu durumda Müslümanların
yanında olmalıyız ve terör ile şiddete karşı
birlikte mücadele vermeliyiz.” dedi. Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasında “köprüler
kurulmasından” yana da tavır koyan eski
cumhurbaşkanı, Almanya’da yaşayan Müslümanların Arap Müslüman dünyası ile
köprü kurmakta aracı olabileceklerini
söyledi. Avrupa ile Akdeniz ve Arap ülkeleri
arasındaki ekonomik ilişkileri geliştirmeyi
amaç edinen Hamburg merkezli AvrupaAkdeniz ve Arap Dernekleri Birliği’ne
(EMA) iki ay kadar önce başkan seçilen
Christian Wulff, birlik başkanı sıfatıyla kamuya yönelik olarak ilk konuşmasını Berlin
Endüstri ve Ticaret Odası’nda (IHK) yaptı.
Die Welt Gazetesi’nde yayınlanan Günter
Lachmann imzalı habere göre IHK Berlin’de
düzenlenen Alman-Arap Diplomatik Forumu’nun açılışında konuşan Wulff, ismini
İslam Devleti olarak değiştiren radikal İslamcı örgüt IŞİD’in uyguladığı terör ve şid-
A
detin kaynağının İslam dininde olmadığını,
aksine söz konusu radikallerin İslam dinine
zarar verdiğini önemle vurguladı. “Dini barbarca kötüye kullanmaya çalışan, bunları
yaparken de Kur’an’ı gerekçe olarak
gösteren teröristler İslam’ın temel prensiplerine karşı geliyorlar.” diyen Avrupa-Akdeniz-Arap Dernekleri Birliği Başkanı Wulff,
“Teröre ve şiddete karşı duran Müslümanların yanında olmalıyız. İnançlı olan veya
olmayan, Hıristiyan veya Yahudi, hepimiz
teröre ve şiddete karşı çıkmalıyız.”
ifadelerini kullandı. İki Almanya’nın birleşmesinin 20’inci yıl dönümü etkinliklerinde Almanya Cumhurbaşkanı sıfatıyla
söylediği “İslam Almanya’ya aittir” cümlesiyle hafızalarda yer edinen Wulff, “Birbirimize yanlış sözler sarf etmek, iftira etmek,
genel konuşmalarla birbirimizi suçlamak
yerine artık ortak duruş sergilememizin zamanı geldi.” dedi. Almanları sükunete ve
Almanya’da barışçıl bir şekilde yaşayan
Müslümanlarla ittifak kurmaya çağıran
Wulff, “Şu yaşadığımız süreçte bir Müslüman olarak kriz bölgelerindeki gelişmeleri
takip etmenin ne anlama geldiğini hissedebiliyorum ya da bizim burada Müslüman
olarak yaşamanın nasıl olduğunu anlayabiliyorum.” şeklinde konuştu. Arap
ülkelerindeki savaşlar bağlamında Almanya ile Avrupa tarihini hatırlatan Wulff,
"Duvarın yıkılışının kutlandığı şu günlerde
birleşmeye, özgürlüğe, demokrasiye ve
ekonomik katılıma giden istikamette ne
kadar dolambaçlı yollardan geçtiğimizi gözler önüne sermekte fayda var." dedi. Avrupa’nın yüzyıllar boyunca savaşların hüküm
sürdüğü “kanlı bir kıta” olduğunun unutulduğuna işaret eden Wulff, kimsenin Arap
ülkelerini küçümsemeye hakkı olmadığını
belirtti. Christian Wulff, “Amerikalılar
yardım etmeseydi bugün Almanya da olmazdı. Bu bağlamda şimdi bizler, bizden
daha zor ve daha kötü koşullarda yaşayanlara yardımcı olmak isteyip istemediğimizi
sorgulamalıyız.” dedi. Avrupa-Akdeniz ve
Arap Dernekleri Birliği Başkanı Wulff, Almanya’da insanların bir arada, huzur ve
hoşgörü ortamında, dünyaya açık bir şekilde yaşadığının daha güçlü olarak
görülmesi gerektiğine de vurgu yaptı ve Almanya’nın Hıristiyanlar ile Müslümanların
birlikteliklerine örnek bir ülke olabileceğini
söyledi. Wulff, Almanların yardımsever
olduğuna inandığını ve birçok vatandaşın
barışa katkıda bulunmak için Almanya’nın
örnek ülke olmasını beklediğini kaydetti.
CİHAN
YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ
İngiliz mühendisler bağışlarla
Ay'a gitmeyi hedefliyor
Üniversitenin
kütüphane binasına
sabah saatlerinde gelerek etrafa ateş açan
saldırgan polis tarafından öldürüldü.
A
Söz konusu programa
katılanlar arasında
papaz Martin Neidl'in
de yer aldığı ve plana
destek verdiği bildirildi.
Uyarıları dikkate almayan şahıs, polis
tarafından öldürülerek
etkisiz hale getirildi.
Polis saldırının sebebi
ile ilgili soruşturma
başlattı. 40 bin
öğrencinin eğitim
gördüğü Florida Üniversitesi’nde bugünkü dersler iptal edildi. CİHAN
Kasım başında terör
şüphelisi olarak
gözaltına alınan 3 kişi,
bugün İngiltere’nin
başkenti Londra’daki
Westminster Sulh Ceza
Mahkemesi’nde mahkemeye çıkarıldı.
Şüphelilerin terör eylemi
planlamakla suçlandığı
öğrenildi. 6 Kasım’da
gözaltına alınan 3
kişinin Kraliçe’ye bıçaklı
suikast planladıkları iddiası İngiltere basınında
büyük yankı bulmuştu.
İddialara göre,
şüpheliler başkent Londra’da düzenlenen I.
Dünya Savaşı’nın 100.
yılı anma törenleri
sırasında Kraliçe 2. Elizabeth’e bıçaklı saldırı
planlamıştı.
CİHAN
lmanya'da Bavyera eyaletinde
geçtiğimiz yılki
sel afetinde ciddi zarar
gören DİTİB Deggendorf
Camii’nin yeniden yapılandırılması konusunda
çalışmalar devam
ediyor.
Cami yönetimi, yeni
bina için çalışmalar yaparken, cami binasının
projesi bölge halkına da
tanıtıldı.
Kütüphanenin kabalalık
olduğu saatlerde silah
seslerinin gelmesi üzerine olay yerine intikal
eden güvenlik güçleri,
saldırganın silahını
bırakmasını istedi.
İNGİLTERE
Caminin
yeniden inşa
edilmesine
papaz da
destek verdi
Cami derneği yetkilileri,
minareli ve kubbeli bir
cami yapmak istediklerini ifade ettiler.
ngiliz "Lunar Missions Limited"
isimli şirket, halktan toplayacağı
bağışlarla 10 yıl içerisinde Ay'a insansız uzay araştırma aracı göndermeyi
planladığını açıkladı.
İ
Şirket, "Lunar Missions One" isimli 500
milyon sterlinlik projeyle Ay'ın
yüzeyine indirilmesi hedeflenen araca
aynı zamanda bir "zaman kapsülü"
ekleyerek, bu kapsülün Ay'ın yüzeyine
gömülmesini planlıyor.
Şirket, proje için gerekli olan parayı
halktan toplayacağı bağışlarla gerçekleştirmeyi planlıyor. Proje geliştirme
ekibi, halkın desteğini "Lunar Missions
One" gibi projelere finansman bulan
ABD merkezli internet sitesi Kickstarter
aracılığıyla arayacak.
Bu arada şirket, projeye bağış yapacaklara ilginç bir fırsat tanıyacak. Projeye
bağışta bulunanlar, Ay'a gömülecek
"zaman kapsülü"ne kendilerinden
hatıralar ekleyebilecek. Kickstarter
aracılığıyla projeye destekte bulunan
kişiler "Lunar Missions Klübü"nün
ömür boyu üyesi olurken, projenin ilerleyişi hakkında detaylı bilgiye erişebilecek.
Lunar Missions'un kurucusu mühendis
David Iron, Ay'a gömülecek olan
"zaman kapsülüne" bağışçıların istediği
herşeyi koyabileceğini belirtirerek, "Bu
kişisel bir kapsül gibi. Özel bir arşiv.
'Merhaba, ben Joe' gibi ufak bir mesaj
da yazabileceksinizi, ya da tüm aile
geçmişinizi ekleyebileceksiniz.
Araştırma yaparken insanların bu fikre
gösterdiği büyük ilgiden dolayı
şaşırdık" dedi.
İngiliz mühendis, hükümetlerin artık
iddialı uzay projelerine kaynak sağlamadığının altını çizerek, bu nedenle internet üzerinden bağış toplayarak
finansman aramaya karar verdiklerini
kaydetti. Kapsüle koyulacak kısa bir
mesajın fiyatı sadece birkaç sterlinken,
video göndermek ortalama 200 sterlin
olacak. 50 sterlin karşılığında ise
bağışçılar Ay'a saç tellerini gönderebilecek. Kapsülün, Ay yüzeyine yerleştirilebilmesi için yaklaşık 100 metre
derinliğinde bir delik açılması
gerekiyor.
Açılan delikten çıkarılan Ay parçası incelenmek üzere bilim adamlarına teslim edilecek. Şirket projeyi son
zamanların "en ilham verici girişimi"
olacağını, Ay'ın yüzeyinde yeni araştırmalar yapmayı hedeflerdiklerini
bildirdi.
Ay'ın güney kısmına 2024 yılında indirilmesi amaçlanan "Lunar Missions
One"ın, özellikle bu bölgenin sürekli
güneş ışığı alması nedeniyle bölgede insanların yaşayabileceği bir uzay
üssünün kurulup kurulamayacağı
araştırılmış olacak.
Bunun için cami binası
projesinin belediyeye
verildiğini anlatan yetkililer, yapı için henüz
resmi müracaatta bulunacaklarını söyledi.
Plana kilisenin papazının da destek vermesinin kendilerini
sevindirdiğini belirten
yetkililer, hali hazırdaki
cami binasını yeterince
kullanamadıklarını kaydetti.
Binanın sadece mescit
kısmını kullanabildiklerini söyleyen yetkililer, insan sağlığını
tehdit ettiği için binanın diğer katlarını
kullanamadıklarını
ifade etti.
Yetkililer, yeni bina
yapılınca eski cami binasının belediye
tarafından yıkılacağını
kaydetti.
CİHAN
23 KASIM 2014
Politika
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
CHP'li Ağbaba: Adli
Tıp Kurumu’nun
kararını o savcının
odasına asacağız
HP Genel Başkan Yardımcısı Veli
Ağbaba, 17–25 Aralık’ta yapılan yolsuzluk operasyonlarını birilerinin
gelip temizlediğine dikkat çekerek, "Adli
Tıp Kurumu kararını açıkladı. Yapılan
operasyonlarda herhangi bir eklemenin
olmadığı görüldü. Şimdi bu kararı hem o
savcının odasına asacağız, hem de AKP
milletvekillerine mektupla göndereceğiz." dedi. CHP’nin geleneksel hale getirdiği bölgesel yerel yönetimler
toplantısının 5’ncisi Adana Seyhan
Oteli’nde gerçekleştirildi. 7 ilin belediye
ve il başkanları ile meclis üyelerinin
katıldığı toplantıda konuşan CHP’nin
yerel yönetimlerden sorumlu Genel
başkan Yardımcısı Veli Ağbaba "AKP gibi
düşünmüyorsanız özgür değilsiniz."
ifadelerini kullandı.
C
"TÜRKİYE'Yİ KOMİK DURUMA
DÜŞÜRÜYORLAR"
Ülkede işsizliğin başını alıp gittiğini, insanların maden ocaklarında öldüğünü
ve kadın cinayetlerinin devam ettiğini
ifade eden Ağbaba, "AKP gibi düşünmüyorsanız özgürlüğünüz yok sayılıyor.
Kürt ve Alevi sorunu devam ediyor. Peki,
Türkiye’de ne konuşuluyor? ‘ABD’yi kim
keşfetti, Küba’ya cami yapılması’
konuşuluyor. Sen ilk önce kendi ülken
din özgürlüğünü sağla, ondan sonra
Küba’daki camiyi düşün.Türkiye
gördüğünüz gibi komik duruma
düşürülüyor. Neymiş efendim ‘ABD’yi
Müslümanlar keşfetti…’ Böyle bir şey söz
umhuriyet Halk Partisi (CHP)
Genel Sekreteri Gürsel Tekin,
Taksim Gezi Parkı’nın yeniden
belediye bütçesine alınmasının
oyun olduğuna dikkat çekti. Seçime
5 aylık bir zaman kaldığını belirten
Tekin, “Güvenlik yasası 6 – 7
Eylül’de kaynaklanmış olaylardan
kaynaklanmış bir yasa değil. Bu
yasanın temeli Gezi Parkı’dır.
Önümüzdeki 5 aylık seçim sürecini
Gezi Parkı gerilimiyle götürmek istiyorlar.
C
Bu 5 aylık süre içerisinde
polis kardeşlerimizin kullanabileceği 60 milyara yakın
gazın alındığını da özellikle sizlerle
paylaşmak istiyoruz.” dedi. CHP
Genel Sekreteri Gürsel Tekin, Genel
Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, milletvekilleri ve partililer
Taksim Gezi Parkı girişinde basın
açıklaması yaptı. Türkiye genelinde
olayların çıktığı özellikle 6 – 7
Eylül’den sonra ortaya çıkan Güvenlik Yasası tartışmasını hatırlatan
Gürsel Tekin, “Bu güvenlik yasası 6
– 7 Eylül olaylarından kaynaklan-
konusu olabilir mi?" şeklinde konuştu.
Türkiye’nin ilk kez Ortadoğu ülkeleri
konumuna sokulduğunu ileri süren Veli
Ağbaba, ‘ülkenin teröre destek veren
ülke durumuna getirildiğini’ iddia etti.
Türkiye sınırlarının terör militanlarına
açıldığını savunan Ağbaba, şöyle devam
etti: "Türkiye IŞİD’e destek veren ülke
komuna getirildi. Irak’la, Mısırla,
Lüblan’la Libya ile ilişkilerimiz artık yok.
Her şeyden vazgeçtik, konuştuğumuz bir
ülke kalmadı. Bunlar ne diyordu? ‘Ortadoğu’nun lideri Tayip Erdoğan…’ Nasıl
oluyor bu anlamıyorum."
"BARDAĞIN DOLU TARAFINI GÖRECEĞİZ"
Türkiye’de başarılı belediye başkanlarının CHP’li kadrolarda olduğunu öne
süren Ağbaba, “Şunun artık farkına
varılmalı; Türkiye’nin en başarılı
belediye başkanları CHP’dedir. Bizim
arkamızda haramiler yok, halk var.
Başarılıyız ama bir eksiğimiz var. Başta
genel başkanımızı, belediye başkanlarımızı iyi anlatamıyoruz. En iyi hizmeti
bizim belediye başkanlarımız yapıyor;
ama biz olumlu yanlarımızı göstermiyoruz. Hiçbir şey bulamaz isek ‘bir
belediye başkanının kravatını yanlış
bağladığını’ söylüyoruz. Artık bardağın
dolu tarafını görme zamanı geldi. Biliyorsunuz bende belediye meclis üyeliği
yaptım. Bunun ne kadar önemli
olduğunu biliyorum. Yaklaşan genel
seçim de partimizin başarısı için en
büyük görev belediye meclis üyelerimize
düşüyor." diye konuştu.
CHP İl Başkanı Orhan Sümer ise 13 yıldır
ülkeyi yöneten AKP iktidarının yerel
yönetimleri birer rant aracı olarak görerek, yeşil alanları imara açtığını; kentlerin tarihi ve kültürel dokusunu
bozduğu görüşünü ortaya attı. TOKİ
ucubeleri ile oluşturulan beton yığınları
ile şehirlerin yaşanmaz hale getirildiğini
kaydeden Sümer, “Çocuklarımızın oynayabilecekleri alanları, piknik yerlerini,
sahilleri, kıyıları, ormanları; kısacası insanların yaşamsal sahalarını rant
uğruna satıp başkalarına peşkeş çeken
zihniyet yerel yönetim zihniyeti olmamalıdır.” açıklamasını yaptı. Seyhan
Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile
Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin
de konuşmalarında yapılacak olan genel
seçimlerde CHP’li belediyelere çok iş
düştüğünü hatırlatarak, başarılı olmanın yolunun yerel yöneticilerden
geçtiğini anlattı.
CİHAN
manız lazım. Aksi taktirde bu oyunun içinde boğulur gidersiniz. Sayın
Topbaş’ın bir açıklaması var.
Yargının kararını bekleyecekmiş. Bu
güne kadar yüzlerce yargı kararına
rağmen ne yazık ki bir tanesi uygulanmadı ve çeşitli oyun ve planlamalarla bunların hepsinin nasıl
olduğunu hepimiz biliyoruz.
Gerekirse referandum yaparız
demiş. Siz İstanbul’da 200’e yakın
AVM için referandum yaptınız mı?
Damatlarınıza, çocuklarınıza, kızlarınıza plan
tadili yaparken referandum
olarak sordunuz mu? Sakın ha özellikle bu Gezi Parkı olayındaki 100
binlik planınızda var mı Sayın Topbaş? Siz anayasa diye tanıttınız.
Anayasa diye tanıttığınız 100 binlik
planınızda bu kirlilik var mı? Talimatlarla bunları planlarınıza alıyorsunuz, şimdi İstanbul halkına şirin
gözükeyim diye gerekirse referandum yaparız. Eğer referandum yapacaksanız İstanbul’un
tamamındaki kirli planlarınızın
tamamını, (Taksim Meydanı) burayı
Tekin
Başta Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, şerefli, namuslu basın mensuplarımız,
gazetelerimiz, televizyonlarımız ve
yurttaşlarımız asla ve asla buna izin
vermeyecek ve bu kirli oyunun bir
parçası olmayacağız. Yenilmişlik
duygusunun rövanşını almak için
bunları yapıyorlar. Bütün bu 5 aylık
süreci bir gerilim süreci içinde
götürmek istiyorlar. Bunun da
adresi Gezi Parkı ve Gezi süreci olacak.” diye konuştu.
‘EĞER VİCDANINIZ VARSA BU KİRLİ
OYUNU BOZUN’
Başbakan Ahmet Davutoğlu’na
seslenen Tekin, şöyle devam etti:
“Gazze’deki çocuk nasıl melekse burada hayatını kaybeden Berkin’de o
kadar melektir. Bu melekler gece
rüyalarınıza girecek Davutoğlu. Eğer
vicdanınız varsa bu kirli oyunu boz-
bir referanduma tabi tutalım. Kim
bu şahıs? Burayı vermiş olduğunuz
ihalenin sahibi kim? Bunu referanduma tabi tutalım. Milletvekillerinizin, damatlarınızın,
çocuklarınızın plan tadillerinin
tamamını referanduma götürelim.
Hayır o işinize gelmez."
‘5 AYLIK SÜREÇ İÇİN POLİSE 60
MİLYARLIK GAZ ALINDI’
Cumhuriyet Halk Partisi’nin
sonuna kadar bu mücadele
vereceğini belirten Tekin,
“Demokrasi ve özgürlük konusunda
bedenlerimizi ortaya koyarız.
İnanıyorum ki Sayın Davutoğlu
benim ne söylediğimi, 100 binlik
planın içinde dönen kirliliklerin
tamamını Sayın Davutoğlu’na da
mektup olarak göndereceğim.
Buna rağmen önlemini almazsa
bütün bu olup bitenlerin suç ortağı
olarak ilan etmek isteyeceğiz.
Önümüzdeki 5 aylık seçim sürecini
Gezi Parkı gerilimiyle götürmek istiyorlar. Bunun işaretlerini de biliyorsunuz. Bu 5 aylık süre içerisinde
polis kardeşlerimizin kullanabileceği 60 milyara yakın gazın
alındığını da özellikle sizlerle paylaşmak istiyoruz.” şeklinde konuştu.
Yücel TANOL-EKONOMİ
CHP'li Hamzaçebi
Cumhurbaşkanlığı
Rezidansı’nı
‘yolsuzluk
müzesi’ yapacak
HP Grup Başkanvekili
Akif Hamzaçebi, tartışmalı Cumhurbaşkanlığı
Saray’ın yanına yapılacağı
ifade edilen rezidansı ‘yolsuzluk müzesi’ne çevireceklerini
belirtti. "Bu kaçak saray Sayın
Erdoğan’ın zulmünün,
baskının sembolü olarak yaşamaya devam edecektir" diyen
Hamzaçebi, "Burada bir rezidans da yapılacakmış. O rezidansı da biz yolsuzluk müzesi
olarak konumlandıracağız."
diye konuştu. Atatürk Orman
Çiftliği’nin (AOÇ) görüşüleceği
Meclis’te KİT Komisyonu’na iktidar milletvekillerinin gelmeyerek toplantı yeter sayısına
ulaşılamamasına sert tepki
gösteren CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi, AK Partili milletvekillerin AOÇ arazisine
yapılmış olan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na dair denetimleri
halktan kaçırmak için toplantıya katılmadıklarını söyledi.
"Kimse bu sarayı milletin
gözünden kaçıramayacaktır."
diyen Hamzaçebi, "Sarayı daha
çok konuşacağız. Sayın Erdoğan istediği kadar ‘oraya
muhtarları toplayacağım’
desin. ‘Oraya cami yapacağım,
camiyi de halka açacağım’
desin. PR yöntemleriyle kaçak
sarayın üstünü örtmeye
çalışsın, kaçak sarayın üstü
örtülemeyecektir." dedi.
C
"YEREL YÖNETİMLER RANT ARACI
OLARAK GÖRÜLDÜ"
Gezi Parkı gerilimiyle seçim
sürecini götürmek istiyorlar
mış bir yasa değil. Bu yasanın
temeli Gezi Parkı’dır. Sıkışmış bir iktidar içeride, dışarıda, ekonomik
sıkıntı dahil olmak üzere 17-25 Aralık yükü sırtında, bir çok sorunlar
sırtında. Bütün bu sorunları aşmanın bir tek yolu var, Gezi Parkı.
Gezi Parkı’nı kullanarak seçim
sürecini götürmek istiyorlar. Buna
asla izin vermeyeceğiz.
DSP’li
Türker: IŞİD,
uluslararası
derin devlet
örgütü
7
SP Genel Başkanı Masum Türker,
IŞİD’in uluslararası derin bir devlet
örgütü olduğunu söyledi. Türker,
"IŞİD, belli güçlerin bir araya gelerek kurduğu uluslararası derin bir devlet
örgütüdür. IŞİD, ücretle insan çalıştıran
profesyonel bir yapı haline gelmiştir.
IŞİD’in insanlara ödediği maaşlar İran’a
taşınan altın ve dolarlarla sağlandı." dedi.
D
DSP Genel Başkanı Masum Türker, CİHAN
TV Network'te yayınlanan 'Anadolu’da
Sabah' programında gündemi değerlendirdi. Çözüm süreciyle ilgili kamuoyuna açıklanmayan kararlar
olduğunu söyleyen Türker, "Bugün çözüm
süreciyle ilgili resmi bir açıklamayı kimse
yapmıyor.
Süreçle ilgili kamuoyuna açıklayamadıkları kararlar var. Anayasa referandumu
sürecinde biz bunları söyledik. PKK ile
pazarlık yapıldığını söyledik. Neyi taahhüt
ettiler açıklasınlar dedik. Ama ne yazık ki
kamuoyuna açıklanan hiçbir şey yok.
Eskiden Türkiye’nin neresinde olursa
olsun Türk bayrağına bir hakaret, bir
saldırı yapıldığında 81 ilimizdeki vatandaşlarımız ayağa kalkar, tepkisini ortaya
koyardı.
Bugün gelinen durumda ne yazık ki artık
kimse bu konuda duyarlı davranmıyor.
Vatandaşlarımızın duyarlı davranmamasının nedeni AKP iktidarının uyguladığı politikalardır.
Türkiye’de çözüm süreci adı altında bir
şeyler yapılırken halkın iradesini oluşturan iktidar ve muhalefet partilerinin ortak
bir yol haritası ortaya koyması gerekir. Bu
süreçte ortak bir yol haritasının hazırlanmamasının temel nedeni AKP’nin Kürt
kökenli vatandaşlarımızın oylarına talip
olmasından kaynaklanıyor." diye konuştu.
'TÜRKİYE, DOĞU AKDENİZ'DEKİ KONTROLÜNÜ KAYBETTİ'
Türkiye’nin Suriye politikasıyla ilgili
değerlendirmelerde bulunan Türker, "Independent gazetesinin Ortadoğu uzmanı
ve yazarı Robert Fisk, Suriye’de inceleme
yaptıktan sonra verdiği bir röportajda,
'Özgür Suriye Ordusu diye bir organizasyon yok, hayalet bir ordudan söz ediliyor.
Bu ordunun adı söylenenleri daha çok İstanbul’da kahve içmekle vakit geçirenler'
diye tanımlıyor.
Uluslararası camia Esed’in varlığını geçici
de olsa kabul ettiği halde, iç politikadaki
çatışmaya yansıması nedeniyle AKP ısrarla 'Esed gitmeli' diyor. Esed iki nedenden dolayı gitmez.
Birincisi Suriye, İran için önemli, ikincisi
ise Rusya Federasyonu’nun Akdeniz’de üs
sahibi olduğu tek yer Suriye’dir. Türkiye,
Suriye politikası yüzünden Doğu Akdeniz’deki kontrolünü kaybetmiş durumdadır." dedi.
CİHAN
‘KAÇAK SARAY YOLSUZLUĞUN
SEMBOLÜ OLARAK YAŞAMAYA DEVAM EDECEK’
Meclis’te düzenlediği basın
toplantısında konuşan Hamzaçebi, tarihte krallar ve imparatorların kendilerini geleceğe
taşımak için mimariye ilgi duyduklarını kaydetti. Hamzaçebi,
"Mısır’daki piramitler tarihteki
zulmün ve baskının sembolleri
olan firavunların sonsuza
kadar yaşamasını sağlamıştır.
Bu kaçak saray da Sayın Erdoğan’ın zulmünün, baskının
sembolü olarak yaşamaya
devam edecektir. Bu kaçak
saray aynı zamanda yolsuzluğun sembolü olarak, ranta
önem veren bir anlayışın sembolü olarak sonsuza kadar
devam edecektir." ifadelerini
kullandı. CHP Genel Başkanı
Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın ilerde
ODTÜ’ye verilmesi konusundaki taahhüdünü anımsatan
Hamzaçebi, "Burada bir rezidans da yapılacakmış. O rezidansı da biz yolsuzluk müzesi
olarak konumlandıracağız.
Böylece sonsuza kadar o müze
o isimle yaşayacaktır." dedi.
AK PARTİ’NİN RAKAMLARLA
LOJMAN VE RESMİ TAŞIT
MUKAYESESİ
Bedelli askerlik konusunda
hükümetin samimi olmadığını
kaydeden Akif Hamzaçebi,
seçim öncesi bedelli askerlik
bekleyenlerin umutlarına
seslenildiğini ancak sandıktan
sonra çark edildiğini ifade etti.
AK Parti’nin 2002 sonunda iktidara gelmesinin ardından
mevcut lojman ve makam
araçlarında geçen sürede
yüzde 17’lere varan oranlarda
artış olduğunu kaydeden
Hamzaçebi bu konudaki
rakamları paylaştı. Buna göre,
AK Parti’nin 7 aylık iktidar
dönemi ile 2014 haziran aylarındaki rakamlar şu şekilde:
2003’de lojman sayısı 233 bin
843, 2014’de lojman sayısı 246
bin 068. Kamuya ait sosyal
tesis sayısı 2003’de 2 bin 754
iken bu rakam 2014’de 3 bin
227 (yüzde 17 artış). Resmi taşıt
2003’te 86 bin 837 iken 2014’de
resmi taşıt sayısı 96 bin 501
(yüzde 11 artış).
CİHAN
8
Gündem
23 KASIM
2014
Gündem
Kuzu'dan yeni bir dünya savaşı uyarısı
urhan Kuzu“Dünyada yeni bir
savaş çıkmasında korkuyorum.
İnşallah böyle bir şey olmaz ama
gidişat yeni bir dünya savaşının
ayak seslerini gösteriyor. Neden? Bu
dünyanın hakemi kalmamış dostlar.” dedi.
B
"Usul ve esastan itiraz"
CHP Genel Başkan
Yardımcısı Haluk
Koç'un, 15 gün önce
"MYK'da oybirliğiyle
karar aldık, Batum'u
disipline sevk ediyoruz"
dediğine işaret eden
Batum, sözlerini şöyle
sürdürdü:
Avrasya Ekonomik İlişkiler Derneği
(EkoAvrasya) ile Soykırım Hakikatlerinin Tanıtılması Sosyal Birliği ve
Avrasya Sivil Toplum İşbirliği
Derneği'nin ortaklaşa düzenlediği
''Yüzyılın Vahşeti Hocalı'ya Uluslararası Hukuki Bakış'' konulu
toplantıya TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu,
Türkiye Parlamenterler Birliği
Başkanı Nevzat Pakdil ve çok sayıda
milletvekili katıldı. Programda
konuşan Kuzu, Parlamento'nun Ho-
"15 gün geçti, ben daha
tebligat almadım. Şimdi
Haluk Koç, hayal mi
görüyor, olmayan bir
kararı mı görüyor? Karar
varsa 15 gündür bunlar
benim odamı mı
bulamıyorlar? Olayın
vahametine bakın. 15
gündür odamı
bulamıyor, beni
Türkiye'de arıyor
değiller. Veya Haluk Koç
da hayal görmüyor. 15
gündür kılıf ayarlamaya
çalışıyorlar, 'bir yerden
yanlış ilikledik...'
ilişkin
değerlendirmelerde
bulunan Batum,
düşüncelerini
açıkladığından dolayı
bir milletvekilinin ihraç
edilemeyeceğini
belirtti.Batum, ilk
itirazının, MYK'nın
böyle bir karar
alamayacağına yönelik
olduğunu savunarak,
bunun hukukun bariz
şekilde ihlal edilmesi
anlamına geldiğini ileri
sürdü.Batum, "Batum
milletvekili,
milletvekiline göre ne
yapılması belli. Ama
aynı zamanda da bir
üye" denildiğini ifade
ederek, "Başbakan'ı
yargılamanın yolu Yüce
Divan'dır. Bu mantıkla
düşündüğünüzde,
'Başbakan ama aynı
zamanda vatandaş,
bunu normal
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Kuzu, dünyada yaşanan haksızlıklara dikkat çekerek yeni bir dünya savaşı uyarısında bulundu
mahkemede
yargılıyorum' der. Bu ne
kadar hukuki olursa,
CHP'de böyle bir tezi
savunursak..." dedi.
Kurulu'na (YDK) sevk
edilen CHP Eskişehir
Milletvekili Süheyl
Batum, kararın
kendisine ulaşmadığını
belirterek, "Karar varsa
15 gündür bunlar benim
odamı mı bulamıyorlar?
15 gündür kılıf
ayarlamaya çalışıyorlar"
dedi.İhraç istemine
23 KASIM
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
CHP'li Batum'dan kendi partisine eleştiri
HP MYK tarafından
C
kesin ihraç istemiyle
Yüksek Disiplin
2014
calı katliamının tanımasının işin
içine siyaseti sokmak demek olacağını belirterek, “O ülkenin
muhalefeti farklı bakar, hükümeti
farklı bakar. O sayı oranlarından ne
çıkacağı belli olmaz. İşin içine parlamentoların katılması çok doğru
değil ama parlamentoda kınama
kararları çıkabilir.” diye konuştu.
Kuzu, yaşanan gelişmelerle ilgili
endişelerini paylaşarak konuşmasını şöyle sürdürdü: ”Eskiden bir
söz vardı, tam onun deneceği
zaman. Hakikaten iyi güne
kalmadık. Dünyada yeni bir savaş
çıkmasından korkuyorum. İnşallah
böyle bir şey olmaz ama gidişat yeni
bir dünya savaşının ayak seslerini
gösteriyor. Neden? Bu dünyanın
hakemi kalmamış dostlar. Hakem
15 gündür beni
bulamazlar mı? İhraç
ederlerse de bu bir
milletvekili olmak ya da
ihraç edilmemek
mücadelesi değil. Bütün
bu gelişmeler gösteriyor
ki son Dersim'den özür
diledim, dilemedim
tartışması bile
gösteriyor ki biz
bunlarla mücadele
edeceğiz."Batum,
tebligatın kendisine
ulaştığında hem usul
hem esas açısından
itiraz edeceğini,
savunmasını yazılı da
sözlü de yapacağını
belirtti.A
AA
olduğunu, burada bir haksızlık
yapıldığını kaydetti.
IŞİD saldırısı konusunda Bozdağ,
IŞİD saldırısını yapanların şuan
cezaevinde tutuklu durumda
olduğunu ve yargılamalarının
devam ettiğini söyledi.
Bugün bunu kim diyecek? Amerika,
Rusya, Avrupa diyecek. Evvela kavganın başında, içinde bunlar var.
Nereye diyecek, nasıl diyecek? Bunların bağlı olduğu Birleşmiş Milletler var. Peki burda devletler varsa
oylama ile yapalım. Bazen Fransız,
İngiltere bir oraya bir buraya...
Cumhurbaşkanı diyor ki 'dünya
beşten büyüktür.' Esasen dünya ikiden büyüktür. Çözüm biraz Almanya ses çıkarır, biraz Türkiye ses
çıkarır ikinize de veto hakkı verelim. Zaten o çözüm olmaz. Dünya
yediden de büyük. Yanlış düzen
devam edecekse gerektiğinde bir
veto da biz ederiz. Ama asıl
çözüm bence BM'yi sil baştan
yeniden dizayn etmeliyiz. Bu
böyle gitmez, gücü yeten yetene...
Kendimiz ayakta duramazsak
yandık açık konuşayım. Türkiye
çok güçlü olması gerekiyor.”
Türkiye-Azerbaycan Dostluk
Grubu Başkanı ve AK Parti Adana
Milletvekili Nejdet Ünüvar,
Güney Kafkasya’nın çok
karmaşık dengelerin olduğu bir
coğrafya olduğuna dikkat çekerek, “O coğrafyada Dağlık
Karabağ bölgesinin önemli mihenk taşlarından birisidir. Hocalı’da yaşanan katliam sebepsiz
değildir. Bunu altındaki en
önemli etken Hocalı başta olmak
üzere o bölgede tamamen Azerbaycan topraklarının tehcir
edilmesi boşaltılması daha sonrasında el konulmasıdır.” diye
konuştu.CİHAN
"Üç tane terör örgütü mensubu
cezaevlerinde." diyen Bozdağ, "16
tane IŞİD terör örgütü üyesi ve
onun adına eylem yapma adına
şuan cezaevinde. Tutuklu olarak
cezaevinde bulunuyor." diye
konuştu. Bozdağ, Danimarka'nın
bahsettiği ismin ise mahkeme
tarafından tahliye kararı
verildğini ve buna isnaden
çıktığını kaydetti.
ürkiye Büyük Millet Meclisi
T
(TBMM) Plan ve Bütçe
Komisyonu'nda Adalet Bakanlığı,
Ceza ve İnfaz Kurumları ile
Tutukevleri İş Yurtları Kurumu,
Türkiye Adalet Akademisi,
Anayasa Mahkemesi, Yargıtay,
Danıştay, Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu (HSYK) bütçesi,
kesinhesap ve Sayıştay raporları
görüşüldü. Yapılan oylama
sonucu bütçe kabul edildi.
Milletvekillerinin sorularını
cevaplayan Adalet Bakanı Bekir
Bozdağ, HSYK seçim usülünün
yargıyı ayrıştırdığına inandığını
kaydetti. Hakim ve savcıların
kendilerini bundan
kurtarılmasını istediğini dile
getiren Bozdağ, "Bunu ne kadar
geciktirirsek o kadar ülkemizin
aleyhine olur." diye konuştu.
2018 yılındaki HSYK seçimlerinin
yeni usülle yapılması gerektiğini
ifade eden Bozdağ, hasta tutuklu
ve hükümlülerle ilgili yeni bir
çalışma içinde olduklarını
söyledi. Hazırlık bittiği vakit
kamuoyu ile bunun
paylaşılacağını dile getiren
Bozdağ, ceza infaz kurumlarının
dış güvenliğinin Adalet Bakanlığa
geçmesinin ardından 15 bin
civarında infaz koruma istihdamı
yapılacağını açıkladı.
mahkeme kararını uygulamama
veya aykırı davranma gibi bir
şeyin söz konusu olmadığını
savunan Bozdağ, Cumhurbaşkanı
Erdoğan'a yönelik saray
üzerinden itibarsızlaştırma
operasyonu yapıldığını iddia etti.
SURİYE'DEN TÜRKİYE'YE İLTİCA
EDENLERDEN 700 TANESİ
TUTUKLU
Bir oğlu dışında
Cumhurbaşkanının çocuklarının
isimlerini kimsenin bilmediğini
savunan Bozdağ, Çankaya Köşkü
yapıldığı vakit Türkiye'nin
ekonomisinin daha kötü
Cumhurbaşkanlığı sarayının
kaçak olmadığını savunarak
avutoğlu'nun açıklamalarından
D
satırbaşları:
Türkiye ekonomisinin başarısının
üç temeli var: Siyasi istikrar, makro
ekonomik istikrar ve yapısal reformlar.Türkiye artık edilgen bir taraf olmaktan çıkıp dünya ekonomi
politikalarına yön veren bir noktaya
geliyor.12 yıllık döneme bakılırsa iç
barışı tahkim ettikçe büyüdüğümüz
görülür.
Başbakan
Ahmet Davutoğlu, canlı
yayında gün deme ilişkin
sorulara
cevap verdi.
umhurbaşkanı Recep Tayyip
C
Erdoğan, "İsrail'in Mescid-i Aksa'ya
yaptığı barbarca saldırıyı hep birlikte
yaşanan büyük değişiklikle ilgili olarak
bizim önümüzdeki en önemli soru
şudur: Bu değişimi bu bölgenin halkları
mı kontrol edecek, yoksa son asırlarda
yaşadığımız gibi dışarıdan birileri mi
Adli Tıp Kurumu raporu
konusunda Bozdağ, montaj olup
olmadığı konusunda bir
değerlendirme yapmadığını,
sadece sesin kime ait olduğuna
dair bir rapor verildiğini kaydetti.
Yabancı tutuklu sayısının 2 bin
760 kişi olduğunu açıklayan
Bozdağ, bunların 700 tanesinin
Suriye'den Türkiye'ye iltica
edenlerden oluştuğuna dikkat
çekti. Abdullah Öcalan
hakkındaki kararla ilgili bir
soruya ise Bozdağ, "Şuan bizim
kanunumuz ağırlaştırılmış
müebbet hapisle ilgili bir hüküm
içeriyor. Biz bunu uyguluyoruz.
AİHM bununla ilgili bu konuda
hak ihlali kararı verdi ama biz bu
konuda şuanda bir değişiklik
düşüncemiz yok." karşılığını
verdi.A
AA
Davutoğlu: Kürtler temsil hakkını bize verdi
Erdoğan: Türkiye'ye yapılmış bir saldırıdır
üzülerek yaşadık. 'Bize ne' deme
lüksümüz var mı 'Filistin'in meselesi
bizi ilgilendirmez' deme imkanımız var
mı O saldırı, Türkiye'ye yapılmış bir
saldırıdır.Çünkü Mescid-i Aksa
Filistinlilerin değil, hepimizin ortak
mescidi, hepimizin en kutsal
mekanlarından biridir. Kendi
mescitlerimize, camilerimize kirli
postallarla girmek neyse Mescid-i
Aksa'ya girmekte aynen odur"
dedi.Erdoğan'ın açıklamalarından
satırbaşları:Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da
Adalet Bakanı Bozdağ,
hasta tutuklu ve hükümlülerle ilgili yeni çalışma
yapıldığını, hazırlık
bittiğinde kamuoyu ile
paylaşılacağını söyledi
dediğiniz; adil davranan tarafsız
olabilen, mağdur gördüğünde
'kardeşim sen ne yapıyorsun?' diyecek birileri lazım.
“GÜNEY KAFKASYA KARIŞIK
DENGELERİN OLDUĞU
COĞRAFYA”
Koç Dersim özrü için ne dedi?
Hasta hükümlü ve
tutuklularla ilgili çalışma
9
ÇÖZÜM SÜRECİ
Ne olursa olsun çözüm sürecini
başarıya ulaştırmakta kararlıyız.
Seçim çalışmalarını Hakkari'den
başlatacağım. Çözüm sürecindeki
olumlu havayı sürdürmek herkesin
görevi. Türkiye'de bütün vatandaşların aidiyet hissini güçlendiren
bir anlayışı yerleştirmemiz lazım.
değişimi kontrol edecek? Hepimiz çok
çok iyi biliyoruz ki biz kendi
sorunlarımıza ithal çözümler
ürettiğimizde sorunlar çözülmüyor.
Hatta daha da derinleşiyor.A
AA
"NİHAİ HEDEF SİLAHLARIN BIRAKILMASIDIR"
enel Başkan Yardımcısı
G
Sezgin Tanrıkulu'nun bir
televizyon kanalında Dersim
olayları için CHP adına özür
dilemesi hatırlatılarak,
"CHP'nin böyle bir özrü var
mıdır?" sorusu üzerine de Koç,
şu açıklamaları yaptı:
"Tarihten husumet çıkartmak
gibi günlük etkinlikleriyle
dünya önünde kendilerini ve
Türkiye'yi zor duruma düşüren
bir kadronun, bunaldıkları
noktada hepimizin siyaseten
ortak olduğu bir dönemde yani
tek siyasi parti döneminde ki
bütün unsurların içinde yer
aldığı bir dönemde, 2. Dünya
Savaşı'nın hemen öncesinde,
Avrupa'da faşizm milyonlarca
insanı kurban etmesinden önce
Türkiye, kendi iç bütünlüğünü
sağlamaya çalışırken, yaşanan
bazı olaylar var.
Bunlar acı olaylardır hiç
şüphesiz. Bu işin temel
sorumlularının yanında çok
sayıda masum insan da acı
çekmiştir, ıstırap çekmiştir, bu
gerçeği görüyoruz.
Bunun siyaseten, tarihten bir
husumet çıkartılarak bugün
karşı karşıya kaldıkları
zorlukları aşmak için siyaset
masasına bunların sürülmesi
kabul edilemez. Varsa arşivler
açılsın, her şeye bakılsın
edilsin.
CHP'nin görüşü budur. Büyük
Atatürk'ün bölgeyi ziyaretinde
yaptığı konuşma da ortadadır.
Bu tartışmayı dile getirenler
önce şunu sormalı; 1950 ve 2007
seçimleri dışında Tunceli'de
yapılan bütün seçimleri CHP
kazanmıştır.
Her Tuncelili'nin hemen hemen
evinde Hazreti Ali ile Mustafa
Kemal Atatürk'ün resimleri yan
yana durur. Çünkü Mustafa
Kemal Atatürk ve Cumhuriyet,
Tunceli'de yaşayan
vatandaşlarımıza da diğer tüm
vatandaşlarımız gibi aklın,
bilimin önceliğinde çağdaş bir
yönetim oluşmayı, herkesin
inancını özgürce yaşamayı
herkesi eşit hukuku paylaşan,
eşit birer cumhuriyet yurttaşı
olma ülküsünü hedefini
göstermiştir.""AA
TBMM içtüzüğü yeniden ele alınacak
lınan bilgiye göre, TBMM
A
Başkanı Cemil Çiçek,
İçtüzük Uzlaşma
Komisyonu'nun üyeleri AK Parti
Grup Başkanvekili Mustafa
Elitaş, CHP Grup Başkanvekili
Engin Altay, MHP Grup
Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu
ve HDP Grup Başkanvekili İdris
Baluken ile öğle yemeğinde bir
araya geldi.Toplantıda, TBMM
İçtüzüğü'nde değişiklik
yapılması ele alındı. İçtüzük'te
eleştirilen, Meclis'in etkin ve
verimli çalışmasını engelleyen
düzenlemelerin değiştirilmesi
amacıyla Çiçek başkanlığında
oluşturulan TBMM İçtüzük
Uzlaşma Komisyonu'nun
yaptığı çalışmaya işaret
edilerek, "üzerinde
uzlaşılamayan 5-6 madde için
yeniden çalışılması"
benimsendi.Grup
başkanvekilleri, "İçtüzük'te
değişiklik yapılması"
konusunda görüşbirliğine
varırken, uzlaşılamayan
konularla ilgili çalışmanın
zamana yayılmadan kısa sürede
tamamlanmasına karar
verildi.AA
Altan Tan'dan sürpriz çıkış: İpotek edilemez
DP Diyarbakır
Milletvekili Altan
Tan, "Kürt meselesinin
çözümü seçimlere ve
silahların susmasına
ipotek edilemez" dedi.
H
Tan, TBMM'de basın
toplantısı düzenledi ve
çözüm sürecini
değerlendirdi. Hiç
kimsenin silahların tekrar
devreye girmesini, kan
akmasını istemediğini
belirten HDP Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan,
"Türkiye'de ne
konuşulacaksa siyasi
yollarla, demokratik ve
fikri ifadelerle gündeme
gelmek lazım. Ancak
Hükümet'e de şunu
söylüyoruz. Sen sürekli
Kürt meselesinin
çözümünü seçimlere
ipotek ediyorsun, yerel
seçim bitsin,
Cumhurbaşkanlığı seçimi
bitsin diyerek sürekli
olarak bu mevzuyu
öteliyorsun. Tabi ki
silahların susması,
eylemsizlik çok
önemlidir, bu mevzuların
Meclis çatısı içerisinde
konuşulması çok
önemlidir, ancak
meseleyi sadece güvenlik,
silahların susması olarak
almak eksiktir, yanlıştır.
Kürt meselesinin çözümü
seçimlere ve silahların
susmasına ipotek
edilemez" dedi.
İyi niyet göstergesi olarak
Hükümet'ten, yüzde 10
seçim barajını
kaldırmasını
beklediklerini belirten
Tan, "Gerçekten samimi
isen, seçimden sonra da
büyük reformlar
yapacaksan önce bu
seçim barajını kaldır. Ben
bunu yapamam diyorsan,
ipe un seriyorsun, bu
işleri oyalamak ve
savsaklamak istiyorsun
demektir" dedi.
Bir gazetecinin Şanlıurfa
Suruç'a sanatçı Hülya
Avşar'ın giderek kadın
mültecilere destek
olacağı yönünde çıkan
haberlerin hatırlatılması
üzerine Tan, "Kim
Kobani'ye hayırlı bir iş
için geliyorsa hoş gelsin,
sefa gelsin, baş göz
üzerine. Magazinsel, şov
amaçlı, millete yardım
etmek yerine kendi
reklamını yapmaya
yönelik hareketleri de
yanlış buluruz" diye
yanıtladı.
MHP'nin, 'Öcalan ne
isterse Hükümet yerine
getiriyor' yönündeki
eleştirilerin sorulması
üzerine Tan,
"Ortadoğu'da 40 milyon
Kürt var, bunun yarıya
yakını da Türkiye'de
yaşıyor. Türkiye'deki
Kürtler hak talep ediyor,
Ortadoğu kaynıyor, bütün
sınırlar yeniden
şekilleniyor, siz ne
düşünüyorsunuz,
projeniz ne? 'İçerideki ve
dışarıdaki Kürtleri yok
sayalım, çok konuşanı
vuralım, hapsedelim,
hapsedemediğimizi
öldürelim,
öldüremediğimizi
kovalım.' Bunların hepsi
denendi ve hiç biri yol
değil. Türkiye'de ve
Ortadoğu'da Kürtler,
Türkler, Araplar birlikte
nasıl yaşayacaklar,
MHP'nin böyle bir projesi
var mı? Bu projenin
içinde Kürtler nerede?
MHP bunu ortaya
koyamadığı müddetçe
çözümsüzlüğe
hizmet edecektir" diye
cevapladı.A
AA
Sürpriz
iddia: BBP o
parti ile
birleşecek
operasyonlarından sonra oldu.
Davutoğlu şu an bizden daha iyi
milliyetçilik yapıyor.
BP'nin çizgisinde son 7-8 aydır
B
değişimler ve sapmalar
olduğunu vurgulayan Gündoğdu
sözlerini şöyle sürdürdü:
BBP son günlerde MHP'nin parti
savunuculuğuna büründü. Benim
partim, Muhsin Yazıcıoğlu'nun
ruhuna, duruşuna aykırı bir yerde
duruyor. Biz 2010
referandumunda 'Evet' diyerek
parti olarak tarihi bir yerde
durduk.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde
muhalif partilerin duruşunu
anlarım ama kendi partimin, alnı
secdeye giden partimin duruşunu
anlamıyorum. Sağ kesim Sayın
Cumhurbaşkanı'na oy verdi.
Partinin 99 kurucusu vardır, şu an
üç beş kişi kaldı. Parti
kurucularından Durmuş Şeker
istifa etti. Duruşa karşı çıktı.
'CHP'nin durduğu konsepte nasıl
dururuz?' dedi. Neden
Cumhurbaşkanı'nın karşısında
olduklarını anlamıyorum. Zaman
Gazetesi'nin baş yazarı
'Güneydoğu'da oyu BDP'ye verdik'
diyor. Nasıl buna vicdanları
yetiyor? Malum yapı bize oy
vermedi.
"Halk bunları görmüyor"
Türkiye'nin oy verdiği bir parti ve
kişi var. Kurulan partiler yapıcı
eleştiriden uzak olacaklar.
Tamamen 2015 seçimlerine
yönelik AK Parti'yi yıkma
girişimleri. CHP ve MHP'de
ulusalcılar bir tarafta, MHP'ye
yakın kesimler de MHP çatısı
altında toplanacak. Bu sağlıklı
netice vermez. Çünkü önemli olan
halkın görmesi, halk bunları
görmüyor.Partinin genel
merkezinde bulunan kişiler
misyonu temsil ettiklerini iddia
ediyorlar. Önemli olan o misyonu
sağa sola yalpalatmadan belli
doğrultuda götürmek. Yani o
misyonu fırıldaklık yapmadan,
kurulduğu günkü duruşu ile
götürerek bu işi neticeye
vardırmak gerekir.
Son 7-8 aydır BBP, misyonundan
çok uzak bir yerde duruyor. Ne
olduysa 17 Aralık
"BBP, MHP ile önümüzdeki
günlerde birleşebilir"
Son günlerdeki duruş itibari ile
BBP, MHP'den farklı bir söylem
kullanmıyor. Cumhurbaşkanlığı
seçimi öncesinde görüşmeler
oldu. Bu görüşmelerde neler
olduğunu hemen hemen biliyoruz.
Bunun neticesinde de BBP ve
MHP birleşecek gibi gözüküyor.
BBP ile MHP önümüzdeki
günlerde birleşebilir. Tabi eğer
tabanı arkasında tutabilirse. Buna
karşı çıkacaklardır.BBP eski Genel
Başkan Yardımcısı Metin
Gündoğdu açıklamaları Kanal A'da
yayınlanan ve Fatih Şahin'in
sunduğu 'Çerçeve' programında
yaptı.AA
Süreçte gelinmesi gereken yer her
talebin yerine gelmesi, şiddet ve
silah dili kullanılmaması. Kimsenin
tekrar silah dili kullanmaması
lazım. Çözüm sürecinde nihai hedef
silahların bırakılmasıdır. Kamu
düzeni üzerinde herhangi bir ipotek
kabul etmeyiz.
"HDP'NİN ÖZELEŞTİRİ YAPMASINI
İSTİYORUZ"
Herkes her türlü siyasi görüşünü
ifade eder, silaha başvurursa bu
suçtur. Demirtaş ile görüşmemde
"cumhurbaşkanı adayı olmanızdan
memnun oldum" dedim.Türkiye'nin
geneline hitap edeceğini söylüyordu. Cumhurbaşkanı olsaydı 6-7
Ekim'de nasıl bir tavır alıcaktı?
Özeleştiri yapmalarını istiyoruz. Biz
de yapıyoruz.
ALEVİ AÇILIMI
Türkiye'nin süratle bütün vatandaşlarında aidiyet hissini yükseltmesi lazım. Çözüm süreci sadece
Kürtlere dönük değil, bütün vatandaşlara yöneliktir. Tunceli'ye uzun
zamandır gitmeyi arzu ediyordum.
Orada da görüşlerimi ifade edeceğim.
ERKEN SEÇİM OLUR MU?
Başbakan Ahmet Davutoğlu,
"Türkiye'de her şeyin normal seyrettiğini göstermek lazım. Normal
seçimler normal vaktinde olur, haziranda” diye konuştu.AA
10
23 KASIM 2014
Basın-Kritik
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Yalçın İÇYER
Süleyman GÖKSU
Allah’ım arap baharını Kur"an baharına çevir "Gelin bu yalancı ismi değiştirelim"
UMEYR BİN VEHB (R.A.)
9
-Tarih boyunca yapılan zülüm tüm
safhaları kapandı ve şu an sağdan yaklaşma dönemi başladı. Müslümanlar çok
uyanık olmalı. İblisi güçlerin hakikat erlerine karşı uyguladıkları zulmün üç safhası
var: Kınama, lekeleme, halk arasında
küçük düşürücü propaganda yapma
safhası. Sihirbaz, mecnun, fitneci, gerici,
örümcek kafalı, hayalci, terörist, vs. İkinci
safha, yok etme, işkence tehcir ve katliam
safhası. Ve güçlenen İslami hareketi saptırma. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki bu üç
safhayı da bir anda görmek mümkün. Bunu
bir anda yaşayabiliyoruz. Ancak, İran İslam
devriminden sonra, tüm İslam dünyasında
İslami hareketleri yok etme. Özellikle, iki
kulelerinde vurulmasını sebep göstererek
bu üç safhayı uyguladılar. Uyduruk örgüt
isimleriyle, Guantomono, Ebu gureyb ve
daha nicelerini oluşturdular. Ama elhmdulillah yok edemediler. Hindikuş’larda,
Cenin’lerde, Felluceler’de ve daha nice yerlerde. Libya’da, Irak’ta, Afganistan’da,
Mısır’da Yemen’de ve tüm Avrupa
ülkelerinde ortak bir tavırla saldırdılar. Şu
manzarayı hiç unutmuyorum. ABD, RUSYA
ve Çin devlet başkanlarının aynı elbiseyi
giymiş haşa ve kella- "Evrensel Terörizm;
İslami terörizm"e karşı ortak bir tavır
geliştirdiler. Ama başaramadılar. Şimdi “onlarla nasıl beraber hareket edebilirizin?”
hesabını yapıyorlar. Obama, Mısır’ın ilk
seçiminden sonra şu açıklamayı yapıyor.
"Biz Müslümanlarla çalışırız. Aynı beyanatı,
dış işleri bakanı Clinton da veriyor.
Dolaysıyla bu merhale imtihanın ağır
olduğu bir merhaledir. Uyanık olmamız
gerekiyor. Ferasetle davranmalıyız. Biz
Avrupa’da yaşayan Müslümanlar, bilinçli
bir şekilde oluşturulan "İSLAMO FOBİYE,
İslam korkusu" yanlış propagandasına karşı
İslam’ın insana kazandırdığı ve verdiği
değerleri yaşamalı ve anlatmalıyız.
10-İslami hareketler yıllardır kazandığı
tecrübeleri güzel kullanmalı. İslami
hareketler, yeni bir merhaleye girdi. İdareci
duruma geldikleri bölgelerde halka Müslüman ve gayri Müslim tüm insanlara İslami
adaleti hatırlatacak çabalar göstermeli.
11-İran, Suriye muhalefetini desteklemeli.
Müslümanlar bu konuda sınıfta kaldılar.
Körfez savaşında Saddam’a karşı takındıkları hale dönüştüler. Kimi muhalefetçi kimi
Esadçı oldu. Suriye zaten işbirlikçi bir baas
rejimidir. Tahlil edici ve mantıklı bir yöntem
takip etmeliler. Biri birlerine girmiş durumdadırlar. Haberleri içim parçalana
parçalana seyir ediyorum. İran İslam
Cumhuriyeti şu anda oldukça güçlü durumda. İmamın şu sözünü unutmayalım.
"İRAN İSLAM İÇİN VAR OLMALI, İSLAM
İRAN İÇİN DEĞİL" Muhalefetin yanında
olanlarda dikkat etmeli. Çünkü muhalefet
kaos halinde. Nuseyri Baas rejimi ne zaman
Müslümanların yanında oldu ve ne zaman
mazlumların kanını akıtmadı. Muhalefetin
dayandığı, şer güçleri ne zaman Müslümanların yanında oldu? ABD" mi, Suud"mu, TC
mi, Körfez ülkeleri mi? Direniş bir zulüm
sistemine karşı ortak bir tavırdır. Ve dış
güçler tarafından ateşlenmedi. Bu Suriye
halkının tabii hakkıdır. İnşallah, akıllıca
hareket eder ve İran’ın korktuğu noktalara
gelmez. Bu da özellikle İran ve Türkiye’nin
akıllıca davranmasına bağlı. Doğrusu şu an
iki ülkenin de tavırları bölge açısından ortama göre iyi. Özellikle, Davudoğlu’nun
manevraları zikir edilmeye değer. Mazlumların yanında olmak ilahi yardımı celp edecek; zalimlerden yana olmak ilahi rahmeti
götürecektir....
12-Müstekbir güçler kendilerine biçim
verme durumdadırlar. Onlar yön vermiyorlar. İsimlendirmeden de bunu çıkarıyoruz.
Tek güç vardır. Cahiliye ve onun tek temsilcisi kapitalizm. Şu an darmadağınık
haldeler. ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa,
Almanya, Siyonist rejim şaşkınlık yaşıyorlar. Eskiden onlar başlatıyor ve onlar
sonucu belirliyorlardı. Ama artık öyle değil.
Belki iyimser dersiniz. Ama ben böyle
inanıyorum Olaylar bana bunu anlatıyor.
BOP projesi tutmadı. Daha önceki Filistin
yol haritası tutmadığı gibi. “Ilımlı İslam!!!”
projesi de tutmayacak ama bu bize bağlıdır.
Bizim Maide Suresi altıncı ayeti yaşamamıza bağlıdır. Uydurulmuş kavramlara
Kur’an-i kavramlarla abdest aldırmalıyız.
Yani ayetin son ifadelerinde ki temizliğe
kavuşturmalıyız.
13-Bu direnişler veya intifadalar müstekbir
güçleri tekbir(yüceltilerek) ederek izah
etmek artık doğru olmaz. Sonuç Müslümanlara bağlıdır. Müslümanlar silahlı mücadeleden ziyade, siyasi ve hizmet yolunu
seçerek halkın sorunlarını çözecek projeler
üretmeye ağırlık vermeli. Bilhassa kendi aralarında ve ülke içindeki etnik kavgaları
bırakıp ülkenin varlıklarını halka dağıtsınlar ve halkların yıllardır talan edilen varlıklarını yine onlara dağıtsınlar.
IV-SONUÇ
(NAMAZA KALKTIĞINIZDA ABDEST ALIN)
Tüm olayları ve olanları Kur’an baharına çevirmek için kolları sıvalamalıyız.
14-Müslümanlar yine takva yolunu ve
evrensel İslami değerleri öne çıkarmalı.
ABD Irak’tan mağlup çıktı. İki büyük yara
bıraktı: Irkı kin ve Mezhebi kin. Hemen
hemen her yazımda bahsettiğim evrensel
değerlerin, ortak değerlerin ön plana
çıkarılmasının işte bu gündür.
Lütfen Allah rızası için! Gelin kardeşlerim,
tartışmalı konuları geri plana itelim. İslam’ın kutsal görmediği cahilyenin kutsallaştırdığı geçici değerlere İslami anlamda
ölçüsünü verelim. Irkımız, mezhebimiz,
meşrebimiz davamızın önüne geçmesin.
15-ALLAH(CC) NURUNU TAMALAYACAKTIR
‫يرُي‬
ِ ‫فطُي َنأَنوُد‬
ْ ‫بهّللاَر ُونْا ُو ِؤ‬
ِ ‫ف ِأ‬
َ ‫ي ْو ِمهِه َا ْو‬
َ ‫ب َأ‬
ْ ‫ى‬
َ ‫ُي َن َأّا ِل ُإهّللا‬
‫ َن ُورِف َاكْل َا ِه َر ْك َو َل ُوهَر ُو َّنمِت‬9/32 İstiyorlar ki Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürsünler.
Allah(c.c) nurunu tamamlayacaktır.
Hakikati gizleyen ve görmeyen kâfirler istemese de."(4) Biz görevimizi bilmeliyiz.
Onun için yazımın başına abdest ayetini
aldım. Abdest ile intifadanın ne ilişkisi
vardır? Evet, ne ilişkisi var? Ayetin sonu ve
başını bir kez daha okursanız üç sonuç
göreceksiniz.
1-Bizim vazifemiz. Abdestimiz, namazımız,
zikrimiz, kalbimiz ve kulluğumuz. Rabbimizle olan doğru rabıtamız. Biliniz ki
kaçırdığınız her abdest, her namaza ve her
zikir intifadayı geciktirecektir. Temizliğe gitmenin yolu buradan başlar. Rabbimiz bizi
temizlemek istiyor. Çıkış noktası abdesttir.
Varış noktası intifadadır.
2-İntifada hakkında karamsar hareket etmeyelim. Dikkatli olalım. Ama toptancı
silmeci ve yanlış yerde olmayalım. Tüm çabalarımızı ortaya koyarak intifadayı hem
maddi hem de manevi destekleyelim.
Kur’an baharına dönüştürelim.
3-Abdest ferdi temizliktir. İntifada ise
toplumsal temizlik. Şu an belki çok renklere
boyanmış, farklı, farklı kulvarlar vardır.
Ama imtihanlar, sıkıntılar, çileler bizi terbiye etmeli. Abdest kişisel kirleri, intifadan
toplumsal kirlerimizi temizlemeli. Maide
suresinin abdest ayetinin sonu gerçekleşmiş
olacak. Sizleri ve kendimi bu direnişe davet
ediyorum. Bu temizlik hareketine davet
ediyorum. Abdestinizden başlayın temizliğe. "VE SİYABEKE TEHHİR: Kalbini, elbiseni ve kendini temizle."(5) davetini
yeniden canlandıralım. Allah’ım, kışımızı
bahara çevirecek bilinci, azmi ve direniş
ruhunu bize nasip et. Allah’ım, bizi yalancı
baharlardan gerçek baharımıza kavuşturacak iman gücünü ver. Ne mutlu bu yolun
yolcularına ve bu kervana katılanlara…
Rabbim bizi o mutluluğa erenlerden
eylesin. Allah’a emanet olun.
U
meyr bin Vehb, Bedir
Harbinde müşrikler
safında idi.
söyleme." dedi ve kılıcını
iyice biledi, ona zehir sürüp
doğru Medine'ye gitti.
Kureyş onu, Resûlullâh'ın
(s.a.v.) Ashabını kontrol
etmek, sayıları ve hazırlıkları hakkında bilgi toplamak üzere gönderdi.
Oğlunun fidyesini verip
kurtarmak için geldiğini
söyleyecekti.
Döndü ve Kureyşlilerin Bedir'de harbe girmesine şiddetle karşı çıktı.
Umeyr'in oğlu esir alındı.
Umeyr de yaralandı ve
bayıldı.
Hava kararınca kendine
geldi ve sürünerek ölülerin
arasından çıkıp Mekke'ye
döndü.
Bir gün amcasının oğlu Safvan bin Ümeyye ile otururlarken "Vallahi ben,
güçlü, kılıcı keskin, çok
süratli biriyim.
Çoluk çocuğum ve borcum
olmasa muhakkak gider
Muhammedi öldürürüm."
dedi.
Safvan "Çoluk çocuğun ve
borcun hepsi bana ait."
deyince "Bu konuştuklarımızı hiç kimseye
Hz. Ömer, Umeyr'in
geldiğini görünce Resûlullâh'ın (s.a.v.) huzuruna
çıktı.
Yâ Resûlallâh! Bu, kılıcını
kuşanıp gelen, Allâh'ın
düşmanı Umeyr'dir. dedi.
dedi. Resûlullâh (s.a.v.),
"Safvan ile Hıcirde ne anlaşma yaptınız?" diye
sordu. "Bir anlaşma yapmadık", dedi.
Resûlullâh (s.a.v.) "Sen
beni öldürecektin, Safvan
da senin borcuna ve çoluk
çocuğuna kefil olacaktı."
buyurdu ve aralarındaki
bütün konuştuklarını
söyledi.
Umeyr, kelime-i şehâdet getirip Müslüman oldu ve
"Vallâhi yâ Resûlallâh!
Resûlullâh (s.a.v.) "Bana
getirin" buyurdu. Hz. Ömer,
kılıcından ve yakasından
tutup getirdi.
Resûlullâh (s.a.v.) "Onu
bırak, yâ Ömer. Umeyr sen
de buraya yaklaş." buyurdu
ve "Buraya niçin geldin?"
diye sordu.
Oğlumu kurtarmaya
geldim, dedi. "Peki, kılıcın
ne işi var?" diye sordu.
Böyle kılıç olmaz olsun, Bedir'de bir işe yaramadı
zaten, dedi. "Doğru söyle!
Niçin geldin?" deyince
"Oğlumu kurtarmaktan
başka bir maksadım yok"
Bunları Safvan'dan başka
hiç kimse bilmiyordu.
Muhakkak ki sana bunları
Allâhü Teâlâ bildirdi." dedi
ve hidayet nasib ettiği için
Allâhü Teâlâ'ya hamd etti.
Peygamber Efendimiz
(s.a.v.) "Kardeşinize dinini
ve Kur'ân-ı Kerîm okumayı
öğretiniz ve esirlerini
salıveriniz." buyurdu.
Umeyr (r.a.) daha sonra
Mekke'ye döndü, insanları
İslam'a davet etti ve birçok
kişinin hidayetine vesile
olduktan sonra Medine'ye
hicret etti. (Radıyallahu
anh)
Restoranda çıkan
yangın paniğe neden oldu
İstanbul polisinden vatandaşa
ilk ‘makul şüpheli’ dayağı
Beyoğlu'nda
bir
restoranın
bacasında
çıkan
yangın
çevrede
korku ve
paniğe yol
açtı. Yangın
kısa sürede
kontrol altına
alınırken,
olayda ölen
ya da
yaralanan
olmadı.
Bahçelievler Yenibosna'da işine giden Abdullah Dadaş, çevrede narkotik uygulaması yapan polis ekiplerinin hışmına uğradı.
angın Lamartin Caddesi nuY
mara 39'da bir restoranda çıktı.
Sabah saatlerinde iş yerini açan
restoran çalışanları kebap ocağını
yaktıktan kısa bir süre sonra iddialara göre bacada yangın başladı.
Yangın kısa sürede büyüdü ve
çatıya kadar siyaret etti.
Olay yerine Beyoğlu grubundan itfaiye ekipleri gelerek yangına müdahale etti. Yangın sebebiyle
çevrede büyük korku ve panik
yaşandı. Otellerin bulunduğu
sokakta yangın olması otelde
kalan turistleri de korkuttu. Siren
seslerine uyanan turistler bir süre
olup bitenleri anlamaya çalıştı.
Yangının çıktığı restorandan yükselen dumanlar etrafa yayılınca
sokakta bir süre görüş mesafesi de
düştü. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık
yarım saatlik çalışmasının ardından yangın tamamen kontrol altına alındı.
Çevredeki vatandaşlar ve esnaf
yangının söndürülmesiyle birlikte
rahat bir nefes aldı. Yangının bacadaki tutuşma ile başladığını anlatan görgü tanıkları,
çevredekilerin bir süre panik
yaşadığını belirterek yangının
söndürülmesi ile hayatın normale
döndüğünü anlattı.
Mediha SELÇUK-EKONOMİ
Zabıtadan balyozlu
tuvalet yıkımı
ir anda çevresini saran polisler,
B
sorgu sual yapmaksızın Dadaş’ı önce
yere yatırıp ellerini arkadan kelepçeledi,
sonra hakaret ve tekmelerle darp etti.
‘Makul şüpheli’ olarak olay yerinde
sorgulanan Dadaş’ı serbest bırakan
polisler, “Bir şeyin yokmuş. Kaçtığın
için seni bu şekilde darp ettik.” dedi. Bu
sırada yaşanan kargaşayı görerek bilgi
almaya giden Cihan Haber Ajansı
(Cihan) muhabiri de polis ekiplerince
tartaklanarak hakarete maruz kaldı.
Polisin ‘makul şüpheli’ Dadaş’a kötü
muamelesi, yakında bulunan bir iş yeri
kamerası tarafından an be an
kaydedildi. Olay, Bahçelievler Yenibosna’da bulunan park alanında meydana geldi. Güvenlik kameralarına
yansıyan görüntülerde, park içinde
uygulama yapan polis ekipleri, işine
giden Abdullah Dadaş isimli şahsı hiç
bir sorgulama yapmadan aniden yere
yatırıyor. Arkadan kelepçelenen Dadaş,
çok sayıda polis
tarafından yerde
tekmeleniyor. Olay yerine gelerek bilgi
almak isteyen Cihan muhabiri Fatih Yılmaz da polisin hakaret ve tekmelerine
maruz kaldı. Kamuya açık alanda
vatandaşı darp eden polis, gazetecinin
de haber alma özgürlüğünü kısıtladı.
Olayın şokunu üzerinden atamayan Abdullah Dadaş, işe gittiğini ve karanlıktan çıkan iki kişinin aniden üzerine
çullandığını söyledi.
anlatamadım derdimi. Küfür ettiler. Biri
boğazımı sıkarak nefesimi kesti. Daha
sonradan kalabalık oldular ve iyice
başıma toplandılar. Ellerimi kelepçeleyip bir yerde sorgulama yaptılar. ‘Bir
şeyin yokmuş’ dediler ‘kaçtığın için seni
bu şekilde darp ettik’ dediler. Hiç bir
özür falan dilemediler. ‘Beni bu hale
neden soktunuz’ dedim. Hayatımda
böyle bir olumsuz durumum olmadı.
Hiçbir özür dilemediler. Bir tanesi
‘bildiğin yere şikayet et’ dedi.
Dadaş, hayatında ilk kez böyle bir olay
yaşadığını belirten Dadaş, polislerin,
polis olduklarını kendisine söylemeden
aniden üzerine atladığını ifade etti.
Dadaş, "İş yerime geliyordum . Oradan
sivil giyimli iki kişi karanlıkta aniden
önüme çıktılar. Polis olduklarını bana
söylemediler. Birden saldırdılar. Hırsız
zannettim. Korumak için kendimi
yakındaki iş yerinin içine atmak istedim. Ancak kendimi yerde buldum ve
bayağı hırpaladılar. Ellerime kelepçe
vurdular. Ben ‘burada çalışanım’ dedim
Ben böyle bir şey görmedim. Bir an bilincimi yitirdim. Bu ülkeden miyim değil
miyim anlayamadım. Polisle ilk kez
böyle bir şey yaşadım. Sanki ben adam
öldürmüşüm bir yerleri yakıp yıkmışım,
baya bir hırpaladılar. Sırtımda kaburgalarımda ağrı var. Tekmeleme oldu ve
darp ettiler. Kulağımı yırttılar elleriyle. "
şeklinde konuştu.Polis tarafından suçsuz yere darp edilen ve hakarete maruz
kalan Dadaş, Adli Tıp Kurumu'ndan
rapor alarak polisler hakkında şikayetçi
olacağını söyledi.
CİHAN
yecisinin beledi
da, eski işletm ık borcuyla belın
yı
i
n liral
şehir Belediyes
eye olan 450 bi . Belediyeler genelde
stanbul Büyük n Eminönü’nde
m
dı
al
vr
nı
de
rı
r
(İBB) zabıtala
a yıktığı rabe k planlar yaparlar ama
leti balyozlarl ına
llı
va
yı
tu
10
i
iye gönum
um
r
bi
kameralar
na 2011’de tahl
ba
lik
en
ye
di
üv
le
G
i.
be
iddia edild
dava açtık.
ntülerde sivil
yansıyan görü lerinde baly- derdi. Biz de
el
elbiseli kişiler e giriyor.
lunmadan
r tebligatta bu ler dartler
bi
le
i
va
ng
tu
ha
a
er
rl
H
la
oz
yerime girmiş
gece gelmiş iş
ların
re
gö
e
iy
gitmişler. Bun
lg
bi
madağın etmiş re sığmaz. Saat
Esnaftan alınan ta ekipleri,
ye
bı
r. 30
yaptığı hiçbir
sivil giyimli za ün Eminönü
.16’da gelmişle
04
ı
’n
rş
sü
ka
rü
ha
öp
K
ba
a
la
sa
at
oz
al
ly
G
ellerinde ba
t geçitteki
ip gitcivarında kişi
tarafındaki al
a
rl
la
oz
ly
darmadağın ed yiyba
fı
i
ra
er
tl
ta
r
le
he
va
tu
lip
i
ek
ge
m
umum
rle buradan ek
rdi. Sabah iş ye
mişler. 6 – 7 ai
r.
va
harabeye çevi yıkılmış tum
ğı
ta
or
de
i
f,
oruz. Benim ik ım var. Bari bize yol
ine gelen esna ştı. Umumi
ar
ıla
CİHAN
Okuyan çocukl nuştu.
valetlerle karş
dan
ar
kl
ko
ta
or
ye
n
di
te
.”
le
in
iş
i
er
st
er
tl
gö
le
tuva
, “Burayı 2005
Naif Koyuncu
İ
Havalimanında şüpheli valiz paniği
tatürk Havalimanı'nda
A
reklam panosu önüne
bırakılan şüpheli bir valiz paniğe
sebep oldu. Bomba imha uzmanlarınca patlatılan valizden çocuk
kıyafetleri çıktı. Atatürk Havali-
Gezi Parkı’nı gece kazan belediye gündüz çim ekti
manı Dış Hatlar Geliş Terminali
önünde bulunan reklam panosu
yanında şüpheli bir valiz gören
görevliler durumu polise bildirdi.
Söz konusu adrese gelen polis,
trafik akışını durdurdu. Çevrede
geniş güvenlik anlamı alan polis,
bomba imha uzmanlarına haber
verdi. Olay yerine gelen bomba
imha uzmanı, özel kıyafetlerini
giyerek valize fünye bağladı.
Fünye patlatılınca çevredeki
araçların bazılarının alarmları
çaldı. Reklam panosunda da
hasar oluştu. Şüpheli valizden
bebek ve çocuk kıyafetleri çıktı.
Daha sonra, yol tekrar trafiğe
açıldı.
CİHAN
lerinde gelen belediye ekipleri,
Cumhuriyet Caddesi tarafında bir
bölümü durak yapmak için beton
duvarı yıkarak kazdı. Bunu gören
bazı vatandaşlar parka gelerek inşaat çalışmasına karşı çıktı. Tepkiler nedeniyle çalışmayı
durduran ekipler parktan ayrıldı.
stanbul Büyükşehir Belediyesi
İamacıyla
(İBB) ekipleri, durak yapmak
Taksim Gezi Parkı’nda
gece kazı yaptı. Vatandaşların
tepkisiyle karşılaşan ekipler,
çalışmalarını yarım bırakarak
parktan ayrıldı. Kazılan yere
gündüz toprak dolduran
görevliler daha sonra üzerine çim
ekti. Gezi Parkı'na dün gece saat-
Sabah saatlerinde tekrar gelen
ekipler, kazılan yere toprak dökerek kapattı. Park ve Bahçeler
Müdürlüğü’ne bağlı görevliler de
toprak doldurulan kısmı çim ekerek eski haline getirdi. Öte yandan kazı sırasında yıkılan beton
duvarın da yeniden yapılacağı
CİHAN
öğrenildi.
23 KASIM 2014
Eğitim
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
TÜBİTAK olimpiyatlarına
Servergazi damgası
11
Feza Koleji, TÜBİTAK Ulusal Bilim
Olimpiyatları’ndan 2 madalya ile döndü
TÜBİTAK'ın düzenlediği 2014 Ulusal Bilim Olimpiyatları'nda bir
altın, üç gümüş, beş bronz madalya kazanan Denizli Özel Servergazi Fen ve Anadolu Lisesi öğrencileri, okullarını İstanbul, İzmir ve Ankara’daki okullardan sonra dördüncü sıraya yükseltti.
T
ürkiye’nin en seçkin
okullarından 10 bin 220
öğrencinin katılımı ile Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji, Bilgisayar ve Ortaokul Matematik
dallarında yapılan olimpiyatların finalleri, 15-19 Kasım 2014
tarihlerinde Ankara'da yapıldı.
2. Ulusal Bilim Olimpiyatları’nda üstün başarı
2gösteren
Özel Feza Eğitim Ku-
Elde edilen başarı hakkında bilgi
vermek için Özel Servergazi Fen
ve Anadolu Lisesi Müdürü
Bünyamin Gümüş, Denizli
Gazeteciler Cemiyeti’nde öğrencilerle birlikte bir basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan Gümüş,
okullarının ulusal ve uluslararası başarılarda elde edilen
derecelerinin artık gelenek haline geldiğini, bunda hayatın her
alanında teknolojinin son örneklerini kullanarak öğrencileri
geleceğe hazırlamalarının büyük
katkısı olduğunu söyledi.
Müdür Gümüş, “Okulumuz
deneyimli eğitim kadrosu, modern fiziki yapısı, eğitimdeki
farklı kalitesiyle başarının
anahtarlarını sunmaktadır.
Her yıl üniversite sınavlarında
derece çıkaran, olimpiyat çalışmalarında önemli dereceler alan
öğrencilerimiz sosyal, sportif ve
kültürel alanlarda da Denizli’nin
haklı gururu olmuştur.
D
Ü
N
K
Ü
Ç
Ö
Z
Ü
M
Ç
E
N
G
E
L
B
U
L
M
A
C
A
rumu öğrencileri kazandığı 2
madalya ile bilimsel alanda
en iyi okullar arasında yer
aldı.
25 yıllık tecrübeyi geride bırakan
okulumuz, bu seneki
başarılarıyla göz kamaştırmaya
devam ediyor.
TÜBİTAK 2014 Ulusal Bilim
Olimpiyatları'nda kendi rekorunu kırarak, tarihinin en yüksek başarısını yakaladı.” dedi.
Öğrencilerin aldığı dereceleri de
açıklayan Gümüş, “Ozan Kaymak
öğrencimiz, Ortaokul Matematik
Olimpiyatları’nda altın madalya
aldı.
Bu öğrencimiz, diğer altın
madalya alan öğrencilerin içinde
de birincidir. Bir başka deyişle
birinciler birincisi diyebiliriz.
Halil Özkan, Başak Önder ve
Feyza Duman gümüş, Alperen
Gözeten, Serra Nur Çetin, Hatice
Kübra Yıldırım, Mehmet Saim
Elma ve Vedat Mert Asan ise
bronz madalya almışlardır.” diye
konuştu.
Öğrencilerin elde ettiği bu
başarıların üniversite yerleştirme
sınavlarına da yansıyacağını
vurgulayan Bünyamin Gümüş,
“Bu yerleştirme sınavlarında
dereceye giren öğrencilerimiz, 30
ek puanla TÜBİTAK tarafından 3
bin lira para ödülü ve üniversite
hayatı boyunca ayda bin lira
para ödülü imkânı elde etmiştir.” şeklinde konuştu. Ardından öğrencilere, okul yönetimi
tarafından hediyelik altın
takıldı.
CİHAN
Feza Eğitim Kurumları Genel
Müdürü Nurettin Karabulut,
öğrencilerinin elde ettiği
başarının başta Samsun
olmak üzere bölgenin eğitimi
için önemli bir kazanım
olduğuna dikkat çekti. 22.
Ulusal Bilim Olimpiyatları
Birinci Aşama Sınavları’na 86
farklı okuldan öğrenci katıldı.
Bu sınav sonucunda 329
öğrenci yaz hazırlık okuluna
davet edilirken Türkiye derecelerini gösteren “İkinci
Aşama” sonuçları ise
Ankara’da düzenlenen
törenle açıklandı.
Biyoloji dalında Özel Feza
Eğitim Kurumları’na bağlı
öğrenciler gümüş ve bronz
madalya kazanarak Türkiye
derecelerini aldı. Okul öğren-
cilerinden Müberra Meral
Özdemir Türkiye ikinciliği ile
gümüş madalya, Ahmet Esat
Semiz ise Türkiye
üçüncülüğü ile bronz
madalya kazandı.
Öğrenciler, TÜBİTAK tarafından madalya, para ödülü,
üniversite giriş sınavın da ek
puan ve üniversite hayatı
süresince burs ile ödüllendirildi.
Ödüllerin yanı sıra dereceye
giren öğrencilerin Uluslararası Bilim Olimpiyatları’nda ülkemizi temsil
etmek için, yarıyıl tatilinde
düzenlenecek
Kış Okulu Kampı’na davet
edildiğini belirten Feza
Eğitim Kurumları Genel
Müdürü Nurettin Karabulut:
“Öğrencilerimiz kamp sonrası ise yapılacak sınav sonucuna göre Biyoloji Milli
Takımı’na girerek ülkemizi
temsil edecek. TÜBİTAK
Olimpiyatlarında başarılı
olan öğrencilerimizi, emeği
geçen öğretmenlerimizi ve
ailelerini kutluyorum. Bu
başarı ile ülkemizde en iyi
okullardan biri olduğumuzu
bir kez daha kanıtlamış
olduk. Karadeniz Bölgesinde
en çok madalya alan okul olmanın haklı gururunu yaşıyoruz." dedi.
FEZA BAŞARISINI TAÇLANDIRDI
Feza Koleji 2013 yılında
düzenlenen olimpiyatlardan
da üç madalya ile dönerek
Samsun’un gururu
olmuştu.Özel Feza Eğitim Kurumları son 3 yılda 8 madalya
kazanarak Türkiye derecelerini topladı.
Karadeniz Bölgesinde ve
Samsunda ilk defa ülkemiz
Biyoloji Milli takımına
öğrenci gönderdi. Geçen yıl
Endonezya da yapılan Uluslar arası Biyoloji bilim yarışmalarında Feza Lisesi
öğrencisi Müberra Meral
Özdemir mansiyon ödülü
kazanmıştı.
CİHAN
Fatih Koleji, TÜBİTAK bilim olimpiyatlarında 19 madalya kazandı
ürkiye Bilimsel ve Teknolojik
T
Araştırma Kurumu'nun
(TÜBİTAK) düzenlediği ulusal
bilim olimpiyatlarında Fatih
Koleji öğrencileri 19 madalya
kazandı. İki altın, 8 gümüş ve 9
bronz madalya alan Fatih
Koleji, geçtiğimiz yıl da 26
madalya kazanmıştı.
TÜBİTAK tarafından düzenlenen ulusal bilim olimpiyatları
ve ulusal ortaokul matematik
olimpiyatlarının sonuçları,
Ankara Ticaret Odası'nda (ATO)
düzenlenen törenle açıklandı.
Ankara'da yapılan olimpiyatlara, 11 bin 925 öğrenci arasından seçilen 329 öğrenci katıldı.
Törende açıklanan sonuçlara
göre Fatih Koleji öğrencileri, 2
altın, 8 gümüş ve 9 bronz olmak
üzere toplam 19 madalya
kazandı. Ulusal olimpiyatlarda
başarılı olan öğrenciler, yarı yıl
tatilinde düzenlenecek Kış Okulu’na davet edilecek. Hazırlık
kurslarının ardından bu öğrenciler matematik, fizik, kimya,
biyoloji ve bilgisayar dallarında
Uluslararası Olimpiyat takımlarına katılacak. Ödül alanlar,
dereceleri oranında girecekleri
ilk Lisans Yerleştirme Sınavı’nda (LYS) bir kereye özgü
olmak üzere ek katsayı uygulamasından yararlanacak.
Ayrıca, yarışmaya katıldığı alan
ile ilgili bölümlerinden birine
kayıt yaptırması durumunda
“2205–Yurt İçi Lisans Burs Programı” kapsamında TÜBİTAK
tarafından desteklenecek.
Türkiye, her yıl matematik,
fizik, kimya, bilgisayar ve biyoloji olmak üzere 5 ana branşta
uluslararası olimpiyata
katılıyor. Bu olimpiyatlar
dışında Balkan Matematik
Olimpiyatı, Avrupa Kızlar
Matematik Olimpiyatı, Genç
Balkan Matematik ve Balkan
Bilgisayar Olimpiyatları’nda da
temsil ediliyor. 5 kategoride
düzenlenen ulusal bilim
olimpiyatları, ilk kez 1993
yılında yapıldı. Ulusal Ortaokul
Matematik Olimpiyatı ise
1996’dan bu yana her yıl Ortaokul 6, 7 ve 8. sınıf öğrencilerinin katılımıyla
düzenleniyor.
CİHAN
12
23 KASIM 2014
Sağlık
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Boğaz ağrısı ve ses kısıklığının
nedeni reflü olabilir
Hap yutmanın kolay yolları bulundu
Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA
laç içerken öğüren, kusan veya
İyaşlısına
boğazına takılan gencinden
pek çok insan vardır. İlaç
büyük tablet içimini kolaylaştırdığı
tespit edildi.
içerken zorlanma sadece rahatsız
edici olmakla kalmaz, hastaların ilaç
dozlarını azaltmalarına ve hatta
bazılarının tedaviyi tamamen bırakmalarına da sebep olur.
Öne eğilme tekniği çok işe yarıyor
Kapsüller daha kolay yutuluyordu
ama Alman uzmanların bunlar için
de “öne eğilme tekniği” tavsiyesi var.
Bu yöntemde, kapsül dil üzerine
konuyor ve bir yudum su içiliyor ama
hemen yutulmuyor.
Bu yüzden hastalıkların tedavisi
güçleşir ve daha pahalı hâle gelir.
Heidelberg Üniversitesi uzmanları
tarafından 151 gönüllü üzerinde
gerçekleştirilen ve Annals of Family
Medicine isimli dergide yayınlanan
çalışmada ilaçları daha kolay içme
yöntemleri araştırıldı.
Önce yuvarlak, oval ve oblong yani
dikdörtgen şeklinde, dört farklı
boyutta 16 çeşit plasebo tablet ve
kapsüller hazırlandı.
Araştırma, yaşları 18-85 arasında
değişen ve yarınından biraz fazlasının ilaç içerken zorlandıkları bilinen 151 gönüllü üzerinde yapıldı.
Gönüllülerin gözlerini kapatarak bu
16 çeşit ilacı 20 mililitre suyla
içmeleri ve daha sonra her tablet
veya kapsülü kolay mı zor mu yuttukları 8 puanlık bir skala ile değerlendirmeleri istendi. Daha sonra
yutması en zor diye nitelendirdikleri
2 dozaj formunu uygun teknikle
yeniden yuttular.
Su şişesi yöntemi
Çoğu denek için en büyük problem
hapın büyüklüğü idi ve bunlar için
tavsiye edilen çözüm “su-şişesi” yöntemiydi. Bu yöntemde, tablet dilin
üzerine konuyor ve esnek plastik bir
su şişesinin ağzı dudaklar arasına
alınıyor.
Daha sonra, dudakları büzerek ve
emme hareketi yaparken şişe ve dudaklar arasındaki ilişkiyi koruyarak
bir yudum alınıyor.
Suyu yutarken tablet beraberinde
yutulmuş gitmiş oluyor. Araştırmaya
göre, tablet yutmakta zorlandıklarını
söyleyenlerin üçte ikisi (yüzde 59.7)
bu sayede ilacı daha kolay içtiklerini
bildirdiler.
Bu yöntemin, yutma güçlüğü tarif etmeyenlerin yüzde 71’ inde büyük
tablet içimini ve yüzde 64’ ünde çok
Çene hafifçe göğse doğru yaklaştırılırken baş öne eğiliyor ve sonra
da baş aşağı durumda iken kapsül
suyla beraber yutuluyor. Bu yöntem
mantıksız gelebilir ama araştırma
bunun su şişesi yönteminden bile
daha çok işe yaradığını ortaya
koyuyor.
Yutma güçlüğü olmayanların yüzde
91’ i ve yutma güçlüğü olanların
yüzde 82’ si bu yöntemle çok büyük
kapsülleri bile daha rahat yutabiliyorlar.
Leblebi yutma yöntemi
Benim de çok faydalı olacağına
inandığım bir hap yutma yöntemim
var, buna “leblebi yutma yöntemi”
diyebiliriz.
Çocukken ağzımız açık, başımız
yukarı bakarken leblebiyi havaya
atar ve leblebi havada yakalar ve
ağzımıza düşer düşmez yutardık.
Ustalaştıkça yöntem gözü kapalı
olarak da uygulanabilir ve kim bilir
daha etkili de bulunabilir.
Yöntemimin, ilacın doğrudan gırtlağı
tıkaması veya nefes borusuna kaçması gibi riskleri olabilir ama o kadar
kusur kadı kızında da olur. İlaç
içmek dediğin zaten “hapı yutmaktır”.
gıda ürününde kullanılan,
meyve ve sebzelerde doğal halde
bulunan fruktozun fazla
alımının özellikle strese verilen
tepkinin geliştiği ergenlik döneminde depresyonun ve endişe
halinin kötüleşmesine yol
açtığını gösterdi. Fareler üzerinde yapılan araştırmada fruktozun fazla tüketilmesinin beyni
değiştirdiği ve bu durumun da
davranışları olumsuz yönde etkilediği ortaya çıktı. Genç ve
yetişkin farelere normal ve aşırı
p. Dr. Gökhan Güvener;
boğaz ağrısı, öksürük,
yutma güçlüğü, ses kısıklığı,
boğazda kuruluk hissi gibi
rahatsızlıkların reflüden
kaynaklanabileceğini söyledi.
Güvener, reflüyü tetikleyen
özellikle gazlı ve alkollü
içeceklerden uzak durulmasını
önerdi.
boğaza erişmesi, buradaki
yapıları tahriş etmesi
sonucunda oluşur.
O
Boğazda ağrı ve gıcık hissi,
boğazı sık sık temizleme
ihtiyacı hissetme, sebebi
anlaşılamayan tekrarlayıcı
öksürük, yutma güçlüğü, ses
kısıklığı ve bazen mide asidinin
boğaza kadar geldiğini
hissetme en sık rastlanan
bulgular arasındadır.” dedi.
Avusturya Sen Jorj Hastanesi
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları
Uzmanı Op. Dr. Gökhan
Güvener boğaz ağrısı ile ilgili
bilgiler verdi.
Boğaz boşluğuyla yemek
borusunun başlangıcı arasında
ve yemek borusunun sonunda
mide arasında geri kaçışı
önleyen koruyucu
mekanizmalar olduğunu
anlatan Günever, şöyle devam
etti:
Boğaz bölgesinde oluşan
rahatsızlıkların reflüden
kaynaklanabileceğini belirten
Op. Dr. Günever,
“Gastroözafagial reflü, mide
içeriğinin yukarı doğru yemek
borusuna kaçması sonucunda
oluşur. Laringofaringeal reflü
ise, mide içeriğinin yemek
borusunun üst kısmından
yukarı çıkarak ses telleri ve
“Bu mekanizmalardaki
bozulmalar reflünün
oluşmasına sebep olur.
Obezite, beslenme düzenindeki
bozukluklar, sigara içilmesi,
İnsanların bu derdine çare aramak
bugüne kadar neden aklınıza
gelmedi, hayret ediyorum. Bu yöntemleri kolesterol ilacımla deneyeceğim ve neticesini –inşallah ölmez
sağ kalırsam- hem sizlere hem de
Alman arkadaşlara bildireceğim.
ılmaz, "Suçiçeği geçiren
hastada ateşi düşürmek
için verilen aspirin beyinde
iltihaba yol açabilir." dedi.
Y
fruktoz diyeti uygulayan bilim
adamları, 10 hafta sonra hayvanları strese maruz bıraktı. Fazla
fruktoz alan genç farelerin daha
fazla stres hormonu salgıladığı,
depresyon ve endişe belirtilerinin arttığı gözlendi. Aşırı
fruktoz alımı durumunda gençlerin yoğun stres altında kalabileceğini belirten bilim
adamları, uzun süre devam eden
stres halinin kan basıncını yükselttiğine, bağışıklık sistemini
zayıflattığına, kalp krizi ve felç
riskini artırdığına, kısırlığa yol
açtığına ve yaşlanmayı hızlandırdığına dikkati çekti. AA
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Anabilim Dalı öğretim üyesi
Yrd. Doç. Dr. Yılmaz sık
görülen ve virüs kökenli bir
bulaşıcı hastalık olan
suçiçeğinin belirtilerinin,
döküntüler ile deride kabartı
yapmayan noktalar halindeki
lekelerin içinden çıkan sıvı
dolu kabarcıklar olduğunu
hatırlattı. Kabarcıkların
çevresinde halka biçiminde
belirgin kızarıklık ve bu
kızarıklıklar kabarcıkların kurumaya başlamasıyla kay-
bolduğuna değinen Dr. Yılmaz; "Kabarcıklar ortalarından kuruyup kabuk
bağlamaya başladığında
göbekli bir görünüm kazanır.
Hafif olgularda döküntü baş,
yüz ve gövdeyle sınırlıdır.
Ağır olgularda daha yaygın
olan döküntüler kol ve bacaklara, gözün dış zarına, yutak,
gırtlak ve soluk borusu
mukozalarına da sıçrar." dedi.
"SUÇİÇEĞİ KAŞINIRSA İZ
KALABİLİR"
Döküntülerin kabuklara
düşmesiyle ellenmeden ortalama 20 gün içinde iz bırak-
Sigaradan uzak durulmalı,
fazla miktarda çay kahve
tüketilmemelidir. Küçük
porsiyonlar eşliğinde sık sık
yemek yenmeli ve kesinlikle aç
kalınmamalıdır.
Tanı, hastanın
yakınmaları ve muayene
bulgularıyla konur. Özellikle
laringofaringeal reflüde ses
tellerinin arka bölgesindeki
ödem ve tahriş bulguları
tipiktir.
Yatağa yatmadan 3 saat önce
yeme içme kesilmeli, yatarken
baş ve omuzlar daha yüksekte
kalacak bir şekilde pozisyon
alınmalıdır.
Kimi olgularda sindirim sistemi
endoskopisi ve asitlik
seviyesinin ölçümü gibi
yöntemler gerekli olabilir.
Verilen antireflü ilaçlara kısa
sürede yanıt alınması önemli
bir tanı yöntemidir.”
‘REFLÜYÜ TETİKLEYECEK
GIDALARDAN UZAK
DURULMALIDIR’
Reflü oluşumunu önlemek
için, mide asidindeki artışı ve
reflüyü tetikleyecek gıdalardan
uzak durulması gerektiğine
dikkat çeken Günever, “Gazlı
ve asitli içecekler, alkol,
çikolata, kızartmalar, yağlı ve
baharatlı yiyecekler, mayalı ve
hamur işi gıdalar önerilmez.
Çocuğunuz 'su çiçeği' çıkardıysa aspirin vermeyin
Gelelim neticeye
İnsanlar ne zamandır ilaç içiyorlar
tam bilmiyorum, diyelim ki 200 sene
olsun. Ey bilim adamları, ey âlimler,
ey tabîban… bunca zamandır aklınız
neredeydi, hangi ıvır-zıvır işlerle
meşguldünüz?
Şeker depresyonu artırıyor
merikalı bilim adamlarının
A
araştırması, bisküvi, çikolata, şekerleme gibi birçok hazır
mide fıtığı ve karına
baskı yapan çok dar
kıyafetler giyilmesi
reflüyü tetikleyerek
şiddetini arttırabilir.
İdeal kiloya inmek, düzenli
yürüyüş ve spor, stresten uzak
durmak, dar ve karına baskı
yapan kıyafetlerden kaçınmak
gibi yöntemler de yararlı
olacaktır.
Beslenme ve hayat tarzını
düzenleme dışında, mide
asidini azaltan ve geri kaçışa
engel olan ilaçlar düzenli ve
uygun sürede
kullanıldıklarında hastaların
büyük bir kısmında rahatlama
sağlanır.” şeklinde konuştu.
Dr. Günever, ilaç tedavisi ile
kontrol altına alınamayan,
tekrarlayan olgularda ise
cerrahi tedavi seçenekleri de
düşünülebileceğini kaydetti.
CİHAN
Kars Kafkas Üniversitesi
(K
Sağlığı ve Hastalıkları A AÜ) Çocuk
nabilim Dalı öğretim
üyesi Yrd. Doç. Dr. Yunu
s Yılmaz, çocuklarda
sıkça görülen suçiçeği h
astalığının tedavisinde
aspirin kullanılmaması
uyarısında bulundu.
madan kaybolacaklarına
vurgu yapan Dr. Yılmaz;
"Ama karşı durulmaz bir
kaşınma isteği uyandıran
bu döküntülerin kaşınması durumunda deride
küçük çukurlar kalabilir.
Hastalık esnasında ateş genellikle 38,5°C-39°C arasında
kalır. Ama ağır durumlarda
40,5 dereceye ulaşabilir."
uyarısında bulundu.
Suçiçeği hastalığına karşı
yürütülen tedavi girişiminde
hedeflerinin hastanın yakınmalarını olabildiğince azaltmak olduğunu ifade eden KAÜ
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Anabilim Dalı Öğretim
Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Yılmaz,
"Virüs kökenli diğer hastalıklarda olduğu gibi suçiçeğinde
de ilaç tedavisi mümkün
değildir. Fakat kaşıntıyı azalt-
mak ya da hafife indirgemek
amaçlı antihistamin içeren
losyon, kremler ve şuruplar
kullanılabilir.
Tedavi evde mümkündür. Hastanın yatağı temiz tutulmalı
çarşaf ve yastık kılıfları
sürekli değiştirilmeli ve yıkanmalıdır. Ilık duş hastayı rahatlatabilir.
Kaşıntının zarar vermemesi
adına hastanın tırnakları törpülenmeli bebeklere ise eldiven giydirilmelidir.
Hastanın giysileri de temiz tutulmalıdır. Özellikle iç çamaşırı gün içerisinde sürekli
değiştirilmeli ve yıkanmalıdır.
Hastalık bulaşıcıdır bu yüzden hastanın odasında çok
fazla vakit geçirilmemelidir ve
hasta dışarıya çıkarılmamalıdır."
CİHAN
Türkiye'nin özellikle kuzeyini etkisi altına alan soğuk hava kütlesi ayın sonuna kadar kalacak. Sıcaklıklar
güney sahillerinin dışında 10 derecenin altına iniyor. Ülkenin orta kesimlerinde ve Akdeniz'deki yağışlar
su baskını yaratabilecek kadar şiddetli yağarken, doğuda ise hafta sonu yoğun kar yağışı bekleniyor.
İstanbul'da sonraki günlerde hava hep bulutlu, yağış hafif. Soğuk esen karayelle hava daha da soğuyor, hissedilen
sıcaklık 9 dereceye inecek. Ankara'da yağmurlu ve 7 dereceye iniyor, cuma gecesi ve cumartesi sulu kar yağabilir. İzmir
çok açık değil, 15 derece. Bursa hafif yağmurlu 9 derece, Adana'ki yağış ise çok şiddetli.Marmara'ya inen soğuk hava
7 gün kalacak. Cuma ve hafta sonu yağışlar hafif ve orta kuvvette olacak. Bölgede soğuk algınlığı riski artıyor.
Hissedilen sıcaklıklar 8-9 dereceye iniyor. İç Anadolu'nun batısından sonra, yağış Sivas, Yozgat, Kayseri, Nevşehir
arasında da şiddetleniyor. Sivas tarafında cumartesi günü yağış ara ara kara çevirecek. Sıcaklıklar 7-8 dereceye iniyor.
Ege'deki yağmurlar artık hafifledi, hava bulutlu ama hafta sonu kısa süre güneş de görülecek.
Soğuklar bu bölgeyi de etkiliyor. Kütahya 8, Bodrum 15 derece. Güney Ege'de rüzgar kuvvetli esiyor. Akdenizliler su
baskınlarına karşı dikkatli olmalı. Antalya'dan sonra Mersin, Kuzey Kıbrıs, Hatay ve Kahramanmaraş boyunca yağmur
çok şiddetli yağacak. Hafta sonu ise yağış kesilecek ama hava soğuyor, sıcaklık 16-19 dereceye geriliyor. Güneydoğu'da
da 2 gün çok kuvvetli yağmur bekleniyor. Doğu Anadolu'da Malatya, Elazığ boyunca şiddetli olarak başlayacak yağış,
gece saatlerinde Erzurum ve bölgenin dağları boyunca yoğun kara dönüşecek. Cumartesi de tüm gün yoğun kar var.
Karadeniz soğumaya başlıyor, Bolu 10, Trabzon ise 17 derece. Karabük, Kastamonu, Çorum, Samsun arasında çok şiddetli yağmurun yanı sıra, Bolu Dağı ve Batı Karadeniz'in diğer dağlarında cuma akşamı kar yağışı da görülebilecek.
ANKARA
İS TAN BUL
Bugün
23 Kasım Pazar
10
Rüzgar
14
8
Bugün
23 Kasım Pazar
Nem
%63
8
Rüzgar
13
-3
AN TAL YA
İZ MİR
Bugün
23 Kasım Pazar
Nem
% 76
15
Rüzgar
22
7
Bugün
23 Kasım Pazar
Nem
% 96
21
Rüzgar
20
7
Nem
% 72
23 KASIM 2014
Turizm
13
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Gün batım turlarıyla Apollon Tapınağı'na
10 milyon turistin gelmesi hedefleniyor
ünyaca ünlü Antalya Side
D
Antik Kent'te, 2 bin yıllık
Apollon Tapınağı'nda 'Gün batımı
turları'yla yılın 12 turizm canlılığı
yaşanıyor. Kültür ve Turizm
Bakanlığı'nın yurtdışı tanıtımlarında kullandığı Apollon Tapınağı'nı yıllık 7 milyon turist
ziyaret ediyor.
Antalya'ya tatile gelen yerli ve yabancı turistler, tatil anılarını
Apollon Tapınağı'nda gün
batımının da hatıra fotoğrafı çektirerek ölümsüzleştiriyor. Antalya
ve Side Manavgat destinasyonunda otellerde kalan turistler
gün batımında bir saat önce Apollon Tapınağı'na gelerek günün
batmasını bekliyor. Yeni evlenen
yerli ve yabancı çiftlerde gün
batımı fotoğrafı çektirmek için
tapınağa ve tarihi Side Limanı'na
geliyor. Gelinler, damatlar ve
akrabalarına gelin çiçeğini
yakalaması için gün batımında
havaya atıyor.
Manavgat Titreyengöl-Sorgun Turizm Yatırımcıları Birliği(TİSOYAB)
Başkanı Hüseyin Aydoğan,
dünyada kültür turizmi denilince
akla Side Antik Kent'in geldiğini,
bunu ise yeteri kadar Türkiye'nin
değerlendiremediğini söyledi.
Side'nin dünya turizminde ismi
olmasına karşı bir dünya markası
oluşturulamadığını belirten Aydoğan, kültür turizmde İtalya,
Fransa, İspanya, Tunus, Yunanistan ve Mısır'ın oluşturduğunu kaydetti. Aydoğan,
"Side'yi dünya turizminde cazibe
merkezi yapan antik şehir ol-
masıdır. Dünyada böyle bir şehir
yok. Lakin İtalya dünyada kültür
turizminde söz sahibi bir ülke.
Dünyanın en güzel güneş batma
yeri Side Antik Kent'te Apollon
Tapınağı'dadır. Mısır, daha çok
turist çekmek için güneş doğuş
turları düzenliyor.
7 milyon turist tapınağı fotoğraflamaya geliyor. Side'de gün
batım turlarıyla bölgemize yıllık
10 milyon turist çekeriz. Gün
batım turları Side'nin ,Manavgat'ın, Antalya'nın ve ülkemizin
tanıtımı için çok önemli. Dünyada
turistler en fazla evliliklerini
Apollon Tapınağı ve Kapodokya
bölgesinde balonla uçarak
yapıyor." dedi. Aydoğan, antik
dönemde de güneşin en güzel
doğum ve batım anı Side'de
olduğu için Apollon Tapınağı'nın
inşaa edildiğini kaydetti. Apollon
Tapınağı'nın sütunlarını 30 yıl
önce Prof.Dr. Jale İnan ile Prof.Dr.
Zeynep Ahunbay'la birlikte dikilmesinde öncülük eden Alman
heykeltraş Dietmar Friese,
dünyanın çoğu ülkesini gezdiğini
ve 50 yıldır da Manavgat'ta yaşamasına karşı dünyada en güzel
güneş batım yerini Apollon Tapınağı ve Side Limanı olduğunu
İ
akım ve çevre düzenleme çalışmaları
için Nisan 2015'e kadar ziyarete kapatılan sarkıt ve dikitleriyle ünlü Karaca
Mağarası, bu sezon 61 bini aşkın ziyaretçiyi ağırladı. İl Özel İdaresi Genel
Sekreteri Ekrem Akdoğan, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, Karaca Mağarası'nın
15 Nisan'da turizm sezonuyla ziyarete açıldığını, kasım ayı sonu itibarıyla da kapatıldığını
belirtti. Mağaranın 15 Nisan 2015'e kadar kapalı kalacağını ifade eden Akdoğan, bu süre
içinde mağarada yürüme parkurları ile ışıklandırma sisteminin bakımının yapılacağını
söyledi. Mağarayı bu sezon ziyaret eden turist sayısında geçen sezona göre yüzde 10 artış
olduğunu dile getiren Akdoğan, "Mağaramızı 15 Nisan-15 Kasım arasında 23 bin 566 yerli
ve yabancı öğrenci, 38 bin yerli ve yabancı turist olmak üzere 61 bini aşkın kişi ziyaret
etti. Doğu Karadeniz'e özellikle Arap ülkelerinden gelen turist sayısındaki artış Karaca
Mağarası'na da yansıdı. Karaca Mağarası'nı bu yıl yüzde 43 artışla 7 bin 50 yabancı turist
ziyaret etti" dedi. Akdoğan, Karaca Mağarası'nı ziyarete açıldığı 1996 yılından bu yana
600 binden fazla yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiğini sözlerine ekledi. Mağara sorumlusu Saffet Nas ise ziyaretçilerin bazılarının mağara içindeki havuzlara demir para atarak
dilek tuttuklarını, yapılan uyarıları dinlemediklerini söyledi.
AA
stanbul’a gelen ünlü ve önemli konuklar, tarihi ve turistik yerleri, meraklı gözlerden uzak, gizlice gezmeyi tercih ediyor. Böylece hem kendilerini tanıyan hayranlarının aşırı ilgisinden kurtuluyor, hem de güvenlik
riskini en aza indiriyorlar. Ünlü konuklar, İstanbul’un dünyaca ünlü tarihi
mekanlarını ise mesai saatlerinin dışında ziyaret ediyor. Tarihi yarımadada
yer alan Ayasofya Müzesi, Topkapı Sarayı ve Yerebatan Sarnıcı gibi mekanları, müze kapandıktan sonra geziyorlar.
12 bin TL’ye özel tur
Ancak mesai saatleri dışında yapılan ziyaretler normal bilet fiyatlarından
çok daha pahalı. Ünlü konuk ve yanındaki görevliler birkaç kişi de olsalar,
müzeler kapandıktan sonra yapılan rahat ve huzurlu ziyaretler için en az
50 kişilik bilet ücreti ödüyorlar. Turist rehberi Saffet Emre Tonguç, özel
konuklar için özel saatlerde açılan müzelerin ücret uygulamalarını şöyle
anlattı: “Ayasofya Müzesi’ne akşam 6’dan sonra yapılacak ziyaretler için en
az 50 kişilik bilet kesiliyor. Bağışlarla birlikte ücret 9-10 bin liraya kadar
çıkıyor. Yerebatan Sarnıcı’ndaki mesai haricindeki ziyaretlerin ücreti de 12
bin liraya ulaşıyor. Topkapı Sarayı’nı ise müzenin kapalı olduğu salı günü
gezmenin bedeli 6-10 bin lira arasında değişiyor.”
AA
'Hey Gidi Günler' oyunu büyük beğeni topluyor
B
ursa Yıldırım Kültür Merkezi Hayat
Sahnesi ekibinin yazıp oynadığı
‘Hey Gidi Günler’ seyirciyle buluşuyor.
Büyük beğeni toplayan oyun,
güldürürken düşündürüyor. Dönemin
komünist jargonundan da yararlanan
oyun, yer yer seyirciye duygulu anlar da
yaşatıyor. 'Hey Gidi Günler' oyunu, 18
Eylül 1988’de Şanlıurfa’dan Gaziantep’e
okul yeri bakmak için giderken meydana
gelen trafik kazasında şehadet parmağı
hariç vücudunun neredeyse tamamı
yanan gönül insanı Mehmet Özyurt’u
anlatıyor. 1945 yılında dünyaya gelen
Mehmet Özyurt, 16 yaşındayken Risale-i
Nur ile tanışır. Sonraki yıllarda Risale-i
Nur davasına gönül verdiği için defalarca cezaevine girer. Fethullah Gülen
Hocaefendi'yi ilk kez 1973 yılında cezaevinden tahliyesinin ardından tanır.
İçerideyken duyduğu ‘buralara yeni bir
hoca gelmiş, çok iyi vaaz ediyor, güzel
şeyler anlatıyor’ sözleri onu meraklandırır. Dışarı çıktıktan sonra da ilk işi
Tuzcu Cahit Erdoğan (Teyp Cahit)
ağabeyle birlikte bu genç Hocaefendinin
vaazını dinlemek olur. Sonraki yıllarda
Hocaefendi’nin yanından hiç ayrılmaz.
Nerede bir iş olsa oraya koşar, ta ki vefat
edene kadar.‘Sevdalılar Düşer Yola’, ‘Bir
Pirinç Tanesi’, ‘Son Karakol Çanakkale’
ve ‘Bir Yiğit Vardı’ adlı oyunlarıyla
Hizmet Hareketi’ne gönül vermiş insanların hayatlarını tiyatro sahnesine
taşıyan Yıldırım Kültür Merkezi Hayat
Sahnesi oyuncularının son oyunu 'Hey
Gidi Günler' oldu. Hem Mehmet
Özyurt’un hayatını anlatmak hem de
Hizmet Hareketi için söylenen ‘nereden
geliyor bu değirmenin suyu’ sorusuna
cevap vermek için sahnelenen ‘Hey Gidi
Günler’ oyunu güzel bir örnek olmuş.
Oyunun danışmanlığını yazar Niyazi
Sanlı yaparken, seslendirmesini ise
Samanyolu TV’den Mesut Baran ve
Mustafa Sağlamdemir yapıyor. Hizmet
Hareketi’nin ilk dönemlerini anlatan
oyun Mehmet Özyurt’a ithaf edilirken,
yer yer gerçek ve kurgusal olaylardan
oluşuyor. Erdal Göze ve Ayhan
Yurdagül’ün kaleme aldığı oyunun ana
karakteri Mehmet Bey (Mehmet Özyurt),
Risale-i Nur davasına gönül ve omuz vermiş bir insandır.
Oyunun en dikkat çekici sahneleri
arasında öğrenciler için nasıl burs toplandığını anlatan bölümler de yer alıyor.
Kimi bir teneke zeytinyağıyla, kimi bir
çuval buğdayıyla, kimi de bütün
servetiyle bu değirmene su taşıyor. En
keyifli sahnelerden biri ise ‘devletten iş
alma, devlete kapak atma’ anlayışının
hicvedildiği anlar ile komünist gençlerin
yaptıkları eylemler oluyor. Oyunu yurdun dört bir yanına yayacaklarını anlatan Erdal Göze, seyirciden aldıkları geri
dönüşümün, kendilerini gelecek adına
ümitlendirdiğini söyledi.
OYUNUN YAPI TAŞI YENİ BİR DÜNYA
ŞİİRİ
Oyunun yazar ve yönetmenlerinden
Ayhan Yurdagül, ‘Hey gidi günler’ oyununun ‘Yeni bir dünya’ şiirinin hikayesi
olduğunu belirterek, “Bursa Hayat Sahnesi oyuncuları tiyatro grubunun son
oyunu ‘Hey gidi günler’. Bunu yazmamızın ana temasını Yeni bir dünya
şiiri oluşturuyor. Bu şiir onlarca yıldır
Türkçe Olimpiyatlarında marş gibi söylenen bir şiir. Şarkısı yapılan ve dilden dile
dolaşan bir şiir. Araştırmalarımızda bu
şiirin 1967 yılında Muhterem Fethullah
Gülen Hocaefendinin İzmir’e geldiği ilk
landı. Apollon Tapınağı'nın
kültür turizminde Türkiye'nin bir
değeri olduğunu belirten Manavgat Belediye Başkan Yardımcısı
Aydın Öz, Antalya'ya gelen turistin önemli bir çoğunluğunun
tapınak önünde hatıra fotoğrafı
çektirmeye geldiğini kaydetti.
Alman doktor Petra Selhgarn,
Apollon'da gün batımında fotoğraf çektirmek için Alanya'dan
Side'ye geldiğini söyledi. CİHAN
sona erdi
nu
zo
se
zm
ri
tu
da
ı'n
as
ar
ağ
M
a
Karac
B
İstanbul'un tarihi mekanlarında gece
Yıllar önce
Gaziantep’e okul
yeri bakmaya giderken
yaşadığı kaza sonucu
vefat eden eğitim gönüllüsü Mehmet Özyurt’un
hayat hikâyesini tiyatro
sahnesine aktaran 'Hey
Gidi Günler' oyunu
büyük beğeni
topluyor.
kaydetti. Side'nin dünya turizminde marka olması için 50 yıldır
mücadele verdiğini belirten
Friese, "Side Antik Kent gibi
dünyanın hiç ülkesinde böylesi
bir antik kent yok. İtalya antik
kentlerine sahip çıktığı için
dünyada kültür turizminde öncü
bir ülke. Apollon Tapınağı başlı
başına bir kültür turizmi abidesi.
Gün batım turlarının tantılması
çok iyi yapılmalı." ifadesini kul-
hafta yazdığı bir şiir olduğunu gördük.”
dedi. Erdal Göze ise oyunda Cahit Erdoğan (Teyp Cahit) karakterini canlandırdığını belirterek, “Oyunumuz Yeni
blr dünya şiiri ile açılıyor. İlk çıkış noktamız orası. Bir başka çıkış noktamız ise
Mehmet Özyurt’un hayatı. Gerçekten Sahabe hayatına benzer bir hayat yaşıyor.
Çok meçhul ve çoğu kimse tarafından
tanınmayan bir kahraman. Onu biz
sahnede insanlara tanıtmak istedik.”
diye ifade etti.
Mimar Sinan Oda
Orkestrası Rusları büyüledi
Oyunda, 1970 ve 80 dönemi olaylarının
da canlandırıldığını anlatan Göze, “Aynı
zamanda oyunumuzda çok önemli bir
karakter de Edremitli Hacı Arif Çağan.
Birkaç gün önce vefat etti. Yaptığı iyilikleri kendi duasıyla ‘Allah'ım bana unuttur, ben bunları hatırlamayayım’ diye
dua ediyor. Bu karakter de oyunumuzda
önemli bir karakter.” şeklinde konuştu.
AĞIR BİR YÜKÜN ALTINDAYIM
Oyunda Mehmet Özyurt’u canlandıran
Zeki Eryılmaz, canlandırdığı karakterin
çok zor olduğunu belirterek, “Bu duyguları hissederek seyirciye aktarmaya
çalışıyoruz. İnşallah bunda başarılı oluruz. Gerçekten zorlanıyorum. O çekilen
acıları insanlara hissettirebilmek gerçekten zor. Bunun da bir sorumluluğu var.
Bu sorumluluğunda bilincindeyiz.”
dedi.
Oyunda Mehmet Özyurt’un eşi Şükriye
Hanım'ı oynayan Ayşen Ferik ise şunları
söyledi: “Böyle bir hizmet yolunda kendini feda etmiş bir insanın eşini oynamak tabi ki zor. Ben karakteri tamamen
Ayşen olmaktan çıkıp Şükriye Hanım
olarak oynamaya çalışıyorum ki
hissediyorum. Çünkü gerçekten bir
kadın olarak büyük bir sorumluluk ve
büyük bir yük.”
CİHAN
R
usya’nın St. Petersburg
şehri bu yıl 14. Uluslararası Konservatuvar Haftası'na ev sahipliği yaptı.
Türkiye’den sanatçıların da
katıldığı konservatuvarda, dinleyiciler unutulmaz saatler
yaşadı.
“2014 Rusya’da Kültür Yılı”
etkinlikleri kapsamında, Rusya
Federasyonu Kültür Bakanlığı,
St. Petersburg Valiliği Kültür ve
Dış İlişkiler Komitesi’nin himayelerinde gerçekleşen etkinliğe 14 ülkeden dünyaca ünlü
birçok virtüöz ve orkestra
sahne aldı.
Festivalin mütevelli heyetinde
olan St. Petersburg Rus-Türk
Kültür Merkezi ve partner kurumlar arasında bulunan TürkRus Kültür Vakfı’nın
inisiyatifleriyle programda yer
alan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Oda Orkestrası
"Camerata Saygun", Türk
klasik müziğinin seçkin eserlerini beş yüze yakın dinleyicinin beğenisine sundu.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar
Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müdürü Çiğdem İyicil,
konser öncesinde yaptığı
konuşmada; St. Petersburg’da
olmanın ve Rimsky Korsakov
Konservatuvarı Glazunov Salonu’nda sahne almanın kendisini çok etkilediğini belirtti.
St. Petersburg Devlet Üniversitesi Öğretim üyesi Doç. Dr.
Tatyana Babarikina dinlediği
müzik şölenini, İstanbul’un
tecessüm etmiş bir kabiliyeti
olarak adlandırdı.
St. Petersburg Devlet Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları
Bölüm Başkanı Nikolay Telitsin
ise, programın Türkiye
ayağının St. Petersburg RusTürk Kültür Merkezi tarafından
organize edilmesinin, bu kurumun kültürel diplomasiyi
pratik alanda gayet profesyonel
ve kaliteli bir şekilde sunduğunu somut bir biçimde gösterdiğini ifade etti.
St. Petersburg Krasnogvardeyski Bölgesi Belediye
Başkan Yardımcılığı yapmış
olan Svetlana Kullarova, konserde çalınan parçaların adeta
ruhunun derinliklerine
işlediğini söyledi. “Müzik adeta
beni tarihin engin koridorlarına sürükledi.” Değerlendirmesinde bulunan
Konservatuvar Festivali
Müdürü Lidya Volçek Mimar
Sinan Konservatuvarı
Orkestrası’nın performansının
dinleyicilere gerçekten çok
eşsiz anlar yaşattığını vurguladı.
Volçek; “Sunumdaki profesyonellik salonu farklı bir atmosfere soktu. Müzikseverlerin
uzun süreli alkışlar karşısında,
orkestra son parçayı tekrardan
çaldı.” dedi.
Ayrıca Festival kapsamında St.
Petersburg Rus-Türk Kültür
Merkezi’nin katkılarıyla St.Petersburg Rimsky-Korsakov Devlet Konservatuvarı ve Mimar
Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı
arasında işbirliği anlaşması
sağlandı.
St. Petersburg Rimsky-Korsakov Devlet Konservatuvarı,
geçtiğimiz yıl 18 ülkenin
katılımıyla gerçekleştirilen 13.
Uluslararası Konservatuvar
Haftası etkinliklerine ev
sahipliği yapmış ve bu etkinlikler dizisinde 6 Kasım 2013 tarihinde İstanbul Üniversitesi
Devlet Konservatuvarı sahne
almıştı.
CİHAN
14
Magazin-Tv
23 KASIM
2014
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
"3.5 yıldır evliyiz"
ilinçli taksirle ölüme neden olma suçundan 3 yıl 6
ay hapis cezası alan Muzaffer Kuşhan, önceki
B
akşam bir alışveriş merkezindeydi.AVM çıkışında yabancı uyruklu bir kadınla görüntülenen ünlü
diyetisyen, “Eşim olur. Katerine ile 9 yıldır birlikteyiz,
3.5 yıldır da evliyiz” dedi.Muzaffer Kuşhan’ın eşi Katerine, gazetecileri görünce hızlı adımlarla ünlü
diyetisyenin yanından uzaklaştı.HABER MERKEZİ
Alkoçlar
ameliyat
oluyor
Olay boşanmada
'dedektif' şoku
bru Şallı-Harun
Tan ayrılığında,
EŞallı’nın
neden
ı
d
a
m
a
n
a
y
a
d
i
s
e
n
n
a
a
Ağlayınc
hu Yağtu oğlu Kemal ile Bebek’teydi. Dondurma
isteyen Kemal, annesinden "Hayır" cevabını
A
alınca, ağlamaya başladı. Dayanamayan Yağtu, soğuk
tazminat ve nafaka
talep etmediği ortaya
çıktı. Harun Tan,
peşine dedektif taktığı eşi Ebru Şallı’yı
Sinan Akçıl ile
yakalamış.Harun Tan
ile 10 yıllık evliliğini
sona erdiren ve Sinan
Akçıl’la yeni bir aşka
yelken açan Ebru Şallı’nın eşinin tuttuğu
dedektifin takibine
yakalandığı ortaya
çıktı. Evliliğinin son
günlerinde Şallı’nın
bazı davranışlarından şüphelenen Tan,
dedektif sayesinde
ihaneti tespit
etti.EVLİYKEN şarkıcı
Sinan Akçıl’la aşk
yaşamaya başlayan
Ebru Şallı, Belgrad
Ormanı’nda
sevgilisiyle dedektifin takibine
yakalanınca eşinden
tazminat ve nafaka
talep edemeden
boşanmak zorunda
kaldı.HABER MERKEZİ
emesinde kanserli bir kitleye
M
rastlanan Gülşah Alkoçlar,
2015’in mart ayında New York’ta
ameliyat olacak. Kemoterapi tedavisi
süren Alkoçlar, moralinin yüksek
olduğunu söyledi.Alkoçlar
Otelleri’nin sahibi Ender Alkoçlar’ın
eşi Gülşah Alkoçlar, memesinde
teşhis edilen kanserli kitleyi aldırmak için 2015’in mart ayında New
York’a gidecek.HABER MERKEZİ
havaya rağmen Kemal’e dondurma aldı. HABER MERKEZİ
KANAL AKIŞLARI
09:00Rüzgar Gülü
09:50Yabancı Sinema "Korkusuz Kahraman"
11:50Enine Boyuna
13:001'de Bugün
13:50Yedi Güzel Adam
15:45Seksenler
18:00Yaşama Yerleşmek
19:00Ana Haber Bülteni
19:45Spor
19:50Hava Durumu
19:55Yabancı Sinema "Fare
Şehri"
21:30Stadyum
00:00Yabancı Sinema "Korkusuz Kahraman"
01:55Seksenler
06:30Comedya
08:00Gülhan'ın Galaksi
Rehberi
09:00Dünya Listeleri
10:30Pazar Magazin
12:00Güneri Cıvaoğlu ile
Şeffaf Oda
13:15Teksus
14:30Bay Tahmin
22:30Pazar Magazin
08:00Çok Güzel
Hareketler Bunlar
11:00Ulan İstanbul
12:15Pazar Gezmesi
16:00Ben Bilmem Eşim Bilir
19:00Ana Haber Bülteni
20:00Urfalıyam Ezelden
22:15Bana Artık Hicran De
00:3012 Kehanet
08:00Akasya Durağı
10:30Yerli Dizi
13:00Yerli Dizi
14:45Tülin Şahin ile Moda
15:45Yerli Dizi
18:30Star Haber
19:15Star Life
20:00Gönül İşleri
22:30Yerli Dizi
01:00Yerli Dizi
02:50Yerli Dizi
06:00 Selena
07:25 Diğer Yarım
10:00 Nihat Hatipoğlu İle
Kur'an ve Sünnet
11:20 Dizi Tv
12:20Beyaz Karanfil
14:35Alemin Kralı
16:55 Kara Para Aşk
18:50 Haber
20:00 Kalp Hırsızı
23:20Beyaz Karanfil
00:00Gerçek Adalet
01:45Ekip 49
03:30Yedi Psikopat
05:10Dudaktan Kalbe
06:15Yeter Ki Sen Kazan
07:00Her Sabah
08:452. Sayfa
10:30Doktor Aytuğ
12:30Öğle Haberleri
12:50Derya'nın Dünyası
14:45Dudaktan Kalbe
16:15Dolu Dolu Anadolu
17:50Sıcak Gündem
18:00Ana Haber
18:50Yeter Ki Sen Kazan
19:50Fünye
21:45Kayıp Kimlik
23:45Hayatın Rengi
05:00Gezenti
05:20Donanım Haber
06:00Shappies
06:20Monster Warriors
06:40Ejder Avcıları
09:00Trend Topic
12:00I Heart Radio
15:30Donanım Haber
18:00Yeşil Öyküler
18:40Fırıldak Ailesi
08:45Lifestyle
08:55 Hava Durumu
09:00Haber Merkezi
09:15Ekonomi Piyasalar
09:20Spor
09:30Ekonomi Notları
10:00Haber Merkezi
10:15Ekonomi Piyasalar
10:20Spor
10:30Seçim Aktüel
10:45Spor
10:55Hava Durumu
11:00Haber Merkezi
11:15Ekonomi Piyasalar
11:20Spor
11:30Haber Merkezi
11:35Ekonomi Piyasalar
11:40Spor
08:30 Ayı Kardeşler
09:00 Pepee
10:00 Pazar Sürprizi
13:00 Ev Kuşu
14:00 Lezzet Haritası
15:00 Pepee
15:15 Mavi Mavi
17:15 Davetsiz Misafir
19:00 Show Ana Haber
20:00 Güldür Güldür Show
23:00 Ah Neriman
01:00 Davetsiz Misafir
03:00 Pazar Sürprizi
02:00Gece Haberleri
02:15Tarafsız Bölge
04:00Gece Haberleri
04:155N1K
05:20Serra ile İtalyan İşi
06:00Güne Merhaba
07:40Spor
07:50Güne Merhaba
08:40Spor
08:49Güne Merhaba
09:00Parametre
10:00Haber
10:35Paranın Gündemi
11:00Haber
12:00Bugün
13:48Hava Durumu
14:00Günlük
14:50Hava Durumu
07:00Geri Sayım
09:45Cnbc-e.com'da Bugün
10:00Piyasa Ekranı
10:30Piyasaya Bakış
11:00Piyasa Ekranı
12:00Finans Cafe
14:00Piyasaya Bakış
14:30İş Dünyasından
15:00 Piyasaya Bakış
15:30Piyasa Ekranı
16:00 Kapanışa Doğru
16:45Cnbc-e.com'da Bugün
17:00 Son Baskı
17:30Piyasaya Bakış
18:00Avatar
18:30Penguins of Madagascar
19:00The Simpsons
20:00Mom
11:35Spor Bülteni
11:55Hava Durumu +
Yol Durumu
12:00Ajans Bugün
12:35İşin Sırrı
12:503 Dakika
12:55Hava Durumu +
Yol Durumu
13:00Ajans
13:50Hava Durumu
13:55Yol Durumu
14:00Ajans
14:30Spor Bülteni
14:50 3 Dakika
15:00Ajans Gün İçi
15:25Bize Sorun
16:00Ajans Gün İçi
16:30Spor Bülteni
07.30Murat Güloğlu ile Çalar
Saat Hafta Sonu
10.00Aspava
11.45Çocuklar Duymasın
12.45BKM Güldür Güldür
14.00Kadim Dostum
16.15Karagül
19.00 FOX Ana Haber
Hafta Sonu
20.15O Hayat Benim
23.45Aspava
01.30BKM Güldür Güldür
03.15Umutsuz Ev Kadınları
12:00Haber Masası
12:25Dünya Raporu
12:35Ekonomide Görünüm
12:45Spor Bülteni
13:00Gün Ortası
13:35Ekonomide Görünüm
13:45Spor Bülteni
14:00Gün Ortası
14:45Ekonomide Görünüm
15:00Güne Bakış
15:35Ekonomide Görünüm
15:45Spor Bülteni
16:00Güne Bakış
16:35Ekonomide Görünüm
16:45Spor Bülteni
17:00Akşam Haberleri
18:00Akşam Raporu
20:00Televizyon Gazetesi
23 KASIM 2014
Spor
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Eskişehirspor Süper Toto Süper Lig’in 10’uncu haftasında sahasında ağırlayacağı Kayseri Erciyesspor maçı hazırlıklarını sürdürüyor. Antrenman öncesi Eskişehirspor’un
kaptanı Sezgin, basın mensuplarını sorularını cevapladı. Sezgin, "Kayseri Erciyesspor
maçı için gücümüzü son damlasına kadar formanın hakkını vererek mücadele edeceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın." dedi.
Eskişehirspor kaptanı Sezgin:
Tek hedefimiz galibiyet
S
ezonun 10’uncu haftasında sahasında
tKayseri Erciyesspor’u
konuk edecek olan Eskişehirspor çalışmalarına
devam ediyor. Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam
yönetiminde gerçekleşen
antrenman ısınma
hareketleriyle başladı. 100
dakika süren antrenmanda ısınma hareketlerinin ardından dar alan
pas çalışması gerçekleştirildi. Akaminko, Erkut ve
Erman takımdan ayrı
sağlık ekibi eşliğinde
çalışırken, milli takım
kamplarında bulunan
Erkan ve Lawal antrenmanda yer almadı.
Antrenman öncesi Eskişehirspor’un kaptanı basın
mensuplarının sorularını
cevapladı. Kaptan Sezgin
Coşkun, şunları ifade etti:
"Zor bir maç olacak, inşallah anlımızın akıyla çıkıp,
altlar için değil de üstler
için mücadele eden bir Eskişehirspor izlettireceğiz.
Ligdeki konum açısından
çok zorlu bir maça çıkacağız. Tabloya baktığımız
zaman rakibimizle oynayacağız. Kendi sahamızda
oynamamızın avantajını
kullanmak istiyoruz.
Bunun için de
taraftarımızın desteğini
bekliyoruz. Sezon başından beri neredeyse dolu
olmayan boş olan tribünlerimizin bu maçta dolmasını istiyoruz. Çünkü
onların desteğiyle
arkamızda alacağımız
güçle birlikte bu maçtan
daha iyi sonuç alacağımızı
biliyoruz. Yönetimimiz pasoligle ilgili kolaylıklar da
sağladı. Umarım tribünde
onlarla birlikte maç sonunda maç sevincini birlikte yaşarız. Bunu
istiyoruz.‘’ Milli takım
arasında çok iyi çalıştıklarını dile getiren Kaptan,
sözlerine şöyle devam etti:
‘‘Antrenmanlara katılım
çok iyiydi. Hırsımız çok
iyiydi. Kötü gidişle ilgili
zaten hiç istemediğimiz
bir yerdeyiz. Lige iyi bir
başlangıç yapmıştık ama
sonrasında aldığımız
şanssız mağlubiyetler bizi
bu duruma getirdi. Eskişehir camiası olarak biz futbolcular camia daha kötü
durumlardan anlının
akıyla dik bir şekilde çıkmıştır. Başımızı kaldırabileceğimiz önümüze
bakabileceğimiz fırsattır
bizim için. Bunun için de
saha içerisinde yapılan
mücadele her zaman futbolcu daha iyisini verecektir, daha fazlasını
vereceğiz ve gücümüzü
son damlasına kadar formanın hakkını vererek
mücadele edeceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Zor bir maç olacak
inşallah anlımızın akıyla
çıkıp Sivasspor maçında
son dakikada attığımız gol
,tünelin sonunda gözüken
ışık gibi olacak bizim için
inşallah.
futbolcu arasında iletişim
yoktur, yönetimle futbolcu
arasında iletişim yoktur
bu tür dönemde böyle
şeyler çıkabilir. Ama hocamız da burada bizde buradayız onlar bize
güveniyor biz onlara. İnşallah bu konuştuğumuz
kötü şeylerin tam tersini
iyi şeyler konuşacağız hep
birlikte.
Altlar için değil de üstler
için mücadele eden bir Eskişehirspor izlettireceğiz
daha sonra. Kaptan Sezgin, oyuncularla Teknik
Direktör Ertuğrul Sağlam
arasında problemler
olduğu söylentilerini de
yalanladı. Bu sıkıntılı
dönemde böyle dedikoduların çıkması çok normal.
Yani işte daha fazlası da
çıkabilir, takım içeride
arkadaşlık yok, hocayla
Stres ister istemez oluyor
tabi zor bir maça çıkacağız, kazanmayla alakalı
istek ve stres var. Bu heyecanı, bu stresi saha
içerisindeki mücadeleye
çevirirsek sahadan istediğimiz sonuçları da
çıkartırız.'' Eskişehirspor,
geride kalan 9 haftada 1
galibiyet, 5 beraberlik ve 3
mağlubiyet aldığı ligde
15’inci sırada yer alıyor.
CİHAN
Bursaspor’dan
F.Bahçe’ye cevap
Bursaspor
Kulübü, Fenerbahçe’nin
resmi internet
sitesi aracılığı
ile yaptığı ve
Teknik Direktör
Şenol Güneş’in
kaleci Volkan
ile ilgili sözlerini eleştirdiği
açıklamaya
cevap verdi.
Şenol Güneş’in
açıklamalarına
destek veren
Bursaspor
yönetimi, “Hocamızın bilgi ve
birikimini göz
önüne alırsak,
tavsiyeye ihtiyacı olmadığı da
açıkça
görülmektedir.”
açıklamasında
bulundu.
ında güçlü
olaylar karşıs
n
bü
a durması
lü
rakter yapısıyl iştir.
eşil-beyazlı ku tesi
ka
si
ylem
resmi internet açıkgerektiğini sö algı yöne ı
ığ
e,
pt
fl
ya
de
e
Bunun he
aracılığı il
hçe
ba
er
i var?” “Krizis
en
ilg
“F
e:
ne
yl
le
timiy
lama şö
in
i
sm
re
haksızlığı
,
ün
den beslenen
Spor Kulübü’n inden kabunu anlaer
hak görenlerin ğildir.”
ternet sitesi üz
de
ik
ması mümkün a şöyle
muoyuna, Tekn nol Güneş
m
Şe
la
ık
üz
aç
m
n
rü
le
tö
ni
de
Direk
ığı açıkla“Hocamızın du
hakkında yapt kım kalec- devam etti:
e
is
ne
dün
Ta
malarda, Milli irel’i hedef ruşu, ilkeleri r. Bu olaydı
em
nı
D
ay
an
e
lk
nd
Vo
gü
bu
imiz
i
m
ti
ne
içinde dün
yö
in
gı
in
ir
ların hiçb
gösterdiği, al
n de olmaybi
de yoktur, bugü
oluşturduğu gi andığını
pl
acaktır.
düşüncelere sa
.
uz
or
lıy
an
i ve birikiHocamızın bilg alırsak,
ğu
du
ol
ış
e
pm
mini göz önün
Hocamızın ya iyetle dinolmadığı
dd
ci
ar
al
m
iyeye ihtiyacı
la
vs
ık
ta
aç
in
in
is
lmektedir.
de, kend
da açıkça görü ana katıp,
lendiği takdir
şrü
gö
ki
m
da
Ortamı tozu du lar bunu
olaylar hakkın suçlaan
ol
yi
kirli emelleri iz tüm kulülerinde kimse
B
r.
la
ça
az
ık
anlayam
madığı aç
ı duyuyoruz.
r. Milli takım
plerimize sayg ş
görülmektedi
ci
le
ka
in
rı
iz
ya
m
Futbolun bir
kalecisi, hepi
iş
ve kulüprm
or
ve
liy
ız
bi
olduğunu
sidir. Hocam
un
oy
m
er
nl in sote, tü
lerimizi yönete arını
olduğu demeç
ü
rl
tü
r
al
m
he
rumlu davran
culara yapılan ış
CİHAN
nl
.”
ya
kliyoruz
be
saldırıların
da
lkan’ın
olduğunu, Vo
Y
Terim: Eğer Avrupa Şampiyonası'na gidemezsek...
yarak, "Bu sorunun üzerinde çalışıyoruz.
Yaklaşık 80 milyon nüfusu bulunan bir
ülkenin yüksek potansiyeli vardır ama hakla
eksik olduğumuz birçok şey var" ifadelerini
kullandı. Türk futbolundaki sorunların
çözülmesi için görevinin başında olduğunu
vurgulayan Terim, "Kulüplerin finansal
sorunlarını halletmesi, statlara daha fazla
seyircinin gelmesi gerekiyor. Aynı zamanda
yetenekli genç oyuncular bulmamız lazım.
Bunun için buradayım. Milli takım teknik di-
oynayacağı maçın hazırlıklarına
yaptığı taktik antrenmanla
devam etti. Basına kapalı
yapılan antrenmanın yaklaşım
1.5 saat sürdüğü açıklandı.
Teknik Direktör Slaven Bilic
yönetiminde yapılan
antrenmanda kondisyon ve
taktik çalışmasının yapıldığı
belirtildi. Antrenmanın takım
halinde yapılan ısınma koşusu
ayserispor'un 6 Aralık'da
K
yeniden olağanüstü
genel kurula gideceği
Kayserispor Genel menajeri
Süleyman Hurma, Mainz'in
eski oyuncuları Hasan Ali
Kaldırım'ın Kayserispor'dan
Fenerbahçe'ye transfer
olduğu için kendilerine
ödeme yapılmadığı gerekçesiyle FIFA'ya başvurduğu iddiası üzerine şöyle dedi:
"Hasan Ali transfer
olduğunda Alman kulübüne
paranın bir miktarını yatırmıştık. Prosüdür gereği
rektörü olarak bu sorunlara çözüm bulmak
için kendimi sorumlu görüyorum. Teknik direktörlük, görevimin sadece bir parçası. Bu
nedenle milli takıma yeniden imza attım
çünkü TFF bunları yapmamı istiyor" diye
konuştu. 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası Elemeleri A Grubu'ndaki 4 karşılaşmanın
ardından 4 puanla 4'üncü sırada bulunan
Türkiye'nin gruptan çıkma şansıyla ilgili de
Fatih Terim, "Hiç belli olmaz. Kalan tüm
maçlarımız kazanabiliriz ama elemelerden
geçemesek de bu dünyanın sonu değil.
Bununla başa çıkabiliriz. Amacım katıldığım
her turnuvada final oynayabilecek düzeyde
bir milli takım oluşturmak. Bunun için de zamana ihtiyaç var" değerlendirmesinde bulundu. Terim, kendisiyle ilgili yaptığı
değerlendirmede ise "Duygusal bir yapıya
sahip olmasaydım hiçbir şey başaramazdım.
Duygusallık benim karakterimde çok önemli
bir yer tutuyor. Duyguların insanı güçsüz
yaptığını düşünebilirsiniz ama bence ondan
daha da önemlisi, onları kontrol altına alabilmek. Bir bakarsınız taraftarlar siz
alkışlıyor, 30 saniye sonra ise aşağılıyor.
Teknik adam ve oyuncuların bununla başa
çıkabilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Bir dönem Fiorentina ve Milan kulüplerini
Beşiktaş, Kasımpaşa maçının taktiğini çalıştı
eşiktaş, Süper Lig Süleyman
B
Seba Sezonu’nun 10.
haftasında Kasımpaşa ile
Kayserispor'a
ceza gelecek mi?
bildirilirken sarı kırmızılı
kulübün geçen yıl Fenerbahçe'ye verdiği Hasan Ali
Kaldırım yüzünden Almanya'nın Mainz Kulübü'ne
başvurusu üzerine ceza alacağı, puanının silineceği
haberinin doğru olmadığı
açıklandı.
Fute
y
i
k
r
ü
T
törü
k
e
r
i
D
l
bo
im,
r
e
T
h
i
t
Fa
üm
t
n
a
l
a
K
"
mız
ı
r
a
l
ç
a
m
liriz
i
b
a
n
a
z
ka
elerm
e
l
e
a
am
em
e
ç
e
g
n
de
u
sek de b
ın
dünyan "
ğil
sonu de
dedi.
IFA'nın haftalık dergisi "FIFA Weekly"e
F
konuşan Terim, Türk futbolunda istikrarlı
kalmanın en önemli sorun olduğunu vurgula-
15
ile başladığı, streching çalışması
ve istasyon koşularının yapıldığı
açıklandı.
Top kontrolü ve pas
çalışmasının da yapıldığı ve
taktik programın yer aldığı
çalışmalar sonrası antrenmanın
tam sahada oynanan çift devreli
maç ile sona erdiği belirtildi.
Antrenmana milli takımdan
henüz dönmeyen Atiba
Hutchinson, ameliyat olan Uğur
Boral, MR çekilen ve sağ arka
adalesinde 1. derece yırtık tespit
edilen Tomas Sivok'un
katılmadığı, Tolga Zengin ve
İsmail Köybaşı'nın da takımdan
ayrı bireysel çalışma yaptıkları
belirtildi. Pedro Franco, Veli
Kavlak ve Ersan Gülüm ise
takımla birlikte çalıştı.
Beşiktaş, 23 Kasım Pazar günü
İstanbul Başakşehir Stadı'nda
ağırlayacağı Kasımpaşa maçının
hazırlıklarına dün yaptığı
antrenmanla devam etti.
CİHAN
çalıştırdığı İtalya'ya ilişkin de Terim,
"Sanırım eşim ve çocuklarımla birlikte
yaşadığım için orayı ikinci evim gibi görüyorum. Belki bir gün geri dönerim, kim bilir?"
dedi. Terim, teknik direktörlük kariyerinde
birçok hata yaptığını da belirterek, sözlerini
şöyle tamamladı: "Önemli olan bunlardan
dersler çıkarmanız. Kendime karşı her zaman
dürüst oldum. Bu yüzden kişiliğimle teknik
direktörlüğüm aynı pencereden algılanıyor.
geçmişte pişmanlıklar yaşadığım olaylar da
oldu ama artık bunlar geride kaldı. Bugün
herkes, herşeyi kendisinin bildiğini sanıyor."
AA
kalanı da yapılan anlaşma
uyarınca bu aylarda
dönecekti. Medyadaki
haberlere göre FIFA'nın Kayserispor'a puan silme cezası
verebileceğini, lisans iptali
gibi haberler doğru değildir.
Kayserispor, prosüdür
gereği her türlü sorumluluklarını yerine getirmektedir."
OLAĞANÜSTÜ GENEL
KURUL 6 ARALIK'DA
Öte yandan Kayserispor
yönetim kurulu 6 Aralık'da
yeniden olaganüstü kongre
yapılması kararı alındı.
Geçen cumartesi günü
yapılan olaganüstü kongrede Yücel Şahin başkanlık
görevini üstlenmişti. Ancak
Büyükşehir Belediyesi ve
Kayserispor onursal başkanı
Mehmet Özhaseki'nin Kayserispor tesislerinde yaptığı
görüşmenin ardından eski
başkan Recep Mamur'un
yeniden görevi üstlenmesi
ve başkanlığı dönmesi
kararlaştırıldı.
Sarı kırmızılı kulübün olaganüstü kongresi 6 Aralık
cumartesi günü saat
10.00'da Valilik Gültepe
Planlama Yatırım Dairesi
başkanlığı sosyal tesislerinde yapılacak. AA
onom
HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA
23 KASIM 2014 Pazar
KDV dahil 25 Krş
www.ekonomigazetesi.net
D
ÜNYA
TARIMINA
TÜRKİYE
İCADI
MiLYONLARCA KART
KULLANICISINA BÜYÜK MÜJDE
Tüketici Derneği, yürürlüğe giren "Finansal
Tüketicilerden Alınacak
Ücretlere İlişkin Usul ve
Esaslar Yönetmeliği"nin
tahsis, hesap işletim, nakit
avans çekim ücretleri gibi
yasal hale gelen bazı bedellerin alınmasıyla ilgili
maddelerinin iptali için
Danıştay'da dava açacak.
önmezler Tarım Makineleri'nin üretimiyle dünya pazarına giren Katlanabilir Koşum Düzeni (KKD) adını
alan ekim makinesinin, her marka traktöre
bağlanabildiği, buğday, pamuk, mısır gibi
ürünlerin ekiminin yapılabildiği, portatif
özelliklere sahip olduğu kaydedildi.
S
Şirketin Dış Ticaret Müdürü Mucibirahman
İlbuğa, "Başta Rusya olmak üzere Ukrayna,
Kazakistan ve Azerbaycan gibi ülkelerin
yoğun ilgisini çeken bir makine ürettik.
Geniş bölgeler için kullanımı oldukça basit
olan bu makine 100-120 beygir herhangi bir
marka traktör ile kullanılabiliyor.
erneğin Genel Başkanı Aydın
Ağaoğlu, yaptığı açıklamada,
D
üreticilerin yıllardır bankalar
Çünkü basıncını, elektrik çıkışını ona göre
ürettik. Herhangi bir traktörü bağladığında
kapatıp, açabiliyorsun. Bazı marka
makineler, kendisine ait traktörler dışında
diğer traktörlerle uyumlu değil. Ancak ürettiğimiz bu makineyle bunların hepsi
mümkün oluyor" dedi.
tarafından mağdur edildiğini, BDDK'dan onları koruyacak bir yönetmelik beklenirken istismara yasal
zemin hazırlayan bir düzenlemeyle
karşılaşıldığını savundu.
Söz konusu yönetmeliğin,
bankaların tüketicilerden bazı
kalemlerde ücret almasına yasal
kılıf hazırladığını öne süren
Ağaoğlu, şöyle devam etti:
"Yönetmelikle tahsis ücreti, hesap
işletim ücreti gibi milyonlarca
tüketicinin mağduriyetine yol açan
bir kısım bedellere yasal kılıf hazırlanmıştır. Avukatlarımız, TÜSODER
Hukuk Komisyonu Başkanı Murat
Emergen ve Yönetim Kurulu Üyesi
Rıdvan Yıldız, yönetmeliğin her
satırını incelemiş, tüketici aleyhine
maddelerinin iptali için Danıştayda
dava açılmasına karar verilmiştir.
Bu yönetmelikte dosya masrafı,
'kredi tahsis ücreti' adıyla yasal
kılınmaktadır. Dosya masrafı isim
değiştirmiş ve 'kredi tahsis ücreti'
olmuştur. Oysa Tüketici Kanunu,
tüketicilere sunulan ürün ve hizmetlerin tüm vergiler de dahil olarak
nihai fiyatının bildirilmesini
zorunlu kılmaktadır."
"SPOR SALONUNA HER GİRİŞTE
ÜCRET ÖDER GİBİ"
Ağaoğlu, yönetmelikle bankaların
mükerrer ücret almasına da yasal
dayanak sağlandığını iddia etti.
Aslında ticari kuruluş olan ve yüksek yatırım maliyetiyle faaliyet
gösteren bankaların, sunduğu ürün
Adana'da bu yıl 8'incisi düzenlenen Tarım, Sera ve Bahçe
Fuarı'nda 500 dekarın bir günde
ekilmesini sağlayabilin makine
sergilendi. Bu makine
sayesinde, makine ve insan
gücünün üçte bir oranında
düşürüldüğü belirtildi.
RUSYA'DAN SİPARİŞ
ve hizmetlere karşı makul bir ücret
tahsil etmek suretiyle kazanç sağlamasının doğal olduğuna değinen
Ağaoğlu, "Ancak dava konusu olan
yönetmeliğe göre, hesabınızla ilgili
belirlenen periyotlarla bir hesap
işletim ücreti ödemenin yanında
yaptığınız her işlem için de ayrı bir
ücret ödenmesine imkan tanınmaktadır. Mesela, spor salonuna yıllık
ücret karşılığında abone olup aynı
zamanda burasını her kullandığınızda giriş ücreti ödemeniz
nasıl kabul edilemezse bankacılık
sektörünün yapısında bulunan
havale, Elektronik Fon Transferi
(EFT) ve benzeri ücretler de kabul
edilemez" değerlendirmesinde bulundu.
Başka bankanın Otomatik Para
Çekme Makinesi (ATM) kullanıldığında ödenen ücretle ilgili
düzenlemenin de kötüye kullanılabileceğini dile getiren Ağaoğlu,
"ATM kullandırmayı gelir kapısı
olarak düşünmelerine ve uygulamalarına yol açabilecek bir düzenlemedir" ifadesini kullandı.
Ağaoğlu, ATM'lerin varlık nedeninin, tüketicinin nakit taşımadan her an paraya ulaşabilmesi
ve teknolojinin sağladığı bir kolaylık
olarak niteledi.Yeni Tüketici Kanunu
uyarınca BDDK'nın, bankalar arası
hakkaniyeti de gözeterek başka
bankanın müşterisine ATM'sini kullandıran bankaya yasanın ruhuna
uygun ve tüketicileri koruyacak şekilde diğerine ödeyeceği makul ve
cüzi bir ücret belirleyip alması
gerektiğine dikkati çeken Ağaoğlu,
söz konusu cihazdan yararlandırmanın gelir kaynağı haline getirilmemesini istedi.
KREDİ KARTINDAN NAKİT
AVANSA İLAVE ÜCRET
Kredi kartından nakit avans çekim
ücretinin de tüketicinin mağduriyetine yol açacağını ileri süren
Ağaoğlu, "Kredi kartından nakit
avans çekimi, bilindiği üzere
bankadan faizi karşılığında borç
para almaktır. Faizle borç alan
tüketici bu yönetmelikle ayrı bir
külfetle karşılaşacak, faiz dışında
ücret ödemek suretiyle ek bir külfete
katlanmak durumunda kalabilecektir. Faizle borç almanın ayrı bir
ücreti de olmamalıdır" diye
konuştu.
Yasal zorunluluk nedeniyle banka
üzerinden yapılan işlemlerin de
ücretsiz olması gerektiğine işaret
eden Ağaoğlu, "Kira ödemesi, maaş
hesabı, öğrenci harcı, emekli aylığı,
icra tahsilatı gibi yasal zorunluluk
nedeniyle banka üzerinden yapılan
işlemler de ücretsiz olmalıdır. Diğer
yandan aynı müşterinin bankasının
başka şubesinden üçüncü kişinin
yatırdığı bedellerden de ücret alınması haksızlıktır" görüşlerini iletti.
Ağaoğlu, yönetmeliğin 10'uncu
maddesinin birinci fıkrası (kredi
tahsis ücretini düzenleyen hüküm),
13'üncü maddesinin birinci fıkrası
(hesap işletim ücretini düzenleyen
hüküm) ile Ek-1 listesinde bulunan
tahsis, hesap işletim, nakit avans
çekim ücretleri, kamu kurum ve kuruluşlarına yapılan ödemelerle ilgili
önce yürütmenin durdurulması ve
ardından iptali için Danıştayda dava
açacaklarını söyledi.
KKD'ni Rusya'dan aldıkları bir siparişle ürettiklerini anlatan İlbuğa, şöyle konuştu:
"Böyle makineler Rusya pazarında çok istek
görüyor. Avantajı nedir? Normalde çok daha
iyi markalı makineler parçalara ayrılarak
kullanılmıyor.
DAVA DİLEKÇESİ 21
KASIM'DA VERİLECEK
Türkiye'de ilk kez kendilerinin üretimini
yaptıkları makineye faydalı model patentini
de aldıklarını kaydeden İlbuğa, henüz dış
fuarda sergilemediklerini sözlerine ekledi.
Davacının TÜSODER olduğu, Danıştay Başkanlığına sunulmak üzere İstanbul Nöbetçi İdare
Mahkemesi Başkanlığına
yürütmenin durdurulması ve
iptali istemiyle 21 Kasım'da
verilecek dilekçede davalı
BDDK olarak gösterildi.
Kış lastiği satışları patladı
Kış dönemi yaklaşırken sürüş güvenliği açısından hayati
önem taşıyan ve riskleri azaltan kış lastiği
satışları online alışverişte artış gösterdi.
arttı. Online alanda kış
lastiği satışları, en fazla
Ankara ve Bursa’da yoğunlaşırken; İstanbul 3. sırada
yer aldı. Kayseri ve Eskişehir ise satışların yoğunlaştığı diğer iller olarak öne
çıktı.
Kış dönemi yaklaşırken
sürüş güvenliği açısından
hayati önem taşıyan ve riskleri azaltan kış lastiği
satışları online alışverişte
artış gösterdi. Bir online
alışveriş platformunun verilerine göre; lastik satışları,
online alanda geçen yılın
aynı dönemine göre 5 kat
Konuyla ilgili açıklama
yapan alışveriş platformu
Kategori Direktörü Hakan
Kayaman, kış lastiği
satışlarının online alandaki
artışının son derece sevindirici olduğunu vurgulayarak, “Kış aylarında,
sürüş güvenliği açısından
hayati öneme sahip olan ve
riskleri azaltan kış lastiğini
almak büyük bir önem
taşıyor. Kış lastiği
günümüzde bir tercih değil,
can güvenliği için gerekli
bir önlem haline geldi. Biz
de Kliksa olarak; tüketicilerin kış lastiği
ihtiyaçlarına anında cevap
verebilmek ve onlara avan-
taj sunabilmek için, yüzde
40’a varan indirimlerden
yararlanma fırsatı sunuyoruz” dedi.
Ama bizim tekniğimizde örneğin sağ kanattaki makineyi mekanizmadan ayırıp, tek
başına kullanabiliyorsunuz. Yani yaygın
tabiriyle modüler oluyor. Günde 8-10 saat
çalışmayla 500 dekarı çok rahat işliyor.
Tek adam ve tek traktör yeterli. 3 traktör 3
adam yerine, tek yakıt ve tek adamla işi
bitiriyorsun. Herhangi bir yük veya güç
gerektirmiyor. Sadece traktöre bağlayıp,
toprakta sürülüyor. Bir tuşla ve bir kolla katlanabiliyor. Şu an sadece ekim için tasarlandı."